EMRE YILMAZ 62.$./$5'$ HABER ÖZEL SONSÖZ 2

8
facebook.com/sonsozgazete @sonsozgazete youtube.com/c/SonsozGazetesi06 Bazı insanlar alçak GÖNÜLLÜDÜR.. Bazıları ise, ALÇAK olmaya gönüllüdür.. E L D E A M A G Ahmet Saruhan S A A N T K R U L T U S .7 S A L I K E Y L E R S .8 S .6 SONSÖZ Sonsöz Sizin Sonsöz Türkiye’nin tüm sorunlarını özgür ve özerk yayınlayan, vatandaşın haber alma hakkı çerçevesinde gerçekleri yazan ve sonsözün vatandaşın olduğu ilkesini savunan günlük siyasi gazetedir. www.sonsoz.com.tr c 22 c 6 BAŞKAN YAVAŞ, DÜNYA BAŞKENTLERİNİ BİR ARAYA GETİRDİ 6 YILDA ÇEKTİKLERİ KELEBEK FOTOĞRAFLARI KİTAPTA TOPLANDI KORONAVİRÜS SONRASI OBEZİTEYE DİKKAT SAYFA S.3 SAYFA S.3 SAYFA S.4 SAYFA S.2 - - - - EMRE YILMAZ ÖZEL HABER KAPANMAYAN YARA; İŞSİZLİK - - - - - - - - - - - - - - SAYFA S.4 Ekonomi ekoloji dünyası Murat ÖZBÜLBÜL SAYFA S.4 Ek onom Mu Karga bana dedi ki SAYFA S.3 Kar g Ekonomi ve hayatın içinden Metin TÜRKYILMAZ SAYFA S.5 E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E E kon Me Aklıma Gelenler SAYFA S.7 - - - - KEMAL KILIÇDAROĞLU’NDAN AKŞENER'E BAYRAM ZİYARETİ SAYFA S.4 Kurulu - - - - - - SAYFA S.4

Transcript of EMRE YILMAZ 62.$./$5'$ HABER ÖZEL SONSÖZ 2

Page 1: EMRE YILMAZ 62.$./$5'$ HABER ÖZEL SONSÖZ 2

facebook.com/sonsozgazete @sonsozgazete youtube.com/c/SonsozGazetesi06

Bazı insanlar alçak GÖNÜLLÜDÜR..Bazıları ise, ALÇAK olmaya gönüllüdür..

EL DE A MAG

Ahmet Saruhan

S A AN TK RUL T U S .7SA L I KEY LER S .8 S .6

SONSÖZSonsöz Sizin

Sonsöz Türkiye’nin tüm sorunlarını özgür ve özerk yayınlayan, vatandaşın haber alma hakkı

çerçevesinde gerçekleri yazan ve sonsözün vatandaşın olduğu ilkesini

savunan günlük siyasi gazetedir.

www.sonsoz.com.tr

c22 c6

BAŞKAN YAVAŞ, DÜNYA BAŞKENTLERİNİ BİR ARAYA GETİRDİ

6 YILDA ÇEKTİKLERİ KELEBEK FOTOĞRAFLARI KİTAPTA TOPLANDI

KORONAVİRÜS SONRASI OBEZİTEYE DİKKAT

SAYFA S.3

SAYFA S.3

SAYFA S.4

SAYFA S.2

--

-

-

EMREYILMAZ

ÖZEL HABER

KAPANMAYANYARA; İŞSİZLİK

--

-

-

--

-

--

--

---

SAYFA S.4

Ekonomi ekoloji dünyasıMurat ÖZBÜLBÜL SA

YFA

S.4EkonomMu

Karga bana dedi ki

SAYF

A S.

3Karg Ekonomi ve hayatın içindenMetin TÜRKYILMAZ SA

YFA

S.5EEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEkon

Me

Aklıma Gelenler

SAYF

A S.

7

---

-

KEMAL KILIÇDAROĞLU’NDAN AKŞENER'E BAYRAM ZİYARETİ

SAYF

A S.

4

Kurulu

-

--

---

SAYFA S.4

Page 2: EMRE YILMAZ 62.$./$5'$ HABER ÖZEL SONSÖZ 2

2 Güncel SONSÖZ27 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA

ÇOCUKLAR SOKAKLARDA OYNAMAYI ÖZLEDİ

--

--

-

--

-

-

-

--

-

--

---

--

-

--

-

-

-

-

-

-

--

---

--

---

--

--

--

-

-

-

--

-

--

-

---

-

--

-

-

--

-

-

---

--

--

-

--

-

-

--

-

--

-

--

--

--

-

-

-

-

-

--

-

--

-

-

--

--

-

--

--

---

-

-

--

--

-

--

-

--

--

--

--

-

-

-

-

--

-

-

---

-

--

-

-

-

-

--

-

-

--

---

-

--

-

--

-

--

EMREYILMAZ

ÖZEL HABER

Page 3: EMRE YILMAZ 62.$./$5'$ HABER ÖZEL SONSÖZ 2

3GüncelSONSÖZ27 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA

Yıllar önce tiyatro salonun-da izlediğim “Otogargara” oyununu, şu eve kapandığımız zor günlerde internet ortamın-da görünce eski dostlardan birine rastlamış gibi oldum, bir daha izledim. İstanbul otoga-rında çalışanlar ile yolcular-dan kimilerinin trajikomik öy-külerini küçük skeçler halinde anlatan bir oyun bu.

++“Sadece gidiş bileti satıyo-

ruz. Musalla Turizm’de gidiş-dönüş bileti olmaz. Gidenlerin

çoğu dönemez çünkü” diyen otobüs şirketi görevlisi…

Sevdiği adamı otobüs ka-zasında yitirdiğini bir türlü ka-bullenemeyip belki 40 yıldır her gün onu karşılamak için otogara koşup “Elazığ oto-büsü geldi mi” diye soran ka-dın… Derslerde milli fizik, milli kimya, milli geometri anlatma-dığı için sürgüne gönderilen öğretmen…

Jandarma nezaretinde bir Anadolu kentinin cezaevi-ne nakledilmek üzere otobüs

bekleyen fikir suçlusu…Sesinin güzelliğine güvenip

şöhret olmak için İstanbul’a gelen genç…

Karakolda, “Vatandaşa elektrik verilir mi hiç, öğren-ci mi bu” diye konuşan komi-ser…

Yıllardır koruyup kolladığı, üzerine titrediği oğlunu askere gönderen anne…

Hepsi bu kadar değil elbet-te…

Dolandırıcılar, sahtekarlar, rüşvetçiler, fuhuş sektöründe

çalışanlar da boy gösteriyor oyunda…

++Her biri bağımsız oyun ola-

bilecek skeçler çoğu zaman izleyicinin gözlerini yaşartan duygusal dokunuşlarla anla-tılmış.

Şarkı ve dansların da yer-li yerinde kullanıldığını söyleye-bilirim.

++Yılmaz Erdoğan’ın yazdı-

ğı, Turgay Kantürk’ün yönetti-ği, şarkılarını Serdar Kalafatoğ-

lu’nun bestelediği, dekorunu Ali Yenel’in yaptığı, kostümle-rini Neslihan Yargıcı ve Ayçin Tar’ın hazırladığı oyunda şu oyuncular rol almış:

Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ, Olgun Şimşek, Sinan Bengier, Gürdal Tosun, Zerrin Sümer, Özge Özbek, Figen Ev-ren, Aydın Tolan, Serhat Öz-can, Bican Günalan, Celal Tak, Handan Güngör, Meh-tap Fidan, Nusret Karakuş, Ni-hat Aydın, Deniz Özerman, Işık Düzen.

Karga bana dedi ki

Eski bir dosta rastlamış gibi… Nuri KAYIŞ[email protected]

Yıl: 45

Sayı: 15868

27 MAYIS

2020 ÇARŞAMBA

Külahıma anlat

Koronavirüs salgını dünya ekonomile-rini çok derinden etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor. Ülke olarak bizde bu krizden olumsuz yönde nasibimizi almaya devam ediyoruz.

Uzmanlar bu salgın sonrasında dünya genelinde yaşanacak en önemli sorunun işsizlik olacağını ve tahminlerin üzerinde artışlar yaşanacağına dikkat çekiyorlar

Bu salgın nedeniyle binlerce işyeri ka-pandı, kapanmaya da devam ediyor. Yüzbinlerce kişi de işsiz kaldı. Türkiye İs-tatistik Kurumu’nun son verilerine göre 6 milyon 673 kişi işsiz. Yine salgın nedeniyle 700 bin kişi ücretsiz izine çıkartılmış. Ayrıca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Baka-nı Zehra Zümrüt Selçuk’un açıklaması-na göre 268 bin 717 firmanın 3 milyon 44 bin 420 çalışanı için kısa çalışma ödene-ğine başvurmuş durumda. Daha açıkça-sı 4 milyon insan daha işini kaybetmiş du-rumda. TÜİK’in işsiz sayısına bu rakamlar da eklendiğinde işsiz sayısı 10 milyonu ge-çiyor.

Mart ayından bu yana salgının etkisini yaşayan ülkemizde İşsizler şimdi ya iş bul-ma umuduyla, ya da işsizlik maaşı almak için İŞKUR’un kapısını aşındırıyor. Geçtiği-miz yıl yani 2019 yılı Nisan’ında 122 bin iş-sizi işe yerleştiren İŞKUR, bu yıl Nisan ayın-da sadece 30 bin kişiye iş bulabildi.

İstihdam olmadığı için İŞKUR önünde iş kuyrukları her geçen gün daha da uzu-yor. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından hazırlanan rapora göre Nisan 2019’da 200 bin olan açık iş sayısı Nisan 2020’de 52 bine gerileyerek 148 bin azal-dı. İnşaat, sanayi ve hizmet sektörlerinde istihdam kaybı yüzde 70-80’lere ulaştı.

Yoksulluk sınırının altında çalışan ve koronavirüs belası yüzünden şimdi de işsiz kalan vatandaşlar belki iş bulurum umu-duyla iş bulma kurumunun yolunu tu-tuyor. İŞKUR önünde çaresiz bekleyen vatandaşların feryatları ise yürekleri bur-kuyor.İş aramasına rağmen İŞKUR'un ken-dilerine istihdam sağlayamadığını belir-ten vatandaşlar “Anlatıldığı gibi sosyal yardımlardan gerektiği gibi yararlana-mıyoruz. Bize sosyal yardım değil iş lazım. Cebimizde ekmek alacak paramız yok.İşimiz yok ki paramız olsun. Neredeyse di-lenci durumuna düştük. Konu komşunun yardımlarıyla günü kurtarmaya çalışıyo-ruz. Bu durum nereye kadar sürer bilemi-yoruz. Artık yolda gördüğümüz eşin dos-tun, komşunun bakışlarından utanıyor başımızı kaldıramıyoruz. Herkesin dolmuş-la otobüsle gidip geldikleri yolu bizler yü-rüyerek gidip geliyoruz. Yeter artık yetki-liler sesimizi duysun bu çaresizliğimize bir çözüm bulsunlar” diyerek feryat ediyorlar

TESK Başkanı Bendevi Palandöken, es-nafın işyerlerinin kapalı olmasının işsizli-ği körükleyen bir etki yaptığını açıklarken ,Türk İş Başkanı Ergün Atalay da şu anda sağlıktan sonraki en büyük sorunun işsiz-lik olduğunu kaydederek şunları söylü-yor .”Turizm sektöründe sadece bu ay 1 milyon 600 bin kişinin işe başlaması ge-rekiyordu ama başlayamadılar. Salgı-nı önlemek için kapatılan işyerleri, salgın nedeniyle duran işler var. Bunların getirdi-ği işsizlik var. Bu bizim değil bütün dünya-nın sorunu. Salgın sonrasında Türkiye’’nin odaklanması gereken en önemli konu bu , yani işsizliğe çare bulmak olmalıdır” di-yerek Türkiye’nin kanayan yarasına par-mak bastı.

Sosyal devlet olmanın en önemli un-suru vatandaşına yaşanılabilir bir ortam yaratmaktır. Umarım,, iktidar yetkilileri ça-resiz ve kara kara düşünen bu insanların seslerine kulak vererek işsizlik sorununun çözülmesi için ilgili kurumları biran önce harekete geçirirler.

Cafer

KapanmayanYara; işsizlik

ece gidiş bileti satıyo-alla Turizm’de gidiş-ileti olmaz. Gidenlerin

JaAnane n

ma anlat

er

--

-

--

--

-

--

-

--

-

--

-

CAN KAYBI 347 BİN 944’E YÜKSELDİ

--

-

--

-

--

-

-

-

-

--

-

-

--

--

--

-

-

--

--

-

-

-

---

-

--

---

-

--

-

-

-

--

Page 4: EMRE YILMAZ 62.$./$5'$ HABER ÖZEL SONSÖZ 2

4 SONSÖZ27 MAYIS 2020 ÇARŞAMBAGüncel

İktidarın faizlerin negatifte ol-duğu, ortalığın paraya boğulduğu böyle bir dönemde bile döviz bul-makta çok zorlandığı açıkça gö-rülmektedir. Türkiye'nin CDS prim-lerinin 500 baz puanın üstünde seyretmesi de bu gözlemi doğrula-maktadır, görünen o ki yatırımcılar Türkiye'nin iflas etme riskini çok yük-sek olarak değerlendirmekte Türki-ye'ye borç vermekten, yatırım yap-maktan kaçınmaktadırlar..

2020 yılında pandeminin de et-kisi ile ihracat ve turizm faaliyetle-rinden sağlanan döviz gelirlerinin azalması ve azalacak olması bir yandan, diğer yandan da dışarı-dan döviz ile borçlanmanın aksa-ması ülkeyi hızla bir döviz krizine sü-rüklemektedir.

İktidar ise çözüm olarak ek gümrük vergileri koyarak ithalatı frenlemeye ve bu şekilde döviz ih-tiyacını azaltmaya çalışmaktadır. Bu tedbir ne kadar başarılı olur ve ekonomik yaşamda başka hangi sıkıntılara yol açar bunu öngörebili-yorlar mı, çokda emin değilim doğ-rusu. Uzun yıllardır ithalata bağımlı ve ticaret açığı verecek şekilde ya-pılanmış bir üretim ve tüketim yapı-

sı, üstüne üstlük birde gümrük birliği anlaşması ortada dururken ekono-mi bu tedbirlere ne kadar olumlu yanıt verir, izleyip göreceğiz.

İktidarın bulduğu bir diğer ted-bir ise içeride döviz ve altın alımı-na oldukça yüksek bir vergi getire-rek iç piyasada bu yöndeki talebi durdurmak şeklindedir. Bu da bey-hude bir çabadır, eğer insanlar Türk Lirasının değerini koruyacağına inanmazlar ise sizin döviz ve altına vergi getirmeniz sadece iyi kötü, az biraz kayda alınmış döviz ve altın ti-caretinin kayıt dışına, bankada bi-riken döviz ve altın mevduatının ise yastık altına kaçmasına sebep olur, sizde dimyata pirince giderken ev-deki bulgurdan da olursunuz!

Mucit macit tedbirler ile çok pa-ralı iklimlerde ekonomi yönetmek mümkün değildir. Bu ülkede gele-neksel olarak altın ve döviz Türk Li-rasından daha çok tercih edilir, insanlar uzun vadeli alışveriş, borç-lanma ve hesaplarını altın ve döviz üzerinden yapar.

Nakdi tasarruflar ise gene dö-viz ve altın temellidir, bu tercih hem mevduatın vade yapısında ve hemde döviz tevduat hesaplarının

miktarında açık ve net olarak gö-rülmektedir.

Siz insanların nakit varlıklarını vergilendirmeye yada alım satımı-nı zorlaştırmaya kalkarsanız piyasa-nın buna tepkisi çok sert olur, piya-sa derhal kayıt dışılığa kayar, parası olan ne olur ne olmaz der, parasını ya yurt dışına çıkarır yada kasaya, yastık altına kaldırır. Böyle bir hare-ketin döviz ihtiyacını nerelere çıka-rabileceğini öngörmek bile imkan-sızdır!

Dövizi ihtiyacını karşılamak için önünüzde sağlıklı alternatifler var-ken tuhaf ve riskli yollara sapmanın hiç gereği yoktur. IMF Türkiye'nin de ortağı olduğu, üye ülkelerin döviz ihtiyacını karşılamak, küresel piya-saların sağlıklı işlemesini sağlamak ve ülkelerin döviz likiditesi yüzün-den dış borç ödeyemez duruma düşmesini engellemek için kurul-muş legal bir kurumdur!

İktidar uzunca bir müddettir popülist siyasi söylemler ile IMF'yi şeytanlaştırarak buraya gitme, IMF'den borç alma kapısını kapat-mıştır. Doğal olarak şimdi bu kapıyı yeniden çalmak zorlarına gitmek-tedir. Atalarımız “zor oyunu bozar”

demiştir. Görünen o ki çok da uzun olmayan bir süre zarfında, iktidar tı-pış tıpış gidip IMF'nin kapısını çala-cak ve borç istemek zorunda kala-caktır.

Neticede hiç bir hükümet IMF'ye canı çektiği, gönlü istediği, çok hoşlandığı için müracaat et-memişti, onlarda döviz krizine gir-miş, başka kaynaklardan döviz bulma ümitleri kalmayınca naçar IMF'nin kapısını çalmışlardı.

İktidarlar IMF'yi sevmezler çün-kü IMF'ye başvurmak ekonomik politikalarının başarısızlığının tesci-li demektir, IMF onların ekonomiyi diledikleri gibi yönetmelerine, kay-nakları siyasi popülizm uğruna har-camalarına izin vermez.

IMF daima iktidarlara; kemer-leri sıkacak, israf etmeyecek, para biriktirip borcunu ödeyeceksen biz sana yeni borç verir ve ekonominin kilitlenmesini engelleriz der. Bunun için uzun vadeli makul faizli borç verir, verdiği parayı doğru bir şekil-de kullanıp kullanmadığını da de-vamlı olarak denetler.

IMF borcu daima dilimler halin-de verir ki kontrol kaybolmasın, ik-tidarlar sözlerini yerine getirsin-

ler, eğer iktidar IMF programından saparsa yeni dilimi serbest bırakmaz.

Doğal olarak iktidarlar üzerlerin-deki bu kısıtlamalardan hiç de hoş-nut olmaz, halkın kısıtlamalara olan tepkisini suçu IMF'yi şeytanlaştırarak engellemeye çalışır.

Oysa bir devleti IMF'ye muhtaç eden daima iktidarların uyguladığı yanlış ekonomi politikalarıdır.

Seçimle belirlenen iktidarla-rın olduğu sistemlerde halka para dağıtmak seçilmek için sıkça baş-vurulan popülist bir uygulamadır, malum siyasi tarihimize damga vu-ran “kim ne veriyorsa ben 5 fazla-sını vereceğim” söylemi bu tip po-litikaların en meşhurudur. Hesapsız kitapsız verilen bu paralar sonuçta iktidarları tıpış tıpış IMF'nin kapısına getirir, o kapıyı çaldırır.

Şimdiden söylemiş olayım döviz krizini çözmekte ne kadar geç kalı-nırsa sorun o kadar büyür ve çözü-mü de o kadar zorlaşır, siyasi saikler ile makul çözümlere başvurmamak mantıklı değildir, eninde sonun-da çalınacak kapıyı, iş işten geçip ekonomi harap olmadan çalmak en doğru yoldur.

Ekonomi ve ekoloji dünyası

Tıpış tıpış IMF'ye mi gidiyoruz? [email protected]

Ç Ş

m

-

--

-

--

-

-

--

--

--

---

-

-

-

---

-

--

-

-

--

-

-

-

-

--

-

--

--

--

--

-

--

-

--

--

--

-

--

--

---

-

--

-

--

--

-

-

--

--

-

-

-

--

--

-

-

--

-

--

-

-

--

-

-

-

--

--

-

--

--

-

--

-

-

"1 MİLYON YERLİ YAZILIMCI"

YETİŞTİRİLECEK

Page 5: EMRE YILMAZ 62.$./$5'$ HABER ÖZEL SONSÖZ 2

SONSÖZ 527 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA Yerel

-

--

--

--

--

---

--

-

-

-

--

--

---

--

-

--

-

--

-

--

-

-

-

--

-

-

-

-

--

Günlük Bulmaca SOLDAN

YUKARIDAN

--

-

-

---

-

-

-

-

1

Bir ekonominin güçlü, dinamik, risklere hazırlıklı olması hayati bir şeydir. Bunu yeni koronavirüs (CO-VID-19) bize net olarak gösterdi.

Koronavirüs gibi büyük bir şok, ekonomilerin krize ne kadar hazırlık-lı olduğunu, yeni duruma adaptas-yonlarını, dinamizmlerini, güçlerini ortaya koydu. Ekonomi yönetimle-rinin hedefleri ve bu hedefe ulaş-mak için ne yapmaları gerektiği de iyice görünür oldu.

Aslında yeni bir durum değil, güçlü, dinamik ve risklere hazırlık-lı bir ekonomi için yapılması gere-kenler ve yol bellidir. Ekonomik ve siyasi istikrarı kurup koruyarak, üre-time ve ihracata dayalı bir ekono-mik yapı kurmak.

Koronavirüs sürecinde petrol, doğal gaz gibi gelirlerin dramatik bir şekilde gerilediğini de gördük.

Rusya, Suudi Arabistan gibi dev petrol, doğal gaz ihracatçısı ülkeler ekonomik krize girdi. Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip Ve-nezüela’nın durumu ortada…

Demek ki herhangi bir ham maddeye dayanmadan daha is-tikrarlı, işleyen ve düzgün bir eko-nomik yapı kurmak şart. Bunun için, ekonomi topyekun dönüştürülme-lidir. Yüksek teknolojiye ve iç kay-naklara dayalı, rekabetçi, yüksek verimliliği yakalamış bir üretim ya-pısı oluşturulmalıdır. İyi eğitim al-mış yüksek nitelikli bir nüfus, sağlam bir sağlık altyapısı gerekir. Her şey-den önemlisi de siyasi ve ekono-mik istikrar olmalıdır. Bunlar zaman ister, kısa, orta, uzun vadeli iyi plan-lama ister.

Bunların yanı sıra, karayolu, de-miryolu, havaalanı, liman, teleko-münikasyon, elektrik, çevre, sula-

ma, tarım gibi altyapı yatırımlarını hızla gelişmiş ülkeler düzeyine yak-laştırılmalıdır. Dev ulaştırma yatırım-ları yerine yaygın ulaştırma yatırım-larına yönelmek gerekir. Ülkenin en ücra köşelerine kadar demiryolla-rını ve karayollarını götürmemiz, li-manların kapasitelerini artırmamız zorunludur. Ulaştırma, tarım ve çev-re altyapısındaki açığı hızla kapat-malı, gelişmiş ülkeler düzeyine yak-laştırmalısınız.

Bunlar yapılmadan güçlü bir ekonomik yapı kuramazsınız.

SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR EKONOMİNİN TEMELİDİR

Siyasi ve ekonomik istikrar eko-nominin temelidir. Hem siyasi hem ekonomik istikrarı koruyacaksınız. Koruyamazsanız faturayı önünde sonunda ödersiniz. Türkiye Cum-huriyeti’nin tarihi aynı zamanda bir ekonomik krizler tarihidir. Çoğu da

döviz krizinden çıkmıştır.

Türkiye ile ilgili iyi bir imaj yaratıl-malıdır. Öncelikle dış dünya Türki-ye’ye güvenmelidir. Ekonomik ve siyasi istikrarının bozulmayacağı-na emin olmalıdır. Her zaman eko-nomide doğru adımların atılacağı-nı düşünmelidir. Tabii her zaman da doğru adımlar atılmalıdır.

Sürpriz ekonominin hiç sevme-diğini bir şeydir. Ekonomiyi bozar. Sürpriz yapmayacaksınız. Atacağı-nız adımlar belli olacak. Döviz kuru yükselirse veya enflasyon artarsa faiz artar. Tersinde faiz düşer. Bunu herkes bilecek.

Güven vereceksiniz. Kaliteden ödün vermeyeceğinizi, iş bağlan-tılarınıza, akitlerine sadık kalacağı-nızı, sözlerinizi tutacağınızı, teslimat-larınızı zamanında yapacağınızı, borçları vaktinde ödeyeceğinizi,

anlaşmazlıklarda adaletten ödün vermeyeceğinizi tüm dünya bil-melidir. Bilirse size güvenir, size yatı-rım yapar, sizinle işbirliği yapar, sizin-le çalışır.

İyi eğitimli bir nüfus, istikrarlı de-mokratik bir siyasi yapı, işleyen adil bir hukuk sistemi, insan haklarına dayanan bir anayasal sistem, sür-prizlerin olmadığı istikrarlı bir eko-nomi yönetimi, yerli kaynaklara, verimliliğe, yüksek teknolojiye ve ih-racata odaklı bir ekonomik yapı, eksiksiz bir altyapı güçlü bir ekono-mi getirir. Bunlar olmazsa petrolü-nüz de olsa doğal gazınız da olsa altınınız da olsa, bunlardan yüz mil-yarlarca dolar da kazansanız boş, sık sık ekonomik krize girer, fatura-yı öder, dünya ülkeleri arasındaki yarışta sadece devlet olarak değil millet olarak da kaybedersiniz.

Ekonomi ve Hayatın içinden

Güçlü, dinamik, risklere hazırlıklı bir ekonomi için ne yapılmalı? Metin TÜ[email protected]

--

-

--

-

-

--

--

-

--

-

--

-

--

-

-

--

-

-

--

Yenimahalle’de evde kalanlara motorize destek

Ev�nden çıkamayan vatandaş �laçsız kalmıyor

--

-

-

--

-

-

---

--

EGO’NUN KADIN ŞOFÖRLERİ GÜN SAYIYOR

Page 6: EMRE YILMAZ 62.$./$5'$ HABER ÖZEL SONSÖZ 2

27 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA6 SONSÖZSağlık

-

--

-

---

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

Web

-

--

--

-

-

--

-

--

--

-

-

---

---

--

obeziteye dikkat

Page 7: EMRE YILMAZ 62.$./$5'$ HABER ÖZEL SONSÖZ 2

7SONSÖZ27 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA Kültür-Sanat

BULMACANIN ÇÖZÜMÜ

-

-

--

-

-

-

-

--

-

-

Bir yıl daha geçti ve yeni bir emlak vergisi dönemi geldi. Em-lak vergisi her yılın Mayıs ve Ka-sım ayları olmak üzere iki taksitte ödenebilmektedir. Emlak vergisi denilince ilk akla gelen Bina ver-gileri olmaktadır. Bizde burada bina vergisi konusunu ele ala-cağız.

Türkiye sınırları içinde bulunan binalar emlak vergisi kanun hü-kümlerine göre Bina Vergisine tabidir.

Bina Vergisini, binanın mali-ki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder. Bir bina-ya paylı mülkiyet halinde ma-lik olanlar, hisseleri oranında mükelleftirler. Elbirliği (iştirak) mülkiyette malikler vergiden müteselsilen sorumlu olurlar.

2019 yılı için yeniden değer-leme oranı yüzde 22,5 oldu, em-

lak vergisi yeniden değerleme oranı olarak ise bu rakamın ya-rısının, yani yüzde 11.29 rakamı-nın uygulanacağı ilan edildi. 

Buna göre yeni yayınlanan tebliğe göre 2020 yılında emlak vergisi tutarları yüzde 11,29 ora-nında artış gösterdi. 2019 yılında 100 lira emlak vergisi ödeyen ki-şiler bu sene yüzde 11,29 ora-nında artış göstererek 111,29 lira olarak ödeme yapacaklar. 

Emlak Vergisi Kanunu uyarın-ca, aşağıda adı geçen kişilerin brüt 200 metrekareyi geçmeyen tek meskenlerinde emlak vergi-si oranı sıfır olarak uygulanıyor. Yani bu kişilerden emlak vergisi alınmıyor.

Emlak vergisi alınmayan kişi-ler kimlerdir. Bunları sıraladığımız-da;

Kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup 18 yaşını doldurma-

mış olanlar hariç olmak üzere, hiçbir geliri olmadığını belgele-yenler,

Emekliler

Hiçbir geliri olmayanlar

Engelliler

Gaziler

Şehitlerin dul ve yetimleri

Burada sayılan kişiler bina vergisi muafiyetinden yararla-nabilmek için, sosyal güvenlik kurumu dışında kendileri için ta-nımlanmış veya başka bir ücret geliri veya ticari ve benzeri ge-lir elde etmemelidirler. Aynı za-manda bu kişilerin birden fazla binada pay sahibi olmaması da gereklidir.

Emekli olan evli bir çiftin, otur-dukları bir evleri var, aynı za-manda birde yazlıkları var ise, sadece birinden, ikametgâh-larının olduğu evin emlak ver-

gisinden yararlanabilirler. Her ikisinde de ayrı ayrı evleri oldu-ğu halde sadece birinin evinde oturan karı koca diğerini de ki-raya vermişler ise sadece birin-den yararlanabilirler.

Kiracı evi boşalttıktan sonra ev boş kalır ise bu evden de ya-ralanabilirler.

İştirak halinde olan bir evden paylarına düşen tutar üzerin-den yararlanabilir. Ancak evin metre kare büyüklüğü 200 met-reyi geçmemelidir. Örneğin 250 metre olan bir evde yüzde 50 paya sahip olan bir emekli bu ev için emlak vergisi indirimin-den yararlanamaz.

Emekliler ile birlikte bu koşul-ları sağlayan dul, yetim ve ga-zilerde aynı koşulları taşımaları halinde emlak vergisi indirimin-den yararlanabilirler.

Salgın nedeniyle birçok in-

san işsiz kaldı ve herhangi bir ge-liri kalmadı. Emlak vergisi mua-fiyet şartları arasında kişinin ay-lık düzenli geliri olup olmadığı da dikkate alınıyor. Kişinin geliri-nin olmaması durumunda bunu belgelemesi şartı ile emlak ver-gisi muafiyeti hakkı bulunuyor. 

Bu kişilerin, ücret, ticari, sınai veya mesleki faaliyet geliri, ta-rımsal faaliyet geliri, gayrimen-kul geliri vb. hiçbir gelirinin bu-lunmaması gerekiyor.

Menkul sermaye iratları için belirlenen ve emekliler için uy-gulanan sınır (2019 yılında 40 bin liradan az menkul sermaye ira-dı) bu kişiler için de geçerli.

Emlak vergisinden yararla-nabilmek için belediyelere em-lak vergisi muafiyet dilekçesi ve-rilmesi gerekir, uygun bulunanlar bu hakkı kullanabilirler.

AKLIMA GELENLER

Emekliler gaziler engelliler dul ve yetimler emlak vergisi ödeyecek mi?

--

-

-

---

-

--

-

--

-

--

--

-

-

--

-

-

--

-

-

--

-

-

-

6 yılda çekt�kler� kelebek fotoğrafları k�tapta toplandı

Page 8: EMRE YILMAZ 62.$./$5'$ HABER ÖZEL SONSÖZ 2

27 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA

Bir iki tanesinin dışında kulüpler için değil suyun dibinin görünmesi, artık ka-raya oturmanın, hatta oluşan delikler-den dolayı teknenin batma noktasına geldiğini kaç kez dile getirdiğimi val-lahi hiç hatırlamıyorum. Bir-ikisi dışında tüm kulüpler tam bir borç batağında. Dört büyükler bu felaketi en ağır şekil-de yaşar haldeler. Uygulanan popülist ve yanlış politikalar, taraftarın gözünü boyama uğruna yanlış, gereksiz ve de fahiş fiyatlı transferler artık kulüpleri ne-fes alamaz hale getirdi.

Aldıkları kredilerin anaparasını bir kenara bırakalım, faizini dahi ödeye-mez noktadaki camialar kepenk indir-me aşamasında.

Bas bas bağırdığımız, sık sık dile ge-tirdiğimiz, “Türkiye’yi ekmeğini yemiş ve son bir transfer arayan dinozor futbol-

cular için emekli ikramiyesi alınan bir ülke haline getirmekten vazgeçin. En büyük yatırımınızı kendi alt yapınıza ka-nalize edin” görüş ve düşüncelerimize Fenerbahçe Başkan Yardımcısı Burhan Karaçam bir haykırışla eşlik etti adeta.

Karaçam, mevcut ekonomik ko-şullarda kulüplerin zorlandığını yayın, sponsorluk ve reklam gelirlerinin ne olacağını bilinmezlikler içinde olduğu-nu ve bu durumda giderlerin de mut-lak surette kısılmak zorunda olduğunu söyledi.

Fenerbahçe ve tüm kulüplerin en büyük gider kaleminin yabancı spor-culara ödenen paralar olduğunu vur-gulayan Karaçam, “Kulüpler bu ra-kamları karşılayacak boyutta değiller. Çünkü böyle bir gelir yok. Zaten geç-mişte de yoktu. Bu borçların bu kadar

birikerek yükselmesi, kredilerle finan-se edilmesi sonucudur. Dolayısıyla öz kaynaklarımıza dönmemiz gerek. Diyo-ruz ki TFF kural değişikliğine gitsin ve ilk 11'de ilk sene iki oyuncu, sonraki yıllar-da da üç oyuncu altyapıdan olsun. İlk 11'de 2-3 oyuncu zorunluluğu kadro-da en az 5-6 alt yapı oyuncusu barın-dırmak demektir ki, bu Türk futbolunun geleceği adına da çok önemlidir” di-yerek önemli bir öneride bulundu.

Kulüplerin bu kurala eşit biçimde uy-ması halinde Finansal Fair Play açısın-dan da hiçbir sorun olmayacağına vurgu yapan ve bu kuralın yerleşmesi-nin, tüm kulüplerin altyapılarına yatırım yapmasına neden olacağını savunan Karaçam’dan çarpıcı bir ikinci öneri daha geldi.

Ülkemizde yasal olmamasına kar-

şın, dışarıda legal olan bahis sitelerinin varlığına işaret eden Karaçam, yurt-dışında oynanan maçlarda o sitele-rin reklamları olduğunu söyledi. Büyük bir gelir kaynağı olan bu rakamın 50-60 milyar TL dolaylarında olduğu ve bu-nun yüzde 15'inin gelir olarak kulüple-re dönmesiyle, kulüplerin de, hazinenin de bu işten karlı çıkacağını ifade etti.

Doğrusunu söylemek gerekirse iki öneri de son derece doğru ve uygu-lanması herkes için hayırlı özellikte.

İnşallah kabul görür ve ülke genelin-de uygulanarak, içine düşülen ekono-mik bataklıktan hızla çıkarız diyorum.

Kalın sağlıcakla…

Herkes için hayırlı! [email protected]

-

--

-

--

-

-

--

-

-

--

-

-

-

--

--

-

-

-

DÜNYA BAŞKENTLERİNİ BİR ARAYA GETİRDİ

--

--

-

--

--

-

-

--

-

-

-

--

--

-

-

-

ALTINOK: 222 CADDE

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

-

---

-

-

-

--

-

-

-

-

ÇANKAYA’NIN KORONA