Sosyalist İşçi 298

8
sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 298 21 Eylül 2007 1 YTL MÝLLÝYETÇÝLÝÐÝN EZBERÝNÝ BOZDUK Yeni, farklý bir hareket inþa ediyoruz Örgütsüz derken Seçimler ve antikapitalist hareket Yeni bir hareket, yeni bir alternatif Kadýnlar harekette, hareket sokakta Ýklim deðiþimi ve sýnýf çatýþmasý Elvis Presley: Beklenmeyen bir asi Osman Sembene’nin ardýn- dan Lübnan’dan mektup var Yeni liberal cehen- neme hoþgeldiniz Neden fotoðraf çekiyoruz? Behiç Bey’in bahtsýzlýðý Yerel seçimlere hazýr olalým Özgürlükçü ve demokratik bir anayasa! Bozulacak çok ezber var ASF’den küresel eylem kararý Avrupa Sosyal Forumu 5. hazýr- lýk toplantýsý Ýsveç'in baþkenti Stockholm'de toplandý. 26 Ocak 2008 neoliberal poli- tikalara, savaþa, cinsiyetçiliðe, ýrkçýlýða karþý küresel eylem günü olarak ilan edildi. ASF'nin bir baþka kararý ise Ýran’a dönük emperyalist saldýr- ganlýða karþý mücadele. Ýran'a yönelik bir ABD saldýrýsý gerçekleþirse o günün akþamý saat 18.00'de sokaklara çýkmak kararlaþtýrýldý. Baþörtüsüne özgürlük! 22 Temmuz seçimleri öncesinde darbe yanlýsý mitinglere destek veren YÖK sessizliðini anayasa tartýþmasýnda bozdu. Baþörtülü öðrencilerin eðitim kurumlarýna serbestçe giriþinin engellenmesi için rektörler komitesi toplandý. AKP ise baþörtüsü sorununu fazlaca ileri sürmek istemiyor. Ancak ortada büyük bir haksýz- lýk var. Baþörtüsü, giyim kuþam özgür- lüðüne devlet karýþmamalý. satýcýnýzdan isteyin

description

Sosyalist İşçi 298

Transcript of Sosyalist İşçi 298

sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 298 21 Eylül 2007 1 YTL

MÝLLÝYETÇÝLÝÐÝNEZBERÝNÝBOZDUK

Yeni, farklý birhareket inþaediyoruz

Örgütsüz derken

Seçimler veantikapitalisthareket

Yeni bir hareket,yeni bir alternatif

Kadýnlarharekette, hareketsokakta

Ýklim deðiþimi vesýnýf çatýþmasý

Elvis Presley:Beklenmeyen bir asi

OsmanSembene’nin ardýn-dan

Lübnan’danmektup var

Yeni liberal cehen-neme hoþgeldiniz

Neden fotoðrafçekiyoruz?

Behiç Bey’inbahtsýzlýðý

Yerel seçimlere hazýr olalým

Özgürlükçü ve demokratik bir anayasa!

Bozulacak çok ezber var

AASSFF’’ddeennkküürreesseell eeyylleemm kkaarraarrýýAvrupa Sosyal Forumu 5. hazýr-lýk toplantýsý Ýsveç'in baþkentiStockholm'de toplandý. 26 Ocak 2008 neoliberal poli-tikalara, savaþa, cinsiyetçiliðe,ýrkçýlýða karþý küresel eylemgünü olarak ilan edildi.ASF'nin bir baþka kararý iseÝran’a dönük emperyalist saldýr-ganlýða karþý mücadele.Ýran'a yönelik bir ABD saldýrýsýgerçekleþirse o günün akþamýsaat 18.00'de sokaklara çýkmakkararlaþtýrýldý.

BBaaþþöörrttüüssüünnee öözzggüürrllüükk!!

22 Temmuz seçimleri öncesindedarbe yanlýsý mitinglere destekveren YÖK sessizliðini anayasatartýþmasýnda bozdu.Baþörtülü öðrencilerin eðitimkurumlarýna serbestçe giriþininengellenmesi için rektörlerkomitesi toplandý. AKP ise baþörtüsü sorununufazlaca ileri sürmek istemiyor.Ancak ortada büyük bir haksýz-lýk var.Baþörtüsü, giyim kuþam özgür-lüðüne devlet karýþmamalý.

satýcýnýzdan isteyin

2 sosyalist iþçi sayý: 298

2 derecelik ýsý artýþýnýndünya için bir felaket ola-caðýný anlatan bilimselraporlara her gün biryenisi ekleniyor. Ortaktespit küresel iklimdeðiþikliðinin ön görülen-den çok hýzlý bir þekildegeliþtiði. Yeni-liberalizminyön verdiði dünyada küre-sel ýsýnma milyarlar içinölüm tehdidi demek.

KKuuzzeeyy BBuuzz DDeenniizzii hhýýzzllaaeerriiyyoorr:: Erime sonucubuzullarýn bulunduðualan, uydudan ölçümyapýlabildiði 1978'den buyana en alt seviyeye indi.Tarihsel olarak geçiþinmümkün olmadýðý "KuzeyBuz Denizi Kuzey BatýGeçiþi" adlý rota buzullarýnerimesi sonucu Avrupa-Asya, Atlas-Pasifikokyanuslarýna geçiþ açýldý.Bölgedeki buzullar 3 mil-yon kilometre gibi çokdüþük bir alana indi. Dahaönce 4 milyon kilometreolarak ölçülen alandan 1milyonluk kayýp beklenen-den çok daha fazla. Bazýbilimciler 2040 yýlýna kadarKuzey Buz Denizi'nde hiçbuz kalmayacaðýný tahminediyor.

AAffrriikkaa''ddaa aaþþýýrrýý yyaaððýýþþööllddüürrddüü:: Aþýrý yaðýþ sonu-cu sellerden dolayý yazboyunca 243 kiþi yaþamýný

yitirdi. Seller 17 Afrikaülkesinden 1 milyoninsanýn yaþamýný etkiledi.Uganda'da 150 bin kiþievsiz kalýrken, tarým alan-larýnýn, yollarýn sel altýndakalmasý sonucu 400 binkiþi geçim kaynaklarýnýyitirdi. 150 bin kiþi evsizkaldýðý Gana'yý, acilyardým isteyen diðerAfrika ülkeleri izliyor.

SSaallggýýnn hhaassttaallýýkkllaarr kkaappýýddaa::BM, Afrika'da salgýnhastalýk olasýlýðýna karþýacilen harekete geçilmesiçaðrýsý yapýyor.Kongo'da

baþ gösteren ebola salgýnýöldürüyor. 160'ý aþkýninsan yaþamýný yitirdi,300'ü aþkýn kiþiye de virüsbulaþmýþ durumda. Ülkedebir çok eyalet karantinayaalýnmýþ durumda. Tedavisive aþýsý olmayan ebola sal-gýnýnýn komþu ülkelere ya-yýlmasýndan endiþe edilir-ken, yatýrýmsýzlýk ve yeni-liberal yaklaþýmlardan do-layý çökmüþ olan saðlýk sis-temi hiçbir iþe yaramýyor.

HHIIVV,, PPeerruu''ddaa kkaannbbaannkkaallaarrýýnnddaa:: Özelleþtiril-en ve piyasanýn insafýna

teslim edilen saðlýk siste-mi, bizzat hastalýk yayýyor.

Peru'da 40'a kan bankasýkapatýldý, buralardan kannakli yapan en az 4 kiþiyeHIV (AIDS) bulaþtý. Ülke-deki toplam 240 merkezinkapsamlý kontrolden geçir-ildiði Peru'da halk has-tanelere gitmiyor. Rutin birsaðlýk operasyonu sýrasýn-da HIV virüsü bulaþandört çocuk annesi JudithRiviera sözleri durumuözetliyor: "Derler ya, olanoldu ve hayata fiyat etiketikoyamýyorsunuz."

Gökçekdoðal gazýözelleþtiriyor

Ankara'yý susuz býra-kan belediye baþkanýMelih Gökçek, BaþkentDoðalgaz AÞ'yi (eskiEGO) satmaya hazýr-lanýyor. Botaþ'tan doðalgaz alan ancak parasýnýödemeyen, Ankaralý-lara yüksek faturaylasattýðý doðal gaz gelir-leriyle kasasýný doldu-ran Gökçek, BaþkentDoðalgaz'ýn satýþýndan3 milyar dolarlýk gelirbeklediðini açýkladý.

Özel sektöre henüzdevredilmeden özelleþ-tirme politikalarýnýnacýmasýzca uygulandýðýdoðal gaz satýþý Anka-ralýlarýn tepkisini çek-miþti. Her ay zamlýsatýþlar, yüksek fatu-ralar þehirde yaþayan-larý býktýrmýþtý. Satýþsonrasý bu kez özel birþirketin eline geçecekolan doðal gaz dahafazla ekonomik mað-duriyet getirecek.

1 milyondan fazlaabonesi olan EGOfazlasýyla kârlý birkurum ve þimdi özelþirketlerin talanýnaaçýlýyor.

Her okula birpolis amiri

Çocuklara polisbaskýsý artarak devamediyor. Eskiþehir Emni-yet Müdürlüðü'nünaldýðý önlemler pesdedirtecek cinsten.

Eskiþehir EmniyetMüdürlüðü, yeni eðitimve öðretim döneminderuhsal, fiziksel ve cinselistismarý önlemek ama-cýyla 44 lise ve dengiokulda sorumlu bireramir, toplam 151 okul-da 50 resmi ve sivilekip görevlendirdi. Em-niyet Müdürü SavaþYücel, okul yönetim-leriyle iþbirliði içindeolacaklarýný söyleyerek"çocuklara yönelik þid-det hareketleri, kötüalýþkanlýklar, çocuklarile gençleri suça itenfaktörlerin varlýðý, cin-sel ve fiziksel istismarbu konuda biz kollukgüçlerini diðer kamukurumlarý ve sivil top-lum kuruluþlarýylakoordineli çalýþmayýzorunlu kýlmaktadýr"dedi.

KESK’e baðlý Tüm Bel-Sen, Tez Koop-Ýþ'e üyeolduklarý gerekçesiyle 8çalýþanýný iþten çýkardý. Bukararý protesto eden 3 iþçiTüm Bel-Sen önünde otur-ma eylemine baþladý.

Tez Koop-Ýþ sendikasýTüm Bel - Sen'in sendika

karþýtý tutumunu eleþtirdi.Tüm Bel-Sen Ankara 1

No'lu Þube yöneticisiYusuf Þenol'un durumuanlatan sözleri ise iþtençýkartýlan herkes için çoktanýdýk:

"Biz bu örgütün kapan-mamasýný saðlamak için

elimizden geleni yapýyoruzve böyle bir durumda buiþten çýkarýlmalar yapýldý.…Sendikal örgütlülükleyapýlmasý gereken þeyler,hukuki þeyler, sürgün -ceza davalarý açýlmasýn,eði-tim yapýlmasýn, sadeceþube kiralarý ve çalýþan-

larýn paralarý ödensin isti-yorlar, ama bu sendikalörgütlülük deðil. Bumücadele etmek demekdeðildir ve biz bunu kabuledemeyiz."

Tüm Bel-Sen'in iþtenattýðý çalýþanlar eylemlerinisürdürmekte kararlý.

Bursa'yýsaran frengideðilhomofobi

Bursa'da GökkuþaðýLGBTT Derneði üye-lerine dönük polisoperasyonu, eþcinselleri"suçlu" ve "hastalýklý"gösterme kampanyasýnadönüþtürüldü. Frengi(cinsel iliþki yoluylabulaþan zührevi birhastalýk) hastalýðýtaþýdýklarý ileri sürülentravestiler þahsýnda tümeþcinsellerin haklarýnýayaklar altýna almayadönük olan bu saldýrýyasesiz kalýnamaz.

Homofo ve trans-fobinin tarihsel argü-manlarýndan biridireþcinselliðin hastalýklaözdeþ olduðu. Nitekim1980'ler boyuncaAIDS'in bir eþcinselhastalýðý olduðu yanlýþgörüþleri egemen sýnýftarafýndan yaygýn-laþtýrýldý. Oysa ne AIDSne de bir baþkasý traves-tilere ve eþcinsellereözgü bir hastalýk yok.

GökkuþaðýDerneði'nin yapmakistediði yürüyüþ,Bursalý faþistler tarafýn-dan engellendiðindenbu yana Bursa'yý sarantravestilerin hastalýðýdeðil, nefret ve eþcinseldüþmanlýðý.

Emekli-SSenkapatýlmakisteniyor

1995 yýlýnda 149 emek-linin öncülüðündekurulan Emekli-Sen"yasal deðil" gerekçe-siyle kapatýlmakisteniyor. Gerekçe iseanayasanýn ilgili 51.maddesinde emekliler-den bahsedilmemiþolmasý. Halbuki Emekli-Sen evrensel hukuk bel-gelerinin teminatý altýn-dadýr, anayasanýn 90.maddesine göre kurul-muþtur. Bu sözleþmeleruyarýnca sendika hakkýbir insan hakký olarakayrýmsýz herkese tanýn-mýþtýr. Bu belgelerinyok sayýlmasý veanayasanýn 51. madde-sine göre karar verilme-si hukuka aykýrýdýr.Çoðunluðu emekliolduðu halde çalýþmakzorunda kalanemeklilerin sesleri kýsýl-mamalý, örgütlenmeleriengellenmemelidir.

Ýklim deðiþiyor

Hayata fiyat etiketi koyamazsýn

Bütün patronlar ayný þeyi söyler

Yeni anayasa taslaðý:

Gerici bir hamle mi?Yeni anayasa için AKP

tarafýndan hazýrlatýlantaslak, darbe yasalarýnýndevamýndan yana olan vedemokratikleþmeyi engel-lemek isteyen kesimlertarafýndan topa tutuluyor.

2007 yýlý boyunca darbe-cilerin yasalarýna daya-narak Türkiye'yi krizesürüklemeyi baþaran vedarbe yanlýlarýna hukukizemin hazýrlayan emeklicumhuriyet baþsavcýsýSabir Kanadoðlu'na göresiyasetçiler, yani sivilhükümetler anayasa hazýr-layamaz. Kanadoðluöncekiler gibi bu iþi sadeceaskerlerin ve onlarýn tayinettiði bürokratlarýn yapa-bileceðini söylüyor. Eðer

söz konusu olandemokratikleþmeyse bunuancak sivil bir hükümetyapabilir, seçimle (yüzde47 oy alarak) iþ baþýnagelmiþ AKP'nin yenianayasa giriþimi meþrudur.

DDaarrbbeecciilleerrddeemmookkrraassiinniinn dd''ssiinneekkaarrþþýý

Seçim öncesi "laiklik vecumhuriyet elden gidiyor"yalanýyla toplumun sunibir gündemle bölünmeçabasý, þimdi yeni anayasaiçin devreye sokuldu.Asker-sivil bürokrasinin"deðiþtirilemez olanýdeðiþtiriyorlar" feryatlarýgerçeðe dayanmýyor. AKP,anayasadan ne

cumhuriyeti, ne laikliðiçýkartýyor. Anayasanýn ilkdört maddesinde taným-lanan Türkiyecumhuriyetinin özellikleriyeni anayasa taslaðýnda daayný.

Öte yandan yeni anayasataslaðý sýnýf egemenliðini,patronlardan yana yasalarýda kaldýrmýyor. Küreselsermayeyle tam bir bütün-leþme için siyasal alanýnýnönündeki engellerkaldýrýlýyor. Ýþte bubirazcýk da olsademokratikleþme anlamýnageliyor. Üzerinde kýyametkopartýlan baþlýklarabakarsak bunlarýn çoðuzaten yýllardýr toplumsalmuhalefet tarafýndan kap-

samlý olarak savunulmuþtalepler ya da zaten çoktanatýlmasý gereken adýmlar:

- Vatandaþlýk tanýmýnýnTürk olmayanlarý rencideetmeyecek bir þekildetanýmlanmaya çalýþýlmasý.

- Siyasilerin askerilerüzerinde denetime sahipolmasý.

- Cumhurbaþkanýnýnyetkilerinin kýsýtlanmasý.

- Laikliðin inanç özgür-lüðünü kapsayacak veresmi din politikasýný gerigeçecek þekilde yenidenyazýlmasý.

Darbe yasalarýný savu-nanlar emekçilerin lehinedüzenlemelere saldýrýyor.Yeni-liberal yasalara ise sesçýkartmýyor.

sayý: 298 sosyalist iþçi 3

sosyalist isci Ýran

Saldýrý olasýlýðý artýyorIrak ve Afganistan’da hergeçen gün

biraz daha sýkýþan ABD Ýran’a saldýrmakiçin hergün yeni bir adým daha atýyor.Kimi yoruncular Bush’un Ýran’a saldýr-masýný mantýksýz buluyor ve bu nedenlepek ihtimal vermiyor ama Bush tam dabu nedenle Ýran’a saldýrmaya hazýrlanýy-or. Onun yaptýklarý hiçbir zaman man-týklý deðil.

Irak’ta giderek daha aðýr bir yenilgininiçine gömülen Bush ve çetesi çözümüÝran’da arýyor.

Anayasa

Özgürlükçü veeþitlikçi bir anayasaistiyoruz

AKP’nin anayasa önerisi giderek belir-ginleþmeye baþladý. Laik bürokrasi veCumhuriyet gazetesi derhal tutum aldý.Solda da bu tutuma yakýn söylemler var.Kimi solcular yeni anayasaya karþýtutum alacaklar. Böyle yapanlar 12 Eylülrejimine onay verecekler. Darbelere onayverecekler.

Þimdiden devletin gardiyanlarý bumeclisin Anayasa yapamayacaðýnýsöylüyor. Çünkü kurucu bir meclisolmadýðý iddia ediliyor. Kurucu meclisarayanlar darbe bekliyor. Bu çok açýk.

DCarbe olacak. generaller seçilmiþ par-lamentoyu daðýtacaklar, yerine kendiinsanlarýný atayacaklar ve sonra anayasahazýrlayacaklar. Laik bürokrasi ve neyazýk ki kimi sol gruplar bunu istiyor vesavunuyor.

Her yýl DSÝP tarafýndanevsahipliði yapýlan Marksizm2007 bu sene 26-29 Ekim tar-ihleri arasýnda istanbul’dayapýlacak.Bu sene Marksizm’de 15konu tartýþýlacak. tartýþmalarakatýlacaðý þimdiden belli olankonuþmacýlar arasýndagazeteci yazar Mete Çubukçuve Metin Yeðin, TabiblerOdasý Baþkaný GencayGürsoy, Greenpeace’den HilalAtýcý, Arat Dink, Baskýn Oran,Ufuk Uras var.

Marksizmde tartýþýlacakkonular

Yeni liberalizme, savaþaküresel direniþ

Venezüella: Devrim dedevrim?

Rusya’da sosyalizm nedenyenildi

Otonomculuk, anarþizm vesosyalizm

Kürt sorununa nasýl birçözüm

Sosyalizm ve milliyetçilik

Devrim nasýl birþey olacak?Aileden iþe kadýnýn kurtu-

luþuÖzgürlüðün sinemasýKüresel ýsýnmayý durdur,

dünyayý deðiþtirÞeriat, Türkiye ve laiklikIrkçýlýk ve milliyetçiliði nasýl

durduracaðýz?Kapitalizm neden yeni lib-

eral oldu?Yeni solun yükseliþiYeni bir dünyayý þekil-

lendirmek

Marksizm 200726-229 Ekim

2007

Taxim Hill HotelTaksim - Ýstanbul

4 günlük tartýþmatoplantýlarý dizisi

FF.. AALLOOÐÐLLUU

Hürriyet gazetesinde ErtuðrulÖzkök gene tehdit ediyor: darbeolabilir. Ertuðrul Özkök dini birdespotizmin kapýda beklediðini veher an topluma ve bütün Türkiye’yehakim olabileceðini söylüyor.Özkök’ün verisi ise bir þehirler arasýotobüste bazý yolcularýn namaz kýl-mak için otobüsün mola vermesiniistemeleri!

Bu muazzam tehlikeli örnektenyola çýkarak Özkök bunun bir dinidespotizm olduðunu ileri sürüyorve “O despotizm çoðumuzu asker-den çok korkutuyor. Hepimizhissediyoruz ki, askerinkinde hapisvar, ama ötekinde cinayet... Birigeliyor ve sonra kendi isteðiyle

gidiyor. Öteki gelirse bir daha git-meyecek.” diyor.

Gerçekten de bugünlerde askeridiktatörlük altýnda hapis yatmýþ,iþkence görmüþ bir kýsým insan dahiaskeri darbeyi þeriata tercih ettiðinisöylüyor.

Öncelikle þunu vurgulamakgerekir; ne darbeyi ne de þeriatý ter-cih etmek zorundayýz. Biri diðerininalternatifi deðildir. Ne var ki “nedarbe ne þeriat” dendikçe sanki birþeriat tehlikesi varmýþ gibi darbeyeyol açýlýyor.

Özkök’ün de yaptýðýnýn bir farkýyok. Ýki kiþi otobüsü namaz kýlmakiçin durdurdu diye þeriat tehlikesianlatýyor ve ardýndan daha aztehlikeli gördüðü için darbeyi tercihedelim diyor.

Özkök ve benzerleri yanýlýyor.Darbe sadece hapse atmýyor, bin-lerce ve binlerce insaný katlediyor.12 Eylül’ün, 12 Mart’ýn cinayetlerinine çabuk unuttunuz.Hapishanelerde, sokaklarda,iþkencehanelerde ölenleri, idamedilenleri ne çabuk unuttunuz.

Solda durup “ne darbe ne þeriat”diyenler de Hürriyet’ten ErtuðrulÖzkök’te aslýnda ayný þeyi yapýyor-lar. Darbe kýþkýrtýyorlar. Onlarýnasýl sorunu ise þeriat deðil. 27 NisanGenel Kurmay bildirisinin açýkçadüþman ilan ettiði “Ne mutluTürküm” demeyenler “ne darbe neþeriat” diyenlerin de, ErtuðrulÖzkök’ün de asýl sorunu.

Bugün ayýrdedici çizgi buradangeçiyor.

Hürriyet gazetesi

Gene darbe tehdidi

Sol tartýþýyor

Çok eski bir ayrýþmanýngüncel konumlanýþýYYuussuuff BBUULLUUTT

Birgün’de yayýnlanan Sol Tartýþýyorbaþlýklý röportaj dizisinde söylenenlerüzerine söylenecek çok þey var.

Bir kaç istisna dýþýnda kendileri ilekonuþulanlarýn çoðunluðu yükselenyeni sola saldýrýyor. Akla gelen herþeysöyleniyor. Belli ki eski, muhafazakarsolda büyük bir telaþ var.

Yeni yükselen harekete karþý en önemlieleþtirilerden birisi de “köksüz” oluþu.Çünkü yeni sol 1970’lerden bugünedevam etmeye çalýþan ve tam da bu

nedenle eski ve muhafazakar olan sol-dan kopuyor. Muhafazakar sol iseyeniyi “köksüzlükle” suçluyor.

Ancak yanýlýyorlar. Yeni sol köksüzdeðil, tam tersine ucu çok derinleregiden köklere sahip.

Bir tarafta sosyalizmi iþçi ve emekçi-lerin kendilerini devlet olarakörgütlemesi olarak gören ve dolayýsýylaaþaðýdan sosyalizmi savunanlar var,diðer tarafta ise sosyalizmi kendi parti-lerinin ve dolayýsýyla kendilerinin ikti-darý olarak görenler var.

Ayrýþma ve mücadelenini merkezinde

tam da bu sorun var ve bu sorunda alý-nan tutumlar yenid eðil, çok eski.Marksistlerle anarþistler, enternasyonal-istlerle savaþ yanlýsý milliyetçi sosyaldemokratlar, 2. Enternasyonalle 3.Enternasyonal, troçkistlerle stalinistlerarasýndakiþ ayrýmlar hep bu tartýþmanýnüzerine þekillendi. Bugün de Türkiye’detam da bu ayrýþmayý yaþýyoruz.

Bu nedenle ayrýþma tar,h içind eherzaman olduðu gibi muhafazakarlarladevrimci marksistler arasýnda yaþan-maktadýr.

HHrraanntt’’ýýnn kkaattiilllleerriiyyaarrggýýllaannýýyyoorr

OOrraaddaa oollaaccaaððýýzz!!

1 Ekim’de

YENÝ BÝR DÜNYAYI ÞEKÝLLENDÝRMEK ÝÇÝN

4 sosyalist iþçi sayý: 298

Die Linke:Almanya'dayeni sol parti

YYeennii ssooll nnaassýýll bbiirr yyoolliizzlleeyyeecceeððiinnii ttaarrttýýþþýýyyoorruuzz..DDüünnyyaaddaa iissee bbeennzzeerr ttaarrttýýþþ-mmaallaarr ssüürreerrkkeenn bbiirr ççookkddeenneeyyddee ggeerrççeekklleeþþiiyyoorr..AAllmmaannyyaa''ddaakkii DDiiee LLiinnkkee((SSooll PPaarrttii)) bbuunnllaarrddaann bbiirrii..DDiiee LLiinnkkee,, BBaattýýAAllmmaannyyaa''nnýýnn ççeeþþiittllii ssoollggüüççlleerrii vvee aakkttiivviissttlleerriinniinnppaarrttiissii WWAAGG''llaa DDooððuuAAllmmaannyyaa kkoommüünniisstt ppaarr-ttiissiinniinn yyeenniilleennmmiiþþ hhaallii oollaannPPDDSS''nniinn bbiirrlleeþþmmeessiiyylleeoolluuþþttuu..

KKaattýýllddýýððýý iillkk sseeççiimmddeenn 33..ppaarrttii oollaarraakk ççýýkkttýý vveemmeecclliissee 5544 mmiilllleettvveekkiilliissookkttuu.. DDiiee LLiinnkkee sseeççiimmkkaammppaannyyaassýý ssýýrraassýýnnddaa iinnþþaaeeddiillddii,, iittttiiffaakk kkuurraann ggüüççlleerrbbiirrlliikkttee ççaallýýþþmmaa ddeenneeyyiimmiikkaallýýccýý bbiirr mmüüccaaddeellee bbiirrlliikk-tteelliiððiinnee ççeevvrriillddii.. HHeerr iikkiippaarrttii 2255-2255 MMaarrtt''ttaa yyaappttýýkk-llaarrýý kkuurruullttaayyllaarrddaa""PPrrooggrraammaattiikk kkööþþeettaaþþllaarrýý""aaddllýý oorrttaakk ttaassaarrýýyyýý kkaabbuulleettttiilleerr,, bbuu mmeettiinn DDiieeLLiinnkkee''nniinn kkuurruulluuþþ mmeettnniioollaarraakk iillaann eeddiillddii..

DDiiee LLiinnkkee kkeennddiissiinnii nnaassýýllttaannýýmmllýýyyoorr?? ""BBiirrlliikkttee,,AAllmmaannyyaa''ddaa þþiimmddiiyyee kkaaddaarroollaammaayyaann - ssoolluu bbiirrlleeþþttiirreennddeemmookkrraattiikk vvee ssoossyyaall,, ffeemm-iinniisstt vvee aannttiiaattaaeerrkkiill,, aaççýýkkççooððuullccuu,, ttaarrttýýþþmmaaccýý vveehhooþþggöörrüüllüü,, aannttiiýýrrkkççýý vveeaannttffiiffaaþþiisstt,, ttuuttaarrllýý bbiirr bbaarrýýþþppoolliittiikkaassýý ssaavvuunnaann bbiirr ppaarr-ttiiyyii oolluuþþttuurrmmaakk iissttiiyyoorruuzz..BBiizz,, ddüünnyyaannýýnn hheerr ttaarraaffýýnnddaa""bbaaþþkkaa bbiirr ddüünnyyaammüümmkküünn"" ddiiyyeerreekkmmüüccaaddeellee eeddeenn hhaarreekkeett-lleerriinn ppaarrççaassýýyyýýzz..""

YYeennii ppaarrttiiyyii kkuurraannllaarr ffaarrkk-llýý ggeelleenneekklleerrddeenn ggeelliiyyoorr..DDooððuu AAllmmaannyyaa''nnýýnn eesskkiiyyöönneettiiccii ssttaalliinniisstt ppaarrttiissiinniinnddeevvaammýý oollaann PPDDSS,, eenntteerr-nnaassyyoonnaalliisstt ssoossyyaalliissttlleerr,,aakkttiivviissttlleerr,, sseennddiikkaaccýýllaarrnnaassýýll bbiirr aarraaddaa dduurruuyyoorr??""TTaarriihhtteenn ööððrreennddiikk,, ffaarrkkllýýddüüþþüünneennlleerriinn ddüüþþüünnccee-lleerriinnee ssaayyggýý kkuurrttuulluuþþuunn öönnkkooþþuulluudduurr.. HHeerr ttüürrllüü ddiikk-ttaattöörrllüüððüü rreeddddeeddiiyyoorr vveessttaalliinniizzmmii,, ssoossyyaalliizzmmiinnkkööttüüyyee kkuullllaannýýllmmaassýý oollaarraakkggöörrüüpp rreeddddeeddiiyyoorruuzz..ÖÖzzggüürrllüükk vvee eeþþiittlliikk,, ssoossyyaall-iizzmm vvee ddeemmookkrraassii,, iinnssaannhhaakkllaarrýý vvee aaddaalleett aayyrrýýllmmaazzbbiirr bbüüttüünnddüürr..""

DDiiee LLiinnkkee''nniinn ttüümm

uunnssuurrllaarrýýnnýý bbiirrlleeþþttiirreennoorrttaakk mmüüccaaddeellee aallaannýý yyeennii-lliibbeerraalliizzmmee kkaarrþþýý ddiirreenniiþþ..PPrrooggrraammaattiikk mmeettiinnddee yyeennii-lliibbeerraalliizzmmee kkaarrþþýý ddiirreenniiþþddeemmookkrraattiikklleeþþmmeeyyllee bbiirrlliikk-ttee eellee aallýýnnýýyyoorr vvee ppaarrttiinniinnhheeddeefflleerrii bbuu zzeemmiinnddeettaannýýmmllaannýýyyoorr:: SSoossyyaallggüüvveennlliiððiinn kkaammuussaall vveeddeemmookkrraattiikk bbiirr dduurruummaaggeettiirriillmmeessii,, aassggaarrii üüccrreettiinnyyüükksseellttiillmmeessii,, ççaallýýþþmmaassüürreelleerriinniinn aazzaallttýýllmmaassýý,,ttüümm ççaallýýþþaannllaarrýýnn eeþþiitt hhaakk-llaarraa ssaahhiipp oollmmaassýý,,öözzeelllleeþþttiirrmmeeyyee ssoonn vveerriill-mmeessii,, aaddiill vveerrggii ppoolliittiikkaassýý,,yyeennii nnüükklleeeerr ssaannttrraalllleerriinnyyaappýýllmmaammaassýý,, ssoossyyaall vveeeekkoolloojjiikk uullaaþþýýmm ppoolliittiikkaassýý..

CCiinnsseell aayyrrýýmmccýýllýýððaa kkaarrþþýýmmüüccaaddeellee vvee ççeevvrreesseellyyýýkkýýmmýý eennggeelllleemmee ppoolliittiikkaa -llaarrýý ddaa DDiiee LLiinnkkee''nniinnbbaayyrraaððýýnnaa yyaazzddýýððýý ddiiððeerrttaalleepplleerr.. DDýýþþ ppoolliittiikkaaddaabbaarrýýþþ ssiiyyaasseettiinnii öönneeççýýkkaarraann yyeennii ppaarrttii,, AAvvrruuppaaBBiirrlliiððii''nniinn ddee ddeeððiiþþmmeessii vveessoossyyaall ppoolliittiikkaallaarrýýnn AABB''yyeeyyöönn vveerrmmeessii ggeerreekkttiiððiinniissaavvuunnuuyyoorr::

""AAllmmaannyyaa vvee AAvvrruuppaa''nnýýnnddýýþþ ppoolliittiikkaallaarrýý bbaarrýýþþ ppoolliittii-kkaallaarrýý hhaalliinneeddöönnüüþþttüürrüüllmmeelliiddiirr...... BBiizz,,ssaavvaaþþaa kkaarrþþýý mmüüccaaddeelleeeeddiiyyoorr vvee AAllmmaann ddýýþþ ppoolliittii-kkaassýýnnýýnn mmiilliittaarriissttlleeþþmmeessiinniirreeddddeeddiiyyoorruuzz.. FFeeddeerraall oorrdduuyyuurrttddýýþþýýnnddaa aasskkeerrii mmüüddaa-hhaalleelleerree ggöönnddeerriillmmeemmeellii-ddiirr…… NNAATTOO vvee bbeennzzeerriiaasskkeerrii iittttiiffaakkllaarrýý aaþþmmaakkiissttiiyyoorruuzz..""

DDiiee LLiinnkkee,, ggeenniiþþ kkeessiimmlleerr-llee yyeennii-lliibbeerraalliizzmmee kkaarrþþýýmmüüccaaddeelleeddee bbiirrlleeþþmmeekkiissttiiyyoorr vvee iittttiiffaakk öönneerriiyyoorr::""YYeennii-lliibbeerraalliizzmmee kkaarrþþýý iittttii-ffaakk:: YYeennii-lliibbeerraall ssaallddýýrrýýyyýýggeerrii ppüüsskküürrttmmeekk,, aannccaakkttoopplluumm iiççeerriissiinnddee ggeenniiþþ bbiirriittttiiffaakk vvee bbiirr yyöönn ddeeððiiþþiimmiiiiççiinn ppoolliittiikk bbiirr bbiirrlleeþþmmeehhaarreekkeettii oolluuþþttuurruullaabbiilliirrsseeoollaannaakkllýý oollaaccaakkttýýrr.. BBiizz,,ççaallýýþþaannllaarrýýnn AAllmmaannyyaa vveeAAvvrruuppaa iillee uulluussllaarr aarraassýýççýýkkaarrllaarrýýnnddaann hhaarreekkeetteettmmeekktteeyyiizz..""

TTüürrkkiiyyee''ddee yyeennii ssaayyffaaaaççmmaakk iisstteeyyeenn bbiizzlleerr ggeerreekkDDiiee LLiinnkkee''nniinn ggeerreekkssee ddüünn-yyaannýýnn bbaaþþkkaa yyeerrlleerriinnddeekkiiddeenneeyylleerree ggöözzüümmüüzzüü ddiikk-mmeekk zzoorruunnddaayyýýzz..

(Die Linke'nin ProgramatikKöþetaþlarý adlý bildirisinintamamýný ve baþka haber-lerini bu adresten okuya-bilirsiniz: http://www.koz-mopolit.com/2007/thema/thema.html)

KEG, herkesi 8 Aralýk'taAnkara'ya çaðýrýyor. 8Aralýk'ta Endonezya'nýnBali adasýnda toplanacakiklim konferansý sýrasýndadünyanýn bütün sokaklarýsera gazý salýmýnýn azaltýl-masý, Kyoto Protokolü'nünimzalanmasý ve küreseliklim deðiþikliðine karþýönlem almalarý içinhükümetlere seslenecek.Þimdilik 61 ülkedeki kam-panyalar eylem kararý aldý,bu sayý tarih yaklaþtýkçaartacak.

KEG, diðer antikapitalistve savaþ karþýtý kampan-yalar gibi uluslar arasýtemelde örgütleniyor.

Türkiye gibi darbe gün-demleriyle içe kapatýlmakistenen bir coðrafyadamuhalefetin geliþmesinintek yolu da bu.

Küresel ýsýnma tüminsanlýðýn ortak sorunu.Ancak küresel kapitalizm-de yaþanan her sorun tekbir ülkeye, tek bir kente aitdeðil.

Yeni sol, sosyal hareket-lerin, kampanyalarýn, tekbir baþlýk altýnda mücadeleveren organizasyonlarýkapsadýðý orandagüçlenecek. Kapitalizminyarattýðý sorunlara karþýayrý ayrý mücadeleyürütenleri birleþtirecek bir

siyasal hat oluþturula-bilirse gerçek bir alternatifhaline gelebilecek.

KEG, bu yüzden BaskýnOran ve Ufuk Uras kam*panyalarýna bütün gücüylekatýldý. Seçim dönemiboyunca küresel ýsýnmaya,nükleer enerjiye dikkatçekti ve 8 Aralýk eylemineçaðrý yaptý.

8AA için kollarý sývaya-lým. Hükümete Kyoto'yuimzalamasý için güçlü birbaský oluþturabilmek, birçok mücadelenin de önünüaçacaktýr.

Yeni solun kitleselleþmeolanaklarý böyle mücade-lelerde saklý.

Anayasa seçimle

küresel ýsve nük

santralle

Soka

ða, m

ücae

leye

Küresel ýsýnmaya ve nükleer santrallere karþý

8AA'yý birlikte inþa edelim!

Yerel seçimler normalolarak 2009 Mart ayýndayapýlacak. Ne var ki 22Temmuz seçimlerinde% 47 oranýnda oy alanAKP o günden bugünekamuoyu araþtýrmalarýnagöre oyunu artýrmakta. Bunedenle yerel seçimlerinerkene alýnmasý ve Mart2008’de yapýlmasý olasýlýðývar.

Bu durumda normalkoþullarda yapýlacakseçimlere 17-18, erkenyerel seçimlere ise 5-6 aysüre var. Her iki durumdada acele etmek gerekir.

Genel seçimlerde BaskýnOran ve Ufuk Uras kam-panyalarý yerel seçimlerenasýl katýlýnmasý gerektiði-ni gösterdi.

Herþeyden önce adaylarve onlarýn etrafýndaörgütlenecek olan kampa-nyanýn niteliði çok önemli.Gerekli olan eski, mil-liyetçi, muhafazakar solunbirliði deðil, tam tersineözgürlükçü, devrimci,antikapitalist solun birliði-ni kurmaktýr.

Baskýn Oran ve UfukUras bu tür kampanyalarlabaþarýya ulaþtý. Diðer böl-gelerde ise Bin Umut

Kampanyalarý’nýn desteði-ni alan Türk adaylar neyazýk ki Kürt oylarýnýn bileazalmasýna neden oldu.

Baskýn Oran ve UfukUras kampanyalarýemekçilere yeni bir umutverirken diðer kampan-yalarýn adaylarý emekçileregeleneksel olanýn dýþýndahiçbir umut veremedi.

Bir tarafta Ermeni soru-nunu dillendirmeninsakýncalarýný anlatan, “bumemleket bizimdir” tera-nesi tutturmuþ olan mil-liyetçi-muhafazakar sol,diðer tarafta ise özgür-lükçü antikapitalist sol.

Bizim tercihimiz ikincisi.Þimdiden yerel seçimler

için yapýlacak çok iþ var.Acilen bir yerel seçim kam-panyasý programý oluþtu-rulmalý.

Adaylarýn saptanmasýiçin demokratik mekaniz-malar kurulmalý.

Hedefler saptanmalý.Yerel seçim örgütlenmelerikurulmaya baþlanmalý.

Bütün bu hazýrlýklara der-hal baþlanmadýðý takdirdebir erken seçim bizi hazýr-lýksýz yakalayacaktýr.

Oysa Baskýn Oran veUfuk Uras etrafýnda oluþ-

muþ örgütlenmeler var.Bunlarý hýzla yerel seçim-lere uyarlamak mümkün.Bu kampanyalarda bin-lerce aktivist görev almýþtý.Bu aktivistlerin yerelseçimlere de katýlacaðýaçýktýr.

Öte yandan bütünTürkiye genel seçimlerboyunca Baskýn Oran veUfuk Uras kampanyalarýnýizledi. Onlara baktý.

Bu nedenle bütün ülkeçapýnda ayný türden kam-panyalar yapacak aktivist-lerin olduðunu kabuletmek mümkün.

Yerel seçimlerde 1 milyonoy almak mümkün. Birmilyon oy önemli birmoral eþiktir.

Yerel seçimlerde küçükde olsa çeþitli belediyelerikazanmak mümkün. Bu daönemli bir eþiktir.

Yerel seçim için yapýlacakolan kampanya mutlakasürmekte olan sayýsýz kam-panya ile birlikte yürüme-lidir. Nükleer enerjiye,küresel ýsýnmaya, savaþakarþý süren kampanyalarlasu için, saðlýk haklarý içinkampanyalar, yerel seçimkampanyasý ile içiçe süre-bilir.

YYeerreell sseeççiimmlleerrddee11 mmiillyyoonn ooyy!

sayý: 298 sosyalist iþçi 5

AKP'nin hangi "ilericiliði"?"AKP'nin ilerici bir parti oluðunu nasýl iddia ede-

bilirsiniz?" sorusu, bizlere, Baskýn Oran'a, CHPkarþýtlarýna çok sorulur oldu.

Önce soruya kesin cevap verelim: AKP hiçbiranlamda "ilerici" deðil; öyle olduðunu hiçbirzaman söylemedik; ne Baskýn Oran, ne de kam-panyasýnda yer alan herhangi bir kiþi.

AKP, toplumsal alanda muhafazakâr, ekonomialanýnda neoliberal bir partidir. Kurulduðu gün-den beri böyledir.

AKP, beþ yýldýr IMF ve TÜSÝAD'ýn talepleridoðrultusunda neoliberal ekonomik siyasetleritýkýr týkýr uygulayan, yani Türkiye egemensýnýfýnýn 20 yýl boyunca arayýp da bulamadýðý par-tidir. Ekonomik ve siyasi alanlarda bir öncekidöneme kýyasla ciddi bir istikrar saðladýðý için,egemen sýnýfýn desteðini saðlamýþtýr, adetaTÜSÝAD'ýn siyasi uzantýsý gibi çalýþan bir partidir.

Ama tartýþma burada bitmez. "Madem ilericideðil, bizi ilgilendirmez!" diyemeyiz? "Ýlerici"deðil, ama ne yaptýðýný, ne yapacaðýný, bizim neyapmamýz gerektiðini düþünmeyecek miyiz?

Bu parti, Diyarbakýr'da baþbakanýn aðzýndan"Devlet de hata yapmýþtýr" dedi; Kýbrýs sorunundaaskerlerle itiþti; Ermeni Konferansý'nýn yapýlmasýnaizin verdi; 301'in deðiþtirilmesini gündeme getirdi;Genelkurmay'a "Sen benim memurumsun" dedi.Nihayet, tüm aklý baþýnda insanlarýn 25 yýldýrnefret ettiði 12 Eylül anayasasýný deðiþtirme süreci-ni baþlattý

Hayýr, bütün bu olumlu adýmlar yine de AKP'nin"ilerici" olduðu anlamýna gelmez, "demokrat"olduðu anlamýna gelmez. Evet, bütün bunlarý AKPikircikli, yarým yamalak ve eksik bir biçimdeyapýyor; en ufak bir bahane bulduðunda geribasýyor. Doðru. Ama belli ki bir þeyler oluyor.Bunu düþünmek ve anlamak, "Bunlar ilerici deðil"diye kestirip atmamak gerek.

AKP eðer TÜSÝAD partisiyse, attýðý bu olumluadýmlarda þaþacak bir þey yok. Bunlar zatenTÜSÝAD'ýn yýllardýr her raporunda savunduðu,talep ettiði þeyler. Egemen sýnýfýn gereksiz bul-duðu geriliklerden kurtulmak için istediði þeyler.Peki, TÜSÝAD istiyor diye biz bunlara karþý mýçýkacaðýz? Elbette hayýr. Aksine, hükümetin bun-larý daha kararlý bir þekilde uygulamasý, askerekarþý daha saðlam durmasý için kampanyalaryapacaðýz, örgütleneceðiz, daha da ileri gitmesiiçin basýnç uygulamaya çalýþacaðýz.

AKP, kazandýðý çarpýcý oy ve desteði, en azýndankýsmen, bu olumlu adýmlarý attýðý için ve bu adým-larýn atýlmasýný engellemek isteyenlere (asker,bürokrasi, CHP) karþý çýktýðý için kazandý.Sosyalistlerin bu itiþmede tarafsýz kalmasýdüþünülemez. Ýlerici-gerici gibi anlamsýz tartýþ-malara girmek yerine, itiþmede taraf olmakgerekir. Taraf olmak, AKP'yi desteklemek deðildir;anayasa kampanyasý yapmak, 301 kampanyasýyapmak, azýnlýklarý desteklemektir.

Mevcut örgütlü sol, hem bunlarý yapmýyor, hembunlarý yapanlarý "sol liberal" olmakla suçluyor,hem de "ne þeriat, ne darbe" sloganýyla en berbatve anlamsýz tarafsýzlýðý savunuyor.

BirGün gazetesi Ömer Laçiner'e sormuþ: "Solteorinin hegemonik gücünü artýrmasýnýn yollarýsalt kanaat önderliðiyle döþenebilir mi?" ("Sizlerliberal aydýnlarsýnýz, emekçileri takmýyorsunuz"diyor yani).

Cevabýn altýna üç kez imzamý atarým:"Sol varoþlarý kaybetti. Ýþçiler AKP'ye oy veriyor,

DÝSK'te seçim sandýðý kursanýz en çok oyu MHPalýr; tüm bu veriler sizin varsayýmlarýnýzla çeliþi-yor. Bunun için hayal kýrýklýðý içinde saldýracakinsanlar aranýyor; aydýnlar da bu þekilde aklageliyor. Kanaat önderliði yetmiyor da, bu eksikliðigören örgütler niye doldurmuyor boþluðu?"

Roni Margulies

GÖRÜÞ

Kendisini Türkiye'ninsahibi olarak gören sivil-asker bürokratlar ilk defa,yeni bir anayasa yapýlýrkendevre dýþý kaldýlar. Seçil-miþ, muhafazakâr-demok-rat AKP, ele geçirdiði erki,demokratikleþme yönündekullanmak istiyor.

Siyasal ve toplumsalyapýda böylesi bir deðiþimolmasa, kimsenin 25 yýldýrhüküm süren, 12 EylülAnayasasý'na el atmayaniyeti olmayacaktý.

Anayasa taslaðýnýn herþeyden önce, demokrasiyönünde önemli bir adýmolduðunu görmek gerekir.Taslaðýn sonuna eklenen,'Yenilikler' bölümünde,"Otoriter ve devletçi felse-fenin izlerini taþýyan 1982Anayasasýnýn Baþlangýçkýsmý tümüyle terkedilmiþtir… Ýnsan haklarý,hukukun üstünlüðü,demokrasi, laiklik ve

çoðulculuk gibi evrenseldeðerlere vurgu yapýlmýþ;Atatürk'ün çaðdaþ uygarlýkhedefi ile ebedî barýþ ideâ-line olan baðlýlýk ifade edil-miþtir" açýklamasý, taslaðýngenel çizgisi hakkýndayeterince fikir veriyor.Buna raðmen, taslaðýn ilkhali epeyi eleþtiriye vedüzeltmeye muhtaç.

Öte yandan, AKP'nindemokratik açýlýmlarýnýn,onun emekçilerden yanaolmasýndan deðil, küre-selleþen dünyaya uyumsaðlamak istemesindenolduðunu biliyoruz. Yenianayasa konusuna bu per-spektiften bakarsak, bizi1920'lerde tutmaya çalýþan"ya bizdensin ya da düþ-man" diyen ceberrutluðadarbe vuran her tür giriþi-mi var gücümüzle destek-lemeliyiz ama bir yandanda, AKP'nin demokratikaçýlýmlarýný, neoliberal

karakterinin belirleyeceðinigöz önünde bulundur-malýyýz. Bu nedenle,anayasa taslaðýnýndemokratik örgütler veaydýnlar tarafýndan iyi ird-elenerek, elden geldiðincemüdahil olunmasý çokönemli. AKP taslaðýnýn üçay sonra, düzeltmeleryapýlýp, Meclis'e sunulmasýbekleniyor. Bu süreyi iyideðerlendirmeliyiz.

Sol en temel taleplerinihýzla formüle ederek yenianayasa taslaðýnýn tartýþýl-masý sürecinde sokaktaolmalýdýr. Taleplerimizi engeniþ yýðýnlara iletmek vebu talepleri yaygýnlaþtýr-mak önemli.

Öte yandan, yaygýn biranayasa kampanyasýseçimlerde Baskýn Oran veUfuk Uras kampanyalarýn-da bir araya gelen güçleribirkez daha birleþtirecekve örgütleyecektir.

a ve yereller için,sýnmaya

ükleerere karþý

Ýstanbul 1. ve 2. bölgede yürütülen seçimkampanyasý, Ýstanbul sokaklarýnda sol sesihissettirmekle kalmadý. Tüm Türkiye'yibelirledi. Seçim dönemi boyunca ayrýyürüyen bu iki kampanya artýk birleþmekzorunda.

Kampanyalar ayrý olsa da her iki adaytoplum tarafýndan ayný yerde görüldü.Baskýn Oran kampanyasýnýn ileri sürdüðütalepler ve radikalizmi Ufuk Uras'a güçkattý. Ýstanbul 1. Bölge'de seçim kampa-nyasýna katýlan aktivistlerin büyük bölümüBaskýn Oran'ý da destekledi ve ‘neden bir-likte deðiliz’ sorusunu en az bir kez sordu.DSÝP, tepede birleþmeyen kampanyanýnsokakta birleþmesi için seçim boyuncamücadele etti. Sosyal hareketler ve kam-panyalar iki adayýmýzý bir çok kez bir arayagetirmeyi baþardý. KEG aktivistleri ise heriyi yakayý sokakta birleþtirdi. Bunu artýkhep birlikte yapmanýn zamaný geldi.

Bir sol dalga yarattýk. Birilerinin sorgu-lanamaz dediði, bir çoklarýnýn uzak dur-mak istediði darbe karþýtý, ýrkçýlýðý ve mil-liyetçiliði mahkum eden, eþcinsel, kadýn veazýnlýk haklarýnýn savunulmasý gibi baþlýk-lar toplumda karþýlýk buldu.

Artýk mecliste bir sesimiz var. 1 ay 21günlük kampanyayla 31 bin oyu bu fikirler-le kazandýk. Bu deney Türkiye'de gerçekbir sol muhalefet için tek kalkýþ noktasýdýr.

Baskýn Oran ve Ufuk Uras kampa-nyalarýnýn önünde bir mücadele fýrsatýduruyor. 2009 yerel seçimleri, kimilerinegöre 2008 Mart'ýnda gerçekleþecek, þimdi-den kollarý sývamalýyýz.

Baskýn Oran ve Ufuk Uras kampanyalarý birleþmelidir

ÝÝkkii yyaakkaammýýzz bbiirr aarraayyaa ggeellssiinn!!

Anayasa tartýþmasýnasoldan katýlmak

6 sosyalist iþçi sayý: 298

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

Hayatýmýzýn en az 12 yýlýnýöðrencilik yaparak geçiriyor-uz, üniversiteye gidebilecekkadar þanslýysak bu rakam 16yýlý buluyor. Kendimizi yeniyeni tanýmaya baþladýðýmýzyýllarda, hemen üniformalarya da önlüklerle kendimizi birokulun kapýsýnda buluyoruz:"Türküm, doðruyum,çalýþkaným". Henüz ilköðre-timin sonuna gelmeden yarýþbaþlýyor, ilk sosyalleþmeyebaþladýðýnýz mekan,arkadaþlarýnýzla kýyasýya reka-bete zorlandýðýnýz bir yarýþpisti haline geliyor.

Gerçek anlamda bir þeyleröðrenebilmek ise neredeyseimkansýz çünkü yarýþta öðren-meye zamanýnýz yok, ezber-lemek daha kolay, sistemin deiþine böylesi geliyor zaten,tabii ezber yaparken Türklerinhiç bir savaþtan yenilgiyle çýk-madýðýný, kahramancasavaþtýklarýný, en fazla "geriçekilmek zorunda kaldýklarýný"da unutmamalýsýnýz.

Bunlarý ezberleyip "fikri hür,vicdaný hür" bir öðrenci olarakliseye geçtiðinizde ise üniver-sitelere girebilmek için yarýþsertleþiyor, mali durumu el-verenler ise ellerindeavuçlarýnda ne varsa der-shanelere veriyorlar.

Üniversiteye girince de iþ bit-miyor, farklý þehirlere gidenöðrencilerin barýnma, saðlýk,kitap gibi bir çok ihtiyacýngiderleri yoksul ailelerinkarþýlayamayacaðý kadar fazla.Parasýz denilen, devlet üniver-sitelerinde bile harç ödemekzorundasýnýz, bunun yanýndabir çok üniversitede uzunsüredir kanunsuz bir þekildeolsa da bütün öðrencilerdenkatký payý alýnýyor. Kýt kanaatgeçinip, bunlarý da karþýlaya-bilirseniz "vatana hizmet et-meye hazýr" bir iþsiz ya da iþçioluyorsunuz. 16 yýllýk öðrenci-lik, iþçi sýnýfýndan gelenler veyoksullar için çoðunluklaböyle geçiyor.

Karl Marks, topluma egemenolan fikirlerin egemen sýnýfýnfikirleri olduðunu söylüyordu.Kuþkusuz eðitim, burjuvazininfikirlerini egemen kýlmak vesistemin devamlýlýðýný saðla-mak açýsýndan elinde bulun-durduðu en önemli araçlardanbir tanesidir. Ýþte bu yüzden

her sabah tek tip kýyafetleriçinde, henüz ne olduðunuanlayamayacak yaþtaykenbayrak törenlerine katýlýrýz,iþte bu yüzden bize sürekli;yaþýtlarýmýzla, arkadaþlarýmý-zla, tüm dünyayla rekabethalinde olduðumuz öðretilir.

EEððiittiimm iiþþlleevviiKapitalizm içinde eðitimin

bir diðer iþlevi de gerekennitelikli iþ gücünü ürete-bilmektir. Bu yüzden verileneðitim, hayatýn gerçeklerindençok piyasanýn gerçekleri ileuyum halindedir; egemen biranlayýþ sürekli pompalanmak-ta ya da bir takým teknik bil-giler hiçbir toplumsal baðlamiçine oturtulmadan verilmek-tedir. Bu þekilde herkesin sis-tem içindeki görevini sorgula-maksýzýn kabul etmesi hede-flenmektedir. Eðitimin, kapi-talizm içindeki bütün ideolojikiþlevine raðmen, her insanýnen temel haklarýndan birikabul edilmesi gerektiðiniunutmamak gerekir.

Tabii kapitalizmin her alandayarattýðý eþitsizlik eðitimde dederin biçimde kendisini gös-terir. Bir çok çocuk dahailköðretim çaðýnda çalýþmayabaþlamaktadýr, parasý olanlarözel okullarda farklý bireðitime tabii tutulurken,parasý buna yetmeyen ezici birçoðunluk zor koþullardaöðrenim görmektedir. Bu eþit-sizlikler, neoliberal politikalar-la gitgide derinleþmektedir.

Eðitim-Sen'in "2007-2008Öðrenim Yýlý Baþýnda EðitiminDurumu" baþlýklý raporunagöre okul öncesi, ilköðretim veortaöðretimde yaklaþýk 5 mily-on çocuk ve genç eðitimhakkýndan yararlanamamakta.Özel dersler, servis ücretlerive etüdler sayýlmadýðýnda bilebir ailenin, öðrencinin eðitim-öðrenim hayatý boyunca yap-týðý harcama 50 bin YTL'yi bul-makta.

Eðitime bütçeden ayrýlan payda neoliberal politikalarla git-gide azalmakta ve eðitimalaný, emekçilerin suratýnainen bir tokat olan piyasanýn"görünmez eli"ne terkedilmek-tedir. Tabii bu süreçte eðitimemekçilerinin de örgütsü-zleþmesi saðlanmaya ve hertür demokratik, kamusal dene-timden yoksun, "býrakýnýzyapsýnlar"cý bir eðitim sistemihayata geçirilmeye çalýþýlmak-tadýr. Üniversiteler, neoliberalpolitikalardan etkilenenkurumlarýn baþýnda gelmekte-dir. Çoðunluðu iþçi sýnýfý ya dayoksul ailelerin çocuklarýndanoluþan üniversite öðrencileride git gide piyasanýn insafýnaterkediliyor. Bir çok ülkedeardarda öðrencilerin sosyalkazanýmlarýný biçmek isteyenyasalar geçirilmeye çalýþýlýyor.Türkiye'de öðrencilerin teksaðlýk güvencesi olan mediko-lar kapatýlmaya çalýþýlýyor. Birçok öðrenci henüz okurkençalýþmak zorunda kalýyor. Busistemde üniversite bitirenleri

de çok parlak bir gelecek bek-lemiyor, mezun olanlarýnbüyük bir kýsmý ya devasaiþsizler ordusuna katýlýyor yaçok düþük ücretlerle vegüvencesiz çalýþmayamahkum oluyor, biraz dahaþanslý olanlar ise nitelikliiþgücü olarak, çoðunluklabeyaz yakalý iþçi sýnýfýnýn birparçasý oluyor.

ÖÖððrreenncciilleerr hhaannggiissýýnnýýffýýnn üüyyeessii??

Bütün bu koþullara raðmen,öðrencilerin de týpký iþçi sýnýfýgibi bir sýnýf olduðu yanýlgýsý-na düþmemek gerekir. Öðren-ciler, üretim sürecinin herhan-gi bir parçasý olmadýklarý içinbir sýnýf sayýlamazlar. Öðrenci-lerin, küçük burjuvazinin yada iþçi sýnýfýnýn bir parçasýolduðu yönündeki bütünargümanlar saçmadýr. Öðren-cilerin büyük bir çoðunluðu,iþçi sýnýfý ailelerinden gelme-sine, mezun olduklarý zamanbu sýnýfa mensup olacakolmalarýna raðmen, orta ve üstsýnýf ailelerden gelen bir çoköðrenci de mevcuttur ve buöðrencilerin bir çoðu mezunolduklarýnda yeni orta sýnýfýnbir parçasý olurlar. ÝngilizMarksist Chris Harman'ýndediði gibi: "Öðrencilerin gün-lük deneyimi, iþçi sýnýfýndangelenlerininki bile, sömürüdeðil, üretim sürecinde emekharcamak deðil. Onlarýnsorunu, her öðrencinin sýnavdenilen at yarýþý hakkýndaendiþelenmesi ve bunun yarat-týðý yabancýlaþma, anlamsýzatomizasyon ve parçalanma."

Öðrenciler bir sýnýf olma-malarýna raðmen, kitleselmücadelelerin motor gücü ola-bildikleri ve bu mücadeleleriçinde radikalleþtikleri birgerçektir. Son yýllarda Fransa,Yunanistan ve Þili'deki öðrencihareketleri bunu gösterdi.Türkiye'de de savaþ karþýtýhareket, ve neo-liberalizmkarþýtý hareket içinde liseli veüniversiteli gençler aðýrlýkta.Dünyadaki küresel antikapi-talist hareket genç bir hareket,gücünü buradan alýyor.

Yeni bir alternatif buhareketin içinden çýkacaktýr,eðer öðrencilerin dinamizmi,iþçi sýnýfýna moral vererekharekete geçerse 1968'deolduðu gibi dünyayýdeðiþtirme þansý doðacaktýr.

Kapitalizm ve eðitimÝsrail’de yaþayangençler nasýl Nazioldu

"Nazi Eli" diyor ki: "Aslavazgeçmeyeceðim. Ben bir Nazi'ydimve hepsini öldürene dek yorulmadanNazi olacaðým... Büyükbabam yarýYahudi bir oðlandý. Çocuk sahibiolmayacaðým, böylece az da olsaYahudi kanýna sahip bir pislik doð-mamýþ olacak." Bu ve buna benzercümleler geçen haftadan beri gazetel-erden eksik olmuyorlar. Ama herkeshayretler içinde. Sanýrým þaþýrtýcý olan,bu sefer ki Nazilerin Ýsrail'de yaþayanYahudiler olmalarý. Hani, "anasýný-babasýný kesti" manþetli üçüncü sayfahaberleri gibi.

Bu noktada, Yahudi Naziler'in nasýlvarolduðunu anlamak için belki de kim-lik tanýmlarý üzerine bir kez dahadüþünmek gerekiyor. Öncelikle, Yahudidiyerek, çerçevesi insanlýk içinde alt birküme oluþturan, diðerlerinden ayrýla-bilen bir grup oluþturduðunuzugörmelisiniz. Bu mantýk sizi dýþ çevre-den, diðerlerinden koruyabilir, zayýfdüþtüðünüzde sizi kollayabilir, açkaldýðýnýzda size iþ bulabilir. Ancakbazý karmaþýk yan etkilerden de bah-setmek ayný derece kolaydýr. Eðer fab-rika sahibiyse, cemaatinden insanlaraiþ vermesi, bakkalsa cemaatindenolanýn borç kredisini daha yüksek tut-masý, kan dökücüyse ýrkýnýn düþman-larýna yönelmesi beklenir. Pozitif ya danegatif (çaðýn ruhuna göre) milliyetçilikbu mantýkla iþler. "Bizi" kolla,"ötekinin" rekabetini savuþtur..

Tabii durum biraz daha çetrefilli veher zaman olduðu kadar sýradan.Irklar-milliyetler üzerine kurulu birdünyanýn vazgeçilmez parçasý olan,"zinde kuvvetlerin" karþýtýný doður-masý, üstelik iþgalin çürüttüðü birtoplumda kaçýnýlmazdýr. ÇökenSovyetler'den kaçan pek çok "Rus–(Ýsrail'de böyle tanýmlanýyorlar)" içinbu deneyim sarsýcý ve yýkýcýydý. Çoðu,Ýsrail þartlarýnýn altýnda maaþlarla tem-izlik iþlerinde, fedailikte ve iþgal böl-gesinde ön cephede çatýþmaya zor-landýlar. Gençleri, çetelerinvazgeçilmez üyeleri haline geldiler.2003'te çocuk suçlularýn %14'ünün bugençler (Rus) arasýndan çýktýðý, dýþlan-mýþlýk ve ümitsizliði derinden yaþayan"ötekilerin" bir vatandaþlýk bulmuþolmanýn minnettarlýðýyla hareketetmediði bir yerin ilginç yaný olmamasýhaberlerde bu kýsmýn görülmesiniengellemiþ olabilir mi? Ümit ederimöyledir.

Yediot Aharonot gazetesine konuþanbir öðretmen þöyle diyor: "Bu gençlermuhtemelen hayal kýrýklýðý ve yoksun-luðun öfkesiyle hareket ediyorlar."Sorunlu, örgütlü suça bulaþmýþ,edinemediðinden güce tapan, horlananve ümitsiz gençlerin cephelere sürülüpcanavarlaþtýrýldýðý heryerde yaþanansýradan bir durum. Mekan ve zamanaait bilgileri, kim kime vurmuþ bilgisinesarýð attýðýmýzda -neredeyse bildiðimiz,"bizden" bir hikaye. Irk-millet egemen-liði üzerine kurulu sistemler birilerinidýþlayarak varolur. Kendi ötekileriniyaratarak güç kazanýrlar. Üsteliksürekliliði olan bir askeri "ihtiyaç"varsa toplumun en korktuðu, þiddetlesakýndýðý herþeyi gözünün önünde,"içeriden" görmesi bu sistemlerin cil-vesidir. Manyaklar, sapýklar, faþistlerher zaman olacak, onlarý yaratan, yaþa-ma þansý veren, güçlendiren, haklýçýkaran bu sistem devam ettiði sürecedaha çok þaþýracaðýz. (Bu yazýyazýldýðýnda Ýsmail Türüt'ün ýrkçýþarkýsýnýn haberleri henüz gazeteleredüþmemiþti. Yazýnýn konuyla hiç birþekilde baðlantýsý bulunmamaktadýr...)

AAvvii HHAALLÝÝGGUUAA

Sosyalizm hakkýndadaha fazla þey

Merhaba, gazetenizi ilgiyleokuyorum. Sosyalizm, dünyadasosyalistlerin katýldýklarýmücadeleler ve deneylerhakkýnda daha çok makaleyeyer vermeniz çok iyi olur.Mücadeleye katýlan bir çok yeniinsan gibi ben de geniþ birsosyalist bakýþ açýsýna ulaþmakistiyorum. Bu konuda okumaönerileri ve kitap tanýtýmlarýnada gazeteniz sayfalarýnda yerverebilir misiniz?

KKaaddiirr MMuuttlluu

Haksýzlýko kadar çok yerde ki

Küresel ýsýnma, savaþ veýrkçýlýk gibi sorunlarý iþliyor-sunuz. Bence bir çok haksýzlýkyaþadýðýmýz alanda, çalýþtýðý-mýz iþyerinde, yürüdüðümüzsokakta gerçekleþiyor, asýlmücadeleleri bu noktada ver-mek gerekiyor. Eðer aktivistlerher gün yürüdükleri caddedebelediyenin birilerini zenginetmek için iki hafta da birkaldýrým deðiþtirmesine karþýkampanya yapar, oranýn sakin-lerinin imzasýný toplar ve orada

eylem yaparsa bir sonuç almasýmümkündür. Evet, kazanýmlaraihtiyacýmýz var, ben büyükkazanýmlarýn küçük kazaným-lardan geçtiðini düþünüyorum.

SSaanniiyyee HHoozzaattllýý

Nükleer hakkýndadaha çok bilgi

AKP'nin enerji sorununaçözüm için nükleer santralyapma giriþimi tam bir felaket.Ancak bir çok yalanla insan-larýn akýllarýný karýþtýrýyorlar.Nükleer "güvenlidir", "ucuz-dur", "bak Avrupa nükleer kul-lanýlýyor" laflarý benim ilk aklý-ma gelirler. Gazeteniz bu konu-da daha fazla bilimsel çalýþ-maya yer verirse, bilmemiz veinsanlarý ikna etmemiz dahakolay olur.

AAssllýý MMaayyttaann

Görüþlerinizi vehaberlerinizi

sosyalist iþçi’yeyazýn

sayý: 298 sosyalist iþçi 7

AAþþaaððýýddaann ssoossyyaalliizzmm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

RReeffoorrmm ddeeððiill,, ddeevvrriimm-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mü-cadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

DDeevvrriimmccii ppaarrttii-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmeli-dir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

DSÝP’iniinntteerrnneett ssiitteessii

ddssiipp..oorrgg..ttrryenileniyor

sosyalist iþçi’yi

internetten

takip

edebilirsiniz

DÜNYA

Karamanlis’in YeniDemokrasi Partisi oylarýnyüzde 42’sini alarak ikincidefa hükümet kurmahakkýný elde etti. AncakYunanistan’da egemensýnýfýn krizi bitmedi.

Karamanlis hükümetiiçine girdiði kriz sonucun-da Aðustos ayýnda erkenseçim ilan etti. YeniDemokrasi’ye göre erkenseçim nedeni ekonomi vebütçe. Ancak asýl nedeninhükümetin sokakta karþýkarþýya geldiði krizolduðunu herkes biliyor.

Hükümet krizi parlamen-todan kaynaklanmýyordu.Yeni Demokrasi’nin 300milletvekillik parlamento-da 165 milletvekili vardý.Sorun sokaktaydý. Buçoðunluðu ile hükümetparlamentodan istediðiserbest pazar reformunugeçirebilmekteydiler. Amasokakta grevler, gösterilervardý. Limanlarda, has-tanelerde, belediyelerdeemekçiler direniyorlardý.Ancak en yaygýn ve etkilidireniþ eðitim alanýndangeldi.

Yunanistan’da anayasaözel üniversite kurulmasý-na izin vermiyor, ama YeniDemokrasi anayasayýdeðiþtirmek istiyor.Anayasanýn eskimiþolduðunu söylüyorlardý.Sosyal demokrat PASOKlideri de bu söyleme katýldýve Yeni Demokrasiyi

destekledi. PASOK lideriPapandreou eðitimkonusunda hükümetedestek vereceðini de söyle-di. Ýki parti parlamentodatoplam milletvekilisayýsýnýn yüzde 60’ýnasahipti. Yani yeterincegücü vardý.

Ama hükümet sokaktagüçsüzdü. Özel üniversite-ler planý sokakta büyük birpatlama yarattý. Zatenücretlerinden dolayý kýzgýnolan öðretmenler greveçýktý. Ardýndan öðrenciler

üniversiteleri iþgal etmeyebaþladý. Haftalarca on bin-lerce öðrenci her PerþembeAtina’nýn merkezinde gös-teri yapmaya baþladý veher hafta gösteri dahabüyük oldu.

Sokaktaki hareketinbüyüklüðü PASOK’un geriadým atmasýný saðladý vePASOK anayasa deðiþikliðioylamasýna katýlmadý.

Ancak hükümet hareketibastýrabilmek için herþeyiyaptý. Grevlere polissaldýrdý ama öðrenciler

geri adým atmadý vesonunda ilkokul öðretmen-leri de greve çýktý. Okullar6 hafta boyunca kapalýkaldý.

Bu hareketler içindereformist sol çok etkisizdi.Üniversitelerde radikalsolun küçük örgütlen-meleri ve politik olarakörgütlü olmayan öðrencilerhareketi yönlendirdiler.

Ayný þey öðretmengrevinde de yaþandý. 30 yýlsonra devrimci sol yenidenbir yýðýn hareketinin lider-liðini kazandý.

Hükümet bu durumdanpaniðe kapýldý. Greve çýk-mak isteyen bütün iþçilerealelacele istedikleri herþeyverilemeye baþlandý. Bütünyeni “reform” planlarý iptaledildi. Artýk herkesKaramanlis’in erken seçimilan etmesini bekliyordu.

Yeni Demokrasi seçimlerikazandý, ama sonuçlargene de çok parlak deðil.

Her þeyden önce artýkçoðunluðu 165’den 152’yedüþtü. Yeni Demokrasiþimdi parlamento çoðun-luðu için aþýrý saðcý, ýrkçýLAOS’a dayanmak zorun-da ama bunu yapmakistemiyor. ÇünküKaramanlis uzun süredirYeni Demokrasiyi merkezsað bir parti olarak taným-lamaya çalýþýyor.

Öte yandan artýkPASOK’un desteðini dealamaz.

Yunanistan:

SSeeççiimm bbiittttii,, kkrriizz bbiittmmeeddii

PASOK için seçim sonuç-larý bir felaketti. 1977’denberi hiç bu kadar az oy al-mamýþtý: Yüzde 37. Þimdipartinin önde gelen isimle-ri Papadapulos’un istifasý-ný ve partinin saðcý politi-kalarýnýn terkini istiyorlar.

Seçimlerin asýl galibi sol.Komünist Partisi (KKE) veSynaspismos (SYN) birlikte1989’dan beri en iyisonuçlarýný elde ettiler.

Geçen yýlýn yýðýn hareketitoplumun büyük bir kýs-mýný sola çekti. Sonyangýnlara öfke duyanhalka PASOK hiçbir yanýtveremeyince öfke dahasola kaydý.

Sola kayhan yýðýnlar þim-di parlamentodaki iki sol

partiden beklentilere sahip.Bu KKE ve SYN liderliðizorlu bir sýnav olacak.

Seçimler sýrasýnda herikisi de çok radikal görün-meye çalýþýyorlardý. Ne varki bunlarýn geçmiþi tama-men farklý bir deney ortayakoyuyor. 1989’da “ülkeyikurtarmak için” saðcýlarlakoalisyon kurmuþlardý.Ertesi yýl yapýlan seçimler-de seçmenler bu ihanetiaðýr bir biçimde caza-landýrmýþtý. Sonunda ikiyebölündüler. Bugüne kadarne Komünist Partisi ne deSynaspismos özeleþtiriyapmadýlar, yani gene“ülkenin” çýkarlarý içinYeni Demokrasi ile ittifakyapmaya hazýrlar.

Solda durum

Ne yazýk ki devrimci solseçimlerde iyi bir sonuçelde edemedi.

Temmuz ayýnda 4devrimci sol örgüt ( SEK:Sosyalist Ýþçi Partisi,ARAN: Sol Grup, OKDE:Sol AntikapitalistKoalisyon, YunanKomünist Enternasyonal

Örgütü - resmi 4.Enternasyonal seksiyonu)yüzlerce politik örgütesahip olmayan aktivistlebirlikte güçleriniEN.ANTI.A adýyla(Antikapitalist Sol) olarakbirleþtirmeye karar verdi.

EN.ANTI.A bütün büyükkentlerde isteyenin katýla-

bileceði toplantýlar düzen-lemeye baþladý. Atina’dakitoplantýya aralarýndaüniversite iþgallerindengelen çok sayýdaöðrencinin de olduðu 1000kiþi katýldý.

Malesef bazý örgütlerinliderlikleri EN.ANTI.A’yakatýlmak yerine ona karþýmücadeleye baþladýlar.Sonuç olarak örgütler arasýtartýþmalarla çok fazlazaman kaybedilmeye baþ-landý.

Karamanlis erken seçim-

leri ilan ettiðindeEN.ANTI.A sadece toplan-týlarýna katýlan küçük birazýnlýk tarafýndan bili-niyordu. 4 hafta insanlarýnEN.ANTI.A’yý tanýmalarýiçin yeterli deðildi.

Seçimlerde EN.ANTI.Asadece 10.500 oy alabildi(0.15) Seçimlerde iyi bir fýr-sat kaçýrýldý ama þimdimücadele zamaný veEN.ANTI.A kendisinikanýtlamak ve tanýtmakiçin yeni fýrsatlara sahipolacak.

Antikapitalist sol

Fransa’da sýnýfsavaþý:

SSaarrkkoozzyy vveesseennddiikkaallaarrkkaarrþþýý kkaarrþþýýyyaa

Fransa CumhurbaþkanýNicolas Sarkozyekonomik reform paketi-ni açýkladý. Sarkozy’ninyeni-liberal kararlarý birkez daha genel grev dal-gasýyla karþýlanabilir.

Sarkozy’nin reformlarýiþçi sýnýfýna aðýr birsaldýrý anlamýna geliyor.Yarým milyona yakýniþçinin emeklilik haklarýgözden geçiriliyor.Sarkozy, elektrik iþçileriya da makinistler gibikamuda çalýþan vasýflýiþçilerin emeklilik hak-larýný kýsýtlamak istiyor.Ýþçilere genellikle hertürlü haktan yaralanmakþartýyla 53 yaþýndaemeklilik öneriyor.

Sarkozy 35 saatlik iþhaftasýný esnetmeyi plan-lýyor. Fransa’da herkesinçok çalýþmasýný salýkveren vaazlarýn sahibiçalýþma saatlerini uzat-mak istiyor.

1995’te Alain Juppe lid-erliðindeki hükümetteayný programý uygula-mayý denemiþ, ancakgenel grevlekarþýlaþmýþtý. Grevhareketi emeklilik hak-larýnýn korunmasýnýsaðlamýþtý. Grevlerin birdiðer talebi çalýþma saat-lerinin düþürülmesioldu. Fransýz iþçi sýnýfýbunu da kazandý.

1995’in sonbaharý aslýn-da tüm dünyada iþçileriçin havanýn döndüðünüsimgeliyordu.

Fransýz iþçi sýnýfý sonyýllarda yeni-liberal ABanayasasýnýn engellen-mesi ve iþ güvencesi yokeden CP yasasýnýn dur-durulmasý gibi iki önem-li zafere imza attý. Ýþçi-lerin yanýna, liseli veüniversiteli öðrenciler,iþsizler katýldý.

Ýçiþleri bakanlýðýdönemde göçmenlerekarþý ýrkçý uygulamalarýsavunan, vatandaþlýkhakkýný zorlaþtýranSarkozy banliyö ayak-lanmasýyla karþýlaþtý.

Sarkozy bir yandanemeklilik haklarýný gaspetmek isterken diðeryandan göçmenlerdenDNA testi istiyor.

Kendine güvenli vekazanýmlara sahipFransýz iþçi hareketi birkez daha bu saldýrýyýpüskürtmek göreviylekarþý karþýya.

YYaazz aayyllaarrýý bbooyyuunnccaa ssüürreenn vvee 6622 kkiiþþiinniinn ööllüümmüünnee nneeddeenn oollaannyyaannggýýnnllaarr YYeennii DDeemmookkrraassii vvee PPAASSOOKK’’uu vvuurrdduu

ssoossyyaalliisstt iissccii ISSN 1300-4026

Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti.Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri

Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: ÝstiklalCad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10,

Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön MatbaasýYerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Küresel ýsýnmaya karþýbilimsel araþtýrmalaryarým yüzyýldan fazla birgeçmiþe sahip. Mücadeleise esas olarak son birkaç yýldýr sokaklardakendisini ifade ediyor.Son üç yýldýr Türkiye'dede küresel ýsýnma,Küresel Eylem Grubu'nunkuruluþ sürecini de kap-sayan eylemlersayesinde önemli birgündem maddesi halinegeldi.

Küresel iklim deðiþik-liði; tarýmdan suya, hay-van çeþitliliðinden yeryüzünün fiziki yapýsýna,dünya üzerindeki yaþamýilgilendiren her konudadeðiþimlere yol açtýðýn-dan çok farklý sayýlabile-cek kesimlerden ortak birtepki görüyor.

Öte yandan, fosil yakýt-larýn küresel ýsýnmayaolan etkisi ve bu yakýtlararasýnda petrolün birincisýrada yer almasý ileIrak'ta yaþanan savaþýnve çok uluslu þirketlerinarasýndaki bað da çokaçýk. Dolayýsýyla savaþ ileküresel ýsýnma ikizkardeþ gibi görülüyor.

Bu iki konunun; savaþile küresel ýsýnmanýnbaðýný gören yalnýzcabaþka bir dünya isteyen-ler deðilmiþ.Genelkurmay da, savaþile küresel ýsýnmanýnbaðýný görenler arasýndayer alýyormuþ meðer!

Radikal'denöðrendiðimize göre,Genelkurmay StratejikAraþtýrmalar ve EtüdlerMerkezi (SAREM)Baþkanlýðý OrtadoðuUzmaný Tank YarbaySüleyman Özmen,Türkiye'nin küresel ýsýn-ma nedeniyle savaþmakzorunda kalacaðýnýsöylemiþ.

Susmasý gereken yerdebikbik konuþanGenelkurmay Baþkanlýðý,küresel ýsýnma konusun-da "fosil yakýtlardanvazgeçelim artýk yahu,güneþimiz var mis gibi"dememiþ elbette. Payçýkarmýþ kendine, "küre-sel ýsýnma savaþ nedeniolacak" demiþ.

Merak etmesinler, küre-sel ýsýnmayý da durdura-caðýz, savaþlarý da.

Çöp SepetiErsin TEK

8 Aralýk’ta Ankara’daNükleer santral yasasýný durdurmak ve

Türkiye’ye Kyoto Protokolü’nü imzalatmak için

KÜRESEL EYLEM GRUBU - KEG

MHP'li türkücü ÝsmailTürüt'ün "plan yapmayýnplan" baþlýklý þarkýsýndaaçýkça ýrkçýlýk yapmasý veHrant Dink cinayetinisavunmasý tepki topladý.Emniyet ýrkçý þarký vevideo klipler hakkýndasoruþturma baþlatýrken,ÝHD, Mazlum-Der veDurDe faþist Türüt hakkýn-da suç duyurusundabulundu.

Türüt olayý gösterdi kiýrkçýlýk bir suç olarakgörülmedikçe sýradanlaþ-maya ve geliþmeye devamedecek.

Ýsmail Türüt'de, rezil söz-leri yazan "ozan" Arif adlýfaþist de yaptýklarý iþisavunuyor. Ýlk klibin altýn-dan onlarca yeni klibinortaya çýkmasý birilerininbunun üzerinden kampa-nya yürüttüðünü gösteriy-or.

BBaarroo BBaaþþkkaannýý''nnddaannTTüürrüütt''ee ddeesstteekk

Bu rezil þarkýyý savunan-lar da var. Biri Ýzmir BaroBaþkaný Nevzat Erdemir,Erdemir'e göre Türüt adlý"sanatçý" iyi bir iþ yapmýþ:

"Yurtsever olmak ve yurt-sever duygularý þarkýyla,þiirle, resimle, yazýyla ifade

etmek kutlanmasý gerekenbir davranýþtýr. Türkiye'debir süreden beri yurtseverolmak, ulusal deðerlerisavunmak, neredeyseaþaðýlanan bir davranýþhaline geldi. Düþünce vekanaatleri þarkýyla,besteyle açýklama veyayma özgürlüðü vardýr."

Baro baþkaný çekinmedenýrkçýlýðý ve cinayeti övüyor.Yurtseverliðin gerçekanlamýný hepimize anlatý-yor, ulusal deðerlerisavunmak adýna HrantDink'ler öldürülebilir!

Ýzmir Baro Baþkanýgörevde olduðu sürece biravuç ýrkçýnýn dýþýndakiçoðunluðun ne hukuki nekiþisel ne de yaþama hakkýyok.

IIrrkkççýýllýýððýý tteeþþhhiirr eett!!Siyasal rejimin özünde

varolan, son birkaç yýldaise bir siyasal akým halinedönüþmeye çalýþan ýrkçýlýðýyok etmek uzun soluklubir mücadeleyle mümkün.

Türkiye'de ýrkçýlýksýradan, ne ýrkçý ýrkçýlýkyaptýðýný kabul ediyor nede milliyetçiliðin etkisialtýndaki kitleler ýrkçýlýðýnbir insanlýk suçu olduðunugörebiliyor.

Devlet zaten ýrkçý güçodaklarýný kolluyor,genelkurmay baþkaný nemutlu Türküm demeyen-leri düþman ilan ederek enyetkin aðýzdan ýrkçý fikir-leri pompalýyor.

Irkçýlýk büyük çoðun-luðun gözünde bir insanlýksuçu olarak mahkumedilmedikçe daha çoknefret çaðrýsýný duyup,izleyeceðiz.

Büyük yýðýnlarýngözünde kafatasçýlýðýmahkum etmenin tek yoluyaygýn teþhir kampanya-larýdýr.

Irkçýlýðýn kime nekazandýrdýðýný büyükçoðunluða neler kaybet-tirdiklerini gösterebilmek,tarihte ýrkçýlýðýn iþlediðisuçlarý anýmsatmak, ýrkçýpropaganda yapanlarýnnasýl bir nefreti örgütledik-lerini açýklamak, insanlarýnten rengi, dil, din ve mil-liyet farklýlýklarý ilesýnýflandýrýlamayacaðýnýbir çok örnekle kanýtlamakgibi.

Irkçýlýða ve MilliyetçiliðeDurDe, ýrkçýlýðý izleme,hukuki mücadele yürüt-menin yaný sýra teþhiretmek için de adýmlar ata-cak.

Baro baþkaný bile Türüt dostu

Irkçýlarý yargýlayýn!

DurDe, ýrkçý yasa madde-si 301'in kaldýrýlmasý içinuzun süreli bir kampanyabaþlatýyor. 15 Eylül'deÝstanbul'da gerçekleþtirilenbir günlük hazýrlýk toplan-týlarýnda aktivistler nasýlbir kampanya yürütmekgerektiðini birlikte tartýþtý.

3 bölümden oluþan etkin-likte, ilk gündem nasýl birkampanya inþa edileceðiy-di. Bu gündemde KEG,Küresel BAK, MecliseUfuk Gerek, SesimizBaskýn Olsun veBarýþarock kampanyalarýn-dan aktivistler deneyim-lerini aktardýlar.

Ýkinci bölüm ise TurgutTahranlý ve Ergin Cimmenkatýldýðý "301 nedenkaldýrýlmalý" paneliydi.Her iki konuþmacý da

etraflý bir þekilde 301.maddenin içeriði, anlamýve itiraz noktalarýmýzý sun-dular.

Son bölümde ise bir çokDurDe aktivistinin sözaldýðý bir forum yapýldý.Forumda faþist Türüt'ünHrant'ýn katillerini övenþarkýsýna karþý neler yapa-bileceðimiz, Baskýn Oranve Ýbrahim Kaboðluhakkýnda Yargýtay'ýnverdiði karara karþý kam-panya yürütülmesi, 1 EkimHrant Dink duruþmasýnahazýrlýk ve 301 kaldýrýnsokak stantlarý ele alýndý.

15 Eylül toplantýsýnýnardýndan DurDe sokaðaçýkýyor. 301. maddeyiteþhir eden bir çok eylemve etkinlik gerçek-leþtirmeyi planlýyor.

Yargýtay, Prof Dr. Baskýn Oran ve Prof.Dr. Ýbrahim Kaboðlu'nun "azýnlýkraporu"na iliþkin haklarýnda açýlandavadan aldýklarý beraat kararýný bozdu.Gerekçe "halký kin ve düþmanlýða tahrik"etmek.

Yargýtay bu kararýyla "Türklüðü aþaðýla-ma"yý suç sayan ýrkçý yasa maddesi 301'isavunuyor.

Yargý, iki bilim insanýna hapis yolunugösterirken Hrant'ýn katilleri, saða solabomba koyduklarýný piþkince itiraf eden-ler, darbe çýðýrtkanlýðý yapýp 12 Eylül'üsavunanlara karþý herhangi bir iþlem yap-mamakta.

Türkiye'de yaþayan azýnlýklarýn varlýðýn-

dan söz etmek suçtur. Ancak azýnlýklarakarþý ýrkçýlýk suç deðildir. Yargýtay bukararýyla açýkça ýrkçýlýktan yana tutumalmaktadýr.

Prof. Dr. Baskýn Oran ve Prof. Dr.Ýbrahim Kaboðlu'nun yanýndayýz.Yargýtay’ýn kararý yeni anayasa tartýþ-malarýna bir müdahaledir. 301. maddeyerinde durduðu sürece ýrkçýlýk meþrulukzemini bulacak ve düþünce özgürlüðü boþbir laf olacaktýr.

Irkçýlýktan ve ayrýmcýlýktan arýndýrýlmýþ,temel hak ve özgürlükleri koruma altýnaalan, azýnlýk haklarýný teslim eden yeni biranayasa toplumun büyük çoðunluðunonayýyla oluþturulmalýdýr.

301'i kaldýrýn kampanyasýhazýrlýk toplantýlarý yapýldý

Baskýn Oran'a ve ÝbrahimKaboðlu'na dokunma!

FFoottoo:: ÞÞeennggüüll ÇÇiiffttççii