Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi ...

9
Nuh Akmehmedoğlu, Özgür Sadık Karataş Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” İsimli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açısından Analizi GSED, 2019; 43: 160-168 DOI: 10.32547/ataunigsed.590735 160 Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” İsimli Eserin Makam, Usûl ve Beste- Güfte Açısından Analizi 1 An Analysis on Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’s Yürüksemâî Titled “Tûti-i Mucize Gûyem” in The Context of Maqam, Rhtym, Composition and Lyrics Nuh Akmehmedoğlu Öğr. Gör., Atatürk Üniversitesi Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarı email: [email protected] ORCID ID: https://orcid.org/0000-0003-2918-5240 Özgür Sadık Karataş Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü email: [email protected] ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-8597-3914 1 Bu makale, “18. yy. Klâsik Türk Mûsikîsi Bestekârlarının Din Dışı Sözlü Eserlerinde Yer Alan Tasavvûfi Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme” adlı Yüksek Lisans Tez çalışmasından üretilmiştir. Atıf (APA 6)/To cite this article Akmehmedoğlu, N., & Karataş, Ö. S. (2019). Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” İsimli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açısından Analizi. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi . 43, 160-168. doi: https://doi.org/10.32547/ataunigsed.590735 Makale Gönderim Tarihi/Received: 11/07/2019 Makle Kabul Tarihi/Accepted: 28/09/2019 Makale Yayın Tarihi/Published: 26/10/2019 Research Article/Araştırma Makalesi Öz Bu çalışma, esasen Klâsik Türk Mûsikîsi din-dışı formlarında sıklıkla kullanılan “tasavvufî mazmûnlar”ın nasıl bir işleve sahip olduğunu ve anlamdaki etkinliğini ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda; Klâsik Türk Mûsikîsi’nin en önemli bestekârlarından biri olan Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin ünlü eseri “Tûti-i Mucize Gûyem” isimli eseri incelemeye alınmıştır. Araştırmada “Betimsel” yöntem kullanılmıştır. Betimsel yöntem kapsamında yer alan “Tarama” (Survey) modelinden yararlanılmıştır. Araştırma konusuna yönelik olarak kullanılan bu teknikler aracılığı ile elde edilen tüm veriler analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Araştırmanın evrenini Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’ye ait eserler, örneklemini ise Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” isimli eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açısından Analizi oluşturmaktadır. Araştırmanın giriş bölümünde; mûsikî-edebiyat-tasavvuf ilişkisine dâir bilgilere yer verilmiştir. Bu bölümü takip eden Yöntem kısmında ise; araştırmanın hangi araştırma modeli ile yürütüldüğü, çalışmanın evren ve örnekleminin nasıl oluşturulduğu ve örneklemin içeriği, verilerin toplanmasında kullanılan veri toplama araçları ve toplanan verilerin nasıl analiz edildiklerine ilişkin yöntem bilgilerine yer verilmiştir. Yöntem kısmından sonraki bölümde; çalışma dâhilinde sıkça karşılaşılacak olan mazmûn ve güftelerdeki tasavvufî unsurlar ile eserin bestekârı hakkında genel bilgiler verilmiştir. Bulgular ve Yorum olarak adlandırılan bölümde ise eser; güfte, makam ve usûl açısından analiz edilmiştir. Çalışmanın son bölümü olan Sonuç bölümünde ise bulgular ve yorum neticesinde elde edilen tespitlere yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Klâsik Türk Mûsikîsi, Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi, Makam, Usûl, Güfte, Mazmûn Abstract This study has been carried out specifically with the aim of revealing the function and effectiveness of the Sufism in the non-religious forms of Classical Turkish Music. In this context; one of the most important composers of Classical Turkish Music, Buhûrîzâde Mustafa Itri Efendi's famous work titled "Tûti-i Mucize Gûyem" has been studied. "Descriptive" method has been used for the study. The "Survey" model has been used in the descriptive method. All the data obtained through these techniques used for the research subject has been analyzed and interpreted. The universe of the research consists of the works belonging to Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi and the sample consists of the analysis of Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi's Segâh Yürüksemâî titled "Tûti-i Mucize Gûyem" in terms of Maqam, composition, and lyrics. The introduction part of the research includes information about music-literature-Sufism relationship. In the Method part, information about the research model, the universe and sample of the study and the content of the sample, the data collection tools used in the collection of data, and the methodology of how the collected data are included. In the following part, general information about the mystical elements in the poetic theme, lyric, and about the composer of the work which will be frequently encountered in the study are given. In Findings and Interpretation part, the work has been analyzed in terms of Maqam, rhythm, and composition. In the conclusion part, the evaluations obtained as a result of the findings and comments are given. Keywords: Classical Turkish Music, Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi, Maqam, Rhythm, Lyrics, Poetic theme

Transcript of Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi ...

Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168 DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
160
Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste- Güfte Açsndan Analizi1
An Analysis on Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’s Yürüksemâî Titled “Tûti-i Mucize Gûyem” in The Context of Maqam, Rhtym, Composition and Lyrics Nuh Akmehmedolu Ör. Gör., Atatürk Üniversitesi Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuar email: [email protected] ORCID ID: https://orcid.org/0000-0003-2918-5240
Özgür Sadk Karata Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü email: [email protected] ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-8597-3914 1Bu makale, “18. yy. Klâsik Türk Mûsikîsi Bestekârlarnn Din D Sözlü Eserlerinde Yer Alan Tasavvûfi Mazmunlar Üzerine Bir nceleme” adl Yüksek Lisans Tez çalmasndan üretilmitir.
Atf (APA 6)/To cite this article Akmehmedolu, N., & Karata, Ö. S. (2019). Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi. 43, 160-168. doi: https://doi.org/10.32547/ataunigsed.590735
Makale Gönderim Tarihi/Received: 11/07/2019 Makle Kabul Tarihi/Accepted: 28/09/2019 Makale Yayn Tarihi/Published: 26/10/2019
Research Article/Aratrma Makalesi
Öz
Bu çalma, esasen Klâsik Türk Mûsikîsi din-d formlarnda sklkla kullanlan “tasavvufî mazmûnlar”n nasl bir ileve sahip olduunu ve anlamdaki etkinliini ortaya koymak amacyla gerçekletirilmitir. Bu balamda; Klâsik Türk Mûsikîsi’nin en önemli bestekârlarndan biri olan Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin ünlü eseri “Tûti-i Mucize Gûyem” isimli eseri incelemeye alnmtr.
Aratrmada “Betimsel” yöntem kullanlmtr. Betimsel yöntem kapsamnda yer alan “Tarama” (Survey) modelinden yararlanlmtr. Aratrma konusuna yönelik olarak kullanlan bu teknikler aracl ile elde edilen tüm veriler analiz edilmi ve yorumlanmtr. Aratrmann evrenini Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’ye ait eserler, örneklemini ise Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” isimli eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi oluturmaktadr.
Aratrmann giri bölümünde; mûsikî-edebiyat-tasavvuf ilikisine dâir bilgilere yer verilmitir. Bu bölümü takip eden Yöntem ksmnda ise; aratrmann hangi aratrma modeli ile yürütüldüü, çalmann evren ve örnekleminin nasl oluturulduu ve örneklemin içerii, verilerin toplanmasnda kullanlan veri toplama araçlar ve toplanan verilerin nasl analiz edildiklerine ilikin yöntem bilgilerine yer verilmitir. Yöntem ksmndan sonraki bölümde; çalma dâhilinde skça karlalacak olan mazmûn ve güftelerdeki tasavvufî unsurlar ile eserin bestekâr hakknda genel bilgiler verilmitir. Bulgular ve Yorum olarak adlandrlan bölümde ise eser; güfte, makam ve usûl açsndan analiz edilmitir. Çalmann son bölümü olan Sonuç bölümünde ise bulgular ve yorum neticesinde elde edilen tespitlere yer verilmitir.
Anahtar Kelimeler: Klâsik Türk Mûsikîsi, Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi, Makam, Usûl, Güfte, Mazmûn
Abstract
This study has been carried out specifically with the aim of revealing the function and effectiveness of the Sufism in the non-religious forms of Classical Turkish Music. In this context; one of the most important composers of Classical Turkish Music, Buhûrîzâde Mustafa Itri Efendi's famous work titled "Tûti-i Mucize Gûyem" has been studied.
"Descriptive" method has been used for the study. The "Survey" model has been used in the descriptive method. All the data obtained through these techniques used for the research subject has been analyzed and interpreted. The universe of the research consists of the works belonging to Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi and the sample consists of the analysis of Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi's Segâh Yürüksemâî titled "Tûti-i Mucize Gûyem" in terms of Maqam, composition, and lyrics.
The introduction part of the research includes information about music-literature-Sufism relationship. In the Method part, information about the research model, the universe and sample of the study and the content of the sample, the data collection tools used in the collection of data, and the methodology of how the collected data are included. In the following part, general information about the mystical elements in the poetic theme, lyric, and about the composer of the work which will be frequently encountered in the study are given. In Findings and Interpretation part, the work has been analyzed in terms of Maqam, rhythm, and composition. In the conclusion part, the evaluations obtained as a result of the findings and comments are given.
Keywords: Classical Turkish Music, Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi, Maqam, Rhythm, Lyrics, Poetic theme
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168 DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
161
1. Giri
“Yüksek medeniyetler, millete ait maddî ve manevi deerlerin tümünü, zaman içerisinde kendine has duyu, düünü ve ifade edi tarz ile kültürlerine sindirirler ve gelecek nesillerini onunla korumu olurlar. Osmanl medeniyetinin kültürü de Türklüün douu ile balam, zamanla gelierek binlerce yl bütün Türk toplumlarn millet olarak ayakta tutmu ve onlar yüksek medeniyet seviyesinde temsil etmitir.
Osmanl medeniyetinin edebiyat, hiç üphesiz o kültürün birinci elden kaynadr. Dünyann her milletinde en gizemli sözleri âirler söylemitir. âirlerin birer sarraf titizliiyle iledii kelimeler, kiilere ayr dünyalar sunar ve farkl hissedi perdeleri açarlar” (Pala, 1997, s. 11).
Edebiyat, sözlü mûsikîde bestekârn en büyük yardmcs olarak kabul edilmitir. Bestekâr, besteleyecei güfteyi alr ve sarraf titizlii ile ilenen kelimeleri yine sarraf titizlii ile bestesine nakeder.
“Mûsikîyi de, dier nimetler gibi insanla sunulmu bir nimet olarak kabul etmek, onu kesin olmayan bilgilerden hareketle hayatn dna itmekten daha anlaml olsa gerek. nsan daima ftri olan arar ve ona yönelir. Mûsikî de insan ftratnn meylettii nimetlerden biridir” (Çetinkaya, 1995, s. 7).
“nsan- Kâmil için her ses lâhî mûsikîye dönüür; gerçek bir sûfî, her sesin ona, sevdiinden müjde getirdiini duyar, her sözcük onun için adeta Allah’n bir vahyidir.
Tasavvuf ehlinin mûsikîye verdii mânâ, maddi âlemin deil mânâ âleminin yansmalardr” (Çetinkaya, 1999, s. 105).
“Osmanl müziinin hemen bütün büyük bestecileri, tekke ve dergâhlarda yetimi, orada bir manevî eitimden geçmi, çile doldurarak olgunlam. Tasavvuf, bu müziin ana kaynan oluturmu. Hac Ârif Bey de dâhil olmak üzere birçok bestecinin eserlerinde tasavvufun derin izleri vardr. Mesela Hac Ârif Bey’in çerkes cariye için besteledii “Vücûd kliminin sultânsn sen” adl eserine tasavvuf penceresinden baktmz vakit, bambaka bir manzara ile karlarz” (Çetinkaya, 1999, s. 50).
Çalmann konusu için bir giri nitelii oluturmak amacyla buraya kadar Klâsik Türk Mûsikîsi ve tasavvuf ilikisine dair verilmi olan tüm bilgiler nda, tasavvufun müzikteki yeri, müziin tasavvuftaki yeri, tasavvuf ve mûsikî için ortak bir kaynak olan edebiyatn genel hatlar ile açklanmasna çallmtr. Klâsik Türk Mûsikîsi içerisinde önemli bir yeri olan tasavvufun, bünyesinde barndrd zengin unsurlar sayesinde, edebiyat vastasyla kendisini söze dönütürmü ve sonrasnda, mûsikî ile sese dönütürmütür. Tasavvuf, dinî ve tasavvufi formlarda devaml olarak ilenmitir. Tasavvufi eitim yapan yerler bu konuda zirveye ulamtr. Tasavvuf, din-d mûsikîde de tasavvufî eitim alm bestekârlarn elinde, tasavvuf etkilerini göstermi ve özel bir ekle girmitir. Böylece tasavvuf, mûsikî ile ayrlmaz bir bütün olmutur.
2. Yöntem
2.1. Aratrma modeli
Bu aratrmada betimsel aratrmalardan tarama modeli temel alnarak yürütülmütür. “‘Betimsel Aratrmalar’, olay olduu gibi aratran ve ele alnan olaylarn ve durumlarn ayrntl bir biçimde aratrld ve onlarn daha önceki olaylar ve durumlarla ilikilerinin incelenerek, ‘Ne’ olduklarnn betimlenmeye çalld aratrmalardr (Karakaya, 2009, s. 59)
Betimsel aratrmalarn bir türü olan ‘Tarama Modeli’ ise; geçmite ya da halen var olan bir durumu, var olduu ekliyle betimlemeyi amaçlayan aratrma yaklamlardr. Aratrmaya konu olan olay, birey ya da nesne, kendi koullar içinde ve var olduu gibi tanmlanmaya çallr. Onlar herhangi bir ekilde deitirme, etkileme çabas gösterilmez. Bilinmek istenen ey vardr ve oradadr. Önemli olan, ona uygun biçimde gözleyip belirleyebilmektir” (Karasar, 2005, s. 77).
Tarama modeli kapsamnda yer alan bu çalmada, yazl literatür ve çeitli kaynaklardan elde edilen verilerin içerik analizleri yaplmtr.
2.2. Evren ve örneklem
Bir nitelik hakknda yorum yapabilmek için, o nitelie ait gözlem sonuçlarna gereksinim duyulur. O nitelie ait gözlem sonuçlarna ‘evren’ ya da ‘yn’ denir. Genellikle tüm gözlem sonuçlarna ulamak mümkün olmayabilir ya da ulalan tüm gözlem sonuçlar çok maliyetli ve pratik olmayabilir. Bu gibi durumlarda evreni temsil edebilecek, evren içinden seçilen bir veri grubuna ilikin gözlem sonuçlaryla
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168 DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
162
çalmak pratik ve yeterli olabilir. Bu veri grubuna ‘örneklem’ denir. Örneklem yn temsil evren içinden uygun yöntemler kullanlarak seçilen kümelere denir (ahin, 2009, s. 121).
Bu balamda aratrmann evrenini Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’ye ait eserler, örneklemini ise Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” isimli eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi oluturmaktadr.
2.3. Verilerin toplanmas ve analizi
Bu aratrmann verileri, belgesel tarama yöntemi kullanlarak elde edilmitir.
“Varolan kayt ve belgeleri inceleyerek veri toplamaya ‘Belgesel Tarama Yöntemi’ ad verilir. ki ayr amaçla belgesel tarama teknii kullanlr. Bunlar genel tarama ve içerik çözümlemesidir. ‘Genel Tarama’, aratrmacnn aratrd konuda inceledii, okuduu, çalmasna aktard literatür taramasn içerir. ‘çerik Çözümlemesi’ ise, belirli bir metnin, kitabn, belgenin belirli özelliklerini saysallatrarak belirleme amacyla yaplan bir taramadr” (Cemalolu, 2009, s. 154). Bu çalmada belgesel tarama yöntemlerinden genel tarama yöntemi kullanlmtr.
Bu kapsamda, çalmaya yönelik tüm veriler, konuyla ilgili kaynak niteliinde yaynlanm olan kitaplarn, süreli yaynlarn, ve ilgili eser notalarnn taranmas yoluyla toplanmtr.
Bu çalmann konusu olan “Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi ‘Tûti-i Mucize Gûyem’ isimli eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi” dâhilinde en önemli analiz verileri, bestekârn günümüze ulaan eserlerine ait notalardr. Bestekâra ait bu eserin notas, TRT nota arivinin taranmasyla elde edilmi ve üzerinde içerik çözümlemeleri yaplmtr.
3. Bulgular ve yorum 3.1. Mazmûn kavram hakknda genel bilgiler
Kelime olarak mazmûn ( ); “Arapçada ‘bir nesnenin içi, iç ksm’ anlamna gelen zmn kökünden türemi bir kelimedir. Edebiyat terimi olarak; 1. Mefhum, mana, anlalan ey; 2. Hakiki mâna, ana fikir; 3. Nükteli, sanatl, cinasl, ince söz; 4. Bir söz ve ibareden çkarlan gizli mâna, zmmen söylenmi misal eklinde mâna üzerinde younlalarak tanmlanmtr. Klâsik Türk edebiyatnn mazmûnlarn bir araya getirmeye çalan Ahmet Talat Onay, Nef’î’nin :
‘Çeke Mazmûnunu fehm etmede bir nükte-inas
Ne kadar dikkat ederse o kadar renc-i elîm’
dedii beytini örnek vererek Mazmûnun kolay kolay anlalamayacan, onu anlamak için çok dikkat etmek gerektiini anlatmaktadr” (Deniz, 2008, s. 207-208).
Mazmûnlar, Gökdemir ve Gökdemir (t.y.) öyle izah etmektedir: “Divan iirinin mazmûnlar deimez. Dinî- dind (lâdinî), beeri-ilâhî bütün duygular ayn kelime ve hayâl unsurlaryla, ayn benzetmelerle ifade edilir. Ayn kelime ve mazmûnlar kullanlmakla beraber, kullanann maksadna, kiiliine ve kullan yerine göre, anlam deiebilir. Meselâ tasavvufi iirler yazan airler; mecazl olarak, mey-içki derken ilâhî ak, meyhane derken dervilerin topland tekkeyi kast ederler” (s. 50).
Mazmûn kavram edebiyatta daha ksa bir ifadeyle, “nükte ve cinaslarla süslenen ve asl mânây dolayl olarak anlatan güzel söz” eklinde açklanmaktadr (Ayverdi, 2005, s. 1964).
3.2. Güftelerde tasavvufî unsurlar hakknda genel bilgiler
Divan âirlerinin hemen birçou dünya ve hayata aldr etmeme, maddî ve manevî istina, hayattan tad alma, dertleri zevk edinme ve içki âlemlerinin cazipliini anlatan rindâne gazellere rabet göstermilerdir. Bata Sultanu’-uara Bâkî (ö. 1600) olmak üzere birçok âirin divanlarnda bu tür gazellere skça rastlanr. Hemen her divan âirinde bir parça rindlik düüncesi hâkimdir. Hayatnda hiç içki içmeyen birçok dini bütün âirin dahi, çok zaman meyhaneden, içkiden, sakîden bahsetmeleri -gerçek tasavvuf ehli deillerse ve bu kelimeleri mecaz olarak kullanmadlarsa rindâne bir hayat yaadklarn empoze etmek istemelerindendir (Pala, 1997, s. 130-131).
Tasavvuf ehli olanlar için bu kelimeler tasavvufi stlah içinde deerlendirilir. Tasavvufi stlahn iyi bilinmesi gerekir. Tasavvuf ehli olmayan âirlerin kullandklar mazmûnlar ise tasavvufa mecaz yolu ile atf yaplabilir, tasavvufa yorumlanabilir ve tasavvufu dorudan anlatrlar. Dinî ve tasavvufi iirlerde görülen örnekler (münacaat, nâ’t) gibi... Tasavvufi iirlerdeki motifleri; lâhî ak Motifleri, Gönül Motifi, Ayan- sabite ve Tecelli, Tarikat hiyerarisi, Allah ve Peygamber sevgisi, Peygamberlerle ilgili mazmûnlar ve dier mazmûnlar eklinde sralayabiliriz.
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168 DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
163
3.3. Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi hakknda genel bilgiler
Klâsik ve dinî Türk mûsikîsinin en büyük bestekârlarndan, hatta dehâlarndan biri olarak kabul edilen sanatkârn doum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. stanbul’da Yaylak diye anlan semmte domutur. yi bir tahsil gören Itrî’nin mûsikîde hocas büyük mûsikîinas Hafz Post’tur.
Be padiah devri yaam olan Itrî’nin öhreti Sultan VI. Mehmed’in kulana gitmi ve Itrî, bu padiahtan pek çok lutuf görmü ve beeniler almtr. Mûsikîdeki olaanüstü kabiliyeti ve öhreti nedeniyle Sultan IV. Mehmed’e nedim olan Itrî, hayatnn sonlarna doru kendisinin ricasyla Esirciler Kethüdal’na atanmtr.
Dehâ derecesinde bilgili bestekâr, iyi bir hanende, hattat ve airdir. Hat sanatnda “Ta’lik” yazy Siyahî Ahmed Efendi’den örenmitir. 1711 ylnda vefat etmitir. Itrî’nin 1000’den fazla eser bestelemitir fakat bugün elimizde 42 adet eseri mevcuttur” (Aksüt, 1993, s. 35-37).
Bestekârn özellikle câmi ve tekke mûsikîsi dallarnda ortaya koymu olduu eserler Türk mûsikîsinin önemli yaptalarndandr. “Segâh tekbiri ve salât- ümmiyyesi, küçük bir ses alan içerisindeki büyük ifade gücünün çarpc örneklerindendir. Ayrca mevlevîhânelerde âyin-i eriften önce okunan, sözleri Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'ye ait olan ve "Na't- Mevlânâ" adyla bilinen rast na't salam melodik yapnn olgun bir göstergesidir. Öte yandan âhenkli bir ses örgüsüyle ilenen segâh âyini de Mevlevî ayinlerinin en güzel örneklerindendir” (Özcan, 1999, s. 221).
3.4. Eserin güfte analizi
Bu bölümde eser; güfte, makam ve usûl açsndan analiz edilmitir.
Tûti-i mu‘cize gûyem ne desem lâf deil Çerh ile söyleemem âyinesi sâf deil Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf deil (Nef’î Erzurumî)
3.4.1. iirin vezni
iirin vezni âruz vezni ile ölçülmütür.
Vezni: Fâ i lâ tün / fe i lâ tün / fe i lâ tün / fe i lün _ . _ _ / . . _ _ / . . _ _ / . . _
3.4.2. iirde geçen kelime ve terkipler
a. Tûti: Papaan., b. Gûyem: Söylerem., c. Tûti-i mucize gûyem: Papaan gibi mucizeler söylerim., d. Çerh: Çark, dolap, felek, çakr gözlü doan kuu., e. Âyine: Ayna., f. Ehl-i dil: Gönül ehli., g. nsaf: Merhamet ve adâlet dâiresinde hareket ve hakikat kabul ve itiraf.
3.4.3. iirdeki tasavvufi mazmûnlar
a. Âyine: Tas. Gönül. b. Ehl-i dil: Hal dili ile konuanlar. Gönül ehli.
3.4.4. iirin çevirisi
Mucize söyleyen bir papaanm, söylediklerim sradan sözler deil. Görüntüsü saf, içerii ar olmad için Felek ile söyleemem. Kalbi pak olmayana gönül ehli olduunu söyleyemem Çünkü gönül ehli birbirini tanr, tanmamas mümkün deil.
3.4.5. iirin tasavvufi yorumu
Tûti-i mucize gûyem ne desem lâf deil Çerh ile söyleemem âyinesi saf deil
iirin ilk msranda, bir intizar görüntüsü verilmitir. Konutuklarm, konumas mucize olan bir papaan gibi mucizelerden bahs ediyorum fakat söylediklerim anlalmyor. Halden anlamayana laf bile olmuyor. kinci msrada, çerh kelimesini görmekteyiz. Çarh kelimesi, çark, dolap, felek, çakr gözlü doan kuu anlamlar itibariyle dönek olmas ve avc bir ku olan doan kuu olarak yorumlanyor. Bu anlamlar ile çerhin ayinesi yani görüntüsü gönlü temiz olmadndan dolay söylemesinin doru olmayacan söylüyor.
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168 DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
164
Ehl-i dildir diyemem sînesi saf olmayana Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf deil
kinci beyitte, tasavvufi mazmûn olarak ehl-i dil karmza çkmaktadr. Ehl-i dil, gönül ehli, hal dilini konuanlar, söze gerek görmeyenler biçiminde anlamlar verebiliriz. Tasavvufta, ehl-i dil olmak için gönlün saf olmas gerekir çünkü gönül Allah’n srlarnn tecelli ettii yerdir, oraya misafir olann kim olduunun bilinip devaml olarak temiz tutulmas gerekir. Dolaysyla gönlü temiz olmayan birine ehl-i dil demek doru deildir. Dördüncü msrada ise ehl-i dil olanlarn birbirini bilmemesinin imkânsz bir durum olduunu, ehl-i dil olanlar hal diliyle birbirlerini tanrlar. Dier durumda ise böyle bir eyin beklenmesi zaten imkânszdr.
3.5. Eserin makam, usûl ve beste-güfte açsndan analizi
Bu bölümde eserin makam, usûl ve beste-güfte açsndan özelliklerinin ne olduu ortaya konulmaya çallm, güftelerin bestelenmi olduklar makamn ve usûlünü belirten açklamalara yer verilmitir.
3.5.1. Segâh makamnn genel özellikleri ve eserin makam analizi
1. Dura: Segâh perdesidir. 2. Seyri: Çkcdr. 3. Dizisi: Segâh makam dizisi, yerinde tam segâh belisine eviçte hicaz dörtlüsünün, nevada uak-beyâtî dizisinin, yerinde eksik segâh belisinin, segâhta eksik ve tam ferahnâk belisinin, nevâda bûselik dörtlüsünün veya dizisinin birbirine eklenmesi veya kark kullanlmasdr. Hattâ buna ayrca yerinde segâh dörtlüsüne, dik hisarda ferahnâk belisinin eklenmesinden meydana gelen bir dizi daha katlr. Ayrca çârgâh perdesinde de bir rast dizisi yer alr. üphesiz ki, tam karar segâh perdesinde yine tam veya eksik segâh belisiyle yaplr. Segâh perdesinde karar edilirken, karar duygusunu kuvvetlendirmek için bakiye diyezli lâ kürdî perdesi kullanlr.
ekil 1. Segâh makam dizileri
4. Güçlüsü: Nevâ perdesidir. 5. Asma Karar Perdeleri: Nevâ perdesi ayrca asma karar perdesidir. Bu perde üzerinde bûselikli ve uakl asma kararlar yaplr. Dik hisar perdesi ikinci önemli asma karar perdesidir. Sêgah veya ferahnâk çenisi ile asma karar yaplabilir. Çargâhta da rastl asma kal yaplabilir 6. Donanm: Si ve mi için koma bemolü, fa için bakiye diyezi donanma yazlr. 7. Perdelerin Türk Mûsikîsinde Adlar: Pestten tize doru; Segâh, çargâh, nevâ, dik hisar, evç, gerdaniye, muhayyer, tiz segâhtr. 8.Yedeni: kinci aralktaki bakiye diyezli lâ kürdî perdesidir. 9. Genilemesi: Segâh makam kendi yaps gerei tizden genilemitir. Pest taraftan ise dügâhta uak, rastta rastl genileyebilir. 10. Dizinin Seyri: Durak veya civarndan seyre balanr. Deiik çeni ve dizilerde kark gezinildikten sonra nevâ perdesinde yarm karar yaplr. Bu arada gereken yerlerde asma kararlarda gösterilir. Nihayet yine kark gezinildikten sonra yedenli karar verilir (Özkan, 1994, s. 276-278)
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168 DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
165
1. Ölçüde Çargâh’ta Rast üçlüsüyle balayan cümle, 2. Ölçüde Kürdî perdesi yedenli Segâh perdesinde Segâh üçlüsü ile sona ermektedir.
3. Ölçüde Yerinde Uak dörtlüsü, 4. Ölçüde Çargâh’ta Rast üçlüsüyle bir asma kal gerçekletirmektedir.
5., 6., 9. ve 10. Ölçülerin, 1. ve 2. Ölçülerle; 7. ve 8. Ölçülerinde 3. ve 4. Ölçülerle birebir ayns olduu görülmektedir.
11. Ölçüde Çargâh’ta Rast üçlüsüyle balayan cümle, 12. Ölçüde yine Kürdî perdesi yedenli Segâh perdesinde Segâh üçlüsü ile nihayetlendirmektedir.
13., 14., 15. ve 16. Ölçüleri bir bütün halinde incelediimizde, Yerinde Segâh üçlüsü ile balayp Çargâh’ta Rast üçlüsüyle devam eden asma kallar yine Yerinde Segâh üçlüsüyle karara gelmektedir.
17. ve 18. Ölçüleri beraber ele aldmzda Nevâ perdesinde çenisiz bir asma kal ile Acem perdesinde Çargâh üçlüsünün yer aldn görmekteyiz. Devamnda 18. Ölçüyle balayan söz konusu Çargâh çenisinin 19. Ölçüde Nevâ perdesinde Hüseyni belisi eklinde bir çeniye dönütüü görülmektedir. Yine bu ölçü içerisinde Zikredilen Çeniden sonra Dik Hisâr perdesinde de bir Segâh üçlüsü yer almaktadr.
20. Ölçüde Çargâh’ta Rast üçlüsü ile Yerinde Segâh üçlüsünün varl görülmektedir.
21., 22. ve 23. Ölçüler, 17., 18. ve 19. Ölçülerle birebir ayn ezgiler olmas nedeniyle yine ayn çenilere sahiptir. Ayn ekilde 24., 20. Ölçüyle; 25., 26., 27. ve 28. Ölçülerde srasyla 13., 14., 15 ve 16. Ölçülerle ayn ezgiye ve doal olarak ayn çenilere sahiptir.
3.5.2. Eserin usûlü / yürük semâî ve analizi
1. 6 zamanldr. 2. Üç tane 2 zaman veya iki tane 3 zamann birbirine eklenmesinden meydana gelmitir. 3. 6/8, 6/4, 6/2’lik mertebeleri kullanlmtr. 4. 6/8’lik ve 6/4’lük fasllarn ve yürük semâî’lerinin mecburi usûlüdür ve yürük semâî formunda her zaman kullanlmtr. 5. 1. darp kuvvetli, 2. darp yar kuvvetli, 3. darp zayf, 4. darp çok kere zayf, 5. darp yar kuvvetlidir (Özkan, 1994, s. 577). 6. Vurulular:
6/8’lik yürük semâî mertebesi;
ekil 2. Yürük Semâî Usûlü
6/4’lük sengin semâî mertebesi;
ekil 3.Sengin Semâî Usûlü
Eser Yürük Semâi Usûlünde ve Fâilâtün - Feilâtün – Feilâtün – Feilün (Fâ’lün) tef’ilelerinden mürekkep olan Bahr-i Remel veznindedir. Eserin Güftesi dört msradan olumaktadr. Her bir msradan önce “Ah” lafzi terennümü, yine her bir msradan sonra “Beli yârim beli dost, beli mirim beli dost, beli ömrüm beli dost” eklinde lâfzi terennümleri yer almaktadr. Eserdeki her bir msra dört ölçü, msralar sonrasndaki terennümler ise sekiz ölçü dâhilindedir. Genel olarak msralarn açk heceleri bir dörtlük, kapal heceleri ise bir ikilik notalara
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168 DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
166
tekâbül etmektedir. stisnâi bir durum olarak da “lâf”, “saf”, ve “mem” kapal hecelerinin bir ikilik ve bir dörtlük nortalar ihtivâ ettii görülmektedir. Esere ait her bir msrân ikilik notalar kapsayan “Âh” terennümleriyle balamalarndan dolay, birinci, ikinci ve dördüncü mrâlarn son hecelerinin müteakip ölçülere kayarak bu ölçülerin ilk iki zamann ald görülmektedir. Bu durumun dnda kalan üçüncü msrada ise müteakip ölçüye herhangi bir hece kaymas söz konusu olmasa da, yine bu msrân son hecesinden sonra gelen ölçüdeki “Beli yârim” ile balayan terennüm ksm ölçü banda “Âh” hecesinin mevcut olduu iki zamanla balamaktadr.
3.5.3. Eserin formu / yürüksemâî
Klâsik Türk Mûsikîsi’nin sözlü ve küçük formlarndan biridir. Klâsik fasl içerisinde Saz Semaîsi’nden önce okunan son güfteli eserdir. 6/4 ve 6/8 zamanl olanlar mevcuttur (Öztuna, 2000, s. 569). Bu formun özellii aruzun hezec bahrine ait vezinlerde yazlm gazellerin iki beytinin Terennümlü bestelenmesidir. Beste ve Arsemâî için bahsedilen dier tüm özellikler bu form için de geçerlidir (Tanrkorur, 2003, s. 50).
3.5.4. Eserdeki mazmûnlarn analizi
ekil 4. Itrî’nin segâh yürük semâî’si ilk mazmûnu
Itrî’nin segâh yürük semâî’indeki bulunan ilk mazmûn âyine mazmûnudur. Bu mazmûn tasavvufta gönül manasnda kullanlr. Beyitte kullanlmas itibari ile bir ikâyet görüntüsü arz etmektedir. Âyinesi saf olmad için felek ile sohbet edemeyeceini, söyleemeyeceini anlatmaktadr.
Bestede de bu tasavvufi unsurun msra bütünlüü içerisinde deerlendirip besteye yanstld görülmektedir. Segâh makam, dinî-tasavvufî duygularn anlatld bir makam olarak çounlukla kullanlmtr ki tasavvufî bir iir olan bu güftede de segâh makam ana makam olarak kullanlmtr.
Güfte balangc olarak segâh ile balayp, dörtlük bir esle üçüncü ölçüye kuvvetli zaman susa braklarak segâh makamnn bir perde altndaki çeni olan uak-beyâtî dörtlüsüne geçerek âyineyi daha dorusu âyinenin saf olmamasn, uak dörtlüsüne geçerek anlatlmtr. Burada ikâyet olarak, açklanan âyinenin saf olmamasn derin zühd ve hüzn ifade eden uak-beyâtî makamna geçerek anlatmtr.
Dördüncü ölçüde saf kelimesini makamn güçlü perdesine denk gelmesi ile saf olmamay anlatrken usûlün de kuvvetli zamanna denk gelmesi ile beraber verilmek istenen duygu net bir ekilde, makamn özellikleri ile beraber anlatlmtr.
ekil 5. ekil 4. Itrî’nin segâh yürük semâî’si meyan bölümü
Eserin meyan ksm olan bu bölümde makamn ikinci derece güçlüsü olan evç perdesi ile seyre devam edilmitir. Evç perdesinin bir ölçü boyunca kullanlmas, usûlün kuvvetli ve zayf zamanlar ile beraber bunun ilenmesi ve evç perdesi üzerinde dizinin üst ksm segâh, ferahnâk ve hicâz dörtlüleri dinî mûsikîde kullanlan makamlarn ilk ksmlardr. Bu mazmûn ilenirken segâh üçlüsü kullanlmtr.
Ehl-i dil mazmûnu tasavvufta gönül ehli, hal diliyle konuma anlamna gelir. Ehl-i dil bestelenirken makamn ikinci derece güçlüsüne vezin icab denk gelmitir fakat ehl-i dil usûlün zayf zamanlarna düürülmesi ile gönül ehlini incitmemitir, biraz daha cümle yumuatlmtr. Fakat ölçünün bandaki ah terenümü usûlün kuvvetli zamanna denk getirilmitir. Feryadn, perdenin de manasn tekil eden en yüksek dereceden duyurmaktadr.
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168 DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
167
Ölçülerin devamnda, nevâda yani güçlü perdesinde çenisiz asma karar gösterilerek, muhayyer perdesi nevâdaki hüseyni makamnn güçlüsü ve acem perdesi kullanlarak nevâ perdesinde hüseyni makamna geçilmitir. “Hüseyni makam rahatlk, hüzün ve sukunet cinsi tesir yapt ifade edilmitir” (irvânî’den akt., Akdoan, 2010, s. 149). Sine kelimesi de ehl-i dil gibi usûlün zayf zamanna gelmitir ama burada sine kelimesi makamn birinci derece güçlü perdesinde, hem de nevâ üzerindeki hüseyni makamnn karar perdesinde ilenmitir. Burada sine kelimesi iki kere güçlendirilerek vurgulanmtr ve ehl-i dil olmann sineye verdii önemi göstermitir.
Bu motifler ile msran anlamn kuvvetlendirerek, ehl-i dildir diyemem sinesi saf olmayana msranda ki hüznü belirtmitir ve saf olmayana kelimesini yedi perde kullanarak eksik segâh ve ferahnâk ile karara getirerek bitirme hissini vermitir fakat tekrar güçlü perdesine atlama yaparak terennüm bölümüne geçmitir. Ehl-i dil olarak, sinesi saf olmamann hüznü anlatlmasnda usûl ve makamsal olarak kurgusu net olarak düürülmütür.
4. Sonuç
1. Klâsik Türk Mûsikîsi’nin en önemli bestekârlarndan biri hattâ birçok duayene göre en büyüü olarak görülen Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin “Tûti-i Mucize Gûyem” isimli eseri bestekârn en bilindik eserlerinden biri olarak karmza çkmaktadr. Bunda eserin sanatl dokusunun yannda melodik akkanlnn da varl neticesinde, birçok icrac tarafndan tercih edilmi olmas önemli bir etken olarak düünülebilir.
2. Örneklem olarak seçilen eserin formunun, yürük semâî formu olduu tespit edilmitir. Yürük Semâî formu; Nâtk, Kâr ve Beste gibi formlara göre daha ksa soluklu bir yapya sahiptir. Bu paralelde; söz konusu formda eser bestelemek isteyen bir bestekâr, küçük bir mesafede sanatn naketmek zorundadr.
3. Yürük Semâî’ler form gerei sengin semâî usûlündedirler.
4. Eserin güftesinde tasavvufi unsur olarak, a. Âyine: Tas. Gönül. b. Ehl-i dil: Hal dili ile konuanlar. Gönül ehli mazmûnlar yer almtr.
5. Eser, bestelendii makamn dizi özelliklerine bal kalnarak ilenmitir. Segâh makamnn temelini oluturan segâh çenileriyle esere balandktan sonra, uak-beyâtî dizilerine yer verilmi ve daha sonra makam içinde önem arz eden perdelerden biri olan ikinci derece güçlü durumundaki eviç perdesinde uzun soluklu kallar salanmtr. Ölçülerin devamnda, nevâda yani güçlü perdesinde çenisiz asma karar gösterilerek, muhayyer perdesi nevâdaki hüseyni makamnn güçlüsü ve acem perdesi kullanlarak nevâ perdesinde hüseyni makamna geçilmitir.
6. Usûllerin darplarnda yer tutan güçlü-zayf kavramlar bestekâr tarafndan da deerlendirilmitir. Örnein; bir yakar ifâdesi olan “Ah” terennümü usûlün güçlü darbna, “sîne” ve “ehl-i dil” gibi mânidâr kelime ve terkipler ise usûlün zayf darplarna karlk getirilmitir. Bestekârn genel olarak Arûz veznindeki açk-kapal heceleri usûle uygun bir ekilde notalara denk düürdüü görülmektedir.
7. Dinî formlarda tercih edilen makamlar genellikle Rast, Uak, Sabâ, Hicaz, Hüzzam, Segâh gibi çkc veya çkc-inici seyir karakterine sahip makamlardr. Seyre durak veya güçlü perdeleri civarndan balayan bu makamlar, ilendikleri eserlere ar bir üslûp kazandrmaktadrlar. Çalmann konusu olan eser de bu makamlardan biriyle bestelenmitir. Bu balamda eserin manâ gücü de zenginletirilmitir.
8. Mevlevî bir sanatkâr olan Itrî, edinmi olduu tasavvuf kültürü ve bilgisini de bu eserde göstermeye çalmtr. Bestekâr, din-d bir formda koymu olduu bu eser dâhilinde tasavvufî mazmûnlar kullanarak eseri manâ olarak da zenginletirmitir.
Kaynakça
Akdoan, B. (2010). Türk din mûsikîsi dersleri. Ankara: Bilge Ajans ve Matbaa.
Aksüt, S. (1993). Türk mûsikîsinin 100 bestekâr. stanbul: nklâp Kitabevi.
Ayverdi, . (2005). Misalli büyük Türkçe sözlük. stanbul: Kubbealt Neriyat.
Cemalolu, N. (2009). Veri toplama teknikleri: nicel-nitel. A. Tanröen (Ed.), Bilimsel Aratrma Yöntemleri (s. 133-164) içinde. Ankara: An Yaynclk.
Çetinkaya, Y. (1995). hvân- Safâ’da müzik düüncesi. stanbul: nsan Yaynlar.
Çetinkaya, Y. (1999). Müzik yazlar. stanbul: Kaknüs Yaynlar.
Deniz, S. (2008). airlerin gizli dili: Mazmun. E. Gürsoy Naskali ve E. ahin (Ed.), Kültür Tarihimizde Gizli Diller ve ifreler (s. 207-219) içinde. stanbul: Melisa Matbaas.
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168 DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
168
Gökdemir, S., & Gökdemir, A. (t.y.). Yardmc edebiyat kitab, 1-2-3. stanbul: Ötüken Yaynevi.
Karakaya, . (2009). Bilimsel Aratrma Yöntemleri. A. Tanröen (Ed.), Bilimsel Aratrma Yöntemleri (s. 57- 84) içinde. Ankara: An Yaynclk.
Karasar, N. (2005). Bilimsel aratrma yöntemleri. Ankara: Nobel Yaynlar.
Özcan, N. (1999). Itrî efendi, Buhûrîzâde. Türkiye Diyanet Vakf slâm Ansiklopedisi içinde (Cilt 19, s. 220-221). stanbul: Türkiye Diyanet Vakf Yaynlar.
Özkan, . H. (1994). Türk mûsikîsi nazariyat ve usûlleri, kudüm velveleleri. stanbul: Ötüken Neriyat.
Öztuna, Y. (2000). Türk mûsikîsi kavram ve terimleri ansiklopedisi. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Bakanl Yaynlar.
Pala, . (1997). i’r-i Kadîm. stanbul: Ötüken Neriyat A. .
ahin, B. (2009). Metodoloji. A. Tanröen (Ed.), Bilimsel Aratrma Yöntemleri (s. 109-130) içinde. Ankara: An Yaynclk.
Tanrkorur, C. (2003). Osmanl dönemi Türk mûsikîsi. stanbul: Dergâh Yaynlar.
EK 1. Eserin Notas