Sosyalist İşçi 332

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 332 6 Eylül 2008 1 YTL Günde iki simit parasý bile deðil Hükümetin kamu çalýþaný maaþlarýna yaptýðý zam Ekonomiden sorumlu bakanlar ve baþbakan döne döne Türkiye ekonomisinin büyümesiyle övünüyor. Ekonomi büyüse de þir- ketler borsa da deðerlense de sýra her gün hizmet üreten 1 buçuk milyon kamu emekçisine geldiðinde AKP para yok diyor. Hükümet, kamu emekçi- lerine sefalet ücretini layýk gördü yine. 2009’un ilk 6 ayý için yüzde 4, ikinci altý ayý için yüzde 4.5’lik zamla günde iki simit bile alýn- mýyor. KESK üyesi kadýn çalýþanlar çocuklarýný güvenle býrakabilecekleri 24 saat kreþ istiyor. AKP’li Bakan Nimet Çubukçu onlarla görüþmeyi red- dediyor. Bunu yapan hükümet kamu çalýþan- larýnýn iþ yükünü artýrmak- tan hiç çekinmiyor. Patronlara ise her türden kolaylýk ve vergi indirimi saðlanýyor. AKP’nin ekonomik mucizesi sadece sermayeye yarýyor. Kamu emekçilerine da- yatýlan kölelik koþullarýný aþaðýdan, iþyerlerine dayalý bir mücadele deðiþtirebilir. KESK, tüm kamu çalýþan- larýnýn ortak talepleri için yaygýn bir teþhir, örgütlen- me ve eylem kampanyasý düzenleyebilirse hükümeti zorlayabilir. KESK, Türk-Ýþ baþta olmak üzere diðer iþçi örgütleriyle birlikte davranýrsa pazarlýk ve mücadele gücü artar. Kamu çalýþanlarý insanca yaþayacak bir ücret ve daha fazla hak için taban- dan bir hareketi acilen baþlatmalý. sayfa 4 12 EYLÜL 1980: 650.000 kiþi göz altýna alýndý, 1 milyon 683 bin kiþi fiþlendi, açýlan 210 bin davada 230 bin kiþi yargýlandý, 7 bin kiþi için idam cezasý istendi, 517 kiþiye idam cezasý verildi, haklarýnda idam cezasý verilenlerden 50'si asýldý, idamlarý istenen 259 kiþinin dosyasý Meclis'e gönderildi, 71 bin kiþi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargýlandý, 98 bin 404 kiþi örgüt üyesi olmak suçundan yargýlandý, 388 bin kiþiye pasaport verilmedi, 30 bin kiþi sakýncalý olduðu için iþten atýldý, 14 bin kiþi yurttaþlýktan çýkarýldý, 30 bin kiþi siyasi mülteci olarak yurtdýþýna gitti, 300 kiþi kuþkulu bir þekilde öldü, 171 kiþinin iþkenceden öldüðü bel - gelendi, 937 film sakýncalý bulunduðu için yasaklandý, 23 bin 677 derneðin faaliyeti durduruldu, 3 bin 854 öðretmen, üniver- sitede görevli 120 öðretim üyesi ve 47 hâkimin iþine son verildi, 400 gazeteci için toplam 4 bin yýl hapis cezasý istendi, gazete- cilere 3 bin 315 yýl 6 ay hapis cezasý verildi. 12 EYLÜL VÝCDAN MAHKEMESÝ 12 Eylül 2008 (Cuma) - 14.00 Bilgi Üniversitesi - Dolapdere DARBEYE KARÞI SES ÇIKAR YÜRÜYÜÞÜ Saat: 18.30 Yer: Tünel'den Taksim'e TÜM DARBECÝLER YARGILANSIN! Kafkaslar’da ABD - Rusya çatýþmasý Sayfa 6 - 7 Ankara’nýn yeni þahinleri Emperyalizmin "düzensiz" dünya düzeni Ergenekon yola devam edecek mi? Sayfa 8 Bolivya’da zenginlerle yoksullarýn iktidar mücadelesi devam ediyor Sayfa 5 Kürt sorununda siyasi çözüm hayal mi? Çoðunluðun gözünde onlar suçlu Sayfa 9

description

Sosyalist İşçi 332

Transcript of Sosyalist İşçi 332

Page 1: Sosyalist İşçi 332

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 333322 66 EEyyllüüll 22000088 11 YYTTLL

Günde iki simitparasý bile deðil

Hükümetin kamu çalýþanýmaaþlarýna yaptýðý zam

Ekonomiden sorumlubakanlar ve baþbakan dönedöne Türkiyeekonomisinin büyümesiyleövünüyor.

Ekonomi büyüse de þir-ketler borsa da deðerlensede sýra her gün hizmetüreten 1 buçuk milyonkamu emekçisinegeldiðinde AKP para yokdiyor.

Hükümet, kamu emekçi-lerine sefalet ücretini layýkgördü yine. 2009’un ilk 6ayý için yüzde 4, ikinci altýayý için yüzde 4.5’lik zamlagünde iki simit bile alýn-mýyor.

KESK üyesi kadýnçalýþanlar çocuklarýnýgüvenle býrakabilecekleri24 saat kreþ istiyor. AKP’liBakan Nimet Çubukçuonlarla görüþmeyi red-dediyor. Bunu yapanhükümet kamu çalýþan-larýnýn iþ yükünü artýrmak-

tan hiç çekinmiyor.Patronlara ise her türden

kolaylýk ve vergi indirimisaðlanýyor.

AKP’nin ekonomikmucizesi sadece sermayeyeyarýyor.

Kamu emekçilerine da-yatýlan kölelik koþullarýnýaþaðýdan, iþyerlerine dayalýbir mücadele deðiþtirebilir.

KESK, tüm kamu çalýþan-larýnýn ortak talepleri içinyaygýn bir teþhir, örgütlen-me ve eylem kampanyasýdüzenleyebilirse hükümetizorlayabilir.

KESK, Türk-Ýþ baþtaolmak üzere diðer iþçiörgütleriyle birliktedavranýrsa pazarlýk vemücadele gücü artar.

Kamu çalýþanlarý insancayaþayacak bir ücret vedaha fazla hak için taban-dan bir hareketi acilenbaþlatmalý.

sayfa 4

12 EYLÜL 1980:650.000 kiþi göz altýna alýndý, 1 milyon 683 bin kiþi fiþlendi,

açýlan 210 bin davada 230 bin kiþi yargýlandý, 7 bin kiþi için idamcezasý istendi, 517 kiþiye idam cezasý verildi, haklarýnda idamcezasý verilenlerden 50'si asýldý, idamlarý istenen 259 kiþinindosyasý Meclis'e gönderildi, 71 bin kiþi TCK'nin 141, 142 ve 163.maddelerinden yargýlandý, 98 bin 404 kiþi örgüt üyesi olmaksuçundan yargýlandý, 388 bin kiþiye pasaport verilmedi, 30 binkiþi sakýncalý olduðu için iþten atýldý, 14 bin kiþi yurttaþlýktançýkarýldý, 30 bin kiþi siyasi mülteci olarak yurtdýþýna gitti, 300kiþi kuþkulu bir þekilde öldü, 171 kiþinin iþkenceden öldüðü bel-gelendi, 937 film sakýncalý bulunduðu için yasaklandý, 23 bin677 derneðin faaliyeti durduruldu, 3 bin 854 öðretmen, üniver-sitede görevli 120 öðretim üyesi ve 47 hâkimin iþine son verildi,400 gazeteci için toplam 4 bin yýl hapis cezasý istendi, gazete-cilere 3 bin 315 yýl 6 ay hapis cezasý verildi.

12 EYLÜL VÝCDAN MAHKEMESÝ12 Eylül 2008 (Cuma) - 14.00

Bilgi Üniversitesi - Dolapdere

DARBEYE KARÞI SES ÇIKARYÜRÜYÜÞÜ

Saat: 18.30

Yer: Tünel'den Taksim'e

TÜM DARBECÝLER YARGILANSIN!

KKaaffkkaassllaarr’’ddaaAABBDD-RRuussyyaa ççaattýýþþmmaassýý

Sayfa 6-77

Ankara’nýn yeniþahinleri

Emperyalizmin"düzensiz" dünyadüzeni

Ergenekon yoladevam edecek mi?

Sayfa 8

Bolivya’da zenginlerle yoksullarýn iktidar mücadelesi devam ediyor

Sayfa 5

KKüürrtt ssoorruunnuunnddaa ssiiyyaassiiççöözzüümm hhaayyaall mmii??

ÇÇooððuunnlluuððuunn ggöözzüünnddeeoonnllaarr ssuuççlluu

Sayfa 9

Page 2: Sosyalist İşçi 332

2 sosyalist iþçi sayý: 332

Yýllardýr yaþadýðýnkabusa verdiðin 3 aylýkara, bu hafta sona eriyor.Her zamanki gibi çoookþey öðreneceðin bir yýlbekliyor seni.

Yine sýkýcý bir törenlebaþlayacak sene, hani þuhep kaçtýklarýndan. Okulmüdürü yine kalsik konuþ-masýný yapacak kürsüden:"Biz de okulumuzdakiöðrencilerin rengarenk birçiçek bahçesi gibi farklýfarklý olmasýný isterizAMA…". Bir koyun sürüsügibi sýrayla kapýdan girm-enizi isteyecekler yine; etekboyun yüzündenaþaðýlanacaksýn herkesinönünde, baþýndanbaþörtünü çekip alacaklar,o kadar özenle uzattýðýnsaçlarýný kýrpacaklarellerinde hazýr tuttuklarýmakasla, hiç acýmadan.Acýmasýzlýðýöðreneceksin…

Özellikle senin için dahabir acýmasýz olacak herþeyyine. Bu sene de anlaþa-

mayacaksýn sürekli yalansöylediðini bildiðin tarihöðretmeninle. Milli güven-likçin yine ne kadar çokdüþmanýn olduðunu anlat-acak sana ve nasýl onlarýnkafasýný ezmen gerektiðini.Ýçinde bir öfke büyüyecek,ama sesini çýkaramayacak-sýn. Susmayýöðreneceksin…

Beyaz bereliler okuluniçinde cirit atarken, sençantandaki "HepimizErmeniyiz" rozeti yüzün-den uyarý alacaksýn, siyasisimge taþýmak gerekçe-siyle. Hemen bitiþiðindekiülkü ocaðýnýn okulun için-den bir reis seçmesine gözyumulacak. Ama sensýranýn altýndan bile çýkar-tamayacaksýn tehlikeli (!)dergilerini, disiplinlik olmakorkusuyla. Sindirilmeyiöðreneceksin….

Ve evet, yalnýz hissede-ceksin. Çünkü sen zorolaný seçtin.

Ama sen daha sýraarkadaþýnla bile sadecehangi gruplarý dinlediðin-den yada son sýnavda kaçnet aldýðýndanbahsederken, etrafýndaolup bitenler hakkýndapolitik tek kelime etmekiçin aðzýný açmadýðýnsürece çaren yok yalnýzlýk-tan baþka.

Ve "1 kiþi eksik olsa neçýkar?" diye kedince birbahane bulup gitmediðinonca eylem bir kenardadururken, hakkýn yokneden okuldaki hiçbiryetkilinin seni"önemsemediðini" sorgula-maya.

Unutma ki kendineverdiðin deðer kadardeðerlisin ve birþeyleri

deðiþtirebileceðine olaninancýn kadar güçlü. Oyüzden þikayet etmeyibýrak ve harekete geç.Çünkü bu gelecek seningeleceðin. Çünkü sen yok-san, hep bir kiþi eksik…

Hazýr ol liseli

DDSSÝÝPP’’llii lliisseelliilleerr bbuu yyýýllaa bbiirrffiillmm ggöösstteerriimmiiyyllee bbaaþþllaaddýý,,bbiirr ddaahhaakkii eettkkiinnlliikkttee bbiirrlliikktteeoollmmaakk iissttiiyyoorrssaannýýzz yyaazzýýnn:: lliisseelliissaakkaa@@ggoooogglleeggrroouuppss..ccoomm

Savaþa kaþýbarýþ için on binler sokaktaydý

Türkiye Barýþ Meclisiile birlikte çeþitli siyasiparti ve sivil toplumörgütlerinin de içindeyer aldýðý kurumlar 1Eylül Dünya Barýþ günüiçin 31 Aðustos'ta Ýstan-bul, Diyarbakýr veAdana'da sokaða çýktý.On binlerce kiþininkatýldýðý mitinglerdeaðýrlýklý katýlým Kürtlereaitti. Her üç mitinge deDTP'li milletvekillerikatýlýrken, Ýstanbulmitingine ÖDP GenelBaþkaný Ufuk Uras'takatýlarak bir konuþmayaptý. Diyarbakýr'da"Türkiye barýþ içinbuluþuyor, Kürt soru-nuna demokratik çözüm"mitinginde ise DTPGenel Baþkaný AhmetTürk yaptýðý konuþmada"Ergenekon davasýnda,faili meçhul kurbanýolanlarýn davayamüdahil olmasýný saðlay-acaðýz. Kürtlere uygu-lanan zulüm ortaya çýk-mazsa Ergenekon aslaortaya çýkmaz" diyerekson günlerin günceltartýþmasýna iliþkin par-tinin görüþlerini açýkladý.

Keçiören'defaþist çetedaðýtýlmalý

Büfesinde alkollü içkisattýðý için þiddeteuðrayan Metin Þahin'legündeme gelen Keçiören,1 milyona yakýnnüfusuyla Ankara'nýn enbüyük ilçesi. Keçiören'inþimdiki belediye baþkanýTurgut Altýnok 1994yýlýndan beri bu koltuktaoturuyor. 1994'tekiseçimlere MHP'nin adayýolarak katýlmýþ ve solunbölünmesinden de yarar-lanarak belediye baþkan-lýðýný kazanmýþtý.Belediye baþkanlýðýný birkez kazandýktan sonrada çýkar iliþkilerini vebaskýyý sistemli kýlarakkoltukta 14 yýl boyuncakalmayý baþardý.

Tescilli bir faþist olanTurgut Altýnok, koltuðaoturur oturmaz ülküocaklarýndan devþirdiðifaþistlerle A Takýmý adýnýverdiði bir çete kurdu.Bu çete kýsa süredeilçede büyük bir terördalgasý yükseltti.Parklarda el ele dolaþanFaþist çete 1995 yýlýnýnAðustos ayýnda 22 yaþýn-daki solcu muhalif ErdalYýldýrým'ý katletti. .

Zabýta müdürününSedat Peker veErgenekon’la baðlantýsýise Keçiören’deki terörünboyutlarýnýn hiç deküçük olmadýðýný gös-teriyor. Bu terördensadece faþist Altýnokdeðil, üyesi olduðuAKP'de sorumludur.

ErmenistanCumhurbaþkaný'nýn,Abdullah Gül'ü maç izlem-eye Erivan'a davet etti.Baþbakan bu davetidesteklediðini açýkladý.CHP lideri ise “benAzerbaycan’a gitmeyi ter-cih ederim” diyerek ikiülke iliþkilerinin nor-malleþmesine itiraz etti.

Bölgede halklarýnkardeþliðine hizmet edecekböyle bir giriþim yanýtsýzbýrakýlmamalý. Irkçýlýða veMilliyetçiliðe Dur DeGiriþimi yaptýðý basýn açýk-lamasýnda þunlarý söyledi:

"ErmenistanCumhurbaþkaný SerjSarkisyan, CumhurbaþkanýAbdullah Gül'ü 6 Eylül2008'de Erivan'da gerçek-leþecek Ermenistan-Türkiye futbol maçýna

davet etti.Türkiye'de Ermenilerin

baþýna ne geldiðinitartýþanlarýn linç ve iftirakampanyalarýna uðradýðý,arkadaþýmýz Hrant Dink'in

Ermeni olduðu içinarkasýndan vurulduðuTürkiye'nin karanlýkgeçmiþiyle hesaplaþmaya,ýrkçý tarihiyle yüzleþmeyefazlasýyla ihtiyacý var.

Gül, Sarkisyan'ýn davetinikabul ederse Türkiye'nindemokratikleþmesi,Ermenistan'la iliþkilerinnormalleþtirilmesi ve azýn-lýk haklarýnýn tanýnmasýyönünde bir adým atmýþolacaktýr. Böyle bir jest,Kafkaslar'da acil bir ihtiyaçolan kalýcý barýþ yönündede önemli bir ilk adým ola-bilir.

Eðer 6 Eylül'de Türkiye -Ermenistan sýnýr kapýsý 24saatliðine serbest geçiþeaçýlýrsa, Türk ve Ermenihalklarýnýn nefret tohum-larý ekenlere inat birbirinedokunmasý, söyleþmesi veanlamasý kolaylaþacaktýr.

Cumhurbaþkaný Gül dav-eti kabul etmelidir.

Türkiye Ermenistan'ýnuzattýðý dostluk elini sýk-malýdýr."

Ormanlarýkâr hýrsý yokediyor

Türkiye'de her yýlyüzlerce hektar orman-lýk alan göz göre göreyok ediliyor. Ormanla-rýn yok olmasýna nedenolan yangýnlarýn sabo-tajla baþladýðý iddialarýise son dönem basýndaçýkan Haberlerle gide-rek güçlü bir ihtimalkazanýyor.

1999'da AntalyaTopkapý PalaceOteli'nin arkasýndakiormanlýk alan içinbaþvuru reddedildi Biryýl sonra ayný alandayangýn çýktý ve alanMNG Holdingedevredildi. 2006'daayný þirketin baþvurusuüzerine Bodrum'daholdinge ormanlýkalanlar tahsis edildi.Ama ormanlýk vasfýylakalmasý koþulu ile. Butahsisin üzerinden biryýl geçmeden BodrumGüvercinlik'te büyükbir yangýn çýktý. Ve 240hektar alan kül oldu.Yapýlan incelemedeyangýnýn 3 ayrý nok-tadan çýktýðý anlaþýldý.

Elbette Türkiye'dekibütün orman yangýn-larýnýn arkasýnda MNGHoldingi aramak doðrudeðil. Hükümetinormanlýk vasfýný yitir-miþ alanlarda yapýlaþ-maya yol açan 2Borman arazisi planýgözü doymaz þirketlertarafýndan bir fýrsatolarak kullanýlýyor. Bualanlarýn bir çoðu bunedenle bu þirketlerinotellerine, lüks konut-larýna ve alýþveriþmerkezlerine kurbanediliyor. Ayný talan birsüre sonra Ýstanbul'unbaþýna da gelebilir.Üçüncü köprü yerininÝstanbul'un kuzeyineyapýlacak olacaðýnýdüþünürsek kentinkalan son ormanlýkalanlarý sermayetarafýndan hýzla yokedilecektir.

Ormanýndüþmanlarý

Türkiye'de ormanlarsadece yangýnlarla yokedilmiyor. Hiçbir sýnýr-lamaya tabi tutulmadanönü açýlan ve izin alantaþ ve maden ocaklarýda ormanlýk alanlarýimha ediyor. ÖrneðinAntalya'da son 11 yýldagerçekleþen 2350yangýnda 22 bin hektarorman arazisi ok oldu.Oysa son 5 yýlda 2223maden þirketinin yokettiði ormanlýk alan ise37 bin hektar olarakkayýtlara geçmiþvaziyette. Yani kýsacaTürkiye'de ormanlýkalanlarý doðal felaketlerdeðil, sermayenin karhýrsý yok ediyor.

Hükümetin AÝHM veDanýþtay kararlarýna rað-men zorunlu din dersleri-ni kaldýrmamasýnýprotesto eden Alevi örgüt-leri bu hafta sonu Ýstan-bul, Ýzmir, Malatya veAdana'da eylemde.PSAKD'den Gümüþ "tümyurtta sokaða çýkma"çaðrýsýnda bulundu.

Alevi örgütleri zorunludin derslerinin kaldýrýl-masý için baþlattýklarýeylemlerine devam ediy-or. 2007 yýlýnda AÝHMzorunlu din derslerinin"eðitim hakký"nýn ihlaliolduðu kararýna varmýþve danýþtay’dan da bu

yönde kara çýkmýþtý.Ancak hükümet bu konu-da hala herhangi bir kararadým atmýþ deðil.

PSAKD Genel BaþkanýFevzi Gümüþ’ün "Zorunludin dersleri iþkencesinekarþý tüm yurtta sokaðaçýkalým"çaðýrýsý ile hafta-sonunda Ýstanbul, Ýzmir,Adana ve Malatya'daAlevi BektaþiFederasyonu (ABF), PirSultan Abdal KültürDerneði'nin (PSAKD) yanýsýra birçok sendika,meslek örgütü ve kuru-luþun da destek verdiðioturma eylemleri yapýldý.

Katýlýmcýlar ‘’Bugüne

kadar verilen hukuksalmücadeleyi daha da ilerinoktalara taþýmak, bunuAlevilerin ve demokrasigüçlerinin mücadelesihaline getirmek,demokrasi mücadelesininpratiðine ivme kazandýr-mak ve çeþitlendirmekaslýnda AKP’den baþla-yarak tüm inkarcý sistemisorgulamak anlamýnageliyor." Diyerek herkesimücadeleleri yükseltmeyeçaðýrýyor.

GGöökkççeekk’’tteennAAlleevviilleerree hhaakkaarreett

Gökcek Dikmen'dekicemevinin kaçak olmasý

nedeniyle yýkýlacaðýnýaçýklamasýna AleviBektaþi Federasyonundantepkiler büyüyor.

Gökçek çýktýðý bir Tvkanalýnda Barýna HakkýBürosu’nun "teröristlerinkontrolünde olduðunu vebunlar tarafýndanyakýldýðýný" ve cemevininde yýkýlacaðý açýklamasýardýndan Hacý Bektaþ VeliAnadolu Kültür Vakfý(HBVAKV) ile HacýBektaþ Veli Kültür veTanýtma Derneði(HBVKD) üyeleri teGüvenpark'takiBüyükþehir Belediyesiönünde eylem yaptý.

Aleviler 12 Eylül’ün ürünü zorunlu din dersine karþý sokakta

Cumhurbaþkaný Abdullah Gül Ermenistan’a gitmelidir

Uzatýlan kardeþlik eli havada býrakýlmamalý

Page 3: Sosyalist İşçi 332

sayý: 332 sosyalist iþçi 3

sosyalist isci Bizi düþman ilan edenler

30 Aðustos’ta eskileri gidip yenilerigelirken generaller gene atýp tuttu. Ýç düþ-manlar ilan ettiler. Bu sene generaller,deðiþmez sabit düþman Kürt hareketininyaný sýra tam da nasýl tarif edeceklerinibilemedikleri yeni bir düþman tanýmý yaptý.Kelimelere deðil de tarif edilenin içeriðinebakýnca anlaþýlýyor ki bu düþman HrantDink’in cenazesine katýlan, darbelere karþýçýkan muazzam kalabalýk.

Generallere göre “Ne mutlu Türkümdemeyen” herkes düþman!

Generallerin konuþmalarý ile Ergenekondavasýnýn iddianamesi arasýnda ise büyükbir benzerlik var. Þaþýrtýcý deðil ama öðretici.

Ýlk ders þu: Ergenekon davasýnýn arkasýndadurmak sosyalistler için vazgeçilmez enönemli görev. Kimi sosyalistler ne dersedesin, ne yapmazsa yapmasýn (çünkü bir þeyyaptýklarý yok) devrimci sosyalistler bütüngüçleri ve olanaklarý ile Ergenekondavasýnýn arkasýnda duracaklar.

Ergenekon ile Susurluk, 12 Mart, 12 Eylüldarbeleri arasýndaki iliþki açýk. Sadece bun-lar bile Ergenekon’un arkasýnda durmanýngerekliliðini gösteriyor.

Sosyalist Ýþçi ve görüþlerini yansýttýðýDevrimci Sosyalist Ýþçi Partisi hiç bir zamanlafta kalan tutumlar almaz. Sadece “Biz deelbette Ergenekon’a karþýyýz” demez, kollarýsývar ve sokaða çýkar. Sadece AKP’yekarþýyýz demez, sokaða çýkar.

Bugün de tutumumuz bu. Darbelere karþý,Ergenekon’a karþý, 12 Eylül’e karþý sokaktamücadeleye devam. Kim ne derse desin!

Bugün AKP’ye karþý mücadelenin enönemli halkasý ise kamu emekçilerininmücadelesinden geçecek. AKP hükümetimemurlara iki simit parasý zam yaptý. Kamuemekçileri bu zamda ortaya çýkan anlayýþakarþý uzun soluklu bir mücadele vermekzorunda.

Açýk ki bu mücadelenin en önemli aracýKESK. Ancak KESK yýpranmýþ durumda.Üye kaybýna uðruyor. Çok küçük bir iþkolu-olan kültür iþkolu dýþýnda KESK bütün iþkollarýnda gerilemiþ durumda. En önemlisiise eðitim iþ kolu. Eðitim Türkiye’nin enbüyük iþkolu. Buradaki geliþme belirleyiciolacaktýr.

KESK’te çok açýk ki radikal adýmlar atmakgerekir. Sol keskinlerin “kýzýl sendikacýlýk”çizgisi KESK’i sürekli olarak geriletti. Þimdiartýk gerçekten sendikacýlýk yapmanýn,çalýþanlarýn haklarý için her günkü mücade-leyi örmenin zamaný geldi. Emek örgüt-lerinin en büyük birliðini kurmak gerekiyor.Emekçilerin hükümetten ve patronlardanhaklarýný koparacak olan en geniþ emekcephesidir. Oysa yýllardýr KESK, DÝSK,TMMOB ve TTB ile birlikte diðer emekörgütlerinden koparýlmýþtýr.

KESK’de mutlaka geniþ bir demokrasiuygulanmalýdýr. Seçimlere bütün üyelerkatýlmalýdýr. Bütün KESK üyeleri bütündüzeylerde yöneticilerini doðrudan oylaseçmelidir. Bu KESK’e yeni bir mücadelegücü katacaktýr.

Gruplar arasýnda kurulan ve sayýsýzhesabýn döndüðü ilkesiz birliklerin ciritattýðý yapý, üyelerinin KESK’ten kopmasýnaneden olmaktadýr.

Ýki simit parasýna razý olmamak içinmücadele her türlü boþ lafýn dýþýnda, somuthedefler ile aþaðýdan sürdürülebilir.

DSiP’eüyeolun

Darbeye karþýysan,Kürt sorununda

demokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Tuzla’da ve baþkayerlerde iþ cinayetleri-ne karþýysan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan00553366 - 333355 1100 1199

ssoossyyaalliisstt iisscciiSosyalist Ýþçi her hafta savaþa, darbelere, ýrkçýlýða ve milliyetçiliðe,yeni liberalizme, cinsiyetçiliðe ve homofobiye karþý devrimci,antikapitalist bir yayýn yapýyor. Ona omuz verebilirsiniz.Abone olun, daðýtýmcýlarýmýz size her hafta gazetenizi iletsinler ya daposta ile yollayalým. 5 sayý 10 YTL.

[email protected] - 0537 320 62 07

internet linkleribarisarock.org

kureselbarisveadalet.org

kureseleylem.org

durde.org

mahalledenmeclise.org

hranticinadaleticin.com

tuzladaolumlereson.blogspot.com

70milyonadim.org

Darbelere karþý üçüncü adým

12 Eylül’de sokaða12 Eylül 1980 ve onu izleyen dönem

Türkiye için en kanlý, en baskýcý dönem-lerden birisidir. Biri Genel Kurmay Baþ-kaný, dördü Kuvvet Komutaný beþ gener-alin gerçekleþtirdiði askeri darbe binlerceinsaný öldürüp, on binlerce insaný hapis-hanelere, toplama kamplarýna doldurur-ken tüm siyasal yapýyý da deðiþtirmekiçin adýmlar attý ve bir ölçüde de baþarýlýoldu.

12 Eylül Türkiye’nin karþýlaþtýðý ilkdarbe deðil, son darbe de olmadý. Amabütün darbelerin içinde çok özel bir yerivar. Bugün, darbeden 28 yýl sonraTürkiye hala 12 Eylül darbesininAnayasasý ile yönetiliyor, 12 Eylül’dengüç alan ku-rumlarýn sürekli müdahalesiile yaþýyor.

Ancak 12 Eylül kimi sosyalistlerin iddiaettiði gibi solun bugünkü gerilemiþ duru-munun tek sorumlusu deðil.

12 Eylül darbesinin aðýr saldýrýlarýelbette ki solu derinden yaraladý. Çoksayýda unsurunu kaybetti ama asýl kayýp12 Eylül darbesinden 9 yýl sonra, henüzdarbenin etkileri toplumun üzerindenkalkmamýþken Doðu Bloku’nun çöküþü,ardýndan da Sovyetler Birliði’nin daðýl-masýdýr.

Sol, asýl olarak bu çözülmeye yanýtveremediði için aðýr kayýplara uðradý. Biryandan hergün daha fazla teþhir olan Do-ðu Bloku ülkelerinin geçmiþi ortadayken,eski SSCB’de milliyetçilik, despotizm vehatta faþizm geliþirken bu ülkelerin 89’öncesindeki durumlarýný hala “yaþayan

sosyalizm “ olarak adlandýrmaya çalýþ-mak, hala sosyalizmin içinde tanýmla-maya ve durumlarý için mazeretler bul-maya çalýþmak solun büyük yýðýnlargözünde yok olmasýna neden oldu.

Soldan geriye kalan boþluðu ise politikÝslam doldurdu. Sadece Türkiye’de deðilbütün Orta Doðu’da.

Bütün bunlardan sonra bugün 12Eylül’le hesaplaþmanýn en kritik nok-tasýndayýz. Bu kuru kuruya, sadece 12Eylül ile hesaplaþma olamaz. Bugünküdarbe tehdidi ile de ayný anda hesaplaþ-madan 28 yýl sonra 12 Eylül’ün hesabýsorulamaz.

Devrimci sosyalistler sözü ile eylemi birolan herkesle birlikte darbelere karþý 12Eylül’de alanlarda olacaklar.

26 Temmuz, Ankara21 Haziran, Ýstanbul

NATO, Karadeniz’den defol!Rusya’nýn Gürcistan’a müdahalesi

üzerine NATO ülkeleri insani yardýmmalzemesi taþýma bahanesi ileKaradeniz’e savaþ gemileri yolladý.Ýnsani yardým malzemesi taþýdýðý iddiaedilen gemiler geri dönmediler ve halaKaradeniz’deler.

Açýk ki insani yardým büyük bir yalan.Asýl amaç NATO donanmasýnýKaradeniz’e sokmak. Üstelik ABD,Ýngiltere, Almanya, Fransa ve Ýtalya gibiNATO’nun büyükleri Karadeniz’e kýyýsý

bulanan NATO ülkelerini de yeterli bul-muyorlar.

Karadeniz’deki bu geliþmeye paralelolarak NATO Afganistan’da da zordurumda.

Afgan direniþçiler NATO güçlerinisüekli olarak sýkýþtýrýyorlar. BaþkentKabil direniþçiler tarafýndan çevrilmiþdurumda. Üstelik þimdi Rusya’nýnNATO’ya kafa tutmasý Afgan direniþçi-lerini de cesaretlendiriyor.

Benzer bir geliþme Ýran için de geçerli.

NATO’nun müdahale yeteneðinin sýnýrlýolduðunun ortaya çýkmýþ olmasýABD’nin Ýran’a müdahalesini de giderekzorlaþtýrýyor. Kýsacasý en büyükemperyalist güçler zor durumda.

Devrimci sosyalistler önümüzdekidönemde NATO’ya karþý mücadeleyeaðýrlýk verecek.

Ýlk ve en önemli talep NATO donan-masýnýn Karadeniz’den çýkmasý. Ýkincitalep ise NATO’nun kendisini daðýt-masý!

Page 4: Sosyalist İşçi 332

4 sosyalist iþçi sayý: 332

Ordu, din ve bölünmeTürkiye'de 1996 yýlýnda çok hayýrlý bir geliþme

yaþandý. Necmettin Erbakan baþbakan oldu. Hayýrlýdememin ne Erbakan ve temsil ettiði siyasi akýmla,ne de hükümetinin yaptýklarýyla ilgisi var. AmaErbakan'ýn baþbakanlýðý Türk solu açýsýndan,Türkiye'de sosyalizmin tarihi açýsýndan olaðanüstüyararlý bir dönem baþlattý.

O güne dek Türk solu, nüfusunun yüzde 99'uMüslüman olan bir ülkede Müslümanlýðý hesabakatmadan siyaset yapma lüksüne sahipti. SolunKemalist devlete borçlu olduðu bu lüks, RefahPartisi'nin geniþ kitlelerin taleplerini ve muhalefeti-ni þu veya bu ölçüde Müslüman bir çerçevede ifadeedebilmesiyle birlikte sona erdi. Artýk, dindarinsanlar yokmuþ gibi siyaset yapmak mümkünolmayacaktý, hâlâ deðil ve büyük olasýlýkla dahaçok uzun bir süre mümkün olmayacak.

Artýk solun önünde o güne kadar hiç olmamýþ birseçenek vardý: Ya dinin hem muhafazakâr hemmuhalif olabilme özelliðini anlayacak,Müslümanlýðýn Ortadoðu merkezli olmasýnedeniyle anti-emperyalist ve Kemalizm karþýsýn-daki konumu nedeniyle devlet karþýtý olma özellik-lerini kavrayacak, ya da "her din her yerde ve herzaman gericidir, bizi ilgilendirmez, dindar insanlarmürtecidir, iþimiz olmaz" diyecekti. Ýkincisini yap-týðý durumda, potansiyel olarak, Ortadoðu'daemperyalizmin, Türkiye'de resmi ideolojinin vedevletin yanýnda saf tutma durumuna düþecekti;daha az kötü bir olasýlýkla da kendini kitlelerdentecrit edecek, siyasetin dýþýnda kalacaktý. Ýkincisiniyaptý.

Erbakan hükümeti Türk solunun önüne Ýslamsorununu koymakla kalmadý. Hükümetin birinciyýlýnda 28 Þubat muhtýrasýnýn verilmesiyle birliktebir sorun daha çýktý ortaya. Tarih sahnesine gerçekanlamda 1960'lý yýllarda çýkmýþ olan sol ilk kez ken-disine saldýrmayan bir askeri darbe ile karþý karþýyakalýyordu. Dahasý, darbenin devirdiði koalisyonhükümetinin iki ortaðýndan biri Ýslamcý bir par-tiydi. Hem sol ile uðraþmayan, hem de "gerici" birhükümeti deviren bir darbe! Sol ne diyecekti?

Yine o güne kadar hiç olmamýþ bir seçenek vardýönünde: Ya ordunun demokratik süreçlere müda-ha- le etme hakký, ya seçilmiþ hükümetlerinhükümet etme hakký savunulacak, ya da tarafsýzkalýnacaktý. Tarafsýz kalýndý.

Erbakan hükümetini deviren 'post-modern' dar-benin üzerinden geçen 11 yýlda Ýslam ve askersorunlarý gündemden düþmedi. Bu iki sorun solunönüne, özellikle AKP döneminde, tekrar tekrargeldi, ve sol tekrar tekrar ayný tepkileri gösterdi.

Sapla saman ayrýlmaya baþladý, onyýllardýr iç içeyaþayan Kemalist milliyetçilik ile sosyalistlik bir-birinden ayrýldý.

Ordu ile dinin karþý karþýya geldiði tüm can alýcýdönemeçlerde solun bütün büyükçe örgütleriStalinist, Kemalist ve milliyetçi olduklarýný,Marksist olmadýklarýný kuþkuya mahal býrakmaya-cak þekilde kanýtladý. Eskiden beri böyleydiler elbet,ama eskiden "böyleler mi, deðiller mi?" diyetartýþýlabilirdi. Ýslami gelenekten gelen AKP ileordunun karþý karþýya gelmesiyle, tartýþma son-landý. Her þey göz kamaþtýrýcý bir þekilde berrak-laþtý.

Yýllarca süren tartýþmalarýn, binlerce teorikyazýnýn baþaramayacaðý bu netliði, bizzat olaylar vegeliþmeler baþardý. Bu geliþmeler karþýsýnda yanlýþtarafta kalanlarýn sosyalizm lafý etmeleri, toplumdasöz sahibi olmalarý, taraftar kazanmalarý, kitlelerenüfuz edebilmeleri artýk mümkün deðil. Türkiye'deStalinist ve Kemalist olmayan yeni bir solun ortayaçýkmasý için ise, ilk kez, koþullar alabildiðinceuygun.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

Hükümetle kamu çalýþan-larý arasýnda 15Aðustos'tan bu yana sürentoplu görüþmeler sonuç-landý. Hükümetin 2009'unilk altý ayý için yüzde 4,ikinci altý ayý için yüzde4,5'luk maaþ artýþý kararýnaTürk Kamu-Sen veMemur-Sen imza attý.KESK, ise toplu sözleþmeve grev hakký saðlan-madan hükümetle pazarlýkmasasýna oturmanýn biranlamý olmadýðýný söyle-yerek görüþmelerden baþ-tan çekilmiþti.

Toplu görüþmeler, kamu-da çalýþan yüz binlerceemekçinin düþük ücretle,sosyal haklarý budanarakçalýþtýrýlmasý gibi sorunlar-dan, iþyerlerinin talep-lerinden daha çoksendikalar savaþýyla geçti.

Görüþmelerden çekilenKESK'le, hükümetlegörüþmeye devam edenKamu-sen ve Memur-Senbirbirlerini sendika olma-makla suçladý. Bu tartýþmaüzerine ICFTU'nun(Uluslararasý ÖzgürSendikalarKonfederasyonu) Memur-Sen ve Kamu-Sen'in üyelikbaþvurularýný uluslararasýsendikal kriterlere uygunolmadýklarý için reddetmehaberi geldi.

1980’lerin sonlarýndanöðretmenlerin Eðit-Der’i,belediye çalýþanlarýnýn Bel-Day-Der’i kurmasýndan2000’lerin ortasýna dek birbuçuk milyon civarýndakikamu emekçisinin tek tem-silcisi KESK’ti. O zaman daüye sayýsý 200 bininüzerindeydi. Sayýsýzeyleme imza atýp, iþçihareketinin öncü müfrezesi

olan KESK’in baþlýca talebikamu çalýþanlarýna grevli,toplu sözleþmeli, sendikahakký tanýmasýydý.

KESK’in mücadelesininönünü kesmek için kamukurumlarýnýn MHP’liyöneticileri tarafýndan1992’de kurulan ve uzunsüre yerlerde sürünen T.Kamu-Sen bugün 350binden fazla üyeye ve 7iþkolunda çoðunluðasahip.

1995’te kurulan ve dindaryönü aðýr basan Memur-Sen ise bugün 250 binüyeye sahip ve üç iþkolun-da çoðunlukta.

KESK ise 231 bin üyeyledüne kadar yanýna bileyaklaþamayanlarýngerisinde 3. sýrada yer alý-yor. Bir tek kültür ve sanatiþkolunda KESK’e baðlýKültür-Sanat-Sen çoðunlukve yetki sahibi.

Diðer küçük sendikalarlabirlikte 2008 itibarýyla 855

bin kamu emekçisi sendikaüyesi ve KESK sadecedörtte birinin tercih ettiðisendika durumunda.

KESK’in yýllardýr 30 kiþi-lik basýn açýklamalarýylasüren keskinliði sürdükçe,yýllardýr delegelik sistem-ine dayalý olarak KESKyönetimini aralarýnda pay-laþan polititik gruplar kon-federasyonu kamu çalýþan-larýnýn çoðunluðundankopardýkça bu tablonundeðiþmesi için bir neden

yok.KESK, T. Kamu-Sen’i ve

Memur-Sen’i sendikaolmamakla suçlamak yeri -ne kendisinin gerçek birsendika olduðunu kanýtla-malý. Ýþyeri örgütlerinesahip olmalý, tabanýn sesiniyükseltmeli. Yönetimkurullarý grup ittifaklarý vepazarlýklarý ile deðil tümüyeler tarafýndan seçilmeli.

KESK aktivistleri KESK’ingeleceðini tartýþmak zorun-da.

BBiirr tteerrssaannee iiþþççiissii ddeeKKooccaaeellii’’nnddee ööllddüü

Kocaeli Körfez’de bulunan Marmaratersanesinde yaþanan iþ kazasýnda biriþçi daha öldü. TÝB Der "Ýþçiler sadeceTuzla'da ölmüyor, tersanelerin taþýn-masý çözüm olmaz" diyerekhükümetin politkalarýnýn çözümdenuzak olduðunu belirtti.

Tersanelerdeki kuralsýz çalýþma, diz-ginsiz sömürü, kayýt dýþý çalýþtýrma,iþçi saðlýðý ve iþ güvenliðine kaynakaktarmama uygulamalarý iþçi ölüm-lerinin ana sebepleri. Bakanlýklar iseuydurma ve geçici çözümleri ile busorunlarýn üzerini kapatmaya çalýþýy-or. Hükümetin çözümü ile ölümlerin

sadece yerleri deðiþecek.Yalova, Körfez, Zonguldak, Adana,

Cide gibi bir çok yerlerde ölümleryaþanýyor, sendikalardan ve iþçilerdenyükselen talepler dikkate alýnmadýkçagerçekci bör çözümbulmak mükünolmayacak.

GGöösstteerrmmeelliikk tteerrssaannee kkaappaattmmaallaarr ççöözzüümm ddeeððiill

GÝSBÝR Baþkaný Bayrak'ýn sahibiolduðu Çeksan tersanesinin yapýlanincelemeler sonunda 20 günlük kap-atma cezasýna karþý Limter Ýþ’ten açýk-lama geldi. Limter Iþ ‘Ayný kuralsýzlýk-larýn diðer tersanlerde devam ettiði,kapatma cezalarýnýn göz boyamak

üzere yapýldýðý, sonunda da ceza alantersanelerin yine birkaç gün sonrafaaliyetlerine devam ettiði’ belirtti.

DDeessaa ddiirreenniiþþii ssüürrüüyyoorrTürkiye Deri-Ýþ Sendikasý DESA'da

sendikal örgütlenmeye baþlamýþtý.Ancak Nisan ayý itibarý ile Desa Düzcefabrikasýndan sendikalý olan iþçileriþten çýkartýlmaya baþlanmis ve Mayýsayýna kadar 40’tan fazla iþçi iþtençýkartýlmýþtý. Bitmek bilmeyenmesailere zorlanan, tuvalete bile gön-derilmeden çalýþtýrýlan iþçilersendikalý olarak iþe geri donebilmekicin 120 gündür fabrika önündedireniþlerini sürdürüyor.

KESK'li kadýnlar kreþhizmeti, her alanda eþitlik,8 Mart'ta ücretli izin, ILOsözleþmelerinin onaylan-masýný istedi; "cinsel tacizehayýr" dedi. KESK'li kadýn-lar,27 Aðustos’ta Ankara'daYüksel Caddesi'ne kadaryürüyerek hükümetten tale-plerini dile getirdi.

AKP'nin calýþma alanýnda-ki son yeni liberalsaldýrýlarýndan biri olan"istihdam paketi"yle,emzirme ünitelerinin vekreþlerin kapattýldýðýný,bunun da zaten çocuklarýnabakabilmek için isten ayrýl-mak zonunda kalan kadýnçalýþanlarý annelik ile calýþ-

mak arasýnda seçime zor-ladýðýný belirttiler. Bunailiskin kadýnlar en az 50 ve50'den az çalýþanýn bulun-duðu iþyerleri için kreþaçmasýný, gece çalýþmasý vevardiyalý iþyerlerindekikreþlerin 24 saat açýk ola-cak biçimde düzenlenmesi-ni, kreþlerin açýlamadýðý

durumlarda geçici önlemolarak kreþ ücretini karþýla-masýný gibi taleplerinin yanýsýra eþit iþe eþit ücret iste-diler.

TOBB’da kadýnlarýn oda veborsa yönetimlerinde yeralmasý için pozitif ayrýmcýlýkgerektiðini söyleyen Kadýnve Aile Bakaný NimetÇubukçu, KESK’li kadýnlarýngörüþme taleplerini ise red-dediyor.

KESK nereye gidiyor?Kamu emekçileri sefalet ücretine mahkum ediliyor

KESK'li kadýnlar 24 saat kreþ istiyor

Yeni bir çizgi mi?KKEESSKK’’iinn ttoopplluu ggöörrüüþþmmeelleerrii bbooyykkoott eettmmeessii ddooððrruu mmuu??

BBooyykkoottuunn aarrddýýnnddaann ‘‘ggrreevvllii ttoopplluu ssöözzlleeþþmmee’’ ttaalleebbiiyyllee ttüümmsseennddiikkaall ssüürreeççtteenn aayyrrýýllýýpp yyeennii bbiirr ççiizzggii mmii iizzlleemmeellii??

KKaammuu eemmeekkççiilleerrii hhaarreekkeettii sseennddiikkaallaarrýýnnýý aaççýýkk ttuuttmmaakk vveeddeevvlleettççee ttaannýýnnýýrr hhaallee ggeettiirrmmeekk iiççiinn yyýýllllaarrccaa mmüüccaaddeellee eettttii..BBuunnuu bbiirr ööllççüüddee ddee bbaaþþaarrddýý.. HHüükküümmeett bbiirriinnccii sseennddiikkaaoollmmaassaa ddaa KKEESSKK’’ii ttaannýýyyoorr.. HHüükküümmeett yyeennii sseennddiikkaallyyaassaallaarrddaa ggrreevv vvee ttoopplluu ssöözzlleeþþmmee hhaakkkkýýnnýý ttaannýýmmaayyýýddüüþþüünnüürrkkeenn bbooyykkoottççuu yyeennii bbiirr ççiizzggii kkaazzaannýýmmllaarrýý ççööppeeaattmmaakk vvee ddeevvrree ddýýþþýý kkaallmmaakk ddeemmeekk oollaaccaakkttýýrr..

TToopplluu ggöörrüüþþmmeelleerrddeenn ççeekkiilleenn KKEESSKK,, AAnnkkaarraaGGüüvveennppaarrkk’’ttaa oottuurrmmaa eeyylleemmii yyaappttýý..

Page 5: Sosyalist İşçi 332

sayý: 332 sosyalist iþçi 5

Obama'nýn "arka bahçe"siyasetinin Bush'unkindenpek farký yokMMiikkee GGoonnzzaalleess

Demokratlarýn ABD Baþkan Adayý Barrack Obamageçen ay Miami'de Bush'un da pek sevdiði bir kuru-ma, saðcý Küba Amerika Vakfýna hitap etti. ObamaKüba'ya uygulanan ambargoyu sürdürmeye sözverdiði gibi Latin Amerika'daki yeni sola karþýyumuþak davranmayacaðýný ve geçen yýl Bush'unbaþlattýðý Orta Amerika polis ve askeri güçlerine"uyuþturucuyla yeni savaþ" için yardým etme planýnýdesteklediðini açýkladý.

Kolombiya ABD'nin Latin Amerika'daki sýçramatahtasý; Venezüella, Ekvator, Orta Amerika veBrezilya ile sýnýrlarý olan son derece askeri bir devlet.Devlet baþkaný Alvaro Uribe uzun süredir uyuþturu-cu tacirleriyle el altýndan iþbirliði yapýyor ve muhal-iflerin sistematik olarak bastýrýlmasý ve öldürülmesisiyasetiyle tanýnýyor.

Obama da diðerleri gibi Irak'taki savaþýn kaynaklarýyutmakla kalmayýp ABD'nin kendi arka bahçesiniihmal etmesine neden olduðundan þikâyet etti.

Geçen yýl Latin Amerika devletlerinin çoðu kýtayýküresel politikalarla baðlayacak Latin AmerikaSerbest Ticaret Bölgesi'ni reddetti. ABD saðý "LatinAmerika'yý kaybettik" diye çýðlýk atmaya baþladýktankýsa süre sonra yeni strateji ortaya çýktý.

En genelde Latin Amerika bölünmüþ halde. Birtarafta Þili, Arjantin ve Brezilya gibi sosyal reformlarýneoliberal politikalarla birlikte yürütmeye çalýþanlarvar. Diðer yanda Venezuella, Bolivya ve Ekvator gibidaha radikaller var.

"Reformist" bloðun en güçlü üyesi Brezilya ABD'yleçalýþmaktan memnun. Brezilya askerleri Haiti'deABD destekli hükümeti kitle hareketlerine karþýdestekliyor. Baþkan Lula'nýn alternatif yakýt olarakbioethanol sektörüyle yakýn baðlarý altý yýl önce ken-disini destekleyen Topraksýz Köylüler Hareketiylekarþý karþýya gelmesine neden oldu. Bir zamanlarýnradikal iþçi önderi Lula bölgede hegemonya kazan-mak için uluslararasý sermaye ile birlikte çalýþýyor.

Diðer yanda Venezüella, Bolivya ve Ekvator "uyuþ-turucuyla savaþ" perdesi altýna saklanan bir saldýrýylakarþý karþýya. ABD Bolivya'daki zengin eyaletlerinözerklik talebini aktif olarak destekliyor. AmacýMorales'in devletleþtirdiði gaz ve petrol kaynaklarýnatekrar eriþmek.

Kolombiya askerleri birkaç ay önce Ekvator sýnýrýn-dan geçerek Kolombiya Devrimci Silahlý Güçleri-Farc'ýn ikinci komutanýný öldürdüler. Farc'ýnnarkoterörist olduðu bahane edildi. AncakKolombiya devlet baþkaný Uribe, Farc'ýVenezüella'nýn finanse ettiðini iddia ediyor. Açýk kibu iddia sýnýrý geçip imparatorluðun düþmanlarýnasaldýrmak için bir bahane.

Latin Amerika'da "uyuþturucuyla savaþ" politikasýVenezüella ve radikal müttefiklerini tecrit etmeyedönük. Altta yatan konulardan biri de her zamanolduðu gibi petrol. Venezüella'nýn petrol rezervleriözellikle de Bolivya ve Ekvatorla birlikte hareketettiðinde dünya ekonomisinde önemli bir güç oluþtu-ruyor. Görünüþe bakýlýrsa ABD'nin baþýný çektiðiVenezüella'yý tecrit etme, Ekvator'a saldýrma veBolivya'yý parçalama hedeflerini Obama da paylaþý-yor.

Evo Morales Aðustosbaþýndaki referandumdaoylarýn yüzde altmýþ üçün-den fazlasýný alarak özerk-lik isteyen muhalif eyaletvalilerine karþý konumunugüçlendirdi. Öte yandanMorales'e muhalif altýeyalet temsilcisindendördü de koltuklarýnýkorurken, ikisi seçmentarafýndan geri çaðrýldý.Ülkenin üçüncü büyükeyaleti olan ve 2000 yýlýndasuyun özelleþtirilmesinekarþý yaþanan efsanevikitle mücadeleleriyle taný-nan Cochabamba'nýnMorales karþýtý valisiManfred Reyes halkoyunukaybetmesine raðmenkoltuðunu býrakmaya-caðýný ve direneceðini ilanetti. Reyes Bolivya'nýn eskiaskeri diktatörlük döne-minde karanlýk bir geçmiþesahip neoliberal birsiyasetçi.

AAddaalleettssiizzlliikkBolivya'da ülke nüfusunu

yüzde altmýþ beþini yerlileroluþturuyor. Bunlar Anddaðlarýndan batýya uzanançorak bölgede yoðun-laþmýþken "Yarým Ay"denilen doðu ve güney-doðudaki eyaletlerde, çoðuAvrupalý sömürgecilerinsoyundan gelen beyazlarve "criol"lerden oluþanzengin azýnlýk hem tarýmaelveriþli topraklarýn büyükkýsmýný hem de ülkenindoðal gaz ve petrol yatak-larýný elinde tutuyor. Buseçkinler Bolivya'da ikiyüzyýldýr iktidarda olanlarýtemsil ediyor. Moralesülkenin yerli nüfustangelen ilk devlet baþkaný.

NNeeoolliibbeerraalliizzmmee kkaarrþþýýmmüüccaaddeellee

1990'larýn baþýndanitibaren neoliberalizmekarþý süren kitlemücadeleleri 2005'teMorales'i iktidara getirdi.Kitle hareketiCochabamba'da direniþin-den sonra gaz ve petrolgelirlerinin halka geridöndürülmesi içinmücadele etti. Bu iki kay-naðýn devletleþtirilmesiMorales'in temel poli-tikalarý.

Ülkenin gaz ve petrol rez-ervleri nüfusun üçteikisinin içinde yaþadýðýsefaleti ortadan kaldýra-bilir. Morales bu servetidevlet kontrolüne almakve yerli toplumlarýn datemsil edildiði yepyeni birdevlet kurmayý vaat ediy-or.

RReeffoorrmmllaarrMorales gaz ve petrol

gelirlerinin bir kýsmýnabütün Bolivyalýlarý kap-sayan bir emeklilik fonuiçin vergi koydu. Ayrýcayerli çoðunluða atalarýnaait olan topraklarý gerialma hakký veren bir yasagündeme getirdi.

Mayýs ayýnda gaz vepetrol yataklarýný iþleten enbüyük enerji þirketiÝspanyol Andina'nýnçoðunluk hisseleri kamutarafýndan satýn alýndý.Ardýndan BP ve PanAmerican Enerji þirket-lerinden Chao satýn alýndý.Son olarak Haziran ayýndaABD þirketi Ashmore veDutch Shell'in, ana gazboru hattýný iþletenTransredes þirketindekiçoðunluk hisseleri kamu-laþtýrýldý.

ÖÖzzeerrkklliikk TTaalleebbiiMorales seçilmesinin

ardýndan yerlilerin hak-larýný ve devletin doðalkaynaklar üzerindeki kon-trolünü saðlayacak yeni biranayasa için kurucu birmeclis topladý. Kurucumeclis iki yýla yakýnzamanda tek bir karar bilealamadýðý gibi birmücadele alanýna dönüþtü.Zengin azýnlýk meclisi felçetme yolunu tuttu. 2006sonunda meclisi boykotederek bölgesel özerkliktalep etmeye baþladýlar.Ardýndan Santa Cruz'daçeteler Morales yanlýlarýnasaldýrmaya baþladý. Aralýk2007'de Morales yanlýsývekiller yerli haklarýný vedoðal kaynaklar üzerinde-ki devlet kontrolünü kabuleden yeni bir anayasayýkabul ettiler. Santa Cruz vediðer eyaletler de yerlihaklarýný kabul etmeyen,bölgesel kaynaklarüzerinde kendi kontrollerive ulusal ve uluslararasýsermaye ile iþ yapmahakkýný bölgeye verenkendi anayasalarýný ilanettiler. Ülkenin en büyükve zengin eyaleti SantaCruz Mayýs ayýnda birreferandumla özerkliðiniilan etti. Morales'in askergönderme tehdidinekarþýlýk kendi silahlýgücünü kuracaðýný açýk-ladý.

Morales hükümeti engel-lenebilirse zengin azýnlýkve küresel sermaye gaz vepetrolü rahatça iþletebile-cek. Irkçý söylemlerleyürütülen özerklik kampa-

nyasýnýnarkasýnda küresel ser-mayenin çýkarlarý gizleniy-or.

ABD'nin Bolivyabüyükelçisinin deYugoslavya'nýn parçalanýþsürecini denetleyen kiþiolmasý tesadüf olmasagerek.

KKiilliiddii aaççaaccaakk ggüüççBolivya ve

Venezüella'daki kitlehareketleri ve radikalhükümetler alternatif biriktidarýn köþe taþlarýnýoluþturdular ve kapitalist-lerin durdurmaya çalýþtýðýda iþte bu alternatif iktidar.

Bu mücadele sadeceMorales hükümetinin deðilBolivyalý yoksullarýnkaderi hakkýnda. Zenginazýnlýðýn özelleþtirilmiþenerji kaynaklarý üzerinde-ki ekonomik gücünü koru-masý ve politik direniþireformlarý sekteye uðratýy-or. Morales'i iktidaragetiren kitle hareketlerisosyal adalet ve demokrasimücadelesine devametmek, kapitalistlerinekonomik ve siyasi ikti-darýna meydan okumakzorunda. Bu kilidi açacakgüç onlar.

Bolivya’da zenginlerle yoksullarýn iktidar mücadelesi devam ediyor

1990'larýn baþýndanitibaren yeni-liberalizme karþýsüren kitlemücadeleleri 2005'teMorales'i iktidaragetirdi. Kitle hareketiCochabamba'dadireniþinden sonragaz ve petrol gelir-lerinin halka geridöndürülmesi içinmücadele etti. Bu ikikaynaðýndevletleþtirilmesiMorales'in temelpolitikalarý.

Page 6: Sosyalist İşçi 332

6 sosyalist iþçi sayý: 332

Son bir ayda Kafkasya'yýalt üst eden, bütündünyanýn gözleriniKafkasya'nýn üzerine dikenolaylar yavaþ yavaþ durul-maya ve yerini olayýngerçek kahramanlarýnýn,yani Rusya, NATO, AB veABD arasýndaki karþýlýklýtehditlere ve söz düellolarý-na býraktý. Peki Gürcistandenilen küçük ülkeninGüney Oseyta denilenküçücük bir toprakparçasýna girmesiylebaþlayan bu süreci nasýldeðerlendirmek, dünyada-ki hegemonya mücadelesiiçinde nereye otrutmakgerekiyor?

Dünya, 1945'den 1989'a,Doðu Bloku rejimlerinin veSovyetler Birliði'ninçökmesine kadar devameden ve Soðuk Savaþ döne-mi denilen iki kutuplu birsüreci yaþadý. Budönemde, Soðuk Savaþsonrasýnýn dünyasýný þekil-lendiren iki geliþmeyaþandý.

Birincisi, Rusya ve DoðuAvrupa'daki devlet kapi-talisti rejimler (yani,devletin, Batý'daki özel þir-ketlerle ve devletle aynýrolü oynadýðý rejimler),Soðuk Savaþ'ýn baþlarýnda,ekonomik olarak Batý'lýdevletleri geçmiþ olmalarý-na raðmen, 1950 ve1960'larda kapitalizminyaþadýðý yükselme dönemiile birlikte, giderekbüyüyen dünya pazarýnda-

ki yerlerini ve önemlerinikaybetti. ABD ve müttefik-leri, askeri ve ekonomikolarak Soðuk Savaþ'ýkazandý.

Ýkinci geliþme ise þu oldu;ABD açýsýndan bukazancýn bir bedeli vardý.ABD'nin silah harcamalarýbir yandan Batý'dakipazarýn, 1930'lardakinebenzer bir durgunluk

dönemi yaþamasýnýengellerken, diðer yandan,silahlanmaya daha az paraharcadýklarý için dünyapazarýnýn büyümesindendaha çok yararlanmaolanaðý bulan diðer Batýlýdevletlerin, özellikleAlmanya ve Japonya'nýnekonomik açýdanbüyümelerini saðladý.

YYeennii eemmppeerryyaalliizzmmSoðuk Savaþ sonrasý

dönemde, ABD askeriolarak dünyadaki enbüyük güç olma özelliðinikorumaya devam etti.

Þu anda ABD'ninsilahlanma harcamasý halakendisinden sonra gelenon devletin toplamsilahlanma harcamasýndandaha fazla.

Fakat, ABD, dünyadakien büyük ekonomi olmayadevam etmesine raðmen,dünya hegemonyasý açýsýn-dan, Ýkinci DünyaSavaþý'nýn sonunda bulun-duðu noktada.

O zaman, ABD'nin üreti-mi dünya üretimininyüzde ellisiydi, þimdi isebu rakam yaklaþýk yüzde20.

Dolayýsýyla, ABD, göreceekonomik zayýflýðýný telafietmek için rakipsiz askeriüstünlüðünü, yani havuçyerine sopayý kullanýyor.

1989'dan beri yaþanançeþitli savaþlarýn altýndayatan yukarýdaki cümledeözetlenen bu önleyici savaþdoktrinidir.

ABD, özellikle petrol kay-naklarýný kontrol altýndatutarak ekonomisinikorurken ve bu aradarakiplerine göz daðýverirken, diðer yandan damüttefiklerini kendiarkasýnda hizaya sokuyor.

Fakat her þey ABD'ninplanladýðý gibi gitmiyor.Artýk iki kutuplu deðil, çokkutuplu bir dünyadayaþýyoruz.

Bugüne kadar, SoðukSavaþ sonrasýnda yaþananbütün savaþlar büyükgüçlerle Irak, Sýrbistan veAfganistan gibi dahaküçük devletler arasýndaolmuþtu.

Irak, Sýrbistan veAfganistan, ABD gibibüyük bir köpekbalýðý ilekarþýlaþtýrýldýklarýnda,küçük balýklardýr. Fakat busavaþlarýn bile ABD içinkazanýlmasý oldukça zorolan savaþlar olduðu kanýt-landý ve ABD ile müttefik-leri arasýnda bölünmeleryaþandý.

KKaaffkkaassyyaaGürcistan'daki savaþýn en

önemli özelliði, emperyal-izmin, büyük güçlerarasýnda çatýþma yaratacakaþamaya gelmiþ olduðunugöstermesidir.

Soðuk Savaþ'tan sonra,ABD, NATO'yu doðuülkelerini kapsayacakþekilde geniþletme çabasýiçine girdi, böylece,Estonya, Lityvanya veLetonya gibi BaltýkDevletleri ve Polonya,Bulgaristan, Romanya,Macaristan ve Çek veSlovak Cumhuriyetleri ileiþbirliði yaparak önceden

Rusya'nýn kontrolü altýndaolan topraklar üzerindekikontrolünü ve Rusya

üzerindeki basýncýný artýra-bilecekti.

ABD, bu çabaya ekolarak, ayrýca, Özbekistan,Tacikistan, Kýrgýzistan veTürkmenistan gibi OrtaAsya'daki eski Sovyet ül-kerinde askeri üsler kurdu.

NATO'nun bu þekildegeniþlemesinin, Gürcistanve Ukrayna'nýn da alýn-masýyla tamamlanmasýdüþünülüyordu, fakatFransa ve Almanya'nýn iti-razlarý bu ülkelerinNATO'ya giriþlerini gecik-tirdi.

Eðer Gürcistan, ABD'ninistediði gibi NATO'yakatýlmýþ olsaydý, anlaþmagereði, Rusya Gürcistan'ýnGüney Osetya'daki askerimacerasýna karþýlýkverdiðinde, Gürcistan'ýsavunmak zorunda kala-caklardý.

Rusya artýk bir süper güçolmayabilir, fakat halabölgesel bir güç.Ekonomisi 1990'lardaolduðundan çok daha iyidurumda. Rusya ayrýcaaskeri kapasitesi oldukçageliþkin olan nükleer birgüç olma özelliðini koru-yor.

Rusya'nýn meydan oku-masý, Latin Amerika'danÇin'e Ýran'a kadar herkestarafýndan dikkatle izleni-yor.

Gürcistan savaþý,Rusya'ya, kendisini, kendiçevresindeki ülkelereyeniden gösterme cesaretiverdi.

Ayrýca diðer devletleri,küresel hayduta karþý çýka-bilecekleri konusundaumutlandýrdý.

Soðuk Savaþ'ýn sonaermesiyle yeni emperyal-izm dönemi baþlamýþ olduve bu dönem eskisindençok daha tehlikeli.

Emperyalizmin "düzensiz"yeni dünya düzeni

Kafkaslar’da ABD-RRusya çatýþmasý:

““RRuussyyaa aarrttýýkk bbiirrssüüppeerr ggüüçç oollmmaayyaa-bbiilliirr,, ffaakkaatt hhaallaabbööllggeesseell bbiirr ggüüçç..EEkkoonnoommiissii 11999900''llaarrddaaoolldduuððuunnddaann ççookkddaahhaa iiyyii dduurruummddaa..RRuussyyaa aayyrrýýccaa aasskkeerriikkaappaassiitteessii oolldduukkççaaggeelliiþþkkiinn oollaann nnüükklleeeerrbbiirr ggüüçç oollmmaa öözzeelllliiððii-nnii kkoorruuyyoorr..””

““AABBDD,, öözzeelllliikklleeppeettrrooll kkaayynnaakkllaarrýýnnýýkkoonnttrrooll aallttýýnnddaattuuttaarraakk eekkoonnoommiissiinniikkoorruurrkkeenn vvee bbuu aarraaddaarraakkiipplleerriinnee ggöözz ddaaððýývveerriirrkkeenn,, ddiiððeerr yyaann-ddaann ddaa mmüütttteeffiikklleerriinniikkeennddii aarrkkaassýýnnddaa hhiizzaa-yyaa ssookkuuyyoorr..””

KKüürreesseell ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý hhaarreekkeettii yyeennii bbiirr mmüüccaaddeellee ddöönneemmii bbeekklliiyyoorr..

Page 7: Sosyalist İşçi 332

sayý: 332 sosyalist iþçi 7

Rus ordusu, GürcistanCumhurbaþkaný MikheilSaakaþvili'nin GeorgeBush'un desteði ile kur-duðu askeri yapýyý yýktý.Ruslar þimdi, oradakihakimiyetlerini garanti altý-na alarak Gürcistan'dançekilmeye baþladýlar.

Kafkasya'da kaybedenSaakaþvili, fakat dünyadakaybeden George Bush.Bush yönetimi, dünyadakipolitika uzmanlarýndan,Rusya'ya yönelik politikasýyüzünden büyük eleþtirialdý. Bu politika, SoðukSavaþý'nýn sona ermesininardýndan, NATO'yuRusya'ya sýnýrý olanülkeleri kapsayacak þekildegeniþleterek Rusya'nýnzayýflýðýndan faydalan-mayý amaçlýyordu.

Geçen hafta New YorkTimes, ABD'nin Rusya eskibüyükelçisi JamesCollins'den þöyle bir alýntýyaptý; "Muhtemelen,Rusya'nýnv'Çýkarlarýmýzvar ve onlarý sonuna kadarsavunacaðýz' derken nekadar ciddi olduklarýnýanlayamadýk".

Dolayýsýyla, Gürcistankrizi, Bush çetesinin nekadar yetersiz olduðunubir kez daha ortaya çýkardý.Fakat daha da önemlisi,ABD'nin gücünün sýnýr-larýný gösterdi. Sorunsadece Pentagon'un Irak ve

Afganistan'da Gürcistan'amüdahale edemeyecekkadar çakýlýp kalmýþolmasý deðil.

ABD'nin Gürcistan'a gön-derecek kadar askeri olsay-dý bile, oraya asker gönder-mek Rusya ile daha büyükbir savaþa girmek anlamý-na gelebilirdi. Bush veCheney bile nükleer birsavaþ baþlatacak kadaraptal deðiller.

ABD'nin Rusya'ya karþýalacaðýný söylediði önlem-ler - Rusya'yý G8'denatmak, Rusya'nýn DünyaTicaret Örgütü'ne girmesi-ni önlemek - oldukça sem-bolik. Ayrýca bu önlemler,Çin, Hindistan gibi büyükgüçlere, bu örgütlerin,uluslararasý kurumlardeðil, Batý egemenliðininoyuncaklarý olduðunugöstermeleri açýsýndan dauygun deðil.

Üstelik, ABD'ninRusya'ya ihtiyacý var.Carnegie MoskovaMerkezi'nden MashaLipman, "ABD'ninRusya'ya, Rusya'nýnABD'ye olduðundan dahaçok ihtiyacý var" dedi veABD'nin Rusya'nýnAfganistan'daki savaþýdesteklemesine, Ýran veKuzey Kore'yi nükleer pro-gramlarýndan vazgeçirmekonusunda yardýmcýolmasýna ihtiyacý

olduðunu ekledi.Ayrýca, Avrupa Birliði de

enerji kaynaklarý açýsýndangiderek Rusya'ya baðýmlýhale geliyor. FakatRusya'nýn en zayýf olduðunokta ekonomisi.Rusya'nýn hisse senedipiyasasý geçtiðimiz birkaçayda yüzde 25 deðer kay-betti. Gürcistan'dakisavaþýn patladýðý hafta,Rusya'nýn döviz rezervi

16.4 milyar dolar azaldý.Fakat ayný zamandaRusya'nýn rezervleri, petrolve doðal gazýn fiyatýnýnyükselmesiyle arttý ve 581milyar dolara yükseldi(dünyada üçüncü).Rusya'nýn kendine güvenive kaynaklarý, enerji patla-masýyla daha da güçleni-yor. Ve þu anda Rusya'nýneli daha güçlü gibigörünüyor.

BBoorriiss KKaaggaarrlliittsskkyy

Uluslararasý anlamda busavaþ ABD için, en azýn-dan Orta Avrupa veKafkaslarda büyük birdarbe anlamýna geliyor,çünkü bu süpergücünetki ve kontrolünün sýnýr-larýný gösteriyor. Birsüper gücün de,Gürcistan gibi, kanatlarýaltýndaki devleti koruya-madýðý durumlar vardýr.

Fakat bu, Rusya'daki solaçýsýndan zor bir durum,çünkü tutulacak bir tarafyok aslýnda. Bir yandanRusya solunun büyükbölümü MikheilSaakashvili'ninGürcistan'ýnýn kurbangibi sunulmasýna karþý.Bunun tek nedeniGürcistan'ýn GüneyOsetya'yý iþgal etmiþolmasý deðil, ayný zaman-da George Bush'unbölgedeki en yakýn müt-tefiki olmasý.

Diðer yandan Rusya'nýn"saldýran" ülkeyi ceza-landýran bir barýþ gücüolduðunu düþünmek de

mümkün deðil. Her þey-den önce Rusya'nýnKafkasya üzerinde kendiemperyalist emelleri var.

Ayrýca, yine otoriter veçürümüþ bir rejimleyönetilen GüneyOsetya'dan yana tutumalmak da mümkün deðil.Güney Osetya, Rusya'yasahte votka sokanülkelerin baþýnda geliyor

ve her yýl bu nedenleyüzlerce insanýn ölmesineneden oluyor.

Dolayýsýyla, bu her açý-dan adaletsiz bir savaþtýr.Biz, her iki tarafta acýyý ençok çeken, en büyükbedeli öden kesim olanhalktan yanayýz. Bence busavaþýn sonuçlarýGürcistan açýsýndan çokkötü olacak. Rusya ise, bu

savaþýn sonucunda, hemyurt içinde hem de yurtdýþýnda daha da güçlendi.

Bu savaþ Rus toplumun-da büyük bir tartýþmayaratmayacaktýr, çünkügüç dengeleridüþünüldüðünde zatenkimse Rusya'nýn busavaþý kaybedeceðineinanmýyordu. Bu savaþýntek olumlu tarafýRusya'nýn Dünya TicaretÖrgütü'ne katýlmasýnýnengellenmesi olacaktýr.

Bu savaþýn dünyadabüyük bir ekonomikkrizin yaþandýðýdönemde gerçekleþtiðiniunutmamak gerekir.Kafkasya'daki savaþ,ABD'nin emperyalist iler-leme stratejisinin krizegirmesi anlamýna geliyor."Teröre karþý savaþ" poli-tikasý ölüyor ve bu hergeçen gün daha görünürhale geliyor.

BBoorriiss KKaaggaarrlliittsskkyy, Russosyalisti ve aktivistidir veayný zamandaMoskova'dakiKüreselleþme ÇalýþmalarýEnstitüsü'nün yöneticisidir.

Bir süpergücün sýnýrlarýAABBDD vvee RRuussyyaa::

Asýl kaybeden George Bush

Gürcistanve emperyalist itiþmeDDooððaann TTAARRKKAANN

Gürcistan Devlet Baþkaný Saakaþvili’nin aniden GüneyOsetya’nýn baþkentine saldýrmasý ve ardýndan 7 günsüren kanlý savaþ, emperyalistler arasý çeliþkilerin nekadar büyük bir hýzla týrmanabileceðini gösteriyor.

Saakaþvili tam bir kumar oynadý. Türkiye ve ABD’nineðittiði küçük askeri gücü ile kazanabileceðini sandý,ama yanýldý. Rusya çok hýzla müdahale ederek sadeceGürcistan’dan ayrýlmak isteyen iki bölgeyi deðil,Gürcistan’ýn da bazý bölgelerini iþgal etti. Gürcistan’ýnaskeri alt yapýsýný daðýttý ve bu ülkenin savaþmayeteneðini büyük ölçüde felç etti.

Rusya ardýndan Güney Osetya ve Abhazya’nýn baðým-sýzlýðýný tanýdý.

Buraya kadar bu yedi günlük savaþýn galipleri vemaðluplarý çok açýkça belliydi. Saarkaþvili, George Bushve NATO savaþýn yenilen, kaybeden tarafýydý. Gürcistaniki özerk bölgesini kaybederken, ordusundan da oldu.NATO ve ABD ise çaresizliklerini gösterdiler.

Rusya ise ilk adýmda istediklerini alarak savaþýn gali-biydi. Ne var ki NATO gemilerinin Karadeniz’e girdiðigünlerde toplanan Þanghay Ýþbirliði Anlaþmasý ülkeleridahi Rusya’nýn tanýdýðý Güney Osetya ve Abhazya’nýntanýnmasýný onaylamadý.

Sorun açýk, dünyanýn dört bir yanýnda Güney Osetyave Abhazya durumunda olan toprak parçalarý var ve Çin,Hindistan ve diðerleri kendi baþlarýna da benzer sorun-lar gelebileceðini düþünerek Rusya’yý desteklediklerini,ama iki küçük halkýn baðýmsýzlýðýný desteklemediklerinibelirtti.

Bu noktadan itibaren savaþýn galibi ve maðlubu tambelli deðil. Bu durum uzun süre böyle devam edemez.Taraflardan birisi kýsa zaman içinde hamle yapmakzorunda. Bu hamle hem çok tehlikeli olabilir, hem deçok kanlý.

Sovyetler Birliði’nin daðýlmasý ve Doðu Bloku’nunçökmesinden sonra diðer Doðu Bloku ülkeleri ile birlik-te ekonomik olarak büyük bir sarsýntý yaþayan RusyaAvrupa’ya doðal gaz ve petrol satmaya baþladýðýndanberi ekonomik olarak toparlanmaya baþladý.

NATO, Rusya’yý ekonomik ambargo ile tehdit ederkenRusya’da Avrupa’yý doðal gaz ve petrolü kesmekletehdit ediyor. Ne var ki Rusya’nýn tehdidi Avrupalýlariçin çok etkili deðil.

Öte yandan özellikle Þanghay Ýþbirliði Anlaþmasýülkelerinin toplantýsýndan itibaren yabancý sermayeRusya’dan kaçmaya baþladý. Savaþýn baþlamasýndan buyana 16.4 milyar dolar Rusya dýþýna giderken, Moskovaborsasý da dörtte bir oranýnda deðer kaybederek yüzde25 düþtü.

Bu tür geliþmelere karþý ise Rusya þimdilik elindekimuazzam döviz rezervine güveniyor. 581 milyar dolarlýkdöviz rezervi ile Rusya dünyanýn üçüncü büyük rezer-vine sahip.

ABD, Rusya’yý G8’den (dünyanýn en güçlü 8 ülkesininoluþturduðu birlik) ve DTÖ’den çýkartmakla da tehditediyor. Ne var ki artýk her iki örgütün de eskiden olduðugibi bir önemi yok ve bu nedenle Putin kolaylýkla “çokönemli deðil” diyebiliyor.

Þimdi ABD-AB karþýsýnda toparlanan ekonomisi veSSCB’den kalan nükleer silah stoklarý ile Rusya yenidendünya sahnesine çýkmaya çalýþýyor.

YYaa GGüürrccüülleerr,, AAbbhhaazzllaarr vvee OOsseettlleerrUlus-devlet kapitalizm sonrasýnda ortaya çýkmýþ bir

kavram ve esas olarak kapitalist rekabetin bir ürünü.Kapitalist þirketler rekabet için pazarlarýný korumayaçalýþýyorlar. Bunun bir yolu büyük þirketler arasýndakurulan karteller ve tekeller diðeri ise askeri müda-halelerle yeni pazarlarýn büyükkapitalist-emperyalistgüçlere açýlmasý. Savaþlarýn asýl nedeni bu.

Emperyalistler bazen de ekonomik önemi olmayantopraklar için savaþa tutuþuyor. Bunlar stratejik toprak-lar için yapýlan savaþlar. Hegemonya için, dünya veyabölge egemenliði için giriþilen savaþlar. Kafkaslardakisavaþ böylesi bir savaþ. Rusya kendi arka bahçesindebir NATO ülkesi istemiyor, NATO ise Gürcistan veUkrayna aracýlýðý ile Rusya’yý biraz daha kuþatmayaçalýþýyor ve etnik kart bu çatýþmada iki tarafça da kul-lanýlýyor.

Kafkaslarýn yedi günlük savaþýnýn asýl maðlubu açýk kiGüney Osetya halký. Bu savaþtan çok fazla ölü ve yaralývererek çýktýlar. Ülke aðýr bir biçimde tahrip oldu.

Page 8: Sosyalist İşçi 332

8 sosyalist iþçi sayý: 332

EErrkkaann KKaarraa

Yeni Kara KuvvetleriKomutaný Iþýk Koþaner'in27 Aðustos'ta yaptýðýkonuþma generallerindarbe tezgahlarýnýn,Ergenekon çetesinintesadüfi ve üç-beþçetecinin iþi olmadýðýnýçok net bir þekilde ortayakoyuyor. Koþaner'inkonuþmasýnýn mantýkisonucu gerektiðindedarbe yapmanýn zorunlu-luðu ve aynen Ergenekongibi bir çetenin gereklil-iðidir.

Ýþte Koþaner'in konuþ-masýný önemli bölümleri:

"Uluslararasý kuruluþlarve ulus ötesi sivil toplumörgütleri küresel kararalma ve uygulama aþa-masýnda giderek dahaetkili olmaya baþlamýþtýr.Küreselleþmenin önündeen büyük engel olarakgörülen ulus devlet,ekonomik güdümlemeler,mikro etnik kýþkýrtmalar,ülkelerin rejimlerini vedüzenlerini yenidentanýmlamalar, ülkelereaþýlanan renkli

baþkaldýrýlar ve ülke isim-lerinin önüne eklenmeyeçalýþýlan sýfatlar ileortadan kaldýrýlmayaçalýþýlmaktadýr."

Bu tezler,Ergenekoncular ve solcu"ulusalcýlar" dahil tümmilliyetçilerin baþlangýçtezidir.

"Tehdit ve riskler askerinitelikten ziyadeekonomik vesosyokültürel nitelikkazanmasýna raðmenaskeri tehditten çok dahatehlikeli ve yýkýcý olmak-tadýr. Ancak, demokrasive insan haklarý gibi çað-daþ deðerler istismar edil-erek çok iyigizlenebilmektedir. Ulusdevletler adeta demokrasiadýna daðýlmaya, insanhaklarý adýna da bölünm-eye mahkûm edilmekte-dirler."

Bu tezler ise toplumdakiher türlü demokrasi vedeðiþim isteðinin"emperyalizmin oyunu"olduðunu anlatýyor.

"Küresel güçler tarafýn-dan kurgulanan ve ülkeiçi medya, bazý akademik

ve sermaye çevreleri ilesivil toplum örgütleriiçine yuvalanan post-modern bir tabakanýnoluþturduðu propagandave etki aðý, ulusal birlik,ulusal deðerler ve güven-lik parametrelerininzayýflatýlmasý ve çözülme-si yönündeki gayretlerinisürdürmektedirler."

"Ülkemizin yumuþakgücünü oluþturacak sivilkabiliyetler geliþtir-ilemediði gibi aksine dýþfonlarla yönlendirilen siviltoplum örgütü veya kuru-luþu görünümlü unsurlar,bozucu ve yýkýcý özellik-leri ile kendileri güvenliksorunu olmaktadýrlar."

"Ýç, bölgesel ve küreselanlamdaki güvenlikalgýlamalarý ile tehdit verisklerin iç içe geçmiþ çokyönlü yapýsý, doðal olarakbütün milli güçunsurlarýnýn koordinelibir þekilde kullanýlmasýzorunluluðunu dikteettirmekte ve klasikanlamda tehdit ve risk-lerin iç ve dýþ olarakalgýlanmasýný geçersiz kýl-maktadýr."

Alýntýlarý çok uzatmayagerek yok. Bu zihniyete,üstüne bir de ordu gibimali gücü yüksek, istih-barat aðý olan, silahlarladonatýlmýþ bir örgütesahip komutanlarýnyapacaðý iþler Ayýþýðý,Sarýkýz benzeri darbelertezgahlamaktýr. Siviltoplum örgütlerini, insanhaklarý örgütlerini, gazete-cileri, siyasetçileri fiþle-mektir. GerektiðindeGayrý Nizami Harptekniklerini, istihbaratoyunlarýný kullanarak içsiyasete her türlü kanun-suz ve gayrý meþru yön-temle müdahale etmektir.Gerektiðinde cinayet iþle-mektir.

11 Eylül'den sonraABD'nin dünya askeri ter-minolojisine iyice yer-leþtirdiði "asimetrik savaþ"kavramýyla yoðrulan Türkgeneralleri siyaset yap-mayý, psikolojik savaþyürütmeyi, kontrgerillaörgütleri kurmayý askerigörevlerinin zorunlugerekleri olarak görmekte-dirler. Her türlü mil-liyetçilikte deðiþik türleri

bulunan büyük bir milliparonayaya sahip gener-aller, "küresel güçlerinülkeyi bölme, yönetme"vesairesine karþýmücadele görünümünde,aslýnda demokrasi, insanhaklarý ve özgürlük güç-lerine karþý askeri-politikbir savaþ sürdürmekte-dirler.

Evet, Ergenekon derindevletin sadece birparçasýdýr. Evet,Ergenekon'un çöker-tilmesinin tek baþýnademokrasi getirmeyeceðibu konuþmayla da bir kezdaha görülmüþtür.

Ama Ergenekon'un onbinlerce sayfalýk bel-gelerinden ortaya saçýlanpisliðin üzerine daha çokgidilmezse, "bunlarABD'nin veya egemen-lerin iç hesaplaþmalarý","yiyin birbirinizi" diyerekuzak kalýnýrsaErgenekon'larýn devamedeceði çok açýktýr.Ergenekon ne kadar teþhiredilirse generalin dey-imiyle "bütün milli güçunsurlarýnýn" koordinelibir þekilde ayný þeyi yap-

týklarý o kadar teþhir ola-caktýr.

Koþaner'in konuþmasýtüm demokrasi ve özgür-lük güçlerine Ergenekon'akarþý mücadele için güçlübir uyarý olmalýdýr. Yoksa,Susurluk'un üzeri laik-þeriatçý çatýþmasýylaörtüldükten sonra ondandaha pislik olanErgenekon örgütü nasýlserpilmiþse, þimdi deErgenekon'dan daha pis-lik ve hatalarýndan dersalmýþ daha büyük derinbir örgüt serpilmeyedevam edecektir.

17 Mayýs günü AslanAlpaslan tarafýndanDanýþtay'a yapýlanbaskýnýn ardýndanbaþlayan Ergenekonoperasyonu devam ediyor.Aralarýnda iki darbecikomutanýn da olduðu 86sanýk 20 Ekim'de mahke-meye çýkacak. 2500 say-falýk iddianame veeklerindeki dosyalardakibelgeler Türkiye'de darbe-ler tarihine ve kontrgerillafaaliyetlerine açýklýkgetiriyor.

Dinlemeye takýlan telefongörüþmeleri, ErgenekonoperasyonununSusurluk'tan farklý olarakbu kez buzdaðýnýn görün-meyen yüzüne yönelebile-ceðini iþaret ederken,davanýn sanýklarý ve olasýsanýklarý toplumun geniþkesimi tarafýndan suçluolarak görülüyor.

Ýddianame yayýnladýðýn-da "AKP muhalifi" ortakkimliðinde buluþan bir çokkesim küçümsemiþti. Ýddi-anameyi okumaya gerekyoktu, bütünüyle bir hayalmahsuluydü. Nasýl olurduda Ýlhan abi gibi bir solcu-luk abidesi çetelerle iliþkiliolabilirdi ki? ÝlhanSelçuk'un kendi notlarýn-dan Bahçelievler ve bir çokbaþka katliamýn aktörü,Abdullah Çatlý'nýn silaharkadaþý Oral Çelik'le iliþ-kisinin açýða çýktýðý gibiaskeri vesayet rejimine

hizmet eden bir çok isminde maskesi düþüyor. SavcýZekeriya Öz, ele geçirilentüm belgeleri, dinleme vetakipleri, sanýk ve tanýkifadeleri doðrultusundasistematik bir þekilde elealýp Ergenekon'un birparçasýnýn yaptýklarýnýortaya seriyor. Kullandýðýbelgeler devletin bütünistihbarat birimlerineulaþtýðý ve bir kaç binkiþinin her þeyi bildiðigörülüyor. Susurluk'ta vebaþka dönemlerde kontrg-erilla faaliyetlerinin bild-inði halde görmezliktengeldiði de açýða çýkýyor.

Ýddianamenin önemliyaný 89 sanýðýn darbe veterör suçu için iþbirliðiniortaya koymasýndan çok,yer alan belgelerle 27Nisan'ýn, 28 Þubat'ýn, 12Eylül'ün, Uður Mumcu,Ape, Musa ve Hrant Dinkcinayetlerinin, 1 Mayýs1977'nin bulunmasýdýr.Ergenekon operasyonu vedavasýný küçümseyenleremekçi sýnýflara karþýyürütülmüþ gizli birsavaþýn tarihiyle hesaplaþ-ma fýrsatýný reddetmekte-ler.

AKP hükümeti, Þemdinliiddianamesine YaþarBüyükanýt'ý sokan Vansavcýsý Ferhat Sarýkaya'nýnaksine, Ergenekonoperasyonunu baþlatanSavcý Zekeriya Öz'ünarkasýnda duruyor. 27

Mayýs darbesinden buyana olduðu gibi polisörgütü de operasyonunarkasýnda duruyor.Mecliste davaya müdahilolma kararý alan DTPdýþýnda hiç bir muhalefetpartisi Ergenekon operasy-onunu desteklemiyor.

Meclis içi ve dýþý mujhale-fetin çoðunluðu Ergenekonoperasyonuna karþý çýk-mak ya da küçümsemekleuðraþsa da Türkiye'de iþçi

sýnýfý ve toplumun çoðun-luðu sonuna kadargidilmesini istiyor.Operasyonu protesto edeneylemlere bir azýnlýkkatýlýrken, darbe karþýtýmiting ve eymlere binlerceinsan katýlýyor. Ergenekonoperasyonuna destekveren gazeteler ve internetsiteleri çok izleniyor.Sokakta herkes politikakonuþuyor, okuyortartýþýyor. Her gün

yüzlerce mail e-gruplardadönüyor. Çoðunlukdeðiþim isterken kendiayrýcalýklarýný bugünekadar zalimce savunmuþkemalist azýnlýk baskýaltýnda olduðunu ilerisürüyor. Bunlar deðiþiminmümkün olduðu birdönemden geçtiðimizi gös-teriyor.

Türkiye iþçi sýnýfý, fakir-ler, Kürtler, Sünni ve Alevidindarlar, azýnlýklar, tüm

darbelerin maðdurlarýoperasyonun devametmesinden yana açýkçatutum almalýdýr.Operasyonda frene basýl-masýný engellemek zorun-dayýz. Katiller, darbecileryargýlanýp hak ettikleri þek-ilde cezalandýrýlýrsa iþte ozaman demokrasinin sýnýr-larý geniþleyecek, hak ta-leplerinin, gerçek sorun-larýn çözümü için mücade-lelerin önü açýlacak.

Ergenekon yola devam edecek mi?

Ergenekon operasyonu devam etmeli mi?

Çoðunluðun gözünde onlar suçlu

Page 9: Sosyalist İşçi 332

sayý: 332 sosyalist iþçi 9

Ergenekon terör örgütüile PKK arasýndakibaðlantý AKP yanlýsýmedya tarafýndan titizlik-le iþleniyor. Ýleri sürülenaslýnda eski bir tez:PKK'yi derin devlet kur-durttu. Ergenekon iddi-anamesindeki belgelerkirli savaþýn sürdürücü-lerinin PKK'yi izleme,kontrol altýnda tutma,hatta yönlendirme amacýtaþýdýklarýný gösteriyor.Eski PKK militaný iti-rafçýlardan oluþan JÝTEMbirliklerinin savaþta nasýlbir rol oynadýklarýgörünür hale geliyor.Abdullah Öcalan'ýnÝmralý'da avukatlarýylagörüþmelerinin VeliKüçük ve örgütü tarafýn-dan denetlendiði telefondinlemelerinde açýkçagörülüyor.

Bu iddialar karþýsýndaÖcalan, ErgenekonSavcýsý Zekeriya Öz'eifade vermek istediðiniaçýkladý. Öcalan, PKK'yiderin devletin kurdurt-madýðýný, derin devletgüçlerinin kendileriylekurmak istedikleri iliþki-leri açýklayacaðýný söyle-di. Daha önce Ergenekonkarþýsýnda Kürtlerin taraf-sýz kalmasý gerektiðinisöyleyen DTP, tutumdeðiþtirerek Ergenekondavasýna müdahil olmave Ankara'ya bir yürüyüþyapma kararý aldý. Açýk kiTürkler gibi Kürtler deErgenekon'la hesaplaþ-mak istiyor.

Ergenekoncular, Kürtsorununun askeri yön-temlerle çözülmesinden,yani çözümsüzlüktenyanalar. Kürt sorununun

çözümünün devletintutum deðiþtirmesiylemümkün olduðunubugün geniþ bir kesimsöylüyor. Savaþ yan-lýlarýnýn PKK'ye yön-lendirme çabasýnýn altýn-da ince bir hesap yatýyor:Çözümsüzlük sürecek,sorunun askeri yöntem-lerle çözülemeyeceðiniuzun süre önce söyleyenPKK çatýþmaya çekilecek,Batý'da milliyetçi ve ýrkçýhisteri artýrýlacak,demokratikleþme rafakaldýrýlacak ve böylecekendi çete düzenleridevam edecek. Bölgedekiakaryakýt, uyuþturucu,insan ve silahkaçakçýlýðýndan oluþanyasadýþý ekonomik düzensürecek. Savunma harca-malarý adý altýnda orduyaayrýlan bütçenin iri dilim-

leri korunacak.Peki PKK'yi derin devlet

mi kurdurdu? PKK'ninsilahlý mücadelesininönümü açýldý?

Yüzbinlerce insanýnkatýldýðý ulusal hareketbir komplonun ürünüolamaz. Kürt sorunucumhuriyetin ilk yýllarýn-dan itibaren varlýðýnýsürdürmektedir. Kürtlerbugüne kadar 29 kezdevlete karþý ayak-landýlar. Ýster teröristister özgürlük yanlýsýolarak adlandýrýlsýnkarþýmýzda durantoplumsal tabaný olansiyasi bir harekettir. Kürtsorunu bu yüzden askerikomplolarla deðil, siyasiyöntemlerle çözülebilir.Ergenekon terör örgütüdavasý tüm bunlarýtartýþabileceðimizi zeminiyaratýyor. Kürt sorunun-da barýþçýl demokratikçözüm yanlýlarý bugünküsaflaþmanýn doðal olaraktarafýdýr.

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

Kürtler ve Ergenekon

Kürt sorununda siyasi çözümden uzaklaþýyor muyuz?

Devletin derin olanýSon bir haftadýr askerlerin felsefi, politik, ekonomik

her düzeyde kelamlarýyla boðulmuþ vaziyetteyiz.Özellikle "felsefi" boyutlu askeri konuþmalardemokratik alana çok þiddetli bir müdahale anlamýtaþýyor.

Genelkurmay, gerçekten de yeni bir düþman tarifiyapýyor mu?

Birlikte, Orgeneral Koþaner'in konuþmasýna bakalým:"Küresel güçler tarafýndan kurgulanan ve ülke içimedya, bazý akademik ve sermaye çevreleri ile siviltoplum örgütleri içine yuvalanan post-modern birtabaka…"

Peki bu post-modern tabaka, hangi karanlýk emellerpeþinde? Düþman zaman zaman deðiþse de askerleregöre, düþmanýn hedefi hep ayný. "Ulusal deðerler"inzayýflatýlmasý, baþarýlabilirse çözülmesi.

Þimdi, artýk felsefi bir düzeyde tanýmlanmayaçalýþýlan tehdit, 27 Nisan muhtýrasýnda tanýmlanandançok da farklý deðil. 27 Nisan muhtýrasýnýn sonu, "Nemutlu Türk'üm demeyenleri" sonuna kadar mücadeleedilecek düþmanlar olarak tarif ediyordu.

Bu, "Ne mutlu Türk'üm demeyen" vurgusununaltýnýn, Hrant Dink'in cenazesinde yüz binlerceinsanýn arkasýndan yürüdüðü "Hepimiz Ermeniyiz!"sloganýna karþý kalýn kalýn çizildiðini biliyoruz.

Post-modernizm, bir felsefi gelenek olarak kimliktemelli politikalara neden olmakla da tanýmlandýðýn-dan, Türklüðü Ermenileþmeden, Kürtleþmeden koru-mak için çorbaya bir miktar modernizm/post-mod-ernizm tartýþmasý katmakta fayda görmüþ komutan-lar. Bu yüzden kuvvet komutanlarýnýn konuþtuðuaskeri binalarda hemen her þeyden rahatsýz olan gençsubaylar, duvarlara, "Üniter devlet" yazýlý pankartlarasmýþlar.

Askerler bütün bir toplumsal muhalefeti, yenidenhedef tahtasýnda tam on ikiye oturtmuþ durumda.

Askerlerin bu konuþmalarý baþlý baþýna derin açýkla-malar. Devletin en derinlerinden gelen açýklamalar.

Devlet, zaten derin bir örgütlenmedir. Marks'ýn,Lenin ve Troçki'nin sýk sýk vurguladýðý gibi, devlet,örgütlenmiþ zordur. Kapitalist toplumda, çalýþan,üretici milyonlarca insanýn, iþçi sýnýfý ve yoksullarýn,sermaye sýnýfýnýn çýkarlarý yönünde her günküsömürü iliþkisine tepki göstermesini engellemek içinörgütlenmiþ bir devasa komitedir.

Çok küçük bir azýnlýk olan mülk sahibi sýnýflarýn,toplumun büyük çoðunluðunu ikna etmek içinyasalara, bürokrasiye, cezaevlerine, polise, gizli haberalma servislerine ve düzenli, profesyonel orduyaihtiyacý vardýr. Devasa bir kitleyi, bu kitlenin aþaðýdanher gün yaratacaðý tepkiyi, ancak, çok karmaþýk, çokayrýcalýklý ve çok derin baðlantýlarla çalýþan biraygýtýn, silah taþýma hakkýna sahip insan gruplarýnýdilediðince yönlendirebilmesiyle bastýrabilir.

Devlet, kýsaca, bu örgüte verilen isimdir.Ordu, bu aygýtýn, þiddetin kurumsallaþtýðý ve en az

þeffaf olan parçasý olarak þekillenir.Ülke bütçelerininönemli kýsmý orduya ayrýlýr. Bu ise devletin derin kat-manlarýnda, devlet binalarýnýn puslu koridorlarýndadaha da derin baðlantýlarýn oluþmasý için sýnýrsýz birmali cazibe ve geniþlik yaratýr.

Devletler, milli bütünlüðü dýþ düþmana karþý savun-mak için örgütlediklerini anlatsalar da, esas düþman-larý içerdedir. Yoksulluk denizi içinde eþitlik, ekmek,adalet ve barýþ duygularýna sahip olan milyonlarcamülksüzdür.

Türkiye'de, sermaye sýnýfýnýn, ezilenlerle giriþtiðimücadelede bir aþama olarak ortaya çýkan kendihukukuna uymak zorunda olduðu ülkelerden dahafarklý bir durum var.

Türkiye'de ordu, seçmen iradesi sonucunda oluþanhükümetlere baðlý bir devlet örgütlenmesi olarakdeðil, devletin tüm derinliðinin sahibi olarak devametmek istiyor.

Yönetme hakkýnýn, "gerekirse" darbe yapmahakkýnýn baki kalmasýný garanti altýna almak içinuðraþýyor.

Bakmayýn siz bugünlerde felsefeye merak saldýklarý-na.

Biz, Veli Küçük'ün nereden çýktýðýný biliyoruz.

Ankara’nýn yeni þahinleri

Yaþar Büyükanýt görevidevrederken TSK'nýn "içdüþmanýný" tanýmlamayýihmal etmedi: “Bugüngerek Atatürk milliyetçil-iðinin birleþtirici ve kucak-layýcýlýðý niteliklerindenuzaklaþýlarak etnik mil-liyetçiliðe ve bölücülüðedayandýrýlan giriþimlergerekse TürkiyeCumhuriyeti’nin laik vedemokratik yapýsýný, çað-daþ kazanýmlarýný ortadankaldýrmayý amaçlayan irti-ca iki ciddi tehdit olarakkarþýmýzdadýr.”

Görevi devralan yeniGenelkurmay Baþkaný ÝlkerBaþbuð'da bir buçuk yýldýrsýnýr ötesi operasyonlarýyoðunlaþtýran Büyükanýt'lahem fikir: “Bazý kesimleretnik kimliklerininanayasal güvenceye kavuþ-turulmasýný sýk sýk veaçýkça dile getirmekte-dirler. Bu görüþ ulusdevlet yapýsýný hedefalmaktadýr.”

Kara KuvvetleriKomutaný Iþýk Koþaner,terörle mücadele karþýsýn-da yasalarý yetersiz bul-duðunu söylerken, ilkMilli Güvenlik Kurulutoplantýsýnda JandarmaGenel Komutanlýðý tarafýn-dan hazýrlanan ve yasaldeðiþiklik taleplerini içerenbir rapor tartýþýldý.

Ankara'nýn yeni þahinlerikartlarý daha baþtan açtý:"Ýrtica" ve "bölücülük" "içdüþmanlar"na karþý,demokratikleþme ve yenianayasa tartýþmalarýný rafakaldýran sertlik yanlýsý birsiyaset.

ÇÇöözzüümmssüüzzllüükkKürt sorunu çözümsüz

kaldýðý sürece savaþdevam edecek. Savaþ veçatýþma sürdükçe askerinmeclis üzerindeki vesayetide sürecek.

Kürt ve Türk gençlerininölmesi, Kürt halkýnýnaþaðýlanmasý ve fakirliði,kaynaklarýn en büyük dili-mi silahlanmayaaktarýlýrken yoksulluþanTürk halkýnýn nelerdüþündüðü umurlarýndadeðil. Yeter ki savaþsürsün ve onlara ihtiyaçolsun. Açýk ki bu vahimbir politika. Güngören'de,Üsküdar'da, Mersin'de,Ýzmir'de patlayan bom-balar þahin politikalaragerekçe oluþtururken,Türkler Kürtlere düþman

edilmek isteniyor. Ýþte plantam da burada bozuldu.

Medya, Güngören vediðer bombalamalarlaErgenekon'un bombalarýarasýnda kolayca iliþkikurdu. Bu toplumun geniþkesimlerinin patlayanbombalara farklý bakmayabaþladýðýný gösteriyordu.Daðlýca baskýnýndanhemen sonra sokaktagerçekleþen milliyetçi gös-teriler ard arda patlayanbombalara ve cephedengelen ölüm haberlerineraðmen bu kez gerçek-leþmedi. Geçen yýl "ölümdeðil çözüm istiyorum"diyen Bülent Ersoy'unbarýþ yanlýsý tutumuna ve-rilen destekle açýða çýkanbu deðiþim, Daðlýca reza-letinden sonra daha da

hýzlandý. Ergenekon terörörgütünün iþlediði veKürtlerin üzerine yýktýðýsuçlar birer birer açýðaçýkarken Ankara'nýn yeniþahinlerinin karþýsýndasadece Kürtler deðil, Kürtmeselesinde siyasal birçözümden yana olanTürkler de var.

Çözüm de burada baþlý-yor. Barýþ ve kardelikisteyen Kürt halkýnýn uzat-týðý eli tutacak bir Türkbarýþ hareketi þahin plan-larý alt edebilir. AKP gibiDTP’nin de kapatýlmasýnýengellemeyi baþaran birkitlesel muhalefet yeniDaðlýcalarý engelleyebilir.Türk iþçilere ve emekçilereKürt sorununu, barýþýanlatabileceðimiz enuygun koþullarý yaþýyoruz.

Kürt illerinden operasyon, çatýþma ve ölüm haberlerigelmeye devam ediyor. DTP tüm siyasal süreçlerdendýþlanýrken, kapatýlma süreci 16 Eylül'de verilecek önsavunma ile hýzlanacak. Ankara'nýn yeni þahinleriyse

Jandarma'nýn çalýþmasýný engellediði gerekçesiyle AB'yeuyum doðrultusunda çýkartýlan ve arama-ooperasyonyetkisini savcýlýk iznine tabi kýlan düzenlemeninkaldýrýlmasýný istiyor.

Page 10: Sosyalist İşçi 332

10 sosyalist iþçi sayý: 332

MMeelltteemm OOrraall

Baþbakan Erdoðan’ýngeçen hafta çevrecilerkonusunda yaptýðý açýkla-manýn ardýndan tartýþ-malar hala sürüyor.

Çevrecilerin boþ vakit-lerini doldurduðunusöylemesinin dýþýnda asýlçevrecinin de kendisiolduðunu iddia etti.

Çevre, iklim deðiþikliði,fosil yakýtlar, nükleerenerji gibi konulardakampanya yapanlarý “boþvakitli” olarak tanýmla-masýndan ben çok büyükrahatsýzlýklar duymadým.

Bir insan, dünyadakitüm canlýlarýn önümüzde-ki yýllarda susuzluk, sal-gýn hastalýk, açlýk, göç vedaha bir çok felaketten enaz biri ile karþýlaþacaðýgerçeðini görüyorsa, nük-leer santrallarýn nükleersilah demek olduðunu,sanýldýðý gibi ucuz olma-dýðýný, dünyada çalýþýrdurumdaki santrallardansürekli sýzýntý haberleriningeldiðini biliyorsa sahipolduðu zamanýný bunlara

karþý mücadele ederekgeçirmesinde hiçbir prob-lem olmamalý. Hattaherkes bu mücadeleleriçin boþ zaman yaratsaçok da güzel olur.

Önceleri “nükleerihtiyaçtýr” açýklamalarý ileyetinen hükümet yetk-ilileri nükleer ihalesi yak-laþtýkça sertleþiyor. 40yýldýr gelen hemen hemenher hükümetin nükleersantral kurma çabalarýnýpüskürten nükleer karþýtýhareketin varlýðý bellli ki

rahatsýz etmeye devamediyor. Sinop’ta gerçek-leþtirilen UluslararasýEkotopya Buluþmasý’nafarklý ülkelerden gelenaktivistler Türkiye AtomEnerjisi Kurumu’nunönünde eylem yaptý vebirçok kiþi gözaltýnaalýndý. Bu olayönümüzdeki süreçte nük-leer karþýtlarý ile lobici-lerin arasýndaki iliþkininne halde olacaðýna dairipuçlarý veriyor.

Nükleer yarýþmasýna

katýlmaya niyetli bazý þir-ketler 7.4 milyar dolarlýkbir yatýrým için kredibulamadýklarý gerekçe-siyle ihalenin uzatýlmasýnýistedi. Dünyanýn nükleerrönesansý yaþadýðýnýzanneden ya da en azýn-dan öyle zannettirmeyeçalýþan Çevre BakanýHilmi Güler ise bir anönce ihaleyi sonlandýrmataraftarý olduklarýný açýk-ladý. Hatta sera gazý salý-nýmýna karþý tüm dünya-nýn nükleer santral kurul-masý konusunda hemfikirolduðunu iddia edecekkadar þuursuzlaþtý.

Nükleer santrallarýntehlikeli ve pahalýolmasýnýn dýþýnda iklimdeðiþikliðine çözüm ola-bilecek bir alternatifolmadýðý aþikar. Acabaçevre bakaný enerji üret-mek için gerekli olanuranyum madeninçýkartýlmasý, Türkiye’yegetirilmesi, iþlenmesi,santralýn inþa edilmesiaþamalarýnda gerçekleþe-cek sera gazý salýnýmlarýnýnasýl açýklýyor?

Nükleer santrallarýn sukaynaklarýnýn yakýnýnakurulmasý gerektiðini,santral etrafýndaki ekolo-jik yaþamý nasýl kötü etk-ilediðini bizlere açýklaya-biliyor mu?

Güya nükleer rönesansýnyaþandýðý bir dünyadagerçekleþen nükleer kaza-larý hakkýnda neler düþü-nüyor?

En son geçen Temmuzayýnda Fransa’da bir nük-leer santralde gerçekleþensýzýntýdan bir gün sonrahaberimiz oldu. Olayyaþanýrken gölde yüzeninsanlarýn olduðusöyleniyor. Halkýn sukullanýmý yasaklandýçünkü kulanýlabilir sudakiradyoaktivite oraný yýlboyunca yayýlmasýgereken radyoaktiviteninyüz katýndan fazla. Resmirakamlara göre en az 100kiþi zehirlendi.

40 yýldýr kurulamayannükleer santralý yine kur-durtmamak için 2o Ey-lül’de Ýstanbul, Ankara,Ýzmir ve Bursa’da sokaktaolacaðýz.

Baþbakan nüklleer karþýtlarýný suçluyor, santral ihalesi sonuçlanýyor

Ken Loach’un sonfilmi 22 Aðustos’tagösterimde

Ýþte ÖzgürDünyaGöçmen iþçi konusunuele alan bir herhangi biranlatý, hikayesini buiþçinin gözünden, buiþçinin yaþadýklarýnaodaklanarak anlatmayýtercih edebilir. Doðalolarak bu da temsiledilen bu insanlarýngenel olarak kendiiçlerinden gelmeyen,kendilerine yabancýinsanlarýn ürettiði þaibelibir gerçekle yenidenüretilmelerini doðurur."Ýþte Özgür Dünya" ele

aldýðý konu her ne kadargöçmen iþçi olsa da takipettiði kahramanabakýldýðýnda ilk andafarklýlýðýný görebildiðimizbir film. Filmin kahra-maný Angie, Ýngiltere'yegöçmen iþçi getiren birajansta çalýþan birgörevliyken, iþten atýl-masý üzerine kendi iþy-erini açýp gittikçeyasadýþý bir dünyayagiren hýrslý bir kadýndýr.Bu dünyanýn kurallarýson derece karmaþýktýr,çünkü ilk elden yasadýþýolsa da piyasanýn gereði-ni yerine getirdiði içinaslýnda devlet kurum-larýnca göz ardý edilmek-te ve kendisine dahilolan tüm insanlarý þekil-lendirmektedir. Angie biryandan göçmen iþçilerleiç içe olduðu için onlarayardým etmenin gereðiniduyan, öte yandan busýnýfýn sömürülmesiüzerinden kazandýðýparayla hayatýna devameden bir karakter olaraktüm çeliþkileriylekarþýmýza çýkar. Þiddetinortaya çýkýþýnýn çözümsü-zlüðün doðal bir sonucuolduðu Ken Loach'un sonfilminde, bu sistemingerçek kazananlarý olan'patronlar ve efendiler'görünmezler. Bizim göre-bildiðimiz Angie gibi ken-disi de sömürünün birnesnesi iken hayattakalmak adýna sistemindevamýný saðlayan küçükajanlar, aracýlardýr. "ÝþteÖzgür Dünya" bu oyundaherkesin kendi rolünütekrar düþünmesi içinönemli bir fýrsat olabilir.

OOrrhhaann GGöözztteeppee

20 Eylül’de nükleere karþý sokaktayýz

ya

pa

tla

rs

a?

FF.. AALLOOÐÐLLUU

Ýngiltere’de bir grup biliminsaný küresel ýsýnmanýnbeklendiði gibi iki derecedeðil, dört derece olacaðýnýaçýkladý.

Ýki derecelik bir ýsý artýþýinsanlýk için sayýsýz büyüksorunu getirecekken dörtderecelik bir artýþ insan-lýðýn baþetmesinin çok zorolduðu sorunlarý getire-bilir.

Ne var ki insanlýk içinyaþanabilir bir dünyayýkorumak hala mümkün.Hala çok hýzla önlemleralmak ve gezegeni bu çokbüyük tehlikeden kurtar-ma olasýlýðý var.

Alýnabilecek önlemlerinen baþýnda kömür, petrolve doðal gaz gibi yakýtlarlaelektrik enerjisi elde etmekderhal terk edilmesi var..Bunlar yerine yenilenebilirenerji kaynaklarý olangüneþ ve rüzgar enerjisiningeçirilmesi gerekir.

Bu önlemin bütün dünya-da alýnmasý için çok zamanyok. 2030’a kadar geçiþtamamlanmalý.

Ýkinci kritik adým iseulaþtýrma politikalarýnýntoptan deðiþtirilmesidir.Petrol kullanan vedolayýsýyla yoðun karbondioksit salýnýmý yapanbugünkü temel ulaþýmaracý olan otomobilin kul-lanýmý bitmeli, yerine etki-li, ucuz ve hýzlý toplu taþý-macýlýk sistemi geçmelidir.

Bu önlem için de çokfazla zamanýmýz yok. 2030

sýnýr.Bu iki büyük ve olmazsa

olmaz önlemin ardýndanbinalarýn ýsýya karþý yalýtýl-masý, gökdelenlerininþasýnýn dudurulmasý, varolanlarýn giderek ortadankaldýrýlmasý, yaðmurormanlarýnýn korunmasý,çimento gibi bazý sanayidallarýnýn çok büyükölçüde ortadan kaldýrýl-masýgibi önlemlerin dealýnmasý gerekir.

NNee yyaappmmaakk llaazzýýmm??Kýsa zaman önce çok

sayýda bilim insaný iklimdeðiþimi için alarm zilleriçalarken baþta ABD olmaküzere hükümetler ve poli-tikacýlar iklim deðiþiminive küresel ýsýnmayý red-dediyorlardý. Ancak sol ikiyýldýr bilim insanlarýnýnsaðladýðý yoðun araþtýrma

verileri sonucunda bu artýkmümkün deðil. GeorgeBush bile küresel ýsnmayýkabul ediyor.

Þimdi dünyaya en büyükkarbondioksit salýmýnýyapan ülkeler ve þirketlerönlem alýnmamasý içinçaba sarfediyorlar.

Ýlk karþý koyuþ hatlarýderhal enerji ve ulaþýmpolitikalarýnýn en radikalbiçimde deðiþmesi yerinearaþtýrmalara büyük kay-naklar harcanarak gelecek-te çözümler bulunmasýbiçiminde. Bir baþkasözüm ona önlem ise zatenkarbondioksit salýnýmýnýnbaþlýca sorumlusuolanalanlarda çok küçük kýsmidüzenlemelere kaynakaktarýlmasý. Üçüncü birsözüm ona önlem ise biyoyakýt, hidrojen, karbonstoklama gibi henüz çalýþ-

mayan ya da çalýþsa bileaslýnda gezegene sera gazýsalýnýmýný arttýran adým-larýn olumlu önlemlerolarak sunulmasý.

DDeevvlleett mmüüddaahhaalleessiiHerþeyden önce bütün

önlemler radikal olmakzorunda. Çünkü çok azzaman var ve karbondiok-sit salýnýmýnýn yüzde 80azaltýlmasý lazým. Bunuyapabilmek pazar kurallarýiçinde mümkün deðil.Kiþilerin tercihleri ile oto-mobil kullanýmýnýn azaltýl-masý ya da güneþ panel-lerinin ve rüzgar deðir-menlerinin bütün dünyayýsarmasý da mümkün deðil.

Bunlar ancak yoðundevlet müdahalesi ilebaþarýlabilecek önlemler.

Otomobil kullanýmýnýyasaklamaktan baþka

önlem yok. Otomobil kul-lanýmý yasaklandýðýnda iseyerine çok etkili, temiz,ucuz ve hýzlý bir topluulaþým sistemi geçmelidir.

Enerji politikasýndakiradikal deðiþim için dedevlet politikalarý gerekli.Sadece politik saptamalarda yetmez, ayný zamandamuazzam kamu yatýrýmlarýgerekiyor.

Bu noktada iklim deðiþi-mi için sessiz kalan ya daherþeyin eskisi gibi deva-mýný isteyenler iklim deði-þimi için yapýlmasý gerekenradikal deðiþimleri pahalýolarak nitelemektedirler.Oysa bu “pahalýlýðýn” esasnedeni ücretler. Ücretlerise yeni istihdam demek.

ZZoorrlluu mmüüccaaddeelleeGezegeni kurtarmak için

verilmesi gereken müca-dele zorlu bir mücadele.Bir yandan büyük yýðýn-larýharekete geçirmekgerekir. Büyük bir yýðýnsalhareket olmadan küreselýsýnma için devletlerinharekete geçmesini saðla-mak mümkün deðil.

Yýðýnsal bir hareket oluþ-turmak için ise insanlarýikna etmek gerekir. Buinsanlarý fedakarlýk yap-maya çaðýrarak deðil, tamtersine baþka bir dünyayýkurmaya çaðýrarak olabilir.

Karbonsuz bir dünyadaha güzel, daha refahiçinde olacaktýr. Büyükyýðýnlar baþka bir dünyaiçin mücadeleye kazanýla-bilir.

Dünyayý deðiþtir, küresel ýsýnmayý durdur

Page 11: Sosyalist İşçi 332

11 Eylül 2001’de ABD’de ikikulelerin vurulmasý dünyada yenibir savaþ dönemini baþlatmýþtý.Bush o gün dünyanýn 77 ülkesiniterör listesine sokmuþtu. ArdýndanAfganistan’ýn iþgali gerçekleþti.

Sonra Irak iþgali geldi. Irak’ýFilistin ve Lübnan’daki çatýþmalarizledi.

ABD’nin uzun süredir asýl hedefiÝran her hafta dünyadan çeþitligazeteler “yakýnda ABD Ýran’ývuracak” diye haber geçiyor.

Bush, baþkanlýktan gitmeyehazýrlanýrken yerine geçmek içinyarýþan demokrat Obama vecumhuriyetçi Mccain, Ýran’ýn nekadar büyük bir tehlike olduðunuher fýrsatta anlatýyor.

ABD’nin kýþkýrtmasýyla Rusya’yakafa tutan Gürcistan’ýn Putintarafýndan aðýr bir þekilde ceza-landýrýlmasý savaþý Kafkaslar’ataþýdý.

Rusya gerekirse nükleer silahkullanabileceðini, NATO’nunDoðu Avrupa’ya yerleþtirdiði füzesavunma sisteminin Rusya’yýhedef aldýðýný, buna izin vermeye-ceklerini açýkladý.

ABD savaþ gemileri iseKaradeniz’e Gürcistan sahillerinegelmiþti bile.

Bugün herkes Balkanlar gibiKafkaslar’ý da savaþýn, askeri reka-betin ve çatýþmalarýn devam ede-

ceðini gösteriyor.Bu geliþmeler küresel savaþ

karþýtý hareketin mücadelesineönem kazandýrýyor.

Irak’ýn iþgalini dünyada milyon-larca insan protesto etmiþti.

5 yýldýr süren iþgal boyunca ABDemperyalizminin iþlediði suçlar ilkbaþta ABD’yi Saddam’a karþýdestekleyenler tarafýndan bile artýk

görülüyor.Aslýnda 11 Eylül’den bu yana

çeþitli gerekçelerle kendini ortayakoyan ABD saldýrganlýðý gerekABD vatandaþlarý gerekse dünyatoplumlarý tarafýndan redddedili-yor.

Kýsacasý bugün dünden .çokdaha fazla insan savaþa karþý.

Türkiye’de zaten savaþ karþýtlýðý

hiç bir zaman yüzde 80’in altýnadüþmedi.

Küresel BAK’ýn mücadelesiningüncel ve belirleyici bir önemkazandýðý açýk. Savaþa hayýr diyenherkesi kapsayan Küresel BAK’ýnkampanya ve mücadelesiniörgütlemek, Türkiye’nin bir askerimaceraya çekilmesini de engelle-mek demek.

sayý: 332 sosyalist iþçi 11

AAþþaaððýýddaann ssoossyyaalliizzmm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

RReeffoorrmm ddeeððiill,, ddeevvrriimm-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

DDeevvrriimmccii ppaarrttii-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

haksýzlýklarý,mücadalenizi,yorumlarýnýzý

bize yazýn

[email protected]

Irak'ta iþgal sürüyor.Filistin direniyor.Afganistan'da savaþ tümhýzýyla devam ediyor.Kafkaslar ABD ve Rusyaemperyalizminin arasýndakalmýþ bir kaynar kazan.ABD, füze kalkaný proje-siyle Rusya üzerinde hege-monya kurma peþinde.Rusya buna karþýlýkPolonya'ya nükleer tehditsavurmakla meþgul. Biryandan Ýsrail Ýran'ý tehditediyor. Türkiye ise birNATO ülkesi olarak savaþ-ta tarafýný çoktan bellietmiþ durumda.

Kendi içinde ise, Kürt

meselesinde halaoperasyondan baþka bir"çözüm"ü kabul etmeyerekbarýþýn önünü týkýyor.

Bu karanlýk savaþ ortamýiçerisinde tüm bunlara durdiyebilecek tek bir güç var:barýþtan yana olanherkesin omuz omuzamücadelesi.

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu Eylül ayý içinbir dizi etkinlik planladý.Savaþlarýn, iþgallerin,operasyonlarýn durmasýiçin, barýþtan yana olanherkesi bu etkinliklerdeyer almaya çaðýrýyor..

Küresel BAK: Savaþa karþý sokaða

3311 AAððuussttooss,, ÝÝzzmmiirr FFuuaarrýý’’nnddaa KKüürreesseell BBAAKK bbaassýýnn aaççýýkkllaammaassýý

11 EEyyllüüll,, ÝÝssttaannbbuull ‘‘ddaa TTüünneell’’ddeenn GGaallaattaassaarraayy MMeeyyddaannýý’’nnaa yyüürrüüyyüüþþ

25 Eylül Perþembe 1199..3300

Toplantý

FÝLÝSTÝN'E ÖZGÜRLÜKAblasadat (Filistinli tutsak milletvekilinin eþi)

Ceyda Karan (Gazeteci)Mete Çubukçu (Gazeteci)

TMMOB Makine Mühendisleri Odasý, Ýpek Sokak, No: 9, Beyoðlu

27 Eylül Cumartesi 1177..3300

BEN DOÐDUÐUMDAFÝLÝSTÝN DÝRENÝYORDUTünel'den Galatasaray Meydaný'na yürüyüþ

w w w . k u r e s e l b a r i s v e a d a l e t . o r g

savaþsýzbir

dünyamümkün!

Barýþ mücadelesi önem kazanýyor

Page 12: Sosyalist İşçi 332

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi,

Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, ÝstanbulYerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Beyoðlu’nu nasýlbilirsiniz? Rengârenk vit-rinli maðazalarý, hermekândan ayrý yükselenmüzikleri, kafeleri, barlarý,çayevleri; her kesim vesýnýftan insanlarý, turistkafileleri, delileri,ayyaþlarý, sokak satýcýlarý,güvercinleri yemleyençocuklarýyla cývýl cývýl,kýpýr kýpýr, þen þakrak bir‘kendinde dünya’.

6-7 Eylül 1955’te herkesinkendinden bir þeyler bula-bildiði bu renkli dünya ikigünlüðüne karardý.“Mustafa Kemal’inSelanik’teki evine bomba”atýldýðý haberiyle baþlayankýþkýrtmalar sonucuRumlarýn iþyerleri, evleriyaðmalandý. 73 kilise, 23okul, 21 fabrika tahrip edil-di. 16 Rum, bir Ermeni TCvatandaþý öldürüldü. 200civarý Rum’a tecavüz edil-di ve kundaklamalar oldu.Bir Ortodoks papazyakýldý, mezarlýklar tahripedildi.

AAppaaççýýkkkkoonnttrrggeerriillllaa eeyylleemmii

Olaylarý ilk kýþkýrtan, 6Eylül tarihli ÝstanbulEkspres gazetesi (sahibiMÝT’in hizmetindedir)normalde 20-30 binbasýlýrken o günkü 2.baskýsý 290 bin basýldý.Oysa bu miktarda birbaský, o döneminteknikleriyle ancak birkaçgünde gerçekleþtirilebilir-di. Kýbrýs Türktür Cemiyeti(KTC), Milli AmeleTeþkilatý (MAT) ve Ýstan-bul Yüksek Okullar TalebeBirliði (IYOTB) ve tabiiMilli Emniyet HizmetiRiyaseti (MAH) ve

Seferberlik Tetkik Kurulu(STK) üyeleri gazeteyibütün Ýstanbul'da satarakhalký galeyana getirmeyeçalýþtýlar.

Bombalama olayý ise açýkbir kontrgerilla provokasy-onuydu. Bombalanan evTürk Konsolosluðu ile aynýbahçedeydi. BombalarSelanik BaþkonsolosYardýmcýsý Ali Tekinalptarafýndan götürülmüþtü.Sonradan TC vatandaþlýðý-na kabul edilecek, MAH veMÝT’te çalýþacak veNevþehir Valisi yapýlacakolan Selanik Üniversitesiöðrencisi Oktay Engin’inazmettirmesi ile kon-solosluk hizmetlisi HasanUçar tarafýndan eve konul-muþtu.

Yunan ve Rum vatan-daþlarýn adresleri hakkýndaönceden bilgi sahibi olan,20-30 kiþilik organize bir-liklerin kent içindekiulaþýmý özel arabalar, taksive kamyonlarýn yaný sýraotobüs, vapur ve hattaaskeri araçlar yardýmýylasaðlanmýþtý. SaldýrganlarÝzmit ve Adapazarý gibiyakýn yerler yaný sýra, çokdaha uzak yerleþimlerdende Ýstanbul’anakledilmiþlerdi. MeselaSivas’tan 145, Trabzon’dan117, Kastamonu’dan 116,Erzincan’dan 111 kiþi getir-ilmiþti.

Ertesi günü olayý, “milligaleyan”, “duygusal halktepkisi” gibi ifadelerle gök-lere çýkaran gazetelerintavrý bir gün sonra, tersinedöndü. Bu kez “çapulcuyaðmasý” ve “olaylardakomünist parmaðý” þek-linde aktarýldý ve KemalTahir ve Aziz Nesin’in de

aralarýnda bulunduðu 45kiþilik “komünistler” lis-tesinde yer alanlara yýkýl-maya çalýþýldý. Aceleyegelen listede o tarihtenönce ölmüþ ya da askerdeveya hapiste olanlar davardý.

1960 darbesi sonrasýaçýlan dava sonucu, 6-7Eylül nedeniyle, döneminBaþbakaný A. Menderes veDýþiþleri Bakaný FatinRüþtü Zorlu 6 yýl, vukuatsýrasýnda omuzlarda taþý-nan Ýzmir Valisi KemalHadimli ise 4,5 ay hapiscezasýna çarptýrýldý.

DP’nin rolü açýk olmaklabirlikte olayý örgütleyenler

ordu, polis, istihbarat,muhalefet, basýn, üniver-site gibi statükonun temelkurumlarý, o zamanki ismiSeferberlik Tetkik Kuruluolan Özel Harp Dairesi’ninkomutasýnda olaydadoðrudan yer almýþtý.

Özel Harpçi, MGK eskigenel sekreteri emekliorgeneral SabriYirmibeþoðlu, ‘90’lardagazeteci FatihGüllapoðlu’yla yaptýðý birröportajda açýkça: “6-7Eylül bir Özel Harp iþiydive muhteþem bir örgütlen-meydi. Amacýna da ulaþtý”diyerek bunu resmi aðýz-dan ilân etmiþti.

Servetin ve sermayeninTürkleþtirilmesi - millileþtir-ilmesi fikri, 1908'de Ýttihatve Terakki'nin (ÝTC)Balkanlar'daki askeri ayak-lanmasý sonrasý ilân edilen'Hürriyet'e uzanýr. Bu‘Hürriyet’ heterojen Osmanlýhalkýný sevindirmiþ,'Osmanlýlýk' adý verilen üstkimlik her yerde Rumca,Ermenice ve Osmanlýcapankartlarla kutlanmýþtý.1908 sonrasý, Ýmparator-luðun parçalanmasýhýzlanýrken, ÝTC de,“Osmanlýlýk” yerine “Türkmilliyetçiliði”ne sarýldý.

Dünyada faþizmin yük-

seliþe geçtiði 1930'lardaTürk milliyetçiliðinin de þiarý"tek devlet, tek ulus, tekkültür, tek lider, tek doktrin,tek parti" idi. Ve TC de, bu“tekçi” hipoteze destek ver-mek için tarih, arkeoloji,filoloji, etnografya, etnoloji,öjenik ve antropoloji gibi“bilimsel" disiplinlerinyardýmýyla "tek ýrk" icadýnagiriþti. 1930'da AdaletBakaný Mahmut EsatBozkurt’un sarf ettiði þusözler dönemin kafa-tasçýlýðýný özetler:

"Bu memleketin efendisiTürk'tür. Öz Türk olmayan-larýn Türk vatanýnda bir

hakký vardýr, o da hizmetçiolmaktýr, köle olmaktýr."

1942’de uygulanmayabaþlanan Varlýk VergisiErmenilerin, Rumlarýn veYahudilerin ekonomidekiliderliðine son vermeyihedeflemiþ, öncekisiyasetler gibi servet ve ser-mayenin Türklere geçmesinihedeflemiþtir. Devletinzorunlu göç ve iskânsiyasetleri de bu homojen-leþtirme siyasetinin önadýmlarýdýr. 1934 'Trakyaolaylarý' olarak bilinen veYahudileri zorunlu göçesevk için yapýlan saldýrýlarda, 1930'larda Kürtlere

uygulanan iskân siyasetleride, 1929-1934 arasýAnadolu Ermenileri’ninAnadolu'nun merkezlerineve ardýndan Ýstanbul'a göçettirilmesinin amacý daaynýdýr: gayrimüslim vegayri Türkleri Anadolu'dantümüyle uzaklaþtýrýp Ýstan-bul'da toplamak, getto-laþtýrýp daha rahat asimileetmek ve de servet ve ser-mayenin el deðiþimini dahakolay gerçekleþtirmek. 1946tarihli CHP “AzýnlýkRaporu”na göre 1950'lerekadar Anadolu, Yahudi veHýristiyanlardan temizlen-meli ve sonra Ýstanbul,

Yunanistan'la olan baðlarýve nüfusun çokluðunedeniyle Rumlardanarýndýrýlmalýydý.

Büro raporunda, gayriTürk diye tanýmlanan Kürt,Çerkez, Arnavut, Boþnak vb.müslüman halklarýn hemenasimile edilmeleri gerektiði,Türkleþmelerinden umutkesilen gayrimüslimlerinelindeki iktisadi gücün sýfýr-lanmasý hedefleniyordu.Örneðin, Varlýk Vergisi’nde500 liralýk mülkü olangayrimüslimlerden, 3500lira vergi alýnmasýöngörülmüþtü!

Çok partili hayata geçiþsonrasý azýnlýklarýnhükümetlerle olumlu iliþkil-er geliþtirmesi, gayrimüs-limlerin seçmen olarakönemsenmeye baþlan-

masýndan kaynaklanýr. Odönemde, Ýstanbul'da seç-menlerin üçte biri gayrimüs-limdir. Seçim dönemleriCHP ve DP'nin VarlýkVergisi'nin geri ödeneceðidoðrultusundaki vaatleriseçim propagandasýndanibarettir.

6-7 Eylül’ün ardýndan,Rumlarýn ekonomideki etk-isi iyice zayýflamýþ veTürklerin sermayeye hakimolmasý hýzlanmýþtýr. 1923’te110 bini bulan Ýstanbul'dakiRum nüfus, 1999’da 2 bin500 kiþiye düþmüþtür.TC’nin 50'ler milli siyaseti30'lar ve 40'lar siyaset-lerinin devamý niteliðin-dedir. 6-7 Eylül’e etnikhomojenleþme ve milliekonomi yaratma çabasýbaðlamýnda bakýlabilir.

“6-77 Eylül Özel harp iþiydi”

'Türkiye'nin Türkleþtirilmesi’

66 EEyyllüüll 22000088 ((CCuummaarrtteessii))15.00Toplantý

66-77 EEyyllüüll oollaayyllaarrýý::IIRRKKÇÇII BBÝÝRR KKIIÞÞKKIIRRTTMMAA

VVEE LLÝÝNNÇÇ KKÜÜLLTTÜÜRRÜÜKarakedi Kültür Merkezi

Ýpek sokak, 16/2, Beyoðlu

17.00Basýn açýklamasý

IIRRKKÇÇIILLIIÐÐAA,, EERRGGEENNEEKKOONN’’AA DDUURR DDÝÝYYEELLÝÝMMGalatasaray Meydaný