Sosyalist İşçi 296

8
sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 296 1 Eylül 2007 1 YTL MÝLLÝYETÇÝLÝÐÝN EZBERÝNÝ BOZDUK Yeni, farklý bir hareket inþa ediyoruz Örgütsüz derken Seçimler ve antikapitalist hareket Yeni bir hareket, yeni bir alternatif Kadýnlar harekette, hareket sokakta Ýklim deðiþimi ve sýnýf çatýþmasý Elvis Presley: Beklenmeyen bir asi Osman Sembene’nin ardýndan Lübnan’dan mektup var Yeni liberal cehenneme hoþgeldiniz Neden fotoðraf çekiyoruz? Behiç Bey’in bahtsýzlýðý 8 Aralýk’ta Ankara’da Nükleer santral yasasýný durdurmak ve Türkiye’ye Kyoto Protokolü’nü imzalatmak için KÜRESEL EYLEM GRUBU - KEG Mahkumlarý diri diri yaktýlar 19 Aðustos 2000'de 20 ceza- evinde 10 bin asker ve polisin yürüttüðü eþ zamanlý operasyon sonucu 2 asker ve 30 tutuklu ölmüþtü. O tarihte yüzbaþý rütbesiyle Bayrampaþa Hapishanesi'nde operasyonu koordine eden emekli binbaþý Zeki Bingöl gerçekleri açýkladý: - Ýlk ateþi tutsaklar deðil, jandarma baþlattý. - Biri plastik, diðeri kauçuk iki bomba kullanýldý. Ýlki biber gazý içeriyordu, ancak ikincisi ordu envanterlerinde yoktu. 2. bomba kara kuvvet- lerinden getirildi. Bilinmeyen bu bombadan açýða çýkan yangýn sonucu bir çok tutsak diri diri yakýldý. Ýki askerin tutsaklar tarafýn- dan öldürüldüðü iddia edilmiþti. Ancak geçen yýl iki askerin diðer askerler tarafýn- dan açýlan ateþ sonucu katledildiði açýða çýkmýþtý. Dönemin Ýçiþleri ve Adalet Bakaný, Ýstanbul Valisi, Emniyet Müdürü ve kuvvet komutanlarý yargýlanmadan, F tipi hapishaneler ve tecrit kaldýrýlmadan adalet yerini bulmayacak. Polis terörü can alýyor Nijerya'da yoksulluktan kaçýp Ýstanbul'a gelen Fetus Okey, Beyoðlu Asayiþ Müdürülüðü'nde polis tarafýndan vurularak yaþamýný yitirdi. Ölüm aylar önce geliyorum demiþti. Polisin yetkilerinin artýrýlmasý ile birlikte Ýstanbul Beyoðlu'nda dayak ve iþken- ce baþladý. Terör her yerde. Sokak ortasýnda durduruluyor, suçlu muamelesi görüyor, her tarafýmýz aranýyor, aþaðýlanýyoruz. Kendini demokrasi þampi- yonu ilan eden AKP, polisin yetkilerini azaltmadýkça yeni ölümler kapýda. Susturma, dinle DTP BARIÞ ÝSTÝYOR Yeni cumhurbaþkanýna karþý en saygýsýz tutumlarý alan Genelkurmay bu kez de DTP’li milletvekillerini 30 Aðustos resepsiyonuna davet etmeyerek milletvekileri arasýnda ayrýmcýlýk yaptý. Genelkurmay bu tutumuyla sadece 20 milletvekiline deðil, onlara oy veren yüzbinlerce seçmene karþý da ayrýmcýlýk yapmaktadýr. Oysa, DTP’li milletvekilleri barýþýn kazanýlmasý için çok önemli bir olanak- týr. Onlarýn sesini kýsmak yerine dinle- mek doðru olan tutumdur. Genelkurmay’ýn tavrý Baþbakan Tayyip Erdoðan’ý da harekete geçirdi. Yeni hükümet programýnda Kürt sorununun çözümü için somut hiçbir açýlýma yer vermeyen Baþbakan, Ahmet Türk’ü tehdit etti. Baþbakan, Ahmet Türk’ü tehdit ederken Genelkurmayla birlikte barýþ için uzanan eli reddetmektedir. Hükümetin ve Genelkurmay’ýn barýþý reddeden adýmlarý endiþe vericidir. Barýþ güçleri bugün her zamankinden daha atak bir biçimde barýþý savunmak ve DTP milletvekilerinin yanýnda durmak zorunda. DTP eþ baþkanlarý Aysel Tuðluk ve Ahmet Türk

description

Sosyalist İşçi 296

Transcript of Sosyalist İşçi 296

Page 1: Sosyalist İşçi 296

sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 296 1 Eylül 2007 1 YTL

MÝLLÝYETÇÝLÝÐÝN EZBERÝNÝ BOZDUKYeni, farklý bir hareket inþa ediyoruzÖrgütsüz derkenSeçimler ve antikapitalist hareketYeni bir hareket, yeni bir alternatifKadýnlar harekette, hareket sokaktaÝklim deðiþimi ve sýnýf çatýþmasý

Elvis Presley: Beklenmeyen bir asiOsman Sembene’nin ardýndanLübnan’dan mektup varYeni liberal cehenneme hoþgeldinizNeden fotoðraf çekiyoruz?Behiç Bey’in bahtsýzlýðý

8 Aralýk’ta Ankara’daNükleer santral yasasýný durdurmak ve

Türkiye’ye Kyoto Protokolü’nü imzalatmak için

KÜRESEL EYLEM GRUBU - KEG

Mahkumlarýdiri diri yaktýlar

19 Aðustos 2000'de 20 ceza-evinde 10 bin asker ve polisinyürüttüðü eþ zamanlýoperasyon sonucu 2 asker ve30 tutuklu ölmüþtü.

O tarihte yüzbaþý rütbesiyleBayrampaþa Hapishanesi'ndeoperasyonu koordine edenemekli binbaþý Zeki Bingölgerçekleri açýkladý:

- Ýlk ateþi tutsaklar deðil,jandarma baþlattý.

- Biri plastik, diðeri kauçukiki bomba kullanýldý. Ýlkibiber gazý içeriyordu, ancakikincisi ordu envanterlerindeyoktu. 2. bomba kara kuvvet-lerinden getirildi. Bilinmeyenbu bombadan açýða çýkanyangýn sonucu bir çok tutsakdiri diri yakýldý.

Ýki askerin tutsaklar tarafýn-dan öldürüldüðü iddiaedilmiþti. Ancak geçen yýl ikiaskerin diðer askerler tarafýn-dan açýlan ateþ sonucukatledildiði açýða çýkmýþtý.

Dönemin Ýçiþleri ve AdaletBakaný, Ýstanbul Valisi,Emniyet Müdürü ve kuvvetkomutanlarý yargýlanmadan,F tipi hapishaneler ve tecritkaldýrýlmadan adalet yerinibulmayacak.

Polis terörücan alýyor

Nijerya'da yoksulluktankaçýp Ýstanbul'a gelen FetusOkey, Beyoðlu AsayiþMüdürülüðü'nde polistarafýndan vurularakyaþamýný yitirdi.

Ölüm aylar önce geliyorumdemiþti. Polisin yetkilerininartýrýlmasý ile birlikte ÝstanbulBeyoðlu'nda dayak ve iþken-ce baþladý.

Terör her yerde. Sokakortasýnda durduruluyor,suçlu muamelesi görüyor,her tarafýmýz aranýyor,aþaðýlanýyoruz.

Kendini demokrasi þampi-yonu ilan eden AKP, polisinyetkilerini azaltmadýkça yeniölümler kapýda.

Susturma, dinle

DTP BARIÞÝSTÝYORYeni cumhurbaþkanýna karþý en

saygýsýz tutumlarý alan Genelkurmay bukez de DTP’li milletvekillerini 30Aðustos resepsiyonuna davet etmeyerekmilletvekileri arasýnda ayrýmcýlýk yaptý.

Genelkurmay bu tutumuyla sadece 20milletvekiline deðil, onlara oy verenyüzbinlerce seçmene karþý da ayrýmcýlýkyapmaktadýr.

Oysa, DTP’li milletvekilleri barýþýnkazanýlmasý için çok önemli bir olanak-týr. Onlarýn sesini kýsmak yerine dinle-mek doðru olan tutumdur.

Genelkurmay’ýn tavrý Baþbakan Tayyip

Erdoðan’ý da harekete geçirdi. Yenihükümet programýnda Kürt sorunununçözümü için somut hiçbir açýlýma yervermeyen Baþbakan, Ahmet Türk’ütehdit etti.

Baþbakan, Ahmet Türk’ü tehditederken Genelkurmayla birlikte barýþiçin uzanan eli reddetmektedir.

Hükümetin ve Genelkurmay’ýn barýþýreddeden adýmlarý endiþe vericidir. Barýþgüçleri bugün her zamankinden dahaatak bir biçimde barýþý savunmak veDTP milletvekilerinin yanýnda durmakzorunda. DTP eþ baþkanlarý Aysel Tuðluk ve Ahmet Türk

Page 2: Sosyalist İşçi 296

2 sosyalist iþçi sayý: 296

GGöökkkkuuþþaaððýý’’nnaaooppeerraassyyoonn

Dünya Barýþ günündeTürkiye'de ilginç biroperasyon daha yapýldý.Türkiye'de ilk kezemniyet travestilerekarþý organize biroperasyon gerçekleþtir-di.

Bursa'da, aralarýndaGökkuþaðý DernekBaþkaný Öykü Evren'inde olduðu 40 travesti,"örgüt kurmak veörgüte üye olmak" iddi-asýyla gözaltýna alýndý.40 travesti, örgüt suçla-masýyla çalýþtýklarý barve evlerinden sabaherken saatlerde çevikkuvvet ekiplerinin dearalarýnda olduðu biroperasyon ile gözaltýnaalýndýlar.

Gözaltýna alýnanlarsaðlýk raporu için adlitýp kurumuna getirildi.Gözaltýndaki þüpheliler-den bazýlarýnýn ifadelerialýndýktan sonra serbestbýrakýlacaðý belirtilirken,diðer zanlýlarýn isesavcýlýðýn talimatýylabirkaç gün gözaltýndatutulacaðý bildirildi.

AKDER'in (AyrýmcýlýðaKarþý Kadýn HaklarýDerneði) Feshane'dedüzenlediði "Kamusalalanda buluþuyoruz"baþlýklý buluþmada bugünekadar kamusal alankavramý üzerinden ele alý-nan baþörtüsü yasaðýtartýþýldý. Sosyolog AlevErkilet, gazeteci yazar SibelEraslan, gazeteci ÇigdemMater, Küresel Barýþ veAdalet Koalisyonu sözcüsüYýldýz Önen ve gazeteciyazar YýldýzRamanzanoðullarý yaptýk-larý konuþmalarlabaþörtüsü yasaðýný vekadýnlarýn uðradýðý ayrým-cýlýðý protesto ettiler.

Alev Erkilet, müslümankadýnlarýn baþörtüleriyleeðitim ve çalýþma haklarýný

yukarýdan deðil, aþaðýdanbaþlayan bir mücadeleylekazanýlabileceðini savu-narak, bu mücadele içinABD' siyah hareketininönderlerinden MartinLuther King veHindistan'ýn özgürlükhareketinin önderiGandi'nin örnek olmasýgerektiðini söyledi.

Sibel Eraslan 1968hareketiyle beraberMüslüman kadýnlarýneðitim hakký taleplerininbaþladýðýný, 1968 YýlýndaHatice Baþaral'ýnbaþörtüsüyle ÝlahiyatFakültesi'ne alýnmamasýüzerine fakültede boykotyapýldýðýný anlattý.1972'den itibaren Müslü-man kadýnlarýn ÝlahiyatFakültelerini okuma

imkaný saðladýðý için tercihettiklerini belirtti.

Çiðdem Mater ise kadýn-larý "baþörtülü vebaþörtüsüz" diye ayýrarakbölmek istediklerini iddiaetti. Fakülte yýllarýnda bukonuyla ilgili tanýklýðýnýaktaran Mater, baþörtüsüyasaðý nedeniyle birarkadaþýnýn babasýnýnzoruyla baþýný açtýðýnýanlattý ve kadýnlara karþýbabalar ve devletin iþbirliðiyaptýðýný ileri sürdü.

Yýldýz Önen ise,Ýngiltere'de Stop the Warkoalisyonu aktivisti SelmaYakup'un üç çocuk annesi,bir ev kadýnýyken, ABD'ninIrak iþgaline karþý yapýlaneylem ve toplantýlarýnakatýldýðýný mücadele içindezamanla hareketin önde

gelen aktivistlerindenolduðunu, Ýngilere'degeçen yýl yapýlan genelseçimlerde "Respect" adlýmüslümanlar, sendikalar,çevreciler, sosyalistler veçeþitli birey ve gruplardanoluþan koalisyonunBirmigham'dan milletvekiliadayý olarak 40.000 oyaldýðýný anlattý. 1 Mart2003'teki gibi Ýslamcý,manken, solcu koalis-yonunu kurmalýyýz" diyenÖnen, "Birlikte mücadeleettiðimizde bu dünyada dasöz sahibi olabiliriz" söz-leriyle konuþmasýný bitirdi.

Yýldýz Ramazanoðullarýise dünyada kamu alanýdiye tanýmlanan kavramýnfarklýlýklarýn kendini ifadeetme alaný olarak tarifedildiðini söyledi.

Kadýnlar baþörtüsü yasaðýna hayýr dedi:

Kamusal alan ortak akýldýr

1 Eylül Dünya BarýþGünü'nde Küresel BAK veBarýþ Giriþimi'nin çaðrýsýy-la GalatasarayMeydaný'nda toplanan 500savaþ karþýt barýþ için insanzinciri oluþturdu.

Galatasaray Lisesiönünde gerçekleþtirileneyleme Ufuk Uras dadestek verdi. Uras,Hükümet'in silahlanmapolitikalarýna devamettiðine dikkat çekti.NATO'nun barýþörgütüymüþ gibi göster-ildiðini söyleyen Uras,"NATO barýþ örgütüyse,Irak iþgaline karþý çýksýn”dedi.

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu adýna bir basýnaçýklamasý yapan NuriÖdemiþ de Afganistan,Irak ve Filistin iþgalleriylesomutlaþan emperyalistsaldýrganlýðýn insanideðerleri her gün ayaklaraltýna alarak sürdüðünü

söyledi. Savaþ suçlusuBush'un yalanlarýný teþhiretmek, Afganistan'danIrak'a, Filistin'denTürkiye'ye dökülen kanýnhesabýný sormak, Irakhalkýyla dayanýþmak içintoplandýklarýný söyleyenÖdemiþ, "1 Eylül DünyaBarýþ Günü'nde, barýþsavunucularý, savaþ veiþgal karþýtlarý olarak;dünyamýz ve ülkemiz içinbarýþ talebini yükselti-yoruz" dedi.

Konuþmalarýn ardýndan"George Bush teröristtir","Katil ABD Ortadoðu'dandefol", "Ýncirlik üstü kap-atýlsýn" sloganlarýylaOdakule Ýþ Merkezi'nekadar yüründü.

ÝÝzzmmiirrÝzmir Kuresel BAK 1

Eylül'de sokaktaydý. Barýþiçin insan zincirine 150savaþ karþýtý katýldý.

Fuar Lozan Kapýsý gir-

iþinde basýn açýklamasýnýTMMOB ÝKK Ýl SekreteriFerdan ÇÝFTÇÝ sundu.

Katýlýmcýlar barýþ içininsan zinciri oluþturarak,

fuar içinde sloganlar vedüdük sesleri içindeyürüdü. Fuar ziyaretçilerieyleme destek ve ilgi gös-terdi.

SSaavvaaþþssýýzz bbiirr ddüünnyyaa iissttiiyyoorruuzz!!

"KüreselýsýnmaTürkiye'yitehditetmiyor"

Çevre ve OrmanBakaný Veysel EroðluAfyonkarahisar'da yap-týðý konuþmasýndaTürkiye'nin ihtiyacýn-dan 10 kat fazla suyubulunduðunu, tedbirleralýýrsa Türkiye'de 2010yýlýna kadar suyuolmayan þehir veyabeldenin de kalmaya-caðýný söyledi ve "Banagöre, küresel ýsýnmaTürkiye'yi tehditetmiyor. Tedbirlerinialdýktan sonra herþeyin çözümü var"dedi.

60. hükümet ekonomi pro-gramýný açýkladý. AKP,IMF'yle yola devam derken,kendisine oy veren yüzde47'nin taleplerini deðil, çokuluslu þirketlerin çýkarlarýnýtemel almaya devam edi-yor.

Tayyip Erdoðan'ýn açýk-ladýðý 60. hükümetinekonomik programýoldukça tanýdýk.

Program IMF'ye ekono-minin yönetimin verilmesi,özelleþtirme, patronlaravergi indirimi, küresel ser-mayenin önündeki hertürlü engelin kaldýrýlmasý,ekonominin piyasanýn dal-galanmalarýna teslim edil-erek kuralsýzlaþtýrýlmasý veekonomik büyümenin yurt-

dýþýndan gelen sýcak parayaendekslenmesinden ibaret.AKP iktidarýnýn ilk döne-minde bu programý hýzlauyguladý.

AAKKPP''yyee vveerriilleennddeesstteeððiinn aannllaammýý

1999 ve 2001 ekonomikkrizlerinin ardýndan iþbaþý-na gelen AKP, sermayeninçeþitli kesimlerini bu pro-gram etrafýnda birleþtirdi.

Kendisine verilen desteðedayanarak Türk kapitalistsýnýfýnýn 20 yýlda gerçek-leþtiremediðini 4 yýldagerçekleþtirdi. Öncekihükümetlerin yarattýðýistikrarsýzlýða tepki duyan,ekonomik krizlerle yoksul-laþan ve iþini kaybetme

tehlikesini yaþayan milyon-larca çalýþan, AKP'den bek-lentilerini sürdürdü.Nitekim 22 Temmuz seçim-lerinde yüzde 47'lik birkesim AKP'ye oy vererekkendileri lehine yapýlacakbir deðiþiklik beklentisiyleAKP'ye yeniden þans tanýdý.

Ancak 60. hükümetin açýk-ladýðý ekonomik programemekçi sýnýflarýn talep vebeklentilerine yanýt vermi-yor. Erdoðan, 2013 yýlýndakiþi baþýna düþen milligelirin 10 bin dolaraulaþtýrýlmasýný amaçladýk-larýný söylese de önerilenekonomik programdaçoðunluðun gelir düzeyininyükseltilmesi yönündehiçbir somut adým yok.

AKP, kendisine verilenkitlesel desteði küresel ser-mayenin programýnýniþlemesi için kullanmakistese de kendi yaþamkoþullarýnda bir ilerleme-den çok bir gerileme görenemekçi sýnýflarýn açtýðý kre-dinin bir sýnýrý var.

Bu sýnýrý her an geçebile-cek olan AKP bu durumdakarþýsýnda büyük birmuhalefet bulabilir.

AKP'yi oy veren yýðýnlar,yeni-liberalizm tarafýndanmaðdur edildikçe bu destekyerini mücadeleye býraka-cak.

O yüzden AKP’ye “dinci”diye saldýrmayý býrakmak,ekonomik politikalaradirenmek gerek.

Bugüne kadariþler nasýlyürüdü?

2003 yýlýnda 8.8 mil-yarlýk sýcak para hacmi,2007 Temmuz ayý itibarýyla95.9 milyar dolara yükseldi.Ekonomideki büyümeninsýrrý iþte burada.

AKP yabancý sermayeyiyüksek faizlerle çekti.Türkiye'ye para yatýranlar,baþka bir ülkede 10 yýldakazanacaklarýný 1 yýlda eldeettiler.

AKP hükümetinin ilkdöneminde cari açýk, yanigüncel ekonomik iþlem-lerde toplam borcun ala-caklardan daha fazlaolmasý sorunu büyüdü, birönceki döneme göre ikiyekatlandý.

2002'den bu yanaiþbaþýnda olan AKP,cumhuriyet tarihinin enfazla iç borç alan hükümetioldu. Ýç borç stoku 2002'de94.1 milyar dolardý. Burakam 2007 Temmuz'unda196,9 milyar dolara ulaþtý.

2002'ye kadar gerçek-leþtirilen özelleþtirmelerdenelde edilen gelir 8 milyardolarken, AKP hükümetidöneminde 21.3 milyardolarlýk özelleþtirme iþlemiyapýldý. Mevcut kuru-luþlarýn hisseleri þirketlertarafýndan düþük fiyatlasatýn alýndý.

Bütçe göstergelerindekiiyileþme AKP tarafýndanbaþarý olarak ilan edildi.Ancak bu iyileþme dolaylývergilerin yüzde 70 oranýnaçýkarýlmasý ve özelleþtirmegelirlerine dayandý.

2002'de paylaþýlan gelir-den faiz, rant ve kâr eldeedenlerin payý 53.5 iken buoran 2006'da 56.1'e çýktý.Ücretlilerin payý yüzde34,5'ten yüzde 34.4'e, tarým-da çalýþanlarýn payý yüzde12.1'den yüzde 9.5'e gerile-di.

Ýþ bulma umudukalmayanlarýn sayýsý 5milyonu aþtý.

AKP, yüzde 47ye þimdiden ihanet etti

IMF'yle yola devam!Yalan habercilik

SabahErmenidüþmanlýðýnýkörüklüyor

Sabah gazetesinin 3Eylül günü çýkan baþhaberi Ermenistan’dayapýlan bir spor karþýlaþ-masýnda Amerikadangelen takýmýn seyircileriTürkiye’den giden takýmaleyhine kýþkýrttýðý vesonuç olarak da seyirci-lerin Türkiye’den gidenErmeni takýmýnasaldýrdýðýný yazýyordu.

Salý günü yayýnlananRadikal gazetesi iseSabah’ýn haberinin yan-lýþ olduðunu,Türkiye’den gidenErmeni takýmýnýnErmenistan’da çok iyikabul gördüðünüanlatýyor.

Radikal, Sabah’ýn“saldýrdýlar” dediðiAmerikan Ermenileri ileTürkiye’den gidenErmenilerin kavga biryana birlikte yemekyediklerini de anlatýyor.

Sabah bu yalan haberiile bir kez daha ýrkçýlýkyapýyor ve halkýErmenilere karþýkýþkýrtýyor.

DSÝP’ininternet sitesi

dsip.org.tr

Page 3: Sosyalist İşçi 296

sayý: 296 sosyalist iþçi 3

sosyalist isci

Devletadým atmak zorunda

Kürt halký barýþ istiyor. Savaþmakistemiyor. Devlet ise bulduðu her fýrsattaKürtleri aþaðýlýyor, barýþ sürecini kesin-tiye uðratýyor.

Son olarak Genelkurmay DTP mil-letvekillerine 30 Aðustos protokolündeyer vermedi. Sorun burada 30Aðustos'un ne anlama geldiði deðil, Kürtmilletvekillerine uygulanan ayrýmcýlýktýr.Bunun bir ilk adým olduðu ve devletinbulduðu her fýrsatta savaþý týrmandýrmakisteyen uygulamalara devam edeceði çokaçýk.

Kürt milletvekillerine, "Söyleyinbakalým, PKK'ye terörist diyor musunuzdemiyor musunuz?" sorusu ise baþlýbaþlýna provoke edici bir sorudur. Busoruyu soranlar ve DTP milletvekil-lerinden bu soruya yanýt bekleyenler,boþuna beklerler. Çünkü DTP mil-letvekillerinin cezai soruþturmaya maruzkalmayý göze almadan bu soruya yanýtvermeleri imkansýz.

Bugün savaþ kýþkýrtýcýlýðý deðil de barýþsürecine katký yapýlmak isteniyorsa soru-lacak soru çok açýk: Devlet nerede hatayapýyor? PKK'nin 1999 yýlýndan beriönerdiði barýþ çaðrýsý neden görmezdengeliniyor?

Her iki sorunun yanýtý da çok açýk.Genelkurmay, devletin geleneksel veköhnemiþ bürokrasisi ve tüm milliyetçi-ler, Kürt sorununu bir terör sorununaindirgiyorlar. Geliþmeleri, "Bir avuçsilahlý adamýn" yarattýðý etki olarakgörüyorlar.

Kürt sorunu her þekilde tarif edilebilir,ama kesinlikle bir terör sorunu olaraktarif edilemez. Kürt sorunu, son seçim-lerde yirmi milletvekilini meclise sokanKürt halkýnýn tercihinde net bir biçimdeaçýða çýktýðý gibi, her þeyden önce siyasibir sorundur. Kürt halkýnýn barýþçaðrýlarýna verilmesi gereken ilk yanýtsiyasi olmak zorundadýr.

Þimdi önümüzde çok önemli bir fýrsatvar. Meclisteki yirmi milletvekili, Kürtsorununun siyasal çözümü için çokönemli adýmdýr. Kürt halkýnýn sokaklar-dan yükselen barýþ talebi ve siyasal öner-ileri, artýk mecliste de yankýlanacak.

Burada Kürt sorununun çözümü için enönemli hamle ise soldan gelmek zorun-da. Bir yandan anayasa tartýþmalarýndabir yandan da her günkü eyleminde,devleti, Kürt sorununun siyasal çözümüiçin adým atmaya zorlamalý. Uzatýlanbarýþ elinin görmezden gelinmesine izinvermemeli.

Savaþa, ýrkçýlýða ve milliyetçiliðe karþýyaygýn kampanyalar yapmalý. Kürt mil-letvekillerine yönelik her saldýrýyý sokak-ta göðüslemeli.

DDooððaann TTAARRKKAANN

1989 Bahar eylemlerinden bu yanaTürkiye’de iþçi sýnýfý hareketi esasolarak kamu emekçilerinin mücadelesiolarak sürdü.

Kamu emekçilerinin grevli, toplusözleþmeli sendika hakký için verdiðimücadele büyük emekçi yýðýnlarýharekete geçirdi. Ne var ki kamuemekçileri hareketinin çeþitlidüzeylerdeki önderlikleri bu mücade-leyi ilerletmeyi baþaramadý. Kamuemekçilerinin muazzam mücadelepotansiyeli giderek eridi ve bitme nok-tasýna geldi.

Hareketin önderliði kazanmak için tak-tikler geliþtirmek yerine protesto etmeyitercih etti. Bir sendika gibi davranmak-tan çok bir dernek gibi davranýldý.

Mücadele biçimleri sýnýrlandý.Ankara’ya giderek ne istendiði pek debelli olmayan gösteri yürüyüþleri yap-maktan baþka bir mücadele biçimi kul-lanýlmadý. Özellikle de iþyerlerindemücadeleler geliþtirilmedi.

Önce grevli toplu sözleþmeli sendikahakký kazanýlmak istendi. Oysa hareketo günlerde iþyerlerinde grev yaparaktoplu sözleþmeler yapmayý baþarabilir-di. Zaten grev ve toplu sözleþlmeyapma hakký ancak böyle kazanýlabilir-di. Önderlik ise iþyerlerindeki mücadelepotansiyelini genel grevler yapmayaçalýþarak boþalttý. Bu genel grevlerinAnkara yürüyüþleri gibi somut bir ta-lepleri, hedefleri yoktu.

1997 Türkiye iþçi hareketinin sonbüyük gösterisinin yaþandýðý yýl oldu.Büyük Ýzmit depreminden hemen önceTürk-Ýþ, DÝSK ve KESK meslek odalarýy-la birlikte “mezarda emeklilik” yasasýnakarþý harekete geçmiþti. Ne var kideprem bu mücadeleyi kesintiye uðrattý.

Ancak sol sekterlik birleþik bir iþçimücadelesinin geliþememesinin önün-deki asýl nedendi.

Sol sekterlik DÝSK, KESK, TMMOB veTTB’yi diðer emek örgütlerinden kopar-mak için var gücüyle çalýþtý ve sonundazaten birleþik bir mücadeleden kaçýnanTürk-Ýþ bu “dörtlü”den koparýldý.Sekterler iþçi hareketini bölmeyibaþardýlar.

Ardýndan kamu çalýþanlarýna toplusözleþme ve grev hakkýný içermeyen birsendika hakký dayatýldý ve o güne kadarmücadele yeteneklerini büyük ölçüdeharcamýþ olan KESK hemen hemenhiçbir mücadele veremeden bu yeniyasaya boyun eðdi.

Süreç bundan sonra kamu emekçileriarasýnda KESK’in gerilemesi, TürkKamu Sen ve Memur Sen’in geliþmesibiçiminde devam etti.

Ne yazýk ki KESK önderliði geçmiþtendoðru dersler çýkaramadýðý için deönümüzdeki dönemde bu süreç güçle-nerek devam edecek gibi görünüyor.Sekterizm þimdilik iþçi hareketinin enönemli kesiminde baþarýlý görünüyor.

Bütün bunlar Türkiye’de son yýllardabir iþçi-emekçi mücadelesinin olmadýðý-nýn göstergeleri. Her iki-üç yýlda birbazý iþ kollarýnda grev kararlarý alýn-makta, fakat son anda bu grevler

gerçekleþememekte ve uzlaþma saðlan-maktadýr. Bunun temel nedeni iþçihareketinin kendi güvenmemesidir.Grevin kapýya dayandýðý her iþkolundaemekçiler ve sendikalarý kapýdabekleyen iþsizler ordusundan vemücadelede yalnýz kalmaktan korkmak-tadýr.

Bu süreç deðiþmedikçe de iþçi hareke-tinin yeniden büyük bir sýçrama yap-masý beklenemez.

1980 sonrasýnda da grevler serbestbýrakýldýðýnda greve çýkan her iþçi kesi-minin yeniliþi iþçi sýnýfýnýn diðer kesim-lerini mücadeleden uzak tutuyordu.Ama bir yandan da tek tek iþyerlerininmücadelesi yerine genel bir mücadeleisteðini öne çýkarýyordu. Nitekim 1989Bahar eylemleri iþte bu þekillenme üzer-ine baþladý.

O vakit de sermaye sýnýfýnýn imdadýnaKörfez savaþý yetiþmiþti.

Þimdi emek hareketinin öncelikleyeniden kendisine güvenmeye baþla-masý gerekiyor. Yeniden kazanabileceði-ni ve yalnýz olmadýðýný görmesi gereki-yor. Yeniden güç biriktirmesi ve sekteranlayýþlara raðmen birleþik mücadeleyebaþlayabilecek hale gelmesi gerekiyor.

Bu koþullarýn oluþmasýna toplumsalmücadelelerin katkýsý olabilir, olmak-tadýr.

Örneðin, 1 Mart’ta Irak savaþýnamüdahale için önerilen tezkerenin red

edilmesi, savaþa karþý büyük birmücadele dalgasýnýn baþlamýþ olmasý,son zamanlarda Ufuk Uras’ýn parlamen-toya girmesi, Baskýn Oran kampan-yasýnýn ülke çapýnda yarattýðý etki,ýrkçýlýða ve milliyetçiliðe karþý HrantDink’in cenazesinin yýðýnsallýðý emekçisaflarý olumlu etkileyen geliþmelerdir.Ne var ki hareketin ileri fýrlamasý içinbunlar henüz yeterli kazanýmlar deðil.Belli ki emekçilerin daha fazla kazanýmaihtiyacý var.

Ýþte bu noktada emekçi yýðýnlar gün-lük küçük kazanýmlara deðil genelsiyasete bakýyorlar. AKP’nin büyükemekçi yýðýnlarýn desteðini alabil-mesinin nedeni de bu.

Sol ise tam da bu noktada hata yapý-yor. Baskýn Oran kampanyasý solun çokçeþitli kanatlarý tarafýndan emek poli-tikalarý savunmamakla eleþtiriliyor.Öncelikle bu doðru deðil. Baskýn Orankampanyasý emeðin haklarýný en iyibiçimde savundu, ancak kampanyanýnana vurgusu emek haklarý olmaktan çokýrkçýlýða ve milliyetçiliðe karþý çýkýþoldu. Kampanya ayrýca bu çýkýþý emeðinkonumlanýþý ile de birleþtirdi.

Tam da bu nedenlerle Baskýn Orankampanyasý ülke çapýnda bir etki yarat-tý. Bütün gözler herþeyden çok BaskýnOran kampanyasýna döndü. Sol sekter-ler kampanyayý yalan yanlýþ iddialarlaeleþtirirken emekçiler kampanyayaumutla baktýlar.

Binlerce gönüllü kampanyanýn etrafýn-da örgütlendi. Bu gönüllüler bundansonra da mücadeleye devam etmektekararlý. Ve ülke çapýnda bakýlan hareketgene Baskýn Oran kampanyasý.

Baskýn Oran kampanyasý baþýndanitibaren Ufuk Uras kampanyasý ile bir-likte anýldý. Ýki kampanya emekçilertarafýndan bir tek hareket olarakgörüldü. Ufuk Uras’ýn parlamentoyagirmesi ise bu iki kampanyanýn ortakbaþarýsý olarak görülmekte. Bütünemekçiler, ýrkçýlýða ve milliyetçiliðe,darbeye karþý olan herkes Ufuk Uras’ýnparlamentoda, Baskýn Oran’a ait sloganýhayata geçirerek ezberi bozmasýný bek-lemekte.

Emek eksenli politika

Baskýn Oran kampanyasýülke çapýnda bir etki yarattý.Bütün gözler herþeyden çokBaskýn Oran kampanyasýna

döndü. Sol sekterlerkampanyayý yalan yanlýþ

iddialarla eleþtirirkenemekçiler kampanyaya

umutla baktýlar.

Atölye - Panel - Forum

301 kaldýrýlsýn!Irkçýlar yargýlansýn!

15 Eylül 2007 (Cumartesi)11.00 - 18.00

Taksim Hill OteliSýraselviler Caddesi, No: 5, Taksim Meydaný

Ýstanbul

Ýliþki için: 0535 - 885 76 15

26-229 Ekim2007

Ýstanbul4 günlük tartýþmatoplantýlarý dizisi

Marksizm 2007Yeni liberalizme, savaþa küresel direniþ Filistin’de neler oluyoýr ve çözüm ne? Latin Amerika: Yeni türden

bir devrim mi? Irak: Ýþgal, direniþ ve çözüm Çin yeni süpergüç mü oluyor? Kapitalizm ve gýda Ýþçi sýnýfýiktidarý: Rus devrimi Rusya’da devrim neden yýkýldý Kemalizm kimin ideolojisi Otonomculuk, anarþizm vesosyalizm Marksist gelenekte ulusal sorun Kürt sorununa nasýl bir çözüm ABD emperyalizmini anlamak

Ýþçi iktidarý mý, halk iktidarý mý? Sosyalizm ve milliyetçilik Devrim nasýl birþey olacak? Cinsiyetçiliktennasýl kurtuluruz? KKüürreesseell ýýssýýnnmmaayyýý dduurrdduurr,, ddüünnyyaayyýý ddeeððiiþþttiirr ÞÞeerriiaatt,, TTüürrkkiiyyee vvee llaaiikklliikk

Page 4: Sosyalist İşçi 296

4 sosyalist iþçi sayý: 296

Bush'a dikkat!

Ýran'a saldýrmakistiyor!

Bush Neocon ekibiyle birlikte sürpriz bir ziyaretyaparak Irak'a gitti. Son haftalarda arka arkayayaptýðý açýklamalar Bush'un iyice köþeye sýkýþtýðýnýgösteriyor.

Neoconlar yalvaryakar bir durumdalar. Bush, SkyNews televizyonuna yaptýðý açýklamada, Irak'tabaþarýsýzlýða uðramanýn Orta Doðu'da kargaþayayol açacaðýný söyledi ve ardýndan ekledi:''Koalisyondaki tüm ortaklarýmýza ihtiyacýmýz var.Herkesin iç politika kaygýlarý olduðunu anlýyorum.Ama Irak ve Afganistan'da yapacak daha çok iþimizvar.''(http://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2007/08/070831_iraq_bush.shtml)

Özellikle Ýngiltere'nin Irak iþgalinin baþýnda 18 binaskerle yer alýrken, dört buçuk yýlda asker sayýsýný5500'e indirmesi, ABD'yi Ortadoðu'da büyük biryalnýzlýða itiyor. Ýngiltere son olarak askerleriniBasra'da sokaklardan çekti ve havaalanýndakiüslerde tutmaya baþladý.

Ýngiltere'nin çekilen 5500 askerinin çok büyük biraskeri önemi yok. Önemli olan Irak'ta 160 bin askeribulunan ABD'nin politik olarak yalnýzlaþmasý veIrak iþgalinin baþýndan beri ilan ettiði "Teröre karþýkoalisyon" iddiasýnýn tümüyle çökmeye baþlamasý.

Kuþkusuz savaþ karþýtý hareket, Tony Blair'in peþi-ni býrakmadýðý ve sistematik bir biçimde Irak iþgali-ni teþhir ettiði için Ýngiltere Blair baþbakankenIrak'tan aþamalý çekilme planýný açýklamýþtý. NeABD'de ne de Ýngiltere'de Irak iþgali meþru. Tersinekamuoyunun büyük çoðunluðu savaþa karþý veIrak iþgalinin hedeflediðinin tam tersi sonuçlardoðurduðunu düþünüyor.

Bu geliþmelere raðmen, yine de Bush'un Irak'tançekileceðini düþünmek için çok erken. Irak'takiABD fiyaskosunun neoconlarý daha az saldýrganyapacaðýný düþünmek de tümüyle yanlýþ olur.Neoconlar ABD emperyalizminin yönetici grubuolarak birkaç hedefe birden sahipti ve bu hedeflereulaþmadan Irak'tan çekilmeyi düþünmelerini bekle-mek savaþ karþýtý hareketin en büyük hatasý olur.

Bu hedeflerden birincisi tüm enerjinin kontrolünüele geçirmek, ikincisi Ýsrail'in konumunu garantialtýna almak ve üçüncüsü Ýran sorununu çözmekti.Bu üç hedef ise tek bir ana hedefi saðlama almastratejisinin üzerinde yükseliyor. Bu, ABD'nin21.yüzyýlý "Yeni bir Amerikan yüzyýlý" olarak garan-ti altýna alma, küresel hegemonik güç konumunusarsýlmaz bir duruma getirme stratejisi. Bu stratejivarlýðýný sürdürüyor.

Bu ABD'nin Irak'ta iþinin bitmediðini ve Ýran'ayönelik saldýrý planlarýndan da asla vazgeçmediðinigösteriyor. ABD askerleri geçtiðimiz hafta, Irak'tabir oteli basarak bir grup Ýranlýyý gözaltýna aldý.Ýranlýlarýn Irak hükümetiyle resmi bir görüþmeyapan heyet olduklarý açýða çýkmasýna raðmenBush yaptýðý açýklamayla gözünün ne kadar dön-müþ olduðunu gösterdi. Irak yetkililerine ''Irak'tacanice eylemlere karýþan Ýranlýlarýn'' baský altýnaalýnmasý gerektiðini söyleyen Bush daha büyük birtehditte bulundu. Ýran'ýn çok büyük bir tehditolduðunu ve ABD'nin bu tehditle çok yakýn birzamanda yüzleþeceðini söyledi.

Savaþ karþýtý hareket Irak iþgaline aralýksýz birþekilde karþý çýkmayý sürdürmeli. Ayný zamandaÝran'a saldýrý olaslýðýna karþý da uyanýk olmalý.

Sivil Anayasa’dAKP yeni bir anayasa

hazýrlýyor. Kimi iddialaragöre hazýrlanan taslak çokyakýnda kamuoyunasunulacak. AKP kenditaslaðýný “Sivil Anayasa”olarak adlandýrýyor.

Solun önemli bir kesimihenüz içeriðini bilmedenAKP Anayasa taslaðýnakarþý tutum alýyor. Solunbaþlýca argümaný yeniAnayasa önerisininAnayasa’dan Atatürkçüideolojiyi tasfiye etmeadýna aslýndacumhuriyetin temelilkelerini tasfiye edeceðiþeklinde. Ne yazýk ki bueleþtiri çok büyük ölçüdeCHP-MHP ve TSK iddi-alarý ile çakýþýyor.

AKP’nin “Sivil Anayasa”

taslaðýný görmeden bukonuda konuþmak yersiz.Ama madem ki Anayasadeðiþiyor, bizim, sosyalist-lerin de Anayasa deðiþik-liðinden ne beklediðimizianlatmamýz gerekiyor.

Her þeyden önce yeniAnayasa aceleye getirilme-meli. Yeterince tartýþýlmalý.

Ýkinci olarak sosyalistlermümkün olduðunca basit,kýsa bir dizi ilkedeanlaþarak bu tartýþma süre-ci boyunca tartýþmalaraortak bir biçimde müda-hale etmeli.

Türkiye’de ilk kezsilahlarýn gölgesi olmadanbir Anayasa hazýrlanacakve sosyalistler bu süreceçok aktif olarak katýl-malýdýr.

Bir yandan Anayasa’nýniçeriðini belirlemek içinçalýþmalar yapýlmalý, diðeryandan da topluma,emekçilere en temel konu-larda sol politikalar anlatýl-malýdýr.

Bütün bunlar için geniþbir koalisyon kurulabilir.Siyasi partilerden,sendikalardan ve odalar-dan, kitle örgütlerinden,Baskýn Oran ve Ufuk Urasseçim kampanyalarýndaninsanlarýn katýlacaðý, solutemsil etme yeteneðinesahip bir geniþ koalisyonoluþturmak mümkün. Bukoalisyon mutlaka parla-mentodaki DTP grubunuve ÖDP milletvekili UfukUras’ý da kapsamalýdýr.Koalisyonun önerileriniparlamentoda dile getire-cek olanlar bu milletvekil-leri olacaktýr. Ancak, koa-lisyon kendisini sadece birhukuk tartýþmasý, Anayasahazýrlýðý ve parlamentermücadele ile sýnýrlama-malý, tam tersine sokakta,emekçi yýðýnlar arasýndaçalýþmalýdýr.

Sokak stantlarý, afiþler,yaygýn bildiri daðýtýmý,toplantýlar, yürüyüþ vemitinglerle bu kampanyasürdürülmelidir.

Anayasa Kampanyasýemekçilerin ve bu ülkeninkimlikleri tanýnmayan,ýrkçýlýða ve milliyetçiliðemaruz kalan azýnlýklarýnýntaleplerini dile getirmeli,savunmalýdýr.

BBiirrggüünn gazetesindeMithat Sancar "güçleri bir-leþtirmekten baþka çarekalmýyor. 22 Temmuzseçimleri öncesinde dene-nen "ortak hareket" projesi,çeþitli nedenlerle yeterincebaþarýlý olmuþ sayýlamasada, deðerli bir tecrübe veküçümsenmeyecek birdinamizm yarattý. Anayasatartýþmalarý, kaldýðýmýzyerden, ama o zamangeldiðimiz yere sýkýþ-

madan devam etmek içinönemli bir imkân ve fýrsatsunuyor. Bunu en iyi þe-kilde deðerlendirmek için,özgürlükçü ve/veyasosyalist, hangi sýfatlatanýmlanýrsa tanýmlansýn,sol güçlerin vakit kay-betmeden bir arayagelmeleri ve geniþ katýlýmlýbir "anayasa koalisyonu"oluþturmanýn yollarýný ara-malarý gerekiyor.

“Siyasî partilerdensendikalara; meslek örgüt-leri, dernek ve vakýflardançeþitli inisiyatiflere vebireylere "ortak akýl"üretme ve "özgün eylembiçimleri" yaratma imkânýsunacak böyle bir koalis-yonun hareket noktasý veortak paydasý, "özgürlükçüve eþitlikçi anayasa" talebiolarak belirlenebilir.Böylece, bir yandan,yasakçý, baskýcý ve inkarcýyönelimlere karþýdemokrasiye ve çoðun-luða; diðer yandan, neoli-beral yapýlandýrma prog-ramlarýna karþý, emekçi-lerin haklarýna yönelikduyarlýlýðýn güvencesiolarak algýlanacak biradres yaratýlabilir. Buçerçevede yürütülecekkampanyalar için de,mesela "toplumsalanayasa" gibi bir parolaseçilebilir.

“Eðer oluþturulabilirse,bu koalisyonun ilk hedefi,"yeni anayasa"yý aceleyegetirecek her türlü giriþimekarþý çýkmak; dolayýsýylaacil talebi de, toplumuntüm kesimlerinin öneri veitirazlarýný dile getirebile-cekleri kapsamlý ve özgürbir tartýþma ortamýnýnyaratýlmasý olmalýdýr.”diyor.

Mithat Sancar’ýn önerisidikkate alýnmalý ve hýzlahayata geçirilmelidir.

http://www.birgun.net/bolum-73-yazar-151.html

“Özgürlükçü ve eþitlikçi bir

AAnnaayyaassaallvvaattaannddaaþþllýýkk

Yeni bir Anayasa’da en öncelikli talep“anayasal vatandaþlýk”týr. Yani, etnikkimliðe dayanmayan, Anayasayý be-nimseyenlerin vatandaþ olduðu birtaným gerekir.

Bugüne kadarki Anayasalar vatan-daþlýk tanýmýný Türklük üzerinden yap-maktadýrlar. Türk olmayý üst kimlikolarak savunmaktadýrlar ve baþka hiçbir halkýn kimliðini tanýmamakta vehatta tanýnmasýný isteyenleri suçlamak-tadýr.

Oysa Türkiye ‘de bir çok kimlikyanyana yaþamaktadýr. Kendi dilleri,kendi gelenekleri ve kültürleri ileyanyana yaþayan bu halklarýn eþit veözgür ortaklýðý için vatandaþlýk tanýmýetnik temelli olmamalýdýr.

“Anayasal Vatandaþlýk” ilkesi en çokbu ülke nüfusunun çoðunluðunu oluþ-turan Türkler arasýnda anlatýlmalýdýr.

Açýk ki böylesi bir talebe MHP veCHP’den çok aðýr bir saldýrý gelecektir.Bölücülük bu saldýrýnýn en hafif suçla-masý olacaktýr. Onlara karþý Anayasa’yaýrkçýlýðý suç sayan maddelerin konmasýdoðrultusunda bir kampanya ile cevapverilmelidir.

IIrrkkççýýllýýkkyyaassaakk oollmmaallýý

YYeennii AAnnaayyaassaa’’ddaaAAnnaayyaassaall VVaattaannddaaþþllýýkkiillkkeessiinniinn yyaannýý ssýýrraaýýrrkkççýýllýýððýýnn iinnssaannllýýkk ddüüþþ-mmaannllýýððýý oolldduuððuu vvee bbuunneeddeennllee yyaassaakk oolldduuððuuvvuurrgguullaannmmaallýýddýýrr..

AAnnaayyaassaa ttoopplluummaassýýnnýýrrssýýzz öözzggüürrllüükkttaannýýrrkkeenn ýýrrkkççýýllýýððýýyyaassaakkllaayyaarraakk bbuu““ssýýnnýýrrssýýzzllýýððýýnn”” ssýýnnýýrr-llaarrýýnnýý ççiizzmmeelliiddiirr..

MMiilliittaarriisstt oollmmaayyaann bbiirr aannaayyaassaa

12 Eylül askeri darbesinin silahlarýnýn gölgesindehazýrlanan ve kabul ettirilen mevcut anayasa tepe-den týrnaða militaristtir.

Milli Güvenlik Kurulu'nu anayasal bir kurumolarak tanýyan yasalar deðiþtirilmelidir. MGKlaðvedilmelidir.

Genelkurmay, Savunma Bakanlýðý'na baðlan-malýdýr. Orduyu meclis ve seçilmiþ tüm siyasalkurumlar üzerinde tutan tüm maddeler anayasadançýkarýlmalýdýr.

Darbecilik anayasal bir suç olarak ilan edilmeli,darbecilerin yargýlanmasýný engelleyen maddeleranayasadan çýkarýlmalýdýr.

Zorunlu askerlik kaldýrýlmalýdýr. Vicdani redanayasal bir hak olarak tanýnmalýdýr.

Page 5: Sosyalist İşçi 296

sayý: 296 sosyalist iþçi 5

Anayasa ve yerelseçimlerle iþe devam!

Þimdi ne yapacaðýz? Baskýn Oran seçim kampa-nyasýnda yer alan herkes, bu soruyu tartýþmak için22-23 Eylül haftasonu bir araya gelecek.

Kendi hesabýma, toplantýnýn seçim deðer-lendirme kýsmýnýn kýsa olacaðýný umuyorum. Ýkihafta gibi bir sürede aday belirleyip 51 gün gibi birsüre boyunca sürdürülen kampanya, elbette, iste-diðimiz kampanya olmayacaktý, özellikledemokratik iþleyiþ açýsýndan zayýf kalacaktý. Çareyoktu.

Önemli olan, aday çýkarmayý, bütün Türkiye'ninumut dolu gözlerini üzerimize çekmeyi ve sýfýrdanbaþlayýp 30.000'den fazla oy almayý becermiþolmamýz. (Haftasonu Ankara'da Barýþ Meclisi'ndekonuþtuðum Diyarbakýr Baro Baþkaný SezginTanrýkulu, "Baskýn ve Ufuk kampanyalarýný nekadar büyük bir heyecanla izlediðimizi anlata-mam" dedi).

Bir daha ne kampanyasý yaparsak yapalým, birdahaki seçimlere nasýl girersek girelim, en zor, enbeklenmedik, en acele koþullarda olmayacaktýrherhalde. Dolayýsýyla, yapýlan hatalarý saatlercetartýþmak yerine, þimdi ne yapacaðýmýzý, nasýlyapacaðýmýzý tartýþmak daha önemli bence.

Bu tartýþmayý önceden kýsýtlamamak gerek;toplantýda çok yaratýcý somut öneriler çýkacaðýnýumuyorum. Ama þu ana kadar kulaðýma gelen ikiönerinin genel kabul görme olasýlýðý yüksekgibime geliyor (baþka önerileri dýþlamamak kay-dýyla elbet). Biri, yeni anayasa tartýþmalarýnamüdahale etmek, diðeri yerel seçimler için þimdi-den kampanyaya baþlamak.

Anayasa meselesine bulaþmamak, MithatSancar'ýn sözleriyle, "anayasa tartýþmalarýnýnkaderini AKP'nin temsil ettiði liberal-muhafazakârçevre ile ekseninde CHP ve MHP'nin açýkça,ordunun da doðrudan veya dolaylý bir þekilde yeraldýðý milliyetçi-otoriter cephe arasýndaki çekiþm-eye terk etmek sonucunu doðuracaktýr".

Dahasý, AKP'nin isteyeceði anayasanýn 1982anayasasýndan daha kabul edilebilir olacaðýndankuþkum yok, ama CHP'den bu tarafa doðru solunbazý kesimlerinin, sýrf öneri AKP'den geldiði için,"Laiklik elden gidiyor" yaygaralarýna yenidenbaþlayacaðýna, azýnlýklara verilen her hak karþýsýn-da "Vatan satýlýyor" çýðlýklarý atacaðýna emin ola-biliriz. Bu tartýþmalara müdahil olmamakdüþünülemez. Bizim yapacaðýmýz, alternatif biranayasa üretmek deðil, önemli bulduðumuz alanve konulara müdahale etmek ve bu konularýntabanda, mahallelerde, sokaklarda, kahvelerdetartýþýlmasýný saðlamak olacaktýr.

Yerel seçimler ise, Haziran ve Temmuz aylarýndayaptýðýmýz kampanyayý devam ettirmek, üstelikbu kez tam istediðimiz gibi yapmak fýrsatýný veriy-or bize. Seçimlere yaklaþýk 18 ay var. Bu süreiçinde, Baskýn Oran kampanyasýnýn seferber ettiðikitleyi yansýtacak ve temsil edecek adaylarý belir-lemek, tabandan ve demokratik bir þekilde seçmekmümkün olacak; nerelerde aday olmanýn önemliolduðunu, nerelerde kazanmanýn mümkünolduðunu saptamak için vakit olacak; seçtiðimizyerlerde yerel sorunlarýn neler olduðunu sapta-mak ve gündeme getirmek gerekecek ve, en önem-lisi, bunlarý yaptýktan sonra aylar süren bir kampa-nyaya atýlabileceðiz. Ýstanbul'da deðilse de, dahaküçük yerlerde belediye baþkanlarý, Ýstanbul vediðer büyük kentlerde de encümen üyeleri seçtirt-mek, belki toplam bir milyon oy almak, Oran veUras kampanyalarý kadar ses getirecek, bu yazülke çapýnda yarattýðýmýz havayý geniþletereksürdürmemize olanak verecektir.

Ayrýca anayasa ve yerel seçim kampanyalarý,somut hedefler için birlikte çalýþmaya devametmemizi, "Yeni bir sol nasýl olmalýdýr, biz ne ola-caðýz?" tartýþmasýný yanyana, omuz omuza iþyaparken sürdürmemizi saðlayacaktýr.

Roni Margulies

GÖRÜÞ

da ne istiyoruzTürkiye de tüm yasal

yapý baský dönemlerininizlerini taþýr ve bunedenle özgürlüklerebütünüyle kapalýdýr.

Düþünce özgürdeðildir. Düþünceyiyasaklayan sayýsýzanayasal madde veyasalar var.

Örgütlenme özgürlüðüise sadece lafta var.Sendika kurmak ve toplusözleþme yapabilmeksayýsýz kurala baðlýdýr.Dernek kurmak için 40takla atmak gerekir.

Siyasi parti kurulabilirama partinin tüm yapýsýyasa tarafýndan tarifedilmiþtir. Partiler,dernekler çeþitli devletkurumlarýna düzenlirapor ve hesap vermekzorundadýr.

Siyasi partiler belli birörgütlenme düzeyineulaþmadan seçimlerekatýlamaz. Siyasi partilermutlaka bir genelbaþkanveya belirli sayýda insan-dan oluþan bir merkezyönetimi seçmek zorun-dadýr. Ýl ve ilçe örgütün-den baþka örgüt yapýsý

olamaz.Bütün bunlar örgütlen-

me özgürlüðü önündekisýnýrlardýr. Oysa isteyenistediði örgütü kimseye

haber vermeden, hiçbirdevlet kurumuna baþvu-ruda bulunmadan kura-bilmeli ve istediði gibifaaliyet yapabilmelidir.

Her düþünce kendisiniözgürce örgütleyebilme-lidir.

Düþünce ve örgütlenmeözgürlüðünü tamam-lþayan üçüncü bir özgür-lük ise eylem özgür-lüðüdür. Ýsteyen istediðiyerde eylem yapamazsadüþünce özgürlüðününve örgütlenmenin anlamýkalmaz.

Türkiye’de eylem yapa-bilmek için sayýsýzbürokratik engeli aþmakgerekir. Açýk havadamüzik de çalýnan biretkinlik yapmak iseeylem yapmaktan biledaha zordur!

Yeni anayasa tümtopluma sýnýrsýzdüþünce, örgütlenme veeylem özgürlüðü taný-madýr. Bu sýnýrsýz özgür-lüklerin istisnasý bir ýrkýdiðer ýrklardan üstüntutan ýrkçý fikirler ve buýrkçý fikirlerin örgütlen-mesi ve eylemi olmalýdýr.

ir anayasa için koalisyon”

Sözde deðil gerçeklaiklik istiyoruz!

Kemalistlerin kýskançlýkla savun-duðu mevcut laiklik anlayýþý aslýn-da laik deðil. Diyanet ÝþleriBaþkanlýðý gibi bir kuruma sahipolan, din görevlilerini bu kurumaracýlýðýyla merkezi olarak atayan,devlet ve din iþlerini birbirindenayýrýyoruz derken Türk-Ýslam sen-tezi soslu resmi din yorumunudayatan bu anlayýþ iflas etmiþtir.

Din dersleri zorunlu deðil,seçmeli olmalýdýr.

Diyanet kapatýlmalýdýr.Ne sünnilik ne de Alevilik,

Türkiye vatandaþlarýný tanýmlayanresmi bir din ve kimlik olma-malýdýr.

Yeni anayasa devleti din ve bireyarasýndan çekilmelidir. Her dinicemaat kendi ibadethanesini kur-mak, yaþatmak, kendi dingörevlilerini seçmekte özgürolmalýdýr. Ýnançlar üzerindekibaskýlar son bulmalý, baþta örtünmehakký olmak üzere inanç özgür-lüðünün önü açýlmalýdýr.

EEmmeeððiinn hhaakkllaarrýýnnýýssaavvuunnaann bbiirraannaayyaassaa

TToopplluummuunn ççooððuunn-lluuððuunnuu eemmeekkççiilleerr oolluuþþ-ttuurruuyyoorr.. EEmmeekkççiilleerriinntteemmeell hhaakkkkýý öörrggüüttlleennmmeeöözzggüürrllüüððüüddüürr.. ÖÖrrggüüttllüüiiþþççii ssýýnnýýffýý ggeerriissiinniimmüüccaaddeellee eeddeerreekkkkaazzaannaaccaakkttýýrr..

BBuu nneeddeennllee eemmeekkççiilleerriiççiinn yyeennii bbiirr aannaayyaassaaddaaöörrggüüttlleennmmee öözzggüürrllüü-ððüünnüünn ssýýnnýýrrssýýzz oollmmaassýý vveeeemmeeððiinn öörrggüüttlleennmmeessiinniinnaannaayyaassaall ggüüvveennccee aallttýýnn-ddaa oollmmaassýý eenn öönneemmlliittaalleepplleerrddeenn bbiirriissiiddiirr..

EEmmeekkççiilleerr hheerr ttüürrllüühhaakk ttaalleepplleerriinnddee eessaassoollaarraakk ssýýnnýýrrllýý öörrggüüttlleenn-mmee vvee aarrddýýnnddaann ddaassaayyýýssýýzz yyaassaa iillee ssýýnnýýrr-llaannddýýrrýýllmmýýþþ eeyylleemmhhaakkkkýýnnddaann ddoollaayyýý yyeenniikkdduurruummddaaddýýrr.. GGrreevvee ççýý-kkaabbiillmmeekk iiþþççiilleerr iiççiinnaaddeettaa iimmkkaannssýýzzddýýrr..BBüüttüünn yyaassaall iiþþlleemmlleerrttaammaammllaannssaa bbiillee ggrreevvBBaakkaannllaarr KKuurruulluu kkaarraarrýýiillee eerrtteelleenneebbiillmmeekktteeddiirr..

BBuu nneeddeennllee bbüüttüünnççaallýýþþaannllaarr iiççiinn ggrreevvhhaakkkkýý aannaayyaassaall bbiirr hhaakkhhaalliinnee ggeellmmeelliiddiirr vveehhýýzzllaa yyaassaallaarrddaa öörrggüütt-lleennmmeenniinn vvee ggrreevv hhaakk-kkýýnnýýnn öönnüünnddeekkii eennggeelloollaann yyaassaallaarr tteemmiizzlleenn-mmeelliiddiirr..

Sýnýrsýz örgütlenme,düþünce ve eylem özgürlüðü

Page 6: Sosyalist İşçi 296

6 sosyalist iþçi sayý: 296

Köþe oligarþisiTürk tipi köþe yazarlýðý

dünyanýn baþka hangi ülkesindevar bilmiyorum, ama en azýndanBatý ülkelerinde olmadýðýnýsöyleyebilirim. Belki kimi Afrikave Asya ülkelerinin medyalarýndada bizdeki gibi köþe yazarlarýmevcuttur ama, oralar pek deörnek alýnacak yerler deðil.

Türkiye'de gazeteler henüz kapi-talist iþletmelere dönüþmedenönce, yani patron-gazetecilerinsahipliðinde çýkýp farklý alanlar-dan baþka þirketlerle ayný holdin-glerin bünyesinde yer almadýklarýdevirlerde, bugünkü köþeyazarlarýna hiç de denkdüþmeyen fýkra yazarlarý mevcut-tu. Fýkra yazmak ciddi bir iþti,edebi düzyazý (nesir) türlerindenbiriydi. Türk basýnýnýn efsanevifýkra yazarlarý deyince akýllaramesela Hüseyin Cahit Yalçýn,Falih Rýfký Atay, Ahmet EminYalman gibi üstadlar gelir.Günümüzde o geleneði sürdürenkim var diye düþününce aklýmabir tek Çetin Altan geliyor.Aslýnda Ýlhan Selçuk da var, amaonun yazdýklarý pek berbat þeylermaalesef.

Zaman deðiþiyor tabii, "aah,nerde o eski domatesler" muhab-beti yapmanýn yeri burasý olmasagerek. Öte yandan, bugünün köþeyazarý milletine kafayý takmamak-ta da çok zorlanýyorum. Nedenmi?

Her þeyden önce Türkiye'deaslýnda çok fazla köþe yazarýolduðunu söylemek isterim, amabu nicelik bolluðunun bir nitelikpatlamasýný beraberindegetirmediði de aþikâr. Üsteliksürekli ayný insanlar "köþe yazýy-or" yýllardýr ve yýllardýr. Aklýmalmýyor, her yýl yalnýzca iletiþimfakültelerinden mezun olan kaçbin genç var… Yazmaya eðilimiolanlar elbette iletiþimcilerden deibaret deðil. Ama istifa etmiyorlardiye baþarýsýz politikacýlaraAvrupaî Avrupaî kýzan köþeyazarlarý da emeklilik nedirbilmiyor. Bu ne görev aþký!Aralarýnda haftada 6 gün yazanvar, yürüyen ansiklopedi olsancan dayanmaz.

Bu köþe yazarlarýmýzýn büyükçoðunluðu Müesses Nizam'ýn ide-olojik hegemonyasý altýndadýrayrýca (ulusalcýlýk, milliyetçilik,vs.). Aralarýndaki az sayýda liber-al/demokrat da aslýnda düzenyanlýsýdýr ama yine de çoðunluktarafýndan "satýlmýþ, liboþ, vs."olarak görülmekten kurtulamaz.Düzen karþýtý, sosyalist köþe yaza-rýysa ara ki bulasýn… Sorarýmsize, bir Robert Fisk'in muadili varmýdýr Türk medyasýnda? MichaelMoore'un muadili televizyoncuda yoktur mesela.

Ýyi yazmak Türkiye'de köþeyazarý olmak için yetmez, amakötü yazýp da saltanat kayýðýnabinmek olasýdýr. Kimi zaman"birinin birþeyi" olurlar, kimizaman da aþk-meþk, börtü-böcekyazarlar. Hiçbir kalifikasyonuolmayanlar her konununuzmanýdýr. Öngöremedikleriseçim sonuçlarýný beðenmeyincehalka "bidon kafalý" derler.Özeleþtiri mi, o da ne?

Yerim tükendiði için buradakesiyorum, sonra belki devamederiz…

MedyaManyakBBuurraakk CCOOPP

VVoollkkaann AAKKYYIILLDDIIRRIIMM

Yeni sol, birilerini fena kýzdýrý-yor. Türk solunun birbiriyle zýtve düþman kesimleri ayný koro-da buluþuyor: Liberalsiniz, sizörgütsüzlüðü savunuyorsunuz!Antikapitalist kampanyalardamücadele eden aktivistler"zibidilik" ve "sululuk"la ithamediliyor.

Bu itirazlar yeni sayýlmaz. 1968diye anýlan dönemde, dünyadevrimi için ayaða kalkan yenimücadeleci kuþakta benzer tep-kiler almýþtý

MMaayyýýss 6688,, FFrraannssaaDünya kapitalizmi 1960'larýn

sonunda derin bir siyasal vetoplumsal krize girdi. VietnamSavaþý'nýn uluslararasý etkilerive savaþ karþýtý hareketindoðuþu, tüm dünyada yenimuhalefet akýmlarýnýn önünüaçtý. Gençler dünyayýdeðiþtirmek için öne çýktý.Hareketin en güçlü olduðu yerFransa'ydý.

10 Mayýs'ý 11'e baðlayan geceParis sokaklarýnda öðrenciler veçevik kuvvet arasýnda kanlýçatýþmalar yaþandý. Binlerceöðrencinin harekete katýlmasýný,Fransa'daki bütün okullardaboykot ve iþgal dalgasý izledi. 13Mayýs'ta ülkenin en büyük iþçisendikasý CGT, 1 günlük grev veyürüyüþ çaðrýsý yaptý. Greve 10milyon iþçi katýldý, bu mevcutsendikalarýn üye sayýsýnýn üçkatý kadar iþçinin hareketegeçmesi demekti. CGT, FransýzKomünist Partisi'nin (PCF) kon-trolündeydi ve tümyönetici/temsilcileri PCF üyesi-ydi. PCF ve CGT, 1 günlük grevleiþçilerin tepkisini boþaltýp onlarýyeniden iþe döndüreceðiniumuyordu. Ancak bir çok fab-rikada iþçiler CGT'yi dinlemedi-ler ve 'greve devam' dediler.

Süresiz grev kararý fabrikalar-da birer birer alýnýrken PCF'ninyayýn organý Humanite, grevhareketini yedinci sayfadanküçük bir haberle aktararakönemsizleþtirmeye çalýþýyordu.Ancak takvim 20 Mayýs'ý göster-diðinde Fransa çapýnda 10milyondan fazla iþçi grevdeydi,bu gerçek bir genel grevdi.

PPCCFF hhaarreekkeettii bbaassttýýrrýýrr,,ggrreevvii bböölleerr

Öðrenci hareketi ve grevciiþçiler birleþmeye çalýþýyordu.Ancak PCF buna karþýydý. Öðren-cileri 'goþist' yani aþýrý sol fikir-lere sahip olup harekete zararvermekle, 'provakatör' olmaklasuçluyordu.

Öðrencilerle iþçilerin birleþme-si Fransa'da bir devrim demekti.Nitekim Fransa cumhurbaþkanýve sistemin simgesi olan Charlesde Gaule, 29 Mayýs'ta

Almanya'daki FransýzGarnizonu'na sýðýndý. Top orta-daydý artýk: Bir yanda eskidüzenin devamýndan yana olan-lar, diðer yanda grev komitelerikurup yeni bir dünya yaratmakisteyenler.

PCF düzen cephesinde yer aldýve CGT aracýlýðýyla grev hareke-tini adým adým bastýrdý.

PCF, stalinist bir parti olarakkendi kontrolü dýþýnda geliþenher harekete kuþkuyla baktý vehegemonya alanýnýn dýþýndaharekete geçen yeni mücadelecikuþaðý bir sorun olarak gördü.1968, dönemin yeni solunun sis-teme karþý verdiði mücadeleyleanýlýrken, PCF bu dönem boyun-ca hareketi bastýrmak ve hertürlü yeni sol fikri boðmak içinuðraþtý.

Geliþmekte olan yeni hareketi,yeni fikirleri, yeni sloganlarý veyeni eylem tarz- larýný varlýðý için

bir tehdit olarak gördü.PCF sayesinde sadece Fransa

deðil Avrupa bir devrimin eþiðin-den dönerken yeni-liberalizmsaldýrýsýný baþlatacaktý.

TTüürrkk ssoolluu ddaaPPCCFF''yyii iizzlliiyyoorr

Bugün yeni harekete ve yenisola saldýranlar PCF'nin yolunuizliyor. Bizden, eylemlerimizden,sloganlarýmýzdan, birleþtiricili-ðimizden nefret ediyorlar.

Türk solu da PCF gibi kendidenetimi dýþýnda bir hareketistemiyor. Kendiliðinden geliþentüm hareketlere kuþkuyla baký-yor. Alýþageldik bürokratikmerkeziyetçilik karþýsýnda tabaninisiyatifinin açýða çýkmasýndanhiç hoþlanmýyor. PCF'nin Fransýzdevrimci öðrenci hareketineolan nefreti, bu hareketinbürokrasiye, hiyerarþiye, emirkomuta zincirine hayýr deme-

siyle körükleniyordu. Bugün desavaþ karþýtý ve antikapitalisthareketimiz bürokrasiye, hiyer-arþiye açýkça karþý ve kendiörgütlenmelerini gelenekselörgütlenmelerden farklý kýlmayaçalýþýyor. Bu onu büyütüyor,geleneksel olansa eriyip gidiyor.Ýþte bu yüzden kýzgýnlar.

Türk solu da PCF gibi mil-liyetçi. "Baðýmsýzlýk", "yurtsev-erlik" solda hakim deðerler.PCF'de 1968 Mayýs'ýn da Fransýzbayraðýnýn fabrikalara asýlmasýçaðrýsý yapmýþtý. PCF toplantýlarýFransýz milli marþýyla açýlýyordu.Ancak Fransa'daki yeni hareketmilliyetçi deðil, enternasyona-listti. Paris bulvarlarýný iþgaleden öðrenciler "Paris, Roma,Berlin, Varþova, Budapeþte, HepAyný Kavga!" sloganýný yük-seltiyorlardý. Hem stalinizmehem de piyasa kapitalizminekarþý çýkan öðrenciler PCF'ninhýþmýna uðradý. Günümüzünantikapitalist hareketi de mil-liyetçiliði reddediyor, 'evimizdünya' diyor. Ýþte bu yüzdenmilliyetçi Türk solu bize saldýrý-yor.

Türk solu da PCF gibi Stalin'ingeleneðini izlemeye devamediyor. Bu gelenek kitlemücadelesi yerine azýnlýðýneylemini, kitlelerin yaratýcýinisiyatifi yerine parti liderliðininkomutlarýný, kitlelerin kendi ikti-darý yerine partinin iktidarýnýsavunuyor. Yeni sol özündereformist, yani düzenindevamýndan yana olan bu fikir-lere kulak asmýyor ve doðrudandemokrasiyi savunuyor. Parti yada diðer örgütleri birer araçolarak görüyor. Þefleri, yanýlmazmerkez komiteleri, her türlüayrýcalýðý reddediyor. Ýþte buyüzden gerçek direniþ örgütlerikuran bizler örgütsüzlüðüsavunmakla suçlanýyoruz.

Dün olduðu gibi bugün de ikigelenek karþý karþýya: Yukarýdandeðiþimi isteyenlerle aþaðýdandeðiþimi savunanlar.

PCF, 1968 yýlýnda Fransa'dahakim sol güçtü. O dönem sta-slinizm SSCB ve DoðuBloku'ndaki iktidarýnýn yansýraKP'ler aracýlýðýyla hegemoniksol akýmdý. Ancak artýk deðil.Bizlere küfür ve iftiraylasaldýranlar bugün küçük ve etki-siz bir azýnlýk.

Ancak soru hala ortada. Birdaha ki büyük toplumsal vesiyasal krize 'ölü kuþaklarýn'eski fikirleri mi yön verecek,yeni ve devrimci fikirler mi? Bizikincisinden yanayýz. Bu yüzdensavaþa ve yeni-liberalizme karþýdirenen kampanyalar inþaederken, bir yandan da devrimcipartinin inþasýný savunuyoruz.Stalinist PCF'nin yolunu deðil,1968'de ayaklananlarýngeleneðini takip ediyoruz.

1968, Fransýz Komünist Partisi, Türk solu:

Ölü kuþaklarýn geleneðiyeniye karþý

""AAccaayyiippttii.. MMaayyýýss bbööyylleeyyddii,, ssüürreekklliihhaavvaallaarrddaa yyaaþþaammaakk ggiibbii.. YYaaþþaamm ggüüzzeellddii,,hhaavvaallaarr ttaattllýýyyddýý,, eerrkkeekklleerr yyaakkýýþþýýkkllýý,, kkýýzzllaarr

hhaarriikkaayyddýý.. YYaappttýýððýýmmýýzz hheerr þþeeyy hheemmeennttaarriihhee mmaalloolluuyyoorrdduu.. BBüüttüünn hhiiyyeerraarrþþiilleerraanniiddeenn yyookk oollmmuuþþttuu.. ÖÖððrreennccii hhaarreekkeettiiddooððrruuddaann ddee GGaauullee''uu tteehhddiitt eeddiiyyoorrdduu..

SSoorrbboonnnnee''uu eellee ggeeççiirriirr,, ggeeççiirrmmeezz,,hhaarreekkeettiinn bbuunnuunn öötteessiinnee yyaayyýýllmmaassýýnnddaa,,iiþþççiilleerr bbaaððllaannttýýllaarr kkuurruullmmaassýýnnddaa ýýssrraarr

eettmmiiþþttiikk.. HHeeddeeff ddee GGaauullee''üü tteeppee ttaakkllaakkeettmmeekkttii..""

Henri Weber, dönemin öðrenci temsilcisi

Page 7: Sosyalist İşçi 296

sayý: 296 sosyalist iþçi 7

AAþþaaððýýddaann ssoossyyaalliizzmm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

RReeffoorrmm ddeeððiill,, ddeevvrriimm-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mü-cadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

DDeevvrriimmccii ppaarrttii-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmeli-dir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

DSÝP’iniinntteerrnneett ssiitteessii

ddssiipp..oorrgg..ttrrziyaret ediniz

TTuunnaa ÖÖzzttüürrkk

Karþý festival Barýþarock5. yýlýnda da onbinlerceinsaný, onlarca politik kam-panyayý, müzisyeni,sanatçýyý biraraya getirdi.Bu sene en çok ilgi görenalan konserler kadar atöl-yeler ve söyleþiler oldu.Atölyelerdeki baþarýnýntemeli Barýþarock gönüllü-lerinin özverisine ve yýlboyunca düzenli örgütlen-melerine dayanýyor.Söyleþilerin içeriði isetoplumun her kesimindeninsaný kapsayan, kampan-yalarýn gündemini veçaðrýlarýný yansýtabilen birdüzeydeydi.

GGeennççlleerr iiççiinn bbiirrççeekkiimm mmeerrkkeezzii

Yýllardýr gösterdiðibüyümeyle Barýþarockgençler için adeta birçekim merkezi.

Politik bir eyleme ilk kezBarýþarock'ta katýlan, ilkdeneyimlerini Barýþarock'tayaþayan binlerce gençBarýþarock sayesindeantikapitalist hareketiçinde kendisine yer bulu-yor.

Bu insanlar örgütlenmekonusunda çekinceleriolan insanlar.

Bir örgüt bünyesindebulunmaktan ziyade"serbest" olarak hareketiniçinde yer alan insanlar.Örgütsüzler; ama her savaþkarþýtý, küresel ýsýnmakarþýtý eyleme katýlýyorlar.

Ayrýca Hrant'ýncenazesinde birlikteyürüdüðümüz, birlikteBaskýn Oran ve Ufuk Uraskampanyalarýný ör-

gütlediðimiz genç insanlarbunlar.

Barýþarock'ý örgütleyen-lerin yarýsý da bu gençler-den oluþuyor. Örgüt üyesiolmamayý apolitik olmaklaeþ tutan "solcu"larBarýþarock alanlarýnagiremedikleri gibi üstüneüstlük Barýþarock'a çamur

atmaya çalýþýyorlar. Halbuki asýl mesele o

insanlarý kazanmak, onlarýda hareketin içine kata-bilmek.

Ýþte o zaman gerçek birsol, gerçek bir hareket inþaedilebilir. Bunlarý düþüne-meyen bir sol, bitmiþ birsoldur.

BBaarrýýþþaarroocckk kkeennddiiiiççiinnddee ddee ttaarrttýýþþýýyyoorr

Baskýlarýn olmadýðý,özgür bir dünyayý talepedenlerin buluþtuðuBarýþarock alaný kendiiçinde de bir demokrasiyesahip.

Barýþarock binlerce

insanýn katýldýðý bir festi-val. Bir sene boyunca herhafta toplanarak örgütler-nen Barýþarock toplumdaegemen olan fikirlerle birsene boyunca tartýþýyor,öðreniyor, öðretiyor. Birsene boyunca bize doð-duðumuz andan itibarenöðretilen milliyetçilikle,cinsiyetçilikle, militarizmlehesaplaþýyoruz. Berabersavaþ karþýtý eylemlere,küresel ýsýnma eylemle-rine, eþcinsel onuryürüyüþlerine gidiyoruz,ýrkçý cinayetleri protestoediyoruz. Beraber sadecebir müzik festivaliörgütlemiyoruz, aynýzamanda hareket içindeberaber davranýyoruz,hareketi birlikte inþa edi-yoruz.

Savaþa, ýrkçýlýða, mil-liyetçiliðe, küresel ýsýn-maya, cinsiyetçiliðekarþýolan Barýþarock kendiiçinde de bunlarýn tartýþ-masýný yaparak var oluyor.Çünkü asýl beslendiði yerde burasý.

AAnnttiikkaappiittaalliisstthhaarreekkeettiinn ppaarrççaassýý

Geçtiðimiz sene Lübnan'aasker gönderme tezkeresi-ni savaþ karþýtlýðýyla gayetiyi baðlayabilmiþtiBarýþarock.

Bu sene susuzluk, HrantDink cinayeti gibi somutörnekleri festivalin"derdi"ni oluþturan küreselýsýnma ve ýrkçýlýða baðla-makta çok baþarýlý olamasada Barýþarock antikapitalisthareketin büyük bir halka-sýdýr ve hareket varlýðýnýsürdürdükçe Barýþarock davar olacaktýr.

Barýþarock'ýn ardýndan

Uras ve Oran daBarýþarock'taydý

Küresel BAK'ýn tarafýndandüzenlenen, aralarýndaUfuk Uras ile Baskýn Oran-'ýn da olduðukonuþmacýla-rýn "Küresel Barýþ KüreselAdalet" söyleþisi yaklaþýkbin kadar katýlýmcýylagerçekleþti.

KEG'in "Küresel ýsýnma vesu sorunu" ve "Yeni birhareket, yeni bir sol" forum-larýnda katýlýmcýlar KeremKabadayý, Avi Haligua veÞenol Karakaþ gibi aktivist-leri dinleme ve tartýþma fýr-satý yakaladýlar. KEGforumlarýna 400 kiþi katýldý.

DurDe forumunda isekonuþmacýlar Baskýn Oranile Roni Margulies idi. 250kiþi bu forumu ilgiylr izledive iyi bir tartýþma yaþandý.

Liseli SaKa forumundakonuþmacýlar KeremKabadayý ve SaKa aktivist-leriydi.

Gerek söyleþi konularýnýngüncelliði, gerekse konuþ-macýlarýn çok iyi olmasýBarýþarock söyleþilerini busenenin en iyi etkinliklerin-den birisi yapmaya yetti.

Bu yýl Barýþarock eleþtirioklarýný üzerine çekti.

Medya, feministlerinYolgezer grubunun Refikaadlý parçasýna dönükeleþtirilerini öne çýkardý.Baþýndan itibarenBarýþarock’ta yer alan,Küresel BAK ve KEG kam-panyalarýný destekleyenYolgezer’in sahne alma-masý, alýrsa da bu þarkýyýsöylememesi talep edildi.

Barýþarock’ý apolitik veliberal bulan bütün solgruplar festivalimiz- deydi!

Liberal bir festivalikýzýlaþtýrmaya çalýþan sek-terler Barýþarock alanýndabarýþarock Ýinisiyatifi’nehakaret etti.

Bulutsuzluk Özlemi, dar-beci mitinglere katýldýðýiçin konser sýrasýndaprotesto edildi. YineBarýþarock Ýnisiyatifi düþ-man ilan edildi. Oysademokratik bir protestoyuhiçbir þekilde engellemetutumu olmadýðý halde.

Bir de günlerce internetsitelerini meþgul eden

tacizci tiyatrocu vakasý var.Barýþarock Tiyatro sahnesitiyatrocular ile eþcinsel vefeminist aktivistler arasýn-da çýkan gerilim sonucukapatýldý. “Tiyatrocular”Barýþarock Ýnisiyatifi’netehditler savururken, femi-nist ve eþcinsel aktivistlertarafýndan cinsiyetçiliklesuçlandý.

Onbinlerce gencinkatýldýðý karþý festival birkaç yüz kiþinin kendi özelgündemlerine kurbanedilemez. BarýþarockÝnisiyatifi olaylarasoðukkanlýlýkla yaklaþtý vetüm iddialarýn aksinedemokratik bir tutum aldý.Tüm ifitiralara, tehditlereve haksýz eleþtirilere karþýnyoluna devam edecek.

Onbinlerce gençletartýþýp, onlarý deðiþtirmekve kazanmak yerine geri-lim yaratmak çözümdeðildir. Barýþarock’u kara-lama kampanyasýna nedenolan bir kaç yüz kiþi bunuyapmadý, üç gün sadece“tartýþtý.”

BBuu ffeessttiivvaall yyoollaa ddeevvaamm eeddeecceekk!!

Page 8: Sosyalist İşçi 296

ssoossyyaalliisstt iissccii ISSN 1300-4026

Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti.Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri

Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: ÝstiklalCad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10,

Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön MatbaasýYerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Google, internet kul-lanan milyonlarýn ilk say-fasý olduðu içinGoogle'ýn saðladýðý pekçok veri, hem güvenilirkabul ediliyor hem degerçekten öyle.Google'ýn saðladýðýZeitgeist hizmeti de bugüvenilir sayýlanhizmetlerden. Ay ay, yýlyýl, en çok aranankelimeleri sýralýyor. Ülkebazýnda da bakma þan-sýnýz var.

Geçen gün iþte bu zeit-geist listelerinebakarken, Irak'ta MyPayaramasýnýn fazlaolduðunu gördüm.Bundan baþka, Irak'lýsanatçýlar falan vardý list-ede. Bir kelime dahavardý: Irak. Iraklýlar, Irak'ýarýyordu internette. Belkide çoðu için cehennemdemek olan iþgal altýnda-ki Irak unutuluyor mu,ona bakmak istiyorlardý.Ama benim taktýðým bun-dan çok MyPay oldu.Ýngilizce MyPay. Benimödemem demek. Nealaka ki? Bir alýþveriþödeme sistemi falan olsabilirdim herhalde.Nedense çok fazlailgilenmeden geçtim.

Bir kaç gün sonra bulistelere yenidenbakarken, Afganistan'dada ayný MyPay'ýn oldu-ðunu farkedince anladým.MyPay'ý ben de aradýmGoogle'da. Evet, MyPayAmerikan ordusununesas olarak denizaþýrýseferleri için faaliyet gös-teren ödeme sistemi idi.

Hani internet çaðýn-dayýz, iletiþim devrimi,binyýlýn buluþu falanfilan. Irak'ta,Afganistan'da binlerceasker var ama o ülkedeyaþayan milyonlardanonlarca kat daha fazlateknoloji kullanabiliyor-lar. Halký özgürleþtirm-eye giden Amerikanaskerlerinin ateþ arasýn-daki esas derdi de"ödemeleri".

Amerikan ordusununbinlerce kilometre ötedekitle katliamlarýna imzaattýðý ülkelere teknolojigötürmüþ, iþgale devametmek için gerekli olankadarýný!

Çöp SepetiErsin TEK

Küresel Eylem Grubu,KEG, Ýstanbul'da yapýlanson toplantýsýnda bir diziçok önemli eðilim belirledi.8 Aralýk'ta Ankara'dayapýlacak olan ve 8AAolarak tanýtýlmayabaþlanan mitingin çok etki-li ve büyük olmasý içinbugünden Türkiye çapýndabir giriþim baþlatýlýyor.

Ekim ayýnda kadar süre-cek çalýþmalar birkaç anabaþlýk etrafýnda yürütlecek.Birincisi basýn üzerindeetki kurmak için bir çalýþ-ma grubu kuruldu. Buçalýþma grubu sýk sýkhükümetin açýklamalarýnýteþhir edecek. Özellikleküresel ýsýnmaya karþýönerilen nükleer enerjiyalanlarýný açýða çýkarta-cak. Mevcut duyarlýlýðabasýn aracýlýðýyla 8 AralýkAnkara mitingine katýlýmadönüþtürmek için yoðunbir duyuru yapacak.

Küresel ýsýnmaya karþýçýkmayan kimse kalmadý.Þimdi, küresel ýsýnmayakarþý çýkmakla yetinmeyip,bu belayý önce yavaþlat-mak ve durdurmak içinkazanmayý hedefleyenbüyük bir mücadele dal-gasý baþlatmak çok önemli.

8AA bu yüzdenhükümete adým attýrmakzorunda olan bir kampan-ya olarak örülmeyeçalýþýlacak. Bir yandan danükleer santral kurmayýhedeflediði artýk yice açýðaçýkan AKP hükümetiniuyarmak ve bu eðilimden

vaz geçmesini saðlamakkampanyanýn en önemlihedeflerinden birisi olacak.

Ýlkokullarda, liselerde veüniversitelerde çok sayýdatoplantý yapmak, paneller,forumlar, þenliklerörgütleyerek, tümþehirlerde tüm kurumlarýkazanarak büyük bir mit-ing yapmak da KEG'inöncelikli hedefi.

Yüzlerce kurumla hýzlagörüþüp Türkiye'debugüne kadar kurulan engeniþ platformu kurarakiklim deðiþimine karþý"Baþka bir enerjimümkün!" sloganýyla onbinlerce aktivistin Ankarameydanlarýnda buluþmasýsaðlanacak.

Ýstanbul'da, Ýzmir'de veAnkara'da KEG toplantýlarýiþ bölümlerinin yapýldýðýaktivizm toplantýlarý olarakdüzenlenmeye baþladý. 8Aralýk gününe kadar hergün sokakta etkinliklerörgütlenecek. Tümþehirlerde, tüm yerel kam-panyalar için 8 Aralýk birplatform haline gelecek.

Bu yaz Ankara'dayaþanan su sorunu ve aþýrýsýcaklar, küresel ýsýnmanýnertelenebilecek bir yanýolmadýðýný gösterdi. 8Aralýk bu sorunu ertelem-eye tahamülleri olmayan-larýn, bu sorunu çözmekiçin tek gücün somut ta-leplere sahip bir kitlehareketi olduðunu düþü-nenlerin kazanmak içinörgütlenen eylemi olacak.

Kyoto imzalansýn Nükleer santral istemiyoruz

8 Aralýk'taAnkara'da!

Küresel eylemeGGýýddaaddaa zzaammmmaakkaarrþþýýyyssaann 88AAAA!!

Ýklim deðiþikliði sonucugerçekleþen kuraklýk tarým-sal üretime darbe vurdu.Buðday'da yüzde 20,karpuzda yüzde 24, doma-teste yüzde 25 veayçiçeðinde yüzde 17'likkayýp olduðu belirtiliyor.Üretici ile tüketici fiyatlarýarasýndaki fiyat farký, yaþsebze ve meyvede yüzde240, kurutulmuþ ürünlerdeise yüzde 266'ya çýkýyor.Kuraklýk sonucu ürünkaybý bahane edilerek fiyat-lar daha da artýrýlabilir.

KKiirrllii eenneerrjjiiyyee kkaarrþþýý88AAAA!!

AKP hükümeti enerji poli-tikalarýný açýkladý. 60. hü-kümet milyonlarca insanýnyaþamýný hiçe sayarakçokuluslu þirketlerin kârlarýiçin kirli enerjiyi seçti.

Yeni Termik Santrallerkuracaklar. Yataðan'dakitermik santral oradayaþayanlarý ölüme sürükle-di. Santralden saçýlankükürtdioksit neredeyseçevredeki bitki örtüsü yokolurken, kanser ve solu-num yollarýna baðlýhastalýklar sonucu ölümoraný hýzla arttý.

Nükleer santralleri inþaetmeye baþlanacak. Pahalý,verimsiz ve ölümcül nük-leer enerji seçeneði day-atýlýyor.

Enerjide özelleþtirmeyedevam.

Baþka bir enerji mümkün!Güneþ, rüzgar bize yeter!

Foto

: Ali

Öz