Sosyalist İşçi 299

8
sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 299 28 Eylül 2007 1 YTL BARIÞI SAVUN 26-29 ekim, taxim hill hotel, istanbul m m a a r r k k s s i i z z m m 2 2 0 0 0 0 7 7 Bir kere daha savaþ çýðlýklarý yükselmye baþladý. Türk ordusu- nun Kuzey Irak’taki Kürt Özerk Bölgesi’sne girmesi isteniyor. Aslýnda herkes biliyor ki bu bir çözüm deðil. Ve gene herkes biliyor ki böylesi bir adýmý atmak kolay deðil ve Türkiye için çok riskli. Buna raðmen “girin, girin” çýðlýklarý yükseliyor. Oysa Kürt hareketi bütün olanaklarý ile barýþ istiyor. Barýþý kazanmak için, siyasal bir çözüm bulmak için çalýþýyor. Bu sese kulak vermek, bu sese destek vermek gerekir. Savaþ bugüne kadar hiçbir þey çözmedi tam tersine acý ve felaket getirdi. 10 binlerce insan öldü, köyler yok oldu. Ülkenin kaynaklarýnýn çok büyük bir kýsmý savaþa gitti. Bütün bunlara son vermek gerekir. Barýþý savunalým! z Ayaklanma Burma’yý sarsýyor z Çözüm sokakta z Kýsa Burma tarihi z 1988’in yenilen ayaklanmasý Sayfa: 4-5 MÝLLÝYETÇÝLÝÐÝN EZBERÝNÝ BOZDUK satýcýnýzdan isteyin

description

Sosyalist İşçi 299

Transcript of Sosyalist İşçi 299

Page 1: Sosyalist İşçi 299

sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 299 28 Eylül 2007 1 YTL

BARIÞISAVUN

26-29 ekim, taxim hill hotel, istanbul

mmmmaaaarrrrkkkkssss iiiizzzzmmmm 2222000000007777

Bir kere daha savaþ çýðlýklarýyükselmye baþladý. Türk ordusu-nun Kuzey Irak’taki Kürt ÖzerkBölgesi’sne girmesi isteniyor.

Aslýnda herkes biliyor ki bu birçözüm deðil. Ve gene herkesbiliyor ki böylesi bir adýmý atmakkolay deðil ve Türkiye için çokriskli. Buna raðmen “girin, girin”çýðlýklarý yükseliyor.

Oysa Kürt hareketi bütünolanaklarý ile barýþ istiyor. Barýþýkazanmak için, siyasal bir çözümbulmak için çalýþýyor. Bu sesekulak vermek, bu sese destekvermek gerekir.

Savaþ bugüne kadar hiçbir þeyçözmedi tam tersine acý vefelaket getirdi. 10 binlerce insanöldü, köyler yok oldu. Ülkeninkaynaklarýnýn çok büyük birkýsmý savaþa gitti. Bütün bunlarason vermek gerekir.

Barýþý savunalým!

AyaklanmaBurma’yý sarsýyor

Çözüm sokakta

Kýsa Burma tarihi

1988’in yenilenayaklanmasý

Sayfa: 4-5

MÝLLÝYETÇÝLÝÐÝNEZBERÝNÝBOZDUK

satýcýnýzdan isteyin

Page 2: Sosyalist İşçi 299

2 sosyalist iþçi sayý: 299

Çözüm bu kezAnkara’da

Ankara'da bomba yüklüaraçlar, Ýzmir veAvcýlar'da patlayan bom-balar, Beytüþebap'da 12korucunun, Þýrnak'ta 16askerin öldürülmesi,büyük medya tarafýndanyürütülen savaþ yanlýsýkampanya, DTP genelmerkezi ve Fatihörgütünün kurþunlan-masý, yine DTP hakkýndaderinleþtirilen soruþturma

ve baskýlar, yenidenkarþýmýza sürülen IrakKürdistaný'na operasyonsenaryolarý. Savaþyeniden kapýda mý?

12 korucu ve 14 asker,Þýrnak'ta bir gün arayla26 kiþinin hayatýný kay-betmesi savaþ yanlýsý sesigüçlendirdi.Genelkurmay baþkanýylatoplantý yapan, cumhur-baþkaný ve baþbakan,"terörün üzerinegörülmedik bir biçimdegidileceðini" açýkladý.

12 askerin ölümünün

son olmasýný açýkyüreklilikle isteyip, barýþtalebini yineleyen DTPhedef gösterildi. Ankarave Ýstanbul'da DTPbinalarýna kurþun sýkanmilli duygularla dolu iki"yurttaþ" serbest býrakýldý.

Ve bombalar.Genelkurmay PKK iþiolduðunu söylüyor. Ama'saða sola bomba attýrttým'diyen emekli albayTokatlý, anýlarýnda 'asker-lere sakal býraktýrýp geril-la kýlýðýna sokarakoperasyon yaptýrdýk' diyeyazan emekli albay

Sarýzeybek'in açýkla-malarýna ne demeli?Birkaç ay önce yapýlanoperasyonlarda evlerindebomba dolu cephaneliklerçýkanlar da vatanseveremekli subaylardý.

Askeri çözümde ýsraretmek 1990'lara geri dön-mektir. 20 bini "bölücüörgüt mensubu" 30 binkiþi bu dönemdeyaþamýný yitirdi.

Kürt sorunu ne silahla,ne sýnýr ötesi operasyon-larla çözülemez. ÇözümAnkara'dadýr, DTPmeclistedir.

15 Ocak 1996'da Þýrnak'ýnGüçlükonak ilçesinde 11köylünün öldürüldüðü,10'unun yakýldýðý haberitüm Türkiye'yi sarstý.Olaydan kýsa bir süresonra genelkurmay yerli veyabancý gazetecilerihelikopterle olay yerinetaþýdý, sorumlu olarak PKKilan edildi.

PKK o dönem tek taraflýateþkes yapýyordu, bu iddi-ayý reddetti. Ercan Kanar(ÝHD), Münir Ceylan(Petrol-Ýþ) ve ÞanarYurdatapan'dan (Besteci)oluþan bir çalýþma grububölgeyi ziyaret etti vetanýklarla konuþtu.Karþýlaþtýklarý gerçek bam-baþkaydý.

11 köylünün seyahatederken diri diri yakýldýk-larý söylenmiþti. Altýsý eskikorucuydu, olaydan birkaç

gün önce gözaltýna alýnmýþve askeri birliðegötürülmüþlerdi. Gerekçegerillaya destek olmalarýy-dý. Orada iþkence görmüþ,aç ve susuz býrakýlmýþlardý.Dördü halen korucuydu veköylerinden askeri araçlaalýnarak rutin göreveçýkarýlmýþlardý. Onlardaiþkence gördü. Tanýklaryakýlmadan önceöldürüldüklerini söyledi-ler.

Bir minibüse bindirildiler.Koltuklara baðlandýlar.Bacaklarýnýn arasýnasilahlarý konuldu. Bir þöforve üç askerin eþliðindeyola çýkarýldýlar. Yoldakikontrol noktalarýndan dur-durulmadan geçtiler veolayýn gerçekleþtiði yerdeözel harekatçýlar tarafýn-dan durduruldular.Kaçmaya çalýþan þoför

sýrtýndan vuruldu. Birazötedeki Koçyurduköyünde yaþayanlar askeribir helikopteri, üç roketatýþýný gördüler, makinelitüfek seslerini duydular.

Þoför Beþir Nas'ýn cesediyýkanýp gömüldü, ancakdiðer cesetler askeri birliðegötürüldü. Nas'ýn eþi'kocana bunu kim yaptý'sorusuna þu yanýtý verdi:‘Askerler, askerler.’

Barýþ için Bir Araya Çalýþ-ma Grubu üyeleri bir çoktanýkla konuþtu, köylülerhemfikirdi. Elde ettikleritanýklýklar doðrultusundakamuoyuna gerçeði açýk-ladýlar. Ancak medyadayer bulamadýlar.Genelkurmay BaþkanvekiliÇevik Bir tarafýndanorduya hakaretle suç-landýlar. Dönemin 301'i159. maddeden 10'ar ay

hapis cezasý aldýlar.Cezalarý ertelense desöyledikleri hakkýndahiçbir soruþturma açýl-madý.

Yýl 2007. Yine Þýrnak, bukez Beytüþebap ilçesinde12 korucu öldürüldü.Genelkurmay web sitesiPKK saldýrýsý diye duyur-du. Meclis Ýnsan HaklarýKomisyonu üyeleri hemenbölgeye gitti. AKP mil-letvekili Zafer Üskül'ünköylülerle konuþma isteði,korucubaþý tarafýndanengellendi. Genelkurmaykatillerin kim olduðundanemin olsa da milletvekilleriemin olamadý. Raporlarýnakatillerin kim olduklarýnýbilemediklerini yazdýlar.

Melih Gökçek:

Hem suçluhem güçlü

Ankara'yý susuz býrak-týðý için çoðunluk tara-fýndan istifasý istenenMelih Gökçek yine halkýsuçladý. Ankara halkýnýnsu tasarrufunda bulun-madýðýný söyleyen Gök-çek, bu durum devamederse barajlardaki ölüyataklarýnda biteceðinisöyledi.

Çözüm olarak sunulan,insan saðlýðýna aykýrýKýzýlýrmak suyunun ge-liþi 1 ay gecikti. Gerekçeiþçilerin bayram tatilineçýkmasý. Kýzýlýrmaksuyunun Kasým ayýndageleceðini söyleyenGökçek milyon dolarlarkarþýlýðýnda getirileceksuyun yaratacaðý saðlýksorunlarýna yine hiçesaydý.

Baykal'dan çaðrý:

Oy kullanma,suç deðil!

22 Temmuz seçimleriöncesinde oy kullanmayýbir yurttaþlýk göreviolarak sunan, herkesicumhuriyeti korumakiçin oy kullanmaya çaðý-ran, yaz tatili yüzündenseçmenlerin oy kullana-mayacaðý iddiasýylaseçimleri erteletmekisteyen Baykal þimdiboykotçu.

21 Ekim'de gerçekleþe-cek cumhurbaþkanlýðýreferandumunda halkýoy vermemeye çaðýranBaykal þu güvenceyiverdi: Oy kullanmamaksuç deðil.

Baykal'ýn sesi pek gürçýkmýyor artýk. CHP'deMustafa Sarýgül'densonra 4 ayrý muhalefetgrubu ortaya çýktý. Bugruplar birkaç haftaöncesine kadar Baykal'lakol kolaydý.

CHP bir parçalanmasürecine doðru ilerliyor.

1996 Güçlükonak - 2007 Beytüþþebap

Þüpheli geliþmeler

Hrant Dink davasý:

Unutmadýk,takipçisiyiz!19 Ocak günü

öldürülen Hrant Dinkdavasýnda yargýlanankatillerin ikinci duruþ-masý 1 Ekim günüBeþiktaþ'ta görüldü.Duruþma tam bir hukukskandalýna dönüþtü.Mahkeme, yaptýðý tele-fon konuþmasý tümTürkiye tarafýndan din-lenen ve cinayetin plan-lanma sürecinde yer alanpolis memuru hakkýndasoruþturma açýlmasýnaizin vermedi. Hrant için"gebermiþse gebermiþ"diyen bu polis memuru,þimdi eski TrabzonEmniyet Müdürü'nünyanýnda çalýþýyor.Ayrýca, mahkeme ErhanTuncel hakkýndakidosyanýn istenmesini"unuttu". Emniyet istih-baratý bu dosyayý yak-týðýný söylüyor.

Duruþma 11 Þubat'aertelendi. Bu karardavayý çözümsüzlüðesürükleyecek. 11 Þubat'akadar sanýklar üzerindekolayca baský kurula-bilir. Devlet bu davayýunutturmak istiyor.Hatta bununla da yetin-meyip resmi aracýn üzer-ine faþistlerin "Ya sev, yaterk et" sloganýnýyazarak, izleyicilerecezaevi aracýndan dalgageçer gibi el hareketiyapan jandarmayadokunmayarak faillerisavunduðunu gösteriy-or.

Bu bir restleþmedir.Statükoyu savunanýrkçýlarla demokrasi güç-leri arasýnda birrestleþme. Bu davanýnkarartýlmasýna veyaunutturulmasýna izinvermek yalnýzca budavayla ilgili bir þeydeðil. Bundan sonraiþlenecek benzeri cinayetve katliamlar karþýsýndasessiz kalýnacaðýný vekatillerin devletingüvencesinde kahramanilan edilebileceðini gös-terir.

Bu restleþmenin tarafýhaline getirilendemokrasi güçlericinayeti unutmadýk-larýný, takipçisi olduk-larýný her fýrsatta ve özel-likle duruþmalar sýrasýn-da göstermelidir.Örneðin 19 Ocak günüHrant'ýn öldürüldüðüyer ve saatte büyük birgösteri düzenleyip unut-madýðýmýzý göstermeli,Ermeniler ve tüm azýn-lýklarla dayanýþmamýzýgöstermeliyiz.

sosyalist iþçi’yi

internetten takip

edebilirsiniz

sosyalistisci.org

DDiiyyaarrbbaakkýýrr BBaarrýýþþ mmiittiinnggii:: KKüürrtt hhaallkkýý yyýýllllaarrddýýrr bbaarrýýþþ iissttiiyyoorr

KESK, TMMOB, TTB:

3 Kasým'daAnkara'dayýz

Emek örgütleri 3 Ka-sým'da Ankara'da eylemyapýyor. "Özgürlükçüdemokratik eþitlikçi birTürkiye" baþlýklý eylemyeni anayasa ve demok-ratikleþme tartýþmala-rýnda çalýþanlarýn nedüþündüðünü, ne iste-diðini ortaya koyacak.

Saðlýðýn ve sosyalgüvenliðin özelleþtir-ilmesi, kamu personelrejimi adý altýnda iþgüvenliðinin ve sendi-kalaþmanýn yok edilme-sine dikkat çeken KESK,TMMOB ve TTB, yeni-liberal saldýrganlýðageçit verilmemesi için 3Kasým'da Ankara'dabuluþma çaðrýsý yaptý.

Yükselen

hareket ve

YYEENNÝÝSSOOLL

sosyalist iþçisatýcýlarýndanalabilirsiniz

2 YTL

Þanar Yurdatapan’ýn 4 Ekim’deyaptýðý basýn açýklamasý bkz.http://www.antennatr.org/first_page_tr.asp

Page 3: Sosyalist İşçi 299

sayý: 299 sosyalist iþçi 3

sosyalist isci

Kürt sorunundaçözüm?

Sonunda Kuzey Irak’a, Irak’ýn Kürt bölge-sine girmek için istenen ortam yaratýldý.Hükümet bayram sonrasýnda gerekli yasaliþlemleri tamamlayacaðýný söylüyor.

Türk Ordusu daha önce 24 defa KuzeyIrak’a girdi. Sonuç ordu için sýfýr. KaraKuvvetleri Komutaný sivilleri suçluyor, amabaþýnda olduðu 700 bin kiþilik ordu onlarcasenedir savaþýyor. Karþýsýndaki güç ise 4-5bin kiþi. Ama “ölü ele geçirilen terörist”sayýsý 20 bin. Türk ordusunun bu savaþta pekbaþarýlý olsduðu söylenemez.

Bu kez ise Kuzey Irak’ta sadece PKK güçlerideðil Irak’ýn Kürdistan Özerk Bölgesi’ningüçleri ve hatta Irak ordusu var. ABDordusunun ne yapacaðý ise belli deðil.

Sonuç olarak Türk Ordusu’nýn Kuzey Irak’agirmesi söylemi esas olarak bir iç propagandakonusu.

Þimdiden sonra sorun ordunun vehükümetin ne kadar tahrik olacaðý ve nekadar baský altýnda kalacaðýna baðlý. Siyasalgeliþmeler zaman zaman gerçeklerden kopa-bilir. Hükümet ve genelkurmay baský sonucubile bile maceracý bir adým atabilir. SaddamHüseyin sonunda yenileceðini bile bileABD’ye kafa tuttu ve yenildi.

Sorunun bir de diðer yaný var.Diyarbakýr’da çeþitli kitle örgütleri PKK’yesilah býrakma çaðrýsý yaptý. Benzer çaðrýlarson bir kaç yýldýr çeþitli kurumlar tarafýndantekrarlanýyor. Bölge halký savaþtan yorgun vesavaþýn devamýný istemiyor. Nitekim Kürthareketi de buna uygun adýmlar atýyor. Barýþ,siyasal çözüm çaðrýsý yapýyor. Ateþkes ilanediyor. Ama yeterli cevap alamýyor. Bugünen temel görev Kürt hareketinin bu barýþarayan tutumuna tamamlayýcý bir yanýtgelmesi için çalýþmaktýr.

Kürt hareketi için bir sorun daha var. Biriddiaya göre Murat Karayýlan “ABD ile Ýranarasýnda tercih yapmak zorunda kalýncaABD’yi tercih ettik” demiþ. Bu iddianýn nedenli doðru olduðu kuþkulu, ama eðerdoðruysa Karayýlan çok vahim bir hata yap-makta.

Geçmiþte de ABD’ye güvenen Kürt önder-leri çýktý. Irak Kürt hareketi bu nedenle çokaðýr bir biçimde tahrip oldu. EmperyalistABD hiçbir zaman güvenilir bir dost olamaz.Kürt hareketi önce kendi güçlerine sonraTürk emekçilerine güvenmelidir.

Her yýl DSÝP tarafýndan evsahipliði yapý-lan Marksizm bu sene 26-29 Ekim tarih-leri arasýnda istanbul’da yapýlacak.Bu sene Marksizm’de 15 konu tartýþýla-cak.

2266 EEkkiimm CCuummaa17.30Kýrlangýçlarýn YuvasýHrant Dink belgeseliYönetmen: Bülent Arýlý, Yapýmcý: ÞehbalÞenyurt, Nedim Hazar

19.00-20.15Yeni liberalizme, savaþa küresel direniþMarkar Esayan, Selim Deringil, CengizAlðan

Marksizm 200726-229 Ekim

2007

Taxim Hill HotelTaksim - Ýstanbul

4 günlük tartýþmatoplantýlarý dizisi

0536 335 10 19

YENÝ BÝR DÜNYAYI ÞEKÝLLENDÝRMEK ÝÇÝN

DDooððaann TTAARRKKAANN

Geçen hafta Radikal gazetesinde ÖDPüzerine çýkan bir yazý Türkiye solununbir süredir alttan alta sürdürdüðü birtartýþmanýn bir kanadýnýn derdini iyiözetliyor. Yazar, ÖDP içindeki birkanadý “kampanyacý” olmakla suçluyorve asýl yapýlmasý gerekenin örgütüninþasý olduðunu, ÖDP’nin yapmasýgerekenin bu olduðunu söylüyor.

Biz Sosyalist Ýþçi sayfalarýnda Özgür-lük ve Dayanýþma Partisi’nin ne yap-masý gerektiðini tartýþamayýz.

Ancak kampanyalar yaparak hareketibüyütmek mi, buna karþý çýkarak örgütübüyüteceðini sanmak mý tartýþmasý biziilgikendiriyor. Çünkü bu konu hembütün dünyada 6-7 yýl önce yoðunolarak tartýþýldý, hem de Türkiye solu-nun çeþitli kesimlerinde dünyadan birazgecikmeli olarak bugünlerde tartýþýlýyor.

Ýlk soru þu: Bir sol siyasal örgüt kam-panya yapmadan nasýl kendisini inþaedebilir. Türkiye solunda bir kýsýminsanýn cevabý “israrlý, iðne ile kuyukazan bir çalýþma ile” biçiminde. Güzeliðne ile kuyu kazmakta bir mahsur yokama gene de “nasýl” sorusu ortadaduruyor.

Bir sol siyasal örgüt siyasal gerçekleriaçýklar. Lenin buna “siyasal gerçeklerinaçýklanmasý kampanyasý” diyor. Siyasalgerçeklerin açýklanmasý olmaksýzýn birörgüt sesini nasýl topluma duyurabilirki?

Bugün dünyada yaþanan birbiriylebaðlantýlý iki büyük geliþme var. Küreselsermaye iki açýdan iþçi ve emekçileresaldýryor: Savaþ ve yeni liberalizm.Dolayýsýyla bir örgüt bu iki konudakampanyalar yapmadan, bu iki konudatoplumun büyük çoðunluðunu hareketegeçirmeden nasýl kendisini inþa edebilirki? Kendimizi inþa etmek için akra-balarýmýzý, dar cemaatýmýzý, tarikatýmýzýmý örgütleyeceðiz?

Türkiye solunun bugünkü durumuaçýk. Hemen her seçimin gösterdiði gibisol bir bütün olarak yenilgi yaþýyor.Bazýlarý “yenilmedik çünkü teslimolmadýk” deseler de bu sadece ucuz birretorik. Sol üst üste yenilgiler yaþýyor,çünkü çýkýp siyasal gerçekleri açýklamakampanyalarý yapmýyor.

Bugün toplumun çok büyük kesimlerisavaþa karþý, ama savaþa karþý yoðun,istikrarlý, kapsayýcý bir kampanyayýsadece BAK yapýyor. Diðer sol ondan

uzak duruyor, onu eleþtiriyor, kimilerionu “bitirmekten” söz ediyor. Savaþakarþý her gün, iðne ile kuyu kazarcasýna,istikrarlý bir çalýþma ile kampanya yap-mazsanýz, savaþý her gün her günyeniden teþhir etmezseniz ve savaþakarþý olan bütün güçleri kapsayacak birtutum içinde olmazsanýz kendiniziancak kendi dar çevrenizde örgütleye-bilirsiniz ya da örgütlediðinizisanýrsýnýz. Ýþte bu nedenle solyürüyüþlere, gösterilere sadece giderekdaralan, azalan “bindirilmiþ kýtalarý” ilegelebilmekte. Küresel BAK ise kurul-duðundan bu yana geçen 5 yýl içindegerçekleþtirdiði yoðun teþhir çalýþmasýile savaþ karþýtý hareketi büyütürkenbunu yürüyüþlerde de gösteriyor. BAKkortejlerine çok sayýda yeni insankatýlýyor ve bu insanlar ileride baþkakonularda da harekete katýlýyorlar.(Baskýn Oran, Ufuk Uras kampan-yalarýnda yüzlercesi yer aldý.)

Savaþa karþý kampanya için söyledik-lerimizi yeni liberalizme karþý mücadeleiçin de söyleyebiliriz.

Öte yandan solun bu denli gerilediði

bir dönemde hareket büyümeden, yani,kampanyalar çevresinde bir geliþmeolmadan siyasal partilerin de geliþmesimümkün deðil. Þöyle özetleyebiliriz:Solun gemilerinin yüzdüðü havuz kuru-muþtur. Önce bu havuzun yeniden dol-masý gerekir ki gemilerin yüzmesimümkün olsun. Ondan sonra hangigemiyle, nasýl devam edeceðiz diyekonuþabiliriz. Ama önce havuzu doldu-ralým. Biz Sosyalist Ýþçi’nin fikirlerinekatýlanlar, DSÝP üyeleri bunu yapýyoruz.Bunun için BAK’ta, KEG’te, DurDe’de,BarýþaRock’da, Saðlýk hakkýmýzý korumakampanyalarýnda, MedikomuVermiyorum Kampanyasý’nda,Ankara’da su kampanyasýnda çalýþý-yoruz. Sekterlik, çýkarcýlýk yapmadan,önce hareketin büyümesi için. Solundaha büyük kesimleri böyle davrandýðýtakdirde havuz dolacak ve sol yenilgihalinden çýkýp harekete geçebilecektir.Gerisi laf-ý güzaf!

BAK’ýn 5 yýllýk çalýþmalarýnýn ayrýntýlý birdökümü için bakýnýz www.kuresel-

barisveadalet.org

Önce hareketin büyümesi için

2277 EEkkiimm CCuummaarrtteessii11.00-12.15Kadýnlar nasýl özgürleþecekFunda Baysal, Ayþe Demirbilek1133..0000-1144..1155Devrim nasýl birþey olacak?Roni Margulies15.00-16.15Küresel ýsýnmayý durdur, dünyayýdeðiþtirHilal Atýcý, Doðan Tarkan17.00-18.15Kapitalizm neden yeni liberal oldu?Chris Bambery, Ahmet Tonak19.00-20.15Amerikan emperyalizmi ve direniþGencay Gürsoy, Mete Çubukçu, HarunTekin, Yýldýz Ramazanoðlu

2288 EEkkiimm PPaazzaarr11.00-12.15Rusya’da sosyalizm nasýl yenildi?Damla Çimen, Ersin Tek13.00-14.15Sosyalistler ve ulusal deðerlerKerem Kabadayý, Roni Margulies, MuratPaker15.00-16.15Kültür: Sadece politika ile yaþanmazMehmet Ali Alabora, Bülent Somay17.00-18.15Kürt sorunu: Çözümün neresindeyiz?Aysel Tuðluk, Erkin Erdoðan19.00-20.15Küreselleþme çaðýnda solun geleceðiUfuk Uras, Doðan Tarkan, ChrisBambery

2299 EEkkiimm PPaazzaarrtteessii11.00-12.15Ýktidar olmadan dünya deðiþtirilebilirmi?Volkan Akyýldýrým, Avi Haligua13.00-14.15Chavez yeni bir sosyalizm mi kuruyor?Metin Yeðin, Canan Þahin15.00-16.15Laikliði nasýl tanýmlamalý?Nihal Bengisu, Þenol Karakaþ17.00Kapanýþ konuþmasýYeni bir dünyayý þekillendirmekÖzden Dönmez

Page 4: Sosyalist İşçi 299

4 sosyalist iþçi sayý: 299

GGiilleess JJii UUnnggppaakkoorrnn

Burma’daki askeri dik-tatörlüðe karþý dünya basýnýyabancý ülkelerin veBirleþmiþ Milletler’in müda-halesinin çözüm olacaðýnýanlatýyorlar.

Ne var ki gerçek mücadeleBurma’nýn çeþitliþehirlerinde sokaklarýndasürüyor. Öte yandanTiennenman katliamýnýnsorumlusu Çin’in Burma’yademokrasi getireceðiniiddia etmek ise çok komik.

Batýya gelince, Batýlýemperyalist ülkeler UzakDoðu’da birçok askeri dik-tatörlüðü hep desteklediler.Örneðin Endonezya veFilipinler’deki diktatörlük-lere karþý parmaklarýnýkýpýrdatmadýlar.

Zaten son gösterileridüzenleyenlerin artýk Batýlýgüçlerden hiçbir þey bekle-memeleri gerektiðini farkederek sonunda kendi kur-tuluþlarý için hareketegeçmeleri ile baþladý.

Burma’daki son ayaklan-ma 8888 diye adlandýrýlanve 8 Aðustos 1988’dekiayaklanma. 8888 ayaklan-masý öðrenciler tarafýndanekonomik taleplerlebaþlatýlmýþtý ve kýsa zaman-da demokrasi talebi ileþekillenmiþti.

Ayaklanmanýn ardýndanyýllar boyu aktivistlermuhalefet hareketinin lideriAung San Suu Kyi’ninABD’nin askeri cuntayabaskýsý ile serbest býrakýl-masýný ve bir demokrasiyedönüþ programýnýn oluþtu-rulmasýný beklediler.

Ancak o günden bugüneçok ders alýndý. Bu senebaþýnda bir grup aktivistmabetlerde “duayürüyüþü” biçiminde açýkprotesto gösterilerine baþla-ma kararý aldýlar. Bununardýndan yakýt fiyatlarýnayüzde 500 oranýnda zamyapýlýnca rahiplerin yýðýnsalgösterileri baþladý.

Rahiplerin gösterileri bin-lerce insanýn kendisinegüvenini artýrdý ve buinsanlar gösterilere katýl-maya baþladýlar.

Son yýllarda yüzlerce poli-tize olmuþ genç rahip oldu.Bunun bir nedeni cuntanýn

üniversiteye giriþleri zor-laþtýrmasý ve hatta kimileriiçin imkânsýzlaþtýrmasý.

1979’da Ýran’da camilerinya da Doðu Bloku’nun birparçasý olduðu sýralardaPolonya’da Katolikkiliselerinin olduðu gibimabetler insanlarýn toplan-masý ve tartýþmasý için dahagüvenilir yerler..

Demokrasi hareketi bugün1988’den daha deneyli. 20yýl önce hareket SuuKyi’nin Demokrasi ÝçinUlusal Birlik Partisi’ninharekete önderlik etmesineizin veriyordu.

Bugün nasýl ilerleneceðikonusunda hareket içindeepeyce tartýþma var. HerkesSui Kyi’nin ve diðer politikmahkumlarýn derhal serbestbýrakýlmasýný isterkenhareketin daha radikalkanatlarý hareketin liderliði-ni Sui Kyi’e ve DemokrasiÝçin Ulusal Birlik Partisi’neterk etmek istemiyor.

Bugünkü hareketin birçokaktivisti köklerini 8888’edayandýrýrken hareketiçinde yeni yer alan gençaktivistler için durum farklý.Bu yepyeni bir

radikalleþmiþ kuþak demek.Bu yeni kuþak orduya

büyük bir cesaretle karþýkoymaya hazýr vedemokrasinin cuntanýndevrilmesiyle elde edile-ceðini biliyorlar.

Bunun için mücadeleye veaskerlerin saf deðiþtirmesiiçin çabalamaya hazýrlar.

Hareketin Burma’da uzunsüredir var olan etniksorunu da çözmesi gereki-yor. Burmalý olmayanlarnüfusun yarýsýný oluþturu-yorlar ve birleþik bir devlet-ten pek de hoþlanmýyorlar.

Birçok grup 1948’den beribaðýmsýzlýk için silahlýmücadele veriyorlar.

Ulusal azýnlýk örgüt-lerinden birisi olan KarenUlusal Birliði derhaldemokrasi hareketindenyana tutum aldý ve Burmalýaskerlerin silahlarýný subay-larýna çevirmelerini istedi.

Demokrasi hareketiBurma’nýn etnik azýnlýk-larýnýn kendi kaderlerinitayin hakkýný savunarakdayanýþma içinde olmalýdýr.

Geçmiþte Burma’nýnbaðýmsýzlýk hareketinin lid-

erliði farklý etnik gruplaraotonomi vermek konusun-da pek istekli deðildi. SuiKyi’de bu konuda açýk fikir-lere sahip deðildi ve bunedenle Burmalý olmayanetnik gruplarýn güveninikazanamýyordu.

Geliþmeler üzerindeBurma iþçi sýnýfý da çok netbir rol oynayacak. Burmalýiþçilerin ne denli örgütlüolduklarý hakkýnda çok azbilgimiz var. Tabii ki açýksendikalar yok. Buna rað-men 1988’de sendikalar birgenel grev çaðýrmayý baþar-

mýþlardý.Ýþçi sýnýfýnýn en yoðun

olduðu kesimler tekstil vepetrol. Ayrýca sýnýrýn hemenöbür tarafýnda Tayland’daMae Sot gibi kentlerde deyoðun bir Burmalý iþçi sýnýfývar.

Bu göçmen iþçiler örgütlüve Burma’daki iþçilerlesaðlam iliþkileri var.

Bir yýðýn hareketininFilipinlerde 1986’daFerdinand Marcos’a, Mayýs1992’de Tayland’da generalSuchinda Kraprayoon’a ve1998’de Endonezya’daBaþkan Suharto’ya karþýolduðu gibi baskýcý askeridiktatörlükleri yenmeolanaðý var.

Hareket grev, vur kaç gös-terileri, ordudaki askerlerikazanma çabasýyla büyüye-bilir. Bütün bunlar oldukçatehlikeli aktiviteler. AmaBurma halklarýnýn cuntayýdevirerek baþarý elde etmeolanaðý var.

Giles Ji UngpakornBankgkok’ta yaþýyor ve

Tayland Ýþçi Demokrasisiörgütünün üyesi.

AYAKLANMABURMA’YISARSIYOR

Hareket grev, vur kaç gösterileri, ordudaki

askerleri kazanma çabasýyla büyüyebilir.

Bütün bunlar oldukça tehlikeli aktiviteler.

Ama Burma halklarýnýn cuntayý devirerek

baþarý elde etme olanaðý var.

GGeerrççeekk mmüüccaaddeellee BBuurrmmaa ssookkaakkllaarrýýnnddaa

1988’in yenilenayaklanmasý

8 Aðustos 1988 sabahý Rangoon liman-larýnda ve hükümet binalarýnda genelgrev baþladý. Toplumun bütün kesimleriaskeri rejime karþý yürüyüþe geçti.

Rejimin baskýsýna, ateþ açarak 3 binkiþiyi öldürmesine raðmen hareketkazanma iþaretleri gösterdi. Cuntanýnbaþý Ne Win istifa etmek zorunda kaldýve seçimler vaad edildi.

Ancak hareket sonuna kadar ilerleyipcuntayý devirmedi. Aung San Suu Kyigöstericilere orduya güvenmelerini vedaðýlmalarýný söyledi..

Demokrasi hareketinin potansiyalleriseçim politikalarýna döndürüldü. 1990’daSuu Kyi’nin Demokrasi Ýçin Ulusal BirlikPartisi 485 milletvekilliðinden 392’sinikazandý. Ama cunta sonuçlarý kabuletmedi.

Yeni bir cunta oluþtu ve Suu Kyi evhapsine alýndý, ama artýk demokrasihareketi zayýflamýþ ve direnemez halegelmiþti.

Page 5: Sosyalist İşçi 299

sayý: 299 sosyalist iþçi 5

"Vay, Küba'yý nasýleleþtirirsin!"

Türkiye ilginç bir memleket! Ve doðal olarak,bizim sosyalistlerimiz de ilginç. Vakt-i zamanýndaRusya'nýn, Çin'in sosyalist ülkeler olduðuna inan-mak bizimkilere özgü bir þey deðildi, dünyanýnher yanýnda bu inancý paylaþan kiþiler ve örgütlervardý. Ama bizde, Arnavutluk ve Eritre gibiülkelerin bile sosyalist olduðunu savunan örgütlerolmuþtur!

Küba'yý düþününce insanýn aklýna Arnavutlukveya Eritre gibi bir ülke gelmiyor elbet. Çok dahaolumlu þeyler geliyor. En baþta, Che Guevarageliyor, insanýn içi ýsýnýyor. Sonra, Amerikanemperyalizmine meydan okuyan; küçücük boyunave karþýlýklý güçlerin dengesizliðine hiç bakmadanAmerika'ya boyun eðmeyi reddeden bir ülkegeliyor. Üçüncüsü, tüm yoksulluðuna raðmen,dünyaya örnek olan bir saðlýk hizmeti ve bireðitim sistemi yaratmýþ bir ülke geliyor aklýmýza.

Bütün bunlar, sosyalistler arasýnda Küba'ya yöne-lik müthiþ bir romantizm ve iyiniyet hissiuyandýrýyor. Hem Türkiye'de, hem Ýngiltere'depara biriktirip, borç alýp, ne yapýp edip Küba'yýziyaret eden arkadaþlarým var.

Ýtirazým yok. Amerikan emperyalizminin saldýrýsýaltýnda kaldýðýnda Yugoslavya, Ýran, Irak gibiülkeleri destekledik, Küba'yý mý desteklemeye-ceðiz! Elbet Amerika'nýn tüm yaptýrýmlarýna karþýdesteklemek gerekir Küba'yý.

Ama "Küba sosyalist midir?" sorusunu bütünbunlardan baðýmsýz olarak düþünmek gerek.Sosyalizm ne romantizm ve iyiniyetle ilgili bir þey,ne de Amerika'ya direnip direnmemekle.

Ýlk bakýþta Küba, belli ki Arnavutluk ve Eritregibi bir ülke deðil. Bu ikisi, sosyalizmin s'siyle vedemokrasinin d'siyle alakasý olmayan ülkeler.Dahasý, alabildiðine yoksul ve dolayýsýyla halklarýperiþan olan ülkeler. Küba bunlar kadar anti-demokratik deðil, bunlar kadar yoksul deðil. Amaaralarýndaki fark nitelik deðil, nicelik farký.

Demokrasi ve yoksulluk, sosyalizmle doðrudaniliþkili kavramlar deðil diye düþünülebilir.Sosyalizm, iþçi sýnýfýnýn, emekçilerin kendi iktidarorganlarý yoluyla doðrudan iktidarda olduðu sis-temin adý. Mesele þu ki, demokrasinin olmadýðý veyoksulluðun olduðu yerde, iþçi sýnýfýnýn iktidarýolamaz; kurulsa da süremez. Yoksulluk, nüfusundoymasý için iþçilerin ve köylülerin daha fazla,daha sýký, daha disiplinli çalýþmasýný gerekli kýlar.Demokrasi yoksa, bu gereklilik tepeden dayatýlýr.Ýþçi sýnýfýna bir þeylerin tepeden dayatýldýðý sistemiþçi sýnýfýnýn iktidarý olamaz.

Küba'da güzel þeyler olmuþ, oluyor. Amademokratik olmayan, yoksul bir ülke. Ýþçi sýnýfýiktidarda deðil. (Castro'nun yerine kimin geçe-ceðine, iþçi sýnýfýnýn demokratik iktidar organlarýdeðil, Castro karar verdi). Dolayýsýyla, sosyalistdeðil.

Ufuk Uras'ýn tartýþma açan þu sözlerine katýl-mayan bir sosyalist düþünemiyorum:

''Ben, demokratik çoðulcu bir siyasi yapýyý tercihederim. Basýn özgürlüðünün olduðu, siyasi parti-lerin özgür olduðu bir yapýlanmayý tercih ederim.Dolayýsýyla tek partili rejimlere özel bir hayranlýkduymuyorum. Fidel Castro'nun yýllardan beriAmerika'ya karþý kafa tutmasý önemli bir baþarýdýr,ama bizim için yeterli deðildir. Küba sosyalizmideneyimi aþýlarak, bunun özgürlükçü, demokratik,çoðulcu bir yapýya evrilmesi gerekiyor. Böyle olur-sa sevgim ve hayranlýðým daha fazla artar. Buhaliyle deðil.''

Bu sözlere "Vay, Küba'yý nasýl eleþtirirsin!" diyecevap verenler ise sosyalizm deyince iþçi sýnýfýnýniktidarýný deðil, baþka bir þey anlýyor.

Roni Margulies

GÖRÜÞ

CChhrriissttiinnaa FFiinnkk Burma’dankomþu Tayland’a göçmeniþçi olarak giden Burmalýiþçiler arasýnda çalýþýyor.Sosyalist Ýþçi’nin kardeþgazetesi SSoocciiaalliisstt WWoorrkkeerrFink’le konuþtu.

Ülkenin en büyük kentiRangoon’daki gösterilerekatýlým azalýyor. Ýlk göster-ilere 100 binin üzerindeinsan katýlmýþtý. Bütün gös-teriler barýþçýydý.

Christina askerlerin vepolisin göstericilere çokvahþice saldýrdýðýný ve gös-tericilerin yaný sýra çevre-dekilere de saldýrdýðýnýanlatýyor.

“1000’e yakýn rahip tapý-naklar basýlarak göz altýnaalýndýlar. Bunlarýn çoðuçok kötü bir biçimdedövüldü ve en az 3 tanesiöldürüldü.”

Devlet kontrolündekibasýn sivillerden, rahipler-den ve yabancýlardan 10kiþinin gösteriler sýrasýndaöldüðünü yazýyor. Ne varki Rangoon’daki yabancýkonsolosluklar ölüsayýsýnýn çok daha yüksekolduðunu söylüyorlar.

Christina Funk“Göstericiler karþýsýndakibaskýnýn bu denli þiddetliolmasý gösterilere katýlýmýdüþürüyor” diyor ve ekliy-or: “Sokaklar aðýr silahlýaskerlerle dolu. Bu asker-lerler herkesi vurmaklatehdit ediyorlar. Bu neden-le birçok gösterici evlerineçekilmiþ durumda.”

Rangoon dýþýndakikentlerde polis ve askersayýsý daha az ve buralarda

gösteriler devam ediyor. “Geçen hafta

Kyaukpadaung kentindegösteriler oldu. Gösteride1000 kadar rahip ve 30 binsivil vardý. Sittwe’de ise50’si rahip 5000 göstericisokaða çýktý. Mandalay’da5000, Mogok’da 8 bin kiþigösterilere katýldý.

Bütün baskýlara raðmengösteriler her an yenidençok büyük boyutlardayeniden baþlayabilir.

Halk askerlerin ve polisinrahiplere yaptýklarýkarþýsýnda çok þaþkýn veöfkeli. GösterilerRangoon’da bu öfkeninsonucunda yenindenbaþlayabilir.

Christina Funk “Ýnsanlarbu defa bir deðiþimigerçekleþtirmeninmümkün olduðunudüþünüyorlar. Ayrýcaordunun bölünme olasýlýðýda var. Birçok subay halkaateþ açmak istemiyor.Durumdan mutsuz olançok sayýda subay var”diyor.

Bir baþka sorun dahakapýda bekliyor. Etnikazýnlýklarýn yaþadýðý böl-gelere Dünya GýdaProgramý tarafýndan yol-lanan gýda maddelerigidemiyor. Oysa bu bölge-s lerde halkýn önemli birkýsmý için tek gýda eldeetme olanaðý bu.

Christina Funk’un Burmaüzerine yazdýðý “x SessizYaþam: Burma’da Askeri

Rejim Altýnda Yaþam” adlý ZedYayýnevi tarafýndan

yayýnlanmýþtýr

ÇÖZÜMSOKAKTA

Geçtiðimiz haftalarda

Burma’da rahipler ve

gençler sokaklara

çýktý. Göstericiler poli-

tik baskýnýn sona

ermesini ve

demokrasi istiyorlardý.

Askeri diktatörlük

göstericilere þiddetle

saldýrdý.

19. yüzyýlýn sonlarýnda ÝngilizlerBurma’yý iþgal ettiler ve ülkenintüm zenginliklerini tam anlamý ileyaðmalamaya baþladýlar.

Ýngilizlerin Burma’yý iþgali çokkanlý oldu. Çok insan öldü, çokinsan göç etmek zorunda kaldý.

Ýþgalciler Burma toplumunu “bölve yönet” taktiði ile biçimlendirdil-er. Etnik gruplar birbirlerine düþ-man hale getirildi.

20. yüzyýlýn baþýnda yeni birdemokrasi hareketi ortaya çýktý.Rahipler bu hareket içinde öndegelen bir role sahiptiler.

1930’larda Thakin adlý radikalhareket ortaya çýktý. Aung San, UNu ve Ne Win bu hareketin lider-leriydi. Bu liderlik yardým içinkomþu ülkelere bakmaya baþladý.

2. Dünya Savaþý baþladýðýndaJaponlar Aung San’a askeri yardýmvaad ettiler, o da oluþturduðuBurma Baðýmsýzlýk Ordusu ileÝngilizlere karþý savaþmayabaþladý.

1942’de Japonya Burma’yý iþgal

etti. Burmalýlar kýsa zamanda yeniiþgalcilerin Ýngilizlerden farklýolmadýklarýný anladýlar. Bununüzerine ismi Burma Ulusal Ordusuolarak deðiþtirilen Aung San’ýnordusu saf deðiþtirdi.

Savaþtan sonra Ýngilizler AungSan’ý ne yapacaklarýný bir sürebilemediler. Bazýlarý ihanet suçun-dan yargýlanmasýný istiyorlardýama sonunda Ýngiltere Burma’nýnbaðýmsýzlýðýný verdi.

Baðýmsýzlýk 1948 Ocaðýnda ilan

edilecekti ama 19 Temmuz 1947’deAung San ve tüm yakýn çevresi birsuikast sonucu öldürüldü.

Aung San’dan sonra baðýmsýzlýkhareketi bölündü. U Nu ilk devletbaþkaný olurken Ne Win’deordunun baþýna geçti ve azýnlýklarave komünistlere karþý savaþabaþladý.

1960’larýn baþýnda U Nu kontrolükaybetmeye baþladý, Ne Win ABDve Ýngiltere’nin onayý ile bir darbeyaparak askeri bir rejim kurdu.

Burma askeri cuntasý “Burmasosyalizmini” kendisine ideolojiolarak seçti. “Burma sosyalizmi”aslýnda ordu generallerinin kendi-lerini yeni egemen sýnýf olarakörgütlemesinden baþka birþeydeðildi.

Generaller son yýllarda Burma’yayatýrým yapmalarý için Çin veHindistan gibi ülkelere döndü. Buarada ABD ve Ýngiltere iki yüzlübir biçimde Burma’nýn korkunçinsan haklarý durumunu öne çýkar-maya baþladýlar.

KýsaBurmatarihi

Page 6: Sosyalist İşçi 299

6 sosyalist iþçi sayý: 299

EEssrraa AAkkbbaallýýkk

Kentsel Dönüþüm (KD)kavramý, özellikle son biryýldýr gündemi yoðun olarakmeþgul ediyor. Ýlk olarak,Kentsel Dönüþüm ve GeliþimYasa Tasarýsý olarak gündemegeldiðinde, meslek odalarý vesivil toplum kuruluþlarýtarafýndan oldukça yoðun birtepkiyle karþýlanan ve yasalaþ-madan askýya alýnan bu tasarý,aslýnda kendi içinde parçalarave maddelere bölünerek 5366sayýlý Yýpranan Tarihi veKültürel Taþýnmaz VarlýklarýnYenilenerek ve YaþatýlarakKorunmasý adýyla 5 Temmuz2005 tarihinde yasalaþarakyürürlüðe girdi. Bu yasa ileiyileþtirme yapýlacak alanlarýnbelirlenmesinden buiyileþtirme kararlarýnýn uygu-lamasýný da kapsayan oldukçageniþ bir yetki alanýbelediyelere devrediliyor.

KKeennttlleerr ddöönnüüþþüürr mmüü??Kentler, oldukça karmaþýk

üretim - ekonomi- idari- sosyalve kültürel iliþkiler aðýnýbarýndýrlar. Sanayi Devrimisonrasýnda önemi artan kentmiti; yükselen fabrika bacalarý,idari merkezler, ulaþým aðlarývs. ile hem her türlü deðiþiminsahnesi hem de nesnesi olarakkarþýmýza çýktý. Fabrikalardaçalýþan iþçi sýnýfýnýn konutsorunu, banliyöleþme, güven-lik, göç vs. gibi çeliþkiler,aslýnda özünde kaosubarýndýran kentlerin herzaman dinamik bir yapýdaolduklarýnýn da göstergesiydi.

Modernizmin ideal yaþamprojesi, sanayi üretimi ve buüretim biçiminin getirdiðiyaþam biçimi ve örgütlen-melerinin temel ihtiyaçlarýnýkarþýlamayý koþul alan kentbiçimlenmesini yarattý. Sosyalkonutlar, müzeler, kamuyapýlarý, metro aðlarý veulaþým yollarý ile kentler deadete kendi içinde çalýþanbirer fabrika görünümündeidi.

70'ler ile birlikte deðiþmeyebaþlayan politik dengeler veüretim biçimi ile teknolojininsunduðu olanaklar ile yenidentanýmlanmaya baþlayan kapi-talizm, kentleri de dönüþümezorladý. Postmodern söyleminyerellik, muðlaklýk, küre-selleþme gibi kavramlarý

etrafýnda kentler de yeniihtiyaçlarýna cevap aramayabaþladýlar. Artan nüfus, sanayiüretiminin kent merkez-lerinden taþýnmasý, uluslararasý sermayenin serbestdolaþýmý ile þirketlerindünyanýn her yerinde sahnealma çabalarý, özellikle kentmerkezlerinin çehresinideðiþime zorladý. Merkezdensavrulan nüfus da kent çeper-lerine, çok daha saðlýksýz,altyapýsýz alanlara sürüklenm-eye zorlandý. Dünya kentisýfatýyla serbest dolaþan ser-maye için cazibe alaný halinegelmek ve olabildiðince çokfazla sermayeyi topraklarýnaçekmek için uðraþan ülkelerde kentlerini bu sýfat etrafýndarekabet içine sokmayabaþladýlar.

ÝÝssttaannbbuull:: TToozzuu hhaallýýnnýýnnaallttýýnnaa aattmmaakk

Ýstanbul da modernleþmesürecini uzun vadede yaþaya-mamýþ bir ülkenin özellikli birþehri olarak, dünya kentleriarasýndaki yerini almak içinbu yarýþa dahil edilmiþdurumda. Adeta eve ziyaretegelecek zengin misafirlerekendini beðendirme çabasýylasalonu hýzla temizleme,süpürme ve vitrine alelacelebiblolar koyma telaþýnda olanbu yaklaþým, kentsel dönüþümadý altýnda oldukça kapsamlýbir projeyi baþlatmak için tuþa

basmýþ durumda artýk. Çöküntü alanýna dönüþen

tarihi alanlarýn yaþatýlmasý vekorunmasý, turizmin kültürmirasý ayaðýna yatýrým yapýl-masý, olasý bir deprem ve afetanýna hazýrlýk gibi aslýndaoldukça rasyonel olangerekçeler altýnda, yöntemaçýsýndan þeffaflýðý ve insanodaklý planlamayý pekönemsemeyen bir tutumlakarþý karþýyayýz.

Konuya müdahil olma veyenileme alaný ilan edilen böl-gelerde yaþayanlarýn birebiraktif katýlýmýný saðlamayayönelik pratikleri pekbarýndýrmayan bu dev proje,özünde sermaye odaklý veüretilecek yeni üst ve orta sýný-fa ve yabancý sermayeyeyaþam alanlarý düzenlemeyihedef alan neo-liberal bir tutu-mun çok açýk bir örneði.

1950'lerden itibaren yaygýn afkanunlarý ile yasallaþtýrýlmýþolan gecekondu bölgeleri, budönüþüm yasasý ile birliktekamulaþtýrma tehdidi veyerinden etme pratikleri ileeþitlik ve adalet odaklý birsosyal yaklaþýmdan oldukçauzak durulduðunun da göster-gesi.

Konuyu çok boyutlu ele ala-cak uzmanlarýn, meslek örgüt-lerinin ve sosyal taraflarýntemel çözüm önerileri ýþýðýndave ülke çapýnda bir kalkýnmave dönüþüm vizyonu ile bir-

likte ele alýnmasý gerekenböyle bir giriþimin, þehir hari-tasý üzerinde karanlýk görünennoktalarýna müdahale edilerekhayata geçirilmeye çalýþýlmasý,bir süre sonra çok dahaderinden yýrtýlma potansiyelibarýndýran bir yamalamaiþlemine benziyor.

Eminönü bölgesi, Kartal,Tuzla, Zeytinburnu, Sulukulebölgelerinde baþlayan yýkýmçalýþmalarý, çokluðu kendikoþullarý içinde kabul etmeyenve yok sayan bu yaklaþýmýn,sürdürülebilir bir kentselyenilemenin ancak gözlerikapalý bir giriþimden öteyegidemeyeceðini göstermekte-dir. Aslýnda, GalatasarayÜniversitesi Öðretim ÜyesiJean-François Perouse'nindediði gibi:

".... Aslýnda dönüþüm kentinaþikar bir gerçeði. Bu baðlam-da; kamunu iddiasý, sadece busürekli dönüþümün birparçasýný yönlendirmek /anlamlandýrmak olabilirkanaatindeyim. Siyasi iletiþimmodalarýnýn ötesine gidecekolursak, þehir güneþinin altýn-da deðiþen bir þey yok: Rantarayýþý bitmez, yeniden seçilm-eye yönelik kýsa vadelihesaplar devam eder..."

Jean-François Perouse;Aman, Ýstanbul Miami

Olmasýn! Tarih Vakfý ÝstanbulDergisi, Ekim 2006, Sayý: 57

Küresel savaþçaðýndaiyimserlik ?

1100.. UUlluussllaarraarraassýý ÝÝssttaannbbuullBBiieennaallii,, ""ÝÝmmkkâânnssýýzz DDeeððiill,, ÜÜsstteelliikkGGeerreekkllii:: KKüürreesseell SSaavvaaþþ ÇÇaaððýýnnddaaÝÝyyiimmsseerrlliikk"" bbaaþþllýýððýý iillee 88 EEyyllüüllddeeaaççýýllddýý.. 44 KKaassýýmm''aa kkaaddaarr ssüürreecceekksseerrggiilleerree bbuu yyýýll,, ççeeþþiittllii üüllkkeelleerr-ddeenn 9966 ssaannaattççýý vvee ssaannaattççýý ggrruubbuu

kkaattýýllýýyyoorr.. TTüürrkkiiyyee ddee 2200 yyýýllddýýrrddüüzzeennlleenneenn bbiieennaalliinn kkeelliimmeeaannllaammýý iikkii yyýýllllýýkkttýýrr.. DDüünnyyaannýýnn iillkkbbiieennaallii 11889955''tteenn bbeerrii ddüüzzeennlleenneennVVeenneeddiikk BBiieennaallii''ddiirr.. SSeerrggiilleerriibbüüyyüükk þþiirrkkeettlleerr ssppoonnssoorrlluuððuunnddaakküürraattöörrlleerr ddüüzzeennlleerrlleerr.. KKüürraattöörrkkeelliimmeessii,, ggeerreekk bbiieennaalllleerrddeeggeerreekkssee ddee sseerrggiilleerrddee ddüüzzeennlleeyyii-ccii//sseeççiiccii aannllaammýýnnddaa kkuullllaannýýllýýrr..KKüürraattöörrlleerr,, sseerrggiinniinn ppaarrççaallaarrýýnnýýaarrzzuullaaddýýkkllaarrýý eettkkiiyyii yyaarraattmmaakküüzzeerree ddiizzeerr,, ggeerreekkllii mmeekkaannddüüzzeennlleemmeelleerriiyyllee eettkkiiyyii aarrttttýýrr-

mmaayyýý aammaaççllaarrllaarr.. BBuu yyýýll ÝÝssttaannbbuullBBiieennaallii kküürraattöörrüü HHoouu HHaannrruu,,""mmooddeerrnnlleeþþmmee vvee mmooddeerrnnlliikkttaarrttýýþþmmaassýýnnaa tteekkrraarr ccaann vveerrmmeekk""aammaaccýýyyllaa ççaaððddaaþþ ssaannaattççýýllaarrýý vveeiiþþlleerriinnii bbiirr aarraayyaa ggeettiirriiyyoorr.. HHeerryyýýll,, sseekkttöörrlleeþþeenn vvee ppiiyyaassaa kkuurraall-llaarrýýnnaa ttaabbii oollaann ssaannaatt oorrttaammýýnnddaassaannaattççýýllaarrýýnn iiþþvveerreennii rroollüünnüüüüssttlleenneenn kküürraattöörrlleerriinn hhaakkiimmiiyyeettiiggiiddeerreekk kkeesskkiinnlleeþþiiyyoorr.. ÝÝyyiimmsseerrlliikkbbaaþþllýýððýý aallttýýnnddaa bbiirraarraayyaa ggeettiirriilleennbbuu iiþþlleerr ddüünnyyaaddaa oolluupp bbiitteenneekkaarrþþýý bbiirr ssiiyyaassii dduuyyaarrllýýllýýkk vvee

eelleeþþttiirriiyyii ggöözzlleerr öönnüünnee sseerriiyyoorroollmmaa iiddddiiaassýýnnddaa oollssaa ddaa,, 22001166yyýýllýýnnaa kkaaddaarr KKooçç ggiibbii bbiirr ssppoonn-ssoorr bbuullmmuuþþ oollmmaannýýnn eefföörriissiinniiyyaaþþýýyyoorr ddaa oollaabbiilliirr..

SSeerrggii aallggýýssýýnnddaann,, oorrggaanniizzaassyyoonnþþeekklliinnee,, bbiilleett ffiiyyaattllaarrýýnnaa,, hhýýzzllaasseekkttöörr hhaalliinnee ggeellmmeekkttee oollaann""ssaannaatt"" aaççýýssýýnnddaann iiyyiimmsseerr bbiirröörrnneekk ssaayyýýllaammaayyaaccaakk oollaannBBiieennaall,, yyiinnee ddee ssaannaattýýnn nnaassýýllmmeettaallaaþþttýýððýýnnýý ggöörrmmeekk vvee ççöözzüümm-lleerr üüzzeerriinnee ddüüþþüünnmmeekk iiççiinn iiddeeaallbbiirr mmeekkaann....

Kahire tekstiliþçilerinin zaferi

Kahire'nin kuzeyindeki dev Gazal elMahalle tekstil fabrikasýnda çalýþan 27bin iþçi geçen hafta devleti dize getir-di.

Kamu sektörünün en büyük iþlet-melerinden biri olan Mýsýr Tekstil'e aitfabrikanýn iþçileri, hükümetin kendi-lerine vaad ettiði ve 150 günlük ücretedenk düþen ikramiyeleri almak içinbir hafta boyunca iþyerini iþgal etti.Ýþgal zaferle sonuçlandý. Ýþçiler, 130günlük ikramiyelerini almanýn yanýsýra, iþyerine ulaþým için servislerinçoðaltýlmasýný, fabrika müdürününiþten atýlmasýný ve sendikanýn iþveren-le iþbirliði yapan yerel þubebaþkanýnýn görevden alýnmasýnýsaðladý.

Bir haftalýk grev ve iþgal boyunca,dýþarýda bekleyen polisin gözleriönünde, fabrikanýn büyük avlusunaçadýrlar kuruldu, pankartlar asýldý vemüzik çalýndý. Ortalýk bir geneltoplantý yerine dönüþtürüldü.

Grev, Mýsýr'da giderek yükselenmücadele düzeyinin en yeni gösterge-si oldu. Geçen yýl ayný fabrikadakigrev de hem önemli kazanýmlar eldeetmiþ, hem de bir dizi baþka grevinpatlak vermesinin önünü açmýþtý.Tekstil grevini, postacýlarýn, belediyeotobüslerinin ve El Azhar Üniversitesiöðretim görevlilerinin grevleriizlemiþti.

Gazal el Mahalle grevinin zaferinisadece Kahire iþçileri deðil, Ýsk-enderiye'deki 12 bin tekstil iþçisi degösterilerle kutladý.

Mübarek rejimi yükselen mücadelekarþýsýnda giderek sýkýþýyor. Ýki yýlönce, demokratik özgürlükler için devbir gösteri dalgasý yaþandý. Geçen yýl,hileli seçimler nedeniyle gösteri yapanyargýç ve hakimler polisin saldýrýsýnauðradý.

Neoliberalizme ve emperyalizmekarþý elle tutulur bir öfke var. Gazal elMahalle iþçilerinin geçen hafta boyun-ca attýðý sloganlar arasýnda, "DünyaBankasý bizi yönetemez!Sömürgeciliðe boyun eðmeyeceðiz!"vardý.

Kentsel dönüþüm:

KKiimm iiççiinn?? NNee yyaarraarrýýnnaa??

Page 7: Sosyalist İşçi 299

sayý: 299 sosyalist iþçi 7

AAþþaaððýýddaann ssoossyyaalliizzmm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

RReeffoorrmm ddeeððiill,, ddeevvrriimm-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mü-cadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

DDeevvrriimmccii ppaarrttii-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmeli-dir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

DSÝP’iniinntteerrnneett ssiitteessii

ddssiipp..oorrgg..ttrryenilendi

8 Aralýk'ta Endonezya'nýnBali Adasý'nda toplanacakiklim konferansý sýrasýndadünyanýn 65 ülkesindeyürüyüþ ve mitinglergerçekleþecek. Küreseleylemciler hükümetleresera salýmýný azaltmalarýyönünde çaðrý yapacak.

Tek iklim anlaþmasý olanKyoto'nun yürürlük tarihi2012'de son buluyor. Üçülke Kyoto'yu imzala-mayýp atmosferi kirletm-eye devam ediyor: ABD,Avusturya ve Türkiye. 8Aralýk'ta Kyoto sonrasýyeni bir iklim anlaþmasýnýntemelleri atýlacak. Yeni

anlaþmanýn daha radikalkesintiler önerdiðisöyleniyor. AncakKyoto'ya imza atmayan-larýn yeni iklim anlaþmasý-na taraf olmasý imkânsýz.

8 Aralýk Türkiye için sonþans. Atmosfere en fazlasera gazý göndermeutancýndan kurtulmakmümkün. Tayyip Erdoðan,Kyoto'yu imzalayabilecek-lerini ama Türkiye'ninsanayileþmesinin devamedeceðini söylüyor. 8Aralýk'ta Ýstanbul'daki mit-ing iþte bu yüzden büyükönem taþýyor. Erdoðandurmamalý, hemen

Kyoto'yu imzalamalýdýr.Bizler sesimizi yükselterekbunu saðlayalým.

Susuz býrakýlanAnkara'da ise 1 Aralýk'taKEG mitingi var.Kuraklýðýn vurduðu buþehrin sakinleri KEG'inçaðrýsýyla sokaða çýkacakve meclisi uyaracak.

Katýl, birlikte deðiþtire-lim!

Ýstanbul: (0532) 396 25 07- (0535) 439 21 93, Ankara:

(0543) 417 36 07 - (0539)346 74 82, Ýzmir: (0533) 445

34 68 - (0555) 673 88 68,Bursa: (0542) 500 23 22

301 kaldýrýlsýn,ýrkçýlaryargýlansýn!

Türk Ceza Yasasý'nýn 301. Maddesi ifade özgür-lüðünü kýsýtlamada devletin elinde tehlikeli bir sila-ha dönüþebiliyor. Yüzlerce gazeteci, yazar, sanatçý,aydýn bu maddeye dayanýlarak yargýlanýyor ve kim-ileri ceza alýyor.

Yoruma çok açýk bir madde olduðu için saçmalýðavaracak davalar da açýlabiliyor 301. maddeden.Örneðin bir bakanýn elini sýkmayý reddettiði içinsýradan bir yurttaþa veya kurulan Barýþ Panayýrýçadýrýnda bir resim asýldýðý için bir DSÝP üyesine301. maddeden dava açýlabiliyor.

Madde ayrýca, sanki Türkiye'de tehlike içindeyaþayan etnik grup Türklermiþ gibi, "Türklüðüaþaðýlamaya" ceza öngörüyor ve sonu cinayet vekatliamlara varacak geliþmelere yol açýyor. ÝþteHrant Dink cinayeti, iþte Malatya'da üç Hýristiyan'ýnkatledilmesi, iþte Trabzon'daki Rahip Santorocinayeti.

Üstelik, bu maddenin varlýðýna güvenen aþýrý mil-liyetçi gruplar yaptýklarý katliamlarý "milliyetçi has-sasiyetlerine" baðlayarak devlet tarafýndankorunacaklarýný da bilerek gittikçe pervasýzlaþýyor.Duruþmalara giderken Orhan Pamuk'a "akýllý olsun"diye baðýrabiliyor, devletin karakolunda bayrakönünde hatýra fotoðrafý çektirebiliyorlar.

DDeeððiiþþttiirrmmeekk yyeettmmeezzCeza yasasý ve diðer yasalarda da 301 benzeri ýrkçý

ve ifade özgürlüðünü kýsýtlayýcý baþka maddeler devar. Bu yüzden 301'i kaldýrmak yeterli deðil. Ancak301 artýk bir arketiptir. Bir yandan katillere dayanakolurken bir yandan da düþüncesini açýklayanlaraçevrilmiþ bir namlu oluyor.

AKP hükümeti ise bu konuda ikircikli davranýyor.Hükümetin kimi üyeleri ve hatta cumhurbaþkanýmaddenin deðiþtirilmesinden yana. Bazý üyeler ise(Cemil Çiçek gibi) ordu ve CHP ile birlikte deðiþik-liðe karþý çýkýyor. Bu durumda sivil kamuoyununaþaðýdan bir basýnç uygulamasý gerekiyor. Hükümetstatükocu güçlerin baskýsýyla AB ve kamuoyununbaskýsý arasýnda sýkýþmýþ durumda. Eðer yaygýn birkampanya yürütülebilir ve 301 yeterince iyi teþhiredilebilirse bu ýrkçý maddeyi yasadan kaldýrtmakolanaklý olabilir. 301'i kaldýrmakla elde edeceðimizzafer ayný zamanda çeþitli konularda kampanyalaryürüten aktivistlere de moral olacaktýr.

Irkçýlýða ve Milliyetçiliðe DurDe Giriþimi bu konu-da "301 Kaldýrýlsýn, Irkçýlar Yargýlansýn!" baþlýðýylabir kampanya yürütüyor. Kampanyaya imzacý veaktivist olarak katýlmak için iletiþim bilgileri:

www.durde.org0535 885 76 15

Ankara ÜniversitesiCebeci Kampüsü'nde buhafta, Küresel EylemGrubu'nun yerelfaaliyetini yürüttüðümüzAntikapitalist ÖðrenciTopluluðu olarak iklimdeðiþikliði kampa-nyasýnýn ilk eyleminigerçekleþtirdik.

1 Aralýk'ta Ankara'da, 8Aralýk'ta dünya ileberaber Ýstanbul sokak-larýnda yapýlacak olanmitinglere biz de yere-limizde tam gaz hazýr-lanýyoruz.

Küresel ýsýnmaya, nük-leere, Gökçek' e karþýyýzdedik, Türkiye Kyoto'yuÝmzala, Güneþ RüzgarBize Yeter, GitsinGökçek, Baþka Bir EnerjiMümkün, diyehaykýrarak

Cebeci Kampüsü'ne çýk-týk. Derdimizi anlattýk.'Küresel IsýnmayýDurduralým, 1 Aralýk'taSokaða' pankartýyla veçeþitli sloganlarla bütünokulu dolaþtýk.

Daha sonrabelirlediðimiz alana aðaçdikerek eylemimizitamamladýk.

Okullarýn açýlmasýylaberaber biz de standýmýzýaçmaya baþladýk, yak-

laþýk 2 haftadýr sayýsýzbildiri daýðýttýk. Ýletiþimfakültesinde bir forumdüzenledik ve aktivistföyleri dolaþtýrdýk.Föylerin hepsi üstelikdoldu!

Ýklim deðiþikliðine tekerteker ne sen ne ben sebepolduk dedik. Bundasuçlularýn küresel þir-ketler, yoðun sanay-ileþme, termik ve nükleersantral isteyenlerolduðunu anlattýk.

Sorun bütün dünyayýtehdit ediyor, küresel birfelaketi bireysel önlem-lerle deðil ancak küreselbüyük bir hareketle dur-

durabiliriz. Þimdiönümüzde büyük birtoplantý ve yeni eylemlervar. Ayný hýzla devamedeceðiz.

Biz Türkiye'ninKyoto'yu imzalamasýnýtalep ediyoruz. SadeceKyoto yetmez, güneþ rüz-gar bize yeter! Binlerceinsanýn ölümüne sebepolan nükleere hayýr diy-oruz.

Biz dünyayý çok sevdik,ölüm bizden dedünyadan da uzakolsun...

8 Aralýk ta hep beraber,birleþerek Ýstanbul'da,sokaktayýz!

1 Aralýk'ta Ankara'da, 8 Aralýk'ta tüm dünya ile birlikte sokaktayýz

Küresel ýsýnmayý durdur

Ankara Üniversitesi’nde gösteri

Küresel ýsýnmayakarþýysan sokaða çýk

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu (BAK) yeni birkampanya baþlattý. Sonaylarda ABD'nin Ýran'ayönelik saldýrý tehditlerinekarþý, Küresel BAK, "Irak-'tan defol! Ýran'a dokunma!"kampanyasýný ilan etti.

29 Eylül'de Ýstanbul'daGalatasaray Lisesi önündekonuyla ilgili yapýlan basýnaçýklamasýnda Irak'tabataða saplanan ABD'ninyeni bir savaþ koalisyonuoluþturmaya çalýþýrak Ýran'a

saldýrmaya hazýrlandýðývurgulandý. Basýn açýkla-masýný Küresel BAK adýnasanatçý Görkem Yeltanyaptý.

Görkem Yeltan'dan sonrasöz alan Memet AliAlabora, ABD'nin Iraksaldýrýsýndan önce yapýlankampanyalar sayesindesavaþ karþtýlarýnýn savaþýgeciktirdiðini, bugünyapýlacak kampanyalarlaÝran'a yönelik saldýrganlýðýtümüyle engelleyebile-

ceðimizi söyledi.Basýn açýklamasýnda

SODEV onursal baþkanýErcan Karakaþ da birkonuþma yaptý. ErcanKarakaþ barýþ mücade-lesinin önemine vurguyaparak Ýran'a yöneliksaldýrganlýða izin ver-ilmemesi gerektiðini söyle-di.

Basýn açýklamasý sýrasýndaTürkiye'nin Ýncirlik Üssü'nüABD'ye kullandýrýlmamasýda talep edildi.

Küresel BAK'tan yeni kampanya

Page 8: Sosyalist İşçi 299

ssoossyyaalliisstt iissccii ISSN 1300-4026

Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti.Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri

Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: ÝstiklalCad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10,

Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön MatbaasýYerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Yaðmurlu bir Ankara

günü. Aslýnda bara-

jlarýnýn doluluk oraný %1

olan bir kent için kötü bir

haber sayýlmaz. Daha

doðrusu baþka koþullar

sabit kalsa idi, sayýlma-

masý gerekirdi. Bu yað-

murlu Ankara gününde

bir arkadaþýn iþyerine

uðramak için Kuðulu

Park tarafýna yürüyoruz

iki kiþi. Yaðmur yaðdýðý

zaman kanalizasyon yað-

mursuyu falan hep

beraber sokaklarý cad-

deleri bastýðý için de

seke seke ilerliyoruz.

Yürürken, etrafý yüksek

ve sivri demirlerle çevrili,

içi aðaçlarla ve yola

bakan taraflarý

(muhtemelen yoldan

geçenlerden misafirleri

rahatsýz olmasýn diye)

kaplanmýþ bir yere bitiþik

kaldýrýmda yürüyoruz.

Burasý bir tür zenginler

kulübü. Adýný tam hatýr-

lamadýðým "birþey

palas"ýn yanýnda

yürürken sol tarafýmda

kaldýrýmdan yola ufak on

santim yüksekliðinde bir

köprücük gördüm.

Buraya gelen zengin mis-

afirler, arabalarýndan bu

köprücük vasýtasýyla

doðrudan kaldýrýma

oradan da kulüplerine

ulaþabilsinler de maazal-

lah yola basýp suyla

temas etmesinler diye

düþünülmüþ.

Bu küçük köprünün iki

metre ilerisinde ise,

kaldýrým bitiyor ve ufak

bir þelaleyi aþarak yola

devam etmek gerekiyor.

Üstelik bu þelaleyi de

sakatlar için yapýlmýþ

rampadan müteþekkil

gölet tamamlýyor. Bir

yanda sakatlarý evine

hapseden öte yanda ise

büyük bir refah ve sosyal

olanaklar vadeden bir

sistem iþte…

Tenis oynamak için

kulübünüze giderken

ayaðýnýz ýslanmýyorsa,

güzel bir hayat demektir

sanýrým bu. Tabi,

herkesin bu þansý

olduðunda ise güzel bir

dünya.

Çöp SepetiErsin TEK

Nükleer santral yasasý yenidenmeclis gündeminde. TBMMSanayi ve Enerji Komisyonu'nungündemine gelen yasa, buradanmeclis genel kuruluna gidecek.AKP hükümeti nükleer santralkurmakta kararlý olduðunu dilegetiriyor.

Yasaya göre:Kamu þirketleri de santral

yapabilecek. Kurulacak þirketeözel sektör þirketleri ortak olabile-cekler. Bir nükleer santralinmaliyeti 5 milyar dolar. Özel sek-tör böylesi bir yatýrým yapamýyor,bu yüzden kamuya yöneliyor.Kamu þirketlerinin parasý neredengeliyor? Ödediðimiz vergilerden.

Þirket Türkiye Atom EnerjisiKurumu standartlarýna uyan fir-malar arasýndan bir yarýþmayla

seçilecek. Ölümcül bir kâr için!Atýklar ve söküm için iki fon

oluþturulacak. Bu fonlara ödeme-ler vergiden muaf. Söküme devletkatký yapabilecek. Yatýrýmcýlarasantral arazisi bedelsiz tahsisedilecek. Hükümet nükleer lobi-sine her türlü kolaylýðý saðlýyor.

2014 yýlýna kadar faaliyetegeçecek 1000 MW'nin üzerindekiyerli kömür kullanan santrallere15 yýl boyunca alým garantisi var.Nükleer yasa geçerken termiksantral inþasýnýn da önünü açýyor.Bu yangýna körükle gitmekdemek. Termik santrallerde kömürkullanýlarak küresel ýsýnma tetik-leniyor. 25 yeni termik santralkapýda.

NNüükklleeeerr ööllddüürrüürr

1990'lardan itibaren kayda giren110 nükleer santral kazasý var.Sorunlar bir türlü çözülemiyor.Japonya sorunlarý çözemediði içinnükleer projelerini durdurdu.Finlandiya'da yeni inþa edilennükleer santral faaliyete geçir-ilemiyor, güvenlik sorunlarýçözülemediði için.

Radyoaktivite sorunu çözülemi-yor. Çalýþan santraller çevreyeradyasyon yayýyor.

Diðer önemli sorun atýklar.Nükleer atýklar santrallerin içindeve sýzýntý olasýlýðý her zaman gün-demde. Þirketler nükleere yatýrýmyapýyor, ama atýk tesislerineyatýrým yapmak istemiyor. Butesislerin baþarýlý olup olmadýðý isehâlâ bir soru.

ABD 30 yýldýr nükleer reaktör

satýn almýyor. Avrupa ise 20 yýldýr.Tek istisna Finlandiya, ancakoradaki deneyde nükleere kuþkuy-la bakýlmasýna yol açýyor. AncakTürkiye Çernobil'in etkileri devamederken ve tüm dünyadaki durumortadayken ille de nükleer istiyor.

TTeemmiizz vvee yyeenniilleenneebbiilliirreenneerrjjiiyyee yyaattýýrrýýmm yyookk

Hükümet nükleer lobilerininhizmetinde, temiz ve yenilenebilirenerji kaynaklarýna sýrtýný dönü-yor.

Rüzgar, güneþ, biokütle gibitemiz enerjiye yatýrýmöngörülmüyor.

Yeni termik santrallere izin ver-memek, nükleeri engellemek kitle-sel bir mücadeleyle mümkün.Yeni-liberal saldýrýyý durduralým.s

Nükleerciye vergi yok, arazi bedava

Hayatýmýzlaoynuyorlar

Nükleere karþý8 Aralýk’ta KEG Kadýköy’de

Katýl, birlikte deðiþtirelim!ÝÝssttaannbbuull:: (0532) 396 25 07 - (0535) 439 21 93,

AAnnkkaarraa:: (0543) 417 36 07 - (0539) 346 74 82,ÝÝzzmmiirr:: (0533) 445 34 68 - (0555) 673 88 68

BBuurrssaa:: (0542) 500 23 22