Sosyalist İşçi 352

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 352 27 Þubat 2009 1 YTL 29 Mart yaklaþýyor. Politikacýlar meydanlarda oy istiyor. Ancak AKP, CHP ve esamesi okun- mayan diðer düzen partileri çalýþanlara sýrtýna dönüyor. AKP’nin eli güçlü gözküyor. Nasýl gözükmesin ki? Ona karþý muhalafet eden CHP açýkça darbe ve ýrkçýlýk yanlýsý. CHP lideri Baykal, “Ergenekon’un avukatýyým” diyor. CHP’liler Ergenekon Terör Örgütü’ne (ETÖ) kol kanat geriyor. Kýlýçdaroðlu güya yolsuzluklarýn üzerine gidiyor. ETÖ’nün avukatý yolsuzluklarý nasýl temizler? Onlar baþtan aþaðý kirliler. Peki ya AKP? AKP saðlýk ve sosyal güvenliði özel sektöre devreden yasayý yürürlüðe soktu. Nükleer santral kurul- masýna izin verdi. Kamu çalýþan- larýný kölelik ücretlerine mahkum etti. CHP’ye de AKP’ye de oy yok! Oyumuz barýþý, demokrasiyi, yoksullarý savunan adaylara! Sayfa 6-7-8 Oylarýmýz demokrasi, barýþ ve özgürlüðe Ergenekonculara karþý, özgürlük isteyenler, Düzen partilerinin ikiyüz- lülüðüne karþý çýkanlar, insan haklarýný savunanlar, Kürt halkýný görmezden gelenlere karþý Kürt soru- nunda demokratik çözüm diyenler, Krizin faturasýný ödemeye- ceðiz diyen iþçiler, emekçiler, Baskýya, zorlamaya hayýr diyen kadýnlar, cinsel ayrým- cýlýða, maruz kalanlar, sakatlar, dýþlananlar, gençler, öðrenciler... Çözüm bizim harekete geçmemizde. Çözüm birlikte mücadelem- izde. Yeni bir solu, gerçek muhalefeti yaratalým ATV - SABAH GREVCÝLERÝYLE DAYANIÞMAYA! ÝÞTEN ATILAN GAZETECÝLER GERÝ ALINSIN! BÝZ SABAH OKUMUYORUZ! Ýsrail toplumu: Deðiþime yer yok! Sayfa 9 Okullara Genelkurmay daðýtmýþ Sarý Gelin’e dava açýldý Sayfa 2 Fransa Grev ve üniversite iþgalleri devam ediyor Sayfa 5

description

Sosyalist İşçi 352

Transcript of Sosyalist İşçi 352

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 335522 2277 ÞÞuubbaatt 22000099 11 YYTTLL

29 Mart yaklaþýyor. Politikacýlarmeydanlarda oy istiyor. AncakAKP, CHP ve esamesi okun-mayan diðer düzen partileriçalýþanlara sýrtýna dönüyor.

AKP’nin eli güçlü gözküyor.Nasýl gözükmesin ki? Ona karþýmuhalafet eden CHP açýkçadarbe ve ýrkçýlýk yanlýsý. CHPlideri Baykal, “Ergenekon’un

avukatýyým” diyor. CHP’lilerErgenekon Terör Örgütü’ne(ETÖ) kol kanat geriyor.Kýlýçdaroðlu güya yolsuzluklarýnüzerine gidiyor. ETÖ’nünavukatý yolsuzluklarý nasýltemizler? Onlar baþtan aþaðýkirliler.

Peki ya AKP? AKP saðlýk vesosyal güvenliði özel sektöre

devreden yasayý yürürlüðesoktu. Nükleer santral kurul-masýna izin verdi. Kamu çalýþan-larýný kölelik ücretlerinemahkum etti.

CHP’ye de AKP’ye de oy yok!Oyumuz barýþý, demokrasiyi,yoksullarý savunan adaylara!

SSaayyffaa 66-77-88

Oylarýmýzdemokrasi,barýþ veözgürlüðeEErrggeenneekkoonnccuullaarraa kkaarrþþýý,,öözzggüürrllüükk iisstteeyyeennlleerr,,

DDüüzzeenn ppaarrttiilleerriinniinn iikkiiyyüüzz-llüüllüüððüünnee kkaarrþþýý ççýýkkaannllaarr,,iinnssaann hhaakkllaarrýýnnýý ssaavvuunnaannllaarr,,

KKüürrtt hhaallkkýýnnýý ggöörrmmeezzddeennggeelleennlleerree kkaarrþþýý KKüürrtt ssoorruu-nnuunnddaa ddeemmookkrraattiikk ççöözzüümmddiiyyeennlleerr,,

KKrriizziinn ffaattuurraassýýnnýý ööddeemmeeyyee-cceeððiizz ddiiyyeenn iiþþççiilleerr,,eemmeekkççiilleerr,,

BBaasskkýýyyaa,, zzoorrllaammaayyaa hhaayyýýrrddiiyyeenn kkaaddýýnnllaarr,, cciinnsseell aayyrrýýmm-ccýýllýýððaa,, mmaarruuzz kkaallaannllaarr,,ssaakkaattllaarr,, ddýýþþllaannaannllaarr,,ggeennççlleerr,, ööððrreenncciilleerr......

ÇÇöözzüümm bbiizziimm hhaarreekkeetteeggeeççmmeemmiizzddee..

ÇÇöözzüümm bbiirrlliikkttee mmüüccaaddeelleemm-iizzddee.. YYeennii bbiirr ssoolluu,, ggeerrççeekkmmuuhhaalleeffeettii yyaarraattaallýýmm

ATV-SSABAHGREVCÝLERÝYLEDAYANIÞMAYA!

ÝÞTEN ATILANGAZETECÝLER GERÝ

ALINSIN!

BÝZ SABAHOKUMUYORUZ!

Ýsrail toplumu:Deðiþime yeryok!

SSaayyffaa 99

OOkkuullllaarraa GGeenneellkkuurrmmaayyddaaððýýttmmýýþþ

Sarý Gelin’edava açýldý

SSaayyffaa 22

FFrraannssaa

Grev ve üniversite iþgalleri devamediyor

SSaayyffaa 55

2 sosyalist iþçi sayý: 352

JÝTEM'inSendikasý Türk Metal

Eski Türk- Metal SendikasýGenel Baþkan YardýmcýsýMahmut Taþdemir, þimdikibaþkan Özbek'in ErgenekonSoruþturmasý kapsamýndatutuklanmasýnýn ardýndanoldukça ilginç açýklamalardabulundu.

Mahmut Taþdemir JitemTürk-Metal iliþkisini þöyleanlatýyor: "JÝTEM'in birçoktoplantýsý sendikanýn genelmerkezinde kapalý salondayapýlýrdý. Gelenlerin tümüsivil kýyafetli olurdu. Ancakbirbirlerine hitaplarýndansubay olduklarýný anlýyorduk.Bu kapalý toplantýlarda karar-lar alýp uyguluyorlardý.2005'ten sonra mevcuthükümet aleyhinde kararlaralýnýp uygulamaya konmayaçalýþýlýrdý. JÝTEM'cilerintoplantýlarýndaki harcamalarsendikanýn bütçesindenkarþýlanýrdý."

DDeennkkttaaþþ vvee ÖÖzzbbeekkART isimli televizyon kanalý

darbe ve Ergenekon çetesiyanlýsý yayýnlarýyla biliniyor.Mustafa Özbek tutuklandýðýn-da ART de aranmýþ ve pekçok belgeye el konulmuþtu.ART Mustafa Özbek'in oðlunaait. Mahmut TaþdemirART'nin bütün masraflarýnýnsendika bütçesinden karþý-landýðýný söylüyor. Her nehikmetse ART'nin her türlüiþlemini kolaylaþtýran vekurulumuna yardým eden birbaþka karanlýk isim RaufDenktaþ.

Türk Metal-Ýþ BaþkanýMustafa Özbek darbecilerin,Ergenekoncularýn bir parçasýolarak sendikanýn bütünolanaklarýný seferber etmiþ.

Tolon ve Eruygurdýþarýda, onlarsahâlâ içerde

Hepimizin takip ettiði gibiErgenekon sanýklarý tek tek“saðlýk sorunlarý” ve “yaþlarý”gerekçesiyle tahliye edilmek-teler. Ancak 83 yaþýnda vehekimler heyeti raporuylavücudunun yüzde 79’u iþgöremez raporu olan, örgütüyelerine ekmek vermektendolayý “yardým ve yataklýk”suçundan mahkum olanYusuf Kaplan 1 yýla yakýn birzamandýr Elazýð KapalýCezaevinde tutuklu bulun-makta.

Adli Týp Kurumu hekimlerheyetinin raporuna raðmen“cezaevinde yatabilir” þek-linde görüþ bildirmesicumhurbaþkanýnýn af yetkisinikullanmasýnda da engel teþkilediyor.

43 yaþýndaki Hasan Kert kankanserinden dolayý öldü.Serbest býrakýlmadý, tedavisiengellendi.

Sosyalist basýndan gazeteciErol Zavar ise ilerleyenmesane kanserine raðmenhalen cezaevinde.

Halil Yýldýz 82 yaþýnda o datutuklu, AÝHM ‘in “tutuklu-luk süresi makul süreyiaþmýþtýr” kararýna raðmen 9.5senedir tekerlekli sandalyeylecezaevinde tutulmakta.Bunlar sadece birkaç örnek.

Adli Týp Kurumu’nun taraflýve çifte standartlý bir tutumalýyor. Yusuf Kaplan’ýn vediðer hasta mahpuslar tahliyeedilmeli ve tedavileri saðlan-malý.

Darbeci generaller Tolon veEruygur’un sýðýndýðý, bir çokETÖ sanýðýnýn gitmek istediðiyer olan GATA hakkýndainceleme baþlatýldý.Cumhuriyet Mitinglerinin ter-tipçisi Þener Eruygur’unbeyin kanamasý nedeniylegetirildiði askeri hastaneGATA’da sapasaðlamdolaþýrken görüntülenmiþti.

Türkiye Barýþ Meclisi, 22Þubat'ta basýn açýklamasýgerçekleþtirerek BOTAÞ kuyu-larýnýn açýlmasýný ve failimeçhullerin sorumlularýnýnyargýlanmasýný istedi.

Taksim Gezi Parký'nda yapýlanbasýn açýklamasýnda, aralarýndaÝstanbul Büyükþehir sosyalistbelediye baþkan adayý AkýnBirdal, Hakan Tahmaz gibiisimlerin yer aldýðý yaklaþýk 300kiþi "susurluk, Þemdinli, JÝTEM,Ergenekon daðýtýlacak", " kuyu-lar açýlsýn failler yargýlansýn","yaþasýn halklarýn kardeþliði"sloganlarýný attý.

Basýn açýklamasýný DiyarbakýrBarosu eski yönetim kuruluüyesi ve JÝTEM müdahil avukatýTahir Elçi okudu. Ýsmi yasadýþýfaaliyetler, keyfi infazlar vegözaltýnda kayýplarla anýlan veJÝTEM olarak bilinen hukuk dýþýörgütün bir dönem yöneticiliði-ni yapan kiþilerin bugün tutuk-lanmasýný, Ergenekonörgütünün yurttaþlara karþý

iþlediði suçlarýn soruþturula-caðýna dair bir iþaret olarakdeðerlendiren Elçi, "yasal birhükümeti yasadýþý yollarladevirmeye çalýþmak demokratik

bir ülkede en aðýr suçlar arasýn-da yer almaktadýr." diye konuþ-tu. Bu tür suçlarýn artýk soruþtu-rulabiliyor olmasýný demokrasiadýna sevindirici bulduðunusöyleyen Elçi "Devlet içindeörgütlenmiþ ve binlerce karanlýkolaydan sorumlu yapýlartümüyle ortaya çýkarýlmadantoplumun tüm kesimlerine karþýiþlenmiþ aðýr suçlar aydýnlan-madan yeni darbe giriþimleriniengellemek olanaklý olmayacak-týr." dedi.

Tahir Elçi'nin ardýndan konuþ-ma yapan Avukat MebuseTekay, artýk her þeyle hesaplaþ-manýn zamaný olduðunubelirterek "bugün çocuk-larýmýzýn 36 yýla kadar yargýlan-masýný istemiyoruz. Bir dahahiçbir zaman hiçbir kimse darbeyapmaya çalýþmasýn istiyoruz,hiçbir yurttaþýmýz ensesindenvurulmasýn istiyoruz. Bütünfaili meçhullerin hesabýný sorun,failleri bulun." dedi.

MMeelltteemm OOrraall

EEyylleemmee kkaattýýllaannllaarraa ssoorrdduukk::

BBOOTTAAÞÞ kkuuyyuullaarrýýnnýýnnEErrggeenneekkoonn iillee bbiirr bbaaððllaannttýýssýýoolldduuððuunnuu ddüüþþüünnüüyyoorrmmuussuunnuuzz??

NNiihhaatt GGüünneeþþ:: Baðlantýsý vartabi ki. JÝTEM ve Veli Küçükbaðlantýsý çok açýk. Kuyularneden açýlmýyor. Failler sadecebatýda aranýyor, Fýrat'ýn ötesiyok. Ankarada mermiler çýkýy-or ama doðuda yerin altýndacesetler var.

ZZeehhrraa KKaayynnaakk::JÝTEM'dekilerin bir kýsmý

bugün Ergenekon'dan tutuklu.Bunlarýn hepsi orduya kadardayanýyor.

BBaarrýýþþýý kkaazzaannmmaakk iiççiinn nneelleerryyaappýýllaabbiilliirr??

NNiihhaatt GGüünneeþþ:: En baþta Kürtsorununun çözülmesi gerekirbunun için karþýlýklý adým atýl-masý gerekiyor.

ZZeehhrraa KKaayynnaakk:: Her þey aydýn-latýlmadan, yaþanýlanlarýnhesabý sorulmadan gerçekbarýþý göremeyiz. Binlerce failimeçhulün hesabýnýn sorulmasýlazým, soruþturmanýn en üstkademelere kadar ilerlemesilazým.

“Kuyular açýlsýn, failler yargýlansýn!”

70 insanýn JÝTEM tarafýndan

öldürülüp,Silopi’deki BOTAÞ

kuyularýnagömüldüðüsöyleniyor...

Doktor Serdar Kaya'nýn 11yaþýndaki kýzý babasýna sordu,"Ermeniler bizi kesti mi?"Okulda 'Sarý Gelin - ErmeniSorununun Ýç Yüzü' adlý belgeselizletilmiþti. Baþkaný ErgenekonTerör Örgütü (ETÖ) soruþtur-masýnda gözaltýna altýna alýnanAnkara Ticaret Odasý 2003 yýlýn-da bu blegeseli finans etmiþ, 56bin 388 kopyasý MGK kararýyla,Genelkurmay'ca satýn alýnmýþtý.Ýçinden Ermenilere karþý kin vedüþmanlýk fýþkýran sözde belge-selin binlerce kopyasý okullaradaðýtýlmýþtý. Ancak çocuklarý bukorkunç belgeseli izleyen çocuk-larýn aileleri isyan etti.

Dr. Serdar Kaya onlardan biri.Belgeselin gösterilmesinisaðlayan Milli Eðitim Bakanlýðýve Ata Ýlköðretim Okulu yöneti-mi hakkýnda halkýn bir kesiminidiðerinin aleyhine düþmanlýðasevk ettikleri, çocuklarýn psikolo-jilerini bozduðu gerekçesiyle suçduyurusunda bulundu.

Sarý Gelin rezaleti bu giriþiminardýndan tepkiyle karþýlandý.Hrant Dink Vakfý ve Eðitim-Senbir toplantýsý düzenleyerekýrkçýlýðý protesto etti. Açýklamada"Anadolu'ya mal olmuþ güzelimtürküye tecavüz eden Sarý Gelinfilmi, bir belgeseldeðildir.Alenen ýrkçýdýr.Düpedüz, Türkleri Ermenileredüþman etmek için imaledilmiþtir" diyorlardý.

BBaahhççeellii vvee MMGGKKMGK kararýyla kurul

bünyesinde kurulan veGenelkurmay ile ilgili kuru-luþlarýn temsilcilerinin yer aldýðýAsýlsýz Soykýrým Ýddialarý ileMücadele Koordinasyon Kurulu(ASÝMKK), 2001 yýlý sonundaçalýþmaya baþlamýþtý. KurulunBaþkanlýðýný o dönemdeBaþbakan Yardýmcýsý faþistDevlet Bahçeli yaptý.Koordinatörlüðünü MGK GenelSekreter Yardýmcýsý'nýn yaptýðýASÝMKK toplantýsýndan sonra

Bahçeli, "Asýlsýz soykýrým iddi-alarýnýn dünü, bugünü ve yarýnýhakkýnda gençlerimizin bil-gilendirilebilmesi için 2002-2003öðrenim yýlýndan itibaren bukonularýn ders kitaplarýnda yeralmasýna karar verilmiþtir" diyor-du.

HHrraanntt’’ýý vvuurrdduurraann iikklliimmASÝMKK, 15 Mart 2007 tari-

hinde yaptýðý 17. toplantýsýnda,'Ermeni çetelerinin 1915öncesinde Türk köylerini basarakinsanlarý öldürdüðü, köyleri yak-týðý, iþkence yaptýðý' teziniiþleyen 'Sarý Gelin' adlý belgeseliTürkiye'ye 'izlettirme' kararý aldý.Karar, þöyle: "Ýç kamuoyunu bil-gilendirme maksatlý olarak kul-lanýlmak üzere 'Sarý Gelin -Ermeni Sorunu'nun Ýç Yüzü'belgeselinin DVD'leri satýn alý-narak Genelkurmay Baþkanlýðý,Milli Eðitim Bakanlýðý, DýþiþleriBakanlýðý ve MÝT Müsteþarlýðý ile

ihtiyaç duyacak kurumlara gön-derilecektir." 2003'te binlercekopya Genelkurmay tarafýndansatýn alýndý ve okullara daðýtýmbaþladý. Hrant Dink Vakfý veEðitim-Sen son derece haklýydý.Türkler sistematik olarakErmenilere karþý kýþkýrtýlýyordu.Bu topraklarda inatla yaþamayadevam eden 60 bin Ermenihedefti. Onlardan biri, HrantDink, 17 yaþýndaki OgünSamast'ýn ensesine sýktýðý üçkurþunla yaþamýný yitirdi.

Dr. Serdar Kaya'nýn suç duyu-rusunun ardýndan UluslararasýHrant Dink Vakfý, "Sarý Gelin-Ermeni sorununun iç yüzü"belgeselinin okullarda gösterim-inin iptali ve yürütmesinin dur-durulmasý istemiyle yargýyabaþvurdu.Bu ýrkçý rezalet sonbulmalý. Okullarda bu film gös-terilmemeli. Toplumu düþman-lýða kýþkýrtanlar hakkýnda bir anönce soruþturma baþlatýlmalý.

ATO yaptýrmýþ, Genelkurmay satýn alýp okullara daðýtmýþ

IIrrkkççýý bbeellggeesseellee kkaarrþþýý ddaavvaa

sayý: 352 sosyalist iþçi 3

Darbelere Karþý 70 MilyonAdým Koalisyonu, 28 ÞubatCumartesi günü, 15.00-18.00saatleri arasýnda Taksim SquareOtel'de düzenleyeceði 28 ÞubatVicdan Mahkemesi ile 28 ÞubatDarbesi'ni yapanlarý yargýlaya-cak. Darbelere Karþý 70 MilyonAdým Koalisyonu tüm dar-belerin yýldönümlerinde tekrar-layacaðý Vicdan Mahkemeleri-nin ilkini 12 Eylül'de kurdu.Ýkincisini 28 Þubat'ta yapýyor,üçüncüsünü ise 12 Mart'tagerçekleþtirecek.

28 Þubat sürecininGenelkurmay Baþkaný ÝsmailHakký Karadayý, 28 Þubat'ýn1000 yýl süreceðini iddia edi-yordu.

Geçtiðimiz günlerde ortayaçýkan ses kaydýnda Karadayý,AKP seçimlerde çoðunluðukazanýrsa askeri müdahaleninþart olduðunu söylüyordu. Buses kayýtlarý daha sonra yalan-lansa da, kayýtlarda sözü edilenmüdahaleyi gerçekleþtirmekiçin birden çok kez planyapýldýðýný Ergenekon TerörÖrgütü (ETÖ) soruþturmasýsayesinde artýk biliyoruz.

Þimdiki Genelkurmay BaþkanýÝlker Baþbuð da görev sürecininbaþlangýcýnda yaptýðý açýkla-malarda 28 Þubat sürecinisahiplenmiþti.

11 yýl sonra darbenin mað-durlarý darbecileri yargýlýyor.Karanlýk planlar sorgulanýyor.

2288 ÞÞuubbaatt DDaarrbbeessii vviiccddaannllaarrddaa yyaarrggýýllaannýýyyoorr

1155..0000- 1188..0000

AAççýýllýýþþ:: Fethiye ÇetinVViiccddaann MMaahhkkeemmeessii BBaaþþkkaannýý::

Av. Fatma BenliÝÝddddiiaannaammeenniinn ookkuunnmmaassýý::Av. Cüneyt Toraman, Ali

BayramoðluTTaannýýkkllaarr:: Nurettin Þirin, Muhammet

Emin Özkan, Av. Kamil UðurYaralý, Yýldýz Ramazanoðlu,Atilla Dede, Salim Uslu, AkýnBirdal, Ufuk Telör, HakanTahmaz, Volkan Akyýldýrým,Reþat Petek, Neslihan Akbulut,Ayhan Ongan, Gülsüm Önal,

Medine Bircan olayýný anlatacakbir tanýk, Cengiz Çandar.

MMaahhkkeemmee HHeeyyeettii:: Nihal Bengisu Karaca, Mutlu

Tömbekici , Yýldýray Oður,Rojin, Sibel Uzun,Zeynep Tanbay, Gökþen Þahin,Cansu Vardan.

KKaarraarrýýnn aaççýýkkllaannmmaassýý

Taksim Square HotelSýraselviler cad. No:15

(Taksim Tramvay DuraðýKarþýsý)

28 Þubat Vicdan Mahkemesiprogram akýþý:

Ankara'da Sincan'da tanklaryürütülür. 12 Þubat 1997 tarihliSosyalist Ýþçi'nin 60. sayýsý tehlikeyigörür ve þu sloganý manþete çýkarýr:

"Darbeye hayýr! Tanklar kýþlaya!"28 Þubat günü gerçekleþen Milli

Güvenlik Kurulu toplantýsýnda gener-aller hükümete muhtýra verir.Muhtýranýn ardýndan, 12 Mart1997'de çýkan Sosyalist Ýþçi'nin 62.sayýsý þu baþlýðý atar:

"Muhtýra saflarý belirginleþtirdi,Darbe yanlýlarý iþçi düþmanýdýr"

Bu sayýnýn baþyazýsý "Ortadadurma, taraf ol" baþlýðýný taþýrken,gazetenin orta sayfasýnda "Darbeninhedefi iþçi sýnýfý olacaktýr" denerek,Türk-Ýþ ve DÝSK yönetimlerinindarbeden yana tutum almasý teþhiredilir.

9 Nisan 1997 günü yayýnlanan 64.sayýmýzýn kapaðýnda "Çiller, Aðar,Bucak yargýlansýn!" denilmektedir.Orta sayfada ise 1 Mayýs sloganýmýzyazýlýdýr: "Darbeye hayýr, tanklarkýþlaya"

Bu sayý hemen toplatýlýr ve

Sosyalist Ýþçi'ye dava açýlýr. Hukukolaðanüstü bir þekilde iþler. 1995'tegazeteye açýlan baþka bir dava hýzlason bulur ve Sosyalist Ýþçi'ye 1 aykapatma cezasý verilir. Buna raðmenSosyalist Ýþçi okurlarý 1 Mayýs'ta dar-beye karþý sloganlarla yürür.

Sosyalist Ýþçi kapatýlmýþ, ancakdevrimci sosyalistler susmamýþtýr.Gazete, Enternasyonal Sosyalizmadýný alýr. 7 Mayýs 1997'de yayým-lanan sayýda orta sayfa baþlýðý"darbe tehditleri pervasýzlaþýyor"demektedir. EnternasyonalSosyalizm'in 15 Mayýs 1997'deyayýmlanan yeni sayýsýnýn kapaðý"Refahyol'un ipini iþçiler çekecek"manþetini taþýr. Alt baþlýk ise"Çözüm darbede deðilmücadelede"dir. 28 Mayýs 1997tarihli gazete ise manþetten RefahPartisi hakkýnda açýlan kapatmadavasýna karþý tutum alýr:

"Onlar bizi savunmaz, biz onlarýsavunalým! Refah'ýn kapatýlmasýçözüm deðil!"

1 Aylýk yasak bitmiþ, Sosyalist

Ýþçi yeniden yayýna baþlamýþtýr. 11Haziran 1997 günü çýkan 66. sayýsýbir baþka darbeye dikkat çeker. 1991yýlýnda Cezayir'de seçimlerde, halkýnbüyük çoðunluðunun oyunu alanÝslamcýlarýn kanlý bir darbeyledevrilmiþtir. Darbeciler iktidara gelsede halkýn Ýslamcý parti FIS'e desteðiartar. Sosyalist Ýþçi manþeti Cezayirve Türkiye arasýndaki benzerliðeiþaret eder ve darbeye karþý aþaðý-dan mücadele önerir:

"Cezayir seçeneðine hayýr!Çözüm sol blok!"

28 Þubat darbecileri amaçlarýnaulaþýr. Sosyalist Ýþçi'nin 25 Haziran1997 günü çýkan 67. sayýsýnýnkapaðýnda "Darbe tehdidi kazandý,Refahyol yýkýldý" cümlesi yazýlýdýr.Sosyalist Ýþçi'nin baþyazýsý darbeninhedefi olan müslümanlarla sosyalist-lerin birlikte direnmesi gerektiðinianlatmaktadýr. Ancak sol darbekarþýsýnda tarafsýz kalmayý seçmiþ,“ne þeriat ne darbe” demiþtir. 28Þubat Darbesi’ne karþý çýkan teksosyalist yayýn Sosyalist Ýþçi’ydi.

Sosyalistt Ýþçi'de 28 Þubat darbesi

Atanmýþ ve herhangi bir dene-timden uzak askerlerin çoðun-luðunu oluþturduðu MilliGüvenlik Kurulu'nun (MGK) 28Þubat 1997 günü yaptýðý toplan-týda, hükümete verdiði muhtýratarihe yeni bir darbe olarak geçe-cekti. Muhtýranýn 18 maddesindegeneraller Türkiye'deki Kemalistrejimin deðiþtirilmesine izin ver-meyeceklerini döne döne anlat-mýþtý. 3 hafta önce iseGenelkurmay tarafýndanAnkara’da Sincan'ýn cad-delerinde bir tiyatro gösterisibahane edilerek tanklaryürütülmüþtü.

DDaarrbbeeyyii hhaazzýýrrllaayyaannkkooþþuullllaarr

28 Þubat darbesi üç önemligeliþmenin ardýndan geldi.

11)) 1122 EEyyllüüll''llee ssýýnnýýrrllaarrýý kkaallýýnnccaaççiizziilleenn aasskkeerrii vveessaayyeett rreejjiimmiinneessaaddýýkk mmeerrkkeezz ssaaððýýnn vvee mmeerrkkeezzssoolluunn ççöökküüþþüü.. 1995 yýlýndagerçekleþen Türk-Ýþ'in grevhareketi iþçilere sýfýr zamlýsözleþme dayatan DYP-SHPkoalisyonunu çökertti. TansuÇiller'in DYP'sinin kurduðuazýnlýk hükümeti de yüz bindenfazla iþçinin Ankara'yayürümesinin ertesinde çöktü.Askerlerin onay verdiði partilerhükümet kuramaz hale geldi.

22)) RReejjiimm ttaarraaffýýnnddaann ddüüþþmmaannoollaarraakk ggöörrüülleenn ÝÝssllaammccýý RReeffaahhPPaarrttiissii''nniinn ((RRPP)) yyüükksseelliiþþii.. 1995genel seçimlerinde RP 6 milyon500 bin oy alarak birinci partioldu. Oy oraný rekor seviyeyeulaþtý, yüzde 21.38. DYP, RP ilekoalisyon kurdu ve 1996-1997arasýnda Refahyol verilenhükümetin dönemi baþladý.RP'ye yoksullar oy vermiþti,çünkü "adil bir düzen" vaat etti.

3) 3 Kasým 1996'da Susurlukçetesi açýða çýktý. Devletin deriniliþkileri tüm pisliklerle beraberortaya döküldü. Ýþçi hareketininardýndan kontrgerillaya karþýyüz binlerce insan eylem yaptý,sokaða çýktý.

Askeri vesayet rejimi sarsýlmak-taydý. Ordu sürece müdahaleetti. Medya tarafýndan topluma

sürekli olarak "þeriat geliyor"propagandasý yapýlmaya baþ-landý. Susurluk çetesi adý veri-len savaþ örgütlenmesini kuranRP lideri Erbakan'ýn yardýmcýsýTansu Çiller ve Mehmet Aðar'dý.Ancak onlara yönelik halkýn tep-kisi "laiklik elden gidiyor" denil-erek bir anda RP'ye çevrildi.Kadýn müritleriyle yataktabasýlan þeyhler, cübbeli amaahlaksýz hocalar ekranlarýdoldurdu. Ve askerler hareketegeçti.

PPoosstt-mmooddeerrnn ddaarrbbee28 Þubat günü Baþbakan

Erbakan'a generaller muhtýraverdi. Muhtýra, eðer ordununisteði yapýlmazsa arkadan 12Eylül gibi bir darbenin geleceðiniima ediyordu. Erbakan boyuneðdi. Ortaðý Çiller onu sattý.ANAP, CHP, MHP, meclistekitüm partiler ve milletvekillerimuhtýrayý destekledi. TÜSÝADile Türk-Ýþ ve DÝSK yönetimleride ordunun yanýnda yer aldý.

Toplumu "laik-þeriatçý" olaraksuni iki kampa bölünmüþtü.

12 Eylül gibi aðýr bir baskýdönemine gerek yoktu.Generallerin sopasý ve yarattýk-larý suni bölünme ile hegemonyasaðlanmýþ, geniþ kesimlertoplumun diðer geniþ kesimininkarþýsýna çýkarýlmýþtý.

28 Þubat darbesi, 27 Mayýs'ýn,12 Mart'ýn, 12 Eylül'ün bir sen-teziydi. Bu yüzden son dereceetkili oldu. 28 Þubat darbeci-lerinden Güven Erkaya "28 Þubatyüzyýl sürecek" diyecek kadarcüretkardý.

DDaarrbbee kkiimmee vvuurrdduu??Biz devrimci sosyalistlerin

dýþýnda kalan solu tüm busüreçte tarafsýz kalmayý tercihetti. "Ne þeriat ne darbe", "neRefahyol ne hazýr ol" dedi.Tarafsýz kaldýðýný zannederken,aslýnda bir tarafa düþtü. 28 Þubatdarbesinin en önemli sonucusolun ezilmesi, saðcýlaþmasý,ulusalcýlýk ucubesinin yaratýl-masýydý.

Diðer sonuçlarý ise 11 yýl sonra

Türkiye'nin gündemini belir-lemektedir:

1) 28 Þubat darbesi en büyükdüþman olarak Ýslamcý hareketigöstermiþtir. RP kapatýlmýþtýr.Ardýndan kurduklarý FaziletPartisi de kapatýlmýþtýr. Ýslamcýhareket, sisteme dönük eleþtiri-leri törpülenip, bölünmüþtür.AKP buradan doðmuþtur.

2) 28 Þubat'ýn ikinci hedefiKürtlerdir. Darbe ile birlikteKürt sorununda þahin politikalaruygulanmýþ, çözümsüzlük kro-nikleþmiþtir.

3) 28 Þubat'ýn üstü örtülü hede-fi ise baþarýya ulaþmýþtýr.Türkiye'deki sermaye yapýsý vegelir bölüþümü yeniden düzen-lenmiþtir. Bankalar hortumlan-mýþ, kamu kurumlarý haraçmezat satýlmýþtýr. 1999 ve 2001krizleriyle operasyon tamamlan-mýþtýr. Patronlar ve OYAK dahada zengin olurken, Türkiye halkýdarbeden 4 yýl sonra gelirininüçte birini yitirmiþtir. Ýzleyen 10yýl boyunca ise tek bir grev bileolmamýþ, iþçi hareketi en gerinoktaya çekilmiþtir.

4) 28 Þubat darbesi milliyetçil-liði ve yabancý düþmanlýðýnýkörüklemiþ, bugünkü ýrkçýhareketi yaratmýþtýr.

5) Susurluk'un üzeriörtülmüþtür. 11 yýl sonracanavarlaþan çete bu kezErgenekon adýyla karþýmýza çýk-mýþtýr.

28 Þubat "100 yýl sürecek" mi?28 Þubat'ý 2003-2004'te baþarýsýzüç darbe giriþimi izledi. 2006ortasýnda Danýþtay Baskýný ileaðýr çekim bir darbe sürecibaþlatýldý. 2007'nin baþýndaHrant Dink öldürüldü.Arkasýndan yürüyen yüz bin-lerce insan planý alt üst etti.AKP'yý kapatamadýlar. Hâlâçetin bir mücadele sürüyor.Ancak 11 yýl önce darbeylesindirilenler bugün susmuyor.Halkýn büyük çoðunluðuErgenekon'a ve darbelere karþýtutum alýyor, birleþiyorDarbecilerin uykularý kaçýyor.

VVoollkkaann AAkkyyýýllddýýrrýýmm

Bir darbenin hikayesi28 Þubat 1997

4 sosyalist iþçi sayý: 352

Helvacý faþistler"Hitler Bey rüyamda, 'Bush'un Irak'ta yapmýþ

olduðu katliamlar, soykýrýmlar ve insanlýk suçu ben-imkinden daha mý geri? Eðer siz bu þekilde devamederseniz, hakkýmý helal etmeyeceðim. Eðer hayrýmahelva daðýtýrsanýz hakkýmý helal ederim' dedi. Biz deHitler Bey'in þerrinden ve gazabýndan korunmakiçin helva daðýttýk".

Türk Eðitim-Sen sendikasý Kayseri 2 No'lu ÞubeBaþkaný Ali Ýhsan Öztürk ve bir grup öðretmen,gerçekten de Adolf Hitler'in ruhu için CumhuriyetMeydaný'ndaki Meydan Parký'nda yönetim kuruluüyeleriyle birlikte 15 Þubat günü helva daðýtmýþ!

Adamýn zýr deli olduðu veya gördüðü kâbusunetkisiyle ne yaptýðýný bilmez hale geldiðidüþünülebilir. Ama onunla birlikte helva daðýtanyönetim kurulu üyelerine ne demeli?

Üstelik, öðretmen Ali Ýhsan Öztürk'ün ilk vukuatýdeðil bu. Geçtiðimiz Eylül ayýnda, Abdullah Gül'ünErmenistan ziyaretinin "Türk milletini rencide ettiði"iddiasýyla, Cumhurbaþkaný hakkýnda manevi tazmi-nat davasý açmýþ. "Türk milletinin manevi þah-siyetine saldýrý niteliði taþýyan Ermenistan ziyareti"ile ilgili dava hakkýnda Kayseri 3. Sulh HukukMahkemesi "yetkisizlik" kararý vermiþ. Allahtandava yanlýþ mahkemede açýlmýþ! Hatýrlarsýnýz,emekli orgeneral ve darbeci ve Atatürkçü DüþünceDerneði baþkaný Þener Eruygur'un eþi MukaddesHaným "Þimdi bu Zekeriya Öz 13. Mahkemede. Ýtira-zlarýmýzý bunlar kapatýyor. 12. ve 14. Mahkemelerbizdenmiþ" demiþti. Ya dava 12. veya 14.Mahkemede açýlmýþ olsaydý!

Türk Eðitim-Sen, Kamu-Sen konfederasyonunabaðlý. Bu konfederasyonun internet sitesinde"Ermeniciler! Siz Özür Dileyin!.." düðmesine týklayýpaþaðýdaki metnin altýna imza atmak mümkün:

"Ermeniciler; 1915'te Camilere doldurulup yakýlanMüslüman Türklerden, hunharca öldürülen OsmanlýPaþasý Talat Paþa'dan, 1973-1984 yýllarýnda kalleþpusularda katledilen Dýþ Ýþleri Görevlilerimizden,Hocalý'da katledilen masum Azerilerden; ErmeniKatiller Adýna SÝZ ÖZÜR DÝLEYÝN"

Kýsacasý, Ali Ýhsan Öztürk, Türk Eðitim-SenKayseri 2 No'lu Þube yönetiminin en azýndanbazýlarý, Türk Eðitim-Sen yönetimi ve Kamu-Senyönetimi faþist.

Aynen Türk Metal sendikasýnýn genel baþkanýMustafa Özbek ve geçen hafta Kadýköy meydanýndaTürk-Ýþ, KESK ve DÝSK'in ortak eyleminde saða solasaldýran Türk Metal kadrolarý gibi.

Türkiye toplumunun bütünü gibi, Türkiye iþçisýnýfý da bugün Ergenekon, darbe olasýlýðý, mil-liyetçilik konularýný her þeyden daha önemli buluy-or. Ekonomik krizden de daha önemli buluyor. Vebu konudaki saflaþma, toplumun bütünü gibi, iþçisýnýfýný da bölüyor.

Bu durumda, bu konuyu göz ardý ederek siyasetyapmak mümkün deðildir. Katýldýðým bir toplantýda"Kriz geliyor, iþçi sýnýfý direnecek, Ermeni meselesinide nereden çýkardýnýz þimdi, ne gerek var?" diyenkiþi, Türkiye'de siyaset yapamayacaktýr, boþ yereuðraþmasýn.

Kayseri'de faþist öðretmenlerin daðýttýðý helvayýyiyen bir kiþi gazetecilerin, "Helva kimin içindaðýtýlýyor?" sorusuna "Arkadaþýn babasý ölmüþ her-halde. Onun için daðýtýyorlardýr" yanýtýný vermiþ.Helvanýn Hitler için daðýtýldýðýný öðrendiðinde hel-vayý tepsiye býrakmýþ. Herkesin býrakmasý içinmücadele etmek gerek. Krizin etkilerine karþý bir-leþik mücadele ancak o zaman mümkün olacak.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

Obama Irak'tan çekileceðinisöylediðinde savaþ konusundaBush'a kýyasla daha yumuþak birtutum alacaðý düþünülmüþ, birçokkiþi "Evet, baþarabiliriz" sloganýnýdesteklemiþti. Ancak geçtiðimiz gün-lerde anlaþýldý ki Afganistan sözkonusu olduðunda bu slogan "Evet,savaþabiliriz"e dönüþebiliyor. Zirataze baþkan Obama, Afganistan'a 17bin ABD askeri daha göndermekararý aldý. Daha önce Afganistanpolitikasýný 2 ay gözden geçireceðinisöylüyordu, ancak daha bu süre dol-madan kararýný vermiþ gözüküyor.Kararýn gerekçesinin ise"Afganistan'da giderek kötüleþendurumu istikrara kavuþturmak"olduðunu açýkladý. Böylece ABD'ninAfganistan'da yenilmek üzereolduðunu açýkça kabul etmiþ oldu.Bu yenilgiye karþý ABD bölgedekihegemonyasýný devam ettirmek içindaha çok asker gönderecek ve savaþýuzatacak. Savaþ baþladýðýndan beriAfganistan'da on binlerce insan hay-atýný kaybetti. Yeni askerlerin gön-derilmesi durumu daha dakötüleþtirecek.

Tabii Afganistan'da yenilen sadeceABD deðil. Halihazýrda bölgedeki 36bin ABD askerinin yaný sýra 30 binkadar da NATO askeri var, ancakonlar da Kabil'e sýkýþmýþ vaziyettelerve kontrolü saðlayamýyorlar. Yani,görevi ABD'nin çýkarlarýný korumakolan NATO da yenilmek üzere. Bunubilen NATO üyesi ülkeler deNATO'nun prestijini ve çýkarlarýnýkorumak amacýyla daha fazla askergöndermek isteyeceklerdir. ZatenABD savunma bakaný Robert Gatesde bölgeye yalnýzca ABD'nin askergöndermesinin yeterli olmayacaðýný,NATO üyesi diðer ülkelerden deasker göndermelerini istediklerinisöyledi. Obama Tayyip Erdoðan'ýaradýðýnda da bu konunun konuþul-duðu biliniyor.

Peki bunlar ne anlama geliyor?Soðuk Savaþ döneminde Rusya'yakarþý kurulmuþ bir askeri birlik olanNATO'nun SSCB çöktükten yýllarsonra Afganistan'da iþi ne?NATO'nun gerçek yüzünü bilirsekbu sorunun cevabýný da verebiliriz.

NNAATTOO:: BBiirr ssaavvaaþþ öörrggüüttüüEgemen sýnýflar NATO'yu bir barýþ

gücü gibi göstermeye meraklýdýrlar.Ancak yaptýklarýna baktýðýmýzdadurumun tam tersi olduðunu görüy-oruz. Kuruluþundan bu yana NATO,sürekli olarak savaþan, müdahaleeden bir örgüt olmuþtur. 1950'deKore Savaþý, 1958'de Lübnan müda-halesi sýrasýnda ABD'nin Ýncirlik'tekiNATO üssünü kullanmasý, 1990Körfez krizi, Kosova müdahalesi veen son Afganistan NATO'nun savaþmerakýnýn örnekleridir.

NATO esasen 2. Dünya Savaþý son-rasý Soðuk Savaþ dönemindeVarþova Paktý'yla beraber ikiemperyalist bloktan biri olarakortaya çýkmýþtý. Ancak Varþova Paktýdaðýldýðýnda NATO daðýlmadý,hedeflerini önce terörle mücadele,sonra da enerji hatlarýnýn güvenliðiolarak deðiþtirdi. Bunlar tam daABD'nin Afganistan ve Irak iþgal-lerinde kullandýðý gerekçeler.Buradan da anlaþýlacaðý üzere NATO

ABD'nin hegemonik çýkarlarýný koru-mak için kullanýlan uluslararasý biraygýttýr. Yalnýzca savaþlarla deðiluluslararasý silah ticaretiyle, nükleersilahlanmayla, sömürüyle, etnikkýþkýrtýcýlýkla ve askeri darbelerle deanýlýr. Türkiye'deki askeri darbelerdeNATO'nun ve ABD'nin parmaðýolduðu açýktýr. NATO üyesi hemenher ülkede Gladyo, Kontrgerilla,Ergenekon, Özel Harp Dairesi gibiörgütler kurularak darbelere zeminhazýrlanmýþ, faili meçhul cinayetlerve iþkencelerle toplumsal muhalefetbastýrýlmýþtýr.

NNAATTOO ddaaððýýttýýllmmaallýýddýýrrNATO, her þeyden önce bir suç

örgütüdür. Üye ülkelerin askerigücünün toplamý, baþka bir deyiþleordularýnýn bir araya gelmiþ halidir.Türkiye de NATO'nun 3. büyükordusuna sahip ülke olarak buörgütün önemli bir üyesidir.

NATO'nun hemen her müdahalesinecanla baþla destek olmakta,Afganistan'da asker bulundurmak-tadýr. Baþta Ýncirlik'teki olmak üzeregizli-açýk birçok NATO üssübarýndýrmaktadýr. Kendi bölgeselçýkarlarý ve NATO'nun çýkarlarýdoðrultusunda yabancý ordularý eðit-mekte, üslerini kullandýrmakta,baþka ülkelere müdahale etmekte,yani NATO'nun tüm suçlarýna ortakolmaktadýr.

Bir yandan NATO'nun 60. yýlýnýnkutlandýðý, diðer yandanAfganistan'daki savaþýn ve iþgalindaha fazla asker gönderilerek devamettirilmeye çalýþýldýðý bu günlerdeNATO'nun daðýtýlmasý gerektiðinidaha yüksek sesle haykýrmalýyýz.Afganistan'a asker gönderilmemeli,iþgal sona erdirilmelidir. NATOüsleri kapatýlmalýdýr. Savaþla veiþgalle dolu 60 yýl yeter de artar bile.NATO bir an önce daðýtýlmalýdýr.

Obama Afganistan’aasker gönderiyor

sayý: 352 sosyalist iþçi 5

Fransa eðitim reformlarýnakarþý baþlatýlan grevle haftalardýrçalkalanýyor.

Sarkozy hükümeti yüksek öðre-timde "Üniversitelerde Özgür-lükler ve Sorumluluklar Yasasý"adý altýnda birtakým deðiþiklikleryapmaya çalýþýyor. Reformlarýnbir özelliði, akademisyen kadro-larýnda kýsýntýya gidilmesi. Bu,15 yýldýr ilk defa oluyor venedeninin ekonomik kriz olduðuaçýk. Bir baþka özelliði üniver-sitelerde yönetimle ilgili.Fransa'da üniversitelerle ilgilikararlar bir ulusal yükseköðre-tim konseyi ve üniversite kadro-larýnýn ortak kararýyla alýnýyor,ancak yeni yasa bütün yetkilerirektörlere devretmeyi hedefliyor.

SSaarrkkoozzyy’’yyee kkaarraarrllýý bbiirryyaannýýtt

Sarkozy bunun "üniversiteözerkliðinin saðlanmasý" amacýnýtaþýdýðýný söylese de bu, öðretimgörevlilerinin birlikte kararalmalarý yerine rektörlerinüniversitelerde birer diktatörhaline gelmelerine neden olacak.Okuldaki çalýþma saatleri, çalýþ-ma tarzý ve akademisyenlerinkariyerleri tek baþlarýna rektörlertarafýndan belirlenecek. Ayrýcayasa öðretmenlerin eðitimikonusunda da deðiþiklikleriçeriyor.

Tüm bu deðiþiklikler öðretmen-ler ve öðretim görevlilerinikýzdýrmýþ durumda. Tepki olarakakademisyenler Þubat baþýndasüresiz greve gidecekleriniduyurdular. Bunun üzerine yük-sek öðretim bakaný bir arabulucuatadý ve yasanýn yürürlüðe

girmesini 2 ay erteledi. Ancak buakademisyenleri tatmin etmedi,grevler artarak sürüyor. Öðretimgörevlilerinin yarýsýndan fazlasýhaftalardýr çalýþmýyor. Üniver-siteler tatil ediliyor ve hatta bazýöðretim görevlileri sokaklarda vekafelerde ders vererek deðiþikprotesto yöntemleri deniyor.Sarkozy'nin mutabakat çaðrýlarýyanýtsýz kalýyor. Üniversitelerde

yalnýzca sýnýflar deðil, laboratu-arlar da boþ: Araþtýrmagörevlileri de araþtýrmakoþullarýndaki deðiþikliklerekarþý grev kararý aldýlar.

Ülkede grevlerden etkilen-meyen üniversite kalmadý.Grevin 1. haftasýnda 50 biniParis'te olmak üzere Fransa'nýnçeþitli yerlerinde 100 bin kiþi gös-teri yaptý.

Ayrýca öðretim görevlileriöðrencilerden de destek istedi.Bunun üzerine binlerce öðrencide üniversitelerde toplantýyaparak eylemler planladýlar vegösterilere katýlma kararý aldýlar.Onlar da iþsizliðin en çok 18-25yaþ arasýndaki gençleri vur-duðunu ifade ederek buna birçözüm bulunmasýný istiyorlar.Ayrýca reform yasasýnýn tama-

men geri çekilmesi ve üniver-sitelerdeki eþitsizliklerin gider-ilmesi konusunda hocalarýylahemfikirler ve beraber hareketediyorlar. En son 19 Þubat'ta dabinlerce öðrenci ve öðretimgörevlisi beraber gösterilerdüzenlediler. Süresiz grev kararýyinelendi ve yasa geri çek-ilmedikçe hareketin süreceðibelirtildi.

FRANSA

Grev ve iþgaller devam ediyor

Bundan kýsa süre öncesinekadar Avrupa'nýn en hýzlýbüyüyen ekonomilerinden biriolan Ýrlanda, ABD'deki kredibalonu patladýðýndan berikrizde ve artýk büyümek biryana, giderek küçülüyor. Eylülayýnda resmen resesyona girdiðiaçýklandý.

Ocak ayýndan beri 326 bin kiþiiþsizlik fonuna baþvurdu. ÖzetleÝrlanda'da da kriz etkisini þidde-tle gösteriyor. Bankalar batýyor,iþsizlik artýyor.

ZZeennggiinnlleerr kkuurrttaarrýýllýýyyoorrÝrlanda hükümetinin tepkisi de

dünyanýn geri kalanýyla ayný:bankalarý kurtarmak ve faturayýiþçilere, yoksullara ödetmekistiyorlar. Bunun için 350 binkamu çalýþanýný kapsayacak þek-ilde emekli maaþlarýnda kesin-tiye gitme planý yapýlmýþtý. Bu,ücretlerde de yüzde 7'lik birkesinti ve kiþi baþýna yýlda 2000euroluk gelir kaybý anlamýna

geliyor. Hükümet toplam 1.4milyar euro eden bu parayýbankalara aktarmayý planlýyor.

Ancak emekçiler buna tepkivermekte gecikmedi: ÝrlandaSendikalar Kongresi (ICTU)tarafýndan Dublin'de düzenle-nen gösteriye hem kamu hemde özel sektörden yaklaþýk 120bin kiþi katýldý.

ÝÝþþtteenn ççýýkkaarrmmaallaarraa kkaarrþþýý ggrreevv

"Muhtaçlara deðil açgözlülerevergi", "Krizin faturasýný öde-meyeceðiz", "Birleþen iþçileryenilmezler" sloganlarýylayürüdüler. Daha doðmamýþçocuklarýnýn bile borçluolduðunu belirten iþçiler bunuhükümete yapýlan ilk önemliuyarý olarak görüyorlar.

Eðer hükümet taleplerinigörmezden gelmeyi sürdürür,iþçilere deðil patronlara yardýmetmeye devam ederse genelgreve çýkacaklarýný açýkladýlar.

ÝRLANDA: 120 bin iþçi krize karþý yürüdü

““MMuuhhttaaççllaarraa ddeeððiill aaççggöözzllüülleerree vveerrggii””

NNaannccyy ÜÜnniivveerrssiitteessii’’nnddee ggrreevv ooyyllaammaassýý..

6 sosyalist iþçi sayý: 352

Akýn Birdal 29 Mart yerelseçimlerinde ÝstanbulBüyükþehir Belediye Baþkanýolduðunu ilan etti. Çok sayýdasol örgüt, kurum, parti ve inisiy-atif Akýn Birdal'ý destekliyor. Bubüyük bir kampanya olacak veen çok da hýrsýzlara karþý dosy-acýlýk yapan adaylarý rahatsýzedecek.

Hýrsýz suçlamasý sadece AKP'yihedef almýyor. Sevingen olayýn-da görüldüðü gibi ve daha önce-ki CHP deneyimlerindenbildiðimiz gibi, burjuva partileriçeþitli meclislere gönderdikleritemsilcilerinden çok sayýda hýrsýzçýkartmayý baþarmaktadýr.

Irkçý da sadece CHP'yi hedefalan bir saptama deðil. 301.maddeyi AKP içinde dedestekleyenler vardý, MHP'ninise bu konuda tutumunun neolduðunu biliyoruz.

Peki bu sorunlarýn belediyeci-likle ne ilgisi var? Sosyalist Ýþçineden seçim tartýþmalarýný dahagenel bir politik düzeye çekiyor?

DDaarrbbee,, EErrggeenneekkoonn vveeddiiððeerr kkoonnuullaarr

Yerel seçimlerde yürütülenkampanyalarýn daha genel poli-tik sorunlar etrafýndaörgütlendiði çok açýk.

Bu yüzden Akýn Birdal kampa-nyasý bir yandan ýrkçýlarýn, biryandan da hýrsýzlar, saðcýlar vedemokrasi ufuklarý kendibakkallarýnýn kapýsýnýn geniþliðikadar olanlarýn siyaset sah-nesinde yarattýðý sýkýþmýþlýðýaþmak için, yüz binlerce insanýndesteðini alan bir kampanya ola-cak.

Bu yerel seçimlerde kaldýrýmboylarý tartýþýlmayacak. Park vebahçe boyutlarýna dair öngörü-lerinin adaylarý bir adým dahaöne çýkartacak temel vurgularolmayacaðý çok açýk. Bu yerelseçimler, 22 Temmuz genelseçimleri gibi, bu toplumdakipolitik bir saflaþmanýn üzerindenþekilleniyor.

Bu sýkýþmýþlýktan çýkmak için,tüm Ýstanbul'un sokaklarýnayayýlacak bir Akýn Birdal kampa-nyasý, çok güçlü bir alternatifsunuyor. Bu kampanya, baþkabir geliþmeye daha iþaret ediyor.Bir kendini akýllý, iþçileri, çalýþaninsanlarý sadece emek sorunlarýve yoksulluðu düþünen, birkendilerini politikaya ilgili,çalýþanlarý politikayla ilgisizsananlar, 15 Þubat mitingindeyaþananlardan sonra akýllýlarýnsayýsýnýn sandýklarýndan fazlaolduðunu görmüþlerdir.

EEmmeekkççiilleerr EErrggeenneekkoonn''uuttaarrttýýþþýýyyoorr

Tuncay Özkan maskeli tipler,sicilli faþistler, vatan millet slo-ganlarý atarak yine bayrak þovyapan bazý Türk-Ýþ kortejleri,Mustafa Özbek'in haklý birbiçimde bir sendikacý olmadýðýnývurgulayan Birleþik Metal-Ýþ kor-tejine saldýrdýlar. O mitingekatýlanlar açýsýndan böyle birsaldýrýnýn olacaðý çok açýktý.Krizin faturasýna karþý mücade-lenin, Ergenekon sorunu etrafýn-da yaþanan bölünmenin yanýndasönük kalmasý, derin devlettartýþmasýnýn iþçileri bölmesianlamýna gelmez, derin devletekarþý demokrasi mücadelesiyleekmek mücadelesini birleþtir-menin önemini gösterir sadece.

Önümüzdeki kýrk günde AkýnBirdal'ýn etrafýnda örülecekseçim kampanyasý, bu politikiþlevi görebilir. Akýn Birdal'ý vur-duranlarýn Ergenekon davasýkapsamýnda olmalarý nedeniyledeðil, kitlesel bir sol odaðaekmek, su kadar ihtiyaç duy-duðumuz için. Kürt halkýnýnsorunlarýný, egemen sýnýf mil-liyetçiliðinin hegemonyasýnýyenme çabasýnda batýnýn gün-

demine almasý için.

DDeemmookkrraattiikk vvee þþeeffffaaffyyeerreell yyöönneettiimmlleerr

Akýn Birdal kampanyasýndaelbette demokratik, halka açýk,þeffaf ve denetlenebilen birbelediye taleplerimizi, devletdairesi gibi, þirketlerin acentesigibi çalýþan deðil halkýn doðru-dan katýlýmýna açýk bir belediye-ciliði, kârý deðil insaný ve canlýyaþamýný önemseyen bir belediyeanlayýþýný, ekolojik dengeyikoruyan, yoksullara, çocuklarave kadýnlara her an ulaþabilen vedüzenli hizmet vermeyimerkezine alan, yerel gereksinimve talepleri ön planda tutan biranakent belediyesini de talepedeceðiz.

KKiittlleesseell bbiirr ssooll iiççiinnaaddaayyllaarrýýmmýýzz

Ayný anda kitlesel bir solu da,"Ergenekon daðýtýlsýn" diyen,"Kürt halkýna barýþ, þimdi!"diyen, "Hepimiz Ermeniyiz","Baþörtüme dokunma","Darbelere, ýrkçýlýða hayýr","Krizin faturasýný patronlarödesin", "Ölüm kuyularý açýlsýn","Kömür, petrol deðil, güneþ, rüz-gar" sloganlarýný da öne çýkarta-

bilen, mücadeleci bir solun þekil-lenmesi çabalarýný da bu kampa-nya içinde örgütleyeceðiz.

Yerel seçimlerde batýdadestekleyeceðimiz iki adayýmýzdaha var. Ýzmir BüyükþehirBelediye Baþkanlýðý için Arif AliCangý, Bursa'da ise Ýkbal Polat.

Arif Ali Cangý savaþ karþýtýhareket içinde, iklim deðiþik-liðine karþý, ekolojik dengeninyýkýmýna karþý, yeni liberal poli-tikalara karþý mücadele içindeyer aldý.

Hem Polat'ý hem Cangý'yý tümgücümüzle destekleyeceðiz vebu seçim kampanyalarýnda daemekçi sýnýflarýn en can alýcýihtiyacýný, kitlesel bir sol partiihtiyacýný vurgulayacaðýz.

Kürt illerinde ise her zamankigibi DTP adaylarýný destekleye-ceðiz. Kürt halkýnýn barýþ talebi-ni, özgürlük talebini, savaþ poli-tikalarýna karþý direniþini destek-lemenin yolu, Kürt illerinde DTPadaylarýný desteklemekten geçiy-or.

Seçimlerde DTP'nin bölgedealdýðý oylar, seçimlerden sonraDTP'nin kapatýlýp kapatýlmaya-caðýný belirleyecek politik süreçtede, savaþýn çözülüp çözülmeye-ceði konusundaki adýmlarda daçok belirleyici olacak.

Hýrsýzlara, ýrkçýlara oy yok!

Oylar Akýn Birdal'a

sayý: 352 sosyalist iþçi 7

Murat Karayalçýn CHP'denAnkara Büyükþehir BelediyeBaþkan aday oldu. ErcanKarakaþ Ýstanbul BüyükþehirBelediye Baþkanlýðý için adayadayý oldu, kaybetti.Kýlýçdaroðlu ise bir "dürüstlüksimgesi" olarak CHP'nin Ýstan-bul Büyükþehir Belediye Baþkanadayý. Bazý sol partilerin üyeleri,CHP'den belediye baþkan adayýolmak istediler, çoðu reddedildi.

Özellikle Ankara'da MelihGökçek'e karþý solun duyduðunefret, Karayalçýn etrafýndagüçlü bir eðilim oluþturuyor.Sorunu, sadece "Gökçek gitsin"politikasý olarak koyunca, ilkbakýþta makul gelenKarayalçýncýlýk, politik durumadikkatle bakýldýðýnda çoktehlikeli bir eðilim olarak öneçýkýyor.

AKP'nin birinci dönem ikti-darýnýn ortalarýndan itibarenCHP darbeci, milliyetçi,muhtýracý ve her demokratikadýmýn, Kürt sorunundan Kýbrýssorununa kadar, halklarýn tümözgürlük taleplerinin karþýsýndaduran bir parti olarak þekillendi.Þekillenirken, tabanýný da þekil-lendirmeyi unutmadý tabii kiCHP. Bu yüzden CHP'nin solaçekilmesi olanaksýzdýr. Eðer 29Mart yerel seçimlerinin sadeceyerel sorunlarla ilgili olduðusanýlýyorsa, bu ciddi bir yanýl-gýdýr. CHP'den aday olan hersiyasi, CHP'nin anti demokratikiekillenmesinin meþrulaþmasýnahizmet ediyor demektir. CHP'yeoy kampanyasý yapan tüm örgütve inisiyatifiler için de bu geçer-lidir. CHP sola çekilemez.

Yapýlmasý gereken CHP'yi solaçekmek deðil, yeni bir kitleselsol alternatifi örgütlemek içinkollarý sývamak, kampanyalaryapmaktýr.

Ýstanbul'da ise bir ahlak tartýþ-masýdýr aldý baþýný gidiyor.Kýlýçdaroðlu giderek komikhaller alan bir dosyacýlýk kampa-nyasý yapýyor.

OOnnllaarrýýnn aahhllaakkýý bbiizziimmaahhllaakkýýmmýýzz

Her nedense, rüþvet almayanpolitikacý olmanýn erdem-lerinden söz ediliyor. Rüþvetalmamak, dolandýrýcýlýk yapma-mak, ihalelere þaibe karýþtýrma-

mak, zaten halkýn oylarýylaçeþitli meclislere giren poli-tikacýlarýn normal davranýþýolmalý. Birilerinin hýrsýzlýðýnýnpeþinde, elinde dosyalarlamedyada, "þok, þok, þok" ses-leriyle koþturup durmak, o poli-tikacýnýn ahlak dersleri vermesiiçin yeterli deðil. Politika dahageniþ bir alan, çok yönlü sayýsýzçeliþkiye ne dediði, içindeolduðu partinin politikalarýnýnneler olduðu da dosyacý poli-tikacýnýn ahlaký üzerine ipuçlarýverir.

Kýlýçdaroðlu, elinde dosyaçeþitli AKP'lileri kovalarken,partisinin silah koleksiyoncusuCanan Arýtman'ýn ýrkçý açýkla-malarýna, Abdullah Gül'ün soykütüðü hakkýnda ipe sapagelmez açýklamalarýna ne diyor?

Daðlýca'dan sonra GenelBaþkaný, "sýnýrötesi, sýnýrötesi"hezeyanýyla Kuzey Irak'a askeriharekat baþlatýlmasý içinbastýrýrken, Kýlýçdaroðlu, halklararasýndaki barýþ duygusunuzedelediði çok açýk olan, Kürtsorununu bir kez daha çözüm-süzlük zemininde hapseden bugiriþimlere ne dedi?

301. madde tartýþmalarý ve butartýþmada CHP'nin "sosyaldemokratik" tutumu çok açýk.Kýlýçdaroðlu, katillerin,ýrkçýlarýn, Türk olmayaný ens-esinden vurarak Türklüðünþanýný kurtaran tetikçilerin ziltakýp oynamasýna sebep olan301. maddeye dair partisinintutumuna ne diyor.

EErrggeenneekkoonn sseessssiizzlliiððiinniinnaahhllaakkýý

Partisi Cumhuriyet miting-lerinin aktif bir parçasý oldu. Bumitinglerin, haydi en azýndan,kürsüsü, ýrkçýlýk, azýnlýk düþ-manlýðý patlamasý yaþýyordu.Malatya'da paramparça edileninsanlarýn cemaati,Kýlýçdaroðlu'nun genelbaþkanýnýn da desteklediði bumitinglerden birisinde kürsüdenyapýlan konuþmalarda hedeftahtasýna konulmadý mý?

Hepsi bir yana, bu mitinglerintam orta yerinde, 27 Nisanmuhtýrasý verildiðinde, CHP'nintutumu ne oldu? Bu muhtýra,Hrant Dink'in cenazesine katýlaninsanlarý ve doðrudan bir kezdaha Ermenileri hedef gös-terirken, ahlak ve dürüstlükzabýtalarý, hangi yolsuzlukdosyasýnýn peþinde vicdanlarýnýrahatlatýyordu?

Peki ya Ergenekon?Kýlýçdaroðlu, genel baþkaný,Kürtlere, Ermenilere,sendikacýlara, iþçilere, baþörtüsütakanlara, aydýnlara, muhaliflerekarþý örgütlenmiþ, NATObaðlantýlarý açýk olan, devletinyapýsal ve derin bir parçasýolarak onyýllardýr özgürlüktalebini dile getirenlere kan kus-turan özel bir iç savaþ örgütlen-mesinin bilmem kaçýncý kuþakdevamcýsý Ergenekon çetesininavukatlýðýný yapmayabaþladýðýnda, yolsuzlukdosyalarýnýn karþýlaþtýrmalýanalizini yapmanýn siyasetenahlaklý olmaya yeteceðine cid-den inanýyor muydu?

Politikada ahlaklý olmak, zatenkamuoyunun açýkça farkýndaolduðu yolsuzluklarý açýklamak-tan ibaret sananlar yanýlýyor. 411milletvekili okullarda kýlýkkýyafeti serbest býrakan biryasayý geçirdiðinde, mahke-menin siyaseti yok sayan, dahadoðrusu siyaseti öldürenkararýný onaylayarak ahlaklýolunmaz.

Darbe çaðrýsý yapan, siyasileri"Bu iþin sonu…" diyerek ipletehdit eden bir genel baþkanlaayný parti çatýsý altýnda aynýpolitikalarý savunurken, bir yan-dan da tumturaklý ahlak vaazlarývermek, inandýrýcý deðil.

Ergenekon’un avukatýCHP’ye oy yok!

KKaarraayyaallççýýnn SSHHPP lliiddeerriioollaarraakk 11999933-11999955 yyýýllllaarrýýaarraassýýnnddaa BBaaþþbbaakkaannTTaannssuu ÇÇiilllleerr’’iinn yyaarrddýýmm-ccýýssýýyyddýý.. OO ddöönneemm kkiirrlliissaavvaaþþýýnn þþiiddddeettlleennddiiððii bbiirrzzaammaannddýý.. YYüüzzlleerrccee KKüürrttffaaiillii mmeeççhhuull cciinnaayyeettlleerrssoonnuuccuu yyaaþþaammýýnnýý yyiittiirrddii..EETTÖÖ ssoorruuþþttuurrmmaassýýnnýýnnkkeennddiissiinnee vvaarraaccaaððýýnnýýaannllaayyaann ÇÇiilllleerr bbiirr kkaaççhhaaffttaa öönnccee AABBDD’’yyee kkaaççttýý..

Ergenekonculara karþý, özgürlük isteyenlerin,

Düzen partilerinin ikiyüzlülüðüne karþý, insan hak-larýnýn,

Ýstanbul'un çokkültürlü dokusunu yok edenlerekarþý farklýlýklarýn bir arada yaþamasýný isteyenlerin,

Ýstanbul'un tarih ve kültür miraslarýnýn korunmasýnýisteyenlerin,

Kürt halkýný görmezden gelenlere karþý, Kürt soru-nunda demokratik çözüm diyenlerin,

Krizin faturasýný ödemeyeceðiz diyen iþçilerin,emekçilerin,

Baskýya, zorlamaya hayýr diyen kadýnlarýn, cinselayrýmcýlýða, maruz kalanlarýn, engellilerin, dýþlanan-larýn, gençlerin, öðrencilerin...

Artýk bir adayýmýz var!Demokratik, halka açýk, þeffaf ve denetlenebilen,

Devlet dairesi gibi, þirketlerin acentesi gibi çalýþandeðil halkýn doðrudan katýlýmýna açýk,

Kâr ve rantý deðil, insaný ve canlý yaþamýný önem-seyen,

Ekolojik dengeyi koruyan, çevreye ve doðal yaþamasaygýlý,

Yoksullara, çocuklara her an ulaþabilen,

Ýstanbul'un her noktasýný, engelli yurttaþlarýneriþimine uygun hale getiren,

Kadýnlarýn ve kadýn kurumlarýnýn taleplerine önceliktaleplerine öncelik veren ve yönetimlere katýlým-larýný destekleyen,

Düzenli ve adaletli hizmet vermeyi merkezine alan,yerel gereksinim ve taleplere öncelik veren birbelediye isteyenler!

Þimdi sýra bizde!

8 sosyalist iþçi sayý: 352

ssoossyyaalliisstt iissccii SSeeççiimmlleerr

Diðer görevleriunutma

DSÝP bu seçimlerde Ýstanbul ve Ankara’daDTP adaylarýný, Ýzmir, Bursa ve Akhisar’da isebaðýmsýz adaylarý destekleyecek. Sýnýrlý güçleri-ni bölmeyecek.

Bu seçimler yerel olmaktan çok genel politikkonular etrafýnda sürüyor. Ergenekon, darbe,ýrkçýlýk ve milliyetçilik ve kriz seçimlerin temelkonularý. DSÝP bu seçimlerde Ergenekondavasýný desteklemeyen, bu davanýn derin-leþmesi için çalýþmayan hiçbir adayý destekle-meyecek tam tersine teþhir edecek. Darbedenyana olan, Ergenekon’un avukatlýðýný yapanlarzaten bu seçiþmlerde aðýr bir yenilgi yaþayacak-lar.

29 Mart seçimlerinde iki taktik önemli. Biryandan darbeden yana ve Ergenekon avukatlýðýyapan partilere karþý bir mücadele vermekgerekiyor. Ýkinci olarak ise küresel krize karþýmücadele gerekli.

Bu iki mücadele içiçe sürdürülmedikçe sonuçaðýr bir yenilgi olacaktýr.

Ancak devrimci sosyalistler seçimlere kadargeçecek süreçte 4 Nisan NATO’ya hayýrmitingini, Nisan ayýndaki G20 toplantýsýnakarþý gösterileri, 25 Nisan küresel ýsýnmamitingini de inþa etmek için de çalýþacaklar.

Bu üç gösteri seçimlerden sonra sol için enönemli çýkýþ kapýlarý olacak.

Seçimlerden sonra bir acil görevimiz daha var.Antikapitalist sol bir alternatifin inþasý. Tümseçim çalýþmalarýný baðlamamýz gereken yer dezaten burasý.

YolsuzluklarSeçimlere giderken AKP, CHP ve MHP

karþýlýklý olarak yolsuzluk suçlamalarýný baþlat-tý. Açýk ki tüm bu partilerin bütün önde gelen-leri sayýsýz yolsuzluðun içinde yüzüyor.Karþýlýklý suçlamalar bunu gösteriyor. Hiçbiridiðerine göre daha temiz deðil.

Bu arada AKP’ye karþý yoðun bir kampanyasürdüren Doðan medya grubu’na 800 milyonTL’yi aþan bir vergi cezasý verildi.

Doðan Medya Grubu’nun tüm gazetelerindenve CHP’den ayný ses geldi, “basýna baský.”

Medyanýn bu iki yüzlülüðü iðrenç. Sosyalistbasýn her hafta sudan nedenlerle aðýr paracezalarýna çarptýrýlýyor, sorumlularý hakkýndadavalar açýlýyor ve sýk sýk öahkumiyetleralýnýyor.

Medya ise bütün bunlarý görmemezliktengeliyor ama iþ Aydýn Doðan’a vergi cezasýnagelince kýyamet koparýyorlar.

2277 ÞÞuubbaatt 11993333AAllmmaann PPaarrlleemmaannttoossuu''nnuunnttooppllaannddýýððýý RReeiicchhssttaagg bbiinnaassýýNNaazziilleerr ttaarraaffýýnnddaann kkuunnddaakk-llaannddýý.. SSoorruummlluu kkoommüünniissttlleerroollaarraakk ggöösstteerriillddii..CCuummhhuurrbbaaþþkkaannýýHHiinnddeennbbuurrgg HHiittlleerr''iibbaaþþbbaakkaann yyaappttýý

2288 ÞÞuubbaatt 11998844ÝÝþþbbaaþþýýnnddaakkii 1122 EEyyllüüll ddiikkttaassýýkkýýzz ööððrreenncciilleerriinn 1199 MMaayyýýssggöösstteerriilleerriinnddee þþoorrtt ggiiyymmeessiinnii yyaassaakkllaaddýý..

11 MMaarrtt 11995533DDiikkttaattöörr SSttaalliinn kkaallpp kkrriizzii ggeeççiirrddii.. 44 ggüünn ssoonnrraa ööllee-cceekkttii.. AAnnccaakk hhaassttaallýýððýý nnee hhaallkkaa nnee ddee ddüünnyyaayyaa dduuyyuu-rruulldduu..

Tarihte bu hafta

DDSSiiPP’’ee üüyyee ooll!!devrimcisosyalistleregüç ver

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan

i n t e r n e t oozzuurrddiilliiyyoorruuzz..ccoommbbaarriissaarroocckk..oorrggkkuurreesseellbbaarriissvveeaaddaalleett..oorrggkkuurreesseelleeyylleemm..oorrggdduurrddee..oorrggmmaahhaalllleeddeennmmeecclliissee..oorrgghhrraannttiicciinnaaddaalleettiicciinn..ccoommttuuzzllaaddaaoolluummlleerreessoonn..bbllooggssppoott..ccoomm7700mmiillyyoonnaaddiimm..oorrggddttppkkaappaattiillaammaazz..bbllooggssppoott..ccoommw

ww

.dsi

p.or

g

Ýþçi gösterisi,sendikal birlik ve medya

DDooððaann TTAARRKKAANN

15 Þubat gösterisi iki olguyugösterdi. Bir taraftan sendikalbirliðin gücünü ve Türk-Ýþ’inbunun içindeki yerini gösterdi.Gösterinin en büyük korteji hiç

tartýþmasýz Türk-Ýþ’ti.Türk-Ýþ’in kimi sendikalarý KESK ve

DÝSK’in toplamý kadar iþçi ilekatýlmýþlardý.

Türk-Ýþ sendiklarýnýn çoðunda Türkbayraklarý vardý. Politik, bir talep önesüren döviz sayýsý azdý.

28 Þubat darbesi Refah Partisi’nihükümet koltuðundan iterken iþçihareketine de aðýr darbeler vurdu. 28Þubat öncesi oldukça güçlü ve birleþikolan iþçi hareketi 28 Þubat’ýn ardýndanhem zayýflatýldý hem de bölündü veyavar olan ayrýlýklar derinleþtirildi.

Türk-Ýþ sendikalarýndan kimi zamanErgenekoncu sloganlar atýlsa da iþçi-lerin çoðu bu havada deðildi ve krizekarþý olduklarýný belirtiyorlardý. Sorunsendikalarýn iþçilere somut taleplerönerememiþ olmasýydý.

15 Þubat gösterisinin ikinci yaný iseErgenekon davasýna karþý alýnan tutu-mun toplumu, iþçi hareketini vesendikalarý ne denli böldüðünügösterdi. Ýþsizliðe ve yoksulluða karþýdüzenlenen bir mitingte “Türküz,Türkçüyüz, Atatürk’çüyüz” sloganlarýatýlabildi. Türk bayraklarýnýn yaný sýraTürk-Metal Sendikasý Ergenekondavasýndan tutuklu genel baþkanýnýnresimlerini taþýdý. Seçildiði sýradaAKP’li olduðu iddia edilen Türk-ÝþGenel Baþkaný hapisteki Türk MetalGenel Baþkaný’ný savundu.Ve sonundakavga çýktý. Ergenekon bütün gösteriyi

belirledi. Demek ki Ergenekon Ayþeteyzeyi ilgilendiriyormuþ. Demek kiüçüncü bir taraf olmak da mümkündeðilmiþ.

Ya Ergenekon’dan yanasýn, onunavukatýsýn, darbeyi destekliyor-sun ya da darbe tehlikesi yoktur

diyorsun veya daha da ileri giderekErgenekon sola karþýdýr diyorsun ya dadarbelere açýk ve net bir biçimdekarþýsýn ve Ergenekon çetesi daðýtýlsýndiyorsun

Açýk ki artýk toplumdaki bölünmesürecek ve giderek derinleþecek.

Sosyalistler, iþçi ve emekçi saflardabir yandan krize karþý en güçlü birliðisaðlamak için çalýþacak diðer yandan daErgenekon ve darbeler konusunda“darbelere dur de” ve “özgürlük” slo-ganlarýný yükseltmeye devam edecek.

Toplumun aylardýr yaþadýðý bölün-menin 15 Þubat’ta bu denli keskin birbiçimde ortaya çýkmasý açýk ki 15 Þubatgösterisini CHP’nin seçim çalýþmalarýnayamamaya çalýþanlar için acý oldu.

Özgürlükleri savunmadan krize veetkilerine karþý mücadele etmekmümkün deðil.

4 NisanNATO’ya HAYIR

DSÝP bütün savaþ karþýtlarýný 4 Nisan NATO’ta Hayýrgösterisine katýlmaya ve Küresel BAK pankartýaltýnda

yürümeye çaðýrýyor.

25 NisanKEG gösterisiDSÝP küresel ýsýnmaya karþý herkesi 4 Nisan’da

kadýköy’de Küresel Eylem Grubu pankartý altýnda yürümeye çaðýrýyor.

15 Þubat gösterisinin ikinci yaný ise Ergenekon davasýnakarþý alýnan tutumun toplumu, iþçi hareketini ve sendiklarýne denli böldüðünü gösterdi

sayý: 352 sosyalist iþçi 9

Irkçýlýk ve savaþ Ýsrailtoplumunu çökertti. Ýsrail,Filistin'in yokedilmesinin üzer-ine kurulan göçmenlerin oluþ-turduðu koloni tipi bir devlet.Bir koloni giriþimi olduðundanemperyal güçlerce de destekgörüyor. Karþýlýðýnda daemperyalizmin orta doðudakihizmetkarlýðýný yapýyor.

Ýsrail, yaptýklarýný meþru kýl-mak için bir çok yalan uydurdu,bunlardan biri de Ýsrail'insosyalist prensiplere dayalýaydýnlanmýþ ve demokratik birdevlet olduðu yalaný.

Ancak Ýsrail'de çok az ilericigücün varlýðýndan söz edebili-riz. Bu öyle bir toplum ki, ken-disini solda görenler bileÝsrail'in bir Yahudi ülkesi olarakkalmasý temel ilkesine sahip çýk-maktadýr. Bu demektir ki; Ýsrailsolunun üzerine kendisini inþaettiði saðlam bir temel bulunma-maktadýr.

Solun önemli bir bölümü,Ýsrail'in Ürdün, Suriye veMýsýr'a karþý önleyici bir atakolarak Batý Þeria, Gazze veGolan Tepelerini iþgal ettiði1967 savaþýný bugünkü çatýþ-manýn kökeni olarak görmekte.Ýki devletli bir çözüm önerisisunmaktalar; tarihi Filistintopraklarýnýn önemli bir kýs-mýnýn Ýsrail'in elinde kalmasý vebölgenin asýl yerlilerine bir mik-tar toprak verilmesi.

Bu ölümcül hata, soluSiyonizmin sýnýrlarýna sýkýcahapsetmekte. Siyonizmin tari-hinin kendisinin anlaþýlmasý veÝsrail'in kuruluþunun 1948'deFilistinlilerin etnik temizliðiüzerine olduðu gerçekleri göz-den kaçýrýlmakta. Bunlar gözönüne alýndýðýnda görülecektirki, 1967 savaþý daha fazla toprakiçin hazýrlanan çok daha büyükbir þemanýn sadece birparçasýdýr.

Moshe Machover ve AkivaOrr, iki Israilli anti-Siyonist 1972yýlýnda "Ýsrail'in SýnýfsalKarakteri"ni yazmýþlardýr. Buaydýnlatýcý Marksist analizde"yerliler, sürgün edilmiþFilistinli Araplar ile göçmenlerarasýndaki sürekli çatýþma asladurmamýþ ve Israil sosyolo-jisinin, politikasýnýn veekonomisinin yapýsýný þekil-lendirmiþtir" demektedirler.

MMüüccaaddeelleeÝsrail solu, Ýsrail devletinin var-

lýðýnýn "gerekliliðini ve meþru-luðunu" kabul ediyor. Aynýinsanlar barýþ için mücadeleediyor, Filistinli sivillereyöneltilen þiddetin durdurul-masýný istiyor ve iþgal edilmiþ

alanlarýn geri iadesini savunuy-or, bir yandan da Filistinlidireniþ hareketi HAMAS'ýn geri-ci olduðunu ve yenilmesi gerek-tiði yalanýný da kabul ediyorlar.

Bu yüzden, onlara göre, eðerFilistinli siviller askeri operasy-on sýrasýnda öldürüldüyselerbunun sebebi ya HAMAS'ýnonlarý "canlý kalkan" olarak kul-lanmasýdýr, ya da HAMAS'ýnfaaliyetlerini "yoðun olarakhalkýn yaþadýðý" bölgerde yapýy-or olmasýdýr. Bu yüzden pek çokÝsrailli solcu entelektüelGazze'deki savaþý desteklemek-tedir, týpký 2006 senesindeLübnan'daki savaþý destekledik-leri gibi.

Pek çok solcu Filistinlilerinözgürlük ve yaþam hakkýnasahip olmasýný isterdi elbette -ama Ýsrail'in varlýðýný sorgula-maya gelince, milliyetçiliðin etk-isine giriveriyorlar.

Bu da demek oluyor ki Ýsrail,pek çok Ýsraillinin hissettiðininaksine, býrakýn sosyalist prensip-lerin üzerine kurulmuþ bir ülkeolmak, hakiki bir sosyalistgeleneðe dahi sahip deðil.

Ýsrail'in köklerinde eþitliktaraftarý bir yan olduðugörülüyor; 1950lerde batýdünyasýnda zengin ile fakirarasýndaki farkýn en düþükolduðu ülkeydi.

Histraduti (Ýsrail SendikalarBirliði) ülkenin kuruluþundaanahtar bir rol oynamýþtý.Ülkenin ilk on yýlýnda ülkedekipek çok iþçiye de onlar iþ veriy-ordu. Ancak bu sendika Arapiþçileri dýþarýda tutmak için

þekillendirilmiþti, sadece Yahudiiþçilerin dahil olabildiði birsendikaydý.

Ayný prensip, "eþitlikçi" tarýmkomiteleri Kibbutz hareketindede görülür. Kibbutz bir dönemÝsrail toplumunda merkezi birkonumdaydý ve sosyalist birdeneme olduðu söylenegelir.

Gerçekteyse bu çiftliklerFilistinlilerin el konulan arazileriüzerine inþa edilmiþtir, týpkýtüm ilk dönem Siyonist yer-leþimlerinde olduðu gibi.Kibbutz içindeki Yahudilerineþitlikçe hayatýna raðmen,Araplar her zaman dýþarýdatutulmuþlardýr.

Ve pek çok "sosyalist" yerleþimkaybolmuþtur. Bugün Ýsrail, Batýdünyasýnda zengin-fakir uçuru-munun en derin olduðu yerler-den biri haline gelmiþlerdir.

Pek çok Ýsrailli bu yozlaþ-madan nefret ediyor ve devletekarþý öfkeli. Ülkede zenginler ilefakirler arasýndaki uçurumunçok hýzlý bir þekildebüyüdüðünü ve ülkenin git gideyoksullaþtýðýný fark ediyorlarEðitim sisteminin kötüleþtiðinigözlemliyorlar. Halk tüm buolan bitene öfke duyuyor.

Bu da iþçilerin arasýnda bir bir-liðin oluþmasýna yol açýyor,ancak bu birlik Ýsrailli iþçininÝsrailli patrona karþý birleþmesibaðlamýnda olabilirdi; Araplarakarþý deðil.

Ýsrail'de pek çok kez grevleryaþandý, ancak devletin güven-liði meselesi gündeme getiril-ince kaybolup gitti. Pek çokÝsrailli iþçi pastadan daha büyükbir pay istiyor ancak bunuFilistinli iþçilerle paylaþmakistemiyorlar.

1947 yýlýnda Ýngiltere'ye gelenFilistinli bir Yahudi olan veSosyalist Ýþçi Partisi'nin kuru-cusu Tony Cliff "Ýsrail emperyal-izm tarafýndan baský altýndatutulan bir koloni deðil, ancakyerleþimcilerin iç kalesi,emperyalizmin hareketsahasýdýr. Üzücüdür ki, zulüm-ler ve katliamlar yaþamýþ pekçok insan þovenist, militarist bircoþkunlukla Arap kitlelerini

hedef alan emperyalizmin körbir oyuncaðý haline gelmiþtir."diye yazmýþtýr.

Bu "ezilenden ezene" dönüþümÝsrail toplumunu þekillendirmiþ,hayatýn her alanýna yayýlanýrkçýlýðýn tohumlarýný oluþtur-muþtur.

SSaallddýýrrggaannIrkçýlýk ezen haline gelmek için

bahaneler oluþturur. Diðer taraf"hayvanlar gibidir" bu sebeple"saldýrgandýrlar" Ama "bizimeylemlerimiz", "ulusal savunma"sebebiyle meþrulaþmaktadýr.

Irkçýlýk; eðitim, siyaset vemedya yoluyla yayýlýr. SadeceAraplara ve Filistinlilere yönelikdeðilidr.

Ýsrail toplumunun kendiiçerisinde de ýrkçýlýk görülmek-tedir -Ashkenazi (AvrupalýYahudiler) ile Mizrahi (doðuluYahudiler) arasýnda. Mizrahilereyönelik bir ýrkçýlýk vardýr,örneðin onlara daha az paraverilir, iþ bulmalarý, ordudaönemli mevkilere gelmeleri çokdaha zordur.

Ama bu ayrýmlar, Filistinlilereduyulan korku ve nefret tarafýn-dan yürürlükten kaldýrýldý. Busebeple Ýsrail toplumunun "enalt" mevkilerinden insanlar,yüksek rakamlarda oyu aþýrýSiyonist partilere vermekteler.

Çoðu karakteristik "Ýsrail yön-temleri" ülkenin kolonyalistdoðasýndan kaynaklanmaktadýr.

Bilinçdýþlarýnda pek çok Ýsrail-li, Filistinlilerin acý çektiðinianlamakta, ancak ýrkçýlýk birsavunma mekanizmasý olarakdevreye girmekte ve onlarý buhislerden kurtarmaktadýr.

Bu temelde Ýsrail bir askerülkesidir. Sürekli savaþan birülkedir, çünkü varlýðýFilistinlilerin haklarýnýn inkarýnadayanýr.

Orduya hizmet etmeyi redde-den Ýsraillilerin iþ bulmasý çokzordur. Ordu pek çom prestijliiþ önermekte, yüksek öðretimbedellerini karþýlamaktadýr. Buözellikle çoðunluk, özellikle defakir Ýsrailliler için oldukça çeki-cidir.

Ama yine de en önemli vecesur muhalefet sesleri de orduiçinden yükselmektedir, yine debunun çok yüksek kiþisel bedel-leri olmaktadýr.

Bir asker bize, Filistin bölge-sine gönderildiðini ve oradaÝsrail'in çirkin yüzüylekarþýlaþtýðýný anlattý.Filistinlilerin yaþadýklarýkorkunç þartlarý keþfettiðinde,ordunun Yerleþim Bölgelerinielinde tutma biçimindeniðrendiði söylüyordu.

Askerler sýkýldýklarýndaFilistinli kalabalýklara ateþ etm-eye baþlýyor, ardýndan daFilistin polisi karþýlýk verirseonlarý "bir olay baþlatmakla"suçluyorlardý. Tanýdýðý pek çokasker tüfeklerini ve el bom-balarýný haftasonlarýnda"Araplarý öldürmek" için evler-ine götürmekte serbestti.

Orduya "iyi bir Ýsrailli delikan-lý" olarak girdiðini ve Ýsrailtoplumunu her açýdan sorgu-layan birisi haline geldiðinisöyledi. Ýsrail'in gizli tarihinikeþfetmiþti, Dalet planýndan(1948'deki etnik temizlik planýolarak bilinen "Plan D")baþkalarý tarafýndan baþlatýldýðýsöylenen savaþlarýn topraklarýnýbüyütmek amacý güden Ýsrailtarafýndan baþlatýldýðý gerçeðinekadar.

Ýsrailliler yalanlarý, efsanelerisorgulamaya baþladýklarýndaailelerinden, arkadaþlarýndan veiþyerlerinden uzaklaþtýrýlýyorlar.Bunun gibi benzer sonuçlaraulaþanlar ülkeyi terk ediyorlarya da terk etmeye zorlanýyorlar.

Ýsrail solu zor bir kararla karþýkarþýya: Siyonizmin Filistinlileriçin asla bir adalet saðlayamaya-caðý gerçeðini kabul etmek vetek çözüm yolu olan Araplarýnve Yahudilerin demokratikdevletini savunmak. Bu da"Sadece Yahudilerin devleti"nosyonunun reddedilmesi veFilistinlilerin dönüþ hakkýnýntanýnmasý anlamýna geliyor.

(Berk Efe Altýnal,Socialist Worker’dan çevirdi)

Ýsrail toplumu: Deðiþime yer yok!Siyonistlerin tarihi Filistin'de Yahudi halký için bir ülke yaratma hayali

Ýsrail ve Arap ülkelerinin vatandaþlarý için bir kabusa dönüþtü. Süreklisavaþ ve Filistinlilerin vahþice ezilmesi, Ýsrail'in dünya genelindegördüðü kabulün derin bir tiksintiye dönüþmesine sebep oldu.

Bunun en iyi görüldüðü yer Ýsrail'in Gazze'ye son saldýrýlarý sonucuoluþan büyük savaþ karþýtý hareketlenme oldu. Tek bir yer istisna oluþtu-ruyor: Ýsrail'in bizzat kendisi.

Ýngiltere ve ABD'de devletin "teröre karþý savaþ"ýnda izlediðiemperyalist politikalarýna karþý kendi halklarýnýn büyük kitlesel gösteri-lerine tanýk olmuþtuk, ancak Ýsrail'de devletin savaþ politikasýna karþýçok zayýf bir muhalefet görülüyor.

Gerçekten de, geçen haftaki seçimler gösterdi ki, Ýsrail toplumu git-tikçe daha da saða kayýyor. Natalie Adler ve Ron Oppenheim, Ýsrail'dendönen iki genç sosyalist anlatýyor.

SSiiyyoonniisstt yyeerrlleeþþiimmcciilleerriinn bbiirr FFiilliissttiinn kkööyyüünnüü iiþþggaall ggiirrþþiimmiinnddeenn......

10 sosyalist iþçi sayý: 352

Çeþitli cepheler1930'lu yýllarda Almanya'da faþizmin iktidara gelme-

si bir kader deðildi. Dönemin kitlesel sosyal demokratiþçi partisi ve komünist iþçilerin partisi, Nazilere karþýseçimlerde ve sokakta, iþyerlerinde, mücadelede bir-leþebilseydi, Hitler'in devlet aygýtýný ele geçirip kýsasürede tüm demokratik iliþkileri daðýtacak yenidenyapýlanma adýmlarýný atmasý mümkün olmayacaktý.

Hitler'in faþist iktidarý gerçekleþmediðinde, önceAvrupa, ardýndan tüm dünya karanlýða gömülürmüydü, Ýkinci Dünya Savaþý baþlar mýydý, baþladýðýn-da kapsamý ne olurdu, bunlar ayrý sorular. AmaNazizmin, dünyanýn en güçlü iþçi sýnýfýnýn olduðu,silahlý iþçi örgütlerinin dünya krizinin yansýmalarýnakarþý seçenek oluþturmalarýnýn mümkün olduðuAlmanya'da en baþta sendikalarý, ardýndan kuþaklarboyunca iþçilerin mücadelesiyle elde edilen tümdemokratik kazanýmlarý imha etmesine engel oluna-madý.

Engel olunamadý çünkü, Troçki'nin ýsrarla vurgu-ladýðý gibi, stalinist fikirlerin etkisi altýndakikomünistler, Hitler'e, iktidara giden yolu altýn tepsidesundu. Stalinizm Rusya'da egemen hale geldikçe, mil-liyetçiliði kullanmaya, "tek ülkede sosyalizm"teorisiyle de milliyetçi fikirleri tüm dünyada etkisialtýndaki iþçi örgütlerinde hâkim kýlmayabaþladý.1920'lerin ortalarýndan itibaren Almanya'dakomünistlerin yurtseverleþmesi, milliyetçi fikirlereönce taviz verip, daha sonra, örneðin Yahudi düþ-manlýðý gibi konularda faþistlerden geri kalmayan zýr-valarý savunmaya baþlamasý, faþist partiyi olaðan birrakip olarak algýlamaya, faþizmin sýradanlaþtýrýlmasý-na neden oldu.

Stalinizm, faþist partinin her hamlesine, Almanya'daiþçi sýnýfýnýn bölünmüþlüðünü derinleþtiren hamlelerleyanýt verdi. Oysa yapýlmasý gereken basitti, iþçisýnýfýnýn, sosyal demokrat ve komünist iþçilerin bir-leþik mücadelesinin savunulmasý, örgütlenmesi,mücadeleci bir iþçi cephesinin kurulmasý gerekiyordu.

Troçki, bu mücadeleci birliði, birleþik iþçi cephesiolarak adlandýrdý. Alman Komünist Partisi ise kuklagibi baðlý olduðu stalinist egemen sýnýfýn "Ýkiz kardeþ"teorisini savundu. Bu hem saçma hem de Almanya'daiþçi sýnýfýnýn trajedisine neden olan teori, sosyaldemokrasiyi sosyal faþist olarak ilan etmekle yetin-miyor, sosyal demokrasiyle faþizmin ikiz kardeþolduklarýný, komünist iþçilerin öncelikli mücadeleetmesi gereken gücün, sosyal demokrasi olduðunuiddia ediyordu.

Böylece her iþyerinde, her sokakta, her sendikadaiþçiler parçalanmaya baþladý. Hitler, bu politikparçalanmanýn üzerinden iktidara yürüdü.

Devrimci iþçilerin birleþik iþçi cephesini savunmalarý,sosyal demokrat liderliðin milliyetçiliðini, reformistfikirlerini ve her zaman egemen sýnýfla uzlaþmayayatkýn oluþlarýný görmezden gelmiyordu. Tam tersine,bu liderliðin etkisi altýndaki iþçilerin, iþçi sýnýfýný topy-ekun imha etmek üzere yola çýktýðý çok açýk olanfaþist tehdide karþý birleþik mücadele içinde kazanýl-masý, liderliðinin yanlýþlarýný bir toplantýda, bir mit-ingde, bir barikatta görmesinin saðlanmasý anlamýnageliyordu.

Bugün ne 1920'lerin komünist partileri ne de odönemdeki gibi sosyal demokrat partiler var. Yine deTroçki'nin önerisinin, birleþik iþçi mücadelesinin ruhu,her zamankinden daha güncel. Anti kapitalist hareketiçinde de, bu hareketlerin bir evresinde kendisiniyakýcý bir ihtiyaç olarak gösteren yeni kitlesel sol par-tilerin kuruluþunda da devrimciler birleþik iþçimücadelesinin ruhuna uygun bir kapsayýcýlýk göster-mek zorunda. Klasik reformist partiler olmayabilirama reformlar için mücadele devam ediyor.Milyonlarca iþçinin, milyonlarca gencin, kadýnýn kapi-talizmi sorgulama sürecinin ürünü olan, günlükyaþamýn çeliþkilerinden kaynaklanan özlemleri, buözlemlerin politik þekillenmesinin ürünü olan adalet,eþitlik talepleri, yani reform istekleri her zamankindendaha belirgin. Üstelik anti kapitalist hareket, çokradikal bir hareket. Bu hareketin örgütlü iþçi sýnýfýnýngeniþ kesimlerini kapsamasý, hareketin kendi içindepolitik tartýþmalarda devrimci fikirlerin kazanmasýiçin, kapsayýcý yeni türden birleþik iþçi cephelerikurma deneyine ara vermeden devam etmekgerekiyor.

Þenol Karakaþ

.

KKitaplýKKHER

HAFTABÝR

KÝTAP

Dostlar Tiyatrosu'nun yeni oyunu 27 Þubat'tanitibaren Muammer Karaca Tiyatrosu'nda oynanmayabaþlayacak. Genco Erkal'ýn yönetip oynadýðý tek kiþilikoyun "Marx'ýn Dönüþü" ismi-ni taþýyor. Howard Zinn'inpiyesi daha önce Türkçe'ye"Marks Döndü!" ismiylebasýlmýþtý. Farklý isimlerle pekçok kez sahneye koyulanoyun, hangi dönemlerdeinsanlarýn Marks'ýn dönüþünedaha çok ihtiyaç duyduðusorusunu akla getiriyor.

Dünyada edilen "Marksöldü" beyanlarý canýna takeden Marks, bir yolunu bulup(aslýnda küçük çaplý örgütlübir isyan baþlatýp) birsaatliðine aramýza döner.Ancak küçük bir karmaþaolmuþ ve Ýngiltere yerineAmerika'ya gönderilmiþtir. Budurum onu bozmaz, önemliolan bir saat boyunca nezamandýr söylemek istediðibazý þeyleri ifade etmek içinyakaladýðý fýrsattýr. Karýsýna

ve çocuklarýna bakmak için didinen, sarhoþ olup pata-vatsýz arkadaþlarýyla (Bakunin) kavga eden, binlercekiþiye laf anlatýp kýzýna laf yetiþtiremeyen alýþýk

olmadýðýmýz bir kiþilik olarakkarþýmýza çýkar. Tüm bunlarýn yanýsýra tabii bildiðini anlatmaktan geridurmaz. Ýrlanda mücadelesi, ParisKomünü derken küçük atlamalarlaABD'deki gelir daðýlýmý eþitsizliðive Körfez Savaþý gibi konulara daatýfta bulunur. Zaman burada öne-mini yitirmiþ gibi karþýmýzdadýr,fikirleri halen dünyayý anlamakiçin elimizdeki en saðlam teoriler-dendir.

"Amerika Birleþik DevletleriHalklarýnýn Tarihi" isimli çalýþ-masýndan tarihçi kimliðiyletanýdýðýmýz Howard Zinn'ineðlenceli oyunu "Marx'ýn Dönüþü"kriz tartýþmalarýyla kitapçýlara vegazete sayfalarýna dönen Marks'ýbu seferde tiyatro sahnesinedöndürüyor. Sonu gelmeyen krizdüþünülürse daha çok dönecekgibi görünüyor.

OOrrhhaann GGöözztteeppee

TÝYATRO

KKiittllee GGrreevvii,, PPaarrttii vvee SSeennddiikkaallaarrRRoossaa LLuukksseemmbbuurrggZZ YYaayyýýnnllaarrýý,, 111177 ssaayyffaa,, 22000099

Rosa Luksemburg'un Kitle Grevi,Parti ve Sendikalar isimli kitapçýðý1906 yýlýnda Rusya'da, St.Petersburg'da yazýlmýþtýr. Broþür,Almanya'daki Hamburg sosyaldemokrat örgütü yönetiminin,Altona, Ottensen ve Wandsbeksosyal demokrat derneklerinin sipar-iþi üzerine hazýrlanmýþtýr.

Kitle Grevi, Parti ve Sendikalarbroþürü Alman Sosyal DemokratPartisi (SPD) içindeki tutucu eðilim-lere karþý net bir karþý çýkýþ noktasýnýoluþturur. SPD'nin sað kanadýnýnparlamentarist eðilimlerine ve iþçisýnýfýnýn kendiliðinden eyleminiküçümseyen tavrýna karþýlýkLuksemburg, Rusya'daki 1905 devri-mi ve bunun öncesindeki sýnýfmücadelesi örneklerinden yolçýkarak kitle grevinin gücünü ve bugüç içinde kendiliðinden unsur ilepartinin arasýndaki iliþkiyi ortayakoymuþtur.

1905'te Rusya'da büyük orandakendiliðinden bir devrim olmuþtu.Barýþçýl bir yürüyüþ düzenleyen iþçi-lerin üzerine Çarlýk birlikleri tarafýn-dan ateþ açýlmýþ ve bu bir kitlehareketinin kývýlcýmýný çakmýþtý.Luksemburg'un önemli bulduðunokta tam da iþçi sýnýfýnýn bu kendil-iðinden eylemiydi. Kitle grevi, tarih-sel geliþimi içinde proletaryanýn enetkili silahý olarak ortaya çýkýyorduve bu eylem devrimciler böyle iste-diði için deðil, iþçiler harekete geçtiðiiçin böyle oluyordu.

Oysa SPD'nin liderliði yüzde yüzkendi kontrolünde bir iþçi hareketisanrýsý görüyor, ne kitle grevine nede sokak savaþlarýna sýcak bakmýyor-

du. Luksemburg, bu broþürü ileaslýnda bu mistisizmin önündeki sisperdesini ortadan kaldýrýyor, kitlegrevini birileri tarafýndan koyun gibigüdülen deðil ancak kendi eylemiiçindeki iþçi sýnýfýnýn rolüne çubukbüküyordu.

Luksemburg için kitle grevi iþçisýnýfýný devrime hazýrlayan en iyiokuldur. Ekonomik bir kitle grevihýzla siyasallaþabilir ve devrimci birduruma evrilebilir, ayný zamandapolitik bir grev de hýzla ekonomiktalepleri de içerebilir. Ekonomi vepolitikanýn kopmaz baðlarý kitle

grevinde vücut bulur. Luksemburg, tabii ki tamamen her

þeyin kendiliðindenliðe býrakýl-masýný, sosyalistlerin hiçbir þey yap-mamasýný önermemektedir. iþçisýnýfýnýn en bilinçli kesimi olarak par-tinin buradaki rolü kitle grevininpolitik öncülüðünü üstlenmektir.

Kitle Grevi, Parti ve Sendikalar,dünyanýn dört bir yanýnda krizekarþý direniþin yaygýnlaþtýðý budönemde hâlâ yol gösteren birbroþür.

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

Kitle Grevi, Parti ve Sendikalar

Marx'ýn 'bitmeyen' dönüþü

sayý: 352 sosyalist iþçi 11

Her grev bir hak mücadelesidir. Hak tanýmayangüçlüye karþý, örgütlü bir hak arayýþýdýr. Ama hergrev "tarihi"dir diyemeyiz elbette. 13 Þubat’taTürkiye yeni bir güne uyanýrken, Türkiye GazetecilerSendikasý (TGS), her haliyle eylemi "tarihi" kýlanpek çok özelliði içinde barýndýran Turkuvaz Medyagrubuna baðlý iþyerlerinde “Grev” baþlattýðýný açýk-ladý. 29 yýl aradan sonra gelen “Sabah Gazetesi /ATV grevi”ne giden yolda sendikanýn izlediði yasalsüreç hayli uzun tabii. Sabah iþvereni sendikanýnhiç bir önerisine sýcak bakmayýp uzlaþmayýnca,dünyanýn her yanýnda ve her iþkolunda olduðu gibikaçýnýlmaz olarak greve gitmekten baþka yolkalmýyor. Sabah tesislerinin kapýsýna yýllar sonra“Bu iþyerinde Grev vardýr” yazýlý pankartlarý asanTGS, greve neden çýkmak zorunda olduklarýný 13Þubat tarihli açýklamasýnda þöyle duyurdu:

“Türkiye Gazeteciler Sendikasý (TGS) olarak,Toplu Ýþ Sözleþmesi görüþmelerinde, 59 maddelikteklifte ücret, sosyal yardým, kýdem tazminatý veihbar tazminatý gibi parasal haklar ile gazetecilerinmesleki haklarýný koruyan 37 maddeyle ilgili iþv-erenin uzlaþmaz tutumu sonucu, ATV ile SABAHgazete ve dergi gruplarýnýn baðlý olduðu TURKUVAZiþletmesinin Ýstanbul Balmumcu ve Sefaköy ileAnkara Balgat iþyerlerinde grev baþlattýk...”

““BBUU ÝÝÞÞYYEERRÝÝNNDDEE GGRREEVV VVAARR””“GREV” pankartlarý asýlý Sabah Gazetesi’nin

kapýsýnda, Türkiye Gazeteciler Sendikasý (TGS)Genel Baþkaný Ercan Ýpekçi; “Sözün bittiði yerdeyiz.Bugün grev baþlýyor. Anlaþmak, bu iþi masa baþýn-da çözmek istedik ama buna yanaþmadýlar. Onunyerine klasik baskýcý iþveren taktiklerini uygula-maya baþladýlar ve arkadaþlarýmýzý sendikadan isti-fa etmeye mecbur býraktýlar. Bu grev tarihi bir grev.Bugün Türk basýnýnda tarihi bir gün yaþanýyor. Enson grev, 12 Eylül 1980 sürecinde darbecileriniradesiyle kaldýrýlmýþtý. 29 yýl aradan sonra Türkbasýný bir kez daha grevle tanýþýyor. Bu tarihi günhepimize hayýrlý olsun...”

Sabah grevi her þeyiyle, her yanýyla ilginç vehakikaten tarihi bir grev. Bir kere, 10 basýn emekçisigreve katýlýyor. Her ne kadar “Grev gözcüsü” önlük-leri giymiþlerse de, merkez binada ve grubun diðer

iþletmelerinde üretimin durmasý için müdahaledebulunamýyorlar. Türkiye ve hatta dünya kamuoyubu ilginç grevi göz ucuyla da olsa izliyor. Gel gör ki,Türkiye’nin en eðitimli, ama en örgütsüz kesiminioluþturan basýn emekçileri, gazeteciler de kendimeslektaþlarýnýn giriþtikleri “tarihi” anlam taþýyanbu grevi “göz ucuyla” izlemekle yetiniyorlar. Herkonuda görüþ açýklayan köþe yazarlarý, bu konudaadeta aralarýnda gizli bir protokol varmýþ gibi, “ses-sizliklerini” koruyorlar... Sabah çalýþanlarýsendikaya üye oluyorlar. Bu kesim sessizl. TopluSözleþme masasýna oturuyorlar. Sessizler. Greveçýkýyorlar. Sessizler. Sonunda grevci basýn emekçi-leri, bir avuç gazeteci “gazeteciliðin”, gazetecilerinonurunu kurtarmak istercesine sokaða çýkýyorlar.Ellerinde meþaleleri, karanlýðý aydýnlatan fenerlerive sessizliði, suskunluðu delen “Direne, direnekazanacaðýz!” haykýrýþlarý ile Cumartesi günü Ýstik-lal caddesini ýþýtýyorlar. Adeta, tarihe not düþüyor-lar. Ama bu kesim yine sessiz. Gazeteler suskun,kameralar yok...

Demokrasi, basýn özgürlüðü, hak mücadelesi,hukuk gibi, yaþamsal talepleri yükseltmek, kendisive meslektaþlarý “örgütsüz”, daðýnýk, “periþan”haldeki medyanýn yapabileceði bir þey gibi görün-müyor, söylemler þimdi daha da havada kalýyor.

* * *

“Kimimiz sivildi, kimimiz asker, kimimiz kentliydi,kimimiz rençper, kimimiz Kürt’tü, kimimiz Çerkez,baþý örtülümüz de var, mini eteklimiz de. Saðdaolanýmýz da var, solda olanýmýz da. Hangi tarafýmýz-dan vaz geçelim?..”

Sendikaya üye oldu diye gazeteciyi tehdit etmek,sendikadan istifaya zorlamak, her türlü baskýyýgöðüsleyip, tarihi bir eyleme imza atarak greveçýkanlarý ise iþten çýkarmak... Ardýndan da, toplum-daki çok renkliliðe, çok sesliliðe, farklýlýklarasaygýya vurgu yapan bir reklamý peþ peþe televizy-onlarda yayýnlayarak “imaj” düzeltmeye çalýþmak...

Size hiç inandýrýcý geliyor mu?..ATV/Sabah çalýþaný grevci basýn emekçileri,

gazeteciler haklarýný alana dek her Cumartesisaat:18.00’de, Taksim’den, Galatasaray Lisesiönüne dek yürümeye devam edecekler. Tabii,Turkuvaz iþvereni de “hangi tarafýmýzdan vaz geçe-lim” diye televizyonlardaki reklamlarýný sürdürecek.Öte yandan, hangi meslek ve siyasi eðilimdenolurlarsa olsunlar, vicdanlarýnýn sesini dinleyenlerise, Cumartesi günleri basýn emekçilerinin karanlýðýdelen haykýrýþlarý ve meþaleleriyle aydýnlattýklarýÝstiklal caddesinde olacaklar...

YYaallççýýnn EErrggüünnddooððaannyyaallcciinn..eerrgguunnddooggaann@@sseessoonnlliinnee..nneett

YYYYAAAAÞÞÞÞAAAAMMMM SSSSAAAAVVVVUUUUNNNNUUUUSSSSUUUUDoðanýn da, hayvanlarýn da ne haklarýný savunacak 'avukatlarý',ne çýkarlarýný koruyacak 'sendikalarý', ne de 'oy haklarý' var.Görev 'yaþam savunucularý'na düþüyor... Unutmayýn! Türcülükde, týpký "ýrkçýlýk" ve "cinsiyet ayrýmcýlýðý" gibidir.

ATV/Sabah’taki tarihi grev

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm zengin-

liklerin yaratýcýsý iþçi sýnýfýdýr. Yenibir toplum, iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem reform-

larla köklü bir þekilde deðiþtirile-mez, düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçi sýnýfýtarafýndan ele geçirilip kullanýla-maz. Kapitalist devletin tüm kurum-larý iþçi sýnýfýna karþý sermaye sahip-lerini, egemen sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konseylerinin veiþçi milislerinin üzerinde yükselentamamen farklý bir devlet ge-rek-lidir.

-Bu sistemi sadece iþçi sýnýfýnýnyýðýnsal eylemi devirebilir.

-Sosyalizm için mücadele dünyaçapýnda bir mücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkelerin iþçileriile daima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tam birsosyal, ekonomik ve politik eþitliði-ni savunur.

-Sosyalistler insanlarýn cinsel ter-cihlerinden dolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin iþçilerinin

diðer ülkelerin iþçileri ile karþýkarþýya gelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða ve emperyal-izme karþýdýrlar. Bütün halklarýnkendi kaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklý ulusalkurtuluþ hareketlerini desteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtir ki,sosyalizm tek bir ülkede izoleolarak yaþayamaz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalist deðil,devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþebilmesi

için, iþçi sýnýfýnýn en militan, enmücadeleci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýn yýðýn-sal örgütleri ve hareketi içindekiçalýþma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içinde diðeriþçilere reformizmin iþçi sýnýfýnýnçýkarlarýna aykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlan herkesidevrimci bir sosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii ne savunuyor?

KKAARRAAKKEEDDÝÝ Kültür MerkeziÝstikla Caddesi, Bekar Sokak,

No: 16/2 - Beyoðlu

Haksýzlýklarý, mücadalenizi,yorumlarýnýzý bize yazýn

[email protected]

SSÝÝ ÝÝssttaannbbuul- 18 Þubat Çarþam-ba günü Küresel BAK "Ýsrail'inFilistin saldýrganlýðý, kökenleri,nedenleri" konulu panel gerçek-leþtirdi. Küresel Bak aktivistiNilüfer Dalay'ýn moderatör-lüðündeki toplantýda, konuþ-macýlar Küresel BAK aktivistiRoni Margulies ve Radikalgazetesi yazarý Ceyda Karanidi.

Roni Margulies konuþmasýndaÝsrail'in devlet politikasýnýneskiden beri halkýna, Araplarýnkendilerini topyekun denizedökecekleri kaygýsý vermeküzerine kurulduðunu, zamanzaman arabulucularýn (ABD,Mýsýr gibi) gayretiyle anlaþ-malar yapýlsa da, Ýsrail'in her

zaman sudan bir bahaneylesaldýrmasýyla bozulacaðýný,nihai bir barýþ olmayacaðýnýanlattý.

Ýsrail'in, ABD'nin en sadýkmüttefiki olduðunu, ABD'ninyardýmlarý olmadan var ola-mayacaðýný söyledi.

Ceyda Karan konuþmasýnda

Arap ülkelerinin geneldeAmerika ile dost politikalarizlediðini, dolayýsýyla ABD'ninsadýk müttefiki Ýsrail'in poli-tikalarýna direnme potansiyel-lerinin olmadýðýný, bu yüzdenFilistin konusunun çözümsü-zlüðünü sürdürdüðünü söyledi.

HHeelliinn ÇÇiimmeenn

SSÝÝ ÝÝzzmmiirr - 21 Þubat Cumartesigünü Ýzmir APÝKAM da krizi,krizin iþçi sýnýfýna etkileri ve yak-laþan yerel seçimlerle birlikteyeni solu tartýþmak için 'Kriz,Emekçi Sýnýf Ve Yeni Sol' baþlýk-lý toplantý gerçekleþtirildi.

Toplantýnýn konuþmacýlarýDSÝP Genel Baþkaný DoðanTarkan ve Ýstanbul Bilgi Üniver-sitesi Sosyoloji Bölümü ÖðretimGörevlisi Ferhat Kentel'di.

Doðan Tarkan, patronlarýn kur-tarýlmasý için adýmlar atýlýrken,iþçilerin iþlerini kaybettiðinden;krizin etkilerine karþý mücadeleeden iþçi sýnýfýnýn direncini etk-ileyen faktörlerden ve aynýzamanda bu mücadeleninErgenekon'a, darbelere ve kemal-ist bürokrasiye de karþý durmasýve taraf olmasý gerekliliðini vur-guladý. Ergenekon'un üzerinesonuna kadar gidilsin diyen,krizin faturasýný ödemeyi redde-den, tüm darbe ve darbe giriþim-lerine karþý olan, "hepimizHrant'ýz hepimiz Ermeni"yizdiyebilen bir sol olmasý gerek-tiði, yeni solun içerisinde dahaçok kadýn , eþcinsel, Kürt, Çin-gene ve tüm azýnlýkta kalanlarýnyer almasý ve sokaktakihareketin önemi gücünden bah-setti.

Ferhat Kentel, modernite vemedeniyet tahakkümü alýndakaldýðýmýz; sosyal ve sýnýfsaldille konuþamaz, kültürel dillerile konuþur hale geldiðimiz kapi-talist dünya düzenine;cemaatleþmiþ, muhafazakarsolun yanýt veremediði buna

karþýn baþkalarýný da içine alan;tüm tanýmlarýn birlikte oluþtu-rulduðu bir mücadele ve karþýduruþ oluþturulmasý gerektiðinive yeni dünya düzenine karþýyeni sol ile yanýt verilebileceðinisöyledi.

FFaattmmaa NNuurr

““TTüümm ttaannýýmmllaarrýýnn bbiirrlliikktteeoolluuþþttuurruulldduuððuu bbiirr mmüüccaaddeellee””

““ÝÝssrraaiill vvaarroolldduukkççaa bbaarrýýþþ oollmmaayyaaccaakk””

1 MART PAZAR 14.00

MMaarrkkssiizzmm SSoohhbbeettlleerrii''nnddeebbuu hhaaffttaa

DDÝÝYYAALLEEKKTTÝÝKK vvee

TTAARRÝÝHHSSEELLMMAATTEERRYYAALLÝÝZZMM

KKAARRAAKKEEDDÝÝ ÝZMÝR

2. Kordon No: 278, Alsancak,Fon Fotokopi karþýsý

DÜNYA SOSYALFORUMU

ÝZLENÝMLERÝKONUÞMACI:

ERKÝN ERDOÐAN(DSF KATLIMCISI)

TARÝH: 28 ÞUBAT CUMARTESÝSAAT: 17-00

ÝLETÝÞÝM : 0535 263 27 87/0506 993 29 86

Geçtiðimiz haftalarda (tamolarak 6 Þubat'ta) TBMM'deimzalanacaðý açýklanan KyotoProtokolü'nü sekiz ay kadar aský-da tuttuktan sonra sonundayasalaþtýrýldý. Tartýþmalýgerekçelerle pek çok eleþtiriyemaruz kalan protokol þimdiyekadar elimizde küresel iklimdeðiþikliðini hedef alan kapsamlýtek anlaþma.

Getirilen eleþtiriler anlaþmanýnayný zamanda ekonomik biranlaþma olmasý, iklim deðiþik-liðine ihtiyacýmýz olan acilçözümü getirmemesi ve bu sebe-ple zaten ölü doðmuþ olmasý gibigerekçelere dayanýyor.

Tüm bu eleþtirilerin haklýlýðýnýbir yana býrakýrsak hükümetlerinküresel ýsýnma konusundakisorumluluðunu inkâr etme poli-tikalarýnýn artýk iþe yaramadýðýnýsöyleyebiliriz. Ayrýca iklimdeðiþikliðiyle mücadeleninsadece küresel olarak anlamkazanabileceðinin de altý çizilmiþoluyor. Zaten KyotoProtokolü'nün kabulünü nihaibir final olarak görmeyipmücadelenin kazanýlmýþ bir aþa-masý olarak kabul ediyoruz. Þuana kadar katedilen yolda hep-imizin emeði ve katkýsý var veayný kararlýlýk devam etmeyiumuyoruz..

KKyyoottoo’’ddaann ssoonnrraaKüresel ýsýnmanýn gerekçesi

olan sera gazý salýnýmý enerji veulaþým politikalarýnda köklüdeðiþimler ve bazý aðýr sanayisektörlerinde yeni düzenlemeleryapýlmaksýzýn düþürülmesineihtimal veremediðimiz bir nokta-da. Bu konuda geliþmeleryaþanacaðý umuduyla geçtiðimizAralýk ayýnda takip ettiðimizPoznan'daki Ýklim DeðiþikliðiSözleþmesi ve Kyoto ProtokolüTaraflar Toplantýsý da aslýndasýkýntýyla sonuçlanmýþtý.Hükümetlerin ve þirketlerin lib-eral politikalarý doðrultusundaPoznan'da önemli bir fýrsatkaçýrýlmýþ oldu. Ancak bu durumbir kez daha gösterdi ki iklimdeðiþikliði konusundaki poli-tikalar kapalý kapýlar ardýnda

yapýlan toplantýlarda her nekadar güçlü lobiler tarafýndantartýþýlsa bile sonuçta sokaktaþekillenen bir hareketin baskýsýsonucu belirlenebilir.

Önümüzde Kyoto'nun yerinegeçecek olan Kopenhag sürecibulunmakta. 2009 Aralýk ayýndagerçekleþecek olan toplantýlaraKyoto'ya imza atan Türkiye ilkdefa taraf olarak katýlacak. Bugerçekleþene kadar hükümettenolan taleplerimizi daha güçlü birbiçimde belirtmemiz daha da çokönem taþýyor.

Küresel ýsýnmanýngöstergelerinin hýzla artmasýylakimse konunun ciddiyetinigörmezden gelemiyor.

Ýçinde bulunduðumuz küreselmali kriz aslýnda hükümetlerinþirketleri kurtarmak için bizimvergilerimizle ödediðimiz parayýne kadar cömert kullanabildiðiniortaya koydu. Ayný hükümet-lerin gezegeni kurtarmak içindekollarý sývamasý ancak sesçýkararak ve "Þirketlere deðilgezegene bütçe" ve "Kâr deðilinsan" gibi sloganlarla yürüyerekonlarý hareket geçirmemizle

mümkün olabiliyor. Çýkarta-caðýmýz ses ne kadar güçlü olur-sa toplantýlarýn içeriðini belir-lemekte o kadar etkin olabiliriz.

25 Nisan'da Küresel EylemGrubu'nun çaðrýcýsý olduðu mit-ing bu süreçte önemli bir yertutuyor. Keþke barýþ, adalet,

yaþanabilir bir dünya gibi enmütevazi isteklerimiz bu kadarçaba gerektirmeden çözülebile-cek konular olsa.

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, Ýstanbul -Tel:0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

2 Mart 2009 Pazartesi günüWashington'da gerçekleþecekeyleminin ABD'de yapýlmýþ enbüyük iklim eylemi olmasýtasarlanýyor. Eylemin Kongre'yeelektrik saðlayan kömürlü ter-mik santrali devreden çýkart-mayý amaçlayan sivil itaatsizlikayaðý da var.

Eylemin haberini veren inter-net sitesi katýlýmcýlarýn yan-larýnda bulunmasý gerekennüfus kaðýdý, para gibi eþyalar-da da uyarýlarda bulunuyorçünkü tamamen barýþçýl bireylem olsa bile çok sayýdainsanýn tutuklanmasý sözkonusu olabilir.

Eylemin çaðrýsýný yapan iklim-bilimci Dr. James Hansen küre-sel iklim deðiþikliðinin aciliyeti-ni Kongre'ye ve Baþkan'a anlat-mayý amaçladýklarýný söyley-erek gençleri eyleme katýlmayadavet ederken fosil yakýtlardanve özellikle kömürdenvazgeçilmezse iklim deðiþik-liðinin önüne geçilemeceðinivurguluyor.

"Genç insanlarýn, nedenörgütlenerek buldozerlerin yol-larýný kesip kömür santrallerini

inþa etmelerini engellemediðinianlayamýyorum" sözündentanýdýðýmýz eski baþkanyardýmcýsý ve küresel ýsýnmakonusundaki çalýþmalarýylaNobel Barýþ Ödülü sahibi olanAl Gore'un da katýlmasý bek-leniyor.

Geçtiðimiz yýlýn önemli birbaþka sivil itaatsizlik eylemiÝngiltere'deki Kingsnorth ter-mik santralinde gerçekleþmiþti.6 kiþilik bir grubun santralin

çalýþmasýna engel olmasý üzer-ine haklarýnda açýlan dava,savunma makamýnýn sunduðuiklim deðiþikliðinden etkile-necek mülklerin listesi ve neslitükenecek 400 canlý türü gözönüne alýnarak meþru savunmagerekçesiyle beraat etmeleriylesonuçlanmýþtý. 2 Mart'ta gerçek-leþecek olan eylem de,kamuoyunun dikkatini termiksantrallere çekmek açýsýndanbüyük önem taþýyor.

Yeni iklim anlaþmasý 2009 Aralýk’ýnda Kopenhag’da þekilleniyor

Küresel ýsýnmayý durduralým

BBAAÞÞKKAA BBÝÝRR EENNEERRJJÝÝ MMÜÜMMKKÜÜNN,,

GGEEZZEEGGEENNÝÝ KKUURRTTAARR!!KKEEGG

Küresel Eylem Grubu

www.kureseleylem.org 25 N

ÝSAN

- K

ADIK

ÖY

YÜR

ÜYÜ

Þ V

E M

ÝTÝN

G

2 Mart'a dikkat! AABBDD’’ddee eeyylleemm hhaazzýýrrllýýððýý

““SSeerr

iinn DD

üünnyyaa

”” eeyy

lleemm

ii,, 2200

0088,, TT

aayyvvaa

nn