CIA’SAL İSLAM · 2018-07-08 · 'Demokrasi bir tramvaydır ve zamanı geldiğinde inilme-lidir'....

4
Yalnızca kamu malları değil, kamu vicdanı da özelleştirilmiştir. ABD'nin Küresel Hegemonyasına uygun bir 'din' gerekliydi. Bu 'din'in halifesi bulundu. Bundan böyle 'Din' ve 'Allah' da özelleştirilmiş ve başına bir görevli atanmıştır. Bu görevli Fethullah Gülen'dir. CIA’SAL İSLAM RAND Corporation (NA- TIONAL DEFENSE RESEARCH INSTITUTE) Uluslar arası araş- tırmalar yapan her hangi bir kurum değildir. ABD’nin önem- li devlet kurumları tarafından (Under Secretary of Defense for Policy International Se- curity and Defense Policy Center of the RAND National Defense Research Institute, Office of the Secretary of Defense, Joint Staff, Unified Combatant Commands, De- partment of the Navy, Marine Corps, the defense agencies, Defense Intelligence Com- munity) açıkça desteklenmek- tedir. Bu kuruma bağlı çalışan- lar, dünyanın pek çok devlet yöneticisiyle yakın ilişkiler içinde olan, CIA’nın önde ge- len eski ve mevcut yöneticileri -bölge masa şefleri ile gazete- cilerden oluşmaktadır. Hazır- lanan raporlar ise genelde des- tekçi kurumların istekleri üze- rine hazırlanır. Bu raporlardaki bilgi ve görüşler ABD dış politi- kasının şekillenmesinde önemli roller oynar. Öyle ki, bu rapor- lar ABD dış politikası ile ilgili tavsiyeler içerirler, bazen de iktidara gelecek yeni siyasal akımı, partiyi hatta lideri bile tahmin(!) edebilirler. Burada, bu raporlardan birini paylaşmak istiyoruz fakat ni- yetimiz olacakları tahmin et- mek ya da Türkiye’de Siyasal İslamın nasıl yükseldiğini an- latmak değil, ülkemiz ve Orta Emre Yıldız CIA’SAL İSLAM Boğaziçi Üniversitesi Yönetim ve Bilişim Sistemleri Doğu konusunda uzman, bu kişilerin ağzından bizi dinle- mek. (...) TÜRKİYE’DE SİYASAL İSLAMIN YÜKSELİŞİ Dinî Akımlar Turgut Özal dönemindeki eko- nomik ve siyasal liberalleştir- meler, Türkiye'de bir "dinî pa- zar"ın oluşmasına neden ol- muştur. (Yalnızca kamu mal- ları değil, kamu vicdanı da özelleştirilmiştir. ABD'nin Kü- resel Hegemonyasına uygun bir 'din' gerekliydi. Bu 'din'in halifesi bulundu. Bundan böyle 'Din' ve 'Allah' da özel- leştirilmiş ve başına bir gö- revli atanmıştır. Bu görevli Komünizmle Mücadele Der- neklerinin eski üyelerinden Fethullah Gülen'dir. Yaratılan 'dini pazar'ın rantı mazlum- lardan toplanan 'yardım paraları'; bu kaynakların de- ğerlendirilmesiyle yaratılan ürün ise ABD'nin 'Ilımlı İslam Devleti' projesinin hayata ge- çirilmesidir. Günümüzde ise bu proje biçim değiştirmiştir ve Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) denen Küreselleşmenin önünde engel teşkil eden ulus-devletlerin hizaya sokul- masının uzun vadeli planı ha- line gelmiştir) Nakşibendi ta- rikatı, Fethullah Gülen hare- keti ve Necmettin Erbakan'ın Milli Görüş hareketi, Türk toplumunda İslam'ın anlamı ve

Transcript of CIA’SAL İSLAM · 2018-07-08 · 'Demokrasi bir tramvaydır ve zamanı geldiğinde inilme-lidir'....

Page 1: CIA’SAL İSLAM · 2018-07-08 · 'Demokrasi bir tramvaydır ve zamanı geldiğinde inilme-lidir'. Şu sıralar liberaller de binildiği iddia olunan tram-vaydan inildiğini düşünmek-tedirler.

Yalnızca kamu malları değil, kamu vicdanı da özelleştirilmiştir. ABD'nin Küresel

Hegemonyasına uygun bir 'din' gerekliydi. Bu 'din'in halifesi bulundu. Bundan

böyle 'Din' ve 'Allah' da özelleştirilmiş ve başına bir görevli atanmıştır. Bu

görevli Fethullah Gülen'dir.

CIA’SAL İSLAM

RAND Corporation (NA-TIONAL DEFENSE RESEARCH INSTITUTE) Uluslar arası araş-tırmalar yapan her hangi bir

kurum değildir. ABD’nin önem-li devlet kurumları tarafından (Under Secretary of Defense for Policy International Se-curity and Defense Policy Center of the RAND National

Defense Research Institute, Office of the Secretary of Defense, Joint Staff, Unified Combatant Commands, De-partment of the Navy, Marine Corps, the defense agencies, Defense Intelligence Com-

munity) açıkça desteklenmek-tedir. Bu kuruma bağlı çalışan-lar, dünyanın pek çok devlet yöneticisiyle yakın ilişkiler içinde olan, CIA’nın önde ge-len eski ve mevcut yöneticileri

-bölge masa şefleri ile gazete-cilerden oluşmaktadır. Hazır-lanan raporlar ise genelde des-tekçi kurumların istekleri üze-rine hazırlanır. Bu raporlardaki bilgi ve görüşler ABD dış politi-kasının şekillenmesinde önemli

roller oynar. Öyle ki, bu rapor-lar ABD dış politikası ile ilgili tavsiyeler içerirler, bazen de iktidara gelecek yeni siyasal akımı, partiyi hatta lideri bile tahmin(!) edebilirler.

Burada, bu raporlardan birini paylaşmak istiyoruz fakat ni-yetimiz olacakları tahmin et-mek ya da Türkiye’de Siyasal İslamın nasıl yükseldiğini an-latmak değil, ülkemiz ve Orta

Emre Yıldız CIA’SAL İSLAM

Boğaziçi Üniversitesi Yönetim ve Bilişim Sistemleri

Doğu konusunda uzman, bu kişilerin ağzından bizi dinle-mek. (...)

TÜRKİYE’DE SİYASAL

İSLAMIN YÜKSELİŞİ

Dinî Akımlar

Turgut Özal dönemindeki eko-nomik ve siyasal liberalleştir-meler, Türkiye'de bir "dinî pa-zar"ın oluşmasına neden ol-muştur. (Yalnızca kamu mal-

ları değil, kamu vicdanı da özelleştirilmiştir. ABD'nin Kü-resel Hegemonyasına uygun bir 'din' gerekliydi. Bu 'din'in halifesi bulundu. Bundan böyle 'Din' ve 'Allah' da özel-

leştirilmiş ve başına bir gö-

revli atanmıştır. Bu görevli Komünizmle Mücadele Der-neklerinin eski üyelerinden

Fethullah Gülen'dir. Yaratılan 'dini pazar'ın rantı mazlum-lardan toplanan 'yardım paraları'; bu kaynakların de-ğerlendirilmesiyle yaratılan ürün ise ABD'nin 'Ilımlı İslam

Devleti' projesinin hayata ge-çirilmesidir. Günümüzde ise bu proje biçim değiştirmiştir ve Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) denen Küreselleşmenin önünde engel teşkil eden ulus-devletlerin hizaya sokul-

masının uzun vadeli planı ha-line gelmiştir) Nakşibendi ta-rikatı, Fethullah Gülen hare-keti ve Necmettin Erbakan'ın Milli Görüş hareketi, Türk toplumunda İslam'ın anlamı ve

Page 2: CIA’SAL İSLAM · 2018-07-08 · 'Demokrasi bir tramvaydır ve zamanı geldiğinde inilme-lidir'. Şu sıralar liberaller de binildiği iddia olunan tram-vaydan inildiğini düşünmek-tedirler.

hakiki rolü üzerine kendi ara-larında bir yarış içerisine gir-mişlerdir. Gülen tarikatının kökleri, Kuran'ın 6000 sayfalık yorumu olan Risale-i Nur'un yazarı olarak bilinen Said

Nursi'nin (1837-1960) Nurculuk

tarikatından gelmektedir.

Said Nursi, İslam'ı bilim ve akılcılıkla bağdaştırmak için, makul bir teşebbüsle, "kılıçla cihad"ın sona erdiğini artık "sözle cihad" döneminde oldu-ğumuzu savunmuştur. (Nursi,

yazdıklarının Kur'an-ı Kerim'-den daha özlü olduğunu ifade etmiş ve yazdıklarını Kur'an-ı Kerim'den sızan bir nura ben-zetmiştir. Buna uygun olarak Cemaatin yayın organların-

dan birinin adı 'Sızıntı'dır.) Nursi Türkiye'deki Ermeni ve Rumların haklarını savunmuş ve Hristiyan liderlere elini uzatmıştır. 1950 yılında Papa XII. Pius'a toplu eserlerini yol-lamış ve karşılığında şahsi te-

şekkür mektubu almıştır. Aynı şekilde 1953 yılında da ateiz-me karşı Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında işbirliği arayışı için Ermeni Patriği Athenagoras'ı İstanbul’da ziya-

ret etmiştir. (Cumhuriyet karşıtı hemen her tür grupla temas haline girilmiştir. Uzun

yıllar, Nurcular ve çevrele-rinde kümelenen İslamcılar; Kemalist rejimin dini vakıfla-rın mülklerini kamulaştırma-sına tepki olarak ve malları yeniden kazanmak için azın-lıkların haklarından yararlan-

maya çalışmaktadırlar. İslami kurumların yeşermesi için Heybeliada Ruhban Okulu'-nun MEB'e bağlı olmadan ça-lışma serbestliğini savunmuş-lardır. Böylelikle Uluslararası

kamuoyunun desteği hedef-lenmiş, Kemalizm’in kaza-nımları yok edilmeye çalışıl-

mıştır)

Fethullah Gülen Nur tarikatını "Türk tipi İslam" olarak yeni-den keşfetmiştir. Fethullah Gülen Said Nursi'nin bireysel

dönüşüme olan vurgusundan uzaklaşıp kamusal alanda yo-ğunlaşmış ve İslam'ı İslam bir-liklerine ve sosyal sermayeye dönüştürmüştür. Gülen tarika-tı İslam, Hristiyanlık ve Muse-

vilik arasında denge kurmayı amaçlar ve inançlar arası diya-

loglar için birçok toplantı dü-zenler. Birçok kuruluş Gülen'in

İslam görüşünün propagandası-nı yapmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır: Fatih Üni-versitesi, Zaman, Samanyolu TV, Mehtap TV, ABD'de İngiliz-ce yayın yapan Ebru TV ve di-ğer birçok okul, hastane ve

vakıf. Ayrıca Cihan Haber Ajansı, Today's Zaman, Aksi-yon, Bank Asya (eski adı Asya Finans) ve Işık Sigorta da yine tarikatın sahip olduğu kuru-luşlar arasında yer almakta-

dır. "Asya" kelimesi Gülen ta-rikatının Asya ülkelerindeki geniş varlığına bir yankı yap-maktadır. Gülen tarikatıyla bağdaştırılan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı birkaç diyalog platformunu desteklemekte-

dir. Bunlar arasında ulusal ve uluslararası sorunları tartış-mak için aydınları ve akade-misyenleri bir araya getiren Abant Platformu; Türkiye'den ve eski Sovyetler Birliği’yle

Asya'daki 12 ülkeden temsilci-lerin yer aldığı Diyalog Avras-ya Platformu; Türkiye, Rusya Federasyonu, Gürcistan, Al-manya ve İsveç'te Semavi

CIA’SAL İSLAM

“AKP'nin iktidarda

kalarak AB eğilimli

mutedil yoluna de-

vamı senaryosunu

hem Türkiye'nin iç

gelişmesi hem de

ABD'nin çıkarı adına

'en tercih edilir' se-

naryodur.” Dr. Angel

Rabasa

İslamcılar el konulan vakıflarının mallarını yeniden kazanmak için azınlık

haklarından yararlanmaya çalışmışlardır.

Page 3: CIA’SAL İSLAM · 2018-07-08 · 'Demokrasi bir tramvaydır ve zamanı geldiğinde inilme-lidir'. Şu sıralar liberaller de binildiği iddia olunan tram-vaydan inildiğini düşünmek-tedirler.

buluşmalar düzenleyen Ulusla-rarası Diyalog Platformu yer alır. Ayrıca Gazeteciler ve Ya-zarlar Vakfi ( GYV ) tarihi ve

toplumsal konularda Fethullah Gülen ve diğer Türk yazarlar tarafından yazılmış kitapları ve üç ayda bir çıkan Da dergi-sini (Rusça ve Türkçe olmak üzere İstanbul, Moskova ve

Almaata'da basılır) yayınlayan bir yayın şirketine sahiptir. (Çokça iddia edilir; 'Hoca-efendi' Dünya'nın dört bir ya-nında Türkçe eğitim yapan kurumlar açmaktaymış. Azer-baycan'da eğitim dili Azer-

baycan Türkçesi olduğu hal-de, ülkede İngilizce eğitim yapan tek eğitim kurumu da Fethullah Gülen'e bağlıdır. Gülen'in okullarında yetiştiri-len başarılı gençler, öncelikle

ABD'ye sonra da Türkiye'ye gönderilmektedir. ABD'nin Azerbaycan'daki ve Orta As-ya'daki acentesi konumdaki Gülen eğitim kurumlarının birçoğu yakın zamanda ya so-ruşturmalara konu olmuş ya

da personeli gözaltına alınıp sınır dışı edilmiştir. Bu ku-rumların hakkındaki suçlama-lar ortaktır: Orta Asya ülkele-rinde ABD'nin istihbarat ör-

gütlerine bağlı çalışmak.)

GYV yetkililerine göre hareke-

tin Avrasya’ya çok önem ver-mesinin sebebi, Türkiye'nin Rusya Federasyonu ve merkez Asya cumhuriyetlerinde Türk-çe konuşan insanlarla olan ta-rihi ve kültürel bağlantıları-dır. Gülen tarikatının bu ülke-

lerde de birçok okulu vardır. Bu durum tarikatla bağlantısı olan işadamlarının çıkarlarını da yansıtır. Gülen tarikatı, ta-rikat liderinin yaşadığı ABD-deki birçok destekçilerle de

birlikte Avrasya'nın ötesinde çok etkin bir uluslararası bağlantı oluştur-

muştur. Washington mer-kezli Rumi Foru-mu, ABD vatandaş-larının Türk kültü-rü ve Gülen tarika-

tını tanıması için her yıl Türkiye'ye kültürler arası se-yahatler düzenle-mektedir. Başlıca Türk-Amerikan ku-ruluşlarındaki ve Türk Dışişle-

ri'ndeki laik Türkler sık sık Türk diasporasının düzensiz, parçalanmış ve etkisiz olduğu-na işaret ederler. Yayımcılık, medya ve şirketlerden gelen gelirlere ek olarak tarikatın

para ihtiyacı, aralarında Türk

işadamlarının da olduğu des-tekçiler tarafından sağlan-maktadır. Örneğin, tarikat ba-

ğışçılarından biri Türkiye'nin gıda sektöründeki en büyük şirketlerden biri olan Ülker'in sahibidir. Zaman gazetesi

meşhur tekstil imalatçısı Ali Akbulut'undur. GYV yetkilile-rine göre, sahip olunan yayım-cılık şirketi tarikat tarafından desteklenen diyalog toplantı-larına katkı sağlamak için fon

da oluşturmaktadır.

Tarikatın İslamî gündemi oldu-ğuna inanan laikler tarikata oldukça şüpheli bakmaktadır. Bazı yönlerden bakıldığında, tarikatla ilgili laik görüşler AKP ile ilgili olanlara paralel-lik göstermektedir. Bazı Türk

araştırmacılara göre AKP ta-banının önemli bir parçasını Gülen tarikatının üyeleri oluş-turmaktadır. 1980'lerde Gü-len'e bağlı olanlar Turgut Özal'ı desteklemiştir ancak

tarikat hiçbir zaman Erbakan'ı desteklememiştir. (Bunun ne-deni burada açıklanmıyor fa-kat bunu anlamak için tarika-tın desteklediği Erdoğan ile desteklemediği Erbakan ara-sındaki görüş farklarına bak-

mak lazım. Erbakan AKP’yi ''Bunlara Amerikan ağabeyle-ri destek oluyorlar” ve “ Haa AKP, haa İsrail” şeklinde kö-tülemiştir.) 28 Şubat 1997'de Erbakan'ı görevden alan muh-

tıranın ardından, tarikat med-ya (Zaman ve STV) yoluyla AKP'nin kurulmasını sağlayan

CIA’SAL İSLAM

Fethullah Gülen

'Hocaefendi'nin Dün-

ya'nın dört bir yanın-

da Türkçe eğitim ya-

pan kurumlar açmak-

ta olduğu çokça dile

getirilir. Azerbaycan'-

da eğitim dili Azer-

baycan Türkçesi ol-

duğu halde, ülkede

İngilizce eğitim ya-

pan tek eğitim kuru-

mu da Fethullah

Gülen'e bağlıdır.

Page 4: CIA’SAL İSLAM · 2018-07-08 · 'Demokrasi bir tramvaydır ve zamanı geldiğinde inilme-lidir'. Şu sıralar liberaller de binildiği iddia olunan tram-vaydan inildiğini düşünmek-tedirler.

reformcu harekete destek ol-muştur. Fethullah Gülen ise Türkiye'nin laik düzenini açık-ça yıkmaya çalışmaktan hü-küm giydikten sonra 1999 yı-lında ABD'ye taşınmıştır. 2006

yılında beraat ettirilmiş (!) ancak Türkiye'ye dönmesi siya-sal bir soruna neden olabilece-ğinden ABD'de kalmaya devam etmiştir. (Fethullah Gülen'i beraat ettirmek için Terör

eyleminin yasal sınırları de-ğiştirilmiş. Böylece suçlama-lar esastan düşürülmüştür. Bu tarihe kadar suç örgütlen-melerinin terörist olarak ad-landırılması için silahlı unsur-lara sahip olması gerekliydi.

Gülen hakkında terörist bir örgütlenmenin lideri olduğu iddialarından hareketle bir soruşturma yapıldığından, yasanın değiştirilmesiyle suç-lamalar esastan düşmüştür)

Fethullah Gülen'i eleştirenler, Türkiye'nin laik düzenini yık-maya teşebbüse kanıt olarak ortaya çıkan, Gülen'in konuş-malarının yer aldığı videoka-setlere dikkat çekerler. Gülen bu videokasetlerde sistemi

değiştirmenin vakti gelene dek yavaş ve özen göstererek çalışmayı öğütlemiştir. (Devl-et içerisinde, orduda örgüt-lenmenin gerekli olduğunu ifade eden Gülen, Tayyip Er-

doğan'ın düşünceleriyle tam bir paralellik içerisindedir.

'Demokrasi bir tramvaydır ve zamanı geldiğinde inilme-lidir'. Şu sıralar liberaller de binildiği iddia olunan tram-vaydan inildiğini düşünmek-tedirler. Bütün bunların yanı

sıra CHP ve MHP içerisinde de sempatizanlarının ve adamlarının bulunduğu iddia edilmektedir. 2007 seçimleri öncesi, Gülen, kendine bağlı olan medyada BBP'nin de desteklenmesi gerektiğini be-

lirtmiş ve adı Dink, Santoro cinayetleriyle Zirve yayınevi baskınına karışmış, gerici şid-dete başvurmaktan çekinme-yen bu Türk-İslamcı partiye parasal yardımda bulunmuş-

tu. Bunun da ötesinde Taraf Gazetesi'nin çıkarıldığı gün-den beri yayımlanan reklam-ların büyük bir bölümü Gülen Cemaatinin kontrol ettiği yar-dım dernekleri ve medya ku-ruluşlarıdır. Dolayısıyla çeşit-

li kesimler içerisinde kendile-rine bağlı klikler yaratan, bu kesimleri tepeden kontrol eden bir derin örgütlenme belirmektedir. Bunun en son verilerinin derlendiği kitap-

lardan olan İmamın Ordusu adlı kitap, Savcılık emri ile basılmadan toplatılmaya çalı-şılmaktadır.) Gülen taraftar-

ları ise Gülen'in niyetinin mü-ritlerinin açıkça bir dini kana-at göstererek kendilerini ay-rışmaya açık hale getirmeme-lerini öğütlemek olduğunu

söylemektedir. İhsan Dağı gibi akademisyenler tarikatın İsla-mî bir gündeminin olmadığına inanırlar. İhsan Dağı'na göre Gülen'i destekleyenler Osman-lı'nın çoğulculuk ve hoşgörü

modelini örnek alırlar ve bu-nun etkisini yaymak isterler. İhsan Dağı, bu bağlamda tari-katla AKP'nin çıkar birliği ol-duğunu, bunların arasında Ke-malizm'in katı laikliğinin yeri-ne dine daha çok yer açan yeni

bir sentezin getirilmesinin yer aldığını, ancak bir İslam dev-letinin kurulmasının (tarikatın şiddetle reddettiği bir amaç) yer almadığını söylemektedir.

(…)

Angel Rabasa, F. Stephen Larrabee, “The Rise of Political Islam in Turkey”, RAND Corporation Pittsburgh,

2008, s.s. 15-18

Çeviri: Sinan Yolal, Boğaziçi Üniversitesi Mütercimlik Bölü-

mü.

CIA’SAL İSLAM

F. Stephen Larrabee

Dr. Angel Rabasa

Emre Yıldız Boğaziçi Üniversitesi Yönetim ve Bilişim Sistemleri Bölümü E-posta : [email protected]

“Türk dış politikasın-

daki genişlemeye,

Türk cumhuriyeti'nin

temel aldığı Kemalist

devrimin birçok te-

mel ilkelerine mey-

dan okuyan önemli

iç değişimler eşlik

etti” F. Stephen Larrabee