Sosyalist İşçi 327

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 327 13 Haziran 2008 2 YTL Aldo Moro cinayeti Ýtalyan solunu nasýl çökertmiþti? Ýtalyan solunu çökerten cinayete nasýl gidildi? Kýzýl Tugaylar ve Ýtalyan solunun hatalarý. Tom Behan 1970’lerin Ýtalyasý’ný inceliyor Sayfa: 9 Baðýmsýzlýk ve anti emperyalizm Herkes emperyalizme karþý. En çok da milliyetçiler anti- emperyalizme sahip çýkýyor. Onur Öztürk önce emperyal- izm nedir sorusunu yanýtlýyor, sonra Türk soluna hakim olan anti-emperyalist yaklaþýmlarý inceliyor. Sayfa: 7 Kyoto ‘nun takipçisi olmak Hükümet Kyoto Protokolü’ne imza atmayý kabul etti, ama asýl iþ þimdi baþlýyor. Bir yandan pro- tokolün öngördüðü hedefleri gerçekleþtirmek, diðer yandan daha fazla sera gazý misyonu indirimi yapmak. Sayfa: 4-11 21 Haziran: SOKAKTAYIZ Anayasa Mahkemesi rejimine HAYIR 5 Haziran günü Anayasa Mahkemesi tarihi bir karar alarak savunduðunu iddia ettiði anayasayý çiðnedi. Hukukun üstünlüðü denerek hukukçu- larýn üstünlüðü oluþturuldu. Türkiye’de siyaset çýkmaza sokuldu. Þimdi Anayasa Mahkemesi Rejimi altýn- da yaþýyoruz. Artýk seçimler anlamsýz. Yasama organý anlamsýz. Tek karar organý 11 kiþilik Anayasa Mahkemesi. Türkiye’de yaþayan insanlarýn çoðun- luðu bu duruma tepkili. Þimdi bu tepkiyi dile getirmek, sokaða dökmek gerekir. Bizi yýldýrmak istiyorlar. Bölüyorlar. Yýlmamak gerekir. Onlarýn elinde devletin þiddet olanaklarý var. Biz ise halkýz. Çoðunluðuz. Eninde sonunda biz kazanacaðýz.

description

Sosyalist İşçi 327

Transcript of Sosyalist İşçi 327

Page 1: Sosyalist İşçi 327

sosyalist isciDEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 327 13 Haziran 2008 2 YTL

Aldo Moro cinayetiÝtalyan solunu nasýlçökertmiþti?Ýtalyan solunu çökertencinayete nasýl gidildi? KýzýlTugaylar ve Ýtalyan solununhatalarý. Tom Behan1970’lerin Ýtalyasý’ný inceliyor

Sayfa: 9

Baðýmsýzlýk veantiemperyalizm

Herkes emperyalizme karþý.En çok da milliyetçiler anti-emperyalizme sahip çýkýyor.Onur Öztürk önce emperyal-izm nedir sorusunu yanýtlýyor,sonra Türk soluna hakim olananti-eemperyalist yaklaþýmlarýinceliyor.

Sayfa: 7

Kyoto ‘nuntakipçisi olmakHükümet Kyoto Protokolü’neimza atmayý kabul etti, ama asýliþ þimdi baþlýyor. Bir yandan pro-tokolün öngördüðü hedeflerigerçekleþtirmek, diðer yandandaha fazla sera gazý misyonuindirimi yapmak.

Sayfa: 4-11121 Haziran: SOKAKTAYIZ

AnayasaMahkemesirejimineHAYIR5 Haziran günü Anayasa Mahkemesi

tarihi bir karar alarak savunduðunuiddia ettiði anayasayý çiðnedi.

Hukukun üstünlüðü denerek hukukçu-larýn üstünlüðü oluþturuldu. Türkiye’desiyaset çýkmaza sokuldu.

Þimdi Anayasa Mahkemesi Rejimi altýn-da yaþýyoruz.

Artýk seçimler anlamsýz. Yasama organýanlamsýz. Tek karar organý 11 kiþilikAnayasa Mahkemesi.

Türkiye’de yaþayan insanlarýn çoðun-luðu bu duruma tepkili. Þimdi bu tepkiyidile getirmek, sokaða dökmek gerekir.

Bizi yýldýrmak istiyorlar. Bölüyorlar.Yýlmamak gerekir. Onlarýn elindedevletin þiddet olanaklarý var. Biz isehalkýz. Çoðunluðuz. Eninde sonunda bizkazanacaðýz.

Page 2: Sosyalist İşçi 327

2 sosyalist iþçi sayý: 327

Ýdam diyebaðýranlar

Ulusal Kanal'ýndüzenlediði, "AKPSonrasý Türkiye'ninÇözümü" toplantýsýn-da HYP baþkaný YaþarOkuyan konuþuyor veAnayasa'nýn temelesaslarýnýn deðiþtirile-meyeceðini söylüyor.Ýzleyicilerden biribaðýrýyor:

- Ýdam!- Yaþar Okuyan: "O

yok, kaldýrýldý. Bizþahsen HalkýnYükseliþ Partisi olarakgelirsek o dediðinizigeri getireceðiz, olazým oluyor."

Sabah gazetesinin haber-ine göre Ergenekon iddi-anamesi þekillendi.

Bir yýldýr sürdürülensoruþturmada, TCK'nýn312,314 ve 315'inci mad-delerine dayandýrýlansuçlamalarda en aðýr cezaVeli Küçük'e istenirkenKüçükle birlikte darbe gir-iþiminde bulunduklarýgerekçesiyle DoðuPerinçek, Muzaffer Tekin,Fikret Emek,OktayYýldýrým ve ZekeriyaÖztürk'e aðýrlaþtýrýlmýþmüebbet cezasý, ÝlhanSelçuk için de örgütüyeliði iddiasýyla 10 yýlakadar hapis cezasý isteniy-or.

Soruþturmayý yürütensavcýlar Zekeriya Öz,Mehmet Ali Pekgüzel veNihat Taþkýn tarafýndankaleme alýnan iddianameyaklaþýk 1120 sayfa. Ýddi-anamede adý geçen sanýksayýsý 48'i tutuklu olmaküzere 97. Adý geçen sanýk-larýn hepsi için TCK'nýnsilahlý örgüt üyeliði baþlýklý314. maddesinin 2inci

fýkrasýndaki, "Birinci fýkra-da tanýmlanan örgüte üyeolanlara, 5 yýldan 10 yýlakadar hapis cezasý verilir"tanýmýndan dava açýlýyor.Ancak asýl ceza 312incimaddeden geliyor, "Cebirve þiddet kullanarakTürkiye CumhuriyetiHükümeti'ni ortadankaldýrmaya veya görevleri-

ni yapmasýný kýsmen veyatamamen engellemeyeteþebbüs eden kimseyeaðýrlaþtýrýlmýþ müebbethapis cezasý verilir".

Bundan sonra yapýlmasýgereken, Hrant Dinkcinayeti, Malatya katliamý,Ergenekon Çetesi hattaSusurluk davalarý birleþtir-ilmesidir. Aksi takdirde

savcýlar yalnýz býrakýlmýþolacak ve bu durumdavanýn gidiþatýný olumsuzyönde etkileyecektir.Mahkeme sonuçlandýðýndasanýklar en aðýr cezayýalmýþ olmalarý gerekir.Dava derinleþtirilerek asýlliderliðe ulaþýlmalý ve der-hal onlarda tutuklan-malýdýr.

Lastikiþçileriningrevi devamediyor

Lastik-iþ'e baðlýGoodyear, Pirelli veBirisa fabrikalarýndaçalýþan 4000 lastikiþçisinin toplusözleþmede anlaþmasaðlanamamasý vepatronlarýnýn enflasyonoranýnda zam dayatmasýüzerine çýktýklarý grevhala sürüyor.

31 Mayýs'ta baþlayangreve birçok sendikadestek veriyor. Ýþveren-lerin iþten atma tehditler-ine raðmen "Eþit iþe eþitücret." talebiyle grevkararý alan iþçilerkazanýlmýþ haklarýnýkorumak istiyorlar.

Grev kararlarý üç keziptal edilen ve anayasalhaklarýný kullanamayaniþçiler grevin, ücretanlaþmazlýðýnýn yanýndason yýllarda iþçilerinkazanýlmýþ haklarýnýortadan kaldýrmayýamaçlayan politikalarýnüzerilerinde yarattýðýbaskýlara karþý olduðunuda dile getirdiler.

Lastik-Ýþ SendikasýGenel Baþkaný AbdullahKaracan, "Taslaðýmýzýnbütün maddelerindesavunuculuðumuzuýsrarla sürdürüyoruz.Çünkü bütün maddelerbizim için çok önemli.Türkiye genelindeçalýþan insanlar adýna, buiþi sürdürebilme adýnabu çok önemli. Bu nokta-da da kararýarkadaþlarýmýz özgüriradeleriyle verdi" diyekonuþtu.

Brisa"da çalýþan AliArslan ise sendikalarýnasahip çýkarak bu süreciaþacaklarýný, taleplerikarþýlanýncaya kadarmücadelelerine devamedeceklerini söyledi.

Sarýkýz’dansonraNATO’danaktif görev

Kýsa adý CIOR olanNATO MüttefiklerArasý Ýhtiyat SubaylarKonfederasyonu'nunilk uluslararasý toplan-týsý TESUD'un evsahipliðinde Ýstanbul’-da yapýlacak.

Emekli olan subay-larýn Nato görevlerindeemekli olduklarý rütbel-erle tekrardan göreveçaðrýlmasý iþleriniyürütenKonfederasyonuntoplantýsýnda, 28 Þubatdarbesinin baþ aktör-lerinden Çevik Bir veemir komuta zincirinindýþýnda bir darbepeþinde koþan ÞenerEruygur tekrardan üni-formalarýný giyerekbirer konuþmayapacaklar.

Anlaþýlan o ki görevsüreleri darbe yapmayayetmeyen yada yapýlandarbeyi yeterli bul-mayan ikili tekrardanüniformalarýný giyipgörev peþinde koþmasevdalýsý.

CIOR 'un KanadalýBaþkaný Albay CarmanR.Mcnary'nin, açýkla-masý olaya daha netlikkazandýrýyor: "Yedekkuvvetlerin geliþtirilme-si ile ilgili konularýincelemeye, bu husus-larda analizler yap-maya ve tavsiyelerdebulunmaya aðýrlýkvereceðiz Afganistangibi büyük ölçekligörevlerin personelihtiyaçlarýný karþýlamakiçin yedek personelebaþvurmaya devamedilmektedir. Bunedenle, yedek person-elin rahatlýkla göreveçaðrýlabilmesini opti-mum düzeyde saðla-mak için yedek person-elin iþverenleriyle bir-likte çalýþarak onlarýnistendiðinde orduyakatýlabilmesini saðla-mamýz gerekmektedir."

Eski darbecileryargýlanmadýkça yeni-leri hatta emekli olmuþyenileri ortaya çýkmacesaretini hep göstere-ceklerdir.

Malatya katliamýndasavcýlýk, Varol Bülent Aralhakkýnda soruþturmayýyeniden açtý. HilvanCezaevi'nde kalan ErcanGelni ifadesinde Aral'laayný cezaevinde kaldýðýný,baskýndan bir hafta öncefaþist katil EmreGünaydýn'ýn Aral'ý ziyaretettiðini ileri sürdü.

Aral'ýn kendisine aslýndakatliamý kendisininyapacaðýný Hizbullah mili-tanlýðýndan cezaevine gir-ince görevin Günaydýn'averildiðini söylediðini ilerisüren Gelni olay meydanagelmeden önce Aral'ýnanlattýklarýný ilgili birim-lere, cezaevi idaresiaracýlýðýyla bildirdiðini

söyledi. Savcýlýðýn isteðiüzerine cezaevi yönetimin-den konuyla ilgili bilgiistendi.

Adýyaman Cezaevi'ndengönderilen yazýdaGelni'nin ve Aral'ýn 23Mart-24 Mayýs tarihleriarasýnda ayný odadakaldýklarý belirtildi. Aralise Gelni'nin ifadeleriniyalanladý. Aral, Malatyaotogarýnda kendisine aitçantada bulunan ajandanýnkendisine ait olduðunu veiçinde geçen Ergenekon'ailiþkin notlar içinse;"Ergenekon olayý ile ilgilinotlar tamamen kurguyadayalýdýr. Yazmayýdüþündüðüm kitaptadeðineceðim konularýn

müsvettesidir" dedi.

MHP’de planlandýOlay bununla sýnýrlý

kalmadý, abisiniöldürdüðü için bir adamýöldüren Metin Doðan adlýþahýs mahkemeye tanýklýkyapmak için CumhuriyetBaþsavcýlýðýna olayla ilgilimektup yazdý.

Cinayetleri iþlediði iddi-asýyla yargýlanan EmreGünaydýn'ý yakýndantanýdýðýný belirten Doðanþunlarý söyledi: "2005'te birgün ocak baþkaný beni tele-fon ile aradý. Acil MHP ilbinasýna gel dedi. Hemengittim. MHP Ýl BaþkanýM.E. ve Malatya eskiMilletvekili Namýk,

Malatya Ülkü OcaklarýBaþkaný B.C. veTümgeneral H.Ç. ilbinasýnda oturmuþ benibekliyorlardý. Namýk bana,'Bunlarýn kalemini kýrdýk.Bu iþ de sana yakýþýr.Sonunda da 300 bin dolarsana vereceðiz dedi. Bufaþist ise talimat beklediðisýrada abisininöldürüldüðünü ve abisininkatilini öldürüp cezaevinegirdiðini söyledi.”

Aslýnda en baþtanHrant'ýn ve RahipSantora'nýn katlinin aktör-leriyle karþýlaþacaðýmýzýbiliyorduk; darbeciler, gen-eraller, Ergenekon, faþistparti ve kullandýklarý faþistkatiller.

DÝSK'e baðlý Otel,Lokanta, Eðlence YerleriÝþçileri Sendikasý (OLEYÝS),Kocaeli Üniversitesi'nebaðlý otel ve kantinlerdeçalýþan üyeleri için yürüt-tüðü toplu sözleþmegörüþmelerinin týkanmasýsonucunda 31 Aralýk'ta çýk-týðý greve hala devam ediy-or. Servisleri kaldýrarakistifaya zorlanan iþçilerinörgütlenme sürecininbaþýndan beri 75 iþçi iþtençýkarýldý, bazý çalýþanlardabaþka bölümlere sürgünedildi. 159 günü geridebýrakan greve KOÜ TýpFakültesi Hastanesi'ndedevam etmek istendi

ancak, grev sözcüleri yasalgrev yerleri yerine hastanedýþýnda bekletildi, hastaneiçindeki görev yerlerinialmak isteyen grev sözcü-leri ve greve desteðe gelenDÝSK Örgütlenme DaireBaþkaný ve Nakliyat ÝþSendikasý Genel BaþkanýAlirýza Küçükosmanoðluile OLEYÝS Genel SekreteriMehmet Emin Ünal'ýn daaralarýnda bulunduðu 14kiþi gözaltýna alýndý.Konuyla ilgili açýklamayapan OLEYÝS GenelSekreteri Mehmet EminÜnal Kocaeli Valiliðinin"grev kýrýcýlýðý" yapmayadevam ettiðini bildirdi.

“Katliam MHP binasýnda planlandý”

Malatya davasýnda Ergenekon çýkmazý

Ergenekon davasý var olanisimlerle mi sonlandýrýlacak?

Oleyis grevinde gözaltýSendikanýn örgütlü

olduðu bazý iþyerlerininpatronlarýnýn þikâyetiüzerine tutuklanan ve 200günden beri gözaltýndaolan Türkiye Motorlu TaþýtÝþçileri Sendikasý(TÜMTÝS) yöneticileriserbest býrakýldýlar.

Komplo sonucu gözaltýnaalýnan sendikacýlar içinulusal ve uluslararasý

düzeyde, serbest býrakýl-malarý için uzun süredirkampanya yapýlýyordu.

200 günlük tutukluluktansonra arkadaþlarýyla birlik-te serbest býrakýlanNurettin Kýlýçdoðanduygularýný þöyle ifadeetti. "Mücadelemize kýsabir reklam arasý vermiþgibi olduk. Bunu hýzlý birþekilde telafi edeceðiz."

TÜMTÝS yöneticileri serbest

Susurluk’ta süt ve süt ürün-leri üreten fabrikasýndaçalýþan 402 iþçiyi Tek Gýda-ÝþSendikasý’na üye olduklarýiçin iþten atan YÖRSANürünlerini boykot devamediyor.

sosyalist iþçi’ningeçmiþ sayýlarýna

ulaþmak içinsosyalistisci.org’u

týklamanýzyeterli!

Page 3: Sosyalist İşçi 327

sayý: 327 sosyalist iþçi 3

sosyalist isciAnayasa Mahkemesirejimi

5 Haziran günkü kararý ile AnayasaMahkemesi yeni bir dönem baþlattý. Artýkvatandaþlýk haklarýmýzdan bahsetmek zor.Her þey Anayasa Mahkemesi’nin kontro-lünde.

Bu yeni döneme 12 Eylül rejimi gibi,Anayasa Mahkemesi Rejimi demekmümkündür.

Bu rejim, henüz 12 Eylül’de olduðu gibisokaklarda tanklarla ve askerlerle baský yap-maya baþlamadý. Þimdilik bizimle alay edi-yorlar. Onlarý eleþtirmemize oturduklarý yer-den gülüyorlar. Ülkede demokrasi var havasýiçindeler. Bir de “bakýn daha kötüsü de var”diyerek tanklara ve askerlere iþaret ediyorlar.Bugünkü duruma razý olmamýzý istiyorlar.

Eðer direnmezsek, bu rejimi geri püskürt-mezsek çok uzun dönemli bir baský rejiminikabul etmiþ olacaðýz.

Lambdaistanbul’usavunacaðýz

Saldýrý tek boyutlu deðil. Ýki siyasi partininkapatýlmasýnýn yaný sýra eþcinsellerin örgütüLambdaistanbul’da kapatýlmak isteniyor.Gerekçe ahlaksýzlýk. Eþcinsel olmak ahlaksýz-lýk olarak görülüyor.

Lambdaistanbul’un kapatýlmasýna büyüktepki var. Sosyalist Ýþçi tepki gösterenlerarasýnda. Okurlarý ve taraftarlarý arasýndaLambdaistanbul üyeleri var.

16 Haziran’daTuzla’da

16 Haziran grevine kadar yenisi olmazsaTuzla tersanelerinde 97’inci ölüm de gerçek-leþti. Ne hükümet, ne yargý ne de yerel yöne-tim ilgilenmiyor. Yapýldýðý söylenen her þeygöstermelik.

16 Haziran’da Tuzla’da grev var. Tersaneiþçileri bir kere de böyle tepkilerini göstere-cekler. Desteklemek için gidiyoruz.

Obama gerçekyüzünü gösteriyor

ABD’de baþkanlýk için yapýlan DemokratParti önseçimlerini Barak Obama kazandý.Yarý Afrikalý-Amerikalý olan Obama ön seçimkampanyasý boyunca farklý görünmeye çalýþtýama adaylýðý kesinleþir kesinleþmez derhalaðýz deðiþtirdi.

Obama þimdi Irak’ta ve Afganistan’daiþgalin sürmesinden yana. Ýran’ý tehdit edi-yor. Filistin’de açýkça siyonist devletten yanatutum aldý. Kudüs’ün bölünmez bir biçimdeÝsrail devletinin baþkenti olmasý gerektiðinisöyledi. Hamas’ý terörist ilan etti.

Yani bir anda tüm ýrkçý, savaþ yanlýsý,saldýrgan yanýný kustu.

Anayasa Mahkemesi baþörtüsü yasaðý-na karþý yapýlan anayasa deðiþikliðiniesastan reddederek bu ülkede siyasetiöldürdü. Oysa Anayasa Mahkemesi’nin,parlamentonun yaptýðý Anayasadeðiþikiliklerini sadece biçim yönündentartýþmasý ve red ya da kabul etmesimümkündür. Anayasa Mahkemesianayasa deðiþikliklerini esastan tartýþa-maz.

Dolayýsýyla Anayasa Mahkemesi’ninyaptýðý açýkça yasa dýþýdýr, anayasayaaykýrýdýr. Ne var ki AnayasaMahkemesi’nin bu kararýný bozabilecekbir hukuk ortada yok.

Bu kararla birlikte artýk yasa çýkart-mak, yasa çýkartmak için mücadeleetmek, yurttaþ olmak, seçimlere katýl-mak, milletvekili seçmek anlamsýz halegelmiþtir. Siyasi parti kurmak, seçimlerekatýlmak anlamsýzdýr. AnayasaMahkemesi kararý vatandaþlýk hak-larýmýzý elimizden almýþtýr.

On bir kiþi, Anayasa Mahkemesi'nin 11üyesinin iradesi her þeyin, toplumsalkesimlerin siyasal tercihlerininüzerindedir. Artýk herþey için AnayasaMahkemesi’nin izni, onayý gereklidir.

411 milletvekilinin oyuyla geçen birAnayasa deðiþikliði 11 mahkemeüyesinin dokuzunun oyuyla iptal edildi.

Artýk yeni yasal düzenlemeler yap-manýn bir anlamý kaldý mý?

Artýk parlamentonun bir anlamý kaldýmý?

Artýk seçimlerin bir anlamý kaldý mý?Artýk halk iradesinden bahsedilebilir

mi? Hani “egemenlik kayýtsýz þartsýzmilletin”di? Hani Türkiye bir hukukdevletiydi? Hani hukuðun üstünlüðüvardý?

Demek ki onlar hukuðun üstünlüðün-den “hukukçularýn üstünlüðünü” anlý-yorlar.

Demokratik kazanýmlarýn bir anlamýolmasýný istiyorsak, bu kazanýmlarýkorumak için mücadele etmek zorun-dayýz. Demokratik kazanýmlarýnüzerinde bir darbenin aðýr çekim etkisi-ni görmeden, son bir yýlda arka arkayagelen darbelerin etkisini görmeden herhangi bir mücadelenin kazanmasýmümkün deðil.

Þu iyimserlikten, koyun sürüsününkasaba teslim oluþundaki naiflikte kur-tulmak zorundayýz. 27 Nisan'da e-muhtýra yayýnlandý. ‘Köt,ü ama darbeolmadý’ diyerek sevinmek mümkün.

DTP'ye kapatma davasý açýldý. Kötü,ama askeri darbe olmadý.

AKP'ye kapatma davasý açýldý. Kötü,ama darbe olmadý.

Yargý bildiri yayýnlayýp siyasal alanamüdahale etti. Tamam, kötü, ama darbeolmadý.

Baþörtüsü, kýlýk kýyafet serbestliðigetiren yasa iptal edildi. Kötü, ama

darbe olmadý.Bunun sonu yok, ne kadarsa o kadar

olan demokratik alan atanmýþlar tarafýn-dan sürekli daha da sýnýrlanýrken ve sonAnayasa Mahkemesi müdahalesiylesiyasal alan tümüyle susturulmuþken,"Allah daha kötüsünden saklasýn"demek, mücadele alanýný terk etmektir.

12 Eylül darbesi ilk iþ olarak parla-mentoyu ve tüm örgütleri kapattý. Yani,tüm vatandaþlýk haklarýmýzý elimizdenaldý. Bütün darbeler bunu yapar.

Anayasa Mahkemesi de parlamentoyuanlamsýz hale getirdi ve vatandaþlýkhaklarýmýzý elimizden aldý.

Ayaða kalkmak vedirenmek gerekir

Sol son bir yýldýr berbat bir sýnav ver-mektedir. Bir kýsmý açýk açýk AKP'yekarþý atanmýþlarýn her türden müdaha-lesine seviniyor. Solun bir kýsmý "ama"diyerek ulusalcýlar ve AKP arasýndadurmaya çalýþýrken ister istemez dar-beyi onaylýyor.

Kuþkusuz darbeye karþý çýkan bir solvar ama onun da sesi çýkmýyor. Sonuçta,aðýr çekim yaþanan bir darbe toplumunüzerine bir hayalet gibi çöküyor.

Bu durum sona ermelidir.Darbeye karþý en az darbeciler kadar

yüksek bir ses çýkartmak, darbe giriþim-lerine, demokrasiye yönelik müda-halelere ses çýkartmaya hazýr insanlarlabuluþmayý saðlayacak kanallar yaratýl-mak zorunda.

21 Haziran'da yapacaðýmýz yürüyüþbu yüzden bir ilk adým olarak çokönemli.

"Hepimiz Ermeniyiz!" diyenler,baþörtü giymesi yasaklananlar, partikapatmalara karþý çýkanlar, dýþlanmayaçalýþýlan Kürtler, özgürlük ve deðiþimisteyenler 21 Haziran'da buluþacak.

21 Haziran yeni bir solun, gerçektenözgürlükçü bir solun, darbelere karþýçýkmadan AKP'nin geriletilemeyeceðinibilen bir solun da ayaða kalktýðý günolacak.

Sonrasý…Sonrasýný, darbeye karþý çok daha

güçlü bir ses çýkartmak için ne kadaryaygýn ve birleþik bir kampanya yap-týðýmýza baðlý olarak geliþecek.

Mücadele etmekten baþka bir yol yok.Anayasa Mahkemesi rejimine mahkumdeðiliz. 21 Haziran'da bunu göstere-ceðiz.

Demokrasilerde darbe yapmak yasaktýr

21 Haziran'da darbeye hayýr diyoruz

Tuzla’da ölümlere sonAhmet Abakay (ÇGD Genel Baþkaný), Akýn

Birdal (Milletvekili), Alin Taþciyan (SinemaYazarý), Arif Sað (Müzisyen), AtaolBehramoðlu (Þair), Atilla Ayçin (Hava-ÝþGenel Baþkaný), Atilla Özsever(Akademisyen-Gazeteci), Behiç Ak(Karikatürist - Tiyatro Yazarý), BilgesuErenus (Yazar-Þair), Cahit Berkay(Müzisyen), Doðan Tarkan (DSÝP), ErtuðrulMavioðlu (Gazeteci), Eþber Yaðmurdereli,Feza Kürkçüoðlu (Gazeteci), GörkemYeltan (Sanatçý), Gülten Kaya, KeremKabadayý (Sanatçý - Mor ve Ötesi), LemanSam (Sanatçý), Mazlum Çimen (Sanatçý,Metin Uca (Yazar), Muammer Ketencoðlu

(Sanatçý), Murat Ceylan (Doða ve Maceragrubu), Oral Çalýþlar (Gazeteci), OrhanAlkaya (Þair-Yönetmen), Osman Köse(Gazeteci - KESK Haber-Sen MYK Üyesi),Pelin Batu (Sanatçý-KEG Aktivisti), ReisÇelik (Yönetmen), Roni Margulies (Þair-aktivist), Rüstem Batum (TV Programcýsý -Yönetmen), Suavi (Müzisyen), Þükrü Erbaþ(Þair), Taner Öngür (Müzisyen), ÜmitKývanç (Gazeteci - Yazar), Vedat Sökmen(Müzisyen), Yasemin Göksu (Sanatçý),Yavuz Bingöl (Sanatçý), Zeynep Tanbay(Dansçý)

16 Haziran’da Tuzlagrevini destekliyoruz

Bizimle Adana’ya gelir misiniz?

Savaþa Hayýr

Ýncirlik Üssü kapatýlsýn

14 Haziran Cumartesi gunu Adana'dayiz...

"Askeri Uslere Karsi Uluslararasi Forum"

Eylemimize katýlmak için Ýstanbul'dan da

konuðumuz olabilirsiniz.

Otobüsle 13 Haziran Cuma akþam saatlerinde

yola çýkacak, Cumartesi günü eylemimizi

gerçekleþtirip foruma katýldýktan sonra

Adana'dan ayrýlarak Pazar günü makul

saatlerde geri dönmüþ olacaðýz.

Küresel Eylem Grubu KüreselBarýþ ve Adalet Koalisyonu

DSiP’e üye olDarbeye karþýysan,Kürt sorununda

demokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Tuzla’da ve baþkayerlerde iþ cinayetleri-ne karþýysan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santral-larakarþýysan

0536 - 3335 10 19

Darbeye karþý mücadele Hrant’ýn cenazesindekigibi “hepimiz” olarak kazanýlabiliir.

Page 4: Sosyalist İşçi 327

4 sosyalist iþçi sayý: 327

Yorumsuz sol karikatürleri

Niye direnilmiyor? Darbelere, muhtýralara, yargýdarbelerine karþý niye kalabalýklar sokaklaradökülüp tavrýný belirlemiyor? AKP'ye oy veren%47'nin darbeye karþý olduðunu varsayabiliriz.Buna DTP'nin ve Saadet Partisi'nin aldýðý oylarý dakatabiliriz. Oy kullanmayýp da askeri müdahaledenhoþnut olmayan bir yüzdeyi de eklersek, toplumunyarýdan çok daha fazlasýnýn darbeye karþý olduðuaçýk. Bu karþýtlýk niye kendini aktif olarak ifadeetmiyor? Niye evinde oturup somurtmakla yetini-yor?

AKP'nin tabanýnýn direnmesi zor. Seçim kampan-yalarýnda meydanlara toplanan bu kalabalýk,askere karþý çýkmak için ayný þeyi yapmýyor.Muhafazakâr, dindar, devletle açýkça didiþmegeleneði olmayan bir kalabalýk çünkü.

Dahasý, sokaða dökülmesi için, partinin bunuörgütlemesi, en azýndan yeþil ýþýk yakmasý gerek.AKP önderliðinde bunu düþünenler vardýrkuþkusuz, ama o da zor. Kitleleri sokaða döken birparti olmak, egemen sýnýfýn gözünde AKP'ye puankaybettirir çünkü.

Darbeye karþý aktif bir muhalefeti solunörgütlemesi beklenir, deðil mi? Tamam, biliyoruz,solun seferber edebileceði rakamlar kýsýtlý. Doðru,ama o kadar da kýsýtlý deðil. 1 Mayýs'larda on bin-lerce kiþi seferber oluyor. Daha 10 gün önce BarýþMeclisi'nin mitingine yaklaþýk 40 bin kiþi katýldý.

Sorun, rakam toplayamamak deðil. Türk soluAKP ile Genelkurmay arasýnda taraf tutmakistemiyor. Sorun bu. Hatta solun geniþ kesimleri,açýk açýk ifade etmese de, için için askerleri AKP'yetercih ediyor.

Aþaðýdaki alýntýlarý, karikatür gibi "Yorumsuz"olarak sunuyorum:

Ýlhan Selçuk: "Nerede ordu sosyalist akýmýnyanýnda ise orada sosyalizm gerçekleþiyor, neredekarþýsýnda ise orada faþizm galip geliyor. Ordununmilliyetçi güçler safýnda yer alacaðý konusundatereddüde düþen sosyalist akým baþarýya ulaþamaz.Türkiye'de milli kurtuluþ savaþý geleneðinde birordu var. Türk ordusunun Türkiye'deki sosyalistakýmýn anayasa çerçevesi için de teminatý olacaðýnainanýyorum." ("Devrim stratejisi üzerine açýk otu-rum", Ant dergisi, sayý 56, 23.01.1968).

Türkiye Komünist Partisi: "GenelkurmayBaþkanlýðý'nýn açýklamasýný [27 Nisan muhtýrasýn-dan bahsediyor] 'meþruiyet' açýsýndan deðer-lendirmek, konuyu asker-sivil ya da seçilmiþler-atanmýþlar ikilemi içerisine hapsetmek yanlýþtýr...konu, TSK'nýn seçimle iþbaþýna gelmiþ birhükümete ve parlamentoya müdahalesi eksenindeele alýnmamalýdýr..."

Yine TKP, yine 27 Nisan hakkýnda: "TürkiyeKomünist Partisi'nin 'asker düþmaný' olmadýðý,orduda küçümsenmeyecek bir yurtsever ve aydýn-lanmacý birikimin bulunduðunu düþündüðüaçýktýr".

Mihri Belli: "...biz Türk ordusunun, KurtuluþSavaþýmýzýn geleneðine sadýk kalarak Wolfowitzgibilerini [yani Türkiye'yi Amerika'nýn yanýndaIrak, Ýran ve Suriye'ye karþý savaþa sokmaya çalýþanemperyalistleri] düþ kýrýklýðýna uðratmaya devamedeceðine inanýyoruz. Bunu umuyoruz." ("Türkiyeyurtseverliði nedir?" baþlýklý, 2003 tarihli birmakalesinden).

DÝSK: "Ankara'da yapýlan miting [Cumhuriyetmitinginden bahsediyor] yüz binlerce yurttaþýn laikCumhuriyet ve demokrasi yönündeki taleplerinidemokratik bir biçimde ifade etmesi... Buradatoplanan yurttaþlarýn duyarlýlýðýný paylaþýyoruz...Miting aracýlýðýyla duyarlýlýklarýný ifade eden yüzbinlerin sesini biz de paylaþýyor ve bu sese kulakverileceðini umuyoruz".

Tabipler Birliði: "14 Nisan mitinginin[Cumhuriyet mitingi] geniþ bir katýlýmla gerçek-leþerek, laiklik konusundaki toplumsal duyarlýlýðýnbir kez daha ve güçlü bir sesle dile getirilmiþolmasý sevindiricidir".

Gerçekten de karikatür gibi deðil mi?

Roni Margulies

GÖRÜÞTürkiye Kyoto Protokolü’nü imzaladý

Kyoto Protokolü'nünAvustralya'dan sonraTürkiye'de de aþaðýdanmücadeleyle kazanýlmasýiklim deðiþikliðine karþýmücadelenin geleceðiniyeniden tartýþma konusuyaptý.

Ýmzalayacaðým demekkolay. KyotoProtokolü'nün hedeflerininadým adým yerine getiril-mesi gerekiyor. ÜstelikKyoto Protokolü 3 yýlsonra ömrünü dolduruyor.Ani iklim deðiþikliðitehlikesi hýzla yaklaþýyor.

Türkiye neye imzaattý?

Dünyada 176 ülkenintaraf olduðu ve tek iklimanlaþmasý Kyoto Protokolüen büyük sera gazý üreticisiolan ABD tarafýndan halaimzalanmýyor. Ýmzalama-ma gerekçesi ABDekonomisine zarar verecekolmasý.

Aralarýnda Çin,Hindistan, Brezilya'nýn dabulunduðu 'geliþmekteolan ülkeler' olarakadlandýrýlan 137 devletprotokolü benimsemiþ gibigözükse de sadece seragazý salýnýmlarýný raporetmekle yetiniyor.Atmosferde biriken seragazý emisyonlarýndankendilerinin sorumluolmadýðýný söyleyen 137ülke sanayileþmeçabalarýný kesintiye uðrat-mak istemiyor.

36 sanayileþmiþ ülke veAB üyesi ülkeler ise seragazý salýnýmlarýný 1990'dakioraný yüzde 5 altýnaindirmek için önlemleralýyor.

Türkiye ikinci gruptasayýlabilir artýk. 3 yýl için-deki bir dönüþümle birlikte2012'de sera gazý envan-terini sunmaya hazýrlan-masý planlanýyor. Ancakasýl iþ sera gazý emisyon-larýný düþürmek ve bu acil.

Yüzde 5'lik indirimne anlama geliyor?

Kyoto Protokolü hedefleri

gerçekleþtiði takdirde 1990-2100 arasýnda beklenen 1.4ila 5.8 derecelik ýsý artýþýnýn0,2 ila 0,25 dereceyeindirilmesi öngörülüyor.Bu hesap BirleþmiþMilletler'e baðlý çalýþanHükümetlerarasý ÝklimPaneli tarafýndan yapýldý.

Bir çok iklimbilimci iseani iklim deðiþikliðine çokyaklaþtýðýmýzý söylüyor.Önümüzdeki 2,5 yýlllýkdönemde radikal adýmlaratýlmadýðý takdirde geridönüþü olmayan noktayageçeceðimizi belirtiyorlar.Önerileri sera gazý emis-yonlarýnýn yüzde 80oranýnda düþürülmesi.

Yüzde 5 ve yüzde 80,aralarýnda büyük fark var.En küçük bir emisyonindirimi bile hayati önemtaþýyor. Tek iklim anlaþ-masýnýn hedeflerini uygu-latmak, sanayileþme ve kâruðruna hayatý yok etmeküzere olan küresel kapital-izmi dizginlemek için bir

tutamak.Kyoto Protokolü'nün

2012'de geçerlilik süresidoluyor. Þimdiden yeniiklim anlaþmasý içinpazarlýklar yapýlmaya baþ-landý. Birçok gözlemci birsonraki anlaþmanýn daharadikal indirim oranlarýtaþýyacaðýný söylüyor.

Türkiye'yi bir yandanKyoto Protokolü hedefleri-ni uygular hale getirmek,diðer yandansa yeni iklimanlaþmasýnda birincildereceden bir taraf kýlmakgerekiyor.

Nasýl?Dünyada sera gazý emisy-

onlarýnýn yüzde 12'si havayolu taþýmacýlýðýndan,yüzde 47'si otomobillerdenkaynaklanýyor. Evlereyalýtým yapýldýðýnda yüzde10'luk bir azaltmanýn damümkün olacaðý söyleniy-or.

Türkiye, Koç Holdingsayesinde dört yaný karay-ollarýyla bezenmiþ ve özelotomobiller taþýmacýlýðýnasli unsuru olarak kul-lanýlýyor. Ger gün binlerceyeni araç trafiðe çýkýyor.

Büyük þehirler karbon-dioksit yuvalarýnadönüþtü. Özel taþýmacýlýðýnteþvik edilmesi ulaþýmsürelerini artýrýyor. Üstelikinsanlýk dýþý koþullarda.

Türkiye'nin depremkuþaðýnda bir ülke oldu ve16 milyon kiþinin yaþadýðýÝstanbul'da depreminkaçýnýlmaz olduðu biliniy-or. Ancak binalar dökülüy-or. Isý yalýtýmý yapýlmamýþbinalarda oturanlar dahaçok yakýyor, daha çoködüyor.

Daha kaliteli bir hayatherkesin hakký. Ýnsani birulaþým herkesin hakký.

Yaþamak tüm canlýlarýnhakký.

Kyoto Protokolü’nüntakipçileri özel taþýmacýlýðakarþý raylý sisteme geçilme-si, toplu taþýma yatýrýmyapýlmasý için mücadeleetmeliyiz.

Tüm binalarýn yalýtýl-masýný ve saðlamlaþtýrýl-masýný istemeliyiz.

Asýl mücadele þimdibaþlýyor. Yüzde 80’likindirim bizim ve tüminsanlarýn mücadelesiylekazanýlabilir.

Yapacak daha çok þey var

Termiksantral inþaetmektenvazgeçin

AKP hükümeti ‘hiçbirbaský olamadan KyotoProtokolü’nü imzal-adýk’, ‘biz bu konudaduyarlýyýz’ dese de 24yeni termik santralinkurulmasý kararý nük-leer yasayla birlikteaçýklanmýþtý. Bir çoközel þirket Türkiye’ninçeþitli yerlerinde ter-mik santral kurmakiçin giriþimlerdebulunuyor.

Ýklimbilimci JamesHansen ani iklimdeðiþikliðini önlemekiçin termik santralinþaatlarýný derhal dur-durmamýz gerektiðinisöylüyor.

Kyoto Protokolü’neimza atan Türkiyekömür ve doðalgazlaçalýþan termik santralsevdasýndan vazgeçmek zorunda.

Page 5: Sosyalist İşçi 327

28 Þubat darbesi, asker-lerin 12 Mart ve 12 Eylüldarbelerinde olduðu gibiyönetime doðrudangelmemesinden dolayýpost-modern darbe olarakadlandýrýldý.

Genelkurmay iþi üniver-sitelere ve hukuçulara tes-lim etmiþti. GörevleriTürkiye’de bir darbe

ortamýnýn hazýrlanmasý, buyolda kutuplaþmanýnartýrýlmasý, toplumun “irti-ca” tehdidi gibi bir yalanlaaldatýlmasýydý.

Yargý darbesi ile buplanýn iþlemeye devamettiði görülüyor. Geçen yýlJandarma tarafýndanharekete geçirilen “siviltoplum örgütleri”nindüzenlediði mitinglerdekitle tabaný yaratýlmakistenmiþ, ancak 22Temmuz seçimleri son-rasýnda bu hamle fos çýk-mýþtý.

Artýk toplumsal birdestek aramaya bile ihtiyaçduymuyorlar

Eskisi gibi ABD veAB’den darbe yapmalarýiçin açýk desteði bula-mayan darbeciler þimdihukuk silahýný sýkmaklameþgul.

Darbe gelmiyor, þu andagerçekleþiyor. Demokrasi-nin kýrýntýlarý elimizdenalýnýyor. En tehlikelisi dar-benin meþrulaþmasý. Buengellenmedikçe 1930larýnkafasý kan dökmeye,toplumu suni sorunlaretrafýnda bölmeye devamedecek.

sayý: 327 sosyalist iþçi 5

Darbe, yargý ve üniver-siteler eliyle gerçekleþ-tiriliyor oluncademokrasinin ýrzýnageçilmesi teorik tartýþ-malarla süsleniyor.

Ýktidarý yüce ve bilgiliaz sayýda insana býrak-maktan yana olan antikdönem filozofuPlaton'un gölgesi ortalýðýkapladý.

Darbeciler, eylemlerinikuvvetler ayrýlýðý ilke-sine dayandýrýyor. Ýkti-darýn tek elde toplan-masýný önlemek gerekçe-siyle birbirinden ayrýlanyasama-yürütme-yargýkurumlarýnýn ayrýlýðýulus-devletlerin genelçalýþma prensibi. Devlet,toplumun üzerinde asýlýbir güç olarak görün-meyi bu prensibe borçlu.

Üç organýn ayrýlmasýtoplumun geniþ kesim-lerinin ortak çýkarlar adýaltýnda bir arada tutul-masýný saðlýyor. Halkoyuyla seçilen parlamen-tolar karþýsýnda frenleyi-ci ve tarafsýz bir güçolarak konulan yargý,devlet bürokrasisi vekolluk kuvvetleri gibisistemin genel iþleyiþinisaðlýyor. Meclis deneti-mini halk oyundanziyade rejimin bekasýnýkorumaya savunmuþsavcýlara ve hakimleredevrediliyor.

Türkiye'de 1930'larýntotaliter kafasýyla bezen-miþ rejim kuvvetlerayrýlýðý ilkesinekýskançlýkla sahip çýktý.'Sýnýfsýz, kaynaþmýþ,imtiyazsýz' bir kitle

olduðumuzu söyleyenKemalist bürokrasi halkoyuna dayalý birdemokrasiye izin verme-di. CHP'nin tek partidiktatörlüðündenusanan yýðýnlarMenderes'in DP'sineyönelince 27 Mayýsdarbesi geldi. AnayasaMahkemesi, 27Mayýsçýlar tarafýndanseçilmiþ hükümetlerinüzerinde bir güç olarakkuruldu. Kuvvetlerayrýlýðý prensibi 2008Türkiye’sinde tümdemokratik haklarýnaskýya alýnmasý anlamý-na geliyor.

1789’da burjuvazi, birdevrimle Fransa’da ikti-dara gelmiþ, monarþiyekarþý demokratikcumhuriyeti ilan etmiþti.Burjuvazi devrimi birlik-te yaptýðý emekçisýnýflara sýrtýný dönmüþ,kurduðu yeni mekaniz-mayla halkýn arzu vetaleplerinin önünükesmiþti.

1871’de ParisKomünü’nü kuranFransýz iþçileri ilk iþolarak yasama, yürütmeve yargý organlarýný bir-leþtirmiþti. Herkese eþitoy hakký tanýnmýþtý.Dolaylý ve zayýflatýlmýþbir demokrasi yerinedolaysýz ve güçlü olanýnýkoymuþtu. Sosyalistlerhalk oyundan, seçme veseçilme hakkýndanyanadýr. Devlete baðým-sýzlýk ve tarafsýzlýkgörüntüsü veren hertürlü mekanizmaya karþýmücade etmeliyiz.

Aðýr çekim darbe iktidarý 11 yargýca devretti

Anayasa Mahkemesi,meclis çoðunluðunu oluþ-turan 411 milletvekilininüniversitelerde türbanýserbest býrakan kararýnýreddetti. Böylece 22Temmuz 2007 seçimleriyleiþbaþýna gelen meclisinherhangi bir yetkisiolmadýðý karara baðlandý.En temel demokratik hakolan seçme ve seçilmehakký ortadan kaldýrýldý.

Anayasanýn türbanaserbestliði reddedenkararýný açýklamasýnýnhemen ardýndan CHP li-deri Baykal, bu kararýnkonusundan çok daha"önemli" ve "tarihsel"sonuçlar yaratacaðýnýsöylemiþti. Sonuçdemokrasinin rafa kaldýrýl-masý oldu. Geçen yýlcumhurbaþkanlýðý içinmecliste 367 milletvekiliçoðunluðunu þart koþanAnayasa Mahkemesi bukez meclis çoðunluðunutanýmadý. 11 "yüce" yargýçkendi iktidarýný ilan etti.

11 yargýçtan 9'u oyunutürban yasasýnýn red-dedilmesinden yana kul-landý. Ret cephesi mahke-menin gizli oturumtutanaklarýný basýnasýzdýrdý. Mahkeme üyeleri'Seçim sonunda bir partiTBMM'ye anayasayý tekbaþýna deðiþtirecek çoðun-lukla girer ve devletinkuruluþ felsefesine aykýrýanayasa deðiþiklikleriyaparsa ne olur?', 'Bu tipbir anayasa deðiþikliði,denetim yoluyla engel-lenebilir mi?', 'Bu çoðun-lukta bir parti anayasadeðiþikliðiyle iktidarsüresini 20 yýla çýkarýrsa;kuvvetler ayrýlýðý ilkesinikaldýrýrsa nasýl bir önlemalýnabilir' sorularýnýtartýþmýþtý. AKP'nin rejimintemel niteliklerinden laik-liði yýkacaðý varsayýmý ilehareket eden mahkeme 12

Eylül darbesinin ürünü1982 anayasasýnýn ruhuolan atanmýþlarýn üstün-lüðü ilkesini bir kez dahakarara baðladý.

Türban kararý AKPhakkýnda kapatmakararýnýn geleceðinin güçlübir iþareti olarak yorum-landý.

28 Þubat Darbesi'nin öndegelen isimlerinden emeklioramiral Güüven Erkaya "28Þubat bin yýl sürecek"

derken bunu kast etmiþti.12 Mart ve 12 Eylül'deolduðu gibi askerlerdoðrudan yönetime el koy-mayacak, üniversiteleri veyargý aracýlýðýyla aðýrçekim bir darbe adým adýmilerleyecekti.

Nitekim bir genelkurmayyetkilisi Taraf Gazetesi'neyaptýðý açýklamadaAKP'nin hükümet olmasýy-la birlikte kurulan veJandarma tarafýndan

organize edilenCumhuriyet ÇalýþmaGrubu'nun hazýrladýðýdarbe planýnýn yürürlüðekonulduðunu söylüyordu.

Yargý darbesininteorisyeni emekli baþsavcýSabih Kanadoðllu "elimizdebir tek yargý silahý kaldý"demiþti. Silahý kulanandarbeciler zayýfdemokrasiyi ayaklar altýnaaldý.

Zayýf demokrasiayaklar altýnda

Halk oyuna dayalýgerçek bir demokrasi

Ulusal Kanal tarafýn-dan “AKP sonrasýTürkiye’nin çözümü”baþlýklý toplantýyýyöneten Ý. Ü. eski rektörüve Ergenekon terörörgütü davasý sanýðýKemal Alemdaroðlu“1930’lara mý döndük”diye soruyordu.

1933’te Naziler serbestseçimle hükümete geldi-

ler. Sonra meclisi vediðer kurumlarý kapat-týlar. Yeni bir anayasa ilefaþist diktatörlüðü ilanettiler. AKP’nin deNaziler gibi seçim yoluy-la iþ baþýna gelip bir“karþý-devrim” yaptýðýiddia ediliyor.

AKP faþist bir parti

deðil. Muhafazakar biregemen sýnýf partisi.Rejimi bir karþý-devrimle“ortaçað”a sürüklemek-ten çok küresel kapital-izme uyumlu kýlmakistiyor.

AKP’yi faþist ilan eden-lerse Almanya’daNazileri iktidara getiren1930’larýn kafasýnýsürdüyor.

AKP ve Naziler

Bu kez tankla deðil cübbeyle

Page 6: Sosyalist İşçi 327

6 sosyalist iþçi sayý: 327

Darbeye karþý ses çýkar

Demokrasiyi savunmak emekçilerin görevidir

Bugünkü darbe kendisi-ni 12 eylül darbesitarafýndan hazýrlanan1982 Anayasasý’nadayandýrýyor.

Anayasa Mahkemesi’ninkararýný eleþtirenlerin birçoðu dönüp 12 Eylül’lehesaplaþmayý öneriyor.

Ancak 12 Eylül darbe-siyle hesaplaþmakbugünkü aðýr çekim dar-beyle hesaplaþmaktangeçiyor. Bugünkü dar-benin yürütücüleri tutuk-lanýp yargýlanmadan 12Eylül askeri diktatörlüðüsilinemez.

Aðýr çekim darbe iledemokrasi rafakaldýrýlýrken maskeler debirer birer düþüyor.

Darbe yanlýlarý Anayasamahkemesi kararýnýsevinçle karþýlýyor.

MHP, demokrasi öðüt-leri veriyor ve ellerinioðuþturarak bekliyor

Geleneksel solda utançverici bir sessizlik hakim.

Emek örgütlerininçoðunluðu suskunlarcephesinde.

Türban yasaðý mað-durlarý hemen sokaðaçýktý.

Ancak karar çoktan tür-ban yasaðýný aþtý, sorundemokrasinin yasaklanýpyasaklanmayacaðýnavardý.

Bu bir rejim krizi. Krizidarbeyle çözmek, 12Eylül anayasasýný koru-mak ve darbelerle belir-lenen siyasal rejimi ilele-bet yaþatmak isteyen dar-becilere karþý tüm darbemaðdurlarý hareketegeçmeli. Bu darbeiþçilere, yoksullara,kadýnlara, azýnlýklara,gençlere, Kürtlere,toplumun büyük çoðun-luðuna karþý karþý veancak birlikte mücade-leyle durdurulabilir.

Darbe durdurulmadan,darbeciler yagýlanmadanherhangi bir hakkýsavunmak ya da istemekhiçbir anlam taþýmýyor.

"Anayasamýzý zorlayanbir iktidar anlayýþý ola-maz. Anayasayýdeðiþtirmeye çalýþan biryönetim anlayýþý olamaz."CHP Gen. Baþk. DenizBaykal

"Anayasa mahkemesiTürkiye'de tartýþmalarýsona erdirecek bir kararvermiþtir. Artýk hiç kimseböyle bir düzenleme yap-maya kalkýþmayacaktýr."CHP Gen. Baþk. Yard.Onur Öymen

"Herkes saygý duymalý"

Genkurmay Baþk. YaþarBüyükanýt

"Hayýrlý olsun."Genkurmay. 2. BaþkanýErgun Saygun

"Karar malumun ilaný"Hava KuvvetleriKommutaný, AydoðanBabaoðlu

"AKP'yi klonlayýn" MHPGenel Baþkaný DevletBahçeli

"AnayasaMahkemesi'nin kararýeleþtirilebilir, ama geçer-

lidir." MHP Genelsekreteri Cihan Paçacý

“Türbana ret çýkmasaydýüniversiteler okunmazhale gelirdi. Bir hakemlazýmdý, mahkeme o göre-vi üstlendi. 1960'ta MeclisBizi halk seçti, ne istersekyaparýz diyordu. Þimdikigibi Anayasa Mahkemesiolsaydý, ihtilal olmadanhalledilirdi” SüleymanDemirel

"Bu geliþmeler ABD'dememnuniyetle karþýlan-malý" Michael Rubins,neo-cconlarýn teorisyeni,Wall Street Journnal

Cumhuriyet G., Doðanve Çukurova Grubunabaðlý hakim medya yargýdarbesini açýkça destek-ledi.

Sevinenler

Uzlaþma diyenlerAKP’nin Anayasa

Mahkemesi’ni deðer-lendirmesinin ardýndanTBMM Baþkaný KöksalToptan meclisin yanýna birde senato eklenmesiniönerdi. Bu ise darbecilerleuzlaþmak demek.

27 Mayýs darbesiyürütme görevini sürdürenhükümeti denetlemek içinikinci bir organ olan sena-toyu kurmuþtu. Ancak 12Eylül darbesi bu ikili sis-teme son verdi.

Anayasa Mahkemesi’ninyetkisi bu kez meclis dýþýn-da bir organ olan senatoyada tanýnmak isteniyor.Senato rejimin deðiþmesinedirerenen güçler için birsigorta olacak, AKP’nin yada baþka bir partinin yap-týðý “hatalar” böylecedüzeltilecek.

Toptan’ýn önerisi AKPiçindeki devletçi kanadýnüçnücü bir yol önerilerinindevamý. Üçüncü yolcular

AKP’yi AnayasaMahkemesi’ni tanýmayaçaðýrýyor.

Þemdinli’den bu yanageçen süreç uzlaþmacýlýðýndarbe sürecini meþrulaþtýr-maktan baþka bir iþe yara-madýðýný gösterdi.

Nitekim AKP, ANAPkökenli ve devletçikanadýn üyesi KöksalToptan’ýn önerilisi AKPtarafýndan reddedildi.Açýklamayý yapanhükümet sözcüsü CemilÇiçek ise uzlaþmacýkanadýn bir baþka üyesi.MHP kökenli, Özal’ýnANAP’ýndan bu yana“devlet” adamý olaraksunuluyor.

Çiçek’de AKP’ye yargýsürecine razý olmayý vebeklemeyi öneriyor. Ancakmücadele çok sert veuzlaþmacýlýktan bahseden-lerin darbecilerin deðirme-nine su taþýdýðý açýkça orta-da.

Susup izleyenlerAnayasa Mahkemesi

kararý karþýsýnda solcuemek örgütleri sessizkalmayý seçti.

TMMOB, TTB, DÝSK,KESK, Eðitim-Sen yöne-timleri konuyla ilgili her-hangi bir açýklama yap-madý, web sitelerine her-hangi bir tutum konul-madý.

Evrensel Gazetesi kararýnertesinde AnayasaMahkemesi kararýný savu-nan hukukçu ÜlküAzrak’ýn yorumuna yer

verirken, sýk uðranýlanhaber sitesi sendika.orgsesiz kalmayý seçti.

Bianet de darbeyi görme-di, baþka haberleri öneçýkartmayý seçti. TKP isehaftasonu AKP’ye “kýrmýzýkart” mitingi düzenliyor.

Solun da ise “yesinler bir-birlerini” havasý hakim.Mahkeme kararýnýn ardýn-dan geçen 4 gün boyuncaDSÝP dýþýndaki hiçbir sol,parti veya çevre darbeyeaçýkça karþý çýkmadý.

Darbeciler derhal tutuklanmalý ve yargýlanmalýdýrErgenekon operasyonu geniþletilmelidir.Özgürlükçü ve demokratik yeni bir anayasa rejimin tüm

maðdurlarýnýn talepleri gözönüne alýnarak yazýlmalýdýr.

12 Eylül’le hesaplaþmak

Yass

ýada

Dur

uþm

alar

ý,19

60

Page 7: Sosyalist İşçi 327

“Darbe her gün yapýlan bir þey. Partikapatma, gazete kapatma, gözaltýlar hertürlü darbeye karþý kim tarafýndan yapýlýr-sa yapýlsýn, ister laik cuntalar,ister saðmilliyetçi-Türk-Ýslam sentezci generallertarafýndan kime karþý yapýlýrsa yapýlsýntopyekün bir darbe karþýtý tutumugeliþtirmediðimiz müddetçe karþý duruþu-muz etkili olmayacaktýr.”Ayhan Bilgen, Mazlum-Der eski baþkaný

“Darbeler darbedir. Ýlericisi yoktur. 28Þubat’tan sonra 27 Nisan ile tanklarýn,klasik darbelerin yerini artýk e-muhtýradarbeleri aldý. Türkiye darbe ilehesaplaþamamýþtýr. Yunanistan, ispanyahesaplaþmýþ ve yeni bir sürece geçmiþtir.Darbe yasasýyla yönetiliyorsa Türkiye içinbu bir ayýp benim de ayýbýmdýr. Yargýmüdahalesini, seçim sistemini deðiþtire-cek, parti kapatmalarý yok edecek biranayasa yapýlmalý.”Hasip Kaplan, DTP Milletvekili

“Bu son müdahale açýk bir darbedir. ‘AkParti ne kadar demokrat’, AKP'ye karþýolan darbeye ‘ama’ demek son dereceyanlýþtýr. Bu darbe AKP ye deðil siyaseteyapýlmýþtýr. Meclisi kapatýlmýþtýr, seçimiiptal etmiþtir bu darbe. Yarýn darbe olursadiye bir þey yok darbeolmuþtur zaten. Ve bunakarþý hep beraber dur-mak gerekir. Yeni birsiyasi harekete ihtiyaçvardýr, bu toplantýlar onahizmet ettiði süreceanlamlýdýr. Siyasi rakip-lerinin devre dýþý býrakýl-masýný alkýþlar buna çanaktutarsa bu darbeleri daha çok görürüz.”Mehmet Bekaroðlu, SP eski milletvekili

“Aðýr çekim darbe yaþýyoruz. AKP’ninkapatýlmasýyla son bulacaktýr. 29 Ekim’dekurulan cumhuriyet sona ermiþtir. Bu dar-beyi cumhuriyet karþýtlarý deðil tam ter-sine cumhuriyetle patalojik bir bað kuran,onu sahiplenenler yaptý. Bu mücadeleyiAKP vermeyecek, halký mücadeleye çaðýr-mak gerekiyor. Sivil bir devrim olmakzorundadýr. Böyle bir durumda amademek, ne darbe ne þeriat demek yanlýþtýr.Bir kadýn tecavüze uðradýðýnda ‘ama minietek giymiþti’ demek gibidir.” Turgay Oður, Genç Siviller

“Bir yýldýr darbenin çeþitli adýmlarýylakarþýlaþýyoruz. 12 Eylül ve 12 Mart'taolanlar tekrar karþýmýzda ancak bu kezfarklý bir þey de oldu. Vatandaþlýk hak-larýnýz yok dendi. Oy verme, seçmehakkýmýz da elimizden gitti. Bu darbebizimle alay etmektedir. Çünkü buzamana kadar görmüþtür ki biz bu dar-belere karþý büyük ve yýðýnsal bir hareketörgütleyemedik. Onlar ise baþka motiflerikullanarak yýðýnsal mitingler yapmýþtýr.Cumhuriyet mitingleri gibi. Bununkarþýsýnda muhalefeti örmek için deneyimgerekir. Örgütlü mücadele gerekir, bunuaslýnda sosyalistler yapar. Ancak bugünsosyalistlerin önemli bir bölümü darbeyekarþý sessiz durmaktadýr, bir bölümü

arkasýnda durmaktadýr. Bugün içindebulunduðumuz darbe ile hesaplaþmakgerekiyor. Bu toplantýlarý çoðaltmak, dahabüyük bir yere sýçramak ve daha kitleselmitingler düzenlemek ve biz de varýzdemek lazým. Size izin vermeyiz demeklazým. Mutlaka ve mutlaka hesap sormaklazým.”Doðan Tarkan, DSÝP

“Yukarýdan devrim ebedi midir?Yukarýdan devrim yapanlar on yýlda birbunu tekrarlarsa demokrasi olgunlaþa-maz. Çocuk oyuncaðý deðildir bu, zýrt pýrtyapýlmaz. Siz 35 yaþýndaki adama veyakadýna ne yapýp ne yapmayacaðýnýsöylerseniz hiçbir zaman geliþmez. 10yýlda bir yukarýdan devrim yapýlýrsa içiboþalýr ve karþý devrim halini alýr.Anayasa mahkemesinin son kararý þunuilan etmiþtir, Türkiye'de bundan sonrareform denildiðinde kanun deðiþikliðiyapýlamaz. Çok vahim bir karardýr.Müdahale arzusu, korkudan meydanagelmektedir. Halýnýn altýna süpürülenErmeni, Kürt sorunu gibi sorunlar artýkkokuþmuþtur ve üzerlerine gelmektedir.Ayný þekilde statüko kaybetme korkusuda vardýr. Türkiye' de askerler eskisi gibi

darbe yapma cesaretine sahipdeðiller. Bu durum içdinamiðin harekete geçtiðinigöstermektedir. Ýyi gidi-yoruz, umudumuzu kaybet-meyelim.”Baskýn Oran

“Bu yasanýn iptaliyle biziiyice köþeye sýkýþtýrdýklarýný

hissediyorum. Yani bize yaþamaalaný býrakmýyor. Bu kararla bizim içinartýk hukuk da tükendi. Bu nokta artýkgerçekten sözün ve hukuðun bittiði biryer. Onlara sormak lazým, bu ülkeden git-memizi mi istiyorlar, nerede yaþamamýzýistiyorlar.”Semiha Kaya Mazlum-Der Ýst. Þub

“Anayasa Mahkemesi’nin baþörtüsü ileilgili yasayý iptal etmesi aslýnda sadecebaþörtüsü takan kadýnlarýn özgürlüðünedeðil, hepimizin demokratik haklarýnavurulmuþ bir darbedir. Anayasamahkemesi bu kararla bizim oylarýmýzlaseçtiðimiz meclisin iradesini görmezdengelmiþtir. Dolayýsýyla buna karþý sadecebiz baþörtülü kadýnlar deðil, demokrasi-den yana herkes hep birlikte mücadeleetmelidir. Ayrýca, Anayasa mahkemesi bukararý yine bir darbenin ürünü olan ‘82Anayasasý’na dayanarak almýþtýr. Ýlk yap-mamýz gereken iþlerden bir tanesi ‘82anayasasýný bir an önce deðiþtirmektir.” Hilal Kaplan

Anayasa mahkemesinin baþörtüsü ileilgili yasayý iptali milletin iradesinin yoksayýlmasýdýr. Sivil alanda bize gerçektençok iþ düþüyor. Alternatif direniþlerörgütlemeli, ortak mücadele alanlarýyaratmalý ve bunlarý olabildiðince yaygýn-laþtýrmalýyýz.Nil Mutluer, Birbirimize Sahip ÇýkýyoruzPlatformu

sayý: 327 sosyalist iþçi 7

Onur Öztürk

Türkiye'de sosyalistinden ulusal-cýsýna hatta ýrkçýsýna kadar pek çokkiþinin, emperyalizm kavramýnýkullandýðýný görürüz. Sosyalistsolda ise emperyalizme karþýmücadele söyleminin hep yurt-sever-milliyetçi bir içeriðe sahipolduðu gerçeði ile karþý karþýyayýz.

Aslýnda bu durumun temelindeyatan, dünyada 1950'li ve 60'lý yýl-larda üretilen stalinist hurafelerdir.Söz konusu yýllarda dünyadaulusal baðýmsýzlýk savaþlarý ivmekazanmýþ ve sömürgecilik büyükdarbe yemiþtir. Ýþte böyle bir ortam-da ABD ile rekabet halinde olanSovyetler Birliði, kendi nüfuz alan-larýný geniþletebilmek için, yenibaðýmsýzlýðýný kazanan ülkelere"kapitalist olmayan yol" formülünüönermiþtir. Bu formülasyonlar yenikurulan ulus devletlerin elitlerineoldukça cazip gelmiþtir. Kalkýnmapolitikasý olarak özel sermayeyi dedýþlamayan, kamu mülkiyeti aðýr-lýklý devlet kapitalizmi modeliniuygulamýþlardýr. Böylece "üçüncüdünya milliyetçiliði veya solculuðu"adý verilen akým ortaya çýkmýþtýr.

Diðer yandan SSCB bürokrasisi tarafýndanbu stratejilerin geliþtirilmesinin bir nedenide, pek çok ülkede oluþabilecek gerçek pro-leter devrimlerin önünü kesmektir. Bunedenle pek çok ülkedeki komünist par-tilere, kendi ulusal burjuvazisini destekle-meyi telkin edecektir. Komünist partilerin,ulusal burjuvaziyi desteklemeleri, kendileriiçin intihar anlamýna gelmiþtir. Nitekim buülkelerdeki yeni elitler iþbaþýna gelir gelmezilk yaptýklarý iþ komünistleri ezmek olmuþ-tur.

Uzun vadede ise kapitalizmi aþamayan"üçüncü dünya solculuðu", baþarýsýzlýklarabidesi olmuþtur. Ulusal kalkýnmacý rejimlerkendi halkýna, kalkýnma adýna, büyükbedeller ödetmiþlerdir. Ýþçiler ve emekçikitler üzerinde yoðun sömürü ve siyasalbaský oluþmuþtur. Zaten 1980'lerle birliktedünyadaki bütün devlet kapitalizmi rejim-lerin krizi ile birlikte, bu ülkeler yeni-liberalpolitikalara boyun eðmek zorundakalmýþlardýr. Ýlk yýllar halkýn sevdiði "kariz-matik liderler" bir süre sonra "cani diktatör-lere" dönüþmüþlerdir.

Tekrar Türkiye'ye dönecek olursak,Türkiye'de bu dýþ konjonktürün etkisi ileemperyalizm sorunu bir baðýmsýzlýk soru-nuna indirgenmiþtir.

Sorun anti-kapitalizm mücadelesi olarakgörülmediði için, baðýmsýzlýðýn kazanýlmasýda sosyalizmden önceki bir aþama olarakdeðerlendirilmiþtir. Bu nedenle halk savaþý,ulusal cephe, ulus devleti savunma gibi tak-tikler geliþtirilmiþtir.

Oysaki Türkiye, siyasal baðýmsýzlýðýnýkazanmýþ, güçlü bir ordusu olan emperyalistsistemin içinde yer alan ve kapitalist üretimiliþkilerinin hâkim olduðu, hatta kendisi debölgesel bir güç olma hevesine sahip birülkeydi. Dolayýsýyla anti-emperyalizm sorunu anti-kapitalist bir politikadan ayrýla-mazdý.

Bir diðer ilginç sav ise Türkiye'nin ABD'nin gizli iþgali altýnda olduðu teziydi. Bunakanýt olarak da Ýncirlik baþta olmak üzere ABD ve NATO'ya ait üs ve tesislerinin var-lýðý gösteriliyordu. Bu tezi kabul edecek olursak, o zaman topraklarýnda ABD üssübulunduran Ýtalya, Almanya, G. Kore, Japonya gibi ülkeler de ABD iþgali altýndaolmalýlar.

Kendi burjuvazinizin suçlarýna ortak olmakSosyalistler hiçbir zaman emperyalizme karþý, gerici burjuva ve küçük burjuva ütop-

yasý olan "milli kapitalizmi" savunmak gibi bir anlayýþa sahip olamazlar. Çünkü kapi-talizmin serbest rekabet döneminde bile ulusal ekonomilerin tam baðýmsýzlýðý diye birþey söz konusu olmamýþtýr.

Bugün kapitalizme karþý yapýlmasý gereken, ulusal devleti savunmak deðil, ulus-lararasý bir sistem olan kapitalizmi, sosyalist dünya devrimi ile aþabilmektir.

Emperyalizm nedir?Kavram 19. yüzyýlýn sonu ve

20.Yüzyýlýn baþýnda yaygýn bir kul-laným alaný bulur. J.A.Hobson gibiliberal aydýnlarýn yaný sýra, RudolfHilferding, Rosa Luxemburg veLenin gibi Marksist düþünürler dekavram üzerine kafa yormuþlardýr.Lenin'in 1916'da kaleme aldýðý,"Emperyalizm: Kapitalizmin EnYüksek Aþamasý" adlý broþürü,devrimci marksistler açýsýndan ençok referans alýnan kaynaklardanbiridir.

Lenin söz konusu yapýtýndaemperyalizmin temel özelliklerini þuþekilde tanýmlar:

Sanayi sermayesi ile mali sermayebirleþmiþ ve mali oligarþi oluþmuþtur.

Kapitalizmin serbest rekabetdönemi sona ermiþ, küçük iþlet-melerin yerini dev tröstler vekarteller almýþtýr.

Sömürge ülkelere yönelik metaihracatýnýn yaný sýra, sermaye ihracýbaþlamýþtýr.

Dünya büyük güçler arasýndanüfus alanlarýna bölünmüþtür.Dolayýsýyla emperyalizm çaðý, top-yekun savaþlar ve devrimler çaðýdýr.

Kýsacasý, kapitalizmin baþtanitibaren doðasýnda var olan;geniþleme, yeni pazarlar ve kay-naklar bulma ihtiyacý ve tekelleþme"emperyalizm" olgusunu doðurmuþ-tur.

Baðýmsýzlýk ve anti-emperyalizm

Karþý çýkanlar

8 Haziran, Ankara, Foto: Ali Baydaþ

Page 8: Sosyalist İşçi 327

8 sosyalist iþçi sayý: 327

Þenol Karakaþ

Ýnsan bilincinin durumuve mücadele arasýnda kar-maþýk bir iliþki var.Fikirlerin deðiþimi düz birçizgi halinde ilerlemiyor.Bir fikir yüzlerce fikrintartýþmasýyla þekilleniyor.Yüzlerce deneyim,yüzlerce tartýþma, yüzlerceokuma süreci oluþturuyorbir fikri geliþmeyi.

Gerçek dünyanýnkarmaþýk yansýmasý

Fikirler kendi kendine biryaþam alanýna sahipdeðiller. Karl Marks'ýnmaddi dünya olarakadlandýrdýðý gerçek yaþamkoþullarý tarafýndan belir-lenmeyen fikirlere itibaredilmez.

Eðer fikirlerin kendi baþý-na buyruk bir yaþamýyoksa, örneðin, kadýnlarýn,güçsüz, þefkate muhtaç,ikincil cins ve ev iþleriniyapmak zorunda olan cinsolduðu yönündeki fikirnereden kaynaklanýyor? Yada güncel bir örnek ver-mek gerekirse, Tuzla'dayaþanan iþçi ölümleriniiþçilerin eðitimsizliðinebaðlayan fikrin kökenindene var? Örnekler çoðaltýla-bilir. Bugünlerde yinetanýk olduðumuz askeryollamalarý sýrasýnda atýlan"En büyük askerin bizimasker" olduðu sloganýhangi bilincin ürünü?Eþcinselliðin "olaðandansapma" anlamýna geldiði,her Türk'ün asker doð-duðu, Yahudilerin cimriolduðu, KürtlerinTürklerin bir kolu olduðu,devletin babamýz olduðu,gibi bir dizi kabul görenfikrin kaynaðý ne?

Eðer fikirler insanlararasýnda kurulu gerçekiliþkilerin bir ifadesiyse bukadar çok sayýda yanlýþfikrin ortaya çýktýðý nasýlbir iliþki yumaðý içindeyaþýyoruz? Çünkü gerçekbambaþka. Her Türk,herkes gibi bebek olarakdoðar, asker olarak deðil.Eþcinsellik de en az karþýcinse ilgi duymak kadarolaðan bir yönelimdir.Yahudilerin cimrisi devardýr cömerti de. Týpkýboy ortalamasý kýsa olan

Türklerin en büyük askerolmasýnýn imkansýz oluþugibi, Kürtler kendi farklýruh birliðine sahip olan birhalktýr.

Egemen fikirlerinkaynaðý ne?

Alman devrimci KarlMarks toplumda egemenolan fikirlerin, sadecemaddi iliþkilerin bir ifadesiolduðunu söylemekle yet-inmedi. Ayný zamanda bumaddi iliþkilerde egemenolan toplumsal sýnýflarýn,gerçekliði çarpýtan egemenfikirlerin üreticisi deolduðunu gösterdi.Egemen sýnýflar, toplumunküçük bir azýnlýðý olarak,üretici güçlerin, yanizenginlik yaratan üretimaraçlarýnýn sahibi olmayadevam etmek istiyorsa,sadece polis ve asker

zoruyla, milyonlarca mülk-süzü her gün döverek, hergün göz altýna alarak ege-menliðini devam ettirmez.Egemen sýnýflarýn üretimaraçlarý üzerindekimülkiyet haklarýnýn devametmesi, bir yandan da üre-timin devam ederekzenginliðinin sürekli art-masý için toplumun mülk-süz ama üreten, çalýþansýnýflarýnýn her sabah iþegitmeye ve kendisi sömürümekanizmasýnýn göbeðineatmaya ikna olmuþ olmasýgerekir.

Ýþte egemen fikirler, esasolarak milyonlarca amamilyonlarca insaný busürece ikna etmeye yarar.Evde yirmi dört saatçalýþan bir kadýn, yerininevi ve görevinin çocukyetiþtirmek olduðunu anla-tan fikirden sýyrýldýðýnda

ve sýyrýlma milyonlarcakadýnda yaþanmayabaþladýðýnda egemen sýnýfbüyük bir sýkýntý yaþamayabaþlar. Kutsallaþtýrýlan aileiliþkilerinin en önemliiþlevinin, egemen sýnýfýnsömüreceði yeni iþçikuþaklarýný yetiþtirmek vemevcut iþ gücününyeniden üretimininmaliyetini düþürmekolduðunun ortaya çýkmasýve bu iþleyiþin parçalan-maya baþlamasý egemensýnýf açýsýndan ürkütücübir geliþme anlamýna gelir.

Bir iþçinin, iþyerindenadým attýðý an hýrsýzlýðýnbaþladýðýnýn bilincine var-masý, yani kapitalizmkoþullarý altýnda zenginliðiüreten tek güç kendi emekgücüyken, her gün, hersaat emek gücünün tamkarþýlýðýný alamadýðýný vepatronlarýn bu karþýlýðýödenmeyen emeksayesinde zenginliklerinezenginlik kattýðýný kavra-masý egemen medyanýn sýksýk anlattýðý "iþ barýþýný" oanda daðýtýr.

Egemen fikirlerdenkurtulmak için

Bu yüzden sýnýf mücade-lesinin en temel sorunu,büyük yýðýnlarýn egemensýnýflarýn fikirlerinden nasýlsýyrýlacaðýný belirlemekteyatar. Ýngiliz devrimciTony Cliff'in vurguladýðý

bir çeliþki var gibidir orta-da. Bir yandan egemensýnýfýn fikirleri egemenfikirlerdir. Ama öte yan-dan gerçek Marksistgelenek, iþçi sýnýfýnýn kur-tuluþunun iþçi sýnýfýnýnkendi eseri olacaðýný vur-gular. Egemen sýnýfýn binbir fikriyle, entelektüel üre-tim araçlarý üzerindekidenetimiyle iþçi sýnýfýarasýnda yaygýnlaþtýrdýðýve iþçileri bölen fikirlerdenmilyonlarca insan kendikendisini nasýl kurtaracak?

Reformist tercihKitap okuyarak mý?

Komünist Manifesto'nunçok sattýðý doðru amaManifesto'yu her okuyanýntüm gerçek iliþkilerini birçýrpýda çözüp sosyal birdevrim için kollarý sývaya-caðýný düþünmek komikolur. Devrimci geleneðinkitaplarýnýn, gazetelerininkarþýsýnda geleneklerin,sosyal iliþkilerdeki çarpýk-lýðýn, egemen sýnýflarýndevasa zenginliðininüzerinde yükselen veyukardan aþaðý, okullardasürekli anlatýlan fikirlervar.

Çözüm, reformist solunönerdiði gibi, milyonlarcaiþçi adýna oy isteyen parti-lerin parlamentoda çoðun-luðu saðlamasý olabilir mi?Ýþçilerin siyasi eðilim-lerinin ürünü olan

reformist partiler, enindesonunda egemen sýnýflarlauzlaþan ve esas olarak iþçi-lerin kaderlerini kendi-lerinin belirlediði bir yapýdeðil, "iþçiler adýna"davranan bürokratik biryapýdýr. Oy verdiði anlardýþýnda iþçiler esas olarakuzun bir süre izleyici duru-munda kalýr.

Çözüm, týpký reformistpartiler gibi iþçi sýnýfý adýnadavrandýðý çok açýk olansilahlý mücadele sürdürengerilla türü maceracýörgütlenmeler de olamaz.Gerilla mücadelesi sadeceçok küçük bir iþçi grubun-da sempati yaratabilir.Çünkü profesyonel silahlýbir örgütün üyesi olmakiçin gerilla yaþamý sürmekgerekir. Bu ise iþindegücünde milyonlarcaiþçinin kapýlabileceði birmacera deðildir.

Mücadele deðiþtirirÖyleyse çözüm nerede?

Karl Marks'ýn bu soruya,çözüm iþçi sýnýfýnýn kendimücadelesidir yanýtýnýverir. Kadýn erkek milyon-larca iþçinin egemen sýnýfýnfikirlerini sorgulamasýnýsaðlayacak olan kadýnerkek milyonlarca iþçininkendi mücadelesidir.Deðiþim mücadeleylebaþlar, sorgulama mücade-leyle baþlar, egemensýnýfýný fikirlerinden kopuþmücadeleyle baþlar.Tuzla'da yaþanan ilk ölüm-lerde sorunun iþçilerineðitimsizliðinden kay-naklandýðý fikri hakim olsada grev, yürüyüþler,polisle çatýþmalar, sorununTuzla'daki patronlarýn diz-ginsiz kar hýrsý olduðunugösterir.

Direniþteki bir iþçigrubunun kadýnlar veerkekler olarak dayanýþ-masý ve genelde olduðugibi mücadelenin enönünde kadýnlarýn dur-masý, egemen kadýnfikrinin paramparçaolmasýna neden olur.Kamu EmekçileriSendikalarýKonfederasyonu KESK'teyýllardýr olduðu gibiekmek ve sendika hakkýiçin polis barikatlarýna vegaz bombalarýna yýllardýrbirlikte direnen iþçilerdeKürt halkýnýn var olduðuve iþçi sýnýfýnýn en büyükittifaký olduðu kavranarakmilliyetçi fikirlerin etkisiazalýr.

Mücadele anlarý, özgür-lük anlarýdýr. Yýðýnlarýnmücadeleleri tedrici birbiçimde deðil, sýçramalý birbiçimde, devrimci birbiçimde bu mücadeleyekatýlanlarýn bilincinigeliþtirir ve egemensýnýflarýn tüm var sayým-larýnýn teker teker yýkýl-masýna neden olur.

Ýnsanlar nasýl deðiþir?

Tarihin ilk zafere ulaþan sosyalist devrimi insanlarýn nasýl deðiþebileceðinin de hikayesidir. 1917 Þubat’ýnda Rusya’da des-pot Çarlýk rejimini kendiliðinden bir hhareketle yýkan iþçiler ‘kaba’, ‘cahil’ ve ‘eðitimsizdi.’ Komünizmden çok Rus OrttodoksKilisesi’nin fikirlerini benimsemiþlerdi. Ancak yaptýklarý eylemle dünyayý deðiþþtirirken kendilerini de deðiþtirdiler. 1917Ekim’in de iþçiler iktidara geldiði annda Rusya’da bir yaratýcýlýk patlamasý gerçekleþmiþti. Mücadele deðiþtirir.

Page 9: Sosyalist İşçi 327

sayý: 327 sosyalist iþçi 9

Tom Behan

Eski bir deyiþ vardýr: Güçyozlaþtýrýr, mutlak güç detoptan yozlaþtýrýr. 30 yýlönce Ýtalya'da bu deyiþihaklý çýkaran siyasi birdram yaþandý: HristiyanDemokrat lider Aldo Morokaçýrýlýp öldürüldü. Buhikâye ayný zamandaMoro'yu kaçýran sol grupKýzýl Tugaylar'ýn oncainsanýn nefret ettiði bu sis-temi yýkmak için yanlýþ biryol tuttuðunu da gösteri-yordu.

Kaçýrma olayýnýn arkaplaný 1967'de üniversitekampuslerinde baþlayanöðrenci iþgallerinedayanýyordu. 1969'da buisyan iþçi sýnýfý arasýnda dayayýldý. Emeklilik, barýnmahakký, kiralar, saðlýkhizmetleri, vergiler gibikonular üzerinde yoðun-laþan siyasal grevler Kasým1969'da genel grevedönüþtü.

1973'e gelindiðinde parçabaþý çalýþma pek çok fab-rikada kaldýrýlmýþ, tatilgün sayýsý arttýrýlmýþ, çalýþ-ma haftasý 48 saatten 40saate inmiþti. Sendikalarýnüye sayýsý müthiþ arttý.1975'te öðretmensendikalarýnýn üye sayýsý(1968'de 4 bindi) 90 bineçýktý. 1968'de toplam sendi-ka üye sayýsý 4 milyon iken1975'te 6.6 milyona çýktý.

Bu yangýndan, yenidevrimci örgütlenmelerdoðdu. Ancak bunlardanbir kýsmý romantik silahlýmücadeleye inanýyordu.Vietnam özgürlükhareketi, Filistin ve IRAgibi hareketlerden etki-leniyorlardý. Bu antiemperyalist mücadelelerönemli bir desteðe sahiptiama oldukça ileri birsanayi ülkesi olan Ýtalyasömürge deðildi veemperyalist hegemonyaaltýnda da deðildi.

AtýlýmHareketin büyüme aþa-

masýnda bu fikirlerin pekönemi yoktu. Ama1970'lerin baþýnda hýzlýdevrim hayalleri atýlým-daydý. Ýþyerlerinde sendikabürokratlarý kaybettiklerizemini yeniden kazan-maya baþlamýþtý. Tümiþçilere açýk olan iþyeri

konseylerinin desteðinikazanmýþlardý.

Kimi devrimci gruplar'reformistlerin' artan etkisiyüzünden konseyleri terketti. Bunun anlamý iþçilerinçoðunluðunu sendikaliderliðine ve ÝtalyanKomünist Partisi'nin (ÝKP)politikalarýna terk etmekti.Ayný zamanda devrimci-lerin milyonlarca iþçidenizole olmasý demekti.

Bir milyondan fazla üye-siyle ÝKP bir kitle partisiy-di ve seçimlerde de büyü-yordu. Soðuk Savaþ'ýnparanoyak ortamýndahükümetin bazý unsurlarýÝKP'nin gücünden endiþe-leniyordu.

1968-69'da doðan küçükdevrimci partiler 1970'lerinortalarýnda çökmüþtü. Buve faþist bir darbe ihtimalibazý gençleri yeraltýnainmenin tek alternatifolduðunu düþünmeye iti-yordu. Benzer þekilde, pekçok genç ÝKP'yi parla-menter deðiþim stratejisinedeniyle uzlaþmacý olarakgörüyordu. Bu aktivistlerisiyasi fikirler motive edi-yordu, fakat siyasi olaraksabýrsýzdýlar.

Kýzýl Tugaylar savaþdönemindeki faþizmedireniþ hareketine vurguyapýyorlardý. Ýþçi sýnýfýradikalizmini artýrmakihtiyacý duyuyor veterörist eylemlerle siyasigeliþmelerin normal iþle-yiþini hýzlandýrabilecekleri-ni düþünüyorlardý.Yaslanabilecekleri arkadaþve iletiþim aðlarýna sahip-tiler. Yasal hareket içindekibazýlarýna göre KýzýlTugaylar "hatalýyoldaþlar"dý.

Kýzýl Tugaylar'ýn ilkeylemleri 1972-74 yýllarýn-da fabrika müdürlerinikaçýrýp sorguya çekmeklebaþladý. Önceleri kimseyaralanmadý. Benzer pekçok eylem fabrikalardadestek buldu. Çünkü çoðuzaman fabrika müdür-lerinin sendika veörgütlenme karþýtý sýrlarýaçýða çýkarýlýyor ve duvar-larda afiþe ediliyordu. KýzýlTugaylar örgütlenmeleriniüçüncü dünyacý özgürlükhareketleri modeline görekurduklarý için þehirlerdegizli birlikler oluþturuyor-du. Bunlarýn üye sayýsý

hiçbir zaman 500'ü geçme-di.

Devletin içinde, 1945'tekiBenito Mussolini diktatör-lüðünden kalan faþistunsurlar tam olarak temiz-lenmemiþti. Bu unsurlar,neo faþist gruplarla ittifakhalinde bir "gerilim strate-jisi" izliyordu. Bu birleþikfaþist gruplar terörist bom-balama eylemleri yapýyorhükümetse toptan çökmesiumuduyla solu suçluyor-du. Bombalamalarýnçoðunluðu ÝKP bürolarýný,sinagoglarý ve anti faþistanýtlarý hedefliyordu.Örneðin Milan'da bir bom-balamada 17 kiþi ölmüþtü.

Saldýrýlarýn çoðu cezasýzkaldý ve üst düzey destekaldý. Egemen sýnýfýn farklýbir kanadý da vardý:Komünistlere karþý farklýbir tutumu olan hrisityandemokrat lider Aldo Moro.

Moro komünistlerinhükümette yer almasýnýsavunuyordu. 1976 genelseçimlerinde hristiyandemokratlarýn %38 oyunakarþýlýk ÝKP %34 oyalmýþtý. Mart 1978'de birsabah, Moro ÝKP ile dahabüyük iþbirliði önermeküzere parlamentoyagiderken saldýrýya uðradý.Kýzýl Tugaylar maiyetinesaldýrdý, eskortunuöldürdü ve Moro'yukaçýrdý.

TanýnmaKýzýl Tugaylar kaçýrma

sayesinde siyasi olaraktanýnma elde edeceðiniumuyordu. Ayný zamandaMoro'nun ÝKP ile yapacaðý"tarihsel uzlaþma"yý dur-duracaklarýný umuyorlardý.Son olarak da hapiste olanüyelerinin bir kýsmýnýnsalýverilmesi halinde

Moro'yu serbest býrakacak-lardý.

Hristiyan demokratlar birikilemle karþý karþýyaydý.Partinin pek çok öndegelen ismi ÝKP'ninhükümete girmesinekarþýydý. Kýzýl Tugaylar ileiþbirliði yapmanýn, herhan-gi bir görüþmeyi red-detmesi halinde ÝKP'yi engüçlü parti haline getire-ceðinden kaygýlanýyor-lardý. Moro'nun rehintutulduðu 55 gün boyuncakomünistler ve hristiyandemokratlar serbestbýrakýlmasý için yan yanagösteriler yaptý.

Tüm bu manevralarda biraktör daha bulunuyordu:Moro'nun gözden çýkarýla-bilir olduðu görüþünütaþýyan ABD gizli servisi.Hristiyan demokratlargörüþmeme kararý aldý. VeKýzýl Tugaylar Moro'yu

öldürdü.Sonuç Kýzýl Tugaylar'ýn

umduðunun tam tersioldu. Kaçýrma olayý hýris-tiyan demokratlarý bir-leþtirirken ÝKP'yi dahaýlýmlý bir parlamenterçizgiye itti. Ertesi yýl Fiatyönetimi 61 iþçiyi"terörizm" bahanesini kul-lanarak iþten attý. Bu,1980'de çok daha büyüye-cek bir saldýrýnýn ilkadýmýydý.

Kýzýl Tugaylar yalnýzcayanlýþ zemine basmaklakalmadý. Ýyice yeraltýnaçekilip iþçi sýnýfýndanbütünüyle koptu. Moro'yukaçýrmak temsil ettikleriniiddia ettikleri iþçi sýnýfýn-dan ne kadar uzak olduk-larýný kanýtlamýþtý.

(Kardeþ gazetei Socialist Worker’dan

Cengiz Alðan tarafýndan çevrildi)

Aldo Moro cinayeti Ýtalyan solunu nasýl çökertmiþti?

“Moro'nun rehin tutulduðu 55 gün boyunca komünistler ve hristiyan demokratlar seerbest býrakýlmasý için yan yanagösteriler yaptý.”

Page 10: Sosyalist İşçi 327

10 sosyalist iþçi sayý: 327

Irkçýlýða ve MilliyetçiliðeDurDe Giriþimi tarafýndan7 Haziran Cumartesi günüTütün Deposu'nda 301.maddede yapýlan deðiþik-likle ilgili olarak '301'e,darbelere, E-muhtýralara,Y-muhtýralara, Ergenekon-lara Dur-De' baþlýklý birforum düzenlendi.

200’den fazla kiþininkatýldýðý forumdaaktivistler 301. maddedeaslýnda bir deðiþiklik yapýl-madýðýný ve bundan sonrada sokaktaki ve yasalarda-ki ýrkçýlýða ve milliyetçiliðekarþý mücadele etmeyedevam edeceklerini ifadeettiler.

Forumda konuþan Dur-De'nin ilk imzacýlarýndanve kurucularýndan ErginCinmen, "AslýndaTürkiye'nin sorunuyasalardan kaynaklanmýy-or. Sorun bu yasalarýyapan anlayýþta. siviltoplum olabildiðincegeliþmedikçe ve varolansiyasi boþluk, solun olma-masýnýn yarattýðý siyasiboþluk doldurulmadýkçasorun çözülmeyecektir",dedi. Forum KardeþTürküler'in ve Keopsgrubunun söylediðiþarkýlar ve Hrant Dink'inhayatýnýn anlatýldýðý'Kýrlangýcýn Yuvasý' belge-selinin gösterimiyle sonbuldu.

Farklý görüþ ve gelenekler-den gelen tartýþmacýlar dar-beye karþý mücadele çaðrýsýyaptý, iþte bir kaçý...

Aydýn Polat (MazlumÝstanbul Þubesi DenetlemeKurulu Üyesi): “Bugün 301.maddeden 500'den fazlainsan yargýlanýyor. Bu yasa-da yapýlan deðiþiklik aslýn-da hiçbir þeyi deðiþtirmiyor.Zaten sorun sadece 301.madde deðil, yargýnýn ide-

olojik davranmasýdýr. Budurum devam ettikçe 301.madde kaldýrýlsa da,deðiþtirilse de sorun devamedecek.”

Doðan Tarkan (DSÝPGenel Baþkaný):“Bugünlerde aslýnda birdarbe sürecinin içindengeçiyoruz ve özgürlükler-imiz elimizden alýnýyor.Anayasa mahkemesininbaþörtüsünü okullardaserbest býrakan yasayý iptal

etmesi bu ülkede siyasetenokta koydu. Anayasamahkemesi üyeleri buülkenin diktatörleri halinegeldi. Yapýlmasý gerekensokaða çýkmak ve biz budiktatörlüðü kabul etmiy-oruz demektir. Bunun ilkadýmý olarak 21 Haziran'daKadýköy'de yapýlacaközgürlük mitingi bunun ilkadýmý olacaktýr.”

Hakan Tahmaz (BarýþMeclisi sözcüsü): “12 Eylül

ile hesaplaþmadan ayrým-cýlýða karþý kalýcý bir çözümbulamayýz. Son günlerdeyaþadýðýmýz Anayasamahkemesi kararý krizininnedeni 1980 Anayasasýdýr.Bu anayasa çöpe atýlmalý veyeni ve demokratik biranayasa yapýlmalýdýr. Ýçin-den geçtiðimiz sürece karþýsesimizi yükseltmelidir. 21Haziran'da yapýlacak mit-ing bunun için bir baþlangýçolacaktýr.”

DurDe’nin 301’e hayýr forumu darbe tartýþýldý

AnkaraAnayasa Mahkemesi'nin

türban hakkýndaki düzen-lemeyi iptal kararýnýprotesto eden GençSiviller, Anayasa Parký'ndabir basýn açýklamasý yaptý.Küresel Eylem Grubuaktivistlerinin de katýldýðýeylemde, "Anayasa yoktur,yargýçlar vardýr","Egemenlik kayýtsýz þartsýzyargýçlarýndýr." yazýlý dövi-zler taþýyan grup adýnabasýn açýklamasýný okuyanGülsüm Çelebi, bu karar

ile demokrasinin fiiliolarak sona erdiðini veartýk kimseye hesap ver-mek zorunda olmayan 11yargýç tarafýndan yönetile-ceðimizi belirtti. GençSiviller dünyadaki hiçbirkralýn yada diktatörünsahip olamadýðý kadarsýnýrsýz yetkiye sahip birkonuma kavuþmuþ olanAnayasa Mahkemesinitebrik ederek, üzerinde"Yüksek KadýlarMahkemesi" yazan tabelayýmahkemeye armaðan etti.

ÝstanbulAnayasa Mahkemesinin

türban kararýnýn ertesigünü Genç SivillerGalatasaray Meydanýndabir basýn açýklamasý yaptý.

Genç siviller’den ÞengülÇiftçi’nin okuduðu açýkla-mada aðýr çekim bir dar-benin hedefinin, korumayaçalýþtýklarýný iddia ettiklericumhuriyet olduðu belirtil-di.

“Herkes yanlýþ biliyor.Ýçinden geçtiðimiz aðýrçekim darbenin asýl hedefi

29 Ekim 1923’te büyükümitlerle kurulmuþcumhuriyettir” denilerekgerçekten ve hiç olmadýðýkadar tehdit altýndaolduðu belirtildi.

Genç Siviller bu kararlayalnýzca bir grupöðrencinin okumasýhakkýnýn deðil belki dahakorkuncu, meclisin yasamayetkisi elinden alýndýðýnýsöyledi.

Açýklamaya DSÝP, KEG,Barýþ Meclisi üyeleri dedestek verdi.

Demokratik alanda darbe yasaktýr!8 Haziran’da Ankara’da

gerçekleþtirilen‘Demokratik Alanda DarbeYasak’ toplantýsý, aðýrçekim darbeye karþý büyükbir kürsüye dönüþtü.

22 Temmuz seçimleribaðýmsýz adayý BaskýnOran, Mazlum-Der eskiBaþkaný Ayhan Bilgen,DTP Þýrnak MilletvekiliHasip Kaplan, SP eski mil-letvekili MehmetBekaroðlu, GençSiviller’den Turgay Oðurve DSÝP’ten DoðanTarkan’ýn konuþmacýolduðu toplantýya 250 kiþikatýldý.

Kürt hareketi, politikislam, sosyalistler, farklýgörüþ ve geleneklerdengelen konuþmacýlarýn ortakvurgusu Anayasamahkemesi’nin türban

kararýyla demokrasininrafa kaldýrýldýðýydý.

Darbe karþýtý toplantýyakatýlan çok sayýda dinleyi-ciden biri de türbandavasýnýn reddini savunanAnayasa MahkemesiRaportörü Osman Can’dý.

Toplantýda 21 Haziran’daÝstanbul’da darbeye karþýbir eylem gerçekleþtirilme-si önerisi gündeme geldi.100’den fazla katýlýmcý ‘21Haziran’da darbeye karþýses ver’ baþlýklý metninimzacýsý oldu.

Toplantý medyada geniþyanký uyandýrdý. Ýstanbul’-daki DurDe forumununertesinde Ankara’dakitoplantýda darbeye karþýmücadeleyi sokaða taþýya-cak geniþ bir koalisyonkurma fikri hýzla yaygýn-laþýyor.

Genç Siviller Ankarave Ýstanbul’da basýnaçýklamasý yaptý

“... vecumhuriyetinsonu”

Türkiye’nin enbüyük muhalif festi-vali bu sene 6 yaþýnagiriyor.

9-10 Aðustos tarih-lerinde Mehmet AkifErsoy piknik alanýndagerçekleþecek “eylem-ce” için hazýrlýklarþimdiden baþladý.

Geçen yýlbarýþarock’a 60binden fazla kiþikatýlmýþtý. Bu yýl ikigün düzenlenecekfestival dünyanýn veTürkiye’nin güncelsorunlarýna iliþkinyoðun mesajlar taþý-yor.

Savaþa, iþgale,ýrkçýlýða, küresel ýsýn-maya ve darbeyekarþý tutum aldýðýnýilan eden Barýþarock2008 katýlýmcýlarý ikigün boyunca hemeplenmeye hem deisyan etmeye çaðýrý-yor.

Barýþarock’ýntanýtýmýný gerçek-leþtirecek ilk stand 14Haziran’da ÝstiklalCaddesi’nde açýlýyor.

15 Haziran Pazargünü Barýþarockalanýnda gelenekselBarýþarock pikniðigerçekleþecek.

Bunlarýn dýþýndaaktivistler:

- Sivil toplum kuru-luþlarýný ve emekörgütlerini gezerekkatýlýmlarýný saðla-mak,

- Diðer þehirlerdekigönüllülerin örgütlen-mesi, birleþmek.

- Bu sene çok çeþitliatölyeler, söyleþilerledolu bir eylemce pro-gramý yaratmayýhedefliyor.

Barýþarock herÇarþamba saat 19.30da Karakedi KültürMerkezi'nde (ÝstiklalCaddesi Bekar Sok.San Han 16/2)toplanýyor. Önerisiolan, aktivist olmakisteyen herkese açýk.www.barisarock.org

9-110Aðustos içinkampanyabaþladý

Page 11: Sosyalist İşçi 327

sayý: 327 sosyalist iþçi 11

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

haksýzlýklarý,mücadalenizi,yorumlarýnýzý

bize yazýn

[email protected]

30 Mayýs günü Çevre veOrman Bakaný VeyselEroðlu Türkiye'nin KyotoProtokolü'nü tanýmasýylailgili müzakere sürecinegirdiklerini açýkladý.

3 Haziran'da BaþbakanYardýmcýsý ve HükümetSözcüsü Cemil ÇiçekBakanlar Kurulu toplan-týsýnýn ardýndanTürkiye'nin Kyoto'yuimzalayacaðýný konununkýsa sürede TBMM'degörüleceðini kesin olarakaçýkladý. 5 Haziran'daKyoto tasarýsý TBMM'yesunuldu.

Küresel Eylem Grubu 3Aralýk 2005 tarihindenberi Kyoto Protokolü'nünimzalanmasý ve küreselýsýnma konusundagereken önlemlerin alýn-masý konusunda 4 büyükmiting, yüzlerce toplantýve etkinlik gerçekleþtirdi.Eylemlerin ardýndanhükümet yetkilileri inatlaTürkiye'nin Kyotosürecine dahil olmasýnýnimkansýzlýðýný anlatýrkenþimdi bu kararý almýþolmalarý hükümetin geriadým attýðýný gösteriyor.

Bu kararý kutlayanKüresel Eylem Grubuaktivistleri 7 Haziran

Cumartesi günüGalatasarayMeydaný'ndan TaksimTramvay duraðýna kadaryürüyüþ gerçekleþtirildi.Burada bir basýn açýkla-masý yapan aktivistlerTürkiye hükümetininProtokole taraf olmasýnýnönemini vurguladý vebundan sonra da Kyotosürecinin takipçisi olacak-larýný açýkladý.

Kyoto'yu imzalamayanABD artýk yalnýz. Sadecebu açýdan bile hükümetinbu adýmý atmýþ olmasýnýnönemli olduðunusöyleyen Küresel EylemGrubu bundan sonrakömür, petrol gibi fosilyakýtlarýn kullanýmýnýnimkansýzlýðýný vurgula-yarak güneþ ve rüzgargibi yenilenebilir enerjikaynaklarýna yatýrýmyapýlmasý gerektiðiniaçýkladý.

Ankara’da da eylemGeçtiðimiz cumartesi

küresel eylem grubuAnkara'da kyotonunimzalanmasýnýn kutla-masýný ve basýn açýkla-masýný yaptý. "Kyoto yet-mez þimdi daha fazlasýnýyapmalýyýz. 2005 yýlýndan

bu yana 4 eylem, sayýsýztoplantý, basýn açýklamasýyaptýk. Kyoto ilk adýmdý,diðer taleplerimizi dekazanmak için sokaklardaolacaðýz. " denildi.Ankara KEG aktivistleri"Güneþ rüzar bize yeter!,nükleer istemiyoruz,küresel ýsýnma kader ola-maz, nükleer santralçözüm olamaz, Kyotooldu ilk adýmýmýz küreselýsýnmayý durduracaðýz!"sloganlarý attý.

Ne dediler?Eren Aygün: Bugün yapýlan yürüyüþ sadece bir

kutlama yürüyüþü deðil bundan sonra daKyoto'nun takipçisi olacaðýmýzý vurguladýðýmýz biryürüyüþ oldu.

Ufuk Koþar: KEG'i takip eden bir basýn mensubuolarak ilk günlerde yaptýðýnýz dirençli mücadelecieðilimi bugün de gördüm. Kyoto'nun imzalanmasýiçin çaba sarfedenler hiç bir direnci kýrýlmadanbugün de yürüdüler. Gerçekten bir zafer yürüyüþüoldu. KEG ve diðer çevre örgütleri uzun zamandýrbu talep için çaba sarfediyorlar bu emekler çok iþeyaradý bitmedi elbette bunun mücadelesi sürecek.

KEG: Kyoto’nun takipçisiyiz

ODTÜ'deboykotkazanýyor

ODTÜ'de bugünlerdeheyecan verici geliþmeleryaþanýyor. Öðrencilerin ilkbaþta yemek fiyatlarýnýnindirilmesi talebiyle baþlat-týðý kantin boykotu hýzladiðer yurtlara da yayýldý.Bu boykottan elde edilenküçük kazaným öðrencilereellerinde bulunan gücünfarkýna varmalarýnýsaðladý. Ardýndan ‘dahaiyi koþullarda barýnmakisti- yoruz’ talebiyle birdizi eylem gerçekleþtirm-eye baþlayan öðrencilerhýzla aralarýna yeni insan-larý katmaya baþladý.

Okul yönetimi finallerinyaklaþmasýyla eylemlerinbiteceðini zannetti. Öðren-ciler bunun böyleolmadýðýný gösterircesine"Finaller öncesi finalyürüyüþü" adlý büyük bireylem gerçekleþtirdi. 600ODTÜ’lünün katýldýðýyürüyüþe diðer yurtlardanda destek geldi. Kimilerialkýþladý kimileri ellerinde-ki tava tencerelerle sesçýkardý.

Eylemlerin henüz sonlan-madýðýný sadece araverdiklerini ve taleplerininkabul edilmemesi halindemücadelelerine devamedeceklerini söylediler.ODTÜ'deki geliþmelerönümüzdeki dönemdebütün üniversite kampüs-lerinde yaþanabilir.

Ýstanbul Valiliði tarafýn-dan tüzüðü "genel ahlak"aaykýrý bulunan LambdaÝstanbul 2006 yýlýnda "kap-atýlma" istemiyle mahkem-eye verildi. Geçen haftasonuçlanan davadaLambda gey, lezbiyen,biseksüel, travesti vetransseksüel dayanýþmaderneði hakkýnda kapatýl-ma kararý çýktý. Kararýtemyize götürecekleriniaçýklayan Lambda üyelerianayasa mahkemesi kararýçýkana kadar derneklerininfiilen kapanmayacaðýnýaçýkladýlar.

Mahkeme kararýnýn öðre-nilmesinin ardýndanTaksim Hill Hotel'de basýnaçýklamasý yapan Lambdaüyeleri 7 Haziran'da daTaksim'de bir yürüyüþgerçekleþtirdi.

Tramvay Duraðý'ndabuluþan feminist, Lambdaüyesi, çevre aktivisti, savaþkarþýtý, sosyalist kýsacaLambda'nýn kapatýlmasýkararýna tepkili yüzlerceinsan Odakule'ye kadaryürüdü. "eþcinseller sus-mayacak, susmayacaklarsusmayacak”, “baþka birdünya mümkün”, “susmahaykýr eþcinseller vardýr”,“teþhirci deðil travestiyiz"gibi sloganlar atan grupOdakule'ye geldiðinde otu-rarak bir mizansen gerçek-leþtirdi.

Adaleti simgeleyen göz-leri baðlý, elinde terazitaþýyan kadýný sembolize

eden kiþiye takým elbiseliiki kiþi tarafýndan çamurlaratýldý, elindeki adalet tera-zisi alýnýp silah konuldu.

Grup karara tepkiliherkesi tüm LGBTT'lerin

örgütlenme özgürlüðü içindayanýþmaya çaðýrarakHaziran sonundaki OnurHaftasý etkinlikelerindeeylemliliklerinin devamedeceðini açýkladý.

"Baský þiddet ahlaksa biz ahlaksýzýz!"

7 Haziran Cumartesi günü saat 13.30da "lgbtt bireylerine yönelik saldýrýlardursun! Lambda kapatýlamaz!" baþlýklýbasýn açýklamasý yapýldý. KEG'in de bir-leþeni olduðu Ankara kadýn platformuimzasýyla gerçekleþen açýklamada iki yýlönce yaþanan Eryaman olaylarýndanbugüne bir süreç anlatýldý. Açýklama da:"Ýstanbul Valiliði'nin baþvurusu ilemahkeme, Türkiye'nin en büyük LGBTTdayanýþma örgütlerinden biri olanLambdaistanbul'u "genel ahlaka aykýrý"olduðu gerekçesiyle kapatýlmasýna karar

verdi. Bu kapatma kararý ile anayasanýnayrýmcýlýðý tanýmlayan 10. maddesi veörgütlenme özgürlüðüyle ilgili 33. mad-desi doðrudan ihlal edilmiþtir. LGBTTbireyler üzerindeki keyfi hukuksalbaskýnýn ve LGBTT bireylerin uðradýklarýsaldýrýlarýn, yaþadýklarý ayrýmcýlýðýnortadan kalkmasý için gerekli önlemleralýnmalý ve talep edilen yasal deðiþiklik-ler yapýlmalýdýr." denildi. Yaklaþýk ellikiþinin olduðu basýn açýklamasýnda“hepimiz eþcinsel, hepimiz travestiyiz,örgütlenme hakkýmýz engellenemez” slo-ganlarý atýldý. Susmak ortaklýktýr sus-mayacaðýz!

Lambda kapatýlamaz!

Page 12: Sosyalist İşçi 327

sosyalist isciZ Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:

Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi,

Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/Ýstanbul

Baský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 360 Topkapý, Ýstanbul

Yerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýrwww.sosyalistisci.org

Tersaneleridenetlemekomisyonukurulmalý

Tuzla'da sendikalfaaliyet için baskýlararaðmen amansýzcamücadele eden DÝSK'ebaðlý Limter-ÝÝþSendikasý 2007 yýlýiçinde ölümlerinönlenmesi için birkomisyon kurulmasýöneriisini getirdi.Sendika, Çalýþma veSosyal GüvenlikBakanlýðý, TMMOBÝKK (Türk Mühendisve Mimar OdalarýBirliði Ýstanbul ÝlKoordinasyonKurulu)'na, ÝstanbulTabip Odasý, ÝsttanbulÝþçi Saðlýðý Enstitüsü,Ýstanbul Barosu veGÝSBÝR (Gemi ÝnþaSanayicileri Birliðði)'ne24 Eylül 2007 tari-hinde bir katýlýmçaðrýsý yaptý. Bakanlýk,baro ve GÝSBÝÝRtoplantýya icabetetmediler. Diðerkatýlýmcýlar topla-narak TuzlaTersanelerBölgesi'ndekki çalýþmakoþullarý veönlenebilir seri iþkazalarý hakkýnda birrapor yayýnladýlar. Burapora Limter-ÝÝþSendikasý'nýn websitesindeki adresindenulaþýlabilir.

Sosyalist Ýþçi sayfalarýndahaftalardýr TuzlaTersaneleri ile ilgili haber-ler yapýyoruz. Veneredeyse her haber öncesibir iþçinin daha hayatýnýkaybettiði bilgisini alýyo-ruz. Bu haberin yazýldýðýgünde, bir taþeron firmayabaðlý çalýþan boru ustasýÝhsan Turhan dinlenmesigereken Pazar günü zorun-lu çalýþmaya tabi tutul-duðu için hayatýný kaybet-ti. Ýhsan Turan kaynaðýdoðru dürüst yapýlmamýþyarým tonluk gemi kýçkapaðýnýn üzerine düþmesisonucu öldü.

Bu ve buna benzer ölüm-ler o kadar çok ki,neredeyse her iþçi evdenayrýlýrken geri dönemeye-ceði endiþesini taþýyor.Ýþçiler, iyi kaynatýlmamýþtonlarca aðýrlýktaki saclarýnaltýnda eziliyorlar, hava-landýrmasý ve gaz ölçümüyapýlmadýðý için patlamasonucu gemi ambarlarýndaparçalanýyorlar, güvertedekapatýlmayan deliklerdenmetrelerce aþaðýya düþü-yorlar, elektrik çarpmalarýsonucu bedenleri kömür-leþiyor v.s. Ölümlere dave-tiye çýkaran o kadar çokneden var ki Tuzla'da enbasit güvenlik kurallarýhayata geçirilmediði içinbu ölümler yaþanmayadevam ediyor.

Raporlar ortadaölümler devamediyor

Çalýþma Bakanlýðý iþmüfettiþlerinin raporlarýn-da dahi Tuzla'da var olan40 tersaneden sadeceikisinin iþ güvenliði kural-larýna uygun olduðu kayýtaltýna alýnmýþ durumda.Çalýþma Bakanlýðý buraporlarý dikkate almýþolsaydý, çok sayýda iþçicinayeti de engellenmiþolacaktý. Çünkü bu ölüm-lere iþçilerin cahilliði ya dadýþ mihraklarýn komplosuyol açmýyor. Bu ölümlerin

altýnda gözünü kar hýrsýbürümüþ tersane sahip-lerinin, iþ güvenliðimaliyetini gereksiz bul-malarý yatýyor. Daha azelektrik harcamak için kay-natýlmayan saclar,çalýþtýrýlmayan ya da takýl-mayan fanlar. Alýnmayanelektrik sigorta sistemleri,yeni hat döþemekgerekirken yan yana gidenoksijen borularý ve elektrikkablolarý, alýnmasý atladeve olmayan ama yine dealýnmayan gaz ölçüm alet-leri, kapatýlmayan deliklerve buna benzer onlarcacinayet nedeni sayýlacakaymazlýklar hala sergilen-meye devam edildiði içinölümler de sürgit devamediyor.

Tuzla'da sanayigeliþiyor amaölümler de

Tuzla Tersaneler bölgesi,Türk sanayisinin parlayanyeni yýldýzý olarak lanseediliyor. Tuzla'nýn par-layan bir yýldýz olduðudoðrudur. Gemi ve yatyapýmýnda dünyadaüçüncü sýraya oturmuþdurumda Tuzla. Gerçi ilkiki ülkenin (Çin ve Kore)dünyadaki üretimin yüzdeseksenini gerçekleþtirdik-lerini de kayda almaklazým. Yine de TuzlaTersaneleri'nin son üçyýlda dahi üç mislibüyüdüðünü, ve iþçisayýsýnýn on yýl öncedenbinden bugün 20 bine yük-seldiðini hesaba katmakgerekir. Az sayýda iþçiçalýþýrken gündelik hayatnasýl iþliyor idiyse, patron-lar bugün de ayný þekildesürmesini istiyor. Yine iþgüvenliði yoktu, yinesýradan bir saðlýk kliniðidahi yoktu, ambulansyoktu, doktor yoktu vebuna benzer yoksunluklarvardý. Ama iþçiler dahageniþ alanda rahat çalýþtýk-larý için kendi önlemlerinialabiliyorlardý. Bugün ise

yoðun bir çalýþma tempo-sunda yan yana sýkýþýkvaziyette ayný anda bütüniþleri yapmak isterken isteristemez dikkatleri daðýlý-yor. Buna 7.5 saat olmasýgereken günlük iþ saat-lerinin neredeyse iki katýnaçýkmasý da eklenince daralandaki çalýþma koþullarýölüm tuzaðýna dönüþüyor.

Tuzla'ya süreklidenetim gerek

97 iþçi öldü, hükümetten ses yok

Rapor özetle Tuzla'da tersanelerisürekli denetleyen bir komisyonolmasý durumunda iþçi cinayet-lerinin önlenebileceðini anlatýyor.Ama bunun önündeki en büyükengellerden biri rapora göreörgütlenmenin önündeki engeller.Var olan 20 bini aþkýn iþçiden yal-nýzca 2 bininin örgütlü olduðudüþünülürse bu gerçek bir sorunolarak ortaya çýkýyor. Çünkü

patronlar örgütsüz iþyerlerindeistedikleri gibi at koþturuyorlar. Veen basit temel önlemleri almýyorlar.Bu nedenle Tuzla Tersaneleri'nidenetleyecek bir komisyonunkurulmasý sendikanýn da belirttiðigibi ölümleri engellenmesi içinatýlacak en önemli adýmlardan biriolacaktýr.

Türkiye, iþ kazalarý ve iþçi ölüm-lerinde dünyanýn önde gelen

ülkelerinden biri durumunda. Bu iþgüvenliðinin her iþ kolunda eksikolduðu anlamýna geliyor. Örgütlen-menin önündeki engel olan iþyasalarýna bir de patronlarýn acý-masýzlýðý ve aldýrmazlýðý eklenincebu ölümler kaçýnýlmaz oluyor. Bunedenle Tuzla iþçilerinin verdiðimücadele Türkiye iþçi sýnýfýnýntümünü ilgilendiren bir mücadele.16 Haziran'da Tuzla'daki grev tamda bu nedenle önemli ve bu neden-le dayanýþmayý yükseltmeyi hakediyor.

16 Haziran greviyle dayanýþmaya

Destekbüyüyor

Tersanede ölen iþçilerledayanýþma için baþlatýlanizma kampanyasý büyüy-or. http://tuzladaolum-lereson.blogspot.cominternet adresinde imza-ya açýlan imza metnineçok sayýda sanatçý, yazarimza attý. Siz de buadrese uðrayarak ya da(0536) 8888367 arayarakkatýlabilirsiniz.