Sosyalist İşçi 348

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 348 23 Ocak 2009 1 YTL Ortadoðu için devrim vakti Simon Assaf sayfa: 5 Lenin’in son mücadelesi F. Aloðlu sayfa: 6-7 Kriz ve iþçi hareketi sayfa: 2-8 Her þeyi bilmek istiyoruz Susurluk ve Ergenekon hakkýndaki gerçekleri açýklayýn! Ergenekon operasyonunun 10. dalgasý baþbakana, Ermeni ve Alevi cemaatleri temsilcilerine dönük suikast planýný ve bu yýl gerçekleþtirilmek istenen darbe girþimini açýða çýkarmakla kalmadý. 1990'lý yýllar boyunca Kürt illerinde öldürülen, cesetleri kuyulara gömülen 7.200'den fazla insaný kimlerin öldürdüðü yavaþ yavaþ ortaya çýkýyor. Saðý solu bombalayan, suikast ve infaz yapan JÝTEM adlý örgüt artýk inkar edilemiyor. Ergenekon'la baðlantýsý da açýða çýktý. JÝTEM’ci albayýnýn kuþku- lu intiharý savaþ örgütünde bir çözülmeye iþaret ediyor. Ergenekon, Susurluk'un devamýdýr. Bir çok insan artýk bundan hiç þüphe duymuyor. Veli Küçük hapse týkýldýktan sonra yerine atandýðý söylenen Ýbrahim Þahin bunun açýk kanýtý. Susurluk'un üzerini örten dönemin baþbakanlarýndan Mesut Yýlmaz panikle itiraf ediyor: Ne MÝT ne yargý Susurluk'un açýða çýkarýlmasý için bana yardým etmedi! Ergenekon yanlýlarý ise Tuncay Güney þahsýnda bu iþin 'fasa- fiso' olduðunu iddia ediyor. Ama herkes Güney’in söyledik- lerinin büyük bölümünün doðru en azýndan araþtýrmaya deðer olduðunu biliyor. Bu artýk geri dönülemez bir süreçtir. Medyaya muhtýra ver- erek her þeyin hasýr altý edilebileceðini düþünenler yanýlmaktadýr.Devletin gizli örgütleri ve faaliyetleri hakkýn- daki tüm gerçekler halka açýk- lanmalýdýr. Türkiye halklarýna karþý on yýllardýr baský, cinayet, provokas- yon uygulayanlarýn tümü açýða çýkarýlmalýdýr. Bu talep kitlesel mücadele temizlik sürecini hýzlandýracaktýr. Türkiye’de yaþayanlar kaç kuþaktýr kendilerine acý çek- tirenlerin, yoksullaþtýranlarýn kim olduðunu bilmelidir. Sayfa: 3 "Gazze savaþýna karþý Yahudiler" Bu fotoðraf geçen hafta gerçekleþen ve 100 bin savaþ karþýtýnýn katýldýðý Filistin’le dayanýþ- ma eyleminin ardýndan Londra Metrosu’nda çekildi. Dövizde “Gazze Savaþý’na karþý Yahudiler” yazýyor. Irkçýlar tarafýndan Ýsrail’le bir tutu- lan Yahudiler Filistinlilerin gördüðe zulme hayýr diyor. sayfa: 4 ve 8’te

description

Sosyalist İşçi 348

Transcript of Sosyalist İşçi 348

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 334488 2233 OOccaakk 22000099 11 YYTTLL

Ortadoðu içindevrim vaktiSimon Assaf

ssaayyffaa:: 55

LLeenniinn’’iinn ssoonnmmüüccaaddeelleessii

F. Aloðlusayfa: 6-77

Kriz ve iþçihareketi sayfa: 2-88

Her þeyibilmek istiyoruz

Susurluk ve Ergenekon hakkýndaki gerçekleri açýklayýn!

Ergenekon operasyonunun 10.dalgasý baþbakana, Ermeni veAlevi cemaatleri temsilcilerinedönük suikast planýný ve bu yýlgerçekleþtirilmek istenen darbegirþimini açýða çýkarmaklakalmadý.

1990'lý yýllar boyunca Kürtillerinde öldürülen, cesetlerikuyulara gömülen 7.200'denfazla insaný kimlerin öldürdüðüyavaþ yavaþ ortaya çýkýyor. Saðýsolu bombalayan, suikast veinfaz yapan JÝTEM adlý örgütartýk inkar edilemiyor.Ergenekon'la baðlantýsý da açýðaçýktý. JÝTEM’ci albayýnýn kuþku-lu intiharý savaþ örgütünde birçözülmeye iþaret ediyor.

Ergenekon, Susurluk'undevamýdýr. Bir çok insan artýkbundan hiç þüphe duymuyor.Veli Küçük hapse týkýldýktansonra yerine atandýðý söylenenÝbrahim Þahin bunun açýkkanýtý. Susurluk'un üzerini örtendönemin baþbakanlarýndanMesut Yýlmaz panikle itiraf

ediyor: Ne MÝT ne yargýSusurluk'un açýða çýkarýlmasýiçin bana yardým etmedi!

Ergenekon yanlýlarý ise TuncayGüney þahsýnda bu iþin 'fasa-fiso' olduðunu iddia ediyor.Ama herkes Güney’in söyledik-lerinin büyük bölümünündoðru en azýndan araþtýrmayadeðer olduðunu biliyor.

Bu artýk geri dönülemez birsüreçtir. Medyaya muhtýra ver-erek her þeyin hasýr altýedilebileceðini düþünenleryanýlmaktadýr.Devletin gizliörgütleri ve faaliyetleri hakkýn-daki tüm gerçekler halka açýk-lanmalýdýr. Türkiye halklarýnakarþý on yýllardýr baský, cinayet,provokas- yon uygulayanlarýntümü açýða çýkarýlmalýdýr. Butalep kitlesel mücadele temizliksürecini hýzlandýracaktýr.

Türkiye’de yaþayanlar kaçkuþaktýr kendilerine acý çek-tirenlerin, yoksullaþtýranlarýnkim olduðunu bilmelidir.

Sayfa: 3

"Gazze savaþýna karþý Yahudiler"BBuu ffoottooððrraaff ggeeççeennhhaaffttaa ggeerrççeekklleeþþeennvvee 110000 bbiinn ssaavvaaþþkkaarrþþýýttýýnnýýnn kkaattýýllddýýððýýFFiilliissttiinn’’llee ddaayyaannýýþþ-mmaa eeyylleemmiinniinnaarrddýýnnddaann LLoonnddrraaMMeettrroossuu’’nnddaa ççeekkiillddii.. DDöövviizzddee““GGaazzzzee SSaavvaaþþýý’’nnaakkaarrþþýý YYaahhuuddiilleerr””yyaazzýýyyoorr.. IIrrkkççýýllaarr ttaarraaffýýnnddaannÝÝssrraaiill’’llee bbiirr ttuuttuu-llaann YYaahhuuddiilleerrFFiilliissttiinnlliilleerriinnggöörrddüüððee zzuullmmeehhaayyýýrr ddiiyyoorr..

sayfa: 4 ve 8’te

2 sosyalist iþçi sayý: 348

12 günde 30 bin iþsiz!

Ýþ- Kur Genel Müdürü NamýkAta, ocak ayýnýn ilk yarýsýnda,12 gün içinde 30 bin kiþininiþini kaybettiði gerekçesiylekurumlarýna baþvurduðunuaçýkladý. Dünyada yaþanankrizin Türkiye’ye de sirayetetmesiyle, özellikle reel sek-törde önemli sýkýntýlaryaþandýðýný belirten Ata,“Geçen ay 59 bin vatandaþýmýziþini kaybetti. Ondan önceki ay49 bin vatandaþýmýzdý. Ocakayýnýn ilk 12 gününde 30 binvatandaþýmýz yine iþþini kay-bettiði gerekçesiyle kurumabaþvurdu” dedi. Türkiye Ýsta-tistik Kurumu tarafýndan açýk-lanan iþ gücü istatistiklerinihatýrlatan Ata, iþsizlik oranýnýngençlerde %21.5’a, kadýnlarda%25’e, yükseldiðini vurguladý.

Haber-iiþ: “Ýþçiler için býçakkemiðe dayandý”

Haber-Ýþ Sendikasý AnkaraMerkez Þubesi’nin GenelKurulu’nda konuþan GenelBaþkan Ali Akcan, “Ýþçilerolarak artýk bittik, tükendik.Býçak kemiðe dayandý” dedi.“Kriz” bahanesiyle bir kezdaha bedel ödemek istemedik-lerini vurgulayan Akcan,çalýþanlarýn haklarýnýn gaspedildiði, insanlarýn açlýða veiþsizliðe mahkum edildiði birtablo ile karþý karþýya olun-duðunu söyledi.

Kurulda söz alan AnkaraMerkez Þube Baþkaný SelamiTerkan, Telekom’da 44 günsüren, birlik ve beraberlikiçinde geçen grevlerini hatýr-latarak, “Bir dönem öncesindeortaya koymuþ olduðumuzgibi, bu dönemde de ortayakoyacaðýmýz birlik, beraberlik,kararlýlýk ve sabýr içerisindekitavrýmýz neticesinde baþarýyaulaþacaðýmýza inancýmýz tam”dedi.

Trakya’da krizekarþý miting

Lüleburgazlý iþçiler, krizin fat-urasýný ödememek için sokaðaçýkýyorlar. Türk-Ýþ, DÝSK veKESK'e baðlý sendikalar, 25Ocak’ta Lüleburgaz'da bölgemitingi düzenleyecekler. 17Ocak'ta Kristal-Ýþ, Petrol-Ýþ,Genel,Ýþ, Tez-Koop-Ýþ, Þeker-Ýþve Türk Harb Ýþ üyelerinin yap-týðý toplantýda, eylemin tarihive miting öncesi yapýlacaklarkararlaþtýrýldý.

Kristal-Ýþ Lüleburgaz ÞubeBaþkaný Habip Çalýþkan, krizinfaturasýný iþçilerin ödememesiiçin her türlü mücadeleye hazýrolduklarýný, 25 Ocak günü saat14:00'te yapacaklarý mitinglebunu ispatlayacaklarýný belirtti.Toplantýda, Trakya’da þimdiyekadar 57 bin iþçinin iþtençýkarýldýðý, iþsizliðin korkunçboyutlara ulaþtýðý ifade edildi.Krize karþý düzenlenecek mit-ingde ayrýca, Belediye-Ýþ, Tek-Gýda Ýþ, Tes-Ýþ, Türk Metal,DÝSK Tekstil ve KESKsendikalarý da yer alacak.

Yapý marketemekçilerisendikalaþtý

Praktiker Yapý Merketleri’ndeçalýþan iþçiler, 5 yýldýr devameden örgütlenme mücadeleleri-ni kazanarak sendika kurmahakký elde ettiler. Çalýþma veSosyal Güvenlik Bakanlýðý,Türk-Ýþ"e baðlý Koop-ÝþSendikasýnýn, Praktiker YapýMarketleri A.Þ ve baðlý iþ yer-lerinde, yasanýn aradýðý çoðun-luðu saðladýðýna karar verdi.Böylelikle, 6 ildeki 10 maðaza-da çalýþan 750’ye yakýn iþçi,Toplu Ýþ Sözleþmesi, Grev veLokavt Kanunu kapsamýnagiren haklarýný elde etmek içinmücadele verebilecek. Yapýmarketleri sektöründe hiçbiriþletmede yetkili sendikabulunmadýðýna dikkati çekenKoop-Ýþ Genel Baþkaný EyüpAlemdar, bu alanda bir ilkeimza atarak PraktikerHolding’in Türkiyemaðazalarýnda çoðunluðusaðladýklarýný belirtti. Sendikalörgütlenme sürecinde, iþveren-lerin üyelerine yönelikbaskýlarý ile karþýlaþtýklarýnýifade eden Alemdar, buna rað-men sendikanýn ve sendikaüyesi çalýþanlarýn mücadelesi’sonucunda örgütlenme çalýþ-masýný baþarýyla sonuç-landýrdýklarýný dile getirdi.

BES direnecekBES üyeleri, 19 Ocak’ta Sosyal

Güvenlik Kurumu(SGK)Baþkanlýðý önünde yaptýklarýbasýn açýklamasýyla, SosyalGüvenlik Reformu’nunbedelinin SGK emekçilerineödetilmesini kabullenmeyecek-lerini belirttiler. Basýn açýkla-masý sýrasýnda geçicigörevlendirmelere, sendikalbaskýlara, kota-performans gibiuygulamalara karþý sloganatýldý. Sendika üyeleri, geçicigörevlendirmeler durdurulana,Performans Esaslý YönetimModeli uygulamalarý sonbulana, halkýn ve emekçilerinsaðlýk ve sosyal güvenlikleilgili eþit, ulaþýlabilir ve niteliklikamu hizmeti taleplerikarþýlanana kadar her türlümeþru mücadele yöntemiyledireneceklerini ilan ettiler. Büroemekçileri, sesleri duyulmadýðýtakdirde, 28 Ocak’ta Türkiyegenelinde tüm SGK ÝlMüdürlükleri’ne siyah çelenkbýrakacaklar.

Çiðli’de protestoÇiðli Atatürk Organize

Sanayi Bölgesi'nde farklý iþkol-larýndan iþçiler "ekonomikkriz" sebebiyle gerçekleþtirileniþten çýkarmalarý protesto etti.Ýþten Atmalara KarþýMücadele Komitesi, TeksifSendikasý Ýzmir Þubesi ile bir-likte 17 Ocak’ta ÇiðliBelediyesi önünde basýn açýk-lamasý yaptý. Türk-Ýþsendikalarýnýn da destekverdiði eylemde, komite adýnabir açýklama yapan KorayYetiþ, “Fazla mesailerle,sabahçý kalarak, hafta sonu,bayram tatili demeden, bizeçalýþ denilen her an çalýþýpürettik. Krizin sorumlusu bizdeðiliz” dedi.

TÜRK-ÝÞ Yönetim Kurulu, 13Ocak 2009 tarihinde yaptýðýtoplantýda 15 Þubat 2009 Pazargünü Ýstanbul'da geniþ kapsamlýbir miting düzenlenmesine kararverdi. Mitinge dair açýklamaþöyle:

"TÜRK-ÝÞ Yönetim Kurulu, 13Ocak 2009 tarihinde yaptýðýtoplantýda iþten çýkarmalar baþtaolmak üzere krizin bedelininçalýþanlara ödetilmesi yak-laþýmýný protesto etmek amacýyla15 Þubat 2009 Pazar günü Ýstan-bul'da geniþ kapsamlý bir mitingdüzenlenmesine karar vermiþtir.Mitinge aðýrlýklý olarak TÜRK-ÝÞ'e baðlý sendikalarýmýzýn Bursa,Marmara ve Trakya bölgesindekiüyeleri katýlacaktýr. "

DÝSK - KESK - TMMOB - TTB -TÜRMOB - TÜDEF - ÇÝFTÇÝ-SEN, yaptýklarý ortak açýklamada22 Þubat Pazar günü yine Ýstan-bul'da miting çaðrýsý yaptý.

"1- Krizin yolaçtýðý iþten çýkar-malara, iþyerlerinin kapatýlmasý-na karþý, iþsizliðe, pahalýlýða veyapýlan zamlara karþý örgütler-imizin verdikleri mücadelelerortaklaþtýrýlacak ve dayanýþmayükseltilecektir,

2- Kriz karþýsýnda yalnýzlaþan

örgütsüz halk yýðýnlarýnýnmücadelesine güven verecek,örgütlü ya da örgütsüz, krizmaðduru bütün insanlarý yalnýzbýrakmayan bir anlayýþla sorun-larýnýn çözümü için kamuoyuoluþturulacaktýr.

3- Yapýlan zamlara sessiz kalýn-mayacak en etkili muhalefetinoluþturularak zamlarýn geri alýn-masý için mücadele verilecektir.

4- Kamu emekçilerinin hukukkarþýsýnda defalarca tescil etmiþtoplusözleþme haklarýnýn hayatageçmesi için çalýþýlacaktýr.

5- Ýllerde kurumlarýmýzýn plan-ladýklarý etkinlikler birleþtirile-cek, yerel birimlerimizin ortaketkinliklerine merkezi destekverilecektir.

6- Ocak ve Þubat aylarýnda"Krizin bedelini ödemeyeceðiz"þiarýyla ülke çapýnda bir kampa-nya yürütülecek ve deðiþik böl-gelerde mitingler, kapalý salontoplantýlarý, bildiri daðýtýmlarý,paneller etkinliklere dahageliþtirilerek devam edilecektir.

7- Ortadoðu'da, ülkemizdesürdürülen savaþ politikalarýnýnyarattýðý dram bütün þiddetiyledevam etmektedir. ÖzellikleÝsrail'in Filistin'de sürdürdüðü

saldýrgan savaþ politikalarýnakarþý mücadelenin yükseltilmesiertelenmez bir görev olarakkarþýmýzdadýr. Bu nedenlebaþlatmýþ olduðumuz "FÝLÝSTÝNÝÇÝN SES VER" kampanyamýzýngeliþtirilmesi ve Filistin'ledayanýþma eylemlerininçeþitlendirilerek yükseltilmesikonusunda çaba harcayacaðýz.

8- Mart ayýnda yapýlacak seçim-leri de gündemimizde tutarak 22Þubat 2009 Pazar günü Ýstanbul'-da emek ve meslek örgütlerininkatýlýmýyla "ÝÞSÝZLÝÐE VEYOKSULLUÐA HAYIR! EMEKVE DEMOKRASÝ Mitingi"gerçekleþtireceðiz.

Bütün emek ve demokrasi güç-lerini baþta ÝSTANBUL mitingiolmak üzere yapýlacak eylemlerekatýlmaya, destek olmaya, omuzvermeye çaðýrýyoruz.

DÝSK - KESK - TMMOB - TTB -TÜRMOB - TÜDEF - ÇÝFTÇÝ-SEN "

Ayný nedenle, krize karþý ikiayrý eylem çaðrýlmasý kazan-mamýzýn önünde engel oluþtu-ruyor. Oysa bizler ancak bir-leþerek kazanabiliriz. Sendikalarbu yanlýþ karardan vazgeçmeli.Ýþçiler, tüm çalýþanlar birleþmeli.

Türk-ÝÝþ 15 Þubat’ta, DÝSK ve KESK 22 Þubat’ta sokaða çýkýyor

Bölünme deðil, birlik

DSÝP neyisavunuyor?

Ýþçi hareketinin krize karþý ilktepkisi ayrý ayrý iþyerlerindekidireniþler oldu. Merkezi ve kitle-sel bir eylem gerçekleþmedi.Küçük iþyerleri iþgal ediliyor,bazen Brissa gibi büyüklerde.Ancak kitlesel ve birleþik bir iþçimücadelesi olmadýðý için krizekarþý direniþ yaygýn bir halegelmiyor.

Türk-Ýþ ile baþýný DÝSK ve KESKçektiði sol eðilimli örgütler yanyana gelmezse küçük direniþlerbaþarýlý olamayacak, patronlarýnsaldýrýsý durdurulamayacak. DSÝP,sendikalar birleþmesini savunuy-or. Þubat’ta tüm sendika ve emekörgütlerinin katýlýmýyla merkezibir miting gerçekleþmeli. Eðer ikiayrý miting gerçekleþirse DSÝP herikisine de katýlacak ve iþçilerinkrize karþý mücadele birliðinisavunacak.

sayý: 348 sosyalist iþçi 3

JÝTEM'in suçlarý açýða çýkýyorGenelkurmay JÝTEM’ci albayýn kuþkulu intiharýný yazan medyaya muhtýra verdi

Eski JÝTEM Diyarbakýr GrupKomutaný Albay AbdülkerimKýrca'nýn intihar sonucu ölümükuþku yarattý. Kýrca'nýn intiharettiði 19 Ocak sabahý yayýmlananStar Gazetesi'ne konuþan PKKitirafçýsý ve eski JÝTEM üyesiAbdülkadir Aygan Kýrca'nýn '3kiþiyi diz çöktürüp kafalarýnayakýn mesafeden ateþ edereköldürdüðüne' tanýk olduðunusöyledi. Kýrca, CumhurbaþkanýA. N. Sezer tarafýndan devletmadalyasý ile ödüllendirilmiþti.

Kuþkulu ertesi günü Ankara'dadüzenlenen cenaze törenindeGenelkurmay Baþkaný ÝlkerBaþbuð ve kuvvet komutanlarýkatýldý. Ardýndan medyaya yöne-lik "JÝTEM muhtýrasý" geldi.Medya Aygan itiraflarýna veErgenekon hakkýndaki bilgilereyer vererek yargýsýz infaz yapýy-or, insan haklarýný ihlal ediyor-du! Genelkurmay'ýn arkasýndadurduðu JÝTEM'ci Albay Kýrcakimdi?

9900’’llaarr,, DDiiyyaarrbbaakkýýrrKýrca'nýn adý Diyarbakýr'da

1990'lý yýllarda kaçýrýlýpöldürülen 8 kiþiyle ilgili soruþ-turmada geçti. 'Yeþil' kod adlýMahmut Yýldýrým ve PKK iti-rafçýsý Abdülkadir Aygan'nýnbirlikte aralarýnda Kýrca'nýn daolduðu 7 JÝTEM üyesi hakkýnda-ki soruþturma 13 yýl sürdü. Ýti-rafçý Aygan açýklamalarý sonucunihayet dava açýldý. 8 failimeçhulün cinayet davalarý bir-leþtirildi. Ancak sivil mahkemegörevsizlik kararý vererek askerimahkemeye yolladý. Askerimahkeme ise ayný þekilde görev-sizlik kararý vererek sivil aðýrceza mahkemesine iade etti.Dava dosyasý uyuþmazlýkmahkemesinde bekliyordu.

Ýtirafçý Aygan, Kýrca döne-minde gerçekleþen 8 infazýn nasýlve nerede gerçekleþtirildiðiniStar Gazetesi'ne açýklamýþtý.Aygan eski komutaný hakkýndakiiddialarý ilginçti. Omur iliðindealdýðý kurþun yarasýyla tekerleklisandalye kullanan Kýrca'nýnuygunsuz iliþkileri nedeniyle

JÝTEM tarafýndan vurulup sakatbýrakýlarak cezalandýrýldýðýnýsöylüyordu.

KKEESSKK üüyyeelleerriinnii ööllddüürrmmüüþþAygan tanýk olduðu infazý da

ayrýntýlý olarak anlattý: "Bu kiþilerSaðlýk-Sen DiyarbakýrÞubesi'nden Necati Aydýn,Mehmet Ay ve RamazanKeskin'di. Bu kiþiler mahkemeceserbest býrakýldýktan sonraJÝTEM tarafýndan alýndý. Silvanyolunda Kaðýtlý Karakolu'nugeçince gündüz gözüyle bunlar

dizüstü çöktürüldü. Kýrca, yakýnmesafeden kafalarýna sýktý. Dahasonra bunlarý topraða gömdük."JÝTEM'in gömdükleri KESKüyeleriydi.

Ýtirafçý Aygan'ýn açýklamalarý1990'lar boyunca 7.200 Kürdünkaranlýkta býrakýlan ölümleriniaçýða çýkarýyordu. Ergenekonoperasyonunun derinleþmesitaþlarý yerinden oynatmýþtý.

Varlýðý kamuoyunca bilinenancak hep inkar edilen örgütJÝTEM'in Ergenekon'la iliþkisihakkýndaki bilgiler ortayadökülmüþtü. Ýtirafçý Aygan"Ergenekon'un 16 ölümkuyusunu biliyorum" demiþti.Kýrca bunlara ne diyecekti?Yoksa o da itiraf mý edecekti?Ýntihar etmesi kuþkuyla karþý-landý.

PKK itirafçýsý ve JÝTEMüyesi, Star Gazetesi'ne Kýrcatarafýndan gerçekleþtirileninfazlarýn listesini verdi.Bahsettiði isimleri yýllardýraileleri ve arkadaþlarý tarafýn-dan aranýyordu.

““ÝÝddrriiss YYýýllddýýrrýýmm:: Silopi'denalýnýp Elazýð timinegötürüldü, orada boðularaköldürüldü ve çuvala konuldu.Elazýð-Baskil yolu kenarýndabir ufak dere içerisindeyakýldý. Bu olayda GrupKomutaný, Kemal Emlük benve Elazýð timi vardý.

SSeerrvveett AAssllaann:: Siirt'in Eruhilçesinden olan ServetAslan'ýn babasýDiyarbakýr'daki Kredi YurtlarKurumu'nda bekçiydi. Bu kiþide yine ayný yöntemle alý-narak infaz edildi.

EEddiipp AAkkssooyy,, SSýýddýýkk EEttyyeemmeezz:Bunlar infaz edildiler.Öldürüldükten sonra Silopiile Cizre arasýnda bir dereyataðýnda gömüldüler.

AAhhmmeett CCeeyyllaann::Diyarbakýr'da Yeniþehiriçerisinden alýndý. Ýþkenceylebilgi alýndýktan sonra infazedildi.

ÞÞaahhaabbeettttiinn LLaattiiffeeccii:: JÝTEM'egetirildi. Orada Þehmus kodadlý uzman çavuþ tarafýndanboðularak öldürüldü. Bu þah-sýn cenazesi de çuval içindeSilvan-Diyarbakýr yoluüzerindeki bir süt fabrikasýveya yoðurt fabrikasýnýnarkasýna atýlmýþtý.

MMeehhmmeett SSaalliimm DDöönneenn::JÝTEM'e getirildi. JÝTEM'deüzerinden 7 bin Mark çýktý.Bu Marklar tabi AbdulkerimKýrca tarafýndan alýndý.JÝTEM'e televizyon alýndý. Bukiþi de iþkenceyleöldürüldükten sonra cesediatýldý.

ÝÝhhssaann HHaarraann:: JÝTEM'desorgulandý ve infaz edildi.”

Ýnfaz listesi

"Amerikan emperyalizmipalavradýr. Ben Amerikancýyým.Dünya barýþýný ancak Amerikasaðlayabilir. Türkiye'nin Batýittifakýnýn dýþýna çýkmasý felaketolur. Bu hükümet, ülkeyi Batýittifakýnýn dýþýna çýkarýyor. Asýlbüyük tehlike budur."

Ergenekon'un 10. dalgasýndagözaltýna alýnýp ifadesi alýndýk-tan sonra serbest býrakýlan eskiYÖK Baþkaný Kemal Gürüz bir-likte gözaltýna alýnanlardanfarkýný göstermek istiyordu.Onlar, yani Veli Küçükler Ýran,Çin ve Rusya'ya bakýyordu.Gürüz ise açýk açýk söyleyecekkadar Amerikancýydý.Ergenekon'la kendisi arasýndanasýl bir bað kurulabilirdi ki?

Kendini aklamaya çalýþanGürüz bu baðý da kendisikurdu. Gürüz'e göre YÖK'ünþimdiki baþkaný Malezya'daþeriat eðitimi almýþtý. AnayasaMahkemesi'nin bu kararýndayüksek öðretimle ilgili hususlarvardýr. Gürüz bugün ki iktidarýncumhuriyet düzeniyle barýþýkolmadýðýný söylüyordu. YÖKyönetimindeyken baþörtüsüyasaðýnýn uygulanmasýnýAnayasa Mahkemesi karalarýnadayandýran Gürüz kendisini"Anayasa Mahkemesi karar-larýnýn bir uygulayýcýsý" olaraktanýmlýyor ve bundan gururduyduðunu söylüyordu.

Ancak kamuoyu onu hep birfotoðraf karesinde hatýrladý.

Ankara'da 2003'te düzenlenenCumhuriyete Saygý mitingindeOrdu Göreve pankartý açanlarýnönünde yine Ergenekon davasýsanýðý olan dönemin ÝstanbulÜniversitesi Rektörüyle duruy-ordu. Ayný yýl Hurþit Tolon veÞener Eruygur'un baþýný çektiðiSarýkýz darbe giriþimi Ankara'dabaþarýsýzlýða uðrayacaktý.Ardýndan gelen Ayýþýðý darbeside baþarýlý olamayacaktý.Amerikancý Gürüz ileErgenekon arasýndaki fikri birlikyeterince açýk deðil mi?

O bir Amerikancý

22000033,, yyeerr TTaannddooððaannMMeeyyddaannýý,, OOrrdduu GGöörreevveeppaannkkaarrttýý iillee aaççýýkkççaa ddaarrbbeeççaaððrrýýssýý yyaappýýllddýý

JJÝÝTTEEMM’’ccii AAllbbaayy KKýýrrccýý’’yyaa öönncceekkii CCuummhhuurrbbaaþþkkaannýýAAhhmmeett NNeeccddeett SSeezzeerr ttaarraaffýýnnddaann ddeevvlleett üüssttüünnhhiizzmmeett mmaaddaallyyaassýý vveerriilliirrkkeenn..

Abdülkadir Aygan kimdir?PKK itirafçýsý ve eski JÝTEMüyesi kendisi anlatýyor.Gökhan Akçura tarafýndançekilen belgesel ve belgeleriaþaðýdaki adresten ulaþa-bilirsiniz.hhttttpp::////ooppeenn-fflluuxx..bbllooggssppoott..ccoomm//

"Gerceklerbilinsin yeter"

Ýsrail Gazze'ye yönelik havadan vekaradan saldýrýsý üçüncü haftasýndaateþkesle þimdilik durdu. HamasÝsrail'e Gazze'deki birliklerini çekme-si için 1 hafta süre tanýdý. Ýsrail'inateþkes kararýnda Hamas'ýn direniþietkili oldu. Gazze'ye dönük iþgal gir-iþiminin amacý Hamas'ý devirmekti.Ýsrail'in saldýrýsý baþarýlý olamadý.Savaþ çýðlýklarý atan OlmertGazze'den mümkün olduðu kadarhýzlý çekileceklerini açýkladý.

Ateþkesin ardýndan Ýsrailsaldýrýsýnýn aðýr bilançosu ortayaçýktý. 1.300'den fazla Filistinliyaþamýný yitirdi. Ölenlerin üçte biriçocuklar. Binlerce yaralý var.Gazze'de yarým milyon kiþi temizsuya ulaþamýyor. 4 binden fazla evtahrip oldu. 20 binden fazla binadahasar var. On binlerce Filistinli evsizkaldý. Gazze'ye Ýsrail tarafýndanuygulanan abluka sonucu 3 haftadýrbir çok Filistinli yiyecek bulamadý, açkaldý.

Öte yanda 2006'da Filistin halkýnýnyüzde 60'ýnýn oyunu alan, 2 yýlboyunca Ýsrail'e kafa tutarak ve sonsaldýrýya karþý giriþtiði direniþledesteðini daha da artýran Hamas'ýdevirme planlarý devam ediyor.Fransa'nýn Mýsýr'ý öne sürmesiylegerçekleþen giriþimle Ýsrail'in talep-leri karþýlanmak isteniyor.Cumhurbaþkaný Gül'ün de katýldýðýFilistin zirvesine dayatýlan planagöre Gazze Filistin otoritesinedevredilecek. Otoriteden kasýtMahmut Abbas'ýn liderliði. AbbasHamas'ýn demokratik seçim gali-biyetine itiraz etmiþ ve bir darbe gir-iþiminde bulunmuþtu. Darbe sonucu

Filistin'in iþgal altýnda olmayan ikiküçük bölgesi Batý Þeria ve Gazzearasýndaki baðlantý kesilmiþti. BatýÞeria'da bulunan Mahmut Abbas'ýnliderliðini ABD ve Ýsrail destekliyor.ABD'nin Avrupa'daki sadýk dostuFransýz hükümeti ise Hamas'ýdevirmek ve Abbas'ý baþa geçirmekiçin Mýsýr'ý kullanýyor.

Türkiye hükümeti ise Ýsrail'i sert birþekilde eleþtirmeye devam ediyor.Baþbakan Ýsrail'le olan ikili anlaþ-

malarý iptal etme yönünde henüz biraçýklama yapmazken Ýsrail'inBirleþmiþ Milletler tarafýndan etkilibir yaptýrýma tabi tutulmadýðýnýbunun çifte standart olduðunusöylüyor. Hükümet Filistin'ledayanýþma gösterilerine açýk destekveriyor. Ateþkesin kalýcý olmayacaðýþimdiden belli. Filistinlileri yeniacýlar bekliyor. Ýsrail'in durdurulmasýOrta Doðu'da emperyalizminyenilmesine baðlý.

4 sosyalist iþçi sayý: 348

Salamon ve Miþon"Bölgemizdeki hiçbir devletin politikasýna yön

verme gücünde olmayan biz Türk Yahudileri,sürmekte olan çatýþmalardan, bazý gazetelerde yeralan yorumlarýn aksine derin üzüntü duymaktayýz.Geçtiðimiz cumartesi günü Türkiye'deki tüm sina-goglarda, Ortadoðu'da barýþýn saðlanmasý için, ayrý-ca tüm ölenlere rahmet, yaralýlara acil þifalar dileyenözel bir dua okunmuþ ve bu konu tarafýmýzdankamuoyuna duyurulmuþtur."

"Asýrlardan beri yaþamakta olduðumuz bu toprak-larda, tüm vatandaþlýk yükümlülüklerini her Türkgibi yerine getiren, Türkçe konuþan ve düþünen,Türk kültürüyle yoðrulan bizler, kendimizi butopraklarýn asli birer unsuru olarak görmekteyiz."

"Türkiye Cumhuriyeti'nin ayrýlmaz bir parçasý olanbiz Türk Yahudileri son dönemde bazý yayýn organ-larýnýn dinimizi aþaðýlayan, hakaret eden ve bizlerihedef gösteren söylemlerine maruz kalmýþ olmaktandolayý derin üzüntü duymaktayýz."

Yahudi cemaatinin resmi temsilcileri nihayet buaçýklamayý yapmak zorunda býrakýldý.

Ne kadar küçük düþürücü, ne kadar onur kýrýcý birdurum!

Türkiye'de azýnlýklarýn ne halde olduðunu nekadar açýkça gösteren bir durum.

Kuzguncuk'ta Yahudi mezarlýðýnda Bizans döne-minden kalma mezarlar olduðu söylenir. TürkiyeYahudileri arasýnda soyadý Rumca olanlar vardýr(örneðin, Galimidi). Bunlar, günlük dilin Rumcaolduðu Bizans döneminden kalma isimlerdir.

Yani bu topraklarda en az 600 yýldýr oturan, yaniTürklerden daha uzun zamandýr buralarýn yerlisiolan bir cemaat, þimdi baþka bir yerde baþkalarýtarafýndan iþlenen suçlar için adeta özür dilemek,kendini aklamak zorunda býrakýldý.

"Ne olur, beni suçlamayýn, bana saldýrmayýn, Ýsraildevletinin politikalarýný ben yönlendirmiyorum,Gazze'de Filistinlileri katleden ben deðilim" demekzorunda býrakýldý.

Oysa, dünyanýn herhangi bir yerindeki herhangibir devletin yaptýðý herhangi bir þey için Türkiye'deoturup iþine, okuluna giden, kendi yaþamýnýsürdürmeye çalýþan bir cemaatin suçlanamayacaðýgün gibi aþikâr.

Yukarýda alýntýladýðým açýklamayý niye yapmakzorunda kaldý Yahudi cemaati? Korktuðu için elbet.Saldýrýya uðramaktan, ibadet yerlerinin bombalan-masýndan, iþyerlerinin ve dükkânlarýnýn yaðmalan-masýndan endiþelendiði için. Niye endiþeleniyor?Bunlarýn hepsini geçmiþte yaþadýðý için. Ve bunlarýnhepsini bir daha yaþamasýnýn çok mümkünolduðunu bildiði için.

Dolayýsýyladýr ki, "Haydi ordan, niye ben açýklamayapacakmýþým? Bana ne? Hiçbir sorumluluk taþý-madýðým iþler için niye ben özür dileyecekmiþim?"demiyor, mecburen, zorla, beklenen açýklamayýyapýyor.

Milliyet gazetesinin internet sitesinde açýklamahaberinin altýnda þöyle okuyucu yorumlarý var:

"Ýsrail insanlýk suçu iþlerken soykýrým yaparken,seyirci kalmanýz kabul edilemez!"

"Türk Musevi cemaatini bu soykýrýmý lanetlemeyeçaðýrýyorum."

"Yahudi cemaatinin, hedef gösteriliyoruz diyeendiþe duymasýna, komplo teorileri üretmesinegerek yok. Yapmasý gereken, üstüne düþen görev,devletinin bir an önce bu katliama son vermesinisaðlamaktýr."

Allah Allah! Nasýl saðlayacak? Ýsrail genelkurmaybaþkaný kýrmýzý telefonla bakkal Salamon veya mani-faturacý Miþon'a mý danýþýyor? Onlardan mý emiralýyor?

Sorun, Türkiye'de Sünni Müslüman olmayanherkesin "yabancý", "kuþkulu", "beþinci kol" olarakgörülmesi, baþka devletlere baðlý potansiyel tehlikel-er ve hainler olarak düþünülmesi. "TürkiyeTürklerindir"; Türk olmayanlar ve "Ne mutluTürküm diyene" diyemeyenler hadlerini bilmelidir.

Gazze'de ateþkes baþladý. Ama Türkiye'ninTürklere mi, hepimize mi ait olduðu konusundahenüz anlaþma saðlanmasýna daha çok var.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

1100-1111 OOccaakk''ttaa PPaarriiss''ttee ""KKüürreesseellKKrriizz:: AAvvrruuppaa vvee bbööllggeesseell ççaallýýþþmmaaaaððllaarrýý"" ttooppllaannttýýssýý yyaappýýllddýý..TTooppllaannttýýyyaa aarraallaarrýýnnddaa AAttttaacckkAAvvrruuppaa ÇÇaallýýþþmmaa AAððýý,, sseennddiikkaallaarr,,ççeevvrree,, kkaaddýýnn,, ööððrreennccii,, bbaasskkýýllaarraakkaarrþþýý,, vvee yyookkssuulllluuððaa kkaarrþþýý kkuurruummtteemmssiillcciilleerriinniinn oolldduuððuu 1155 üüllkkeeddeenn115500''ddeenn ffaazzllaa aakkttiivviisstt kkaattýýllddýý..TTooppllaannttýýnnýýnn aammaaccýý eekkoonnoommiikk kkrriizzeekkaarrþþýý AAvvrruuppaa ssoossyyaall hhaarreekkeettlleerriinniinnbbiirr pprrooggrraamm oolluuþþttuurrmmaassýýyyddýý..PPrrooggrraammýýnn yyaannýýssýýrraa eeyylleemmlleerriinn kkoooorr-ddiinnee eeddiillmmeessii,, mmüümmkküünnssee AAvvrruuppaaççaappýýnnddaa bbiirr eeyylleemm ggüünnüü bbeelliirrlleenn-mmeessii ttooppllaannttýýnnýýnn aammaaççllaarrýý aarraassýýnn-ddaayyddýý.. TTooppllaannttýýnnýýnn iillkk ggüünnüünneeGGaazzzzee ddaammggaassýýnnýý vvuurrdduu.. OO ggüünnggeerrççeekklleeþþeenn ggöösstteerriiyyee bbiinnlleerrccee ssaavvaaþþkkaarrþþýýttýý kkaattýýllddýý.. ÝÝkkii ggüünnllüükk ttooppllaann-ttýýnnýýnn ssoonnuunnddaa aaþþaaððýýddaa yyeerr aallaann ParisDeklarasyonu yyaayyýýmmllaannddýý..

“Tüm Avrupa'da varlýk gösterensendikalar, çiftçi hareketleri, küreseladalet gruplarý, çevre, geliþim, göçmentopluluklarý, inanç gruplarý, kadýn örgüt-leri, öðrenci ve gençlik gruplarý ve yok-sulluða karþý mücadele örgütlerinin150'den fazla temsilcisi 10-11 Ocak 2009tarihinde mevcut krizi analiz etmek, bir-leþik bir strateji geliþtirmek ve krizekarþý birleþik talepleri ve alternatifleritartýþmak için Paris'te bir araya geldi.

Finansal ve ekonomik kriz yoðun-laþýrken milyonlarca kadýn ve erkekiþlerini kaybediyor, evlerinden ve geçimkaynaklarýndan oluyor. Aþýrý yoksullukiçinde yaþamaya çalýþan 1.4 milyarinsana önümüzdeki dönemde onlarca

milyon insanýn daha katýlacaðýöngörülüyor. Kriz, gezegenimizdeyaþayan insanlarýn çoðunluðununsosyal, ekolojik, kültürel ve politikdurumlarýnýn bozulmasýna neden oluy-or.

Mevcut ekonomik modelin bariz veöngörülebilir baþarýsýzlýðýna raðmendünya liderleri krizin sorumlusu olan busistemi korumaya çalýþýyor. Hükümetlerhemen bankerleri, patronlarý ve onlarýnfinansal destekçilerini kurtarmak içinkamu bütçesinden milyarlarca dolarayýrdýlar. Sorunu çözmek içinbankacýlarý ve þirket yöneticilerini, yanikrizleri yaratan kiþileri devreye soktular.Ýþçiler, iþsizler, yoksullar günlük yaþam-larýný devam ettirme mücadelesindekimseden yardým görmediler, üstüneüstlük þimdi krizin faturasýný da onlarýnödemesi bekleniyor.

Gittikçe gözler önüne serilenekonomik krize karþý hükümetlerinortaya koyduklarý çözümler, karþýkarþýya kaldýðýmýz krizin küresel adelet,gýda, iklim ve enerji gibi diðer boyut-larýný görmezden geliyor. Böyleceekonomik sistemi insanlarýn temelihtiyaçlarýný karþýlayabilecek, insan hak-larýný uygulamaya sokabilecek ve geze-genimizdeki yaþamýn ekolojik temelleri-ni düzeltip koruyabilecek bir biçimdedüzenlemeyi önemsemiyor.

Þimdi deðiþim zamaný!Ýnsanlarýn ve çevrenin yararýna iþleye-

bilecek, kitlelerin ihtiyaçlarýný karþýlaya-bilecek, kamu yararýný temel alan, küre-sel eþitlik, adalet, sürdürülebilir yaþamve demokratik kontrolü saðlayabilecekbir sistemi inþa edebiliriz.

Ýlk adým olarak insanlarýn sosyal kayý-

plarýný çözebilecek ve ayný zamandaekonominin ekolojiye uygun bir þekildedönüþtürülmesini saðlayacak acilönlemler alýnmalýdýr.

Avrupa'daki tüm sosyal hareketlerideðiþim sürecinde yer almaya davetediyoruz. Baþlangýç için bu hareketleri:

- 28 Mart 2009'da Lonrda'da G20toplantýsý öncesinde yapýlacak olanmerkezi gösteri için harekete geçmeyeveya ayný gün kendi ülkelerinin sokak-larýný doldurarak seslerini duyurmayadavet ediyoruz. 20 ülke küresel finansalve ekonomik sistemin geleceði hakkýndakarar veremez.

- G20 toplantýsýnýn yapýlacaðý haftatüm dünyada sorumsuz finansal güçleriteþhir edeceðimiz ve parasal kay-naklarýn demokratik kontrolünü talepedeceðimiz bir eylem günü belirlemeye(tercihen 1 Nisan) çaðýrýyoruz.

Bu miting Avrupa'daki sosyal aðlarýnbir araya gelmesi için gereken uzunvadeli sürecin adýmlarýndan biri olacak.

Bu süreç sosyal hareketler ve siviltoplum örgütlerinin geçmiþ ve gelecekeylemlerini ortaya koyarak sosyal veekolojik açýdan sürdürülebilir,demokratik bir Avrupa yaratmak içinAvrupa Sosyal Forumu ve baþka yer-lerde geliþen çabalarýn üzerinde yükse-lecek.

Sürekli eylemlilik ve birleþik alternati-fleri geliþtirme kapasitesine sahip birhareket oluþturmak amacýyla baðlantýve organizasyonlarýmýz arasýndaki iþbir-liðini ve iletiþimi geliþtirmeyi hedefliy-oruz. Herkesi toplumlarýný dönüþtürmekiçin seslerini duyurmalarýný teþvik etm-eye ve buna destek olmaya kararlýyýz. 18ve 19 Nisan 2009'da Almanya'dakiFrankfurt'ta tekrar bir araya gelecek veeyleme geçmek için atacaðýmýz adýmlar-la deðiþime yönelik stratejileri belirleye-ceðiz. Sosyal hareketleri ve organizasy-onlarý bu sürece katýlmaya çaðýrýyoruz.”

SSiizziinn kkrriizziinniizzii bbiizz ööddeemmeeyyeecceeððiizz ÞÞiimmddii ddeeððiiþþiimm zzaammaannýý!!

ÝÝssrraaiill’’ddeenn ggeerrii aaddýýmm

sayý: 348 sosyalist iþçi 5

Gazze'ye yapýlan Ýsrail saldýrýsýArap egemen sýnýflarýnýn hembatýlý müttefikleriyle hem debölge halklarýyla arasýndakiderin ayrýlýklarý ortaya çýkardý.

Nisan 2008'de Ýsrail ÝçiþleriBakanlýðý bir açmazlakarþýlaþmýþtý. Devlet güvenlikgüçleri Nil deltasýndaki huzur-suz sanayi þehri Mahalla-alKubra'ya mý yoksa açFilistinlilerin sýnýrý geçmeyekalkýþacaðýndan korkulan Mýsýr-Gazze sýnýrýna mý gönderilmeliy-di ?

Arap yöneticiler Filistinkonusunda duyulan öfkeniniçeride yaþanan hoþnutsuzluklabirleþip geliþen mücadeleye yönvermesinden korkuyorlar.Onlarýn açmazý Orta Doðu'dasürekli devrim konusuylabaðlantýlýdýr.

Sürekli Devrim kavramý ilkolarak Karl Marks tarafýndanöne sürüldü ve Rus DevrimciLeon Troçki tarafýndan geliþtiril-di.

Troçki, devrimlerin, iþçisýnýfýnýn köylülere ve diðer gru-plara nispeten küçük olduðuülkelerde nasýl geliþtiðini anla-maya çalýþtý.

Eðer iþçiler demokrasi mücade-lesinde,toprak reformunda veemperyalist güçlere karþý savaþtaönderlik ederler ise-teoriye göre-bunu kapitalizmin kendisineyöneltilmiþ bir meydan okumahaline getirebilirler.

Eðer bu süreç iþçilerin çok sayý-da olduðu diðer geliþmiþülkelere yayýlýrsa bu "sürekli"hale gelebilir.

Kolay ulaþýlabilen iyi kalitepetrol rezervlerinin en çokbulunduðu bölgede iþçiler çoðuzaman emperyalist güçlertarafýndan desteklenen rejimlerlemücadele etmek zorunda kaldý.Emperyalizm için bahisler yük-sekti.

Suriye ve Ýran'ý dýþarýdabýrakýrsak Ortadoðu'daki tümbüyük ülkeler Batý'nýn, özelliklede ABD emperyalizminin sýkýmüttefikleridir. ABD ve mütte-fikleri Ýsrail'e bu devletleri hiza-da tutmasý için ihtiyacý olan tümsilahý saðlýyor. Ayrýca 75 milyon-luk bir nüfusun baský altýndakalmasýný garantilemek içinMýsýr güvenlik güçlerini finanseediyor. Her ne kadar Batýlý lider-ler ve çok uluslu petrol þirketleriOrta Doðu'daki kaynaklardandevasa çýkarlar elde etmiþ olsalarda bölge petrolün orada ilk kezbulunuþundan bu yanaolaðanüstü bir biçimde deðiþti.

AAþþaaððýýllaammaa1933'de ABD Suudi

Arabistan'ýn kurucusuna ABDþirketlerinin ham petrol çýkar-masý izni karþýlýðýnda utanç veri-ci derecede az bir ücret olantoplam 30.000 sterlin ödedi

Aramco baþlangýçta bu amaçlakurulmuþ bir ABD þirketiydi.Bugün Suudi Aramco'yadönüþtü ve Suudi Arabistan'aait. Dünyadaki en geniþ kanýt-lanmýþ petrol rezervlerine ve enyüksek üretim kapasitesinesahip en büyük petrol þirketi.

Petrolden gelen dolarlar, yerelve küresel yatýrýmlarý Kuveyt

devleti için yöneten KuveytYatýrým Ýdaresine (KYÝ) ilebunun Katar ve Birleþik ArapEmirliklerindeki muadillerinedönüþtü.

Bu kurumlar þimdi önemlifinansal oyuncular ve Arap ege-men sýnýfý küresel kapitalizmesýkýca entegre olmuþ durumda.

Bu ise tüm Arap ülkelerindebulunan yükselen öfke ve düþkýrýklýðýnýn patlamasý sonucundaher þeyin kaybedileceðikorkusunu getiriyor. Bu korkusaðlam temellere dayanýyor.

Cemal Abdul Nasýr 1952'dekiArap Devrimi sýrasýnda gücü elegeçirdiðinde Süveyþ Kanalý'ný,bütün büyük bankalarý ve sigor-ta þirketlerini, gemicilik fir-malarýný ve içinde Shell Oil, BPve Lever Brothers gibi fir-malarýnda olduðu 600 tanesanayi ve ticari þirketi millileþtir-di. Nasýr büyük toprak reform-larý gerçekleþtirdi ve en zengin600 ailenin malvarlýðýna elkoydu.

Onu yarattýðý örnek benzer birdevrimler dalgasýna ilham verdiki bu dalga o dönemde küçükbir iþçi sýnýfýna sahip büyükoranda bir tarým ülkesi olanSuudi Arabistan'ýn dahi gözünükorkuttu.

Nasýr'ýn ve Arap milliyetçidevrimlerinin yarattýðý tehditFransa, Ýngiltere, ABD ve Ýsrail'ihemen harekete geçip bir dizisavaþ baþlatmalarý konusundahareket geçirdi.

1956'daki Süveyþ Krizi sýrasýn-da Arap milliyetçilerini ezmekiçin yapýlan ilk giriþimemperyalistler açýsýndan utançverici bir yenilgiyle sona erdi.Artýk her þey mümkün gibigözüküyordu.

Ama Nasýr ve diðer milliyetçiliderler devrimlerinin kapsamýnýsýnýrlamaya çalýþtýlar. Eski rejimidevirmekte bir araç olarak kul-lanýlan iþçiler "Arap Birliði"düþüncesine her þeyin üstünekoyan bir rejimde kendileriniyenilmiþ buldular.

Sürekli devrim süreci, mil-liyetçilerin kitlelerin gücünü kul-lanmaya çalýþmasý, ama iþçilerin

kendi güçlerini kontrol etmesinive bölgedeki kapitalizmi alaþaðýetmesini engellemesi yüzündenraydan çýktý.

Ama emperyalizm karþýtý herrüzgar batýlý güçlere bir tehditti.

1967'de Ýsrail 6 Gün Savaþý'nýbaþlattý ve Arap ordularýný ezdi.Yenilginin ardýndan Arap rejim-leri için emperyalizme olan düþ-manlýklarýna son vermek "prag-matik" bir hal aldý.

Mýsýr gibi ülkeler ABD ileyakýnlaþtý ve Ýsrail ile barýþ yaptý.Bunu yapmayý reddeden Suriyeise izolasyon ve askeri müdaha-leyle karþýlaþtý.

1967 savaþý ve onu izleyen 1973savaþý amaçlarýna hizmet etti.ABD söylemiyle "Arap Cephesi"parçalanmýþtý. Böylece aðýrbaskýlar ve bölgenin diktatörlük-lere dönüþtürülmesi geldi.

Bu rejimlerin yeni-liberalizmeuyumlu hale getirilmesiyle bir-likte petrol geliri birkaç aileninelinde toplandý. Bu durumdaArap toplumlarýnýn tarihlerindehiç olmadýðý kadar kutuplaþ-masýna neden oldu.

Küçük bir zengin yöneticilertabakasý ile gelirleri ancak temelihtiyaçlarýný karþýlamaya yeteniþçi yýðýnlarý, kentli yoksullar veköylüler arasýnda muazzam biruçurum var.

Arap zenginleri listesi bununörneðidir. Likidite krizinde 16milyon sterlin kaybetmelerineraðmen en zengin 50 Arap ailesi- kraliyet ailelerini ve petrolzenginleri dýþarýda býrakýrsak -127 milyon sterlinlik bir servetbiriktirdiler.

Kraliyet ailelerini de eklersekrakam astronomik düzeylereulaþýyor. Ýþte kraliyet servet-lerinden sadece birkaç örnek:Suudi Kralý'nýn yaklaþýk 18 mily-on sterlin, Birleþik ArapEmirlikleri Emiri'nin 6,5 milyonsterlin, Kuveyt'inkinin 11 milyonve Katar Hükümdarý'nýn 3 mily-on sterlin.

Öte yandan 6 milyonluknüfusuyla Ürdün'ün toplamekonomik büyüklüðü 2007itibarýyla sadece 18 milyon ster-lin.

Ama bölge baþka bir dönüþümdaha geçirdi. Bugün Araptoplumlarý büyük orandakentlerde yaþýyor. Örneðin1970'te her dört Lübnanlýdansadece biri þehirlerde yaþýyordu.Bugün bu oran tam tersidir. Budurum Suudi Arabistan gibiülkeler için de geçerli.

Ayrýca petrol endüstrisiolaðanüstü derecede karlý olsada bölgedeki iþçilerin çok azýnýistihdam ediyor. Büyük çoðun-luk ise inþaat iþlerinde, tekstilfabrikalarýnda çalýþýyor yollarýsüpürüyor, trenleri kullanýyor,topraðý sürüyorlar.

Ýþçilerin sefalet ve baskýdansitem etmeye baþladýklarýgerçeði bölgedeki rejimlerin veonlarýn batýlý destekçilerininsinirlerini bozuyor.

Filistin'de ve 2006'daLübnan'da yürütülen Ýsrailkarþýtý mücadeleler "politika" ve"ekonomi" arasýndaki ince hattýaþtý. Kitle hareketi emperyalizmkarþýtý mücadelede ilk somutatýlýmýný gerçekleþtirdi.

MMýýssýýrr’’ddaa iiþþççii hhaarreekkeettiiOn binlerce Mýsýr'lý Irak'ýn iþga-

line, Ýsrail'in Filistin veLübnan'da sürdürdüðü savaþakarþý çýkýp rejimin katillerinisindirirken, Mahalla el-Kubragibi yerlerde mücadelelerinibaþlatan iþçilerden ilham aldýlar.

Ýsyan Polisi ile çatýþan Mahallasakinleriyle Ýsrail sýnýr muhafý-zlarýyla çatýþan Filistinlilerarasýnda benzerlik kurmak basitbir adýmdýr. Bu benzerlikprotestocularýn kendi þarkýlarýn-da da duyulabilir.

Bu protestolarýn hem ölçeðihem de gücü artýyor. GeçenCuma Akdeniz kýyýsýndaki Ýsk-enderiye þehrinin sokaklarýnýdolduran 100.000 kiþi benzerigörülmemiþ bir güç gösterisindebulundu.

Ýsyan Polisi, Mýsýr otoritelerinceher türlü protestonun yasaklan-masýna raðmen yollarý boþalttý.

Orta Doðu hiçbir zaman "tari-hteki en büyük materyal kay-naðý" olma özelliðini kaybetme-di. Bu nedenle Batý'nýn Ýsrail'e

olan güveni bazýlarýnýndüþündüðünün aksine Irak'ýniþgalinin ardýndan azalmadý.

Irak Savaþý'nýn amaçlarýndanbiri ABD hegemonyasýný güçkullanarak vurgulamaktý. Ancakbunun yerine bize onun sýnýr-larýný gösterdi.

ABD'nin Irak bozgunundançýkarýlacak ders bugün Batý'nýnÝsrail'e her zamankinden dahaçok ihtiyacý olduðudur. Petrolküresel kapitalizmin saplan-týlarýndan biri olmaya devamediyor -ve onu koruyacak güçlübir muhafýza ihtiyacý var. Bu güçise Ýsrail'in silahlý kuvvetlerininyani emperyalizmin "sahaunsurlarý"nýn büyüklüðü ileölçülebilir.

Ýsrail'in ekonomisiMýsýr'ýnkinin yarýsý büyük-lüðünde olsa bile, Batý desteklimodern tanklar, en geliþmiþsavaþ uçaklarý, saldýrý helikopter-leri, savaþ gemileri, denizaltýlar,füzeler ve nükleer baþlýklardanoluþan cephaneliðine baþvura-bilir.

Bu Filistinli savaþçýlarýn hafifsilahlarý ve ilkel ev yapýmý roket-leriyle Ýsrail'e karþý askeri birtehdit oluþturduðunu savunantüm görüþleri yalanlýyor.

Ancak Hamas'ýn roketlerinin yada Lübnan'da Hizbullah'ýn kul-landýklarýnýn küçük bir askerideðeri olsa bile onlarýn politiketkisi güçlü bir yumruk gibi.Çünkü onlar korkunç bir düþ-mana karþý direniþin devametme kararlýlýðýný gösteriyor.

Bu nedenden ötürü böyledireniþ örgütleri sýradan halkiçinde bu kadar yüksek birkonumda. Onlar Ýsrail iþgalinekarþý direniþte tüm Arap ordu-larý yenilmiþken baþarýlý oldular.

Bu gerçek Mýsýr'ýn kuþatýlmýþDýþiþleri Bakaný'ný etkilemedi.

Hizbullah lideri HasanNasrallah'ýn Mýsýr'da kitle gös-terileri çaðrýsýný yanýtlarkenbakan þunlarý söyledi; "MýsýrSilahlý Kuvvetleri'nin Mýsýr'ýkorumakla görevli olduðunusöylememe izin verin. Eðergerekirse onlar Mýsýr'ý sizin gibiinsanlara karþý da koruyacak-lardýr."

Batý devletleri gergin bir þek-ilde Ýsrail'in Gazze'deki kýsadönemli askeri hedeflerininArap rejimlerinin uzundönemdeki mevcudiyeti hakkýn-da ne öngördüðüne bakýyor.

Hepsinin üzerine 1950'lerin ve1960'larýn -Emperyalizmin suçortaðý olarak görülen rejimlerindevrim dalgalarý ile bir kenaraatýlmasýnýn- anýlarý çöküyor.

Emperyalizme karþý mücadeleile Arap Rejimlerine karþýmücadelenin iç içe geçmesiSürekli Devrim olasýlýðýný dahagüçlü hale getiriyor.

Bir çok insanýn Arap iþçilerinböyle bir devrim yapmasýumuduna iliþkin kuþkularý ola-bilir. Ancak Arap Rejimleri veonlarýn Batýlý müteffikleri bukuþkuyu paylaþmýyorlar.

Simon Assaf

(Onur Devrim Üçbaþ Socialist Worker’dan çevirdi)

OOrrttaa DDooððuu iiççiinn ddeevvrriimm vvaakkttii

YYýýll 22000000,, MMýýssýýrr’’ddaaeekkmmeekk ffiiyyaattllaarrýýnnýýnnaarrttýýþþýýnnaa kkaarrþþýý iissyyaannuuzzuunn ssoolluukklluu bbiirrmmüüccaaddeelleeyyii bbaaþþllaattttýý

6 sosyalist iþçi sayý: 348

Lenin’in son mücadelesi1922 yýlýnda LLeenniinn artýk çok

hastaydý. Bir yandan aðýr çalýþmakoþullarý, diðer yandan Nisan1918'de DDoorraa KKaappllaann'ýn gerçek-leþtirdiði suikastte aldýðý yaralaronu güçsüz býrakmýþtý. Devriminen zor günlerinde yaþayamaya-caðýný biliyordu.

Devrimin geliþiminden derahatsýzdý. Ýç savaþta iþçi sýnýfýküçülmüþ, buna karþýlýkbürokrasi parti içinde ve partidýþýnda büyümüþtü. Bubürokrasi sýk sýk iþçi sýnýfýdemokrasisine yabancý olan yön-temler kullanmaktaydý.

Bütün bunlarýn üzerine mil-liyetçilik geliþiyordu.

Son döneminde LLeenniinn kalanson enerjisi ile bürokrasiye karþýmücadele etti. Devrimden beþ yýlsonra devlet aygýtýnýn "acýnacak","zavallý" bir durumda olduðunugördü. Bunu "Az Olsun ama ÖzOlsun" adlý makalesinde açýkçadile getirdi.

Bu durumdan çýkýþ için kolaybir yol yoktu. Uzun soluklu birmücadeleye gerek vardý.

Bu amaçla partiye bir diziöneride bulundu. Parti önderleri-ni eleþtiren bir makale yazdý.Partinin bütün önder kadrosunaeleþtiriler yönetiyordu, amaSSttaalliinn'e daha aðýr eleþtirileriyöneltiyordu. GenelSekreterlik’ten alýnmasýný öneri-yordu.

Lenin'in bu mücadelesine para-lel bir baþka geliþme dahayaþandý. O günlerde SSttaalliinn çeþitlisovyet cumhuriyetlerini bir arayagetirerek SSoovvyyeett SSoossyyaalliissttCCuummhhuurriiyyeettlleerr BBiirrlliiððii'ni kurmayýamaçlýyordu.

LLeenniinn bu birliði erken bulurken"büyük Rus þovenizmine" dikkatçekiyordu ve tam bu sýradaBüyük Rus þovenizminin en iyiörneði olarak Gürcü sorunuortaya çýktý.

Lenin aktif yaþamýnýn sonyazýlarý bu konuya ayrýlmýþtýr.Ne var ki 1923 yýlýnýn baþýndasaðlýk koþullarý daha da aðýrlaþtý.1924'de ölümüne kadar saðlýkkoþullarý düzelmedi.

Birçok mücadelede yanýndaolan eþi KKrruuppsskkaayyaa LLeenniinn'inölümünden bir kaç gün sonraPravda'da yazdýðý bir makeledeþöyle diyordu:

"Onun ardýndan notlar dik-

meyin... Yaþamýnda böyle þeylereçok az önem verdi... EðerVlademir Ýlyich'e saygýnýzýgöstermek istiyorsanýz kreþler,yuvalar, okullar, kütüphaneler,saðlýk merkezleri, hastaneler,sakatlar için merkezler vs yapýn.Ve en önemlisi onunanlayýþlarýný yaþama geçirin."(Pravda, 30 Ocak 1924)

Ne yazýk ki ölümünden sonraLLeenniinn,, SSttaalliinn tarafýndan bir puthaline getirildi. Her tarafaheykelleri dikilirken cesedimumyalandý ve Kremlin'inönündeki bir mozaleye kondu.LLeenniinn'e ihanet edildi.

BBüüyyüükk RRuuss þþoovveenniizzmmiiMart 1920'de yapýlan

Dokuzuncu Parti Kongresi'ndelenin "Bazý komünistlerinyüzünü kazýyýn altýndan altýndanBüyük Rus þovenistlerinin çýk-týðýný göreceksiniz" diyordu.

Mart 1921'de ki Onuncu PartiKongresi ise Büyük Rus þov-enizminin varlýðýný kabul etti.

Ukrayna'da ise Sovyet yönetimiseçimlerle deðil Moskova'danyapýlan atamalarla oluþturulu-yordu. TTrrooççkkii,, Lenin'e ve PartiPolitbürosu’na gönderdiði birmektupta bu durumu belirtiyorve radikal bir deðiþim yapýl-masýný istiyordu.

Bütün bunlara raðmen Mart1922'de yapýlan Onbirinci PartiKongresi'nde milliyetçi bir grupolan SSmmeennaa VVeekkhh taraftarlarýnýnUkrayna'da partiye sýzdýðýsöylendiðinde parti delegeleri

konuþmacýya tapki gösterdi.Parti üyelerinin ezici çoðunluðu

Rus'du. Bu, Büyük Rusþovenizminin iþini kolaylaþtýrý-yordu. 1922 yýlýnda tüm partiüyelerinin yüzde 72'si Rus'du.

10 Aðustos 1922'de PolitbüroRusya Sovyet SosyalistCumhuriyetler Federasyonu(RSSCF) ile Ukrayna, BeyazRusya, Gürcistan, Ermenistan veAzerbeycan SovyetCumhuriyetleri arasýndaki iliþki-leri ,ncelemek ve düzenlemekiçin bir komisyon kurdu.

Komisyon adýna bir raporyazan SSttaalliinn,, RSSCF hükümetinidiðer Sovyet Cumhuriyetleri'ninde merkezi hükümeti olarak sap-týyordu. SSttaalliinn'in raporu bucumhuriyetlerin yasal baðýmsý-zlýðýný kaðýt üzerinde dahitanýmýyordu.

Karar metni eline geçt,ð,ndeLLeenniinn çok sinirlendi. "Biz,kendimizi, Ukrayna SovyetSosyalist Cumhuriyeti ve diðercumhuriyetlerle eþit görüyoruzve onlarla eþitlik temelinedayanan yeni bir federasyona,Avrupa ve Asya SovyetCumhuriyetler Birliði'ne dahiloluyoruz." LLeenniinn birliðin yöneticiorganlarýnýn RSSCF'nin organ-larýnýn üzerinde yer almasýgerektiðini söylüyordu.

SSttaalliinn Politbüro içinde kamanevile birlikte LLeenniinn'e karþý çýkýyor-du: "Lenin'e karþý kararlý bir tavýriçinde kalmak zorundayýz."

15 Eylül 1922'de GürcistanKomünist Partisi de bu karar

metnini reddetti.SSttaalliinn 27 Eylül'de Lenin'e cevap

verdi. LLeenniinn'i "ulusal liberallik"ile suçluyordu. Ama sonundaMerkez Komitesi'nde azýnlýktakalabileceðini anladý ve LLeenniinn'inönerilerini kabul etti.

GGüürrcciissttaann ssoorruunnuuSSttaalliinn ve OOrrddjjoonniikkiiddzzee

Kafkaslardaki ulusalcumhuriyetlerin özerkliðiniayaklar altýna alarak Ermenistan,Azerbeycan ve Gürcistan'ýKafkas federasyonu içinde bir-leþtirmek istiyordu.

Yerel Gürcü liderler bu öneriyireddediyorlardý.

22 Ekim günü GürcistanKomünist Partisi MerkezKomitesi istifa etti. OOrrddjjoonniikkiiddzzeegenç insanlardan oluþan güçsüzama Kafkas Federasyonu fikrinidestekleyen yeni bir MerkezKomitesi kurdu.

Mücadele sürüyordu. Birtoplantýda OOrrddjjoonniikkiiddzzeeKafkaslarýn en eskiBolþeviklerinden ve Federasyonfikrine karþý çýkan BBuuddiiMMddiivvaannii'yi destekleyen bir par-tiliye þiddet kullanýldý. Lenin buolayý duydu ve büyük bir tepkigösterdi. Ayrýca eski GürcüMerkez Komitesi üyelerindenOOkkuuddzzhhaavva'dan OOrrddjjoonniikkiiddzzee'yiþikayet eden ve OOrrddjjoonniikkiiddzze'ninGürcü önderliðine karþýaþaðýlayýcý tavýrlarsürdürdüðünü anlatan bir mek-tup aldý.

Lenin'in saðlýk durumu iyi

deðildi. Bu nedenle SSttaalliinn veOOrrddjjoonniikkiiddzzee'nin saldýrýyageçmesi için uygun bir koþulvardý ve saldýrdýlar. Bir kýsýmeski Gürcü Merkez Komitesiüyelerinin Gürcistan'ý terketmesini saðladýlar.

Bu arada Parti Merkez KomitesiLLeenniinn'e görüþme yasaðý getirdi.Bunu Lenin'in saðlýk koþullarýnedeniyle yaptýðýný söylese dahiLLeenniinn "keþke serbest olsaydým"diyordu.

LLeenniinn ttuuttuumm aallýýyyoorrVe sonunda 30 Aralýk 1922'de

konu üzerine birþeyler yazdýrmaolanaðý buldu:

"Resmi olarak Sovyet SosyalistCumhuriyetler Birliði sorunuolarak anýlan þu ünlü özerkliksorunu konusunda sürece enerjikbir biçmde müdahaleedemediðim için kendimi Rusyaiþçilerine karþý kayýtsýz kalmýþhissediyorum.

"Birleþik bir aygýta ihtiyaçolduðu söyleniyor. Bu laflarnereden çýktý? Bunlar çarlýk reji-minden devralýnýup Sovyet yaðýile cilaladýðýmýz ayný Rusaygýtýndan iþitilmiþ laflar deðilmi?

"Bu tür koþullarda bizimkendimizi meþrulaþtýrmak içinkullandýðýmýz 'birlikten ayrýlmaözgürlüðü'nün salt kaðýtüzerinde kalan, Rus olmayanlarýRusyalý adamýn, gerçekte tipikRus bürokratý gibi hain vebuyurgan olan büyük Rusþovenistinin þiddetli saldýrýsýnakarþý korumaktan aciz bir özgür-lükten ibaret olmasý son derecedoðaldýr. Sovyetin vesovyetleþtirilmiþ topraklarýnbölünemeyecek kadar küçük biryüzdesinin süt kasesindeki sinekgibi þoven Büyük Rus ayak-takýmýnýn akýntýsý içine sürük-leneceðine kuþku yoktur.

... Rus olmayanlarýn Rus kaba-dayýsýna karþý gerçek bir korun-ma saðlamak için gerekli önlem-leri almada yeterince dikkatlidavrandýk mý? Bu tür önlemlerialmýþ olduðumuza inanmýyo-rum, ama bu önlemleri ala-bilirdik ve almalýydýk."

LLeenniinn, sözlerini SSttaalliinn'e getir-erek sürdürdü:

"Stalin'in aceleciliði ve saf idariyöntemlere olan aþký, onun adý

“Bazý komünistlerin yüzünü kazýyýn altýndan altýndan Büyük Rus þovenistlerinin çýktýðýný göreceksiniz” Lenin

StalinDzerzhinsky Dzerzhinsky

11991188,, LLeenniinn vvee iikkii eesskkii yyoollddaaþþýý SSvveerrddlloovv iillee AAvveenneessoovv,, ddeevvrriimm hhââllââ aayyttaakkttaa..

sayý: 348 sosyalist iþçi 7

Lenin’invasiyetiGeliþmeleri kaygýyla

izleyen Lenin son olarak

partiye, partinin önder

kadrosunu üzerine notlar

içeren bir mektup gönder-

di. Bu mektubunda

Merkez Komitesi üyelerini

tek tek ele alan Lenin

Stalin konusunda da þun-

larý yazdý:

“Genel Sekreter durumu-

na gelmiþ olan Yoldaþ

Stalin sýnýrsýz bir otoritey,

kendi elinde toplamýþtýr

ve ben onun bu otoriteyi

her zaman ihtiyatlý bir

þekilde kullanýp kullan-

mayacaðýndan emin deðil-

im. Diðer yandan yoldaþ

Troçki, Ýletiþim Halk

Komiserliði sorununda

MK’ya karþý verdiði

mücadelenin de kanýt-

ladýðý gibi sadece dikkate

deðer yetenekleri

dolayýsýyla seçkin bire

þahsiyet deðildir. Kiþiliði

itibarýyla, bugünkü MK’nýn

belki de en yetenekli üye-

sidir; ancak, Troçki, kendi

yeteneklerine aþýrý güven-

mekte ve zihnini iþlerin

bütünüyle idari nitelik

taþýyan yanýyla çok fazla

meþgul etmektedir.

“Stalin aþýrý kaba ve onun

bu kusuru, biz komünist-

lerin kendi aralarýnda hoþ

görebilecekleri ve

halledebilecekleri bir þey

olmakla birlikte, bir Genel

Sekreter için hoþgörüle-

mez bir durum. Yoldaþlarý

Stalin’i iþgal ettiði bu

mevkiden alarak onun

yerine daha hoþgörülü,

daha sadýk, daha nazik,

yoldaþlarýmýza karþý daha

ölçülü ve duyarlý olma

açýsýndan bir avantaja

sahip ve bu bakýmlardan

Yoldaþ Stalin’den farklý bir

diðer insaný getirmenin

yolu üzerinde düþün-

melerini önermemin

nedeni de bu.

dillere düþmüþ þu 'milliyetçisosyalizm'e olan kini buradaölümcül bir role sahip.Politikada, kin genellikle entemel rolü oynar."

Lenin ertesi günü Büyük Rusþovenizmine karþý daha da sertbir eleþtiri kaleme aldý:

"Biz, büyük bir ulusun yurt-taþlarý olarak, tarihsel pratikte,hemen her zaman, sayýsýz çok-lukta þiddetin suçunu taþýyoruz;dahasý, farkýna varmadan sayýsýzkere þiddete ve aþaðýlamayabaþvuruyoruz...Enternasyonalizm, baskýcýlara yada onlarýn kendi deyimiylesöylersek, 'büyük uluslar' açýsýn-dan (ki bunlar sadece baþvur-duklarý þiddet açýsýndan büyük-lerdir), yalnýzca uluslarýn biçim-sel eþitliðinin deðil, ayrýca baskýcýulusun fiili gerçeklikte elegeçirdiði eþitsizliðinin de kab-ulünü içermek zorundadýr...Ýhtiyacý duyulan þey nedir...?Yalnýzca biçimsel eþitlik deðil...Rus olmayanlarýn güvensi-zliðinin, kuþkuculuðunun gider-ilmesi, 'egemen' ulusun hüküme-tinin geçmiþte kendilerine karþýgiriþtiði aþaðýlamalarýn tazminizorunludur."

LLeenniinn, ayný gün dikte ettiði birdiðer notta, OOrrddjjoonniikkiiddzzee'ninyanlýþlarýna deðindi ve ‘YoldaþOrdjonikidze'ye örnek teþkil ede-cek bir ceza verilmelidir' dedi vesözlerini þöyle sürdürdü:

"Bu büyük Rus milliyetçi kam-panyasýnýn politik sorumluluðu,hiç kuþkusuz, Stalin'in veDzerzinski'nin [Çeka Baþkanýomuzlarýna yüklenmelidir."

Büyük Rus þovenizmine karþýölesiye mücadele edilmedikçepartinin anti-emperyalist ulusalkurtuluþ hareketlerine verdiðidestek tamamen bir ikiyüzlülükörneði olacaktý:

"Biz kendimiz... ezilen uluslarakarþý emperyalist bir tavýr içinegiriyoruz, böylece kendi ilkeseliçtenliðimizin, emperyalizmekarþý mücadelenin savunulmasýtemel ilkemizin altýný kendi eller-imizle oyuyoruz!"

5 Mart günü LLeenniinn sekreteriFoticva'ya eski Gürcü MerkezKomitesi'ne hitaben yazdýðýyaþamýnýn son notlarýný dikteettirdi:

"P. G. Mdivani, F. Y.Makharadze ve diðerlerine,

çok gizliBirer kopya yoldaþlar Troçki ve

Kamenev'e iletilecekDeðerli yoldaþlar,Tüm kalbimle davanýzýn

arkasýndayým. Ordjonikidze'ninkabalýðýna, Stalin veDzerzinski'nin suç ortaklýðýnaçok öfkeliyim. Sizler için notlarve bir konuþma hazýrlýyorum.

Saygýlarýmla, Lenin6 Mart 1923"7 Mart'ta son ciddi krizi geçirdi.

10 Mart'ta bedeninin yarýsý felç

oldu. Konuþma yeteneðini hiçbirzaman yeniden kazanamadý.Politik yaþamý son buldu. SSttaalliinnve OOrrddjjoonniikkiiddzzee bu krizsayesinde kurtuldu. LLeenniinn iseGürcü yoldaþlarýna vaad ettiðinotlarý hiçbir zaman yazamadý.

GGeeçç kkaallmmýýþþ mmüüddaahhaalleeLLeenniinn gerek bürokrasiye karþý

mücadelesinde, gerekse deSSCB'nin kuruluþu ve Gürcüsorunlarýnda yaþamýnýn son gün-lerinde olumsuz saðlýkkoþullarýiçinde yapmaya çalýþtýðý müda-haleler kaygýlarýný göstermesineraðmen geç kalmýþ müdahalel-erdir.

LLeenniinn SSttaalliinn''in genel sekreterlikgörevinden alýnmasý gerektiðinisöylüyordu ama bu gerçekleþme-di.

Bürokrasiye karþý önlem olarakMerkez Komitesi'ninbüyütülmesini, yeni bir MerkezKontrol Komisyonu kurulmasýnýöneriyordu. LLeenniinn'e göre bütünbu organlara çok sayýda sýradaniþçi üyeler alýnmalýydý.

Ne var ki Lenin daha o gün-lerde bile bürokrasinin ulaþtýðýgücün tam ayýrdýnda deðildi. ÝçSavaþ boyunca sovyet organ-larýnýn çökmesi ile birlikte partibürokrasisi muazzam bir güçtoplamýþtý ve giderek etkinliðiniarttýrmaktaydý.

Mart 1923'de son bir krizgeçieren Lenin aktif yaþamdantamamen çekildi. Bir sene kadarfelçli bir biçimde yaþadý vesonunda öldü.

Saðlýk sorunlarýna sahipolmasaydý, yaþasaydý ve partiiçinde mücadele edebilseydibelki geliþmeleri etkileyebilirdi.

Ancak saðlýk koþullarý buna izinvermedi.

LLeenniinn'in milliyetçilik sorunukonusunda bir blok oluþturduðuTTrrooççkkii'de yetersiz kaldý. LLeenniinn'inaktif yaþamýnýn bitmesindensonra harekete geçmedi. GerekSSttaalliinn'in gerekse deOOrrddjjoonniikkiiddzzee'nin yerlerini koru-masýna neden oldu.

Sonra Parti Kongresi geldi.TTrrooççkkii bu Kongre'de de hareketegeçmedi. Lenin'in Vasiyeti diyebilinen mektubun kongredeokunmasý için mücadele etmedi.

Bu durumda SSttaalliinn veOOrrddjjoonniikkiiddzzee eski Gürcü MerkezKomitesi üyelerine aðýr birbiçimde saldýrdýlar. Onlarý Gürcüþovenisti olmakla suçladýlar veKongre'den bu anlamda dazaferle çýktýlar.

SSttaalliinn þöyle diyordu:"Bu tehlikeli yolda

yoldaþlarýmýz, Gürcü sapkýnlar,partinin bütün kurallarýný ihlalederek federasyona karþý çýkýpbizi sýkýþtýrýyorlar, daha avantajlýbir pozisyonu elde edebilmekiçin federasyondan ayrýlmakistiyorlar. Bizi, Ermenistan veAzarbeycan Cumhuriyetlerininzararýna, kendilerine bazý üstün-lükler saðlama yoluna itiyorlar.Ama bu bizim hiçbir zaman gire-meyeceðimiz bir yoldur, bütünpolitikalarýmýzýn ve Kafkaslardasovyet iktidarýnýn ölümüdür.

"…Bugünkü koþullar altýndaKafkaslarda barýþý korumak,eþitliði saðlamak TranskafkasyaFederasyonu olmadanolanaksýzdýr. Bir ulus diðer-lerinden daha fazla üstünlüðesahip olmamalýdýr. Yoldaþlarýmýzbunun farkýndalar. Ýki yýllýk kav-

gadan sonra Mdivani grubununGürcistan partisi tarafýndan red-dedilmesinin ve bir avuçkalmasýnýn nedeni budur."

SSttaalliinn ayrýca büyük biryalancýlýkla LLeenniinn'in kendi poli-tikalarýný desteklediðini söyledi.

"Yoldaþ Lenin'in federasyonunderhal kurulmasý için o kadarkararlý ve aceleci olmasý birtesadüf deðildir. MerkezKomite'mizin üç kezTranskafkasya'da federasyonkurulmasýný onaylamasý da birkaza deðildir."

Bu Kongre'de SSttaalliinn'in BüyükRus þovenizmine sadece BBuuhhaarriinnkarþý çýkmaya çalýþtý.

TTrrooççkkii ise Kongre boyunca millimesele konusunda aðzýný açmadýve Kongre'nin en az önemlikonularý etrafýnda "çalýþmakta"olduðunu söyledi.

Böylece On Ýkinci PartiKongresi bir anlamda LLeenniinn'inardýndan SSttaalliinn'in Parti'yebütünüyle hakim olduðu ve gele-cekte neler yapabileceðini göster-diði Kongre oldu.

Nitekim ilerki yýllarda toplananher bir Kongre'de SSttaalliinn durumadaha çok hakim oldu ve 12.Kongre'de yaþamakta olan tümMerkez Komitesi üyelerini ilerikiyýllarda temizledi.

TTrrooççkkii’’nin tutumunu ise en iyiAdolf Yoffe açýklýyor. YYooffffee

1927'de intahar etmeden bir saatönce TTrrooççkkii'ye yazdýðý mek-tubunda YYooffffee þöyle diyor:

"Gösterdiðin yolun doðru-luðundan hiçbir zaman kuþkuduymadým ve biliyorsun ki'sürekli devrim' günlerinden beri20 yýldan uzun bir süredir senin-le birlikte oldum. Ama herzaman senin Lenin'in kaybet-meyi kabul etmeyen, bükülmeziradesine, ve gelecekte çoðun-luðu kazanabilmek herkesin tut-tuðu yolun doðruluðunu göre-ceðine inanarak gerekirse tekbaþýna kalmaya hazýr olmasýtutumuna sahip olmadýðýnainandým… sen her zaman deðeriabartýlan bir anlaþma, bir uzlaþ-ma uðruna haklýlýðýndanvazgeçtin. Bu bir hatadýr… hak-lýlýðýnýn zaferinin garantisi kay-betmeyi kesinlikle kabuletmemek, kesin bir kararlýlýk veuzlaþmayý tamamen reddetmek-tir ve iþte burada Lenin'in zafer-lerinin sýrrý yatmaktadýr."

Gerçekten de LLeenniinn hiçbirzaman partiye fakat asýl olarakiþçi sýnýfýna güvenini kaybetme-di. En zor zamanlarda gerekirseParti Merkez Komitesi çoðun-luðuna ters düþtü, fakat Partiüyelerine ve iþçi sýnýfýna hitapederek parti içinde düþüncelerinietkin kýlmayý baþardý.

TTrrooççkkii ise On Ýkinci PartiKongre’sinde aðzýný açmazkenbir sonraki Kongre’de daha daetkisizdi.

“Sevgili Yoldaþ Stalin,

Karýma telefon edip çirkin sözler söyleyecek kadar

kabalaþtýnýz! Kendisi size bunu unutmaya hazýr olduðunu

söylemiþse de Zinoviev ve Kamenev ondan olanlarý öðren-

miþlerdir. Bana karþý yapýlan bir þeyi öyle kolay unutmaya

niyetim yok ve elbette karýma yapýlan her þeyi kendime de

yapýlmýþ sayarým. Dolayýsýyla sizden sözlerinizi geri alýp

özür dilemek ya da aramýzdaki iliþkileri koparmak arasýnda

tercih yapmak üzere iyice düþünmenizi istiyorum

Saygýlarýmla

Lenin”

(Kopyalarý Kamanev ve Zinoviev yoldaþlara)

"Bu büyük Rus milliyetçi kampanyasýnýn politik sorumluluðu,hiç kuþkusuz, Stalin'in ve Dzerzinski'nin [Çeka Baþkaný

omuzlarýna yüklenmelidir."Büyük Rus þovenizmine karþý ölesiye mücadele edilmedikçe

partinin anti-emperyalist ulusal kurtuluþ hareketlerine verdiðidestek tamamen bir ikiyüzlülük örneði olacaktý:

EEkkiimm 11991177,, DDeevvrriimmii’’nn kkaalleessii PPeetteerrssbbuurrgg’’ddaa bbiirr ggöösstteerrii

8 sosyalist iþçi sayý: 348

DSiP’eüye ol!

Darbeye karþýysan,Kürt sorununda

demokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek istiy-orsaan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan

ssoossyyaalliisstt iisscciiSSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii hheerr hhaaffttaa ssaavvaaþþaa,, ddaarrbbeelleerree,, ýýrrkkççýýllýýððaa vvee mmiilllliiyyeettççiilliiððee,,yyeennii lliibbeerraalliizzmmee,, cciinnssiiyyeettççiilliiððee vvee hhoommooffoobbiiyyee kkaarrþþýý ddeevvrriimmccii,,aannttiikkaappiittaalliisstt bbiirr yyaayyýýnn yyaappýýyyoorr.. OOnnaa oommuuzz vveerreebbiilliirrssiinniizz..AAbboonnee oolluunn,, ddaaððýýttýýmmccýýllaarrýýmmýýzz ssiizzee hheerr hhaaffttaa ggaazzeetteenniizzii iilleettssiinnlleerr yyaa ddaappoossttaa iillee yyoollllaayyaallýýmm.. 55 ssaayyýý 55 YYTTLL..

i n t e r n e t barisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orgmahalledenmeclise.orghranticinadaleticin.comtuzladaolumlereson.blogspot.com70milyonadim.orgdtpkapatilamaz.blogspot.com

www.dsip.org www.sosyalistisci.org

ssoossyyaalliisstt iissccii Krizi unutma!

2008 Eylül ayýnda baþlayan ve hýz kesmediðigibi giderek sanayiyi daha da þiddetle etkileyenkriz muazzam sayýda bir iþsizliðe neden olmak-ta. Kriz bir yandan iþçi çýkarmalara yol açarkendiðer yandan da patronlar iþçilerin çalýþmakoþullarýný aðýrlaþtýrmaya, daha az ücretle dahaçok çalýþtýrmaya çalýþýyorlar.

Krize karþý iki tutum var. Bir taraftaYunanistan, Fransa ve Ýtalya gibi ülkelerdeyaþananlar var. Kýsa zamanda sert bir direniþortaya çýktý. Özellikle Yunanistan’da. Polistarafýndan bir gencin öldürülmesinin arkasýn-dan yaþanan gösteriler kýsa zamanda krizin fa-turasýný ödememek için mücadeleye dönüþtü.

Benzer geliþmeler Fransa ve Ýtalya’da yaþaný-yor. Grevler ve genel grevler gerçekleþiyor.

Diðer tarafta ise sendika hareketinin güçlüolduðu ve iþçi hareketini dizginleme yeteneðinesahip olduðu ülkeler var. Ýngiltere böyle birülke. Burada sendikalar derhal kitlesel ve spon-ten mücadelelerin önünü kesmeyi baþarabildi.Bu baþarýlarý ne kadar sürecek onu göreceðiz.

Türkiye’de ise daha özgün bir koþuldayýz.Türkiye’de daðýnýk ve güçsüz bir sendikahareketi var.

28 Þubat’ýn ardýndan Emek Platformu’nundaðýtýlmýþ olmasý bugünkü hareketin güçsüz-lüðünün en önemli nedeni.

Emek Platformu’nun yerine önce “dörtlü”denen bir kavram geçirildi (Dörtlü KESK, DÝSK,Türk Tabipler Birliði ve TMMOB’den oluþmak-taydý) ve daha sonra bu dörtlü de esas olarakparçalandý. Bugün DÝSK ve TMMOB bir yanda,KESK ise diðer yanda tutum almaktadýr. Türk-Ýþ, Hak iþ ise çok daha uzaktadýr.

Örneðin Þubat ayýnda Türk Ýþ krize karþýkendi eylemini, KESK ile DÝSK ise kendi eylem-lerini gerçekleþtirecekler.

Sosyalistler herþeyden önce ama herþeydenönce sýnýfýn birliðini savunurlar. Ýþçi sýnýfýnýnkapitalistler karþýsýndaki biricik silahý birliðidir.Bu zarar gördüðünde iþçi sýnýfýnýn kazanmaþansý azalmaya ve yok olmaya baþlar. Ýþçisýnýfýnýný bütün kesimleri ortak hareketegeçerse,ancak o zaman kazanma þansý ortaya çýkar.

Oysa Türkiye’de çok uzun bir süredir iþçihareketi sendika yöneticileri tarafýndan kazan-mak için deðil, protesto etmek için hareketegeçirilmektedir ve bu nedenle de iþçi eylemleriçok zaman etkisi olmayacak kadar zayýf, güçsüzolmaktadýr. Büyük iþçi yýðýnlarý protesto etmekiçin deðil, kazanmak için harekete geçerler.

Ýþçi hareketine musallat olan bir baþka eðilimise onu ekonomik mücadele içine hapsetmeçabalarýdýr. Ergenekon, darbe tehditleri, partikapatmalar, Filistin ve benzeri konular “Ayþeteyze”yi ilgilendirmeyen” konular olarakgörülmektedir.

Bu tutumun sahipleri esas olarak iþçi sýnýfýnýküçümseyen ikameci eðilimlerdir. Siyasetikendilerinei kendi partilere ait gören, iþçileri isesadece ekmek peynir mücadelesi verecek birkesim olarak görenlerdir.

Sosyalistler bu eðilime karþý da yoðun birmücadele vermek zorundadýr. Ermenilerdenözür dilemeyen, Kürt sorunu konusunda hassasolmayan bir iþçi hareketi krize karþý kapitalistsýnýfýn karþýsýuna dikilmekte de zorlanýr ya dayenilmeye mahkumdur.

DDooððaann TTAARRKKAANN

Ýsrail'in Filistin'in Gazze bölgesinedönük saldýrýsý dünyanýn her yanýndakitle gösterileri ile kýnandý. Türkiye'dede bir çok kentte Ýsrail saldýrýsýnýkýnayan, Gazze ile dayanýþan gösterileroldu.

Ne var ki bu gösteriler içinde zamanzaman Siyonizmi kýnamaktan öteyeYahudi düþmanlýðý yapan tutumlargeliþti.

Bazýlarý bu tutumun sadece Ýslami kes-imden geldiðini iddia ediyor, ama budoðru deðil. Yahudi düþmanlýðýtoplumun çok çeþitli yerlerinden yük-selmekte. Ýslami kesim içinde ise Vakitgazetesi bu tutumun bayraktarlýðýnýyaptý ve yapýyor.

Yahudi düþmanlýðý dünyanýn bir çokyerinde yaygýn olan bir tutumdur vetarihi köklere sahiptir. AncakTürkiye'de Yahudi düþmanlýðý tümazýnlýklara karþý düþmanlýkla bir-leþmekte ve daha da önemli bir halegelmektedir. Hrant öldürüldüðündesadece Ermeniler bundan etkilenmedi.Yahudiler ve Rumlar'da etkilendi.

Ya da esas olarak Rumlara karþýdüzenlenen 6-7 Eylül saldýrýsý,Rumlarýn yaný sýra Ermenilere veYahudilere de saldýrýnýn bir parçasýoldu.

Yahudi düþmanlýðý sadece saðdangelmiyor. Solda da yaygýn bir tutum.

Bu nedenle sosyalistler daima Yahudidüþmanlýðýna karþý çok hassas olmak veantisemitizmin her ortaya çýkýþýna karþýtutum almak zorunda.

Ne var ki, Yahudi düþmanlýðý ile Ýsraildevletine karþý olmayý birbirine karýþtýr-mamak gerekiyor. Ýsrail'e karþý olmakYahudilere düþmanlýk demek deðil.Bugünlerde sol içinde daðýtýlan birbildiri bu konuda kafa karýþtýrýcý.

Her þeyden önce Ýsrail devleti ýrkçý

temellere dayalý. Bu devlette Yahudiolmayanlara yer yok. Yahudiysendünyanýn her yerinden kalkýp Ýsrail’egider ve derhal vatandaþý olabilirsin.Filistinliysen ve bugün Ýsrail iþgali olantopraklardan zorla kovulmuþsan Ýsrail'egiremezsin. Ve zaten Siyonist hareketinönderleri Ýsrail'de iki halka yerolmadýðýný çok açýkça ifade etmekte-dirler.

Kaldý ki, 1948'den bu yana Ýsrail'intüm tarihi bu fikrin doðrulanmasýnýntarihidir. Ýsrail devleti, yani Siyonizm,adým adým Filistin'i iþgal etmiþ, iþgalettiði topraklardan Araplarý kovmuþ veyerine siyonist Yahudileri yerleþtir-miþtir.

Ancak burada bir baþka nokaya dahadeðinmek gerekiyor. Bütün YahudilerSiyonist deðildir ve dolayýsýyla Ýsraildevletini savunmazlar. Hatta denebilirki Ýsrail dýþýnda yaþayan Yahudilerinçoðunluðu anti siyonisttir ve Ýsraildevletine ve poltikalarýna karþýdýr.

Bütün Yahudilerin Ýsrail devletindenyana olduklarý Siyonist bir yalandanbaþka bir þey deðildir.

Bugünlerde Yahudi düþmanlýðýnadikkat çeken bir bildirinin dolaþtýðýnýsöylemiþtim. Bu bildiri haklý bir kaygu-dan yola çýkarak bir baþka ýrkçýlýðaevriliyor.

Bugün Filistin'de Ýsrail iþgaline karþýmücadele eden güç Hamas'týr. Nasýl kiÝsrail'in ýrkçýlýðýnýn veya saldýrgan-lýðýnýn altýnda Yahudi dini, Musa'nýntaraftarlýðý yatmýyorsa, Hamas'ýn poli-tikalarýnýn arkasýnda da Müslümanlýkyatmýyor. Bunu söyleyenler, Hamas dadahil olmak üzere, aslýnda propagandayapýyorlar.

Hamas'ýn Filistin halký arasýnda kitledesteði kazanmasýnýn nedeni ikidevletli çözümü reddeden politik tutu-mudur. Bu tutumdur ki daha önceleride El Fetih'in kitle desteðini oluþtur-

muþtur. Ýki devletli çözümü reddetmek, yani

Ýsrail devletinin meþruiyetini sorgula-mak, hiçbir biçimde antisemitizm, yaniYahudi düþmanlýðý deðildir, tam tersineýrkçýlýða karþý bir tutumdur.

Hamas'ýn Müslüman bir örgütlenmeolmasý laik Türkler açýsýndan en önemlisorundur: “Hamas'ý desteklersenizYahudi düþmaný olursunuz. ÇünküHamas Ýsrail devletine karþýdýr. Ýsraildevletine karþý olduðuna göre demek kiYahudi düþmanýdýr yani ýrkçýdýr vehatta faþisttir!”

Oysa Filistin'de tek devleti savunanpolitik çizgi Yahudilerle, Müslüman veHýristiyan Araplarýn ayný devletteyaþayabileceklerini savunmaktadýr.Ýsrail devletini yýkmayý amaçlamakta,ama Yahudileri "yok etmeyi" savunma-maktadýr. (Mutlaka bunu savunansiyasal çizgiler de vardýr.)

Oysa Siyonizm tam da bunu savun-makta, yani Ýsrail devleti içindeAraplara yer olmadýðýný savunmakta vebunu hayata geçirmektedir.

1948'den beri yaþanan pratik bununkanýtýdýr.

Bir de israil'in politik tercihi vardýr.Ayakta kalabilmek adýna sýrtýný ABDemperyalizmine dayamýþ olan Ýsrailhemen hemen bütünüyle ABD yardýmýile yaþamaktadýr. Bu yardým sayesindedünyanýn en büyük ve en etkin ordu-larýndan birisini oluþturabilmiþtir.

Ýsrail'e karþý çýkmak ayný zamandabölgede ABD emperyalizminin etkin-liðine karþý çýkmaktýr.

Sonuç olarak, Yahudi düþmanlýðýkonusunda daima dikkatli olmak, budoðrultudaki her eðilime karþý þiddetlekarþý koymak gerekir.

Sosyalistler Yahudi düþmanlýðý para-vanasýnýn arkasýna gizlenmiþ siyonizmekarþý da, daima mücadele etmek zorun-dadýr.

Siyonizm, anti semitizm ve Ýsrail

sayý: 348 sosyalist iþçi 9

Antonio Gramsci, fikirlerin yaygýnbiçimde benimsenebilmesi içintoplumun katmanlarý arasýndabireyler tarafýndan taþýnmasý gerek-tiðini öne sürmüþtür.

Gramsci'nin yaþadýðý 20. yüzyýlýnbaþlarýndaki Ýtalya'da nüfusunçoðunluðu küçük kasaba veköylerde yaþamaktaydý. Egemenfikirler rahipler, öðretmenler, kanunadamlarý, doktorlar ve benzerleritarafýndan aktarýlýyordu. Bu yüzdenGramsci, toplumdaki yaygýn görüþ-leri sarsacak fikirleri yaymak içinher iþ yerinde ve topluluktakomünistlerden oluþan bir að kurul-masý gerektiðini söylemiþtir.

Günümüzde çoðu insan medyayý,hayatýmýzýn her köþesini iþgal etmiþolan kadir-i mutlak bir güç gibigörür. Fakat egemen sýnýf, fikir-lerinin toplumda bir hegemonyakurabilmesi için kendini devlete

veya iktidar partisine adamýþ insan-lardan oluþan aðlara ihtiyaç duyar.Bunlar egemen sýnýfýn fikirleriniyemekhaneler, barlar veya evortamlarý gibi günlük yaþamýnmerkezlerine uygun biçimde ter-cüme eder.

Gramsci bir insan grubunun diðer-lerinden farklýlaþmasý, baðýmsýzhale gelmesinin, en geniþ anlamýylaörgütlenme olmadan mümkünolmadýðýný savunuyordu. Ve birörgüt aydýnlar olmadan, örgütçülerve liderler olmadan var olamaz.Yani, fikirlerin kavramsal ve felsefiaçýdan iþlenmesi konusundauzmanlaþmýþ bir grup insanolmalýdýr ki teori-pratik birlik-teliðinin teorik kýsmý somut birbiçimde ortaya konabilsin.

Fakat aydýnlarýn yaratýlmasý süreciuzun ve zor bir süreçtir. Bu süreçtebirçok karþý karþýya gelme, ilerleme

ve geri çekilme, ayrýlma ve tekrarbirleþme olur ve bunlar kitlelerinsadakatini sert bir biçimde sýnar.

Yazýlarýný hapisteki koðuþundanyazdýðý ve sansüre maruz kaldýðýiçin Gramsci yazýlarýnda "devrimciparti" tabirini kullanamýyordu.Bunun yerine "organik aydýnlar"demeyi tercih etti.

Liderlik fikri, insanýn aklýnaStalin'in liderliði gibi, yani tek birkiþinin bütün yetkiye sahip olmasýgibi bir þey çaðrýþtýrdýðý için doðalolarak biraz þüpheyle karþýlanýr.Fakat liderlik her mücadelenin ayrýl-maz bir parçasýdýr. Sonuçta kalkýp"grev çizgisini geçmiyoruz" diyenbirileri olmak zorundadýr, týpký1789'da Paris'te birilerinin Bastilleüzerine yürüme çaðrýsýný baþlatmasýgibi.

Grasmci, bu türden bir liderliðin,birtakým bilimsel, soyut veya teorikformülleri mekanik bir biçimdetekrar etmek olmadýðýný vurgu-lamýþtýr. Gerçek eylemle teoriksöylevleri birbirine karýþtýrmaz,gerçek kiþilere uyarlanabilecek biryapýdadýr.

Liderlik, harekete geçmiþ kitlenintümüne organik bir önderlik sun-abilme meselesidir. Bu türden birliderlik eski þemalarý takip etmekyerine harekete yenilik getirmelidir.

Ýþçi sýnýfýnýn kendiliðinden eylemihayati bir önem taþýr. Gramsci"kendiliðindenlik" ile "bilinçliyönelme"nin birliðini savunur.

Burada iþçi konseyleri meselesineve Gramsci'nin bizzat yaþadýðý, 1.Dünya Savaþý'nýn ardýndanTorino'da baþlayan iþçi ayaklan-malarýna deðinmek gerek. Batýtoplumlarýnda iþçi sýnýfý parlamentersisteme (burjuva demokrasisine)destek verir. Burada hakim olan"saðduyu"dur. Burjuva demokrasisidiktatörlük veya otokrasiden ileribir sistemdir ve hayata geçmesi içinmücadele etmek ve kazanmakgerekmiþtir.

Fakat iþçi demokrasisinin bizzattecrübe edilmesi, iþçi sýnýfýnýn bur-juva demokrasisinin kýsýtlýlýðýn farketmesine ve bunun ötesine geçecekyeni, daha demokratik bir toplumageçilmesine neden olabilir.

Gramsci'nin uðraþtýðý temel sorun,batý toplumlarýnda iþçi sýnýfýnýndevrim fikrine ikna edilememiþoluþuydu.

Perry Anderson 1977'de Gramsciüzerine yazdýðý makalesinde,Lenin'in ölmeden önce batýdaki iþçisýnýfýna sunduðu son strateji veGramsci'nin de hapisteykendeðindiði ilk konu olan BirleþikCephe teorisinin temel sorunsalýnýn

bugün de geçerliliðini koruduðunubelirtir: "Herhangi bir zaferdenbahsedebilmemiz için, önce hâlâgeçerli bir sorun olan iþçi sýnýfýnýkazanma sorununu çözmemizgerekir."

Devrimciler, hâlâ bir azýnlýkolduðumuzun farkýnda olarak,devrimin bu krizini çözebilmek içiniþçi sýnýfý ve ezilenler arasýnda uzunvadeli bir ideolojik çalýþmaya gir-iþmelidir.

Bu da ancak devrimci olmayaniþçiler ve onlarýn temsilcileriyle sek-terliðe prim vermeden beraberçalýþýrken, kendi fikirlerimizi vestratejilerimizi de olabildiðince açýkbir biçimde ortaya koyabileceðimizbir ortamda mümkündür.

Ýþçi konseyleri, veya Rusya'dakiadýyla sovyetler bu türden birdeneyin en açýk örnekleridir.

Özetle, "cephe savaþý" ilesaldýrýya geçmeden önce hareketinsosyalist fikirleri benimsemesinisaðlayarak "mevzi savaþýný" kazan-malýyýz.

Chris Bambery

(Socialist Worker’dan Muhip Tezcan çevirdi)

Gramsci’nin MarksizmiBatýda Sýnýf, Ýdeoloji ve Devrim

Ekonomik durgunluðunABD'deki etkileri gün geçtikçeþiddetleniyor. Geçen yýl 2.6 mily-on Amerikalý iþini kaybetti.1945'ten bu yana en yüksekrakam. Sadece Aralýk ayýnda 500bin kiþi iþsiz kaldý.

Barack Obama 775 milyardolarlýk ekonomi için "canlandýr-ma planýnýn" 2010 sonuna kadar4 milyon kiþiye iþ saðlayacaðýnýöne sürüyor.

Çalýþan Amerikalýlarýn çoðuplaný olumlu karþýlýyor. Devletmüdahalesinin sadece bankerlerikurtarmaya dönük olmayýp istih-damý korumak ve arttýrmayý dahedeflemesi cesaret verici.

NasýlTemiz enerjinin yaygýnlaþtýrýl-

masý planýn temel parçalarýndanbiri ayrýca devlet yardýmlarýnýnartýrýlmasý ve iþsizlere saðlýkhizmeti saðlanmasý gibi birçokolumlu adým da içeriyor.

Ancak bu önlemler Amerikaniþçi sýnýfýný Obama'nýn deyiþiyle1930'lardan bu yana yaþanan enkötü krizin etkilerinden koru-maya yetecek düzeyde deðil.

Obama istihdam yaratmak içiniki yöntem öneriyor: kamuyatýrýmlarý ve vergi indirimi. Ýþv-erenlere dönük vergi indirimininonlarý yatýrma teþvik ederek isti-hdam yaratacaðýný umuyor.Plana göre yeni yaratýlacak istih-damýn %90'ý özel sektörde ola-cak. Büyük þirketlerin yatýrýmyapacak parasý zaten var,hükümetin bunun için onlarapara daðýtmasýna gerek yok.Ancak bu þirketler sadece yüksekkar elde etmek için yatýrýmyaparlar, en ufak bir riskolduðunu düþündüklerindeyatýrýmdan kaçacaklardýr. Buyüzden Obama'nýn planý, iþçilereçok az fayda saðlayýp patronlarapara ve vergi indirimi daðýtmak-la kalabilir.

Plan istihdam yaratacak bir spi-rali tetiklemek fikrine dayanýyor.Buna göre "yeni iþe giren iþçidaha çok harcayacak bu da diðersektörleri uyaracak". Plan bu þek-ilde "perakende" ve "aðýrlama-

eðlence" sektöründe 1,1 milyon iþyaratýlacaðýný tahmin ediyor.

Ancak iþçilerin harcamalarýnýbu þekilde artýracaklarýnýn garan-tisi yok. Milyonlarca insan borcabatmýþken, konut kredisi sahibiher on kiþiden biri aylýködemelerinde ya gecikmiþ ya daevini kaybetme durumundaykenele geçecek nakit büyük ihtimallesadece suyun üzerinde kalmayaharcanacak.

Ayrýca Obama'nýn planý içingereken paranýn nerden geleceðide belirsiz. ABD bütçe açýðý hali-hazýrda 1,2 trilyon ile rekorseviyede. Bu borcun azaltýlmasýyönünde de baský var - bu dakamu hizmetlerinde kesinti vevergilerin arttýrýlmasý anlamýnagelebilir.

Obama'nýn planý bir açýdanolumlu. Böyle bir planýn varlýðýbile, hükümetlerin kamu hizmet-lerini ve istihdamý korumak içinadým atamayacaðý fikriniçürüterek iþçileri daha fazlasý içinmücadele etmeye teþvik ediyor.

Savaþ yanlýsý neo-liberalGeorge Bush'un sekiz yýlýndansonra Obamanýn seçilmesi birumut dalgasý yarattý. AmaObama'nýn Ýsrail'in Gazzesaldýrýsýný kýnamamasý ABD'deinsanlarý kýzdýrýyor. Bu durumObama'nýn Ýsraili desteklemeye-ceði yönündeki inancýn zedelen-mesine neden oldu.

Ýsrail'in saldýrýsýnýn Bush'unson günlerine denk gelmesininbilinçli olduðu düþünülüyor.New York Times þöyle yazdý"Obama'nýn Ýsrail'in kendinisavunma hakkýna sempatisinibelirttiði geçmiþ açýklamalarýnaraðmen, Ýsrail yetkilileriObama'nýn Bush yönetimininkoþulsuz desteðini saðlaya-

caðýndan emin olamadýlar."Obama'nýn ABD'nin Ýsrail'e

destek siyasetinden kopacaðýnýnhiçbir kanýtý yok. AksineObama'nýn genelkurmaybaþkaný Rahm Emmanuel ÝsrailSavunma Kuvvetlerinde görevyapmýþ biri.

Obamanýn þimdiye kadaraçýkça Ýsrail'i destekle-memesinin nedeni Orta Doðupolitikasýnda inisiyatifini koru-mak istemesi. Ancak sessizkalmasý Arap dünyasýnda Ýsrailesesszi bir destek olarak algý-landý.

Obama kendisini destekleyensýradan Amerikalýlar ile egemensýnýf içindeki destekçileri arasýn-da kaldýr. Sýradan

Amerikalýlarýn çoðu Gazze'deolanlara öfke duyuyor, ABDegemen sýnýfý ise Orta Doðu'daABD emperyalizmini destekliy-or.

Sonuçta Obama henüz baþkanolmadýðý bahanesiyle konuyugeçiþtirmeye çalýþtý. Bu saçmabahane birçok destekçisinikýzdýrdý.

Chicago Northwestern üniver-sitesinden bir öðrenci NithyaKrishnan SW'a þöyle dedi"Obama ekibinin Gazzeyesaldýrý konusundaki sessizliðisaðýr edici. Kamuoyu araþtýr-malarý Ýsrail saldýrýsýnýn en çoktartýþýlan konular arasýndaolduðunu gösteriyor. Ýnsanlaroy verdikleri savaþ karþýtý

adayýn bir þey demesini bekliy-orlar."

Shefali Kaul, Columbia'dan birmühendis ise þöyle diyor"Obama dýþ politika hakkýndakonuþamayacaðýný söyledi, ozaman neden ekonomi hakkýn-da konuþuyor? Gazze'dekatliam oluyor ve Ýsrail'e enfazla silah satan ülke olarak bizdoðrudan suç ortaklýðý ediy-oruz."

Bazýlarý da Obama'nýn tavrýnýþaþýrtýcý bulmuyor.Northwestern üniversitesindenbaþka bir öðrenci Loren Balhornþöyle diyor "Geçen yýl ObamaABD dýþ politikasýnda giderekdaha saðda bir yere konum-landýrdý."

Birçok aktivist Obamaüzerinde baský oluþturmayakararlý. Ýsrail saldýrýsýný protestoiçin ABD'de 100 den fazla gös-teri yapýldý binlerce savaþ karþýtýsokaklardaydý.

Obama ekonomide zor görevlerle karþý karþýya

Obama'nýn Gazze sessizliði

10 sosyalist iþçi sayý: 348

Devletin derinleþme eðilimi

Rus devrimci Lenin, Devlet ve Devrim isimlikitabýnda, nerede sýnýflar arasýndaki çeliþkilerinuzlaþmasý nesnel olarak olanaklý deðilse, oradadevlet ortaya çýkar dedikten sonra, Karl Marks'ýndevlet üzerine en temel görüþünü özetler: "Devlet,bir sýnýf egemenliði organý, bir sýnýfýn bir baþka sýnýfüzerindeki baský organýdýr."

Üretici güçlerin geliþmesi, üretimin örgütlenmesiiçin iþ bölümünün geliþmesi ve bu geliþmelerinürünü olarak üretilen zenginliðin geliþmesi, toplum-daki iþ bölümünün örgütlenmesini de deðiþtirmeyebaþlamak zorundadýr. Devlet, toplumda sýnýflarýnortaya çýkmasýna baðlý olarak geliþen bir örgütlen-medir. Üretim araçlarýnýn ve üretilen zenginliðintoplumdaki küçük bir azýnlýðýn mülkiyetindekalmasýný garanti altýna almanýn aygýtýdýr.

Devletin bir zorbalýk aygýtý olarak, toplumdazenginliði üreten çalýþan sýnýflarýn, doðrudan üreti-cilerin ürünlerinin, emek güçlerinin, hatta kölecitoplumlarda olduðu gibi tüm yaþamlarýnýn egemensýnýflara ait olmasýný saðlamak için, "özel silahlýadam müfrezeleri"nden ayrý düþünülemez.

Sürekli ordu ve profesyonelce örgütlenmiþ polisaygýtý, devletin en baskýn araçlarýdýr.

Devlet, ayný zamanda, çok sayýda örgütün kar-maþýk bir toplamýdýr. Mahkemeler, ellerinin altýndahapishaneler olan silahlý adamlar, egemen sýnýflaradýna devletin devamlýlýðýný saðlayan ordu, polis,mahkemeler, "devlet iþleri" bürokrasisinin üstyöneticilerinden oluþan bir devlet adamlarý toplu-luðu, devletin, sanki, toplumdan baðýmsýz, toplum-sal sýnýflara eþit mesafede bir uzlaþma örgütü gibigörünmesine yardýmcý olur.

Devlet ve egemen sýnýf zorbalýðýna karþý, halkkitlelerinin, toplumun kaderini belirlemek içinverdikleri mücadeleler, önce kýsýtlý ardýndan dagenel oy hakkýnýn kazanýlmasýyla, siyasal demokrasiadý verilen bir yapýlanma oluþturdu. Siyasaldemokrasi gerçekle illüzyonun çeliþkili birliðiolarak, milyonlarca insanýn devleti kendi oy verdiðipartilerin yönettiði duygusuyla, hükümetler deðiþsede iþlerin ayný biçimde yürüdüðü gerçekliðinin yanyana sürmesiyle devletin toplumun üstünde,toplumdan baðýmsýz bir güç olduðu fikrini her günbir kez daha güçlendirdi.

Lenin, bu yüzden, devlet hakkýnda yazýlarýnda þuvurguyu yapmak zorunda hissetti: "Burjuvademokrasisi, ortaçaðla karþýlaþtýrýldýðýnda büyük birtarihsel geliþmeye karþýlýk düþse de, her zaman içinsýnýrlý, güdük, sahte ve iki yüzlü, zenginler için bircennet, sömürülenler ve yoksullar için bir tuzak, biraldatmaca olarak kalýr ve kapitalizm altýnda bu þek-ilde kalmaya yazgýlýdýr. Hilekarlýk, þiddet,çürümüþlük, yalancýlýk, ikiyüzlülük ve yoksullarýnezilmesi: Modern burjuva demokrasisinin, uygar birgörünüm verilmiþ, cilalanýp parlatýlmýþ dýþ görün-tüsünün ardýnda gizlenen þeyler bunlardýr."

Toplumun çok küçük bir azýnlýðýný çýkarlarýný,toplumun genel çýkarlarýný koruyormuþ yanýl-samasýný yaratarak korumak üzere örgütlenmiþ pro-fesyonel, silahlý ve yasalar tarafýndan güvence altýnaalýnmýþ bir aygýtýn, kendi özel çýkarlarý doðrultusun-da derinleþmesi kapitalist devletin kaçýnýlmaz eðil-imidir. En demokratik görünümlü ülkelerde bilegerçek devlet iþleri, kulislerde, kapalý kapýlar ardýn-da karar baðlanýr, kararlar generaller tarafýndanbiçimlendirilir. Bu kararlarýn zaman zaman, ogünün yasalarýný da dýþlayan özel, gizli birörgütlenme biçimini almasý, milyonlarca insanýnoyuyla seçilmiþ hükümetlerin ve parlamentolarýnbilgisi dahilinde ya da dýþýnda çýkar þebekelerinedönüþmesi kapitalist üretimin örgütlenmesindendoðan bir eðilimdir.

Þenol Karakaþ

.

KKitaplýKKHER

HAFTABÝR

KÝTAP

2006 yapýmý Miguel Courtois'nýnyönettiði G.A.L. (AntiteröristKurtuluþ Grubu) isimli film sine-malarý pas geçerek DVD piyasasýnagirdi. Filmin konusu ÝspanyolDevleti tarafýndan ETA'ya karþýsavaþmak için kurulmuþ, 1983-1992yýllarý arasýnda faaliyette olanG.A.L. isimli örgütün çöküþ vegözler önüne seriliþ hikayesi.

Ýki gazetecinin aldýklarý bir ihbarüzerine ormanlýk bir arazide örgüteait küçük bir silah deposu bulmasý,onlarý örgütün yöneticisi olduðunudüþündükleri iki eski emniyetgörevlisine yönlendirir.

Franco dönemi kalýntýsý iki eskipolis gazetecileri tehdit eder.Gazetecilerin baþvurduðu ÝçiþleriBakanlýðý ve Emniyet görevlilerikendilerine bu polisleri lekelemeninterörizmle savaþa zarar verdiðinisöyler.

Medyada haklarýnda iktidara karþýkampanya yaptýklarý ve aslýndaiddialarýn balondan ibaret olduðuhaberleri çýkar. Filmin en baþýndaröportaj yaptýklarý asker kendileriniETA'ya karþý yapýlan savaþýnÝspanya ve Ýspanyolar için verilen

bir mücadele olduðunu hatýrlatýr.Oysa kontrolü þaþmýþ örgüt, kuru-nun yanýnda yaþta yanar mantýðýy-la, masum insanlarý da öldürmekteve tahminen örtülü ödenektenaldýðý parayý elemanlarýnýn kiþiselihtiyaçlarý (fuhuþ ve kumar gibi)için harcamasýna göz yummaktadýr.Sözde örgütün bir görev kademeþemasý çýkartýlýr ve en baþýna bir Xkonur. Tanýdýk gelen bir þeyler varmý?

Gerçek olaylara dayanan, zamanzaman bir deja-vü duygusuylaseyredilen film karanlýk bir sona

doðru gider. Savcý vurulur, gazete-ciler kovulur, örgütün hükümetleiliþkisi mahkemede ispatlanamaz,sadece iki polis 7'þer yýl ceza alýr.Yine de 7 yýl sonra hapisten çýkýpkendilerini terk edilmiþ hisseden ikipolis itirafçý olur ve olaylar açýðakavuþur. Bazen olaylarýn açýða çýk-masýnýn zaman aldýðýnýgördüðümüz film yýlmayan ikigazetecinin zafer hikayesi; enindesonunda zincir kýrýlacak ve birikonuþacaktýr.

OOrrhhaann GGÖÖZZTTEEPPEE

SÝNEMA - DVDBir devlet suçuGG..AA..LL.. ((ÖÖrrggüütt))

"Kapitalizmin geliþmesinde özel biraþama; kapitalizmin en yüksek aþa-masýdýr." LLeenniinn 20. yüzyýlýn kapital-izminin marksist açýklamasý için1916'nýn Ocak ve Temmuz aylarýarasýnda yaptýðý araþtýrmaya bubaþlýðý seçmiþti. 1. Dünya Savaþýdevam ediyordu.

1914'te Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlý Ýmparator-luk'larýna karþý Ýngiltere, Fransa,Rusya ile sonradan Japonya, Ýtalyave ABD'nin yer alacaðý koalisyonsavaþýyordu. 70 milyon asker 1.Dünya Savaþý'nda cephelerde yeraldý, bunun 60 milyonu Avrupalýaskerlerdi. Milliyetçilik histerisiylebaþlatýlan bu kanlý savaþta 30milyondan fazla insan ölecekti. LLeenniinndünyanýn yeniden paylaþýlmasýna vesavaþa neden olan ekonomik vesosyal nedenleri araþtýrdý. Kaynakolarak yüzyýlýn emperyalizmkonusundaki iki önemli araþtýrmasýnýkullandý. Biri sol liberal JJ..AA..HHoobbssoonn'un Emperyalizm adlýkitabýydý. Diðeri ise avusturya-mark-sizminin temsilcilerinden RRuuddoollffHHiillffeerrddiinngg'in Finans Kapital adlýçalýþmasýydý. LLeenniinn Emperyalizmadlý kitapçýðý "genel bir çerçeve"olarak niteledi. Kati bir sonuca var-mak deðil, kapitalizmin yeni aþa-masýndaki eðilimleri sergilemekistiyordu.

LLeenniinn'e göre 18. ve 19. yüzyýldavarolan kapitalizmin serbest reka-betçi dönemi çoktan bitmiþti. Tek tekkapitalistlerin serbest rekabetine day-alý pazar ekonomisi yerini tekellerebýrakmýþtý. Büyük tekeller ile kapital-izm bir üst aþamaya girmiþti. LLeenniinnbu yeni aþamayý beþ maddede özetle-di:

"1-Sermaye ve üretimin yoðunlaþ-masý öyle bir aþamaya vardý ki,ekonomik yaþamda belirleyici bir roloynayan tekeller yaratýldý, 2-Bankasermayesi ile endüstriyel sermayebirleþerek, bu "finans-kapital"temelde bir finans-oligarþi yarattý, 3-Meta ihracýndan farklý olarakSermaye ihracý çok büyük bir önemkazanmýþtýr, 4-dünyayý aralarýndapaylaþan çok uluslu þirketler oluþ-muþtur, 5-Tüm dünyanýn büyük kap-italist güçler arasýnda bölgesel olarakpaylaþýmý tamamlanmýþtýr."

LLeenniinn burada kapitalizmin temel

yasasý olan rekabete dikkat çeker.Dünya çok uluslu þirketler tarafýn-dan egemenlik alanlarýna bölünüppaylaþýlmýþtýr, ancak rekabet yenidenpaylaþýmý körükler. Ekonomikdðzeyde sürerken askeri bir rekabetedönüþür. Emperyalizm demek savaþdemektir.

Bu perspektif o zamanýn devrimci-leri için büyük önem taþýyordu.Sosyal demokrasiye yön verenteorisyen KKaarrll KKaauuttsskkyy, kapitalizminyeni aþamasýnýn uzlaþmaz çeliþkileriyok ettiðini, kapitalizmin artýkbarýþçýl bir ilerleme döneminegirdiðini yazmýþtý. Kýsa bir sure tari-hin gördüðü en büyük boðazlaþmabaþladý. Ýþçi sýnýfýnýn tüm kesimleriniiçinde barýndýran kitlesel sosyal-demokrat partiler 1914'te kendi ege-men sýnýflarýný destekleyerek savaþaevet demiþti. LLeenniinn, Emperyalizm,Kapitalizmin En Yüksek Aþamasý-nda yaptýðý analizle dönemin sosyal-istlerine ve iþçi hareketine olanlarýaçýklama imkaný yarattý. Ýþçilersavaþa ve emperyalizme karþý olmalý,kendi egemen sýnýflarýný devirmekiçin mücadele etmeliydi.

Nitekim 1. Dünya Savaþý’ný durdu-ran da kendi egemen sýnýflarýna karþýayaklanmýþ Rus iþçileriydi. 11991177EEkkiimm DDeevvrriimmii ile kurulan iþçihükümeti savaþa son verme kararýaldý. 1918 Kasým’ýnda savaþ bitmiþti.

LLeenniinn’in kýsa kitabý bugünündevrimcileri için de son dereceönemli. Solda genelde bir dogmaolarak sahiplenen kitapta gerçektenLLeenniinn’in ne dediðinin anlaþýlmasýanti-kapitalizme dayalý bir anti-emperyalist mücadeleyi mümkünkýlacaktýr.

VVoollkkaann AAkkyyýýllddýýrrýýmm

Emperyalizm, kapitalizmin en yüksek aþamasý

sayý: 348 sosyalist iþçi 11

Hastane kapýsýnda genç bir kadýn. Aðlamaklý.Belli ki bir þeyler anlatmaya çalýþýyor. Yüzifadesinin dýþavurumundan ve sesinin titrek-liðinden çok belli. Bir yakýný, yürekten sevdiðibiri için, canýný vermeye hazýr gibi.

Kendisine uzatýlan mikrofonlar, yüzündekiaðlamaklý halini biraz daha görünür kýlankameralarýn ýþýklarý altýnda "O benimbabam..." diyor. "Babamýn durumu çok aðýr...Babam þu anda yoðun bakýmda" diyor aðla-maklý sesi ile...

Sonradan annesi olduðunu öðrendiðimizyüzü asýk, resmi duruþlu kadýn ise kamer-alarýn önünde kýzýný kolundan tutup çekiþtiriy-or: "Kimseye açýklama yapmýyoruz!.." Amaaðlamaklý genç kadýn ise, annesine inat açýk-lamalarýný sürdürüyor. "Ben bunun insani

boyutunu anlatýyorum. Bu insan benimbabam...”

* * *Yürek acýtan yukarýdaki sözler, Ergenekon

Terör Örgütü (ETÖ) operasyonun kendisineuzandýðý bilgisini edinir edinmez Rusya'yakaçtýðý polisçe tespit edilen ve önceki günyakalanýp, sorgusunun ardýndan tutuklanan"Sarý Levent" lakaplý general Levent Ersöz'ünkýzý Fulya Ersöz'e ait... Ersöz, "Eruygur cun-tasý"nýn kilit isimlerinden biri... 2001'de SilopiHADEP Ýlçe Baþkaný Serdar Tanýþ'la yardýmcýsýEbubekir Deniz'in çaðýrýldýklarý jandarmabinasýnda kaybolmasýndan -Þýrnak AlayKomutanlýðý yapan- Ersöz sorumlu tutuluyor.O denem Albay olan Ersöz, daha sonra gener-alliðe terfi ettirildi.

"BABAMIZ NEREDE?"Þýrnak, Silopi Merkez Jandarma Karakolu

yetkililerince 25 Ocak 2001 tarihinde karakola

çaðrýlan ve kendilerinden bir daha haber alý-namayan Halkýn Demokrasi Partisi (HADEP)Silopi Ýlçe Baþkaný Serdar Tanýþ ve ÝlçeSekreteri Ebubekir Deniz, aradan geçen yýllararaðmen hala bulunamadý.

Serdar Tanýþ'ýn eþi Selma Tanýþ,"Olayýnüzerinden seneler geçmesine raðmen bu kiþil-er hakkýnda hiç bir iþlemin yapýlmamasýacýmýza acý katmaktadýr. Biz faillerin bir anönce ortaya çýkarýlmasýný istiyoruz. Eðer eþimsað ise bize teslim edilsin. Eðer öldürmüþlersebiz onun ölüsünü de istiyoruz." Hêja ve Diyarisminde 2 çocuðu olan Selma Tanýþ, eþikaybedildiði zaman çocuklarýnýn küçük yaþtaolduklarýný belirterek, "Çocuklar o dönemdeçok küçüktü. Onun için her gün 'babamýznerede' diye soruyorlar. Ben de onlarý oyalýyo-rum. Ama çocuklara bir gün gerçeði söylemekzorundayým. Ama nasýl söyleyeceðimi bilmiyo-rum" diyor.

* * *Mevlit , Ceylan , Hevin ve Serkan adlý 4

çocuðu olan Ebubekir Deniz'in eþi DivanDeniz, ise çaresiz. Acýlar içinde þunlarý söylüy-or:

"Büyük oðlum ve kýzým, babalarýnýn kaybe-dildiðinden haberdar. Ancak diðer ikiçocuðum babalarý kaybedildiði zaman yaþlarý

küçük olduðu için babalarýnýn kaybedildiðin-den habersiz. Küçük çocuklarým babalarýnýsorduklarýnda onlara cevap veremiyorum. Bençocuklarýma nasýl 'babanýz kaybedildi' diye-bilirim ki? Bayramlarda 'babamýz niye bayra-ma gelemedi' diye soruyorlar. Yýllar geçti.Onlarý çok özledik."

Oðlunu yitiren bir ananýn feryadý ile konuþanEbubekir Deniz'in annesi Emine Deniz ise;"Benim yüreðimi yaktýlar. Ama ben 'onlarýn kide yansýn' demeyeceðim. Sadece oðlumuistiyorum. Bedenine bir kez daha dokunmakistiyorum. Saçlarýný okþamak istiyorum. Amabiliyorum ki bir daha olmayacak. Bu kapýdaniçeri girmeyecek. O zaman bana mezarýnýversinler'

* * *Masum çocuklarýn aðlamadýðý, çaresizlik

içinde çýrpýnmadýðý, evrensel hukuk kural-larýnýn iþlediði bir Türkiye'yi yaratmanýn yolu;'Ergenekon Terör Örgütü' gibi yapýlanmalarýn,bir daha ayaða kalkamayacak þekilde en sonhalkasýna dek daðýtýlmasýný gerektirmiyormu?..

Toplumca bunda uzlaþamayacaksak, neredeuzlaþacaðýz?..

Yalçýn Ergündoð[email protected]

YYAAÞÞAAMM SSAAVVUUNNUUSSUUDoðanýn da, hayvanlarýn da ne haklarýný savunacak 'avukatlarý', ne çýkarlarýný koruyacak'sendikalarý', ne de 'oy haklarý' var. Görev 'yaþam savunucularý'na düþüyor...Unutmayýn! Türcülük de, týpký "ýrkçýlýk" ve "cinsiyet ayrýmcýlýðý" gibidir.

‘O benim babam...’

Küresel Eylem Grubu,hükümet tarafýndan devamettirilen nükleer santralihalesinin durdurulmasýtalebiyle 17 Ocak'ta Ýstanbul'dasokaða çýktý. AktivistlerKarakedi Kültür Merkezi'ndebir araya geldi ve radyasyonyanýðý makyajlarý yaptý.

Makyajlar bittikten sonra Ýstik-lal Caddesi'ne çýktýlar. SuForumu'ndan çýkan aktivistlerin

katýlýmýyla Taksim'denGalatasaray'a kadar "Nükleersantral istemiyoruz!" bildirileri-ni daðýtarak yürüdüler.

Gerçekleþen basýn açýkla-masýný KEG aktivistlerindenMine Kösem okudu.Açýklamada "Yazý da gelse, tura

da gelse, dik de gelse nükleersantral kuracaðýz" diyenhükümete nükleer atýk soru-nunu nasýl çözdüðünü,santralin yapýmýnda ve çalýþ-masýnda karbon salýnýmý yarat-mayan teknikler bulup bul-madýðýný, iþin ekonomik boyutuherkes tarafýndan bilinirken,yoksa santralin yapým veiþletme maliyetlerinin midüþtüðünü, santral güven-liðinde yeni teknolojik geliþmel-er mi olduðunu ve yaþanankazalarýn niçin yok sayýldýðýnýsordu.

Nükleer enerjinin nükleersilahlar için ilk adým olduðunuhatýrlatarak, Ýsrail'in Filistin'eyönelik saldýrýlarýný durdurma

konusunda arabuluculuk yap-maya çalýþan hükümete "barýþýnükleer santral yaparak mýsaðlayacaksýnýz" sorusunuyönelten Mine Kösem, "Filistinhalkýna gerçekten yardýmetmek istiyorsanýz nükleer bom-balara sahip az sayýdaki ülkel-erden birisi olan Ýsrail ile askerianlaþmalarýn iptal edin" diyekonuþtu.

Basýn metni okunduktan sonrasözü alan Moðollar'dan TanerÖngür güneþ ve rüzgar gibiyenilenebilir enerji kaynaklarýnayönelme çaðrýsý yaptý.

Eylem boyunca KEG aktvist-leri "Nükleer santral istemiy-oruz!", "Nükleer santral çatlar,patlar!", "Çernobili unutma,unutturma!", "Güneþ, rüzgarbize yeter", "Baþka bir enerjimümkün!" sloganlarýný attý.

KEG nükleer ihaleye karþý sokakta

ÝÝSSTTAANNBBUULL::Hrant’ýn aramýzdan alýnýþýndan

2 sonra, hepimiz Ermeniyizdiyen 8 bin kiþi 19 Ocak’ta aynýyerde ayný saatte toplandý. 1 saatsüren anmada “Hepimiz Hrantýz,hepimiz Ermeniyiz”, “Hrant içinadalet için” sloganlarý atýldý.

Dink ailesi Fethiye Çetin“Albay Ali Öz cinayet delilleriniyok etti” dedi.

Hrant’ýn arkadaþlarý adýnakonuþan oyuncu Halil Ergün“Hrant Dink'in öldürülmesiniengelleyemediðimiz için butopraðýn Ermenilerinden özürdiliyoruz” diye konuþtu.

AANNKKAARRAA::Ankara'da yapýlan Hrant Dink

anmasýna yaklaþýk 3 bin kiþikatýldý. Yüksel Caddesi'ndenbaþlayan yürüyüþ öncesindeAGOS gazetesi satýldý.

Yürüyüþe bütün gruplar kendidövizleri ile katýldýlar, en yaygýnkullanýlan döviz ise Irkçýlýða veMilliyetçiliðe DurDe aktivistleritarafýndan taþýnan "Hrant içinAdalet için" ve "Ergenekon, Genemi öleceðiz" yazýlý olandý.Yürüyüþte sýk sýk "HepimizHrant'ýz, Hepimiz Ermeni'yiz","Hrant'ýn katili Ergenekon çete-si", "Hepimiz hâla Ermeni'yiz","Ergenekon halka hesap vere-cek", "Dur De! Dur de! IrkçýlýðaDur de!" sloganlarý atýldý.

Hrant için, adalet için

Suyuma Dokunma Kampanyasý,20-22 Mart tarihlerinde düzenleye-ceði Alternatif Su Forumu’nun 2.Hazýrlýk Toplantýsý’ný Taksim HillOtel’de düzenledi. 17 Ocak’tayapýlan toplantýya Türkiye’ninyanýsýra Meksika, Almanya,Avusturya ve Katalonya’dankonuklar katýldý.

Hazýrlýk toplantýsýnda öncelikleDünya Su Forumu veTürkiye’deki su sorunlarý üzerinesunumlar gerçekleþti. Özellikebaraj politikalarý ve yapýlacakresmi forumla gerçekleþtirilmekistenen suyun özelleþtirilmesininsakýncalarý üzerinde duruldu.

Dünya Su Forumu, büyük su þir-ketlerinin finanse ettiði bir kuruluþolan Dünya Su Konseyi tarafýndanörgütleniyor. Türkiye’de yapýlacak5. Forumun ev sahipliðini ÝstanbulBüyükþehir Belediyesi, DSÝ veÝSKÝ yapacak. Türkiye hüküme-tinin bu forumdan temel beklen-tisi, doða katliamý anlamýna gelenplanlanmýþ 2000 baraja finansmanyaratmak. Bu barajlarýn önemli birkýsmý hidro enerji için inþa edile-cek ve barajlarý yapan þirketlereonlarca yýllýk alým garantileri ver-ilecek. Enerji sektörü de böyleceözelleþtirilmiþ olacak.

Hazýrlýk toplantýsýnýn öðledensonra yapýlan ikinci bölümündeSuyuma DokunmaKampanyasý’nda bugüne kadaryapýlan çalýþmalar deðerlendirildive Alternatif Su Forumu programýiçin gelen öneriler ele alýndý.

Foruma bugüne kadar 50 seminerönerisi yapýlmýþ bulunuyor.Bunlar önümüzdeki haftalardabirleþtirilerek 20’ye indirilecek.Küresel Eylem Grubu da forumda‘Ýklim deðiþikliði ve su poli-tikalarý’, ‘kuraklýk, gýda, su’ ve‘Türkiye’de baraj politikalarý veenerji krizi’ baþlýklarýnda seminer-ler düzenleyecek.

Ýstanbul’da yapýlan hazýrlýktoplantýsýnýn ardýndan 18 Ocakgünü Suyuma DokunmaKampanyasý’nýn bir diðer hazýrlýktoplantýsý da Diyarbakýr’dayapýldý. Bu toplantýda bölgebelediyelerinden, DÝSKÝ, BASKÝgibi yerel su idarelerinden,sendikalardan, meslek örgüt-lerinden ve bölgede çalýþanSTK’lardan çok sayýda delegekatýldý. Kayapýnar BelediyeBaþkaný Zülküf Karatekin’in debulunduðu toplantýda bölgedeinþa edilecek barajlarýn zararlarýve baþka bir su yönetiminin nasýlmümkün olabileceði üzerinetartýþmalar yapýldý. Toplantýdaalternatif foruma dönük bir çokseminer ve etkinlik planlandý.

Suyuma Dokunma Kampanyasýönümüzdeki hafta Brezilya’nýnBelem kentinde düzenlenecekDünya Sosyal Forumu’nda da bukonuda bir seminer düzenleyipuluslararasý hazýrlýklara hýz vere-cek.

EErrkkiinn EErrddooððaann

Alternatif Su Forumu hazýrlýk toplantýsýÝstanbul’da yapýldý

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, Ýstanbul -Tel:0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Afrika, insan uygarlýðýnýnortaya çýktýðý ve bütün dünyayayayýldýðý dünyanýn üçüncübüyük kýtasý nasýl unutuldu?Afrika'nýn bir kýta olarak unutul-muþluðunun tarihi 15. yüzyýldabaþlar.

Portekizli denizci DomHenrique, beþ aþamada Afrikaiçlerine hareket etti. 1487 yýlýndaLizbon'dan yola çýkan BertalmiDiyaz'da Afrika'nýn Güney Batýucuna ulaþtý ve aþýrý fýrtýnanedeniyle buraya FýrtýnalarBurnu adýný verdi. Fakat Portekizkralý bu adý Ümit Burnu olarakdeðiþtirdi. Vasco do Gama'da1497 yýlýnda yola çýktý veMozambik'e ulaþtý. Mozambik'tekendisine sýcak ilgi gösterenkralýn Hindistan yolunu bilen üçkýlavuz vermesiyle 15 Ekim 1498yýlýnda Hindistan'a ulaþtý.Hindistan'ýn sömürgeleþtir-ilmesinin yolunu açarkenAfrika'nýn çevresini dolaþan ilkAvrupalý oldu.

Ardýndan Afrika'ya büyük birakýn baþladý. Yüzlerce gezgin,gazeteci, bilim insaný, denizci,þirket temsilcisi kýtaya geldi. 19.yüzyýlýn sonlarýna gelindiðindeAfrika'nýn haritasý çýkarýlmýþ,Batý için bilinir hale gelmiþti.

Batý'da ise zengin sýnýflar dahafazla zenginleþme, üretimi artýr-ma ve yeni pazarlar yaratmaniyetindeydi. Afrika'daki üç þeyBatý için çok çekiciydi: Altýnmadenleri, baharat ve köleemeði. 15. yüzyýldan itibarenAfrika'nýn zenginlikleri yað-malanmaya ve yaþayanlar Batý'yaköle olarak götürülmekteydi.Amerika'nýn keþfinden sonraburada çalýþtýrýlmak üzere öncePortekizliler, sonra Hollandalýlar,Ýngilizler ve Fransýzlar

Afrika'dan insanlarý esir alýp,köle olarak Amerika'ya götürüy-orlardý. 16. Yüzyýl’da ilksömürgeleþtirilen ülkeler iseMozambik ve Angola Portekizsömürgesi oluyor. Köle ticaretiAfrika'yý çökertmiþ, þehirlerinboþalmasýna devletlerin yýkýl-masýna neden olmuþtur. Toprakçoraklaþýp, verimsizleþiyordu.Kapitalizm ilkel sermaye biriki-minin büyük kýsmýný Afrika'nýnyaðmalanmasýndan elde etti.Sömürgeci güçler bunun yetin-medi, topraklarý da ele geçirmekistiyorlardý. Avrupa devletleri1885'te Berlin Senedi adý verilenbir anlaþmayý imzaladýlar.Anlaþmaya ile Afrika'da topraksahibi olabilmek için orayý fiiliolarak iþgal etmiþ olmak ilkesiyürürlüðe sokuldu. ArdýndanAfrika'ya hücum dönemi baþladý.1870'de Afrika'nýn ancak ondabiri sömürge iken 1890'da isesömürge olmamýþ bölüm ancakonda biri kadar kalmýþtýr. 15. ve19. yüzyýl arasýnda 12 milyonAfrikalý köle olarak Batý'yagötürüldü. Yaþlý kýtanýn toplum-sal ve ekonomik tüm dengelerialt üst oldu. Uygarlýðýn doðduðukýta en geride býrakýlmýþtý.

15. Yüzyýl'da köle emeðininkullanýmý ýrkçýlýk ideolojisinidoðurdu. Dünyayý ýrklara, insan-larý ten renklerine ya da kafayapýlarýna bakarak bölenýrkçýlara göre ýrklar hiyer-arþisinin en altýnda kalan, hattainsandan çok hayvana yakýnolarak görülen siyahlar karþýsýn-da beyaz ýrk üstün ilan edildi.

Ýkinci Dünya Savaþý'nýn 1945'tebir çok Afrika devleti baðýmsý-zlýðýný ilan etti. Yeni devletlerinbaðýmsýzlýðýný ilan etmesibaþta umut yaratsa dasömürgeci güçlerin kýtaüzerindeki ekonomik vesiyasi hakimiyeti devam etti.Afrika'dan hep alýndý, ancak onahiçbir þey verilmedi. Afrika'nýnunutulmuþ bir kýta olmasýnýn,insanlarýn açlýk, temiz suyaulaþamama, savaþ ve salgýnhastalýklar nedeniyle ölmesinintek sorumlusu var: Kapitalizm.

Afrika’nýn açlýk sorununu çöze-bilmek için sadece 20 milyondolar gerekiyor. Bir bu kadarlýkdaha yatýrýmla alt yapý inþaedilip, kýtada yaþayanlar temizsuya ulaþabilir. Ancak dünyanýnefendileri bu küçük miktarýesirgerken milyonlarca dolarýbankalarý kurtarmak için akýta-biliyor.

Unutulmuþ kýta: AfrikaDünyanýn en büyük çölü olan

Sahra'nýn altýnda kalan ve 46ülkeden oluþan Sahra altýAfrika'sý dünyanýn en yoksul böl-gesi.Tüm dünyada çocuk ölümoranlarýnýn en yüksek olduðu 10ülkeden dokuzu Sahra altýAfrika`da bulunuyor.Uluslararasýinsani yardým kuruluþu Oxfam'agöre Afrika'da 14 milyon insanacil yardým bekliyor.

Somali 'de açlýk sorunu giderekbüyüyor, ciddi boyutta yetersizbeslenme yaþayanlarýn oranýyüzde 20'yi geçiyor. Etiyopya 'dada dört buçuk milyondan fazlakiþi acil gýda yardýmý bekliyor.Bir yandan kuraklýk diðer yan-dan anlaþmazlýklarla mücadeleeden Etiyopya 'da bazý temelgýda maddelerinin fiyatlarýnýnyüzde 150 arttý. Eritre , Cibuti ,Kenya ve Uganda 'da da kötühaberler veriyor. Kenya 'da çoðuçocuk olmak üzere bir milyon200 bin dolayýnda kiþi acil gýdayardýmýna ihtiyaç duyuyor.Afrika açlýða ve fakirliðe raðmenayakta kalmaya çalýþýrken þimdiiklim felaketleri ve gýda kriziyleboðuþuyor. Afrika'nýn küreselýsýnmaya katkýsý olmadýðý halde,faturayý ödüyor.

Afrika kýtasýnda dakikada 5yaþ altýnda 8 çocukluk aþýsý-zlýktan ölüyor.UNÝCEF veDünya Saðlýk Örgütü'nün açýk-lamasýna göre Çocuklar kýza-mýk, tetanos ve çocuk felci gibi,

aþýsý olan ve önlenebilirhastalýklar nedeniyle ölüyor.BM Nüfus Fonu (UNFPA),Afrika kýtasýnda 5 yaþýn altýn-daki her 1000 çocuktan 155'ininöldüðünü belirtiyor.

UNICEF 2008 Çocuk DurumRaporu'na göre, gýda yoksuluülkelerde saðlýk hizmetlerineulaþým oraný en çok yüzde 39iken, bu oran sanayileþmiþ ülkel-erde yüzde 100'e kadar çýkýyor.Yoksul ülkeler arasýnda yer alanÇad'da nüfusun ancak yüzde 9'usaðlýk hizmeti alabilirken,Etiyopya ve Nijer'de ise nüfusunyüzde 13'ü bu hizmete eriþebili-yor. Rapora göre, yaþam süresibeklentisi sanayileþmiþ ülkelerde79, Latin Amerika ve Karayipler'de72, Doðu Asya ve Pasifikülkelerinde 71'e ulaþýrken, Afrikaülkelerinde ortalama yaþam süresibeklentisi 46 yýlda kalýyor. UNICEF

raporu, insan yaþamý için büyükönem taþýyan saðlýklý içme suyunaulaþým oranlarýný da içeriyor.Rapora göre, gýda yoksulu ülkel-erde saðlýklý içme suyuna ulaþýmoranlarý yüzde 61'e çýkýyor.

Nüfusunun yüzde 61'inin içmesuyuna eriþebildiði Siera Leone'u,yüzde 58'lik oranla Kongo izliyor.Etiyopya'da nüfusun yüzde 22'si,Somali'deyse 29'u saðlýklý içmesuyuna eriþiyor.

Ýçme suyuna ulaþým oranýgeliþmiþ ülkelerde yüzde 100,geliþmekte olan ülkelerde yüzde80 iken bu oran, gýda yoksuluülkelerde ortalama yüzde 55 gibidüþük bir seviyede kalýyor.

1914’ten önce Afrika’dasömürgecilik

FransaÝngilterePortekizAlmanyaBelçikaÝspanyaÝtalyaBaðýmsýz

Afrika ülkelerinin AÝDS’linüfus oranlarý

Dünyada 300 bin civarýndaçocuk "asker" olarak kullanýl-maya devam ediyor. Sorununen aðýr yaþandýðý yer olanAfrika'da, bazýlarý 9 yaþýndaolan 100 bin kadar çocuðun2004 ortasýndan beri çatýþ-

malara dahil edildiði tahminediliyor. Burundi, KongoDemokratik Cumhuriyeti,Çad, Fildiþi Sahili, Gine,Liberya, Myanmar, Ruanda,Uganda ve Sudan. Sudan'da 9bin çocuk asker bulunuyor.

Her dakika 8 çocuk ölüyor

Dünya nüfusunun yüzde 14'üAfrika'da yaþýyor. Dünya üreti-minin ancak %2'si buradaüretilmekte. Afrika’nýngelirinin %70'i tarýmdan eldeedilmekte. Afrika toplumunun%90'ý okuma yazma bilmiyor.

Nüfusun %53'ü animist, %26'sýMüslüman %20'si Hýristiyan.1990 ile 2005 yýllarý arasýnda 23Afrika devletinde çatýþmalaryaþandý. 1 milyon 700 bin kadýnsavaþlar sýrasýnda tecavüzeuðradý.

BBüüyyüükk eeþþiittssiizzlliikk

AÝDS yayýlýyor2005 yýlýnda Orta Afrika'da

(Sahra altý) 24.5 milyon kiþininHIV/AIDS ile baþýnýn beladaolduðu bilinmektedir. Buhastalýða yakalanmýþ toplamdünya nüfusunun yüzde60'ýndan fazlasý bu bölgede yaþa-maktadýr. Yalnýzca 2005 yýlýndaAIDS'den 2.5 milyon insanýnöldüðü tahmin edilmektedir.Ayný yýl dünya'da AIDS'denölenlerin sayýsý 2.8 milyondu.

Açlýk öldürüyor