( ) Telegram kanalımızın linkidir … · 2021. 1. 24. · Yavuz Sultan Selim’in 1514...
Transcript of ( ) Telegram kanalımızın linkidir … · 2021. 1. 24. · Yavuz Sultan Selim’in 1514...
( https://t.me/tarihogretmeni )
Telegram kanalımızın linkidir
DAVETLİSİNİZ
Hazırlayan
ASİYE YILMAZ
Tarih Öğretmeni
( https://t.me/tarihogretmeni )
Telegram Kanalımızın Linkidir
- BEKLERİZ -
-
1
1. ÜNİTE: DEĞİŞEN DÜNYA DENGELERİ
KARŞISINDA OSMANLI SİYASETİ
(1595-1774)
HATIRLAYALIM
OSMANLI DEVLETİ;
1.1. 1595-1700 YILLARI ARASINDAKİ SİYASİ
GELİŞMELER
1596 Haçova Muharebesi
1601 Zitvatorok Antlaşması
1612 Nasuh Paşa
1618 Serav Antlaşması
1621 Hotin Antlaşması
1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması
1664 Vasvar Antlaşması
1669 Girit’in Fethi
1676 Bucaş Antlaşması
1681 Bahçesaray Antlaşması
1683 II. Viyana Kuşatması
1699 Karlofça Antlaşması
1700 İstanbul Antlaşması
1595-1700 Yılları Arasında Tahta Çıkan Osmanlı Padişahları
III. Mehmed (1595 – 1603)
I. Ahmed (1603 – 1617)
I. Mustafa (1617 – 1618 )
Genç Osman (1618 – 1622)
I.Mustafa (İkinci kez) (1622 – 1623)
IV. Murad (1623 – 1640)
İbrahim (1640 – 1648)
IV. Mehmed (1648 – 1687)
II. Süleyman (1687 – 1691)
II. Ahmed (1691 – 1695
II. Mustafa (1695 – 1703)
1.2. UZUN SAVAŞLARDAN DİPLOMASİYE
962 yılında kurulan Kutsal Roma Germen
İmparatorluğu tahtına 1516’da Şarlken geçmiş ve Avrupa’da
Habsburg Hanedanı hüküm sürmeye başlamıştır.
Avusturya, 1804-1867 arasında Avusturya
İmparatorluğu, 1867-1918 arasında da Avusturya Macaristan
İmparatorluğu olarak adlandırılmıştır.
Mohaç Zaferi’yle Kanuni Sultan Süleyman zamanında
Macar Krallığı’na son verilmesiyle de Habsburg İmparatorluğu ile
Osmanlı Devleti karşı karşıya gelmiştir.
Orta Avrupa’da Habsburglar ve doğuda Safeviler,
Osmanlıların doğu-batı yönündeki genişlemesine büyük ölçüde set
çekmiş ve kuzeyde de yeni bir güç olarak Rusya ortaya çıkmıştır.
1578’de başlayıp 1590’a kadar sürecek olan yıpratıcı
Safevi savaşları, Osmanlıların Batı’daki sorunlarla ilgilenmesini
engellemiştir.
NOT: Osmanlı padişahları, II. Selim’e kadar sefere çıkmayı ve
gazayı başlıca vazifeleri olarak kabul etmişlerdir. Ordunun başında
sefere çıkmayan ilk padişah II. Selim’dir.
Avusturya ile Uzun Savaşlar Dönemi
1593-1606 Osmanlı Avusturya Savaşları ve Zitvatoruk
Antlaşması
1591’den beri Osmanlı Devleti’ne ödemesi gereken vergiyi
ödememesi ve sınır boylarında yaşanan saldırılar nedeniyle
Avusturya’ya karşı sefere karar verilmiştir.
Bölgede görevli olan Bosna beylerbeyinin, Hırvatistan
topraklarına akınlar yaparken ölmesi, savaşı başlatan gelişme
olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin Avusturya’ya savaş ilan etmesi üzerine
papanın faaliyetleri sonucunda Avusturya, Erdel Prensliği, Eflâk ve
Boğdan voyvodalıkları ile Lehistan gibi devletlerarasında
Osmanlı’ya karşı bir Haçlı İttifakı oluşturulmuştur.
Yeniçeriler, tahta yeni çıkmış olan III. Mehmed’i bizzat sefere
gitmeye zorlamıştır.
Kanuni Dönemi’nde kuşatılan ancak alınamayan Eğri
Kalesi’nin fethinden sonra 1596’da, Haçova’da yapılan meydan
savaşında Osmanlılar, Avusturya ve Erdel’in oluşturduğu müttefik
orduya karşı büyük bir zafer kazanmıştır.
Osmanlı Devleti
• Osman Gazi ile bağımsız bir beylik hâline geldi
Osmanlı Devleti
• Orhan Gazi ile devletleşti
Osmanlı
Devleti
• I. Murat ile kurumsallaştı
Osmanlı Devleti
• II. Murat ile Balkanlar’da hâkimiyet kurdu
Osmanlı Devleti
• II. Mehmet’in İstanbul’ufethetmesiyle cihanşümul bir devlet hâline geldi.
Osmanlı Devleti
• Yavuz Sultan Selim Dönemi’ndeOrta Doğu’ya yerleşti.
Osmanlı Devleti
• Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde Avrupa’ya hâkim oldu.
Osmanlı Devleti
• III. Murat Dönemi’nde ise doğuda en geniş sınırlarına ulaşmıştır.
Osmanlı Devleti
• 16. yy da Osmanlı devleti bir Dünya gücü haline gelmiştir.
16. yy sonlarından
itibaren Osmanlının Güç
ve Merkezi Otoritesini Kaybetme nedenleri
Devletin doğuda safevilerle yaptığı
savaşlar
Batıda avusturya ile yapılan savaşlar
İç İsyanlar ve orduda düzenin bozulması
Değişen ticaret
yollarının Osmanlı
ekonomisini olumsuz etkilemesi
2
NOT: Bu zaferin kazanılmasında Osmanlı ordusunun gücünden
ziyade Avusturya ordusunun disiplinsizliği etkili olmuştur.
Haçova’da, kesin bir sonuç alınamadığı için taraflar
arasındaki savaşlar on yıl daha devam etmiştir.
Bu on yıl içinde Osmanlılar Kanije Kales’ni fethetmiş,
Avusturya kaleyi geri almak istemişse de,Tiryaki Hasan Paşa,
Kanije önlerinde Avusturya ordusunu bozguna uğratmıştır. (1601).
Osmanlı kuvvetleri 1605'te de Estergon'u fethetmiştir.
Ancak, Anadolu’da yaşanan Celali isyanları ve Safevilerin
1603’te doğudan saldırıya geçmesi, Avusturya karşısında
Osmanlıları zor durumda bırakmı, Macar isyanı ile uğraşan
Avusturya'nın da barış isteği üzerine iki devlet arasında Zitvatorok
Antlaşması (1606)imzalanmıştır.
Zitvatorok Antlaşması’nın önemli maddeleri şöyledir:
Osmanlılar, Avusturya arşidükü için Caesar (Sezar) unvanını
kullanacaktır.
Savaş sırasında taraflarca kazanılan topraklar kendilerinde
kalacaktır.
Avusturya yıllık vergi ödemeyecek, imparator bir defaya
mahsus olmak üzere 200.000 kuruş gönderecektir.
Taraflarca esir almak ve kale işgal etmek yasaklanacak, eldeki
esirler geri verilecektir.
Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri Osmanlı Devleti’nde
kalacaktır.
Zitvatorok’un Düşündürdükleri
Osmanlı padişahının, rakibini “Caesar” unvanıyla
kendisiyle eşit bir hükümdar olarak tanıması ve antlaşmayı yirmi
yıl için imzalaması, Osmanlı Devleti’nin artık Kanuni Sultan
Süleyman Dönemi’ndeki büyük iddialarından vazgeçtiğini
göstermiştir.
Zitvatorok Antlaşması, Osmanlı Devleti’ne dış politikada
prestij kaybettirmişti.
Bu antlaşma, Osmanlı Devleti’nin sadece Macaristan’da
toprak kazanma amaçlarından vazgeçmesi anlamına gelmiyordu.
Aynı zamanda Zitvatorok Antlaşması, Avusturya’nın ödemek
zorunda olduğu vergilerin kaldırılmasını, Avusturya’nın büyük
devlet seviyesine çıkmasını ve Osmanlı Devleti ile diplomatik
protokolde eşit olmasını sağlıyordu.
Uzun savaşlar sonucunda imzalanan Zitvatorok Antlaşması
ile birlikte Osmanlı Devleti artık Avrupa diplomasisinde
mütekabiliyet esasını kabul etti.
Yeni harp teknolojisini kullanan Avusturya askeri karşısında
eski usul ile savaşan Tımarlı Sipahilerin yetersizliği ortaya
çıkmıştır.
Askerî seferler ve kuşatmalar, Batı’da Osmanlı Devleti’nin
askerî gücünün eski seviyesinde olmadığı hakkında yeni
kanaatlerin oluşmasına yol açtı.
Aynı şekilde Osmanlılar da Batı’daki askerî yapıda meydana
gelen teknik değişimleri fark etti.
DİKKAT! İstanbul ve Zitvatoruk Antlaşmalarını diplomatik mütekabiliyet
açısından karşılaştırdığımızda; 1533 İstanbul Antlaşmasında
denklik olmadığını, Osmanlının yaptırım gücü olduğunu
görüyoruz.
1593-1606 Osmanlı Avusturya Savaşlarının Osmanlı
Devleti’nin dış siyasetine etkileri 1. Uzun savaş yılları her iki tarafa da bir kazanç sağlamadı
ve yıpratıcı oldu.
2. Bu süreçte dışarda Safeviler ve Avusturya,içerde de
Celâli İsyanları ile uğraşan Osmanlılar, üç cephede birden
mücadele etmek zorunda kaldı.
3. Bu durum Osmanlı’nın uzun vadeli planlar yerine günü
kurtarmaya yönelik pratik ve kısa vadeli siyaset üretmesine neden
oldu.
1662 – 1664 Osmanlı – Avusturya Savaşları
Osmanlı Devleti’nin egemenliğindeki Erdel Beyinin Osmanlı
Devleti’ne karşı isyan etmesi, Avusturya’nın ise bu isyana destek
verip Erdel’in iç işlerine karışması bu dönem savaşlarının genel
nedenidir.
IV. Mehmet bu gelişme üzerine Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet
Paşa’yı Avusturya üzerine göndermiş, Uyvar ve Neograd
Kalelerinin alınması üzerine Avusturya barış istemiştir. İmzalanan
1664 Vasvar Antlaşması ile Avusturya’dan son kez toprak
kazanılmış ve savaş tazminatı alınmıştır.
BİLİYOR MUYDUNUZ
Osmanlıların bu parlak zaferin Avrupa’da “Uyvar önünde bir
Türk gibi kuvvetli” deyimini tarihe mal etmiştir
Osmanlı İran (Safevi) Savaşları (1578-1630)
Yavuz Sultan Selim’in 1514 Çaldıran Zaferi ile başlayan Osmanlı-
Safevi mücadelesi, Kanuni Dönemi’nde Osmanlı Devleti’nin
üstünlüğü ile devam etmiş ve 1555 Amasya Antlaşması ile iki
devlet arasında barış süreci başlamıştır.
Osmanlı-İran ilişkilerindeki temel sorunlar;
1. İran’ın (Safevi Devleti)Anadolu’da Şiiliği yaymak
istemesi ve Osmanlıların bu durumu engellemek istemesi.
2. Safevilerin Doğu Anadolu’yu topraklarına katmak
İstemesi.
3. Osmanlı-İran savaşları sırasında İran’ın doğudan
saldırıya geçmesi.
4. İran’n (Safevi Devleti), XVI. yüzyıl sonlarından itibaren
Karadeniz kıyılarına çıkmak için tüm Kafkasya'yı ve Batı
Türkistan’ı ele geçirmek isteyen bir politika izlemesi.
5. Osmanlı Devleti’nin ise Kafkasya'yı ele geçirerek Hazar
Denizi’ne ulaşmayı ve böylece hem Rusya'nın güneye inmesini
hem de Safevilerin Kafkasya’ya ve Batı Türkistan'a doğru
yayılmasını engellemek istemesi.
6. İran’ın XVII. Yüzyılda Anadolu’da görülen “Celali
isyanlarına” destek vermesi.
1577-1590 Osmanlı-İran Savaşları:
Osmanlıların İran Şahı Tahmasb’ın ölümünden sonra İran’da
başlayan kargaşadan yararlanmak istemesi
Anadolu’da Şii propagandasının artması
iki devletin ticaret yollarının kontrolünü ellerine geçirmek
istemesi, bu savaşların sebepleri arasındadır.
Devrin padişahı III. Murat, Sokullu Mehmet Paşa’nın karşı
çıkmasına rağmen Lala Mustafa Paşa’yı İran üzerine gönderdi.
BİLİYOR MUYDUNUZ? 1583’te Beştepe mevkisinde yapılan
savaşta, taraflar meşaleler yakarak savaşa gece de devam etmiştir. Bu nedenle bu savaşa Meşaleler Savaşı denilmiştir.
Osmanlı ordularının, Tebriz, Gürcistan, Azerbeycan’ı
almasıyla zor durumda kalan İran barış isteyince İstanbul (Ferhat
Paşa) Antlaşması imzalandı (1590).
İstanbul Antlaşması’nın Önemi : ● Osmanlı sınırı doğuda Hazar Denizi’ne kadar genişledi ve
böylece devlet doğuda en geniş sınırlara ulaşmış oldu.
NOT: Ferhat Paşa Antlaşması’ndan sonra Safeviler, ipek ihracatını
yasaklayarak Osmanlı ekonomisine büyük zarar vermiştir.
Osmanlı Devleti karşı önlem olarak İran’ın çok ihtiyacı olan
kıymetli madenlerin ve bakırın İran’a ihracını yasaklamıştır.
1603-1611 İran Savaşları
Safeviler, Osmanlıların dışta Habsburglarla mücadelesini ve
içte Celâli İsyanları’yla uğraşmasını fırsat bilerek Şirvan,
Azerbaycan ve Gürcistan’ı geri almıştır.
Sadrazam Kuyucu Murad Paşa’nın, Safeviler üzerine
yürümesiyle Şah Abbas, Osmanlılardan barış istemiş ve sonuçta iki
devlet arasında 1612 Nasuh Paşa Antlaşması imzalanmıştır.
Bu antlaşmayla 1555 Amasya Antlaşması’ndaki sınırlara geri
dönülmüştür.
NOT:
Mütekabiliyet, karşılıklı denk olma durumu anlamına gelen
bir kelime olup diplomatik bir terimdir
3
Ayrıca Safeviler, Osmanlılara yıllık iki yüz deve yükü ipek
ödemeyi kabul etmiştir.
Ancak Nasuh Paşa Antlaşması her iki devleti de tatmin
etmemiştir
1617-1618 İran Savaşları
1615’ten itibaren İran’ın antlaşma şartlarına uymaması
nedeniyle iki devlet arasında savaş yeniden başlamış ve Şah
Abbas’ın barış istemesi üzerine 1618’de Serav Antlaşması
imzalanmıştır.
Bu antlaşmaya göre Nasuh Paşa Antlaşması’nda kabul edilen
iki yüz deve yükü ipek, yüz deve yüküne indirilmiştir.
Bu antlaşma iki taraf için kısa süreli bir mütareke olmaktan
öteye gidememiştir.
(1622-1639) İran Savaşları ve
Sınırları Belirleyen Antlaşma: Kasr-ı Şirin (1639)
Şah Abbas, Osmanlı Devleti’nde yaşanan isyanlardan
faydalanarak 1623’te Bağdat’ı ve bütün Irak’ı Osmanlılardan geri
almıştır.
Safeviler’e karşı Osmanlılar, Portekizlilerle ittifak yaparak
saldırıyı püskürtmüştür.
IV. Murad , ordunun başına geçerek Safeviler üzerine
yürümüş ve 1635’te Revan’ı, 1638’de de Bağdat'ı geri almıştır.
İki devlet arasında 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması
imzalanmıştır.
Kasr-ı Şirin Antlaşması’nın Önemi:
1.Bu antlaşma ile bugünkü Türkiye İran sınırı büyük ölçüde
çizilmiştir.
2. Bu antlaşma ile ticari yasakları kalkmış, eski tarihî yollar
yeniden canlanmıştır.
XVII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası
XVII. yy Osmanlı-Avusturya İlişkileri DİKKAT! Osmanlı Devleti XVI. yüzyılın sonlarından itibaren
ülkede ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşamasına ve devlet
idaresinde zafiyetler ortaya çıkmasına rağmen Avusturya
Osmanlının bu zafiyetinden faydalanamamıştır.
Bu durumun sebebi:
Avrupa’da 1618-1648 yılları arasında devam eden Otuz Yıl
Savaşlarıdır. Avrupa’da yaşanan bu karışıklıklar, Osmanlı
Devleti’nin Batı’da gücünü korumasını sağlamıştır.
XVII.YY Osmanlı-Lehistan İlişkileri
1575 senesinde Sokollu Mehmet Paşa’nın sadrazamlığı çağında ,
Osmanlı himayesine giren Lehistan 1587’de III. Murat Dönemi’nde Osmanlı egemenliğinden çıkmıştır.
Osmanlı-Lehistan İlişkilerinin bozulma sebepleri
1. Kırım hanının, Lehistan topraklarına seferler yapması,
2. Lehistan denetimindeki Kazakların Osmanlı sahillerini
vurması,
3. Lehistan’ın, Osmanlı egemenliğine Eflâk ve Boğdan iç
işlerine müdahale etmesidir.
Genç Osman’ın (II. Osman) Hotin Seferi ve Hotin Antlaşması
İki devlet arasındaki bu sorunlar yüzünden Sultan II. Osman
(Genç Osman) Lehistan üzerine sefere çıkmıştır. Hotin Seferi
olarak bilinen bu sefer, Lehistan’ın barış isteğiyle sonuçlanmış ve
Kanuni Dönemi’ndeki sınırlar esas alınmıştır.
1668-1672 Osmanlı Lehistan Savaşları ve Bucaş Antlaşması
Lehlilerin Osmanlı himayesindeki Ukrayna Kazaklarına
saldırmaları sonucunda IV. Mehmet döneminde sadrazam Köprülü
Fazıl Ahmet Paşa Lehistan seferine çıkarak Kamaniçe’yi fethetti ve
Podolya’ya hâkim oldu. Savaşmayı göze alamayan Lehistan’ın
isteği üzerine 1672 yılında barış yapılmıştır.
1672 yılında Bucaş ve 1676’daki Zoravna Antlaşmalarıyla
Podolya ile Kamaniçe Osmanlı Devleti’ne,Ukrayna da
Osmanlı himayesindeki Kazaklara bırakıldı.
XVII. yy Osmanlı- Rusya İlişkileri
Osmanlı himayesinde Ukrayna’yı yöneten Kazak beyinin
Rusya’ya yanaşması
Sınırlarını genişletmek isteyen Rusya’nın Ukrayna’ya girerek
Çehrin Kalesi’ni işgal etmesi üzerine 1681 yılında, Osmanlı
padişahı IV. Mehmet ve sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa
Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Rusya üzerine Çehrin
Seferi’ne çıktı. Çehrin kalesi alındı.
Bu seferden sonra Rusya ile Osmanlı Devleti arasında ilk
antlaşma olan Bahçesaray Antlaşması diğer adıyla Çehrin
Antlaşması imzalanmış, Çehrin Kalesi Osmanlı Devleti’nde
kalmıştır.
XVII. yy Osmanlı-Venedik İlişkileri
Osmanlı Devleti’nin XVII. yüzyılda karşı karşıya kaldığı
Bir diğer stratejik tehdit de Venedik’ti
Korsan faaliyetlerin artması sonucu Osmanlı donanması,
1645’te Girit’i kuşatmış ve 1669’da Girit Adası tamamen Osmanlı
yönetimine geçmişti.
Osmanlı Devleti, 24 senelik bir kuşatma sonucunda Girit’e
Hâkim olmuştur.
BİLİYOR MUYDUNUZ ?
Girit’in fethinin bu kadar uzaması Osmanlı Devleti’nin
denizcilik alanında Avrupa’nın gerisinde kaldığının göstergesidir.
Girit’in fethiyle Ege ve Akdeniz hakimiyetimiz güçlenmiştir
(Girit Osmanlı’nın aldığı son adadır).
Bu uzun kuşatma sırasında Venedik, karşı
hamle yaparak Boğazlar ve çevresini abluka altına almış ve bunun
sonunda İstanbul’da büyük bir kıtlık yaşanmıştır.
Kutsal İttifak Osmanlılara Karşı
II. Viyana Kuşatması (1683)
Avusturya seferinin nedenleri
Avusturya imparatorunun Macar halkının mezhep
özgürlüğünü kısıtlaması
Macar beylerinden İmre Tökeli’nin Avusturya’nın
mezhep baskılarına karşı ayaklanarak Osmanlı’dan yardım istemesi
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın Avusturya meselesini
kökünden halletmek istemesi
Osmanlı ordusu şehri 60 gün boyunca kuşatma altında tuttu, 18 kez
taarruz etti, fakat şehir bir türlü alınmadı.
Alınamamasının Nedenleri
Bazı komutanların Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa
Paşa’ya tam destek vermemesi
Viyana’nın dört taraftan kuşatılmayacak kadar büyük olması
Osmanlı ordusunda lojistik ve disiplinle ilgili sorunların
Olması. (Sefer yolunun uzaklığı nedeniyle kuşatmaya hafif
toplarını götüren Osmanlının, ateş gücü bakımından düşmanının
DİKKAT!
Osmanlı Devleti’nin, Otuz Yıl Savaşları ile uğraşan
Avrupa’nın güçsüz ve zayıf durumundan istifade
edemeyişinin sebebi; XVII. yüzyılın ilk yarısında Safevilerle
giriştikleri yoğun mücadele sebebiyle askerî güçlerinin büyük
kısmını İran üzerine seferber etmesidir..
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Hotin Seferi sırasında yeniçerilerin disiplinsiz tutumları
nedeniyle Genç Osman bu ocağı kaldırmayı düşünmüştür.
Ancak padişahın niyetini anlayan yeniçeriler isyan ederek
padişahı tahttan indirerek “Yedikule Zindanlarında”
öldürmüşlerdir.
BİLİYOR MUYDUNUZ
Bucaş Antlaşması Osmanlıların topraklarına toprak kattığı ve
batıda en geniş sınırlarına ulaşmıştığı antlaşmadır.
Uyarı: 1681 Bahçesaray Antlaşması Osmanlı Devleti’nin
Rusya ile imzaladığı ilk resmi antlaşmadır
4
gerisinde kalması ve orduda başlayan zahire kıtlığı nedeniyle,
süvarilerin atlarına ve topları çekecek öküzlere bile yem verilemez
hale gelmesi bu duruma örnektir).
Osmanlı Devleti’ndeki adli, idari ve mali alanlardaki
bozulmanın orduya yansıması.
Merzifonlunun şehrin yağmalanmaması için büyük saldırıyı
sürekli geciktirmesi.
Lehistan kralının beklenenden önce Viyana önlerine gelmesi
ve Osmanlı ordusunu iki ateş arasında bırakması
Bütün bu olumsuz şartlar bir araya gelince Osmanlı ordusu
çok büyük bir yenilgiye uğrayarak geri çekildi. Merzifonlu Kara
Mustafa Paşa idam edildi.
1683 – 1699 Kutsal İttifak – Osmanlı Savaşları
Osmanlı’nın Viyana’daki bozgunu Avrupa’da büyük bir sevinç ile
karşılandı. Papanın kışkırtması ile Osmanlı üzerine büyük bir Haçlı
seferi düzenlendi. Avusturya, Venedik, Lehistan, Rusya ve
Malta’dan oluşan Haçlılar Osmanlı’ya saldırdılar. 1691’de
Salankamen’de ve 1697’de Zenta’da yenilgiye uğrayan Osmanlı
Devleti, 1699 yılında Karlofça Antlaşması’nı imzalamak zorunda
kaldı ve böylece 16 yıl süren savaşlar sona erdi.
Avusturya, Venedik ve Lehistan delegeleri ile
Belgrat’ta imzalanan Karlofça Antlaşması’na göre (1669)
Temaşver ve Banat hariç tüm Macaristan ve Erdel
Avusturya’ya,
Podolya ve Ukrayna Lehistan’a,
Mora ve Dalmaçya kıyıları Venedik’e bırakıldı.
Antlaşma Avusturya’nın garantörlüğünde 25 yıl
sürecekti.
1700 İstanbul Antlaşması
Müzakerelere katılan Rus temsilci, tam yetkili olmadığı
gerekçesiyle Karlofça Antlaşması’nı imzalamamıştır.
Daha sonra Rusya ile 1700 tarihinde İstanbul Antlaşması
yapılmıştır. Bu antlaşmaya göre;
Karadeniz kıyısındaki Azak Kalesi Rusya’ya bırakılmış
ayrıca Ruslar İstanbul’da daimî elçi bulundurma hakkı kazanmıştır.
NOT: Bu antlaşma ile Ruslar, Azak KaIesi’ni alarak Karadeniz’e
inme politikasında ilk adımı atmışlardı.
Osmanlı Devleti’nde Karlofça Antlaşması ile Değişen Siyaset;
İlk defa yabancı devletlerin (İngiltere ve Hollanda) ara
buluculuğunu kabul etti (Bu durum bir zamanlar hiçbir devleti
kendisi ile eşit görmeyen Osmanlı için önemli bir itibar kaybıdır)
İlk büyük toprak kaybının yaşadı ve bir daha
toparlanamayacağı uzun bir savunma dönemine girdi.
Masa başı diplomasisi ile tanıştı.
Diplomatik açıdan da güç ve itibar kaybeden Osmanlı
Devleti, Karlofça’da ilk kez müzakere yoluyla bir antlaşma
imzalamak zorunda kalmıştır. Oysa daha önceki dönemlerde
diplomaside üstün olan Osmanlı, sürekli olarak kendi şartlarını
kabul ettirip antlaşmalarda belirleyici taraf olmuştur.
Aynı zamanda ilk büyük toprak kaybının da yaşandığı
Karlofça Antlaşması ile Osmanlı Devleti, bir daha
toparlanamayacağı uzun bir savunma dönemine girmiştir.
Karlofça Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’dan
çekilmesinin başlangıcıdır.
Karlofça’dan sonra devlet idaresinde bürokratik unsurlar,
askerî unsurlara göre daha fazla ön plana çıkmaya başlamıştır.
Karlofça Antlaşması Sonrası Dış Siyaset
Karlofça’dan sonra Osmanlı devleti Avrupa için tehlike
olmaktan çıktı
Osmanlı devleti, Daha önce önem vermediği İngiltere,
Fransa, Hollanda gibi devletlerin siyasetlerinin etkisinde kalmış ve
“denge siyaseti “ izlemek zorunda kalmıştır.
Protestanlar arasında Haçlı zihniyeti zayıflamış ve
İngiltere, İsveç ve Hollanda gibi devletler Osmanlı devleti ile iyi
ilişki kurma siyaseti izlemişlerdir.
Osmanlı Devleti de Almanya, Lehistan, Rusya ve
Venedik ile olan mücadelesinde Fransa dışında devletlerle de iş
birliği yapmanın gerekliliğini görmüş, menfaatleri doğrultusunda
konjonktürel ittifaklar kurmuştur.
1718 Pasarofça Antlaşması’na kadar Karlofça ile kaybettiği
yerleri geri alma siyaseti izleyen Osmanlı, bu tarihten sonra
barış siyasetine yönelmiştir.
Fransa, Osmanlı Devleti nezdinde giderek itibarını
kaybetmeye başlamış ve Osmanlı bu boşluğu İngiliz ve
Hollandalılar ile doldurmuştur.
Bir devletin içinde bulunduğu dönemin durum ve şartlarını
menfaatleri doğrultusunda gözeterek kurduğu dostluk
ilişkilerine “konjonktürel ittifak” denir.
5
KONU DEĞERLENDİRME
A.Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.
1. Osmanlı Devleti’nin Rusya ile imzaladığı ilk resmi antlaşm
hangisidir?.
2. 17. yüzyılda Anadolu’da çıkan isyanların genel adınedir?
3. Ticaret yollarının yön değiştirmesi ile gümrük gelirlerinin
azalması Osmanlı Devleti’nin hangi alandaki duraklamasının
nedenidir?
4. Genç Osman, hangi sefer sırasında kapıkulu ordusundaki
bozulmaya bizzat tanıklık etmiştir.
5. Yeniçerilerin isyanı sonucunda öldürülen ilk Osmanlı
padişahı kimdir?
6. Sınırlarını dağlara, çöllere, okyanuslara ve güçlü devletlere
dayandıran Osmanlı Devleti duraklama sürecine girmiştir. Bu
bilgiler Osmanlı Devleti’nin hangi sınırlara ulaştığını gösterir?
7. Osmanlı Devleti’nin ilk kez batıda büyük ölçüde toprak
kaybettiği ve gerileme döneminin başladığı antlaşma?
8. Osmanlı Devleti’nin doğuda en geniş sınırlarına ulaştığı
antlaşma?
9. 1645’te kuşatılıp 24 yıl sonra Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın
sadrazamlığı döneminde tamamen fethedilen ada hangisidir?
10. Osmanlı Devleti, Zitvatorok Antlaşması ile hangi devlet
üzerindeki yaptırım gücünü kaybetmiştir?
11. Osmanlı Devleti’nde “devlet, ocak içindir.” anlayışının
egemen olması hangi alandaki bozulmaya kanıt olarak
gösterilebilir?
12. Avusturya kralının Osmanlı padişahına denk hale geldiği
antlaşma hangisidir?
13. Bugünkü Türkiye - İran sınırının temelini hangi antlaşma
oluşturmuştur?
14. Kanije ve Estergon kaleleri hangi savaştan sonra ele
geçirilmiştir?
15. Rusya tarihte ilk kez hangi olayla Karadeniz’e inme fırsatı
yakalamıştır?
16. Devletler neden ittifak kurma gereksinimi duyarlar? 17.
yüzyılda dünya üzerinde kurulmuş bir ittifaka örnek
veriniz.
17. Mütekabiliyet nedir? Karlofça Antlaşması’nda
Mütekabiliyet nasıl uygulanmıştır?
18. Akkoyunlu Devletinin yıkılmasından sonra İran topraklarında
kurulan Safeviler bir Türk Devleti olmasına rağmen Osmanlı
Devleti ile sürekli mücadele halinde olmuşlardır. Bu
mücadelenin temel nedenleri neler olmuştur?
19. Bilgi: Ruslar XVI. yüzyılın ikinci yarısında Hazar Denizi
civarındaki Türkistan hanlıklarını kontrol altına almıştı.
Ruslar varlıklarını devam ettirebilmek için sıcak denizlere
inmeyi hedeflemişlerdir. Ancak bu tarihlerde henüz
……………….. Devleti ile baş edebilecek güçte değillerdi.
Bu yüzden ………………… Devletinin zayıflamasını ve
kendisine fırsat doğurabilecek bir ortamın oluşmasını
beklemeye başlamıştır.
Soru: Rusların Türkistan Hanlıklarını ele geçirmesi hangi
devletin tepkisini çekmiştir?
Soru: Rusların sıcak denizlere inme politikası hangi devletin
toprak bütünlüğüne karşı bir tehdittir?
Soru: Rusların beklediği fırsat ilk olarak ne zaman
gerçekleşmiştir?
20. XVI. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Devleti’nin
fetih ve genişleme politikasında önemli ölçüde yavaşlama
başlamıştır. Bu durumun sebepleri neler olabilir? Yazınız.
Aşağıdaki verilen cümleleri doğru yanlış şeklinde
değerlendiriniz. 1-)Bağdat Fatihi olarak bilinen padişah IV. Murat’tır. ( )
2-)Hotin Seferi sonucu Genç Osman yeniçeri ocağını kaldırmayı
düşünmüştür. ( )
3-)Kasr-i Şirin Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti doğudaki en geniş
sınırlara ulaşmıştır. ( )
4-)Bucaş Antlaşması Rusya ile yapılmış ve Osmanlı Devleti
batıdaki en geniş sınırlarına ulaşmıştır. ( )
5-)Girit adası 25 yıllık kuşatma sonucu sadrazam Fazıl Ahmet Paşa
komutasındaki Osmanlı ordusu tarafından fethedilmiştir. ( )
6
KONU KAVRAMA TESTİ -1
1. Fazıl Ahmet Paşa döneminde aşağıdaki kalelerden hangisinin
alınmasıyla Girit Adası’nın fethi tamamlanmıştır?
A) Uyvar B) Azak C) Estergon D) Kandiye E) Eğri
2. Lehistan’ın Osmanlı himayesindeki Kazaklara saldırması
üzerine IV. Mehmet Lehistan üzerine sefere çıktı. Yenilgiye
uğrayan Lehistan kralı barış istedi. Bunun üzerine 1672’de Buçaş
Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya göre;
• Podolya Osmanlıya bırakılacak,
• Lehistan her yıl Osmanlı Devleti’ne vergi verecek,
• Ukrayna, Osmanlı egemenliğindeki Kazaklara bırakılacaktı.
Bu bilgilere dayanılarak,
I. Osmanlı Devleti’nin sınırlarının genişlediği,
II. devletin gelirlerinin arttığı,
III. Türklerin toprakların korunması konusunda kararlı olduğu
durumlarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III
3. XVII. Yüzyılda Osmanlıların Savaştığı Devletler
Batıda Denizlerde Doğuda
Lehistan Venedik Safeviler
Hotin Antlaşması Ferhat Paşa Ant
……………I……………. Serav Ant.
…………II……………
Yukarıda verilen kavram haritasında boş bırakılan yerlere
sırasıyla aşağıdakilerden hangisi yazılmalıdır?
I II
A) Vasvar Antlaşması İstanbul Antlaşması
B) Zitvatorok Antlaşması Karlofça Antlaşması
C) Bucaş Antlaşması Kasrışirin Antlaşması
D) Vasvar Antlaşması Kasrışirin Antlaşması
E) İstanbul Antlaşması Bucaş Antlaşması
4. Antlaşma Devlet
I. Bahçesaray Rusya
II. Zitvatorok Avusturya
III. Vasvar Fransa
IV. Bucaş Lehistan
V. Nasuh Paşa İran
Yukarıda verilen eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
5. Rusya ile Osmanlı Devleti arasında 1700’de imzalanan
İstanbul Antlaşması’na göre;
• Azak Kalesi Rusya’ya bırakılacak,
• Rusya, İstanbul’da sürekli elçi bulundurabilecek,
• Ruslar Kudüs’ü serbestçe ziyaret edebilecek
maddeleri kabul edildi. Buna göre; I. Rusya Karadeniz’e inme fırsat yakalamıştır.
II. Rusya, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışma imkânı
bulmuştur.
III. Ortodoksların koruyuculuğu Ruslara verilmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III
6. Karlofça Antlaşması’na göre;
• Podolya ve Ukrayna Lehistan’a verildi.
• Mora Yarımadası ve Dalmaçya kıyıları Venedik’e verildi.
• Banat Yaylası ve Temeşvar ili dışındaki tüm Macaristan ve Erdel
Avusturya’ya bırakıldı.
Buna göre;
I. Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa’daki hâkimiyeti büyük ölçüde
sona ermiştir.
II. Osmanlı Devleti’nin sınırları daralmıştır.
III. Rusya Karadeniz’e ulaşmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III
7. I. Bucaş Ant. ➜ Osmanlı Devleti'nin topraklarına
toprak kattığı son antlaşma
II. Hotin Seferi ➜ Genç Osman'ın Yeniçeri Ocağını
kaldırmaya karar vermesi
III. Zitvatorok Ant. ➜ Osmanlı Devleti'nin Avrupa
üzerindeki üstünlüğünün sona
ermesi
V. Vasvar Ant. ➜ Osmanlı Devleti'nin
Avusturya'dan toprak ve
tazminat kazandığı son antlaşma
V. Karlofça Antlaşması ➜ Rusya'nın ilk kez Karadeniz'e
ulaştığı antlaşma
Yukarıda verilen eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
8. 1683 yılındaki Viyana yenilgisiyle Osmanlı Devleti;
• Tarihindeki en büyük bozgunu yaşadı.
• Avrupa karşısında sürekli toprak kaybetmeye başladı.
Buna göre Osmanlı Devleti ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine ulaşılabilir?
A) Veraset sisteminde değişiklik yapmak zorunda kalmıştır.
B) Azınlık isyanları başlamıştır.
C) Avrupa devletleri üzerindeki yaptırım gücü sona ermiştir.
D) Denge politikası uygulamaya başlamıştır.
E) Avrupa devletlerine karşı İran ile iş birliğine gidilmiştir
9. Osmanlı Devleti’nin II. Viyana Kuşatması’nı gerçekleştirme
nedenleri arasında;
I. Avusturya’nın Protestan Macarlara saldırması,
II. Macarların Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi,
III. Osmanlı’nın Avrupa Hıristiyan birliğini parçalama isteği
durumlarından hangilerinin yer aldığı söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III
10. II. Viyana Kuşatması’nın başarılı olamama sebepleri
arasında;
I. Yönetimde yaşanan bozulmaların ordu teşkilatını da etkilemesi,
II. Kırım kuvvetlerinin yardıma gelmemesi,
III. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın şehrin yağmalanmasını
önlemek amacıyla kuşatmayı uzatması,
IV. İstanbul’da sık sık taht kavgalarının yaşanması
durumlarından hangileri yer almaktadır?
A) I ve II B) II ve III C) III ve IV D) I, II ve III E) II, III ve IV
11. Karlofça Antlaşması ile ilgili olarak;
I. Osmanlı Devleti ilk kez batıda büyük ölçüde toprak kaybetmiştir.
II. Avrupa, Osmanlıya karşı savunma durumuna geçmiştir.
III. Avrupa’daki Türk ilerleyişi durdurulmuştur.
IV. Türklerin Balkanlara kesin olarak yerleştiğini Avrupalılar da
kabul etmiştir.Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) III ve IV E) I, III ve IV
12. 1683 yılında II. Viyana Kuşatması’nın başarısızlıkla
sonuçlanması üzerine Avrupalıların Osmanlıları Avrupa’dan atma
umutları artmıştır. Bu umutlarını gerçekleştirmek üzere Avusturya,
Venedik, Lehistan ve Malta Osmanlı Devleti’ne karşı Kutsal
İttifakı oluşturmuş ve yapılan savaşı Osmanlı Devleti kaybetmiştir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki otoritesi sarsılmıştır.
B) Osmanlı Devleti aynı anda farklı devletlerle savaşmak zorunda
kalmıştır.
C) II. Viyana Kuşatması’ndan istenilen sonuç alınamamıştır.
D) Avrupalı devletler Osmanlıya karşı Haçlı ittifakı kurmuşlardır.
E) İç isyanlar, dış politikada olumsuzluklara neden olmuştur
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
A E C C C E E D E D B E
7
KONU KAVRAMA TESTİ -2
1. Duraklama Dönemi'nde Osmanlı-Avusturya ilişkilerinin yeniden
bozulduğu, iki devlet arasındaki savaşların arttığı görülmüştür.
Bu durumun, en önemli nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) İki ülke arasında sınır anlaşmazlıklarının başlaması
B) Osmanlı Devleti'nin askerî üstünlüğünü yitirmesi
C) Osmanlı-İran savaşlarının devam etmesi
D) Osmanlı Devleti'nde iç isyanların yoğunlaşması
E) Osmanlı Devleti'nin Avusturya'nın içişlerine karışması
2. II. Kosova Savaşı'ndan sonra Avrupalılar savunmaya çekilmiş,
Osmanlılar saldırı hakkını elde etmişti. Bu durum 1683 II. Viyana
Bozgunu'na kadar devam etmiştir.
II. Viyana Kuşatması'ndan sonra bir çok Avrupa devletinin
oluşturduğu "Kutsal ittifakın" asıl amacı aşağıdakilerden
hangisidir? A) Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleşmesini sağlamak
B) Osmanlının Avrupa'daki ilerleyişini durdurmak
C) Osmanlıyı bütünüyle Avrupa'dan atmak
D) Haçlı Seferleri'nin yeniden başlamasını sağlamak
E) Bizans'ı yeniden canlandırmak
3. I. Ülke hanedan üyelerinin ortak malıdır.
II. Devlet yönetimi hükümdar ile oğullarına verilmiştir.
III. Yönetim hanedanın en yaşlı üyesinin hakkıdır.
Osmanlı Devleti yönetiminde, belli dönemlerde geçerli olmuş
olan bu ilkelerin aşağıdaki hangi konudaki belirsizliğe bir
çözüm bulma amacıyla ilişkili olduğu savunulabilir? A) İslâmî kuralların uygulanmasında
B) Devletin bağımsızlığının sağlanmasında
C) Adaletin yaygınlaştırılmasında
D) Devlet halk ilişkisinin kurulmasında
E) Veraset sistemindeki aksaklıkların giderilmesinde
4. Osmanlı Ordusu; - Kıbrıs'ı bir yılda (1570 - 1571)
- Girit'i ise yirmidört yılda (1645-1669) alabilmiştir. Girit'in
uzun bir kuşatmadan sonra alınabilmesi; I. Osmanlı'nın donanma gücünden yararlanmamasıyla,
II. Osmanlı yönetiminin Girit seferine önem vermemesiyle,
III. Geçen sürede Osmanlı Devleti'nin zayıflamasıyla,
hangileriyle açıklanabilir? A) Yalnız I B)Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
5. I. Rönesans ve Reform hareketleri sonucu Avrupa'da
gelişmelerin önündeki engeller ortadan kaldırılmış, bunun
sonucunda bilim ve teknik alanlarındaki gelişmeler hızlanmıştır.
II. Coğrafi Keşifleri gerçekleştiren Avrupa, ekonomik yönden
güçlenmiştir.
III. Avrupa devletleri sınırlarını genişletmek için başka
devletlerle savaşlar yapmışlardır.
Osmanlı Devleti'nin yukarıda verilenlerden hangilerini
izleyemediği için Duraklama Dönemi'ne girmeye başladığı
söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) II ve III
6. Osmanlı padişahı I. Ahmet, taht değişikliğinde çıkabilecek
kardeş kavgalarını önlemek için; şehzadelerin sancak beyi olarak
Anadolu'ya gönderilmeleri geleneğine son vermiştir.
Bu durumun yol açtığı sonuçlar arasında aşağıdakilerden
hangisi ver almaz? A) Şehzadelerin İstanbul'da gözaltında tutulması
B) Yeteneksiz padişahların görülmesi
C) Merkezî otoritenin sarsılması
D) Enderun Mektebi'nin kurulması
E) Yönetimde saray kadınlarının daha etkin olması
7. Osmanlı Devleti'nin başlattığı II. Viyana Kuşatması ordu
içindeki karışıklıklar ve Kırım kuvvetlerinin yardım göndermeyişi
yüzünden başarısızlıkla sonuçlandı. Papa'nın çağrısı üzerine Rusya,
Avusturya, Venedik, Lehistan ve Malta Hükümeti Osmanlı Devle-
ti'ne karşı Kutsal ittifak oluşturmuşlardır.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin kanıtı olabilir? A) Avrupa'da Türklerin yenilebileceği düşüncesinin doğduğunun
B) Osmanlı Devleti'nin çöküş sürecine girdiğinin
C) Önemli toprak kaybının yaşandığının
D) Avrupa'da Osmanlı egemenliğinin sona erdiğinin
E) Avrupa'da siyasal bütünlüğün sağlandığının
8. I. 1533'te Kanuni Dönemi'nde Avusturya ile yapılan istanbul
Antlaşması'nda "Avusturya kralı protokolde Osmanlı sadrazamına
denk sayılacak" maddesine yer verilmiştir,
II. 1606'da I. Ahmet Döneminde Avusturya ile yapılan Zitvatoruk
Antlaşması'nda "Avusturya kralı Osmanlı padişahına denk
sayılacak" maddesi yer almıştır,
Bu duruma bakarak Osmanlı Devleti için aşağıdaki hangi
yargıya ulaşılabilir? A) Avusturya'ya karşı üstünlük her dönemde devam etmiştir.
B) Osmanlı Devleti 17. yüzyılda prestij kaybetmeye başlamıştır.
C) Osmanlı Devleti ilk kez Zitvatoruk Antlaşması ile toprak
kaybetmeye başlamıştır.
D) Avusturya her zaman Osmanlı Devleti'ne karşı üstünlük
sağlamıştır.
E) Anadolu'da merkezi otorite zayıflamaya başlamıştır.
9. Osmanlı Devleti'nin XVII. yüzyılında; I. Lehistan'dan Podolya alındı,
II. Anadolu'da ekonomik nitelikli isyanlar çıktı,
III. Düzeni koruma çalışmaları yapıldı,
Bu gelişmelerden hangileri Osmanlının XVII. yüzyılda da
komşularından güçlü olduğuna kanıt olarak alınabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
10. Osmanlı Devleti'nin doğal sınırlarına ulaşması; içte merkezî
kontrolün zorlaşmasına, dışta güçlü devletlerle sınır komşusu
olunmasına yol açmıştır. Bu durumun;
I. Eyaletlerde devlet otoritesinin azalması,
II. Savaşların uzun sürmesi ve sonuçsuz kalması,
III. Savaş ganimetlerinin artması,
gibi sonuçlardan hangilerine neden olduğu savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
11. XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde görülen; I. Yönetimi üstlenen kişilerin yeterli bilgi birikimi ve donanıma
sahip olmaması,
II. Yönetimde valide sultanların ve saray ağalarının etkili olması,
III. Hem doğuda, hem batıda en geniş siyasal sınırlara ulaşılması,
durumlarından hangileri, merkezi yönetimin bozulmasında
etkili olan unsurlar arasında gösterilebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III
12. Osmanlı Devleti'ndeki uygulamalardan bazıları şunlardır: I. Ülkenin, devleti yöneten aile bireylerinin malı sayılması
II. XVI. yüzyılın sonuna kadar, şehzadelerin devlet yönetiminde
deneyim kazanmaları için sancaklara vali olarak gönderilmesi
III. Ölen hükümdarın yerine tahta geçme hakkının, hükümdarın
erkek çocuklarına ait olması
IV. XVII. yüzyıldan itibaren, tahta geçme hakkının devleti yöneten
ailenin en yaşlı erkeğine verilmesi Bu uygulamaların
hangilerinde, taht kavgalarını önleme amacı vardır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız IV D) I ve III E) II ve IV
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
A C E E C A D B A D C C
8
1.3. AVRUPA’DA DİN SAVAŞLARINDAN MODERN
DEVLETE
XII. yüzyıldan itibaren İngiltere ve Fransa, Roma
Hukuku’na dayanan bir yönetim mekanizması geliştirmiş ve
Papalık’tan bağımsız hareket etmek istemiştir.
Bu da Avrupa’da kilise ile krallık mücadelesini
doğurmuştur.
Bu mücadelelerde kilise, güç kaybetmeye devam etmiş
ve inandırıcılığını yitirmiştir.
XV. yüzyıldan itibaren ise halk arasında kiliseye karşı
eleştiriler artmaya başlamış ve din temelli siyasi mücadeleler
başlamıştır.
Otuz Yıl Savaşları Öncesinde Avrupa
Avrupa’da din alanında başlayan fakat arkasında bir takım
siyasi, sosyal ve ekonomik gelişmelerin bulunduğu mücadelelerin
sebebi iki temele dayanır:
1. Habsburg Hanedanı’nın Avrupa’da tek hâkim güç olma isteği.
2. Martin Luther’in (Martin Lutır) başlattığı Protestanlık
hareketi.
Luther, başta endüljans satışı olmak üzere kilisenin maddi
uygulamalarına 95 maddelik bildiri ile karşı çıkmış ve Avrupa’da
dinî ayrışmalar başlamıştır.
Almanya’nın büyük prenslikleri Luther’i desteklemiştir.
Alman imparatoru, mevcut Lutherciler dışında kalan
insanların Luther’i desteklemesini yasaklamıştır.
Bunun üzerine beş Alman prensi ve on dört şehir, imparatoru
protesto etmiş ve bu nedenle Martin Luther’e taraftar olan
Hıristiyanlara “Protestan” denilmiştir.
Protestanlarla Alman imparatoru arasında yirmi beş yıl süren
bir savaş sonrasında 1555’te Augsburg (Ogsburg) Antlaşması
imzalanmıştır.
Bu antlaşma ile;
⮚ Protestan mezhebi ve kilisesi Almanya’da resmen tanınmıştır.
⮚ Almanya’daki prenslere istediği mezhebi seçme özgürlüğü
verilmiş ve Lutherci prenslerle Katolik prensler arasında barış
sağlanmaya çalışılmıştır.
⮚ Halk ise ya bağlı bulunduğu prensin mezhebine girmiş ya da
zorunlu olarak göç etmiştir.
⮚ Protestanlar bu antlaşma ile önemli haklar elde etmiş ve
Katoliklerle eşit konuma gelmiştir.
⮚ Her ne kadar bu antlaşma Almanya’daki ayrılıkları sona
erdirmeyi amaçlasa da biri Protestan diğeri Katolik olmak üzere iki
Almanya’yı ortaya çıkarmıştır.
BİLİYOR MUSUNUZ? Martin Luther’in öncülüğünde başlayan
Almanya’daki hareketler sonrasında, Fransa’da Calvin’in (Kalven)
önderliğinde Kalvenizm Hareketi gelişmiştir. İngiltere’de de
Anglikanizm denilen hareketle artık yetki sahibinin kilise değil kral
olduğu kabul edilmiştir. Avrupa geneline yayılmaya başlayan
Lutherci hareketlere karşı Papalık, Katolik reformunu
gerçekleştirmek zorunda kalmıştır.
Otuz Yıl Savaşları (1618-1648)
Bu savaşlar yaklaşık olarak 30 yıl sürdüğünden bu ad
verilmiştir.
Savaşı Kutsal Roma Germen (Alman) İmparatoru Ferdinand
başlatmıştır.
Amacı Protestan mezhebini ortadan kaldırmaktır.
Almanya bu savaşta İspanya ile beraberdi.
Bu savaşa; Almanya ve İspanya’ya karşı İsveç, Danimarka,
Hollanda, Fransa ve Alman Prensleri katıldı.
Savaşı Kutsal Roma Germen İmparatorluğu kaybetti.
Savaşın sonunda imzalanan ve Çok taraflı diplomasinin ilk
örneği olan Westfelya Antlaşması ile Avrupa halkına mezhep
seçme özgürlüğü verildi..
Fransa bu savaştan güçlenerek çıkmış ve Kutsal Roma
Germen İmparatorluğu’ndan toprak almıştır.
Fransa’da krallar çok güçlenmiş ve hatta XIV. Lui’nin
“Devlet demek ben demektir.” sözü tarihe mal olmuştur.
Otuz Yıl Savaşlarının Sonuçları
Kutsal Roma Germen İmparatorluğu dağılmıştır.
Hollanda ve İsviçre bağımsızlıklarını ilan etmiştir.
İsveç savaştan güçlenerek çıkmıştır.
İspanya birçok sömürgesini kaybetmiştir. Portekiz İspanya
egemenliğinden kurtularak bağımsız olmuştur.
Fransa gücünü artırarak mutlakiyet rejimini güçlendirmiştir.
Otuz Yıl Savaşları Osmanlı Devleti’ni doğuda rahatlatmıştır.
Westfalya Barışı (1648)
Avrupa’da Otuz yıl süren kaos ortamına 1648’de Westphalia
Antlaşması ile son verilmiştir.
Westphalia Antlaşması, birçok devlet temsilcisinin bir araya
gelip imzaladıkları tek bir antlaşma değildir.
Habsburg elçilerinin Fransa ve İsveç’le ayrı ayrı imzaladıkları
ikili antlaşmalara verilen genel bir isimdir.
1815’teki Viyana Kongresi’nde uygulanacak olan “Konferans
Diplomasisi” için Westphalia Antlaşması bir esin kaynağı
olmuştur.
Westphalia Antlaşması’nın Sonuçları
1. Otuz Yıl Savaşları sonrası düzeni sağlamak için toplanan
konferans, Avrupa'nın ilk büyük konferansı sayılır.
2. Daha önceki uluslararası konferanslar dinî nitelikteyken
Westphalia Barışı’na katılan devletler, savaş ve iktidar sorunlarını
dinin etkisinde kalmadan tartışmıştır.
3. Papalık temsilcisi, konferansta dinlenmediği gibi antlaşma
metinleri de papaya imzalattırılmamış ve böylece kilisenin gücü
sınırlandırılmıştır.
4. Westphalia’da, 1555 Augsburg Barışı’nın hükümleri
yenilenmiş ve Almanya’da Katolik, Protestan ve Kalvinizm geçerli
mezhepler hâline getirilmiştir.
5. Kutsal Roma İmparatorluğu’nun parçalanmış olduğu da
uluslararası hukuk bakımından doğrulanmıştır.
6. Otuz Yıl Savaşları sonunda Fransa artık Avrupa siyasetine
yön veren devlet konumuna yükselirken, İngiltere de güçlü bir
devlet olarak Avrupa’da etkili olmaya başlamıştır.
7. Bazı Avrupa ülkeleri topraklarını genişletirken özellikle
Almanya’da gerileme ve iç karışıklıklar başlamıştır.
8. Hollanda, Portekiz ve İsviçre bağımsızlıklarına kavuşmuştur.
9. Kutsal Roma İmparatorluğu’nun Avrupa’yı tek bir
imparatorluk çatısı altında birleştirme politikası gerçekleşmemiş ve
bu politikanın yerini denge politikası almıştır.
10. Avrupa’da dinî etkenlerin yerini modern diplomasi almış ve
uluslararası alanda modern devletler hukukunun temelleri
atılmıştır.
11. Evrensel imparatorluklar yerini ulusal krallıklara ve ulus
devletlerine bırakmıştır.
Modern Devlet
Modern devlet anlayışı Avrupa’da Westphalia
Antlaşması’ndan itibaren ortaya çıkmıştır.
Modern devlet anlayışında kilisenin, devlet ve toplum
üzerindeki etkisinin azaltılması esastır.
Modern devletlerde merkezî bir ordu bulunur ve merkezî
otoritenin koyduğu hukuk kuralları her zaman geçerlidir.
9
1.4. XVII VE XVIII. YÜZYILLARDA OSMANLI
DEVLETİ’NDE VE AVRUPA’DA DENİZCİLİK
FAALİYETLERİ
“Sömürgecilik, bir devletin kendi sınırları dışında kalan genelde
deniz aşırı toprakları askeri müdahale başta olmak üzere çeşitli
yollarla ele geçirmesi ve orada hakimiyet kurup yerli toplumlar
üzerinde siyasi, iktisadi ve kültürel alanlarda üstünlük sağlayarak
bunların her türlü imkanlarını kendi menfaati için
yağmalamasıdır.”
Sömürgecilik Hızlanıyor
Coğrafi Keşifler sonucunda Portekizliler ve İspanyollar yeni
yerler ve deniz yolları keşfederek sömürgeler oluşturdu.
İspanya, Amerika kıtasındaki sömürgecilik faaliyetleriyle
XVI. yüzyılın sonunda dünyanın en zengin ülkelerinden biri oldu.
XVII. yüzyıl başlarından itibaren yeni sömürge devletleri
olarak yükselen İngiltere ve Hollanda, İspanya ve Portekiz’in
sömürgelerine el koymaya başladı.
Portekiz ve İspanya ile başlayan daha sonra İngiltere,
Hollanda ve Fransa ile devam eden sömürgecilik faaliyetleri; Uzak
Doğu’da Hindistan, Endonezya, Çin ve bu bölgede yer alan
yüzlerce adayı sömürge hâline getirdi.
XVII. yüzyıl ortalarına doğru dünyanın en büyük deniz
ticaret filosuna sahip olan Hollanda, dünyanın her yerinde ticaret
yapmaya başladı.
XVIII. yüzyılda okyanuslardaki mücadeleler haricinde
Akdeniz’de de üstünlük mücadelesi başladı.
İspanya’yı XVI. yüzyıl sonunda ağır bir mağlubiyete uğratan
İngiltere, İspanya’nın deniz hâkimiyetine son verdi. Bir ada devleti
olmasının sağladığı avantajla hızlı bir şekilde dünya ticaretine
açıldı.
İngiliz ve Hollanda doğu Hindistan şirketlerikurularak
okyanuslarda faaliyet gösterdi.Bu şirketlere askeri yetkiler de
verildi.
Sömürge rekabeti nedeniyle XVII. Yüzyıl sonlarına kadar
İngiltere-Hollanda Savaşları yaşandı
XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Kuzey Amerika’daki
Fransız sömürgelerini de ele geçiren İngiltere, denizlerdeki
üstünlüğünü ve sömürgeciliğini pekiştirmiş oldu.
XVIII. yüzyılda Akdeniz’de de doğu ticaretine ulaşmak
isteyen İngiltere, Fransa ve Rusya arasında üstünlük mücadelesi
başladı. Osmanlı Devleti ise bu devletler karşısında elindeki önemli
yerleri korumak için mücadele başlattı.
Ticaret Gemilerinden Savaş Gemilerine Hollandalılar ve İngilizler başlangıçta iyi silahlanmış yelkenli
ticaret gemilerini savaşlarda kullanarak donanmalarındaki gemi
sayılarını artırmışlardı. XVII. yüzyıl sonlarına kadar devam eden
savaşlarda tüccar kaptanlara güvenilmeyeceğini anlayan bu iki
devlet, askerî disiplini sağlamaya yönelik tedbirler aldı. Bunun için
tüccar kaptanların yerine deniz subayları tercih edildi ve savaşta
tüccar gemilerine duyulan bağımlılık azaltıldı. Böylece savaş
gemisi yapımı başlatılarak savaşta kullanılan ticaret gemileri
tasfiye edildi. Artık okyanuslarda yelkenli savaş gemileri,
donanmanın esasını oluşturdu.
Osmanlı Denizciliğinde Kadırgadan Kalyona Geçiş
Osmanlı gemiciliğinin gelişimindeki;
⮚ Birinci dönem, devletin kuruluşundan XVII. yüzyılın sonlarına
kadar devam eden kürekli gemilerdir.
⮚ İkinci dönem ise XIX. yüzyılın ortalarına kadar süren yelkenli
gemiler dönemidir.
NOT: Birinci dönemde kullanılan başlıca gemiler kadırgalar iken
ikinci dönemde kalyonlar kullanılmıştır.
Avrupalı devletler, Atlas Okyanusu’ndaki güçlü gelgit
akıntıları ve rüzgârlar nedeniyle kadırgalarla ne ticaret ne de savaş
yapabiliyordu.
XV. yüzyıl sonlarından itibaren okyanus gemiciliği gelişti ve
XVI. yüzyıl sonundan itibaren Avrupalı devletler yelkenli gemilere
geçerek kalyonları birer top bataryasına dönüştürdü.
Venedik kalyonları karşısında Osmanlı kadırgalarının âciz
kalması sonucunda Osmanlı devlet adamları kalyon inşasına karar
verdi ve böylece kadırgadan kalyona geçiş süreci Osmanlı
donanması için de başladı.
Dolayısıyla Girit Seferi, Osmanlı gemi teknolojisindeki
değişimde ve donanma stratejisinde önemli bir dönüm noktası oldu
Osmanlı Devleti’nin Denizlerdeki Egemenliği Zayıflıyor
XVI. yüzyılda Akdeniz’e hâkim olan Osmanlı deniz gücü,
Fas'a kadar nüfuz sahasını genişletmiştir.
1645 Girit Seferi’ne kadar büyük çapta bir sefer için
Akdeniz’e çıkmayan Osmanlılar, sadece sahilleri korumak
amacıyla denizlere açılmıştır.
Osmanlı Devleti’nin denizlerdeki hâkimiyetini kadırga
güçleriyle sürdüremeyeceği XVI. yüzyıl sonlarından itibaren
ortaya çıkmıştır.
XVII. yüzyılda siyasi ve ekonomik sorunlarla uğraşan
Osmanlılar, Batı gemiciliğindeki teknolojik gelişmeleri takip
edememiştir.
Ayrıca siyasi hedeflerine sadece kara kuvvetiyle
ulaşabileceğini düşünen Osmanlılar, donanmayı kullanma ve
geliştirmede geç kalmıştır.
Bu nedenle gemi teknolojisinde de bütün gemiler ancak
XVIII. yüzyılda kalyona dönüştürülmüştür.
Osmanlı’da, kalyonculuğun geliştirilmesinin etkisiyle 1685-
1699 yılları arasındaki deniz savaşlarında başarılar elde edilse
de karada Karlofça Antlaşması’yla sonuçlanan mağlubiyetler
yaşanmıştı.
Osmanlı donanması, Karlofça Antlaşması’yla Venedik’e
verilen Mora’nın, 1718 Pasarofça Antlaşması’yla geri
alınmasında önemli rol oynamıştı.
1717’de Venediklilerle yapılan üç deniz savaşını da
Osmanlılar kazanmıştı.
Kalyonculuğun gelişmesiyle Osmanlı donanması, 1770
Çeşme yenilgisine kadar Akdeniz hâkimiyetini elinde
tutmuştu.
Osmanlı donanması, Çeşme’de tarihinin ikinci büyük
yenilgisini aldı.(Ruslar yaktı).
Çeşme Baskını’ndan sonra 1774-1789 arasında özellikle gemi
inşasında önemli gelişmeler yaşandı.
Sultan III. Mustafa, çağdaş bilgilerle donatılmış deniz subayı
yetiştirilmesi konusunda harekete geçti.
Bu nedenle Baron de Tott (Baron dö Tot) isimli Fransız
mühendis, donanmayı iyileştirme çalışmalarında
görevlendirildi.
BİLİYOR MUSUNUZ?
XVIII. yüzyılın son çeyreğine kadar yabancı devlet
gemilerine kapalı bir Türk gölü olarak kalan ve özel
istisnalar dışında yabancı gemilerin çıkmasına izin
verilmeyen Karadeniz, 1774 Küçük Kaynarca
Antlaşması ile ilk defa Rus gemilerinin kullanımına
açılmıştır.
10
KONU KAVRAMA TESTİ -1
1. Otuz Yıl Savaşlarında dinsel amaçlar doğrultusunda
savaşmadığı en bariz şekilde anlaşılan devlet aşağıdakilerden
hangisidir? A) Fransa B) İspanya C) Hollanda
D) İsveç E) Danimarka
2. Otuz Yıl Savaşları, temelinde, bir Protestan-Katolik mücadelesi
olsa da, savaşan devletlerin çoğu dinsel değil siyasi amaçlar için
savaşmıştır. Bu savaş Alman İmparatoru II. Ferdinand’ın ülkesinde
mezhep birliğini sağlamak amacıyla Protestanlığı ortadan
kaldırmak istemesi üzerine çıktı. Ausburg Barış antlaşması ile
yasaklanan kilise mallarının kamulaştırılmasına Protestan prensler
tarafından devam edildi. Bazı Alman prenslerin bu antlaşmada
tanınmayan Protestanlığı benimsemesi de savaşın başlamasında
etkili oldu.
Yukarıdaki bilgilerden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Otuz Yıl Savaşlarının temelinde dinsel etkenler etkilidir
B) Savaşların çıkmasında siyasi çıkarlar da etkili olmuştur
C) Alman imparatoru ülkesinde Protestanlığı ortadan kaldırmak
istemiştir
D) Protestan prensler kilise mallarına göz dikmişlerdir
E) Almanya’da ağırlıklı olan mezhep Protestanlıktır
3. Almanya’nın tek yönetim altında birleşerek güçlenmesinden
çekinen hangi devlet, Katolik olmasına rağmen İsveç ve
Hollanda ile ittifak kurarak Protestanların yanında savaşa
girmiştir? A) Fransa B) Rusya C) İspanya
D) Avusturya E) İsveç
4. Başlangıçta Katolikler lehine giden savaş, 1631’den itibaren
Protestanların lehine gelişmiş ve savaş Almanya’nın yenilgisiyle
sonuçlanmıştır.Aşağıdakilerden hangisi Otuz Yıl Savaşı’nı
bitiren antlaşmadır? A) Brest-Litowsk
B) Westpfalia
C) Londra
D) Brüksel
E) Versay
5. Aşağıdakilerden hangisi Otuz Yıl Savaşları’nın gelişimi
içerisinde yer alan bir gelişme değildir? A) Katolik İspanya, Hollanda’yı işgal edip Batı Avrupa’da
yayılmacı bir politika izledi.
B) Habsburg Kralı Ferdinand Almanya genelinde Protestanlara
karşı büyük bir savaş başlattı.
C) Rusya’nın savaşa girmesiyle savaş doğu Avrupa’ya sıçramıştır
D) Protestanlar Hollanda, İngiltere, Danimarka, İsveç ve küçük
Alman prenslikleriyle Katolik ittifakına karşı savaşa girdiler
E) 1630’da İsveç’in de savaşa dâhil olması ve Ferdinand’ın İsveç
kralına yenilmesiyle Protestanlar savaşı lehlerine çevirmeye
başladı
6. Avrupa'da; I. Ogsburg Antlaşması'yla Almanya'da Protestanlık resmen,
II. Nant Fermanı ile Fransa'da Kalvenizm resmen,
III. Vestfalya Antlaşması ile Almanya'da Protestanlık tanındı.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesi olamaz? A) Avrupa'da yaşanmakta olan mezhep ayrılıklarının sona
erdiğinin *
B) Hıristiyanlık dininde yeni mezheplerin ortaya çıktığının
C) Hıristiyanlar arasında dinsel çekişmenin yaşandığının
D) Almanya ve Fransa'da Katolik Kilisesi'nin güç yitirdiğinin
E) Protestanlık mezhebinin tanınmasında önemli güçlüklerin
yaşandığını
7. Aşağıdakilerden hangisi Westphalia Antlaşması’nın Avrupa
açısından sonuçlarından biri değildir? A) Modern Avrupa’nın ve millî devletlerin doğuşunda da önemli
bir yere sahiptir
B) Güçlenen egemenlik anlayışı önce Avrupa devletlerinin yapısını
değiştirdi, sonrasında ise devletler sistemini farklı bir dengeye
oturttu
C) Modern egemenlik anlayışı merkezî yönetimlerin zayıflamasına
yolaçtı
D) Avrupa’daki din savaşları, Rönesans ve Reform hareketleriyle
sarsılan ilahi egemenlik anlayışının sekülerleşmesine de katkı
sağladı
E) Modern diplomasi ve uluslararası ilişkiler esaslarının temelleri
atıldı
8. Coğrafi Keşiflerin yaşandığı ve Avrupa’nın ticari olarak
güçlendiği dönemde Osmanlı Devleti’nde ise bazı bunalımlar
yaşanmıştır.Aşağıdakilerden hangisi yaşanan bu bunalımlar
arasında yer almaz? A) Dış ticaret dengelerinin bozulması
B) Ticaret ahlâkını düzeltmek için lonca teşkilatının kurulması
C) Ayrıcalıklı konumunu korumak isteyen ayan ve esnafın
kaygıları
D) Batı’da kullanılan yeni tekniklere uyum sağlayamamaları
E) Uluslararası bir ticaret filosunun bulunmayışı
9.Aşağıdakilerden hangisi Coğrafi Keşiflerin sebepleri
arasında yer almaz? A) Türklerin İpek Yoluna hakim olmaları sebebiyle Avrupalıların
yeni yollar aramaya itmesi
B) Hıristiyanlığı yayma düşüncesi
C) Ümit Burnu yolunun bulunması
D) Doğu ülkelerinin zenginliği ve Avrupalıların buralara ulaşmak
istemeleri
E) Doğudan Avrupa’ya gelen malların pahalıya mal olması
10. Aşağıdakilerden hangisi Coğrafi Keşiflerin Osmanlı
Devleti’ne etkileri arasında yer almaz? A) Akdeniz limanları önemini kaybetmiştir
B) Osmanlı ticareti zayıflatmıştır
C) Osmanlının ekonomik kayba uğramasına yol açmıştır
D) Doğu Karadeniz ticaret yolu Osmanlı Devleti’nin eline
geçmiştir
E) Osmanlı Devleti’nde ilk defa enflasyon ortaya çıkmıştır
11. Dünya ve Avrupa ekonomisi için büyük öneme sahip olan
ticaret yollarının, Batı Avrupa devletleri tarafından denetim
altına alınmasının Osmanlı Devleti’ne etkileri arasında
aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Osmanlı Devleti’nin ticari alanda zayıflamasına yol açtı
B) Osmanlı, siyasi olarak da Avrupa karşısında güç kaybetti.
C) Avrupa XVI. Yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti karşısında
yükselişe geçti
D) Osmanlı Devleti’nin ticari gelirleri azaldı
E) Ülke içinde hammadde fiyatları düştü.
12.Aşağıdakilerden hangisi Otuz Yıl Savaşlarının sonuçlarını
arasında yer almaz? A) Kutsal Roma Germen İmparatorluğu dağılmıştır
B) Portekiz, Hollanda ve İsviçre gibi devletler bağımsız olmuştur
C) Protestanlık mezhebi rahatlamış ve güç kazanmıştır.
D) Devletlerarası ilişkilerde diplomasi önem kazanmıştır
E) Alman birliğinin kurulmuştur.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
A E A B C A C B C D E E
11
KONU KAVRAMA TESTİ -2
1. Yeniçağ başlarında Avrupa'da görülen; I. Mezhep savaşlarının başlaması,
II. Katolik Kilisesi'nin kendisini yenilemek zorunda kalması,
III. Kültürel ve bilimsel gelişmenin serbestçe yayılması,
gelişmelerinin aşağıdakilerden hangisinin sonucu olduğu
söylenebilir? A) Coğrafi Keşiflerin
B) Kavimler Göçü'nün
C) Rönesans hareketlerinin
D) Derebeyliklerin kurulmasının
E) Reform hareketlerinin
2. Aşağıdakilerden hangisi Coğrafi keşiflerle ortaya çıkan
gelişmelerden biri değildir? A) Amerika Kıtası’ndaki altın ve gümüş gibi birçok değerli
madenin Avrupa’ya taşınması
B) Madenlerin mal ve hizmetlere olan talebi artırması
C) Avrupa’da ticaret hacminin büyümesi
D) Merkantilist ekonomi modelinin oluşması
E) Merkantilizmin Osmanlı ekonomisini olumlu etkilemesi
3. Aşağıdakilerden hangisi Westphalia Antlaşması’nın
sonuçlarından biri değildir?
A) Papanın etkinliği azalmıştır.
B) Augsburg Antlaşması hükümleri yenilenmiştir.
C) Kutsal Roma İmparatorluğu hukuken parçalanmıştır.
D) Avrupa’daki kaos ortamı sona ermiştir.
E) Fransa güç kaybetti
4. Avrupa’da din alanında başlayan fakat arkasında bir takım
siyasi, sosyal ve ekonomik gelişmelerin bulunduğu mücadelelerin
(1618-1648 savaşları) sebepleri arasında
I. Habsburg Hanedanı’nın Avrupa’da tek hâkim güç olma isteği.
II. Martin Luther’in başlattığı Protestanlık hareketi
III. Kendi birliklerini oluşturan Katolik ve Protestanlar
arasındaki dinî ve siyasi ayrışmanın bütün Avrupa’da sertleşmesi.
İfadelerinden hangileri yer alır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
5. XVII. yüzyıl Avrupası’nda dinî sebepler ile başlayan Otuz Yıl
savaşlarında din faktörü zamanla önem kaybetmiş ve siyasi
sebepler ön plana çıkmıştır.
Bu bilgiyi
I. Katolik olan Fransa’nın bir süre sonra Protestan ittifakına dâhil
olması
II. Protestan Alman prensliklerinin Kutsal Roma
İmparatorluğu’ndan desteğini çekmesi
III. Mücadelenin uzun yıllar sürmesi
İfadelerinden hangileri doğrulamaktadır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
6. Osmanlı Devleti para politikasına yeniden çekidüzen verdi. Bu
doğrultuda darphanede çeşitli miktarda ve oranlarda sikkeler (para)
bastırıldı. Saraya ait altın ve gümüş içeren değerli eşyalar da
darphanede eritilerek paraya çevrildi, ayrıca maden ocakları
yeniden faaliyete geçirilip işletmeye açıldı. Tüm bu tedbirlere
rağmen ordunun askerî harcamaları karşılanamadı.
Yukarıdaki tedbirler aşağıdaki hangi olayın Osmanlı Devleti
üzerindeki etkilerini azaltmaya dönük çalışmalardır? A) Rönesans
B) Reform
C) Coğrafi Keşifler
D) Sanayi İnkılabı
E) Fransız İhtilali
7. Aşağıdakilerden hangisi Reformun özellikleri arasında yer
almaz? A) Reformu başlatan kişi Alman din adamı Martin Luther’dir
B) İlk olarak Almanya’da başlamıştır
C) Katolik kilisesi gücünü artırmıştır
D) İncil’in farklı dillere çevrilip basılmasıyla din adamlarınca ifade
edilen konuların çoğunun İncil’de olmadığı anlaşıldı.
E) Reform İngiltere, Fransa ve Kuzey Avrupa ülkelerine de
yayılmıştır.
8. I. Çok taraflı diplomasinin ilk örneğidir
II. Konferans diplomasisi” için bir esin kaynağı olmuştur.
III. Westphalia’da, 1555 Augsburg Barışı’nın hükümleri
yenilenmiş ve Almanya’da Katolik, Protestan ve Kalvinizm geçerli
mezhepler hâline getirilmiştir.
IV. Kutsal Roma İmparatorluğu’nun parçalanmış olduğu
uluslararası hukuk bakımından doğrulanmıştır
V. Avrupa’nın tek bir imparatorluk çatısı altında birleştirilme
politikası başarılı olmuştur.
Westphalia Antlaşması ile ilgili verilen bu bilgilerden hangisi
yanlıştır?
A) I B) II C) III D) IV E)V
9. Avrupa’da dinî etkenlerin yerini modern diplomasinin almasına
ve uluslar arası alanda modern devletler hukukunun temellerinin
atılmasına aşağıdaki hangi gelişme sebep olmuştur?
A) Reform olayları
B) Coğrafi keşifler
C) Westphalia Antlaşması
D) Viyana Kongresi
E) Sömürgecilik faaliyetleri
10. Avrupa’da Westphalia Antlaşması’ndan itibaren ortaya
çıkan modern devlet anlayışının özellikleri arasında
I. Merkezî otoritenin, ülkede tek hâkim güç olduğu
II. Kilisenin, devlet ve toplum üzerindeki etkisinin azaldığı
III. Merkezî otoritenin koyduğu hukuk kurallarının
her zaman geçerli olduğu
ifadelerinden hangileri yer alır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
11. I. Luther’le başlayan süreçte İngiltere ve İsveç gibi
ülkelerin, Roma’dan ayrılarak kendi ulusal kiliselerini kurmaya
başlamaları
II. Yaşanan kanlı din savaşlarının merkezî devletlerin
gücünü artırması
III. Kilisenin dünyevi gücünün gittikçe azalması
Gelişmelerinden hangileri Avrupa’da Modern devletlerin
ortaya çıkmasında etkili olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
12. Osmanlı gemi teknolojisindeki değişimde ve donanma
stratejisinde hangisinin fethi önemli bir dönüm noktası
olmuştur?
A) Girit B) Kıbrıs C) Rodos D) Kırım E) Trablusgarp
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
E E E E D C C E C E E A
12
1.5. FETİHLERDEN SAVUNMAYA
OSMANLI DEVLETİ’NİN XVIII.YÜZYILI
1711 Prut Antlaşması
1718 Pasarofça Antlaşması
1730 Patrona Halil İsyanı (Görsel 1.30)
1732 Ahmet Paşa Antlaşması
1739 Belgrad Antlaşması
1746 Kerden Antlaşması
1740 Kapitülasyonların sürekli hâle gelmesi
1770 Çeşme Baskını
1774 Küçük Kaynarca Antlaşması
XVIII. YÜZYIL PADİŞAHLARI
III.AHMET (1703-1730) Lale devri padişahı
I.MAHMUT ( 1730-1754)
III.OSMAN (1754-1757)
III.MUSTAFA (1757-1774)
I.ABDULHAMİT (1774-1789)
III.SELİM (1789-1807) Nizam-ı Cedit ordusu ve Nizam-ı
cedit devri
XVIII. Yüzyılda Osmanlı devletinin dış politikası
XVIII. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı Devleti,
Karlofça ve İstanbul Antlaşması’yla kaybedilen toprakları geri
almaya çalıştı.
Ancak kaybedilen topraklar geri alınamadığı gibi ,yeni
topraklar kaybedildi.
İç siyasette ise: Osmanlı devleti, devlet kurumlarındaki
bozulmaları ıslahatlar yaparak yeniden düzenlemek ve devleti eski
gücüne kavuşturmak istemiştir.
Edirne Olayı ve III. Ahmet’in Padişah Olması (1703):
II. Mustafa Karlofça Antlaşmasından sonra Edirne’ye çekilmişti.
Devlet işleri Şeyhülislam Feyzullah Efendinin eline
kalmıştı. Şeyhülislam bu durumdan yararlanarak yakınlarını
önemli devlet memurluklarına getirmişti. Bu sırada padişahın
Edirne’de oturması, orada saraylar yaptırması birçok kişiyi telaşa
düşürmüştü. Bunun üzerine Şeyhülislamın düşmanları ve çıkarları
elden gidenler harekete geçerek padişahın İstanbul’a gelmesini
istediler. II. Mustafa İstanbul’a gelmemiş, bunun üzerine
İstanbul’da cebecilerin etkin olduğu askeri bir isyan çıkmıştır.
Şeyhülislamın düşmanları bundan yararlanarak halkı ayaklandırdı.
Edirne üzerine yüründü, şeyhülislam önce hapsedildi, sonrada idam
edildi.Asiler II. Mustafa’yı tahtan indirerek yerine III. Ahmet’i
padişah yaptılar.(Bu olay Cebeciler Olayı olarak ta adlandırılır.)
VII.yüzyılın sonlarına doğru tahta çıkan Çar I. Petro, Rusya’yı
büyük bir devlet yapmak için şu hedefleri (Panislavizm)
belirlemiştir: 1) Rusya’yı bir Avrupa devleti yapmak
2) Azak denizine ve Kırım’a yerleşmek ve Karadeniz’e çıkarak
etkili hale gelmek
3) Boğazları ele geçirmek.
4) Açık ve sıcak denizlere inmek.
5) Osmanlı hakimiyetindeki Ortodoksların liderliğini ele geçirmek
6) Kapitülasyonlardan yararlanmak
7) Lehistan’ı hakimiyet altına almak.
8) Orta Asya ve Kafkaslarda hakimiyet alanın genişletmek .
Böylece bütün Slavları birleştirerek (Panislavizm) büyük bir Rus
İmparatorluğu oluşturmak
Prut Savaşı ve Prut Antlaşması 1711
Savaşın sebepleri:
İsveç Kralı XII. Şarl’ın, 1709 yılında Poltova’da Rus Çarı I.
Petro’ya yenilerek Osmanlı Devleti’ne sığınması.
Rusya, Osmanlılardan XII. Şarl’ın teslim edilmesini istedi
fakat bu istek III. Ahmed tarafından reddedildi.
Rusya’nın bir taraftan İstanbul Antlaşması’na aykırı olarak
Azak ve Dinyeper’de yeni kaleler ve donanma inşa ettirirken diğer
taraftan Balkanlardaki Ortodoksları, Osmanlı yönetimine karşı
kışkırtması.
Rus ordusunun Osmanlı topraklarına özellikle Kırım’a sınır
ihlalleri yapması üzerine Osmanlı Devleti, 1710 yılında savaş
kararı aldı.
Böylece Rusya ile uzun yıllar devam edecek olan Boğazlar
Meselesi’nin temelini teşkil eden ilk savaş başladı.
Çar I. Petro da XII. Şarl’ın kendisine teslim edilmemesini
gerekçe göstererek Osmanlı Devleti’ne savaş açtı.
1711’de Osmanlı ordusu ile Rus ordusu Yaş yakınlarındaki Prut
Nehri kenarında karşılaştı. Erzak ve malzeme sıkıntısı da çekmeye
başlayan Rus kuvvetleri, Osmanlı ordusu tarafından Prut’ta imha
edilmek üzereyken Rusya barış istedi.
Osmanlı neden barış istedi?
Osmanlı ordusunda malzemenin yetersiz olması
Rus ordusuna yardım gelebileceği endişesi
Baltacı Mehmet Paşa, yeniçerilere güvenmemesi
Kırımlıların sadakatinden şüphe etmesi gibi sebeplerle
Rusların barış teklifini kabul etti.
1711 yılında imzalanan Prut Antlaşması’na göre;
⮚ Ruslar işgal ettikleri topraklardan geri çekilecek,
⮚ İstanbul Antlaşması sonrası yaptığı kale ve istihkâmları yıkacak,
⮚ Rusya, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmayacak ve Rus
tüccarlar Osmanlı ülkesinde serbestçe ticaret yapabilecek,
⮚ İsveç Kralı XII. Şarl ise ülkesine dönecek,
1711 yılında imzalanan Prut Antlaşmasının önemi:
Bu antlaşmayla Osmanlılar, İstanbul Antlaşması’yla
kaybettiği yerleri geri aldı.
Rusya’ya karşı Prut Antlaşması ile elde edilen üstünlük,
Osmanlılarda Karlofça Antlaşması ile kaybedilen yerlerin geri
alınabileceği inancını güçlendirdi.
Prut Sonrası Gelişmeler
1715-1718 Osamnlı+Avusturya Savaşaları
Sebepleri:
Karlofça Antlaşması ile Venedik’e bırakılan Mora
Yarımadası ve bazı Ege adalarının geri alınmak istemesi.
Mora halkının, Venedik’in uyguladığı Katolik baskısı
nedeniyle Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi.
Venedikli korsanların, doğu Akdeniz’de ticaret ve hac
gemilerine baskınlar yapması.
Karlofça Antlaşması’nın ihlali olduğu gerekçesiyle Osmanlı
Devleti, 1714 yılında Venedik’e savaş ilan etti.
Savaşın gelişimi
Osmanlı ordusunun başarıları sonucu 1715 yılında Mora ve
çevresindeki adalar Venedik’ten geri alındı.
Osmanlı Devleti’nin Karlofça sonrası elde ettiği başarılar
Avusturya’yı korkuttu.
Avusturya, Venedik ile 1716 yılında ittifak antlaşması
imzaladı. Böylece Venedik’le devam eden savaşa Avusturya da
katıldı.
Osmanlı ordusu Tuna Nehri kıyısında Petervaradin’de
Avusturya ordusu ile karşılaştı.
Taktik hatalar sonucu Osmanlı ordusu bozguna uğradı.
Avusturya ordusu ilerleyişini sürdürerek 1717 yılında
Belgrad’ı işgal etti.
Osmanlı Sadrazamı Damat İbrahim Paşa’nın barış isteği üzerine
İngiliz ve Hollanda elçilerinin girişimiyle 1718’de Pasarofça
Antlaşması imzalandı.
Pasarofça Antlaşması’yla;
⮚ Belgrad, Semendire dâhil kuzey Sırbistan ve Temeşvar gibi
yerler Avusturya’ya bırakıldı.
⮚ Avusturya, Osmanlı topraklarında konsolosluk açma hakkı ve
ticari imtiyazlar elde etti.
Pasarofça Antlaşmasının önemi:
Avrupa devletlerinin yenilemeyeceği anlaşıldı. Osmanlı
aydınının batıya bakışı değişti.Batının askeri ve teknik üstünlüğü
kabul edilerek ilk batılılaşma hareketi (Lale Devri) başladı
NOT: Pasarofça Antlaşması sonrası Osmanlı Devleti,
Karlofça ile kaybettiği yerleri geri alma umutlarını
kaybetti ve Avrupa’da mevcut topraklarını korumaya
yönelik savunma esaslı bir siyaset izlemeye başladı.
13
BİLİYORMUYDUNUZ?
İlk kez Çelebi Mehmet zamanında başlayan Osmanlı-Venedik
savaşları sona ermiştir. 1715 Osmanlı-Venedik Savaşı iki devlet
arasındaki son savaş ve Pasarofça Antlaşması da son antlaşmadır.
(Vene-dik bundan sonra çöküş sürecine girmiş 1797 Comp Formio
antlaşmasıyla toprakları Avusturya ve Fransa arasında
paylaşılmıştır).
1736- Osmanlı-Avusturya+Rusya Savaşları
Sebepleri
1733’te Avusturya ve Rusya, Osmanlı Devleti’ne karşı gizli
bir ittifak antlaşması ile Osmanlı topraklarını kendi aralarında
paylaşması. ( Bu antlaşmaya göre Azak ve Kırım Rusya’ya; Bosna-
Hersek ise Avusturya’ya bırakılmıştı.)
Rusya’nın, Kırım Tatarlarının kendi topraklarına akınlarını
önlemediği gerekçesiyle I. Mahmud’a Prut Antlaşması’nı
tanımadığını bildirmesi.
Osmanlı Devleti, batıda savaşmak istememesine rağmen
Rusya’nın Azak ve Kırım’a saldırması sonucu 1736’da Rusya’ya
savaş ilan etmişti.
Savaşın gelişimi;
Eflâk, Sırbistan ve Bosna’ya saldıran Avusturya, Osmanlı
karşısında ardı ardına yenilgiler aldı.
Rus ordusu da bunun üzerine geri çekilmeye başlamış ve
Osmanlılar, Özi’yi geri almıştı.
Önce Avusturya barış istedi ve 1739’da Belgrad Antlaşması
imzalandı.
Belgrat Antlaşmayla;
⮚ Avusturya, Pasarofça Antlaşması’yla aldığı yerleri Osmanlı
Devleti’ne geri vermek zorunda kalmıştı.
⮚ İki ülke arasında Tuna Nehri, yeniden sınır kabul edilmişti.
Bütün isteklerinden vazgeçen Rusya ile de 1739 yılında yine
Belgrat Antlaşması imzalanmış, ve Rusya, Azak dâhil bütün işgal
ettiği yerleri Osmanlı Devleti’ne bırakmıştı.
Bu antlaşma ile;
⮚ Rusya’nın Azak Denizi ve Karadeniz’de askerî ve ticari gemi
bulundurması yasaklanmıştı.
⮚ Buna karşın Ruslar, Osmanlı topraklarında ticaret yapabilecek
ve Hristiyanlarca kutsal sayılan yerleri de serbestçe ziyaret
edebilecekti.
Belgrat Antlaşmasının önemi:
Belgrad Antlaşmalarından üstün çıkan Osmanlı Devleti,
Avrupa’da yeniden itibar kazanmıştı.
Karadeniz’in Türk gölü olduğu son kez onaylandı
D’argenson Markisi’nin Projesi (1738):
Fransız siyaset adamı Markisi’nin, Türk İmparatorluğunun
Paylaşılması Hakkındaki Projesi.
“Avrupa’nın karşılaşacağı ilk büyük devrim muhtemelen Türk
Devleti’nin ele geçirilmesi olacaktır. Türk yenilince herkesin
kendi payına düşeni alması lazımdır veya daha iyisi, çok sayıda
Hristiyan devlet kurdurmak, kadim Yunanistan’a ve Nil
Nehri’ne, Ege adalarına yeniden hayat vermek gerekir.
Doğu’da Mücadele ve Safevilerin Sonu
(1722-1746) Osmanlı-İran Savaşları
1639 yılında Osmanlılarla Safeviler arasında imzalanan Kasr-ı
Şirin Antlaşması iki devlet arasında uzun bir barış dönemi
başlatmış ve ticaret yollarının yeniden canlanmasını sağlamıştır.
İran çıkan Afgan Ayaklanmaları nedeniyle Safevilerin zor
durumundan istifade etmek isteyen Çar I. Petro, 1723’te Kafkasya
üzerine harekete geçerek Derbent ve Bakü’yü işgal etmiştir.
Bu arada Kafkasya’daki Müslümanların Osmanlı Devleti’nin
himayesine girmek istemesi üzerine Sadrazam Damat İbrahim
Paşa’nın girişimiyle İran üzerine sefere çıkılmıştır.
Fransa’nın arabuluculuk yapmasıyla Osmanlı Devleti ile
Rusya arasında 1724’te İstanbul’da İran Mukasemenâmesi
(İstanbul Antlaşması) adıyla bir antlaşma imzalanmıştır.
Bu anlaşma ile İran toprakları, Osmanlı Devleti ile Rusya
arasında paylaşılmıştır.
Ancak ülkesinin topraklarının paylaşılmasına razı olmayan
Şah Tahmasb, 1731 yılında Osmanlı ordusu karşısında yenilmiştir.
Barış istemek zorunda kalan Şah Tahmasb ile 1732 yılında
Ahmed Paşa Antlaşması imzalanmıştır.
Ahmet Paşa Antlaşması ile;
⮚ Tebriz başta olmak üzere Batı İran ve Azerbaycan, İran’a
bırakılırken Kafkasya Osmanlı Devleti’nde kalmıştır.
Nadir Han, Ahmed Paşa Antlaşması’nı tanımamış ve Şah
Tahmasb’ı tahtan indirmiştir.
Osmanlıya karşı kaybedilen toprakları geri almak isteyen
Nadir Han, halkın ileri gelenlerini toplayarak 1736 yılında
kendisini Şah ilan ettirmiştir.
Böylece İran’da iki yüz otuz altı yıl hüküm süren Safevi
hanedanı sona ermiş ve Avşar hanedanı yönetimi ele almıştır.
Nadir Şah’ın 1743’te Kerkük, Musul ve Bağdat’a
aldırmasıyla Osmanlı-İran arasında savaş yeniden başlamıştır.
Osmanlı Padişahı I.Mahmud’un Kırım ve Mısır’dan yardımcı
kuvvetler çağırması üzerine Nadir Şah, Osmanlı Devleti’nden barış
istemiştir.
İki devlet arasında Tahran yakınlarındaki Kerden’de 1746
yılında Kasr-ı Şirin Antlaşması’nın maddeleri esas alınarak yeni
bir antlaşma imzalanmıştır.
1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı
Savaşın sebepleri
XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti ile Rusya arasındaki
mücadelelerde genelde Osmanlı Devleti barışın devamından
yanayken Rusya’nın, saldırgan bir politika izlemesi.
Rusya’nın Lehistan içişlerine karışması.( Lehistan kralının
ölümünden sonra kendisine bağlı Stanislav’ı Leh Krallığı’na
seçtirmiştir.) Buna karşı Leh milliyetçileri, Osmanlı Devleti'nden
yardım ve himaye istemiştir.
Rusların yayılmacı politikalarından rahatsız olan Kırım
hanının, Osmanlı Devleti’nin Rusya'ya karşı harekete geçmesini
istemesi.
Rusların, Osmanlı Devleti'ne ait Balta kasabasına saldırması
sonrası Kırım Hanı, Kırım Giray’ın 1769’daki seferi ile savaş
başlamıştır.
Ancak Kırım Giray’ın ölümü üzerine yerine geçen Devlet Giray,
Osmanlı Devleti’ne destek olmak bir yana Kırım’da bile düzeni
sağlayamamıştır.
Ayrıca Sadrazam Mehmed Emin Paşa’nın ordunun sevk ve
idaresindeki yetersizliği, gerekli erzak hazırlığının yapılmaması,
askerlerin maaşlarının zamanında ödenmemesi gibi sebepler de
Osmanlı kuvvetlerini zor duruma sokmuştur.
Çeşme Faciası:
Rus donanması ile Osmanlı donanması 5 Temmuz 1770 tarihinde
Çeşme Limanı’nda karşılaşmıştır.
Ruslar, 6 Temmuz günü Çeşme Limanı’na baskın düzenlemiş ve
liman içine ateş kayıkları salarak birbirine çok yakın demirlemiş
bulunan Osmanlı donanmasına ait otuz kadar gemiyi ateşe
vermiştir.
BİLİYOR MUSUNUZ?
Şah Tahmasb’ın isteği ile 1732’de yapılan Ahmed
Paşa Antlaşması, Osmanlı Devleti’nde diplomasi
anlayışının hâlâ zayıf olduğunu göstermiştir. Bu
antlaşma savaşta kazanan Osmanlı Devleti’nin, masa
başında kaybetmesine neden olmuştur.
BİLİYOR MUSUNUZ?
Rus Kraliçesi II. Katerina Çeşme Baskını’nda başarı
gösteren generallerinden Alexis Orlof’a (Aleksis
Orlof) Çeşmeski (Çeşmeli) unvanını vermiş ve bu
savaşın hatırasına Rusya’da bir de zafer abidesi
diktirmiştir.
14
Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)
1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı
Devleti’nin imzaladığı en ağır antlaşmalardan biri olmuştur.
28 maddeden oluşan antlaşma;
⮚ Kırım’ın Osmanlı Devleti’yle olan bağlılığına son vermiş,
⮚ Kırım’ı müstakil bir hanlık hâline getirmiş ve böylece Kırım,
Osmanlı Devleti’nin himayesinden çıkmıştır.
⮚ Dinî bakımdan Kırım’ın halifeye bağlılığı devam etmiş ve her
iki devlet de Kırım’ın iç işlerine karışmamıştır.
⮚ Rus ticaret gemileri boğazları kullanacak, Karadeniz ve
Akdeniz'de serbestçe dolaşabilecekti.
⮚ Ruslar, diğer devletlere verilen imtiyazlardan istifade edecek,
gerekli yerlerde konsolosluklar açabilecekti.
⮚ Rusya, Kili ve Akkirman gibi kaleler ile Akdeniz’de ele
geçirdiği yerleri de Osmanlı’ya iade etmeyi kabul etmiştir.
⮚ Rusların İstanbul’da daimî bir orta elçi bulundurmasına ve bir
Ortodoks Kilisesi inşasına izin verilmiş ayrıca Rusya bu kilisenin
himayesini üstlenmiştir.
⮚ Ruslar, kutsal yerleri serbestçe ziyaret edebilmiştir.
⮚ Osmanlı Devleti 4,5 milyon ruble tazminat ödemiştir.
⮚ Ayrıca antlaşma maddelerinin kasıtlı olarak yanlış
yorumlanması Ruslara, Osmanlı Devleti’ne müdahale imkânı
tanımıştır.
KONU DEĞERLENDİRME
Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.
1. 1699 Karlofça Antlaşması ve 1718 Pasarofça Antlaşması
sonralarında Osmanlı Devleti topraklarının mevcudiyeti hakkında
nasıl bir siyaset izlemiştir?
2. Coğrafi keşifler sonucu Akdeniz ticaretinin sekteye uğraması
Osmanlı Devletini nasıl bir siyaset izlemeye sevk etmiştir? Bu
durum karşısında nasıl tedbirler alınmış ve bu tedbirlerin ilerleyen
zamanlarda devlete ne gibi bir etkisi olmuştur?
3. 1699 Karlofça Antlaşması ve 1718 Pasarofça Antlaşması
sonralarında Osmanlı Devleti topraklarının mevcudiyeti hakkında
nasıl bir siyaset izlemiştir?
4. Rusların sıcak denizlere inme politikası hangi devletin toprak
bütünlüğüne karşı bir tehdittir?
5. Akkoyunlu Devletinin yıkılmasından sonra İran topraklarında
kurulan Safeviler bir Türk Devleti olmasına rağmen Osmanlı
Devleti ile sürekli mücadele halinde olmuşlardır. Bu mücadelenin
temel nedenleri neler olmuştur?
6. Buna göre Osmanlı Devleti ve Avusturya-Macaristan
İmparatorluğu arasında imzalanan 1533 İstanbul ve 1606
Zitvatoruk Antlaşmalarını mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde
değerlendiriniz.
7. Ruslar XVI. yüzyılın ikinci yarısında Hazar Denizi civarındaki
Türkistan hanlıklarını kontrol altına almıştı. Ruslar varlıklarını
devam ettirebilmek için sıcak denizlere inmeyi hedeflemişlerdir.
Ancak bu tarihlerde henüz ……………….. Devleti ile baş
edebilecek güçte değillerdi. Bu yüzden …………………
Devletinin zayıflamasını ve kendisine fırsat doğurabilecek bir
ortamın oluşmasını beklemeye başlamıştır
Rusların Türkistan Hanlıklarını ele geçirmesi hangi devletin
tepkisini çekmiştir?
8. Rusların dış politikada sıcak denizlere inme konusunda beklediği
fırsat ilk olarak ne zaman gerçekleşmiştir?
9.Rusya’nın bütün Slavları tek bir bayrak altında toplama idealine
ne denir?
BİLİYOR MUSUNUZ? Osmanlı Devleti’nin Dinyeper ile Bug ırmakları
arasındaki geniş topraklardan çekilmesiyle
Karadeniz, Türk Gölü olmaktan çıkmıştır.
Karadeniz’deki hâkimiyet sona ermiştir.
BİLİYOR MUSUNUZ? Rusya, Küçük Kaynarca Antlaşması ile İstanbul’da
bir Ortodoks Kilisesi inşa ederek burada ibadet
edenleri himayesi altına alma hakkını elde etmiştir.
Küçük görünen bu taviz, Rusya’nın daha sonraları
Osmanlı Devleti’ne müdahale etme hakkına sahip
olduğu iddia sının gerekçesini oluşturmuştur.
15
KONU KAVRAMA TESTİ -1
1. Coğrafi Keşiflerden sonra ihracatı artırıp, ithalatı kısıtlayıp
devleti ekonomik bakımdan güçlü hale getirmeyi amaçlayan
ekonomik modele ne ad verilmiştir?
A)Merkantalizm B)Reform C)Liberalizm
D)Kapitalizm E)Rönesans
2. Westphalia (Vestfalya) Barışından olumsuz etkilenen ülke
hangisidir? A)İngiltere B)Hollanda C)Portekiz
D)İsviçre E)Almanya
3. I. Amerika kıtasına kendi halkını yerleştirdi.
II. 1580 yılında Levant Company Şirketini kurdu.
Yukarıda bahsedilen devlet hangisidir?
A)Almanya B)Hollanda C)İngiltere
D)Fransa E)İtalya
4. Aşağıdakilerden hangisi 1774 Küçük Kaynarca
Antlaşmasının özelliklerinden birisi değildir?
A)Osmanlı ve Rusya arasında olmuştur.
B)Osmanlı Devleti ilk kez savaş tazminatı ödemeye mahkum
olmuştur.
C)Kırım, bağımsız olmuştur.
D)Osmanlı Devletinin 18. Yüzyılda imzaladığı en karlı
antlaşmadır.
E)Rusya, İstanbul’da elçi bulundurabilecektir.
5. I. Donanmada manevra kabiliyeti yüksek gemiler ağırlıktadır.
II. Genellikle kadırgalar tercih edilmiştir.
III. Çok sayıda buharlı gemiler mevcuttur.
Yukarıdakilerden hangisi 1534 yılından 17. Yüzyılın ortalarına
kadar Osmanlı donanmasının özelliklerindendir?
A)YalnızI B)Yalnız II C)YalnızIII D)I ve II E) II ve III
6. Katolik mezhebinden Avusturya’nın Protestan Macarlara
saldırması üzerine, Macar kontu Tökeli İmre, Osmanlı devletinden
yardım istemiştir. Osmanlı devleti bunun üzerine II. Viyana
kuşatmasını gerçekleştirmiştir.
Bu duruma bağlı olarak aşağıdaki durumlardan hangisine
ulaşmak mümkün değildir?
A) Avrupa’da mezhep çatışmalarının bulunduğu
B)Osmanlı devletinin, bölge siyasetinde etkili olmaya çalıştığı
C)Macarların yeterli gücünün olmadığı
D)Osmanlı devletinin, Avusturya’nın iç işlerine karıştığı
E)Avusturya ile Osmanlı devleti arasında çıkar çatışmasının
bulunduğu
7. XVIII. Yüzyılın ilk yarısında Rusya'nın;
I. Baltık Denizi kıyılarını elinde tutan İsveç'e saldırması,
II. Osmanlı Devleti'nden Azak Kalesi'ni almaya çalışması,
III. Kafkasya üzerinden iran'a saldırması,
politikalarından hangilerinin sıcak denizlere inme ve yeni
sömürgeler elde etme amacına yönelik olduğu söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
8. 1709 Paltova Savaşı'nda Rusya'ya yenilen İsveç Kralı Demirbaş
Şarl, Osmanlı Devleti'ne sığınmıştır..
Bu gelişme; I. Rusya savunmacı bir dış politika izlemektedir,
II. Osmanlılar ülkelerine mülteci kabul etmektedir,
III. İsveç ve Osmanlıların dış politika çıkarları birbirine karşıt
durumdadır,
yargılarından hangilerini doğrular? A) I ve III B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
9. XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti, Karlofça ve İstanbul
antlaşmaları ile kaybettiği topraklarını geri almaya çalışmıştır.
Bu bilgiler Osmanlı Devleti'nin; I. XVIII. yüzyılda da genişleme politikasını sürdürmüştür,
II. XVIII. yüzyılda var olan topraklarını korumayı amaçlamıştır,
III. XVIII. yüzyılda, daha önce kaybedilen topraklarını
alabileceğini düşünmüştür,
olgularından hangilerinin göstergesi olarak alınabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III
10. XVIII. yüzyıl başlarında ordu ve donanmasını ıslah eden Rus
Çarı I. Petro, Rusya'yı bir "kara devleti" olma özelliğinden
kurtarmak istemiştir. Bu politika nedeniyle Osmanlı Devleti ve
İsveç, Rusya'nın rakibi haline gelmiştir.
I. Petro'nun, bu iki devleti rakip olarak görmesinde; I. Baltık Denizi'ne ulaşma konusunda, İsveç'in Rusya'ya engel
oluşturması,
II. Akdeniz'e ulaşma konusunda, Kırım'ı ve Boğaz-lar'ı
hakimiyeti altında tutan Osmanlı Devleti'nin engel oluşturması,
III. Akdeniz ve Kızıldeniz yoluyla Hint Okyanusu'na ulaşma
konusunda, Osmanlı Devleti'nin engel oluşturması,
unsurlarından hangilerinin etkili olduğu söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
11. 1774 yılında Rusya ile imzalanan Küçük Kaynarca
Antlaşması'nın bazı hükümleri, Rusya'nın ileride Osmanlı'nın
işlerine karışmasına fırsat tanımıştır.
Aşağıdaki hükümlerden hangisi yukarıda verilen yargıyı
destekler niteliktedir? A) Kırım'a bağımsızlık verilecektir.
B) Ruslar, Karadeniz'de donanma bulundurabilecektir.
C) Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş tazminatı ödeyecektir.
D) Rusya İstanbul'da bir elçi bulunduracaktır.
E) Rusya, Osmanlı uyruğundaki Ortodoksları himaye edecektir.
12. 1779'da Ruslar Kırım'a girerek kendi yandaşları olan Şahin
Giray'ı han seçmişlerdir. Osmanlı Devleti'nin müdahalesi sonucu
Rusya, Kırım'dan çıkmayı kabul etmiş, ancak buna karşılık
Osmanlı Devleti de Şahin Giray'ın hanlığını onaylamıştır.
Bu duruma bakılarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Osmanlı Devleti Kırım'ın bağımsızlığını tanımak zorunda
kalmıştır.
B) Kırım halkı Rus yönetimini istemektedir.
C) Rusya'nın isteği Kırım'da Ortodoksluğu yaymaktır.
D) Kırım kesin olarak Rusya'ya bağlanmıştır.
E) Rusya, Kırım'ı kendisine bağlamanın koşullarını
oluşturmaktadır.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
A E C D D D E B C D E E
16
KONU KAVRAMA TESTİ -2 1. Rusya'nın İran'daki mezhep çatışmalarını fırsat bilerek
Kafkasya'ya girmesi üzerine Osmanlı Devleti, İran'a saldırarak
Kafkasya içlerine kadar ilerlemiştir. Savaş tehlikesi yaşayan iki
devlet, Fransa'nın arabuluculuğu sonucunda İstanbul Antlaşması'nı
imzalamışlardır.
Yalnız bu bilgiye dayanarak; I. Osmanlı Devleti ve Rusya işbirliği yaparak İran'ı işgal etmek
istemişlerdir,
II. Rusya'nın İran'a girme eylemini Osmanlı Devleti, çıkarlarına
uygun bulmamıştır,
III. Osmanlı Devleti ve Rusya, İran'daki mezhep çatışmalarını
önlemek istemişlerdir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
2. Lehistan'da yaşanan Veraset Savaşları sonucunda, Rusya yanlısı
kralın başa geçmesi üzerine, bu ülkeden Osmanlı ülkesine doğru
göçler yaşanmıştır. Osmanlı Devleti, 1768'de Lehistan'daki olaylar
nedeniyle Rusya'ya savaş ilan etmiştir.
Yalnız bu bilgiye dayanarak; I. Lehistan'da iç savaş yaşanmaktadır,
II. Rusya Lehistan'ı kendi etkisine almıştır,
III. Siyasal sorunlar göçlere yol açmıştır,
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
3. 1736 - 1739 Osmanlı - Rus ve Avusturya savaşları Osmanlının
başarısıyla sonuçlanmıştır. Bu başarıların en önemli nedeni I.
Mahmut döneminde gerçekleştirilen askeri alandaki ıslahatlardır.
Buna göre; I. Osmanlı Devleti'nde yenileşme hareketleri başlamıştır,
II. Ordunun yenilenmesi egemenliğin ve bağımsızlığın
korunması üzerinde etkili olmaktadır,
III. Nizam-ı Cedit denilen yenilik hareketleri başlamıştır,
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III
4. Mahmut Dönemi'nde Fransız Kont Dö Bonneval, Humbaracı
Ahmet Paşa adını alarak Müslüman olmuş ve Osmanlı ordusunun
topçu ocaklarını yeniden düzenlemiştir. Buna göre;
I. Devşirme sistemi devam etmektedir,
II. Yabancı kökenli kişilerden yararlanılmıştır,
III. Savaş gücünü artırmak amaçlanmıştır,
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
5. 1739 Belgrat antlaşmalarında Fransa, Osmanlı lehinde
arabuluculuk yapmıştır. Bunun üzerine I. Mahmut, Kanuni
Dönemi'nden beri yürürlükte olan "bu haklar imzalayan
hükümdarlar döneminde geçerlidir" hükmüne son vererek,
kapitülasyonları sürekli hale getirmiştir. Buna göre;
I. Kapitülasyonlar sona ermiştir, II Siyasal olaylar ekonomik
olayları etkilemiştir, III. Kapitülasyonlar süreklilik kazanmıştır,
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
6. Osmanlı Devleti'nde, XVIII. yüzyıldan itibaren Avrupa'dan
askeri uzman, öğretmen ve teknik elemanlar getirilerek okullar
açılmış, yeniçerilerin yanında batı örnekli yeni ordular
oluşturulmuştur. Bu bilgiler;
I. Devletin eski gücünden birşey kaybetmediği,
II. Osmanlı devletinin batının askeri üstünlüğünü kabullendiği,
III. Eski kurumların ihtiyaçları karşılamadığı,
gibi durumlardan hangilerini kanıtlar? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
7. Osmanlı Devleti'nin Avusturya ve Venedik'le imzaladığı
Pasarofça Antlaşmasında, - Dalmaçya, Bosna ve Arnavutluk kıyılanda bazı kaleler
Venediklilere verilecek,hükmü yer almıştır.
Antlaşmanın bu hükmü; I. Karadeniz'deki Osmanlı egemenliğinin sona erdiği,
II. Avusturya'nın desteklediği Venedik'in, Osmanlı Devleti'nden
yeni kapitülasyonlar elde ettiği,
III. Osmanlı Devleti'nin, Adriyatik Denizi'ndeki egemenliğinin
zayıfladığı,
durumlarından hangilerinin göstergesi olarak alınabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II B C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III
8. 1774'te Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusyası arasında yapılan
Küçük Kaynarca Antlaşması'nın aşağıdaki hükümlerinden
hangisi "Karadeniz egemenliğinin Ruslara geçtiğinin ve Rusya'ya
kapitülasyon haklarının tanındığının" göstergesidir?
A) Osmanlı uyruğundaki Ortodoksların haklarını Rusya
gözetecektir.
B) Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş tazminatı ödeyecektir.
C) Ruslar, Karadeniz ve Akdeniz'de serbestçe ticaret
yapabileceklerdir.
D) Ruslar, İstanbul'da devamlı bir elçilik kuracaktır.
E) Kırım Hanlığı din bakımından Osmanlı halifeliğine bağlı
olacaktır.
9. Osmanlı Devleti'nin İran'la 1746'da imzaladığı II. Kasr-ı
Şirin Antlaşması'nın, günümüz Türkiye-İran sınırını çizen
antlaşma olarak değerlendirilmesi; I. Tarafların bu tarihten sonra bir daha savaş yapmadıkları,
II. Antlaşmanın belirlemiş olduğu sınırda herhangi bir
değişikliğin yaşanmadığı,
III. Osmanlı Devleti'nin İran karşısında kesin bir askeri üstünlük
sağlayamadığı,
durumlarından hangilerinin göstergesi olarak alınabilir? A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III
10. Osmanlı Devleti gelişen ve güçlenen Rusya ve Avusturya
gibi devletlere karşı; - Fransa'ya sürekli imtiyazlar tanımıştır.
- isveç ile askeri bir ittifak kurmuştur. Buna göre;
I. Yenilgilere karşı yeni politikalar üretilmiştir.
II. Tek başına hareket etme politikası sona ermiştir.
III. Ekonomik faktörler dış politikada araç olarak kullanılmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III
11. Osmanlı Devleti'nin Avrupa devletleri ile imzaladığı
antlaşmaların bazı maddeleri şunlardır; I. Protokol bakımından Avusturya kralı Osmanlı padişahına
denk sayılacaktır,
II. Rusya Osmanlı ülkesinde sürekli elçi bulundurabilecektir,
III. Azak Kalesi ve çevresi Osmanlıda kalacaktır,
Bu maddelerden hangileri Osmanlının Avrupa'daki siyasal
üstünlüğünü yitirdiğine kanıt olarak gösterilebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III
12. XVIII. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti'nin egemenlik
kurduğu topraklar sürekli küçülmüştür.
Buna göre Osmanlı Devleti'nde; I. Savaşlar yenilgiyle sonuçlanmıştır.
II. Hazinenin gelirleri azalmıştır.
III. Siyasal sınırlarda değişiklik yaşanmıştır.
hangilerinin yaşandığı ileri sürülebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
B E D E E E C C E E A E
17
I.ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ-I
1. Osmanlı Devleti XVIII. yüzyılda; 1700 İstanbul Antlaşması ile Rusya'ya bırakılan Azak Kalesi'ni,
1711 Prut Antlaşmasıyla geri almıştır.
1718 Pasarofça Antlaşmasıyla Avusturya'ya bırakılan yerler, 1739
Belgrad Antlaşmasıyla geri alınmıştır.
Bu gelişmelere dayanarak XVIII. yüzyıl Osmanlı Devleti ile
ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Osmanlı'nın Rusya ve Avusturya ile savaşları devam
etmektedir.
B) Osmanlı Avrupa devletleri arasındaki rekabetten
yararlanmıştır.
C) Rusya'nın Karadeniz'e çıkışı engellenmiştir.
D) Osmanlı Devleti bu yüzyılda kaybedilen topraklarını geri
alma politikası izlemiştir.
E) Osmanlı Devleti gücünü büyük ölçüde korumaktadır.
2. Osmanlı Devleti’nde Çeşme Baskını’ndan sonra 1774-1789
arasında özellikle gemi inşasında önemli gelişmeler yaşandı. Sultan
III. Mustafa, çağdaş bilgilerle donatılmış deniz subayı yetiştirilmesi
konusunda harekete geçti. Bu nedenle Baron de Tott (Baron dö
Tot) isimli Fransız mühendis, donanmayı iyileştirme
çalışmalarında görevlendirildi. Ayrıca Cezayirli Gazi Hasan Paşa
tarafından, 1773 tarihinde, “Tersane Hendesehanesi” adıyla
bugünkü Deniz Harp Okulunun temeli atıldı.
Bu bilgilerden hareketle;
I. Osmanlı Devleti XVIII: yüzyıla Avrupa’daki teknolojik
gelişmeleri izleyerek donanmasında yenilikler yapmaktadır.
II. XVIII. Yüzyıl yenilikleri yerli ve yabancı uzmanlar
öncülüğünde gerçekleştirilmiştir.
III. XVIII. yüzyılda Osmanlı deniz savaşlarında başarısızlık
yaşamıştır.İfadelerinden hangilerine ulaşılabilir.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III
3. XVIII. yüzyılın son çeyreğine kadar yabancı devlet gemilerine
kapalı bir Türk gölü olarak kalan ve özel istisnalar dışında
yabancı gemilerin çıkmasına izin verilmeyen Karadeniz,
ilk defa hangi olayla Rus gemilerinin kullanımına açılmıştır?
A) Küçük Kaynarca Antlaşması-1774
B) Belgrat Antlaşmaları-1739
C) Yaş Antlaşması -1792
D) Aynalıkavak Tenkihnamesi-1779
E) İstanbul Antlaşması-1700
4. Osmanlı Devleti’nde özellikle Cezayirli denizciler, XVII. yüzyıl
başlarında Cezayir Limanı’na gelen Hollandalı ve İngiliz
korsanların kalyonlarını örnek almaya başladı. Girit Seferi
nedeniyle 1654’te İstanbul’a gelen Trablusgarp kalyonlar
kaptanı, emrindeki on dört topçuyu Osmanlı donanmasına
vererek Osmanlı topçularının eğitilmesini sağladı.
Bu bilgiden yola çıkarak;
I. Osmanlı Devleti yetkilileri denizlerdeki hâkimiyetin kadırga
güçleriyle sürdürülemeyeceğini anlamıştır.
II. Venedik XVII. yüzyılda gemicilik teknolojisinde ilerlemiştir.
III.Osmanlı merkez teşkilatındaki devlet yetkilileri, XVII. yüzyılda
Avrupa’daki teknolojik gelişmeleri yakından takip etmektedir.
İfadelerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
5. Osmanlı Devleti'nin XVIII. yüzyıl genel politikası; Karlofça ve
İstanbul Antlaşmaları ile kaybettiği topraklarını geri almak
olmuştur. Buna göre XVIII yüzyılda gerçekleştirilen ıslahat
çalışmalarının öncelikle; I. Ordunun güçlendirilmesi,
II. İlköğretimin zorunlu hale getirilmesi,
III. Halkın yönetime katılımının sağlanması,
hedeflerinden hangilerine yönelik olduğu savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
6. XVI. yüzyılda Akdeniz’e hâkim olan Osmanlı deniz gücü, Fas'a
kadar nüfuz sahasını genişletmiştir. Osmanlı, sınırları Atlas
Okyanusu’na dayanmasına rağmen etkili bir okyanus siyaseti
izlememiştir. 1645 Girit Seferi’ne kadar büyük çapta bir sefer için
Akdeniz’e çıkmayan Osmanlılar, sadece sahilleri korumak
amacıyla denizlere açılmıştır.
Bu bilgiden yola çıkarak,
I. Osmanlı Devleti yetkilileri siyasi hedeflerine daha çok kara
kuvvetiyle ulaşabilecekleri düşüncesindedir
II. Osmanlı Devleti XVII. yüzyılda çağının deniz ticareti
politikalarını takip eden bir siyaset izlememiştir.
III. Osmanlı Devleti’nin Girit kuşatması başarısızlıkla
sonuçlanmıştır.
Sonuçlarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III
7. XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde asker kökenli devlet
adamlarının etkinliği azalmış, uluslararası ilişkileri iyi bilen sivil
yöneticilerin etkisi artmıştır.
XIII. yüzyılda sivil yöneticilerin etkisinin artmasında; I. Merkezde çıkan isyanların padişahın otoritesini sarsması,
II. Fetih politikasından vazgeçilerek, diplomatik ilişkilerin önem
kazanması,
III. Dirlik sisteminin bozulmasıyla, feodal yapının oluşması,
durumlarından hangilerinin belirleyici olduğu savunulabilir? A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) II ve III
8. Rusya XVIII. yüzyıl boyunca; I. Baltık Denizi'ne ulaşmak için isveç'le
II. Doğu Avrupa'ya egemen olmak için Lehistan'la
III. Karadeniz, Boğazlar ve Akdeniz'e ulaşmak için de
Osmanlılarla savaşmıştır.
Bu durumun; I. İsveç, Lehistan ve Osmanlılar arasında ittifaklar kurulması,
II. Rusya'da rejim değişikliği yaşanması,
III. Rusya'nın yayılma politikasından vazgeçmesi,
gibi sonuçlardan hangilerine yol açtığı söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
9. XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti, batıdan özellikle Fransa'dan
askeri uzmanlar getirtmiştir. Kimisi istihkam Okulu kurmak için
çaba sarfederken, kimisi de gemi tezgahlarında çalışmıştır. Bu
uzmanlar gelirken, kendi yardımcılarını beraberlerinde
getirmişlerdir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğru değildir? A) Osmanlı Devleti bir Avrupa devleti olmuştur.
B) XVIII. yüzyılda belirgin bir Fransız etkisi yaşanmaktadır.
C) Batı üstünlüğü kabul edilmiştir.
D) Islahatlar askeri alanda yoğunlaşmıştır.
E) Uzmanlar tek başlarına gelmemişlerdir.
18
10. I. XVII. yüzyıl ıslahatçılarından IV Murat var olan
kurumları düzeltmeye çalışmış, eskiye dönüşü amaçlamıştır.
I I. XVIII. yüzyıl ıslahatçılarından III. Selim ise var olan
kurumları düzeltmenin yanında Batı tarzında yeni kurumlar
açmaya başlamıştır.
Osmanlı Devleti'nde ıslahat anlayışında meydana gelen bu
değişiklik aşağıdakilerden hangisine dayandırılabilir? A) Islahatların uzun süreli olmamasına
B) Yenilik taraftarlarının güç kazanmasına
C) Batı üstünlüğünün kabul edilmesine
D) Osmanlı kurumlarındaki düzelmeye
E) Islahatların araştırılarak yapılmasına
11. Osmanlı Devleti XVIII. yüzyılın ilk yarısında uyguladığı
dış politika başarısızlığa uğrayınca, yüzyılın ikinci yarısında
aşağıdaki politikalardan hangisine yönelmiştir? A) Karlofça ve İstanbul Antlaşmalarıyla kaybettiği toprakları geri
almak
B) Var olan toprakları korumak
C) Fetih politikasını değiştirmek
D) Merkeze karşı olan ayaklanmaları bastırmak
E) Balkanlardaki halka bir takım haklar tanımak
12. Rusya, XVIII. yüzyılda Baltık ve İskandinavya'ya hakim olmak
için İsveç'le, Doğu Avrupa hâkimiyeti için Lehistan ile, Karadeniz
ve boğazlara hâkim olmak için de Osmanlı Devleti ile mücadele
etmiştir.
Bu duruma bakılarak Rusya'nın XVIII. yüzyılda genel siyaseti
hakkında; I. Avrupa'da siyasi güç olmayı istemektedir,
II. Sıcak denizlere inme çabası vardır,
III. Kıyı bölgelerini ele geçirmeye çalışmaktadır,
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
B E A D A B A E A C B E
19
I.ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ-II
1. XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde; rüşvet ve iltimasın
yaygınlaşması, dirliklerin hak eden kişilere verilmemesi, yeniçeri
ocağına asker alımında devşirme yasasına uyulmaması gibi
gelişmeler yaşanmıştır.
Bu durum, aşağıdakilerden hangisinin ortaya çıkmasında etkili
olmuştur? A) Eyalet ve merkez ordusunun bozulması
B) Yönetimin bozulması
C) Beşik ulemalığı sisteminin çıkması
D) Avrupa devletlerinin bilimsel alanda gelişmesi
E) Güçlü devletlerle karşı karşıya kalması
2. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti'nin Lehistan
üzerine yaptığı Hotin Seferi ile ilgili değildir?
A) Hotin Kalesi'nin alınamamasında yeniçerilerin disiplinsizliği de
etkili olmuştur.
B) Sefere çıkılma nedeni Lehistan'ın Boğdan'ın içişlerine
karışmasıdır.
C) II. Osman döneminde yapılmıştır. aygunhoca.com
D) Lehistan Osmanlı Devleti'nin himayesine girmeyi kabul
etmiştir.
E) Sefer dönüşünde II. Osman yeniçeriler tarafından tahttan
indirilerek öldürülmüştür.
3. Osmanlı Devleti'nin yapmış olduğu bazı antlaşmalar şunlardır:
- Ferhat Paşa Antlaşması
- Nasuh Paşa Antlaşması
- Serav Antlaşması
Bu antlaşmalar, aşağıdaki devletlerden hangisiyle
imzalanmıştır? A) Rusya B) Iran C) Avusturya D) Venedik E) Lehistan
4. Aşağıdakilerden hangisi, Osmanlı Devleti ile Venedik
arasında savaş nedeni olmamıştır?
A) Kıbrıs'ın fethi
B) Girit'in kuşatılması
C) Ipek Yolu ticareti
D) Akdeniz egemenliği
E) Rodos'un fethi
5. Aşağıdakilerden hangisinde, Osmanlı Devleti'nin imzaladığı
antlaşma ile özelliği yanlış eşleştirilmiştir?
Antlaşma Özellik
A) Ferhat Paşa -Doğuda en geniş sınırlara ulaşılmıştır.
B) Bucaş -Fetih yoluyla toprak kazanılmıştır.
C) Zitvatorok- Batı karşısındaki diplomatik üstünlük
kaybedilmiştir.
D) Vasvar- İran savaşları sona ermiştir.
E) Karlofça- Macaristan Avusturya'ya bırakılmıştır.
6. II. Osman döneminde ;
- Lehistan Seferi'nde yeniçerilerin disiplinsiz davranışları nedeniyle
istenilen sonuç alınamamıştır.
- Yeniçeri ocağını kaldırma düşüncesi öldürülmesine neden
olmuştur.
Bu gelişmeler dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi
söylenemez? A) Kapıkulu Ordusu'nda bozulmalar görülmüştür.
B) Yeniçeriler Osmanlı Devleti'nin yönetim biçimini değiştirmek
için ayaklanmışlardır.
C) Yeniçerilerin ayaklanması padişah değişikliğine neden
olmuştur.
D) Padişahların ordu üzerindeki otoritesi zayıflamıştır.
E) Ordunun bozulması savaşlarda başarısız sonuçlar alınmasında
etkili olmuştur.
7. XVIII. yüzyıl başlarında;
- Osmanlı Devleti'nin kaybettiği topraklan geri almak istemesi
- Isveç kralının Osmanlı Devleti'ne sığınması üzerine Rusların
Osmanlı sınırını geçmesi
gibi gelişmeler, hangi antlaşma ile sona eren Osmanlı • Rus
savaşının nedenleri olmuştur?
A) Istanbul B) Prut C) Belgrat D) Yaş E) Küçük Kaynarca
8. XVIII. yüzyıl başlarında;
- Istanbul Antlaşması'yla (1700) Azak kalesi Rusya'ya
bırakılmıştır.
- Prut Antlaşması'yla (1711) Azak kalesi Rusya'dan geri alınmıştır.
Bu bilgilere bakılarak Osmanlı Devleti ile ilgili;
I. Kaybedilen yerlerin geri alınması ümidi doğmuştur.
II. Rusya'nın Karadeniz'e çıkması engellenmiştir.
III. Rusya, Osmanlı Devleti'nin iç siyasetini yakından takip
edebilecektir.
IV. Rusya'ya Ortodoksları koruma hakkı verilmiştir. yargılardan
hangileri savunulabilir? A) I ve II B) II ve III C) Yalnız III D) III ve IV E) Yalnız IV
9. Osmanlı Devleti, Pasorafça Antlaşması'ndan sonra Avrupa'ya
karşı barışçı bir siyaset izledi. Savunmaya yönelik bir politika
uyguladı. Osmanlı Devleti'nin dış politikasındaki değişikliğin
nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gösterilebilir?
A) Yükselme dönemindeki durumunu devam ettirmek istemesi
B) Doğudaki topraklarını korumak istemesi
C) Büyük toprak kayıplarına uğraması
D) Veraset sisteminde yeni düzenlemeler yapılması
E) Demokratik gelişmeler yaşanması
10. - Zitvatorok Antlaşması'yla Avusturya Arşidükü Osmanlı
padişahına eşit hale getirilmiştir.
- Belgrad Antlaşması'nda Rus Çarı protokol bakımından Avusturya
Arşidükü'ne eşit sayılmıştır.
Bu bilgilere bakılarak aşağıdakilerden hangisi savunulabilir?
A) Osmanlı Devleti güçlenmektedir.
B) Osmanlı Devleti siyasi gücünü kaybetmektedir.
C) Osmanlı Devleti askeri üstünlüğünü korumaktadır.
D) Devletlerin büyüklüğü Osmanlı Devleti'nin tanınmasına
bağlıdır.
E) Avrupa'da yeni devletler kurulmaktadır.
11. XVIII. yüzyılda imzalanan antlaşmalarda yer alan
aşağıdaki maddelerden hangisi, Osmanlı Devleti'nin boğazların
güvenliğini sağlamayı amaçladığına kanıt olarak gösterilebilir?
A) Rusya Karadeniz'de savaş ve ticaret gemisi bulundurmayacak
B) Avusturya işgal ettiği toprakları boşaltacak
C) Rus Çarı protokol bakımından Fransa kralı ve Avusturya
imparatoruna eşit sayılacak
D) Rusya Lehistan'ın içişlerine karışmayacak
E) Kırım halkı din bakımından Osmanlı halifesine bağlı kalacak
12. 1768 - 1774 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda imzalanan
Küçük Kaynarca Antlaşması'nın sonuçları arasında
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Osmanlı Devleti'nin ilk kez bir devlete savaş tazminatı ödemesi
B) Rusya'nın Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışma hakkı elde
etmesi
C) Kırım'a bağımsızlık verilmesi
D) Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemine girmesi
E) Rusya'nın kapitülasyonlardan yararlanma hakkına sahip olması
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
A D B E D B A A C B A D
20
I.ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ-III
1. Osmanlı Devleti'nin XVIII. yüzyılda Rusya ile imzaladığı
antlaşmalarda yer alan kararlardan bazıları şunlardır;
I. Rusya, Lehistan'ın içişlerine karışmayacak
II. Rusya, Karadeniz ve Akdeniz'de serbestçe ticaret yapabilecek
III. Rusya, Karadeniz'de savaş ve ticaret gemisi bulundurmayacak
IV. Rusya, Eflak-Boğdan halkının haklarını koruyacak
V. Rus çarı, protokol bakımından Avusturya ve Fransa kralına eşit
sayılacak
Bunlardan hangileri, Osmanlı Devleti'nin Rusya karşısındaki
üstünlüğünün göstergeleri olarak kabul edilebilir? A) I ve II B) III ve V C) Yalnız III D) I ve III E) II ve IV
2. 1774'te Rusya ile imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşmasının
aşağıdaki maddelerinden hangisi, Osmanlı Devleti'nin aleyhine
bir gelişme olarak değerlendirilemez?
A) Kırım'a bağımsızlık verilecek
B) Rusya, Karadeniz'de donanma bulundurabilecek
C) Rusya, Osmanlı denizlerinde ticaret yapabilecek
D) Rusya, Istanbul'da sürekli elçilik açabilecek
E) Kırım halkı dini bakımdan Osmanlı halifesine bağlı olacak
3. Osmanlı Devleti’nin XVIII. yüzyılda imzaladığı Küçük
Kaynarca Antlaşması'nda yer alan;
I. Rusya Karadeniz'de serbestçe ticaret yapabilecek
II. Kırım bağımsız olacak
III. Rusya Osmanlı ülkesindeki Ortodoksların haklarını koruyacak
IV. Rusya'ya savaş tazminatı verilecek
gibi maddelerden hangilerinin, Rusya'nın Osmanlı Devleti'nin
içişlerine karışmasına ortam hazırladığı söylenebilir?
A) I ve II B) Yalnız III C) Yalnız IV D) II ve III E) III ve IV
4. Osmanlı Devleti XVII.yüzyılda da fetih politikasını
sürdürmüştür.
Aşağıdakilerden hangisi, bu yargıya kanıt olarak gösterilemez? A) Girit'in alınması
B) Nasuh Paşa Antlaşması'nın imzalanmasıyla Amasya Antlaşması
sınırlarına dönülmesi
C) Ferhat Paşa Antlaşması'yla doğuda en geniş sınırlara ulaşılması
D) Kanije ve Estergon kalelerinin alınması
E) Viyana'nın ikinci kez kuşatılması
5. Osmanlı Devleti XVII. yüzyıl sonlarında imzaladığı Karlofça ve
Istanbul Antlaşmaları ile büyük ölçüde toprak kaybına uğradı.
Aşağıdakilerden hangisi, Osmanlı Devleti'nin XVIII. yüzyıl
başlarında Rusya, Avusturya ve Venedik ile yaptığı savaşların
amacıdır?
A) Kaybettiği toprakları geri almak
B) Gücünü Avrupa devletlerine kabul ettirmek
C) Osmanlı ülkesinde yaşayan Ortodoksları korumak
D) Doğu Akdeniz'de güvenliği sağlamak
E) Avrupa'da yeni topraklar ele geçirmek
6. 1731 yılında Şah Tahmasb komutasındaki İran ordusunun
Revan’a saldırısıyla başlayan Osmanlı-İran savaşlarında
Osmanlılar, İran ordusunu mağlup etmiştir. Barış istemek zorunda
kalan Şah Tahmasb ile 1732 yılında Ahmed Paşa Antlaşması
imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Tebriz başta olmak üzere Batı İran
ve Azerbaycan, İran’a bırakılırken Kafkasya Osmanlı Devleti’nde
kalmıştır. Bu bilgiden yola çıkarak;
I. Osmanlı devleti bu savaşlarda başarılı olamamıştır.
II. Osmanlı devletinde diplomasi anlayışı gelişmemiştir.
III. Cephede kazanılan başarı, masa başında sürdürülememiştir.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III D) I ve II E) I ve III
7. 1768- 1774 Osmanlı- Rus savaşları sonucunda Rusya ile
imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya, İstanbul’da bir
Ortodoks Kilisesi inşa ederek burada ibadet edenleri himayesi
altına alma hakkını elde etmiştir. Bu bilgiden yola çıkarak;
I. Osmanlı Devleti 1768-1774 Rus savaşında başarılı olmuştur.
II. Rusya’nın Osmanlı Devleti üzerinde emelleri vardır
III. Rusya Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışma fırsatı bulmuştur
Yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III D) I ve II E) I ve III
8. 1715- 1718 Osmanlı-Avusturya+Venedik savaşları sonucunda
imzalanan Pasarofça Antlaşması sonrası Osmanlı Devleti, Karlofça
ile kaybettiği yerleri geri alma umutlarını kaybetti ve Avrupa’da
mevcut topraklarını korumaya yönelik savunma esaslı bir siyaset
izlemeye başladı. Bu bilgiden hareketle; I. Osmanlı Devleti 1715- 1718 savaşlarında yeni topraklar
kaybetmiştir.
II. Osmanlı Devleti Pasarofça Antlaşması’ndan sonra Avrupa’da
barış siyasetine yönelmiştir.
III. Osmanlı sınırlarında daralma yaşanmıştır.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
9. Osmanlı Devleti’nde Karlofça ve Pasarofça antlaşmaları
sonrası yaşadığı toprak kayıplarının
I. Sınırlar dışında kalan Osmanlı Müslümanlarını, Balkanlardan
başta İstanbul olmak üzere Anadolu’ya doğru göçe zorlaması
II. Güçlü devlet itibarının giderek kaybolması
III. Azınlık nüfusun Müslüman nüfus karşısında oranının artması
Sonuçlarından hangilerine yol açtığı savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
10. Küçük Kaynarca Antlaşması'nın,
- Kırım'a bağımsızlık verilmesi
- Rusya'nın kapitülasyonlardan yararlanması
- Eflak ve Boğdan halkından bir süre vergi alınmaması
maddelerine bakılarak, Osmanlı Devleti ile ilgili;
I. Sınırları daralmıştır.
II. Egemenlik hakları sınırlanmıştır.
III. Gelirleri artmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
11. Osmanlı Devleti’nin 1739 da Rusya ile imzaladığı Belgrat
Antlaşması’na göre; Rusya, Azak dâhil bütün işgal ettiği yerleri
Osmanlı Devleti’ne bırakmış, Rusya’nın Azak Denizi ve
Karadeniz’de askerî ve ticari gemi bulundurması yasaklanmıştı.
Buna karşın Ruslara Osmanlı topraklarında ticaret yapabilme ve
Hıristiyanlarca kutsal sayılan yerleri de serbestçe ziyaret edebilme
hakkı tanınmıştır. Antlaşma maddelerinden yola çıkarak;
I. Osmanlı Devleti Avrupa’da yeniden itibar kazanmıştır
II. Karadeniz’in Türk hakimiyetinde olduğu onaylanmıştır.
III. Rusya Belgrat Antlaşması öncesindeki savaşlarda başarısızdır.
sonuçlarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
12. Osmanlı Devleti “Kutsal İttifak” savaşlarından sonra
I. Karlofça
II. Pasarofça
III. İstanbul
Antlaşmalarından hangilerini imzalamıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve III D) I ve II E) II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
D E C B A C A E D D E C
21
Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.
1. Fransa’nın Levant (Doğu Akdeniz) ticaretinde gücünü
yitirmesinin nedenleri nelerdir?
2. Westphalia Barışı’ndan sonra ortaya çıkan seküler (laik) sistem nasıl uygulanmıştır?
3. Otuz Yıl Savaşları’na Osmanlı Devleti neden ve nasıl katılmıştır?
4. Hollanda’nın çok kısa bir sürede sömürge imparatorluğuna dönüşümü nasıl olmuştur?
5. Osmanlı Devleti, Karadeniz’de ve Akdeniz’deki üstünlüğünü
nasıl kaybetmiştir?
6. XVIII. yüzyılın başında Osmanlı Devleti’ni hızlı bir biçimde kalyon üretimine sevk eden nedenler neler olabilir?
7. Osmanlı evletinde duraklamanın nedenleri nelerdir?
8. Osmanlı Devletinin denizcilik alanın da geri kalmasının
nedenlerini yazınız.
9. Westphalia Barış Antlaşmasının modern devletler hukukunun
oluşmasında yeri hakkında bilgi veriniz.
10. “Üzerinde güneş batmayan imparatorluk” unvanına sahip
İngilterenin denizaşırı güç haline gelmesi hakkında bilgi veriniz.
Aşağıda verilen açıklamaların önüne doğru ise “D”, yanlış ise
“Y” harfi koyunuz. (10 puan)
1) Osmanlı Devleti, Avusturya ile imzaladığı 1533 İstanbul
Antlaşması’nda mütekabiliyet esasını benimsemiştir. ( )
2) ) Mutlak monarşilerde hükümdarın tüm yetkileri parlamentoda
toplanmıştır. ( )
3) Tımar sisteminin çöküşü Osmanlı idari, sosyal ve iktisadi
sistemlerini derinden etkilemiştir. ( )
4) XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde şehzadelerin sancaklara
gönderilmesini yasaklayan “kafes usulü” getirilmiştir. ( )
5) 1623’te kurduğu “Batı Hindistan” şirketi aracılığıyla Brezilya’da
topraklar elde ederek ekonomik bakımdan güçlenen Hollanda’da
önemli bir nüfuza sahip olacak aristokratik bir cumhuriyetin temeli
de bu dönemde atılmıştır. ( )
6. Padişah IV. Mehmet’i ikna ederek 1683’te Viyana’yı kuşatan,
kuşatma başarısız olunca idam edilen Osmanlı sadrazamı
Merzifonlu Kara Mustafa Paşadır.( )
7. Otuz yıl savaşlarının en önemli siyasal sonucu antlaşma
hükümlerinde bölünen Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğunun
gücünü yitirmesiyle, Fransa’nın Kıta Avrupasında ki gücünün ve
etkisinin artmasıdır. ( )
8. Kadırgaya göre daha uzun bir gövdeye sahip olan kalyonlar,
kadırgadan farklı olarak büyük yelkenlere ve toplara sahipti.( )
9. Venedik kadırgaları karşısında Osmanlı
kalyonlarının âciz kalması sonucunda Osmanlı devlet adamları
kadırga inşasına karar verdi ve böylece kalyondan kadırgaya geçiş
süreci Osmanlı donanması için de başladı.( )
10. Siyasi hedeflerine sadece kara kuvvetiyle ulaşabileceğini
düşünen Osmanlılar, donanmayı kullanma ve geliştirmede
geç kalmıştır. Bu nedenle gemi teknolojisinde de bütün
gemiler ancak XVIII. yüzyılda kalyona dönüştürülmüştür.( )
Aşağıdaki kavramları kısaca açıklayınız. MÜTEKABİLİYET:
KONJONKTÜREL İTTİFAK:
CİHANŞÜMUL DEVLET:
KALYON:
MERKANTİLİZM:
22
2. ÜNİTE : DEĞİŞİM ÇAĞINDA AVRUPA VE OSMANLI
2.1. AVRUPA’DA DEĞİŞİM ÇAĞI
Ortaçağ Avrupası;
XVI. yüzyılın başlarına kadar Avrupa’da siyasi, sosyal ve
ekonomik alanda en yetkili kurum Roma Katolik Kilisesi ve bu
kiliseyi temsil eden Papalık’tır.
Orta çağ Avrupası merkezi otoritenin güçlü olmadığı,
devletlerin birliğinin olmadığı bir süreci ifade eder.
Feodalizmin siyasal, sosyal, ekonomik düzen olduğu bir çağdır.
Kralların yetkilerinin Papalara oranla daha az ve sınırlı
olduğu bir dönemdir. (Papalar kralları görevden alabildiği gibi,
atayabilirdi)
En güçlü kurumun kilise (veya onun simgesel gücü Papalık) olduğu bir çağdır. (Kilise en büyük ekonomik, siyasi ve dinsel
güçtür.)
Bilimsel düşüncenin baskı altına alındığı ve bu yüzden bilim
hayatının sönük geçtiği bir dönemdir. Kilisenin öğretilerine karşı
çıkanlar (Aristo ve Batlamyus’un öğretileri) Engizisyon
mahkemelerinde yargılanmıştır.(Skolastik düşünce)
Bilimsel, teknik alandaki gelişmelerin yaygınlaşması ve
hızlanması ile bu dönem sona ermiş; Avrupa’da ortaya
çıkan Aydınlanma Çağı sayesinde; insana ve özgür düşünceye
önem verilmeye başlanmış ve modern bilimsel düşünce sistemi,
Avrupa’dan tüm dünyaya yayılmıştır Orta çağ Avrupası’nda saraylarda görkemli bir
yaşam sürmeye başlayan papalar, giderlerini karşılamak için
Hıristiyan halktan para toplamış ve kilise topraklarından belirli
oranlarda vergi almıştır
Merkezî otoritenin güçlü olduğu Fransa ve İngiltere gibi
Ülkelerde Papalığın etkisi alt düzeydedir.
Ekonomik faaliyetleri dinî hayata göre daha önemsiz gören Kilise;
ortak mülkiyeti esas almış, başkalarına ait olan malları hazinesine
katmış ve mülkiyet sisteminin tartışılmasını yasaklamıştır.
Avrupa’da Ortaçağ şartları nasıl değişti?
I. Coğrafi keşiflerin de etkisiyle burjuvazinin aristokrat
sınıfakarşı yükselişinin hızlanması
II. Avrupa’nın, İslam kültür ve medeniyeti ile sistemli bir
temasa geçmesi
III. Arapça ilim ve felsefe eserlerin Latinceye tercüme edilmesi
ile Avrupalıların skolastik düşünce yüzünden yitirdiği Eski
Yunan felsefesini yeniden keşfetmeleri
IV. Rönesans ve Reform hareketlerinin etkisi ile bilimin
önündeki engellerin kalkmasıyla aydınlanmanın başlaması.
Rönesans ve Reform
Rönesans
XV. yüzyıldan itibaren İtalya'da ve daha sonra diğer Avrupa
ülkelerinde hümanizmin etkisiyle ortaya çıkan, İlk Çağ'ın klasik
kültür ve sanatına dayanan bilim ve sanat akımıdır.
Rönesans, daha çok edebiyat ve güzel sanatlar alanında görülen
yenilik ve gelişme hareketidir. Rönesans, bir anlamda din temelli
baskıcı düşünceye bir başkaldırıdır.
Coğrafi Keşifler sayesinde gelişen ticaret, yeni bir sınıfın ortaya
çıkmasını sağladı. Mesen sınıfı adıyla anılan bu sınıf sanat ve
edebiyatla ilgilenen bir sınıftı. Zenginlerin desteklediği sanatçı ve
bilim adamlarının çabaları sonucunda sanata, ilme ve edebiyata
destek artmıştı.
Rönesans’ın Sonuçları
Özgür düşüncenin temeli atıldı.
Avrupa ülkelerinde bilim, sanat, edebiyat alanlarında yeni bir
dünya görüşü ortaya çıktı.
Skolastik düşünce terk edildi. Deney ve gözleme dayanan
pozitif düşünce bu sayede ortaya çıktı.
Reform hareketlerinin başlamasına zemin hazırladı.
NOT: Rönesans, daha çok Avrupa'da etkili oldu. Osmanlı Devleti
ise Rönesans'tan fazla etkilenmedi.
Hümanizm, insanı değer kabul eden, onu her şeyin ölçütü olarak
tanımlayan, insanın doğasını, yeteneklerini, sınırlarını veya
ilgilerini konu edinen bir felsefi akımdır. Hümanizm, edebiyat,
bilim, sanat alanlarında ortaya çıkmıştı. Hümanizmin önemli
temsilcileri: Dante, Petrarca (Petrark), Montaigne (Monteyn) ,
Erasmus ve Cervantes (Servantes) sayılır.
Reform
Yeniden düzenleme anlamına gelen reform, Yeni Çağ başlarında
Avrupa’da meydana gelen dinî düzenlemeleri ifade etmektedir. İlk
olarak Almanya’da başladı.
Reformu başlatan kişi Katolik Kilisesi'ni eleştiren fikirleriyle öne
çıkan Alman din adamı Martin Luther'dir. Katolik Kilisesi'nin
merkezî olan Roma'ya yaptığı bir ziyarette papanın tüm
Hristiyanları yanlış yönlendirdiğini fark etti. Luther kendisini ilk
Protestan isyanın başında buldu.
Reform hareketinin başlamasında;
Katolik Kilisesi’nde ortaya çıkan bozulmalar
Hümanizm sayesinde, Hristiyanlığın kaynaklarına inilmesi
ve serbest düşüncenin yayılması,
Matbaanın yeni fikirleri geniş halk kitlelerine yayması,
Papalık’ta çöküşün hızlanması ve ıslahat düşüncesinin
yayılması etkili oldu.
Matbaa sayesinde kitap basımı ve okuryazarlık oranı arttı. İncil’in
farklı dillere çevrilip basılmasıyla din adamlarınca ifade edilen
konuların çoğunun İncil’de olmadığı anlaşıldı. Katolik Kilisesi'nin,
din dışı işlerle özellikle siyasetle uğraşması, endüljans, aforoz,
enterdi, engizisyon, günah çıkarma gibi güç unsurlarıyla halkın
mallarına el koyması ve halkın giderek ekonomik gücünü
kaybetmesi gibi nedenlerle Katolik Kilisesi'ne olan güven
azalmıştır.
Reformun Sonuçları
Reform hareketlerinin sonucunda;
“Dinin esas kaynağı Tanrı’nın sözlerinden ibarettir,
buna havarilerin ve ilk Hristiyan azizlerin
yorumundan başka bir şey katılamaz.
Din ve ibadet herkesin vicdanına ait bir iştir.”
esasları benimsendi
Protestanlık mezhebinin ortaya çıktı.
Papalık, Hıristiyanların üzerindeki dinî, politik ve ekonomik
üstünlüğünü kaybetti.
Hıristiyanlığın devlet ve toplum hayatındaki etkisi
azaldı ve sekülerleşme(dünyevileşme) adı verilen kavram ortaya
çıktı.
Eğitim, kilisenin etkisinden çıkartılarak laikleştirildi.
Skolastik düşüncenİN etkisini yitirmesiyle bilimsel
çalışmalar hız kazandı.
Hıristiyanlıkta Protestanlığın yanı sıra; Kalvenizm,
Anglikanizm gibi yeni mezhepler doğdu ve Avrupa'daki mezhep
birliği bozuldu.
Reform hareketinin yaşandığı ülkelerde kilisenin mal
varlığına büyük ölçüde el konuldu.
Katolik Kilisesi'ne ve din adamlarına olan saygı azaldı.
Katolik Kilisesi kendini yeniden düzenledi.
Reform, reform taraftarlarıyla karşıtları arasında uzun yıllar
süren savaşlara neden oldu.
Bilim Devrimi
Rönesans hareketine öncülük eden diğer bir felsefe de akılcılık
yani rasyonalizmdir.
Rasyonalizm, (akılcılık) Rasyonalizm, insan aklının her türlü
rehberliği yapacak güçte olduğunu ve başka hiçbir kaynağa gerek
olmadığını
dile getirir. Sorunlara akla, mantığa ve gerçeğe uygun çözümler
aramak demektir.
23
Rasyonalistlere göre aklın doğruya ulaşmasını engelleyen en
önemli unsurlar şunlardır;
kilise,
hukuka dayanmayan devlet,
batıl inançlar,
bilgisizlik,
yöntemsizlik ve
ön yargılardır.
Yapılması gereken ise akla karşı olan unsurları gidermek, bilimsel
bir çevre hazırlamak ve aklın aydınlanmasını sağlamaktır.
Akıl Çağı:
Filozofların “İnsanlık, yaşamı bilimin kurallarıyla anlayabilir.”
düşüncesi, bilimde büyük değişimleri ortaya çıkarmıştır. Bilimin
yeni kanunlar ortaya koymak için kullanılması, bu dönemin Akıl
Çağı olarak adlandırılmasını sağlamıştır. Akıl Çağı’nda Galileo
(Galile), Kepler (Keplır), Copernicus (Kopernik) ve Newton
(Nivtın) gibi bilim insanları sayesinde Avrupa’da, Bilim Devrimi
gerçekleşmiştir.
Ulus Devletlerin Ortaya Çıkışı
Yeni Çağ Avrupası’ndaki fikrî-manevi dönüşüm siyasi, sosyal,
ekonomik ve askerî alanlarda da etkisini göstermiştir.
Krallar ve asiller, Rönesans’la siyasi güç kazanmış ve devletin
kiliseden ayrı olabileceği fikri gelişmiştir.
Orta Çağ’daki derebeylerin yerine krallar ortaya çıktı ve
merkezî yönetim güç kazanmıştır.
Kralların yönetimi altındaki halklar, ulus olarak tanımlanmaya
başlandı ve krallar, otoritelerini, ulusun varlığına dayandırdı.
Krallar güç ve yetkilerini artırarak bu ulus-devletlere
mutlakiyetçi bir karakter kazandırdılar.
Artık Hristiyan dünyasında Haçlı Seferleri gibi ittifaklar
görülmedi ve sekülerleşmenin etkisiyle her ulus-devletin
kendi çıkarları için yaptığı ulusal savaşlar gündeme gelmeye
başladı.
Bu süreçte devletin içeride ve dışarıda görevlerini yerine
getirebilmesi için güçlü olması gerektiği ortaya çıkmıştır.
Ulus-devletlerin kurulma sürecinde yaşanan mali sorunların
devletleri sömürgeciliğe yöneltmesi, daimî ve merkezî bir
ordu bulundurma zorunluluğunu ortaya çıkardı.
Bu durum kralların hazinede sürekli altın bulundurmasını
gerekli kılmış ve bu gereklilik merkantilizmin doğmasına
neden olmuştur.
Avrupa’da merkantilizm sonrası nüfus politikaları:
Avrupa’da nüfus, merkantilizmin amacı ile doğru orantılı
olarak artırılmaya çalışılmıştır.
Fazla nüfus; ucuz iş gücü, fazla üretim, çok kazanç ve asker
sayısının artması anlamına geliyordu.
Bu yüzden bu dönemde nüfus hareketliliği yasaklanmış,
ülkeye kaçak girenlerin bile çıkışları engellenmiştir.
Şehirlerde üretim ve ihracatın artırılması için kurulan
atölyeler, şehirleri büyük merkezler hâline getirmiştir.
Bu merkezlerin ihtiyacı olan iş gücü, Avrupa’da kırsaldan
kente göçlerin yaşanmasına sebep olmuştur.
Avrupa’da Feodalizmden Merkantilizme Uzanan Dönemde
Askeri ve Teknolojik gelişmeler:
XV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren barutlu silahlar,
savaşın zorunlu araçları hâline gelmiştir.
Ateşli silahların etkin bir şekilde kullanılmaya başlanması,
Avrupa’da Askerî Devrim’in başlangıcı kabul edilmiştir.
Askerî ve teknolojik gelişmeler gemilerin geliştirilmesinde de
görülmüştür.
XVI. yüzyılda, uzun menzilli toplarla güçlendirilen üç
direklilerin ve kalyonların kullanılmaya başlaması,
denizlerdeki mücadeleyi Avrupalılar lehine çevirmiştir.
XVII-XVIII. Yüzyıllarda Avrupa Düşünürleri
Rönesans Dönemi’nde yaşanan bilimsel ve kültürel gelişmeler
sayesinde Batı dünyası, XVIII. yüzyılda Aydınlanma
Dönemi’ne girmiştir.
Bu dönemde ortaya çıkan Aydınlanma düşüncesi, bireyin
özgürlüğünü esas alan bir felsefe hareketidir.
Aydınlanma düşüncesinin ortaya çıkışında; Copernicus
(Kopernik), Machiavelli (Makyavel), Thomas Moore (Tamıs Mur),
Immanuel Kant (İmanuel Kant) ve Jean Jacques Rousseau (Jan Jak
Russo) gibi düşünür ve bilim insanlarının fikir ve eserleri önemli
rol oynamıştır.
Bu düşünürler, eserleriyle burjuvazinin siyasal iktidarını
meşrulaştırmıştır.
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Merkantilizm, ülkelerin güç ve zenginliğinin
sahip olduğu değerli madenlerle
ölçülebileceği fikrine dayanan bir ekonomik
sistemdir. Avrupa’da XV ve XVIII. yüzyıllarda
hâkim olmuştur.
DİKKAT!
Aydınlanma; Avrupa’da ilk olarak İngiltere’de toplumsal
değişimle başlamış, Fransa’da özgürlük hareketine
dönüşmüş ve Almanya’da da felsefi temelleri atılmıştır.
Böylece Aydınlanma düşüncesi, tüm dünyayı etkileyecek
bir modernleşme hareketi hâline gelmiştir.
24
KONU KAVRAMA TESTİ-1
1. Rönesans hareketinden sonra Avrupa’da; • Dinde reform yapma gereği duyulmuş,
• Özgür düşünce ortamı oluşmuş,
• Teknik alanda ilerleme kaydedilmiştir.
Bu durum, Rönesans ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisinin bir göstergesi değildir? A) Sonraki gelişmelere temel oluşturduğu
B) Sanayileşme sürecini hızlandırdığı
C) Yeni mezheplerin oluşmasını engellediği
D) Eski düşünme kalıplarını yıktığı
E) Sosyal ve kültürel yapıyı değiştirdiği
2. Aşağıdakilerden hangisi, Rönesans hareketinin ortaya
çıkmasına etki eden faktörlerden biri değildir? A) Eski Yunan ve Roma eserlerinin incelenmesi
B) Endülüs Emevilerinin İslam medeniyetini Avrupa’ya tanıtması
C) Ortaçağ inanç ve düşünce kalıplarının şüphe uyandırması
D) Katolik Kilisesi’nin kendini koruyacak tedbirler alması
E) Matbaanın kullanılmasıyla fikirlerin daha çabuk yayılması
3. Coğrafi Keşiflerle bazı Avrupa uluslarının zenginleşmesi, bu
ülkelerde güzel sanatlara ilgi duyan bir sınıfın oluşmasına yol açtı.
Bu durum, öncelikle aşağıdakilerden hangisinin meydana
gelmesinde etkili olmuştur? A) Protestanların güç kazanmasında
B) Hristiyanlıkta reform yapılmasında
C) Hümanizma hareketinin gelişmesinde
D) Büyük fabrikaların kurulmasında
E) İmparatorlukların dağılmasında
4. Rönesans’ın nedenlerinden bazıları şunlardır: • Avrupa’nın, Endülüs Emevi Devleti aracılığıyla İslam
medeniyetini tanıması.
• Matbaanın yaygın olarak kullanılması sonucu buluş ve
düşüncelerin yayılması.
• Kültür ve sanat faaliyetlerini destekleyen zengin kimselerin
ortaya çıkması.
• Eski Roma ve Yunan eserlerinin çevrilmesiyle görüş ve
düşüncelerin değişmesi.
Bu bilgilere dayanarak, aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılamaz? A) Avrupa insanının dünya görüşü değişmiştir
B) Refah düzeyinin yükselmesi ile skolastik düşüncenin yayılması
arasında paralellik vardır
C) Yeni düşünceler içeren kitaplar ilgi görmüştür
D) İslam medeniyeti Avrupalıların aydınlanma süreci üzerinde
etkili olmuştur
E) Eski Yunan ve Roma düşüncesi Ortaçağ Avrupa düşüncesinden
daha ileridir
5. Rönesansla birlikte Avrupa’da: • Hristiyanlığa ait metinler ve Ortaçağ düşünce kalıpları
eleştirilmiş.
• Hristiyanlıkta yeni mezhepler ortaya çıkmış.
• Katolik Kilisesi kendini yenileme gereği duymuş.
• Bilim ve teknolojideki ilerleme üretim şeklini değiştirmiş.
Bu bilgilere dayanarak, aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılamaz? A) Skolastik düşünce kalıpları yerini eleştirel düşünceye
bırakmıştır
B) Küçük atölye üretiminden büyük fabrika üre-timine geçilmiştir
C) Halkın düşüncelerini yönlendirecek gelişmeler meydana
gelmiştir
D) Hristiyanlıkta reform yapma gereği duyul-muştur
E) Krallarla Papalık arasındaki nüfuz mücadelesini Papalık
kazanmıştır
6. Aşağıdakilerden hangisi, Avrupa’da meydana gelen
Rönesans ve aydınlanma hareketlerinin bir sonucu değildir? A) Skolastik düşüncenin terk edilmesi
B) Özgür düşünce ortamının oluşması
C) Sömürgeciliğin başlatılması
D) Rasyonel bilginin önem kazanması
E) Kiliseye olan güvenin sarsılması
7. Aşağıdakilerden hangisi, Yeniçağ Avrupa’sının temel
özelliklerinden biri değildir? A) Derebeylik rejiminin yıkılması
B) Merkezi krallıkların güçlenmesi
C) Sosyal sınıfların ortadan kalkması
D) Hıristiyanlıkta reform yapılması
E) Sömürgeciliğin yaygınlaşması
8. Reform’un aşağıdaki sonuçlarından hangisi, Avrupa’da dini
nitelikli çatışmaların çıkmasında en çok etkili olmuştur? A) Yeni mezheplerin kurulması
B) Kiliseye yönelik şüphelerin artması
C) Laik eğitim uygulamasının başlaması
D) Papa ve kilisenin itibar kaybetmesi
E) Skolastik inançların zayıflaması
9. Aşağıdakilerden hangisi, Katolik Kilisesi’nin halk üzerindeki
nüfuzunun azalmasına etki eden faktörlerden biri değildir? A) Hümanizma hareketi
B) Aydınlanma düşüncesi
C) Endüljans uygulaması
D) Rönesans hareketi
E) Reform hareketi
10. Aşağıdakilerden hangisi, Haçlı Seferleri, Rönesans ve
Reform’un ortak sonuçlarından biridir? A) Burjuva sınıfının güçlenmesi
B) İslam dünyasının yağmalanması
C) Akdeniz ticaretinin önem kazanması
D) Katolik Kilisesi’nin itibar kaybetmesi
E) Yeni mezheplerin ortaya çıkması
11. Yeniçağ’da, İngiltere’de Anglikanizm, Almanya’da
Protestanlık, Fransa’da Kalvenizm mezheplerinin kurulması
aşağıdakilerden hangi-sinin bir sonucudur? A) Skolastik düşüncenin
B) Coğrafi Keşifler’in
C) Sanayi Devrimi’nin
D) Fransız İhtilali’nin
E) Reform hareketinin
12. Reformun bazı sonuçları şunlardır: I. Katolik ve Ortodoks mezhepleri yanında Protestanlık, Kalvenizm
ve Anglikanizm mezhepleri ortaya çıktı.
II. Papalık, eski itibarını kazanmak üzere, Katolik Kilisesi’ne
çekidüzen verdi.
III. Eğitim ve öğretim faaliyetleri kilisenin tekelinden çıktı.
IV. Avrupa’da Hıristiyan birliği iyice bozuldu, mezhep savaşları
çıktı.
V. Katolik Kilisesi’nin topraklarına ve mallarına el kondu.
Bu gelişmelerden hangileri, Osmanlı’nın Balkanlardaki
hakimiyetinin sürmesine olumlu yönde etki etmiştir? A) I. ve III. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) I. ve lV. E) lV ve V.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
C D C B E C C A C D E D
25
KONU KAVRAMA TESTİ-1I
1.Rönesans Avrupa’da bilim, güzel sanatlar ve edebiyat alanlarında
yaşanan gelişmelerle ortayan çıkan “Yeniden
doğuş” hareketidir.
Aşağıdakilerden hangisi Rönesans hareketinin
sebeplerinden biri değildir? A) Matbaanın geliştirilmesi
B) Sanat faaliyetlerini destekleyen “Mesen” sınıfının varlığı
C) Skolastik düşüncenin önemini kaybetmesi
D) Avrupa’da mezhep savaşlarının başlaması
E) Antik dönem Yunan ve Roma eserlerinin incelenmesi
2. Orta Çağ Avrupa’sında kilise tarafından her şeyin din
kuralları ile açıklandığı skolastik düşünce hâkimdir. Kiliseye
aykırı bir görüş öne sürmek suçtur. Bu sebepten ötürü bir çok bilim
adamı Engizisyon Mahkemelerinde yargılanarak
cezalandırılmıştır. Skolastik düşünce Rönesans hareketi ile birlikte
yıkılmıştır.
Bu bilgilere göre Rönesans hareketinden sonra
Avrupa’da aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesi
beklenemez? A) Akıl ve bilimin önem kazanması
B) Deney ve gözlem yönteminin kullanılması
C) Dogmatik düşüncenin kabul görmesi
D) Özgür düşünce ortamının oluşması
E) Bilimsel çalışmaların hızlanması
3. XV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupa’da ateşli
silahlar etkin bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
Bu durumun; I. Orta Çağ kale surlarının aşılabilir hâle gelmesine,
II. Feodalitenin zayıflamasına,
III. Sömürgecilik çağının yaşanmasına
gelişmelerinden hangilerine zemin hazırladığı söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III
4. I. Coğrafi Keşifler
II. Kavimler Göçü
III. Reform
Avrupa’da yaşanan yukarıdaki gelişmelerden
hangileri skolastik düşüncenin yıkılmasında etkili olmuştur? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III. E) I, II ve III.
5. Avrupa’da zenginlik ölçüsü olan toprak, coğrafi keşifler
ile birlikte yerini altın ve gümüşe bırakmıştır.
Buna göre; I. Tarım,
II. Ticaret,
III. Turizm
coğrafi keşiflerin ardından zenginliği artırmak için
yukarıdakilerden hangilerinin Avrupa’da ön plana
çıktığı söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III.
6. ● İncil’in, Latince’den Avrupa dillerine çevrilmesiyle kiliseye ve
din adamlarına olan güvenin sarsılması
● Deney ve gözleme dayalı pozitif bilimlerin ilerlemesi
Verilen durumlar aşağıdaki gelişmelerden
hangisinin neticesinde yaşanmıştır? A) Haçlı Seferleri
B) Coğrafi Keşifler
C) Rönesans Hareketi
D) Reform Hareketi
E) Aydınlanma Çağı
7. Otuz Yıl Savaşlarını (1618-1648) Protestan Alman
Prenslikleri kazanırken Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu
savaşı kaybederek dağılmış, “din özgürlüğü mefhumu” Avrupa’da
kesinlik kazanmıştır.
Bahsedilen gelişmeler aşağıdaki antlaşmalardan hangisi ile
gerçekleşmiştir? A) Westphalia Antlaşması
B) Prut Antlaşması
C) Augsburg Antlaşması
D) Bucaş Antlaşması
E) Margos Antlaşması
8. Reform hareketleri ile ilgili aşağıda verilen
bilgilerden hangisi doğru değildir? A) Yeni Çağ başlarında Avrupa’da meydana gelen
dinî düzenlemeleri ifade eder.
B) İlk olarak Almanya’da başlayıp İngiltere, Fransa ve Kuzey
Avrupa ülkelerine de yayılmıştır.
C) Çeviri faaliyetleri ve matbaanın geliştirilmesi
başlamasında etkili olmuştur.
D) Mezhep birliği sağlanmıştır.
E) Katolik Kilisesinin otoritesi sarsılmıştır.
9. Avrupa’da “Rönesans” ile bilim, kültür ve sanat
alanlarında gelişmeler sağlanırken, “Reform” ile din alanında
yeniden yapılanma gerçekleşmiştir.
Rönesans ve Reform hareketlerinin; I. Kilisenin itibarının azalması,
II. Özgür düşüncenin gelişmesi,
III. Avrupa’da “Üniversite” eğitiminin başlaması verilen
gelişmelerden hangileri üzerinde etkili olduğu
söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III.
10. Avrupa'da skolâstik düşüncenin yıkılmasıyla gelişen düşünce
özgürlüğü insanı merkez alan dünya görüşünü egemen kılmıştır.
Bu durum Avrupa'nın sosyal yapısında önemli değişiklikler
meydana getirmiştir.
Bu gelişmelerin aşağıdakilerden hangisinin otoritesini sarstığı
ileri sürülebilir? A) Kralların
B) Loncaların
C) Derebeylerin
D) Burjuvaların
E) Papalığın
11. Avrupa’da merkantilizm siyaseti madene ve paraya
dayalı zenginliği öne çıkartmış bu gerekçeyle iç ve dış ticarete
önem verilmiştir.
Avrupa’da merkantilizm anlayışının benimsenmesi; I. yeni yolların aranması,
II. hammadde ve pazar arayışının çoğalması,
III. Avrupa’da güçlü ekonomiye sahip devletlerin
ortaya çıkması gelişmelerinden hangilerine sebep olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III.
12. Kavimler Göçü ile ortaya çıkan feodalitenin; I. Haçlı Seferleri,
II. coğrafi Keşifler,
III. ateşli silahların gelişmesi
verilen gelişmelerden hangileri ile zayıfladığı söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
D C C D B C A D C E E E
26
2.2. OSMANLI DEVLETİ’NDE DEĞİŞİM
Avrupa’ya Akan Servet
Amerika’nın keşfinin Avrupa’ya etkileri:
Amerika’nın keşfi, çıkmazda olan Avrupa ekonomisi için yeni
bir umut kapısı olmuştur.
İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda ve Portekiz gibi Avrupalı
devletler, Yeni Dünya’yı hedef almış ve bölgede koloniler
kurmaya başlamıştır.
Avrupa’dan Amerika’ya göç başlamıştır.
Başta İspanya ve Portekiz olmak üzere Hollanda, İngiltere
gibi devletler ulaştıkları bölgelerin değerli madenlerine ve
varlıklarına el koymaya başlamıştır.
Amerika’nın keşfinden itibaren deniz ticareti önem kazanmış
deniz aşırı ticaret, Avrupa’nın kalkınmasında en önemli girdi
olmuştur.
Yeni Dünya’nın servetlerinden en çok yararlanan ülke olan
İspanya, dünyanın en zengin ve en güçlü ülkelerinden biri hâline
gelmiştir.
Ancak XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren İspanya,
çökmeye başlamış, İngiltere ile denizlerde girişilen mücadele de bu
çöküşü hızlandırmıştır.
Amerika kıtasında kurulan koloniler ve bölgenin
zenginliklerinin sömürülmeye başlanması Avrupalı devletler
arasında büyük bir rekabete yol açmıştır.
Amerika’nın keşfi ve sonrasında yaşanan gelişmelerin Osmanlı
Devleti’ne ve para politikalarına etkileri:
Keşiflerle başlayan sömürgecilik faaliyetleri neticesinde
Osmanlılar, Batı karşısında ekonomik üstünlüğü kaybetmeye
başlamıştır.
Avrupa’nın ticaret hacminin katlanarak artması, Osmanlı
Devleti’ni olumsuz etkilemiştir. Çünkü piyasada çokça dolaşan
Amerika’nın altın ve gümüşü, Osmanlı Devleti’nde büyük fiyat
artışlarına sebep olmuştur.
Keşifler sonrası Amerika’dan gelen gümüşün, giderek artan
miktarda Osmanlı ülkesine girmesi, akçenin değerinin düşmesine
ve fiyatlarda geniş çaplı dalgalanmalara yol açmıştır.
Bununla birlikte Osmanlı Devleti’ne giren paranın burada
kalmayarak İpek Yolu’nu takiben İran’a, oradan da Hindistan'a
geçmesi, Osmanlı’nın ticaret dengesini büyük ölçüde etkilemiştir
.
Osmanlı Devleti yetkilileri ülkeye kontrolsüz giren Amerikan
gümüşü nedeniyle zaman zaman para ayarlamaları yapmak
zorunda kalmışlardır.
Tedavüldeki parayı çekerek yerine değeri ayarlanmış akçe
çıkartmak suretiyle yapılan bu para ayarlamalarına “sikke tashihi”
denmiştir
Bazen de altın ve gümüş sikkelerin bakır oranı artırılmış veya
sikkelerin hacmi küçültülerek “sikke tağşişi” politikası
uygulanmıştır.
Osmanlıda Nüfus Artışı ve Enflasyon Osmanlı ülkesinde akçenin değer kaybı; ulufeli askerlerin,
özellikle kapıkullarının, memnuniyetsizliğine ve sık sık
ayaklanmalarına neden olmuştur.
Akçenin sürekli değer kaybetmesiyle enflasyon girdabına
giren Osmanlı Devleti, akçenin ayarları üzerinde oynayarak bu
girdaptan kurtulmaya çalışmıştır.
Yaşanan ekonomik kriz ve akçenin alım gücünün düşmesi,
şehir ve köylerdeki halkın da sıkıntılar yaşamasına neden olmuştur.
Osmanlı ülkesinde, nüfus artışına bağlı olarak mevcut mal ve
kaynaklara olan talep de artmıştır.
Avrupa’da artan nüfus, Amerika’ya ve onun kullanılmamış
kaynaklarına gönderilebilirken Osmanlıların fazla nüfus için yeni
toprak kazanımları büyük ölçüde durmuştur
Osmanlıda XVI. Yüzyıldan itibaren ortaya çıkan nakit para
ihtiyacını gidermek için alınan önlemler:
Tımar toprakları mukataa hâline getirilerek hazineye yeni
gelir kaynakları oluşturma yoluna gidildi.
Bu toprakların vergi gelirleri, iltizam usulüyle doğrudan
hazineye aktarılmıştır.
Böylece XVI. yüzyılın sonlarından itibaren tımar ve zeamet
topraklarının iltizama verilmeye başlanmasıyla bazı kişiler nüfuz
sahibi olmuş ve zenginleşmiştir.
Osmanlı’da Askerî ve Ekonomik Dönüşüm
Avrupa ordularının dönüşümü ve Osmanlıya etkileri
Avrupa’da feodal sistemin çökmesiyle birlikte orduların
yapısı da değişmiştir. Monarşik devletler, feodal lordların
kullandığı şövalyeler yerine çok sayıda ücretli, mızraklı piyade
kullanmaya başlamıştır.
Zamanla ateşli silahlara geçilmiş ordular, ateş güçlerini
artırmak için dönüşümlü ateş etmeye dayalı “kontra-marş” adı
verilen bir teknik uygulamıştır.
Merkantilist ekonomi sistemi sayesinde zenginleşen
Avrupalılar askerî devrim yapmış ve Osmanlı ordusuna eşit ordular
kurmuştur.
Osmanlılar, 1593-1606 yılları arasında Habsburglarla yapılan
savaş sırasında ilk defa Avrupa savaş teknolojisini ve taktiklerini
görmüştür.
Osmanlı Devleti, Avrupa’nın ateş gücü ve askerî etkinliğini iki
yolla dengelemeye çalışmıştır. 1. Silahlı yeniçerilerin sayısını artırarak.
2. Ateşli silahlar kullanabilen sarıca, sekban ve levent denilen
yeni atlı birlikler oluşturarak
Yeniçerilerin Sayısındaki Artış
Artışın Nedenleri:
1593-1606 Avusturya savaşlarında yeniçerilerin, düşmanın
tüfekli piyade askeri karşısında başarısız olmaları. (Bunun üzerine
Osmanlı Devleti, yeniçerilerin sayısını önce 30.000’e daha sonrada
50.000’e çıkarmıştır)
Yeniçeri sayısının ani artışının yol açtığı sonuçlar:
1. Yeniçeri sayısının artması üzerine devşirme sisteminin,
Yeniçeri Ocağı’nın asker ihtiyacını karşılamada yetersiz
kalması.
2. Bu sebeple ocağa rastgele asker alımı yapılarak asker açığının
kapatılmaya çalışılması ve bu durumun ocağın yapısını
bozması.
3. Artan yeniçeri sayısı ile birlikte dağıtılan ulufelerin devlet
hazinesine yük olması.
4. Yeniçeri ocağına kanunlara aykırı asker alımı yapılması ve
ocağın disiplininin bozulması. (Koçi Bey’in de naklettiği III:
Murat zamanı ve 1621 deki kanunlara aykırı alımlar buna
örnektir.)
NOT: Osmanlı ekonomisinin temel birimini akçe
oluşturmuştur. Padişahın izniyle darphanede
kestirilen bu paraların dışında, ülkede yabancı
altın ve gümüş paralar da serbestçe kullanılmıştır
BİLİYOR MUYDUNUZ? Akçe, tedavülde olan
bir para olmakla birlikte piyasada geçerli
olan diğer sikkelerin de değerlerini tespit eden bir
ölçüt durumundadır.
BİLİYOR MUYDUNUZ?
İltizam, bir şahsın devlete ait herhangi bir vergi
gelirini belirli bir yıllık bedel karşılığında toplama
görevini üstlenmesi demektir.
27
NOT: Osmanlı Devleti’nin kurumlarında ortaya çıkan
bozulmaların birçok sebebi varken bunlardan en önemlisi
kurumlara içerden yapılan müdahaledir. Tımar sistemi de içeriden
yapılan yanlış müdahalelerin etkisiyle bozulmuştur
Tımar sisteminin bozulmasının nedenleri şunlardır:
Tımarların, sipahiler dışında kimselere verilmesi,
Tımarların saray görevlilerinin eline geçerek özel mülk veya
vakfa dönüştürülmesi ve rüşvet karşılığı verilmesi,
Dirliklerin parayla alınıp satılır hâle gelmesi,
Sipahilerin gösterişli yaşama arzusu ve çok para kazanma
hırsı,
Nüfusun hızlı artması,
Enflasyon artışı ve paranın değer kaybetmesi,
Geleneksel silahlarla savaşan sipahilerin, ateşli silah eğitimine
ayak uyduramaması,
Uzun süren savaşların yaşanmasıdır.
Tımar sisteminin bozulmasıyla Osmanlı Devleti hem asker ihtiyacını karşılamak hem de
ordunun lojistiğini sağlamak için yeni arayışlar içine girmiştir.
Devlet, ordunun lojistiğini sağlamakve ulufeli askerin
maaşlarını ödemek için gerekli olan nakit para ihtiyacını, tımar
topraklarını mukataa hâline getirerek karşılamaya çalışmıştır.
Zamanla farklı uygulamalarla mirî topraklar,
devlet denetiminden çıkmış, mülk ve vakıf statüsüne geçirilerek bir
anlamda özelleştirilmeler yapılmıştır.
Kapitülasyonların Sürekli Hâle Getirilmesi
Sözlük anlamına göre kapitülasyon; bir devletin bir
antlaşmaya bağlı olarak başka devletlere tanıdığı ticari ve
sosyal ayrıcalıklardır.
Osmanlı Devleti ilk olarak, 1365 yılında Sultan
I. Murad zamanında, Ragusa Cumhuriyeti’ne ticari ayrıcalık verdi.
Fatih Sultan Mehmed, Venedik ve Ceneviz’e kapitülasyon
verdi.
Fatih Sultan Mehmed tarafından Venedik’e verilen
Ayrıcalıkları,Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman
genişleterek kabul ettiler.
Mısır’ın fethinden sonra Fransız, Venedik ve Katalanlar’a
Memluklular tarafından verilen kapitülasyonlar, Yavuz Sultan
Selim tarafından da tanındı.
Fransızlara ilk gerçek kapitülasyon 1569 yılında verilmiş
III. Murad, III. Mehmed, I. Ahmed ve IV. Mehmed dönemlerinde
de yenilenmiştir.
İngiliz, İspanyol, Portekizli, Katalan ve Sicilyalı tüccarlar da
Osmanlı topraklarında Fransız bayrağı altında ticaret yapmıştır.
Osmanlı sultanları, verdikleri bu ayrıcalıklarla, fethettikleri
ülkelerde ticari faaliyetlerin canlı kalmasını ve ellerine geçirdikleri
önemli transit yolların işler olmasını sağlıyorlardı.
1569’da Fransa’ya verilen ticari imtiyazlardan sonra 1580’de
İngiltere ve 1612’de de Hollanda, Osmanlılar tarafından verilen
kapitülasyonlarla desteklenmiştir
Kapitülasyonlarda Yeni Siyaset ve 1740 Kapitülasyonları
Osmanlı Devleti, 28 Mayıs 1740’ta imzalanan bir antlaşmayla
Fransızlara daha önceki yıllardaverilen kapitülasyonları
genişletmiştir.
Bu antlaşmayla kapitülasyonlar sürekli hâle getirilmiş ve
dahaönce olduğu gibi hükümdarların saltanat süresiyle sınırlı
olmaktan çıkarılmıştır. Yani I. Mahmud halefleri adına da
kapitülasyonları onaylamıştır.
Kapitülasyonların sürekli hâle gelmesiyle Fransızlar, Akdeniz
ticaretinde ve Osmanlı limanları arasındaki taşımacılıkta üstünlük
elde etmiştir.
Bundan sonra, Avrupa’da ekonomisi iyi olan her devlet,
Akdeniz limanlarında şirket kurarak Osmanlı’dan ayrıcalık
İstemiştir.
İngiltere’ye verilen ayrıcalıklar ise 1838 Balta Limanı
Antlaşması ile en geniş hâlini almıştır
NOT: Kapitülasyonlar, XVIII. yüzyıla kadar Osmanlı
padişahının yabancılara bir inayetiydi. Padişah istediğinde
imtiyazı geri alabilir, sultan öldüğünde imtiyazın hükümleri
ortadan kalkardı.
Kapitülasyonların Osmanlı Devleti’ne Etkileri
Kapitülasyonların XVIII. yüzyıla kadar Osmanlı ekonomisine
olumsuz etkisi olmamıştır.
Ancak XVIII. yüzyıldan itibaren Avrupa devletleri daha fazla
hak ve imtiyaz almak için Osmanlı Devleti’nin üzerinde baskı
kurmaya başlamıştır.
Osmanlı Devleti’nin zayıflamasıyla birlikte, kapitülasyonların
karakterini değiştiren Avrupalılar için Osmanlı toprakları
hammadde kaynağı ve pazar hâline gelmiştir.
Bu durum yerli sanayiyi baltalamış, gayrimüslim Osmanlı
tebaası yabancı devletlerin himayesine girerek Müslüman
tüccarlara karşı tekelci özellikler kazanmıştır.
Osmanlı Devleti’nin iyice zayıfladığı ve Avrupalı devletlerin
müdahalesine açık hâle geldiği XIX. yüzyılda, Batılı devletler
kapitülasyonları kullanarak Osmanlı’ya her konuda müdahâle
etmiştir.
Bu yüzyılda, kapitülasyonlar sayesinde yabancı sermayenin
Osmanlı ülkesine girişi kolaylaşmış, yabancılara verilen
demiryolları imtiyazları da Osmanlı ekonomisinin çökmesinde
önemli bir rol oynamıştır.
Kapitülasyonlar nedeniyle eşit olmayan gümrük ve
vergilendirme koşulları, yerli girişimcilerin büyük zarar görmesine
yol açtı. Osmanlı kıyılarında yürütülen balıkçılık ve süngercilik
bile yabancıların tekeline girdi.
Kapitülasyonlara bağlı olarak Osmanlı topraklarındaki
yabancı uyruklar insan hakları, bireysel özgürlükler ve mülk
edinme bakımından üstün ve ayrıcalıklı bir konum kazandılar.
Kapitülasyonlar ayrıca hukuki yönden de devleti zor
durumda bırakmış, Osmanlı topraklarında suç işleyen
Avrupalıların, Osmanlı mahkemelerinde yargılanmalarını
engellemiştir.
Osmanlı Devleti’nde Ekonomik Tedbirler
XVII. yüzyıldan İtibaren Osmanlı Ekonomisinin Bozulma
Nedenleri
Büyük ordular kurmak ve bu orduyu sürekli olarak eğitme
zorunluluğu
Uzun ve yıpratıcı savaşlar.( Girit Kuşatması’nın yirmi dört yıl
sürmesi ve II. Viyana Kuşatması ile başlayıp Karlofça
Antlaşması'na kadar süren on altı yıllık uzun savaş dönemi gibi.)
XVII. Yüzyıldan İtibaren Osmanlı Maliyesinin Açık Vermesi
ve Nakit İhtiyacının Artması Üzerine Alınan Tedbirler:.
Olumsuz ekonomik koşullar Osmanlı maliyesine önemli bir
yük getirmiş, devlet gelirlerinin büyük bir kısmının nakit üzerinden
hazinede toplanması gerekliliğini doğurmuştur. Bu nedenlerden
ötürü tımar sisteminin çözülmesi de kaçınılmaz olmuştur
Mal ve ürün vergilerinin nakit alınması veya nakde çevirerek
merkezî hazineye yollanması ve oradan da orduya maaş şeklinde
ödenmesi mecburiyeti iltizam sistemini ön plana çıkarmıştır.
İltizam sisteminde devlet, açık arttırma usulüyle fiyatını
belirlediği iltizam bedelinin bir kısmını peşin olarak talep ederdi.
Peşin para yatırarak iltizamı alan mültezimlerin, önemli bir kısmı
askerî sınıftan gelenlerden oluşurken bu şahısların yerini zamanla
zengin tüccarlar ve tefeciler almaya başladı.
İltizamı alan şahıslara mültezim denilirdi.
İltizam sisteminin hızla yaygınlaşmasının ana nedeni,
devletin artan
masraflarını karşılamak üzere mevcut vergi ve gelirlerin (para
olmayan) hızla nakit paraya dönüştürme zorunluluğuydu.
İltizam sistemi ile bütçe açıkları kapatılmış, masraflar da
azaltılmıştı.
Müsadere (el koyma), yeni vergilerin alınması ve mevcut
vergi oranlarının
artırılması, para tağşişi (paranın içerisine başka ucuz madenler
katma) gibi uygulamalara gidildi.
28
Tımar sisteminin uygulandığı yerlerde, merkez
hazinesinin nakit ihtiyacını karşılamak için memleketin zengin
vergi kaynakları, mukataa olarak ayrılmıştır.
Merkezî hazinenin nakit ihtiyacının giderek artmasıyla devlet,
mukataaları mültezimlere ömür boyu tahsis etmeye
başlamıştır. Mukataaların ömür boyu kiralanma uygulamasına
malikâne sistemi adı verilmiştir.
Sistemin amacı sürekli değişen mültezimlerin fazla kâr
sağlama amacıyla tahrip ettikleri vergi kaynaklarını yeniden
canlandırarak sürekli hâle getirmek ve değişmez bir mültezime
bırakmaktır
Mukataa toprakları hızla malikâne mukataasına çevrildi.
Malikâne sahiplerinin önemli bir kısmı İstanbul’da kalmaya
ve mukataaları yasa dışı yollarla iltizama vermeye başlayınca
sistem bozuldu
XVIII. yüzyılda birçok âyan, büyük mukataa gelirleri olan bu
mültezimlerin içinden çıkmıştır.
Bütçe açıkları nedeniyle hem Müslüman hem de
Gayrimüslimlerden olağanüstü durumlarda alınan avarız vergisi,
başlangıçta olağanüstü hâllerde alınsa da zamanla devamlı hâle
getirilmiştir
Âyanların Yönetime Karşı Yükselişi
Tımar ve zeamet topraklarını mukataa hâline getiren devletin,
bu mukataaları iltizama vermeye başlamasıyla âyanlar, toprak satın
almış ve zenginleşmiştir.
Merkezden gönderilen ve merkezî otoriteyi temsil eden
beylerbeyleri, sancakbeyleri, Tımarlı Sipahilerin de yavaş yavaş
ortadan kalkması ile âyanların nüfuzu daha da artmıştır.
Ayanlar, kazanmış oldukları servet ve nüfuzlarının da
etkisiyle devletin zayıfladığı dönemlerde bölgelerinde söz sahibi
olmuş, devletin ve halkın gözünde önemli bir konuma yükselmiştir.
Toprakların tasarrufunda devletin yerini alan âyanlar,
İstanbul’da oturmuş, taşraya mütesellim adı verilen güvendikleri
kişileri göndererek sahip oldukları bölgelerin vergilerini tahsil
ettirmişlerdir.
Âyan ve eşraf sınıfı; himayelerine aldıkları levent, sekban,
Sarıca gibi paralı askerler sayesinde askerî nüfuz da kazanmıştır.
XVIII. yüzyıl; merkezî otoriteye karşı askerî, idari, ekonomik
olarak nüfuzunu giderek artıran âyan ve eşrafın hâkim olduğu bir
dönem olmuştur.
29
KONU KAVRAMA TESTİ-I
1. Keşiflerden sonra Avrupa’dan Amerika’ya özellikle 1600’lerin
ilk yıllarında büyük bir göç dalgası başlamıştır. Amerika’ya göç
edenler, genellikle ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu yola
başvurmuştur. Bu insanların birçoğunun yol parasını, ileride işçi
olarak çalışıp ödemek kaydıyla Virginia Company (Virjinya
Kampani) ve Massachusetts Bay Company (Mesaçusit Bey
Kampani) gibi şirketler üstlenmiştir. Başta İspanya ve Portekiz
olmak üzere Hollanda, İngiltere gibi devletler ulaştıkları bölgelerin
değerli madenlerine ve varlıklarına el koymaya başlamıştır
Bu bilgiden yola çıkarak;
I. Avrupa ekonomik açıdan çaresizlik içindedir
II. Avrupa ülkeleri arasında Amerika kıtasının zenginliklerini
sömürme yarışı başlamıştır.
III. Amerika’nın keşfiile Avrupa’ya bir servet akışı başlamıştır
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III.
2. Amerika’da kurulan koloniler vasıtasıyla bölgenin
zenginliklerinin sömürülmeye başlanması;
I. Avrupalı devletler arasında büyük bir rekabetin doğması
II. Akdeniz’de ticaret hacminin artması
III. Avrupa’da değerli maden birikiminin olması
Sonuçlarından hangilerine yol açmıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) II ve III.
3. Amerika’nın keşfi sonrası Amerika’dan gelen gümüşün,
giderek artan miktarda Osmanlı ülkesine girmesi;
I. Osmanlı akçesinin değer kaybetmesi,
II. Fiyatlarda geniş çaplı dalgalanmaların yaşanması
III. Osmanlı para biriminin değiştirilmesi
Sonuçlarından hangilerine yol açmıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III.
4. Sömürgecilik faaliyetleri neticesinde ülkeye giren Amerika’nın
altın ve gümüşü, Osmanlı Devleti’nde büyük fiyat artışlarına sebep
olmuştur. Osmanlılar, Avrupa’nın ticaret hacminin katlanarak
artması karşısında ekonomik üstünlüğü kaybetmeye başlamış ve
1574’te Osmanlı bütçesi ilk defa 6.5 milyon akçe açık vermiş,
Osmanlı Devleti’nin para birimi olan akçe, değer kaybetmeye
başlamıştır.
Bu bilgiden yola çıkarak;
I. Osmanlı Devleti’nde gümüş miktarının artması, enflasyona yol
açmıştır.
II. Avrupa’daki sömürgecilik politikaları dünya ekonomisinin
seyrini değiştirmiştir
III. XVI. Yüzyıl sonlarından itibaren Osmanlı devletinin dış ticaret
hacminde daralma olmuştur.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III.
5. Akçenin sürekli değer kaybetmesiyle enflasyon girdabına
giren Osmanlı Devleti
I. Tedavüldeki parayı çekerek yerine değeri ayarlanmış akçe
çıkartılması
II. Altın ve gümüş sikkelerin bakır oranının artırılması
III. Sikkelerin hacimlerinin küçültülmesi
Önlemlerinden hangilerini almak suretiyle bu girdaptan
kurtulmaya çalışmıştır?
Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III.
6. XVI. yüzyıldan itibaren içine düştüğü ekonomik buhran
sebebiyle nakit para ihtiyacını gidermek için çareler aramaya
başlayan Osmanlı Devleti hazineye yeni gelir kaynakları
oluşturmak için;
I. Tımar topraklarını mukataa hâline getirmek
II. Sanayileşme hamlesi başlatmak
III. Ticaret için okyanuslara yönelmek
Önlemlerinden hangilerini almıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
7. Avrupa’da 1598-1648 yılları arasında, savaşlarda etkin ateşli
silahların kullanılması ile başlanması ile mızrak terk edilmeye
başlanmıştır. Ordular, ateş güçlerini artırmak için dönüşümlü
ateş etmeye dayalı “kontra-marş” adı verilen bir teknik
uygulamıştır. Bu teknik, ateş eden birliklerin en arkaya geçerek
yeni ateş için hazırlandıkları ve sürekli bir devridaim içerisinde
oldukları bir sistemdir. Böylece eşzamanlı ateş gücü oluşturulmuş,
savaşlarda saf düzenine geçilmiş ve askerler bu yönde eğitilmiştir.
Bu bilgiden hareketle;
I. XVII. Yüzyıl Avrupası’nda feodal yapının çökmesiyle
orduların yapısı dadeğişmiştir,
II. Avrupa’da askeri alanda yaşanan bu gelişmelerin ilham
kaynağı Osmanlı ordularıdır.
III. Bu gelişmeler, Askeri alanda bir devrimin başladığının
işaretleridir.
Yargılarından hangilerine varabiliriz?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III D) II ve III E) I ve II
8. Osmanlı Devleti, Avrupa’nın XVII. Yüzyılda ulaştığı ateş
gücü ve askerî etkinliğini dengelemek için; I. Silahlı yeniçerilerin sayısını artırmak;
II. Ateşli silahlar kullanabilen sarıca, sekban ve levent denilen yeni
atlı birlikler oluşturmak
III. Avrupa’dan askeri uzmanlar getirtmek
Önlemlerinden hangilerini almıştır?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III
9. I. devşirme sisteminin, Yeniçeri Ocağı’nın asker ihtiyacını
karşılamada yetersiz kalması üzerine İstanbul’a iş bulmak için
gelen fakir delikanlıların ocağa alınması
II. XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yeniçeri sayısında
ani artışa gidilmesi
III. Tımarların dağıtılmasında usulsüzlük yapılması
Durumlarından hangileri yeniçeri ocağının bozulmasında etkili
olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I,II ve III
10. Koçi Bey’in;“Eski zamanda İslam askeri az, öz, temiz ve
disiplinli iken şimdi başka asker kalmayıp kulluk ulufeli kula kalıp
âleme fesat tohumu ekildi. İstedikleri zaman sefere giderler, itaat
yok padişahtan korku yok.” İfadelerinden yola çıkarak;
I. Osmanlı tımar sistemi bozulmuştur.
II. Usulsüz atamalar artmış, askerin disiplini bozulmuştur
III. Ulufelerin ödemesinde aksaklıklar yaşanmaktadır.
Yargılarından hanilerine varılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I,II ve III
11. Osmanlı tımar sisteminin bozulmasının,
I. Osmanlı ordusunun lojistik sisteminin sekteye uğraması
II. Tımarlı asker sayısının artması
III. Bütçenin gelirlerinde artış görülmesi
Sonuçlarından hanglerine yol açması beklenir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I,II ve III
12. Osmanlı Devleti’nde tımar sisteminin bozulmasının
nedenleri arasında;
I. Tımarların, sipahiler dışında kimselere verilmesi,
II. Gümrük gelirlerinin azalması
III. Tımarların saray görevlilerinin eline geçerek özel mülk veya
vakfa dönüştürülmesi ve rüşvet karşılığı verilmesi,
IV. Sipahilerin gösterişli yaşama arzusu ve çok para kazanma
hırsı,
V. Uzun süren savaşların yaşanması.
Durumlarından hangisi gösterilemez?
A) I B) II C) III D) IV E) V
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
E D D E E A C C D B A B
30
KONU KAVRAMA TESTİ-II
1. Osmanlı Devleti XVII. Yüzyıldan itibaren hem asker ihtiyacını
karşılamak hem de ordunun lojistiğini sağlamak için yeni arayışlar
içine girmiştir. Devlet, ordunun lojistiğini sağlamak ve ulufeli
askerin maaşlarını ödemek için gerekli olan nakit para ihtiyacını,
tımar topraklarını mukataa hâline getirerek karşılamaya çalışmıştır.
Bu bilgiden hareketle;
I. Merkez hazinesinde para sıkıntısı yaşanmaktadır.
II. Osmanlıda nakit para ihtiyacı toprak ve vergi sisteminde
değişikliğe gidilmesine yol açmıştır.
III. Mukataa sistemine geçilmesi devletin ekonomik ve askeri
sorunlarına çözüm olmuştur.
Yargılarından hangilerine varılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I,II ve III 2. 1. Avrupalı devletler; Coğrafi Keşifler, Sanayi Devrimi
gibi gelişmelerle uluslararası alanda rekabet ederek dünya
güç dengesine yön vermeye çalışmışlardır.
Aşağıdakilerden hangisi Avrupalı devletler arasında yaşanan
rekabetin Osmanlı Devleti’ne olan etkilerinden değildir? A) Şark Meselesi’nin ortaya çıkışı
B) Osmanlı Devleti’nin müttefik arayışı içine girmesi
C) Osmanlı topraklarının sömürge amaçlı işgale uğraması
D) Osmanlı Devleti’nin yalnızlık politikasını benimsemesi
E) Osmanlı topraklarının Avrupa devletlerinin pazarı
haline gelmesi
3. I. Dünya ticaret yollarının değişmesi
II. Avusturya ile uzun süren savaşların yapılması
III. Tımar sisteminin bozulması
Yukarıda verilen gelişmelerden hangilerinin XVII.
yüzyıl Osmanlı ekonomisine zarar verdiği söylenebilir? A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve II. D) II ve III. E) I, II ve III.
4. Aşağıdakilerden hangisi XVII. yüzyılda denizaşırı
sömürge elde edemeyen Avrupa devletlerinden biridir?
A) İngiltere B) Avusturya C) Fransa D) Portekiz E) İspanya
5. XVII. yüzyıldan itibaren Avrupa’ya kapitülasyonlarla
verilen haklar genişletildi. Gümrük vergilerini yerli tüccarlardan az
ödeyen Avrupalı tüccarlar, kendi ticaret mahkemelerini kurma
hakkını da elde ettiler.
Buna göre; I. Osmanlı’nın siyasi gücünün azaldığı,
II. Avrupalı tüccarların daha avantajlı hale geldiği,
III. Osmanlı’nın Avrupa’dan ekonomik destek aldığı bilgilerinden
hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve II. D) II ve III. E) I, II ve III.
6. XVII. yüzyılda Avrupa’nın ekonomik hedefi
uluslararası piyasada daha etkin olmaya yönelikken, aynı dönemde
Osmanlı Devleti, iç piyasada halkın ihtiyaçlarını
karşılamaya odaklanmıştır.
Bu durumun aşağıdakilerden hangisine neden
olması beklenmez? A) Osmanlı Devleti’nin ihracata ağırlık vermesine
B) Avrupa’da üretimin artmasına
C) Güçsüz devletlerin Avrupa ile rekabet edememesine
D) Uluslararası dengelerin Avrupa lehine değişmesine
E) Osmanlı’nın Avrupa’dan mal almasına
7. Osmanlı Devleti'nde XVII. yüzyılda başlayan ve XIX. yüzyılda
artan ekonomik bunalım; vergilerin doğrudan hazineye aktarılması
uygulamasına yani iltizam sisteminin yaygınlaştırılmasına neden
olmuştur. İltizam sisteminin yaygınlaştırılmasının;
I. Dirlik sisteminin bozulması,
II. Dirlik arazi miktarının azalması,
III. Eyalet askerlerinin sayısının azalması,
durumlarından hangilerine neden olduğu ileri sürülebilir? A)Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III
8. Osmanlı Devleti'nde yönetici sınıfın güçlü üyeleri tımar ile
imtiyazları alıp, yasadışı yollarla dini vakıflar haline getirerek
büyük çiftliklere sahip olabiliyorlardı. Ya da tımar ve imtiyazları
malikane adı verilen yaşam boyu mukataalar haline
getirebiliyorlardı.
Bu gelişmeler aşağıdakilerden hangisinin göstergesidir? A) Vakıfların yasa dışı kuruluşlar olduğunun
B) Özel mülk edinmenin koşullarının yaratıldığının
C) Tımar sisteminin çöktüğünün
D) Devletin kişilerin mallarını müsadere ettiğinin
E) Rüşvet ve iltimasın yaygınlaştığının
9. Osmanlı Devleti'nin, Yükselme Dönemi'nden itibaren başta
Venedik ve Fransa olmak üzere Avrupalı devletlere siyasi,
hukuki ve ticari alanlarda kapitülasyonlar tanınmasının daha
sonraki dönemlerde; I. Sanayi ürünlerinin üretiminde gerileme,
II. Gümrük gelirlerindeki artış,
III. Avrupa devletler hukukundan yararlanma hakkının elde
edilmesi,
olgularından hangilerinin ortaya çıkmasına neden olduğu
savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
10. Kapitülasyonların XVIII. yüzyıla kadar Osmanlı ekonomisine
olumsuz etkisi olmamıştır. Ancak bu yüzyıldan itibaren Avrupa
devletleri daha fazla hak ve imtiyaz almak için Osmanlı
Devleti’nin üzerinde baskı kurmaya başlamıştır. Osmanlı
Devleti’nin zayıflamasıyla birlikte, kapitülasyonların karakterini
değiştiren Avrupalılar için Osmanlı toprakları hammadde kaynağı
ve pazar hâline gelmiştir. Bu durum yerli sanayiyi baltalamış,
gayrimüslim Osmanlı tebaası yabancı devletlerin himayesine
girerek Müslüman tüccarlara karşı tekelci özellikler kazanmıştır.
Bu bilgiden yola çıkarak kapitülasyonların Osmanlı ülkesinde
yol açtığı sonuçlarla ilgili;
I. Osmanlı Devleti’ni siyasi ve iktisadi bakımdan Avrupa’ya
bağımlı hâle geldiği
II. Batılı devletlerin bu ayrıcalıkları kullanarak Osmanlı’ya her
konuda müdahâle ettiği.
III. Yabancı sermayenin Osmanlı ülkesine girişinin kolaylaştığı
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
11. Osmanlı Devleti’nde merkezî hazinenin nakit ihtiyacının
giderek artmasıyla devlet, mukataaları mültezimlere ömür boyu
tahsis etmeye başlamıştır. Mukataaların ömür boyu kiralanma
uygulamasına malikâne sistemi adı verilmiştir. Malikâne sistemi
ile toprağın vergi gelirlerinin miras bırakılması hakkı getirilmiştir.
Bu da malikâne sahiplerine büyük güç kazandırmıştır. Büyük
zenginliğe kavuşan bu gruplar, taşra yönetiminde daha çok
sorumluluk almıştır. Bu bilgiden yola çıkarak malikane
sisteminin Osmanlı ülkesinde yol açtığı sonuçlarla ilgili; I. Osmanlı merkez yönetimini zayıflattığı
II. Ayan ve eşrafların taşrada güçlenmesine yol açtığı
III. Osmanlı ekonomisinin güçlenmesini sağladığı
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
12. Osmanlı Devleti’nde XVI. yüzyılın sonlarında ihtiyaç
hâlinde toplanan bir vergi olarak ortaya çıkan; savaşların
uzaması ve gelir kaynaklarının azalmasıyla hem Müslüman
hem de gayrimüslimlerden düzenli olarak toplanmaya
başlanan vergi çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Aşar B) Cizye C) Avarız D) İmdadiye E) Haraç
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
D D E B B A E C A E D C
31
2.3. OSMANLI DEVLETİ’NDE İSYANLAR VE DÜZENİ
KORUMA ÇABALARI
Celali ve Suhte İsyanları
Celali İsyanları
Celali İsyanları, 16. ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı yönetimindeki
Anadolu'da toplumsal ve ekonomik yapının bozulmasından
kaynaklanan ayaklanmaların tümüne verilen addır.
Sebepleri:
XVI. yüzyılda Anadolu’da hızlı bir nüfus artışı yaşanması
fetihlerin de azalmasıyla mevcut toprak ve kaynakların artan
nüfusa yetersiz gelmeye başlaması.
Topraksız kalan köylülerin ya orduya yazılarak sekban, sarıca,
levent adlarıyla ücretli asker olması ya da devletin dinî zümrelere
verdiği ayrıcalıklardan yararlanmak için Anadolu kentlerindeki
medreselere kaydolmasının devletin tüm dengesini alt üst
etmesi.
Uzun süren Osmanlı-Avusturya ve Osmanlı İran savaşları ve
sonuçsuz kalan bu savaşların hem hazinenin para kaynaklarını hem
de ülkenin insan ve ürün kaynaklarını kurutması.
Ekonomik sıkıntılar sebebiyle köylülerin torağını terk etmes
Bazı köylülerin tımarlarının haksız yere ellerinden alınması
Vergilerin yükseltilmesi
Bazı isyancıların devletten menfaat kopartmak istemesi
Sonuçları:
İsyanların bastırılmasında şiddet ve baskı uygulandığı için
sağlanan huzur uzun ömürlü olmamıştır.
Sosyal açıdan bakıldığında Anadolu’da birçok insan hayatını
kaybetmiş, köyler boşalmıştır.(Büyük kaçgun)
Bu göçler sonucunda başta İstanbul olmak üzere büyük
şehirler güvenli yerler olmaktan çıkmış, bu şehirlerde asayiş ciddi
bir sorun hâline gelmiştir
Halkın can ve mal güvenliği isyanlar boyunca tehlike altına
girmiştir.
İsyanlardan dolayı tarımsal ve hayvansal üretim düşmüş,
işsizlik artmıştır.
Köylerden şehirlere yapılan göçler sebebiyle özellikle vergi
mükellefi olan kırsal nüfus azalmıştır.
Göç, şehir hayatında yeni sorunları doğurmuştur.
Ekonomik açıdan ise vergilerin düzenli toplanamayışı
Osmanlı ekonomisini zayıflatmıştır.
Celâli Isyanları içinde devleti en çok uğraştıran isyanlar;
Karayazıcı, Deli Hasan, Tavil Ahmet, Canbolatoğlu, Kalenderoğlu,
Kör Mahmut, Katırcıoğlu ve Gürcü Nebi isyanlarıdır.
Suhte İsyanları
Medreseli İsyanları olarak da anılan Suhte İsyanları, XVI.
yüzyılda Anadolu ve Rumeli’de halk arasında sosyal gerginliğin
bulunduğu bir dönemde cereyan etmiştir.
Bu isyanların genel sebebi, klasik medrese eğitiminin
Bozulmasıdır
Klasik medrese geleneğinin bozulmasında;
Ulema çocuklarının hak etmeden ayrıcalık kazanması,
ilmiyede yükselmenin rüşvet ve iltimasla olması,
medreselere kapasitesinin üzerinde talebe alınması
gibi uygulamalar etkili olmuştur.
Medreseli suhteler, iş bulamamaktan ve geçim sıkıntısından
birçok olaya karışmış ve isyan etmiştir.
1550’li yıllarda başlayan Suhte İsyanları 1559’da daha da
artmıştır.
Osmanlı Devleti bu isyanları bastırmak için halk arasından
muhafaza birlikleri oluşturmuştur
XVI. yüzyılda Sadrazam Kuyucu Murat Paşa’nın müdahalesi
sayesinde Suhte İsyanları etkisini yitirmiştir
Sonuçları
Medrese eğitimini ve öğretimini aksatmış ve geriletmiştir.
Hem iyi hoca yetişmemiş hem de iyi âlim olmanın arzusunu
taşıyan talebe sayısı azalmıştır.
Talebeler çalışmadan, bilmeden, kolayından icazet almış; hak
etmeden mevki ve vazife alma peşinde koşmuşlardır.
Yeniçeri İsyanları(İstanbul İsyanları)
XVII. yüzyılda İstanbul’da çıkan isyanlar genel olarak
yeniçeriler tarafından çıkarılan isyanlardı.
Yeniçeri Ocağının bozulmaya başlaması, III. Murat
Dönemi’nde başladı
Yeniçeri Ocağının bozulma Nedenleri
Yeniçeriler arasında evli olanların sayısının artması
Askerlik dışında ticaret ve esnaflık gibi işlere yönelmeleri
Vezir-i âzama hatta padişahlara baskı kurarak istediklerini
yerine getirmeye başlayıp saraydaki çeşitli gruplar arasındaki
iktidar mücadelesine alet olmaları
Yeniçeri Ocağı kanunnamelerinin yerini yeni geleneklerin
alması
“Ocak devlet içindir.” Anlayışının yerini “Devlet ocak
içindir.” Anlayışının alması
XVII. yüzyıldan itibaren devşirme sistemin terk edilmesi
Yeniçeri Ocağının saraya karşı ulemanın yanında yer alması
Yenilikleri reddeden bir yapı hâline dönüşmesi
Sebepleri:
1-Maaşların zamanında verilmemesi
2-Askere ayarı düşük para verilmesi
3-Devlet adamları ve ulemanın çıkarları doğrultusunda kapıkulu
ordusunu kışkırtması
4-Devşirme usulünün bozulması
5-Devlet yönetimine saray kadınları ve saray ağalarının karışması.
6-Cülus bahşişi almaya alışmış olan kapıkulu ordusuna, bazı
dönemlerde cülus bahşişi verilmek istenmemesi
İstanbul İsyanlarının Özellikleri:
1-Askeri ağırlıklı isyanlardır.
2-Kapıkulu askeri, isyanlar sonucunda verilen tavizlerle daha da
şımarmıştır.
3-III.Murat, II.Osman, IV.Murat ve IV.Mehmet döneminde önemli
İstanbul isyanları olmuştur.
4-Bu isyanların genellikle çıkış nedeni ekonomiktir.
5-Bu isyanlar düzene değil; kişilere yönelik olarak çıkmış ve bazı
yöneticilerin değişmesini istemiştir.
6-Bu isyanlar halk tarafından pek destek görmemiştir.
7-İsyanlar baskı, taviz ve şiddetle ortadan kaldırılmaya
çalışılmıştır.
8-Devlet merkezinde güven ve huzur bozulmuştur.
9-Bu isyanlara bazen ulema ve medrese talebeleri de katılmıştır.
BİLİYOR MUYDUNUZ?
1-II.Osman İstanbul isyanları sonucu öldürülen ilk
padişahtır.(Hotin Seferi sonrası) Bu olaydan dolayı
kapıkulu ordusuna hesap sorulamaması, kapıkulu
ordusunun gücünü anlayarak, daha da şımarmasına sebep
olmuştur.
2-1656 yılında yeniçeriler 30 kadar devlet adamını
öldürerek cesetlerini çınar ağacına astı. Bu olay Vak’a-yı
Vakvakiye olarak bilinmektedir.
3-IV.Mehmet’in de tahttan indirilmesinde yeniçeriler
etkili oldu.
Ekber ve Erşed Sistemi
Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren padişahlık ile yönetiliyordu.
Padişahlık babadan oğula geçmekteydi. Şehzadeler, yönetimde
tecrübe kazanması amacıyla yetiştirilmek için sancaklara
gönderilirdi. Şehzadelerin sancaklarda siyasi güç kazanmalarını
engellemek ve merkezî otoriteyi güçlendirmek için I. Ahmet
Dönemi'nde (1603-1617) bu sisteme son verilerek Ekber ve Erşed
Sistemi'ne geçildi.
Veraset sisteminde yapılan bu değişiklikle hanedanın en büyük
(ekber) ve en olgun (erşed) üyesi padişah olacaktı. Bu uygulamayla
32
şehzadeler arasında taht kavgaları önlenmişti ancakşehzadeler ülke
yönetiminde bilgi ve tecrübe kazanmamışlardı.
Ekber ve Erşed Sistemiyle şehzadelerin sancağa çıkma usulü sona
ermiştir. Böylece şehzadelerin tamamen saray içinde yetiştiği kafes
usulüne geçilmiştir. Bu usulün olumlu ve olumsuz bazı yanları
ortaya çıkmıştır
Olumlu yanı şehzadeler arasındaki taht kavgalarını önlemesidir.
Olumsuz yanı ise şehzadelerin devlet yönetimi tecrübesinden uzak
kalmasıdır.
Çözüm Arayışları ve Layihalarda Osmanlı
Layiha, Osmanlı Devleti bürokrasisinde taslak veya rapor
türü belgelere verilen addır.
Devlet düzeninde açığa çıkan olumsuzlukların giderilmesi için
tavsiye niteliğindeki görüş metinleridir.
Koçi Bey , Kâtip Çelebi, Ayni Ali Efendi ve diğer devlet
adamlarına raporlar (risale-layiha) hazırlatıldı.
Raporların içerikleri dikkate alınarak bu gidişata son vermek
ve Osmanlı Devleti’ni tekrar eski gücüne ulaştırmak amacıyla II.
Osman ve IV. Murat gibi hükümdarlar ile Tarhuncu Ahmet ve
Köprülüler gibi sadrazamlar döneminde ıslahat yapıldı
Layihalar, Osmanlı yönetimindeki aksaklıkların nedenini
askerî, sosyal ve ekonomik alanlarda sarsılmalara bağlanmaktaydı.
Toplumsal sorunlar, gelişmelerin dinamik bir parçası olarak
görülemediğinden statik kalıplar içerisinde değerlendirildi
Yapılan ıslahatlarda toplumsal düzen geri planda kalmıştır
Layihalarda Osmanlı kadim düzenine dönme düşüncesi ön
plandadır.
Osmanlı düzeninin mükemmelliğine olan inançtan dolayı
değişiklikler sapma olarak yorumlanmıştır
Lâle Devri Yenilikleri
Lale Devri, 1718’de imzalanan Pasarofça Antlaşması ile
başlayan ve 1730’da Patrona Halil İsyanı ile sona eren
dönemdir
Osmanlı padişahı III. Ahmet ve Sadrazam Nevşehirli Damat
İbrahim Paşa’nın sadrazamlık dönemini kapsayan zevk,
eğlence, barış, yenileşme ve sivil reformların görüldüğü
dönemdir
İlk defa Yahya Kemal Beyatlı bu devir için “Lale Devri”
tabirini kullanmıştır
Osmanlı askerlik tarihinde ilk defa savaştan çok barışı
korumak amacıyla Avrupa siyasetiyle yakından ilgilendi.
Damat İbrahim Paşa, Avrupa’yı tanımanın Osmanlı dış
politikası ve ticareti için önemli olduğuna inanan ve fiilen
adımları atan ilk sadrazamdır
Avrupaya ilk defa geçici elçiler gönderildi (Paris, Viyana,
Varşova, Lehistan ve Rusya’ya)
Avrupa ilk defa örnek alınmaya başladı
Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi’nin Paris elçiliğinin
ardından saraya sunduğu raporla Osmanlı Devleti’nde
Batılılaşma hareketleri fiilen başladı (Sefaretname)
Birçok güzide mimari eserler inşa edildi.
Bu devir Osmanlı düşünce uyanışının başlangıcıydı.
Çelebi Mehmet Efendi’nin oğlu Mehmet Said Efendi ve
İbrahim Müteferrika’nın gayretleriyle 1727’de İstanbul’da ilk
devlet matbaası kuruldu.
Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, yangınlara karşı 1720’de
Tulumbacı Ocağı’nı kurdurdu
Yalovada kağıt fabrikası kuruldu
İstanbul’da Çini ve kumaş fabrikaları kuruldu
Mimari süsleme sanatında Barok ve Rokoko tarzı kullanıldı
Tercüme heyeti kuruldu ve öncelikle Fransızca eserler
Türkçeye çevrildi
İlk Karantina uygulaması yapıldı
İlk çiçek aşısı uygulandı
Divan yerine Koltuk ve iskemle kullanılmaya başlandı
Zengin kesim ressamlara portrelerini çizdirdi
Matbaa ve Bilginin Üretilmesi İlk Kağıt ve Matbaayı Çin uygarlığı yaptı
Almanya’nın Mainz (Meynz) kentinde Johann Gutenberg
(Yohen Gutınberg) hareketli harflerle baskı tekniğini 1440’lı
yılların sonuna doğru buldu
1452- 1455 yılları arasında hareketli harflerle iki ciltlik İncil
basıldı
İstanbul’da ilk Rum matbaası Hristiyan kiliseleri arasındaki
mücadelenin bir aracı olarak kurulmuş ve matbaacılık faaliyetine
Londra’da başlayan Rum rahibi Nicodemus Metaxas (Nikodmus
Metakıs) tarafından 1627’de açılmıştı.
Beyoğlu’nda faaliyete geçen bu matbaanın bastığı ilk eser
“Museviler Aleyhine Bir Risale” adlı eserdi.
İbrahim Müteferrika matbaanın önemini anlatmak için kitap
basımının faydalarını içeren “Vesîletü’t Tıbâa’yı” hazırlayarak
sadrazama sunmuştur.
İbrahim Müteferrika ile Mehmet Said Efendi’ye, III. Ahmet’in
fermanı ve şeyhülislamın fetvası ile ilk Türk matbaasını kurma izni
verildi
İlk Türk matbaasını İbrahim Müteferrika kurdu ayrıca bu
matbaada bastığı birçok kitabın yazarlığını ve düzenlemesini de
yaptı.
Matbaada, ilk kitap 1729 yılının başlarında basıldı. Basılan
eser, kaynaklarda “Vankulu Lugatı” adıyla geçen “Sıhahul
Cevheri” tercümesiydi
Matbaanın Osmanlı Devleti’nde Müslümanlar tarafından geç
kullanılmaya başlamasının temel sebepleri:
Hattatlığın yaygın bir meslek oluşu,
dinî tutuculuk ve yasaklamalar,
okuryazar oranının düşüklüğü
okuma alışkanlığının yaygınlaşmaması gibi sebepler,
kâğıt ihtiyacı ve yetişmiş eleman sorunu da matbaanın geç
kullanılmasının teknik sebepleri olarak gösterilebilir.
İlim ve İrfan Erleri
Katip Çelebi
Avrupa ile Osmanlı ilim dünyası arasındaki açığı fark eden ilk
Osmanlı âlimidir
Kâtip Çelebi 1609- 1657 yılları arası yaşamış, XVIII. yüzyıl
Türk
bilim dünyasının pozitif ve hür düşünceyi savunan ismidir.
Bilimsel çalışmalarıyla Türk tarihinde ve Batıda ilgi
uyandırmıştır.
Asıl ismi Mustafa olan Kâtip Çelebi hacca gittiği için “Hacı
Halife Kalfa” olarak tanınmıştır
“Düstûrü’lAmel” adlı risalesinde devlet düzenine ilişkin
değerlendirmelerde bulunmuştur.
Özellikle Yunanlıların coğrafya konusundaki bilgileriyle
İslam
yazarlarının bilgilerin kıyaslayıp “Cihannüma’’ adlı eserini
hazırlamıştır.
İlimde taassubun (bağnazlık) sakıncalarından bahsederek ilim
hayatında ret ve inkâr yoluna gitmeden ve taassuba düşmeden her
kaynaktan tahliller yaparak yararlı olanın kabul edilmesi
gerektiğini vurgulamıştır.
BİLİYOR MUYDUNUZ?
1730 yılında Lâle Devri’nde çıkan Patrona Halil
Ayaklanması sonrasında, yenilikçi sadrazam Nevşehirli
Damat İbrahim Paşa katledilmiş ve padişah tahttan
indirilmiş fakat basımevine dokunulmamıştır.
33
Evliya Çelebi Evliya Çelebi 1611- 1685 yılları arasında yaşamış Türk
tarihinin en önemli seyyahlarındandır
Hayatı hakkında bilinenler seyahat hatıralarını topladığı on
ciltlik muazzam eserine dayanır
Eserinin adı Seyahatnamedir
Seyahatname isimli eserinde “Rum, Arap, Acem, İsveç, Leh
ve Çek’te 7 iklim, 18 padişahlık yerini 51 yıl boyunca gezip
dolaştığını” anlatmıştır
Evliya Çelebi, Seyahatname’yi 1630-1681 tarihleri arasında
yazdı
Naima Efendi Naima Osmanlı Devleti’nin ilk resmî tarihçisi, vakanüvisidir.
1655-1716 yılları arasında yaşadı Asıl ismi Mustafa’dır
Naima mahlasıdır.
Naima Tarihi isimli eseri, içerik itibariyle olayları kronolojik
bir sıra içerisinde nakleder
Eserde bin dört yüz başlık yer almaktadır.
Eserde gelecekte olabilecek olayların kurgusu vardır.
Olayların perde arkasını sağlıklı bir şekilde neden sonuç
ilişkisi içinde vermiştir
Ona göre devlet için en zararlı şey, uzun savaşlar ve devlet
adamlarının aralarındaki görüş ayrılığıdır.
Naima’ya göre her türlü sosyal değişmeye ön ayak olan;
iradeli, zeki, akıllı ve parlak bir dehaya sahip olan büyük adamların
yetiştirilmesi için gerekli özen gösterilmelidir
Yanyalı Esad Efendi
Devrin bilginleri tarafından Esad Hoca, Esad Efendi olarak
anılmıştır.
Yunanistan’ın Yanya şehrinde doğduğu için eserlerinde
“Yanyavi’’ mahlasını kullanan
Esad Efendi 1731’de vefat etmiştir
Mantık, felsefe, kelam, matematik, astronomi ve Öklid
geometrisi alanlarında dersler aldı.
Müderrislik ve kadılık görevlerinde bulundu
III. Ahmet’in Topkapı Sarayı’nda kurduğu kütüphanede
vazifelendirildi.
Lale Devri’nin en önemli ilim ve fikir adamlarından biridir.
Devrinin âlimleri kendisine “Muallim-i Salis (Üçüncü
Öğretmen)” unvanını verdi
Aristo’nun “Fizika’’ eserini İoannis Kottinius’un (Ayenis
Kottinus) yorumunu esas alarak Arapçaya çevirmiştir
Esad Efendi’ye göre insanın sahip olduğu yetenekler eğitim
ve öğretimle geliştirilip disipline edilince o insan günlük hayatta,
bilim ve sanatta daha başarılı olur
34
KONU KAVRAMA TESTİ-I
1. Osmanlı Devleti’nin, “Arayış Yılları”nda merkezî
otoritesinin zayıflaması iç isyanlara sebep olmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti’nde iç
isyanların çıkmasında etkili değildir? A) Tımar sisteminin bozulması
B) İltimasın yaygınlaşması
C) Yönetimde valide sultanların etkili olması
D) Veraset sisteminde değişiklik yapılması
E) Hükümdarın, Divanıhümayun başkanlığını sadrazama bırakması
2. I. Ülke hanedan üyelerinin ortak malıdır.
II. Devlet yönetimi hükümdar ile oğullarına verilmiştir.
III. Yönetim hanedanın en yaşlı üyesinin hakkıdır.
Osmanlı Devleti yönetiminde, belli dönemlerde geçerli olmuş
olan bu ilkelerin aşağıdaki hangi konudaki belirsizliğe bir
çözüm bulma amacıyla ilişkili olduğu savunulabilir? A) İslâmî kuralların uygulanmasında
B) Devletin bağımsızlığının sağlanmasında
C) Adaletin yaygınlaştırılmasında
D) Devlet halk ilişkisinin kurulmasında
E) Veraset sistemindeki aksaklıkların giderilmesinde
3. I. Ahmet Dönemi'nde "Osmanlı ailesinin en büyük ve en akıllı
olanı tahta çıkar." kuralı getirilerek, veraset sistemine açıklık
kazandırılmıştır.
I. Ahmet Dönemi'ndeki bu gelişmenin; I. Kardeşler arasında yaşanan taht kavgalarını önlemek,
II. Fransız İhtilali ile yayılan milliyetçilik düşüncesinin olumsuz
etkilerinden kurtulmak,
III. Devletin kuruluşundan itibaren sürdürülen fetih politikalarını
devam ettirmek,
amaçlarından hangilerini gerçekleştirmeye yönelik olduğu
savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
4. 1519 yılında Şeyh Celal'in Yozgat bölgesinde başlatmış olduğu
isyan, XVII. yüzyılın ikinci yarısının başlarına kadar devam edecek
Celali isyanlarının çıkış noktası olmuştur. Bu isyanların
önlenmesine yönelik, Celalilere karşı silahlandırılan ve İlerleri
denilen köylü daha sonra ayanın paralı askeri olmuştur. Devlet,
köylünün mülkünü gasp eden kişiler hakkında adalet-nameler
yayınlayarak köylüyü koruma altına almak istese de bunda tam
olarak başarıya ulaşamamıştır.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Celali isyanları ile ilgili
doğru bir yargı değildir? A) Temeli yükselme dönemine dayanmaktadır.
B) Devlet yasalarla düzeni sağlamak istemiştir.
C) Yeniçeri ve ulema isyanların baş destekçisidir.
D) il erlerinin paralı askere dönüşmesi, ayanların ileride
merkezden kopmalarına etki edecektir,
E) Devletin çabaları yeterli olmamıştır.
5. XVII. yüzyıldan itibaren bazı kadı ve sancak beyleri, halktan,
kanuna aykırı bir biçimde vergi toplamışlardır.
Bu durumun, öncelikle aşağıdakilerden hangisi üzerinde etkili
olduğu savunulabilir? A) Toplumda ıslahat yapma düşüncesinin oluşması
B) Saray ağalarının yönetime hakim olması
C) Halkın devlete olan güven ve bağlılığının sarsılması
D) İsyanların şiddet kullanılarak dağıtılması
E) Dirlik vergilerinin iltizam yoluyla toplanması
6. XVI. yüzyılda Sivas’ın batısında kalan Anadolu topraklarında
Suhte Ayaklanmaları görülmüştür. Bu isyanların genel sebebi,
klasik medrese eğitiminin bozulmasıdır.
Osmanlıda klasik medrese eğitiminin bozulmasının sebepleri
arasında;
I. Ulema çocuklarının hak etmeden ayrıcalık kazanması
II. İlmiyede yükselmenin rüşvet ve iltimasla olması,
III. Medreselere kapasitesinin üzerinde talebe alınması
Durumlarından hangileri yer alır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
7. Haçova Savaşı’nda, Sivas sancakbeyine vekâlet etmiş paralı bir
asker olan Karayazıcı’nın devlete karşı isyanı, ilk büyük Celâli
İsyanı’dır. Sivas sancakbeyi görevinden alınınca işsiz kalan
Karayazıcı; tımarları elinden alınan sipahileri, başıboş sekban ve
leventleri etrafına toplayarak yağma hareketine başlamıştır.
Karayazıcı, isyanı bastırmak için gönderilen kuvvetler tarafından
öldürülmüş olsa da bu isyan hareketleri uzun süre devam etmiştir.
Bu bilgiden yola çıkarak Osmanlı Devleti’nde Celali
İsyanlarının çıkış sebepleri hakkında;
I. Uzun süren İran ve Avusturya savaşları isyanlarda etkilidir
II. isyancıların devletten menfaat koparabilmek için isyan
etmektedir.
III. Karayazıcı Halim İsyanı Celali isyanlarının son halkasıdır.
Yargılarından hangisi söylenemez?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
8. XVII. yüzyılda ekonomik sıkıntılar sebebiyle toprağını terk eden
köylüler, tımarı elinden alınan sipahiler, suhteler, ücretli askerler
devletin imtiyazlı yapısına girmek için isyan etmiştir. Bu isyanlar,
devletin varlığına ya da Osmanlı Hanedanı’na karşı olmamıştır.
Celâli İsyanları diye adlandırılan bu olaylar, devleti hedef almadığı
için isyan değil daha çok eşkıyalık hareketi şeklinde olmuştur.
Bu bilgiden yola çıkarak;
I. Celâli İsyanları, devleti çok uğraştırmışsa da devlet için ciddi
bir tehlike olmamıştır
II. Suhte ayaklanmalarında amaç hanedanını değiştirmektir.
III. İsyanların önemli bir sebebi de halkın geçim sıkıntısı
çekmesidir.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
9. XVII. Yüzyılda nüfus artışı ve enflasyon sebebiyle gençlerin
yatılı ve burslu olan medreselere sığınması, medreselerin işsiz
güçsüzlerin geçim yeri hâline gelmesine sebep olmuştur.
Enflasyon nedeniyle medreselerin geliri de azalınca maddi koşullar
yoksul öğrenciler için çok sıkıntılı bir hâle gelmiştir. Bu nedenle
devlet, medrese öğrencilerine cer, nezir ve kurban adıyla para
toplamaları için izin vermiştir. Bu izni kötüye kullanan çok sayıda
medrese öğrencisi çeteler kurarak köyleri ve kasabaları
yağmalamış, eşkıyalık faaliyetlerinde bulunmaya başlamıştır.
Taşradaki yöneticilerin isyancı medrese öğrencilerini dağıtmak için
güç kullanmasıyla çok fazla can kaybı yaşanmıştır.
Bu bilgiden hareketle;
I. Klasik Osmanlı medrese eğitim sistemi bozulmuştur
II. Medreselerin kapatılmasıyla Suhte Ayaklanmaları sona ermiştir
III. Nüfus artışı ve enflasyon XVII. Yüzyıl isyanlarının önemli bir
sebebidir.
Yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
35
10. Celâli İsyanlarının yarattığı en büyük sonuçlardan biri, “Büyük
kaçgun” adıyla anılan Anadolu köylüsünün geniş çaplı bir göçe
başlamasıdır. Büyük kaçgun sırasında köylüler merkeze ilettiği
şikâyetlerde, zulümlerden kurtulamazlarsa “terk-i diyar”
eyleyeceklerini bildirmiştir. Bu şikâyetlerin hakikat olduğu
1603’teki olaylarda görülmüş ve bu tarihte, Anadolu köylüsünün
büyük bir kısmı mallarını ve hayvanlarını bile yanlarına almadan
köylerini terk etmiştir. Büyük kaçgun esnasında köylerini terk
edenlerin, toprağa bağlı olan ve vergi ödeyen köylüler olması
önemlidir. Bu bilgiden hareketle;
I. Osmanlı taşra yönetimi bozulmuştur
II. Yerel yöneticilerden zulüm gören halkın şikayetleri merkezde
karşılık bulmuştur.
III. Osmanlı Devleti’nin vergi gelirleri azalmıştır
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
11. 16. ve 17. yüzyıllarda Anadolu halkının tepkisinin genel adı
olarak kabul edilen “Celali Ayaklanmaları, Osmanlı Mali
Sisteminin temelini oluşturan Tımar sisteminde çözülmelere neden
olmuştur. Özellikle sipahilerin de ordu içerisinde öneminin
azalması, vergi toplamada iltizam ve malikane sistemlerini
yaygınlaşmıştır. Bu durum ise, 150-200 yıl boyunca iltizamları
satın alarak servet sahibi olan ve bir rantiyer grubu olarak
nitelendirebileceğimiz ayanların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
İltizamları ve malikane gelirlerini toplama görevini üstlenen
mültezimler ve ayanlar halkı sömürmeyi sürdürmüşlerdir.
Yukarıda verilen bilgiden yola çıkarak Celali isyanlarının
sonuçları ile ilgili;
I. Osmanlı miri topraklarının mültezimlerin eline geçmesine yol
açtığı
II. Devletin merkezi otoritesinin güçlendiği
III. Merkez ordularının öneminin ve sayısının artmasına sebep
olduğu
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III
12. XVII. Yüzyılda küçük yaşta tahta çıkan IV. Mehmet’in
yönetimi tam olarak sağlayamaması ve iktidarın uzun süre saray
ağaları ve hanım sultanların elinde kalmasını fırsat bilen yeniçeriler
isyan etmiştir. IV. Mehmed’den saray ağalarını idam etmesini
isteyen asilerin, bu istekleri kabul edilmiştir. İdam edilenlerin
cesetleri Sultan Ahmed Meydanı’ndaki çınar ağacına asıldığı
için bu olaya Vaka-i Vakvakiye (Çınar Vakası) denilmiştir.
Yukarıda verilen bilgiden hareketle XVII. Yüzyıl Osmanlı
yönetimi hakkında;
I. Başkentte devlet otoritesi sarsılmıştır.
II. Yeniçerilerin yönetimdeki etkinliği artmıştır.
III. Kapıkulu ocaklarında askeri disiplin bozulmuştur.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
E E A C C E C D B D E E
36
KONU KAVRAMA TESTİ-II
1. Osmanlı Devleti'nin Duraklama Dönemi'nde görülen; I. Yeniçeri ulufelerinin değeri düşük akçelerle ödenmesi,
II. Saray masraflarının artması,
III. Köylünün, vergi adaletsizliği nedeniyle toprağı terk ederek
çift bozan durumuna düşmesi,
gibi gelişmelerden hangilerinin, ekonominin bozulmasına bağlı
olarak ortaya çıktığı savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
2. - Vergilerin arttırılması
- Toprak yönetiminin bozulması
- Savaşların uzun sürmesi
- Rüşvet ve iltimasın artması
Osmanlı Devleti'nin Duraklama Dönemi'nde meydana gelen bu
durumlar aşağıdakilerden hangisinin nedenleri arasında
yer alır? A) Yeni ticaret yollarının bulunması
B) Avrupa'nın bilim ve teknolojide ilerlemesi
C) Celali İsyanları'nın çıkması
D) Veraset sisteminin değişmesi
E) Askeri ıslahatların yapılması
3. II. Osman 1623'te Yeniçeriler tarafından öldürülmüş, bir çok
padişahın tahta çıkış ve indirilmesinde etkileri olmasına rağmen bu
ordu, ancak 1826'da II. Mahmut tarafından ortadan
kaldırılabilmiştir.
Sadece bu bilgilere dayanarak yeniçeriler ile ilgili olarak, I. Devlet yönetiminde etkili oldukları
II. Padişah otoritesini sınırlayıp korku saldıkları
III. Anayasal düzene geçiş için padişaha baskı yaptıkları
gibi yargılardan hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
4. XVII. yüzyılda Yeniçeriler diledikleri
şehzadeyi padişah yapmış, kendilerine yakın kişileri göreve getir-
mişlerdir.
Bu durumun aşağıdakilerden hangisi üzerinde etkili olduğu
savunulabilir? A) Devlet yönetiminin bozulmasında
B) Tımar sisteminin bozulmasında
C) Hazine gelirlerinin azalmasında
D) Devşirme sisteminin bozulmasında
E) Ulema sınıfının bozulmasında
5. Osmanlı Devleti'nin en temel ordusu olan Kapıkulu
Ocaklarına mesleği askerlik olmayanların alınmış olmasının; I. Dirlik sisteminin bozulması,
II. Egemenlik anlayışının değişmesi,
III. Yeniçeri Ocağı'nın bozulması,
sonuçlarından hangilerine neden olduğu ileri sürülebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
6. Osmanlı Devleti'nde XVII. Yüzyılda görülen
gelişmelerden bazıları şunlardır: I. Valide sultanlar ve yeniçeri ağalarının ülke yönetiminde etkili
olmaları
II. Şehzadelerin, sancağa çıkma geleneğine son verilerek sarayda
tutulmaları
III. Bazı devlet adamlarının hazinenin açıklarını kapatmak
amacıyla vergileri artırmaları
Bu gelişmelerin, Osmanlı Devleti'ne getirdiği olumsuzluklar
arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz? A) Ekonomik nitelikli isyanların çıkması
B) Merkezi yönetimin bozulması
C) Sadrazamların yönetimde daha etkili olması
D) Tecrübesiz şehzadelerin padişah olması
E) Yeniçeri Ocağı'nın eski gücünü yitirmesi
7. Genç Osman yönetimde olduğu dönemde; - İçki içenleri cezalandırmak,
- Gereksiz harcamaları kısıtlamak,
- Yeniçeri Ocağı'nı kaldırmak istemiştir.
Buna göre Genç Osman, Osmanlı Devleti'nde meydana gelen
aksaklıkları gidermek için öncelikle aşağıdakilerden hangisini
gerçekleştirmek istemiştir? A) Halkın yönetime katılımını sağlamayı
B) Avrupa'daki uygulamalardan yararlanmayı
C) Bozulan düzeni yeniden kurmayı
D) Devletin yönetim yapısını değiştirmeyi
E) Veraset sisteminde değişiklik yapmayı
8. XVII. yüyıldan itibaren Osmanlı Devleti'nde zengin
tımarların Mirî Mukataaya dönüştürülmesi aşağıdakilerden
hangisine doğrudan etkili olmuştur? A) Hazine gelirlerinin azalmasına
B) Kapıkulu isyanlarının artmasına
C) Devlet hizmetlerinin daha düzenli işlemesine
D) Tımarlı Sipahi sayısının azalmasına
E) Toprakların daha iyi işlenmesine
9. I. Ahmet (1603-1617) Dönemi'nde Fatih'in kardeş katli yasası
yerine, Osmanlı hanedanının erkek üyelerinden "en büyük ve en
akıllı" olanın padişah olması kuralı benimsenmiştir.
Buna göre; I. Yönetim anlayışında değişiklik yapılmamıştır,
II. I. Ahmet padişahların kardeşlerini öldürmeden başa
geçmelerini amaçlamıştır,
III. Padişahların seçim yoluyla başa geçme esası benimsenmiştir,
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) II ve III
10. Osman ve Orhan Bey dönemlerinde eski Türk hukuku
geçerliydi. Bu hukuka göre; ülke hükümdar ailesinin ortak malıdır.
Bu hukuka rağmen I. Murat zamanında bir değişiklik yapılmış
"mülk hanedanındır" ilkesi yerini "mülk padişahındır." ilkesine
bırakmıştır. Bu değişiklik en çok aşağıdaki hangi ihtiyaçtan
kaynaklanmıştır? A) Sarayın yönetimindeki etkinliğini azaltma
B) Devlet yönetimindeki sorunları tartışma
C) Devletin bağımsızlığını sürekli güçlü kılma
D) Taht kavgalarının genişlemesini önleme
E) Şehzadeler arasında yönetimde rekabeti arttırma
11. I. I. Murat II. Fatih Sultan Mehmet III. I. Ahmet Verilen Osmanlı padişahlarının ortak özelliği aşağıdakilerden
hangisidir? A) Kapıkulu ocaklarını kurmaları
B) İmparatorluk dönemini başlatmaları
C) Egemenlik anlayışı ile ilgili düzenleme yapmaları
D) Kafes usulünü getirmeleri
E) İran'la savaşmaları
12. Kafes uygulamasıyla birlikte tahta geçen hükümdarın erkek
kardeşlerini ve sonraki süreçte hanedana mensup diğer erkek
üyeleri katlettirmesi bir kural olmaktan çıkmıştır. Osman Bey’den
I. Ahmet’e kadar babadan oğula geçen taht, bundan sonra
hanedanın en büyük üyesine geçmeye başlamıştır. Böylece XVII.
yüzyıl, Osmanlı Devleti’nde taht mücadelelerinin yaşanmadığı bir
dönem olmuştur Verilen bilgiden yola çıkarak;
I. Osmanlıda XVII. Yüzyıla kesin bir veraset sisteminin olmayışı
taht kavgalarına yol açmıştır.
II. Kafes uygulaması şehzade katliamlarını önleyememiştir.
III. I. Ahmet tanımlı bir veraset sistemi getirmiştir.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
A C D A C E C D B D C E
37
2. ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ-I
1. Yeniçağda Avrupa’da Ulus-devletlerin kurulma sürecinde
yaşanan mali sorunları çözmek için devletlerin sömürgeciliğe
yönelmesi, daimî ve merkezî bir ordu bulundurma zorunluluğunu
ortaya çıkarmıştır. Bu durum kralların hazinede sürekli altın
bulundurmasını gerekli kılmıştır.
Bu gereklilik;
I. Merkantilizm
II. Hümanizm
III. Sekülerizm
Anlayışlarından hangisinin doğmasına neden olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III.
2. I Merkantilizm
Avrupa’da XV ve XVIII. yüzyıllarda
ülkelerin güç ve zenginliğinin, sahip
olduğu değerli madenlerle
ölçülebileceği fikrine dayanan
ekonomik sistem.
II Sekülerizm Avrupa’da XVII. Yüzyıldan itibaren
yayılan dinî, ruhanî meselelerden
ziyade dünya hayatına odaklanılması
yönündeki hareketi.
III Rasyonalizm İnsan aklının her türlü rehberliği
yapacak güçte olduğunu ve başka hiçbir
kaynağa gerek olmadığını savunan
düşünce
Yukarıdaki kavram açıklama eşleştirmelerinden hangileri
doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III.
3. Avrupa’da XVII ve XVIII. yüzyıllardaki
gelişmelere öncülük eden düşünürler ile ilgili verilen
bilgilerden hangisi doğru değildir? A) Copernicus – Güneş Sistemi’nin varlığını savunmuştur.
B) Thomas More – Özel mülkiyetin olmadığı toplumsal bir düzen
tasarlamıştır.
C) Machiavelli – “Devletler arası ilişkilerde devlet, amaca ulaşmak
için hukuk dışı kurallara da başvurmalıdır.”
anlayışını benimsemiştir.
D) Jean Jacques Rousseau – Devlet otoritesine karşı çıkan bütün
hareketleri ve destekçilerini halk düşmanı
olarak görmüştür.
E) Immanuel Kant – Feodalizmi ve aristokrasiyi desteklemiştir.
4. Avrupa’da Protestanlığın ortaya çıkması ile Papalık,
Hristiyanların üzerindeki dinî, politik ve ekonomik üstünlüğünü
kaybetmiştir.
Bu gelişmeye bağlı olarak:
I. Hristiyanlığın devlet ve toplum hayatındaki etkisi azalmıştır.
II. Sekülerleşme ortaya çıkmıştır
III. Sınıf farklılıkları ortadan kalkmıştır
Sonuçlarından hangilerinin ortaya çıktığı söylenebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III.
5. Yeni Çağ Avrupası’nda Rönesans hareketine öncülük eden
diğer bir felsefe de akılcılık yani rasyonalizmdir. Rasyonalizm,
insan aklının her türlü rehberliği yapacak güçte olduğunu ve başka
hiçbir kaynağa gerek olmadığını dile getirir. Rasyonalistlere göre
akıl, işleyişini engelleyen dış faktörler olmadığı takdirde doğru
düşünmeyi sağlayacak tek kaynaktır. Bu bilgiden yola çıkarak
I. Orta Çağ Avrupası’nda kilise aklın doğruya ulaşmasını engel
olmuştur
II. Avrupa’da bilime giden yolun açılması için akla karşı olan
unsurların ortadan kaldırılması gerekmiştir.
III. Rasyonalist düşünce Avrupa’da bilim devriminin önemli bir
sebebi olmuştur.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) I ve II B) I ve III C) I, II ve III D) Yalnız III E) II ve III.
6. Avrupa’da Rönesans ve Reform’un ortaya çıkardığı fikir
hareketleriyle birlikte filozoflar, kurallar ve kanunlar geliştirmiş ve
doğal dünyayı nasıl anlayabileceklerini araştırmıştır. Bu
filozofların “İnsanlık, yaşamı bilimin kurallarıyla anlayabilir.”
düşüncesi, bilimde büyük değişimleri ortaya çıkarmıştır. Bilimin
yeni kanunlar ortaya koymak için kullanılması, bu dönemin Akıl
Çağı olarak adlandırılmasını sağlamıştır.
Bu bilgiden yola çıkarak; I. Rönesans ve Reform Avrupa’da bilimin önündeki engelleri
ortadan kaldırmıştır.
II. Avrupa insanının dünya görüşü değişmiştir,
III. Akıl Çağı’nın bilim insanları deney ve gözlem metodunu çok
fazla öncelemeden çalışmalarına yön vermiştir.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) I ve III B) I ve II C) I, II ve III D) Yalnız III E) II ve III.
7. Yeni Çağ Avrupası’ndaki fikrî-manevi dönüşümün siyasi,
sosyal, ekonomik ve askerî alanlarda gösterdiği etkinin
sonuçları arasında; I. Devletin kiliseden ayrı olabileceği fikrinin gelişmesi
II. Merkezî yönetimlerin güç kazanması
III. kralların otoritelerini ulusun varlığına dayandırması
Durumlarından hangileri yer alır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III.
8. XVII. Yüzyıldan itibaren Avrupa’da Krallar güç ve yetkilerini
artırarak ulus-devletlere mutlakiyetçi bir karakter kazandırmıştır.
Bu bilgiden yola çıkarak Avrupa’da;
I. Hıristiyan dünyasında Haçlı Seferleri gibi ittifakların
kurulmasının beklenemeyeceği
II. Ulus-devletlerin artık kendi çıkarları için yaptığı ulusal
savaşlarla gündeme geleceği
III. Ulus devletler arasındaki çıkar ilişkilerinin denge siyasetine yol
açacağı
Gelişmelerinin hangilerinin görülmesi beklenir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III.
9. Rönesans Dönemi’nde yaşanan bilimsel ve kültürel gelişmeler
sayesinde Batı dünyası, XVIII. yüzyılda Aydınlanma
Dönemi’ne girmiştir. Bu dönemde ortaya çıkan Aydınlanma
düşüncesi, bireyin özgürlüğünü esas alan bir felsefe hareketidir.
Avrupa’da aydınlanma ilk olarak hangi ülkede başlamıştır?
A) Fransa B) İngiltere C) İtalya D) Almanya E) Hollanda
10. “devlet, halkın egemenliği ile yükseldiğinde meşru olacaktır”
görüşü kime aittir?
A) Jan Jak Russo B)Kopernik C) Makyavel
D) Tamıs Mur E) İmanuel Kant
11. Hükümdarın önünde onu sınırlayacak hiçbir engel
olmamalıdır.” diyerek; din ve ahlak kurallarının bile hükümdarı
durdurmaması gerektiğini ileri süren, bir yandan siyaseti din
kurallarından ayırarak laikleştiren bir yandan da dini, devletin
denetimine alarak iktidarın bir aracı hâline getirmeye çalışan bilim
adamı kimdir?
A) Jan Jak Russo B)Kopernik C) Makyavel
D) Tamıs Mur E) İmanuel Kant
12. …….. , İngiltere’de sanayileşmenin getirdiği sorunlardan
etkilenerek “Ütopya” adlı eserini kaleme almıştır. Eserinde
özel mülkiyetin bulunmadığı bir devleti hayal eden ve anlatan
……. İngiltere’deki toplum düzenini ve adalet sistemini
eleştirmiştir. Ütopya’da herkes devlet için üretir ve para geçerli
değildir. Üretilenlerden herkes ihtiyacı kadar alır ……. insanların
bu şekilde mutlu olabileceklerini düşünerek ütopik bir düzen hayal
etmiştir. Yukarıda tanıtılan bilim insanı kimdir?
A) Jan Jak Russo B)Kopernik C) Makyavel
D) Tamıs Mur E) İmanuel Kant
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
A E E D C B E E B A C D
38
2. ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ-II
1. Osmanlı Devleti'nde XVI. yüzyılda yeniçeri sayısı 12000 kişi
iken bu sayı XVII. ve XVIII. yüzyılda daha da artmış, ancak bu
durum savaşlarda başarıyı artırmamıştır.
Yeniçeri sayısının artmasına rağmen savaşlardaki başarının
artmaması; I. Avrupa ülkelerinden alınan askeri yöntemlerin yeniçerilere
uygun olmaması,
II. Yeniçeri Ocağı'na devşirme sistemine aykırı olarak asker
olmayan kişilerin kaydedilmesi,
III. Merkezi otoritenin zayıflamasıyla birlikte Yeniçeri Ocağı'nın
kuruluş amacından uzaklaşmış olması,
gibi durumlardan hangileriyle açıklanabilir? A)Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III
2. Osmanlıda XVII. Yüzyılda fetihlerin durması, savaşların
uzaması ve bağlı beyliklerin verdiği vergilerin azalması hazinenin
boşalmasına yol açmış, paranın değerinin düşürülmesi bir çok
toplumsal olayın ana nedeni olmuştur.
Yukarıda verilen bilgilere göre, aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz? A) Siyasî gelişme durmuştur.
B) Merkezden uzak eyaletlerde kontrol kaybedilmiştir.
C) Toplumsal sorunlar başlamıştır.
D) Osmanlı akçesi değer kaybetmiştir.
E) Eğitimde köklü değişikliklere gidilmiştir.
3. Fatih’in, “kardeş katli” olarak bilinen uygulama ile “tahta geçen
hükümdara, ülkenin bütünlüğü ve geleceği için diğer kardeşlerini
ve tahtta hak iddia edebilecek hanedan üyelerini öldürme
izni”verilmiştir. Fatih’in kardeş katli yasasını çıkartmasının
amaçları arasında; I. Taht mücadelelerinden kaynaklı siyasi karışıklıkları önlemek
II. Merkezi otoriteyi kuvvetlendirmek
III. Anayasal yönetime geçmek
Durumlarından hangileri yer alır?
A)Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
4. XVI. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Klasik Dönem Osmanlı
düzeni çözülme ve değişim sürecine girmiştir. Bu süreç, Osmanlı
devlet ve toplum yapısını derinden etkilemiş, devletin büyük bir
buhran içine girmesine sebep olmuştur.
Bu buhrandan kurtulmak için yeni ve kalıcı tedbirlerin
alınması gerektiğini düşünen devlet XVII. Yüzyılda tedbir
olarak;
I. layiha ve risale olarak adlandırılan nasihatname tarzında raporlar
hazırlatma
II. Avrupa’ya görevliler göndererek oradaki gelişmeleri takip etme
III. Bozulan devlet düzenini ıslah etmek için iç dinamiklerine
yönelme yolunu seçme
Önlemlerinden hangilerini almıştır?
A)Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
5. - Âsafnâme” adlı risalesinde devlet yönetimine ilişkin tespit
ettiği sorunları ve çözüm önerilerini anlatan XVI. Yüzyıl Osmanlı
sadrazamlarından Lütfi Paşa; devlet hazinesi çok önemli olduğunu
vurgulamış ve tıpkı, Sultan Süleyman Han zamanında olduğu gibi
devletin gelir ve gider dengesinin sağlanması gerektiğinin altını
çizmiştir.
- XVI. yüzyıl aydınlarından Gelibolulu Mustafa Ali ise
“Layihası’nda”olumsuzlukların en önemli nedenini liyakat sahibi
olmayan kişilerin yönetici olarak atanmasına bağlamıştır.
- XVII. yüzyılın önemli devlet adamlarından biri olan Koçi Bey ise
“Risalesi’nde” sıkıntıların önüne geçilebilmesi için yöneticilerin,
olayların iç yüzünü öğrenmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Bu bilgilerden yola çıkarak Osmanlı Devleti’ndeki
bozulmaların sebepleri ile ilgili;
I. Geleneksel devlet ve toplum düzeninin terk edildiği
II. Devlet görevlerinin ehliyetsiz kişilere verildiği
III. Ekonomide dengelerin bozulduğu
Durumlarından hangilerine vurgu yapılmaktadır?
A)Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
6. Avrupa’da merkantilizm siyaseti madene ve paraya dayalı
zenginliği öne çıkartmış bu gerekçeyle iç ve dış ticarete önem
verilmiştir. Avrupa’da merkantilizm anlayışının benimsenmesi,
I. yeni yolların aranması,
II. hammadde ve pazar arayışının çoğalması,
III. Avrupa’da güçlü ekonomiye sahip devletlerin ortaya çıkması
gelişmelerinden hangilerine sebep olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III
7. XVII.Yüzyıl bilim adamlarından Katip Çelebi “Düsturü’l Amel
fi Islahil Halel” adlı eserinde, insan yaşamı ile devlet yapısını
birbirine benzetmiştir. Tabiplerin her yaşa uygun ilaç vermesi gibi
yöneticilerin de her yaşa uygun reçete yazması gerektiğini ifade
etmiştir. Bu tanıma bağlı olarak Katip Çelebi, yöneticilerden
devlet düzenindeki ıslahatlar için öncelikli olarak
aşağıdakilerden hangisini beklemektedir?
A) Sorunların sebeplerini tespit ederek hareket etme
B) Radikal değişiklikler yapma
C) Süratli kararlar alarak uygulama
D) Batılılaşma hareketlerinde bulunma
E) Hükümdar yetkilerini sınırlandırma
8. Islahat, kötü durumu daha iyi duruma getirebilmek için yapılan
iyileştirme hareketleridir. Osmanlı Devleti’nin ıslahat
arayışlarına girmesinde aşağıdakilerden hangisi etkili değildir?
A) Ülkede isyanların yaşanması
B) Savaşlarda eski başarıların kazanılamaması
C) Devlet kurumlarında bozulmaların olması
D) Halkın, ıslahat yapılması için talepte bulunması
E) Devlete eski gücünün kazandırılmak istenmesi
9. IV. Murat, devletin kötüye gidişinin sebepleri ve bu gidişin
durdurulması hakkında raporlar hazırlatarak aşağıdakilerden
hangisini gerçekleştirmeyi amaçlamıştır?
A) Halk iradesine dayalı bir yönetim oluşturmak
B) Farklı dini inançların yönetime yansımasını sağlamak
C) Sorunlara kalıcı çözümler getirmek
D) Yabancı devletlerin, ülkenin iç işlerine karışmasını engellemek
E) Ülke yönetimini sağlayacak bir danışma meclisi oluşturmak
10. XVII. Yüzyıl Layiha yazarları, Kanuni’nin saltanat yıllarını
Osmanlı toplumunun her bakımdan mükemmel biçimde işlediği,
kanun ve adaletin geçerli olduğu bir dönem olarak tasvir etmiştir.
Kanuni sonrası dönem ise rüşvet, adaletsizlik ve düzensizliğin
yaygın olduğu bir dönem olarak anlatılmaktadır
Bu bilgiden hareketle;
I. Kanuni Dönemi’ni ideal bir dönem olarak kabul edilmektedir.
II. XVII. Yüzyılda Avrupa’daki gelişmeler izlenmemiştir
III. Layiha yazarlarının tümü XVII. yüzyılda yaşamıştır.
Yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A)Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
11. IV. Murat zamanında sokağa çıkma, tütün kullanma yasağı
getirilerek kahvehanelerin kapatılması aşağıdakilerden
hangisini sağlamaya yönelik değildir?
A) Hükümdar otoritesini kuvvetlendirmek
B) Kötü alışkanlıkların yayılmasını engellemek
C) Salgın hastalıklara mani olmak
D) Kamu düzenini sağlamak
E) Asayiş ve güven ortamı oluşturmak
12. XVII. Yüzyılın ıslahatçı padişahları arasında I. II. Osman II. IV. Mehmet III. IV. Murat
Hangileri yer alamaz?
A)Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
E E D D E E A D C C A B
39
2.ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ-III
1. XVI. Asrın son çeyreğinden itibaren devleti buhrandan
kurtarmak amaçlı devlet erkanı ve bilim adamlarınca düzenlenen
nasihatname tarzındaki raporlar, layiha ve risale olarak
adlandırılmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti’nde layiha ve risale
hazırlayan aydın ve devlet adamları arasında yer almaz?
A) Koçi Bey
B) Sadrazam Lütfi Paşa
C) Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa
D) Gelibolulu Mustafa Ali
E) Defterdar Sarı Mehmet Paşa
2. Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyılda Avrupa’yı örnek almaya
başlaması aşağıdakilerden hangisinin göstergesidir? A) Avrupa’ya karşı olan tulumun değiştiğinin
B) Halifelik kurumunun eski etkinliğini yitirdiğinin
C) Dinin devlet üzerindeki etkinliğinin azaldığının
D) Anayasal yönetime geçildiğinin
E) Hristiyan birliğinin önlenmeye çalışıldığının
3. Osmanlı Devleti’nde “Kafes usulü”ne geçilmesi ile tahta çıkan
padişahlar yönetim tecrübesinden yoksun kalmışlar, sarayda
bulunan valide sultan ve saray adamları ise yönetimde etkili
olmaya başlamışlardır.
Osmanlı Devleti’ndeki bu durum aşağıdaki gelişmelerden
hangisi üzerinde etkili değildir?
A) İç isyanların yaşanmasında
B) Merkezî otoritenin zayıflamasında
C) Devlet idaresinde istikrarın bozulmasında
D) Halkın, yönetime olan güveninin sarsılmasında
E) Hükümdar yetkilerini sınırlandıran yasal düzenlemelerin
yapılmasında
4. Aşağıdakilerden hangisi III. Ahmet Dönemi'nde yapılan
yeniliklerden biri değildir?
A) İlk Türk matbaasının kurulması
B) Çiçek aşısının yapılması
C) İtfaiye ocağının kurulması
D) Tercüme Encümenliğinin kurulması
E) Nizamıcedit ordusunun kurulması
5. XVIII. yüzyılda İstanbul’da Avrupa tarzı giyim, eğlence ve
yaşam tarzı moda olurken; Paris’te Osmanlı elçiliğinin
etkisiyle Osmanlı modasının başlaması aşağıdakilerden
hangisinin göstergesidir?
A) Batı uygarlığının, Osmanlı’dan üstün olduğu
B) Osmanlı ve Batı uygarlıklarının karşılıklı etkileşim içinde
bulunduğu
C) Batı kültürünün Anadolu’da reddedildiği
D) Doğu ve Batı kültürleri arasında benzerliklerin bulunduğu
E) Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü sağlayacak güce sahip
olmadığı
6. Osmanlı Devleti’nde ilk Türk matbaasının kullanılmaya
başlanmasına bağlı olarak ortaya çıkan gelişmeler arasında
aşağıdakilerden hangisi bulunmaz?
A) Hattatlar loncasının öneminin azalması
B) Kültür hayatının gelişmesi
C) Kütüphaneciliğin gelişmesi
D) Osmanlı Devleti’nin siyasi gücünün artması
E) Basın-yayın faaliyetlerinin hız kazanması
7. Paris’e elçi olarak atanan Yirmi Sekiz Mehmet Çelebi
tarafından yazılan ve Osmanlı’nın “Batı’ya açılan ilk
pencere”si olarak kabul edilen eser aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sefaretname B) Layiha C) Risale D) Mektubat E) Salname
8. Osmanlı Devleti’nde tarih yazımı ile görevli memura
“vakanüvis” denilir. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı
Devleti’nin ilk vakanüvisidir?
A) Mustafa Naima
B) İbrahim Peçevi
C) Süleyman İzzi
D) Ahmet Vasıf
E) Raşit Mehmet
9. XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde asker kökenli devlet
adamlarının etkinliği azalmış, uluslararası ilişkileri iyi bilen sivil
yöneticilerin etkisi artmıştır.
XIII. yüzyılda sivil yöneticilerin etkisinin artmasında; I. Merkezde çıkan isyanların padişahın otoritesini sarsması,
II. Fetih politikasından vazgeçilerek, diplomatik ilişkilerin önem
kazanması,
III. Dirlik sisteminin bozulmasıyla, feodal yapının oluşması,
durumlarından hangilerinin belirleyici olduğu savunulabilir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) II ve III
10. Osmanlı Devleti, Pasarofça Antlaşması'ndan itibaren barış
siyaseti izlemeye başladı. Bu dönemde Avrupa yönünde fetihler
yapılmasından ziyade, yeniliklere ağırlık verilerek savunma
önlemleri alındı ve Avrupa ile iyi ilişkiler kurulmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi bu durumun nedenlerinden biridir? A) Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti'nin içişlerine
karışmaları
B) Avrupa'da sürekli elçiliklerin açılması
C) Batı'nın üstünlüğünün kabul edilmesi
D) Osmanlı Devleti'nin denge siyasetine yönelmesi
E) Lale Devri'nin başlaması
11. Osmanlılarda ilk devlet matbaası, 1727 yılında İbrahim
Müteferrika tarafından kurulmuştur. Ancak yeni açılan matbaa dinî
eserler dışındaki yapıtları basabilecektir.
Dini eserlerin matbaada basılmasının yasaklanmasında; I. Yeterli kağıt üretiminin olmaması,
II. Hattatların işsiz kalmasından korkulması,
III. Dini yapıtların oldukça fazla olması
durumlarından hangilerinin etkisinin olduğu savunulabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
12. Osmanlı tarihinde 1718 Pasarofça Antlaşması’yla başlayan
1730 Patrona Halil İsyanı’yla biten dönem Lâle Devri olarak
adlandırılmıştır. Bu dönem, Osmanlı Devleti’nde her ne kadar
barış, eğlence, sefa dönemi olarak bilinse de sosyal ve kültürel
hayatta bir reform döneminin de başlangıcı olmuştur.
Lale Devri’nde;
I. Avrupa başkentlerinde ilk elçiliklerin açılması
II. Osmanlının ilk kütüphanelerinin kurulması
III. Matbaanın Müslümanlarca da kullanılmaya başlanması
Gelişmelerinden hangileri görülmemiştir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
C A E E B D A A B C B B
40
2.ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ-IV
1. Lâle Devri’nde kültür, mimari, sağlık ve sosyal alanlarda
gerçekleştirilen olumlu gelişmelere rağmen lüks merakı ve
israflarından dolayı sadrazam ve devlet adamlarına karşı tepkiler
artmıştır. Bu dönem 1730’daki Patrona Halil İsyanı ile kanlı bir
şekilde sona ermiştir. Devrin sembolü hâline gelen Sadâbad Sarayı
yerle bir edilmiş ancak matbaaya dokunulmamıştır..
Bu bilgiden hareketle;
I. XVIII. Yüzyıl yeniliklerine devlet adamları öncülük etmiştir
II. Bu dönem yöneticileri halktan kopuk yaşamaktadır
III. Halk yapılan yeniliklere tepkilidir.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
2. Lale Devri yıllarında Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin
ülkeye dönmesinden sonra İstanbul’da başta mimari olmak üzere
hemen her alanda Fransız tesiri, süsleme sanatında ise barok ve
rokoko tarzları kendini göstermiştir. 1748-1755 yılları arasında
inşa edilen Nur-u Osmaniye Camisi ilk Barok tarzı camidir.
Lâle Devri’nde çiniciliğin yeniden canlandırılması amacıyla 1725
yılında İstanbul’da bir çini atölyesi, bunun yanında bir de kumaş ve
çuha atölyesi kurulmuştur. Bu bilgiden hareketle;
I. Osmanlı batı medeniyetinin çekim alanına girmiştir.
II. Klasik Osmanlı sanatları canlandırılmak istenmiştir.
III. Dini mimaride Avrupa tarzı süsleme sanatlarının
kullanılmasına izin verilmemiştir.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
3. Yeni Çağ’dan itibaren Avrupa’da görülen değişim ve gelişim
süreci ile ilgili verilen aşağıdaki bilgilerden
I. Rönesans ile başlayan Akıl Çağı; edebiyatta, sanatta, bilimde ve
kültürel sahada köklü değişimleri beraberinde getirmiştir.
II. Avrupa, Coğrafi Keşifler ile zengin ve önemli
coğrafyalarla tanışmıştır.
III. Aydınlanma Çağı Avrupa’yı skolastik öğretiden ve kilise
dogmalarından uzaklaştırmıştır.
Hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E)I, II ve III
4. Lale Devri Padişahı III. Ahmed, 1727 yılında din kitapları
basılmaması şartıyla matbaa açılmasına izin veren fermanını
yayımlamıştır. İbrahim Müteferrika’nın evinin alt katında 1727
yılında yani Avrupa’da geliştirilmesinden yaklaşık üç asır sonra
Müslümanların kullanımı için ilk matbaa kurulabilmiştir.
Osmanlı Devleti’nde matbaanın Müslümanlar tarafından geç
kullanılmaya başlamasının sebepleri arasında;
I. Osmanlı Devleti’nde okuyucu kitlesinin sınırlılığı
II. Hattatlığın yaygın bir meslek oluşu,
III. Dinî tutuculuk ve yasaklamalar,
Durumlarından hangileri gösterilebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E)I, II ve III
5. Osmanlı Devleti’nde XVII. yüzyıldan itibaren ilim ve fikir
hayatı gerilemeye ve akli ilimler ikinci plana atılmaya başlanmıştır.
Bu durumun sebepleri arasında;
I. Merkezî otoritenin zayıflamasıyla ortaya çıkan sosyal
ve ekonomik sorunlar,
II. fetihlerin ve devlet gelirlerinin azalması ile yaşanan toprak
kayıpları,
III. ilmî faaliyetleri teşvik edici unsurların kaybolması
Durularından hangileri gösterilebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E)I, II ve III
6. Avrupa ile Osmanlı ilim dünyası arasındaki açığı fark eden
ilk Osmanlı âlimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Katip Çelebi
B) Koçi Bey
C) Hezârfen Hüseyin
D) Müneccimbaşı Ahmed B. Lütfullah
E) Halepli Mustafa Naima Efendi
7. IV. Murat Dönemi'nde Anadolu ve eyaletlerdeki isyanlar
bastırılmış, hazırlanan risaleler rehberliğinde ıslahatlar yapılmıştır.
Buna göre; I. sorunlara çözüm bulunmaya çalışıldığı,
II. merkezî otoritenin güçlendirilmeye çalışıldığı,
III. devletin eski gücüne kavuşturulduğu
çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve II. D) I ve III. E) I, II ve III.
8. ‘‘Korkunç bir yeniçeri isyanıydı. Bir Osmanlı padişahı ilk kez
yeniçeriler tarafından katledilmekteydi. Hem de devleti
güçlendirmek istediği için, yapmayı düşündüğü ıslahatlar
yeniçerilerin çıkarlarını zedelediği için…’’
Yazarın yukarıdaki anlatımı Osmanlı Devleti’nin hangi
dönemini betimlemektedir?
A) II. Mahmut B) Yavuz Sultan Selim C) I. Ahmet
D) II. Osman E) IV. Mehmet
9. Orta Çağ Avrupa’sında kilise tarafından her şeyin din kuralları
ile açıklandığı skolastik düşünce hâkimdir. Kiliseye aykırı bir
görüş öne sürmek suçtur. Bu sebepten ötürü bir çok bilim adamı
Engizisyon Mahkemelerinde yargılanarak cezalandırılmıştır.
Skolastik düşünce Rönesans hareketi ile birlikte yıkılmıştır.
Bu bilgilere göre Rönesans hareketinden sonra Avrupa’da
aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesi beklenemez?
A) Akıl ve bilimin önem kazanması
B) Deney ve gözlem yönteminin kullanılması
C) Dogmatik düşüncenin kabul görmesi
D) Özgür düşünce ortamının oluşması
E) Bilimsel çalışmaların hızlanması
10. Otuz Yıl Savaşlarını (1618-1648) Protestan Alman Prenslikleri
kazanırken Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu savaşı kaybederek
dağılmış, "din özgürlüğü mefhumu" Avrupa'da kesinlik
kazanmıştır. Bahsedilen gelişmeler aşağıdaki antlaşmalardan
hangisi ile gerçekleşmiştir? A) Westphalia Antlaşması
B) Prut Antlaşması
C) Augsburg Antlaşması
D) Bucaş Antlaşması
E) Margos Antlaşması
11. Avrupa’da XVII ve XVIII. yüzyıllardaki gelişmelere
öncülük eden düşünürler ile ilgili verilen bilgilerden hangisi
doğru değildir? A) Copernicus - Güneş Sistemi’nin varlığını savunmuştur.
B) Thomas More - Özel mülkiyetin olmadığı toplumsal bir düzen
tasarlamıştır.
C) Machiavelli - "Devletler arası ilişkilerde devlet, amaca ulaşmak
için hukuk dışı kurallara da başvurmalıdır." anlayışını
benimsemiştir.
D) Jean Jacques Rousseau - Devlet otoritesine karşı çıkan bütün
hareketleri ve destekçilerini halk düşmanı olarak görmüştür.
E) Immanuel Kant - Feodalizmi ve aristokrasiyi desteklemiştir.
12. Osmanlı Devleti’nde toprak vergi gelirlerini toplama işinin
ihale ile satışa çıkartılarak hazineye aktarılmasına “iltizam” sistemi
denilmiştir. İhaleyi alan “Mültezimler” devlete peşin para ödeyerek
bölgedeki vergileri toplama hakkını elde etmiştir. Mültezimlerin
önemli bir kısmını askerî sınıftan gelenler oluştururken bu
şahısların yerini zamanla zengin tüccarlar ve tefeciler almaya
başlamıştır. İltizam sisteminin doğurduğu sonuçlar arasında
aşağıdakilerden hangisi bulunmaz? A) Hazineye para girişinin sağlanması
B) Halkın üzerindeki baskının artması
C) Devletin, topraklardaki gücünün azalması
D) Tarımsal üretimin çoğalması
E) Köylerden şehirlere göç yaşanması
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
D D E E E A C D C A E D
41
Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız
1) Kanuni Sultan Süleyman ve I. Mahmut dönemlerinde verilen
kapitülasyonlar arasında ne tür farklar vardır.
2) Tımar sisteminin bozulmasının Osmanlı ekonomisi üzerinde ne
gibi etkileri olmuştur?
3-Ekber ve Erşed Sistemi’nin olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir,
yazın.
4-Osmanlı Devleti’nin, XIX.yüzyılda izlediği Denge politikası’nın
amacı nedir, açıklayın.
5-Rusya’nın, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile elde ettiği
haklar nelerdir, yazın.
Aşağıda verilen açıklamaların önüne doğru ise “D”, yanlış ise
“Y” harfi koyunuz. (10 puan)
1. Avrupa’da aklın ve bilimin önem kazandığı döneme Akıl Çağı
denir (…..)
2. Tımar sisteminin bozulması ile taşrada güvenlik sorunlarını
artırmıştır. (…..)
3. Avrupa’da mezhep birliği Reform olayları sonucunda
bozulmuştur. (…..)
4. Tomas Mur, Ütopya adlı eserinde sınıf eşitsizliğini eleştirmiştir.
(…..)
5. Rönesans, Avrupa’da kültürel değişimi hızlandırmıştır. (…..)
6. Coğrafi Keşiflerden sonra ticaret yolları değişmiş, Akdeniz
limanları önemini kaybederken Atlas Okyanusu kıyısındaki
limanlar önem kazanmıştır. (…..)
7.Sıcak denizlere çıkma (Akdeniz ve Okyanuslara açılma) ve
dünya ticaretinde söz sahibi olma politikasını prensip edinen
Rusya, kendisine yayılma alanı olarak İsveç coğrafyasını seçti.(…)
8. Küçük Kaynarca Antlaşması İlk defa bir Müslüman belde elden
çıkmıştır (…..)
9. Kopernik’in, Kepler’in ve Galileo’nun buluşlarını doğrulayan,
Evrensel çekim yasasını bulmanın ötesinde bilim ve felsefe
arasındaki ilişkiyi de bugünün bakış açısıyla belirleyen bilim
adamı Erasmus’tur. (…..)
10. Osmanlı Devleti’nin ilk resmî tarihçisi, vakanüvisi Naima’dır.
(…..)
Aşağıdaki kavramları kısaca açıklayınız.
SKOLASTİK DÜŞÜNCE:
HÜMANİZM:
SUHTE:
DOGMATİZM:
RÖNESANS:
CELALİ:
RASYONALİZM:
SEKÜLERLEŞME:
TAĞŞİŞ:
ZÜYUF AKÇE:
MÜLTEZİM:
LAYİHA:
AVARIZ:
PROTESTANLIK:
42
YAZILI ÖRNEĞİ
Aşağıdaki Cümleleri Uygun Şekilde Doldurun
1-XVII.yüzyılın ilk yarısında Celali İsyanları nedeniyle ortaya
çıkan güvenlik sorunlarının aşılması ve isyanların bastırılması için,
………………….. ve ………………………….adıyla anılan
ücretli askeri birlikler kurulmuştur.
2-1695 yılında defterdarlık tarafından ilan edilip yürürlüğe giren
……..Sistemi, 1840 tarihinde, resmen kaldırılmıştır.
3-Celali İsyanları, padişah
…………………..………………………………….döneminde
başlamıştır.
4-XVII.yüzyılda, uzun süren Osmanlı-………… ve Osmanlı- …
savaşları gelirleri azalttığı için, Osmanlı ekonomisi zayıflamıştır.
5-XVII.yüzyılda İstanbul’da çıkan isyanlar, genel olarak,
……………………………………tarafından çıkarılan isyanlardır.
Bu ocağın bozulmaya başlaması, padişah
…………………………..döneminde başlamıştır.
6-Medreseli İsyanları olarak da anılan
……………………………………….. , XVII.yüzyılda Anadolu ve
Rumeli’de iş bulamamaktan ve geçim sıkıntısından dolayı çıkan
isyanlardır.
7-Şehzadelerin, sancaklarda görevlendirilmesi uygulamasına,
merkezi otoriteyi güçlendirmek maksadıyla son veren padişah,
………………………………….döneminde,
…………………………………….Sistemi’ ne geçilmiştir.
8-Osmanlı devlet bürokrasisinde, taslak veya rapor türü belgelere
……… … ya da ………… denilmekteydi.
9-Bu uygulamayla, şehzadeler arasında taht kavgaları önlenmiş,
fakat şehzadeler, ülke yönetiminde bilgi ve tecrübe
kazanamamışlardır. Bu uygulamanın adı,
………………………………..……………Sistemi’dir.
10-Lale Devri, 1718………………….ile başlayan ve
1730…………… ………ile sona eren döneme verilen isimdir.
11-Osmanlı padişahı …………………………………ve sadrazam
………………………………………… …………………………
………………..’nın görev dönemini kapsayan zevk, eğlence, barış,
yenilenme ve reformların yapıldığı döneme, Lale Devri denilmiştir.
12-………………………………………Antlaşması’nın
imzalanmasından sonra, Avrupa’ya karşı …………. yerine,
savunma ilkesi uygulanmaya başlanmıştır.
13-Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin,
……….…………………..elçiliğinin ardından saraya sunduğu
raporla, Osmanlı Devleti’ndeki
……………………………………….hareketleri fiilen başlamıştır.
14-Lale Devri’ndeki yenileşme politikasının en önemli göstergesi,
………… …..Efendi ve …….’nın, 1727’de, İstanbul’da
kurdukları …………………dır
15-XVII.yüzyıl Türk bilim dünyasının pozitif ve hür düşünceyi
savunan ismidir. Hacca gittiği için Hacı Halife Kalfa olarak
tanınmıştır. Bu bilim adamı,
……………………………………………..’dir.
16-Bir bilim adamı olan Katip Çelebi, … ………….adlı
risalesinde, devlet düzeni ne ilişkin görüşlerine yer vermiştir.
17-51 yılda, at sırtında 47 ülke, 257 şehir gezen …………,
………… …. adlı 10 ciltlik eserinde, gezdiği yerleri hem yazmış
ve hem de çizmiştir.
18-Osmanlı Devleti’nin ilk resmi tarihçisi (vakanüvisi), ilk adı
Mustafa olan ……………………………’dir. 6 ciltlik eserinin adı
da, ………………………………………’dir.
19-XVIII.yüzyılın en önemli düşünürlerinden biri olan
…………………..………………………….Efendi Aristo’nun
Fizika adlı eserini Arapça’ya çevirmiş ve
…………….……………………………………adını vermiştir.
20-……………….yüzyılın başında, Osmanlı Devleti,
…………………………bakımından, hala dünyanın en büyük
devletleri arasındadır.
21-XVIII.yüzyılın sonlarına gelindiğinde, Osmanlı Devleti,
topraklarını tek başına koruyamayacak hale gelmiş,
………………………………………………..denilen bir diplomasi
ile, güçlü bir Avrupalı devleti yanına çekme siyaseti izlemiş ve
Avrupa’da daimi ……………………………………açılmıştır.
22-Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti’ni parçalama
girişimlerinin altında yatan asıl neden, devletin
……………………sahip olma isteğidir
23-15 yıl süren ve
…………………………………………….olarak adlandırılan
savaşlar, Avrupa’da ………… …….’nin milliyetçilik ve ulus
devlet düşüncesinin yayılmasını engellemek için çıkmıştır.
24-1815…………………………………….’nde, mutlak
krallıklarla yönetilen devletler…………..………. akımına karşı,
birlikte hareket etme kararı almışlardır.
25-Napolyon Savaşları sonunda Fransa yenilmiş, bozulan
dengelerin yeniden kurulmasını amaçlayan …………………… ,
………………………………. , …………………………ve
…………………………. Viyana’da bir kongre toplamaya karar
vermişlerdir.
26-Avrupalı devletlerin, Osmanlı Devleti ile ilgili bütün
düşüncelerini kapsayan ……………………………. terimi, ilk kez,
……………..tarihinde toplanan
……………………………………………’nde alınmıştır.
27-Avrupa’da siyasi gelişimini tamamlayan ilk ülke
………………………………….(1850), en geç tamam-layan iki
ülke ise, ………………………………… ve
……………………………..’dır. (1870)
28-XIX.yüzyılda, Osmanlı Devleti’nin güç kaybını fırsat bilen
Avrupalı
devletler ………………………. , ………………………………
…. ve ……………………………….kıtalarında, milyonlarca
kilometrekare toprağa sahip Osmanlı Devleti’ni parçalama
planlarını devreye koymuşlardır.
29-Yeniçeri Ocağı’nın bozulmaya başlaması, padişah
…………….…………..döneminde başlamıştır.
30- XVII.yüzyılda, Yeniçeri Ocağı ile ilgili …………… .anlayı
şının yerini, ……………….anlayışı almıştır.
43
YAZILI ÖRNEĞİ CEVAP ANAHTARI
A)-AŞAĞIDAKİ CÜMLELERİ UYGUN ŞEKİLDE
DOLDURUN
1-XVII.yüzyılın ilk yarısında Celali İsyanları nedeniyle ortaya
çıkan güvenlik sorunlarının aşılması ve isyanların bastırılması için,
…SEKBAN.. ve ……SARICA….adıyla anılan ücretli askeri
birlikler kurulmuştur.
2-1695 yılında defterdarlık tarafından ilan edilip yürürlüğe giren
…MALİKANE..Sistemi, 1840 tarihinde, resmen kaldırılmıştır.
3-Celali İsyanları, padişah …YAVUZ SULTAN
SELİM…………………….döneminde başlamıştır.
4-XVII.yüzyılda, uzun süren Osmanlı-AVUSTURYA…. ve
Osmanlı-…İRAN savaşları gelirleri azalttığı için, Osmanlı
ekonomisi zayıflamıştır.
5-XVII.yüzyılda İstanbul’da çıkan isyanlar, genel olarak,
…YENİÇERİLER………tarafından çıkarılan isyanlardır. Bu
ocağın bozulmaya başlaması, padişah
…III.MURAT………..döneminde başlamıştır.
6-Medreseli İsyanları olarak da anılan …SUHTE İSYANLARI…..
, XVII.yüzyılda Anadolu ve Rumeli’de iş bulamamaktan ve geçim
sıkıntısından dolayı çıkan isyanlardır.
7-Şehzadelerin, sancaklarda görevlendirilmesi uygulamasına,
merkezi otoriteyi güçlendirmek maksadıyla son veren padişah,
……I.AHMET.döneminde, …EKBER VE ERŞED….Sistemi’ ne
geçilmiştir.
8-Osmanlı devlet bürokrasisinde, taslak veya rapor türü belgelere
……LAYİHA.……………… ya da ……RİSALE……………….
denilmekteydi.
9-Bu uygulamayla, şehzadeler arasında taht kavgaları önlenmiş,
fakat şehzadeler, ülke yönetiminde bilgi ve tecrübe
kazanamamışlardır. Bu uygulamanın adı, …EKBER VE
ERŞED………Sistemi’dir.
10-Lale Devri, 1718…PASAROFÇA ANTLAŞMASI….ile
başlayan ve 1730…PATRONA HALİLİSYANI……………ile
sona eren döneme verilen isimdir.
11-Osmanlı padişahı ……III.AHMET…ve sadrazam
…NEVŞEHİRLİ DAMAT İBRAHİM PAŞA..’nın görev dönemini
kapsayan zevk, eğlence, barış, yenilenme ve reformların yapıldığı
döneme, Lale Devri denilmiştir.
12-…PASAROFÇA…Antlaşması’nın imzalanmasından sonra,
Avrupa’ya karşı …GAZA. yerine, savunma ilkesi uygulanmaya
başlanmıştır.
13-Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin,
…PARİS…………..elçiliğinin ardından saraya sunduğu raporla,
Osmanlı Devleti’ndeki …BATILILAŞMA………….hareketleri
fiilen başlamıştır.
14-Lale Devri’ndeki yenileşme politikasının en önemli göstergesi,
…MEHMED SAİT……..Efendi ve …İBRAHİM
MÜTEFERRİKA….’nın, 1727’de, İstanbul’da kurdukları
…MATBAA...…dır
15-XVII.yüzyıl Türk bilim dünyasının pozitif ve hür düşünceyi
savunan ismidir. Hacca gittiği için Hacı Halife Kalfa olarak
tanınmıştır. Bu bilim adamı, ……KATİP
ÇELEBİ…………………..’dir.
16-Bir bilim adamı olan Katip Çelebi, …DÜSTURU’L
AMEL…….adlı risalesinde, devlet düzenine ilişkin görüşlerine yer
vermiştir.
17-51 yılda, at sırtında 47 ülke, 257 şehir gezen …EVLİYA
ÇELEBİ…. , SEYAHATNAME.adlı 10 ciltlik eserinde, gezdiği
yerleri hem yazmış ve hem de çizmiştir.
18-Osmanlı Devleti’nin ilk resmi tarihçisi (vakanüvisi), ilk adı
Mustafa olan …NAİMA EFENDİ…’dir. 6 ciltlik eserinin adı da,
…NAİMA TARİHİ……………………’dir.
19-XVIII.yüzyılın en önemli düşünürlerinden biri olan
…YANYALI ESAT………………….Efendi Aristo’nun Fizika adlı
eserini Arapça’ya çevirmiş ve …TALİM-ÜS SALİS………adını
vermiştir.
20-…XIX…….yüzyılın başında, Osmanlı Devleti,
……TOPRAK…bakımından, hala dünyanın en büyük devletleri
arasındadır.
21-XVIII.yüzyılın sonlarına gelindiğinde, Osmanlı Devleti,
topraklarını tek başına koruyamayacak hale gelmiş, ……DENGE
POLİTİKASI………..denilen bir diplomasi ile, güçlü bir Avrupalı
devleti yanına çekme siyaseti izlemiş ve Avrupa’da daimi
……ELÇİLİKLER……………………açılmıştır.
22-Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti’ni parçalama
girişimlerinin altında yatan asıl neden, devletin …ZENGİN
DOĞAL KAYNAKLARINA……..…………………………sahip
olma isteğidir.
23-15 yıl süren ve …NAPOLYON
SAVAŞLARI………………….olarak adlandırılan savaşlar,
Avrupa’da ……FRANSIZ İHTİLALİ….’nin milliyetçilik ve ulus
devlet düşüncesinin yayılmasını engellemek için çıkmıştır.
24-1815…VİYANA KONGRESİ….’nde, mutlak krallıklarla
yönetilen devletler…MİLLİYETÇİLİK……. akımına karşı,
birlikte hareket etme kararı almışlardır.
25-Napolyon Savaşları sonunda Fransa yenilmiş, bozulan
dengelerin yeniden kurulmasını amaçlayan …RUSYA… ,
…AVUSTURYA…. , …PRUSYA…ve …İNGİLTERE….
Viyana’da bir kongre toplamaya karar vermişlerdir.
26-Avrupalı devletlerin, Osmanlı Devleti ile ilgili bütün
düşüncelerini kapsayan …ŞARK MESELESİ…. terimi, ilk kez,
…1815…..tarihinde toplanan …VİYANA
KONGRESİ…………’nde alınmıştır.
27-Avrupa’da siyasi gelişimini tamamlayan ilk ülke
…İNGİLTERE……….(1850), en geç tamamlayan iki ülke ise,
…ALMANYA… ve …İTALYA…………..’dır. (1870)
28-XIX.yüzyılda, Osmanlı Devleti’nin güç kaybını fırsat bilen
Avrupalı devletler …ASYA…………. , …AVRUPA……. ve
……AFRİKA .kıtalarında, milyonlarca kilometrekare toprağa
sahip Osmanlı Devleti’ni parçalama planlarını devreye
koymuşlardır.
29-Yeniçeri Ocağı’nın bozulmaya başlaması, padişah
……III.MURAT…..döneminde başlamıştır.
30-XVII.yüzyılda, Yeniçeri Ocağı ile ilgili …OCAK DEVLET
İÇİNDİR…………….anlayışının yerini, …DEVLET OCAK
İÇİNDİR……………………….anlayışı almıştır.
44
3. ÜNİTE: ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE DENGE
STRATEJİSİ (1774-1914)
3.1. XVIII-XX. YÜZYIL SİYASİ GELİŞMELERİ (1774-1914)
1779 Aynalıkavak Tenkihnamesi
1783 Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı
1789 Fransız İhtilali
1791 Ziştovi Antlaşması
1792 Yaş Antlaşması
1798 Fransa tarafından Mısır’ın işgali
1801 El-Ariş Antlaşması
1804 Sırp İsyanı
1808 Senedi İttifak
1812 Bükreş Antlaşması
1815 Viyana Kongresi
1821 Rum İsyanı
1821-1881 Sudan’da, Mısır-Osmanlı hâkimiyetinin
kurulması
1827 Navarin Olayı
1829 Edirne Antlaşması
1830 Fransızların Cezayir’i alması
1833 Kütahya Antlaşması
1833 Hünkâr İskelesi Antlaşması
1838 Balta Limanı Antlaşması
1839 Nizip Muharebesi
1839 Tanzimat Fermanı
1840 Londra Antlaşması
1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi
1853-1856 Kırım Savaşı
1856 Islahat Fermanı
1856 Paris Antlaşması
1869 Süveyş Kanalı’nın açılması
1876 Kanun-i Esasi’nin ilanı
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi)
1878 Ayastefanos Antlaşması
1878 İngilizler’in Kıbrıs’ı işgali
1878 Berlin Antlaşması
1881 Fransızlar’ın Tunus’u işgali
1881 Düyûn-ı Umûmiye idaresinin kurulması
1882 Üçlü İttifak’ın kurulması
1882 İngilizler’in Mısır’ı işgali
1907 Üçlü İtilaf’ın kurulması
1908 II. Meşrutiyet’in ilanı
1908 Bulgaristan’ın bağımsız olması
1908 Girit’in, Yunanistan tarafından işgali
1908 Avusturya Macaristan’ın, Bosna-Hersek’i ilhakı
1909 31 Mart Olayı
1911 Trablusgarp Savaşı
1912 Uşi Antlaşması
1912 I. Balkan Savaşı
1913 Londra Antlaşması
1774-1914 Tarihleri Arasında Görev Yapan Padişahlar:
I. Abdülhamid (1774 – 1789)
III. Selim (1789 – 1807)
IV. Mustafa (1807 – 1808)
II. Mahmud (1808 – 1839)
Abdülmecid (1839 – 1861)
Abdülaziz (1861 – 1876)
V. Murad (30 Mayıs 1876 – 31 Ağustos 1876)
II. Abdülhamid (1876 – 1909)
Mehmed Reşad (1909 – 1918)
Mehmed Vahdeddin (1918 – 1922)
3.2. OSMANLI TOPRAKLARINI PAYLAŞMA
MÜCADELESİ
Avrupalı güçlerin, 1699 Karlofça Antlaşması’ndan sonra
Osmanlı Devleti’ne söz geçirmesi ancak 1774 Küçük Kaynarca
Antlaşması’yla olmuştur.
Küçük Kaynarca Antlaşması ile eski gücünü kaybeden
Osmanlı Devleti’nin yerini Avrupa’da Rusya ve Avusturya
almıştır. Fransız İhtilali ve Napoleon Savaşları’ndan sonra İngiltere
Fransa,1870’te siyasi birliğini sağlayan Almanya da Osmanlıların
siyasetine karışmaya başlamıştır.
Osmanlı Devleti’ni Paylaşma Projesi
“Yunan (Grek) Projesi”
Şark Meselesi (Doğu Sorunu)
“Yunan (Grek) Projesi”
Rus çariçesi II. Catherine’nin (Katerina), Osmanlı
topraklarının paylaşılmasını ve eski Bizans’ın canlandırılmasını
amaçladığı emeli.
Osmanlı Devleti’nin paylaşılmasını sadece II. Katerina değil
Avusturya İmparatoru II. Joseph (Jozıf) de istemiştir.
İki lider 1780’de Avusturya’da bir araya gelerek bir ittifak
anlaşması imzalamışlardır.
Bu planın genel amacı;
Osmanlıların Avrupa’dan atılması,
Osmanlı topraklarının kendi aralarında paylaşılmasıdır.
NOT: II. Katerina bu planla Yunanistan’la birleşerek yeni bir
Bizans İmparatorluğu kurmayı istemiştir. Balkanlarda birçok
bölgenin ise Avusturya’ya verilmesi öngörülmüştür. Osmanlı
topraklarını paylaşmayı öngören bu proje, Avusturya İmparatoru
II. Joseph’in ölmesiyle uygulanamamıştır.
Şark Meselesi (Doğu Sorunu)
Türklerin Avrupa'dan atılması şeklinde tanımlanan Şark
Meselesi, Osmanlı Devleti'nin ortadan kaldırılması ve
topraklarının paylaşılması kavgasıdır.
Şark Meselesi tabiri ilk defa 1815’te Viyana Kongresi’nde Rus
Çarı Alexander (Aleksandır) tarafından kullanılmıştır.
Bu mesele I. Dünya Savaşı’na kadar Osmanlı Devleti’nin
topraklarına sahip olmak isteyen emperyalist güçlerin politikası
olmuş ve bu güçler Sevr Antlaşması ile amaçlarına ulaşmak
istemiştir.
Avrupalı devletler, Osmanlı Devleti'nin başta Avrupa’daki
yerleri olmak üzere bütün topraklarını paylaşmak istemiştir.
Şark Meselesi’nin ilk aşaması;
1071 Malazgirt Savaşı ile başlamıştır.
Bu aşamada Türkleri Anadolu’ya sokmamak için uğraş veren
Avrupalı devletler, başarısız olunca savunmaya geçmiştir.
Bu dönem içerisinde Türklerin Anadolu’da durdurulması için
Haçlı Seferleri düzenlenmiş ancak başarı sağlanamamıştır.
Bu aşama Batı’daki Türk ilerleyişinin durdurulduğu 1683 II.
Viyana Kuşatması ile sona ermiştir.
Şark Meselesi’nin ikinci aşamasında;
Saldırıya geçen Avrupa devletleri Balkanlardaki gayrimüslim
unsurların bağımsızlıklarınıkazanması için uğraşmış ve bunda da
başarılı olarak Osmanlı Devleti’nin parçalanmasını hızlandırmıştır.
Anadolu’daki Türk varlığına son vermeyi hedefleyen
Avrupalı devletler, bu amaçlarını Sevr Antlaşması ile
gerçekleştirmek istemişlerse de Türk milleti buna izin vermemiştir.
45
XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti ve Büyük Güçler
XIX. yüzyıla girerken Osmanlı Devleti, toprak bakımından
dünyanın en büyük devletlerinden biridir.
Devlet içinde Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Musevilik gibi
çeşitli dinler bir arada bulunmuştur.
Osmanlıların ılımlı siyaseti sayesinde farklı ırk, dil, din ve
gelenekler bir arada yaşatılmıştır.
1798’de Fransızların Mısır’ı işgali karşısında diğer Avrupalı
devletler, kendi menfaatleri için Osmanlı Devleti’ni
savunmuştur.
Osmanlı Devleti’nin dış siyasetinde, Napoleon’un 1798 Mısır
Seferi’yle başlayan ve XIX. yüzyıl boyunca sürdürülen denge
politikası takip edilmiştir.
Bu politika ile Osmanlı Devleti, Avrupa’nın büyük devletleri
arasındaki çıkar çatışmalarından yararlanmıştır.
Rusya’ya karşı İngiltere, Fransa’ya karşı Rusya; İngiltere,
Fransa ve Rusya üçlüsüne karşı ise Almanya denge unsuru
olarak kullanılmıştır.
Genel olarak Osmanlı Devleti, 1878’e kadar İngiltere’ye bu
tarihten sonra ise Almanya’ya yakınlaşmıştır.
Viyana Kongresi ve Uluslararası Sorunlar
Fransız İhtilalinden sonra başlayan Napolyon savaşları ile
Avrupa’nın siyasi haritası alt üst olmuş ve güçler dengesi
değişmiştir.
Avrupa’nın yeni siyasi şeklini düzenlemek üzere Fransa’yla
savaşan Avrupalı devletler, Viyana’da bir kongre toplamıştır.
1814’te toplanan Viyana Kongresi, o zamana kadar
görülmemiş büyüklükte bir toplantı olmuştur.
Kongrede İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya galip
devletler olarak etkili olmuş ve alınan kararlara yön vermiştir.
Kongrede alınan kararlar, 1815’te imzalanmış ve Avrupa’da
yeni bir statü meydana gelmiştir.
İngiltere, Avusturya, Rusya ve Prusya kendi çıkarları
doğrultusunda Avrupa’nın siyasi haritasını ve güçler
dengesini yeniden düzenlemiştir.
Bu güçler hukuk tanımadan ülke sınırlarının nasıl olacağını
kararlaştırmış ve aldıkları kararları baskıyla diğer devletlere
de kabul ettirmiştir.
Kongrede milliyetçilik ve özgürlük akımlarını önleyebilmek
için bütün kralların bu akımlar karşısında dayanışma ve fiilî
yardımlaşmalarını öngören Metternich (Meternik) sistemi
kurulmuştur.
Mora İsyanı ve Yunanistan’ın Kurulması
Yunan bağımsızlık hareketi, Fransız İhtilali ile yayılan
ulusçuluk akımı sonucunda ortaya çıkmıştır.
1821’de önce Eflâk ve Boğdan’da ardından ise Mora’da,
Yunan İsyanları çıkmıştır.
İsyanda özellikle Rusya etkin bir rol oynamış, Fener Rum
Patrikanesi ve diğer Avrupalı devletler de kendi çıkarları
doğrultusunda Rumlara her türlü maddi ve manevi yardımda
bulunmuştur.
Osmanlı Devleti, ayaklanmayı bastıramayacağını anlamış ve
1824'te Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’dan yardım
istenmiştir.
Mehmet Ali Paşa, Girit ve Mora valiliklerinin de kendisine
verilmesi koşuluyla isyanı bastırmayı kabul etmiştir.
Osmanlı-Mısır kuvvetlerinin isyanı bastırması üzerine
İngiltere, Rusya ve Fransa; Osmanlı Devletine karşı 1827 yılında
Londra Protokolü’nü imzalamıştır.
1827 Londra Protokolü ile;
İsyancılarla Osmanlı Devleti arasında bir ateşkes
antlaşmasının imzalanması istenmiştir.
Bağımsız bir Yunan devletinin kurulacağı bildirilmiştir.
Osmanlı Devleti bu kararları tanımayınca 20 Ekim 1827'de
Navarin’deki Osmanlı-Mısır donanması; İngiliz, Fransız ve Rus
donanması tarafından bir baskınla imha edilmiştir.
Bunun üzerine Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu olan
İbrahim Paşa 1828’de Mora’dan çekilmiş ve Rusya, Osmanlı
Devleti’ne karşı savaş açmıştır.
1827-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nda, Ruslar Osmanlı
ordusunu mağlup edince iki devlet arasında 1829'da Edirne Barış
Antlaşması imzalanmıştır.
1829'da İmzalanan Edirne Barış Antlaşması’na Göre; Yunanistan’ın bağımsız bir devlet olduğu kabul edilmiştir.
NOT: Mora İsyanı, Balkanlarda yaşayan diğer milletlerin
ayaklanmalarına örnek olmuştur.
Kırım Savaşı (1853-1856) ve Paris Konferansı (1856)
Rusya’nın güneye inme politikasının bir sonucu olarak
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Kırım Savaşı yaşanmıştır.
Avrupalı güçler, Osmanlı Devleti’nin yanında yer alarak
Rusya’ya karşı bir Avrupa bloğu oluşturmuştur.
Rusya’nın Kutsal Yerler Sorunu’nu bahane ederek başlattığı
savaşta, Rusya yenilmiş ve 1856 Paris Antlaşması imzalanmıştır.
Kutsal Yerler Sorunu
Hristiyanlar tarafından Kudüs ve çevresi buralarda bulunan kilise,
mezar gibi bazı yerler, kutsal sayılmaktaydı. Fransız İhtilali
sırasında meydana gelen gelişmeler, kutsal yerlerdeki Katolikleri
koruyucusuz bıraktı ve Ortodokslar, kutsal yerlerde daha üstün bir
duruma geçti. Ancak Katolikler, eski durumun kurulmasını
istemeye başladı ve bu durum Kutsal YerlerSorunu’nun
doğmasına neden oldu. Sorun, görünüşte 1847 yılında İsa’nın
doğduğu yer olan ve “Beytül-Lâhim”denilen yerdeki gümüş
yıldızın kaybolması ile başladı.Bunun suçunu, Ortodokslarla
Katolikler birbirlerinin üstlerine attılar. Osmanlı Devleti,
mezhepler arasındaki gerginliğe son verebilmek için kendisi yeni
bir yıldız yaptırıp yerine koymak istediyse de sorunun gelişmesini
önleyemedi.
Kırım Savaşı, Avrupalı devletlerin müdahalesi ile uluslar arası
bir boyut kazanmıştır.
30 Mart 1856’da imzalanan Paris Antlaşması’nın önemli
maddeleri şunlardır:
Avrupa devletleri Osmanlı Devleti’nin Avrupa devletler
hukukundan yararlanmasını kabul edecekti. Ayrıca her biri
ayrı ayrı Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğüne ve
bağımsızlığına saygı göstermeyi garanti edecekti.
Osmanlı padişahının ilan etmiş olduğu Islahat Fermanı diğer
devletler tarafından memnuniyetle karşılandı. Ancak bu
ferman; antlaşmayı imzalayan hiçbir devlete, Osmanlı
Devleti’nin iç işlerine karışma hak ve yetkisi vermeyecekti.
Osmanlı Devleti ve Rusya, savaş sırasında birbirlerinden
aldıkları yerleri ve esirleri geri verecekti.
Boğazların kapalılığına dair 1841 Londra Boğazlar
Sözleşmesi aynen yürütülecekti.
Karadeniz; tarafsız duruma getirilecek, bütün devletlerin
ticaret gemilerine açık fakat savaş gemilerine sürekli olarak
kapalı olacak, kıyılarında hiçbir tersane bulunmayacaktı.
Sırbistan, Eflâk ve Boğdan; Osmanlı Devleti’ne bağlı kalacak,
ancak bunların sahip bulundukları ayrıcalıklar genişletilecek
ve bunlar antlaşmayı imzalayan devletlerin garantisi altında
olacaktı.
Düvel-i Muazzama:
Osmanlı Devleti, XVIII. yüzyıldan I. Dünya
Savaşı’na kadarki dönemde Avrupa’nın büyük
devletlerini “Düvel-i Muazzama” şeklinde
isimlendirmiştir. Bu devletler; İngiltere, Rusya,
Prusya, Avusturya ve Fransa’dır.
46
Paris Antlaşması’nın Önemi:
Paris Antlaşması’yla Osmanlı Devleti ilk kez Avrupa
devletler hukukuna dâhil edilmiş ve topraklarının bütünlüğü büyük
devletlerin garantisi altına alınmıştır.
Böylece Osmanlı Devleti’nin bir Avrupa devleti olduğu
belirtilmiştir.
Paris Antlaşması’yla Balkanlardaki Rus nüfuzunu kırmak için
Karadeniz’in tarafsızlığı ve Boğazların yabancı savaş gemilerine
kapatılması sağlanmıştır.
Osmanlı Devleti, Paris Antlaşması ile savaştan önceki
sınırlarına dönmüş ve Rus tehlikesinden bir müddet kurtulmuştur.
Osmanlılar; Paris Barış Konferansı’na savaşı kazanmış
olarak katılmasına rağmen antlaşmanın Karadeniz ile ilgili
maddesi, yenilmiş olan Rusya ile birlikte kendisine de
uygulanmıştır.
Islahat Fermanı'nın antlaşmada yer alması da Osmanlı
Devleti’nin aleyhine olmuştur.
Büyük Avrupa devletleri, bu fermanla Osmanlı Devleti'nin iç
işlerine müdahâle etme fırsatı elde etmiştir.
NOT: Kırım Savaşı’nın, Osmanlı Devleti açısından bir diğer
önemli sonucu da ilk defa yabancı devletlerden(İngiltere) borç
para alınması olmuştur.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi)
Sebepleri:
Rusya’nın;
Sıcak denizlere inmek istemesi,
Osmanlı’nın Avrupa’daki topraklarını ve İstanbul’u ele
geçirmek istemesi,
1853 Kırım Savaşı’nın intikamını da almak istemesi,
Panslavizm siyasetiyle Balkanlardaki Slavları Osmanlı’ya
karşı kışkırtması,
Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışması,
Balkanlarda, Bosna-Hersek ve Bulgarı isyana; Sırbistan ile
Karadağ’ı Osmanlı Devleti’ne karşı savaşa kışkırtması
Balkanlardaki bu sorunların Osmanlı ordularının galibiyetiyle
sonuçlanması üzerine olaylara diplomatik yollardan bir çözüm
bulmak isteyen İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya,
Avusturya ve İtalya’nın; Haliç’te bulunan Bahriye
Nezaretinde 23 Aralık 1876’da İstanbul (Tersane)
Konferansı’nı düzenlemeleri.
İstanbul Konferansı
İstanbul Konferansı’nda bildirilen tekliflere göre Osmanlı
Devleti Sırbistan ve Karadağ ile antlaşma yapacak ve onlara
toprak verecekti.
Bulgaristan, beşer yıllık sürelerle tayin edilecek birer
Hristiyan vali tarafından yönetilecek ve muhtariyet idaresine
sahip iki eyalet hâline getirilecekti.
Bulgaristan’da Bulgarca resmî dil olarak kabul edilecek,
mahallî milis askeri oluşturulacak, Türk askeri yalnız büyük
merkezlerde bulundurulacaktı.
Ayrıca Bulgarlar için genel af ilan edilecek, Müslüman
ahalinin elindeki silahlar toplatılacak ve bu hususların
uygulanması için milletlerarası bir komisyon
görevlendirilecekti.
İstanbul Konferansı’nda alınan kararların Osmanlı Devleti
tarafından reddedilmesi üzerine Rusya, 1877’de Osmanlı
Devleti'ne karşı savaş ilan etmiştir.
Rûmî takvime göre 1293 yılına rastladığı için bu savaşa 93
Harbi denmiştir.
93 Harbi’nde Osmanlılar, Kafkasya ve Tuna olmak üzere iki
cephede savaşmak zorunda kalmıştır.
Kafkasya Cephesi’nde;
Ahmed Muhtar Paşa, Ruslara karşı uzun süre direnmişse de
Doğubeyazıt, Ardahan, Kars ve Erzurum Ruslar tarafından işgal
edilmiştir.
Nene Hatun ve diğer Erzurumlu vatandaşlar, Aziziye
Tabyası’nı Ruslara karşı büyük bir cesaretle savunmuştur.
Tuna Cephesi’nde;
145 gün Plevne’yi savunan Gazi Osman Paşa komutasındaki
Osmanlı ordusu, 10 Aralık 1877’de başarısız olmuştur.
Bu gelişmeler üzerine Osmanlılar barış istemek zorund
kalmış, 3 Mart 1878’de İstanbul’da Ayastefanos Antlaşması
imzalanmıştır.
Panslavizm’in bir zaferi sayılan bu antlaşmayla Rusya
bölgede çok avantajlı bir duruma gelmişti.
Bu antlaşma ile Avrupa’daki dengenin Rusya lehine
bozulduğunu gören Avusturya, İngiltere,Fransa ve Almanya bu
antlaşmaya karşı çıkarak Berlin’de uluslararası bir konferans
toplanmasını sağlamıştır.
NOT: Bu bakımdan Ayastefanos Antlaşması, Sevr Antlaşması gibi
kâğıt üzerinde kalan bir antlaşma olmuştur.
Berlin Kongresi
Sebebi:
Ayastefanos Antlaşması’nın yeniden düzenlenmesi.
NOT: Bu kongre öncesinde geçici ve şartlı olarak Kıbrıs’ın
idaresini İngiltere’ye bırakan Osmanlı Devleti, Rusya’yı yola
getirmek için İngiltere’ye güvenmiştir.
Osmanlı Devleti, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya-Macaristan ve İtalya'nın katılımıyla toplanan
konferans sonunda Berlin Antlaşması imzalanmıştır.
13 Temmuz 1878 Berlin Antlaşması’nın önemli maddeleri
şunlardır:
Ayastefanos Antlaşması ile sınırları çizilen Bulgaristan, Berlin
Antlaşması ile üç bölgeye ayrılacaktır. Buna göre;
birinci bölge doğrudan Osmanlı Devleti’ne bağlı Bulgaristan
Prensliği hâline getirilecek,
ikinci bölge idari yönden bağımsız olmakla birlikte siyasi ve
askerî yönden Osmanlı Devleti’ne bağlı bir eyalet olacak,
üçüncü bölge olan Makedonya ise ıslahat yapılmak şartıyla
Osmanlı Devleti’ne bırakılacaktır.
Girit’te ıslahat yapılacak ve Avrupalı devletler destek
verecektir.
Bosna-Hersek, Osmanlı Devleti’ne bağlı kalacak ancak
Avusturya tarafından yönetilecektir.
Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız olacaktır.
Tuna Nehri; savaş gemilerine kapalı, ticaret gemilerine açık
olacaktır.
Kars, Ardahan ve Batum Rusya’ya bırakılacaktır.
Osmanlı Devleti, Ermenilerin bulunduğu yerlerde ıslahat
yapacaktır.
Boğazlar, 1841 Londra ve 1856 Paris Antlaşmalarında
belirtilen statüye sahip olacaktır.
Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecektir.
Berlin Antlaşması’nın Önemi:
Berlin Kongresi’nde sadece Ayastefanos Antlaşması’na yeni
bir şekil verilmekle kalınmamış, bozulan Avrupa güçler dengesinin
yerine yeni güçler dengesi kurulmuştur.
Ayastefanos Antlaşması ile karşısında sadece Rusya’yı bulan
DİKKAT! Rusların ve Bulgarların Balkanlardaki
katliamları nedeniyle Rumeli’deki Türk nüfusu azınlık
konumuna düşmüştür. Böylece son asır Türk tarihinin en
büyük göç dalgası yaşanmıştır. Balkanlardan Anadolu’ya
uzanan yollar, göçmen kafileleriyle dolmuştur.
47
Osmanlı Devleti, Berlin Kongresi’nde altı büyük devletin hedefi
hâline gelmiştir.
1856 Paris Antlaşması’nda kabul edilmiş olan “Osmanlı
topraklarının bütünlüğüne saygı ilkesi” Berlin Kongresi'nde yer
almamıştır.
Bu ilkenin başta gelen savunucularından olan İngiltere, Berlin
Antlaşması'nın imzalandığı günlerde Kıbrıs’a yerleşmiştir.
Berlin’de Ermeni Meselesi
İngiltere, XIX. yüzyılın sonlarına doğru Ermenilerle
ilgilenmeye başlamıştır.
93 Harbi’nden sonra Ermenileri kullanma girişiminde bulunan
Rusya, önce Ayastefanos ardından da Berlin Antlaşması’yla
Ermeniler lehinde kazanımlar elde etmiştir.
Böylece Ermeni Meselesi, uluslararası bir sorun olarak
ortaya çıkmıştır.
Rusya’nın bu tutumundan rahatsız olan İngiltere, Ermenileri
Rus nüfuzundan çıkartmak istemiş ve Berlin Antlaşması’yla Ermenilere bağımsızlık yolunu açmayı planlamıştır.
Bu durum, Doğu Anadolu’da bağımsız bir devlet oluşturmayı
amaçlayan Ermeni örgütlerinin ortaya çıkmasına ve bu örgütlerin
her türlü kanlı eylemlerde bulunmasına yol açmıştır.
Berlin’de Makedonya Sorunu
1878 Berlin Kongresi’nden sonra Bulgaristan, Makedonya
Sorunu’nu uluslararası bir sorun hâline getirmeye çalışmıştır.
Avrupalı devletler de bu sorunu, Şark Meselesi’nin bir parçası
olarak görmüştür.
Komite ve çetelerin bu bölgedeki eylemleri, Makedonya
Sorunu olarak adlandırılmıştır.
Siyasi Birliklerini Sağlayan Almanya ve İtalya
1853 ile 1871 yılları arasında Avrupa diplomasisi üç büyük
olay etrafında şekillenmiştir.
Bunlar;
Kırım Savaşı,
İtalya’nın siyasi birliğini kurması ve
Almanya’nın siyasi birliğini kurmasıdır.
İtalya:
İtalya, Avrupa’da siyasi birliğini geç tamamlayan
devletlerden biri olmuştur.
Bir kısmı Avusturya’nın işgali altında olan İtalya’da
Piyemonte, en kuvvetli devlet olarak dikkat çekmiştir.
Fransa’nın desteğini kazanmış olan Piyemonte, 1859 yılında
Avusturya’yı mağlup ederek 1870’te İtalyan birliğini sağlamıştır.
Siyasi birliğini kurduktan sonra İtalya, sömürgecilik
hareketlerine başlamış ve kısa zamanda Avrupa politikasında söz
sahibi devletlerden birisi olmuştur.
Almanya:
Otto von Bismarck (Otto fon Bismâk) Alman siyasi birliğini
sağlamayı başarmıştır.
Prusya’nın Fransa’yı Sedan’da yenmesi ve Alsace-Lorraine’i
(Alsas-Loreyn) ele geçirmesi sonrası kurulan Alman siyasi
birliğine diğer Alman devletleri de siyasi ve ekonomik sebeplerle
katılmıştır.
Almanya, Avrupa’nın kuvvetli devletlerinden biri olarak
sömürgecilik hareketlerine girişmiş ve Avrupa’da devletler
arasında bloklaşma başlamıştır.
Üçlü İttifak ve Üçlü İtilaf Oluşumları
Avrupa’daki devletler, I. Dünya Savaşı’ndan önce çıkarları
doğrultusunda birbirleri ile yakınlaşmaya ve bloklar oluşturmaya
başlamıştır.
Sömürgecilik faaliyetleriyle çok güçlenen İngiltere bir
grubun; siyasi birliğini geç tamamlayan ve sömürgecilik yarışına
katılan Almanya ise diğer grubun öncülüğünü yapmıştır.
Üçlü İttifak (Bağlaşma Devletleri)(1882): Almanya,
Avusturya-Macaristan ve İtalya
Üçlü İtilaf (Anlaşma Devletleri)(1907): İngiltere, Fransa ve
Rusya
Avrupa’da ortaya çıkan bu bloklara zamanla beklentileri ve
çıkarları doğrultusunda diğer ülkeler de katılmıştır.
I. Dünya Savaşı’nın başlaması ile İtalya, Üçlü İttifak
grubundan ayrılarak karşı tarafa geçmiştir.
İttifak grubu, önce Osmanlı Devleti ve daha sonra da
Bulgaristan’ın katılımıyla bu ayrılığı telafi etmeye
çalışmıştır.
İtilaf Devletleri’ne zamanla Sırbistan, Japonya, Romanya,
Belçika, ABD, Brezilya, Portekiz ve Yunanistan da
katılmıştır.
3.3. MEHMET ALİ PAŞA’NIN GÜÇ KAZANMASI
Fransa, İngiltere ile giriştiği rekabette 1798’de İngiliz
güçlerini Hindistan’da yok etmeyi amaçlamış ve bunun için önce
Mısır’ın işgal planını yürürlüğe koymuştur.
Mısır’ı alarak Süveyş Kanalı üzerinden Hindistan’a ticaret
yapmayı hedefleyen Fransa, Yedi Yıl Savaşlarıyla kaybettiği
sömürgeleri de Mısır’ı işgal ederek telafi etmek istemiştir.
Napoleon’un Mısır’ı işgal etmesi, Osmanlı Devleti ile
Avrupalı devletlerin büyük tepkisine neden olmuştur.
Bu sorunu tek başına çözemeyeceğini düşünen Osmanlı
Devleti, İngiltere ve Rusya’nın desteğini alarak Fransa’ya
1798’de savaş ilan etmiştir.
Böylece Osmanlı Devleti, ilk defa topraklarını işgal eden
bir ülkeye karşı Avrupalı devletlerle iş birliğine gitmiştir
Mısır üzerinden Filistin’e ilerleyen Fransız kara ordusu, Akka
önlerine gelmiştir .
Burada Cezzar Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri
karşısında başarısız olan Napoleon, Mısır’a dönmek zorunda
kalmıştır.
Osmanlı ordusu, Mısır’a girdiyse de başarısız olmuş ve
Filistin’e geri çekilmiştir.
İngilizlerin Süveyş’e çıkması üzerine Fransızlar Mısır’ı
boşaltmak zorunda kalmıştır.
Mehmet Ali Paşa, Mısır’ı Fransız işgalinden kurtarmak için
1799 yılında Kavala’dan gönderilen seçme askerlerin başında
Kahire’ye gelmiştir.
Mehmet Ali Paşa, hızlı bir şekilde Mısır’da kendi otoritesini
kurmayı başarmış ve bu nedenle 1805’te buraya vali olarak
atanmıştır.
Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’nin bir türlü
sonuçlandıramadığı Hicaz’daki Vehhabi İsyanı’nı 1818’de
bastırarak hac yolunu açmış ve İslam dünyasında saygınlık
kazanmıştır.
Sultan II. Mahmud, Mora İsyanı’nı bastıramayınca Girit ve
Mora valilikleri karşılığında Mehmet Ali Paşa’dan yardım istemek
durumunda kalmıştır.
Bu ise Mısır valisinin nüfuzunun daha da artmasına neden
olmuştur.
Vehhabilik Hareketi
Vehhabilik; XVIII. yüzyılın ortalarında, Suudi
Arabistan’ın Necd Bölgesi’nde yeni bir dinî akım olarak ortaya çıkmıştır.
Vehhabilik, Muhammed b.Abdülvehhâb tarafından
kurulmuş ve genel olarak tasavvufu, bidat olarak görmüştür.
Suud Şeyhi, Suudi hâkimiyetini desteklemesi
karşılığında
Vehhabi hareketini yayma hususunda her türlü yardımı yapmaya
söz vermiştir.
1932’de Suudi Arabistan Krallığı’nın ilan edilmesiyle
Vehhabilik bağımsız ve kalıcı devlet desteğine kavuşmuştur.
48
KONU KAVRAMA TESTİ-1
1. Ünlü Fransız düşünürü Montesquieu “Türklerin imparatorluğu,
şu sıralarda Bizanslıların eskiden düştüğü zayıflık derecesindedir.
Ancak daha uzun süre yaşamaya devam edecektir. Çünkü toprak
ele geçirme isteğiyle Osmanlı Devleti’ni tehlikeye atacak
imparatorlar bulunsa bile Avrupa’nın tacir ülkeleri çıkarlarına
öylesine bağlıdır ki hemen Osmanlıların yardımına koşar.” demiştir
Bu bilgiden yola çıkarak XIX. Yüzyıl Osmanlı Devleti için;
I. Askeri ve siyasi açıdan Avrupa’daki büyük güçlerin çok
gerisinde kaldığı,
II. denge siyaseti sayesinde varlığını sürdürebileceği III. Osmanlı topraklarının stratejik öneme sahip olduğu
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve II. D) II ve III. E) I, II ve III.
2. Avrupa tarihi içinde önemli bir yer tutan ve Türklerin
Avrupa'dan atılması şeklinde tanımlanan Şark Meselesi, Osmanlı
Devleti'nin ortadan kaldırılması ve topraklarının paylaşılması
kavgasıdır.
Bu tabiri 1815 Viyana Kongresi sırasında ilk defa hangi
ülkenin yetkilisi kullanmıştır?
A) İngiltere B) Rusya C) Fransa D) Avusturya E) Prusya
3. XIX. Yüzyılda Zayıflayan Osmanlı Devleti, üç kıtada sahip
olduğu geniş topraklarıyla Rusya ve Avusturya ile denizaşırı
sömürge imparatorlukları kuran İngiltere ve Fransa’nın ilgisini
çekmiştir. Avrupalı devletler, Osmanlı Devleti'nin başta
Avrupa’daki yerleri olmak üzere bütün topraklarını paylaşmak
istemiştir. Bunun için Osmanlı üzerinde siyasi ve ekonomik baskı
kurulmuş, gayrimüslim halkların durumları istismar edilmiş ve
bağımsızlık mücadeleleri desteklenmiştir.
Bu bilgiden yola çıkarak;
I. Osmanlıdaki milliyetçilik hareketleri “Şark meselesi”
bağlamında Avrupalılarca desteklenmiştir
II. Kapitülasyonlar kullanılarak ekonomik açıdan devlet kıskaç
altına alınmıştır,
III. Osmanlının içişlerine müdahalelerde bulunulmuştur.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve II. D) II ve III. E) I, II ve III.
4. Osmanlı Devleti işk defa hangi olay sırasında denge
politikası izlemiştir?
A) II. Viyana kuşatması
B) 1768-1774 Osmanlı- Rus Savaşı
C) 1798 Fransa’nın Mısır’ı işgali
D) 1812-1829 Yunan isyanı
E) Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın isyanı
5. Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan özgürlük ve milliyetçilik
akımları Napoleon tarafından Avrupa kıtasına yayılmaya
çalışılmıştır. Fransa’nın bu politikasına karşı Avrupalı diğer
güçler birleşerek Fransa’yla savaşmıştır. Bu savaşlardan sonra
Avrupa’nın siyasi haritası alt üst olmuş ve güçler dengesi
değişmiştir.
Bu savaşlardan sonra siyasi şekli bozulan Avrupa’nın yeni
düzeni nerede belirlenmiştir?
A) 1815 Viyana Kongresi
B) 1841 Londra Konferansı
C) 1856 Paris Konferansı
D) 1876 Berlin Kongresi
E) 1876 Tersane Konferansı
6. Osmanlı Devleti'ne karşı gelişen Yunan isyanında İngiltere,
Fransa ve Rusya, Yunanlıları desteklerken Avusturya, isyanın
bastırılması için Osmanlı Devleti'ne yardım edilmesini istemiştir.
Avusturya'nın bu tür bir politika izlemesinde; I. Uluslararası diplomaside gücünü yitireceği,
II. Balkanlardaki bağımsızlık eylemlerinin kendisini de
etkileyeceği,
III. İngiltere ve Fransa'nın egemenlik alanına girebileceği,
gibi kaygılardan hangilerinin etkili olduğu savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
7. I. Coğrafi Keşifler sonunda ticaret yollarının Atlas
Okyanusu'na kayması,
II. Fransız Devrimi'ne bağlı olarak ortaya çıkan ulusçuluk
eylemlerinin engellenememesi,
III. Avrupa'daki bilimsel ve sosyo-ekonomik değişikliklerin
izlenememesi,
gelişmelerine bağlı olarak ortaya çıkan aşağıdaki olaylardan
hangisi, Osmanlı Devleti için olumsuz değildir? A) Akdeniz ticaretinin önem yitirmesi
B) Batılılara ticarî ayrıcalıklar verilmesi
C) Azınlıkların bağımsızlık mücadelesi yapması
D) Küçük sanayi atölyelerinin kapatılması
E) Avrupa devletleriyle ittifakların yapılması
8. Milliyetçilik düşüncesi Avrupa'da ulusal nitelikteki devletlerin
kurulması yönünde olumlu etkiler sağlamışken, Osmanlı
Devleti'nin çöküşünü hızlandırmıştır. Bu durum daha çok
Osmanlının hangi özelliğinin bir sonucudur? A) Askeri yapıda oluşunun
B) Çok uluslu olmasının
C) Monarşik yapıda olmasının
D) Teokratik nitelik taşımasının
E) Geniş topraklara sahip olmasının
9. XIX. Yüzyılda; I. Rusya: Balkanlarda kendine bağlı yönetimler kurma, boğazlar
yoluyla sıcak denizlere inme
II. ingiltere: Sömürgelerine giden yollarda (Doğu Akdeniz)
denetimi kurma
III. Fransa: Avrupa'da ve dışında İngiltere’yi dize getirme
çabasında olmuşlardır.
Buna göre, aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz? A) Üç devlet arasında çıkar çatışması vardır.
B) Osmanlı Devleti'nin ömrü kısalmıştır.
C) Fransa'nın en büyük rakibi İngiltere'dir.
D) Rusya, Pan-Slavist politikasını Balkanlarda uygulamaktadır.
E) Boğazlar üzerinde İngiliz-Rus mücadelesi sürmektedir.
10. Osmanlı Devleti’nden ayrılarak ilk bağımsız olan azınlık
Yunanlılardır. Yunanistan hangi antlaşma ile bağımsız
olmuştur?
A) Bükreş B) El Ariş C) Edirne D) Berlin E) Kütahya
11. Avrupa devletleri, Rusya’nın Kutsal Yerler Sorunu’nu bahane
ederek başlattığıKırım Savaşı ve Paris Antlaşması’nda Osmanlı
Devleti’nin yanında yer alarak Rusya’nın daha önceki tarihlerde
kendi lehine bozmaya çalıştığı Avrupa güçler dengesini yeniden
kurmayı amaçlamıştır.
Bu bilgiden yola çıkarak
I. Kırım Savaşı, Avrupalı devletlerin müdahalesi ile uluslararası
bir boyut kazanmıştır
II. Rusya’nın güneye inme politikaları diğer Avrupa ülkelerini
rahatsız etmiştir
III. Devletler arasındaki ilişkileri çıkarlar belirlemektedir.
Yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve II. D) II ve III. E) I, II ve III.
12. Osmanlı Devleti, Kırım Savaşı sonrasında imzalanan Paris
Antlaşması'na, Avrupalı devletlerin azınlıklarla ilgili bir madde
koymalarını önlemek amacıyla Islahat Fermanı'nı ilan etmiştir.
Buna göre Osmanlı Devleti'nın Islahat Fermanı'nı ilan
etmesinde; I. Avrupalı devletlerin, azınlık sorunlarını bahane ederek iç
işlerine karışacakları endişesi,
II. Toplumdaki demokratikleşme sürecini hızlandırma düşüncesi,
III. Avrupa devletler hukukundan yararlanma isteği,
unsurlarından hangilerinin belirleyici olduğu söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
E B E C A B E B B C E A
49
KONU KAVRAMA TESTİ-1I 1. Kırım Savaşı sonrasında imzalanan Paris Antlaşması'nda;
- Osmanlı Devleti, bir Avrupa devleti sayılarak Avrupa
hukukundan faydalanacak,
- Topraklarının bütünlüğü, Avrupalı devletlerin garantisi altında
olacaktır, denilmiştir. Bu duruma bakılarak;
I. Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti'nin devamından yana
oldukları,
II. Dinsel farklılıklarının siyasal gelişmelerin gölgesinde kaldığı,
III. Osmanlı Devleti'nde anayasal sisteme geçildiği,
yargılarından hangilerinin doğru olduğu söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
2. 1856 Paris Antlaşması’yla, “Karadeniz; tarafsız duruma
getirilecek, bütün devletlerin ticaret gemilerine açık fakat savaş
gemilerine sürekli olarak kapalı olacak, kıyılarında hiçbir tersane
Bulunmayacaktır” kararı alınmıştır. Bu bilgiden yola çıkarak;
I. Rusya’nın güneye inme politikası engellenmek istenmiştir.
II. Bu kararla Rusya ile birlikte Osmanlı Devleti’ne de yenik
devlet muamelesi yapılmıştır.
III. Osmanlının denizcilikte geri kalmasına yol açmıştır.
Yargılarından hangilerine varılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) II ve III
3. 1856 Paris Antlaşmasının
I. Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğü Avrupalı devletlerin
garantörlüğü altında olacak ve bir Avrupa Devleti kabul
edilecektir.
II. Karadeniz, hem Ruslardan hem de Osmanlı’dan arındırılacak,
bölge tarafsız hale getirilecektir.
III. Osmanlı Devleti’nin konferans öncesinde ilan ettiği ve bir dizi
reform ve yenilikler öngören Islahat Fermanı, dikkate alınacak
fakat antlaşmayı imzalayan devletler fermanın uygulanmasına
müdahale etmeyecektir. Maddelerinden hangileri Avrupalı
devletlere Osmanlı Devleti'nin iç işlerine müdahâle
edebilecekleri ortamı hazırlamıştır? A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) II ve III
4. 1856 yılında imzalanan Paris Antlaşması' nda "Osmanlı
Devleti'nin toprak bütünlüğü Avrupa devletlerinin ortak garantisi
altında olacaktır" maddesi yer almıştır. Bu madde;
I. Osmanlı Devleti’nin Avrupalı devletlerle ittifak içinde
bulunduğu,
II. Osmanlı Devleti'nin uluslararası etkinliğe sahip bir devlet
olduğu,
III. Osmanlı Devleti'nin varlığını kendi gücüyle koruyamadığı,
yargılarından hangilerinin göstergesi olarak alınabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) II ve III
5. İngiltere, Almanya ve Avusturya 1877-1878 Osman-lı-Rus
Savaşı devam ederken, Rusya'ya karşı Osmanlı Devleti'ne yardım
etmedikleri halde, savaşın sonunda imzalanmış olan Ayastefanos
Antlaşmasının değiştirilmesini istemişlerdir.
Sözü edilen devletlerin Ayastefanos Antlaşması'na karşı
çıkmalarının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Balkanlardaki siyasal dengenin Rusya lehine bozulmuş olması
B) Rusya'nın Boğazlar üzerinde yeni haklar elde etmesi
C) Rusya'nın Akdeniz'e donanmasını indirmesi
D) Karadeniz'in tarafsızlığının ortadan kalkması
E) Rusya'nın Doğu Anadolu'da ıslahat yapılmasını istemesi
6. Rusya'nın Akdeniz'e inmesini çıkarlarına uygun bulmayan
İngiltere ve Avusturya Ayastefanos Antlaşması'nın; I. Osmanlının Girit ve Ermeni bölgelerinde ıslahatlar
yapılacaktır,
II. Osmanlı Devleti, Rusya'ya savaş tazminatı ödeyecektir,
III. Karadeniz'den Ege Denizi'ne kadar uzanan büyük bir
Bulgaristan kurulacaktır,
maddelerinden hangileri ile Rusya'nın Akdeniz'e ve
Balkanlara egemen olacağını düşünerek bu antlaşmayı kabul
etmemişlerdir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
7. I. II. Mahmut'un Mora İsyanı'nı bastıramadığı ge-
rekçesiyle Tepedenli Ali Paşa'yı idam ettirmesi, Mora'da Osmanlı
otoritesini zaafa uğratmıştır.
II. II. Mahmut Dönemi'nde Fransız, İngiliz ve Rus donanması
Navarin'de Osmanlı ve Mısır donanmasını yakmıştır.
Her iki durum aşağıdakilerden hangisine yol açmıştır? A) Arnavutların bağımsız bir devlet kurmalarına
B) Rusların açık denizlere ulaşmasına
C) Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasına
D) Ayanların varlığının devlet tarafından tanınmasına
E) Tanzimat ve Islahat Fermanları'nın ilân edilmesine
8. Ayastefanos Antlaşması ile kurulan Bulgar Prensliği'nin, Berlin
Konferansı'nda alınan bir kararla elinden alınması öngörülen
topraklarından Makedonya, Osmanlı Devleti'ne iade edilmiş, Doğu
Rumeli'nin yönetimi Hıristiyan bir valiye bırakılarak Osmanlı
Devleti'ne vergi ödemesi koşulu getirilmiştir.
Yukarıda verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz? A) Bulgaristan toprak kaybetmiştir.
B) Ayastefanos Antlaşması yürürlüğe girmemiştir.
C) Osmanlı Devleti bazı topraklarını geri almıştır.
D) Ayastefanos Antlaşması'nın koşulları Berlin Konferansında
değişikliğe uğramıştır.
E) Osmanlı Devleti Balkanlardaki topraklarını tamamen
kaybetmiştir.
9. Osmanlı tarihinde ilk uygulanamayan antlaşma Ayastefanos
(Yeşilköy) olarak bilinir.
Ayestefanos Antlaşmasının uygulanmayışında; I. Osmanlı Devleti'nin diplomatik baskı kurması,
II. Bazı devletlerin Rusya'nın genişlemesinden kaygı duyması,
III. Antlaşmanın Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından
onaylanması,
durumlarından hangilerinin belirleyici olduğu savunulabilir? A) Yalnız I B)Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
10. Osmanlı Devleti'nin parçalanma sürecini hızlandıran; I. Rusya'nın Balkanlar'da izlediği Panislavist politikasını
yoğunlaştırması,
II. Ulus devlet anlayışının evrensel boyutta yaygınlaşması,
III. Sanayileşen ülkelerin hammadde ve pazar ihtiyaçlarının
artması,
gelişmelerden hangilerinin, yalnızca siyasal nitelik taşımadığı
söylenebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
11. XIX. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’a gelen Florence
Nightingale aşağıdakilerin hangisinde yaralananlar için
Selimiye Kışlası’nda düzenli ve temiz bir hastane ortamı
meydana getirmiştir? A) 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı
B) Trablusgarp Savaşı
C) Yunan İsyanı
D) Mehmet Ali Paşa İsyanı
E) Kırım Savaşı
12.1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşının yenilgiyle sonuçlanmasına
bağlı olarak imzalanan 1878 Berlin Antlaşmasıyla;
I. Sırbistan, Romanya, Karadağ'a bağımsızlık verilmesi
II. Kars, Ardahan, Batum'un Ruslara bırakılması
III. Girit'te ıslahatlar yapılması
kararlaştırıldı.
Bu hükümlerden hangilerinin Rusya'nın uzun
süredir izlemekte olduğu Panslavist politika
doğrultusunda düzenlendiği söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
D C C C A C C E B C E A
50
KONU KAVRAMA TESTİ-III
1. Tanım: Panislavizm, Rusların Balkanlarda yaşayan Slavları
milliyetçilik fikirleri doğrultusunda ayaklandırma politikasına
denir.
Durum: Osmanlı Devleti ve Avusturya-Macaristan topraklarında
Slavlar yaşamaktadır.
Tanım ile durum ilişkisi dikkate alındığında aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Panislavizm politikası Osmanlı Devleti ile Avusturya -
Macaristan'ın bütünlüğünü tehdit etmektedir.
B) Balkan milletlerinin tamamı Slav ırkından olmadığından
Panislavizm'den etkilenmemişlerdir.
C) Rusya, Akdeniz'e inmek amacıyla Balkan milletlerini
kullanmıştır.
D) Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Avrupa'dan destek
aldığından Osmanlıdan daha güçlüdür.
E) Osmanlı Devleti'nin merkezi otoritesi güçlü bir devlet olduğu
için azınlık ayaklanmalarından etkilenmemiştir.
2. Rusya’nın, Kırım Savaşı’nı ilan etmesinde; I. Kudüs’te ayrıcalıklar elde etmek,
II. Londra Boğazlar Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırmak,
III. Osmanlı’daki ortodoksları himaye etmek
amaçlarından hangileri dinî nitelik taşır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III
3. İngiltere, Rusya’ya karşı Osmanlı Devleti’nin
toprak bütünlüğünü koruma politikasını ilk kez aşağıdaki
savaşlardan hangisinde terk etmiştir? A) 1828-1829 Osmanlı-Rus Harbi
B) Nizip Savaşı
C) Kırım Harbi
D) 93 Harbi
E) Dömeke Savaşı
4. 93 Harbi’nden sonra ağır koşullar içeren
Ayastefanos Antlaşması’nın imzalanması Osmanlı Devleti’nin
dışında başta İngiltere olmak üzere Avrupalı devletleri de
rahatsız etmiştir.
İngiltere, aşağıdaki topraklardan hangisinin kendisine
bırakılması karşılığında Ayastefanos Antlaşması hükümlerinin
hafifletilmesi konusunda Osmanlı Devleti’ne güvence
vermiştir? A) Kıbrıs
B) Girit
C) Mısır
D) Rodos
E) Musul
5. 1856 yılında imzalanan Paris Antlaşması’nda yer alan; • Osmanlı Devleti’nin bir Avrupa devleti sayılacağı,
• Osmanlı toprak bütünlüğünün Avrupa devletlerinin garantisi
altında olacağı,
• Osmanlı ve Rusya’nın Karadeniz’de savaş ve ticaret gemisi
bulundurmayacağı maddeleri birlikte düşünüldüğünde;
I. Osmanlı Devleti, siyasi gücünü yitirmiştir.
II. Karadeniz Türk gölü olmaktan çıkmıştır.
III. Rusya’nın Osmanlı üzerindeki baskısı sona ermiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
6. Ermeni Meselesi, aşağıdakilerden hangisinden sonra
uluslararası bir sorun olarak ortaya çıkmıştır.
A) Yunan İsyanı veEdirne Antlaşması
B) 93 Harbi ve Berlin Antlaşması
C) Mısır meselesi ve Kütahya Antlaşması
D) Boğazlar meselesi ve Londra Konferansı
E) Kırım Savaşı ve Paris Antlaşması
7. Fransız İhtilali’nin zararlarını en aza indirmek için bir araya gelen
İngiltere, Prusya, Rusya ve Avusturya “Metternich sistemi” diye anılan bir politika oluşturdular. Bu politika ile Avrupa’nın neresinde bir ayaklanma
çıkarsa çıksın hep birlikte hareket edilecek, ayaklanmalar bastırılacaktı.
Buna göre; I. Rusya’nın Balkan uluslarını Osmanlıya karşı kışkırtması,
II. Yunan İsyanına İngiltere ve Rusya’nın destek vermesi,
III. 1815’teAvrupa devletlerinin sınırlarının yeniden çizilmesi
gelişmelerinden hangilerinin, Avrupa Devletlerinin Metternich
sistemine uymadıklarının ve iki yüzlü bir siyaset izlediklerinin
kanıtıdır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
8. Berlin Kongresi’nde sadece Ayastefanos Antlaşması’na yeni bir
şekil verilmekle kalınmamış, bozulan Avrupa güçler dengesinin
yerine yeni güçler dengesi kurulmuştur. Bu yeni denge, Avrupalı
büyük devletlerin Osmanlı topraklarını paylaşmasıyla ortaya
çıkmıştır. Ayastefanos Antlaşması ile karşısında sadece Rusya’yı
bulan Osmanlı Devleti, Berlin Kongresi’nde altı büyük devletin
hedefi hâline gelmiştir.
Bu bilgiden yola çıkarak Berlin Kongresi ile ilgili;
I. Paris Abntlaşması ile koruma altına alına Osmanlı Devleti
Berlin Konferansı’ndan sonra dış politikada yalnız bırakılmıştır.
II. Osmanlı Devleti’nin dağılması hızlanmıştır
III. 1856 Paris Antlaşması’nda kabul edilmiş olan “Osmanlı
topraklarının bütünlüğüne saygı ilkesi” Berlin Kongresi'nde yer
almamıştır.
Yargılarından hangilerine varılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
9. 1815 Viyana Kongresi ile Avrupa’da oluşturulan
devletlerarası denge
I. Kırım Savaşı,
II. İtalya ve Almanya’nın siyasi birliklerini kurmaları
III. İngiltere’nin Kıbrıs’a yerleşmesi
Gelişmelerinden hangileri ile bozulmuştur? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
10. Avrupa’da siyasi birliğini geç tamamlayan devletlerden biri
olan İtalya’nın siyasi birliği
I. Piyemonte
II. Sardunya
III. Venedik
Devletlerinden hangisinin öncülüğünde sağlanmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
11. Aşağıdakilerden hangisinin siyasi birliğini kurması ile
Avrupa’da devletlerarasında bloklaşma başlamıştır.
A) İspanya B) İtalya C) Almanya D) Fransa E) Rusya
12. Avrupa’daki devletler, I. Dünya Savaşı’ndan önce çıkarları
doğrultusunda birbirleri ile yakınlaşmaya ve bloklar oluşturmaya
başlamıştır. Sömürgecilik faaliyetleriyle çok güçlenen İngiltere bir
grubun; siyasi birliğini geç tamamlayan ve sömürgecilik yarışına
katılan Almanya ise diğer grubun öncülüğünü yapmıştır.
Avusturya-Macaristan ve İtalya, çıkarları doğrultusunda Almanya
ile 1882’de yakınlaşarak anlaşmış ve bu birlikteliğe Üçlü İttifak
(Bağlaşma Devletleri) adı verilmiştir. Bağlaşma Devletleri’ne karşı
İngiltere, 1904’te Fransa ile 1907’de de Rusya ile bir sözleşme
yapmıştır. Böylece İngiltere, Fransa ve Rusya arasında Üçlü İtilaf
(Anlaşma Devletleri) meydana gelmiştir
Avrupa’da ortaya çıkan bu bloklaşmanın;
I. Dünya savaşına giden sürecin başlaması
II. Avrupa’da siyasetin gerginleşmesi
III. Rusya’nın yalnızlaşması
Sonuçlarından hangilerine yol açması beklenir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
A D D A E B D E D A C D
51
3.4. OSMANLI-RUSYA REKABETİ (1768-1914)
Osmanlı Devleti’nin XVI. yüzyıldan itibaren çatıştığı
Habsburglar ve Safevilerin yerini, XVIII. yüzyılın başından
itibaren Rusya almıştır.
Osmanlı ve Rusya Arasında Yapılan Savaşlar ve Antlaşmalar
Savaş Antlaşma
1768-1774 Savaşı Küçük Kaynarca Antlaşması
1787-1792 Savaşı Yaş Antlaşması
1807-1812 Savaşı Bükreş Antlaşması
1828-1829 Savaşı Edirne Antlaşması
1853-1856 Savaşı Paris Antlaşması
1877-1878 Savaşı (93 Harbi) Ayastefanos Antlaşması
1877-1878 Savaşı (93 Harbi) Berlin Antlaşması
XVIII. yüzyıldan itibaren Rusya, sıcak denizlere inme
politikasını uygulamıştır.
Bu politika gereği Karadeniz’e inerek Boğazları ele geçirmek
isteyen Rusya böylece sıcak denizlere açılmayı amaçlamıştır.
Ayrıca Balkanlarda nüfuzunu genişletmek için de milliyetçilik
akımından faydalanarak Panslavizm politikasını uygulamıştır.
Rusya, hedeflediği politikalar doğrultusunda gerçekleştirdiği
mücadelelerle Osmanlı Devleti aleyhinde kazanımlar sağlamıştır.
Boğazlar Sorunu
Osmanlı Devleti, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’yla
Rusya’ya ve diğer Avrupalı devletlere Boğazlardan ticari geçiş
hakkı vermek zorunda kalmıştır.
Böylece Rusya, ilk defa Karadeniz’e çıkma ve serbestçe
ticaret yapma hakkı elde etmişti.
Rusya’ya verilen bu haklar nedeniyle Karadeniz “Türk
Gölü” olma özelliğini kaybetmiş ve Boğazlar artık devletlerarası
hukukun konusu olmaya başlamıştır.
Napoleon’un 1798’de Mısır’ı işgal etmesi üzerine Rus savaş
gemileri ilk defa Boğazlardan serbestçe geçmiş ve Akdeniz’e
açılarak Osmanlı Devleti ve İngiltere’yle beraber Fransa'ya karşı
savaşmıştır.
Osmanlı Devleti, İngiltere ile 1809'da imzaladığı Kal’a-i
Sultaniyye (Çanakkale) Antlaşması’yla barış zamanında
Boğazların yabancı savaş gemilerine kapatılacağını İngiltere’ye
kabul ettirmiştir.
Mehmet Ali Paşa İsyanı’nda Rusya’nın İstanbul
Boğazı’ndan geçerek Osmanlı Devleti'ne yardım etmesi ve
Mehmet Ali Paşa’nın durdurulması nedeniyle İngiltere, Mısır
Sorunu’yla ilgilenmeye başlamıştır.
1833 Kütahya Antlaşması
II. Mahmud Dönemi’nde Mehmet Ali Paşa ile imzalanmış ve
devleti tehdit eden tehlike geçici olarak önlenmiştir.
1833 Hünkâr İskelesi Antlaşması
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanmıştır.
Sekiz yıl geçerli olacak bu antlaşma ile taraflar tehlike anında
birbirlerine yardım etmeyi kabul etmiştir.
Böylece Rusya, Boğazlardan gelecek bir tehlikeye karşı
korunmuş ve Boğazların kontrolünde söz sahibi olmuştur.
Bu yüzden Avrupa devletleri, Hünkâr İskelesi Antlaşması’nı
büyük bir tepkiyle karşılamıştır.
1839’da Mısır Meselesi tekrar silahlı bir hesaplaşmaya
dönüşmüş ve Osmanlı ordusu Nizip Savaşı’nda Mısır kuvvetlerine
mağlup olmuştur.
Hünkâr İskelesi Antlaşması gereği Rusya’nın Boğazlara
inerek Osmanlı Devleti’ni koruma hakkını kalkışmasını
engellemek için İngiltere harekete geçerek Londra’da bir
konferans toplanmasını sağlamıştır.
1840 Londra Konferansı ve Londra Antlaşması
Sebebi:
Rusya’nın boğazlara inmesine engel olmak.
Bu konferansa;
İngiltere, Osmanlı, Avusturya, Fransa, Rusya ve Prusya
katılmıştır.
NOT: Konferans sonunda imzalanan 1840 Londra
Antlaşması’yla Mehmet Ali Paşa’ya Mısır valiliği verilmiş ve
Mısır Meselesi çözülmüştür.
1841 Londra’da Boğazlar Konferansı ve Londra Boğazlar
Antlaşması
Sebebi:
1833 Hünkâr İskelesi Antlaşması’nın süresinin de dolması.
Bu konferansa:
İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya ve Prusya temsilcileri
katılmıştır.
NOT: Konferans sonunda 1841 Londra Boğazlar Antlaşması
imzalanmıştır.
Bu antlaşmayla;
Osmanlı Devleti’nin barış zamanında Boğazları yabancı savaş
gemilerine kapalı tutması kabul edilmiştir.
Böylece Boğazlardan geçiş sadece Osmanlı hukuk kuralları
veya Osmanlı Devleti ile diğer devletlerarasında yapılan ikili
antlaşmalarla düzenlenmesi aşamasından çıkmıştır.
Artık Boğazlardan geçiş uygulaması, uluslararası bir statü
kazanmıştır.
Reval Görüşmeleri ve Balkanlar
Reval Görüşmeleri:
İngiltere Kralı VII. Edward (Edvırd) ile Rus Çarı II.
Nikola’nın (Nikola) 1908’de Reval Limanı’nda bir araya gelerek
Osmanlı’yı paylaştığı görüşmelere verilen isim.
Osmanlı Devleti’nin meşrutiyeti ikinci defa ilan etmesindeki
en büyük dış etken Reval Görüşmeleri olmuştur.
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Bulgaristan, Osmanlı
Devleti’nin hâkimiyetinden çıkmıştır.
Böylece Balkanlarda Osmanlı Devleti egemenliğinde sadece
Arnavutluk ve Makedonya kalmıştır.
I.Balkan Savaşı(1912)
I. Balkan Savaşı’nın çıkmasında Rusya’nın takip ettiği
Panslavizm politikası ve Balkanları paylaşma konusunda Rusya ile
Avusturya arasında yaşanan rekabet de etkili olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp’ta İtalya ile savaştığı sırada
Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ birleşerek 1912
yılında Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmiştir.
I. Balkan Savaşı öncesinde Rumeli’deki kuvvetlerinin bir
kısmını terhis eden Osmanlı Devleti, zayıf duruma düşmüştür.
I. Balkan Savaşı’na hazırlıksız bir şekilde giren Osmanlı
ordusu, Balkan devletleri karşısında bütün cephelerde yenilgiye
uğramıştır.
Arnavutluk da bağımsızlığını ilan etmiştir.
Avrupalı devletlerin araya girmesiyle Londra Barış
Konferansı toplanmıştır.
Konferans sürecinde Osmanlı Devleti Edirne, Yanya ve
İşkodra’yı kaybetmiştir.
I. Balkan Savaşı, 30 Mayıs 1913’te imzalanan Londra
Antlaşması’yla sona ermiştir.
Londra Antlaşması’na göre;
Midye-Enez hattı Osmanlı-Bulgar sınırı olmuştur.
Trakya ve Edirne Bulgaristan’a bırakılmıştır.
Güney Makedonya, Selanik ve Girit Yunanistan’a verilmiştir.
Sırbistan, Kuzey ve Orta Makedonya’yı almıştır.
Silistre ise Romanya’ya bırakılmıştır.
Arnavutluk’un bağımsızlığı kabul edilmiştir.
52
II. Balkan Savaşı (1913)
Sebepleri:
Londra Antlaşması’nın, Balkan devletlerini tatmin etmemesi,
Özellikle Bulgaristan’ın savaştan büyüyerek çıkması,
Yunanistan ve Sırbistan’ın ittifak yapması üzerine
Bulgaristan, 29 Haziran 1913’te Yunanistan ve Sırbistan’a savaş
açmıştır.
Bulgaristan’dan Dobruca’yı isteyen Romanya da savaşa
girmiştir.
Bu durumdan istifade eden Osmanlı Devleti de Edirne’yi
kurtarmak üzere harekete geçmiştir.
Tüm cephelerde mağlup olan Bulgaristan barış istemiş ve
1913’te Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında İstanbul
Antlaşması imzalanmıştır.
1)İstanbul Antlaşması(1913)
II.Balkan Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ile Bulgaristan
arasında imzalanmıştır.
Bu antlaşmayla; Edirne, Osmanlı Devleti’ne geri verilmiş,
Türk-Bulgar sınırı olarak Meriç Nehri kabul edilmiştir.
2)Atina Antlaşması (1913)
II.Balkan Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ile Yunanistan
arasında imzalanmıştır.
Bu antlaşmayla; Osmanlı Devleti Girit’in Yunanistan’a ait olduğunu resmen
kabul etmiştir.
I.Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Devleti’nin İttifak Arayışları
Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı öncesinde ilk olarak
İngiltere’ye ittifak teklifinde bulunmuştur.
Ancak İngiltere, Yakın Doğu’daki çıkarları için Rusya ile
ortak hareket etmeye başlamıştır.
Gerek Reval Görüşmeleri’nde alınan kararlar gerekse
Rusya’nın uygulamak istediği politikaların Osmanlı topraklarından
geçmesi, İngiltere’nin Osmanlı Devleti ile ittifakını zora
sokmuştur.
İngilizler, Osmanlı Devleti’nin tarafsız bir tutum izlemesi
gerektiğini ifade etmiştir.
Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı öncesinde Rusya’ya da
ittifak teklifinde bulunmuş fakat olumsuz yanıt almıştır.
Osmanlı Devleti; Rusya ve İngiltere’ye karşı Fransa’nın
desteğini almaya çalışmıştır.
Fransa, ittifak konusunda tek başına bir şey yapamayacağını
ve bu konuyu müttefikleriyle de müzakere etmeleri gerektiğini
belirterek olumsuz yanıt vermiştir.
Almanya ile Osmanlı Devleti arasında II. Abdülhamid
Dönemi’nden itibaren iyi ilişkiler kurulmuştur.
Sadrazam Said Halim Paşa, 28 Temmuz 1914’te
Almanya’nın İstanbul Büyükelçisi Wangenheim’ı
(Vangenhaym)çağırarak Rusya’ya karşı Almanya’yla gizli bir
ittifak yapmak istediklerini ve bununla Üçlü İttifak’a dâhil
edilmeyi beklediklerini bildirmiştir.
Almanya ile Osmanlı Devleti arasında 2 Ağustos 1914’te
ittifak antlaşması imzalanmış ve aynı gün Osmanlı Devleti genel
seferberlik ilan etmiştir.
53
KONU KAVRAMA TESTİ-I
1. Osmanlı Devleti’nin XVI. yüzyıldan itibaren çatıştığı Habsburglar ve Safevilerin yerini, XVIII. yüzyılın başından itibaren hangi devlet almıştır?
A) İngiltere B) Fransa C) Rusya D) İtalya E) İsveç
2. XVIII. yüzyıldan itibaren sıcak denizlere inmek isteyen
Rusya Osmanlı Devleti’ne karşı
I. Pan Ortodoksluk
II. Panslavizm
III. Kutsal yerler sorunu
Durumlarından hangilerini hedefleri doğrultusunda
kullanmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
3. Mısır ve boğazlar sorunlarını çözemeyen Osmanlı Devleti, başta
İngiltere olmak üzere Batılı büyük devletlerin sempatisini
kazanmak istemiştir. Bu amaçla İngiltere ile 1838 tarihli bir ticaret
antlaşması imzalanmış ve 1839'da Tanzimat Fermanı ilan
edilmiştir.
Yalnız bu bilgiye dayanarak; I. Osmanlı Devleti diplomatik ilişkilerde tek başına hareket
etmektedir,
II. Ekonomik ayrıcalıklar dış politikada koz olarak
kullanılmıştır,
III. Yeni düzenlemelerde yabancı devletlerin etkisi yoktur,
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III
4. Osmanlı Devleti; I. 1798'de Fransa'ya karşı İngiltere ve Rusya ile,
II. 1804'de Rusya'ya karşı Fransa ile,
III. 1833'de Mehmet Ali Paşa'ya karşı Rusya ve İngiltere ile iş
birliği içine girmiştir,
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesidir? A) İhtilâlci fikirlerin yayılmasının önlendiğinin
B) Kendi gücü ile koruyamadığı çıkarlarını başkalarının desteği
ile korumaya çalıştığının
C) Uluslararası barış ve güvenliğe katkıda bulunmanın
önemsendiğinin
D) Fransa'nın Akdeniz'de üstünlük kurma çalışmalarının
engellendiğinin
E) Alman yayılmacılığının etkisinin giderek arttığının
5. Osmanlı Devleti'ne ait olan; I. Boğazlar üzerinde, İngiltere ile Rusya arasında,
II. Balkan toprakları üzerinde, Rusya ile Avusturya arasında,
III. Mısır üzerinde, İngiltere ile Fransa arasında,
IV. Irak üzerinde, İngiltere ile Almanya arasında mücadeleler
yaşanmıştır,
Bu durum aşağıdakilerden hangisine kanıt olarak
gösterilebilir? A) Osmanlı topraklarının stratejik öneminin devletlerarası çıkar
çatışmalarına yol açtığına
B) Osmanlı Devleti'nde hukuk birliğinin olmamasının Avrupalı
devletlerin Osmanlı içişlerine karışmasına yol açtığına
C) Sanayileşen devletlerin Osmanlı Devleti'nden hammadde
ihtiyaçlarını karşıladığına
D) Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti'ndeki azınlık
ayaklanmalarını kışkırttığına
E) Osmanlı aydınlarının demokratikleşmeyi sağlamak için
yönetime baskı yaptığına
6. Osmanlı Devleti'nin; Askeri ve ekonomik açıdan zayıflaması Büyük devletlerin
yayılmacı siyasetleri İmparatorluğun çok uluslu bir nitelik taşıması
özelliklerinin XIX. yüzyılda hangi gelişmeye neden olduğu ileri
sürülebilir? A) Islahatların başarı ile sürdürülmesine
B) Devletin teknik açıdan güçlendirilmesine
C) Yabancıların devletin iç işlerine karışmasına
D) Sömürgecilik hareketinin doğmasına
E) Avrupa ile ilişkilerin kesilmesine
7. 1841 tarihinde Londra'da toplanan konferansta, Osmanlı
Devleti'nin egemenliği altında bulunan boğazlarla ilgili kararlar
alınmıştır.
Boğazlar konusunun Londra Konferansı'nda görüşülmesi; I. Osmanlı Devleti, Avrupa devletler hukukundan
yararlanmaktadır,
II. Osmanlı Devleti'nin boğazlar üzerindeki kesin egemenliği
sona ermiştir,
III. Osmanlı Devleti'nin egemenlik haklarına müdahale
edilmektedir,
yargılarından hangilerinin göstergesi olarak alınabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
8. Rusya'nın Osmanlı Devleti ile imzaladığı Hünkar İskelesi
Antlaşması'nı çıkarlarına uygun bulmayan ingiltere ve Fransa,
Osmanlının bir iç sorunu olan Mısır Sorunu'nun çözümü için
Londra'da bir konferans toplanmasını sağlamışlardır.
Bu durum Osmanlı Devleti'nin; I. Kendi kendine yeterli olduğu,
II. Diplomatik etkinliğinin bulunduğu,
III. İç sorunlarını çözmede yetersiz kaldığı,
gibi durumlardan hangilerini yaşamakta olduğunun kanıtı
olarak alınabilir? A) Yalnız I ) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III
9. 1841 yılında Osmanlı egemenliği altındaki boğazlar konusunun
görüşüldüğü Londra Konferansı'nda kurduğu sömürge
imparatorluğunu korumak isteyen ingiltere ile Doğu Akdeniz'de
yeni çıkarlar elde etmeye çalışan Rusya karşı karşıya gelmiştir.
Bu durum Osmanlı Devleti ile ilgili; I. Uluslararası politikada etkin bir devlet konumundadır,
II. Toprakları üzerinde devletlerin çıkar çatışmaları
yaşanmaktadır,
III. Varlığını sürdürmede Almanya'nın desteğine ihtiyaç
duymuştur,
yargılarından hangilerinin göstergesi olarak alınabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
10. İngiltere'nin Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa isyanı'nda
Osmanlı Devleti'nin yanında yer almasının; I. Akdeniz'deki çıkarlarını korumak,
II. Mısır'ın güçlenerek Akdeniz'e egemen olmasını engellemek
III. Osmanlı - Mısır savaşını önleyerek dünya barışına katkı
sağlamak
gibi nedenlerden hangilerini gerçekleştirmeye yönelik olduğu
savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
11. Osmanlı Devleti'nin bir iç sorunu sayılan Mısır isyanının,
bir Avrupa sorunu haline gelmesinin nedeni nedir? A) ) Osmanlı padişahı II. Mahmut'un isyanı bastıramayınca
B) Rusya'dan yardım istemesi
ingiltere, Fransa ve Rusya'nın Navarin'de Osmanlı donanmasını
yakması
C) Mısır valisi Mehmet Ali Paşa'nın Osmanlı Devleti'ne ödemesi
gereken vergiyi ödememesi
D) Mısır ordularının, Osmanlı ordusunu Konya'da yenilgiye
uğratması
E) Sırpların, Rusya'nın kışkırtması sonucu ayaklanması
12. Osmanlı Devleti'nde yaşayan gayrimüslim azınlıklar bütün
haklarını Osmanlı ile Rusya arasında imzalanmış olan
antlaşmalarla elde etmişlerdir. Yalnız bu bilgiye dayanarak;
I. Osmanlı Devleti uluslararası ilişkilerde güçlü bir devlet
konumundadır,
II. Osmanlı ülkesinde yaşayan azınlıklar Rusya tarafından
desteklenmektedir,
III. Osmanlı Devleti'nin Balkan egemenliği sona ermiştir,
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız l B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
C E B B B C E C B D A B
54
KONU KAVRAMA TESTİ-II
1. Bilgi : Rusya Balkanlarda Slav birliğini sağlamaya
çalışmaktadır.
Durum : İngiltere, Reval görüşmeleri sonucunda Rusya'yı
Balkanlarda serbest bırakmıştır.
Balkanların XIX. yüzyıldaki genel durumu düşünüldüğünde,
yukarıdaki durumun aşağıdaki devletlerden
hangisini olumsuz etkilediği söylenebilir? A) Avusturya-Macaristan B) Romanya C) Bulgaristan
D) Arnavutluk E) Yunanistan
2. - İttihat ve Terakki Cemiyeti ile bu cemiyete bağlı subayların
çalışmaları sonucunda II. Abdülhamit 1908'de ikinci kez
meşrutiyet ilan etmek zorunda kalmıştır.
- II. Meşrutiyet'in ilanını izleyen günlerde Avusturya Bosna-
Hersek'i topraklarına katarken, Bulgaristan da bağımsızlığını ilan
etmiştir.
Yukarıdaki bilgiler değerlendirildiğinde aşağıdaki
genellemelerden hangisine ulaşılamaz? A) II. Abdülhamit halkın yönetime katılmasından yana değildir.
B) Meşrutiyet birtakım iç karışıklıklar sonucu ilan edilmiştir.
C) Bazı devletler Osmanlı Devleti'nin iç sorunlarından
yararlanmışlardır.
D) İttihat Terakki Cemiyeti Meşrutiyetin ilanında etkili bir rol
üstlenmiştir.
E) Meşrutiyet rejimine karşı yoğun bir siyasi muhalefet
oluşmuştur.
3. Osmanlı Devleti'nde, 13 Nisan 1909'da İstanbul'da meşrutiyet
yönetimine karşı bir ayaklanma çıkmıştır. Halkın bir bölümünün
de katıldığı bu ayaklanma Hareket Ordusu tarafından
bastırılmıştır. Bu bilgiler dikkate alındığında, aşağıdakilerden
hangisi söylenemez? A) Halkın bir bölümü meşruti yönetime karşıdır.
B) Azınlıklar yönetimde etkili olmak istemiştir.
C) Yönetimle ilgili sorunlar yaşanmıştır.
D) Halk arasında görüş ayrılıkları vardır.
E) Ordu yenilik taraftarıdır.
4. 1909’da Kanun-i Esasi'de yapılan bir değişiklikle; "Meclis-i
Mebusan'ın güvenini alamayan bir başbakan, bakanlar kuruluyla
birlikte istifa eder." hükmü getirilmiştir.
Anayasadaki bu değişiklik aşağıdakilerden hangisini
gerçekleştirme amacına yöneliktir? A) Siyasi ayrılıklara son verilmesi
B) Sosyal adaletin sağlanması
C) Kanunların kısa sürede çıkarılması
D) Yürütmenin meclis denetimine alınması
E) Yargı organlarının bağımsız karar vermesi
5. İtalya, sömürge elde etmek ve hammadde ihtiyacını
karşılamak amacıyla kendisi için stratejik önem taşıyan
Trablusgarp'a saldırmadan önce Avrupa devletlerinin onayını
almıştır.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin kanıtıdır?
A) İtalya sanayileşme sürecini tamamlamamıştır.
B) İtalya Osmanlı Devleti'nin askeri gücünden çekinmektedir.
C) İtalya yayılmacı politikalarına Avrupa devletlerinin tepki
göstermesinden çekinmektedir.
D) İtalya'nın donanma gücü yetersizdir.
E) İtalya sınırlarını barışçı yollarla genişletmek istemektedir.
6. I- Osmanlı Devleti'nin Kuzey Afrika'daki son topraklarını
kaybetmesi
II. Osmanlı Devleti'nin Atina Antlaşması"nı imzalaması
III. Osmanlı Devleti'nin On İki Adayı geçici olarak İtalya'ya
bırakması
IV. On İki Ada'nın Yunanlılara geçmesi
V. Osmanlı Devleti'nin Akdeniz'deki egemenliğinin sona ermesi
gibi gelişmelerden hangileri, Trablusgarp Savaşı'nın
sonuçlarıyla ilgilidir? A) I ve V B) II ve III C) I ve IV D) III ve V E) I ve III
7. Osmanlı Devleti'ni Balkanlardan atmak amacıyla
Rusya'nın da kışkırtmaları sonucu, ittifak yapan devletler
aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir? A) Sırbistan-Arnavutluk-Yunanistan-Karadağ
B) Arnavutluk-Yunanistan-Romanya-Bulgaristan
C) Yunanistan-Bulgaristan-Sırbistan-Romanya
D) Romanya-Arnavutluk-Karadağ-Yunanistan
E) Yunanistan-Bulgaristan-Karadağ-Sırbistan
8. XX. yüzyıl başlarında ortaya çıkan aşağıdaki
gelişmelerden hangisi "Osmanlı Devleti'nin sınırlarının
daraldığına" kanıt olarak gösterilemez?
A) Trablusgarp'ın İtalya tarafından işgal edilmesi
B) Bulgar Krallığı'nın bağımsızlık ilan etmesi
C) Avusturya'nın Bosna-Hersek'i topraklarına kattığını
açıklaması
D) İttihat ve Terakki Fırkası'nın Bab-ı Ali Baskını ile yönetime el
koyması
E) Balkan Savaşlarının kaybedilmesi
9. I. Balkan Savaşı sonunda Londra Antlaşması'yla Osmanlı
Devleti'nin batı sınırı Midye-Enez çizgisi olarak belirlenmiş, en
fazla toprağı Bulgaristan almıştır. Buna tepki gösteren Balkan
devletleri Bulgaristan'a savaş açmıştır. Bundan faydalanan
Osmanlı Devleti Doğu Trakya'yı geri almış ve İstanbul
Antlaşması'nda batı sınırı Meriç Irmağı olarak belirlenmiştir.
Bu durum Balkan Savaşlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisini kanıtlamaktadır? A) Balkan savaşlarında en karlı çıkan devlet Bulgaristan'dır.
B) I. ve II. Balkan savaşları aynı devletler arasında olmuştur.
C) I. Balkan Savaşı'nın sonuçları II. Balkan Savaşı'nın çıkmasına
ortam hazırlamıştır.
D) Osmanlı Devleti Balkanlardaki otoritesini yeniden kurmuştur.
E) Balkanlarda kalıcı barış sağlanmıştır.
10. Osmanlı Devleti'nin I. Balkan Savaşı sonunda imzaladığı
Londra Antlaşması'nın bazı kararları şunlardır:
- Osmanlı Devleti Midye-Enez çizgisinin doğusuna çekilecektir.
- Arnavutluk ve Ege Adaları'nın durumu Avrupalı devletlerin
kararına bırakılacaktır.
Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi savunulamaz? A) Osmanlı Devleti Ege Denizi'ndeki üstünlüğünü korumaktadır.
B) Osmanlı Devleti büyük devletlerin baskısı altındadır.
C) Osmanlı Devleti topraklarını koruyamayacak kadar
güçsüzdür.
D) Büyük devletlerin Balkanlardaki siyasi etkileri artmıştır.
E) Osmanlı Devleti Doğu Trakya'yı kaybetmiştir.
11. Osmanlı Devleti'nin Balkan Savaşları sonunda imzaladığı
antlaşmalarda Balkan ülkelerinde yaşayan Türklere mülkiyet,
eğitim, kültür ve dil konularında bazı ayrıcalıklar sağlanmıştır.
Bu durum, aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesidir? A) Savaşı Osmanlı Devleti'nin kazanamadığının
B) Azınlık haklarının korunduğunun
C) Balkan devletlerinin Osmanlılara karşı birlikte hareket
ettiğinin
D) İnsan hakları kavramının önemini kaybettiğinin
E) Osmanlı Devleti'nin yıkılma sürecine girdiğinin
12. Aşağıdakilerden hangisi Balkan Savaşları'nın
nedenlerinden biri değildir? A) Osmanlı Devleti'nin Balkanlardan atılmak istenmesi
B) Rusya'nın kışkırtmaları
C) Rusya'nın İngiltere tarafından Balkanlarda serbest bırakılması
D) Balkanlarda yaşayan halkın bağımsızlık kazanmak istemesi
E) Osmanlı ordusunun güçsüz olması
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
A E B D C E E D C A B D
55
KONU KAVRAMA TESTİ-III
1. XX. yüzyıl başlarında Almanya ve İtalya; siyasi, askeri ve
sanayi alanında gelişmelerini tamamlamış ve Avrupa kıtasında
etkili birer devlet konumuna gelmişlerdi.
Aşağıdakilerden hangisi, bu gelişmelerin sonuçlarından
biri değildir? A) Osmanlı Devleti'nin Kuzey Afrika'daki varlığı sona ermiştir.
B) İngiltere, Rusya ve Fransa'yla Almanya'ya karşı ittifak
kurmuştur.
C) Sömürgecilik; yarışı hızlanmıştır.
D) Silahlanma yarışı hız kazanmıştır.
E) Osmanlı Devleti kaybettiği toprakların önemli bölümünü geri
almıştır.
2. Osmanlı Devleti'nin XIX. yüzyıl sonlarından itibaren Almanya
ile yakınlaşma politikası izlemesinin temel nedenlerinden biri de
"İngiltere ve Fransa'nın Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü
koruma politikalarını terk ederek bu toprakları işgal etmeye
başlamaları ve Osmanlı Devleti'nin toprak kaybetmesinde etkili
olmalarıdır."
Aşağıdakilerden hangisi bu durumun göstergelerinden
biri değildir? A) İngiltere'nin Kıbrıs'a yerleşmesi
B) Girit'e özerklik verilmesi
C) Avusturya'nın Bosna-Hersek'i topraklarına katması
D) Rusya'nın, Reval Görüşmeleri sonucunda Balkanlarda serbest
bırakılması
E) Balkan Savaşları sonunda Ege Adaları'nın Yunanistan'a
bırakılması
3. ittihat ve Terakki tarafından oluşturulan Hareket
Ordusu'nun amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Balkanlardaki ayaklanmaları bastırmak
B) 31 Mart Ayaklanması'nı bastırmak
C) Meşrutiyetin ilanını sağlamak
D) Sırp Ayaklanması'nı bastırmak
E) II. Abdülhamit'i tahttan indirmek
4. XX. yüzyılın başlarından itibaren Makedonya sorunu
Balkanlardaki bunalımı tırmandırdı. Avrupa devletleri bu bölge
ile yakından ilgilenmeye başladı. Rus çarı ile İngiltere kralı
Reval'de buluşarak Osmanlı Devleti'nin durumunu, Boğazlar
meselesini ve Balkanların geleceğini görüştü.
Osmanlı Devleti'nin yukarıdaki gelişmeler karşısında
içişlerine karışılmasını engellemek amacıyla aşağıdakilerden
hangisini gerçekleştirdiği söylenebilir? A) Meşrutiyet ilan edildi.
B) Avrupa devletleriyle savaşlara son verildi.
C) Siyasal partiler kuruldu.
D) Balkan devletlerinin bağımsızlığı tanındı.
E) Türkçülük politikası izlendi.
5. II. Meşrutiyetin ilanından memnun olmayan çevrelerin
kışkırtmasıyla İstanbul'da 13 Nisan 1909'da 31 Mart Olayı adı
verilen ayaklanma çıktı.
31 Mart ayaklanmasının bastırılmasının Osmanlı devlet
yönetimi açısından ortaya çıkardığı sonuç aşağıdakilerden
hangisi olmuştur? A) Hükümet ile Meclis-i Mebusan arasındaki anlaşmazlıklar
giderildi.
B) Halkın görüşlerini yansıtabilmesi için partilerin kurulması
kararlaştırıldı.
C) Padişahın bazı yetkileri kısıtlanarak Meclisin yetkileri
artırıldı.
D) Devletin teokratik yapısında düzenlemeler yapıldı.
E) Osmanlı ordusunun modernleştirilmesine karar verildi.
6. Osmanlı Devleti I. Balkan Savaşı sonunda, aşağıdakilerden
hangisini imzalamak zorunda kalmıştır? A) Atina Antlaşması B) Londra Antlaşması
C) Bükreş Antlaşması D) Uşi Antlaşması
E) İstanbul Antlaşması
7. İtalya, 1911'de Osmanlı Devleti'ne savaş ilan ederek
Trablusgarp'a asker çıkarmaya başladı. Osmanlı Devleti'nin
Trablusgarp'da az sayıda askeri vardı. Buraya İtalyan donanması
engel olduğu için denizden; İngiltere, Mısır'dan geçiş izni
vermediği için karadan yardım gönderilemiyordu.
Bu bilgilere göre, aşağıdaki yargılardan hangisine yarılamaz? A) Osmanlı Devleti'nin bölgedeki gücü zayıflamıştır.
B) İtalya Akdeniz'de güçlenmiştir.
C) Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğü tehlikeye girmiştir.
D) İngiltere İtalya'ya siyasi destek sağlamıştır.
E) İtalya ile Osmanlı Devleti arasındaki savaşlar uzun süre
devam etmiştir.
8. I. Balkan Savaşı'nda dört devlete karşı mücadele eden
Osmanlı Devleti'nin bu savaştan yenilgiyle çıkmasında
aşağıdakilerden hangisinin etkisi yoktur? A) Almanya'nın Balkan devletlerine yardım etmesi
B) Savaş için yeterli hazırlıkların yapılmaması
C) Orduda particilik mücadelesinin yaşanması
D) Bazı komutanların etkisiz duruma getirilmesi
E) Bazı birliklerin terhis edilmesi
9. II. Balkan Savaşı'nın nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Arnavutluk'un bağımsızlığını ilan etmesi
B) Bulgaristan'ın Ege kıyılarına kadar genişlemesi
C) Yunanistan'ın Girit'i alması
D) Bütün devletlerin Boğazlardan serbestçe yararlanmaya
başlaması
E) Karadağ ile Sırbistan arasında sınır anlaşmazlığının çıkması
10. Aşağıdakilerden hangisi Trablusgarp Savaşı ile ilgili
doğru bir bilgi değildir? A) İtalya, Trablusgarp'ı işgal etmeden önce İngiltere ve
Fransa'nın onayını almıştır.
B) Balkanlarda savaş belirtilerinin ortaya çıkması üzerine,
Osmanlı Devleti İtalya ile antlaşma imzalamak zorunda
kalmıştır.
C) Uşi Antlaşması ile Ege Adaları Yunanistan'a bırakılmıştır.
D) Osmanlı Devleti Kuzey Afrika'daki son topraklarını
kaybetmiştir.
E) Osmanlı Devleti Trablusgarp'a asker gönderememiştir.
11. I. Balkan Savaşı'na katılmayan Romanya II. Balkan Savaşı
başlayınca bu savaşa katıldı.
Romanya'nın II. Balkan Savaşı'na katılma amacı
aşağıdakilerden hangisidir? A) Makedonya'yı ele geçirmek
B) Osmanlı-Alman ittifakını engellemek
C) Avusturya ile birlikte hareket edebilmek
D) Osmanlı kuvvetlerinin ilerlemesini önlemek
E) Bulgaristan'ın büyümesini engellemek
12. Osmanlı İmparatorluğu özellikle 1878 Berlin Antlaşmasından
sonra hızlı bir dağılma dönemine girmiştir. 1914 yılına
gelindiğinde Doğu Trakya hariç, Balkanlarda ve Kuzey
Afrika'daki tüm topraklar kaybedilmiştir.
Osmanlı Devleti'nin hızla dağılmasının en önemli nedeni
aşağıdakilerden hangisidir? A) Rusya ve diğer Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti'ne karşı
ortak politika izlemeleri
B) Ülkede baskıcı bir yönetimin uygulanması
C) İttihat ve Terakki yönetiminin dış politikadaki yanlış
uygulamaları
D) Devlet adamları ve padişahların yetersizliği
E) Yönetim kadrolarında parti çekişmeleri yaşanması
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
E C B A C B E A B C E A
56
3.ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ-I 1. I. II. Mahmut'un Mora İsyanı'nı bastıramadığı gerekçesiyle
Tepedenli Ali Paşa'yı idam ettirmesi, Mora'da Osmanlı otoritesini
zaafa uğratmıştır.
II. II. Mahmut Dönemi'nde Fransız, İngiliz ve Rus donanması
Navarin'de Osmanlı ve Mısır donanmasını yakmıştır.
Her iki durum aşağıdakilerden hangisine yol açmıştır? A) Arnavutların bağımsız bir devlet kurmalarına
B) Rusların açık denizlere ulaşmasına
C) Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasına
D) Ayanların varlığının devlet tarafından tanınmasına
E) Tanzimat ve Islahat Fermanları'nın ilân edilmesine
2. Osmanlı Devleti'ni yıkarak Akdeniz'e inmek isteyen Rusya,
XIX. yüzyılda meydana gelen; I. Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı
II. Fransa'nın Mısır'a saldırması
III. Reval Görüşmeleri'nin yapılması
IV Sened-i ittifâk'ın imzalanması
V 31 Mart Ayaklanması
olaylardan hangilerinde çıkarı gereği Osmanlı Devleti ile
birlikte davranmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız III C) IV ve V D) I ve II E) II, III ve IV
3. XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde;
-Fransa'nın Tunus'u işgal etmesi, İngiltere'nin Mısır'ı ele geçirmesi,
-Doğu Rumeli halkının isyan ederek Bulgaristan'a katılması
gibi olaylar yaşanmıştır. Bu olaylar aşağıda verilen yargılardan
hangisinin kanıtı olarak alınabilir?
A) Osmanlıda yenilik çalışmalarının başlatıldığının
B) Osmanlının hızlı bir dağılma sürecine girdiğinin
C) Osmanlı Devleti'nin Batılı devletlerle işbirliği içinde
olduğunun
D) Osmanlı Devleti ile Almanya'nın birlikte hareket ettiklerinin
E) Osmanlı ülkesinde yaşayan azınlıkların devlete bağlılıklarının
arttığının
4. İngiltere ve Fransa kendi sömürgelerindeki halklara sınırlı
haklar tanırken, Osmanlı Devleti'ndeki azınlıklara sürekli yeni
haklar talep etmişlerdir.
Osmanlıdaki azınlıklara yeni haklar talep etmelerinde; I. Sömürgelerindeki insan hakları ihlallerini gizlemek,
II. Osmanlı Devleti üzerindeki etki ve denetimlerini sürdümek,
III. Osmanlı ülkesindeki azınlıkların ekonomik etkinliklerini
artırmak,
durumlarından hangilerinin belirleyici olduğu ileri sürülebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III
5. Rusya sıcak denizlere inebilmek için Osmanlı Devleti’nin
toprak bütünlüğünü tehdit etmiştir. Rusya bu politikasına
bağlı olarak;
I. Balkanlarda milliyetçilik akımlarını destekleme,
II. Fransız İhtilali’ne karşı oluşan koalisyona katılma,
III. azınlık ayaklanmalarını kışkırtma davranışlarından
hangilerinde bulunmuştur?
A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve II. D) I ve III. E) I, II ve III.
6. Osmanlı Devleti’nde ilk bağımsız olan azınlık
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sırplar B) Yunanlılar C) Ermeniler D) Karadağlar E) Bulgarlar
7. Osmanlı Devleti için ilk kez “Hasta Adam” ifadesini
kullanan devlet aşağıdakilerden hangisidir?
A) Rusya B) Prusya C) Almanya D) Avusturya E) Fransa
8. Rumlar ilk isyanı 1820’de Eflak’ta başlattılar. İngiltere, Fransa
ve Rusya; Rum azınlığına özerklik vermeyi kabul etmeyen
Osmanlı Devleti’ne savaş açmış, savaştan sonra yapılan Edirne
Antlaşması ile Yunanistan bağımsızlığını ilan etmiştir.
Yunanistan’ın bağımsızlık sürecinde yaşanan bu gelişmelere
bağlı olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışılmıştır.
B) Rum isyanı uluslararası bir sorun niteliği kazanmıştır.
C) Osmanlıların Balkanlardaki hâkimiyeti sona ermiştir.
D) Rumlar, askerî ve diplomatik desteğe sahip olmuştur.
E) Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü koruyacak askerî gücü
yetersizdir.
9. “Ben, Osmanlı Devleti’nin dağılmasını önlemek için her alanda
ıslahat yapan bir padişahım. Ülkem her alanda yabancıların ve
azınlıkların taarruzu altında kıvranmaktadır. “Hasta adam” diye
tabir edilen Osmanlı Devleti’ni güçlendirmek için Yeniçeri
Ocağı’nı kaldırdım. Denge siyaseti izledim. Ama ıslahatlarım
meyvesini vermeden devletimi bir davanın içinde buldum.
İngiltere, Fransa ve Rusya’nın iki yüzlü siyasetleriyle uğraşmak
zorunda kaldım.” Verilen konuşmada aşağıdaki padişahlardan
hangisinin çalışmaları hakkında bilgi verilmektedir?
A) II. Mahmut
B) III. Ahmet
C) Abdülmecit
D) IV. Mehmet
E) II. Abdülhamit
11. Rus Çarı I. Nikola’nın, İngiliz Elçisi Sir Hamilton Seymour’a
söylediği “Osmanlı Devleti kritik bir durumdadır. Memleket, kendi
kendine parçalanıyor. Düşüşü çok büyük ve felaketli olacaktır.
İngiltere ile Rusya’nın bu mesele üzerinde tam bir anlaşmaya
varmaları, birbirlerine haber vermeden tek bir adım atmamaları
gerekir.” sözlerine bağlı olarak uluslararası siyaset hakkında
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Rusya’nın İngiltere ile diplomaside ortak hareket etmeyi
istediği
B) Osmanlı Devleti’nin parçalanmasının dünya siyasetinde kriz
oluşturacağının düşünüldüğü
C) İngiltere’nin, Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü koruma
siyasetini terkettiği
D) Osmanlı Devleti’nin siyasi birliğinin tehlikede olduğu
E) Osmanlıların parçalanmasından doğan boşluğun doldurulmak
istendiği
11. Aşağıdakilerden hangisi 1878 Berlin Antlaşması ile ilgili
değildir?
A) İlk defa Ermeni sorunundan bahsedilmiştir.
B) Karadağ, Sırbistan ve Romanya bağımsız olmuştur.
C) Kars, Ardahan ve Batum kaybedilmiştir.
D) Osmanlı ilk defa bu savaş sırasında dış borç almıştır.
E) Balkanlarda yeni yerler kaybedilmiştir.
12. Mısır Valisi - - - - Paşa, - - - - isyanını bastırmanın karşılığında
Osmanlı Devleti’nden Mora ve Girit Valiliklerini istemiştir.
Cümlede verilen boşluklara aşağıdaki seçeneklerdeki kelimelerden
hangileri yerleştirilmelidir?
A) Tepedelenli Ali - Sırp
B) Alemdar Mustafa - Sırp
C) Alemdar Mustafa - Yunan
D) Tepedelenli Ali - Mısır
E) Mehmet Ali - Yunan
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
C D B B D B A C A C A E
57
3.ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ-II
1 . Avrupa’da yayılan ‘‘Her ulusa bir devlet’’ düşüncesinin; I. Avusturya-Macaristan, II. Osmanlı, III. İngiltere devletlerinden hangileri üzerinde yıkıcı etkiye neden olduğu söylenebilir? A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve II. D) II ve III. E) I, II ve III.
2. Osmanlı Devleti’nde;
• İlk kez imtiyaz elde eden toplum Sırplardır.
• İlk bağımsız olan Yunanlılardır.
Buna göre;
I. Balkanlarda Osmanlı'nın merkezî otoritesi zayıflamıştır.
II. Milliyetçilik Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü tehdit etmiştir.
III. Balkanlarda Osmanlı hâkimiyeti sona ermiştir.
yargılardan hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I. B) Yalnız III. C) I ve II. D) II ve III. E) I, II ve III.
3. XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde aşağıdaki gelişmelerden
hangisinin sonucunda Avrupalı Devletlerin Osmanlı’nın iç
işlerine müdahale ettiği söylenemez? A) Mısır sorunu
B) Boğazlar sorunu
C) Milliyetçi ayaklanmalar
D) Balkan bunalımı
E) Sened-i İttifak’ın imzalanması
4. 1856 yılında imzalanan Paris Antlaşması’nda yer alan; • Osmanlı Devleti'nin bir Avrupa devleti sayılacağı,
• Osmanlı toprak bütünlüğünün Avrupa devletlerinin garantisi
altında olacağı,
• Osmanlı ve Rusya’nın Karadeniz’de savaş ve ticaret gemisi
bulundurmayacağı
maddeleri birlikte düşünüldüğünde;
I. Osmanlı Devleti, siyasi gücünü yitirmiştir.
II. Karadeniz Türk gölü olmaktan çıkmıştır.
III. Rusya’nın Osmanlı üzerindeki baskısı sona ermiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
5. Osmanlı Devleti ile Rusya XVIII. yüzyıldan I. Dünya Savaşı’na
kadar olan süreçte sık sık karşı karşıya gelmişler ve birbirleriyle
mücadele hâlinde olmuşlardır. Ancak bazı zamanlar ortak hareket
ettikleri de olmuştur.
Aşağıdaki antlaşmaların hangisinde Osmanlı Devleti ile Rusya
ortak hareket etmiştir?
A) Berlin B) Edirne C) Bükreş
D) Hünkar İskelesi E) Küçük Kaynarca
6. 93 Harbi sonrası imzalanan Ayestefanos Antlaşması’nın bazı
maddeleri Rusya’nın güçlenmesine ortam hazırlamış bu duruma
çıkarlarına ters düştüğü için tepki gösteren Avrupalı devletler
Ayestefanos Antlaşması’nın yerine Berlin Antlaşması’nın
imzalanmasını sağlamışlardır.
Buna göre, Ayastefanos Antlaşması’nın,
I. Sırbistan, Romanya ve Karadağ’a bağımsızlık verilecek,
II. Rusya’nın güdümünde Büyük Bulgaristan Krallığı kurulacak,
III. Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecek
maddelerinden hangilerinin Rusya’nın güçleneceği endişesi ile
Berlin Antlaşması’nda değiştirildiği söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) II ve III
7. Rusya ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan Hünkar İskelesi
Antlaşması’nın süresi dolunca İngiltere, Fransa, Avusturya ve
Prusya’nın katılımıyla ‘‘Londra Boğazlar Sözleşmesi” imzalanmış,
Boğazlar ilk defa uluslararası statü kazanmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi Avrupa devletlerinin Londra Boğazlar
Sözleşmesi’ni imzalamasının nedenlerinden biridir? A) Osmanlı’da yaşayan azınlıkların haklarını genişletmek
B) Kapitülasyonların etki alanını genişletmek
C) Devleti dağılmaktan kurtarmak
D) Rusya’yı Boğazlar bölgesinden uzaklaştırmak
E) Rusya’nın Balkan hâkimiyetini artırmak
8. I. Trablusgarp'ı almak için Avrupa devletlerinin onayını alan
İtalya, Osmanlı Devleti'nden Trablusgarp'ı istedi. Bu istek
reddedilince Trablusgarp'a asker çıkardı.
II. Trablusgarp'ın işgali üzerine Osmanlı Devleti Avrupa
devletlerinden yardım istedi ancak gerekli desteği bulamadı.
Bu bilgilerle ilgili olarak XX. yüzyıl başlarında Osmanlı
Devleti için aşağıdaki yargılardan hangisi söylenebilir? A) Siyasi yalnızlık içindedir.
B) İç srunlarla mücadele etmektedir.
C) Afrika'daki hakimiyeti sona ermiştir.
D) Almanya ile ittifak halindedir.
E) Ulusçuluk akımından olumsuz etkilenmiştir.
9. 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşının (93 Harbi) başlamasında; I. İstanbul Konferansı kararlarını Osmanlı Devleti’nin kabul
etmemesi,
II. Rusya’nın azınlıkları kışkırtması ile Balkanlarda isyanların
çıkması,
III. Sırbistan, Karadağ ve Romanya’nın bağımsız olması
gelişmelerinden hangileri etkili olmuştur?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III
10. Aşağıdaki antlaşmaların hangisinin imzalanmasından
sonra, Rusya, Kafkaslarda yaşayan yüz binlerce Müslüman
Türk’ü Anadolu’ya göçe zorlamıştır? A) Berlin Antlaşması
B) Edirne Antlaşması
C) Bükreş Antlaşması
D) Küçük Kaynarca Antlaşması
E) Yaş Antlaşması
11. I. Osmanlı Devleti’nin ağır bir yenilgi alması,
II. Bulgar Ordusu’nun İstanbul’a yaklaşması,
III.Yunanistan’ın Ege Adalarını işgal etmesi
I. Balkan Savaşı sırasında yaşanan yukarıdaki gelişmelerden
hangisi Rusya’nın tepkisine neden olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III
12. XVIII. yüzyıldan itibaren Rusya, Osmanlı Devleti için büyük
bir tehdit olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin kendisini Rusya karşısında korumasında;
I. Boğazları Rusya’ya kaptırmamak için büyük devletlerin
gösterdikleri gayretler,
II. büyük devletlerin aralarındaki siyasi ve ekonomik rekabet,
III. Osmanlı Devleti’nin bulunduğu jeopolitik konum unsurlarından
hangilerinin önemli rol oynadığı savunulabilir?
A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) Yalnız III. D) I ve II. E) I, II ve III.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
C C E E D B D A B A D E
58
YAZILI ÖRNEĞİ
A)Aşağıdaki soruları yanıtlayınız. 1-Fransız İhtilâlinin sonuçlarından 3 tanesini yazınız? ( 15 Puan)
2-Berlin Antlaşması’yla bağımsızlığını kazanan devletler
hangileridir? (15 Puan)
3-1830 ve 1848 İhtilallerinin nedenlerinden en az 2 tanesini
belirtiniz? (15 Puan)
4-Ermeniler tarafından çıkarılan isyanların 5 tanesinin ismini
yazınız? (15 Puan)
B-Aşağıdaki tabloda karışık verilen olaylar ile numarasını
yazarak eşleştiriniz. (10×2=20 puan
1-Osmanlı Devleti’nden ilk ayrılan ve
bağımsız bir devlet kuran tebaa
Metternich
2-Osmanlı Devleti’nde 1804 yılında ilk
olarak isyan eden millet Arnavutlar
3-Osmanlı’nın boğazlar üzerindeki
egemenliğini son kez kullandığı antlaşma
Sırplar
4-1815 Viyana Kongresi’nin
toplanmasına öncülük eden ve mutlak
monarşilerin kutsallığına inanarak yeni
fikirleri reddeden diplomat
Balta Limanı
5-İşçi sınıfının mücadelesini öngören,
kapitalist düzenden yeni düzene nasıl
geçileceğini ortaya koyan fikir akımı.
Sosyalizm
6-Üretim araçlarına sahip olan şirketlerin
ürettikleri malları arz-talebe göre
işleyerek bir pazarda sattıkları ekonomik
sistem.
Yunanlılar
7-Özgürlük ve serbestlik anlamında olup
insanların özgürlüğünü savunan düşünce
sistemidir.
Marksizm
8-Kapitalizme tepki olarak doğar. Özel
mülkiyet yerine kolektif mülkiyeti
savunarak insanlar arasındaki
farklılıkların karşısındadır.
- Kapitalizm
9-Osmanlı pazarlarına yabancı malların
egemen olduğu, Osmanlı’nın dışa
bağımlı hâle geldiği antlaşma
Liberalizm
10-Balkanlarda Osmanlı Devleti’nden
son ayrılan tebaa
Hünkâr İskelesi-
B)Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun
kelimelerle tamamlayınız. ( 2*10=20 puan ) (MeriçNehri-Rusya-Romanya-Bulgaristan-Kırklareli-Karadağ-
LondraAntlaşması-İttihat ve Terakki-Edirne-Babıali-Kabakçı
Mustafa-Sened-i İttifak)
* I.Balkan Savaşı 8 Ekim 1912’de ………………..’ın saldırısıyla
başladı.
*Bulgarların İstanbul’a yakınlaşmasına en fazla
tepkiyi……………………… gösterdi.
*I. Balkan Savaşı sonucu ……………………….………….. partisi
…………..………. Baskını ile Osmanlı yönetimini ele geçirdi.
*1913 ………………………………… göre Midye-Enez Hattı’nın
batısındaki bütün topraklar Balkan Devletlerine bırakıldı.
* I.Balkan Savaşı sonunda …………………………….. en karlı
çıkan devlet oldu.
* ……………………………. I. Balkan Savaşında yer almayıp II.
Balkan savaşına katılmıştır.
* II. Balkan savaşlarında Osmanlı Devleti ……………..……. ve
……………………. geri almıştır.
* II. Balkan Savaşı sonucu Osmanlı Bulgaristan sınırı
…………………………….. olmuştur.
* II. Mahmud ile ayanlar arasında imzalanan, padişahın kendi
otoritesi dışında başka bir gücü tanıdığını gösteren resmi belgenin
adı ……………………………………………….’tır.
* III. Selim, ……………………………………………….
Ayaklanması sonucu tahttan indirilmiştir.