Sosyalist İşçi 351

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 351 12 Þubat 2009 1 YTL IMF ile anlaþma ölümdür TÜSÝAD hükümeti sýkýþtýrý- yor. IMF ile ‘mutlaka anlaþýn’ diyor. Sermaye yanlýsý basýn çýðlýklar atýyor, ‘IMF’siz biz ne yaparýz’ diye. Topluma ise krizi gösteriyorlar ve ‘IMF ile anlaþmazsak kriz kaçýnýlmaz’ diyorlar. Bu kocaman bir yalan. Kriz, IMF’ye mecbur býrakýlan ülkelerden deðil, IMF’nin ev sahibi olduðu yer- lerde patlak verdi. Kaçýnýlmaz olarak dünyayý etkiliyor. Türkiye ekonomisi ister IMF ile anlaþýlsýn ister anlaþýlmasýn bu krizin etkilerini hissedecek- tir. Kriz teðet geçmeyecek mutlaka dönüp vuracaktýr. IMF ile anlaþan ülke ekonomisi krize karþý baðýþýk- lýk kazanmaz. IMF ile çalýþan bir çok ülkenin ekonomisi sýrf bu yüzden battý. IMF pro- gramlarý 1999’da Arjantin’de, 1999 ve 2001’de Türkiye’de iflas etti. IMF ile iþbirliði yapan ülkelerin ekonomi- lerinin içi büyük sermaye lehine hep oyuldu. IMF prog- ramlarý çalýþanlarýn maaþlarýný ve sosyal harcamalarý kýstýkça halký da fakirleþtirdi. Bir çok ülke IMF ile anlaþmalarýný fes etti, borçlarýný kapattý. Türkiye’de ayný yolu izleme- lidir. Hükümet IMF ile yeni bir anlaþma yapmamalýdýr. IMF demek açlýk, yoksulluk, sosyal güvenlik, saðlýk ve eðitim gibi temel haklardan yoksunluk, sendikasýzlýk ve iþsizlik demektir. Hükümet çalýþanlarýn sesini dinlemeli, IMF’ye güle güle demelidir. Sermayenin sosyal harca- malarý kýsma talepleri geri çevrilmeli, ücretler ve kamu yatýrýmlarý artýrýlmalýdýr. Vali, emniyet müdürü, bakan, milletvekili, parti liderliði. Aðar’ýn kariyerinde sadece bun- lar yok. Mehmet Aðar ismi çetel- erle neredeyse özdeþ. 3 Kasým 1996’da Susurluk’ta bir trafik kazasý sonucu ortaya çýkan ve Susurluk çetesi olarak anýlan kontgerilla iliþkilerinde Aðar merkezi bir rol oynuyordu. Aðar, Susurluk davasýnýn bir sanýðýydý. Ama hiç mahkemeye gitmedi. Hiç ifade vermedi. Milletvekili dokunulmazlýðýnýn arkasýna sýðýndý. Ta ki geçen yýl 367 krizi sýrasýnda askerlerin isteðine uyarak Cumhurbaþakanlýðý sýrasýnda meclise girmemesine kadar. 22 Temmuz 2007 seçim- lerinde halk Aðar’ý cezalandýrdý. Meclise giremedi. Ve 12 yýl sonra ilk kez mahkemeye çýktý. Aðar ilk ifadesinde Ýbrahim Þahin’in bir “kahraman” olduðunu söyledi. Bu kahraman bir kaç hafta önce elinde bir suikast ve suikastçýlar listesi, cephanelik krokilerle yakalan- mýþtý. Emrinde infaz timleri Ermeni ve Alevi cemaatlerinin önde gelenlerine suikast hazýrlýðý sýrasýnda yakalanmýþtý. Aðar ifadesinde devletin emirlerine yerine getirdðini söyledi. Þahin’de kendisine devlet tarafýndan görev verildiðini söylemiþti. Ýfadesinde bu görev hakkýnda Genelkurmay Baþkaný Ýlker Baþbuð’un bilgisi olduðunu söyleyecek kadar açýk konuþtu. ETÖ sanýðý Teðmen Taylan Özgür Kýrmýzý’ya gönderdiði mesajda "Buð paþamýn haberi var yüzde yüz güvendiðin adamlar olmalý" diye yazmýþtý 12 yýl önce Aðar’ýn yargýlanmasý için ýþýk- larýmýzý söndürüp açmýþtýk. Þimdi gerçek bir temizlik için ETÖ’ye karþý sokaða çýkalým. Sayfa 2 Mehmet Aðar nihayet yargýlanýyor Sendikalar birleþti iþçiler güç kazandý ÝÞÇÝLERÝN BÝRLÝÐÝ SERMAYEYÝ YENECEK Büyük bir saldýrý ile karþý karþýyayýz. Ýþten çýkarmalar devam ediyor. Gýda, doðalgaz, elektrik her þey zamlanýyor. Ücretlerimize ise zam yapýl- mýyor. Patronlar kârlarýndan vazgeçmiyor, kendi krizlerinin faturasýný biz çalýþanlara çýkartý- yor. Kriz dünyayý sarsýyor. Her yerde iþçiler birleþiyor, sokaða çýkýyor, grev yapýyor, hakkýný savunuyor. Sermayeye karþý gücümüz birliðimizden geliyor. Ýþçiler birleþirse kapitalistlerin saldýrýsýný püskürtebilir. Kemer sýkma politikalarýný çöpe atabilir. Patronlarý en çok korkutan da bu. O yüzden bizleri yýllardýr suni ayrýmlarla bölüyorlar. 15 Þubat'ta Türk-Ýþ, KESK ve DÝSK'in birlikte miting kararý iþçileri birleþtiren bir karardýr. Bu karar sadece 15 Þubat'ta Ýstan- bul'da deðil, Türkiye'nin her yerinde tüm iþyerlerinde kalýcý bir mücadeleye dönüþmelidir. Sayfa 3, 8, 11 “Adam gibi medya lazým” Turkcell’in, Show TV’nin, Akþam’ýn patronu, Türkiye’nin en zengin adamlarýndan biri olan Mehmet Karamehmet, ETÖ Levent Ersöz’ün isteðiyle Tuncay Özkan’ý yeniden iþe almýþ. Ýsteðin asýl sahibi ETÖ sanýðý Orgeneral Þener Eruygur imiþ. Show TV ve akþam 2003-2004 yýllarýnda darbe ortamý hazýrlamak için yayýn yapmýþ ve askerlerin övgüsünü kazanmýþ. Kýdemli Albay Atilla Uður dinlemeye yakalanan konuþmasýnda þöyle demiþ: “Milli duruþa ihtiyaç olan çok kritik bir dönemdeyiz. Adam gibi medya lazým.Stalinizmin yýkýlýþý DOÐAN TARKAN Sayfa 9 Yeni bir sol partinin zamaný Sayfa 6-7 Kyoto Protokolü sonunda imzalandý: Aþaðýdan mücadele devam etmeli Sayfa 4

description

Sosyalist İşçi 351

Transcript of Sosyalist İşçi 351

Page 1: Sosyalist İşçi 351

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 335511 1122 ÞÞuubbaatt 22000099 11 YYTTLL

IMF ileanlaþmaölümdür

TÜSÝAD hükümeti sýkýþtýrý-yor. IMF ile ‘mutlaka anlaþýn’diyor. Sermaye yanlýsý basýnçýðlýklar atýyor, ‘IMF’siz biz neyaparýz’ diye. Topluma isekrizi gösteriyorlar ve ‘IMF ileanlaþmazsak kriz kaçýnýlmaz’diyorlar. Bu kocaman biryalan.

Kriz, IMF’ye mecburbýrakýlan ülkelerden deðil,IMF’nin ev sahibi olduðu yer-lerde patlak verdi. Kaçýnýlmazolarak dünyayý etkiliyor.Türkiye ekonomisi ister IMFile anlaþýlsýn ister anlaþýlmasýnbu krizin etkilerini hissedecek-tir. Kriz teðet geçmeyecekmutlaka dönüp vuracaktýr.

IMF ile anlaþan ülkeekonomisi krize karþý baðýþýk-lýk kazanmaz. IMF ile çalýþanbir çok ülkenin ekonomisi sýrfbu yüzden battý. IMF pro-gramlarý 1999’da Arjantin’de,1999 ve 2001’de Türkiye’deiflas etti. IMF ile iþbirliðiyapan ülkelerin ekonomi-lerinin içi büyük sermayelehine hep oyuldu. IMF prog-ramlarý çalýþanlarýn maaþlarýnýve sosyal harcamalarý kýstýkçahalký da fakirleþtirdi. Bir çokülke IMF ile anlaþmalarýný fesetti, borçlarýný kapattý.

Türkiye’de ayný yolu izleme-lidir. Hükümet IMF ile yenibir anlaþma yapmamalýdýr.IMF demek açlýk, yoksulluk,sosyal güvenlik, saðlýk veeðitim gibi temel haklardanyoksunluk, sendikasýzlýk veiþsizlik demektir. Hükümetçalýþanlarýn sesini dinlemeli,IMF’ye güle güle demelidir.Sermayenin sosyal harca-malarý kýsma talepleri geriçevrilmeli, ücretler ve kamuyatýrýmlarý artýrýlmalýdýr.

Vali, emniyet müdürü, bakan,milletvekili, parti liderliði.Aðar’ýn kariyerinde sadece bun-lar yok. Mehmet Aðar ismi çetel-erle neredeyse özdeþ. 3 Kasým1996’da Susurluk’ta bir trafikkazasý sonucu ortaya çýkan veSusurluk çetesi olarak anýlankontgerilla iliþkilerinde Aðarmerkezi bir rol oynuyordu. Aðar,Susurluk davasýnýn bir sanýðýydý.Ama hiç mahkemeye gitmedi.Hiç ifade vermedi. Milletvekilidokunulmazlýðýnýn arkasýnasýðýndý. Ta ki geçen yýl 367 krizisýrasýnda askerlerin isteðineuyarak Cumhurbaþakanlýðý

sýrasýnda meclise girmemesinekadar. 22 Temmuz 2007 seçim-lerinde halk Aðar’ý cezalandýrdý.Meclise giremedi. Ve 12 yýl sonrailk kez mahkemeye çýktý.

Aðar ilk ifadesinde ÝbrahimÞahin’in bir “kahraman”olduðunu söyledi. Bu kahramanbir kaç hafta önce elinde birsuikast ve suikastçýlar listesi,cephanelik krokilerle yakalan-mýþtý. Emrinde infaz timleriErmeni ve Alevi cemaatlerininönde gelenlerine suikast hazýrlýðýsýrasýnda yakalanmýþtý. Aðarifadesinde devletin emirlerineyerine getirdðini söyledi.

Þahin’de kendisine devlettarafýndan görev verildiðinisöylemiþti. Ýfadesinde bu görevhakkýnda Genelkurmay BaþkanýÝlker Baþbuð’un bilgisi olduðunusöyleyecek kadar açýk konuþtu.ETÖ sanýðý Teðmen TaylanÖzgür Kýrmýzý’ya gönderdiðimesajda "Buð paþamýn haberi varyüzde yüz güvendiðin adamlarolmalý" diye yazmýþtý 12 yýl önceAðar’ýn yargýlanmasý için ýþýk-larýmýzý söndürüp açmýþtýk.Þimdi gerçek bir temizlik içinETÖ’ye karþý sokaða çýkalým.

SSaayyffaa 22

Mehmet Aðar nihayet yargýlanýyor

Sendikalar birleþtiiþçiler güç kazandý

ÝÝÞÞÇÇÝÝLLEERRÝÝNNBBÝÝRRLLÝÝÐÐÝÝSSEERRMMAAYYEEYYÝÝYYEENNEECCEEKKBüyük bir saldýrý ile karþý

karþýyayýz. Ýþten çýkarmalardevam ediyor. Gýda, doðalgaz,elektrik her þey zamlanýyor.Ücretlerimize ise zam yapýl-mýyor. Patronlar kârlarýndanvazgeçmiyor, kendi krizlerininfaturasýný biz çalýþanlara çýkartý-yor.

Kriz dünyayý sarsýyor. Her

yerde iþçiler birleþiyor, sokaðaçýkýyor, grev yapýyor, hakkýnýsavunuyor. Sermayeye karþýgücümüz birliðimizden geliyor.Ýþçiler birleþirse kapitalistlerinsaldýrýsýný püskürtebilir. Kemersýkma politikalarýný çöpe atabilir.Patronlarý en çok korkutan dabu. O yüzden bizleri yýllardýrsuni ayrýmlarla bölüyorlar.

15 Þubat'ta Türk-Ýþ, KESK veDÝSK'in birlikte miting kararýiþçileri birleþtiren bir karardýr. Bukarar sadece 15 Þubat'ta Ýstan-bul'da deðil, Türkiye'nin heryerinde tüm iþyerlerinde kalýcýbir mücadeleye dönüþmelidir.

SSaayyffaa 33,, 88,, 1111

“Adam gibimedya lazým”Turkcell’in, Show TV’nin,Akþam’ýn patronu, Türkiye’nin enzengin adamlarýndan biri olanMehmet Karamehmet, ETÖ LeventErsöz’ün isteðiyle Tuncay Özkan’ýyeniden iþe almýþ. Ýsteðin asýlsahibi ETÖ sanýðý OrgeneralÞener Eruygur imiþ. Show TV veakþam 2003-2004 yýllarýndadarbe ortamý hazýrlamak içinyayýn yapmýþ ve askerlerinövgüsünü kazanmýþ. KýdemliAlbay Atilla Uður dinlemeyeyakalanan konuþmasýnda þöyledemiþ: “Milli duruþa ihtiyaç olançok kritik bir dönemdeyiz. Adamgibi medya lazým.”

SSttaalliinniizzmmiinn yyýýkkýýllýýþþýýDOÐAN TARKAN

SSaayyffaa 99

YYeennii bbiirr ssoollppaarrttiinniinnzzaammaannýý

SSaayyffaa 66-77

Kyoto Protokolü sonunda imzalandý:

AAþþaaððýýddaannmmüüccaaddeelleeddeevvaamm eettmmeellii

SSaayyffaa 44

Page 2: Sosyalist İşçi 351

2 sosyalist iþçi sayý: 351

Savcý, "Ölüm deðil çözüm istiyo-rum" diyen ünlü sanatçý BülentErsoy'un peþini býrakmýyor.Hakkýndaki beraat kararýný temyizetaþýyan Bakýrköy CumhuriyetSavcýsý Ali Çakýr'a göre "çocukdoðurma yeteneði týbben olmayan"Bülent Ersoy Türk annelerini pro-voke etmenin peþinde.

2008 Þubat'ýn da bir TV pro-gramýnda "Çocuðum olsa askeregöndermem" diyen Bülent Ersoy,evlatlarý Daðlýca'da, Aktütün'de,savaþ sonucu ölen Türk annelerinsözcüsü haline gelmiþti. Ersoy'unprogramda söyledikleri Kürt annel-erden de büyük destek görmüþtü."Eðer çocuk doðurmuþ olsaydým;birileri masa baþýnda 'Sen bunuyapacaksýn, o da bunu yapacak'diyecek, ben de doðurduðumçocuðu topraða vereceðim. Var mýböyle bir þey?" Bu sözlerin ardýn-

dan hemen dava geldi. "Yayýnyoluyla halký askerlikten soðutmak"suçuyla 2,5 yýl hapis cezasýistemiyle yargýlanan Ersoy, 18 Aralýk2008 günü toplanan beraat etmiþti.Mahkeme Ersoy'un tavrýný 'þahsifikrin kiþisel haklar yönündenözgürce açýklanmasý' olarak görmüþve bu herhangi bir suç kastý taþý-madýðýný tespit etmiþti.

Bu karar Bakýrköy CumhuriyetSavcýsý Ali Çakýr'ý tatmin etmedi vedava geçen hafta temyize gönderil-di. Bir üst mahkeme olanYargýtay'ýn Bülent Ersoy hakkýndaverilen beraat kararýný bozmasýný vecezalandýrýlmasýný isteyen savcýnýngerekçeleri çok ilginçti: "Çocukdoðurma yeteneði týbben olmayanbir kiþinin, Türk annelerini biranlamda provoke etmek anlamýndakullandýðý sözleri iyi niyet gösterge-si ve düþünce özgürlüðünün gereði

olarak deðerlendirmek safdillik ola-caktýr."

Evren’de böyle yapmýþtýSavcý, Ersoy'u cinsel yönelimiyle

vurmak istedi. Ersoy, bir transsek-süel olarak 12 Eylül darbesinin dehedefi olmuþtu. Kenan Evrentarafýndan yýllarca sahneye çýkmasýengellenmiþti. Ayný dönemde gaysanatçý Zeki Müren ise hiçbirengellemeyle karþýlaþmamýþtý.Ersoy tehlikeliydi, çünkü bir erkekbedeni taþýrken kadýn olarakyaþamýþ ve ameliyatla erkekbedenini geride býrakýp kadýnolmuþtu. Ersoy bu yüzden tehlike-liydi. Doðurganlýk özelliði taþý-madýðý halde anneler hakkýndakonuþmuþtu. Bu açýkça bir pro-vokasyondu. Savcýya göre kadýnsayýlmayan Ersoy cezalandýrýlmalýy-dý.Temyiz baþvurusunun kabul

edilip edilmeyeceði henüz bilinmiy-or. Bülent Ersoy, on binlerce gencinölüme karþý çýktý. Birilerinin verdiðikararlar yüzünden kararan canlarýnsesi oldu. Kadýnlýðýna, cinselliðinedönük saldýrýlar toplum tarafýndankabul görmeyecektir. O barýþ yanlýsýçýkýþýyla tarihe geçti.

Savcý Bülent Ersoy'un peþini býrakmýyor:

DDooððuurrggaann oollmmaaddýýððýý iiççiinn oo bbiirr pprroovvookkaattöörr

6-77 Eylül 1955:"Ben yaptým"

‘Ermenilerden ÖzürDiliyorum’ kampanyasý ileresmi ideoloji aðýr bir darbeyedi. ETÖ soruþturmasýTürkiye'ye onlarca yýl yönverdiði halde karanlýktabýrakýlan bir çok olayý aydýn-lattý. Türkiye'de yaþayanlar-dan saklanan gerçekler artýkaçýkça konuþuluyor. Ýtiraflarise birer birer geliyor.

Eski CHP milletvekili vebakan, þimdi ise CumhruiyetGazetesi'nde köþe yazarlýðýyapan Orhan Birgit, 6-7 Eylül1955'te gerçekleþen ve bin-lerce azýnlýk üyesinin göçetmesiyle sonuçlanan ýrkçýkalkýþmadaki rolünü itirafetti. Her þey Atatürk'ünSelanik'teki evine Rumlarýnbomba attýðý haberiylebaþlamýþtý. Haberin ardýndanKýbrýs Türktür Derneði'nin(KTD) bildirisinde"Mukaddesata el uzatanlarabunu çok pahalýyaödeteceðiz" deniyor ve Ýstan-bul'da yaþayan Rumlar,Ermeniler, Yahudiler hedefgösteriliyordu. Halk galeyanagetirildi. 2 gün boyunca azýn-lýklara yönelik bir çok saldýrýgerçekleþmiþ, mallarý yað-malanmýþ, dükkanlarý veevleri yerle bir edilmiþti. 16Rum ve 1 Ermeni hayatýnýkaybetti. Her þeyi baþlatanAtatürk'ün evine bomba atýl-masý ve KTD'nin provokas-yonuydu. Orhan Birgit, bom-bayý MÝT'in attýrdýðýný vedüþmanlýk yayan bildiriyikendinin yazdýðýný itiraf etti.

AAttaattüürrkk''üünn eevviinneebboommbbaayyýý MMÝÝTT aattttýýrrddýý

"Doðru tabii. Ýþin kantarýkaçtý. Hükümet ses bombasýnýtertip etmiþ ama ellerindençýkmýþ olay. Hakim ola-mamýþlar. Ýþ vahþete dön-müþ.Kimsenin istemediði birþey bu."

KKýýbbrrýýss TTüürrkkttüürr DDeerrnneeððiibbiillddiirriissiinnii bbeenn yyaazzddýýmm

"Gazetecisin, sen yaz" dedil-er. Yazdým. Yazmaz olay-dým."

TTaann GGaazzeetteessiibbaasskkýýnnýýnnddaa vvaarrddýýmm

"Tan gazetesinde varým amane olduðunu bilmiyorumbile. Kalabalýkla gidiyorum.Masumum ama o olaydanbana bir miras kaldý. Talebebirlikleriyle tanýþtým ve içimevirüs girdi kabul ediyorum."

2288 NNiissaann oollaayyllaarrýýnnýýbbeenn oorrggaanniizzee eettttiimm

"28 Nisan 1960 olaylarýný iseitiraf ediyorum ki organizeettim. Perde arkasýndayým oiþin. Öðrencilerin gösteri yap-masýný istiyorduk biz. Neyapacaklardý "Katiller, dik-tatörler" diye baðýracaklardý,nümayiþ yapacaklardý."

KKoorrkkuuyyoorruumm"Ben korkuyorum. Hiçbir

þey yapmadan da gelip alý-yorlar çünkü. Çok gecemuykusuz geçti. Sabah beþtesütçü çalýyor kapýyý, polissanýyorum. Huzursuzoldum."

Emekli Orgeneral HurþitTolon'un tutuklandýktan 8 aysonra "delil yetersizliði" gerekçegösterilerek ETÖ davasýndanberaat etmesi tartýþma yarattý.Ergenekon'a karþý olan gazeteci-ler bu durumu þüpheli olarakdeðerlendirdi. Türkiye tarihininen önemli davasý geriye migidiyor, yoksa çetenin üzeriörtülüyor muydu?

Emekli Orgeneral Hurþit Tolon,ETÖ davasýnda tutuklu bulunanen üst rütbeli subaydý. EmekliOrgeneral Þener Eruygur, hapis-ten beyin kanamasý geçirdiði vekomaya girdiði gerekçesiyletahliye edilmiþti. Geriye ikiTuðgeneral Veli Küçük veLevent Ersöz kalmýþtý.

Tolon'un serbest kalmasýnýnnedeni 8 ay sonra MÝT tarafýn-dan yapýlan bir açýklamaydý.Tolon'un evinde Ergenekon'unYeniden Yapýlanmasý baþlýklý birdoküman bulunmuþtu. Bu dokü-man hem Tolon hem de Silivri'debulunan ETÖ sanýklarýn birbölümünün tutuklanma nedeniy-di. Hepsinden bu belge çýkmýþtý.MÝT bu belgenin internetortamýnda uzun süredir bulun-duðunu açýkladý. Tolon'untahliye talebini soruþturan Ýstan-bul 12 . Aðýr Ceza Mahkemesi buaçýklamayla delillerin ortadankalktýðýný söyleyerek Tolon'utahliye etmekle kalmadý davadanberaat ettirdi.

Tolon ise gözaltýna alýndýðýn-dan bu yana Ergenekon'u savu-nan, arkasýnda duran açýkla-malar yapmýþ, üstü kapalýtehditlerde bulunmuþtu. EmekliOramiral Özden Örnek'in DarbeGünlükleri'nde Ayýþýðý baþarýsýzdarbe giriþimi içinde o da vardý.Tolon emekli olduktan sonraEruygur gibi CumhuriyetMitingleri'nin örgütleyicisiolmuþtu.

Hurþit Tolon nasýl beraat ettiril-di? Açýklama çok ilginç bir isminses kaydýnýn yayýlmasýyla geldi.Þener Eruygur'un eþi MukaddesEruygur'un GATA BeyinCerrahisi Servis Þefi Kd. AlbayNusret Demircan'la yaptýðýkonuþmalarýn ses kaydý video

paylaþým sitelerine düþtü.

HHaassttaa ddeeððiillmmiiþþEruygur aðýr hasta olarak

biliniyordu. Ancak durum hiç deöyle deðilmiþ. Eruygur'un dok-toru Albay Demircan'a göre isteryatýþ raporu verirler, istersetaburcu edebilirlermiþ. Doktorkendileri için hiçbir þeyin farketmeyeceðini söylüyordu.Doktor, Eruygur'un saðlýk sorun-larýndan çok ETÖ davasý ileilgileniyordu. Eþine tutuklamayý

kast ederek "buradan taburcuedilirse tekrar ayný þeyler yaþanýrendiþesi var" diyordu. EruygurGATA'ya tedavi olmak için git-memiþti. Onunla ilgili askeri has-tanede ne bir kan testi ne de birröntgen filmi vardý. AlbayDemircan bunun EmekliSandýðý'na fatura edilirken birsýkýntýya neden olabileceðinisöylüyordü. Beyin kanamasýnedeniyle hastaneye yatmýþ, amahiçbir tedavi görmemiþti. Ýnter-nette dolaþan video'da

Eruygur'un ayakta GATA içindeçekilmiþ fotoðraflarý bulunuyor-du.

""BBiizzddeenn"" Konuþmanýn sonlarýnda ise

Mukaddes Eruygur, eþinintahliyesi için "mahkeme seçimi"üzerinde duruyor ve açýkkonuþuyordu: "Þimdi buZekeriya Öz 13. Mahkemede. Ýti-razlarýmýzý bunlar kapatýyor. 12.Ve 14. Mahkemeler bizdenmiþ.Ankara Barosu, Ýstanbul Barosu,Ýzmir Barosu hazýrýz biz dediler.Teþekkür ettik herkese ama birceza profesörü, anayasa pro-fesörü birisi ceza profesörü.Sinan Aygün nasýl çýktý dedim.Sinan Aygün'ün yanýndaHisarcýklýoðlu vardý dedi. Sizinarkanýz nerde arkanýz dedibana."

Org. Eruygur'un eþi "bizden"diye bahsettiði 12. Aðýr CezaMahkemesi, Org. Hurþit Tolon'utahliye eden mahkemeydi.

Bir kaç dakikalýk bu görüþmekaydý Türkiye’de iþlerin nasýlyürüdüðünü ortaya döküyor.ETÖ davasýyla baþlayan temizlikçeteler tarafýndan durdurulmakisteniyor. Emekçiler bu davanýnarkasýnda durmalý.

“12 ve 14. mahkemeler bizden" Susurluk, Þemdinli, Ergenekon’un üstü örtülmemeli

1 Temmuz 2008’de gözaltýnaalýnan Tolon’un hâkim karþýsýn-da ne demiþti? “KamuoyundaDarbe Günlükleri olarak bilinengünlüklerde benimle ilgilikýsýmlarda herhangi bir yan-lýþlýk görmediðim için bu konu-da tekzip yapma ihtiyacý his-setmedim. Çünkü herhangi birþekilde kiþilik haklarým zedelen-memiþti.”

Doðruluðu mahkeme kararýylatanýnan Günlükler’de ne yazý-yordu? Tolon ve bir çok komu-tan iki yýl önce seçimle iþbaþýnagelen AKP hükümetinidevirmeyi konuþmuþ veTolon’da bunu açýkça savun-muþtu.

“33 AArraallýýkk 22000033Genkur. Baþk.lýðýnda YAÞ

(Yüksek Askeri Þura) HazýrlýkToplantýsý (...) ÖnceGenelkurmay bize Pazartesigünü yaptýklarý takdiminaynýsýný yaptýlar veGenelkurmay Baþkaný sonra enkýdemsizden baþlamak üzeretüm katýlanlara söz verdi. Sözalanlarýn ifade ettikleri konularsýrasý ile ve özet olarak aþaðý-dadýr.

….Hurþit Tolon: Bu iktidar ne

olduðunu ortaya koydu. Ancaktakiyyeye baþvuruyor.Arkasýnda ABD, AB var. BunlarOrtadoðu'yu 1915'te yaptýklarý

gibi þekillendirmek istiyorlar.Bu hükümetten öncelikli tehditbölücülük, sonra irticadýr. Ýrticabunlarýn devlet yapýsý içerisin-deki kinin ifadesidir. Seçimdenönce ikaz etmezsek önümüzeaþamayacaðýmýz bir engel çýka-caktýr. Halk bize sýrtýnýçevirmez. Bu hükümet ulusalonurumuz ile oynamaktadýr.Onur kýrýcý bir durumdayýz.Üniter yapýmýza zarar verilmek-tedir. Bu iktidarýn alternatifi varmý? Þu anda yok gibi görünüy-or. Muhalefete bu konu anlatýl-malýdýr. Dünya kamuoyunaaçýklanan konular onurumuzukýrmaktadýr. (Pek çok örnekverebiliriz. Bir örnek dilkonusunda yaþananlardýr.)Uyum paketi altýnda hazýr-lananlar sadece bölünmemizikolaylaþtýracaktýr."

DDaarrbbee GGüünnllüükklleerrii’’nnddee HHuurrþþiitt TToolloonn

ÞÞeenneerr EErruuyygguurr HHuurrþþiitt TToolloonn

Page 3: Sosyalist İşçi 351

sayý: 351 sosyalist iþçi 3

Fransa cumhurbaþkaný Sarkozy,göreve geldiðinden beri eylem-leri, grevleri önemsemeyen birtavýr takýnýyordu. Artýk grevlerinhiçbir iþe yaramadýðýný, sokakta-ki gösterilerin de yapmak iste-diði "reform"larý engelleyemeye-ceðini iddia ediyordu. Bumaðrur duruþu ve iþçi sýnýfýnýngücünü küçümseyen tavrý buayýn baþýnda Fransa'da gerçek-leþen genel grevle fena haldebozuldu.

Çalýþma saatleri üzerindekikýsýtlamayý kaldýrmak, emeklimaaþlarýný kýsmak, her alandabüyük bir özelleþtirme kampa-nyasýna giriþmek Sarkozy'nin"reform"larýndan bazýlarý. Yanidünyanýn pek çok yerindeolduðu gibi Fransa'da da iþçilerinher türlü kazanýlmýþ hakkýnasaldýrýlýyor. Öte yandan Fransa16 yýldýr ilk kez resesyona giriy-or. Ýnsanlar iþlerini kaybetmetehlikesiyle karþý karþýya, iþsizlikson 10 yýlda artmadýðý kadar art-mýþ ve %10'a dayanmýþ durum-da. Ücretler artýk temelihtiyaçlarý gidermekte yetersizkalýyor. Sarkozy ise krize çözümolarak bankalarý kurtarmakamacýyla 26 milyar euro ayýrdý.

Bu, bardaðý taþýran son damlaoldu. Zar zor geçinen insanlarakaynak aktarmak yerinebankalara servet aktarýlmasý 2.5milyon insaný sokaklara döktü.Bu, kriz vurmaya baþladýðýndanberi geliþmiþ batý ülkelerindekien önemli direniþ hareket-lerinden biri.

YYuunnaanniissttaann’’ddaann ssoonnrraa 6688 kkoorrkkuussuu

Milyonlarca iþçi greve çýktý,Fransa'da hayat durdu. Öðret-menler ve öðrenciler eðitimyasasýna karþý sokaða çýktý,okullar tatil edildi. Havayollarý,demiryollarý ve otobüs çalýþan-larý, postacýlar, basýn emekçileri,hemþireler, banka memurlarý veöðrenciler birleþerek krizin fat-urasýný emekçilere ödetmeyeçalýþan sisteme karþý hareketegeçtiler. Özel sektör çalýþan-larýnýn da büyük bölümüdireniþe katýldý. Ülkenin dört bir

yanýnda 200'den fazla gösterigerçekleþti. Anketlere göreFransa halkýnýn en az %70'i grev-leri destekliyor.

Fransa'da hükümet sürekliemekçilerin haklarýný kýsýtla-maya, temel haklarý özelleþtirm-eye, neo-liberal politikalarý ensert biçimde uygulamaya yönelikadýmlar atýyor. Ancak þimdiyedek iþçilerden bu denli büyük birtepki gelmemiþti. Fakat Sarkozy

özellikle Yunanistan'dakidireniþin Fransa'yý etkileyerek 68olaylarýna benzer bir ortamyaratmasýndan korktuðunubelirtmiþ ve grevleri engellemeyeçalýþmýþtý. Bir yandan baskýlarýarttýrýrken bir yandan da hareketbüyümeye baþlar gibi olduðundageri adým atarak ortalýðý sakin-leþtirmeyi tercih etmiþti. Dahaönceki küçük direniþler karþýsýn-da geri adým atmýþ, örneðin

pazar günleri de çalýþmayýöngören yasayý rafa kaldýrmýþtý.Ekim ayýnda öðretmenlerin grevisonucu, liselere yönelik"reform"lar da iptal edilmiþti.Fransa'daki genel grevlebaþlayan direniþ iþçilerin birliðinikoruyarak devam ederse haklarý-na saldýran her türlü"reform"dan geri adým atýlmasýve iþçilerin kazanmasýmümkündür.

SSaarrkkoozzyy’’yyee ggeenneell ggrreevv ttookkaaddýýFransýz iþçileri krize mücadeleyle yanýt verdi

Aralýk ayýnda grevler ve ayak-lanmalarla baþlayan Yunanistandireniþi artýk büyük medyadapek gösterilmese de kaldýðý yer-den devam ediyor. Düþük fiyat-lardan þikayet eden çiftçilerdevlet yardýmý talebiyle göster-iler yapýp ülkenin dört biryanýnda barikat kurdular.Bunun sonucunda hükümetten500 milyon euro yardým almayýbaþardýlar. Bu, direniþin yalnýz-ca bir çeþidi.

Krizin etkilerinin sert biçimdehissedildiði ülkede hükümet,Avrupa Birliði'nin önerdiðiücretleri dondurma ve ödemekýsýntýlarý içeren ekonomikpakedi geçirmeye çalýþýyor.Emeklilik, eðitim ve saðlýk hak-larýný hiçe sayan uygulamalarýgündeme getiriyor. Yýlbaþýnda

hareketin yavaþlamasýndan fay-dalanarak polis baskýsý ve anti-demokratik yasalarla direniþikýrmaya çalýþýyor.

Buna karþýlýk her yerden tepkiyaðýyor. Örneðin 9 Ocak'taAtina'da on binlerce kiþininkatýldýðý bir gösteri düzenlendi.Öðrencilerin ve öðretmenlerinbaþýný çektiði aktivistler þehirmerkezini saatlerce iþgal ederekeðitime kaynak aktarýlmasýný vehükümetin devrilmesini istedil-er. Aralýk ayýndaki hareket degenel olarak öðrencilerinkatýldýðý bir hareket olarakbaþlamýþ, daha sonra iþçihareketiyle birleþmiþti. 25Þubat'ta kamu emekçileri grevegidiyor ve bu iþçi sýnýfýnýnmücadelesini yenidenalevlendirebilir. Ayrýca Ýsrail'in

Gazze'ye saldýrýsý üzerine dedünyanýn pek çok yerindeolduðu gibi Yunanistan'da daon binlerce kiþinin katýldýðýbirçok gösteri yapýldý. Bu dahareketi canlý kýlan önemli birfaktör oldu.

Hareketin seyrini belirlemekiçin iþçiler ve öðrenciler sýk sýkbuluþup neler yapabileceklerinitartýþýyor.

En büyük sol örgütler olanMERA (Radikal sol cephe) ile,Sosyalist Ýþçi Partisi SEK'in deiçinde yer aldýðý antikapitalistkoalisyon ENANTIA ortak birbuluþma düzenleyerek hareketiileri götürecek bir birlik kurmaküzere tartýþtýlar. Atina'da birspor salonunda yapýlan toplan-týya yaklaþýk 3000 kiþi katýlaraksalonu týka basa doldurdu.

Rusya’da krizekarþý gösteriler

Krize karþý direniþin birbaþka adresi de Rusyaydý.Çevik kuvvetin engellemeler-ine raðmen Moskova,Vladivostok ve baþka pek çokþehirde binlerce insanhükümetin kriz politikalarýnýprotesto etmek için sokaklaradöküldü,

Putin'in artýk görevi býrak-masýný isteyen sloganlar attý.Polis gösterileri zorla daðýt-maya çalýþýrken birçok gösteri-ci de tutuklandý. Anketleregöre Rusya'da Putin hâlâbüyük halk desteðine sahip,ancak krizin etkisiyle, artaniþsizlik nedeniyle baþlayan butür gösteriler bir muhalefetinyükseldiðinin de göstergesi.

Gazze açlýklabaþ baþa

Ýsrail'in Gazze'de yaklaþýk2000 kiþinin ölümüne nedenolan saldýrýlarýnýn etkisi hâlâsürüyor. Yýkýntýlardan hâlâcesetler çýkarýlýyor. Yaralýlarýntedavisi için gönderilen ekip-manlar, Ýsrail'in sýnýrý açma-masý nedeniyle Gazzelilereulaþmýyor. Ancak saldýrýlar-dan doðrudan etkilenmeyelerde yaþam mücadelesi vermekzorunda, çünkü Gazze açlýklabaþ baþa. 18 aydan beri sürenabluka yüzünden yiyecekstoklarý tükenmiþ vaziyette.Ölen insanlar ve yýkýlanbinalarla beraber tarlalar daatýlan füzeler sonucu büyükhasara uðradý. Çiftçiler hasatmevsimi geçmeden ürünleritoplamak zorundalar, ancakyanmýþ ve kimyasal maddelerbulaþmýþ tarlalarda bunuyapmak mümkün deðil.Tarým endüstrisinin yaklaþýk%60'ý füze saldýrýlarý yüzün-den mahvoldu. Savaþýnmaliyetinin 1.9 milyar dolarolduðu hesaplanýyor. Bu,Gazze'nin yýllýk gelirindendaha fazla. Hayvancýlýk dabüyük ölçüde yok olmaküzere. Saldýrýda hayvanlarýnda büyük kýsmý öldü, gerikalanlarýn da toplanabileceðibir yer yok. Bir zamanlarGazze'nin neredeyse tümyumurta ihtiyacýný karþýlayantavuk çiftliklerinden ayaktakalan neredeyse hiçbir þeyyok.

Tüm bunlar Gazze'dekiFilistinlileri dýþarýdan gelecekgýda yardýmlarýna baðýmlýkýlýyor. Ancak Ýsrail buyardýmlarý da engellemek içinelinden geleni yapýyor.Yardým kuruluþlarý günlercesýnýr kapýlarýnda bekletiliyor,türlü bahanelerle Gazze'yegeçmelerine izin verilmiyor.Ayný þey doktorlar vepsikolojik yardým ekipleri içinde geçerli. 5 Þubat günü Ýsrailbir açýklama yaparak insaniyardým taþýmak kaydýylagünde 100 aracýn geçmesineizin vereceðini duyurdu.Ancak Gazze'nin yenidenyapýlandýrýlmasý için günde600 kamyonluk yardýmmalzemesine ihtiyaç olduðusöyleniyor. Üstelik 100 kamy-on, son saldýrýlardan öncegeçmesine izin verilen kamy-on sayýsýndan bile dahadüþük!

Elde kalan az miktardagýdaya zehirli kimyasal mad-delerin veya patlayýcýlarýnbulaþmýþ olmasý da olasý.Bunlarýn da uzman ekiplertarafýndan incelenmesigerekiyor, ancak bu ekiplerede giriþ izni verilmiyor.Gazze'nin su sistemi de çök-mek üzere. Kuyularýn Ýsrail'inkullandýðý kimyasal silahlar-dan etkilenmiþ olmasý büyükbir risk taþýyor. Saldýrýlardanönce zaten kötü bir haldeolan boru sistemleri saldýrý-dan sonra iyice kullanýlmazhale gelmiþ bulunuyor.

Kýsacasý, Ýsrail Gazze'yi bilebile ölüme terk ediyor. Bir anönce sýnýrlar açýlmalý veyardým ekiplerinin bölgeyeulaþmasý için ne gerekiyorsayapýlmalý.

Yunanistan'da direniþ devam ediyor

Page 4: Sosyalist İşçi 351

4 sosyalist iþçi sayý: 351

Direniþ ve korku"Þirketler için en önemli öncelik batmadan krizi

atlatmak. Bu da, maliyet düþürmek için iþçi çýkar-mak anlamýna geliyor". Amerikalý bir iktisatçý mese-leyi tek cümleyle özetlemiþ.

Resmi istatistiklere göre, Amerika'da krizinbaþladýðý 2007 Aralýk ayýndan bu yana (yani 13ayda) 3,6 milyon kiþi iþini kaybetti. Bu istihdam kay-býnýn yarýsý geçtiðimiz üç ayda gerçekleþti.

Ýmalat sektöründe geçen ay 207 bin iþçi, bir öncekiay 162 bin iþçi iþten çýkarýldý. Ýnþaat sektöründerakamlar 111 bin ve 86 bin. Perakendecilik sek-töründe 45 bin ve 83 bin.

Toplam olarak, Amerikalý patronlar Ocak ayýnda598 bin iþçiyi iþten attý. Bu, 34 yýldýr bir aydayaþanan en büyük istihdam kaybý. Geçen yýl %4,9olan iþsizlik oraný Amerika'da þu anda %7,6'ya çýk-mýþ durumda.

Ve kan kaybý devam ediyor. General Motors 5 binkadrolu iþçiyi iþten atmayý planladýðýný ilan etti.Japonya'nýn üçüncü büyük otomotiv imalatçýsýNissan bu yýl 20 bin iþçinin iþine son vereceðini açýk-ladý.

Þimdilik ayný boyutlarda olmasa da, ayný süreciTürkiye'de yaþýyor olduðumuz ve daha uzun süreyaþayacaðýmýz kuþkusuz. Krizin Türkiye'yi teðetgeçeceðini zannedenler, ya kendileri uzayda yaþýyorya da Türkiye'nin uzayda bulunduðunu zannediyorherhalde. Ford ve Chrysler otomobil satamayýp fab-rikalarýný kapatýrken, Tofaþ ile Oyak-Renault muotomobil satacak!

Amerika ve Japonya gibi, burada da iþçi sýnýfý ten-sikatlara ve genel olarak krizin faturasýný çalýþanlarayükleme çabalarýna karþý direniyor ve direnecek.

Nasýl direnecek? Baþarýlý olabilecek mi?Ýrlanda'da Waterford Wedgewood cam ve kristal

fabrikasýnda, þirketin 700 iþçisinden 480'inin iþtenatýlmasý ve fabrikanýn kapatýlmasý planlarýný engelle-mek için, iþçiler iþyerini iþgal etti. Ýþgal, altý saatlikmesailer halinde sürdürülüyor, fabrikada her an 100iþçi duruyor. Waterford kasabasýnda tüm iþyerleri vedükkânlar bir saatlik bir dayanýþma grevi yaptý,iþçilere destek yürüyüþüne 3000 kiþi katýldý.Kasabada iþçiler için para ve gýda malzemesitoplanýyor.

Ýngiltere'de ise, þu anda baþka türlü bir grev sürüy-or. Kuzey Denizi'ndeki petrol kuyularýnýn ve bun-lara baðlý iþyerlerinin iþçileri "Yabancýlara deðil,Ýngiliz iþçilere istihdam" sloganýyla greve çýktý. Grev,kýsa sürede inþaat sektörüne de sýçradý. Evet, bugrev de direniþ isteðinden kaynaklanýyor, amapatronlarý, iþverenleri deðil, yabancý iþçileri hedefalýyor. Sýnýfý bölüyor, patronlarýn iþini kolaylaþtýrý-yor.

Ýngiltere'de geçtiðimiz aylarda öðretmenlersendikasý ile kamu çalýþanlarý sendikasý grev oyla-masý yaptý, her iki sendikada da çoðunluk grev içinoy kullandý. Sendika yönetimleri grev kararý almadý,iþverenlerle görüþmeleri sürdürmeyi yeðledi,tabanýn mücadeleciliðini kýrmýþ oldu. Bu iki grevgerçekleþmiþ olsaydý, mücadele doðru bir yörüngeyeoturacak, moraller bozulmayacak, ýrkçý grevlerinönü büyük olasýlýkla kesilmiþ olacaktý.

Kriz karþýsýnda iþçi sýnýfý çeliþkili iki tepki gösterir:Biri direniþ isteði, diðeri iþini kaybetme korkusu.Hangi tepkinin baskýn çýkacaðý sýnýfýn moraline,kendine güvenine, direnirse kazanacaðýna aklýnýnyatýp yatmamasýna baðlýdýr.

Aklýnýn yatmasý için, sendikalara güvenmesi gerek,sendikalarýn direnen her iþçi kesiminin arkasýndadurduðunu görmesi gerek, tüm direnenlerin yaygýndestek aldýðýný görmesi gerek, sýnýfýn birlikte hareketetme yeteneðine ve azmine ikna olmasý gerek.Bugün hem sendikalarýn, hem sosyalistlerin iþi bunusaðlamak.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

ÝÝnnssaann HHaakkllaarrýý DDeerrnneeððii''nniinn yyaayyýýmm-llaaddýýððýý 22000088 CCeezzaaeevvlleerrii RRaappoorruu hhaappiiss-hhaanneelleerrddeekkii iinnssaannllýýkk ddýýþþýý kkooþþuullllaarrýý vveeiiþþkkeenncceeyyii ggöözzlleerr öönnüünnee sseerrddii.. 33551199hhaakk iihhllaallii bbaaþþvvuurruussuunnuunn yyaappýýllddýýððýý22000088''ddee hhaappiisshhaanneelleerrddee 3377 kkiiþþiiyyaaþþaammýýnnýý yyiittiirrddii.. SSaaððllýýkk ssoorruunnllaarrýýnneeddeenniiyyllee ööllüümmlleerrddee kkaallpp kkrriizzii vveekkaannsseerr öönnee ççýýkkaarrkkeenn,, eenn ffaazzllaa ööllüümmlleerriinnttiihhaarr yyaa ddaa iinnttiihhaarr ssüüssüü vveerriillmmiiþþcciinnaayyeettlleerr nneeddeenniiyyllee ggeerrççeekklleeþþmmiiþþ..

ÝHD'nin raporunda dikkat çeken birdiðer baþlýk is hasta mahkumlar.ETÖ davasý sanýðý Orgeneral ÞenerUygur saðlýk sorunlarý nedeniyletahliye edilmiþti. Darbe suçuylayargýlanan bu "saygýn insanlarýn"saðlýk sorunlarýna dikkat çekilmiþti.ÝHD'ye gelen baþvurular ve basýndayer alan haberler 305 kadýn ve erkekmahpusun ciddi saðlýk sorunlarýyaþadýðýný gösteriyor. Muhalif görüþ-lerinden dolayý hapiste tutulan 15insanýn durumu ise aðýr. Kanser,beyin tümörü, felç, mide ve böbrekhastalýklarý yüzünden her an ölebilir-ler. Ancak onlara yaþama hakkýtanýnmýyor. Tahliye edilmeleri vetedavi edilmeleri yönünde henüz birkarar alýnmadý.

ÝHD hapishanelerde köklü biriyileþtirme programýnýn bir an önceuygulanmasýný savunuyor.

ÝÝHHDD''nniinn ççöözzüümm öönneerriilleerrii::Tek kiþilik izolasyon yada üç kiþi-

lik küçük grup tecridine iliþkin rejim-ler mahpuslarýn fiziksel- psikolojik-sosyal bütünlüklerini bozmaktadýr.Bu nedenle tecride dayalý infaz reji-mi, uygulayanlarýn inisiyatifinebýrakýlamaz derhal kaldýrýlmalýdýr.

Cezaevinin fiziki yapýsý, maddikoþullarý ve uygulanan muamelelerbir bütün olarak insan onurunayakýþýr nitelikte olmalýdýr.

Cezaevindeki yaþam kosullarýnýn,cezaevi dýþýndaki yaþam koþullarý ilemümkün olduðunca uyumlu olmasý-na özen gösterilmelidir.

Adalet Bakanlýðý 45/1 sayýlýGenelgesi'nin özellikle F tipi cezaev-lerinde hayata geçirilmesi saðlan-malýdýr. Ayrýca, tecridin insanüzerindeki olumsuz etkilerininazaltýlabilmesi için mevzuatta belir-tilen programlarýn dýþýnda da mah-puslarýn bir araya gelmeleri saðlan-malý ve faaliyetler konusunda kendi-lerine farklý seçenekler sunulmalýdýr.

Mahpuslarýn, cezaevinden çýktýk-tan sonra toplumla uyumlu biryasam sürdürebilmesi için meslekihüner ve yeteneklerini gelistirmesineyönelik uygun ortamlar oluþturul-malýdýr.

Uluslararasý standartlar ile yasak-lanan zincir, demir gibi kýsýtlamaaraçlarýnýn kullanýlmasý önlenmeli,kýsýtlama araçarý cezalandýrma

amacýyla kullanýlmamalýdýr. Özellik-le iþkence iddialarýnda olmak üzere,mahpuslarýn muayeneleri ÝstanbulProtokolü uyarýnca standart adlimuayene formu kullanýlarak kap-samlý biçimde yapýlmalýdýr.

Mahpuslarýn muayenelerimahremiyete uygun sekilde, yalnýzya da en azýndan kimsenin duya-mayacaðý bir ortamda yapýlmalýdýr.Bu ortamýn saðlanamadýðý durumlar-da, muayene sýrasýnda bulunan kiþi-lerin kimlik bilgileri rapora mutlakayazýlmalýdýr.

Cezaevi hekimi ve týbbi person-elinin Ýstanbul Protokolü eðitimialmalarý saðlanmalýdýr.

Cezaevinde saðlanan týbbi bakýmhizmeti, cezaevi dýþýndaki olanaklar-la eþit hale getirilmelidir.

Mahpuslarýn yeterli düzeydesaðlýklý yasam kosullarýna ve týbbibakýma eriþimi saðlanmalý; saðlýkhizmetleri ve mahpuslarýn hekimlegörüþme talepleri gereksiz gecikmeolmaksýzýn karþýlanmalýdýr.

Disiplin suç ve cezalarýnda, yasaldüzenlemeler ve pratikten kay-naklanan açýk hukuka aykýrýlýklargiderilmelidir.

Baþvuru ve sikayetlerin herhangibir kýsýtlama olmaksýzýn ve derhalgerekli mercilere ulaþtýrýlmasýsaðlanmalýdýr.

Adli ve idari mekanizmalar,yapýlan basvuru ve sikayetlerle ilgilietkin soruþturma yürütmelidirler.

Avukatlarla görüþmenin ve yazýþ-malarýn mahremiyeti saðlanmalýdýr.

Resmi kurumlar ve avukatlarlayapýlan yazýsmalarýn denetime tabitutulmasý engellenmelidir.

Aile ve dýþ dünya aile temashakký engellenmemeli, mahpusunyararý gözetilerek dýþarý ile iliþki-lerinin güçendirilmesi saðlanmalýdýr.

Mahpuslarýn anadilde görüþmeve yazýþma haklarý güvence altýna

alýnmalý, mevzuat ve uygulamasýn-dan kaynaklanan engellemelerkaldýrýlmalýdýr.

Mekan ve üst aramalarý sýrasýnda,aramaya maruz kalan kisilerin onurkýrýcý muamelede bulunulmamasýnaözen gösterilmelidir. Aramaprosedürü bizzat kendisi deaþaðýlayýcý olmamalýdýr.

Yemekler, yeterli ölçüde besindeðerine sahip ve makul çeþitlilikteolmalýdýr. Saðlýk sorunu olan mah-puslara hekim kontrolünde özeldiyet yemeði verilmelidir.

Kantinde satýlan ürüler yeterliçeþitlilikte ve fiyatlar cezaevi dýþýn-daki ürünlerle eþit düzeydeolmalýdýr.

Cezaevi rejimi, fiziki koþullar veuygulanan muameleler hakkýndaetkili bir idari ve yargýsal denetimsaðlanmalýdýr.

Ýþkence ve Diðer Zalimane, Ýnsan-lýk Dýþý ya da Onur Kýrýcý Muameleya da Cezanýn Önlenmesi SözleþmesiSeçmeli Protokol'ne uygun þekilde,"baðýmsýz" ulusal denetim mekaniz-malarýnýn olusturulmasý saðlan-malýdýr.

Hak ihlallerinin enfazla yaþandýðý hapishaneler:

Ankara Sincan kadýn cezaevi,Sincan 1 ve 2 Nolu F tipi,Bolu Ftipi, Kýrýkkale F tipi, ÝstanbulBayrampaþa cezaevi (Rapor hazýr-landýðý dönemde kapatýldý),Tekirdað 1 ve 2.Nolu F tipi,Kandýra F tipi, Gebze M tipi,Adana Kürkçüler F tipi Cezaevi,Ýzmir Kýrýklar 1 ve 2.Nolu F Tipicezaevi, Buca Cezaevi, Bergama MTipi, Aydýn E Tipi, Adýyaman ETipi, Batman M tipi Bingöl ÖzelTip, Bitlis E tipi, Diyarbakýr E ve DTipi, Erzurum H Tipi, Antep HTipi, Malatya E Tipi, HakkariKapalý Cezaevi, Þanlýurfa E Tipi,Siirt E Tipi, Van F Tipi, BakýrköyCezaevi, Metris Cezaevi, BandýrmaCezaevi, Midyat M Tipi, MardinCezaevi, Kocaeli F tipi Cezaevi,Kýrýkkale F Tipi, Elbistan Cezaevi,Adana Karataþ Cezaevi ve ManisaTurgutlu Cezaevi.

Hapishanelerde insanlýkdýþý koþullarda yaþýyorlar

100 binden fazla kiþi "içerde":

ÝÝHHDD,, hhaappiisshhaanneellrreeddkkii iinnssaannllýýkk ddýýþþýý kkooþþuullllaarraa ddiikkkkaatt ççeekkmmeekk iiççiinn ggeeççeenn hhaaffttaa ÝÝssttaannbbuull’’ddaann AAnnkkaarraa’’yyaa yyüürrüüddffüü..

Page 5: Sosyalist İşçi 351

sayý: 351 sosyalist iþçi 5

33 AArraallýýkk 22000055,, ÝÝssttaannbbuull- “ ABDKyoto’yu imzala- Temiz enerji istiy-oruz” mitingi.

2266 NNiissaann 22000066,, ÝÝssttaannbbuull- “ SinopÇernobil olmayacak!” insan zinciri,basýn açýklamasýný KEG adýnaMehmet Ali Alabora

44 KKaassýýmm 22000066, Ýstanbul- Küreselýsýnmaya karþý yürüyüþ.

1199 NNiissaann 22000077,, ÝÝssttaannbbuull- KüreselIsýnmaya Karþý Basýn Açýklamasý

2288 NNiissaann 22000077,, ÝÝssttaannbbuull- “Küreselýsýnmayý durdurun!”, “TürkiyeKyoto’yu imzala!” mitingi.

1100 TTeemmmmuuzz 22000077,, ÝÝssttaannbbuull- BarýþManço Kültür Merkezi’nde ÝklimDeðiþimine karþý Çözüm Önerileribaþlýklý panelde Ufuk Uras, NilüferUður Dalay, Kerem Kabadayý, BilgeContepe ve Meltem Oral konuþtu.

2266-2299 AAððuussttooss 22000077,, ÝÝssttaannbbuull-Barýþarock festivali sýrasýnda KEG

etkinlikleri düzenlendi.99 KKaassýýmm 22000077,, ÝÝssttaannbbuull- MMO

Ýstanbul Þubesi’nde KEG tarafýndanyapýlan basýn toplantýsý. Basýn açýk-lamasýný KEG adýna sanatçý PelinBatu yaptý. Çok sayýda kurum temsil-cisi basýn açýklamasýndan neden 8Akampanyasýnda yer aldýklarýný anlat-týklarý konuþmalar yaptýlar.

1111 KKaassýýmm 22000077,, ÝÝssttaabbuull- ÜsküdarAltunizade Kültür Merkezi’nde Ýklimdeðiþikliði toplantýsý.

2211 KKaassýýmm 22000077,, ÝÝssttaannbbuull-Ümraniyeiklim deðiþikliði toplantýsý.

11 AArraallýýkk 22000077,, ÝÝssttaannbbuull-GalatasarayLisesi önünde yapýlan basýn açýkla-masý Basýn açýklamasýný KEG adýnasanatçý Zeynep Casalini yaptý. Basýnaçýklamasýna Zeynep Tanbay, PelinBatu, Erol Kýzýlelma, Aydýn Engin,Taner Öngür ve çok sayýda kurumtemsilcisi katýldý. Sanatçý ve aydýnlar

da basýn açýklamasýnda konuþmalaryaptýlar.

11 AArraallýýkk 22000088 ,, AAnnkkaarraa- KüreselÝklim Deðiþikliði mitingi

22 AArraallýýkk 22000088 ,, ÝÝzzmmiirr- Küresel ÝklimDeðiþikliði mitingi

44 AArraallýýkk SSaallýý,, 22000077,, AAnnkkaarraa- TBMMönünde yaptýðýmýz basýn açýklamasýmetni yer alýyor. Basýn açýklamasýnýKEG adýna milletvekili Ufuk Urasyaptý. Basýn açýklamasýna DSÝPGenel Baþkaný Doðan Tarkan,Yeþiller’den Ümit Þahin, TÜDEFbaþkaný Ali Çetin, ÖDP PM üyesi Çað-daþ Küpeli, EMO Ankara ÞubeBaþkaný Ramazan Pektaþ, ÇMOGenel Baþkaný Ertuðrul Ünlütürk,sanatçý Pelin Batu, sanatçý ZeynepCasalini, KEG aktivistleri ÝremnurAksu ve Önder Algedik katýldýlar.

1133 ÞÞuubbaatt 22000088,, ÝÝssttaannbbuull- Baþka BirEnerji Mümkün Basýn açýklamasý

2266 ÞÞuubbaatt 22000088,, ÝÝssttaannbbuull- ÇevreMühendisleri Odasýn’da “NükleerSantralarla Hayýr” basýn toplantýsý,basýn açýklamasýný yapan MahirGünþýray,

2266 NNiissaann 22000088,, CCuummaarrtteessii,, ÝÝssttaann-bbuull- Baþkan Bir Enerji Mümkün,Nükleer Santral Ýstemiyoruz mitingi.

1177 EEyyllüüll 22000088,, ÇÇaarrþþaammbbaa,,ÝÝssttaannbbuull - 24 Eylül Nükleer ÝhaleyiDurdurun!!! Basýn Toplantýsý

2200 EEyyllüüll 22000088,, CCuummaarrtteessii,,ÝÝssttaannbbuull- 24 Eylül Nükleer ÝhaleyiDurdurun!!! Basýn açýklamasý

66 AArraallýýkk 22000088 ,, ÝÝssttaannbbuull- Ýklimzirvesi etkinliklari, Basýn açýklmasý,forum, film gösterimleri, konser.

1177 OOccaakk 22000099,, CCuummaarrtteessii,,ÝÝssttaannbbuull- radyasyondan etkileneninsanlarýn nasýl bir durumda ola-caðýný gösteren makyajlý bildiridaðýtýmý ve basýn açýklamasý.

Sokakta yapacaðýmýz tartýþmalar-da daha iyi yanýtlar üretmek amacýy-la Ankara, Ýzmir ve Ýstanbul’da birkaç kez Aktivist Okullarý düzenledi.

Ýzmir’de Eski itfaiye binasýndayapýlan toplantýya 60-70 kiþi katýldý.

Ankara'da BES bürosundakitoplantýya 50 kiþi katýldý.

Kadýköy’de KEG aktivistlerininbir araya geldiði Aktivist Okulu’na40'ar kiþiyle 2 defa toplantý yapýldý.

Üsküdar KEG, Eðitim-Sen 2 No-luÞube’de Aktivist Okulu yaptý.

Hayatýmýzlapazarlýk edenler

Kyoto Protokolü'nünmecliste onaylanmasýnýnardýndan TÜSÝAD tarafýndanyapýlan açýklama patronlarýnönceliðinin ne olduðunu bizebir kez daha hatýrlattý. Ýklimdeðiþikliðinden kaynaklananaçlýk, susuzluk, göç, hastalýkgibi tehlikelere karþý nasýlönlemler alýnacaðýný tartýþmakyerine küçük hesaplar peþin-deler. Onlar için Kyoto'nunonaylanmýþ olmasýnýn tekönemi, 2012 sonrasýndagerçekleþecek iklim deðiþikliðimüzakerelerinde Türkiye'ninelinin artýk daha kuvvetli ola-cak olmasý.

Birinci olma meraký iklimdeðiþikliði konusunda da ken-disini gösteriyor, Türkiye seragazý emisyon artýþýnda birinci.TÜSÝAD ve hükümet sürekli"Türkiye'nin "özel koþullarý"var zaten Kyoto'nun da hiçbiryaptýrýmý yok" diyerek kendi-lerini rahatlatýyor. Evet,Türkiye'nin gayet özelkoþullarý var, sera gazý salýnýhýzýnda listenin baþýndanayrýlmamak iklim deðiþikliðikonusunda Türkiye'yi özelkýlýyor. Çevre ve OrmanBakaný bile iklim deðiþikliðinekarþý alýncak önlemlerle ilgiliaçýklama yapmak yerine hala"biz ABD'den, Çin'den dahaaz sera gazý salýyoruz" diyor.

Bütün bu sera gazý pazarlýk-larý, hesaplarý biziilgilendirmeyen, soyut istatik-sel bilgiler deðil. Aslýnda tümcanlýlarýn yaþamlarýylapazarlýk diyorlar. Orduya vesilahlanmaya sonsuz kay-naklar ayrýlýrken konu dahaiyi bir dünyada yaþamamýzýsaðlayacak olan adýmlarýatmaya gelince pazarlýðabaþlýyorlar.

Çözüm nerede?Küresel ýsýnmayla ilgili

çeþitli önlemler alýnacaðýsöyleniyor ama hepsi gerçeksorunlarýn uzaðýnda.

Alýnacak önlemlerin arasýn-da; kömür santrallarýný yenile-mek, çimento fabrikalarýnýnatýk iþlemlerini revize etmek,nükleer enerjiye yönelmek,biyodizel araçlarýn kul-lanýmýný arttýrmak, kamu taþý-macýlýðýný teþvik etmek gibiküresel ýsýnmaya karþý gerçek-ten etkili olabilecek çözüm-lerin uzaðýnda þeyler var.

Yenilemek yerine kömürsantrallarý kapatýlýrsa, kamutaþýmacýlýðýna sadece teþvikdeðil otomobil kullanýmýyasaklanýrsa, çimentonunatýklarýyla uðraþmak yerinene kadar çimento üretileceðinikontrol edilirse, nükleer vebiyodizel yerine güneþ ve rüz-gar gibi temiz, güvenli ener-jilere yönelinirse gerçekten deküresel ýsýnmaya karþý hayat-larýmýzý kolaylaþtýracakönlemler alýnmýþ olacaktýr.Sürdürülebilir ekonomiçerçevesinde üretilen her birçözüm pazar ekonomisiiçinde hala þirketlerin, ulusekonomilerinin karlarý ve rek-abetleri içinde ele alýnmakta.Oysa gerçek çözüm merkezi-ne kârý deðil insan ve tümcanlýlarý koyan çözümdür.

AAþþaaððýýddaann mmüüccaaddeellee KKyy00ttoo’’yyaa iimmzzaa aattttýýrrddýýKEG 3 yýldýr aralýksýz kampanya yaptý

KÜRESEL EYLEM GRUBUHer Salý 19.00’da

Karakedi Kültür Merkezi’nde

toplanýyor.

www.kureseleylem.org

[email protected]

Türkiye nihayet Kyoto Protokolü’ne imza attý

Güneþe, rüzgara yatýrým yap!

BAÞKA BÝR ENERJÝ MÜMKÜN, GEZEGENÝ KURTAR!2255 NNÝÝSSAANN - KKAADDIIKKÖÖYYYYÜÜRRÜÜYYÜÜÞÞ VVEE MMÝÝTTÝÝNNGG

Türkiye nihayet KyotoProtokolü'ne imza attý. Ýmza atanülkeleri küresel ýsýnmaya nedenolan sera gazlarýný sýnýrlandýr-maya taraf eden anlaþmahükümetler tarafýndan yýllarcareddedilmiþti.

Ýmza atýldý, ama geç atýldý.Anlaþma sera gazlarýný 1990'dakiseviyesinden yüzde 5 oranýnda

kýsmayý öngörüyordu. TürkiyeKyoto Protokolü'ne taraf oldu,ancak yüzde 5'lik indirim içinbugüne kadar hiçbir çalýþmayürütülmedi. Kyoto Protokolüömrünü 2012'de tamamlýyor.Yeni bir iklim anlaþmasý tartýþýl-maya baþlandý bile. 2009Aralýk'ýn da Kopenhag'datoplanacak iklim zirvesi sera gazý

indirimleri için daha yüksekoranlarýn tartýþýlmasýna taraf ola-cak.

Türkiye yeni iklim anlaþmasýnaimza atan ülkelerden biri olmalý.Ancak sadece imza atmamalý, birþeyler yapmalý.

Türkiye'nin iklim deðiþikliðineyüzde 1'lik katkýsý var. BuABD'ye ya da Çin'e göre küçük

bir miktar. Ancak felaket hýzlayaklaþýrken yüzde 1'lik oranbelirleyici hale geliyor.Hükümet, elbette küresel ýsýn-maya karþý duyarlý olduðunuancak Türkiye'nin sanayileþmehakkýnýn bulunduðu tezini ilerisürüyor.

Fosil yakýtlara, kömüre, petrole,doðal gaza dayalý bir sanayileþ-meyi savunmak küresel ýsýnmayýkörüklemek anlamýna geliyor.

Kyoto'dan sonra gerçek çözüm-ler gerekiyor.

Rüzgar ve güneþ enerjisine dön-mek, yenilenebilir enerji kay-naklarýna kamusal yatýrýmlaryapmak hayati bir karar.

Bu kararý onlara verdirtmeliyiz.Ýmzayý attýrdýðýmýz gibi.

TTaalleepplleerriimmiizz::Kömürlü termik santrallarýn

yapýmýný durdurun. Var olanlarýhemen, acilen kapatýn,

Nükleer santral kurma sev-danýzdan vazgeçin,

Rüzgar ve güneþ gibi temizenerji kaynaklarýný kullanýn,

Þirketleri deðil gezegeni kur-tarmak için para harcayýn,

Otomobil kullanýmýný sýnýr-landýrýn, toplu taþýmacýlýðayatýrým yapýn,

Binalarýn yatýlým sistemleriiçin yasal zorunluluk getirin,yalýtým sistemleri için para har-cayýn.

2005 Sonbaharý’nda farklý kampanyalarda yer alan aktivistler küresel ýsýnmayý durdurmak için birleþtiðindeTürkiye’de iklim deðiþikliði inkar ediliyor, hükümet ise Kyoto Protokolü’ne taraf olmayacaðýný söylüyordu.Küresel ýsýnmayý durdurmak için harekete geçenlerin yarattýðý KEG, 3 yýl boyunca aralýksýz kampanya yaptý, büyükmitingler, yürüyüþler, eðitim toplantýlarý düzenledi. Tüm etkinliklerini dünyadaki hareketle paralel yürüttü. Bukampanya sayesinde küresel ýsýnma toplumun gündemine girdi ve hükümet harekete geçmek zorunda kaldý.Kyoto Protokülü’nün gecikmiþ de olsa kabulü aþaðýdan mücadelenin bir kazanýmýdýr.

Page 6: Sosyalist İşçi 351

6 sosyalist iþçi sayý: 351

Küresel krizin etkisinin tek tekbütün ülkeleri içine çekerekgeliþeceði ve 2009 yýlýnda yeniliberal politikalarýn çöküþününsonuçlarýnýn aðrýlýðýnýn hissedile-ceði çok açýk. 2009 yýlýnda 18 ile51 milyon kiþinin küresel ölçekteiþsiz kalacaðý bekleniyor.

Bu krizin teðet geçmesimümkün olan hiçbir ülke yok.Þimdiden bütün dünyada yok-sullar ve iþçiler açýsýndan krizinilk sonuçlarý kendisini gösterm-eye baþladý. Türkiye’de yaklaþýk500 bin kiþi kriz çýðlýklarýnýnatýldýðý bu dönemde iþtençýkartýldý. ABD’de iþsizlikyardýmý için baþvuranlarýn sayýsýtüm beklentilerin üzerinde.Yunanistan iþçilerin, çiftçilerin vegençlerin hareketiyle çalkalanýy-or. Fransa’da büyük bir genelgrev gerçekleþti. Rusya’nýn kredinotu düþürüldü. Ýngiltere’deaþaðýdan iþçi sýnýfýndan gelengrev basýncý, sendika lideleritarafýndan þimdilik engel-lenebiliyor.

Dünya çapýnda daha çalkantýlýbir dönem 2009 yýlýna damgasýnýbasacak.

DDiirreenniiþþii öörrggüüttlleemmeekk iiççiinnyyeennii bbiirr ssooll

Bu çalkantýlý döneme dahayaygýn bir örgütlenme ve iþçisýnýfýnýn tüm güçlerinin bir-leþerek gerçekleþtireceði birdireniþle yanýt vermek zorun-dayýz. KESK ve DÝSK’in 29Kasým’da Ankara’da gerçek-leþtirdiði miting, bu yöndeatýlmýþ kitlesel bir adýmdý. 15Þubat mitingi ikinci adým olacak.Krizin milyonlarca insanýnyaþamýnda görülmeye baþlayanhafif etkileri, iþsiz kalma basýncý,gelir adaletsizliðinin giderek týr-manmasý, kredi kartlarýborçlarýnýn ödenemez hale gelm-eye baþlamasý, eðitim ve saðlýkhizmetlerinin her geçen gündaha da ulaþýlamaz paralýhizmete dönüþmesi mücadeleiçin sokaða çýkma basýncýyaratýyor.

Bu yüzden KESK ve DÝSK’inyanýna bu kez 15 Þubat’ta Türk-Ýþ de eklendi.

Tek tek iþyerlerinde, krizin etk-isiyle ya da patronlarýn krizibahane ederek üretim sürecindeiþçilere yönelik baskýlarýnýpüskürtmek çok zor. Tek bir fab-rikada iþten atmalara karþý dirne-mek çok zor. Genelleþen birhareket, emek örgütlerinin bir-leþik hareketinin bayraðýnýn enüstüne yazýlan somut taleplerleörgütlenen bir mücadele, tek tekiþyerlerindeki direniþlere kazan-ma gücü verebilir.

Ýþte bize bu yüzden kitlesel birsiyasal örgütlenme, kitlesel biryeni sol lazým.

BBööllüünnmmeelleerree kkaarrþþýý bbiirrlliikkTek tek direniþleri birleþtire-

bilmek için yeni bir sol lazým.Emek örgütlerinin birliðinindaha kalýcý, daha geniþ ve kam-panyalar yaparak kazanmak içinmücadele eden bir ruh hali veyapýya ulaþmasý için yeni bir sollazým.

Ýzmit’te bir fabrikada iþçileriþten atýldýðýnda, Bursa’da krizbahanesiyle bir patron mesaileri

ücretsiz bir þekilde artýrdýðýnda,bu sorunlarýn hýzla yaygýnlaþ-masý, bu sorunlardan tümemekçilerin ve toplumsalmuhalefetin haberdar olmasý, tekbir iþyerindeki saldýrýyý tüm iþçisýnýfýna yapýlmýþ olarak görengüçlü bir hareketin örgütlenmesigerekiyor. Bu hareketin örgütlen-mesi için, direniþi yaygýnlaþtýra-cak bir kitlesel siyasal örgütlen-menin inþa edilmesi gerekiyor.

Sendikalar, sadece bürokrasininniyetsizliðinden ya da tekbaþlarýna kaldýklarý duygusununyarattýðý güçsüzlükten dolayý

yaygýn bir hareket örgütlemek-ten uzak durmuyorlar. Dünyadave Türkiye’de yaþanan siyasigeliþmeler, politik çatlaklar,çeþitli siyasi görüþlere sahip olanliderliklerin birlikte davran-masýný engelliyor.

Her bir politik bölünme vebüyük yýðýnlarýn gündeminegiren politik sorunlar etrafýndapolitik net vurgular, kazanýlmasýzor ama mümkün olan net tale-pler iþçilerin ekonomik haklaralanýnda maruz kaldýðý saldýrlarakarþý direniþle birleþmek zorun-da. Krize karþý direniþin

Emekçilerin kitlesel bir sol partiye ihtiya

EEkkmmeekk vvee ddeemmookkrraassii mmüüccaaddeelleessii bbiirr Krizin faturasýný ödemeyi reddeden

Yeni bir sol!

Tüm darbeve darbe

giriþimlerinekarþý olan

Yeni bir sol!

Ergenekon’unüzerine sonunakadar gidilsin

diyenYeni bir sol!

Hepimiz Hrant’ýzHepimiz

Ermeniyiz diyenYeni bir sol!

Eþcinsellerinözgürlüðünü

kendi özgürlüðüolarak görenYeni bir sol!

Küresel ýsýnmayý

durdurmak içinmücadele eden

Yeni bir sol!

Savaþlara,iþgallere karþýses çýkartanYeni bir sol!

Page 7: Sosyalist İşçi 351

sayý: 351 sosyalist iþçi 7

Burjuva ekonomistler, büyükdevletlerin merkezbankalarýnýn baþkanlarý, hattagörevi sona ermeden önceGeorge Bush bile sistemin çök-tüðünü ilan ettiler.Politikalarýný bizim belir-lemediðimiz, bizimyönetmediðimiz, hatta bizedüþman kurumlar tarafýndandüzenlenen kapitalist sistem2008 yýlýnýn sonlarýnda enparýltýlý merkezlerinde ABD veAvrupa'da egemen sýnýflarýniçinden çýkamadýðý büyük birbuhrana sürüklendi.

1840'lý yýllardan itibaren, kap-italist sistemin örgütlenmesinindoðasýnda krizlere sürüklenmepotansiyeli taþýdýðýný anlatanKarl Marks, bu barbarlýk sis-teminin bütün kurumlarýyladaðýtýlmasýnýn ve yerine,baþlangýçta bir iþçi demokrasisiüzerinde yükselecek sýnýfsýztoplumun kurulmasýnýn zorun-lu olduðunu açýkladý.

Marks'ýn sosyalizm anlayýþýn-da eþitlik ve özgürlük bir-birinden kopartýlamaz, birisiolmadan diðeri olamayacak ikivurgu olarak öne çýktý. Eþitlikiçin özgürlükten verilen tavizinüzerinde yükselecek birtoplumsal örgütlenmenin, kap-italist sisteme alternatif olmasýmümkün deðil. Eþitlik veözgürlüðün, tüm ayrýmcýlýkbiçimlerinin ortadan kaldýrýl-masýnýn yolu, Karl Marksaçýsýndan, sosyalizm içinbaþlayan hareketin iþçi sýnýfýnýnkendi eseri olmasýydý. Bu yüz-den Marks, "Ýþçi sýnýfýnýn kur-tuluþu kendi eseri olacaktýr"demiþti. Bu kuru bir inançbeyaný deðil, kapitalist toplumaltýnda iþçi sýnýfýnýn üretimsürecinin temelini oluþturankolektif bir toplumsal güçolduðu gerçeðinin üzerindeyükselen bilimsel bir yak-laþýmdýr.

Siyasal mücadeleler tarihi, iþçisýnýfýnýn kendi eylemleriylekurulmayan rejimlerin, kapital-izmin farklý biçimlerinin ege-menliðiyle sonuçlandýðýnýkanýtlýyor. Küba'da, Çin'de,Doðu Bloku rejimlerindeyukardan yapýlan rejimdeðiþiklikleri, bürokratikdevlet kapitalisti rejimlerinoluþmasýna neden oldu.

Sosyalizm, büyük çoðun-luðun büyük çoðunluk adýnabilinçli eylemidir. Küba'da1959 yýlýnda gerçekleþen rejimdeðiþikliði, bir gerillagrubunun toplumun büyükçoðunluðu adýna giriþtiðisilahlý eylemin ürünü oldu.Küba iþçileri Kastro vearkadaþlarýnýn eylemini pasifbir biçimde izlediler. Tepedengerçekleþen dönüþüm, iþçisýnýfýnýn günlük yaþamýný daiþçileri egemenliði altýna alanegemen sýnýf fikirlerini dedeðiþtiremedi. Ýki yýl sonrakendisini Küba'nýn yeni efendi-

leri ilan edenler, ayrýcalýklýyeni bir bürokratik egemensýnýf olarak toplumun büyükçoðunluðunun baský altýnaalýndýðý bir örgütlenmeyigeliþtirdiler.

Ezilenlerin sosyalizmi, ezilen-lerin kapitalizmin tümmekanizmalarýnýn örgütlendiðiüretim sürecinde, bu sürecinkontrolünü kendi ellerindetoparlamak için baþlayan, iþçisýnýfýnýn devrimci eylemininüzerinde yükselebilir. Budevrimci eylemler, grevler,genel grevlerin bir aþamasýnda,kapitalist kontrol mekaniz-masýndan baþka esas iþleviolmayan kapitalist devlet aygýtýaþaðýdan basýnca dayanama-yarak daðýlmaya baþlar.Grevler, iþyerlerindekimücadeleyi koordine etmekiçin kurulan komiteler, kitleselmücadelerin bir aþamasýnda,bir yandan iþçi ayaklanmasýnýnmerkezi organlarýna bir yan-dan da iþçi demokrasininyapýlarýna dönüþürler. 1871Paris Komünü, 1917 yýlýndaRusya'da gerçekleþen Ekimdevrimi gibi sayýsýz devrimciiþçi ayaklanmasýnda milyonlar-ca iþçinin kendi eylemininüzerinde yükselen, "Þura","Sovyet", "Ýþyeri komiteleri"gibi isimler alan bu aþaðýdaniþçi demokrasisinin organlarýkapitalist sistemi daðýtacakyapýlar oldular.

Bir tartýþmada, "En kötüsosyalizm bile kapitalizmdendaha iyidir" diyen bir yazara,"Sosyalizm kötü bir þey ola-maz" diye çýkýþmak zorun-dayýz. 1917 yýlýnda gerçekleþeniþçi devrimi, tek baþýna kaldýðý,dünya devriminedönüþemediði için yenildi.Stalinizm, iþçi sýnýfýný yenerekiktidara geldi. Bir azýnlýk ikti-darýný, kapitalizmin bir biçimi-ni yöneten büðrokrasinin ege-menliðini sosyalizm olarakyutturmaya çalýþtý.

Sosyalizm ise tam toplumunbüyük çoðunluðunun, milyon-larca iþçinin kendi eylemininürünü olarak kurulabileceði birtoplumsal örgütlenme olduðuiçin, kadýnlarýn ezildiði, cinsayrýmcýlýðýnýn, milliyetçiliðinhakim ideolojik fikirler olduðu,azýnlýk uluslarýn ezilmeyedevam ettiði bürokratik stalin-ist rejimle hiçbir ilgisi olamaz.

Silahlanmaya dayalý sanay-ileþmeyle sosyalizmin hiçbirilgisi olamaz.

Sosyalizm, iþçilerin dünyaçapýnda eylem birliðinin ürünüolarak, tüm ezilenlerin þen-liðidir. Ya ezilenlerin aþaðýdaneylemlerinin ürünüdür ya dabize sosyalizm diye anlatýlan,pirü pak bir kapitalizmdir.

Bugün, küresel kapitalizminkrizine karþý, iþçi sýnýfýnýnaþaðýdan sosyalizm geleneðinibir alternatif olarak öne çýkart-manýn zamanýdýr.

Ezilenlerin sosyalizmi

öncülüðünü, sözcülüðünü yapaniþçiler, ayný zamanda iþçi sýnýfýnýbölen egemen sýnýf fikirlerinekarþý net bir politik yanýt vere-bildiðinde, iþçi sýnýfýnýn büyükçoðunluðunun, milyonlarca yok-sulun kazanmak için vekazanana kadar sürecek birmücadelede desteðini kazan-abilir.

Ýþten atmalara karþý mücadeleeden iþçilerin milliyetçi fikirlerekarþý da mücadele etmesi gerek-tiðini söylemek, sanýldýðý gibisýnýf hareketini “kimlik poli-tikalarý1 etrafýnda meþgul etmekanlamýna gelmez. Çünkü, “kim-lik politikalarý” adý takýlarakküçümsenen her bir politikbaþlýk, iþçi sýnýfýný bölen siyasalsorunlar olarak karþýsýndamücadele edilen egemen sýnýfýn,hükümetin ve devletin ekmeðineyað sürer.

KKiimmlliikk ssoorruunnuussiiyyaassii ssoorruunndduurr

Her bir “kimlik sorunu” net birpolitik sorundur. Net bir biçimdetoplumsal yapýnýn derinlerindealýcý bulan ezme ezilme iliþk-isinin ifadesidir. Ermenileri, çin-geleri sahiplenmeyen, Kürthalkýnýn özgürlük mücadelesinisahiplenmeyen bir iþçi hareketi,eninde sonunda bölünmek,eninde sonunda devletin ev ege-men sýnýfýn ideolojik parçalayýcýpolitik müdahalesi karþýsýndagerilemek zorunda kalýr.Milliyetçilik, her þeyden önce,iþçi sýnýfýnýn, farklý uluslardanemekçilerin çýkarlarýnýn bir veayný olmadýðýný ilan eder. Kürtolduðu için aþaðýlanarak biryaþam geçirmiþ olan biremekçinin olmadýðý bir iþyeri, birfabrika var mýdýr?

“Dönmek” zorunda býrakýlmýþ,ýrkçýlýðýn sayýsýz yansýmasýylabaský altýna alýnmýþ Ermenilerin,Yahudilerin çalýþtýðý iþyerlerindehareketin birliði nasýl saðlan-abilir?

Eþcinsel olduðunu gizlemekzorunda kalan iþçilerin olmaya-caðý kadar iþçi sýnýfýndan uzakbir orta sýnýf hastalýðý mýdýr

eþcinsellik? Ya kýzý baþörtüsütaktýðý için okul kapýlarýndadayak atýlan bdindar bir iþçininlaik emekçilerle bir arayagelmesini savunmak, basitleþtir-ilmiþ bir kimlik meslesi midiryoksa hareketin birleþmesininönünde duran politik bir sorunmudur?

Bu yüzden bize iþçi sýnýfýnýnöncülerini kapsayacak, buhareketi politik açýdan egemensýnýfýn bölücü fikirlerine karþýsürekli eylem ve sürekli tartýþ-mayla donatacak yeni bir siyasalörgütlenme lazým.

KKoonnttrrggeerriillllaa,,iiþþççiilleerr vvee yyeennii ssooll

Darbeye karþý çýkmayan, apaçýkbir kontrgerilla örgütlenmesiolan Ergenekon’un daðýtýlmasýiçin mücadele etmeyen, siyasaldemokrasiyi babalarýnýn çiftliðigibi gören, insan öldüren,iþkence yapan, sendikacýlarý yokeden, gençleri asit kuyularýndaimha eden, gazeteci, aydýn veyazarlarý suikastlerle imha eden,sendikalarý kapatmayý ya daaskýya almayý her zaman birincivazifesi olarak ilan eden dar-beleri planlayanlarý cezalandýr-mak için mücadele etmeyen birharket, egemen sýnýflarýn,patronlarýn, yani büyük ser-mayenin çizdiði sýnýrlarýn dýþýnaçýkamaz.

Ýþçi sýnýfý Fransa genel grevin-den, Yunanistan’daki direniþtenilham almalý, küresel krizin fat-urasýný ödemekten ancak küreseldireniþin aktif bir parçasýolduðunda korunabileceðinibilmeli. Ama yerel, bölgesel veulusal çapta birleþik direniþörgütlenmeden, bu birleþmeyiengelleyen politik bölünmüþlük-leri radikal ekonomik ve politiktalepleri savunarak aþmadan,direniþin kazanmasý ya dakazanýmlarýn kalýcý hale gelmesimümkün deðildir.

Bu yüzden, bize yeni bir siyasalörgütlenme lazým. Kitlesel, sol vemücadeleci.

l ve gerçek acý var

rrbbiirriinnddeenn aayyrrýýllmmaazz

Baþörtüsüözgürlüðünüher alanda

savunan Yeni bir sol!

Irkçýlýða, milliyetçiliðe, yurtseverliðe

karþýYeni bir sol!

Cinsiyet ayrýmcýlýðýna

karþý kadýnlar enönde olduðuYeni bir sol!

Kürtlere özgürlük diyen, barýþçýl çözümü

savunanYeni bir sol!

Nükleer santrallara,

nükleer silahlara hayýr diyenYeni bir sol!

Türcülüðü reddeden,

canlý yaþamýnýsavunan

Yeni bir sol!

ANTÝKAPÝTALÝSTLERE

KATIL, DÜNYAYI BÝRLÝKTE

DEÐÝÞTÝRELÝM!GGSSMM:: ((00553366)) 333355 1100 1199

aannttiikkaappiittaalliissttlleerr@@ggmmaaiill..ccoomm

Page 8: Sosyalist İşçi 351

8 sosyalist iþçi sayý: 351

ssoossyyaalliisstt iissccii SSeennddiikkaallaarr

Birleþik mücadeleTürk-Ýþ, KESK ve DÝSK’in diðer sendika ve

kitle örgütlerini de yanlarýna alarak krize karþýharekete geçmeleri son derece önemli bir adýmoldu.

Daha önce Emek Platformu adý altýnda bir-leþen sendikal örgütlerin bugün yan yanagelmiþ olmlarý iþçi ve emekçilerin gücünü katbe kat arttýrmýþtýr.

Ýþçi sýnýfýnýn gücü birliðinden gelir. Ýþçiler nekadar çok ve ne kadar güçlü ve etkin birbiçimde yan yana gelir, birleþirlerse sermayeyekarþý o kadar güçlü olurlar.

Kriz bütün dünyayý vururken emek örgüt-lerinin eylem için birleþmiþ olmasý önemli.

29 Kasým 2008’de KESK’in çaðrýsý ve DÝSK’inkatýlýmý ile Ankara’da yapýlan ilk gösterioldukça baþarýlýydý. 15 Þubat’ýn da çok baþarýlýolcaðý þimdiden belli. Bu defa Türk Ýþ’de var.

Þimdi en temel görev iþçilerin bu geniþ, kap-samlý birliðini göz ardý etmemek lazým.

DDaarrbbeelleerr vvee ççeetteelleerr

Ergenekon daðýtýlsýnArtýk seçilmiþ bir hükümete karþý bir süredir

bir darbe giriþiminin çalýþmalarýnmýnsürdüðünü inkar edebilecekler sayýsý giderekazalýyor.

Darbeciler en açýk þekilde teþhir oluyorlar.Üzerlerinde sayýsýz belge, silah, mermi vebomba bulunuyor.

Þimdiye kadarki gözaltý dalgalarýnda diðer-lerinin yaný sýra emekli paþalar, çeþitli kademel-erde subaylar, muvazzaf yani görevde olansubaylar, polisler de tutuklandý.

Artýk bu noktadan sonra geri dönüþ zor amadarbecilerin gücünü küçümsememek gerekir.

Eðer bu ülkede askeri darbeleri ebediyen dur-durmak istiyorsak sokakta bunu ifade etmekgerekiyor.

Darbelere Karþý 70 Milyon Adým Koalisyonubu açýdan çok önemli. Bu koalisyon bu ülkedeilk kez darbelere karþý büyük, etkili yürüyüþleryaptý, yenilerini yapmayý planlýyor.

Darbelere karþý mücadele doðrudan iþçi, veemekçileri, sosyalistleri ilgilendiriyor. Bütündarbelerin hedefinde iþçiler ve emekçiler veonlarýn örgütleri vardýr. 27 Mayýs, 12 Mart, 12Eylül, 28 Þubat bunu açýkça gösteriyor.

FFiilliissttiinn

Herkesyerini belirlemeli

Ýsrail’in Gazze’ye saldýrmasý bu ülkede vebütün dünyada büyük tepki topladý.Yüzbinlerce insanýn katýldýðý gösteriler oldu.

Gazze’de olanlarý kýnamayan basýn organýhemen hemen yok ama “büyük” basýn ve solunmilliyetçi-laik kanadý Filistin mücadelesindeHamas’a destek veremiyor.

Milliyetçi solun bu tutumu onlarýn anti-emperyalist söylemlerinin ne denli sahteolduðunu açýkça gösteriyor.

Davos’da yaþananlar bunun açýk göstergesi.Milliyetçi sol günlük gazetelerin köþe yazarlarýile birlikte Davos’da yanlýþ yapýldýðýný anlatýy-or. Kimileri ise Davos’da ki tutumun aslýndaemperyalizmin bölgedeki yeni birmanevrasýnýn yeni bir adýmý olduðunu anlata-cak kadar komik bir duruma düþüyor.

Yerel seçimler

Yeni bir sol partinin acil önemi29 Mart’ta yapýlacak yerel seçimlerinsonu þimdiden belli. AKP kazanacak.CHP ve DSP’nin solunda yer alangüçler genel seçimlerden daha da kötüsonuçlar alacak. CHP, DSP ve MHP’ninise bu seçimlerde hiç bir þansý yok.Genel seçimlerde olduðu gibi Türk mil-liyetçiliðine oynayan sað ve sol güçleroy kaybedecekler.

Bir baþka olgu ise bu seçimlerin yerelözelliklerinden çok genel politik konu-lar etrfaýnda dönüyor olmasý.

Kaldýrým yapmak, su sorununuçözmek vs. hep tali. O kadar ki HopaBelediye Baþkaný bile belediyeciliktendeðil politik sorunlarýn sonucu olarakkaybetti.

Bu seçimlere solun bir kýsým güçlerigeçen seçimlerden çok farklý olarakhazýrlanýyor.

Hemen her yerde baðýmsýz adaylarçýkýyor.

22 Temmuz seçimlerinde baðýmsýzadaylarý “örgütsüzlüðü yayýyorlar”diye eleþtirenler bugün baðýmsýz aday-lar peþinde.

Ancak baðýmsýz aday sorunu mekanikolarak ele alýnýyor. DTP milletvekilleriile Ufuk Uras ve Baskýn Oran kampa-nyalarýnýn baþarýsý gözleri boyuyor.Herkesi heyecanlandýrýyor.

DTP bir istisna ile kendi bölgesindekazandý. Ufuk Uras ve Baskýn Orankampanyalarýnda ise harekete geçengüçler bu defa hiç bir adayýn çevresindeyok. Çünkü “baðýmsýz aday” heyecanýiçindeki sol güçler Ufuk Uras’ýn veBaskýn Oran’ýn kampanyalarýný fark-lýlaþtýran, içeriðini belirleyen güçlerifark etmiyorlar.

Bu nedenle hemen hemen her yerdebaðýmsýz adaylar umut kýrýcý sonuçlaralacaklardýr. Bunu þimdiden söylemekçok zor deðil.

Bu seçimlerde umut verici, yanikazanma þansý olan sol adaylar yok. Bubüyük bir eksiklik.

Kimi yerlerde desteklenecek adaylarvar ama onlar da yeni sol güçleriharekete geçirme yeteneðinde deðiller.

Devrimci sosyalistler, bu gerçeði seçimkampanyasý boyunca anlatmak zorun-da. Hem topluma, hem de adaylara veçevrelerindeki birikime.

Bizim için bu seçimler kapitalizminkrizine, darbelere, Ergenekon çetesine,savaþa, ýrkçýlýða ve milliyetçiliðe,NATO’ya, küresel ýsýnmaya, nükleersantrallara, cinsiyetçiliðe ve homofobiyekarþý sokakta mücadelenin bir aracý ola-

cak.Bu politikalara uyan sol adaylarý

destekleyeceðiz. Kampanya boyunca biryandan da önümüzdeki genel seçim-lerde iþçi ve emeçilerin mücadelesiniileriye çekebilecek bir siyasi odaðýn

gerekliliðini vurgulayacaðýz.Ýþçi ve emekçilerin güven duyabileceði

bir siyasi odak seçimlerden sonra dahemen sokakta olmalýdýr. Krize karþýmücadelede emekçileri birleþtirmek içinçalýþmalýdýr.

i n t e r n e t ozurdiliyoruz.combarisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orghranticinadaleticin.comtuzladaolumlereson.blogspot.com70milyonadim.orgdtpkapatilamaz.blogspot.com

4 NisanNATO’ya

HAYIR

25 NisanKEG

mitingiDSÝP bütün savaþ karþýtlarýný4 Nisan NATO’ya Hayýr gös-

terisinde Küresel BAKpankartýnýn arkasýnda

yürümeye çaðýrýyor

DSÝP küresel ýsýnmaya kariýherkesi 25 Nisan’da

kadýköy’de Küresel EylemGrubu pankartý altýnda

yürümeye çaðýrýyor

Darbeye karþýysan,Kürt sorununda demokratik bir

çözüm istiyorsan,Cinsiyetçiliðe ve homofobiye

karþýysanKüresel krize karþý mücadele

etmek istiyorsaanKüresel ýsýnmaya, nükleer

santrallara karþýysan

DDSSÝÝPP’’ee kkaattýýllwww.dsip.org

Page 9: Sosyalist İşçi 351

sayý: 351 sosyalist iþçi 9

Yaygýn bir genel grev hareke-tinin ardýndan Polonyahükümeti grevleri sürdürenDayanýþma Sendikasý ilemasaya oturdu ve birçok baþkaþeyin yaný sýra kýsmi özgürseçimleri kabul etti.

DDooððaann TTAARRKKAANN

220 yýl önce bugünlerde PolonyaDoðu Bloku denen devlet kapi-talisti ülkeler topluluðu içindey-di. Baþta bu sistemin lider ülke-si olan SSCB olmak üzere devletkapitalisti ülkeler kendilerini“sosyalist” olarak tanýmlasalardahi bu ülkelerin hepsinde ikti-darda kan dökücü diktatörlük-ler vardý ve diðer kapitalistülkelerde olduðu gibi DoðuBloku ülkelerinde de emeksömürüsü, artý deðer, kâr, reka-bet ve sermaye birikimi vardý.

1989 yýlý içinde Doðu Blokuçöktü. Doðu Avrupaülkelerinde yaþanan ayaklan-malarda iþçiler ve emekçilerzalim diktatörlükleri devirdi veyaþadýklarý düzenden daha iyiolduðunu düþündükleri Batýtürü kapitalizmi tercih etti.

Sadece Çin’de rejim,Tiannenman Meydaný’ndatoplanan milyonlarca iþçiye ateþaçýp binlercesini öldürerekyýkýmý engelleyebildi.

Sovyetler Birliði, SSCB’de iseyýkým 2 yýl sonra, 1991’de geldi.

DDaayyaannýýþþmmaa SSeennddiikkaassýýDiðer Doðu Bloku ülkelerinde

olduðu gibi Polonya’da dasendikal özgürlükler yoktu.Devletin sýký kontrolündekisendikanýn dýþýnda sendika kur-mak yasaktý ve bu tür giriþim-lerin cezasý çok aðýrdý. Ýþçi sýnýfýaðýr bir baský altýndaydý.

Ýþte bu koþullarda Polonya’nýnen önemli tersanelerinin olduðuGdansk kentinde Lech Walesaadlý bir iþçinin önderliðindeiþçiler 14 Aðustos 1980 günüLenin Tersaneleri’ni iþgal ettiler.

O günlerde Polonya’nýn heryerinde et fiyatlarýna yapýlanzamlarý protesto eden iþçi gös-terileri yaþanýyordu.Hükümetin aðýr baskýsýna rað-men iþçi gösterileri yayýlýyor vebüyüyordu.

Ýki hafta içinde Polonyahükümeti Gdansk Tersane içi-leri ile 21 maddelik bir anlaþ-mayý imzaladý.

Yapýlan anlaþmaya göreGdansk iþçileri baðýmsýz birsendika kurma hakkýna sahipoldular.

Polonya hükümeti baðýmsýzsendikalarýn kuruluþuna izinverirken bunun gerçekleþmeye-ceðini hasaplýyordu. Yanýldý!

24 Ekim günü SSoolliiddaarrnnoosscc(Dayanýþma Sendikasý) resmenkuruldu ve 10 milyon üyesivardý.

Polonya iþçileri iktidar par-tisinin ve onun tam anlamý ilekontrolündeki kuklasendikalarýn yöneticilerininayrýcalýklarýna karþýDayanýþma’ya aktýlar. Adetabütün Polonya iþçi sýnýfý

Dayanýþma’da örgütlendi.Dayanýþma baþta Gdansk

olmak üzere her yerde iþçi hak-larýný savunmaya ve hükümetletoplu sözleþme görüþmelerinebaþladý. Dayanýþma’nýngörüþmeleri bütün iþçilere açýk-tý. Görüþmeler anýnda iþçilereiletiliyordu.

AAsskkeerrii ddaarrbbee13 Aralýk 1981’de Jaruselski

adlý generalin önderliðindePolonya’da bir askeri darbegerçekleþti. Baþta Walesa olmaküzere Dayanýþma’nýn bütünkentlerdeki önderlikleri hapseatýldý.

Bunun üzerine dayanýþma yeraltýnda faaliyete baþladý. Ýþçilerrejime karþý Dayanýþma’daörgütlenmeye devam ettiler.

1982 1 Mayýs’ýnda Polonya’nýnbütün kentlerinde iþçiler sokak-lara çýktýlar ve hükümet karþýtýgösteriler yaptýlar.

Eylül 1986’da Dayanýþmaönderliði açýða çýkarak sendikalfaaliyette bulunacaklarýný ilanetti.

1988’de Dayanýþma zamlarýprotesto etmek için iki haftalýkbir genel grev ilan etti. Grevboyunca iþçiler Dayanýþma’nýnyeniden yasallaþmasýný istediler.

1988 Aðustos ayýndaDayanýþma grevleri durdurdu

ama hükümetle görüþmelerbaþladý.

Dayanýþma grevin kendi kon-trolünün de dýþýna çýkabileceði-ni ve sosyal bir devrimeevrilebileceðini düþünüyorduve ayný kuþkuyu paylaþanhükümette bu nedenleDayanýþma ile resmengörüþmelere baþladý.

18 Ocak 1989’da Polonyahükümet partisi Dayanýþma’nýnyasallaþmasýný kabul etti ve 2hafta sonra da Dayanýþma’nýnda katýlabileceði genel seçimlerikabul etti.

Böylece 6 Þubat 1989 günüPolonya’da ve DoðuBloku’ndaki ilk özgür seçimlerin yoluaçýlmýþ oldu.

Hükümet ile Dayanýþmaarasýndaki anlaþmaya göre:

- Dayanýþma Sendikasý yasal-laþacak,

- Sjem’in (Polonya parlamento-su) yüzde 35’ini oluþturan 161milletvekilliði için yapýlacakseçimler açýk olacak,

- 100 üyeli yeni bir senatooluþturulacak,

- Devlet Baþkaný’nýn yetkileriarttýrýlacak,

- Ücretler yüzde 80 enflasyonartýþýna endekslenecek

Bunlarýn yaný sýra iki taraf“baþarýlý olmayan kamu kurum-larýnýn kapatýlmasý”, “özel giri-þimciliðe izin verilmesi” gibi

maddelerde de anlaþtý.

SSeeççiimmlleerrHaziran 1989’da Polonya’da

ve Doðu Bloku’nda bir ilk olangenel seçimler yapýldý.

Sjem’in yüzde 65’ini oluþturanmilletvekilliklerini iktidar par-tisi tayin etti. Geri kalan yüzde35’i oluþturan 161 milletvekilliðiiçin isteyen aday oldu.

Hükümetteki parti Dayanýþmaadaylarýna karþý yoðun bir kam-panya sürdürdü. Dayanýþmaadaylarýnýn desteðinin olmadýðýiddia edildi. Bir çok Dayanýþmaadayýnýn afiþlerinin yanýna“Yahudi’dir” yazýldý.

Oylar sayýlmaya baþlandýðýn-da gerçek ortaya çýktý.Dayanýþma 161 milletvekil-liðinin 160’ýný kazandý. Birçokbakan, baþbakan ve iktidar par-tisinin önde gelen isimleriseçimleri kaybetti.

Yeni kurulan senatonun ise100 üyeliðinden 92’sini geneDayanýþma adaylarý kazandý.

Dayanýþma ilk turda kazana-madýðý 8 senato üyeliðini ve birSejm üyeliðini ikinci turdakazandý.

Seçimlerin ardýndan iktidarpartisinin merkez komitesinin17 üyesi partiden istifa ederekyeni bir parti kuracaklarýný açýk-ladýlar.

Böylece Polonya iþçi sýnýfý ve

halký iktidardaki partiden nedenli nefret ettiðini göstermiþoldu.

Daha sonra bütün parlamentoiçin yapýlan seçimleri ve devletbaþkanlýðý seçimlerini geneDayanýþma kazandý. LechWalesa devlet baþkaný seçildi.

Polonya’da yaþanan bugeliþmeyi bütün Doðu Blokuülklerinin emekçileri izledi.Bütün iþçiler iktidar partilerininDoðu Bloku’nda ne denli kofolduðunu gördüler.

Ýleri ki aylarda ard arda bütünDoðu Bloku ülkelerinde ayak-lanmlar yaþandý. Ýþçiler heryerde kitlesel eylemlerle devletkapitalisti rejimleri, kanlý dik-tatörlükleri yýktý. Macaristan,Çekoslavakya, Doðu Almanya,Bulgaristan, Romanya,Arnavutluk birbirini izledi.

EEmmppeerryyaalliizzmmiinn ooyyuunnuuDoðu Bloku ülkelerinde 1989

öncesinde çeþitli ayaklanmalar,direniþler yaþanmýþtý. Rus KýzýlOrdusu bu ayaklanmalarý kanlabastýrmýþtý.

Her ayaklanmada stalinistlerbütün dünyada ayaklananlarýnemperyalistlerin ajaný olduðunuiddia ettiler.

Ne var ki 1989 ayaklanmalarýiçin bunu söylemek mümkündeðil. Polonya’da seçimlerdeiktidar partisinin uðradýðý yenil-gi ayaklananlarýn bir azýnlýkdeðil ezici bir çoðunlukolduðunu açýkça gösteriyor.Diðer ülkeler için de ayný þeygeçerli. Sözüm ona iþçi devlet-lerinde iþçiler ayaklanarak reji-mi yýktýlar.

Doðu Bloku ülkelerinde rejim-ler yýkýlýrken iþçiler ve halk iþçi-iktidarýna doðru yürümedi. Ýþçi-lerin tercihi özgürlüklerin verefahýn daha fazla oldupðunusandýklarý Batý türü bir kapital-izm oldu.

Yýllar süren baskýcý diktatör-lükler, Rusya’da marksisitlerin1926’dan sonra imha edilmiþolmasý, iþçi hareketininparçalanmýþlýðý ve çok aðýrbaský rejimi devrimci fikirlerinserpilmesine izin vermedi.

Ve zaten iktidar partilerininfazla direnmeden deðiþime razýolmalarý hareketin içindedevrimci bir geliþmenin doð-masý olasýlýðý idi.

Batý tipi, özel mülkiyete dayalýkapitalizm egemen sýnýfaaykýrýd eðildi. Nitekim devletkapitalisti rejimlerin yýkýlmasýn-dan sonra eski egemen sýnýf bukez Batý kapitalistleri olarakortaya çýktýlar ve bankalarýn,sanayinin ve ticaretin kontrolünü özel müþk sahipleri olarakyapmaya baþladýlar. Bir çokilkede ise eski egemenler þap-kalarýný deðiþtirerek bir süredaha iktidar koltuðunun ucunaoturdular.

Stalinizm 1989’da bitti. Tarihinçöplüðüne gitti. Artýk iþçilerindemokrasisi olmadan tek partiiktidarýný savunarak sosyalizmsavunmak ve iþçi ve emekçilerindesteðini kazanmak mümkündeðil.

Stalinizmin yýkýlýþý

GGeenneerraall JJaarruuzzeellsskkii LLeecchh WWaalleessaa JJoosseepphh SSttaalliinn

Page 10: Sosyalist İşçi 351

10 sosyalist iþçi sayý: 351

Sarýsýyla kýzýlýylasendikalar

Solun tarihi sendikal örgütlenmenin eleþtirisiyle,iþçi sýnýfýnýn tarihi ise sendikalarý örgütlenmek,sendikalar altýnda grev örgütlemek için verilenmücadelelerle doludur. Sendika eleþtirisinin birkaçbaþlýðý var. Eleþtiriler esas olarak sendikalarýnbürokratik yapýsýna "rengin" yönelik. Genelde bu ikieleþtiri birleþtirilerek, sarý ve bürokratik sendikalar-dan söz edilir. Bu sarýþýn ve bürokratik yapýnýn,uzlaþmacýlýðý da bir diðer eleþtiridir.

Küreselleþme kavramýnýn bir egemen sýnýf ideolo-jisi olarak yaygýn bir biçimde kullanýlmasýyla birlik-te, iþçi sýnýfýnýn tarihsel potansiyelinin artýk tük-endiði, yapýsýnýn deðiþtiði, bu yüzden bu bürokratiksendikalar yerine, yeni türden örgütlenme vesendikacýlýðýn hayata geçirilmesi fikri, ne yazýk kisol içinde de solun etkisi altýndaki sendika liderlik-lerinde de hakim fikir oldu.

Ýþçiler açýsýndan bu fikirlerin hiçbir önemi yok.Ýþçiler tarih sahnesine çýkýp mücadele etmeyebaþladýðýndan beri, tüm iþçi sýnýfýný kapsayanörgütlenmeler kurmaya çalýþtýlar. Ýngiltere'deChartist hareketten, 1830'lardaki Lyon iþçilerininmücadelesine, oradan Türkiye'de "kamu çalýþanlarý"hareketine kadar iþçiler sermaye ve devlete diren-menin, saldýrýlar karþýsýnda haklarýný korumanýn yada pekiþtirmenin yolunun, yaygýn örgütlenmelerdengeçtiðini bilerek mücadele ettiler. Bu yüzden,sendikalarý, iþçi sýnýfýnýn genel mücadelesininkatkýsýyla ve bu mücadeleyi geliþtirerek örgütlenm-eye, meþrulaþmaya ve hareketin bir evresinde yasal-laþmaya baþladýðýnda, bütün iþçi sýnýfýný, tek tekörgütlenilen iþkollarýndaki her bir iþçiyi kapsamayaçalýþtý. Ýþyerlerinde sendikalý olmanýn getirdiðiavantajlar, iþçileri sendikalara yöneltti.

Sendikalar iþçi sýnýfýnýn devrimci örgütleri deðildir.Bütün bir iþçi sýnýfýnýn yaþam standartlarýnýn, iþyerihaklarýný korumaya ve geliþtirmeye çalýþan savun-ma örgütleridir. Ýþçi sýnýfýnýn savunma örgütlerininbürokratlarý, sosyalistlerin düþmaný deðildir, ola-maz. Týpký, sosyalistlerin, sendikalarýn renginehiçbir önem vermemesi gibi, sendika liderliðininsiyasal tercihleri, sendikalarýn önemini azaltmaz.

En "sarý", en saðda görünen sendikacýlar bile,sýnýflardan, sendikalarýn tabanýnda örgütlenen iþçil-erle, iþçilerin kendilerine karþý örgütlendiði patron-lar arasýndaki mücadele düzeyinden baðýmsýzdavranamaz. Sendika liderlikleri, solcusu da saðýcýsýda, iþçi hareketini sonsuza kadar bastýramaz,sönümlendiremez. Bürokrasinin iþçileri masa baþýn-da uzlaþmaya ikna etmesinin tek bir sürece, taban-daki iþçi hareketinin mücadele düzeyine baðlýdýr.

Tabanda mücadele düzeyi, sokaða çýkma isteði,grev kararlýlýðý yüksekse, sendikal bürokrasi,mücadeleye karar vermek zorundadýr. Çünkü,sendikal bürokrasi varlýðýný sendikal örgütlen-melerin tabanýnda yer alan iþçilere borçludur. Buyüzden sosyalistler, aþaðýda, tabanda, iþçilerin canlýbir biçimde bürokrasiyi mücadeleye iteleyecekyaygýn bir basýncý örgütlemek için mücadele etmekzorundadýr.

Sendika yönetimlerine girmeye çalýþan, bunugaranti altýna almak için daha saðdaki sendika yöne-timlerini "sarý" olmakla suçlayan, kendi sendikayönetimlerindeki varlýklarýnýn sendikalarý kýzýl-laþtýracaðýný, devrimcileþtireceðini düþünen gelenek,tüm tarihi boyunca sendikal hareketi bölmeye çalýþ-makta, sendikalarý güçsüzleþtmektedir. Sarý ya damavi, sendikalarýn tabanýndaki iþçiler açýsýndan,sendikalar, grevler, genel grevler birer mücadeleokuludur.

Þenol Karakaþ

.

KKitaplýKKHER

HAFTABÝR

KÝTAP

Ari Folman'ý yönettiði animasyonbelgesel Beþir'le Vals bu hafta vizyonagirdi. 19 yaþýnda, Ýsrail Ordusu'ndagörev aldýðý yýllarda yaþadýklarýný hatýr-layamayan yönetmenin yaptýðýgörüþmelerle geçmiþiyle hesaplaþ-masýný ele alan film, Filistin yakýn tari-hinin en acýklý olaylarýndan, Sabra veÞatila kamplarýnda yaþanan katliamýÝsrailli bir grup askerin gözünden elealý- yor.

1982 yýlýnda FKÖ'nü temizlemekamacýyla Beyrut'taki Sabra ve Þatilakamplarýný çevreleyen Ýsrail, LübnanFalanjlarý lideri Beþir Cemayel'in bom-balý bir süikast sonucu öldürülmesindenhemen sonra falanjist faþist milislerekamplarda temizlik yapmanýn imkan-larýný yaratmýþtý. Giriþ çýkýþlarýn Ýsrailliaskerler tarafýndan tutulduðu kamplaragetirilen falanjistler 2 gün boyuncakamplarda sayýsý 3000 civarýnda olduðutahmin edilen sivili katletmiþ ve yineÝsrail'in güvenliði altýnda kamplardanayrýlmýþtý. Ýsrailli askerlerin kamp sýnýr-larýndaki temel görevi, gece boyuncaaydýnlatma fiþekleriyle kamplardakikatliamýn kesintisiz bir þekilde devametmesini saðlamak olmuþtu.

Beþir'le Vals, rüyasýnda sürekli fiþek-

lerle aydýnlanan bir gökyüzü görenyönetmenin 25 yýl önce yaþadýklarýnýhatýrlama hikayesi. Savaþýn ve katliamýnyarattýðý post-travmatik tepkilerinaskerler üzerindeki etkilerini ele alýyorgörünse de, film katliama seyircikalmakla yetinmiþ pek çok insanýn vic-dan muhasebesi olarak karþýmýza çýkýy-

or. Paylaþýlan suçluluk duygusu unutul-maya direniyor. Bu açýdan kimseyirahatlatan bir film yok karþýmýzda.Gazze'de bugün yaþananlara seyircikalanlarýn 25 yýl sonra bir filmde izleyiphatýrlamasý da hiçbirini rahatlatmacakolsa gerek. Tüm dünyaya iyi seyirler.

Orhan Göztepe

SÝNEMA - DVDGGöözzyyüüzzüünnddee uunnuuttuullmmaayyaa ddiirreenneenn ffiiþþeekklleerr

AAllmmaann ÝÝddeeoolloojjiissii,,KKaarrll MMaarrxx-FFrriieeddrriicchh EEnnggeellss,,SSooll YYaayyýýnnllaarrýý,, 112288 ssaayyffaa

Alman Ýdeolojisi, Marx ve Engels'inmateryalist tarih ve ideolojianlayýþlarýný en net þekliyle ortayakoyan kitaplardan bir tanesidir.Kitap, eskiden Marx ve Engels'in deparçasý olduðu, toplum ve dinhakkýnda radikal düþüncelere sahipolan ancak idealizmden kendilerinisýyýramamýþ olan Sol Hegelciler'ekarþý bir polemik olarak kitaba alýn-mýþtýr.

Kitapta, felsefenin insanýn vetoplumun maddi dünyadan ayrý elealýnmasý eleþtirilir ve dünyanýnancak yaþamýn dolaysýz maddi üreti-minden yola çýkýlarak açýklanabile-ceði anlatýlýr. Marx ve Engels tarihiinsanlarýn yaþamlarýný sürdüre-bilmek için üretim yapmalarýyla yanimaddi yaþamýn üretimiyle baþlatýr-lar. Ýnsanlar, bu üretim faaliyetitemelinde birbirleriyle iliþki kurarlar.Üretim iliþkilerinin geliþim süreciiçinde, iþin yani emeðin kendisi vede ürünleri hem nitelik olarak hemde nicelik olarak eþitsiz bir bölünm-eye uðrar. Bu sürecin baþlangýcý özelmülkiyetin ortaya çýkýþýdýr. Bu eþitsiziþ bölümü sonucunda, özelmülkiyete sahip olmayan insanlar iþebaðýmlý hâle gelirler ve sýnýflarortaya çýkar. Ýnsanlar üretim iliþkileriiçinde tek tek bireyler olarak deðilsýnýflarýnýn üyeleri olarak yer alýrlar.

Özel mülkiyet, iþe baðýmlý kýlýnansýnýf için yabancýlaþmayý ortayaçýkarýr. Kitaptaki gibi söyleyecekolursak: " 'Toplumsal güç', bireylerinelbirliðinden doðan ve bunun kat bekat fazlasý olan güç, "bireylere kendiöz güçleri gibi gözükmez."

Sömürülen sýnýflarýn çýkarlarý aslýn-

da egemen sýnýfýnkine aykýrýdýr bunoktada bir çatýþma doðar. Bu çatýþ-mayý önlemek mülk sahibi sýnýfýnçýkarýnýn genel çýkar olarak göster-ilebilmesi ile mümkündür. Devlet busebeple ortaya çýkar.

Egemen sýnýf, üretim araçlarýnasahip olduðu gibi fikri üretimi dedenetim altýnda tutmaktadýr. Busebeple egemen fikirler egemensýnýfýn fikirleridir. Peki, o zaman ege-men fikirlere sahip olan mülksüzleryeni bir toplumu nasýl kurabilirler?

Üretici güçlerin geliþimi tarihselsüreç içinde kapitalizmin geliþimineyol açmýþtýr. Kapitalizm, dünyaçapýnda bütünüyle mülksüz bir sýnýfolan iþçi sýnýfýný yaratmýþtýr. Üreticigüçlerin geliþimi ile dünya çapýndamülksüz bir sýnýfýn ortaya çýkýþý,toplumun büyük bir çoðunluðununbu mülksüz sýnýfa katýlmasý çeliþki-leri derinleþtirmeye baþlar. Bu ise iþçisýnýfýnýn kendi eylemi içinde egemenfikirleri sorgulamaya baþlamasýnayol açar. Çeliþkinin çözümü ancakkomünist bir devrimle mümkündür.

Marx ve Engels'in söyledikleri gibi

bir devrim sadece kapitalizmi yýk-manýn tek koþulu bu olduðu içindeðil, ayný zamanda iþçi sýnýfýnýnkapitalizmin getirdiði egemen fikir-lerden arýnmasýnýn tek yolu olduðuiçin gereklidir.

Alman Ýdeolojisi, dünyayý açýklamaçabasýný bütünlüklü bir düþünmetarzý ile birlikte insanýn kendi eylem-ini merkeze yerleþtirmesi bakýmýn-dan çok önemli bir eserdir. Maalesef,Marx ve Engels yaþadýðý yýllardabasýlamamýþ, 1845 yýlýnda yazýlankitap ancak 1932'de basýlabilmiþtir.Çeviride yazarlara ait olmayan dip-notlarýn ise ciddiye alýnmamasý iyiolacaktýr. Maalesef kitabýn enternasy-onalizme vurgu yapan bazý noktalarý"tek ülkede sosyalizm" ideolojisinekurban edilmiþtir

Felsefeyi dünyaya indiren, tarihifikirlerin deðil maddi dünya içindekiinsanlarýn eyleminin tarihi olarakgören diyalektik materyalizmi anla-mak için kilit bir kitap.

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

Felsefeyi yeryüzüne indiren kitap

Page 11: Sosyalist İşçi 351

sayý: 351 sosyalist iþçi 11

14 Þubat Sevgililer Günü. Banka, alýþ veriþmaðazasý gibi yerlerden sýk sýk cep telefon-larýmýza gelen mesajlarla, yaygýn medyaaracýlýðýyla ve her mecradaki reklamlarla “göre-vimizi”(!) yapmaya zorlandýðýmýz, uyarýldýðýmýzbu gün ortaya nasýl çýkmýþ ve nasýl bugünkü“tüketim” simgesi durumuna gelmiþ acaba?

Aslýnda Sevgililer Günü’nün kökeni, kaynaklaragöre Roma Katolik Kilisesi’nin inanýþýna dayanýy-or. Valentine adýndaki bir din adamýnýn adýna ilanedilen bir bayram günü. (St. Valentine's Day)

Kimi tarihçilere göre ‘Sevgililer Günü’ne kay-naklýk eden hikaye sadece bir efsane. Rivayete,inanýþa göre Valentine adlý Azizin yaþadýðýkarþýlýksýz aþk yüzünden intihar etmesi ve

ölümünden önce de ‘kalbinin sevgilisine gönder-ilmesini’ vasiyet etmesi kaynaklýk etmiþ bu güne.Bu olay üzerine “bu aþk” hristiyanlýkta bayramolarak kutlanmýþ ve týpký Noel Bayramý gibizamanla tüm dünyaya da yayýlmýþ. 14 Þubat’ýnValentine'in onuruna ‘kutlama günü’ olmasý, 496yýlýnda Papa Gelasius tarafýndan ilan edilmesineuzanýyor. Bu gün, zamanla dinsel özelliðini yitir-miþ ve 1969 yýlýnda dini takvimden de çýkarýlmýþ.Günümüzdeki tüketime dönük uygulamanýntemelleri ise, 14 Þubat, 1800 yýlýnda Amerika'lýEsther Howland'ýn ilk Sevgililer Günü kartýný yol-lamasýyla atýlmýþ. O gün bu gündür pek çokinsanýn kutladýðý ‘toplumsal’ bir olay halinegelmiþ. Her ne kadar Hristiyanlýkta dini özelliðikalmamýþ ve dini takvimden çýkarýlmýþ ise de, bugün, bu kez “kapitalizmin” kutsallarý arasýna gir-miþ vaziyette.

‘PARANIN’ VE ‘ERKEÐÝN’ GÜCÜGünümüzde, “Sevgililer Günü sizde neyi

çaðrýþtýrýr” denildiðinde hiç kimsenin aklýnasevdiði kadýn ya da erkek gelmiyor. SevgililerGünü dendiðinde de kimse ‘aþký’ ya da ‘sevgiyi’anýmsayýp, duyumsamýyor. Her iki soruda da ilkakla gelen ne oluyor? Kocaman, iri harflerle vur-

gularsak, ‘Sevgililer Günü’ denince ilk akla gelenþey “HEDÝYE”.

Kapitalizmin krizlerinden birinin daha yaþandýðýgünümüz dünyasýnda belki “tüketimi artýrmak”için, “ilaç” gibi bir gün diye de adlandýrýlabilirama, bu ve benzeri günler duygu dünyamýzý da,vücut kimyamýzý da bozuyor aslýnda. Peki,“Sevgililer Günü” baþka neyi çaðrýþtýrýyor?Sevgililer Günü, daha ziyade kadýný ve “kadýnahediye almayý” akla getiriyor. Yani, kadýnýaþaðýlýyor ayný zamanda. Ýçinde yaþadýðýmýzgünümüz dünyasýnda, “parayý”, “gücü” ve “ikti-darý” en kaba hatlarýyla “burjuvazi” elinde bulun-duruyorsa, erkek egemen toplumun doðasýgereði “para”, “güç” ve “iktidar”ýn cinsiyeti de“erkek” tabii ki. O nedenle “Sevgililer Günü”denince, nesneleþtirilmiþ varlýk da ister istemez“kadýn” simgesinde cisimleþiyor.

Kapitalizmin bu kutsal gününün, kapitalizminmeþhur “piramidinin” en tepe ve üst kesim-lerindeki zenginliðinin bu “özel günde” ifadesiise, “kürk”te simgeleþiyor. Her þeyin, sevgininbile meta haline dönüþtüðü kapitalizmkoþullarýnda para ile satýn alýnamayacak, tabii“tüketilemeyecek” hiç bir þey yok. “14 ÞubatSevgililer Günü” nasýl kapitalizmin kutsalý ve sim-

gesi haline gelmiþse, “aþk”ýn ve tabii mevsimselolarak kýþ ve soðuðun da tetiklemesi ile 14Þubat’ýn ve gücün simgesi de vitrinlerde sergile-nen “kürk” haline dönüþmüþ. Bir kürk manto için40 Rakun’un ya da 80 Mink’in katledildiðidüþünüldüðünde iþin ahlaki boyutunun da neolduðu daha iyi anlaþýlabiliyor aslýnda. Konu hay-vanlar ya da insan türü dýþýndaki canlýlarolduðunda, ‘bir sýnýfýn diðer sýnýflar üzerinetahakkümü’, bir türün, diðer türler üzerinetahakkümüne rahatça dönüþebiliyor. Elektrikþokuyla, boyunlarý kýrýlarak, canlý canlý yerdenyere vurularak derileri yüzülen bu canlýlarýn çek-tiði acýyý kimse görmek istemiyor. Nasýl ki, buegemen tür hayvanlarý “tabakta” ve “piþmiþ”olarak sevmeyi “yemek kültürü” haline getir-miþse. “En zeki”, “en akýllý” olduðu vehmindenkaynaklý “kibriyle” insan türü aslýnda, diðer tür-lere takýndýðý yok edici tutumla, (nasýl bir zekaise bu) kendi tükeniþini de hazýrlýyor. Tüketimindoruða çýktýðý 14 Þubat özelinde, Vitrinlerin “kan-sýz” olmasýný talep etmek aslýnda bu “tükeniþe”de bir anlamda “dur” demek anlamýna geliyor.

Yalçýn Ergündoð[email protected]

YYYYAAAAÞÞÞÞAAAAMMMM SSSSAAAAVVVVUUUUNNNNUUUUSSSSUUUUDoðanýn da, hayvanlarýn da ne haklarýný savunacak 'avukatlarý',ne çýkarlarýný koruyacak 'sendikalarý', ne de 'oy haklarý' var.Görev 'yaþam savunucularý'na düþüyor... Unutmayýn! Türcülükde, týpký "ýrkçýlýk" ve "cinsiyet ayrýmcýlýðý" gibidir.

14 Þubat: Kapitalizmin kutsal günü

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm zengin-

liklerin yaratýcýsý iþçi sýnýfýdýr. Yenibir toplum, iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem reform-

larla köklü bir þekilde deðiþtirile-mez, düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçi sýnýfýtarafýndan ele geçirilip kullanýla-maz. Kapitalist devletin tüm kurum-larý iþçi sýnýfýna karþý sermaye sahip-lerini, egemen sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konseylerinin veiþçi milislerinin üzerinde yükselentamamen farklý bir devlet ge-rek-lidir.

-Bu sistemi sadece iþçi sýnýfýnýnyýðýnsal eylemi devirebilir.

-Sosyalizm için mücadele dünyaçapýnda bir mücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkelerin iþçileriile daima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tam birsosyal, ekonomik ve politik eþitliði-ni savunur.

-Sosyalistler insanlarýn cinsel ter-cihlerinden dolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin iþçilerinin

diðer ülkelerin iþçileri ile karþýkarþýya gelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða ve emperyal-izme karþýdýrlar. Bütün halklarýnkendi kaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklý ulusalkurtuluþ hareketlerini desteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtir ki,sosyalizm tek bir ülkede izoleolarak yaþayamaz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalist deðil,devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþebilmesi

için, iþçi sýnýfýnýn en militan, enmücadeleci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýn yýðýn-sal örgütleri ve hareketi içindekiçalýþma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içinde diðeriþçilere reformizmin iþçi sýnýfýnýnçýkarlarýna aykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlan herkesidevrimci bir sosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii ne savunuyor?

KKAARRAAKKEEDDÝÝ KKÜÜLLTTÜÜRR MMEERRKKEEZZÝÝ

ÝÝssttiikkllaall CCaaddddeessii,, BBeekkaarr SSookkaakk,,1166//22,, BBeeyyooððlluu-ÝÝssttaannbbuull

haksýzlýklarý,mücadalenizi,yorumlarýnýzý bize yazýn

ssoossyyaalliissttiissccii@@ggmmaaiill..ccoomm

SSÝÝ ÝÝZZMMÝÝRR- 5 Ocaktan itibarendönüþümlü açlýk grevi yapanÝzmir Büyükþehir Belediyesitemizlik iþçileri seslerini duyur-maya çalýþýyor.

Baðlý bulunduklarý Kürþat veVira taþeron þirketlerindenatýlan iþçiler CHP'li belediyebaþkanýn kadroya alma vaa-dinin tutulmasýný istiyorlar.Açlýk grevine baþlamadan 2,5ay baþkanla görüþmeye çalýþaniþçiler bir komite oluþturarakbaþkanla görüþmeyi baþardýlar.Baþkan iþçilere kadroya almavaadinde bulunarak onlarýtaþerondan kurtarma sözüverdi. Baþkanýn sözünü tutma-masý üzerine pek çok basýnaçýklamasý yaptýlar. Sonuç ala-mayan iþçiler açlýk grevine

baþladýlar. Taþeron iþçilerden Özkan

Kýlýç gazetemize yaptýðý açýkla-mada "Tüm çabalarýmýz sonuçvermeyince açlýk grevi yap-maya karar verdik" dedi. Ýþçi-lerin eþleriyle de görüþenbaþkan, iþçi eþlerinin 'Sizlerinçocuklarý lüks hayat yaþarkenbizim çocuklarýmýz besin yeter-sizliðinden ölüyor' sözü üzer-ine baþkan "ölürlerse ölsünlerbana direnine iþ vermem" diyekarþýlýk verdi.

Mücadelelerinde kararlýolduklarýný, talepleri kabul edi-lene kadar direniþlerine devamedeceklerini belirttiler. Bundansonraki çalýþmalarýný seçimlereyönlendireceklerini belirterekbelediye baþkanýnýn gerçek

yüzünü teþhir edecekleriniaçýkladýlar. Ýþçiler bu hafta içibir bildiri yayýnlayarak bunubir imza kampanyasý ileberaber Ýzmir'in çeþitli semt-lerinde daðýtacaklarýný açýk-ladýlar. Biz de DSÝP'liler olarakhafta içi iþçilerle dayanýþmaamacý ile bir basýn açýklamasýyaparak bu bildirinin yaygýn-laþtýrýlmasý için iþçilerin yanýn-da olacaðýz.

22 Þubat günü saat 14.00'daTepekule Kongre ve SergiMerkezi Anadolu Salon'undaiþçilerle dayanýþma için birorganizasyon düzenlenecekçeþitli sanatçýlarýn da katýlacaðýbu organizasyona iþçiler herke-si beklediklerini açýkladýlar.

EEmmiinn ÞÞaakkiirr

Ýþçiler mi? "Ölürlerse ölsünler..."

SSaabbaahh-AATTVV ççaallýýþþaannllaarrýý ggrreevv kkaarraarrýý aallddýý Tuzla’da birölüm daha

Ýstanbul Tuzla'daki bir ter-sanede bir iþçi hayatýný kaybetti.Taþlama bölümünde çalýþanSelim Sevgili isimli iþçi, ambarkapaklarýnýn kaymasý sonucukapaklarýn arasýnda sýkýþtý. Olayyerinde hayatýný kaybedeniþçinin çalýþtýðý DenktaþTersanesi ise hiçbir açýklamadabulunmadý. Tuzla'daki 44 iþy-erinde 3000'in üzerinde taþeronvar ve burada 18 bin 42 iþçiçalýþýyor. Kazalar ise daha çoktaþeron firmalarýn faaliyet gös-terdiði iþ yerlerinde yaþanýyor.Tuzla'da adece 2006 yýlýnda18.500 iþ kazasý yaþandý.Taþeron firmalar örgütlü iþçiistemedikleri için de iþçilerinsadece %10'u örgütlü.

SABAH, ATV, TAKVÝM,FOTOMAÇ ve çok sayýda dergivb. yayýn organýný bünyesindebulunduran Turkuvaz MedyaGrubu'nda çalýþanlar, kendiler-ine baþka hiçbir þans býrakýl-madýðý için greve çýkýyor.Türkiye Gazeteciler Sendikasý(TGS), ATV ile SABAH gazete vedergi gruplarýnýn baðlý olduðuTURKUVAZ iþletmesinin Ýstan-bul Balmumcu ve Sefaköy,Ankara Balgat iþyerlerinde 13Þubat 2009 Cuma günü grevbaþlatacak.

TGS ve TURKUVAZ temsilci-leri arasýnda 26 Haziran 2008'debaþlayan Toplu Ýþ Sözleþmesigörüþmelerinde 59 maddelikTGS teklifinin 22 maddesindeanlaþma saðlanmýþtý. FakatTURKUVAZ çalýþanlarýnýn ücret,

sosyal yardým, kýdem tazminatýve ihbar tazminatý gibi parasalhaklarý ile gazetecilerin meslekihaklarýný koruyan kalan 37maddeyle ilgili olarak da iþverentemsilcilerinin görüþmelerisürdürmemesi nedeniyle ortayaçýkan anlaþmazlýk yaklaþýk 6

aydýr giderilemedi.TGS, yaptýðý açýklamada bu

zamana kadar iþverene yapýlangörüþme çaðrýlarýna yanýtgelmediðini, toplu sözleþmesürecini grev yerine uzlaþmaylasonlandýrmak istedikleriniiþverene geçen haftaki görüþmetalebiyle gösterdiklerini, ancakkendilerine kalan tek seçeneðingrev olduðunu belirtiyor. Ýþv-erenin herhangi bir adýmatmadýðý grev kararý þirkete 17Aralýk'ta asýlmýþtý.

Bu grev, medya sektöründeçeyrek asýrý aþkýn bir süreninardýndan yapýlacak en büyükgrev olmasý açýsýndan tarihi birönem taþýyor. Medya sektörüde-ki en son grev Eylül 2005'teCumhuriyet Gazetesi'ndebaþlamýþtý.

Page 12: Sosyalist İşçi 351

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, Ýstanbul -Tel:0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Aðaçlarkesilirkentopraklar çölleþti

Küresel ýsýnmanýn en önemlisonuçlarýndan biri olançölleþme 1 milyara yakýninsanýn hayatýný etkiliyor.Dünyanýn ýsýsý atmosfere salý-nan ser gazlarý nedeniyleartýyor. Isý artýkça su kay-naklarýnýn buharlaþmasý daartýyor. Ýklim deðiþikliði sonu-cu yaðýþlar düzenleþiyor. Geceve gündüz arasýndaki ýsý fark-lýlýklarý artýyor. Verimlitopraklar bu süreçlerle birliktedaha fazla üretim ve kâr içinuygulanan yanlýþ tarýmcýlýkuygulamalarý nedeniyle yokoluyor. Ormanlarýn kâr içinyok edilmesi ise bu süreci ter-sine çevirebilecek temel birmekanizmanýn yok edilmesianlamýna geliyor.

Dünya genelinde, insanmüdahalesi sonucunda yak-laþýk 48 milyon kilometrekarealan çölleþti. 110 ülke,çölleþme tehlikesiyle karþýkarþýya bulunuyor. DevletPlanlama Teþkilatý tarafýndanhazýrlanan "Toprak ve SuKaynaklarýnýn Kullanýmý veYönetimi" baþlýklý rapora göre"insan müdahalesi" sonucu48,3 milyon kilometrekarealan çölleþti. Bu 110 ülkeçölleþme tehlikesiyle karþýkarþýya. Çölleþme 900 milyoninsaný, yani dünya nüfusununyaklaþýk olarak altýda birinietkiliyor.

Aþýrý otlatma, ekonomikgerekçelerle ormansýzlaþtýrma,yanlýþ tarýmsal faaliyetler veyanlýþ arazi kullanýmý sonucu,dünya arazilerinin yüzde26'sýna karþýlýk gelen 1,2 mil-yar hektarlýk alan, bozulmasorunu yaþýyor.

Karasal alanlarýn yüzde 15'i,insan aktiviteleri nedeniyletahrip oldu. Bozulan bu alan-larýn yüzde 55,7'sinde suerozyonu, yüzde 27,6'sýndarüzgar erozyonu, yüzde12,5'inde kimyasal deðiþmeler,yüzde 4,2'sinde de fizikseldeðiþmeler görüldü.

Rapora göre, dünyagenelinde toplam karaalanýnýn yüzde 30'u, 5,2 mil-yar hektar kuru tarým alan-larýnýn yüzde 70'i çölleþme vearazi bozulmasýndan etk-ileniyor, her yýl 60 bin kilome-trekare alan çölleþiyor.Afrika'da kurak alanlarýnyüzde 73'ünü kapsayan 1milyon hektarýn üzerindearazi, orta derecede veyaciddi bir çölleþme tehlikesiylekarþý karþýya. Asya'da 1,4milyon hektar alan, ayný þek-ilde etkileniyor. KuzeyAmerika, yüzde 74 ile en fazlaciddi veya orta derecedeçölleþmiþ kurak alana sahipkýta konumunda bulunuyor.

Dünyanýn toplam alanýnýn%30'u ormanlarla kaplý.

Ormanlar bütün türlerinüçte ikisine yaþama þansýsaðlýyor.

1.6 milyar insan için geçimkaynaðý oluþturuyor.

Geliþmekte olan ülkelerdeyaþayan insanlarýn yüzde80'i besin ve ilaçlarýnýormanlardan el ediyor.

60 milyon yerli ormanlar-da yaþýyor.

Türkiye'nin yüzde 25'iormanlýk alan. Ýklimkoþullarý nedeniyle bu oranyüzde 85 olabilirdi. Ancaküç etken Türkiye'yi orman-sýz bir yer haline getirdi:Tarihteki savaþlar ve göçler,ekonomik faaliyet için aðaçkesimi ve orman yangýnlarý.

Ormanlar yokoluyorAvustralya'da bir haftadýr

süren orman yangýnlarý Viktoryave New South Wales eyalet-lerinde 312 bin hektarlýk alan külolmasýna yol açtý. 200'e yakýninsanýn yangýn sonucu öldüðütahmin ediliyor. 200 ayrý noktadasüren yangýn gazetemiz baskýyahazýrlandýðý þu sýralarda devamediyordu. Polis kundaklamaþüphesini araþtýrýrken gözlerküresel ýsýnmaya çevrildi.Avustralya'nýn Güneyi ormanyangýnlarý ile kavrulurkenKuzey'de ise aþýrý yaðýþ ve selbaskýnlarý etkili oluyor. Ormanyangýnlarýnýn baþladýðý sýradaAvustralya'da sýcaklýk 47 dereceidi.

Avustralya'da yangýnlarýnnedeni yakýnda saptanacak.Ancak orada bir kundaklamaolsa bile dünyanýn geri kalanýn-daki orman yangýnlarý küreselýsýnmaya iþaret ediyor.

Avrupa Birliði ülkelerindegeçen Temmuz'da çýkan ormanyangýnlarýnýn tahrip olan orman-lýk alanlarýn toplamý geçen yýl

AB'de çýkan tüm orman yangýn-larýnda kaybedilen miktara eþitti.Geçen yaz Antalya Serik'te beþgün süren yangýn sonucu 14 binhektar orman kül olmuþtu. Çevreve Orman Bakanlýðý'nýn veriler-ine göre, Türkiye'de 2007'ninOcak ayý baþýndan Temmuzayýnýn 17'sine kadar geçensürede çýkan orman yangýnýsayýsý bin 559. Bakanlýk, 2008verilerinin henüz hazýrolmadýðýný ancak þimdiden orta-da aðýr bir bilanço olduðunusöylüyor.

Küresel ýsýnma sonucudünyanýn artan ýsýsý ormanyangýnlarýný da tetikliyor. Ancakormanlarýn üzerindeki tek tehditbu deðil.

1990'la 2005 yýllarý arasýndadünya, toplam orman alanýnýnyüzde 3'ünü kaybetti. Her gün20 bin hektar orman yok oluyor.BM raporuna göre, aralarýndaEndonezya, Meksika, Papua YeniGine ve Brezilya'nýn da olduðudünyanýn en önemli orman-larýnýn yüzde 80'ini barýndýran 10

ülke, 2000'le 2005 yýllarý arasýndaen yüksek oranda orman kaybe-den ülkeler oldu. Afrika, LatinAmerika ve Karayipler de enbüyük kayýplarýn göründüðübölgeler olarak tespit edildi.Dünyadaki toplam ormanlýkalanýn yüzde 16'sýna sahip olanAfrika da 15 yýlda ormanlarýnýnyüzde 9'undan fazlasýný kaybetti.Dünyanýn yoksulluk ve savaþyaþanan 82 ülkesi adým adýmormansýzlaþýyor.

KKâârr iiççiinn yyookk eeddiilleennddüünnyyaannýýnn aakkcciiððeerrlleerrii

Ormancýlýk sektörü dev þirket-lerin egemenliðinde. Kereste üre-timi için aðaçlar kesiliyor.Yerlerine yapýlan aðaçlandýr-malar ise ormanýn yaþatýlmasýnýdeðil yeni hammaddelerinyaratýlmasýný amaçlýyor. Bu iseekolojik dengeyi alt üst ediyor.Atmosfere salýnan seragazlarýnýn yüzde 17'sindenormancýlýk sektörü sorumlu.Dünyanýn akciðerleri kâr içinyok ediliyor.

Daha fazla konut ve iþyeriaçmak için ormanlar yok ediliy-or. Ormanlarýn ekonomik olarakölçülemeyecek sayýsýz var. Amabunlar daha fazla rant için hiçesayýlýyor.

Yoksulluk nedeniyle ormanlarkesiliyor. Fakirler daha fazlatarým arazisi alaný yaratmak için,yakacak elde etmek için aðaçlarýkesiyor. Devletler ise fakirlereyardým etmek yerine kaçakkesim yaparken yakalananlarýcezalandýrarak sorununüzerinden atlýyor.

Savaþlar, göçler, iklim felaket-leri sonucu ormanlar hýzla yokoluyor. Bu bir çok tür gibi insantürünün der yok olmasýna nedenolabilir.

Tarihte bir çok insanmedeniyetinin yok oluþundaormanlarýn yok edilmesi etkiliolmuþtu. Kapitalizm insanlýðýayný yere sürüklüyor.

Ormansýzlaþtýrmaya karþý aðaçdikmek yetmez. Bu düzen, busistemin iþleyiþ mantýðý baþtanaþaðý deðiþmeli. Deðiþtirilmeli.