T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu...

203
T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2008/209 CELSE NO :210 CELSE TARİHİ :20.01.2012 BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298 ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266 ÜYE :ERCAN FIRAT 39995 C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954 C. SAVCISI :MEHMET MURAT DALKUŞ 40226 KATİP :ZAFER HAN 139152 Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Ercan Fırat’tan oluşan mahkeme heyeti tarafından 20 Ocak 2012 günü saat 10:01’de Silivri Cezaevi bitişiğindeki küçük duruşma salonunda oturum açıldı. Tutuklu sanıklardan Hayrettin Ertekin, Seyhun Zayim, Alparslan Arslan, Mehmet Fikri Karadağ, Mehmet Zekeriya Öztürk ile başka suçtan tutuklu sanık Semih Tufan Gülaltay’ın dışındaki tutuklu sanıkların cezaevinden getirildikleri görüldü. Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı. Ayrıca başka suçtan tutuklu Sanık Sedat Peker’in de cezaevinden gerildiği görüldü. Bağsız olarak huzurdaki yerine alındı. Tutuksuz sanıklardan gelen yok. Bir kısım sanıklar müdafilerinden Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük, Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül, Sanık Bedirhan Şinal müdafii Av. Nursafa Pandar ile müdahil vekili Danıştay Başkanlığı Vekili Av. Perihan Özcan geldikleri görüldü. Huzurdaki yerlerine alındı. Açık yargılamaya devam olundu. Tanık yoklaması yapıldı. Tanıklardan sadece Talip Doğan Karlıbel’in hazır olduğu görüldü. Eski kimliği tahtında huzura alındı. Kendisine soru sorulma işlemine devam olundu.

Transcript of T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu...

Page 1: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

ESAS NO :2008/209CELSE NO :210CELSE TARİHİ :20.01.2012

BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266ÜYE :ERCAN FIRAT 39995C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954C. SAVCISI :MEHMET MURAT DALKUŞ 40226KATİP :ZAFER HAN 139152

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Ercan Fırat’tan oluşan mahkeme heyeti tarafından 20 Ocak 2012 günü saat 10:01’de Silivri Cezaevi bitişiğindeki küçük duruşma salonunda oturum açıldı.

Tutuklu sanıklardan Hayrettin Ertekin, Seyhun Zayim, Alparslan Arslan, Mehmet Fikri Karadağ, Mehmet Zekeriya Öztürk ile başka suçtan tutuklu sanık Semih Tufan Gülaltay’ın dışındaki tutuklu sanıkların cezaevinden getirildikleri görüldü.

Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı.Ayrıca başka suçtan tutuklu Sanık Sedat Peker’in de cezaevinden gerildiği görüldü.Bağsız olarak huzurdaki yerine alındı.Tutuksuz sanıklardan gelen yok. Bir kısım sanıklar müdafilerinden Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük, Sanık

Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül, Sanık Bedirhan Şinal müdafii Av. Nursafa Pandar ile müdahil vekili Danıştay Başkanlığı Vekili Av. Perihan Özcan geldikleri görüldü.

Huzurdaki yerlerine alındı.Açık yargılamaya devam olundu.Tanık yoklaması yapıldı.Tanıklardan sadece Talip Doğan Karlıbel’in hazır olduğu görüldü.Eski kimliği tahtında huzura alındı.Kendisine soru sorulma işlemine devam olundu.Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey buyurun. Mikrofonu uzatalım, Kemal Bey’e.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Talip Bey, sizlerden istirhamım doğrudan doğruya sorularımıza

kısa, net cevaplar verirseniz mahkemeyi de yormayız ve doğrudan konu ile de alakalı olsun ki, ki hem bizler yoruluyoruz hem sizler yoruluyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: "Evet zamandan tasarruf etmiş oluruz efendim buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Özellikle tabi efendim. Efendim siz dünkü celsede arkadaşınız

olduğunu iddia ettiğiniz Stein muhabirinin duruşmadan birkaç gün önce görüştüğünüzü ondan önce de 2008 yılında bir görüşme yaptığınızı söylediniz doğrudur değil mi efendim?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2006, 2008.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “ iki bin 2006 2008 arası.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2009’da olabilir. Telefonlaşmış bir konuyu mahkemenize arz

etmek isterim. Dün mahkeme salonundan çıktıktan sonra telefonla o zatı aradım ve kendileri Türk Adalet Bakanlığı üzerinden Alman Adalet Bakanlığına yazılacak bir yazıyla bu konuyla ilgili hem belgeleri vereceğini, hem de bir ifade vereceğini zikretmişlerdir.”

Mahkeme Başkanı: "Kim, kimi aradınız?”

Page 2: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:2

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu dergideki arkadaşı aramıştım efendim. Bunun dışında aynı konuyla ilgili gene bu Savolan terör teşkilatında tanıklık yapmış olan Murat K adlı bir kişi ile irtibata geçerek onunda bu konuyla ilgili ifade vermek istediğini mahkemenize arz ederim efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Hangi makamda ifade verecekmiş bahsettiğiniz şahıs?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Murat K. adlı beyefendi buraya gelip burada İstanbul

Cumhuriyet Savcılığına ifade vermeye hazırlar efendim.”Mahkeme Başkanı: "Evet. Tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki Talip Bey bu arkadaşınızın telefon numaralarını ve

adreslerini mahkemeye vermeniz mümkün olabilir mi? Lütfen.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hepsi var. Hayhay vereceğim efendim, zaten vereceğim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ha lütfen verin. Bu arkadaşınızla birkaç gün öncesinden bir defa

görüştünüz. Daha öncesinde de 2006, 2008 arasında 1 defa görüştünüz öyle mi efendim?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2009, 2010’da da görüşmüş olabilirim efendim yani arada

sırada sık sık aramalar oluyor. Bu Çeska cinayetlerinden dolayı yani öldürülen 8 Türk ve 1 Yunanlı cinayetinden dolayı birçok gazeteci arkadaşla Almanya’da telefon görüşmeleri yapmışlığım vardır. Büyük ihtimalle onunla da görüşmüşlüğüm olmuştur efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki, hangi telefon numarası ile görüştünüz sizin telefon numaranız mahkemeye verebilir misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi tabi.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onları verebilirim efendim ben size kartımı vereyim, o

kartımdaki telefon numaraları.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Çünkü bu konuşmalarınızın da teyidi anlamında faydalı

olacaktır.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “535’li numaram mahkemede var mı efendim? 535’li

numaram hah evet evet evet o numaradan aranıyorum genellikle efendim.”Mahkeme Başkanı: "Tam olarak bilmiyor musunuz numaranızı şu anda?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kartım yok yanımda da onun için.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “48’li bir numaram daha var.”Mahkeme Başkanı: "05355893801 mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi o numaralardan aranırım. Şu vereceğim numaradan

da ben ararım efendim.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “05434694083.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O numaradan da ben ararım.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Şunu netleştirmek istiyorum Talip Bey. 2009, 2010 civarında

görüşmüş olabilirim dediniz değil mi efendim?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani ihtima… var.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir de 2006 ila 2008 arası bir defa mı görüştüğünüzü söylediniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi 2006’daki konu şuydu, Sayın Kemal Bey, Almanya’da

kaybolan 1 milyon 200 bin liralık bir kasa vardı. O kasanın akıbetiyle ilgili bu telev… bu derginin himayesi altında bir yayınevi vardır. O yayınevi de Aktüel dergisinde çıkan bir Aktüel dergisinin ana sayfaya taşıdığı bir haberle ilgili röportaj yapmak istemişlerdi. Konunun içeriğini benden detaylı şekilde öğrenmek istemişlerdi. Onun için kendileri 2006 yılının Şubatının sonu olması lazım veya Mart’ın ilk haftası Stein’in Hamburg sorumlusu editörüyle birlikte 2 kişi buraya gelerek

2

Page 3: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:3

İstiklal Caddesinde Richmond otel denen Rus konsolosluğunun yanındaki hotel olan Richmond hotelde 2 gün kalmışlar ve benimle ilgili bir röportaj yapmışlardı efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “O 2006 görüşmesi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “2008 yılındaki görüşmeniz nasıl oldu, telefonla mı yüz yüze mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yüz yüze değil. Şahıslarda benim özel evimin telefon

numarası da var. Yani şöyle söyleyeyim ben 2008, 2009’a kadar olan süreçte ev ofis çalışıyordum. Evimin numarası zaten mahkemede mevcut bulunmaktadır. Oradan da tespit edilebilir efendim. Bana Almanya’dan o derginin Stuttgart, Baden Württemberg eyaleti sorumlusunun yaptığı aramaların kayıtları oradan da çıkabilir efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani 2008’de de bir görüşmeniz oldu öyle mi efendim?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir mi bilmiyorum Kemal Bey. 2006’dan şimdiye kadar olan

süreçte şimdi günleri detaylı olarak bilemem de.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Çok sık olmadığını söylediniz de o bakımdan diyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ha yok.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın dün şöyle ben bu suali sordum da çok sık görüşmedim

dediniz. O anlamda bilebilirsiniz sayısını.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya çok sık Kemal Bey çok sık dediğim ben adamla her gün

10 kere telefon görüşmesi yapmıyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır sık değil sık görüşmüyorum dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben yılda belki 1, 2, 3 kere filan yapmışlığım vardır ama bu

sıra çok yoğunuz çünkü bu Çeska cinayetleriyle ilgili çok ciddi bulgulara rastlamış onlarda. Baya bir haber yapılmış bu konuyla ilgili. Benden de buradaki, Türkiye’deki bu Eminönü ve Karaköy’deki bu öldürülen 9 kişinin müşterek irtibatı olduğu İnport eksport firmasıyla ilgili bilgi istiyorlardı. Benim araştırdığım konu da oydu.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam onu söylediniz dün.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki, bu muhabir arkadaşınızla gazetelerde haber konusu

yaptığınız ve ifadenizde belirttiğiniz konuları size hangi yolla iletti?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Elden vermiştir genellikle efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Elden vermiştir.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hangi tarihte elden verdi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Valla bilmiyorum efendim şu an hatırlamıyorum. Mailde

atmış olabilir, elden de vermiş olabilir. Yani şu an hatırlamıyorum nasıl verdiğini.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki tarih itibariyle ne zaman verdi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hatırlamıyorum efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yalnız dün şöyle bir şey söylediniz. Söz konusu olay ben ifade

vermeden yaklaşık 1, 1 buçuk ay önce görüştüm dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim ben öyle ifade vermişsem öyledir. Tutanaklarda var

bu.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Evet. Yüz yüze mi, maille mi bakın, bu önemli bir mesele. Siz

bütün bu olayları haberleştiriyorsunuz ve savcılığa veriyorsunuz. Bu konuyu bilmemeniz mümkün değil. Mail mi attı size, yoksa o tarihte yani Hazirandan 1, 1 buçuk ay önce yüz yüze mi görüştünüz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yüz yüze görüşmemiz olmadı, yüz yüze görüşmemiz bire bir 2006 yılında olmuştur efendim. Bunu mahkemede de zikrettim. Ama tabi birkaç gazeteci arkadaşlarla da irtibat halinde olduğum için Türkiye.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki, yüz yüze görüşmediniz. Mail mi attı efendim?”

3

Page 4: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:4

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Büyük ihtimalle mail atmış olabilir efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki o mailleri neden getirmediniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangi mailleri getirmedim?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Size atılan mailler. Bakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın, atmış, atmış demiyorum efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Lütfen, bir, bir dakika efendim. Talip Bey bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Atmış olabilir diyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama şimdi şu var. Yüz yüze görüşmediniz. 2 olasılık kalıyor. 1,

elinizde belge yok, belge almadım diyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ya telefonda görüştünüz veya size mail attı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Eğer mail atmışsa az önce mail atmış olabileceğini söylediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “O maillerinizi neden çıkarıp da getirmediniz Değerli

Mahkemeye.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Veya Sayın savcılığa niye sunmadınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Kemal Bey, benim özel bir twitter hesabım var, o

twitter hesabım hotmailime bağlıdır. İsterseniz şimdi burada mahkeme huzurunda hotmailimi açabilirim. Günde bana 1500 ile 2500 arasında twitterde twit geliyor. Yani mesaj geliyor paralelinde. Ben o hotmaili kapattım. Yani her gün açıyorum 1000 tane 1500 tane 1500’ün, 100’i küfür, 300’ü tehdit, 200 tane normal bir vatandaşla yazışıyoruz. O hotmaili kapattım ben kullanmıyorum. Yani atmış olabilir veya olmayabilir. Kesin bir şey söyleyemem size buradan.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın Talip bey bu konu o kadar önemli ki.”Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey cevabını verdi hotmaili kapattım dedi. O, o maile gelmiş

olabilir diye.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam, bakın ben bir başka açıdan söyleyeyim.”Mahkeme Başkanı: "Söyledi tanık.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir yani bakmam lazım e-maillerime Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani. İma mı etmiş olabilirsiniz?”Mahkeme Başkanı: "Başka bir soru soralım Kemal Bey lütfen.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki efendim, peki efendim. Peki efendim. Bu beyanları

savcılıktaki ifadelerinizi gazetelerde çıkardığınız haberleri bir mailde mi size attı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bilmiyorsunuz. Aranızda o söz konusu mail diyorsunuz olabilir

diyorsunuz. O mailden başkaca mailleşmeler oldu mu aranızda?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok olmadı.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu konuyla alakalı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok genellikle telefon görüşmeleri yapılır efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Talip Bey Yenişafak gazetesindeki haberi sizin hazırladığınızı

ifadenizde açıkça kabul etmişsiniz, savcılık ifadenizde.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet. Şunu da belirtmek isterim. Dün Sabah gazetesinin.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir dakika sualimi bir tamamlayayım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi hayhay efendim buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ve haberin çıktısını da savcılığa vermişsiniz. “Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu haberin tarihini de 2008 Ocak ve 2000 Şubat başı olduğunu

söylemişsiniz yine ifade tutanağınızdan okuyorum.”

4

Page 5: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:5

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu yazıda sözde Alman Ergenekon’u tarafından yapıldığı iddia

edilen 2001, 2007 yılları arasında ödeme yapıldığına ilişkin bilgilere bu yazıda yer vermemişsiniz. Bakıyorum Yenişafak gazetesinde çıkan haberde veya sizin o makalenizde söz konusu para yardımlarına ilişkin bir ibare yok. Bu bilgi ve elinizde ve düşüncenizde oluşmuş olsaydı, muhtemelen bu yazıda da belirtirdiniz. Çünkü kişiler aynı kişiler, konu aynı konu ama benimle ilgili bölümü söylüyorum diğer ilgili bölümlerde var, Veli Küçük ve Muzaffer Tekin ile alakalı. Benimle ilgili Dekard’la Deckhert’le yaptığım iddia edilen konuşmayı Yenişafak’ta var. Ama parasal yardımlar yok. Para ödeme iddiasının tarafınızdan bu tarihten sonra oluştuğu ve ilk defa 10 Haziran 2008’de açığa çıktığı nereden anlıyoruz, bir ifadenizden, 2 Taraf, Star ve Zaman gazetesinde yayınlanan haberlerde. Yapıldığı iddia edilen bu para ödemeleri Yenişafak’ta çıkan sizin hazırladığınız haberde neden yer almıyor, sebebini izah eder misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim ben dün bu haberle ilgili eski Yenişafak’ın istihbarat şefi olan Şaban Aslan Bey şu an Sabah gazetesinin haber koordinatörü. Kendisiyle görüştüm. Kendileri benim böyle bir haber hazırladığımı, ama editörleri tarafından bir düzeltme yapıldığını. Ama bu haberin gazete tarafından yayınlamadı, yayınlanmadığını zikrettiler efendim yayınlanmadığını. Ama internet sayfasında çıkmış, gazetede çıkmamış internet sayfasında çıkmış. Kendisiyle dün görüştüm. Böyle bir şey hazırlamıştın abi dedi. Bizim editörler düzeltmişti dedi ama dedi gazetede yayınlanmamıştı internet sitemizde bununla ilgili bir haber yapılmıştı dedi efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Benim cevabım sorum o değil. Bakın Yenişafak’ta parasal yardımlar konusu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kemal Bey hatırlayamıyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “O paragraf yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kemal Bey kısa ve öz hatırlayamıyorum şu an efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama bu parasal yardımlar şu ifadenizin özü ve konusu ana

teması ve diğer bütün konuları işliyorsunuz, fakat o yazınızda bizzat kendi hazırladığınız yazınızda parasal yardımlara yer vermiyorsunuz. Bunun bir sebebi olmalı. Nedir?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim ben hatırlayamıyorum. Bu konuyla ilgili iddiaları dile getiren Alman gazeteci mahkeme heyetine de söyledim, telefon numarasını da verebilirim, adreslerini de verebilirim. Alman Adalet Bakanlığı üzerinden bu konu ile ilgili ifade vermek istiyor ve belgeleri sunmak istiyor, Kemal Bey. “

Mahkeme Başkanı: "Bu Yenişafak gazetesinde çıkan haberle ve haber siz beyanınız üzere söylediği iddia ediliyor. Siz Yenişafak gazetesine bu parayla ilgili herhangi bir beyanda bulunduğunuzu hatırlıyor musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hatırlamıyorum onu hatırlamıyorum.”Mahkeme Başkanı: "Tamam. Buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Kaldı ki efendim Sayın savcımıza da zaten yapmış olduğu haberi

bizzat kendisi vermiş. En azından böyle bir parasal olay olsaydı savcımıza verirken şunu diyebilirdi. Acaba bu lafı söylemiş mi? Efendim ben her ne kadar Yenişafak gazetesine bu haberi yaptırdım ama asıl olan burada parasal yardımlar var, parasal yardımlar bu Yenişafak gazetesindeki haberde çıkmamış. Size vermiş olduğum yazıda yoktur diye bir beyanınız oldu mu Sayın savcımıza?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olmadı efendim ama dediğim gibi sizinle ilgili öyle bir bilgi akışı vardı ki, o zaman. Yani birçok kaynaklardan bilgi geliyordu, gazetelere de geliyordu. Gazetelerin istihbarat şefleri ne biz daha doğrusu beni arıyorlardı, ben onları arıyordum. Çünkü bu konunun ne olduğunu bizimde ilgimizi çekmişti. Yani orada bir sizinle ilgili ve bu arkadaşlarınızla ilgili bu oluşumla ilgili bir, bir bilgi akışı.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Oluşum yok efendim lütfen oluşum demeyin.”

5

Page 6: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:6

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim bir dakika. Tamamlayın. Buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Arkadaşlarınız kelimesini kullandım efendim özür dilerim

oluşum için.”Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Arkadaşlarınızla ilgili bir bilgi akışı vardı. Dediğim gibi Kemal

Beyciğim ben 5 yıl evvel bir ifade verdim, şimdi geldim dün hayatımda ilk defa 8 saate yakın bir süre bir mahkemede sanıklık yaptım, tanıklık yaptım vatandaşlık görevim için. Siz bu dosyanın içeriğini A’dan Z’ye kadar biliyorsunuz. Ben detaylarını bilmiyorum. Yani burada bir danışıklı dövüşüklü bir şey olsa Sayın savcımız bana o bilgileri verirdi yani onu kast etmek istiyorsanız öyle bir şey yok efendim. Ben.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır hayır danışıklı dövüş değil bakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ancak hatırlayabildiğim, duyduğum veya kanıtlayabildiğim

bazı konularla ilgili somut şekilde burada mahkemede ifade veririm ben. Hatırlayamadığım konuları gerçekten hatırlayamıyorum. Yani o kadar çok olay var ki gün gündem olarak.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sorun şu, burada asıl olan parasal olayların sizin Ocak veya Şubat’ın başındaki bu haberinizden sonra beyninizde oluştuğu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Beynim (1, 2 kelime anlaşılamadı).”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ve bu şekilde Haziran ayında ifade tutanaklara geçtiğinin bir

kanıtı olarak ortaya çıkıyor. Yoksa siz çok rahatlıkla bu parasal olayları bilmiş olsaydınız Yenişafak gazetesindeki bu habere mutlaka yazdırırdınız ve Sayın savcımıza da o şekilde teslim ederdiniz.”

Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey tanık hatırlamadığını söylüyor başka soru soralım.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tabi efendim, tabi efendim. Tamam efendim. Dün yine size

sordum. Bu bilgiler size ne zaman muhabir arkadaşınızdan yine az öncede söylediniz geldi dedim. Siz savcılık ifadesinden 1, 1 buçuk ay önce dediniz. Oysa; sizin savcılık ifadenize göre bu bilgiler Yenişafak’ta yaptığınız habere göre 5 ay önce sizin elinizde ilk haberleşme Taraf’ta değil 5 ay önce Yenişafak’ta ve Yenişafak gazetesinde yine savcımıza teslim etmişsiniz. Bu çelişkiyi nasıl açıklayacaksınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim, dün onunla ilgili bir düzeltme yaptım. Büyük ihtimalle kayıtlara geçmiştir.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Neydi o düzeltme efendim?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hatırlamıyorum, şu an yani şöyle bir düzeltme sizinle ilgili

bilgiler.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yok böyle bir düzeltme yapmadınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yaptım net bilgiler.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Benimle değil ifade tutanağına geçen bilgiler.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bakın sizinle ilgili ben şimdi sizinle ilgili bilgileri

kastettim. Öbür arkadaş.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama ben sualimi bakın ben şimdi. Benim lütfen sualime cevap

verin. Aksi halde biz burada anlaşamayız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “3 gün boyunca konuşuruz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Net size soruyorum. İfade tutanağına geçen bilgileri.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bütün bilgileri şuradaki size okunan 1, 1 buçuk ay önce söz

konusu muhabirden aldığınızı defalarca söylediniz burada, birkaç defa hem de.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama bunun evveliyatı da var.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Şimdi. Bir dakika efendim.”

6

Page 7: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:7

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sonra düzeltme yaptım. Bunun bir evveliyatı olduğunu söyledim efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın bir dakika efendim. Lütfen.”Mahkeme Başkanı: "Efendim soru şu değil mi? Bu belgeler, bu belgeler ne zaman geldi?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yenişafak gazetesine.”Mahkeme Başkanı: "Şeklinde değil mi? Bu belgeler.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim 5 ay önce bu bilgileri eline gelmiş.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu çelişkiyi izahat etsin bize.”Mahkeme Başkanı: "Tamam Talip Bey onun tarihini soruyor hatırlıyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi efendim ifade vermeden 1, 1 buçuk ay evvel bilgiler

gelmişti ama, onun evveliyatından da bilgiler geliyordu. Yani orada bir bilgi eksikliği olmuş olabilir. Yani X bir şahıs ile ilgili bir bilgi geldiyse. İleriki aylarda ek bilgilerde gelebilir. Ya biz şu araştırmalarımızda şu konuda bu şahsın burada da böyle bir çalışmalar yaptığını tespit ettik gibisinden veya öyle bir bulgular var gibisinden bulgu oluşmuş olabilir efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Anladım. Peki bu verilen paralarla ilgili bilgi bir defada mı geldi birkaç defada mı geldi hatırlıyor musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Birkaç defada geldi çünkü detaylı şekilde değil.”Mahkeme Başkanı: "Tamam. Tamam. Buyurun Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Birkaç defada geldi ama nasıl geldiğini hatırlamıyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim uzun bir süreç geçti. Nasıl hatırlayayım ki.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki.”Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey buyurun başka, başka soru.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi.”Mahkeme Başkanı: "Tamam. Buyurun Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “19.1.2012 tarihli ifadenizde Taner Ünal’a yapılan ödeme ile ilgili

hiçbir belge görmediğinizi beyan ettiniz. Doğru mu efendim? Ben dosyada falan hiçbir belge görmedim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2007’deki süreçte mi diyorsunuz 2008’de verdiğim ifade mi?“Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim Sayın savcımıza, Sayın savcımıza vermiş olduğunuz

2008 ifadesi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet görmedim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Görmediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ve belgeli mi, belgesiz mi bir ödeme yapılıp yapılmadığı

konusunda da bir bilgim olmadığını söylediniz öyle mi efendim?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İfadelerimde öyle varsa öyledir efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Dün öyle söylediniz ben bir defa teyit ediyorum çünkü sürekli

değiştiriyorsunuz Talip Bey o yüzden teyit ihtiyacı duyuyorum. Oysa bakın belge yok diyorsunuz, belge görmedim diyorsunuz, ama Değerli Sayın savcımıza ifadenizde Taner Ünal’a Heinrich Böll Derneği tarafından 12.500 DM ödendiğine ilişkin belgeyi bizzat Sayın savcımıza siz veriyorsunuz, ne dersiniz buna?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O bilgiyi ben vermedim Sayın savcımıza.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Olur mu efendim? Siz vermişsiniz bakın. İfade tutanaklarında

size söyleyeyim kaçınca sayfada olduğunu da söyleyeyim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim efendim 3 sayfalık ifadede?”Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey o kısmı okur musunuz?”

7

Page 8: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:8

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tabi, tabi efendim. 3., 2., 2. sayfa efendim yine 1. paragraf sondan 9. Sırada, pardon 10. sırada. Taner Ünal’a Henrich Böll Safting derneğinin 6.5.1997 tarihli.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hah tamam tamam tamam tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “12.750 Alman Markı gönderildiğine ilişkin Frederich Mayer isimli

şahsın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet doğru.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “İmzasını taşıyan belge fotokopisi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Doğru, doğru o doğru doğru onu onu vermiş olabilirim.

Çünkü niye? O sıra ben çok önemli, Fehriye Erdal ile ilgili bir konu vardı ve BDP eski BDP isimli partinin kapatılmasıyla ilgili bir konu vardı. O konuyla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı benim ifademe başvurmuştu. Niye söyleyeceğim? Bu birkaç Alman vakfının BDP eski şimdi eski ismini unuttum, bir evvelki ismi kapatılmadan evvelki bir ismi. O partinin bu vakıflarla herhangi bir ilişkisi olup veya herhangi bir parasal akışı olup olmadığını tespit etmek amaçlı Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı o zamanlar benim bilgime başvurmuştu. Ben de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına elimde bu Friedrich Ebert vakfından tutun Heinrich Böll vakfından tutun bütün vakıflarla ilgili bilgileri Sayın savcımıza dosya halinde zikretmiştim. Büyük ihtimalle Sayın savcımıza verdiğim belgede onun bir fotokopisi olabilir efendim. Ama şöyle söyleyeyim, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından çok önemli. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Heinrich Böll vakfının yıllık giriş çıkışlarına baktığınız zaman Taner Ünal’ın bu parayı aldığını çok rahatlıkla görebilirsiniz. Bir proje çalışması kapsamında, Vakıflar Genel Müdürlüğü Alman vakıflarını denetlemektedir ve yıllık gelir gider beyannamesi verirler oraya. Ödemelerin nereye yapıldığına dair. Ben elimde olan somut bir şey varsa savcımıza vermiştim o zaman. Büyük ihtimalle de ben vermişim öyle de duruyor. Yani sonuçta ifadeniz doğru. Ama şimdi bununla ilgili hem Tercüman gazetesi, hem Zaman gazetesi, hem Yenişafak gazetesi ve birçok gazete haber yapmıştı o zaman. Bu verilen para akışlarıyla ilgili. Heinrich Böll vakfına bu konuyla ilgili soru soruldu mu sorulmadı mı bilmiyorum. Benim bildiğim şu; bu haberler gazetede çıktıktan sonra o gazeteye karşı bu Heinrich Böll vakfı herhangi bir tekzip göndermemiştir. Çünkü niye? Türkiye’de verdiği gelir gider tablosunda bu giderle ilgili bir beyan bulunmaktadır efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu belgeyi siz nereden temin ettiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Birisinden aldım efendim. Haber kaynağımdan.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Türkiye’de mi, Almanya’da mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu belge buradan verildi, çünkü niye? Burada Vakıflar Genel

Müdürlüğünün bu vakıflarla yapılan alışveriş yani bu para giriş çıkışları denetlendiği için büyük ihtimal onu buradan almıştım efendim. Büyük ihtimal şimdi hatırlayamıyorum tam da.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki bu belgenin aslının nerede olduğunu biliyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Aslını Vakıflar Genel Müdürlüğüne soracaksınız Kemal Bey

ve Heinrich Böll vakfına soracaksınız.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Şimdi siz kitaplarınızda da Heinrich Böll vakfı diye geçiyor. Oysa

bu makbuzun başlığında Heinrich Böll Derneği diye geçiyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İşte.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Onu size sorayım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu dernek ve vakıf Türk hukukunda.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İşte bu Alman vakıflarının Türkiye’de oynadığı oyunun bir

şeyi şudur. Türkiye’de Heinrich Böll vakfı tam vakıf olarak tanınmadığı için o süreçte dernek olarak geçiyordu. Mesela şu an Türkiye’de illegal faaliyet sürdüren bir siyasi vakıf var. Adı Rose Lüxemburg Vakfı Alman sol partinin bir vakfıdır. Bu vakıf İzmir, Ankara ve İstanbul’da illegal ofisleri olduğu halde dernek kılıfı altında çalışmaktadır. Vakıf altında değil. Çünkü vakıf

8

Page 9: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:9

statüsünü daha almamıştır. Büyük ihtimalle Heinrich Böll Derneği olarak geçiyorsa bu vakfın o zaman vakıf statüsünü almadığını düşünüyorum efendim. Yani buna verebileceğim cevap bu.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Siz belgenin aslını görmediniz değil mi efendim?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır efendim. Görmedim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki bu belgeyi aldıktan sonra doğruluğu konusunda bir

araştırma yaptınız mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Do… şimdi.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Derneğin adresi son derece açık. Gümüşsuyu adresi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi şimdi.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Gidebilirsiniz efendim böyle bir belge size mi aittir veya ödeme

yapıldı mı diye sorabilirdiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Değerli Kemal Bey, Değerli Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bunu sordunuz mu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sayın Kemal Beyciğim Alman vakıflarının çalışma sistemi

şöyledir. Bir resmi verilen paralar vardır, bir gayrı resmi verilen paralar vardır. Bir de proje çalışması altında verilen paralar vardır. Çok ilginç şekilde ki, resmi verilen para, verilen paralarda bile Alman vakıfları son 1, 1 buçuk senede ciddi hatalar yapmaktadır ki, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet İstihbaratın yaptığı araştırmalarda PKK’ya ve CHP’nin bazı belediyelerine aktarılan paralar tespit edilmiştir. Şimdi ben o vakıfların ipini pazara çıkardı çıkar, çıkarırken ben bu vakıfların içine girip de detaylı şekilde onların gelir gider tablolarına bakmıyorum. Yani o makbuz büyük ihtimalle bu vakfın gelirler Vakıflar Genel Müdürlüğüne verdiği yıllık gelir gider tablosunda gözükmektedir ki ben bu bilgiyi Sayın savcımıza vermişimdir. Niye vermişimdir? Çok ilginç şekilde 1; bu vakıflarla yapılacak bilgi takasında bu vakıfların Türkiye’de bazı illegal faaliyet sür… illegal faaliyet sürdüren ve anayasal düzeni bozmak isteyen oluşumlar gruplar ve partilerle işbirliğinde için içinde olduğunu kanıtlamak amaçlı verdim ben bunu. Yani bu belgenin orijinali ben de olması olamaz. Ancak bir fotokopisi olur efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Fakat bu belgenin de doğruluğunu derneğe teyit ettirmediniz değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim teyit ettirmeme lüzum yok, Kemal Kerinçsiz, Sayın Kemal Bey.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Siz ettirdiniz mi etmediniz mi o lüzum o ayrı bir mesele?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sayın Kemal Bey ben Necip Hablemitoğlu’ndan sonra bu

vakıflarla uğraşan tek kişiyim, Türkiye Cumhuriyetinde.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “:Bakın benim sualim şu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben ettirmem.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Belgeyi teyit.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben hiçbir Alman vakfıyla görüşmem hiçbirini de muhatap

almam efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam ettirmedim deyin o zaman. Tamam ettirmedim deyin o

zaman.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ettirmedim. Ettirmeme hiç lüzum yok çünkü yalanlanacak.

Ben çok iyi biliyorum. Yani bunu ancak Türk makamları bir arama taramayla yapabilir. Şimdiye kadar size şunu belirteyim dipnot olarak. Mısır’da Alman vakıflarına arama tarama yapıldı. Ne oldu, Amerika Birleşik Devletlerinin talimatıyla bu arama tarama durduruldu. Türkiye’de de bir savcımız yaptı bunu. Bir arkadaşımız çıktı bu vakıflarla ilgili kitaplar yazdı. Gündeme getirdi. Ne oldu, Kemal Bey yani biz bu insanlarla uğraşıyoruz bu insanlar bizim için bir hasım gibidir bu vakıflar.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “O sizin.”

9

Page 10: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:10

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani bizi hasımları olarak görüyorlar. Bana hiçbir zaman bilgi vermezler.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Talip Bey o sizin şahsi görüşleriniz.”Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey buyurun tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani bu da davayı alakadar etmiyor. Efendim şimdi bakın bu

fotokopiyi tetkik ettiğimde büyüteçle beraber baktığımda imzadaki sizde bakabilirsiniz, önünüzde herhalde zannediyorum evrak. Son derece kesik yazılmış.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır ben de yok.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir imza özelliğini taşımıyor. Adeta isim kesik kesik yazılmış.

Yani bir hukukçu az çok bunu tecrübeli bir hukukçu bu imzanın sahte olup olmadığı konusunda bir yargıya ulaşabilir. Tabi bu yargının mutlak doğruluğu mümkün değil. Ama şu imzanın muhtemelen sahte olma ihtimali çok fazla. Büyüteçle baktım Değerli Sayın savcım istiyor. İmza efendim. Yani ad soyad yazılmış ama kesik. İşlevlik yok. Efendim yuvarlaklık yok. Devamlılık yok. Çok net o konuda. Bu belgenin doğru belge olduğunu başka bize nasıl kanıtlayabilirsiniz? Çünkü teyit ettirmemişsiniz. Bir fotokopi getiriyorsunuz. Söz konusu belgenin.”

Mahkeme Başkanı: "Talip Beye gösterin.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sahte olarak tanzimi o kadar kolay ki bunu herkes rahatlıkla

yapabilir bunu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir dakika, bir dakika Sayın Kemal Bey. Bir, bu bir, bu bir

makbuz değil Kemal Bey. Bu bir yazışma. Bakın şimdi siz mahkemeyi yanıltıyorsunuz. Niye yanıltıyorsunuz? Bu yazışma Heinrich Böll vakfının, Heinrich Böll vakfının Almanya’daki merkezi olan bakın yanıltmayın mahkemeyi. Lütfen, lütfen lütfen bırakın lütfen siz yani sizin amacınızın ne… Bu yazı nedir biliyor musunuz efendim? Bu yazı bir makbuz değil. Bu yazı Heinrich Böll Vakfının ben size birebir okuyayım işte… Şimdi diyor ki; bu yazıyla Heinrich Böll Vakfı Türkiye Almanya’daki Heinrich Böll Vakfından Türkiye’deki bu oluşuma 12.750 Lira proje çalışması altında para verebilir miyiz diye yazıyor. Bu bir makbuz değil, Kemal Bey lütfen yani burada bakın bakın…”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ben de size onu sordum, ama bakın teyit ettirdiniz mi dedim gerek yok dediniz evet bu para ödenmiştir biliyorum dediniz, siz bunları söylediniz ben değil.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın burada şunu yazıyor…”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ben Almanca bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: "Altında kimin imzası var Talip Bey?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim Frıt İhmayer adlı bir kişinin. Bu Frit İhmayer adlı bir

kişi buradaki sorumlu bir kişi. Yani Türkiye’de sorumlu olarak şey yapmış. Türkeli Gazetesine diyor, yaptığı proje çalışmalarından dolayı diyor ve bilgi aktarmaktan diyor 3 gün içinde diyor 12.750 Alman Marklık bir paranın Taner Ünal Beye havale yapılmasını arz ederiz, diyor. Bu bir makbuz değil, bu para talebinde bulunmak talebidir efendim. Yani Heinrich Böll Vakfı Türkiye işte siz yılı da söylemiyorsunuz Kemal Beyciğim. Yani siz 2007 deseniz haklısınız da.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu belgeleri siz ibraz ettiniz ben değil.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu belgeleri Sayın savcımıza siz verdiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın 1999 günü Alman vakıflarına yapılan operasyona

kadar olan süreçte Sayın Nuh Mete Yüksel’in yaptığı süreçte böyle belgelerle para veriliyordu Kemal Bey. Yani böyle para akışlarıyla böyle yazışmalarla paralar resmi şekilde gönderiliyordu. 99’daki operasyondan sonra bu çalışmalara proje çalışması adı altında paralar verilmeye başlandı.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu para verildi mi efendim, benim sualim bu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu para verilmiş efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “E tamam bakın.”

10

Page 11: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:11

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu para verilmiş o kadar basit buyurun efendim. Siz makbuzdan bahsediyorsunuz bu bir yazışma.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “E tamam. Makbuz veya yazışma benim için önemli değil benim için önemli olan şu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Lütfen tutanaklarda var siz makbuz dediniz ve sahte olduğunu söylediniz.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Şu, belgeyi siz ibraz ettiniz, belgeyi siz ibraz ettiniz.”Mahkeme Başkanı: "Tamam belge hakkında soruyu cevapladı, başka soru sorun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki tamam efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben de diyorum, ne makbuzu ya.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki, bu ödeme banka aracılığıyla yapıldığını biliyor musunuz

kesin yapıldı diyorsunuz çünkü.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu bilmiyorum efendim. O yapılmış, çünkü öyle bir yazı (1

kelime anlaşılamadı) söyledi.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın yapılmış ayrı yapıldı ayrı. Bakın orada yapılmış demiyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın, Kemal Bey.”Mahkeme Başkanı: "Talip Bey nasıl yapıldığını biliyor musunuz (1 kelime anlaşılmadı)?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, şimdi o zaman, o zamanki süreçte bu tip paralar

genellikle EFT şekli veya isme havale yapılırdı. Korospondentfil Alman bankası üzerinden. Şimdi yıl 97 çok önemli burada şu talep ediliyor. 3 gün içinde diyor Taner Ünal Bey’in Türkeli Gazetesine yaptığı proje çalışmalarından dolayı 12.570 Mark ödeme yapılmasını Heinrich Böll Vakfı İstanbul olarak talep ediyoruz diyor. Şimdi o ödemenin yapılıp yapılmadığını ben bilmiyorum bir talepte bulunuyor Heinrich Böll Vakfı çok önemli. Yani bu talepte bulunmakta bu ödemenin yapıldığı demektir. Ha bunu kanıtlamak mahkemece ha şöyle söyleyeyim; banka giriş çıkışlarında böyle bir havale yapılmış mı? Yapılmamış. Benim tecrübelerime göre 1999’a kadar olan süreçte bu vakıfların yaptığı ödemeler genellikle EFT ve havaleyle oluyor ya Korospondent bir Alman bankası veya o vakfın merkezinin yakınlarında herhangi bir Türk bankası varsa Türk bankası üzerine yapılır efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “O zaman siz bu paranın ödendiğini görmediğinizden ötürü yapılmıştır deme gibi bir olayınız yok olamaz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Kemal Bey ben burada ifademde.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Makbuz ayrı dediğiniz gibi makbuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İfademde Sayın savcımıza verdiğim ifadede; o paraların

verildiğine dair ben oradaydım gördüm gibi bir ima kullanmadım.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “E az önce söylediniz bu para adım gibi yapıldı, ödendi dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu yazı varsa adım gibi yapılmıştır diyorum Kemal Bey bu

yazı varsa diyorum, bu yazı ödemenin bir gerekçesidir.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın yazıdaki, yazı. Soruyu değiştiriyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey kanaatini belirtiyor yani yapılmıştır diyor. Buyurun başka

soru sorun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kanaatim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim, yazıda, tamam efendim. Yazıda 2 unsur dikkat

çekiyor Talip Bey. Birincisi, Taner Ünal ismi Tamer olarak yazılmış.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yanlış yazılmış olabilir bana sormayın onu.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Şimdi bir dakika efendim bu önemli bir hata. Bir dernek iddia

edildiği gibi bir kişiye bir para ödeyecekse bir ilişkiye girmişse bir projeyi bütçeleyecekse en azından bu şahısla belli bir diyaloga, belli bir ilişkiye girmiş olması lazım. Yani öyle ki bu kişinin ismini yanlış yazıyorsa bu parayı diyelim ki EFT çıkaracak bankaya Tamer olarak çıkarsa gidip bu parayı bu bankadan alamaz. Yani bu belgenin bir ciddiyeti de yok, bu anlamda. Eğer bu

11

Page 12: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:12

belgeye istinaden bir para bankaya yatırılacaksa alması mümkün değil. Yani siz böyle vakfın bu şekilde bir hata yapabileceğine inanıyor musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama gazetenin ismi yazıyor orada efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Acaba bu belge düzenlenirken mi, düzenleyen kişi mi bu hatayı

yaptı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim onu vakfa sorun bana sormayın.”Mahkeme Başkanı: "Şimdi Talip Bey Taner Ünal’a veya Tamer Ünal’a bu para niçin

ödeniyor o konuda bilginiz var mı? Yani belgede söy…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Proje çalışması altında yazıyor zaten orada yani yaptığı

kültürel faaliyetlerden dolayı.”Mahkeme Başkanı: "Ne tür kültürel faaliyetler yapılıyor, (1, 2 kelime anlaşılamadı).”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kısa ve öz yazıyor içeriğine girmiyor çünkü niye söyleyeyim

ben size. Çok ilginç şekilde Tamer Ünal Bey ve gazetesi 90’lı yılların ortalarından sonra çok ciddi şekilde Taner Ünal, Taner Ünal Bey’in gazetesi 90’lı yılların ortasında çok ciddi şekilde vakıflara, vakıflar lehine haberler yapmıştı. Artı bu Bergama’daki altın madenleriyle ilgili çok ciddi şekilde haberler yapmıştı. O süreçte zaten bu Euro gold firması olan Alman kökenli firmanın ihaleyi Bugün Gazetesinin sahibinin almasını değil de Euro gold istiyordu o zaman. Orada bayağı bir kamuoyu oluşturulmak isteniyordu. Taner Ünal Bey ve gazetesi de o konuda çok ciddi şekilde taraflı şekilde Almanlar lehine haberler yapmıştı. Büyük ihtimalle o paranın o amaçla verildiğini düşünüyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Yani o haberler Almanya’daki yani işte bu ödeme yapılanların lehine mi aleyhine miydi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanların lehine haber yaptığı için yapılmıştır efendim.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “İfadenizde bu Taner Ünal’a 15 bin Avro ödendiğinden

bahsediyorsunuz. Bu bununla ilgili bir ödeme mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın 2 ayrı ödeme gözüküyor. Bir ifadenizde net bir şekilde

Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Taner Ünal’a 15 bin Avro ödendi diyorsunuz kendi ifadeniz bilmiyorum diyemezsiniz, bu sizin ifadeniz insanları suçluyorsunuz. Öbür taraftan da şurada bir projeden ötürü 12.500 DM ödendiğini iddia ediyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu belgeyi de siz sunuyorsunuz buradaki ödeme.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılamadı).”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir dakika efendim. Bu 2 ayrı ödeme mi tek bir ödeme mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Büyük ihtimalle 2, 3 ayrı ödemedir efendim. Yani birinin

makbuzu varsa o bir ödemedir, öbürküleri de büyük ihtimal başka bir ödemedir efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Makbuz değil bak siz ikaz ettiniz makbuz demeyin. Efendim bu

belgedeki yazışmadaki dernek olarak geçiyor. Bu dernekte Türk hukukuna tabi burada yazıyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir kelime efendim eklemek olarak. Şimdi siz deminleyin

2007 dediniz o belgede 97 yazıyor. 1997’de Heinrich Böll Vakfı Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde dernek statüsünde buradaydı, vakıf olarak statüsü almamıştı çok önemli bunu belirtmek isterim 97 yazıyor çünkü onun için büyük ihtimalle dernek olarak yazılmıştır. O da o belgenin doğruluğunun kanıtıdır efendim. Yani siz şimdi onu iddia ediyorsunuz da siz bana 2007 dediniz.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır hayır efendim 2007 değil, değil efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın orada demin söylerken 2007 kelimesini kullandınız o

belgede 97 yazıyor.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Değil efendim hayır efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Heinrich Böll Vakfının siz giriş yılını biliyor musunuz?”

12

Page 13: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:13

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır efendim 2007 demedim yapmayın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Heinrich Böll Vakfı 1994 yılında geldi.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bana o konuda ki sual sormayın lütfen.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok ben size söylüyorum (1, 2 kelime anlaşılamadı).”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Benim suallerime cevap vereceksiniz. Ben 2007’de demedim.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika Kemal Bey, bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kemal Beyciğim dipnot olarak bilmeniz için söylüyorum

yabancı bir vakıf Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına girip aktivite yaptığı zaman öncelikli olarak 5 senelik vakıflar kanunumuza göre; dernek statüsünde bir çalışma yapması lazım ki 5 sene sonra vakıf amaçlı faaliyetler sürdürüldü diye bir dilekçe verebilir. Yani bu çok önemli Heinrich Böll Vakfının Türkiye Cumhuriyetine girişi de 1994 yılıdır efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sorun değil efendim yani sorumuz o değil. Efendim söz konusu dernek Türk hukukuna tabi merkezi de şurada başında Gümüşsu İstanbul açık adresi de var, telefon numaraları da var. Ama maalesef soruşturma aşamasında Sayın Değerli savcımız şu belgeyi şu derneğe bir yazışmayla gerçekten bu yazışma size mi ait, bu imza bu kişiye mi ait, bu para ödendi mi, ödenmedi mi diye yazılmış olsaydı emin olunuz çok rahatlıkla bu tartışmayı yapmayabilirdik Değerli Savcım.”

Mahkeme Başkanı: "Efendim tanığa soracağınız soru var mı Kemal Bey?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Acaba böyle bir yazışma yapılıp yapılmadığı konusunda bilgisi

var mı?”Mahkeme Başkanı: "Belgeyi gösterelim alıp. Kemal Beyden alalım tanığa gösterelim

belgeyi.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani gönlümüz onu isterdi o yazışma yapılmış olsaydı

soruşturma aşamasında hiç bu kadar tartışmazdık.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben bu yazışmanın yapıldığını söylüyorum. Ben diyorum ki

ben iddia ediyorum bak Kemal Bey, beni burada kesseniz de, doğrasanız da ben bu vakıfların öyle bir bilirim ki çalıştığını. Bu ödemelerin yapıldığını ben yüzde 100 biliyorum, yüzde 100 biliyorum bu ödemelerin yapıldığını. Ben çünkü bu vakıflarla 6 yıldır mücadele ediyorum. Bunların nasıl çalışma yaptığını da çok iyi biliyorum. Bu ödeme yapılmış efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Görmeden siz (1 kelime anlaşılamadı) diyebilir misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın siz dernek dediniz ben uyanmadım 2007 diye 97’i

görünce kafamda şarj yaptı. Çünkü niye? Heinrich Böll ya 93’te ya 94’te gelmişti. Yani vakıf statüsünü alamaz, dernek kılıfı altında çalışma yapıyordu. Yani bu ne demektir bu belgenin doğruluğudur. Yani Savcı Beyimizin de vakfa sorup sormadığını bana sormayın efendim lütfen yani.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın.”Mahkeme Başkanı: "Evet Kemal Bey lütfen.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam tamam değiştiriyorum efendim. Sayın Başkanım söz

konusu belgenin adresi açık, bu adrese eğer Değerli mahkememiz müzekkere yazarsa zaten bu konu aydınlığa çıkacaktır.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam gerekli araştırma yapılır efendim. Buyurun başka soru sorun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim bu Taner Ünal 18.5.2010 tarihli celsede dinlendi. Sayın savcımız Mehmet Ali Pekgüzel sizin ifadenizi okudu, Taner Ünal’a 15 bin avro alıp almadığınızı ve ayrıca bu makbuzunda varlığını ifade ederek söyledi, fotokopiyi hatırlattı yurtdışından ve dernekten böyle bir yardım alıp almadığını sordu bu kişide aynen şu cevabı vermiş o celsede 18.5.2010 tarihli celsede; ispat etsinler kafama kurşun sıkarım hiçbir sivil toplum kuruluşundan ve hiçbir devlet kuruluşundan kesinlikle yardım almadım. Bir paranın benim şahsıma geçmesi için elde bir delil, belge olması lazım, kayıt olması lazım, 1990 yılından itibaren yaptıkları

13

Page 14: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:14

incelemede eşimde dahil hiçbir kayıt bulunamamıştır. 1990 yılından itibaren diyor. Mahkemeden bu konunun araştırılmasını talep ediyorum denmiş, bu şahsın bu beyanına ne dersiniz? Bu kişinin iddia ettiğiniz para ya da paraları hangi paradan çektiğine dair bir bilginizde yok. Sadece yüzde 100 eminim diyorsunuz ve başkaca bir kanıtta yok. Ama bu şahısta diyor ki MASAK’tan inceleme yapıldı, 1990 yılından itibaren defter ve kayıtlarımda kesinlikle yurtdışından veya yurtiçinden böyle bir dernekten yardım alındığına dair hiçbir kayıt ispat edilemedi diyor.”

Mahkeme Başkanı: "Ne diyorsunuz, Taner Ünal’ın bu şekildeki beyanına?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bu yazışma Heinrich Böll Vakfının Alman, çünkü

dernek statüsünde olduğu zaman olduğu için 97 yılında o çalışma açısından verilmişse bu paranın Türkiye sınırları içinde verildiğini düşünüyorum ben. Çünkü vakıf hiçbir şahsa para göndermez, Almanya’dan. Kendi vakfı proje çalışması, çalışması adında Türk makamlarınla işbirliği yaparsa direk ödemeyi yapar. Bu ödemeler efendim dernek statüsü olduğu süreçte hep elden yapılmıştır bu Heinrich Böll Vakfı tarafından. Yani bunu biz nereden biliyoruz? Bunu biz Sayın Nuh Mete Yüksel’in 99’da hazırladığı iddianameden biliyoruz efendim. Yani verilen paraların nasıl makbuzla verildiğini. Ki Sayın Nuh Mete Yüksel, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde bu vakıflara karşı açılan casusluk davasındaki dosyaların içeriğine… ben de komple dosya var ekli dosyalarıyla birlikte. Orada birebir hangi dernekler, hangi vakıflar, hangi kuruluşlara para verildiği gözükmektedir ki. Bu Heinrich Böll Vakfının o süreçteki hep elden verilerek makbuz karşılığı veya Türkiye içindeki herhangi bir bankadan havale yapılarak verildiği tespit edilmiştir efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Talip Bey Taner Ünal diyor ki, böyle bir ödeme yapılmadı, almadım diyor bu beyanı doğru mu değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamer Bey’in kendi iddiası, o Tamer Bey’in kendi iddiası diye düşünüyorum ben onu. Ben elimdeki belgeye dayanarak bunun doğru olma ihtimalini vakıflardan dolayı tecrübem olduğu için bunların ödemelerin nasıl yaptığını o yüzden ihtimali var diye düşünüyorum efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “19.1.2012 tarihli celsede sizin tarafınızdan hem ifadenizde kabul ettiğiniz, hem de burada kabul ettiğiniz Yenişafak, Taraf Gazetelerinde çıkan haberlerde de Alman Hukukçular Birliği Başkanı Günther Dechert ile 2001 yılında mailleştiğim ve yazıştığım ve derneği de kurduğumdan bahsettiniz. Ben de dedim ki, oysa büyük hukukçular birliği 2006 yılında kuruldu arada 5 yıllık bir fark var. Hani 1, 2 yıl olsa tamam diyeceğim. Bu çelişkiyi nasıl izah edeceksiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz yazışmış olabilirsiniz efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır derneğin kurulması.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kişisel, kişisel olarak yazışmış olabilirsiniz, onun alt yapısını

hazırlamış olabilirsiniz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır siz bakın net bir şekilde haberlerde derneğin 2001 yılında

kurulduğunu bahsediyorsunuz. Kurulan dernek 2006 yılında büyük hukukçular birliği.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangi burada, kendi ifademde mi öyle bir şey var efendim?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Okuyorum efendim dün birkaç defa okudum size, bakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nerede?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yenişafak Gazetesindeki haberiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kaç yılında yapılmış bu haber?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yazdığınız yazı. Şöyle diyorsunuz efendim işte Ocak sonu Şubat

ayında.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Büyük Hukukçular Birliğini kurarken 2001 yılında.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

14

Page 15: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:15

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Günther Dechert ile mail ortamında bir tercüman aracığıyla irtibata geçmiş ve Almanya’daki oluşumunda aynısını Türkiye’de organize etmiştir.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2001 yılında yapmış olamaz mısınız bunu efendim? Yani 2006’da kuracağını.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Derneği mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır 2001 yılında bu yazışmaları yaparak 2004, 2005,

2006’da böyle bir oluşumun oluşması için bir alt yapı yapmış olamaz mısınız olabilir efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır siz derneğin kurulduğunu 2001 yılında söylüyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya ben bilmiyorum derneğinizin ne zaman kurulduğunu.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama o zaman niye söylüyorsunuz, niye bu şekilde beyanda

bulunuyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Orada bir, şimdi orada bir orada.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Görmediğiniz bir hadisede nasıl gerçekdışı beyanda

bulunabiliyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim orada bir rakamsal bir hata yapılmış olabilir diye

düşünüyorum rakamsal hata derken.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim 5 yıllık bir hata.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın sizin söylediğiniz o hatalarla bir burada bulunuyoruz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya şimdi Kemal Bey beni…”Mahkeme Başkanı: "Hatırlamadığını söylüyor yani tarihte yanlış olabilir diyor. Buyurun

Kemal Bey başka soru sorun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki. Hangi taraf doğru ki efendim, hangi taraf doğru.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tabi önemli. Savcılık ifadenizde; şahsımın Günther Dechert ile

mail ve yazışmalar yoluyla görüşüp 2001 yılında büyük hukukçular birliğini kurduğuma ilişkin şifahi bilgiyi Stein Dergisindeki muhabirinizin yaptığı araştırma sonucunda tespit ettiğini, size söylediğini belirtmişsiniz. Bu ifadenizde Stein Dergisinin muhabirinin elinde yazışma ya da mail olduğunu söylememişsiniz ifadenizde bu yok. Taraf, Yenişafak, Star Gazetelerinde çıkan haberlerde de bu konuda bir bilgi yok yazışma veya mail olup olmadığı konusunda. Muhabirin elinde iddiaya göre Dechert’le yapılan görüşmeye elinde yazışma, belge, mail var mıymış size var dedi mi bu kişi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi siz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Anladınız değil mi efendim soruyu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İfadeyi şimdi şöyle yazıyor. Ben isterseniz Anayasa

Mahkemesinin dikkatini çekti 98 yılında bu derneği kapattı. Stein Dergisindeki muhabir arkadaşımın bana aktardığına göre yapmış olduğu bir araştırmada orada tarih yazmıyor bakın, araştırmada. Türkiye’deki Hukukçular Birliği Derneğinin Başkanlığını yapan Avukat Kemal Kerinçsiz ile yazışmaları olduğunu, Hukukçular Birliği Derneğini kurmadan önce Hukukçular Birliği Derneğini kurmadan önce bakın bu kelimede çok önemli. Kurmadan önce Avukat Kemal Kerinçsiz’in Günther Dechert ile internet ortamında tercüman vasıtasıyla haberleşerek Almanya’daki derneğin benzerini Türkiye’de kurmuş olduğunu tespit ettiğini söyledi.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam size söylemiş.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Burada. Şimdi bakın.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yazışma ve mail olduğunu ifade etmiş ama kendi elinde bir

yazışmanın, mailin olup olmadığı konusu belli değil burada. Yani ben güya söz konusu başkanla mailleşiyorum, efendim yazışıyorum bu yazışma ve mail var mı yok mu size söyledi mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir şey söylememiştir ki ben savcımıza öyle ifade verdim olup olmadığını bilmiyorum yani.”

15

Page 16: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:16

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Buna karşılık yani yukarıdaki beyanın ötesinde savcılık ifadenizde iddiaya göre 25 bin Avro ödendiğine ilişkin muhabirin elinde yazışmalar olduğunu ancak belgeleri size vermediğini sadece şifa bilgi verdiğini belirtmişsiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet doğrudur doğru.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “İfadeniz bu, yani yukarıda.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Belgeleri vermemek nedir biliyor musunuz? Şimdi size bir

belge geldiği zaman.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim bir dakika soruyu tamamlayayım ondan sonra bir dakika

efendim.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika. Tamamlayın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi hayhay.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Dün size sordum. Bu belgelerin mahkemenin huzuruna

geldiğinde; mahkemenin size bunu soracağını, sanıkların iddialarınızı belgelendirmenizi isteyeceğini, bu sebeple geçen 4 yılda son derece ciddi, insanların onurlarını hiçe sayan ajan ve hain olarak iddia ettiğiniz bu ciddi suçlamalarla ilgili belgelerin elinde olduğunu söylediğiniz birkaç gün öncede görüştüğünüz muhabir arkadaştan istemeyi de hiç düşünmedim dediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet düşünmedim, çünkü mahkeme.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam devam ediyorum efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın bir dakika, bir dakika.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “İhtiyaç hissetmedim şeklinde cevap verdiniz.”Mahkeme Başkanı: "Soruyu tamamlayın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayhay efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “İhtiyaç hissetmedim dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Mahkeme talep etmediği için ihtiyaç hissetmedim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir dakika efendim bir dakika. İfadenizin bitiminde az öncede

dediniz ki ben kendisiyle görüştüm, eve gittiniz, muhabiri aramışsınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Görüşmüşsünüz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki. Bu muhabire demediniz mi bakın ben dün bu konularla ilgili

ifade verdim sizin elinizde de yazışmalar var, mailler var, belgeler var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, gönder bana.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu belgeleri sizden istirham etsem internet ortamında veya faks

geçerek.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Lütfen bunları bana gösterin ki ben bunların yüzüne vurayım bu

belgeleri demediniz mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi derim de ama siz yalanlarsınız sonra onun için resmi

makamlar üzerinden almak her zaman (1 kelime anlaşılamadı) efendim, rica ederim. Yani benim 5 yıldır uğraştığım konu o.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Pes doğrusu pes doğrusu.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Rica ederim. Yani benim 5 yıldır uğraştığım konu o.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi tabi tabi.”Mahkeme Başkanı: "Konu o değil efendim, konu o değil yani dedim diyor. Kemal Bey

başka soru sorun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Dedim mi diyor? Soruya lütfen cevap verebilir misiniz?”

16

Page 17: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:17

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kemal Bey size ben şimdi 50 tane belge koysam diyelim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Benim, benim lütfen soruma cevap verin siz belgeleri istediniz

mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hayır hepinize koysam de… yani tüm belge…., bakın

burada belgeler var.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yalan sahte diyorsunuz şimdi yalan sahte olsa…”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın benim sahte dediğim (1 kelime anlaşılamadı).”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: "Talip Bey o dediğiniz, dediğiniz konu ayrı bir dakika. Dediğiniz konu

ayrı. Siz o işte görüştüğünüz muhatabınızla.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Alman…”Mahkeme Başkanı: "Bu belgeleri bana gönderir misiniz diye herhangi bir şey söylediniz

mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır söylemedim. Kendisinin verdiği ifade şu; ben dün

sordum kendisine bana niye o zaman vermedin siz sözümü tam bitirmediniz ki.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın onu bakın ben size net bir ce…Mahkeme Başkanı: "Bir dakika Kemal Bey bir dakika, buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kemal Bey bir belgenin doğru olup olabildiğini araştırmanız

için bir kaynaktan değil çeşitli kaynaklardan alırsınız.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama siz ihtiyaç bile hissetmiyorsunuz belgeyi almak için.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır ben, ben belge sunmadım ki mahkemeye. Daha

mahkemeye belge sunulmadı ki efendim. Bu bir dahaki gelecek aşamada.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani bir 4 yıldır 4 yıldan an beri belge sunulmadı, bir 4 yıl daha

bekleyelim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Talepte bulunmadı Kemal Bey benim bu duruşmamla bir

ilgim yok Kemal Bey ben yazarım.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok yasını bırakılım lütfen.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim lütfen konuyu (1, 2 kelime anlaşılamadı).”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani siz 365 günün 300 günü buradasınız detayları

biliyorsunuz. Ben detay… ben 5 yıl sonra çağrıldım burada konuyla ilgili bildiklerimle ilgili bilgi ver… Dün akşam beyefendiyi aradım ki bugün ki ben eğer mahkemede bana bilgi verilseydi bazı bilgilerin belgelerin geç… şimdi bugün mesela bugün birkaç bilgi belge getirdim benimle ilgili yapılan iddialarla ilgili mahkemeye de sunacağım. O zaman daha hazırlıklı olurdum. Ama şahıs diyor ki ben gelip de Türkiye’de diyor ifade vermem. Adalet Bakanlığı üzeri talepte bulunsun bütün belgeleri orada hem kendilerine sunarım orijinalini hem resmi raporları sunarım hem de ifademi veririm bu konuyla ilgili diyor.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam. Buyurun Kemal Bey başka soru sorun.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Sanık Kemal Kerinçsiz: “Siz 19.1.2012 tarihindeki duruşmada mesleğinizi araştırmacı

yazar olarak olduğunu söylediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Gazeteci değilsiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Gazeteci değilim evet efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Günlük bir gazetede çalışmıyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır efendim.”

17

Page 18: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:18

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Burada yargılanan sanıkların aleyhine gerçekdışı haberlerin çıkması konusunda özel bir gayret göstermişsiniz. 2007 yılı Ağustos ayında Muzaffer Tekin’le ilgili haberlerin arkasında sizin olduğunuzu söylediniz dün.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim siz avukattınız o zaman dava açmı…”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ocak ya da Şubatta Yenişafak’taki haberi yine siz

hazırlamışsınız, onu da söylediniz. Haziran ayında Taraf Gazetesine yine söz konusu haberi siz vermişsiniz. Buradan da Star ve Zaman Gazetelerine bu şekilde yayılmış. Aktüel Dergisine Mayıs ayındaki haberi de sizler vermişsiniz. Öyle mi efendim Aktüel Dergisi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangi haberi efendim, ne vardı orada efendim?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Aynı olay efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir efendim olabilir.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Siz Sayın savcımıza da teslim etmişsiniz Aktüel Dergisini.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir, olabilir vermişsem olabilir.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Basında bu tür haberlerin çıkması için özel bir çaba gösterdiğiniz

görülüyor. Bu kişilerle kişisel bir husumetinizin olmadığını da söylediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yaptığınız ve yaydığınız bu haberler için sözü edilen basın yayın

organlarından size bir ücret ödendi mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır efendim ben araştırmalarımdan dolayı herhangi bir

para almam. Benim kitaplarım satılır, ne satılıyorsa onu 6 ayda bir yayınevinden alırım. Televizyon programlarına çıkarken de herhangi bir para talebinde bulunmam ve almam genellikle hep açıkoturumlara davet edilirim ve dediğim gibi araştırdığım konular; Almanya, Nazizm ve Alman vakıfları ve şikeyse genellikle beni çağırırlar.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam ücret almadığınızı söylediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki yaptığınız bu konuda delilsiz ve yapay belgelere dayalı

birçok faaliyet ve çalışmalarınızdan ötürü birçok davaya da maruz kaldığınızı dün söylediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu haberlerden ötürü. Halen davalarınızda davet ediyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dün, yok daha devam eden bir dava yok, Sayın Hurşit Tolon

suç.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yargıtay’da dediniz neyse.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sayın Hurşit Tolon’un bir suç duyurusu var, Sayın Dalan bir

suç duyurusu çık…””Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim Yargıtay’da olduğunu söylediniz, bir kısım

davaların bilakis bu konuda birçok masrafınız ve üzüntünüzde oldu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hiçbir masrafım yok efendim ben hiçbir avukatsız çıkarım 50

sayfa savunmamı hazırım hazırlarım ve veririm. Açtığım tazminat davalarında da.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ben duruşmalara gidip gelmek bile bir masraftır, külfettir zaman

kaybediyorsunuz. Neyse tamam efendim peki.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim benim gelirim 2500 Lira bir gelirim vardır.”Mahkeme Başkanı: "Talip Bey bir soruyu tamamlasın, en sonunda da cevabını verirsiniz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim onu söylersiniz bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim hiçbir masrafım yoktur benim açtığım tazminat

davalarında kendi cebimden ödediğim harç bedelleri vardır.”Mahkeme Başkanı: "Tamam, tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “İstikbalde açılabilecek iftira davalarıyla ceza alma olasılığınızda

var. Çünkü söz konusu zamanaşımı işlemiyor henüz. Burada verilecek olan karardan sonra, kararın kesinleşmesine müteakiben zamanaşımı işler. Tazminat davaları da size açılabilecek.”

18

Page 19: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:19

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu sebeple bir gazeteci arkadaşınıza yardım amacıyla veya bir

gazeteye yardım olsun diye bu kadar risk alınması hayatın olağan akışına uygun değil, kimse bunu yapmaz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir söz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir dakika efendim. Sizin bu çalışmalarınızdan ötürü başkaca bir

menfaatiniz oldu mu? Yoksa ismi geçen sanıkları siyasi hasım olarak gördüğünüzden ötürü mü bu haberleri her tarafa yaydınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim Doçent Doktor Necip Hablemitoğlu da yazdığı kitaplardan dolayı herhangi bir yerden para almadı. Ben hiç kimseden para almıyorum. Benim aylık gelirim 2500 Lira bir gelirim vardır, kitaplarımdan dolayı. Hiç kimsede beni tesir edemez şunu yaz, bunu yaz diye onu da söyleyeyim, bilginize yani.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama soruya cevap olmadı.”Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey cevap menfaatinin olmadığını söyledi.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama cevap değil efendim:”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sorunuzu tam tekrarlar mısınız efendim?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın bu kadar (1 kelime anlaşılamadı) olmuşsunuz sıkıntılara

katlanmışsınız.”Mahkeme Başkanı: "Gazetelere böyle haber vermenizin sebebi nedir, bir menfaatiniz var

mıdır diye soruyor?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu kadar sıkıntılarınız var, istikbalde de bir sürü risklerle karşı

karşıya kalacaksınız. Bütün bunları yapmanızın gerçek sebebi nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim benim ailem. Gerçek sebebi şu; Türkiye’de bazı

gerçeklerin ortaya çıkması efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani idealistsiniz öyle mi efendim?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben hukuk devleti ve hukuk devleti ilkelerinin Türkiye’de bu

80 ihtilalı şekli bir ulusalcı bir faşizm bir oluşuma karşı bir tavır koyan normal bir vatandaşım. Hukuk devletine saygım olan ve bu tip şeylerin hukuk devletinde aydınlatılmasına olan birçok faili meçhul cinayetlerin, birçok öldürülmüş insanların sizin gibi, Hrant Dink gibi bir vatandaşımızın linç edilmesini protesto amaçlı (1, 2 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim lütfen Değerli Başkanım bakın bu konunun dışına taşıyarak farklı mecralara taşıyor lütfen müdahale edin.”

Mahkeme Başkanı: "Cevabını verdi (1, 2 kelime anlaşılamadı) başka soru sorun. Kemal Bey tamam bu şekilde cevap veriyor başka sorunuzu alalım. Bir dakika, bir dakika.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim hiçbir vakıfla efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sizin dün beyanınız var diyorsunuz ki; bizde sizi biz diye tabir

kullandınız, sizi itibarsızlaştırmak için bunları yaptım diyorsunuz. Dünkü beyanınız itibarsızlaştırmak için.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani bütün bu çalışmaları buradaki sanıkları itibarsızlaştırmak

amacıyla.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu çalışmaları demedim ben. Benim kastettiğim

itibarsızlaştırmadaki kastettiğim şey, Sayın Semih Tufan Gülaltay Bey’in fotoğrafıyla ilgiliydi. Yani, niye benim bıyıklı fotoğrafımı koymadın da güzel tıraşlanmış fotoğrafımı koymadığımı ima etmek istedi kendisi. Hani benim demek istediğim o konudaki o efendim. Çünkü başka bir fotoğrafı yoktu, internette biz onu koymuştuk o zaman yani itibarsızlaş…”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sizin beyanınız son derece netti şuydu; efendim siz bizi itibarsızlaştırmak istiyorsunuz, bizde sizi itibarsızlaştırmak isteyeceğiz. Söylediğiniz beyan bu.”

19

Page 20: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:20

Mahkeme Başkanı: "Efendim duruşma zabıtları çıkınca nasıl olduğu, nasıl beyanda bulunduğu anlaşılır. Başka soru sorun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Günther Dechert’le benim yaptığımı iddia ettiğiniz görüşmelerin hangi mail adreslerinden yapıldığını bilginiz var mı, mahkemeyi aydınlatabilir misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hotmailimden yapılmıştır büyük ihtimal efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Mail adresini diyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ha sizim mail adresiniz mi? Bilmiyorum efendim onu

bilmiyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sadece benim değil söz konusu başkanın, Günther Dechert’in.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Başkanın olduğunu nereden biliyorsunuz efendim siz?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Siz söylediniz, başkan dediniz dernek başkanı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “E siz (1 kelime anlaşılamadı) onun için.”Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey bilmiyorum dedi başka soru sorun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim ben sadece 2 parmak normal daktilo yazabilirim, onun

dışında bilgisayar kullanımı konusunda fazla bir marifetim yok. Mail atmasını da doğru düzgün bilmem çok zorlanırım ve gelen mailleri açıp okurum Almanca da bilmem. İnternet ortamında tercüman vasıtasıyla haberleşme nasıl oluyor, bunu bir anlatabilir misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Translader diye bir şey vardır Google’de efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu konuda bilgim yok. Yani…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çok normal şekilde Türkçe kelimeleri verirsiniz, Almanca

çevirisini yaparsınız.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani tercüman dediğiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Büyük ihtimalle odur ya da eğer bir tercüman kullandınız

efendim yani bize verdiğim bilgilerdeki konu oydu. Sizin o zaman bir tercüman kullandığınızdı. Ama şu an diyorsanız, şu an Google’de bir şeyi tercüme etmek istiyorsanız translader çok normal şekilde bir kelimeyi yazarsınız, o kelimenin İngilizce, Almanca, Fransızca hangi dilden istiyorsanız çok rahatlıkla çıkarabilirsiniz.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama sizin o zamanki yaptığınız yazışmaların bir tercüman

tarafı yapıldığına dair iddialar vardı, aldığımız bilgi kaynağımızda.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki mailleşirken tercüman benim yanımda. O kişi nasıl görecek

benim yanımda bulanan (1 kelime anlaşılmadı)Mahkeme Başkanı: “Şimdi Kemal Bey konu o değil. Size aktarılan bilgide tercüman

kullanıldığı söyleniyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl tercüman kullanıldığı konusunda herhangi bir bilgi söylendi

mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilgim yok efendim yani o.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Başka soru sorun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani çok mantık dışı o bakımdan.”Mahkeme Başkanı: “Efendim lütfen.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “O yüzden sordum Değerli Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Kendiniz söylediniz yani soru kısa olsun, cevapta kısa olsun,

zamandan tasarruf yapalım. Buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam. Tabi efendim. Tabi efendim. Peki böyle bir

haberleşmede telefon hattı kullanıyor mu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim.”

20

Page 21: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:21

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Çünkü en azından benim telefonlarım sizlerde efendim mahkeme dosyasında rahatlıkla tespit edilebilir bu anlamda. Peki, yazışmaları nasıl tespit etmiş size anlattı mı, bu yazışmaların mahiyeti neymiş?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Mahiyetini anlatmadılar efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Nasıl tespit ettiğini anlattı mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onunda Alman emniyetinden aldığı bir bilgi kaynağından

gelen bir bilgi efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani Alman emniyetinden almış öyle mi efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Verdiği bilgi o efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Evet. Yazışmaların içeriğinde ne olduğunu size söyledi mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Birkaç detaylar söyledi, fazla bir içeriğine girmedi efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim bir muhabir arkadaşınız size benim hakkımda şifahi

anlatımda bulunuyor. Siz bu şifahi anlatımları Taraf Gazetesine veriyorsunuz. Taraf Gazetesi sizin şifahi anlatımlarınızı haber yapıyor. Yine siz başta Yenişafak olmak üzere muhtelif basın, yayın organlarına bu şifahi anlatımları verip haberleştiriyorsunuz. Sayın Savcı, bu şifahi anlatımların yer aldığı gazete haberini okuyor. Sizin şifahi anlatımlar sonucu öğrendiğiniz ve haberleştirdiğiniz bilgisiz ve delilsiz beyanlarınızı Sayın savcımız ifade tutanağına geçirtiyor, savcıya da delil olarak şifahi anlatımlarınız sonucu haberleştirdiğiniz gazete kupürünü delil olarak veriyorsunuz. Bu verdiğiniz şifahi bilgiler tutuklanmamda ve yargılanmamda delil olarak kullanılıyor. Şimdi bu şifahi anlatımlarınızda mahkemeye yine delilmiş gibi aktarıyorsunuz. Siz belgesiz, delilsiz, kanıtsız anlatımlarınızın yol açtığı hukuk faciasından vicdanınız hiç rahatsız olmuyor mu? Yaptığınızın hiçbir mesnetle, bağdaşmayan insanlık ve etik dışı bir davranış olduğunun farkında değil misiniz?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bu soruyu soramazsınız, başka soru sorun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki. Size bu bilginin az önce birkaç tarih söylediniz, çünkü

tarihlerde sürekli sapmalar var. Önce 1, 1 buçuk ay dediniz. Sonra bir parça bilgi dediniz daha önce gelmiş olabilir dediniz, sonra benimle alakalı 2006 sonu dediniz dün. Bu bilgiler size aktarıldığında yani söz konusu Sayın Savcımızın ifade tutanağına geçirmiş olduğunuz bu bilgiler doğrulatmak amacıyla ki o tarihte ben tutuklu değilim. Neden beni aramadınız, en azından bu konuda benimde görüşümü alıp, insani, vicdani, mesleki ve ahlaki sorumluluğu yerine getirebilirdiniz, beni arayabilirdiniz. Gerçekten siz bu kişiyle böyle bir yazışmanız var mı? Bu derneği bu şekilde mi kurdunuz diye?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kemal Bey ters ideolojideyiz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Araştırmacı yazarsınız çünkü. Hangi görüş olursa olsun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kemal Bey ters ideolojideyiz efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim önemi olur mu bunun?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizi aramak ne demek.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Araştırmacı yazarsınız. Beni bir sürü insanlar var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben Günther Deckhert’i de aramıyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Muhtelif siyasi görüşlerden aramıştır.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın.”Mahkeme Başkanı: “Kemal Kerinçsiz’i aramamanızın sebebi nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne telefonu vardır, ne tanırım, ne ederim Kemal Kerinçsiz’i o

kadar basit.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Başka soru sorun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “İnternette bütün telefonlarım var efendim. Kitaplarınızda

özgeçmişiniz olarak şu ifadeleri kullanmışsınız; narkotik istihbarat dairesinde teknik tercüman

21

Page 22: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:22

ifadenizde de bu geçiyor. Teknik tercümanlık yaptığınızı kitabınızda da ayrıca sonra Köstebek danışmanlığı yaptığınızı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Daha sona bir milletvekiline danışmanlık yapıp incelemelerde

bulunmuşsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “İsrail’in yapısını ve gelişmelerini yakından takip etmiş ve raporlar

hazırlamış ve konferanslara katılmışsınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim birçok konferansa katıldım.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sizin bu beyanlarınızdan gazetecilik ve yazarlıkla bir alakanız

olmadığı, daha ziyade muhbirlik yaptığınızı veya ajan olduğunuzu algılıyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Çünkü İsrail’i yakından takip edip rapor hazırlıyorsunuz. Siz bu

raporu kimin adına, nereye, hangi amaçla hazırlıyorsunuz? Raporlarınızın karşılığında size kim, hangi devlet, ne menfaat sağlıyor, bu görevi size kim verdi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi şu konuda bir belirtme yapmak isterim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu kitabınızdan doğrudan özgeçmişiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi ben size şunu belirteyim. Uzun yıllar Almanya’da

yaşamam zaten onun belgelerini de getirdim, sol görüşlü olmam, demokratik sol görüşlü demokrat olmam. Birçok öğrenci yıllarındaki Alman Faşistlerine karşı yaptığım aktivitelerden dolayı Almanya’da birçok Nazi oluşumunun hedefinde olan bir kişiydim. Burada onunla ilgili çok ciddi belgeler getirdim, mahkemeye de sunacağım efendim. Bu çalışmalarım kapsamında Nazilerle siz onu bilmezsiniz çünkü yani o ideolojinin ne olduğunu biliyorsunuz da, o Almanya’da yaşayan bir Türk vatandaşı bir öğrenci olarak üniversiteye giderken veya okula giderken dazlaklar tarafından sümüklü Türk, sarımsak yiyen Türk, bok Türk kelimelerini hayatınızda hiç yemediğiniz için o psikolojinin ne olduğunu bilmezsiniz. Bizde Nazilerle bir mücadele amaçlı bir ideolojik çalışma yapmıştık. Bu çalışmanın içinde Simonvizin Tail merkezi denilen 2. Cihan Harbinde yapılan Yahudi katliamlarının zanlılarının yakalanması için kurulmuş bir arşiv vardır Viyana’da. O Viyana’daki arşivin bizim eyaletimizdeki ilgili arkadaş Yosibe Nakiva adlı bir şahısla Tübingen Üniversitesinde Profesördü. Ben Simonvizin Tail merkezinde fahri şekilde 2. Cihan Harbi savaş suçlularının Dünya çapında yakalanması için eğitim gördüm, çalışmalar yaptım. Bu eğitimlerime istinaden 1992 yılında Bosna Hersek’in Zenatsa, Zenatsa şehrinde kurulan Bosna Hersek Savaş Suçlular Komitesi Başkanı Yusuf Kuloviç ve ekibine eğitim verdim. Bu verdiğimiz eğitimlerden sonra 1994 yılında Federal Almanya’nın Nürnberg şehrinde bir Sırp kasabı, ilk Sırp kasabı tutuklanmıştır ve bunun dışında Avusturya’da 2 tutuklamalar yapmıştır. Benim İsrail’le ilgili yaptığım çalışmalar o konuylaydı. Bunun dışında çok ilginç şekilde bu ilişkilerimden dolayı Mahir Çayan’la ilgili çok ilgi çekici ve Türkiye’de hiç kimsenin bilmediği bazı dipnotlara rastladım, eski bir MOSSAD ajanı olan Zibiahoroni adlı şahısın operasyon Ayhmant adlı yazdığı bir kitapta 1971 yılında İstanbul Konsolosluğu yapan Efraim Ellom’un Mahir Çayan ve arkadaşları tarafından öldürülmesi konusu ve Efraim Ellom’un 1963 yılında Arjantin Boyones Ayres’te Garibaldi sokakta kaçırılan Nazi Kasabı Adolf Ahmanın kaçıran ekibin başındaki ekip komutanı olduğunu bu Zibiahoroni üzerinden tespit ettim. Çok ilginç ki.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Talip Bey bakın bu olay uzar gider.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tübingen evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ben net bir soru sordum size.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok hayır ben size anlatıyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Siz İsrail hakkında birtakım raporlar tanzim ettiğinizi söyledi….”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hazırladım tabi tabi.”

22

Page 23: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:23

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu raporları kimin adına (1 kelime anlaşılmadı) ettiniz, nereden menfaat ettiniz, kime sundunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani raporlar, raporlar tanzim eden derken ben üniversitelere çağırılıyorum mesela şu an; Şike için çağırıyorlar beni, Türkiye’de şike. Alman Vakıflarıyla ilgili gündem olduğu zaman X bir üniversite veya bir öğrenci grubu arıyor, 50, 100 kişi önünde konuşma yapıyorum. Yani bununla ilgili kendim raporlar hazırlıyorum. Yani İsrail’in Türkiye bakış açısı, Musevilerin son 1000, 1500 yıllık Türkiye’deki yaşam şartları, mesela çok ilginç şekilde, 10 gün evvel beni büyükelçi kitabını yazan Fransa Büyükelçiliği yapmış Behiç Eren’in torunu Emir Kıvırcık aradı. Abi dedi benim dedem dedi 1. Cihan Harbinde dedi altın madalya aldı mı, Alman Kayzırı tarafından dedi. Ben de de arşivler var girdim bilgisayarda baktım, evet almış dedim şu an kitabında yayınlayacak onu.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim şunu söyledim ben size.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani böyle bir bilgi akışımız oluyor.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Siz bu raporları herhangi bir istihbarat örgütüne veya devlete

sunuyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam bunu söyleyin. Menfaat temin ediyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok menfaat elde etmiyorum, hobim benim efendim hobim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam bitti bu kadar kısa. Yani buna peki köstebek

danışmanlığı mı oluyor bu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir noktada köstebek.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Emniyet Genel.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Çünkü köstebek şu anlamda Türk Dil Kurumunda.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Karşı gruba yerleştirilmiş efendim ajan faaliyetlerinde bulunan,

bilgi sızdıran o anlamda bir kişi olarak nitelendiriliyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır bakın.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Köstebek. Sizde kendinize böyle bir isim koymuşsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben kendime böyle bir isim koymadım Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Kitabınızda var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Köstebek danışmanın ne olduğunu siz biliyor musunuz

Kemal Bey?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ben köstebek olayını biliyorum başka bir şey bilmiyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır köstebeği lafı (1, 2 kelime anlaşılmadı).”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Onu da Türk Dil Kurumuna, sözlüğüne baktım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Alman Emniyet Genel Müdürlüğü himayesi altında

çalışan Türk muhbirlerin birer tanede köstebek danışmanı veya 3, 4 köstebeğin veya 3, 4, 5 muhbirin köstebek danışmanı vardır. Köstebek danışmanın görevi şudur; X ajanı olarak veya muhbir olarak belirlediğimiz kişiler emniyette sunacakları ifadeler veya savcılıktaki sunacakları ifadelerde köstebek danışmanı dahil olur. Çünkü niye? Köstebek danışmanı bu kişiyle birebir temas kuran, bu kişinin bütün kişilik karakterinden tutunda özgeçmişiyle ilgili bilgili olan kişilerdir. Köstebek danışmanlığı demek istediğim o efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Narkotikle mücadelede, narkotikle mücadelede kullanılan

muhbirlerin emniyet içerisinde köstebek danışmaları vardır Almanya’da o sebep…”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani o köstebekten (1 kelime anlaşılmadı).”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

23

Page 24: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:24

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki. Yazışmalar ve mailleşmeler bu güya sizin iddia ettiğiniz Günther Dechert’le yaptığım iddia edilen, bu yazışma ve mailleşmeler hangi tarihler arasında yapıldığı konusunda bilginiz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim, bilmiyorum şu an hatırlamıyorum efendim. İfadelerde ne varsa odur efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Dün 2001 dediniz tek bir tarih mi, tek 1 yıl mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim, bilmiyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sizde ifadenizde Baden Württemberg Eyaletinde emniyet

müdürlüğünde tercüman olarak çalıştığınızı söylediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu tür belgelere ki az öncede belgelerin emniyet tarafından söz

konusu muhabere teslim edildiğini söylediniz. Bu tür belgelere ulaşmak sizin için daha kolay olmalı, çünkü emniyette çalışıyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet ama 11 yıldır buradayım.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Kaldı ki bir de ifadenizde bu belge, rapor ve bilgilerin çok net bir

şekilde yazmışsınız, açık kaynaklardan temin edebileceğinizi ifade etmişsiniz. Açık kaynaklardan bugüne kadar neden bu bilgileri açık kaynaklardan temin etmediniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi narkotikle ilgili bir konu olsa Sayın Muzaffer Tekin Bey konusundaki gibi direk ben emniyette tanıdığım bir tercüman arkadaş varsa.”

Sanık Muzaffer Tekin söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika lütfen efenim lütfen.”Sanık Muzaffer Tekin söz almadan konuştu; “Terbiyesiz ya.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi. O konuyla ilgili bir konu olsa bizim yetiştirmemiz…”Mahkeme Başkanı: “Bakın Muzaffer Bey…”Sanık Muzaffer Tekin söz almadan konuştu: “Başkanım evrak sunsun mahkemenize

ayıptır provokasyon (1 kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Tanığa tanığa terbiyesiz diyorsunuz, bu tür şeyler söylemeye

hakkınız yok.”Sanık Muzaffer Tekin söz almadan konuştu: “Ama hak ediyor.”Mahkeme Başkanı: “Anladım müdahale etmeyin, lütfen buyurun.”Sanık Muzaffer Tekin söz almadan konuştu anlaşılmadıMahkeme Başkanı: “Burada… Lütfen efendim. Tanığın beyanını tespit ediyoruz. Kimseye

hakaret etmeye hakkınız yok. Lütfen”Sanık Muzaffer Tekin söz almadan konuştu: “Tamamda Başkanım size belge sundum

olayı çarpıtıyor.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim tamam, buyurun efendim. Olan biteni anlatıyor.

Belgesi olduğu zaman söylüyor, olmadığı zaman söylüyor, yani neyse onu o yazılıyor, zabta geçiyor lütfen. Buyurun tamamlayın beyanınızı Talip Bey.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya sınırları içinde Çek Cumhuriyeti, Polonya gibi devletlerde veya İtalya gibi devletlerde, narkotikle ilgili bir konu olursa orda tanıdığım birkaç eski üst düzey emniyet mensubundan bazı bilgiler alabilirim. Terörle ilgili, illegal aktiviter veya aşırı sağla ilgili gruplar olduysa da ya gazeteciler vasıtasıyla ya da mesela şimdi size bir emsal göstereyim Türkiye 1 numaralı Hizbullah uzmanı denen şahıs gazeteci olarak bizim Nevzat Çiçek’tir gazeteci olarak, bütün Dünya basını Nevzat Çiçek’i arar ve Türkiye’deki Hizbullah yapılanmasıyla ilgili bilgi ister. Çünkü niye? O uzman olarak uzmanlaşmış o konuda. Yani dediğim gibi efendim narkotikle ilgili bir şey olsa bilgileri ben direk alırım veya maillettiririm veya elden alırım veya postayla gönderttiririm. Ama öbür konularda gazeteciler veya kitap yazarları arkadaşlarımızla bilgi takası yapıyoruz.”

24

Page 25: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:25

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim benim sorum şuydu; Söz konusu ki, ifadenizde de açıkça belirtmişsiniz. Bu ödemelerle ilgili belgelerin sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan bunların tamamen açık kaynaklardan elde edilebileceğini belirtmişsiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Açık evet.”Mahkeme Başkanı: “Bu açık kaynakları araştırdınız mı?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Neden siz…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bakın…”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Neden bunu açık kaynaklardan temin edipte buraya gelmediniz

veya bu Sayın savcımıza vermediniz.” Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben şimdi bakın.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Neden gazete haberlerini belgelendirmediniz? Açık kaynak

diyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kemal Bey bir.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Açık kaynak nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Açık kaynak şudur.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tanımlaması çok rahatlıkla internet vasıtasıyla veya.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Açık kaynak şimdi hayır hayır hayır.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir başka iletişim yoluyla ulaşabildiğiniz alabildiğiniz, kanıttır.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hayır orda yanlışsınız Sayın Kemal Bey açık kaynak

şudur; Açık kaynak resmi makamın resmi şekilde yazışarak o bilgileri alması demektir benim için. Ha ben o bilgiyi gayri resmi şekilde alır mıydım?”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu sizin tanımlamanız, sizin için geçerli.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir dakika, gayri resmi şekilde alabilir miydim? Alırdım ama

benden bir talep bulunulmadı bununla ilgili savcılığın. Ben savcılığımıza ifade verdim, büyük ihtimalle savcılığımızda mahkeme aşamasında bunu resmi makamlar aracılığıyla ordan talep eder efendim. Orda bunlar açık kaynak olarak belirtilmektedir yani benim açık kaynak olarak ibraz ettiğim kelime odur efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani herkesin ulaşabileceği anlamda demiyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi size kapalı kaynağı söyleyebilirim, mesela Deniz

Feneri EV açık açık burada mahkemede söylüyorum herkeste biliyor. Sayın Başbakanımızla ilgili bir iddia vardı. Kapalı kaynak olarak Frankfurt Adliyesinde tanıdığım bir tercüman vasıtasıyla 1000 sayfalık dosya ordan çıkarıldı. Dolaylı yoldan çıkarıldı bu kapalı kaynaktır. Bakın kapalı kaynaktır parantez içinde söylüyorum. E kapalı kaynak konusu odur. İllegal mi bu? Alman makamlarına göre illegal değil, çünkü niye avukatta vermiş olabilir, o dosyaları çünkü burada çok ciddi bir iddia vardı 2007 seçimlerinden evvel. E o iddiayı çürütmek için o belgeler buraya getirildi, bu bir kapalı kaynaktır efendim. Açık kaynak dediğim aynı deminleyin ibraz ettiğim gibi efendim.

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani açık kaynağın tanımlamasını bile değiştirdiniz teşekkür ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Kemal Bey bu tür yorumları daha sonra yaparsınız, lütfen.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim, tamam.”Mahkeme Başkanı: “Sorunuzu sorun cevabınızı alın.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki efendim.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.” Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bahsettiğiniz Almanya’daki Ergenekon oluşumu diyorsunuz

ifadenizde. Bu Ergenekon oluşumunun yapısı nedir, dernek midir, hangi kişi ve derneklerden oluşur, söyler misiniz kısa ve net? Lütfen yormayalım mahkemeyi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunun kısası yok Kemal Bey biz bir kere sordunuz mu…”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Net olarak.”

25

Page 26: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:26

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben bunu tam detaylı açıklamam lazım rica ederim. Mahkemede bazı gerçeklerin ortaya çıkması lazım.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun bildiğiniz neyse onu anlatın buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi. Almanya Ergenekon Dernekleri adında birkaç tane

dernek oluşum halindedir. Bunlar genellikle Nürnberg ve Mayn Şehirleridir, çok ilginç ki bu derneklerin her 2 derneğinde Atatürkçü Düşünce Dernekleriyle iç içe çalıştıklarını görüyoruz. Bunları da şimdi nereden şey yapıyoruz? Alman resmi kurumlarının bu konuyla ilgili hazırladığı bazı raporlar var. Yani böyle bir dernek var, böyle bir derneğin spor kulübü veya spor derneği olarak gözükse de bu derneğin içinde bazı siyasi aktiviteler oluyor. Mesela Anayasa Koruma Teşkilatı ben onunla ilgili mesela birkaç şey burada getirdim. Anayasa Koruma Teşkilatının hazırladığı Sayın Başkanım yıllık böyle raporlar vardır. Bu raporları keşke dün getirseydim de eyalet eyalet hazırlanır, bu raporlar efendim. Bavyera Eyaleti ve Baden Württemberg Eyaleti Anayasa koruma teşkilatının bunları resmi şekilde herkes talep edebilir. Yani Türkiye’deki çöpçü Ali’den tutun Profesör doktor diyelim Mustafa Bey bile Almanya’ya yazı yazarak bunları talep edebilir, veriyorlar size. Bu tip Anayasa Koruma Teşkilatı raporlarında Türk aşırı sağcı grupları kelimesi altında oluşan mesela 1997, 98’e kadar olan süreçte veya 90’lı yılların ortasına kadar olan süreçte MHP ve muhafazakar kısmın sağ tabanının olduğu bazı dernekleri aşırı sağ olarak deklare yapmışlardır, ama 99, 98 ve 2000 yılından sonraki o süreçlerde de yani 90’ların sonundan sonraki süreçlerde de Ergenekon adında bir oluşumun dernek kılıfı altında burada bir aktiviteler sürdürdüğünü göstermiştir. Şimdi burada baktığımız zaman çok ilginç şekilde Bavyera Eyaleti yani Dünya Faşizmin bizim olarak Nürnberg olarak çünkü Nürnberg şehri çok önemli bir şehirdir, Adolf Hitler ve rejiminin ideolojik olarak türediği bir şehirdir Münih ve Nürnberg. Dünyadaki bütün aşırı sağcı oluşumlarda bu şehirleri hep emsal olarak gösterirler efendim. Burada Alman İç İstihbarat Servisi Bundesanstalt Füv Vertasungschutz’un raporlarında Ergenekon adlı bir derneğin siyasi bir oluşum olduğuna dair ve bazı aktiviteler yaptığını ve bu aktivitelerin gruplar halinde 40’lı, 50’şer kişilik gruplar halinde 2 eyalette yani Baden Württemberg ve Bavyera Eyaletinde aktif olduğunu belirtmektedir efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Ne tür aktiviteler yapıyorlarmış?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi kültürsel aktiviteler. Şimdi mesela size sunduğum o bir

belgede Ergenekon sport (1 kelime anlaşılmadı) Leipheim’daki dernekte çok ilginç şekilde spor faaliyetlerinin dışında yani resmi olarak kılıf olarak spor faaliyeti gözükse de dışarıya yönük. İçe kapalı şekilde aktivite yapan kişilerin birçok illegal aktiviteleri olduğunu, orda genelev çalıştırdıklarını, orda bazı uyuşturucu işlere karıştıkları, hem emniyet mensupları tarafından, hem iç istihbarat servisleri tarafından tespit edilmiştir ki, çünkü niye? Bu Ergenekon Derneğini Bavyera Anayasa Koruma Teşkilatı 1 buçuk, 2 sene izlemiş efendim, bu raporları ona göre hazırlamışlar.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz almadan konuştu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Efendim not alın, not alın. Efendim not alın, sonra sorarsınız.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz almadan konuştu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Tamam efendim tamam bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Raporları verecek zannediyorum değil mi o getirdiğiniz.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz almadan konuştu anlaşılmadı.Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok burda yok onlar.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz almadan konuştu, anlaşılmadı.Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben bunu hayır ben bunu emsal olarak size gösterdim böyle

raporlar çünkü niye biliyor musunuz?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz almadan konuştu anlaşılmadı.

26

Page 27: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:27

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dün dediler ki böyle raporlar olmaz.”Mahkeme Başkanı: “Efendim soruyu tamamlasın sıra size gelince sorarsınız. Buyurun

Kemal Bey devam edelim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani netleştirmek açısından şöyle diyeyim efendim. Söz konusu

Alman Ergenekon oluşumun içerisinde sadece Türklerin kurduğu dernekler mi varmış?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet ve Alman aşırı sağcı Nazi gruplarından oluşan bir

bağlantı olduğu, son bu Almanya’daki 8 Türk ve 1 Yunanlının öldürüldüğü cinayet ve bir polis memurunun öldürüldüğü konuda ölü olarak bulunan 2 Enes U nasyonal (1 kelime anlaşılmadı) Union grubundan olan 2 kişinin Türklerle de bağlantılı olduğu tespit edilmiştir efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Siz bu transfer edilen paraların resmi yoldan ödendiğini söylemişsiniz ifadenizde. Resmi yoldan kasıt banka, PTT buna benzer yol mudur efendim?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bununla ilgili ifade verdim efendim, demin.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır bir daha söyleyin önemli efendim çünkü yazışmalar

yapılıyor Mahkeme bir sürü yazışma yaptı bu konuda.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bakın.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani resmi yoldan neyi kastediyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Heindrich Böll resmi vakıflar tarafından.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir para ödenmesi (1 kelime anlaşılmadı)Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yapılmışsa vakıflar tarafından yapılmışsa bunun bir

makbuzu vardır. Benim kastetmek istediğim o. Bunun dışında.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Fikri konuşmayın efendim sizin beyanınız var. Bu paralar bu

kişilere ödendi, bunlarda resmi olarak transfer edildi diyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu sizin net bilginiz lütfen net olarak açıklayın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ödendiyse, ödendiyse transfer edilmiştir efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam hangi yoldan resmi yoldan kastınız banka mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu siz bilmeniz lazım elden mi aldınız, size havale mi

yapıldı ben bilmiyorum ki efendim. Yani onu bilmiyorum ki.”Mahkeme Başkanı: “Efendim resmi yoldan Kemal Bey resmi yoldan ödenme yapıldığını

bilmiyor, ancak vakıf talep ettiği için.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır efendim banka.”Mahkeme Başkanı: “Vakıf talep ettiği için resmi yoldan yapılmış olabilir diye

düşünüyorsunuz öyle mi Talip Bey?Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yok efendim ifadesinde.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vakıf.”Mahkeme Başkanı: “Yani vakıf vasıtasıyla yapıldığı için resmi olabileceğinizi

düşünüyors…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vakıflar ve dernekler üzeri yapılan ödemeler hep resmi

yoldan yapılır Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “İfadesinde resmi yol diyor da ben diyorum ki, bu resmi yol nedir?

Banka mı, PTT mi, nedir? Bu kadar basit bir soru.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Kemal Bey siz aynı soruyu bana 5 ayrı versiyonda

soruyorsunuz. Yani ifade alma stratejisini hukukçu olarak çok iyi biliyorsunuz. Yani ben mahkemede resmi yoldan verilen paralar havaleli olur, havalesiz postanede de yapabilirsiniz, bankayla da yapabilirsiniz, isme de yapabilirsiniz efendim bu resmi yoldur. Resmi yol demek istediğim ne? Bu araştırıldığı zaman tespit edilebilir, yani sizin hesabınıza para gelmemiş olabilir, çünkü bu IBAN numaralarının çıkmasının sebebi de o. Yani siz 1 lirada gönderseniz Amerika Birleşik Devletleri veya Güney Afrika’daki bir mahkeme o 1 lirayı gönderdiğinizi o IBAN

27

Page 28: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:28

numarasından tespit edebilir. Eskiden edilemiyordu bu, sorunlar yaşanıyordu. Yani isme de olabilir, hesabınıza da havale olabilir, normal bir PTT ile de posta çeki olarak da olabilir efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam bu kadar. İfadenizde geçen şahsıma 25 bin Avro ödendiğine ilişkin iddialarınızın gerçeğini yansıtmadığını kanıtlamak maalesef biz sanıklara düşüyor. Çünkü 4 yıldan buyana bu konuda dosyaya ne soruşturma dosyasında, ne kovuşturma aşamasında böyle bir iddia ispatlanmış değil. Savcılık makamı sizin belgesiz ve delilsiz ifadenizi verdiğiniz bizzat sizin yaptırdığınız beyanınızda sabit olan gazete haber kupürlerini imzaları farklı sahteliği konusunda çok önemli kuşku duyulabilecek bir birkaç belgeyi iddianameye eklemekle yetinmiş. Ancak iddianızın doğruluğu konusunda ilgili Alman ve Türk mercileriyle ilgili soruşturma aşamasında ki yaklaşık bu soruşturma 1 yılı geçmiştir. Hiçbir yazışma yapılmamıştır. Oysa sizin bu iddianızı sizin belirttiğiniz makamlara dahi yazmasına gerek yoktur. Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğuna müracaat ederek ülkesinde bu konuda gerekli araştırmanın yapılmak suretiyle ileri sürdüğünüz iddiaların gerçek olup olmadığı, verdiğiniz birkaç fotokopinin sahte olup olmadığını çok rahatlıkla öğrenilebilirdi. En azından bu yola müracaat edilebilirdi. Sayın iddia makamının 1 yılı aşkın soruşturma kapsamında bunu yapmamış olmasını, önemli hukuki bir eksiklik olarak görüyorum. Bu durum iddiaların hiçbirinin kanıtlanmadan oradan, buradan toplanmış yığma söylentilerin ve kişisel kanaatlerin iddianameye konmasına da yol açmıştır. Sizin ifadenizdeki iddialarınızda temelsiz, delilsiz ve yine sizin yaptırdığınız gazete haberlerine dayanmaktadır. Tarafımdan 6.3.2009 tarihli ve 24.4.2009 tarihli celselerde, sadece şahsımın değil, üyesi olduğum tüm dernek mensuplarının ve derneklerin adına geriye doğru 15 yıllık banka hesap ve havalelerin soruşturulmasını, bu konuda Türkiye’de faaliyet gösteren tüm bankalara, finans kuruluşlarına, para transferinde kullanılabilecek PTT dahil tüm kurumlara müzekkereler yazılmasını talep etmiştim. Değerli Mahkeme, bu taleplerim doğrultusunda 49 kuruma müzekkere yazmıştır. Gelen cevaplarda sizin bahsettiğiniz gibi hiçbir para transferine rastlanmamıştır. O yüzden ısrarla resmi yoldan mı, diye sordum. Yine şahsımın üyesi olduğum derneklerin ve üyelerin adına dışarıdan para alınıp alınmadığı konusunda Dışişleri Bakanlığına, İçişleri Bakanlığına, Maliye Bakanlığına yazılan yazıların hiç birinde böyle bir transferin yapıldığı belirtilmemiştir. Mali Suçları Araştırma Kurulu bizzat bu araştırmayı banka ve kurumlar nezrinde yapmış, cevaplarını göndermiştir. Sizin ifadenizde net bir şekilde arkadaşınızın elinde resmi belgeler olduğunu, ancak sizin elinizde olmadığını, bu paraların beyannamelerde yer aldığını Baden Württemberg Eyaletinin Gelirler Genel Müdürlüğünün bu beyannamelerin verildiğini, Anayasa Koruma Teşkilatı raporlarına geçtiğini iddiaya göre, Alman Ergenekon oluşumunun bu paraları resmi yoldan transfer ettiğinizi iddia ettiniz. Ancak dosyaya gelen bu belgeler bu iddianızı hiçbir şekilde doğrulamadı. Ortada sizin belgesiz iddialarınız karşısında dosyada resmi kurum ve bankalardan gelen yazı cevapları var. Bu durumu nasıl açıklayacaksınız? Mahkeme sizin soyut ve dayanaksız iddialarına mı inansın? Yoksa celp ettirdiğini resmi kayıtlarıma ne dersiniz efendim bu kayıtlar karşısında, bakın resmi dediniz gelen tüm dosyadaki evraklar…”

Mahkeme Başkanı: “Efendim mahkememizin kanaati tanığa sorulamaz. Siz okuduğunuz…”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Kanaat değil efendim gelen belgeleri soruyorum ben.”Mahkeme Başkanı: “Efendim mahkeme hangisine inansın.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Resmi yoldan demişti.”Mahkeme Başkanı: “Mahkeme hangisine inansın diye soruyorsunuz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır hayır onu değil efendim. O anlamda değil.”Mahkeme Başkanı: “Yani bu tanığa sorulabilecek bir soru değil.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bakın gelen bankalardan gelen yazı cevapları.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Ne diyorsunuz, yani yazı değişik yerlere yazılmış.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Dışişleri Bakanlığının.”

28

Page 29: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:29

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Alman Makamlarından bir yazı var mı efendim, bu konuyla ilgili?”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “E ona inanmıyorsunuz zaten siz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Neye inanmıyorum?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Alman makamlarından gelen yazıya.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz inanmıyorsunuz yani siz onun sahte olduğunu dile

getiriyorsunuz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “E siz söylediniz efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır resmi yazışma.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Alman makamlarına sormaya gerek onlar zaten reddediyor

dediniz. Biz Alman makamlarından değil, Türk makamlarından istedik bunu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama siz bakın benden Almanya’dan belgeler getirmemi

istediniz. Şimdi çok çelişkili bir konuya girdiniz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Benim soruma lütfen cevap verin dağıtmayın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz Almanya’dan benden belgeler getirmemi istediniz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Lütfen benim soruma cevap verin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdide diyorsunuz ki Alman makamlarına mı inanalım, Türk

makamlarına mı inanalım diyorsunuz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır ben demiyorum. Sizin söylediğinizi söyledim ben.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani ben de (1, 2 kelime anlaşılmadı)Sanık Kemal Kerinçsiz: “Lütfen soruyu ben diyorum ki Türk makamlarından 15 yıllık

geriye doğru yapılan tüm araştırmaların.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sonucunda.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hiçbir şekilde tek kuruş havaleye rastlanmamıştır. Sadece

şahsımın değil burada bulunduğunuz iddia ettiğiniz kişiler hakkında da ne dersiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir yorum yapamam efendim, o konuyla ilgili.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “E resmi olan dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Mahkemenin kanaatidir o efendim ona bir şey yapamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir başka resmi yol var mıdır bankaların dışında?”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı. Saatin 11:30 olduğu görüldü.Duruşmaya kısa bir ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Tanık Talip Doğan Karlıbel yeniden huzura alındı.Soru sorma işlemine devam olundu.Mahkeme Başkanı: "Buyurun. Kemal Bey sorularınız çok uzun oluyor ve dünden beri de

devam ediyor. Lütfen kısa olsun ve cevapları kısa olsun. Zamandan tasarruf edelim. Bir an evvel sonuçlansın. Buyurun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Uyum sağlayacağım efendim.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani sorun oradan kaynaklanıyor efendim aslında.”Mahkeme Başkanı: "Evet, yani sizin biraz önce okuduğunuz sayfayı yarım sayfa

civarındaydı.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ben de. Bir iki tane evet öyle oldu efendim.”Mahkeme Başkanı: "Kısa şey özüyle sorun. Tanıkta kısa cevap versin buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim.”

29

Page 30: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:30

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “Sayın Başkan, iddia makamı olarak da bir talebimiz var. Yaptığı açıklamalarda yönlendirici ve baskı altına alıcı şekilde oluyor.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “İşte sizin yüzünüzden tutuklandım. Yani

kendisi Ocak ayında tutuklanmış. Tanık Haziran ayında ifade vermiş. Yani 6 ay sonra ifade vermiş. Efendim, işte savcılık 1 yıl boyunca bu yazışmaları yapmamış, işte soruşturma yürütmüş şeklinde beyanları oldu. Soruşturma 11 Haziran 2008 tarihinde ifadesi alınmış tanığın ve 10 Temmuz 2008 tarihinde de biz iddianameyi teslim etmişiz. Yani bir öyle 1 yıllık gibi bir süre de söz konusu değil. Böyle yanıltıcı, yönlendirici sorular olmazsa Başkanım, daha iyi olur.”

Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey yorumlarınızı daha sonra yaparsınız.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam.”Mahkeme Başkanı: "Somut bilgi ve duyumu varsa onu soralım tanığa.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yalnız tabi efendim.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen hemen soruya geçelim lütfen. Soruya geçelim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tabi. Sayın savcımın fikirlerine katılmıyorum efendim yalnız onu

belirteyim.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim tartışmayalım. Buyurun, buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki, şahsıma gönder… duyuluyor mu efendim ses?”Mahkeme Başkanı: "Duyuluyor buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Şahsıma gönderildiği iddia ettiğiniz bu 25.000 Avro hangi tarihte

gönderilmiş, bu konuda bir bilginiz var mı?”Mahkeme Başkanı: "Bir defada mı gönderildi birkaç defada mı gönderildi?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tarihi soruyorum önce efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tarihini bilmiyorum. İfadelerimde varsa vardır. 1 defada veya

birkaç kerede gönderildiğini de tam olarak bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama toplu bir paranın geldiğine dair Almanya’daki bilgi

kaynağımdan bilgi aldım efendim.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki. Söz konusu bu paranın ne zaman gönderildiğini sormadınız

mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İçeriğine girmedim efendim ben.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama gazete bilgilerinizde şöyle bir içerik var. Bakın diyorsunuz

ki, çünkü o bağlantılı birbiriyle. Yenişafak gazetesinde şöyle bir cümle kullanmışsınız yani Taraf gazetesinden alınmış bir haber. Tarafta da aynı cümle var. Kemal Kerinçsiz de aynı Günther Dechert gibi Türkiye’de suç işleyenleri savunmaktadır. Tabi, bir avukat elbette suç işleyeni savunacak kimi savunacak? Yani mesleğim gereği ama siz bunu hangi maksatla söylediniz? Çünkü bu bağdaştırmışsınız 25.000 Avroyu bu suç işleyeni o sırada da ifade verdiğiniz sırada da ben Muzaffer Tekin’in ve Ergün Poyraz’ın avukatlığını yapıyorum. Bu bağlantı içerisinde mi bunu söylediniz bu beyanı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim burada kastettiğim konu şuydu, kısa ve öz şekilde. Almanya’da 8 Türkün ve 1 Yunanlının öldürülmesi vakasında 2 intihar olayından sonra tutuklanan 3. ve 4. şahısların da bu aşırı sağcı avukat oluşumu Almanya’da olan yani kapatılanın dışında yine öyle oluşumlar var da legal illegal şekilde. Onlarda müvekkillerinin derhal serbest bırakılmalarını istemişlerdi. Benim kastettiğim konu şuydu, siz o sıralar sayın rah… toprağı bol olsun diyeyim rahmetli demeyeyim Hrant Dink cinayetini veya Hrant Dink vakasında bir hukukçu olarak Hrant Dink’in söylediği ve 301. maddeden yargılandığı konulardan dolayı ciddi ithamlarda bulunmuştunuz ki, o zaman kendi müvekkilleriniz için Sayın Muzaffer Tekin Bey ve öbür beyefendi için yapılan ithamlara karşı da sanki bunun bir karalama veya dezenformasyon

30

Page 31: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:31

çalışması olduğuna dair ifadeler kullanmıştınız. Benim orada kast etmek istediğim konu oydu efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani bir şey anlayamadım efendim şimdi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani suçu.”Mahkeme Başkanı: "Sorunuzu sorun. Sorunuzu sorun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim ben açmış olduğum davalarımda açıklama açısından

efendim bu soruyu yine soru yok.”Mahkeme Başkanı: "Açıklamanızı daha sonra yaparsınız. Tanıkları, tanıkların beyanları

dinlendikten sonra.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam soru, tamam efendim soru olarak soruyorum.”Mahkeme Başkanı: "Açıklamalarınızı sonra yapın lütfen soru.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim soru olarak soruyorum. Söz konusu benim

davalarımda ben müdahil vekiliyim. Bakın, müdahil vekili olmak farklı, sizin Yenişafak gazetesinde sanıkları savunuyor bak sanık farklı. Ama tam o dönemde de ben sanık avukatlığı yapıyorum. Tam söyleyebilir misiniz bu hangi sanıkları ben bu para karşılığında savunmuşum?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu para karşılığında mı?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bilginiz var mı evet 25.000 Avro karşılığında sanıkları savunuyor

demişsiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır, ben sizi bir dakika, o ifademe bir bakayım.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Avukat masrafı olarak bu para gönderildi, demişsiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir dakika.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Suç işleyenleri savunma karşılığında.”Mahkeme Başkanı: "Talip Bey Kemal Kerinçsiz’e niçin para gönderildi… niçin.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hangi suç işleyenleri ben savunmuşum efendim sorduğum soru.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim. Niçin gönderildiğini biliyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Pardon öyle bir kelime kullanmamışım ben.”Mahkeme Başkanı: "Bu bahsettiğiniz paranın niçin gönderildiğini biliyor musunuz Kemal

Kerinçsiz’e?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim?”Mahkeme Başkanı: "İfadeniz savcılık ifadenizde diyorsunuz ki Kemal Kerinçsiz’e şu kadar

miktar para gönderildi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Mahkeme Başkanı: "Niçin gönderildiğini biliyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Niçin gönderdiğini bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: "Bilmiyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama avukat masrafı için diye bir ibraz yok ki efendim, burada

böyle bir kelime yok.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun. Tamam buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim bakın,”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Savcılık ifademde yok efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yenişafak gazetesinde kendi haberini teyit etti, şöyle diyor

efendim. Kemal Kerinçsiz aynen Günther Dechert gibi Türkiye’de suç işleyenleri savunduğu, hemen arkasında da efendim şeyde Taraf gazetesinde de bunun bir avukat masrafı olarak gönderildiği 25.000 Avronun açıkça sizin ifadeniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hah şimdi şunu belirtmek isterim. Dava genel olduğu için efendim mesela Sayın Sevgi Hanımla ilgili beyefendi de Alman kiliseler birliğinin böyle bir iddiası var mı yok mu gibi şimdi onunla ilgili de bir şey getirdim. Siz genel çaplı sırf Sayın Muzaffer Tekin Bey değil, bu Hrant Dink davasında olsun Türklüğe hakaret dava...”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim sanık olarak diyorsunuz ama bakın.”

31

Page 32: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:32

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika, bir dakika efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Suç işleyen sanıkları savunmak için.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Kim bu suç işleyen sanıklar, isim lütfen söyleyin?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Suç şimdi benim kastettiğim sizin ve size isnat edilen

suçlardan dolayı aynı Almanya’da yargılanan, aynı Almanya’da yargılanan ve şu an resmi şekilde de ortaya çıkan Almanya’daki oluşumun, Almanya’daki oluşumun avukatlarına nasıl bazı aşırı sağ gruplu partiler ve parti başkanları parasal yardım yaptıysa bu şahısların mahkeme huzurunda Almanya’da savunmaların yapılabilmesi ve avukat masraflarının karşılaşması için benim kastettiğim konu ideolojik bağlantısı olduğunuz yurtdışındaki Almanya bağlantılı grupların size bu amaçla para verdiğidir. Yani benim kastetmek istediğim konu o. Yani siz.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama somut bir bilginiz yok, somut bir kişi ismi yok değil mi efendim?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi efendim sayın.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Söyleyin bana somut olarak deyin ki, şu sanığın davasını

savunmak amacıyla diyebilir misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Somut bir şey diyemem efendim. Evet, somut bir şey

diyemem. Ama siz o sıralar Sayın Muzaffer Tekin’in avukatlığını yapıyordunuz. Sayın Muzaffer Beyde Danıştay saldırısından dolayı gözaltına alınmıştı. Sonra serbest bırakılmıştı. Ama bu davanın.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bunu kastetmiş olabilir misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum, yok onu onu değil. Çünkü o sıralar o şey kısa

daha ortalıkta detaylar yoktu, bu konuyla ilgili bunu kastetmiş olamam, sanmıyorum. Başka bir şey olabilir efendim, hatırlamıyorum yani.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yine aynı haberde efendim yine Yenişafak’ta şahıslar avukat olmalarına rağmen hukuk dışı metotlarla delil toplamaktadır demişsiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Neyi kastettiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hukuk dışı delil toplamak.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hukuk dışı delil toplama, kastetmem şuydu; Almanya’da da

bunu sık sık yaşadım, aşırı sağcı avukatların yani çok davalar açılmıştı bana da orada bu Nazilerle ilgili. Ben size mesela çok ilginç şekilde Hrant Dink’in 301. maddeden dolayı yargılandığı Şişli 2 Asliye Ceza Mahkemesinde.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim delil toplamaktan bahsediyoruz delil.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır ben şimdi siz delil yaratıyorsunuz. Yani siz şöyle delil

yaratıyorsunuz; ben mesela o gün o duruşmadaydım o gün o duruşmadaydım.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Siz her yerdesiniz ben eminim (1 kelime anlaşılamadı) olmayan

hiçbir yerde yoksunuz.”Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey lütfen.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben o gün o duruşmadaydım 30 kişinin, 30 kişinin Hrant

Dink’in abisine saldırarak, küfürler ederek, tahrik ederek sonra sen Ermeni bozması burası Türkiye dediğini ben biliyorum, orada çok ciddi tahrikler oldu.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tabi canım siz mutlaka oradasınızdır eminim, sizin olmadığınız hiçbir şey yok.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben oradaydım efendim ben oradaydım çünkü demokratik görüşlü bir Türk olduğum için buradaydım. Ben oradaydım ve onu gördüm, sizin tahrikleriniz orada 50 kişi…”

32

Page 33: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:33

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki mademki siz. Size bir şey, size bir şey söyleyeyim. Mademki oradaydınız bir suç işlediğini gördünüz ki; sanık tarafında en az 30, 40 avukatı var.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “40 avukat vardı orada.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sizler varsınız, adliye var neden Cumhuriyet savcısının kapısını

çalıp da efendim şu insan şunu yapıyor, bu insan bunu yapıyor diye küçücük bir şikayette bulunmadınız, bakın Dünya kadar polis vardı. Bir polise gidip de efendim bu şu suçu işledi demediniz, neden şikayetçi olmadınız tek bir şikayet? Yapmayın.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim siz çok iyi biliyorsunuz avukat olarak sizinde belirli bir dokunulmazlığınız var.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim soru sordunuz cevabını alın, bekleyin, bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani ben şimdi basın (1 kelime anlaşılamadı).”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kemal Bey saldırmadı.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben Kemal Bey saldırdı demedim. Kemal Bey’in tahrikleriyle

20, 30 avukat oradaydı onun dışında da 20, 30 kişi oradaydı, dışarıda da 150, 200 kişi vardı ben kimle geldim oraya size söyleyeyim? Alman Yeşiller Partisi şu an ki genel başkanı Cem Özdemir’le geldim. Cem Özdemir benim çocukluk arkadaşımdır, Ozan Ceyhun da dahil olmak üzere. Cem Özdemir o zaman Yeşiller Partisinin genel başkanı değildi, gözlemci olarak o mahkemeye gelmişti, ben de o gün o mahkemedeydim. Ben orada neler yaşandığını gördüm sizin tahrikleriniz ve orada neler olabileceğini de düşündüm.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki neden yapmadınız bir suç duyurusu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim suç duyurusu…”Sanık Kemal Kerinçsiz: “O kadar avukat var, siz varsınız, aydın insanlarsınız,

solcularsınız. Çünkü solcu insan.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi beyefendi adliyenin.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hakkını, hukukunu koruyabilecek kapasitede olan insanlar olarak

bilinir.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hakkımızı hukukumuzu koruyoruz, bir adliyenin içinde olan.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Poliste var. Neden yapmadınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir suçla ilgili benim suç duyurusu yapmam, biraz (1 kelime

anlaşılmadı).”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Her şey şifahi ama bakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şifahi değil.”Mahkeme Başkanı: "Tamam efendim cevabını verdi, buyurun, başka sorunuzu alalım.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Her şey şifahi. Efendim şeyi kaybet… yani buna cevap vermedi,

somut olarak ben hangi delili toplamışım?”Mahkeme Başkanı: "Kemal Kerinçsiz’in hukuk dışı yollardan delil topladığına dair bir

bilginiz var mı?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Somut olarak söyleyebilir misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hrant Dink davasında Kemal Kerinçsiz Bey mahkeme

duruşmasında ve duruşma dışında milleti tahrik ederek Hrant Dink’in abisine saldırttırarak sen Türklüğe karşı suç işliyorsun diye suç duyurusu yaptırttırmıştır efendim, kastettiğim konu budur.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim bunlar tamamen gerçekdışı beyanlar.”Mahkeme Başkanı: "Onun dışında başka bir bilginiz var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok efendim yok.”Mahkeme Başkanı: "Yok dedi buyurun Kemal Bey başka soru sorun.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hayır bu ama bu soru.”

33

Page 34: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:34

Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam peki bunu kastetmiş öyle diyelim peki. Efendim sorum

şu; söz konusu yine aynı ifade de şunu diyorsunuz. Bakın net bir şekilde 25 bin avro avukatlık masrafı, 25 bin avro avukatlık masrafı. Bir dava ismi söyleyebilir misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Söyleyemem efendim bilmiyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Söyleyemezsiniz peki.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu danışmanlık da olur, avukatlık masrafı da olur.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Size 19.01.2012 tarihli duruşmada, ifade tutanağında belirtilen

bilgileri şahsım hakkında 2006 yılının sonunda da geldiğini söylediniz bu ifade tutanağınızda belirttiğiniz bilgileri. Size sorduğum bu bilgiler, savcılığa sunduğunuz bilgiler olduğunu söylediniz tamamının. Tamamını da savcılığa anlattım dediniz. 2007 Ekim ayında çıkardığınız bu Alman gizli örgütünün Türkiye’deki operasyonları kitabında yapılan yardımlar konusuna neden yazmadınız, neden değinmediniz? Bakın 2006 yılı sonunda ediniyorsunuz, 2007 Ekim ayında kitap çıkartıyorsunuz ama hiç bu bilgiler yok. Neden?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi o kitapları da getirdim ben buraya hepsini (1 kelime anlaşılamadı) ilk çıkan Alman derin devleti.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Onu bırakın efendim ben net bir sorum lütfen. Kısa ve öz neden?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yazmadım, önemli bulmadığım için herhalde yazmadım efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama önemli buldunuz Sayın savcıma gittiniz, ifade verdiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben Sayın savcıma gitmedim ben savcılık tarafından.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Önemli buldunuz, bütün basına verdiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim ben savcılık tarafından davet edildim, bir vatandaş

olarak da gittim, bildiklerimi anlattım efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bütün gazetelere de verdiniz, önemli buldunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İfade tutanaklarımla ilgili bazı bir gazetenin istihbarat

müdürüne bir bilgi sızmış, sonra da benim beyanımı bu konuyla istedi. Ben de açık açık ne ifade verdiğimi beyan ettim efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yenişafak gazetesine de aynı şekilde yazmışsınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yazmış demeyin, bakın şimdi yazılmış bir konu yok.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama önemli bulmuşsunuz bunları.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu bir o bir haber, haber olarak yayınlanacaktı internet

sitesinde yayınlanmış o kadar.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ama önemli bulmuşsunuz yazmışsınız oraya Avukat Kemal

Kerinçsiz hakkında şu, şu bilgiler diye.”Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey bu konuda dün beyanda bulundu Yenişafak’ta nasıl

röportaj çıktığı konusunda beyanda bulundu başka sorular sorun. Lütfen zamanı tasarruflu kullanın bakın dünden beri devam ediyorsunuz, lütfen başka soru soracaklarda var.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ben de, ben de imkan nispetinde öyle kullanıyorum efendim. Tamam efendim ben de imkan nispetinde tasarruflu kullanıyorum. Şöyle Yenişafak Gazetesinde yine yazınız; Kemal Kerinçsiz NPD Partisinin eski genel başkanıyla mail ortamıyla görüşerek onu Almanya’daki ufuk mücadelelerinde başarılarını dile getirmektedir. Bu ifade size ait.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu ifade bana ait efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Nereden bunu temin ettiniz böyle?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu ifadeyi ben Almanya’daki bilgi kaynağımdan aldım,

bilgiye istinaden söyledim. Çünkü şöyle söyleyeyim; Avrupa’da 1995, 96’dan sonra oluşan nasıl sosyalist enternasyonal adlı bir oluşum varsa aşırı faşist grupların ve partilerin müşterek şekilde çalıştığı. Mesela Fransa’da Lepin, İtalya’da Liganort, Almanya’da Defauenperi, Rusya’da

34

Page 35: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:35

Şironovski gibi oluşumların bir araya gelerek antisemitizm ve ırkçılığa karşı kendi memleketleri içinde ırkçılığa ve azınlığa karşı mücadelede; çok ciddi şekilde istişareler yaptı ve finansal karşılıklı şekilde destek sağladıklarını.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim bu soruyu bu cevabı uzatmayalım gereksiz yere bakın ben net bir şekilde sordum. Dediniz ki bu ifade bana ait; bu ifadeyi size ait olabilmesi için bunu bizzat böyle bir mail varsa, yazışma varsa veya görüşme varsa tanık olmuş olmanız lazım. Nereden temin ettiniz, bizzat gördünüz mü ne yaptınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben efendim sizin o süreçteki bir hukukçu olarak tutumunuzu ben sık sık Yeniçağ Televizyonunda izliyordum sizin beyanlarınızı filan çok ciddi şekilde takip ediyordum ve size açık açık söyleyeyim. Bir sosyal demokrat veya bir sol görüşlü bir kişi olarak sizin, sizin siyasi görüşünüzü bir Lepen veya bir Alman Defau veya bir Emperye Partisinin genel başkanı gibi görüyordum. Çünkü çok ciddi bir ırkçı tavırlarınız vardı, örtülü şekilde.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim ben, bu soru.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim kişisel görüşüm bu.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Benim bu sorum değil bakın bana hakaret ediyor sizler müdahale

etmiyorsunuz Değerli Başkanım.Mahkeme Başkanı: “Sadece bildiğinizi anlatın. Sadece bildiğinizi anlatın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayhay.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ben mi müdahale edeyim? Lütfen. Mahkeme Başkanı: “Yani hakaret anlamına gelecek şeyler söylemeyin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Soruyu tekrarlar mı efendim?”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir kişiye ırkçı demek hakarettir.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Yani yorumlarınızı, yorumlarınızı. Bir dakika efendim Kemal

Bey yorumlarınız kendinize bırakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayhay efendim.”Mahkeme Başkanı: “Görgü bilginizi anlatın. Hareket anlamına gelecek şeyler

söylemeyin.” Sanık Kemal Kerinçsiz: “Somut olarak.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bak bugüne kadar ben bir tek.”Mahkeme Başkanı: “Efendim bu konu daha önceden, bu konu Kemal Bey bu konu daha

önceden soruldu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Soruldu evet ben de.”Mahkeme Başkanı: “Kaynağının Almanya’dan olduğunu söyledi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim evet.”Mahkeme Başkanı: “Bu şekilde geldiğini e-maili görmediğini söyledi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1, 2 kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Başka soru soralım lütfen uzatmayalım.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim dünkü konusunda tanık acaba dedi ki benim haberlerim

konusunda herhangi bir cevap ve düzeltme hakkınızı kullandınız mı? Tekzip ettiniz mi veya dava açtınız mı diye. Ben söz konusu tekzipleri ve dava dosyalarımı zaten mahkeme dosyasına sundum. Bunları tek tek belirtmiyorum, Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesinde hali hazırda temyiz aşamasında olan davalar.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tekzipler, cevap ve düzeltme hakları bunu burada sadece ifade

etmekle yetiniyorum. Efendim Türk Ortodoks Kilisesinin Alman Kiliseler Birliğiyle ilişkilerini dün sordum, sizde dediniz ki; evet dediniz 2004, 2005, 2006 yılı raporlarından bunları okudum ve gözlemledim dediniz. Kitabınızın arkasında da bu kaynak bilgiler var. Bu ilişkiler konusunda,

35

Page 36: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:36

2007 yılı Ekim ayında yayınladığınız Alman Gizli Servisler isimli kitabınızda bu raporların hepsini kaynakça olarak veriyorsunuz. Yani bu kitabı yazdığınız sırada siz Türk Ortodoks Kilisesiyle, Alman Kiliseler Birliğinin raporlarda yer alacak nitelikte bir ilişkisinin varlığına vakıfsınız öyle beyan ettiniz. Kitabınızda Alman Kiliseler Birliğinin de Alman derin devletinin bir parçası olarak görüyorsunuz ve bunu da şiddetle eleştiriyorsunuz. Bu durumda Türk Ortodoks Kilisesiyle Alman Kiliseler Birliğinin iddianıza göre hangi düzeyde ilişkisi olursa olsun, tasvip etmiyorsunuz. Ama şu kitabınızda 37. sayfasını açarsanız kitabınızın Gizli Operasyonlar 37. sayfasında Türk Ortodoks Kilisesi ve Sevgi Erenerol hakkında son derece güzel cümleler kullanmışsınız ve adeta.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim soruyu net olarak sorun.” Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim onu soruyorum.”Mahkeme Başkanı: “Yani çok açıklayıcı, açıklayıcı beyanlarda bulunuyorsunuz.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Methiyeler methiyeler yayınlamışsınız, bu bir çelişki değil midir?

Mademki Alman derin devletinin bir parçası olan kiliseler birliğiyle ilişkili olduğunu iddia ettiğiniz kişi hakkında bu methiyeleri 37. sayfada 2007 yılının 10. ayında neden yapıyorsunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu çelişkiyi izahat eder misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim hep pozitif bir şey yazılmaz, şimdi negatifi de yazılır.

Şurada şöyle bir açıklamayı beyan etmek istiyorum, Alman Kiliseler Birliğinin yaptığı. Çok ilginç şekilde ulusalcı ve Atatürkçü iması vermek isteyen bazı kişilerin nasıl bir örgütle çalıştığını ve nasıl bir açıklama yaptığını, ben size 15 Eylül 1998 günü Katolik Kilisesi bağlı Ningen akademisyeninin çağrısı üzerine verdiği İslam’ın Avrupa için önemi konferansında şöyle demiştir diyor. Sorun Atatürk’ün bir paşa veya fermanı yarattığı yapay bir ürün Türk devleti ve Türk ulusudur. Sorun Kemalizm ve Kemalizm’in ulusçuluk ve laikle ileridir. Sorun uyduruk zorlama ve yapay Türk ulusudur, böyle bir ulus yoktur. Olmadığını Türkiye’de yaşayan Kürt, Türk, Müslüman laik, Alevi devlet çatışmalarında görmekteyiz. Bu uyduruk ulusu Atatürk nasıl kurdu? Önce Ermenileri yok etti. Sonrada Rumları, Kürtleri meşhur güne kadar neden yok etmediler? Bilinmez. Şimdi bu kelimeleri kullanan bir kiliseler birliğinden bahsediyoruz biz efendim, çok önemli. Kiliseler birliğinin öyle fazla ilgilendiğimiz olmadı da, kiliselerin içinde de belirli şekilde ayrımlar vardır, Evangilikler, Katolikler, Ortodokslar. Şimdi Sevgi Hanımın yaptığı negatif şeyleri yazabilirdim, ama pozitif şeyleri de yazmak mecburiyetindeyim. Yani objektifliğin kitap, bir kitap yazdığınız zaman konunun içinde objektifliğine baktığınız zaman sırf negatif bir şey değil, pozitif bir şeyde yazabilirsiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu bir çelişki değildir efendim.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun Kemal Bey.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yine kitabınızın 174. sayfasında şöyle bir şey demişsiniz, çok

ağır bir beyan. Bütün bu ulusalcı cepheler yeri geldiğinde kendi çıkarları için dış istihbarat birimleriyle işbirliğine gitmek istemişlerdir. Hepsi çıkar amaçlı örgüt üyeleridir.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Ve hiçbir siyasi ideolojileri yoktur. Cep ideolojisi onlar için önde

gelen unsurdur. PKK örgütüyle hiçbir farkları yoktur aslında, demişsiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu ifadenin ve beyanların…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bu ifadem.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bir dakika, bir dakika efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Makul ve sağduyulu düşünceler olmadığı izahı gerektirmeyecek

ölçüde açıktır. Çünkü bütün ulusalcı insanları bu şekilde suçlamışsınız. Ancak bu görüşün sözde

36

Page 37: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:37

Ergenekon iddianamelerindeki görüşlerin benzeri olduğu ve paralellik olduğunu anlaşıyoruz. Çünkü Ergenekon iddianamesinde de PKK bir noktada ulusalcıların güya sözde kurmuş olduğu, Ergenekon örgütünün bir yan örgütü olarak gösterilmeye çalışıyor. Sizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız. Size bu kitabı birileri mi yazdırdı, belli bir maksadı var mıydı, belli bir amacı, sizin bir belli bir amacınız var mıydı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır birileri yazdırmamıştır, bu kitabın içeriğine gelince de kastettiğim konu Beyefendi şimdi 174. sayfa diyor da, İstanbul Cumhuriyet Savcılığının Sayın Semih Tufan Gülaltay’a karşı açtığı çete davası konusunda Sayın Semih Tufan Gülaltay’ın bir parti kurarak o partinin çevresindeki hiyerarşiyle ulusalcılık adında çıkar amaçlı bir suç örgütü, çek, senet tahsilatı, milletin zorla paralarını aldığına dair iddialar var. Şimdi bu Sayın Semih Tufan Gülaltay’ın iddianamesinde de içerikte de. Benim ulusalcı kavramınla zatıalilerinin ulusalcı kavramı değiştiktir. Çünkü ben ulusalcı kelimesinde şunu anlıyorum, dünde ibraz ettim. Ulusalcılık, yani milliyetçi ulusalcılık demek totaliter faşizmin bir alt kademesidir. Bunu dün de zikrettim, çok önemli benim kastettiğim konu buydu. Bu sayfada da zaten Sayın Semih Tufan Gülaltay’la ilgili iddialarla ilgili yani Sayın İstanbul Cumhuriyet Savcımızın kendisine karşı çete davasında hazırladığı iddianamenin içeriğinde olan konulara, çünkü bu kitap 2007’de basılmıştı hatırladığıma göre. Evet 2007’de basılmıştı. Sayın Semih Tufan Gülaltay da o sıralarda ya sıralarda gözaltına alınmıştı ya 2006’da gözaltına alınmı… basından da çok ciddi iddialar geliyordu. Yani kendisinin bir parti kurarak o parti himayesi altında illegal faaliyetler sürdürdüğü efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sayın Başkanım teşekkür ediyorum, sorularım bu kadar.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Buyurun.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı. “Kısa bir soru olacak galiba. Dün tek soru dediniz.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Ara verilim o zaman.”Saatin 12:14 olduğu görüldü. Duruşmaya saat 13:15’e kadar ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Tanık Talip Doğan Karlıbel daha önce tespit edilen kimliği tahtında huzura alındı.Kendisine doğrudan soru sorma işlemine devam olundu.Mahkeme Başkanı: "Buyurun Doğu Bey.”Sanık Doğu Perinçek söz istedi verildi: “K. H. K W Neuman imzalı belgeyi savcılığa siz mi

verdiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İfademde öyle bir şey varsa vermişimdir efendim.”Mahkeme Başkanı: "İçeriğinden bahseder misiniz tarihini, içeriği?”Sanık Doğu Perinçek: “Evet şurada.”Mahkeme Başkanı: "Tanığa gösterebilirsek daha, daha da iyi olur.”Sanık Doğu Perinçek: “Bu dün uzun boylu konuşuldu, şu belge.”Mahkeme Başkanı: "Talip Bey bakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir belge vermişliğim var, kitabımdan da alınmış olabilir.”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır bu kitap değil, bu savcılığa verilen.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bir belge verdiğimi biliyorum, ama kitabımda da çeşitli

belgeler olduğu için hangisini verdiğimi bilmiyorum.”Sanık Doğu Perinçek: “O başka.”Mahkeme Başkanı: "Bu gösterilen belgeyi siz mi verdiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dosyada varsa ben verdim.”

37

Page 38: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:38

Sanık Doğu Perinçek: “Dosyada var dosyada.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam ben vermişimdir efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Tamam. Dosyada var. Buyurun efendim. Kriminale director

Kriminal direktör Willie Neuman imzalı belge sizin kitabınızda mı yayınlandı, o da şu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet öyle gözüküyor kitabımda var efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Kitabınızda var değil mi efendim?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Var efendim evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Var. Bu 2 kitabınızda yayınlanan ve Cumhuriyet Savcılığına

verdiğiniz belgelerin kaynakları güvenilir mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “E güvenilir ki, Sayın Perinçek sizin kanalınızda çıkmıştım, bu

konuyla ilgili 2006 yılında.”Sanık Doğu Perinçek: “Ben hiç.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani şu kitapla ilgili, şu kitapla ilgili.”Mahkeme Başkanı: "Yani Alman Derin Devleti kitabıyla ilgili.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet. İlk çıktığı zaman 2006 yılında ben çok iyi hatırlıyorum.

Truva yayınları bizi o belgeler yoktu, ama içeriği ile ilgili bu kitaptaki içerikte aynıdır. İçerikte aynıdır okuduğunuz zaman.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır bu belgeler Ulusal Kanalda hiçbir şekilde yayınlanmadı. Devam ediyorum. Bu 2 belge Alman polisine ait hakiki belgeler midir?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Büyük ihtimalle efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Sahte olamaz mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olma ihtimali yoktur, çünkü ismin, ismin içinde geçen

beyefendi burada oturuyor. Zikredilen beyefendi burada oturuluyor, oturuyor. Onun iş ortağı olan Ertuğrul Yılmaz’ın öldürülme konusu vardı. O konu o zaman araştırılıyordu.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılamadı.Sanık Doğu Perinçek: “Siz uzun yıllar Almanya polis teşkilatında çevirmen olarak ve

başka görevlerde de çalıştınız, bunlar belgeli. İyi Almanca bilmeden orada çevirmenlik yapamazsınız.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Amsbeth raingenher doiçhen polizai bu ne anlama geliyor?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Amsbeth rainge doiçhe polizai şu anlama geliyor. Makam,

makam göstergesi demektir. Yani yapılan bir yazılıda yazıda hangi makam, hangi şube, hangi departman tarafından yazıldığını belgeleyen bir şeydir efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılamadı).”Sanık Doğu Perinçek: “Yani ben bunu Alman polisinin görev unvanları makam unvanları

görev unvanları diye.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet görev unvan makam.”Sanık Doğu Perinçek: “De çe… çevirebilirim. Şimdi bu Alman polisinin görev unvanları

mahkemeye takdim edeceğim. Alman polis teşkilatının gavenment Doğu Almanya’da polis teşkilatından alınmış bütün Alman polis teşkilatının 16 sayfalık makam ve görevlerini içeren resmi listedir. Bu listeye baktığımız zaman burada hatta Alman polisinin apoletleri efendim rütbeleri şunları bunları ve bütün unvanlar görev unvanları burada yazılıdır. Şimdi bu listeye baktığımız zaman Kriminal huot komiser, yani sizin savcılığa verdiğiniz belgede K. H. K. Kriminal haut komiser. Bu K. H. K. Siz poliste teşkilatta çalıştınız. Bu şekilde K. H. K. diye mi kısaltılır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim Almanya federal, federal bir yapıya sahiptir. 17 ayrı ayrı 17 ayrı ayrı eyaleti vardır. Baden Württemberg eyaletinde narkotik şubenin adı drogen destennaad olarak geçerken.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır onu sormuyorum bakın.”

38

Page 39: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:39

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yooo şimdi ben neye yok, sizin nereye varmak istediğinizi ben çok iyi biliyorum da.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır onu sormuyorum bakın. Kriminal hout koms… sizin.”Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey bir dakika sorunun cevabını veriyor bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben şimdi size emsal gösteriyorum. Baden Württemberg

eyaletinde narkotik şubenin adı rauşgifstennaad olarak geçerken nitasaksın noyrtramwestfalen gibi eyaletlerde K4, K3 gibi kısaltmalı, yani Kriminal 3, Kriminal 4 gibi kısaltmalılarla da geçmektedir. Yani, siz şöyle anlamınızı rica ederim. Türkiye’deki gibi Muş’ta narkotik şubenin şube adı narkotik şubeyse İstanbul’da da narkotik şube, İstanbul narkotik şubesi olarak geçer. Ama Münih narkotik şubesinin konuşma tarzı ve hitap tarzı Münih ve Stuttgart’ta narkotik şube olarak geçerken başka eyaletlerde başka kısıtlamalarla geçmektedir efendim. Sizin büyük ihtimalle bahsettiğiniz konu federal polis. Federal polis bundestgrenşutsdur. Bilmiyorum bundesgrenşutsun şeyi mi var elinizde? Bundesgrenşutsun da Alman Emniyet Genel Müdürlüğüyle hiçbir fiziki bağlantısı yoktur efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi Sayın hakimler. Bütün Almanya için geçerli olan ve Alman Emniyet Müdürlüğünden alınmış olan 16 sayfalık bütün eyaletlerde geçerli unvan listesini size sunuyorum. Bu listede Kriminal haut komisar hiçbir şekilde K. H. K. diye yazılmamaktadır. Kriminal haut komisar diye imza belirlenmiştir ve aynı zamanda K. H. K. diye de bir kısaltması yoktur. Hiçbir şekilde kısaltılmadan KHK’dır ve hiçbir şekilde imzaların üstünde kısaltma yazılmamaktadır. İmzalar açıkça Kriminal haut komisar diye yazılmaktadır. Bu, burada size.”

Mahkeme Başkanı: "Yani şunu mu diyorsunuz? Biraz önce gösterdiğiniz belgede böyle bir kısaltma var.”

Sanık Doğu Perinçek: “Sahte bu belge sahtedir.”Mahkeme Başkanı: "O nedenle söylüyorsunuz.”Sanık Doğu Perinçek: “Bak şimdi bu belgenin sahteliğini ispatlıyorum.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi.”Sanık Doğu Perinçek: “Bu belge sahtedir.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir belirtme yapabilir miyim?”Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi devam ediyorum.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun bir dakika buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi belirtmek istediğim konu şu, siz resmi makamlar arası

yani makamlar arası derken adliye diyelim, Sağlık Bakanlığınla yazışırken kullandığınız hitap başkadır. Şube içi veya emniyet içi veya ilçe emniyet müdürlüğü içinde yaptığınız içerikli iç yazışmanın içeriği başkadır, efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır efendim burada.”Mahkeme Başkanı: "Efendim o şekilde cevap veriyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim verdiğim cevap bu.”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır. Ben, ben Almanca.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Doğu Perinçek: “Bunun girişinde bir norm belirtilmiş, Alman emniyeti İçişleri

Bakanlığı tarafından bütün emniyete kullanılacak imzalar, unvanlar konusunda bir norm belirlenmiş. Bütün emniyet müdürlerinin bu normlara uyması, bir genelge ile yayınlanmış ve bu şekilde kesinlikle K. H. K. diye bir unvan bulunmamaktadır. Bu ünvan Kriminal haut komisar yani baş komiserdir ve kısaltması da K. H. K değil Kriminal haut komisar KHK’dir.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Konuya bir arz edebilir miyim efendim?”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Başında dediğim gibi federal Almanya’nın bir emniyet genel

müdürlüğü vardır bundesgimilanant bir de 17 eyaletinin kendi il, kendi il dediğim eyalet emniyet

39

Page 40: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:40

genel müdürlükleri vardır. Her eyalet emniyet genel müdürlüğünün kendisine ait bir yürütme vardır. Yani yürütme derken emeklilik konusunda, terfi konusunda olsun, emeklilik konusunda, terfi konusunda olsun ve birçok konuda. Şimdi Doğu Bey’in bahsettiği konu, Doğu Bey’in bahsettiği konu federal emniyet genel müdürlüğü için geçerli olabilir belki ama eyaletlerde bu geçerliliği yoktur. 2. dediğimde iç yazışmalarda, bu sonuçta bir iç yazışma bu savcılığa veya herhangi bir maka… başka bir makama gönderilen bir yazışma değil. Bu eyalet Kriminal dairesinin bölge ilçe emniyet müdürlüğüne yazdığı bir yazı. Yani bir buyurun.”

Sanık Doğu Perinçek: “Tanık mahkemeyi kasıtlı olarak yanıltmaktadır. Burada.”Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey sorunuz, sorunuzu alalım.”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır. Tamam, soruyu söyleyeceğim yanıltmaktadır. Burada bütün

eyaletler için yalnız 1 eyalet, 2 eyalet için değil Almanya’nın bütün eyaletleri için geçerli olduğu vurgulanarak bütün ünvanlar polis içerisinde belirlenmiştir.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam başka sorunuzu alalım.”Sanık Doğu Perinçek: “Devam ediyorum. İkincisi, bu Kriminal direktor Willie Neuman

yazısının sizin tarafınızdan kitabınızda yayınlandığını biraz evvel tekrar belirttiniz. Soruyorum, Kriminal direktor Almanca da ve Alman polis teşkilatında beraber mi yazılır ayrı mı yazılır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yazacağınız yazıya göre bakar efendim. Kelime arası kullandığınız zaman değişik yazılır, imza attığınız zaman değişik yazılır efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunu dün de tekrarlamıştım o sorulmuştu bana o soru

çünkü.”Sanık Doğu Perinçek: “Dün bu belge yoktu. Almanya’dan getirtilmiş olan bu Alman polis

teşkilatından alınmış olan belgede Kriminal direktör birleşik yazılmaktadır ve birleşik yazılması burada emredilmektedir. Bir yerde değil bakın, 10. sayfa birleşik yazıyor. Efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: “(1, 2 kelime anlaşılmadı).”Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi arz edeceğim. Belge. Alman polis teşkilatının internet

sitesinden gavırment diye indirebilirsiniz. 14. sayfa Kriminal direktor birleşik yazıyor. Devam ediyorum. Burada Berlin polisinin yani eyalet polislerinden de örnekler aldırttım, çeşitli eyalet polislerinden Berlin polisi ile ilgili Berlin polisinin basın sözcüsü presteşprepherdel berliner politzai Kriminal direktor Frank Billert birleşik yazılıyor. Altında 3. Şube, 31. kısım Kriminal direktörü Yörk Manske birleşik yazılıyor. Onun altında politzai direksiyon polise polis müdürlüğü. Danışma yönetimi, 3. şube Kriminal direktörü Yohen Zingberg onunda Kriminal direktörü birleşik yazılıyor. Onun altında Berlin’de yine yönetici Kriminal direktör birleşik yazılıyor, onun altında gene Kriminal bakın, bir sayfada Berlin polisi ile ilgili çeşitli Kriminal direktörlerin unvanları 1, 2, 3, 4, 5, 6 yerde birleşik yazılıyor. Devam ediyorum. Berlin polisi, fotoğraflarıyla Kriminal direktör Frank Millert ve Berlin polisinin basın sözcüsü pardon Frank Millert basın sözcüsü Kriminal direktör Aleksandır Tunnis. İkisinin de adları, unvanları Kriminal direktördür ve birleşik yazılıyor. Devam ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: "O belgeyi gösterelim tanığa.”Sanık Doğu Perinçek: “Hepsini vereceğim efendim. Hepsini mahkemenize vereceğim.”Mahkeme Başkanı: "Görüyor musunuz Talip Bey?”Sanık Doğu Perinçek: “Buyurun. Bakın burada Alman polis teşkilatının yine internetinden

indirilmiş olan unvanlar. Kriminalle yazılan bütün birleşik kelimeler yani Kriminal asistent, Kriminal loober asistent, Kriminal zekreteyar, Kriminal vesifzekreteyar, Kriminal inspektör, Kriminal komisar, Kriminal raat, Kriminal direktor bu kelimelerin hepsi Almanca’da birleşik yazılır. Bazen birleşik, bazen ayrı yazılmaz tek bir örneği yoktur. Hele unvansa birleşik yazmanın mecburiyeti Alman polis teşkilatı tarafından tamim edilmiştir. Bunu da mahkemeye arz ediyorum. Devam ediyorum. Diyelim ki cahiliz bilmiyoruz. Peki, wikipedia hani bırakalım Alman polis teşkilatını, wikipedia da Alman polis teşkilatının bütün unvanları yazılmış. Bakın burada da

40

Page 41: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:41

Kriminal direktör birleşik yazılıyor, 3 yerde wikipedia. Adi herkes wikipedia’dan girip bulabilir. Bunu da mahkemeye arz ediyorum. Bunlar hep beraber. Bakın lügatlere bakalım. Almanca, İngilizce lügat. Translations Kriminal direktor in the germany english dicteonary Kriminal direktor birleşik yazılıyor. Kriminal direktorin yani bayan olduğu zaman o da birleşik yazılıyor. Bunlar bu belgeler tanığın sahte belge düzenlediğini.”

Mahkeme Başkanı: "Efendim bunu mahkeme değerlendirecek. Lütfen bu tür yorumları yapmayın.”

Sanık Doğu Perinçek: “Tabi. Hayır. Yorum değil. Benim kendi.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen, lütfen. Yorumlar daha daha sonra beyanda bulunursunuz

sorunuz, sorunuz varsa sorsun.”Sanık Doğu Perinçek: “Efendim.”Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey sorunuz varsa sorun.”Sanık Doğu Perinçek: “Bunu da. Almanya’daki Ergenekon türkşport adlı derneğin tanık

Alman Ferfastung Şuts yani bizim MİT’in, bir MİT’in görevleri daha geniştir. Yani Alman douçhe naihtin dinsti felfasun şuts toplamı MİT gibi görülebilir. Bu ferfastung şuts diyor ki tanık Ergenekon diye spor teşkilatını takip etti. Şimdi soruyorum. Ferfasung şutsun Alman ferfasung şutsun yıllık raporlarından hangisinde Ergenekon spor dernekleri ile ilgili veya Ergenekon adıyla bir rapor tanzim edilmiştir?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Mahkeme, savcılıkta bu konuyla ilgili ifade vermiştim efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır efendim bakın diyor ki.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tarihini hatırlamıyorum.”Sanık Doğu Perinçek: “Ferfatsung şutsun yıllıklarından 2 tanesini getirdi, orada var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi.”Sanık Doğu Perinçek: “Hangi yıllıkta onu getirsin. Hangi yıllıkta?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1, 2 kelime anlaşılmadı) bir dakika efendim fafatsun şutsun

anayasa koruma teşkilatının 17 eyaleti olduğu için her eyaletin her sene yayınladığı anayasa koruma teşkilatı raporları vardır. 17 eyaletin. Bu 17 eyaletin dışında da bundesantsştalfe fafatsung şunst yani federal anayasa koruma teşkilatının bu 17 eyaletten aldığı bilgileri değerlendirerek hazırladığı bir rapor vardır. Ben size şimdi bunları getirdim, emsal olarak göstermek için. Mahkeme heyetine bunu veriyorum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim emsalden söz etmiyorum. Belirttiği iddiayı belgeleyen ferfatsung şuts raporunu buraya getirsin, bize göstersin. Var mı öyle bir rapor?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Öyle bir rapor var efendim ama öyle bir raporu ben getiremem. Mahkemenin talep etmesi lazım. Çünkü getirdiğim takdirde yine sahte diyeceksiniz efendim yani.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır bunu getirdi... Hayır sahte demeyeceğiz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok dersiniz efendim yani onun için diyorum.”Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi bakın sayın.”Mahkeme Başkanı: "Bakın sadece soru soranla cevap arasındaki diyalog olsun müdahale

etmeyelim. Buyurun..”Sanık Doğu Perinçek: “Sahte demeyeceğiz. Çünkü o ferfatsung şuts raporlarının 4, 5

sene evveline ait bütün raporlar benim evimde bel… mevcuttur ve dün akşam avukatlarım aracılığıyla Almanya’daki hukukçu arkadaşlarıma avukat arkadaşlarıma bildirdim ve gece sabaha kadar bütün ferfatsung şuts raporlarını her.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangi eyaletin efendim?”Sanık Doğu Perinçek: “Her eyaletin ferfatsung şuts raporlarını incelediler, çünkü

internetten girip bunları incelemek mümkündür.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet biliyorum.”

41

Page 42: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:42

Sanık Doğu Perinçek: “Ve böyle bir Ergenekon spor kulübü veya Ergenekon başlıklı bir rapor olmadığını saptadılar. Yalan söylemektedir.”

Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey biraz önce ikaz ettim. Bunların değerlendirilmesi mahkememize aittir, lütfen, lütfen bu tür yorumları yapmayın.”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim benim, benim.”Mahkeme Başkanı: "Soruları sorun, soruları sorun efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Siz değerlendirin, değerlendirin diye söylüyorum. Peki.”Mahkeme Başkanı: "Usule uyalım usule uyalım lütfen.”Sanık Doğu Perinçek: “Peki, yani ferfatsung şuts raporlarını da mahkemenize gerçek

olarak yansıtmamıştır, getirememektedir. Getirememektedir. 2 tane getiriyor, ben de 15 tane getiririm ama tamamını incelettim, bakın tamamını incelettim, gelecek duruşmaya Pazartesi günü getirsin. Gitsin interne…”

Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey soru, sorunuzu sorun evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Mahkemenizden talep ediyorum.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Doğu Perinçek: “Ferfatsung şuts raporlarında Ergenekon spor kulübü ve

Ergenekon ibareli raporu getirtmesi için mahkemenizin karar almasını talep ediyorum.”Mahkeme Başkanı: "Tamam, tamam buyurun. Sorularınıza devam edin.”Sanık Doğu Perinçek: “Not aldınız mı Sayın hakim?”Mahkeme Başkanı: "Tamam efendim zapta geçiyor zaten.”Sanık Doğu Perinçek: “Ha zapta geçiriyorsunuz. Talep ediyorum, karar vereceksiniz.

Devam ediyorum. Bu Ergenekon bu benzer derneklerle ilgili dünkü açıklamanızda Alman Anayasa Mahkemesi bundesferfatsungs giriftin bir karar istediğini belirttiniz. Doğru mu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne kararı istediğini ben.”Sanık Doğu Perinçek: “Derneklerin kapatılmasıyla ilgili. Dün zabıtlara geçti.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Öyle, öyle birş… öyle bir şey demedim.”Sanık Doğu Perinçek: “Hatta Karlsrohe dediniz bakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Karlsrohe’nin kapatma istediği konu Alman milliyetçi

hukukçular birliğinin kurduğu derneğin Alman hukuk devleti ilkelerine aykırı ilişkiler bağsı olduğuna dair kanıt elde edildiği için federal savcılık tarafından Karlsrohe’ye müracaat edilerek federal mahkeme tarafından kapatılmıştır efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim demek istediğim konu Ergenekon’la ilgili bir şeyi

kapanacak filan demedim.”Sanık Doğu Perinçek: “Bunu söylediniz peki. Siz Alman hukukunda ferfatsungs gerihts

barkayt yani Alman anayasa mahk….”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bundesgerihtsous dediğimiz yani Almancası bunun

Bundesgirihtsouf bu tip derneklerin partilerin.”Sanık Doğu Perinçek: “Karlsrohe.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Karlsrohedir efendim federal savcılığın merkezi de

Karlshrohedir. Bundesgrftsouf parti kapatma, aynı bizdeki Ankara’daki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gibi bir fonksiyonu olan bir merkezdir. Birçok mahkeme.”

Sanık Doğu Perinçek: “Ben sorumu, sorumu sormadım efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kararlarının oraya giderek Yargıtay. Bizdeki Yargıtay’ı

düşünün efendim aynı Yargıtay gibi fonksiyonu vardır. Danıştay’ı da vardır orada. Artı bir de eyaletlerle ilgili ilgilenen ayriyeten bir mahkeme sistemi vardır efendim. Çünkü eyaletlerin hukuk sistemlerini düzenliyor.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet. İzin verirseniz sorumu tamamlayım.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun, buyurun efendim.”

42

Page 43: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:43

Sanık Doğu Perinçek: “Ben onu dinledim. Evet. Dün Karlsrohe dediği için artık buradan hiçbir tarafa kaçma şansı kimsenin yoktur. Çünkü Karlsrohe Almanya anayasa mahkemesinin bulunduğu şehirdir ve dün anayasa mahkemesi diye söyledi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Alman. Zabıtlarda var. Not aldım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bakın.”Sanık Doğu Perinçek: “Bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Beyefendi şimdi.”Sanık Doğu Perinçek: “Ben bitireyim bitireyim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır. Hayır mahkememizin.”Sanık Doğu Perinçek: “Soruyu bitireyim. Bitireyim efendim bitireyim.”Mahkeme Başkanı: "Talip Bey bir dakika Doğu Bey sorusu, sorusunu tamamlasın.

Buyurun.”Sanık Doğu Perinçek: “Zabıtlarda var Karlsrohe Alman anayasa mahkemesinin

bulunduğu şehirdir.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam başka bir şey demedim ki.”Sanık Doğu Perinçek: “Alman anayasa mahkemesi Karlsrohe’den başka hiçbir şehirde

bulunmaz. Bir tek Karlsrohe de vardır.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam Karlsrohe dedik.”Sanık Doğu Perinçek: “Ve Alman anayasa mahkemesinin ştasanvalşaft yani savcılık

makamı da Karlsrohe’dedir. Ben Türkiye’de siyasi partiler hukuku konusunda kitap yazmış tek insanım ve doktora tezim bu konudadır. Bu konuları iyi bilirim. Bundesferfatsungsgirihtin soruyorum Alman anayasa mahkemesinin dernekleri kapatma diye Alman hukukuna göre bir yetkisi var mıdır, görevi var mıdır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Alman anayasa mahkemesinin.”Sanık Doğu Perinçek: “Nin dernek kapatma diye bir görevi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dernek derken hukukçularsa parantez içinde onu da

belirtmek isterim. Hukukçularsa Sayın Perinçek. Hukukçularsa kapatma yetkisi vardır. Anayasaya aykırıysa. Anayasaya aykırıysa diyorum bakın.”

Sanık Doğu Perinçek: “Mahkeme yanıltılıyor. Alman.”Mahkeme Başkanı: "Efendim bu tür yorumlar yapmayın, sorunuzu sorun. Soru sorunuzu

sorun.”Sanık Doğu Perinçek: “Bilgi. Alman hukukuna göre.”Mahkeme Başkanı: "Sorunuzu sorun Doğu Bey. Lütfen.”Sanık Doğu Perinçek: “Bunu vermek. Peki, Alman hukukuna göre Alman anayasa

mahkemesinin ister bakkal derneği olsun, ister esnaf derneği olsun ister, şoför derneği olsun ister hukukçular derneği olsun dernekleri kapatma görev ve yetkisi olmadığını bilmiyor musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi şuna da belirtmek isterim Sayın Perinçek. Bizim bahsettiğimiz yıl 90’lı yılların başlangıcıydı. Sizde biliyorsunuz ki, federal Almanya doğu Almanya ile birleşmeden evvel başkenti Bonn’du. Bütün yargı sisteminin merkezi de Kalrsrohe idi, sonra birleşimden sonra 3 Ekim 1991 birleşimden sonra başkenti Berlin oldu. Bizim bahsettiğimiz yani benim bahsettiğim konu 90’lı yılların başında olan bir konu, yani 19 sene evvela evvel olan bir konu. Son 10 senede mevzuatta bir şey değişmişse onunla ilgili bir araştırma yapmadım. Onu eğer bunu duymak istiyorsanız. Benim bahsettiğim konu Sayın Perinçek 1992, 93 ve 94 yıllarındaydı. O sürecin içinde ben 99’da Türkiye’ye geldim. 13 sene içinde mevzuatta bir değişiklik varsa o bilgi ben de yok efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “1949 Bonn anayasasından bu yana o Anayasada Anayasa Mahkemesinin görevlerinin belirlendiğini ve bunun 90, 80, 70, 98, 2008, 2012’ye kadar

43

Page 44: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:44

değişmediğini ve o anayasa mahkemesinin de görevleri arasında hiçbir derneği kapatma yetkisinin bulunmadığını bilmiyor musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim siyasi partiye siz bir siyasi parti başkanısınız. O zamanlar Sayın Günther Dechert de national parti (1 kelime anlaşılmadı) National Partinin genel başkanıydı. Şimdi bir partinin genel başkanı olmayan bir kişi bir derneğin bir başkanı olsa haklısınız diyeceğim. Ama o beyefendi o zaman bir partinin genel başkanıydı. O zamanlarda o partinin aynı biz de BDP’nin kapat kapatılması gibi efendim bir kapatma gerekçesi vardı. Anayasa mahkemesi bu konuyla tartıştı, sonra anayasa mahkemesi bunun Alman hukuk sistemine karşı aykırı bir durum olduğunu emperiye partisinin aşırı ırkçı bir parti olmadığını ama emperiye partisinin genel başkanı Günther Dechert’in başkanlığını yaptığı hukukçular birliği denilen derneğin kapatılmasına karar vermiştir efendim. Sayın şimdi anayasa mahkemesinin burada karar vermesinin sebebi Sayın Günther Dechert’in aynı Sayın Doğu Perinçek gibi bir partinin genel başkanı olmasından kaynaklanıyordu efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Doğu Perinçek: “Alman anayasa mahkemesinin isterse bir partinin genel başkanı

olsun olmasın, herhangi bir derneğin yöneticileri hakkında ve o dernek hakkında hiçbir yetkisi ve görevi olmadığını bilmiyor musunuz, niçin mah… mahkemeyi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Organik, organik bağı varsa efendim federal savcılığın o zaman sizde çok iyi biliyorsunuz ki, 90’lı yılların başında Börn ve Solingen’de 2 tane Türk binasının kundaklaması esnasında ondan fazla vatandaşımız öldürüldü, 20 ta…20’iden fazla da vatandaşımız yaralanmıştı.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bunlarla hiçbir ilgisi yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok şimdi ilgisi yok derken ben şimdi kelimeyi tamamlamak

istiyorum. Siz sordunuz ben cevap veriyorum. O sıradaki Alman kamuoyunda oluşan bu Nazilere karşı antipatiden dolayı Yeşiller partisi parlamentoda bir soru önergesi vererek sosyal demokratlarla birlikte bu partinin kapatılması ve Günther Dechert’in kurduğu milliyetçi hukukçular birliğinin de derhal kapatılması için dilekçe verdi. Anayasa mahkemesi öncelikli olarak ön raportörü yani ön raportör bizdeki gibi ön raportörün verdiği raporları ben size söyleyeyim. Kapatılabilir ve bu huku… bu dernek kapatılabilir ibrazını kullandıktan sonra anayasa mahkemesine gitmiştir efendim, bu konu.”

Sanık Doğu Perinçek: “Ben bu konuların uzmanıyım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben de uzmanıyım Sayın Perinçek.”Sanık Doğu Perinçek: “Ve Türkiye’ye siya….”Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey lütfen başka soru sorun.”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır hayır siyasi parti.”Mahkeme Başkanı: "Bildiği konular ile bu konular ile ilgili sorunuzu cevapladı.”Sanık Doğu Perinçek: “Türkiye’nin bugün İçişleri Bakanlığında bulunan Alman siyasi

partiler kanununu çeviren insanda 1968 yılında benim. Bu konuların uzmanıyım. Almanya’nın Anayasa Mahkemesi kararlarını Türkçe’ye çevirmiş ve yayınlamış bir insanım. Bu söylediklerinizin gerçekdışı olduğunu ve mahkemeyi aldatmak kastıyla bunları söylediğinizi fark etmiyor musunuz?”

Mahkeme Başkanı: "Doğu bey başka şey sorun. Bu konu kapandı.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim, lütfen efendim. Bir dakika.”Sanık Doğu Perinçek: “Açıklığa kavuştu zaten. Kavuştu zaten. Artık ne açıklığa

kavuşacak?”Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey lütfen.”Sanık Doğu Perinçek: “Vicdan varsa ne açıklığa kavuşacak bundan sonra.”Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey lütfen soru sorun.”

44

Page 45: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:45

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: "Efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Bitti yani, yani bi… İnsaf.”Mahkeme Başkanı: "Anayasa Mahkemesi ile ilgili bildiklerini anlattı. Buyurun başka soru

sorun.”Sanık Doğu Perinçek: “Ferfatsung şutsu konuştuk. Anayasa mahkemesini konuştuk. 2

belgenin sahte olduğunu saptadık. Şimdi soruyorum. Dün laf arasında benimle ilgili olarak stasi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Yani ştats ziherayt doğu Almanya istihbarat servisi fişlemelerinde

benim adımın geçtiğini belirttiniz. Bu konudaki bilginizin kaynağını açıklar mısınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bakın Alman derin devleti adlı kitabı gösteriyorum. Bu

ilk yazdığımız kitap Zafer Güler dayımın oğlu İstanbul milletvekili ben de konsept danışmanıydım. Bu kitapta da Sayın Perinçek’in ismi yazıyor kısaltılmış şekilde çift taraflı olarak. Sitasi doğu Alman gizli servisi Stasi yıllarca Türkiye’de kapalı olan bir kutuydu. Türkiye ile hiç kimse bu konuyla ilgili herhangi bir bilgi bilgi sahibi değildi. Ta ki, bu 1991 yılında normanın Sitase dediğimiz sokakta halkın o Sitasi binasına girerek bazı belgeleri ortaya.”

Sanık Doğu Perinçek: “Niye uyarmıyorsunuz?”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Niye konu dışı konuşuyor, uyarmıyorsunuz?”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim. Bir dakika cevap veriyor buyurun. Buyurun. Siz

yorum yapıyorsunuz. Bir o nedenle oluyor.”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır yorum yapmıyorum. Hukuki yorum yapıyorum.”Mahkeme Başkanı: "Hayır efendim. Böyle devam edemezsiniz. Böyle devam

edemezsiniz.”Sanık Doğu Perinçek: “Huku… yorum yap…”Mahkeme Başkanı: "Lütfen sakin olun lütfen.”Sanık Doğu Perinçek: “Battı battı.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen sakin olun. Tanık.”Sanık Doğu Perinçek: “Sakinim ben.”Mahkeme Başkanı: "Talip Bey buyurun devam edin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi efendim, bu kitap çıktıktan tam bir hafta sonra Ulusal

Kanal aradı bizi, Sayın Doğu Perinçek’in kanalı İsa Telli ve bu kitapla ilgili.”Sanık Doğu Perinçek: “Kim aradı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İsa Telli sizin kanalınızda çıktım. (1, 2 kelime anlaşılamadı).”Sanık Doğu Perinçek: “İsa Telli diye bir insan çalıştığını hiç zannetmiyorum.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim tamamlasın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İsa Telli Bey 2006 yılında.”Sanık Doğu Perinçek: “Onu telefonla sorun böyle bir insan çalışmış mı İsa Telli diye.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çalıştı ben size CD’lerini bile getiririm. (1 kelime

anlaşılamadı) İsa Telli.”Sanık Doğu Perinçek: “İsa Telli diye hemen tespit edelim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Burada biz dedik ki, isimleri tam vermeyelim başımız ağrır

yani arkadaş yani dayımın oğlu milletvekili.”Sanık Doğu Perinçek: “Hangi yılda oldu bu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2006 yılı efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “2006 yılında İsa Telli evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizin kanalınızda çıktım. 2 kere çıktım hem de. Bir Necip

Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili özel bir program yapmıştık Profesör Doktor Şengül Hablemitoğlu’nu da bağladık.”

45

Page 46: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:46

Sanık Doğu Perinçek: “Siz kaynağı söyleyin kaynağı. Ben size kaynağı soruyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sitasi merkezi efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Ha hı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Normanen Sitase, normanen şitrazede ki Sitasi merkezinde

Türkiye dosyaları adlı bir dosya vardı.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çift taraflı olarak sizi kast etmişler. Niye çift taraflı olarak sizi

kastet…”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır hayır o dosya.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizin 1960’lı yıllarda.”Sanık Doğu Perinçek: “Hani getir belgesi nerede?”Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey bir dakika tamamlasın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizin 1960’lı yıllarda Almanya’da yaşadığınız sürede zaten

çok kapalı bir kutu olan bir 2 senelik 2, 2 buçuk senelik bir süreç var orada. O süreçte sizin çok ilginç şekilde Sitase raporlarında (1, 2 kelime anlaşılmadı).”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Sanık Doğu Perinçek: “Bir dakika, bir dakika, bir dakika, bir dakika.”Mahkeme Başkanı: "Hikmet Bey lütfen. Hikmet Bey lütfen. Hikmet Bey lütfen.”Sanık Doğu Perinçek: “Sus lütfen, lütfen çok (1 kelime anlaşılmadı).”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: "Hikmet Bey lütfen devam ederseniz çıkartacağım.”Sanık Doğu Perinçek: “Lütfen ya. Lütfen.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen. Burada tanığın beyanını alıyoruz.”Sanık Doğu Perinçek: “Lütfen.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sayın Perinçek’in 1960’lı yılların başlangıcında Almanya’da

bulunduğu süre içinde Gelen grubu dediğimiz bu Alman Gladyosunun başındaki olan şahsı tarafından bazı kişilerle irtibatlı olduğuna dair bilgiler Sitasi dosyalarında vardı. Sitasi Sayın Doğu Perinçek’i Maocu olduğu için çok ilginç şekilde kendi tarafına çekmek amaçlı ve habersiz öncelikle habersiz bilgi kaynağı olarak, habersiz bilgi kaynağı, şahsın ondan haber almak isteyen kişilerin bir ajan veya bir başka istihbarat servisi üyesi olup olmadığını bilmeden alabileceği bilgilerdir efendim. Önce habersiz bilgi kaynağı olarak kendisinden bilgi almış. Sonraki yıllarda da Sitasi dosyalarına göre, bunu Sitasi dosyalarından da bildiğimize göre bir kod adı vermişler. Kod adı da çift taraflı yani çift taraflı bir kod adı vermiş. Çift taraflı kod adının vermesinin sebeplerinden biri de efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim kaynağı soruyoruz.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim. Buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kaynağı söyledim. Ministirüntüşihatsi hiyatsints yani bu eski

Almanya’nın Doğu Almanya’nın istihbarat servisinin adıdır. Bütün bu bilgilerin arhif olarak toplandığı bir gaog merkezi vardır. Şu an ki isimde birtel olarak değiştirilmiştir. Bu merkezde bu kaynak, bu kaynağı Sayın Perinçek bulabilirsiniz.”

Sanık Doğu Perinçek: “Doğu Perinçek Almanya’da kaç yıl kalmış?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Valla benim bildiğim 1 buçuk 2 yıl kaldınız, ben öyle bil 1

yılla 2 yıl arası kaldığınızı biliyorum 60’lı yılların başlarında.”Sanık Doğu Perinçek: “Doğu Perinçek 67 yılında Almanya’da toplam 3 ay kaldı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Münih’te, Münih, Münih’e gitmişliğiniz var, herhalde değil mi

Sayın Perinçek?”Sanık Doğu Perinçek: “Münih’te Doğu Perinçek hiç kalmadı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İyi siz öyle söylüyorsanız öyledir efendim. Sitasi raporlarında

başka yazıyor.”

46

Page 47: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:47

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Sanık Doğu Perinçek: “Bir dakika, bir dakika.”Mahkeme Başkanı: "Hikmet Bey lütfen çıkaralım. Hikmet Bey lütfen.”Sanık Doğu Perinçek: “Bir dakika.”Mahkeme Başkanı: "Çıkar mısınız?”Sanık Doğu Perinçek: “Söz dinle ya.”Mahkeme Başkanı: "Hikmet Bey lütfen. Hikmet Bey lütfen çıkar mısınız?”Sanık Doğu Perinçek: “Oyunu bozuyorsun.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır hayır lütfen.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen.”Sanık Doğu Perinçek: “Doğu Perinçek Münih’te hiç kalmadı. Doğu Perinçek Almanya’da

1967 yılında Fraye Berlin üniversiteitte yani Berlin üniversitesinde Ankara hukuk fakültesinden görevli olarak 3 ay siyasi bilimler enstitüsünde çalıştı. Ondan sonra ve hiçbir şekilde bu tür bir ilişkisi olmadı.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Doğu Perinçek: “Tamamen yalan söylenmektedir.”Mahkeme Başkanı: "Tamam efendim lütfen. Talip Bey Münih’e gittiğini mi iddia

ediyorsunuz Doğu Bey’in?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi şöyle sırf ben bunu demiyorum. Rahmetli benim

amcam size şöyle söyleyeyim, benim amcam belki peri… Sayın Perinçek bilir veya bilmez. 63 Talat Aydemir vakasından sonra dedem onu Almanya’ya götürdü, sosyalist bir arkadaştır ve 65’ten 1972’li yıllara kadar Avrupa Türk sosyalist öğrenciler derneği başkanıydı ve yurtsever gazetesini de ilk çıkaran kişidir. Türkiye’den herhangi bir solcu kaçtığı zaman rahmetli Mihri amca gibi Mihri Belli gibi gelirlerdi Münih üniversitesi amcamın yanına amcamda onları saklardı. Şimdi Doğu Bey 67 yıllarından bahsediyor çok ilginç şekilde.”

Sanık Doğu Perinçek: “Siz 63 dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben 60’lı yılların başlangıcı dedim 63 demedim. Ben deki

bilgi 60’lı yılların başlangıcı Sayın Perinçek.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun, buyurun devam edin anlatın. Polemiğe girmeyin efendim

bildiklerinizi anlatın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu stazi dosyalarında bulunmaktadır. Sitasi dosyalarında da

Sayın Perinçek’in çift taraflı olduğu çalıştığına dair bilgiler vardır. Niye çift taraflı? Sitasi dos…”Sanık Doğu Perinçek: “(1, 2 kelime anlaşılamadı) bunun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sitasi dosyalarına göre Sayın Perinçek’in Batı Alman gizli

servisinin kurucu olan Geilin grubunla iyi ilişki irtibat halinde olduğu ve Türkiye’ye gelmesinin sebebi ve Türkiye’deki aktiviteleri de efendim belirli bir sol kitleyi harekete geçirmek amaçlı provokasyonlar yapmak. Sayın Mihri Belli’nin çok ünlü bir lafı vardır. Kitaplarda ve gazetelerde de çıktı. Doğu etrafında hep kapitalist çocukları toplayarak devrim yapmak isterdi diye, kendisine de sorabilirsiniz bu doğru mu doğru değil mi diye. Stazi dosyalarında bununla ilgili ciddi iddialar vardı efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Doğu Perinçek 1961 yılında kaç yaşındaydı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim. 60’lı yılların başı diyorum ben efendim.

61 demiyorum ben.”Sanık Doğu Perinçek: “61 evet. Peki.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “60’lı yılların başı diyorum ben.”Sanık Doğu Perinçek: “Doğu Perinçek ne zaman sosyalist oldu?”

47

Page 48: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:48

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Herhalde 60’lı yıllarda efendim. Sosyalist değil, Maocuydunuz efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “60’lı yıllar 10 yıl, 10 yıl.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Maocuydunuz efendim sosyalist değil Maoculuk başkadır

sosyalizm başkadır.”Sanık Doğu Perinçek: “Ne zaman bilin… hiçbir zaman biz Maocu diye bir şey kend…”Mahkeme Başkanı: “Efendim konu Almanya’ya gidip gitmediğiniz konusunda.”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır efendim bakın.”Mahkeme Başkanı: "Ve Münih’e gidip gitmediğiniz konusunda. O konuda bilgisini sorun.

Buyurun, başka başka soru sorun. Tamam.”Sanık Doğu Perinçek: “Aydınlandı. Şunu istiyorum. Şunu istiyorum. Sitasi belgesi dediği

belge elinde mi? Getirsin mahkemeye ibraz etsin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Elimde değil efendim onun bu davayla bir ilgisi yok. Ben

kitabımda yayınladım.”Sanık Doğu Perinçek: “E demin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz buna ne der…”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır siz bakın ben ilk defa duyuyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın şu kitapta yayınladım. Siz beni kanalınıza çağırdınız.

Sizin kanalınızdan adamlar, beyler beni çağırdı, ben de onun CD’leri de var getiririm sorun değil.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bu konu ile ilgili değil.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika.” Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2 saat sabah programı yaptık. Sayın Zafer Güler İstanbul

milletvekili de vardı dayımın oğlu. Sonrada 2 hafta sonrada çok ilginç şekilde Necip Hablemitoğlu konusunu 2 saat sabahleyin haber yapmıştık ve bu kitapta da sizin isminiz geçiyordu kısaltmalı şekilde. Ha ben bu kitabımda açtım, komple yazdım isminizi. Buna siz ne bir tekzip gönderdiniz, ne bir şey gönderdiniz ne bir şey göndermediniz. Yani.”

Sanık Doğu Perinçek: “Benim haberim bile yok, benim ilk defa dün.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizin genel başkan yardımcınız affedersiniz efendim genel

başkan yardımcınız rahmetli Uğur Mumcu’nun abisi olan Ceyhan Mumcu’yla biz 2008 yılında Ülke TV’ye çıkmıştık. Sayın Ceyhan Mumcu’ya da ben bu kitabı vermiştim. O zaman siz bura… yani iddianamenin bu iddianamenin ilk açıklandığı, bu davanın iddianamenin ilk açıklandığı haftaydı galiba. Ceyhun Bey’le İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısıydı 2 saatlik bir programı katıldık bu Ergenekon konusuyla ilgili.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bunlar benim sorum değil, siz hakimin tarafgirliğinden yararlanarak bunları söylüyorsunuz. Şimdi bu Stasi belgesi dediği belgeyi mahkemeye ibraz etmesi için mahkemenin karar almasını istiyorum. 2. talebim yazılı olarak vereceğim ama lütfen not ediniz 2 talep oldu.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Doğu Perinçek: “Stasi belgesi diyor Alman Doğu Almanya Sitasi Erays

Ministeriumun yani devlet güvenlik bakanlığının bir belgesi var diyor, ben ona ulaştım diyor o belgeyi getirmezse getirmezse nokta nokta.”

Mahkeme Başkanı: "O belgenin içeriği neyle ilgili efendim?”Sanık Doğu Perinçek: “Efendim?”Mahkeme Başkanı: "O belgenin içeriği neyle ilgili?”Sanık Doğu Perinçek: “Efendim diyor ki Doğu Perinçek orada ajan diye yazıyor diyor

Stasi ajanı.”Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam başka soru sorun buyurun.”

48

Page 49: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:49

Sanık Doğu Perinçek: “Münih diyor Münih yalan çıktı, 2 buçuk sene dedi yalan çıktı, 1 sene dedi o da yalan çıktı. O belgede kitabınızda dün bana burada arkadaşlar verdi yeni öğreniyorum bunu. O belgede başka kimlerden siz bir liste yapmışsınız ajan diye bahsediyorsunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Besin Butik ve birçok isim var efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Ben okuyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Anavatan Partisi Genel Başkanı eski Başbakan Mesut Yılmaz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Türkiye solunun abide isimlerinden Mihri Belli Ağabeyim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Uluç Gürkan.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Bunların hepsinin ismini sıralamış, fakat hiçbir belgesi

bulunmuyor, Bununla ilgili gerekli müracaatları yeni öğrendiğimiz için zamanaşımı söz konusu değil, gerekli müracaatları yapacağız, bunlar gerçekdışı şeyler. Yine lafın arasında böyle hep gargara halinde konuşuyor tanık, bir İngiliz ilişkisi diye bir şey geçirdi. Böyle konuşurken İngiliz ilişkisi diye bir şey geçirdi. Neymiş o İngiliz ilişkisi bir böyle iki sözcüklük bir şey. Doğu Perinçek’in İngiliz ilişkisi neymiş o İngiliz ilişkisi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Böyle bir şey söylemedim hatırladığıma göre, İngiliz ilişkisi duymadım.”

Sanık Doğu Perinçek: “Dün tutanaklarda var geçti, Doğu Perinçek’in İngiliz ilişkisi diye geçti.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır İngiliz ilişkisi değil ben Stasi ilişkileri dedim efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Yanlış mı çıktı ağzınızdan?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yanlış olabilir Stasi ilişkileri dedim.”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır hayır. Yanlışsa yanlış deyin, çünkü zabıtta var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim yani öyle bir şey söylediğimi

hatırlamıyorum. Yani sizin çünkü İngiltere’yle hiçbir bağlantınız yok.”Sanık Doğu Perinçek: “Hatırlamıyorsunuz peki benim, ha var mı yok mu onu söyle.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum araştırmadım efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Araştırmadım diyorsun. Dün mahkemeye verdiğiniz Alman federal

meclisi 16. seçim dönemi bir önerge var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Soru önergesi evet efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet. Bu önergeyi siz niçin verdiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunu niye verdim? Burada Ergenekon operasyonu

kapsamında yapılan operasyonun içeriğiyle ilgili ve Türkiye’de Presle fray hayt dediğiniz yani basın özgürlüğü konusuyla ilgili sorunlar olduğunu ve Ergenekon soruşturması kapsamında ÇGD Çağdaş…”

Sanık Doğu Perinçek: “Gazeteciler Derneği.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Gazeteciler Derneğinde yapılan aramanın illegal bir arama

olduğuna dair şey gözüküyor efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet, bunun bu bu…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Burada direk hükümet suçlanıyor, hükümet suçlanıyor.”Sanık Doğu Perinçek: “Ha hükümet suçlanıyor. Siz hükümetin zabıtası mısınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben hükümetin za… şimdi Sayın Perinçek.”

49

Page 50: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:50

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır bu davayla ne ilgisi var, bu davada sizin tanıklığınızla ilgisini kuramadım da öğrenmek istiyorum belki beni ilgilendiren bir şey çıkar.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sayın Perinçek. Siz. Tamam şimdi ben size, tabi hayhay hayhay efendim lütfederseniz bir iki dakikada onu kısa şekilde toparlayayım. Dünde bunu zikrettim; benim hükümetle filan falan bir ilgim yok. Ben Alman Parlamentosunu rutin olarak her Pazartesi günü bilgisayardan girerek tararım, Türkiye karşıtı herhangi bir soru önergeleri veya herhangi bir şey var mıdır diye ve bunları hep arşivlerim. Yani benim elimde 1999’dan şimdiye kadar olan süreçteki bütün soru önergeleri…”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır bu davayla ilgisi ne, biz kendi….”Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey bir dakika tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İlgisi ne değil ben bu mahkemede Ergenekon soruşturması

kapsamında Alman hükümetinin yani dış bir devletin, hiçbir ne Amerika Birleşik Devletleri ne İngiliz ne Fransız ne Yunan parlamentosunda Ergenekon’la ilgili soru önergeleri verilmiyor. Ama Almanya’da bu konuyla ilgili soru önergeleri veriliyor bu da benim ilgi konum efendim. Niye Almanya veriyor Sayın Perinçek?”

Sanık Doğu Perinçek: “E burası konferans yeri değil ki. Burası evet. Peki, bir daha ismini söyler misiniz sizi kim davet etmişti Ulusal Kanala?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ulusal Kanala İsa Telli.”Sanık Doğu Perinçek: “İsa Telli.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, 2006 yılında.”Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizin kanalınızda sabah programı sunuyordu sabah

sekizden ona kadar biz ilk çıkışım Sayın Zafer Güler’le DSP İstanbul Milletvekili, 2. çıkışımda ondan 2, 3 hafta sonraydı tek başıma çıktım. Orada da Profesör Doktor Şengül Hablemitoğlu bağlanmış….”

Sanık Doğu Perinçek: “Ne konusunda konuştunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Zafer Güler’le çıktığınız konuda şu kitabın içeriğiyle ilgili çok

(1 kelime anlaşılamadı).”Sanık Doğu Perinçek: “O kitap 250 sayfa.”Mahkeme Başkanı: "Yani Alman derin devletiyle ilgili öyle mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Alman derin devletiyle ilgili sonraki çıktığım süreçte de

rahmetli Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili. Çünkü o hafta Tempo Dergisinde bir haber çıkmıştı, o habere istinaden İsa Telli Bey 2 saat benimle bir röportaj yapmıştı açıkoturum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi mahkemeden taleplerim. 1. talebim; tanık savcılığa K. H. K. ve Neuman, W Neuman imzasıyla bir belge vermiştir ve yine tanık Kriminal direktor ayrı yazılıyor Wili Neuman imzasıyla ve imzalarda farklıdır, kendi kitabında bir belge yayınlamıştır. Bu belgeler Alman emniyetinin iç ve dış yazışma normlarına uymamaktadır. Bu belgeler sahte olarak tanzim edilmiştir. Bu nedenle mahkemenin huzurda sahte belge tanzim etmek ve bu sahte belgelerle mahkemeyi yanıltmak suçundan Tanık Karlıbel hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyorum bir.”

Mahkeme Başkanı: "Bakın size soru sormanız için izin veriyoruz, bu tür talepleri talep gününde yaparsınız. Bu tür beyanlarınız tanığın beyanını etkilemeye yönelik olabilir.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz çok tarafsızsınız.”Mahkeme Başkanı: "Bakın sahte diyorsunuz başka şeyler söylüyorsunuz bunları

mahkememiz değerlendirecek tamam efendim onları alacağız, değerlendireceğiz. Şu anda talepte beyanda bulunmanıza gerek yok talep gününde bulunursunuz buyurun oturun.”

Sanık Doğu Perinçek: “Sahte olduğunu ispatladım, devam edeceğim.”Mahkeme Başkanı: "Sorunuz varsa devam edin ama yoksa oturtacağım buyurun.”

50

Page 51: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:51

Sanık Doğu Perinçek: “İkincisi Ferfatsung şuts içinde Ergenekon spor örgütü ve Ergenekon Dernekleriyle ilgili rapor bulunan Ferfatsung şuts Alman anayasa koruma örgütü raporunu tanığın getirtmesi için bugün karar alınmasını talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun oturun buyurun, efendim talepte bulunması için size izin vermiyorum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim usul kanununa göre, ceza usul kanununa göre her an.”Mahkeme Başkanı: "Bakın bakın ben usulü uyguluyorum, burada soru ve cevap şeklinde

devam etmesi lazım. Taleplerinizi daha sonra yazılı olarak verebilirsiniz ayrıca talep gününde beyanda bulunabilirsiniz.”

Sanık Doğu Perinçek: “Yapacağız onu, niye kızarıyorsunuz?”Mahkeme Başkanı: "Şu an için gerek yok şu an için talep….”Sanık Doğu Perinçek: “Niye sinirleniyorsunuz?”Mahkeme Başkanı: "Efendim lütfen sinirlenmiyorum usule uymuyorsunuz, disipline

uymuyorsunuz.”Sanık Doğu Perinçek: “Rahatsız mı oldunuz? Rahatsız oldunuz.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun oturun.”Sanık Doğu Perinçek: “Hukuku uygulamıyorsunuz, hakikatin bulunmasından rahatsız olan

Türk yargıcıyla ilk defa, hakikatten rahatsız olan bir Türk yargıcına ilk defa rastlıyorum.”Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey benimle tartışmaya hakkınız yok, burada burada hayır

hayır hakikatten rahatsız olmuyoruz maddi gerçeği arıyoruz. Siz burada usule uyun size soru sormanız için izin veriyoruz.”

Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu: “(1, 2 kelime anlaşılamadı) lazım ben sizi aydınlattım, sizin (1, 2 kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: "Size soru sormanız için. Lütfen lütfen bakın bakın devam etmeyin, lütfen devam etmeyin yoksa çıkartmak zorunda kalacağım buyurun.”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun Muzaffer Bey.”Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim oturur musunuz, lütfen oturur musunuz, lütfen oturur

musunuz? Lütfen efendim ben usulü uyguluyorum burada. Burada efendim burada soru sorulacak, cevap verilecek bunun dışında herhangi bir şeye izin vermiyorum oturur musunuz, lütfen, lütfen oturur musunuz? Buyurun Muzaffer Bey devam edin, lütfen efendim. Usul bu şekilde soru ve cevap şeklinde olacak. Buyurun sıranız gelince söylersiniz buyurun oturun.”

Sanık Muzaffer Tekin söz istedi verildi: "Sayın Başkanım dün ilk defa muttali oldum o konunun açıklığa çıkması için mahkemenize cevabını versin. Rahmetli pederi kollarımda vefat etti.”

Mahkeme Başkanı: "Vural Bey lütfen, salon küçük her şey duyuluyor ve engel olunuyor yani bu şekilde konuşmanız engel oluyor buyurun.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Rahmetli pederi dedi kollarımda vefat etti. Onu bir açıklar mı nasıl olmuş, ben onu bilmiyorum arkasından sorum olacak.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: "Raci Tekin’in vefatıyla ilgili bir soru sordu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Raci Bey’in Lapseki Suluca’da bir pansiyonu vardı.

Var mıydı yok muydu efendim?”Sanık Muzaffer Tekin: “Benim soruma cevap verin siz.”Mahkeme Başkanı: "Siz bildiklerinizi anlatın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bizde bu beyefendi İstanbul milletvekilidir hadi ben yalan

söyledim diyelim. Bu beyefendiyle biz oturuyorduk.”Sanık Muzaffer Tekin: “Başkanım kısa sorumu kollarımda vefat etti dedi onu.”

51

Page 52: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:52

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Anlatıyorum 50 kere soracaksınız bu soruyu da bir kere tam anlatayım.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim. Efendim bu konuyu anlattı ama biraz daha açıklamasını istiyorsunuz herhalde. Bu konuyu anlattı.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Ona göre şey yapacağım, bir dakika şunu söyleyeyim kollarınızda nasıl vefat etti?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bizde orada, bizde balkonda otururken Raci Bey oradan denizden çıkıp yola doğru geliyordu birden düştü.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Eviniz nerde sizin?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Lapseki Suluca’da yazlığımız var.”Sanık Muzaffer Tekin: “Neresi yazlığınızı da söylerseniz kaç senedir orada kalıyordunuz

çünkü ben de hep gidiyordum da oraya görmedim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılamadı) 1979’dan beri ben Sayın savcımıza

hem 1979’da çekilmiş fotoğrafını, hem 3 sene evvel çektiğim fotoğrafı da gösterdim. Benim babamın adı Salim Orhan Karlıbel’dir, anneannemin adı da Mihriban…”

Sanık Muzaffer Tekin: “Bakın mahkemeyi yormayalım.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim bir dakika, bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok söylüyorum yani ailece tanıdığımız birisi olduğu için

söylüyorum. Anneannem 95 yaşındadır, sevgili annenizin ve babanızın da çok iyi aile dostudur efendim.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Ya onları lütfen mahkemeyi yormayın elinizde nasıl vefat etti, nerede onu anlatın?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya söylüyorum ya. Babanız vefat etmişti ben geldiğimde kalp krizi geçirmiş. Bizim Zafer şey yaptı…”

Sanık Muzaffer Tekin: “Neredeydi tam yerini söyler misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tam yerine aradan, yolun üzerindeydi efendim eski Lapseki

Çanakkale yolu üzerinde Raci Bey siteye doğru yürürken düşüp kalp krizi geçirdi.”Sanık Muzaffer Tekin: “Şimdi Sayın Başkanım, rahmetli pederimin Salih Tekin ismi

devamlı bilinir, Raci ismi ilk defa bu şeydeki Ankara'daki Raci Tetik’in ismiyle karıştırılarak gündeme getirildi, kitaplar yazıldı, o olmadığı için. Yani Raci ismini kimse kullanmaz, bunu öğrenmek için şey yaptım. Yani ölüm şekli de anlattıkları gibi değil bir yerden duymuş naklediyor. 2. bir şey şimdi hatırladım, Ulusal Kanalda gördüm o zaman beyefendi şöyle bir ifade kullandı; ülkelerin dedi yalan üretme merkezleri vardır, ben hep burada sıkça söyledim ya kaynağı da bu beyefendi. Bu yalan üretme merkezi nedir onu mahkemeye bir izah edebilir mi?”

Mahkeme Başkanı: "Efendim bu soru sorulamaz lütfen oturun.”Sanık Muzaffer Tekin: “Peki efendim teşekkür ederim:”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim bir şey.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanığın beyanının alınması sırasında bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Yusuf Utku

Tekayak ile baro temsilcilerinden gözlemcilerinden Av. Tülay Odabaşı ve Avukat Nihal Gündoğan’ın geldikleri görüldü.

Huzurdaki yerlerine alındı.Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz istedi verildi: "Talip Bey sizinle ilk kez

karşılaşıyoruz değil mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet siz bana Pazar günü.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bir onu anlatır mısınız, o gün duruşmaya

girdiğinizde hemen bunu söylediniz kimsenin zihninde bir istifim oluşmasın aktarın şunu özellikle.”

52

Page 53: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:53

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz duruşmayla ilgili mahkemeyle ilgili bir ithamda bulunmuştunuz ben de.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Neydi hatırlatın bakalım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Valla tam hatırlamıyorum (1 kelime anlaşılamadı) bakmam

lazım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yanlış söylüyorsunuz, yalan

söylüyorsunuz yine. Genel olarak yargı sistemine dönük eleştirilerim olmuştu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet evet yargı sistemiyle ilgili. Yine yalan söylü….” Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sonra, somut olarak bu davayla sizin

tanıklığınızla ilgili bir beyanım oldu mu genel olarak?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olmadı da şimdi şunu belirtmek isterim. Ben sizle yazışmaya

geçtikten sonra hemen TEM şubeyi aradım ve konuyu arz ettim. Çünkü siz beni Twitter’de çok ilginç şekilde 4, 5 aydır takibe aldınız ve çok ilginç şekilde ki Perşembe günü benim bu mahkemede ifade vereceğimi bildiğim halde bana bir şey yazışma şeyinde bulundunuz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “TEM Şube beni zaten bu davaya dahil olduğum günden beri takip ediyor, o noktada benim için yeni bir şey değil. Ben şimdi burada o Twitter mesajlarını da mahkemeye sunacağım. Şimdi efendim önce heyetinizi bilgilendireyim istiyorum. Twitter adlı bir bilgisayar programı var, bu programda kullanıcılar bilgisayar kullanıcıları o Twitter sayfasında kendilerine izlemek istedikleri kullanıcıları liste halinde ekleyip onların ne yazdıklarını takip edebiliyor. Bundan yaklaşık 2 ay kadar önce şike davasıyla ilgili olarak benim Ergenekon davası avukatı olduğumu bilen bir kullanıcı tanımadığım, bilmediğim biri bana dosyada yer alan bu Talip Karlıbel tarafından sunulduğu tartışılan National Zeitung Gazetesinin kupürüne ilişkin bir soru sordu. Ben de bunun Ergenekon iddianamesi ekleri arasında olduğunu söyledim, sonra da kendisine cevap hakkı doğmuş olabilir düşüncesiyle kendisini takip etmek üzere listeme ekledim. Beyefendiyi takip eden yaklaşık 1500 kullanıcıdan biri de benim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “5250 efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Neyse sayı artmış demek ki her gün

popüler oluyorsunuz. Bundan 5 gün önce efendim, beyefendi bana bir mesaj yazdı. Dedi ki; Vural Bey sizin yargıyı eleştirmekten başka hiç işiniz yok mu dedi. Ben dedim ki ben yargıyı eleştirmiyorum ben adli terörle mücadele edip onu kınıyorum dedim. Sonrasında beyefendi şöyle bir karşılık yazdı; işte dedi ki; Ergün Poyraz Ak Parti kaçtı kitaplarından 5 sene yattıysa CHP hükümeti başa geldiğinde biz yanmışız o zaman.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet doğru dedim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “soracağım şimdi. Yani.”Mahkeme Başkanı: "Vural Bey lütfen yani aranızdaki yazışmalar, yazışmalar önemli değil

(1 kelime anlaşılamadı) sorunuzu sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim önce sizi bilgilendireceğim lütfen

efendim. Önce bilgi… Bunları söyleyeceğim efendim, soruya geleceğim efendim lütfen müsaade edin. Şimdi ben dedim ki.”

Mahkeme Başkanı: "Şimdi diyelim ki 6 ay, 1 sene böyle yazışmalar yaptınız hepsini okuyacak mısınız?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hayır hayır efendim konuya giriyorum efendim konuya giriyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Anladım yani sorunuzu sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bakın altını çizdim size takdim ediyorum.

Ben dedim ki siz bunları bırakın, bana bu National Zeitung Gazetesiyle ilgili açıklamada bulunun. Bu gazete kupürünün sahteliği konusunda bana bilgi verin dedim. Bana dedi ki; ben belki hiç ifade vermem, aradan seneler geçmiş ben ifadeyi 2007’de vermişim, 2012’de mahkemeye davet

53

Page 54: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:54

gelmiş. Aziz Nesin vakıası gibi. Sonra yeniden sorular yöneltiyorum. Efendim National Zeitung Gazetesiyle ilgili lütfen.”

Mahkeme Başkanı: “Anladım yani uzun uzadıya değil de özlü olarak neyi sormak istiyorsanız onu sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim uzun uzadıya değil de. Efendim geçiyorum lütfen, lütfen geçiyorum efendim. Kendisine yeniden soruyorum; şunu için izah ediyorum efendim beyefendinin gerçeği olmadığı için bir zihin bulanıklığı faaliyeti var, o faaliyetin belgelerini sunuyorum mahkemenize. Bana 4 sene geçti üzerinden galiba haberi yazan muhabirdi dedi. Sonra bir daha soru sordum, gazetenin orijinali hala dosyada yok. Nedense MİT’in gönderdiği bir tek yazı var dedi. Sonra bana açıkça Taraf yazarından aldım o yazıyı, o zaman Taraf’ta o konunun haberi yapılmıştı hatırladığıma göre dedi. Kendisi de dedi ki; ben bilmiyordum beyefendinin bugün tanık olacağını çünkü ben genellikle Zeynep’ten haberdar olurum ne olup bittiği konusunda. O Taraf Gazetesinden almıştım, 19 Ocakta da bununla ilgili mahkemede beyan vereceğim o kupür benden çıkmış değil dedi. Şimdi aramızdaki bu National Zeitung Gazetesine ilişkin yazışma trafiği bundan ibaret. Şimdi efendim bu National Zeitung Gazetesiyle ilgili mahkemenizde safahatı bizler burada da yaşadığımız için yeniden izaha lüzum görmüyorum. Şimdi bu haberin yazarı muhabir Nevzat Çiçek.”

Mahkeme Başkanı: "O gazetenin tarihi 28 Kasım 2003 mü?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yok efendim 10 Haziran 2008

yanılmıyorsam.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çünkü kamuoyuyla bu meseleyi ilk olarak

bu haberle paylaşıldı. Ondan sonra çeşitli gazeteler Taraf’ı kaynak göstererek bunu iktibas ettiler, ilk kaynak bu haberdir. Şimdi Nevzat Çiçek’i tanırsınız değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nevzat’ı tanırım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Eski telefonu 0535’le başlayıp 77 ile bitiyor

siz o tarihte onunla görüşmüşsünüz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İnternet gazetesi yazarı, TV Nette sunuculuk yapıyor

efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Telefonu değişmiş. Ben dün ilk kez saat

09:30’du, hatta Zeynep’le gelirken arabada konuştuk. 2. Kez de saat 18:30’da buradan çıkarken konuştuk 544’le başlayan bir telefonu var, 96’yla bitiyor mahkemeye veririm bu numarayı. Ben Nevzat’a dedim ki Nevzat senin bu haberin üzerine ortada açıklığa kavuşturulmayı bekleyen birtakım sorular var, seni davet etsek mahkemeye gelip bilgi verir misin bu habere ilişkin dedim? Herhangi bir surette bundan çekincesi olmadığını, her halükarda gelip ifade vereceğini ama bugün itibarıyla gelemeyeceğini kaldı ki konunun üzerinden zaman geçtiği için hafızasını toparlamak üzere bilgilerini güncellemesi gerektiğini söyledi.”

Mahkeme Başkanı: "Avukat Bey anlatıyorsunuz da yani tanıkla bağlantısı nedir, tanığa sorunuz nedir.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Geliyorum efendim oraya geliyorum, oraya geliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yani siz Nevzat Çiçek’le olan konunuzu, safahatını anlatıyorsunuz efendim. (5, 6 kelime anlaşılmadı). Lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim safahatı, safahatı izah etmeden, safahatı izah etmeden size konuyu aktaramam, açıklığa kavuşturamam, mahkemeyi aydınlatamam. Safahatı izah etmem zorundayım. Şimdi Tanık Talip Karlıbel dedi ki; beni aradılar, ben gittim Taraf Gazetesinde Nevzat bana dedi ki; elimde bir kupür var Almanya’yla

54

Page 55: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:55

ilgili senin uzmanlık alanın gel, bunu bir değerlendirelim dedi ben de gittim, orada internete baktık birkaç gün sonrada konu haber olarak yayınlandı diyor.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sırf, siz şimdi sırf bir gazete kupüründen bahsediyorsunuz benim dünkü ifademde birçok gazete kupürü ve birçok belge bilgi vardı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu şimdi oraya geleceğim bakın ben kanıtlayacağım, izah edeceğim bunu. Ama mahkemeye aydınlatmak için soruyorum ve sizde sanırım ihtiyaç görecek olursanız Nevzat Çiçek’i çağıracaksınızdır, isterseniz hemen celse arasında telefonunu da takdim edebilirim. Nevzat Çiçek bu haberin kupürünün fotokopisinin kendisine Talip Karlıbel tarafından getirildiğini ve kendisine takdim edildiğini, hiçbir surette kendisinin Talip Karlıbel’i davet ettiği, yahut Talip Karlıbel’e herhangi bir surette kupür verdiğini iddialarının da doğru olmadığını, açıklıkla kesinlikle teyit ediyor.”

Mahkeme Başkanı: "Soralım var mı öyle bir şey?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi ben Nevzat’ı tanırım yani ben de Nevzat’la görüştüm

bu hafta. Dedim ki; bu haberden dolayı dedim Taraf Gazetesine dedim herhangi bir tekzip veya dava açıldı mı? Yok açılmadı dedi bana. Yani bütün şey ondan kay… Dedim ya hangi haber bu dedim. Ya dedi bu National Zeitung haberi vardı ya dedi. Tabi aradan 5 yıl geçti ben şimdi Vural Bey’in kastettiği konu şu; ben Vural Bey hukukçudur, ben Almanya’da mahkemelerde de tercümanlık yaptığım için Almanya’da bir ağır ceza mahkemesinin efendim karar aşaması 14, 15 aya kadar süren bir aşama. Ama bizde tabi personel kıtlığı olduğu için böyle bir uzamalar oluyor 4, 5 sene. Benim Vural Beye kastettiğim konu o bir. İkincisi, Twitter’de Ergün Poyraz Beyle ilgili iddiamda şu; Ergün Beyde bir yazar, ben de bir yazarım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Konuyla ilgisi yok bunun, yormayın bizi konuyla bir ilgisi yok bunun.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama siz okudunuz, okudunuz efendim söz hakkı… Ergün

ben de dedim ki kendisine ya dedim Ergün dedim AKP’yle ilgili kitaplar yazdıysa 5 sene içerdeyse eyvah dedim o zaman CHP başa gelirse biz yandık herhalde müebbet yatarız dedim yani öyle bir Twitter’de muhabbet yaptık efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yani yargının siyasallaştığına mı inanıyorsunuz onu mu ifade ettiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yargının siyasallaştığına inancınızı mı

ifade ettiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani hiçbir za… siz onu kastettiniz, ben de size cevap

yazdım hatırlıyorsanız okudunuz onu efendim.”Mahkeme Başkanı: "Efendim bu aranızda geçen bir konuşma yani.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi National Zeitung Gazetesinin taşra

baskısı olduğunu biliyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne partisi? Taşra partisi mi?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Taşra baskısı, National Zeitung

Gazetesinin taşra baskısı var mıdır?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “National Zeitung Gazetesinin dünde zikrettik; bir Almanya

içinde yapılan bir baskısı var, bir de Dünya çapında Güney Afrika ve Latin Amerika ülkelerini de kapsayan bir baskısı var efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki o baskı nerede yapılır?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O baskı da Almanya’da yapılır efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki dilleri farklı mıdır?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır dilleri farklı değil.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İçerikleri farklı mıdır?”

55

Page 56: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:56

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İçeriklerinde farklılık oluyor bölgesel haberler olarak.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “National Zeitung fikir gazetesi değil midir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “National Zeitung faşist bir ırkçı bir gazetedir efendim. Alman

Hitler Partisinin yani Hitler rejiminden sonra gelen 1949 Almanya kurulduktan sonra 1950’den itibaren faal olan resmi bir partinin.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Wikipedi’de yazıyor, Wikipedi’de yazıyor. Madem faşist bir partinin yayın organı, bütün Dünyayı faşizmin boyunduruğu altına sokmak isteyen bir zihniyetin yayınında.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Niçin taşrasal, bölgesel farklılıklar olsun?

Bu bilgi doğru değil, taşra baskısı yok iki.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Niye bölgesel farklılıklar olur. Hayır, bir dakika siz suçlama

yaptınız cevabını veriyorum.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Verin bakalım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2. Cihan Harbinden sonra kısa ve öz efendim 2. Cihan

Harbinden sonra kaçak olan birçok Nazi subayları Güney Afrika ve Latin Amerika’ya kaçmıştır. Onların oluşturduğu oradaki oluşumlar; mesela dünde bahsettim, bunu 50 kere hep tekrarlamak mecburiyetinde… Apartayt sistemi Güney Afrika…”

Mahkeme Başkanı: "Yani onlara yönelik bir (2, 3 kelime anlaşılamadı) yayınlanıyor.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Konuyla ilgisi yok taşra baskısı yok

efendim onu konuşuyorum ben.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Var efendim onlara yönelik yapılan bir baskı.”Mahkeme Başkanı: "Onlara yönelik içerikleri değiştirilerek yayınlanıyor. Buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi, tabi.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi toplam olarak kaç kitabınız var

demiştiniz 8 değil mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “8 evet, çevirilerimde var.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi Viyana’daki Aziziye Kitapevini

duydunuz, bildiniz mi ya da oradan alışverişiniz var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onlara kitap gitmişti galiba hatırladığım kadarıyla.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Gitmişti peki. Tavaslı Yayınlarını takip eder

misiniz bilir misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kimi?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tavaslı Yayınları.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İslamın yüzü anlamına gelen geçişderdes

İslam adlı kitapla ilginiz nedir efendim?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kaç yılında çıkmıştır o kitap?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bilmiyorum valla 2000 yanılmıyorsam 6

olacak. Sizin kitabınız mıdır?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır benim değil.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bakın internet sitesinde bu kitabın da size

ait olduğu görülmekte.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim öyle bir kitabım yok.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ben de onu soruyorum, ben de onu

soruyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben ne yazdığımı bilmiyorum muyum ya?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Burada acaba bir sehven, hata mı vardır?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne demek oluyor o.”

56

Page 57: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:57

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sehven hata mıdır bu? Yani nasıl olmuş Aziziye Kitapevinin sayfasına giriyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir bakabilir miyim efendim?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bakın, o kitap size ait görülüyor ama

kitabın kapağında.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok bu kitap (1 kelime anlaşılamadı).”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “O kitabın adı neydi Rayhart Bangartın

adında bir yazara ait olduğu anlaşılıyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nasıl olabilir bu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim değil bu kitap.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nasıl olabilir peki nasıl olur da bu kitap

size ait görünebilir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim yani neyi kastetmek istiyorsunuz, bu

kitapları benim yazmadığımı mı kastetmek istiyorsunuz efendim?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bir kastım yok ben sadece aydınlanmaya,

bilgilenmeye mahkemeyi aydınlatmaya çalışıyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi siz hukukçusunuz herhalde ben şimdi şunu söylemek

isterim, şu an ki Weimar Anayasası biliyorsunuz bir tartışma vardı bundan 1 buçuk sene evvel Weimar Anayasasıyla ilgili.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yormayın bizi konuyla ilgisi olmayan konuları anlatmayın.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılamadı) alfabesinden kimin tercüme yaptığını biliyor musunuz siz?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz mi yaptınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet ben yaptım.”Mahkeme Başkanı: "Efendim şimdi konu, konuyu dağıtmayalım o kitabın kendisine ait

olmadığını (4, 5 kelime anlaşılamadı).”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(3, 4 kelime anlaşılmadı).”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çok güzel tamam çok güzel. Şimdi

kitap…. Efendim, konuyu dağıtmıyorum ben kısa sorular soruyorum kısa cevaplar almak istiyorum. Ben konuyu dağıtan ben değilim lütfen iyi gözlemleyin.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam efendim buyurun konuyu dağıtmayalım buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kitaplarınız arasında hiç Almancaya ya da

İbraniceye çevrilen oldu mu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben İbranice bilmiyorum.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çeviren oldu mu diyorum hayır.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanca evet Almanca hazırladığım bir kitap var şu an adı

da Kaybolan Kasa adlı bir kitap bunu da bir yayınevi…”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Almanca bir kitap yazdınız mı diye

sormuyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Alman istihbaratı Alman devleti vesair

konularda Almanya’yla ilgili yazmış olduğunuz bu kitaplardan herhangi birisi Alman okurların istifadesine sunulmak üzere Almancaya çevrildi mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çeviri olmadı ama Oxford Üniversitesinin Holokos adlı bir bölümünde benim Profesör Doktor Friks Noymart’ın anılarını Boğaziçi’ne sığınanlar adlı kitabı çevirdiğim kitap. Hem Frankfurt kitap fuarında 2009 yılında en iyi kitap olarak şey oldu ödüllendirildi, hem de Oxford Üniversitesinde bu kitap emsal olarak gösterdi. Çünkü 2. Cihan

57

Page 58: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:58

Harbi esnasında Türkiye’de yaşayan Musevi Alman Profesörleriyle ilgili çok güzel bir çeviri olduğu için efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çeviri dışında Holokos ve soykırım anlaşmaları yayınlarına ilişkin referans listelerinde.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılmadı) var var var.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Niçin Nazilere, Nazi operasyonlarına,

Almanya operasyonlarına ilişkin çalışmalarınızdan herhangi birine değinilmedi dahi bir bilginiz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangisine?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bakın çeviri yaptığınız kitabın bu Holokos

ve soykırım anlaşmalarını literatüre edildiği listede.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Holokos soykırım araştırmaları.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sorumu bitireyim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yer aldığını söylediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki sizin, peki sizin bu kadar

çalışmalarınızdan hiçbirisinin o listede yer almamasını nasıl izah edersiniz, kitaplarınız ciddiye alınmamış olabilir mi diye soruyorum bunu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır Holokosla ilgili on binlerce kitap var. Şunu da belirtmek isterim efendim; Simon Vizintal mergisinin şu an ki yöneticisi Washington’da Efrahim Surof adlı eski bir Amerikalı federal savcıdır, Florida Eyalet Savcı Başkanlığı yapmış bir kişidir. Mesela Efrahim Bey beni isim olarak tanır, yaptığım çalışmaları filan bilir.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz 4 tane Naziyi yakalamışsınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “4 tane Nazi yakalamadım ben. Ben onunla ilgili bilgileri de

getirdim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sırası gelince söylersiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim tut… (1 kelime anlaşılamadı).”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sırası gelince söylersiniz. Lütfen Talip Bey

lütfen.”Mahkeme Başkanı: "Yakalamadım diyorsunuz tamam buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Lütfen lütfen, şimdi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Emniyet Genel Müdürü Ali Özgabril 84 yaşında Malimon

Toplama Kampının Komutanı olduğu için tutuklattık efendim mahkemeye..”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Alabilirim miyim? Alabilirim miyim? Ben bir

inceleyeyim hemen takdim edeyim ona ilişkin sorularım olacak yok yok onu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet. Şunu göstereyim de bu bir tane var çünkü.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İade edeceğim. Ben kitaplarınızın içeriğine

ve biçimlerine ilişkin bir çalışma yaptım. Bu kitaplarınızın birçoğunun Avrupa ölçütlerinde ve hatta Türkiye ölçütlerinde bile kitap olarak dahi kabulünün mümkün olmadığını değerlendirdim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O sizin fikriniz. Şu kitap 50 bin sattı, şunlar 100 bin sattı.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Değerlendirdim diyorum lütfen müsaade

edin değerlendirdim diyorum. Sizin bu Ştafunberg operasyon vaykiri isimli 2009 tarihli kitabınız operasyon vaykiri isimli 2008 yılı yapımı Tom Crus’un başrolde oynadığı Alman-Amerikan ortak yapımı filmin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O film başka o kitabın içeriği başka.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Neydir farklılıkları?”

58

Page 59: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:59

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vaykiri nedir bilir misiniz siz? Yani onun detayına girdiğimiz zaman (1 kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: "Vural Bey burada kitapları tartışmıyoruz, doğru olup olmadığını tartışmıyoruz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim bakın niçin bunları, niçin bunları anlatıyorum. Efendim bunları niçin sorduğumu söyleyeyim maksadımı, maksadımı takdir edin.”

Mahkeme Başkanı: "Yani tanığın beyanının doğru olup olmadığını anlamak için bazı sorular sorulabilir, ama yani çokta teferruata girip, kitapların doğru olup olmadığını tartışmıyoruz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim maksadımı ifade edeyim, maksadım şudur efendim. Efendim maksadım şudur, maksadım şudur; ben tanığın tanıklığının mahkemenizce herhangi bir surette hükme esas alınabilecek güvenilirlilikte olmadığını kanıtlamaya çalışıyorum.”

Mahkeme Başkanı: "O konuda bir problem yok, ama ya çokta tafsilata girip de bu sefer kitapları sorguluyormuş gibi bir hava olmasın. Buyurun”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ha o noktada da diyorum ki efendim, o noktada, efendim o noktada da diyorum ki, bakın efendim o noktada da diyorum ki; bu beyefendi kendisini Alman Nazi uzmanı, Alman derin devlet istihbaratıyla ilgili fevkalade vakıf vesaire biri olduğu şeklinde takdim ediyor. O çerçevede birtakım istihbaratlarını bizimle paylaşıp, kamuoyuyla paylaşıp buradaki birtakım sanıkların, töhmet altına alıp isnat ediyor. Ben de bunun ciddi alınabilir, muteber bir kaynak olmadığını ispata çalışıyorum, bu en tabi hakkım.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam ama kısa kısa özet alalım, kısaca açıklayın (1 kelime anlaşılamadı)

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama efendim konunun açıklığa kavuşması gerekir. Eğer siz şahsın tanıklığını düşürecek olursanız amenna oturayım, yok ama değilse.”

Mahkeme Başkanı: "Hayır efendim o manada sorabileceğinizi zaten söylüyorum.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “O zaman ben tabi ki soracağım efendim

tabi ki soracağım.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi kaçak Naziler, MOSSAD, Mahir

Çayan olayı ve Kızıltepe kitabınızın içeriğinde Efraim Elmor muydu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efraim Ellom 1971’de İstanbul İsrail Konsolosluğu…”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Mahir Çayanların öldürülmesini siz

MOSSAD’a bağlıyorsunuz o kitapta değil mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır şimdi kitap oku… şimdi konuşuyorsunuz da.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tamam siz özetleyin kısaca özetleyin

uzatmadan kısaca özetleyin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kısa mı özetleyeyim?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Zivi Ahoroni adlı bir eski bir MOSSAD ajanı 1963 yılında

Efraim Ellom yönetimindeki MOSSAD timinin Adolf Ayfman’ın 1963 yılında Arjantin Karibaldi Sokaktan kaçırılma operasyonuyla ilgili 1993 yılında 30 yıl geçtikten sonra Opereyşin Ayfman adlı bir kitap yazar efendim. Enteresan olan o 63’te tutuklanan Ayfman’ın oğlu Rikardo Ayfman da Tübingen Üniversitesi Ortadoğu Arkeoloji bölümü profesörüdür. Bu 2 kişiyi biz bir araya getirmiştik yani.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şöyle sorayım Talip Bey lütfen şöyle sorayım, şöyle sorayım; bu olay nerede geçiyor?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu olay Almanya Tübingen’de geçiyor.” Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’de nerede son buluyor?”

59

Page 60: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:60

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Türkiye’de ne Ayfman diyor şey Zivi Ahoroni diyor ki.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Operasyon nerede sonuçlanıyor?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Zivi Ahoroni diyor ki kitabında; operasyonumuzun başındaki

adam Efraim Ellom İstanbul'da öldürüldükten sonra ben timimle birlikte Türkiye’ye gittim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Mahir Çayan ve ekibini Sivas’ta ve bazı yerlerde takip ettim.

Orduda.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nerede Sivas’ta nerede, Sivas’ta nerede?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir dakika, Ordu’da, kaçırılan 2 İngiliz teknisyenden sonra

Türk Genelkurmayına biz İsrail Büyükelçiliği tarafından bilgi verdik diyor.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nerede çatışma olmuş onu söylüyorum

ben.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bizim tarihimizde de bu Kızıltepe olayı hep muamma

şekilde.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kızıltepe hı, Kızıltepe.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya Ertuğrul, Ertuğrul Kürkçü’nün bir muhbir olduğu ya da

muhtarın muhbir olduğu iddialar geçmektedir ki, bu MOSSAD ajanının yazdığı kitapta da Mahir Çayan’ın orada bulunduklarına dair ihbarı kendileri verdiğini (1 kelime anlaşılamadı) çok önemli bir dipnottur.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tamam konu aydınlandı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunun tartışmasını ben Ertuğrul Kürtçü ve Aydın Engin’le de

yaptım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Konu aydınlandı, konu aydınlandı.

Efendim çatışmanın Kızıltepe’de meydana geldiğini iddia ediyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kızıldere Kızıltepe ismi yani bir dakika şimdi.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Talip Turp fark eder mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya bir dakika teknik hatalar olur.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ha teknik hatalar olur.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Teknik hatalar olur ben bunu kabul ediyorum efendim

Kızıldere Kızıltepe teknik, o benim değil ben editöre veririm, editör hata yapar o yani bu çok normal olan bir şey…”

Mahkeme Başkanı: "Yazım yanlışlığı olabilir mi diyorsunuz, yazım yanlışlığı mı oldu Kızıldere Kızıltepe?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hayır hayır hayır hayır hayır.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim şimdi kitabı siz yazıyorsunuz 300 sayfa, editöre

veriyorsunuz, yayınevinin editörü var. Editörde o 300 sayfayı 270’e indiriyor, düzeltmeleri o yapıyor, orada hatalar oluşuyor yani.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu salonda birçok insanın kitabı var benimde kitabım var.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kitap editörden yeniden yazara gelir, son

kararı yazar verir, tanıtımlarını da yazar yapar.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya ben hepsini okumuyorum ki her kitapta.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “O yüzden, o yüzden bu kitapların ciddiye

alınır hiçbir değeri yoktur. Şimdi kitabınızın tanıtım yazılarını siz yazdınız değil mi Talip Bey?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Arkadakilerini mi?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu yayınevi yapar efendim.”

60

Page 61: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:61

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki siz kitabınız yayına, baskıya hazırlanmadan, piyasaya çıkmadan evvel son bir kez kontrol etmez misiniz, gözden geçirmez misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ediyorum, önemli noktaları ediyorum.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi bakın önemli bir nokta mı değil mi

siz takdir edin. Bu kaçak Naziler MOSSAD, Mahir Çayan olayı ve Kızıltepe’nin iç yüzü isimli kitabınızın ben internetten temin edebildim. Piyasada baskısı yok, bir baskı yapmış 2000 adet sonrasında da yeni basımı yapılmamış o kitabın tanıtım yazılarında. Amerika ilk uzun mevzili atom başlıklarını Türkiye’ye getirdi yazmışsınız. Siz menzil ile mevzilinin ne olduğunu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Öyle bir şey yok efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki bir başka, bir başka (1 kelime

anlaşılmadı)söylüyorum size. İsrailli savunma alanında bazı anlaşmalar yapıldı, Türkiye’de ilk iltica faaliyetleri ve gruplar ortaya çıktı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İrticai, irticai.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İltica ile irticainin arasındaki yazım farkını

göremeyecek bir yazar söz konusu olamaz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim çok çok özür dilerim ilk çıkan kitabım ilk çıkan total

hatalarla dolu açık açık söyleyeyim. Şimdi bir şeyi zikretmek istiyorum kitaplarımı bu kadar eleştiriyor da. Efendim meclis araştırma komisyonuna hiç bakmıyorsunuz herhalde.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi geleceğim ona da geleceğim ona da geleceğim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O kadar önemsiz (1, 2 kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: "Vural Bey kitaplarla ilgili bu kadar soru yeter. Lütfen kitapları

tartışmıyoruz, doğruluğunu tartışmıyoruz yoksa başka bir mecraya kayıyor iş. Burada doğrudan sorunuz varsa tanığa, ifadesiyle ilgili onları sorun, lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim.”Mahkeme Başkanı: "Burası kitap onay kurulu gibi bir durum olmuş oluyor lütfen, kitaptan

yargılamıyoruz konu (1 kelime anlaşılamadı).”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Biz burada hayatı yargılıyoruz dolayısıyla

tabidir ki ben.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Dolayısıyla ben tanığın durumunun

açıklığa kavuşması için soru sorarım.”Mahkeme Başkanı: "Değişik sorular sordunuz, onları nereden kaynaklarını anlattı size.

Başka sorular sorun, doğrudan ifadesiyle ilgili sorular sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki, şimdi siz Alman polis teşkilatında

yani narkotik istihbarat şubede tercüman olarak çalıştığınızı söylediğinizde tabidir ki beraberinde tercümanlığa elverecek surette yeter düzeyde bir Almanca ve Türkçe bilgisini kanıtlamış olmanız gerekir değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz sınava girdiniz mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “1986 yılında Baden Württemberg İçişleri Bakanlığının

sınavına girdim efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kazandınız onu, kaçla kazandınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yüzde 90’ın üzerinde.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yüzde 90’ın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Türkçe konuşan çok az kişi vardı.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki bu Almanca konuşma yeteneğiniz

dışında aynı zamanda okuryazarlığınızda tespit olundu değil mi?”

61

Page 62: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:62

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Okuryazarlığım da iyi,”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi mesela az öncede birtakım

yanlışlıklardan bahis olundu. Şimdi bu Sitasinin açılımını yapar mısınız bize?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Stasi.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Samsun, Trabzon, Ankara, Samsun, İstanbul.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yok yok okuyarak.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ministerium für Staatssicherheit. Ministerium für

Staatssicherheit.”Mahkeme Başkanı: “Türkçe anlamı nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şey devlet güven…. bakan tam şeyini yapamı…. Ministerium

für Staatssicherheit Devlet Güvenlik Bakanlığı İstihbarat Bakanlığı olarak geçiyor değişik.”Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu anlaşılmadı: “Güvenlik Hizmeti Bakanlığı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hizmet Bakanlığı.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sitasinin yazımında tek bir sözcük

kullanılır. Siz gene başka eyalette başka, başka eyalette başka diyeceksiniz ama tek bir sözcük olarak yazılan Sitasiyi siz her yerde 3’e bölüp yazıyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nasıl kısaltmasını ben diyorum Sitasi Vural Bey.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hayır hayır onu demiyorum. Açılımını

söylüyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ministeryum Für Staats…”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Açılımını söylüyorum, açılımını bir sözcük

olarak diyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim Sitasinin Milli İstihbaratın nasıl bir açılımı varsa,

Ministerium für Staatssicherheit’inde açılımı odur.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Söyleyeyim biz Milli İstihbarat Teşkilatını

bir tek cümle olarak başından sonuna M’den başlayıp I’ya kadar devam ettirmiyoruz. 3 parça halinde yazıyoruz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama Sitasinin açılımında Sitasi tek bir

sözcük olarak yazılıyor. Sizse bütün kitabınızda ve diğer yazılarınızda bunu üçe bölüp yazıyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yazım hatası olarak değerlendiriyorum.

Şimdi bir tercümanın resmi makamlara tercümanlık yapan bir şahsın yapabileceği cinsten hatalar değil bunlar. O yüzden tanığın bu husustaki beyanları da şüpheli, onu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Şimdi dün burada Muzaffer Tekin Komutanımız sizin Almanca yazım kurallarını bilmediğiniz endişesiyle size sözcük yazmanızı istemişti ortaya çıkan gelirim nedeniyle ona yazamamıştınız. Şimdi ben dün sizin bu kitabınızdaki isim listesi üzerinden Almanca bilginizi, Almanca bilen bir arkadaşım aracılığıyla.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı hı.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tespite çalıştım. Şimdi kitabınızın 80.

sayfasında bir isim listesi vermişsiniz siz. BND’lilerle, BKA’lılar diye.”Mahkeme Başkanı: “Hangi kitapta Avukat Bey?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim Alman Gizli Servislerinin Türkiye

Operasyonları başlıklı kitabın 80. sayfası. Şimdi o kitapta mesela BND’liler listesinden Bent Sinbat Smith Boer yazmışsınız.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sinbad Smith Boer.”

62

Page 63: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:63

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama oradaki T yerine, D kullanmak gerekiyor, Almanca yazım kurallarına göre.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi ne diyorum bakın Vural Bey biz kitapları Word’de hazırlarız, yayınevine göndeririz, yayınevinde de editör yazar. Bu tip teknik hatalar yabancı kelimelerde oluyor. Şimdi mahkemede ben şimdi sonra çıkacağım, sizinle konuştuğum bütün yabancı isimleri yazıcı arkadaşlar doğru yazsın diye hepsini kağıda yazıyorum. Ben Almanca bilmiyorsam bunu nasıl yazacağım?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki peki çeviri çeviri şey kitabı çeviri yaparken Alman Narkotik İstihbaratında tercüme yaptığınızda da aynı hataları yapıyor muydunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim ben 15 sene…”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Orda hiç düzeltme yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın 15 sene oldu, bu işi bırakalı 99’dan beride

Türkiye’deyim. Bakın 15 sene oldu bu işi bırakalı 99’dan beride Türkiye’deyim. Yani siz neyi kastetmek istiyorsunuz ben de anlamadım gitti.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kilmanzühü, züh yazmışsınız zühüç olacak, tesahokman yazmışsınız, 2 o ile yazılması gerekir…”

Mahkeme Başkanı: “Vural Bey tekrar aynı yere döndük.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim bitiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Yine kitaplarla ilgili sorular sormaya başladınız.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şilepiyi.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen başka soru sorunuz, başka soru sorunuz.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şilappi yazmak gerekirken bunu da yine

eksik, yanlış yazmışsınız.”Mahkeme Başkanı: “Vural Bey tanığa ifade daha önce verdiği ifadelerle ilgili doğrudan

sorunuz varsa onları sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim devam ediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz şimdiye kadar herhangi bir suretle hiç

psikiyatrik bir tedavi gördünüz mü?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İşte şimdi bu konuya gelmek istiyordum. Beyefendinin

kastetmek istediği o çünkü Beyefendi Fenerbahçe Spor Kulübünün bir avukatı var Sayın Faik Işık Bey. Bu Sayın Faik Işık Bey benimle çok uğraşıyor bu sıralar, beyefendiyle de irtibat halindeymiş ve sosyal paylaşım sitesi Twitter’de beni şizofren olarak.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Benimle irtibatını neye dayandırdınız söyler misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani beni şizofren gösteriyorlar. Benim kontrol altında tutulmamı istiyorlar, aynı Faik Işık Bey, eski bir emekli Cumhuriyet Başsavcımıza da Bakırköy’de ikamet eden böyle bir vesayet altına alınması için dilekçede bulunmuş. Vural Bey’in de ben çok iyi biliyorum, o beyefendiyle ilişkili… çünkü Niye? Zeynep Hanımda dün Vural Beyle konuşurken bir kelime zikretti 2007’de dedi siz bir usulsüz bir olaydan dolayı Almanya’dan kaçmışsınız Türkiye’ye, buraya gelmişsiniz gibi o kelimeler Sayın Faik Işık’ın bir basın televizyon programında benimle ilgili yaptığı iddiadır efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim Faik Işık’ı görsem tanımam, televizyonlarda.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim, efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Konu olduğunu bilirim.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika bu şizofrenlikle ilgili herhangi bir raporunuz var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya yok efendim olur mu ya?”

63

Page 64: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:64

Mahkeme Başkanı: “Yok. Buyurun lütfen. Bu konu kapandı başka soru sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Düzelteyim ama efendim, düzelteyim Faik

Işık’ı ne tanırım, ne gördüm, ne bilirim.”Mahkeme Başkanı: “Efendim Faik Işık, başka, başka noktalara kayıyor buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi bu yalan rüzgarı başlıklı gazete

kupürü dün burada gündeme geldi. O yüzden yeniden ben buradaki hususları sorgulamaya ihtiyaç duymuyorum ama bir…”

Mahkeme Başkanı: “Hürriyet Gazetesinin hangi tarihli?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Haziran 2010 Cumartesi hangi günün bu

arkadaşlar kupürün başını almamışım ben.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadıSanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bilen varsa söylesin.”Mahkeme Başkanı: “Tamam Haziran 2010 tarihli tamam. Buyurun”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Dün sunulmuştu efendim neyse önemli

değil.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Özetle şöyle iddialar var Colin Kazım

şikeci demişsiniz, Rıdvan bahis çetecisi demişsiniz, Kılıçdaroğlu PKK’lılarla demişsiniz, ayrıca CHP’lilerin Alman Vakıflarından para aldığını iddia etmişsiniz, bu iddiaların tamamı yalanlandı. Siz hala bir tereddüt ortaya koyacak surette çeşitli müphem hususlarla bu durumu örtbas etmeye çalıştınız, ama şimdi ben size son olarak sizin elinizden çıkan bir başka husus soracağım, siz Sinan Akkuş’u tanır mısınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sinan Akkuş.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Almanya’dan?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sinan Akkuş denen şahıs şimdi siz neye gelmek istediğinizi

o dosyayı da getirdim ben bunu.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hı hı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Eşittir Bedrettin Dalan’dır efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ha.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dün avukatı buradaydı ben konuyu biliyorum.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Biz televizyon programında, bir televizyon programında

Sayın Bedrettin Dalan bağlandı, kendisinin Almanya’da olduğunu biz biliyorduk onun Almanya’da olduğunu, programın yapılış amacı da o sebebiyetti. Sayın Rasim Ozan Kütahyalı arkadaşım ve Ahmet Çakar spor yorumcusu o konuyla ilgili gündeme getirdiler. Sonra efendim Sayın Bedrettin Dalan’a bağlandı ve Bedrettin Dalan’la ilgili kimlik bilgileri vardı, sahte kimlik bilgileri. Bu sahte kimlik bilgilerinde de çok ilginç şekilde Almanya’da rejisörlük yapan Sinan Akkuş adında bir şahısın kimlik bilgileriyle Bedrettin Dalan’ın fotoğrafının eş dönemde olduğunu gördük. Sayın Dalan’ın avukatı da televizyona bağlanmıştı bu konuyla ilgili, bu konuyla ilgilide bir basın açıklaması yapmıştı. Sinan Akkuş denen şahıs büyük ihtimalle o konu. Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim Sinan Akkuş Türk gibi başla, Alman gibi bitir adında bir film projesinde ve bu Alman kimliğinin yüksek çözünürlükle taranmış nüshasını internete yüklemiş. Almanya’da iyi bilen bir şahıs, kim olduğu belli değil, bunu oradan indirmiş, bu düşük çözünürlüklü bir nüsha. Burada sadece inandırıcılık taşısın diye Sinan Akkuş’un 70 olan doğum yolunu 50 olarak düzeltmiş, geri bütün bilgileri, imzaları aşağıdaki çip denilen elektronik barkodu muhafaza etmek suretiyle bunu Bedrettin Dalan’ın adına pasaport tanzimi iddialarıyla gündeme getirmiş, bu da Talip Karbel’in kendisi. Şimdi bunu siz mi temin ettiniz, birinden mi aldınız, onu soruyorum?”

64

Page 65: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:65

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu başka birinden tabi, bunun mahkemeyle bir ilgisi yok ki efendim bu konuyla ilgili. Bu konuyla ilgili ne tekzip gönderildi, ne de bir şey gönderildi, Avukat Beyle de görüştüm ben ertesi günü.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi bakın tekzip gönderilmesi mesele değil. Ben size şunu soruyorum. Bu siz birinden mi aldınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Avukat hayır bakın onu ben buraya getirdim. Şimdi sizin sunacağınızı çok iyi biliyordum bana o bilgi geldi hiç merak etmeyin dolaylı yoldan.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Telefonumu mu dinliyorlar, ne yapıyorlar?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani şu bilgide ben sizin o tezinizi öldürüyorum. Niye

öldürüyorum? Çünkü o Sinan Akkuş’la ilgili bilgiler biz gerekli yerlere verilmiştir, o konuyla ilgili Sayın Avukat Beyle de ben görüştüm, dedim ki bak üstadım dedim, Çetin Doğan ve Sayın Dalan’ın avukatısın, sen Alman Vakıflarının üstüne de gittin, o 2 konunun dışında dedim seninle her konuyu konuşurum abi dedim. Ama bu konuyu konuşmam dedim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bize inanmıyorsanız bunu açıklayın bize.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunu bana sormayın.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Stein’den mi aldınız bunu da?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İçerdeki muhabirden arka…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben almadım, o başka bir yerden geldi o.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Postayla mı geldi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bizde televizyonda yayınladık, Sayın Dalan’da bağlandı bu

konuyla ilgili. Çok ilginç şekilde firari bir tanığın başka bir davadan firari olarak bir tanığın Almanya’da resmi şekilde yaşadığını tespit etmiş olduk, Manheim şehrinde ve orda bir sahte kimlikle dolaştığını tespit ettik. Ben Mahkemenize Sayın Avukat Bey’in yaptığı açıklamayı da isterseniz sunayım çok ilginç şekilde. Burada Avukat Bey kendileri müvekkillerinin başka bir kimlikle humaniter amaçlı Almanya’da yaşadığını zaten kabul ediyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama bu Sinan Akkuş değil.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yav sahte bir kimlikle Bedrettin Dalan Almanya’da yaşıyor

mu, yaşamıyor mu?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Öyle bir şey yok Bedrettin Dalan kendi

kimliğiyle yaşıyor. Şöyle konuya cevap verin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır Avukat Bey’in ifadeleri var.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Konuya cevap verin, ben size şunu

soruyorum. Bakın buradan sizden çıkan bütün belgelerde aynı polemiği yaşıyoruz. Siz mi aldınız? Bana geldi. Siz mi yaptınız? Hayır bana geldi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hayır.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Doğruluğunu araştırdınız mı? Hayır.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim, benim Ergenekon bakın.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz peki bunun doğruluğunu araştırdınız

mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın bu Ergenekon konusunda dünde ifade verdim aynı.

Benim bıktığım konu buydu, her şey yalanlanıyor, benden belge istiyor Sayın Perinçek herhalükar diyelim getirdik. Diyecek ki bu da sahte, bu da yalan.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki niye az önce sunduğun 2 tane…”Mahkeme Başkanı: “Onları daha sonra değerlendireceğiz mahkeme (1 kelime

anlaşılmadı) buyurun.” Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Az önce sunduğunuz 2 tane örneğe yalan

dedik mi?”

65

Page 66: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:66

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın.”Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu: “Getir belgeyi, getir belgeyi hiç öyle sahte (1

kelime anlaşılmadı).”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Fotokopi belge olmaz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hep hepten yani.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu fotokopi belge olmaz, fotokopinin belge

olarak kıymet gördüğünü biz bir tek Ergenekon.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bakın dün yapılan iddialarda şimdi burada ben çok

hazırlıksız.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sürecinde gördük. Fotokopi belge olmaz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vural Bey.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Belgenin altında imza mühür olur, sayı

olur.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben çok hazırsız… Sayın Bedrettin Dalan’ın kimliğinde

numaralar mevcuttur, Sayın o bahsettiğiniz şahısın isminde hiçbir numara yoktur. Ben burada emsal Alman kimlikleri getirdim, bakın fotokopi olarak burada görebilirsiniz efendim, emsal Alman kimlikleri var burada (1 kelime anlaşılmadı)

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Onu tartışmanın yeri, onu kanıtlamanın yeri burası değil onu.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika. Talip Bey, bu sorulan soruyla ne diyorsunuz yani Sinan Akkuş eşittir Bedrettin Dalan diyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben şunu diyorum Sinan Akkuş eşittir Bedrettin Dalan’dır diyorum bunu televizyon programında da söyledim.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bunu nerden, nerden böyle bir sonuca varıyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunu Ahmet Çakar’da bunu söyledi, ben de söyledim. Yani.”Mahkeme Başkanı: “Yani Sinan Akkuş’la, Bedrettin Dalan arasında ne irtibat vardır?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sahte bir, Sayın Bedrettin Dalan’ın Almanya….”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi şöyle açıklayayım ben size efendim. Sayın Rasim

Ozan Kütahyalı ve Ahmet Çakar’ın yaptığı bir programda Ahmet Çakar’la, Rasim Ozan Kütahyalı benden aldıkları bir bilgiye istinaden Sayın Bedrettin Dalan’ın Almanya’da Manheim bölgesinde yaşadığına dair iddia. Sonra Sayın Bedrettin Dalan televizyona bağlandı. Dedi ben dedi hiçbir zaman Minst’de değildim, şurada değildim, burada değildim Almanya’da 1, 1 buçuk yıldır yaşıyorum, Alman hükümeti bana burada oturma hakkı filan falan verdi dedi. Sonra yaptığımız tahkikatlarda yani o bilgi kaynak, çeşitli bilgi kaynaklarından da bilgileri, Sayın Dalan bir sahte kimlikle, yani Alman Anayasa Koruma Teşkilatının koruması altında bir dokuz yüz pardon 2000 yılında Romanya’dan paketlenen eski bir PKK’lı olan bir şahısın üstünde çıkan kimliğinin aynısının Sayın Bedrettin Dalan’a da verildiğini, bu arkadaşlarımız tespit etmiş ve bunu biz televizyonda yayınlamıştık, bu belgede bana da geldi orda. Sonra Avukat Bey bağlandı, Sayın Bedrettin Dalan’ın avukatı bağlandı. Dedi ki, benim müvekkilim dedi hiçbir sahte kimlikle dolaşmıyor, kendi kimliğiyle dolaşıyor ve bir basın açıklaması yayınladı. O basın açıklamasında da Alman Hükümetinin verdiği humaniter amaçlı bir kimlik yazıyor, orda çok ilginç şekilde kendisi yani çok acayip, yani orda yapılan bir basın açıklamasında Sayın Dalan’ın Almanya sınırları içinde sahte bir kimlikle dolaştığını zaten Avukat Bey dolaylı yoldan söylüyor. Vural Bey’de onu zikretti ama diyor Sinan Akkuş değil diyor. Vural Bey Sinan Akkuş değil diyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sinan Akkuş değil demiyorum, Sinan Akkuş’un internetten indirilen kimlik belgesinin JPG görüntüsü üzerinde Photoshop ile yapılan düzeltme sonrasında türetilmiş bir Bedrettin Dalan kimliği.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

66

Page 67: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:67

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bunu da ancak bir ahmak yapabilir, Bedrettin Dalan’ın böyle bir şey yapmasına imkan yok.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim lütfen lütfen lütfen.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim suç bu, suçun işlediğini

söylüyorum. Kim üstüne alınırsa.”Mahkeme Başkanı: “Anladım yani hakaret etmeniz gerekmez.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Beyefendim ben yapmadım diyor.”Mahkeme Başkanı: “Kim yaptıysa.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hakaret etmiyorum efendim ciddi bir tespit.

Neyse. Şimdiye kadar sizden çıktığı tartışıla gelen bir tek belge dahi doğruluğu sonrasında ortaya çıkabilmiş, kavuşabilmiş değil.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu durumda siz aldığınız herhangi bir

belgeyi doğrulatmak ihtiyacı yinede duymuyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Her zaman yalanlanan bir şeyin neyini doğrulatayım ki,

istediğim kadarıyla doğrulatayım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Adım çıktı 9’a inmez 8’e misali.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Size indirttiremem ki efendim yani size şimdi bir orijinal bir

belge getirsek dersiniz ki yok bu da sahte derseniz.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hele bir getir belge, demeyeceğiz.”Mahkeme Başkanı: “Efendim önemli olan doğrulatıp doğrulatmadığınız.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sorumun cevabını aldım. Şimdi polemiğe

girmemek için başka bir soruya geçiyorum. Savcılık sorgunuzda da belirttiniz, Türkiye’ye kesin dönüş yapmanızı gerektiren hakkınızda başlatılmış yolsuzluk iddiasıyla ilgili soruşturmada sizin mevcut belgeniz var mı elinizde?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne belgemiz?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ya bu soruşturma dosyasıyla ilgili,

yolsuzlukla ilgili.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hiçbir soruşturma yok, ben kendim (1 kelime anlaşılmadı)Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Apar topar kaçıp geldiniz mi? Yoksa o

soruşturma dosyasında kendinizi savunma ihtiyacı duydunuz mu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vural Bey ben bunu dün, dün açık açık söyledim sizde

biliyorsunuz.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bir daha söyleyin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “1999 yılında dayımın oğlu Zafer Bey geldiğim günüde

söyleyeyim size seçimlere bir hafta kala geldim. Beni aradı dedi ki, ya üstat dedi beni DSP’den milletvekili adayı dedi, kaçıncı sıra dedim ben? 7. sıra hayırlı olsun dedim ben, çünkü o sıra Apo yakalanmıştı. Dedi ki gel buraya dedi danışmanlık yap bana dedi. İyi dedim ben. Ben de atladım uçağa seçimlere bir hafta kala geldim ben buraya bir hafta kala geldim buraya. Seçildi 2, 3 hafta sonrada ben danışmanlığını yaptım efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama savcılık sorgusunda diyorsunuz ki; hakkımda başlatılan yolsuzluk soruşturması üzerine diyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hayır kaçma maçma yok, hayır kaçma maçma yok.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hayır soruşturma üzerine gelmişsiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “He.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Savcılık ifadesinde öyle var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya soruşturma vardı.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ha onu söylüyorum ben.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Soruşturma şey oldu.”

67

Page 68: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:68

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ne oldu onu soruyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kovuşturmaya yer yoktur diye düşürüldü efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Var mı evrakları yanınızda?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok evraklarım yok, ne yani sizi ilgilendirmez ki o benim özel

konum o.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizi ilgilendirecek bir konu değil.”Mahkeme Başkanı: “Efendim yok diyor, sorunun cevabını verdi.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İlgilendiriyor efendim.”Mahkeme Başkanı: “Başka soru sorun yok dedi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılmadı) Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki o yolsuzluk dosyasında konu neydi?

Yani kaybolan bir para var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır. Konu 2004 yılında bizim Narkotik İstihbaratın çalıştığı

bir kumarhane vardı, orda çalışan bir kişiler bir kasa buluyorlar, kasanın içinden de 1 milyon 260 bin lira para çıkıyor. O bilgilerde…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz 99’da ayrıldığınızı söylediniz, kesin dönüş yaptığınızı söylediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama konu konu konunun evveliyatı 1994 yılı, 95 yılından evveliyatı, 95 yılında. Sonra bununla ilgili bir soruşturma başlatılıyor, o şahıslarla ilgili İçişleri Bakanlığı emniyet mensuplarının neden o zaman tahkikat yapmadığını dair, sırf benimle ilgili bir soruşturma değildi, 50 kişiye karşı bir soruşturma başlatılmıştı. Ben 97’de ayrıldım. Bakın 97’de ayrıldım, 99’da temelli dönüş yaptım Türkiye’ye arada bir 2 senelik bir süreç var. Yani 99’da temelli süreç yaptım da o soruşturma zaten…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kaybolan bir para yok yani.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kaybolan bir para var onun kitabını yazıyorum şu an ben,

onun Almancasını…”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ne kadardı o meblağ?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O 1 milyon 250 bin marklık bir paraydı, o zaman. Yani şöyle

kayboluyor, çok ilginç yani bunu şimdi anlatmama lüzum var mı?”Mahkeme Başkanı: “Evet tamam detayına girmeye gerek yok. Buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki Almanya’ya girememenizin nedeni bu

mudur?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizde yazın böyle kitaplar bakalım girebiliyor musunuz

Almanya’ya?”Mahkeme Başkanı: “Onu açıkladı kitaplarım nedeniyle Almanya’ya alınmıyorum dedi.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim buna ilişkin hakkında açılmış bir

dava var mı Almanya’da?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vardı düştü.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “O zaman dönmeme sebebinizde ortadan

kalkmış demektir.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya siz öyle diyorsunuz ama Alman İç güvenliğini tehdit edici

bir unsur oluşturuyormuşum bu kitapla.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Almanya’ya Türkiye’den daha mı

antidemokratik, faşizan bir ülke?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizin şimdi söyle söyleyeyim dipnot olarak bilmeniz için siz 4

günlük mesela ek gözaltı sürelerini filan eleştiriyorsunuz. Almanya’da terör suçlarındaki gözaltı

68

Page 69: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:69

süreleri 40 gün. İngiltere’de de 90 gün yani Almanya bir nevi demokrasi bir devlet olabilir. Ama bazı konularda çok çok haksızlık yapılıyor, bunu da kabul ediyorum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Neyse tartışmayalım Hakimimiz sinirlenmesin tartışmayalım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Vural Bey lütfen.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama efendim bir şey demiyorum tamam

efendim ben de aynı şeyi söylüyorum, yüksek sesle düşünüyorum.”Mahkeme Başkanı: “Duruşma (bir kelime anlaşılmadı) bağdaşır şekilde soru cevap

şeklinde lütfen. Bakın.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Alman Narkotik istihbaratı yeminli

tercümanı iken kimlik taşır mıydınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok bizim Narkotikte kullandığımız sahte kimlikler vardı.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz tercümandınız ama.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tercümandım da hani mahkemede kısaltmalı şekilde

narkotiğin dışında Mahkemede de tercümanlık yapıyordum. Mahkeme Heyetinin tercümanıydım. Tercümanken kullandığımız kodlamalar vardı efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama Alman hukukunda da en temel prensip odur ki yargının denetimine elverişli olması açısından bilirkişinin kimliği bilinebilsin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilirkişinin kimliğini savcı ve hakim biliyor.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Savunma bilmiyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim, siz 150 kilo eroin operasyonda makineli tüfekli (1

kelime anlaşılmadı) zaman…”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tercümanlıktan bahsediyorum ben size.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O tercümanı yani burada da gizli tanıklar var mesela,

Avrupa’da da oluyor gizli tanıklar. Bunun amacı nedir? Siz hiç Türkiye’de telefon dinleme tapelerinde, siz avukatısınız hadi soruyorum, ben şimdi şike konusunda bütün, siz hiç Türkiye’de telefon dinleme tapelerinde telefonu dinleyen arkadaşın isminin altta yazdığını gördünüz mü?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Dosyada (1 kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Talip Bey mahkeme Alman mahkemesi tercümanı olarak kimliğinizi

biliyor muydu, bilmiyor muydu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmez olur mu efendim, biliyor tabi.”Mahkeme Başkanı: “Biliyor. Buyurun başka soru sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki. Silah taşır mıydınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok silah ihtiyacımız yok.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Taşıma hakkınız var mıydı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Orda ben bulunduğum köyün atıcılık kulübünde üyeydim,

zaten silah ruhsatım vardı benim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hiç operasyon icrasına katıldınız mı,

baskına mesela?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “22 operasyona katıldım, hep antiterör timleriyle efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Antiterör timleriyle.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki siz tercüman değil miydiniz, nasıl

oluyor?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tercümandım ama tercüman olarak muhbirler genellikle

Türk olduğu için biz operasyon sürecinde üye arabası dediğimiz yani operasyon anının gerçekleşeceği bölgede kayıt yapılan video kaydı ve ses kaydı yapılan arabanın içinde oturuyorduk ve orda operasyon yani muhbirimizin verdiği operasyon başlasın kodunda operasyon başlatılıyordu. Ben de o an Almancaya tercümesini yapıyordum.”

69

Page 70: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:70

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Anladım. Siz dün Alman narkotik istihbaratı için haber elemanı temin ediyorduk. Köstebek danışmanıydık, vesair demiştiniz. Bu surette sizin temin ettiğiniz hiç haber elamanı oldu mu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben haber elemanı temin etmiyorum, haber elemanlarını genellikle ilçe emniyet müdürleri, il emniyet müdürlükleri yapar. Yurtdışı temsilciliklerde de mesela İstanbul Konsolosluğu Narkotik İrtibat memuru yapar, bizim o şahıslarla İstanbul içinde herhangi bir görüşme yetkimiz yoktu. Çünkü Türkiye vatandaşı olduğum için suç intikal ediyordu o zamanın şartlarına göre. Ama Türkiye sınırları dışında ikamet eden Türk vatandaşlarıyla tercümeleri ben yapıyordum efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’de bu konuda herhangi bir çalışmanız olmadı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok olmadı.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Dün bu konunun tam aksine Türkiye’de

benzer çalışmalarımız oldu diye ifade etmiştiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Türkiye’de benzer çalışmalarım ben dedim ki Türkiye’yi

ilgilendiren dedim 3 operasyonun dahilinde oldum ben dedim. 1, KKTC Hava Yollarının uçağının kaçırılması Lefkoşa’dan.”

Mahkeme Başkanı: “Onları söylediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onları hep söyledim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki sizin hakkınızda herhangi bir suretle

MİT’in şüpheli şahıs olarak takibatı var mıdır?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Milli İstihbarat Teşkilatının İsviçre Konsolosluğunun talimatı

üzerine 1999, 2000 yılında benimle ilgili bir tahkikatı vardır.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hı onu açıklar mısınız bize?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Detayını bilmiyorum efendim onun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tahkikattan nasıl haberiniz oldu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tahkikatın haberim nasıl oldu? Ben bir dokuz yüz, 2000,

2001 yılından pardon 2000’den 2001 yılına ben mecliste milletvekili danışmanıydım. Paralelinde de askerliğimi Ankara Genelkurmay İstihbarat Okulunda yaptım. Yani bu çok önemli bir konu, yani biz ajan olsak, şu olsak, bu olsak. İstihbarat okulunda askerliğimizi 10 aylık bir süreçte ve 8 aylık bir süreçte yapamayız.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kısa dönem miydiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “10 ay, 10 aylık.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kısa dönem miydi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Uzatmalı oldu benim bir yüzbaşıyla sorunumuz yaşandı

orda. Orda sorunumuz oldu, orda bana harekat daire başkanımız bu konuyla ilgili bilgi vermişti.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hayır siz kısa dönemdiniz de 8 ayda

bitirecektiniz, 2 ay ceza mı aldınız, nasıl uzadı onu anlatın?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben bir yüzbaşıyla bir tartışmam oldu, ben yurtdışı… Şimdi

şöyle söyleyeyim Sukut şubedeydim. Silahsızlanma ve uluslararası işbirliği dairesi Gürcistan, Afganistan, Bosna Hersek bütün o bölgelere gidiyorduk, biz silah denetlemesine efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Orda da bir olay oldu o sebebiyetten dolayı.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kısa dönemiydiniz onu soruyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “10 ay yaptım ben, kısa dönem oluyor, kısa dönem evet kısa

dönem.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yüksekokul mezunusunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nereden mezunsunuz?”

70

Page 71: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:71

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tübingen Üniversitesi efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hangi bölüm?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İşletme Fakültesi.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İşletme Fakültesi. Şimdi o yüzbaşıyla

takışmanız sonrasında ceza aldınız mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “18 gün hapis cezası aldım, 11 gün ceza yattım efendim

askeri cezaevinde.”Mahkeme Başkanı: “Vural Bey konu başka mezraya kayıyor, tanığın hayatını…” Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim tanığın (1 kelime anlaşılmadı) bir

(1, 2 kelime anlaşılmadı) Mahkeme Başkanı: “Anlamaya çalışıyorsunuz. Efendim bu tür sorular, bu tür sorular

tanığın doğru söyleyip söylemediği konusunda sorulabilir, daha önceden sordunuz kitaplarla ilgili lütfen doğrudan beyanıyla ilgili sorular sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’de dinlemeler yaptığınızı söylemiştiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Türkiye’de dinlemeler yapmadık. Onu söylemedim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’yi dinlediğinizi söylediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kelimeleri lütfen.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İzah edin açıklayın?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Narkotik istihbarat dediğimiz birim, tekrarlıyorum

DE’den sonra Amerikan droks enformins (1 kelime anlaşılmadı) sonra Dünyada 2. büyük bir organizasyondur. Almanların Deuce Telekom üzeri çok uyduları olduğu için istihbarat uyduları Türkiye’de de 1993 yılına kadar Anolog sistemde telefon dinleme yapılıyordu. Çünkü 93’ten itibaren mikonos istihbarat uydusu atılmıştır. Almanlar çok rahatlıkla burada istedikleri telefonları dinliyorlar, biz Mecidiyeköy’de narkotik şubeyi dinliyorduk, mesela Mestan Şener olsun, Atilla Aytek olsun onları dinliyorduk, mesela şey cep telefonlarını filan. Çünkü ne amaçla dinleniyordu bu?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Mestan Şener’i kaç senesinde dediniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “90’lı yılların başlangıcında Mestan Şener. Şöyle söyleyelim

Atilla Aytek 87, 88 yıllarındaydı o sıralar hatırlıyorum, İstanbul Narkotik Şubenin çünkü Ünal Abi de Ünal Erkan’da İstanbul Emniyet Müdürü ordan biliyorum. Bir altın kabza konusu vardı mesela silahla ilgili. Bu konuları hep ordan ne amaçla dinliyorduk onu da size söyleyeyim. O süreçte bir kontrollü nakliyat olmadığı için uyuşturucunun.”

Mahkeme Başkanı: “Narkotikle ilgili olarak mi dinleniyordu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilgiler almak amaçlı dinleniyordu.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türk emniyetini dinliyordunuz yani.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tamam. Peki Türk vatandaşı olarak Türk

Emniyetini dinliyor olmak sizi rahatsız etmedi mi hiç?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim biz ben orada ikamet eden Türkiye Cumhuriyeti

vatandaşıydım, ben normal olarak bir görevimi yapıyordum. Çünkü olayda çok usulsüzlük olaylar vardı. Yani kaçakçılıklarla işbirliği yapan, müşterek çalışan bazı kişiler vardı, o kişilerden dolayı o telefonlar dinleniyordu.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki siz İsviçre’ye yapılacak bir eroin sevkiyatı hakkında bilgi vermek amacıyla 7 Kasım 2000 günü İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosluğuna gitmişsiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Konsolosluğa filan benim gidişim yok.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Gitmediniz mi?”

71

Page 72: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:72

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Birisi benim namıma orayı arıyor ve benim isim soyadımı veriyor çok ilginç şekilde ve Milli İstihbaratta bu konuyla ilgili bir araştırma yapıyor efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim, şimdi gizli başlıklı ek 445 klasör, PDF dizin 151, 152’de konu Talip Doğan Karlıbel olarak aynen şu ifade var. MİT’in gönderdiği cevabi yazı; İsviçre’ye yapılacak bir eroin sevkiyatı hakkında bilgi vermek amacıyla 7 Kasım 2000 günü İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosluğu ile irtibatı geçtiği. Yerini söyledim efendim notunuzu aldınız mı yoksa tapelerden öğrenirsiniz. Dolayısıyla MİT’in bu tespitinin hatalı olduğunu mu iddia ediyorsunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır böyle bir şey varsa vardır herhalde.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yani görüştünüz İsviç…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum varsa, siz kaç yılından bahsediyorsunuz?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “7 Kasım 2000.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2000, 12 sene evvelki konuyu bana mı soruyorsunuz şimdi?

Olmuşsa olmuştur efendim, öyle bir şey varsa….”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kime sormamı isterdiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam olmuşsa olmuştur efendim tamam.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şunu soracağım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olmuşsa olmuştur diyorum bunu duymak istiyorsanız

tamam.”Mahkeme Başkanı: “Tamam efendim başka soru sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Devam ediyorum efendim, devam

ediyorum. Siz Türkiye’den yapılacak olan bir sevkiyatla ilgili niçin Türk Emniyet Makamlarını bilgilendirmiyorsunuz da, İsviçre…”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangisini?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu eroin sevkiyatıyla ilgili.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “E siz Narkotik Şubeye sorun bakalım herhangi bir irtibata

geçilmiş mi benimle geçilmemiş mi? O zaman size bunun cevabını veririm efendim. Bu konuyla ilgili.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz soruya soruyla cevap vermeyin, ben size soru sordum, siz bana cevap verin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O beni, o konuyla ilgili bu sevkiyat Türkiye’yle ilgili bir sevkiyat değildi.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’den yapılacak sevkiyat.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır Türkiye’den yapılacak bir sevkiyat değildi bu efendim

yanlış bilgi.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “MİT yalan mı söylüyor?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yanlış bir bilgi o o zaman yanlış. Yani içeriği yanlış veya

içeriği yanlış bilmiyorum.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hiç irtibata geçmediniz yani.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kimle?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İsviçre Konsolosluğuyla.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi orada öyle bir ibraz varsa var. Çünkü ben

Genelkurmay İstihbaratta askerliğimi yaparken harekat daire şefim bana bu konuyu gündeme getirmişti. Demişti ki, böyle böyle bir konu var, ordan hatırlıyorum o konuyu. Olabilir 12 sene geçmiş efendim aradan.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz buna rağmen Sukut’a asker mi aldılar?”

72

Page 73: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:73

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim niye almasınlar ki?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Genelkurmay istihbarata. İşte

Genelkurmayın haline bak. Siz Türkiye’ye 1999’da yerleştikten sonra kesin olarak, geçiminizi neyle temin etmektesiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim belirli bir gelirim vardı, param da vardı kenarda.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Gelirken getirdiğiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi evet getirdiğim biz 300 yıllık Çamlıcalıyız, Üsküdarlıyız,

eski bir aileyiz. Kira gelirlerimiz filan vardı onunla geçiniyordum.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’de herhangi bir iş yaptınız mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yaptım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Neler yaptınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hala açık olan halada faal olan Kalmayer adlı bir şirketin

sahibiyim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çekmeköy’de.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz 99 yılından sonra hiç yurtdışına

çıktınız mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “1999 yılından sonra Tayland’a gittim, Güney Afrika’ya gittim.

Gene Tayland’a gittim, Brezilya’ya gittim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şengen’e giriş yapmadınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efenim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şengen’e giriş yapmadınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hollanda’ya gitmişliğim var, Hollanda Şengen, Avusturya’ya

gittim Avusturya’da bir konuşma yapmıştım, Alman derin devleti konusunda.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “99’dan sonra.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “99’dan sonra dediğim bu kitap çıktıktan sonra işte 2007, 8

filan olması lazım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İki bin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2007.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “2007, 2008 yakın zamanlarda.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani benim Şengen vizemde bir sorunum yok, benim sırf

Almanya’ya girişimle ilgili sorun var.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Anladım. Peki buradaki Alman

Konsolosluğuyla ilişkiniz nedir, irtibatınız nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Giriş yasağım var, Alman Rezidansına giriş yasağım var.

Bütün Alman Vakıflarının bulunduğu dernek binalarına, Federal Almanya Büyükelçiliğinin bir yazısına istinaden ben Necip Hablemitoğlu’dan sonra 2. TC vatandaşıyım, hiçbir Alman Enstitüsüne girişi olmayan.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nedeni nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu kitaplarımdan dolayı.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu kitaplar mı diyorsunuz?” Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hala 10 kere söylüyoruz Vural Bey.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki Almanya Türkiye’deki kitap

yasaklarını eleştirirken kendisi nasıl olurda böyle bir yasağa taraf olur?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya’nın tek taraflı…”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “(1, 2 kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Efendim lütfen doğrudan savcılıktaki ifadesiyle ilgili müvekkilinizle

ilgili şeyler sorun lütfen. Tanığın doğru söyleyip söylemediğini anlamanız için pek çok soru sorunca işin esası kaçıyor.”

73

Page 74: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:74

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Alman İstihbaratının irtibat istasyonu Alman Konsolosluğunda mı yoksa Trabya’da mı?

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Alman Konsolosluğunda. Trabya’da Alman Rezidansı vardır büyükelçinin, misafirhanesi vardır.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sizde oraya girişinizde yasak.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Oraya ben bir kere kaçak olarak girdim. O da 2006 yılında şu

kitabı yazmadan evvel bir Alman Liselilerinin hazırladığı bir sosis günü vardı, ben de bir minibüsle birlikte oraya girerek orda fotoğraflar çektim, bütün o içeriğindeki bölümle mezarlıkla ilgili, barakalarla ilgili filan.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ne amaçla çektiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çünkü niye amaçla çektiğimizi de söyleyeyim. Bize 2. Cihan

Harbi esnasında orda Trabya’daki rezidansta İstanbul içine gelen Romanya’dan ve Bulgaristan’dan gelen Musevilerin orda katledildiğine dair bilgiler gelmişti efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Vural Bey burada sanık şahit olarak ifade veriyor. Tanık şahit olarak ifade veriyor. Sanık olarak yargılanmıyor, lütfen soruları davaya katkısı olacak anlamında sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim vereceği cevabın ne olduğunu bilmediğim için tabi ki hangi soruya.”

Mahkeme Başkanı: “Yan.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hangi soru katkı sağlar, hangisi katkı

sağlamaz bilemeyiz ki.”Mahkeme Başkanı: “Hayatını anlatır şekilde çok tafsilatlı bir şekilde (1 kelime anlaşılmadı)Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim muteber bir adam mıdır, değil

midir onu açıklığa kavuşturmaya çalışıyoruz.”Mahkeme Başkanı: “Kitapların doğru olup olmadığını anlatır şekilde çok şeyler

söylüyorsunuz.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim güvenilir mi değil mi, onu açıklığa

kavuşturmaya çalışıyoruz.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen zamanımızı tasarruflu kullanalım lütfen.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim zaman.”Mahkeme Başkanı: “Bakın, bakın 2 gündür sorguluyoruz. Kemal Bey sordu siz

soruyorsunuz, başkaları sordu lütfen.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim biz zamanaşımına oynamıyoruz.

Müvekkilimiz tutuklu.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim zamanımızı tasarruflu kullanalım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Biz (1, 2 kelime anlaşılmadı) o yüzden

müsterihiz zamanımız var.”Mahkeme Başkanı: “Tartışmayalım efendim tartışmayalım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ben gerçeği aydınlatmaya kalkıyorum,

mahkemenize yardımcı olmaya çalışıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Ben işin özüyle ilgili sorun diyorum.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim işin özüyle ağzından çıkacak

yanıtı bilmediğiniz için söyleyemezsiniz.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim tartışmayalım lütfen, Vural Bey lütfen.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim çok gerginsiniz.”Mahkeme Başkanı: “Tartışmaya hakkınız yok lütfen.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çok gerginsiniz efendim.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen. Hayır aksine gergin değilim sabah, 2 gündür sabırlı bir

şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Bu kadar toleranslı bu kadar toleranslı davranılmaz herhalde.”

74

Page 75: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:75

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim Allah bizi gergin halinizden korusun o zaman.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Alman Konsolosluğundan.”Mahkeme Başkanı: “Toleransı anlamamız lazım herhalde anlamanız lazım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim ben burada görevimi yapıyorum.

Ben burada görevimi yapıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Daha nasıl daha nasıl savunmaya rivayet edebileceğiz.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim ben burada görevimi yapıyorum.

Soru soracağım. Siz sormadan hemen müdahale ediyorsunuz:”Mahkeme Başkanı: “Efendim görevini yapınız, görevini yapınız.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ağzımdan ne çıkacağını bilmiyorsunuz.”Mahkeme Başkanı: “Ama konuyla ilgili sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim ağzından çıkacak cevabı (1

kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Vural Bey lütfen, lütfen soru sorun. Lütfen efendim tartışmayalım.

Soru sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Almanya Konsolosluğundan davanın

iddianame Savcısı Zekeriya Öz’e bir tehdit gerçekleşmişti, tarihini tam olarak hatırlamıyorum belki Savcı Bey o konuda bizi bilgilendirirler. Hala Başsavcılık Konsolosluktan Zekeriya Öz’ü kimin aradığını soruşturmakta. Sizin Alman İstihbaratıyla, Alman Gizli Teşkilatlarıyla olan bilginiz çerçevesinde buna ilişkin bir bilginiz, görgünüz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır ben çok iyi hatırlıyorum, Savcı Bey.”Mahkeme Başkanı: “Tamam hayır diyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Savcı Bey. Yok yok.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim müsaade edin cevap versin belki

vereceği cevaptan başka bir soru yönelteceğim.”Mahkeme Başkanı: “Hayır efendim (1, 2 kelime anlaşılmadı) lütfen soru cevap…”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim savunmayı sınırlıyorsunuz,

savunmayı kısıtlıyorsunuz lütfen efendim.”Mahkeme Başkanı: “Hayır diyor efendim. Soru cevap olacak hayır diyor.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim izah…”Mahkeme Başkanı: “Haberiniz var mı diyor, haberim yok diyor.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim test usulüyle yapalım o zaman.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim başka soru sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “O zaman test usulüyle yapalım. Test

usulüyle yapalım o zaman, lütfen efendim bırakın ağzındaki lafı söylesin. Ne söyleyeceğini bilemiyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim sorunun cevabını verdi haberim yok dedi. Başka soru sorun. Lütfen Vural Bey.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tanığı yönlendiriyorsunuz.”Mahkeme Başkanı: “Hayır yönlendirmiyorum sorduğunuz sorunun cevabını yeterli

olduğunu söylüyorum.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tanığı engellemekle (1 kelime

anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Yeterli efendim buyurun. Sordunuz cevabı hayır dedi bu şekilde

cevap vermiş oldu.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Wolfgang Forostein doğru mu okuyorum

bilmiyorum. Bu isimden Ahmet Çakar’a da bahsetmişsiniz ve siz bu isimle bir akademisyenin

75

Page 76: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:76

BND içinde Lazların ayrı bir ulus olduğunu kanıtlamak için bir bilim meydana getirdiğini vesaireyi ifade etmişsiniz. Hatta kitabınızda da 83. sayfada yer verdiğiniz BND, BKA’lılar listesinde bu şahsın ismi var. 154. sayfasında da bu şahsın Göttingen ve Berlin Üniversitelerinin laz frolojisi bölümünden 120 tane talebeyi Trabzon’a getirdiğini iddia etmişsiniz. Bu Volfkan Foroştayn isimli şahıs ben onu araştırdım. Hakkında herhangi bir suretle bir referans, kaynak yok. Tek bilgi kaynağı sizsiniz, ama Köln Üniversitesinde akademisyen olduğunu ve Berlin ve Göttingen Üniversitelerinde de Laz Filojisi bölümleri olduğunu iddia etmişsiniz. Bu üniversitelerdeki Laz Filojisi bölümlerinin de varlığını yine tespit edebilmiş değilim. Bunu açıklığa kavuşturur musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu konuyla ilgili dün ifade verdim efendim. Volfkan Foroştayn kim olduğuna dair.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ben de onu soruyorum size diyorum ki.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1, 2 kelime anlaşılmadı) Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İfade verdiniz, biz sizi dün tahammülle

dinledik.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dün verdim dün burada.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet bu şahsın ben Köln Üniversitesinde

varlığını araştırdım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Köln Üniversitesinde değil, Tübingen. Volfkan Foroştayn

dediğimiz şahıs şu an 70 küsur yaşında bir şahıs. Tübingen Üniversitesinde Profesörlük yapmış. 1960’lı yıllarda da 67’ye kadar Türkiye’de ikametgah etmiş, Trabzon, Rize ve Artvin bölgesinde. Lazlar üzerine ve Lazların etnik kimliği ve kültürleri üzerine araştırma yapmış ve 1967 yılında Milli İstihbarat tarafından sınır dışı yapılmış diye dün ifade verdim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz bu sınır dışı kararını ne surette tespit ettiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Rahmetli Necip Hablemitoğlu’nun kitaplarını okuduysanız.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Okumadım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Okumadıysanız, iyi okuyun orda görürsünüz.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ordan tespit ettiniz, ordan aldınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet ordan aldım efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Öncelikle siz dün bize MİT’in eğitim

raporlarından bahsettiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “MİT’in eğitim raporları derken MİT eğitim raporları Bundes

Nachrichten Dienst yani BND’nin kurucusu Raynart Geli’nin Gladyoyla ilgili hazırladığı raporlardı. Bu Gladyoyla ilgili raporlar bütün taraflı ülkeler yani NATO’da üye olan taraflı ülkelere dağıtılan bir sistemdir. Komünizmle mücadele adında anılan bir manifesto.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Gizlilik derecesi nedir onun?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O kitap ben de yok. Bakın o kitap ben de var demedim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İncelediniz ama. Ama incelediniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kişi, incelemedim de ben onu, tekrarlıyorum ben böyle bir

kitabın eski Milli İstihbaratta Daire Başkanlığı olmuş bir abimiz Truva yayınlarında bir kitap yayınlamıştı, emekli. Dedi ki bizim zamanımızda dedi, 60, 70’lı yıllarda dedi böyle bir kitap var dedi. Gelenle ilgili dedi ben ona istinaden bunu söyledim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yani siz MİT’in emniyet şey eğitim raporlarını görmüş değilsiniz kişiye özel gizlilik kayıtlı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok görmedim, görmedim efendim.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Dün aksi beyanda bulunmuştunuz.

Tapeler çıktığında onu yeniden açıklığa kavuşturacağız. Şimdi Muzaffer Tekin isimli şahıs ile isim benzerliği olan sanığımız Muzaffer Tekin ile ilgili isim benzerliği olan, isim benzerliği olan

76

Page 77: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:77

şahısın dosyaya sunulan telefon tapesini siz mi tercüme etmiştiniz Alman Narkotik İstihbaratında görevli olduğunuz süre içerisinde?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bununla ilgili ifade verdim efendim. Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yeniden sormak istiyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yanlış bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü 10 yerden aynı

soru 50 kere soruluyor.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çapraz sorgunun amacı bu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir hata yaptın mı, hayır hayır.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çapraz sorgunun amacı bu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ha bir hata yaptın mı, sorumlusu benim. Bilgi vermek

istemiyorum o konuyla ilgili.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bilgi vermek istemiyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vermiyorum. İfadem var çünkü o konuyla ilgili efendim. Bir

yanlış bilgi veririm bu sefer hepiniz çullanacaksınız bana yalan atıyor diye.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Bir ara verelim efendim.”Saat 15:34 olduğu görüldü. Duruşmaya kısa bir ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Tanık Talip Doğan Karlıbel huzura alınarak kendisine soru sorma işlemine devam olundu.Mahkeme Başkanı: "Buyurun. Bakın Avukat Bey hatırlatıyorum. İfadesine yönelik,

savunmaya yönelik sorular sorun. Daha önce doğru olup olmadığı konusunda tanığın beyanının doğru olup olmadığı konusunda defalarca soru sordunuz. O konuda soru sormanıza izin vermiyorum. Devam ederseniz mikrofonu kesmek zorunda kalacağım. Savunma ile ilgili, müvekkiliniz ile ilgili sorular sorun. Buyurun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz istedi verildi: “Efendim ben de sorguma geçilip sorguma geç 3 kısa soruyla bitireceğim, ama öncesinde şunun da zapta geçmesini istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun efendim hiç konuşmayın buyurun. Buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Usule ilişkin efendim, usule ilişkin.”Mahkeme Başkanı: "Ben bu şekilde söylüyorum. Duruşmanın disiplini bunu gerektiriyor

buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim usule ilişkin bir şey söylüyorum

zapta geçsin istiyorum.”Mahkeme Başkanı: "Hayır efendim soru sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki siz ne diyorsanız.”Mahkeme Başkanı: "O konudaki beyanınızı daha sonra alırız buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki.”Mahkeme Başkanı: "Şu anda yapacağımız, yapacağı yaptığımız iş sorup cevabını

almak.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz 16 yaşında sanırım Papa 2. Jan Paul’e

domates fırlatmışsınız. Bu konudan ötürü hakkınızda herhangi bir adli.” Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kardinal kardinal Ratsing’a Papa Jan Paul değil, ismi tam

bilmiyorsunuz.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ha pardon evet anladım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kardinal Ratsinger şu an ki Vatikan’daki papadır. Tübingen

ilahiyat fakültesinde dekandı. Irkçı bir konuşmasından dolayı domates yağmuruna tutmuştuk onunla ilgili 100 mark para cezası almıştım efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kitlesel bir eylem miydi o?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim?”

77

Page 78: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:78

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kitlesel bir eylem miydi, münferit bir eylem miydi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kitlesel bir eylemdi o, 7, 8 öğrenci birden atmıştık efendim.”Mahkeme Başkanı: "Efendim burada ne amaçlanıyor, onu söyleyin, onu söyleyin.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Adli sicili öğrenmeye çalışıyorum.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim. Daha önce de sordunuz söyledi onu, size daha önce

kitaptan da öyle konularda sordunuz.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Adli sicili öğrenmeye. Efendim buradan

vereceği cevap heyetinize yalan söyleyip söylemediğini ortaya koyacağım.”Mahkeme Başkanı: "(1, 2 kelime anlaşılmadı). Lütfen tartışmayın efendim. Müvekkilinizle

ilgili ifadesiyle ilgili sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim, ben örgüt yöneticisi avukatıyım.”Mahkeme Başkanı: "Efendim, savcılıkta ifadesi belli yani 11 Haziran 2008 tarihinde bir

ifade vermiş. Müvekkiliniz hakkında ismi geçiyor. Onunla ilgili sorunuz. Savunma ile ilgili sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz kendinizi kamuoyunda Nazi avcısı

olarak takdim ediyorsunuz. 4 tane Nazi avlamışsınız güya. Bana da bir kupür sundunuz.”Mahkeme Başkanı: "Efendim bu savunmayla ne alakası var bunun?”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Muteber bir şahsiyet değil, onu açıklamaya

çalışıyorum.”Mahkeme Başkanı: "Efendim o konuda daha önce defalarca soru sordunuz.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yani muteber bir şahıs olmadığını kabul

ediyorsunuz.”Mahkeme Başkanı: "Efendim o, o konuyu geçin o konuyu geçin.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yoksa gelin cüppemi giyin, siz sorun.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim lütfen. Lütfen.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Baro gözlemcisi arkadaşlarım salonda

bunu zapta geçiyorlar ve siz burada savunma hakkını açıkça kısıtlıyorsunuz.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim. Lütfen. Mikrofonu kesmek zorunda kalacağım yoksa.

Savunmayla ilgili sorular sorun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kesin mikrofonumu açıkça savunma

hakkını kısıtladığınızı ortaya koyun.”Mahkeme Başkanı: "Kesin, kesin mikrofonu oturun. Kesin mikrofonu oturun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kesin mikrofonu. Güzel güzel

mahkemeleşelim, güzel güzel mahkemeleşelim.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun oturun. Bakın duruşmaya devam ederseniz bu şekilde

çıkartmak zorunda kalacağım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz almadan konuştu: “Çıkartmakla

kalmayın, cezada verin.”Mahkeme Başkanı: "Hakkınızda cezada tefhim edebiliriz. Buyurun oturun. Buyurun.

Başka sorusu olan var mı? Buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük söz istedi verildi: “1978 yılında Almanya’da.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika Avukat Hanım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii duruşmayı terk ettiği ve kapıyı hızlı bir şekilde çarparak

duruşma salonunu terk ettiği anlaşıldı.Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim o kapı.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun efendim buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Çarpıyor.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim buyurun.”

78

Page 79: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:79

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “1978 yılında Almanya’ya gittiniz doğru mu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İlk gidişim 1969 yılı efendim. 72’de 73’de.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi ifadenizden.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yetmiş bir dakika 72’de 69’da gittim. 72’de, 73’de geldim 1.,

5. sınıfa kadar burada bitirdim. 78’de geri Almanya’ya gittim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kalıcı olarak Almanya’ya 1978 yılında

gitmişsiniz doğru mu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “86’ya kadar 86 yılında da Gültingen bilmem

ne eyaleti emniyet müdürlüğünde tercüman olarak göreve başladım diyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “86 yılında içişleri bakanlığının imtihanlarına tabi tutularak

yeminli tercüman olarak başladım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “86 yılına kadar ne yaptınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Okudum efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Almanya’da ne tahsili gördünüz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İşletme fakültesi Tübingen üniversitesi efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kaç yıllık bir tahsil bu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “4 yıl efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “86 yılında geç geçmiş.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır orada okuyordum orada okuyordum daha. Şimdi 80

ben 88, 89 yılında bitirdim, orada okuyordum daha ben öğrenciyken part time olarak çalışmak için tercümanlar genellikle ya emeklilerdir ya da part time olarak çalışanlardır. Yani biz mahkemelerde haftada 1 kere 2 kere veya emniyette haftada 1, 2 kere tercüman amaçlı gitmek amaçlı ben bir ek bir kaynak olarak kendime şey yaptım, o tercümanlık imtihanını kazanarak aktivitelerime başladım efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne kadar süreyle böyle part time olarak çalıştınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Öncelikli bir oradaki asliye ceza mahkemesinde tercümanlık yaptım, savcılık esnasında yaptım. Emniyette yaptım. 88’den itibaren de full başladım. Yani tam sigortalı olarak full başladım.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani 86’dan 88’e kadar part time olarak çalıştınız.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tercüman olarak çalıştınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sonra 88 yılında mı full olarak emniyette

tercüman?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “88 yılında landes Kriminalam Stuttgart dediğimiz

bulunduğum eyaletin eyalet Kriminal dairesinin narkotik şubesinde başladım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi bu işe nasıl kabul edildiğinizi anlatır

mısınız bize?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Niye kabul etmeyeyim efendim, ben İstanbulluyum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır bakın sorumu lütfen iyi dinleyin öyle

cevap verin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bir de sizden özellikle rica ediyorum ben

sorularımı genel olarak çok kısa, çok net sorarım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayhay efendim.”

79

Page 80: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:80

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet ve hayırlı verilecek cevaplar şeklinde genel olarak böyle sorarım. Yorumsuz sorarım. Lütfen bana cevap verirken sorduğumuz sorunun haricinde konuyu uzatmaya matuf.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayhay efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Olayı ol bir kere mesela bilmem teyzenizin

oğlunun.”Mahkeme Başkanı: "Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Milletvekili olduğunu artık duymak

istemiyorum ben. Onu mesela her seferinde söylemeyin lütfen. Kısa cevaplar verin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayhay efendim buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nasıl kabul edildiniz dedim işe?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sicilim yok. Almanya’da yetişmişim, liseye gidiyorum

üniver…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi ama sadece bir dil sınavına mı tabi

tutuldunuz bunu sormaya çalışıyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim. Tabi, tabi, tabi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani burada bir başvurup dil konusunda bu

sınavı kazanan herkes sizin yaptığınız işi yapabilir mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır herkes yapamaz. Sicilinizin temiz olması lazım bir

ikincisi uzun yıllar orada yaşamanız lazım. Üçüncü.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kaç yaşındaydınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben on a… 20, 21 yaşında filandım 20, 21 yaşında.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “67 doğumlusunuz 86 yılında 19

yaşındasınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet 18 yaşından itibaren çalışma hakkınız vardır efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Çalışma hakkınız vardır o 19 yaşındayken

dil sınavına girdiniz ve bu dil sınavıyla.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Mahkemelerde part time olarak tercümanlık

yapmaya başladınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim. Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki emniyete geçişiniz nasıl oldu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Emniyete geçişimiz bir başkomiser bir arkadaşım şu an

kendisi erde 52 adlı bir Ortadoğu istasyon şefi olan Ekart Varna’yı kişisel tanımamdan dolayı yani aynı kaldığım ikamet ettiğim bir köyde kasabada kendisi spor kulübünde antrenörlük yapıyordu. Benim tercüman olduğumu da biliyordu. Bana dedi ki, ya bizim emniyette de tercümanlık yapar mısın seni de çağıralım mı dedi yoks… çünkü Tübingen’den tercüman çağırıyoruz dedi. Benim ikamet ettiğim köyde efendim Royringen ilçesine bağlıydı.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani çağırma usulü ile mi yapıyordunuz işinizi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi talep, talepte bulunulursa yapıyorduk.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır size emniyetten ihtiyaç duyduklarında

çağırıyorlardı o konuda hangi konuda ihtiyaç duyuyorlarsa o konuda tercüman olarak çalışıyordunuz ve daimi kalıcı emniyet biriminde sürekli bir işiniz yoktu, böyle mi anlayalım?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “1986’dan 88’e kadar yoktu efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet. Sonra emniyete geçişinizden

sonrasından bahsediyorum, işte çağırıyorlardı dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kaç yılı 88’den sonra mı efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “E emniyete öyle geçmişsiniz.”

80

Page 81: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:81

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet oraya orada başladım aktif işe.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Başladınız çağırıyorlardı dediniz şimdi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben 86’dan 88’e olan süreçte çağırıldım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “O zaman mahkemelerde değil miydiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hem mahkemeler, hem emniyet, hem savcılık, hem belediye

her yerde tercümanlık yapıyordum efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Emniyetteki çalışma sisteminiz nasıldı siz

mesaili oranın personeli miydiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sözleşmeli elemanıydım efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sözleşmeli.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Dışarıdan. Peki, birtakım bu göreviniz

sırasında birtakım sırlara vakıf olmanız söz konusu muydu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İşte sırlara vakıf olmam konusundan dolayı Türkiye’ye

geldikten sonra ve bu kitabı yayınladıktan sonra Almanya’da bana bir dava açıldı. Federal savcılıkta davayı zamanaşımından dolayı düşürdü efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hangi konuda dava açıldı hakkınızda?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kitaplarımdaki içeriklerinden dolayı efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne zaman açıldı bu dava?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu dava en son kitabımda yatıyor 2007 mi, 2008 yılında mı

ne açıldı efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “2008’e kadar bütün kitaplarınızı yazdınız

ama. Yani 2008 ilk kitabınız mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır bu 2006’da yayınlandı. Bu 2007’de yayınlandı. Bu da

2008’de.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ha ilk kitabınızdan sonra mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi bu kitaptan dolayı Alman derin devletinden dolayı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam. Ben şimdi size şunu soruyorum

bakın tekrar soracağım. Emniyet biriminde tercüman olarak görev yaptığınız sırada sizin ifadenize göre bütün bunları biz maalesef kayıtlardan tetkik edemiyoruz ve bu ko… bu konuya ilişkin sizin beyanınız haricinde dosyada.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Burada belgelerini getirdim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Dosyada herhangi bir belge yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Beyan (1 kelime anlaşılamadı) efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz gizli birtakım görevlerde

görevlendirildiğinizi, birtakım operasyonlarda görev aldığınızı söylüyorsunuz. Ne sıfatla bulundunuz bu operasyonlarda?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İlk etapta tercüman olarak, ilk etapta. Sonra da andekavoreycın olarak yani.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne demek?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yer altında bir çetenin girerek, illegal bir çetenin içine girerek

o çetenin içinde 5 ay kalarak o çeteyi çökertmek amaçla bunun dışında da sonra kontrollü nakliyat bölümüne geçtim ben efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “O ne demek?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kontrollü nakliyat dün mahkeme heyetine de söylemiştim.

Tutanaklarda var efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nedir bize bir daha anlatır mısınız ben

herhalde salonda değildim sorularımı ona göre yönlendireceğim.”

81

Page 82: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:82

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz buradaydınız efendim isterseniz tekrar anlatayım nedir diye.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim kontrollü nakliyat nedir bize söyleyebilir misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani her şeyi 50 kere tekrarladım. Kontrollü nakliyat.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Uyuşturucunun A noktasından çıkıp Z noktasına gidene

kadar ve geçtiği bütün devletlerin güvenlik birimleri ve narkotik şubesinin kontrolü altında yapılan ve Z noktasına gittiği zamanda antiterör timleri tarafından operasyon düzenlenen bir sistemdir. Kontrollü nakliyattır.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne olarak görev yaptınız orada?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben Türk uyuşturucu kaçakçıları ve Türk Baronlarıyla ilgili.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizin vasfınız neydi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tercüman olarak, kontrollü nakliyatta sırf tercümanlık

yapabilirsiniz. Çünkü muhbiriniz sizin tır şoförü. Yani o yüz…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz mi muhbir kullanıyordunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır devletin muhbiri Alman hükümetinin muhbiri narkotiğin

muhbiri tır şoförüdür.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Benim size evet. Sizin size bağlı yani

göreviniz icabıyla muhbir kullanma ya da böyle bir vasfınız var mıydı tercüman olarak?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır muhbir kullanma yok. Muhbir kullanmak için başka bir

emniyet amiri vardı. Ben sırf o görüşmeleri birebir tercüme yapıyordum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani polis kendi işini kendi başına yapıyor.

Ancak dil konusunda bir sorunla karşılaştığı zaman sizi olayın o kısmına dahil ediyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz tercüman olarak o kısmında

bulunuyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tercümeyi yapıyorsunuz ve göreviniz sona

eriyor doğru mudur?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır görevimiz sona ermiyor. Mesela şimdi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizin polis olarak polisin yaptığı işlevlerden

herhangi birini üstlenmek gibi bir durumunuz var mıydı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bazı operasyonlarda yaptık efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne yaptınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Alıcı kılığına girdik. Mesela Türkiye’den gelen bir.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tercüman olduğunuz için.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi sistemi biliyoruz çünkü. Sistemi biliyoruz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Neyin sistemini biliyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İşte sizin bilmediğiniz konu şu, şunu anlatayım ben size.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyefendi ben size bakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Niye diye siz niye diye soruyorsunuz. Ben size söylüyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben size şunu soruyorum. Siz poliste

operasyonlarda dil konusunda sorun çıktığı zaman kullanılan bir eleman mıydınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tercümandım eleman değil sözleşmeli elemandım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet. Tercümandınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Benim için bu önemli.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam okey.”

82

Page 83: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:83

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizin polisin haber alma, haber verme, bilgi aktarma, bilgi toplama, bilgi derleme, bilgi araştırma, bilgi soruşturma gibi konularda bir vasfınız var mıydı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vardı, çünkü benim elimden.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Neydi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim elimden geçiyor.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nasıl geçiyor?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz i…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır siz tercüme ediyorsunuz. Siz

tercümansınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tercüme ettiğim zaman bütün dosyayı okuyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Okuyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “E o dosyanın içeriğini biliyorum. Gizli tanığı görüyorum,

muhbiri görüyorum, şunu görüyorum bu bir gizlilik değil midir efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi bakın benim bilgi ifadeni niye

soruyorum bunları biliyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi şunun için soruyorum. İfadenizin

çeşitli yerlerinde müvekkilim ve diğer sanıklarla ilgili olarak verdiğiniz beyanlarda diyorsunuz ki haber kaynağım. Benim emniyetten bana gelen bilgiler. Alman emniyetinden hala görüştüğüm kişiler.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı, hı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Operasyonlarda bulunan ve şu anda da

istediğim konularda bilgi alabileceğim kişiler şeklinde biz 2 gündür sizin bu beyanlarınızı ben sürekli dinliyorum. Şimdi sizin oradaki görevinizin tam tanımını sizin ifadeniz haricinde bizim teyit etme imkanımız yok. Siz ben böyle yapıyorum dediğiniz için ben böyleydim diyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben size 2 tane emniyet müdürü ismi vereyim Türkiye Cumhuriyetinde mevcut bulunan sorun.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kime soracağım ben?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Mestan Şener kaçakçılık ve daire başkanı İstanbul’da

narkotik şube.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Neyini soracağım sizin neyinizi soracağım

ben?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim kim olduğumu sorun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben sizin kim olduğunuzu biliyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz diyorsunuz da.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben Alman emniyetiyle ilgili.”Mahkeme Başkanı: "Başka başka (1 kelime anlaşılamadı).”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizin Alman emniyetinde yaptığınız göreve

ilişkin bize sunabileceğiniz Alman resmi makamlarından alınmış belgeniz nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Var burada.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Emeklilik sandığının belgeleri.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nedir oradaki vasfınız nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Emeklilik sandığının belgeleri var.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Vasfınız nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Söyledim ya size efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tercüman.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

83

Page 84: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:84

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tercümansınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tercüman.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam siz bir tercümansınız. Şu anda ne

ile geçiniyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yazarlıkla efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kitaplarınız mı sadece geliriniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kitap, televizyonda yorumlar yapıyorum, sık sık çıkıyorum.

Sempozyumlar yapıyorum bazı yerlerde ona ilişkin.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi sizin gelir kaynağınız bu kitaplarınız

ve ileri sürdüğünüz iddialar mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim benim bunun dışında da.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu kitaplarda ileri sürdüğünüz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir şirketim var.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet şirketiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yılda 2 buçuk milyon TL ciro yapan bir şirketim var.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne kadar?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2 buçuk milyon TL vergiden verilerek yaptığım bir şirketim

var. Karl Mayer.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Gelirinizin 2.500 lira olduğunu beyan

etmiştiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Beyefendi. Ciro başkadır gelir başkadır.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “2 buçuk milyondan size 2500 Lira mı

kalıyor?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ciro başka efendim. Ortaklarım var efendim. Kaç tane

ortağımız var. 8, 10 ortaklı bir şirketiz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani bu şirketten ayda 2500 mü

kazanıyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2500 lira benim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kitaplarınızdan bir geliriniz var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ortalama 1000, 1500 lira da yani ortalama 3, 4000 lira bir

gelirim var kira gelirlerimde var yani.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki kitaplarınız ne kadar çok satılırsa o

kadar çok geliriniz olacağını söyleyebilir miyiz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok söyleyemezsiniz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Neden yüz bin basan bir kitapla.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır, hayır, hayır.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “On bin basan bir kitap arasında bir.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunda bunda burada.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yazarına kar farkı olmaz mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır paranızı alırsınız. Yayınevlerinin yarısı iflas etmiş

durumda efendim yani.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Altı ayda bir gidip paramı alıyorum dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya alıyordu alıyoruz sonuçta da.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hah.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama bazen 1 sene oluyor bazen 1 buçuk sene oluyor

paramız.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam kitabınız kaç basarsa

yayınevlerinden o kadar alacaklı oluyorsunuz bunu diyebilir miyiz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

84

Page 85: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:85

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yüksek tiraj size yüksek gelir demek bunu diyebilir miyiz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Öyle diyebiliriz efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yayınevlerinden de 6 ayda bir paranızı

tahsil ediyorsunuz. Yani kitabınız ne kadar satarsa iddialarınız ne kadar dillenirse siz o kadar para kazanıyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet. Şimdi ifadenizde tekrar ifadenize

dönüyorum, Taraf gazetesindeki haberin kaynağı benim diyorsunuz. Bunu doğruladınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İfademde öyleyse öyledir efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi ifademde öyleyse öyledir, bu çok ucu

açık cevap bunlar. Bakın ifadenizde böyle diyorsunuz. Bu doğru mu, yanlış mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İfademde öyleyse öyledir efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam. Kaynak sizsiniz. Peki bir şey daha

soracağım size. 1997 yılında yolsuzluk olayı ile ilgili hakkımda soruşturma açıldı dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nerede?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İfadenizde.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu nedenle ayrıldım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi sonradan buradaki beyanlarınızda 99

yılında ayrıldığınızı söylediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır 97’de ayrıldım, 99’da Türkiye’ye temelli dönüş yaptım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kesin dönüş yaptınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet Nisan ayının.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Pasaportsuz gelmişsiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Pasaportsuz geldim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Niye?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Amsterdam’da pasaportumu kaybettim çünkü.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kayıp mıydı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet kayıptı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hakkınızdaki soruşturmayla bir alakası var

mıydı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok. Pasaportsuz ben Amsterdam Sefilt havalimanında

savcımıza da söyledim uçağa bindim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “O sırada görevli miydiniz peki şeyde

emniyette?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Görevliydim ama benim nar… Hollanda narkotikte tanıdığım

çok emniyet müdürü arkadaşlar vardı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bakın, yurtdışından yani Türkiye’ye

döndüğünüz sırada hala görevinizi fa… aktif olarak devam ettiriyor muydunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır, hayır. Hayır yok yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne kadar önce bitmişti?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “97 yılında bitti efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Neye bağlı olarak bitti?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kendim ayrıldım. Dedim ya bir soruşturma başladı. O

soruşturmadan dolayı da ayrıldım efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani soruşturma başladı ama size kimse git

demedi siz keyfen ayrıldınız öyle mi?”

85

Page 86: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:86

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim benim Türkiye’ye geliş nedenlerimi mahkemede 3, 4 kere sizde demin zikrettiniz o beyefendinin ismini vermeyin diye ben de vermiyorum milletvekili akrabamın.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne amaçlı geldiğimi söyledim efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam. Şimdi buradaki beyanlarınızda

yani ifadenizden bahsetmiyorum, huzurda yaptığınız açıklamalardan bahsediyorum. Bu 2008 tarihli ve sizin asıl ifadenize dayanak olan Taraf gazetesinin de yayınlanan ve kaynağının siz olduğunuzu ifadenizde belirttiğiniz habere ilişkin olarak ne şekilde temin ettiğiniz konusunu çok açık anlayamadık. Yani bu haber size nasıl ulaştı? Bize bir yani ben anlamadım, çünkü bir internet lafı dolaştı, bir mail yolu adı dolaştı. Kime hangisinin neyle geldiğini ben anlayamadım. Mail kimden hangi konuyla ilgili geldi? İnternet kimden bana bir onu söyler misiniz bu haber?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bununla ilgili ifade verdim efendim ben.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ama çok çeşitli beyanlarınız var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2. kez vermek istemiyorum hanımefendi. Mahkemeye

lütfederse veririm. Ama 2. kez vermek istemiyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim tekrar sorulmasını mahkeme

vasıtasıyla talep ediyorum.”Mahkeme Başkanı: "Kısaca söyler misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi. Taraf gazetesine de bazı belge bilgiler gelmişti, ben de

de bazı belge bilgiler vardı. Biz Nevzat Çiçek Bey beni aradı dedi ki böyle bir durum var. Gittik Nevzat Çiçek Beyle istişare yaptık. Orada.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam. Benim a… efendim uzatmasın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu kadarı yeterli. Peki size gelen belgeler

vardı dediğiniz belgeler ne şekilde gelmişti?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Geliyor efendim dolaylı kaynaklardan geliyordu belgeler.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kimlerden geliyordu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yurtdışı kaynaklı, yurtiçi kaynaklı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kimdi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İsimleri zikrettim efendim. Şahıslar burada mahkemede ifade

vermek için hazır bulunacaklar. Mahkemede derken yani Adalet Bakanlığı üzerinde talep edilirse mahkemece.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne zaman geldi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tarih olarak tam bilmiyorum efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İfadenizden önceye dönelim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim. Büyük ihtimal ifademden önce ki çünkü

ifadeden dolayı beni savcılık çağırmıştı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Taraf gazetesiyle ortaklaşa mı yaptınız bu

haberi, onların belgelerinden faydalanıldı mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Haberi ben yapmadım. Haberi ben yazmadım. Haberi yazan

Nevzat Çiçek’tir hanımefendi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi bakın çok sıcağı sıcağına 2008

yılında verdiğiniz beyanınızı size okuyorum ve bunun üzerinden gidelim. 10 Haziran 2008 tarihli Taraf gazetesinin manşetinde yer alan yakında darbe olacak, bu tamamen benim müvekkilimin sözde ifadesi alınma alınarak oluşturulmuş bir manşet. Yakında darbe olacak. Başlıklı haberin kaynağı benim. Bakın burada Taraf gazetesiyle ortaklaşa bir çalışma sonucu oluşturduk demiyorsunuz. Kaynağı benim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bakın haberi yapan ben değilim.”

86

Page 87: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:87

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Devam ediyorum beyefendi devam ediyorum müsaade edin.”

Mahkeme Başkanı: "Soru soruyu alalım ondan sonra.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Devam edeceğim müsaade edin ve lütfen

benim sözümü kesmeyin ben sorumu tamamlayacağım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi. Hayhay efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Başlıklı haberin kaynağı benim. Ben bu

bilgileri Doktor Gerhard Frey’in sahibi olduğu National bilmem ne, benim Almancam yok gazetesinde yer alan gazetede yer alan ve 2003 yılı Ocak ayında yayınlanan habere dayanarak bu haberi ben muhabire söyledim. Haberden muhabirin haberi yok. Ben söyledim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bana da Almanya’da bulunan ve ciddi

olarak bilinen Stein bilmem ne dergisinin muhabiri Rayner Nubul tarafından bildirildi. Hatırlıyor musunuz bunu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hatırlı… öyleyse öyledir efendim. Yani ifadem neyse o.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Böyle miydi yani budur bu doğrudur?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hanımefendi ifadem neyse o. Ben ifademin arkasında

duruyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nasıl bildirildiğini hatırlamıyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hatırlamıyorum aradan 5 sene geçti.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O zaman ne ifade verdimse o geçerli efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Genel olarak bu gazeteciyle nasıl

haberleşiyordunuz? Yani genel bir mesela biriyle yazışırsınız, mektuplaşırsınız, biriyle mailleşirsiniz. Belgeler hep aynı yöntemle gelir gider. Mail adresiniz vardır mesela.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bizim biz Türkiye içi genellikle buluşuyoruz arkadaşlarla.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “En son ne zaman buluşmuştunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Türkiye içi gazeteci arkadaşlarla.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır ben bu beyefendi ile söylüyorum şu

sizin kaynağınız olduğunu söyle…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben beyefendi ile Pazartesi günü bir görüşme yaptım ve dün

akşam bir görüşme yaptım bu mahkeme ile ilgili.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır hayır efendim bu tip belgelere

haberleşmede bu belgeler size nasıl ulaştırılıyor?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya kendileri gönderiyorlar.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Neyle?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Postayla buradaki çünkü irtibat ofisleri var. Ya kendileri

geliyorlar. Ya maille gönderiyorlar. Ama bu tabi sık sık yaptığımız bir bilgi alışverişi değil.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nadir oluyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilgi alışverişi genellikle telefonla yapıyoruz. Yani şöyle bir

isim var.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ama burada belge var onun için

soruyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya belge derken biz şimdi o belgenin o yazı bize geldiği

zaman zaten ilk günü dünkü verdiğim ifadede belirttim, biz o belgenin internetteki bölümünü gördük. O belge orada yayınlandıktan sonra Taraf gazetesi bunu haber yaptı ve Taraf gazetesinin genel yayın yönetmeni Sayın Altan bu konuyla ilgili bir köşe yazısı yazdı.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani siz belgeyi internette gördünüz mü? O haberi internette gördünüz mü?”

87

Page 88: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:88

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sayın, Sayın Nevzat Çiçek ben ve Taraf gazetesinden birkaç gazeteci arkadaş o zaman o belgeyi internette görmüşlerdir. Ama hangi internet sayfasında bilmiyoruz.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani haber, haber, haberi diyorsunuz değil mi? Gazetede yayınlanan o haberi. Çünkü bu bir gazete haberi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Gazetede yayınlanan bu haber evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu haber internette görülmüş mü?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O zaman görüldü.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizde orada mıydınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben de oradaydım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu haberi yani size.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani bu görülmeden havadan sudan uydur şimdi şöyle

söyleyeyim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet anla bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hiçbir gazete bir fotokopi kağıdında olan bir belge ile ana

sayfadan bir haberi yazmaz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz bu bel… sizde bulunan belgelerle yani

size Alman gazeteci tarafından gönderilen belgelerle çünkü bunlar bir gazete haberi, zaten size de ancak bu gazeteden gönderebilir. Kendisi o gazetenin muhabiri olmadığına göre oraya haber yapmadığına göre gazeteden almış doğru mu? Gazetede yayınlanmış.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Öyle. Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Değil mi? Sizde açtınız Taraf gazetesinde

açtınız o tarihli gazeteye baktınız ve bu haberi olduğu gibi o gazetede gördünüz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Biz gördük artı Ahmet Altan’da demiş ki, ya demiş bunun

doğruluğunu bir araştıralım demiş böyle bir şey var mı?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı, hı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sonra bunlar zaten bunu benim hatırladığıma göre ertesi

gün yayınlamadı bunlar. Bu 3, 4 gün bir araştırıldı bu belge var mı yok mu diye böyle bir. Sonra bunlar internette bunu indirmişler, böyle bir şeyin olduğunu görmüşler ve ana sayfadan haberi vermişler.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İnternette de gördünüz şeyde de belgeye zaten fotokopi geldi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, evet, evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki, gazetenin aslı mahkeme dosyasına

intikal etti.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Biliyorum farkındayım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Gazete aslı yanınızda mı efendim ben

getirilmesini talep etmiştim. Bir onu tanığa verebilir miyiz? Ha aslı kendisi.”Mahkeme Başkanı: "National Zeitung ve 20 November 2003 olarak geçiyor.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yok aslı. Benimde elimde ben ay bu öğlen

saatlerinde gittim kalemden bu gazetenin aslını alamadığım için fotokopisini olduğu gibi çektim gazeteden çektirdim. Bu haber var. Sizin internette gördüğünüz bu haber ve hala şunu da söyleyeyim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İnternet sitesindeki bu haber hala da var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Görünebiliyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Artı bu gazetenin aslı da.”

88

Page 89: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:89

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Almanya’da bakın size posta yoluyla

geldiğini yani Almanya’da yayınlanan şeklinin Alman, Alman gazeteci.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tarafından size gönderildiğini

söylüyorsunuz. Şimdi bir kere şunu bir yere koyalım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Gazete gelmedi bana.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ya size gelenleri ben biliyorum. Ben size

gelenlerden bakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Gazete (1 kelime anlaşılamadı).”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Size gelen belgeler benim elimde siz

savcılığa sunmuşsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, evet, evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bize bu yazı geldi. Bizim Savcı Beye verdiğimiz yazı geldi

işte.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yazılar.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yazılar.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bir tane değil, yazılar.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “1 sayfa yazı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bana hangisini verdiğinizi söyleyebilir

misiniz benim elimde yazılar var. Bakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “National Zeitung’da Sayın Veli Küçük ile ilgili konu herhalde

bu.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır 1 sayfa vermemişsiniz. Orada büyük

bir.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “1 mi 2 sayfa mı ne öyle bir şey olması lazım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Orijinalini istiyorsanız görmek ister misiniz

verdiklerinizi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok gördüm ben burada, burada gördüm. Burada gördüm.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Biliyorsunuz değil mi ne olduğunu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben bunun orijinalini.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı tamam. Şimdi Talip Doğan Karlıbel, Veli

Küçük’e ilişkin atfen yapılan o bir paragraflık kısım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu gazetede yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet görüyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Aynı zamanda internet sitesinde de yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu kısım size faks yoluyla gelmiş. Ha bunu

hatırlamıyorsanız ben size hatırlayım hatırlatayım. Bu gazeteler.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Faksım yok ki nasıl faks gelecek efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim hiç faks kullanmıyorum ki ben.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “O zaman şöyle söyleyeyim size, demin

okumadım şimdi okuyorum. Ocak ayında yayınlanan habere dayanarak bu haberi ben muhabire

89

Page 90: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:90

söyledim. Bana da Almanya’da bulunan ve ciddi olarak bilinen Stein dergisinin muhabiri Rainer Nubul tarafından faks ile bildirilmiştir.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Faks o zaman bulunduğum şeydeki ilçedeki bir yurtdışına telefonlar yapan faks faksı olan bir telefon bayiinden gelmiş olabilir.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet Alman gazeteci Almanya’da yayınlanan.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Almanya’da basılan ve Almanya’da

dağıtılan gazeteyi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, evet, evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bakın sizin o hani kaçaklar bilmem nerede

oraya ayrı baskı yapılıyor hikaye.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Almanya’da yayınlanan bu sayı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Almanya’da basılan.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Almanya’da yayınlanan Almanlar tarafından

okunan nüshayı size faks yoluyla yollamış ve o haberin orijinalinde o gazetede Veli Küçük’e ilişkin kısım yok.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Burada öyle gözüküyor efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim o sizin sunduğunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O benim sorunum değil efendim. Sizin sorunuz bana niye

soruyorsunuz ki?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki, o zaman internetten açtım baktım

diyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet o zaman baktım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Görmediniz mi Veli Küçük’e ilişkin kısmın

olmadığını?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim biz o zaman gazetede görmüştük bunu.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nasıl gördünüz?”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim gördük ki gazete yayınlandı. Bunu hayalden şeyden

mi yayınlayacak bunu gazete?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet efendim hayalden yayınlayacak.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim gördüm diyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Gördüm diyorum.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim susar mısınız?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim o zaman bir dakika ko… efendim

müsaade ederseniz ben de.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sorguma müdahaleden çok rahatsız

oluyorum ve konsantrasyonum çok bozuluyor.”Mahkeme Başkanı: "Ben müdahale etmek istemiyorum efendim burada müdahale

edenler var o yüzden müdahale etmek zorunda kalıyorum. Tanık ne biliyorsa ne hatırlıyorsa onu söylesin.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet, mümkün olduğu kadar evet. Doğru. Evet.”

90

Page 91: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:91

Mahkeme Başkanı: "Kimseye zorlama yapmıyoruz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi siz bu gazetenin aslını size sundum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İnter Almanya’da yayınlanan.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Size o gazetecinin gönderdiği şeyde bu

gazete. Faks yoluyla gelmiş.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet olabilir efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz de açıp internetten bu gaz… bu haberi

teyit ediyorsunuz. ve bakın Taraf gazetesinin manşetini bu şekilde attırıyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben, ben neyi attırıyorum efendim. Ben Taraf’ın genel yayın

yönetmeni miyim? Ben haber.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben verdim haberi, haberi ben verdim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Haberi bir dakika efendim. Taraf gazetesi ciddi bir gazetedir.

Ana sayfaya taşıyacağı bir haberi de araştırır, 3 gün 4 gün Ahmet Altan’da o gün hiç boşu boşuna bir köşe yazısı yazmamıştır bu haberden dolayı.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi ben size şu gazeteyi verdim. Siz Hürriyet gazetesi

veya X bir gazete yayınlar mı yayınlamaz. Araştırır, araştırdıktan sonra yayınlar efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ya buna bir mantıklı açıklama ya bir dakika

yani.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben gazeni ne gazetede çalışıyorum ne gazetenin genel

yayın yönetmeniyim ne yazı işleri müdürüyüm efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bakın beyefendi sizin tekrarlıyorum. Sizin

Taraf gazetesine götürdüğünüz belgeler üzerinden yapılmış bir haberden bahsediyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ve diyorsunuz ki, şeklindeki söz bakın Veli

Küçük’e atfen, Türkiye’de uzun bir süredir askeri darbe olmamıştır. Bunu büyük bir hata olarak görüyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ancak yakın bir gelecekte bu darbe olacak.

Çünkü şu an ki mevcut konjonktürün sorunda ola… buna sürükleyebilme bilmem ne saçma safsata şeklindeki sözleri gazetedeki haberin birebir tercümesidir. Gazeteyi görmüşsünüz, sözüm ona.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Gazete anlamadım ne dediniz?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şeklindeki sözleri gazetedeki haberin

birebir tercümesidir.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam. Ben bu belgeyi aldım fotokopisini.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hangi belge?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Taraf gazetesine gittik. Onlarda da başka belgeler vardı.

Onlar internet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır ben bakın başka belgeler vardı

diyerek olayı sulandırmayın lütfen.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Niye dolu belge vardı sırf bir haber yapılmadı ki.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ama sizin verdiğiniz belgelerin içeriği ile

yapılmış.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sırf bir haber. Ben başka belgelerde verdim efendim yani

konuyla ilgili.”

91

Page 92: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:92

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Taraf gazetesindeki haber ortada beyefendi biz onu bize şey yapmayın.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Birebir sizin verdiğiniz belgelerden

oluşturulmuş bir haber başka bir şey yok orada.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama Taraf gazetesi bunun araştırmasını yaptı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beraber yaptık diyorsunuz. Ben oradaydım

beraber baktık.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Baktık bizde bak baktık onun dışında gene araştırma yaptık.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İnternet sitesine baktık.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vardı o zaman.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bir haberin belli bir kısmına orada

Almanya’da yayın yapan alakasız bir gazete tarafından o bir paragrafı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Çıkartıp.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Zeynep Hanım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İnternete tekrar mı koyuldu beyefendi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Zeynep Hanım bu gazetenin Almanya baskısının dışında

Almanya’da basılıp da Güney Afrika ve Latin Amerika’da satılan bölümleri de var.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bakın Almanya’daki. Bakın gene aynı yere

getiriyorsunuz olayı. Var dediğiniz şeyi , edemezsiniz şu anda. Var dersiniz ve geçersiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim ben o zaman vardı gazete araştırdı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne zaman vardı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Gazete araştırdı. Gazete araştırmadan bir fotokopiden ibraz

bir şeyi alıp da gazetenin ana sayfasına taşımaz. 50 bin tirajı olan bir gazete 200 kişinin çalıştığı bir gazete.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir de genel yayın yönetmeni de.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben Taraf gazetesinin reklamını duymak

istemiyorum sizden. Ben size Taraf gazetesine götürdüğünüz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O zaman Taraf gazetesinin ismini zikretmeyeceksiniz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Belgelerle ilgili olarak sizin elinizden sadır

olmuş bir belgede gazetede olmayan bir haberin Taraf gazetesinde o gazetede yayınlanmış gibi nasıl çıktığını sizden çıkan belgeler doğrultusunda açıklamanızı istiyorum, ben bunu istiyorum sizden.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz diyorsunuz ki Taraf’ın ismini zikretmeyin, ben size şimdi bir fotokopi veriyorum. Siz gazetenin sahibisiniz veya genel yayın yönetmenisiniz.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyefendi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok ki.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunu siz yaptınız mı yapmadınız mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Neyi yaptınız mı?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Taraf gazetesine bakın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz bana, siz bana bakın siz bana suçlamalar yaptınız oturdu

bilgisayarın başında bunları montajladı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben şu anda size çok net, çok direkt bir

soru soruyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizin evinizden çıkan belgelerde Veli

Küçük’e atfen yapılmış bir paragraf açıklama var.”

92

Page 93: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:93

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ancak bu paragraf o gazetenin orijinal

halinde yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O gazete, o gazete değildir. O gazete.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Taşra baskısı olan taşra dediğimiz Güney Afrika ve Latin

Amerika’da.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bakın.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Basılan 15, 20000 ekstra tirajı olan bir tirajlı bir gazetedir bir.

İkincisi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nereden biliyorsunuz bunu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben çok bu National Zeitung’u ben 20 yıldır araştıran bir

kişiyim efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyefendi siz, siz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz nereden biliyorsunuz efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Benim elimde belge var ben belgeyle

konuşuyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bizde verdik. Gazete yayınlamış onu. Yani araştırmadan bir

gazete.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim, efendim gazeteyi bir gösterebilir

misiniz?”Mahkeme Başkanı: "Efendim böyle karşılıklı tartışmayalım bir dakika beyanı tamamlayın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Gazeteyi gördü… Evet.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim ben iddialarımın arkasındayım. Böyle bir beyan

yapılmıştır, gazete bunu araştırmıştır. Araştırdıktan sonra da hem köşe genel yayın yönetmeninin bir köşe yazısında bu konuyu baş sayfaya taşımıştır efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Gazete burada. Gazete burada onu atlamayın gazete burada. Gazetenin aslı burada. Gazetenin internet sitesinde o haber hala var atlamayın. Şimdi siz bu Veli Küçük’ü nasıl tanıyorsunuz, nereden tanıyorsunuz bir anlatabilir misiniz verdiğiniz beyanlarla ilgili olarak? Veli Küçük hakkında bilgilerinizi çünkü burada Veli Küçük’e atfen bir sürü şey yapıyorsunuz, bilgi veriyorsunuz. Nereden tanıyorsunuz, ne kadar biliyorsunuz, bize Veli Küçük hakkında bildiklerinizi bir anlatabilir misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bildiklerim efendim Türkiye’de yıllardır yani 1999’dan beri Türkiye’deyim 99 evveline de gidersek yıllardır birçok faili meçhul olaylara, bulunduğu bölgelerde.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bakın bildiklerinizi gazeteden okuduklarını değil efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim onu. Evet somut bilgilerinizi söyleyin buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Çarpıtıyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim somut bilgim bir şey yok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hah.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Somut bilgim bir şey yok. Bilgiler kapsamında gazeteciler ve

basın yayın kuruluşlarındaki arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiler ve Almanya’da olduğum süreçte de Veli Bey’in isminin hep basında geçmesi. Türkiye’de ne zaman olumsuz bir olay olsa hep Veli Bey’in isminin geçmesi.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çok ilginç bir kere.”

93

Page 94: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:94

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Basında geçer evet Veli Küçük’ün ismi basında geçer. Hep geçer. Herkeste o basındaki haberleri okur ve kendi bilgisiymiş gibi gelir burada satar. Tamam mı bu iş böyledir.”

Mahkeme Başkanı: "Avukat Hanım lütfen.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Daha önceki tanıklara atfen söyledim

efendim. Veli Küçük’ün seksenli yıllarda ne yaptığını biliyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Valla bilmiyorum. Beyanlarımda varsa.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır bakmayın beyanlarınıza.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Oradan bakabilirim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Burada beyanlarınızı okuyarak bize ifade

vermeyin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şu an hatırlamıyorum hatırlamıyorum efendim 5 yıl oldu

ifade vereli. Siz okuyun…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “5 yıl önce ne yaptığını biliyordunuz Veli

Küçük’ün seksenli yıllarda.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz okuyun ben.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim ben size önce soracağım sonra

okuyacağım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hatırlamıyorum efendim. Savcılıkta verdiğim ifadenin

okunmasını istiyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim savcılıktaki verdiğiniz ifade size

mahkeme tarafından sorgunuzun ilk günü okundu. Veli Küçük’ün seksenli yıllarda ne görevde bulunduğunu, yurtdışına çıkıp çıkmadığını, nerede olduğunu biliyor musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Seksenli yıllarda hatırlamıyorum da.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Seksenli yıllarda hah.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hatırlamıyorum efendim şu an hatırlamıyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet. Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şu an hatırlamıyorum.”Mahkeme Başkanı: "Yurtdışına çıkıp çıkmadığını biliyor musunuz diye soruldu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Beyan vermişsem biliyorumdur efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Beyan vermemişsem hatırlamıyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Biliyorsanız şimdi de biliyor olmanız lazım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nasıl bileceğim efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyanınızda söylediğiniz şeyi şimdi

bilmiyor musunuz o zaman vermişsiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Beyan vermişsem efendim bakın tamam öyleyse öyledir

efendim o zaman.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “E şimdi bize söyleyin o beyanınızı söyleyin

bize.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Orada ne yazıyorsa odur efendim. Elinizde kağıt.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Elimde kağıt.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bize ben de diyorum ki bak takı tanık ben

size çok kısa bir bilgilendirme yapacağım. Tanık gördüğü, bildiği, şahit olduğu, gözüyle gördüğü, kulağıyla duyduğu şeyleri mahkemeye olduğu gibi anlatan kişidir. Tanık budur.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tanık. Tanık olduğunuz şeyi anlatırsınız.”

94

Page 95: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:95

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet yani ben herhangi bir cinayet işlendiği zaman veya herhangi bir tatbikat olduğu zaman.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim bir şeyi görmüşsünüzdür duymuşsunuzdur.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir şey görmedim öyle bir şey görmedim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ha seksenli yıllarda Veli Küçük’ün ne

yaptığını, nerede olduğunu biliyorsunuzdur.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz Sayın siz Sayın Wilhem Hilk Avusturya özel harp

dairesinde albaylık yapmış bir şahısla ilgili kast ediyorsanız.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz, bana soru sormayın, bana soru

sormayın, bana soru sormayın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılamadı) var efendim.”Mahkeme Başkanı: "Evet. Lütfen sakin olalım Avukat Hanım sakin olalım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyefendi beni sorgulamaya çalışıyor.”Mahkeme Başkanı: "Tamam sizin sizin soru sorma hakkınız yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır yok öyle bir şey yok. Hanımefendinin.”Mahkeme Başkanı: "Siz sorulan sorulara cevap verin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi. Efendim Albay Wilhem Hilk Avusturya özel harp

dairesinde albaylık yapmış bir kişiyle, hanımefendi onu kastediyorsa bu ifademi ben mahkemede verdim efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben kimseyi kast etmiyorum bakın. Tanığın

bir başka görevi de.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şey.”Mahkeme Başkanı: "Avukat Hanım böyle karşılıklı, Avukat hanım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sorunun nereye gittiğini tahmin ederek ona

göre cevap vermek değildir.”Mahkeme Başkanı: "Avukat Hanım sorunuzu sorun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tanık bildiğini olduğu gibi anlatır. Soru

nereye gidiyor acaba diye pozisyon almaz beyefendi. Seksenli yıllarda Veli Küçük’ün ne yaptığını bilmiyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: "Bilmiyorum diye cevap verdi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Görevini bilmiyorsunuz. Nerede çalıştığını

bilmiyorsunuz. Ama şunu biliyorsunuz. Kendisi Veli Küçük ile Wilhem Hillek albay eski Alman özel harp dairesinde görev yapmış.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Avusturya özel harp dairesi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyefendi burada Alman demişsiniz.

Burada Alman demişsiniz ben onu okuyorum. Onu da mı yanlış söylemişsiniz? Aynen şöyle demişsiniz. Alman özel harp dairesinde görev yapmış, yolsuzluktan atılan yarbaydır ve gazetede köşe yazarlığı yapar. Kendisi Veli Küçük ile 1980 yıllarından beri tanışmaktadır. Siz 1980 yılında kaç yaşındaydınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “80 yılında 13 yaşındaydım Avukat Hanım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hııı, 80 yıllarından beri tanışmaktadır. Veli

Küçük çünkü Veli Küçük binbaşı iken bakın binbaşı iken bu kadar net bilgi veriyorsunuz. Ama şu anda bunu tekrarlayamıyorsunuz. Binbaşı iken bu şahıs Münih kentindeki Alman harp akademisinde hocalık yaptığı dönemde jandarma ile ilgili uluslararası toplantılar orada yapılıyordu. Siz 13 yaşında iken jandarma ile ilgili toplantılar orada yapılıyordu. Veli Küçük ile tanışıklığı o tarihlerdedir. Bunu nereden biliyorsunuz, ne biliyorsunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Veli Bey hatırladığıma göre kurmay binbaşıydı herhalde.”

95

Page 96: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:96

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hah yanlış. Bingo.”Mahkeme Başkanı: "Avukat Hanım lütfen.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim bir şey söyledi düzelttim.”Mahkeme Başkanı: "Ama yani bu, bu şekilde yorum yorum yapıyorsunuz gülüyorsunuz

ne bileyim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük kurmay subay değildir. Evet

başka ne hatırlıyorsunuz Veli Küçük ilgili?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum yani ifadelerimde orada belirtilmiştir.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunu nereden biliyorsunuz beyefendi 80

yılında nerede olduğunu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu bilgiyi size yine tekrarlıyorum o zikrettiğim ismin

zikrettiğim dergideki Alman editörün verdiği belgilerdir bu efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizde olduğu gibi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onun kendisinin, onun kendisinin yaptığı bir araştırmaydı.

Çünkü niye? Türkiye’de bu olaylar patladığı zaman aynı bu tip bir oluşumun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim o bir dakika kesin onun verdiği

bilgidir doğru mu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sorumun cevabı bu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Uzatmayalım. Peki, tanışıklığı o

tarihlerdedir şeklinde kendi kanaat şey tespitinizi nasıl yaptınız başka birimden?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim tespitim değil o Almanya’daki arkadaşın tespiti.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “O zaman burada diyeceksiniz ki başka bir

gazeteciden duyduğum bilgidir. Öyle midir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir pardon özür dilerim. Yani onu da diyebiliriz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet tanıklık çok ciddidir. Çok ciddidir.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Başka bir gazeteciden duyduğum. İşte bunun için buradayım

ya size 8 saat ifade veriyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet çok ciddi yapılması gerekir efendim.

Tanış o zaman siz bunu kendi bilginize dayanarak söylemiyorsunuz, birinden duydunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim şimdi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bir dakika Stein dergisinin muhabirinden mi

duydunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben (2, 3 kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: "Avukat Hanım sakin olun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim.”Mahkeme Başkanı: "Soru soruyorsunuz cevabını alın ondan sonra.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ama soruya sonuç.”Mahkeme Başkanı: "Bu bilgiye nereden ulaştınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim dergideki o dergide çalışan editör arkadaşın verdiği

bilgilerdi bu. Genel çaplı bu konuyla ilgili bilgi vermişti, araştırmıştı. Onun oradaki bilgileri çünkü bu tip bir oluşum yetmişli yılların sonunda Almanya’da da ortaya çıkmıştı. Hofman grubu diye. Bu oluşumda 1979, 79 yılında Münih’teki oktoba fest dediğimiz festivaline bomba atarak 4 kişinin ölmesine ve 7 kişinin yaralanmasına sebep olmuştu. Böyle bir gizli oluşum o zaman deşifre olmuştu, Almanya’da. Şimdi aynı şeyi bu Almanya’daki Nazi cinayetlerinde görmekteyiz efendim. Bunları çok araştırıyordu o arkadaş.”

96

Page 97: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:97

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi tamam ben size şimdi bu konuya ilişkin soracağım. Veli Küçük seksenli yıllarda neredeydi bilmiyorsunuz. Biliyor musunuz bilmiyorsunuz değil mi o bilmiyorum dediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Beyan verdim efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Münih kentine gittiğini iddia ediyorsunuz

ama bunu bir arkadaşınızdan duyduğunuzu söylüyorsunuz. Teyit ettiniz mi bu konuyu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nereden teyit edeceğim efendim bunu?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’ün nerede görev yaptığına

bakabilirsiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Etmedim, etmedim, etmedim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Etmediniz. Toplantı yaptığını, yaptı

diyorsunuz yapmış demiyorsunuz yaptı. Bunu teyit ettiniz mi nerede yapmış, nasıl yapmış?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu yanlış artikülasyon yapmışım yapmış olarak evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yapmış öyle bilgi geldi. Uluslararası

toplantılar yapılıyormuş ve Veli Küçük’ün bu kişiyle tanışıklığı da o tarihteymiş. Veli Küçük’ün bu kişiyle tanışıklığından emin misiniz? Yani nereden biliyorsunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Aldığım bilgilere göre doğru.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Birinden duyduğunuz bilgi. 1980 yılında

Veli Küçük Kırkağaç tabur komutanıydı, yüzbaşıydı. Kırkağaç er eğitim tabur komutanı. 82 yılında Nusaybin hudut jandarma tabur komutanıydı. Ondan sonra neyse yani Veli Küçük’ün Münih’e gitmesi Münih’te birileriyle top… yüzbaşıydı. Bir yerlerde toplantı yapması bilmem kimlerle çünkü bilmem ne hocalık yapan adamlar. Bunlar öncelikle araştırmaya ihtiyaç duyan beyanlar. Araştırırsınız sonra tespit edersiniz, araştırmacı yazar olarak bunları getirip önümüze koyarsınız. Bizde o zaman size açıklama yaparız. Şimdi, bu para alındığına ilişkin şeye gelmek istiyorum. Bunu da gene Almanya’daki gazetedeki arkadaşlarınız size iletmişler. Sizde bu paralar alınmış verilmiş gibi ifade etmişsiniz. Şimdi ben şu kitabınızda ki siz buna çok atıf yapıyorsunuz. Bu sorgunuz sırasında siz atıf yaptığınız için ben de yapacağım. Yani siz sürekli referans olarak bu kitabınızı kullanıyorsunuz bu sorguda. Değil mi referans? Şimdi onun için ben de bu kitabınız üzerinden size soru sormak istiyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi öyle bir şey olmuş ki bu kitabınız

sizin.”Mahkeme Başkanı: "Kitabın adını söyler misiniz Avukat Hanım?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tabi Alman gizli servislerinin Türkiye

operasyonları, bu kitap Ekim 2007’de yayınlanmış. Şimdi Ekim 2007 tarihine baktığımda Ekimin 2007 tarihinde bir tek Muzaffer Tekin tutuklu ve Taner Ünal tutuklu. Sizin bu kitabınızda sadece Muzaffer Tekin ve Taner Ünal var.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı, hı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sonra birden paralar bilmem neler bir sürü

araştırmalar bilmem neler yapılıyor. Ocak ayında Veli Küçük tutuklanıyor. Bakın bir anda şimdi ben buna size bunun gerekçesini soracağım. Onun için böyle giriyorum. Ocak ayında Veli Küçük tutuklandıktan hemen sonra bir bakıyoruz ki, o dosya kapsamında o sırada tutuklu olan sadece tutuklu olan kişiler hakkında para alındığına ilişkin beyanınız var. İsimleri okuyorum. Noel Baba, Türk Ortodoks, Vatansever Güç Birliği, Ümit Sayın, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol, Veli Küçük bunların tamamı o sırada tutuklu. Siz bir tek bunlara ilişkin yapılan ödemelere mi ulaştınız? Başka kimseye ödeme yapılmamış mı o sırada? Başka isim var mıydı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hatırladığıma göre yoktu efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bir tek bunlar mı bildirildi size?”

97

Page 98: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:98

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunun dışında Cumhuriyet Halk Partisi filan vardı BDP filan vardı. Bu konular vakıflarla ilgili.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu niye yok beyanınızda?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır onun bu konu bu davayla bir ilgisi yoktu ki efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim size gelen bilgi, bütün bir bilgidir.

Siz Cumhuriyet Halk Partisi de aldı diyorsanız bu beyanınızda ona da yer verirsiniz ayrıca Cumhuriyet Halk Par...”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Aldı dava açıldı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyanınızda yok sadece sanıklarımız var.

Peki, Veli Küçük’ün bu aldığı parayı 12.000 Avroyu niye aldığını biliyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Niye almış?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Orada ifadelerim var efendim. İfadelerimde yazıyor orada.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne var? Yooo.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almış bana gelen bilgi o efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Almış.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Niye almış yani ne için yani kimse durup

dururken 12.000 Avroyu kaldırıp götürüp birine vermez. Ne yapmış Veli Küçük 12.000 Dolarla 12.000 Avroyla ve niye yapılmış bu bağış?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Haa şeyi efendim Veli Küçük Bey biliyorsunuz Hollanda seyahati vardı.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Buna hiç değinmiyor musunuz?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi geliyorum, şimdi geliyorum bekleyin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani bana gelen bilgi o. Hollanda seyahati esnasında verilen

bir para diye yani Avrupa’da bir ülkeye gitmiş Hollanda seyahati.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hollanda.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyanınız Hollanda.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim bildiğim bilgi o. Beyanım o bakın ben size açık açık

söylüyorum niye yalan söyleyeyim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi burada, burada ona ilişkin bir

beyanınız yok niye ödendiğine ilişkin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Veli Bey’in sonraki yıllarda Almanya seyahatleri var.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyefendi Almanya seyahatleri olduğu bir

dakika Hollanda ayrı bir ülke.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın. Almanya seyahatleri var diyorum. O Almanya

seyahatlerinde verilen para.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben size o soruyu sormuyorum. Niye

Hollanda’dan Almanya’ya döndü?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bir dakika.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır bir dakika değil.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz şimdi işte diy…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Baştan Hollanda derken şimdi neden

Almanya’ya çevirdiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi hanımefendi şunu benden somut bir cevap istiyorsanız

ben 10 günde burada ifade veririm sorun değil benim için inanın. Somut somut olarak şunu söyleyeyim.”

98

Page 99: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:99

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyefendi, beyefendi soruma cevap verirsiniz?”

Mahkeme Başkanı: "Avukat Hanım bir dakika cevabını alalım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır şengen vizesi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ama vermiyor ki.”Mahkeme Başkanı: "Lütfen. Bekleyin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sayın mahkememize arz etmek isterim. Şengen vizesi

aldığınız zaman efendim hiç sınır kapılarını geçmeden bir ülkeden girip bütün Avrupa’yı gezebilirsiniz. Siz diyorsunuz ki, Hollanda’da olmama ihtimali var. Ben diyorum ki Almanya’da oldu ve Hollanda’ya da gitmiş diyorum. Bakın ben bunu iddia ediyorum benim aldığım bilgiler o.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır öyle demiyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya’da olduğuna dair nereden bulgularımız var çok

ilginç şekilde Almanya’daki Savolan terör teşkilatının tanığı Murat K. adlı şahıs Sayın Veli Küçük’ü Leipheim Ergenekon derneğinin içinde olayların baş zanlısı olan ve muhbiri olan bir başka bir şahısla gördüğünü ifade ediyor bu çok önemli. Bu çok önemli.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi ben onu sormuyorum.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Açın internete bakın. Bu çok önemli. Yani bu benim ifadem

değil bu Almanya’da ciddi bir terör davasında tanıklık yapmış bir şahsın resmi raporlara giren şeyi. İnternete de girip bakabilirsiniz çok ilginç şekilde odatv adlı bir internet sitesi bu konu ile ilgili çok ciddi bir haber yaptı. Ben Sayın Savcımıza da duruşmadan evvel iletmiştim efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Peki, bu Murat K. bu Veli Küçük’ün Almanya’ya veya Hollanda’ya gittiği konusunda herhangi bir şey söyledi mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sayın Murat K. Hollanda ile ilgili değil de Almanya seyahatlerinde.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “(1, 2 kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nürnberg ve Leipheim şehrinde Ergenekon derneğinde

Sayın Veli Küçük’ü orada bu Savolan terör teşkilatının baş zanlısıyla birlikte 2 kere gördüğünü zikretti.”

Mahkeme Başkanı: "Tarihlerini söyledi mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tarihleri ben de yok ama internette sitesinde verdiği haberde

bununla ilgili detaylı bilgileri görebilirsiniz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bir şeyi sorabilir miyim? İnternet sitesi

diyorsunuz. Siz bu bilgiyi internet sitesinden mi aldınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır ben Murat K’yı getirdim buraya ve röportajı ben

yaptırtırdım. Bu Murat K. buraya gelmeye de hazır.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Murat K. kimdir? Bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Murat K denen şahıs Sayın mahkememize de bugün

açıkladım dün kendisiyle de görüştüm, kendisinin bilgileri var.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu kitaptaki Murat K. mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hayır Murat K. öyle.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Burada da bir Mu… M. K. Var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Murat N. K. başka birisi o M. K. başka birisi haber.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “M.K.”Mahkeme Başkanı: "Avukat Hanım bir dakika. Sorunun cevabını tamamlayın buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Mahkememize bir Sayın editör arkadaşımızın bilgilerini ve bu

Murat K’nın bilgilerini vereceğim. Murat K ile dün görüştüm abi dedi savcılık güvenliğimi temin ederse buraya gelip bu konuyla ilgili ifade veririm dedi.”

99

Page 100: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:100

Mahkeme Başkanı: "Evet Murat K buraya geldi dediniz hangi tarihte geldi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Murat K 2 yıl evvel 2008 mi 2009 yılında buraya geldi

efendim.”Mahkeme Başkanı: "Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2008’di galiba ya 2008 ya iki bi… tam hatırlamıyorum odatv

diye bir internet sitesi çok ilginç odatv bana karşı haber yapan Aydınlık dergisi gibi her gün bana çullanan bir site bu konuyla ilgili çok ciddi haber yaptı efendim. Yani bu haberi de internetten görebilirsiniz. Bu şahıs bu konuyla ilgili mahkemenize her zaman ifade vermek için hazırdır efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi.”Mahkeme Başkanı: "Yani nasıl, hangi konuydu? Bir dakika Avukat Hanım hangi

konuydu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sayın Veli Bey’in Almanya’daki Savolan grubu zanlılarından

birinde Leipheim’deki Ergenekon derneğinde buluştuğuna dair efendim.”Mahkeme Başkanı: "Tamam. Buyurun Avukat Hanım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki, bu paranın bu seyahate ilişkin

olduğunu Murat K mı söyledi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır onu başkası. Onu gene aynı tarih.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Murat K dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın, hayır hayır ben Murat K demedim efendim lütfen

lafları bu bilgilerin hepsi, bu bilgilerin hepsi dergideki editör arkadaş tarafından verilmiştir ifademde olansa. Şimdi Murat K konusu aktüel oldu. Aktüel oldu.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben Murat K konusuna geleceğim. Müsait yani lütfen ben sormadan açıklama yapmayın.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben İstanbul Cumhuriyet Savcılığında efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Murat, Murat K konusuna verece…

geleceğim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İstanbul Cumhuriyet Savcılığında verdiğim ifadedeki bilgiler

Almanya’daki dergideki editördeki arkadaştan aldığım bilgiler.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ya siz bu editöre nasıl bu kadar

güveniyorsunuz? Çünkü neden biliyor musunuz neden olduğunu soruyum. Burada ben birinden bu belge bilgileri aldım demiyorsunuz. Bütün ifadeniz o kadar net, o kadar keskin, o kadar şey ki iddialı ki yani siz birinden duydunuz o kişinin de bilgisi belgesini temin edemediğiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ondan o belgeyi temin yok elimizde. Veli

Küçük 12.000 Avro aldı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı, hı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunu net bir şekilde kendi iddianızmış gibi

ve biliyormuşsunuz, görmüşsünüz, şahit olmuşsunuz gibi savcılık beyanınızda iddia etmişsiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ve bunlarla gazetelere çıktınız,

televizyonlara çıktınız. Bu iddiaları tekrarladınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben bu iddiayla ilgili çıkmadım efendim lütfen ben bir kere bir

Ülke Tv’ye bu konuyla Sayın Ceyhan Mumcu ile birlikte.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz ne zaman araştırmacı yazar oldunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben 2006 yılından itibaren.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Nasıl oldu bir anda araştırmacı yazar nasıl

oldunuz 97’de geldiniz Türkiye’ye.”

100

Page 101: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:101

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu da açıklayayım hani sık sık sormasınlar. 2006 yılında Simon Vizintal ölmüştü bu Nazi araştırma komisyonu başkanı sahibi. Orada da benim ismim Vural Bey dedi ya hiç biz sizin isminizi tanımıyoruz, duymadık, etmedik. Bir Aktüel dergisinden bir arkadaş ve Vatan gazetesinden bir arkadaş araştırmış, benim ismime gelmiş. Benim yaptığım çalışmalarla ilgili bir röportaj yapmışlardı. Sonrada bir yayınevi bu konuyla ilgili bir kitap yazar mısınız demişti. Ben de bir kitap yazmıştım.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Araştırmacı yazar oldunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Böyle başladım yani bir 7, 8 yıldır o işi yapıyorum şu an.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu işten para kazanıyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet. Şimdi ben bu haberi yine diyorsunuz

bakın çok keskin ben de bu haberi Taraf Gazetesi muhabirini verdim. Yani Taraf Gazetesine bu haberi de vermişsiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangi haberi?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu Kemal Kerinçsiz şeyiyle ilgili iddianızla

ilgili.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu ayrı değil, ayrı bir haber değil efendim, bu bir haberdir.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hıı. Şimdi ben devam edeceğim bir

okuyayım da ifadenizi ondan sonra devam edelim. Türkiye’de kurmuş olduğu bilmem ne falan filan gaz… Almanya’daki derneğin benzerini Türkiye’de kurmuş olduğunu tespit ettiğini söyledi ben de bu haberi Taraf Gazetesi muhabirine verdim. Yine bu haberde geçen bakın; Veli Küçük’ün sık sık Hollanda ve Almanya’ya gittiği, orada aşırı milliyetçi kişilerle özellikle Albay Vilhem Hillek bu demin ki adamın aynısı ve Gerhard Frey ile görüştüğü, 2001, 2007 yılları arasında Almanya Anayasası koruma teşkilatı tarafından takip edilip rapor edilen diyorsunuz bak, bunu diyorsunuz sonra ben ifadenizin devamında bir bütünlük var mı diye bakarken şunu görüyorum. Anayasa koruma teşkilatı tarafından takip edilip rapor edilen ve diyorsunuz. Ondan sonra işte bu paraları söylüyorsunuz Avro Veli Küçük’e ödeniyor, bu ödemeler Almanya’daki Ergenekon oluşumu tarafından yapılmış olup 2004, 2006 yılları arasında bu oluşumun vermiş olduğu beyannamelerde yer almaktadır. Şimdi bu ödemeler ayrı Frey ile görüştüğü 2001, 2007 arasında deyip görüştüğü deyip, buna bir görüştüğü. Görmek ister misiniz ifadenizi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Neyi görüş… ben ifademi biliyorum hanımefendi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “E bilmiyordunuz demin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Neyi?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İfademi bilmiyorum orada ne yazıyorsa o

dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ha siz okudunuz için söylüyorum dünde beyan ettiniz bunu.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben hiçbir şey beyan etmedim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Başka bu sanık beylerden biri büyük ihtimalle beyan etmişti.

Bugünde Vural Bey beyan etti biliyorsunuz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kimsenin beyanı beni bağlamıyor. Şimdi

Albay Vilhem Hillek ile Doktor Gerhard Frey’in görüştüğü 2001, 2007 yılları arasında bunu size kim söyledi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Neyi efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunu Veli Küçük’ün sık sık Hollanda ve

Almanya’ya gittiği, orada aşırı milliyetçi kişilerle özellikle Albay Vilhem Hillek ve Gerhard Frey’le görüştüğü, sonra birden değişiyor laf. 2001, 2007 arasında Almanya Anayasası koruma teşkilatı tarafından takip edilip rapor edilen ve istediğimiz zaman açık kaynaklardan elde edebileceğimiz her yıl yayınlanan diye devam ediyorsunuz, birtakım paralardan ama görüştüğünden sonra bir şey yok.”

101

Page 102: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:102

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bu bilgi kaynağımızdan aldığımız bilgileri ben ona sorduğumda hani sen neye istinaden bunu hani bana söyledin, hani bu bilgiler nereden deyince o da; anayasa koruma teşkilatının zaten DFU Partisinin ve MPD Partisini kontrol ettiğini ve anayasa koruma teşkilatının yurtdışı şey MPD ve DFU Partisinin yurtdışı bağlantılı bazı oluşumlar ve gruplarla bazı çalışmalar yaptığına dair bilgiler verdi, burada da Veli Bey’in ismi geçmiş efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İsmi geçmiş.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet:”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Onların ismini bizzat verdi mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Verdi mi ismini bizzat?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hatırlamıyorum şu an tam hatırlamıyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz bunu nasıl söylediniz bunu

vermediyse?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hatırlamıyorum şu an ifademde ne varsa o geçerlidir

efendim şu an yani detaylarını hatırlamıyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Detaylarını hatırlamıyorsunuz. Peki o

zaman bunun yani bunu nereden bu bilgiyi nasıl teyit ettin dediğinizde o dediğiniz kaynaklara mı atıf yaptı oradan teyit ettim mi dedi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onun aldığı bilgi anayasa koruma teşkilatından alınan bir insaylır bilgisi yani insaylır bilgisi rapor edilmeyen ama gizli olan bir bilgidir.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Onu açıp size mi söyledi insaydır bilgiyi o mu teyit etmiş bunu siz teyit ettiniz mi? Çünkü raporlarda açık olarak görülmektedir, oradan teyit etmiş diyorsunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet büyük ihtimalle raporlarda.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz ettiniz mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır ben etmedim. Eğer orada etmedim diyorsa

etmedimdir. Yani ben onun bir araştırmasını yapmadım efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Araştırmasını yapmaksınız olduğu gibi

götürüp bu kadar parayı şu kişi, bu kadar parayı bu kişi, bu kadar parayı şu dernek, bu kadar parayı bu dernek almıştır bunlarda beyannamelerde yer almaktadır mı dediniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Öyle dedimse öyledir efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Öyle demişsiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Dosya kayıtlarında bizim bütün sanıkların

sizin bu iddianız üzerine bütün banka kayıtları girdileri çıktıları beyefendi hepsi tek tek en ince ayrıntısına kadar incelendi. Sizin bu beyanınızdaki bir tek para bile herhangi bir kişide rastlanmadı, sadece bir kişi olsa yeter yok.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Avrupa merkez bankasına sordunuz mu Avukat Hanım?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Beyefendi tamam. Şimdi bir de şey

diyorsunuz birden tekrar beyanda bulunuyorsunuz. Almanya’da yapılan toplantı dediniz değil mi Veli Küçük’ün Hollanda’ya geçmiş olabileceği demin öyle dediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Valla öyle bir beyan varsa doğrudur efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi dediniz ya 5 dakika oldu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya veya Hollanda.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Almanya veya Hollanda değil beyefendi

ben size o zaman bir hatırlatma yapayım. Önce Hollanda da dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Zaten… şimdi.”

102

Page 103: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:103

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bakın Veli Küçük Hollanda’ya gitmedi dediğim zaman Almanya veya Hollanda dediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Size efendim 2004 yılından itibaren herhangi bir Almanya federal Almanya fiilen olsa da AB olarak geçiyor. Herhangi bir AB ülkesi olarak zikretmek isterim. Çünkü normal prosedürlerde Avrupa’da mahkemelerde öyle zikrediliyor.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi biraz önce biraz önce Almanya’da yapılandan Hollanda’ya geçmiş olabilir çünkü Şengen vizesi var dediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi siz Münih’e inip.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bir dakika hı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Trene atlayıp, otobüse atlayıp Madrid’e gidersiniz orada

çayınızı içersiniz Paris’e gidebilirsiniz hiçbir vizesiz. Yani o kadar basit. Kimsede size ne kimlik sorabilir, ne pasaport sorabilir. Çünkü siz girişinizi Münih’ten fiilen bir Şengen devletine yapmışsınızdır. Sizin çıkışınız Madrid’den de olabilir, Londra’dan da olabilir, Atina’dan da olabilir. Yani ben beyefendinin nerelere gittiğini tam olarak bilmiyorum.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bilmiyorsunuz. İfadenizi okuyorum. Veli Küçük’ün Hollanda’da yapılan Azeri toplantısı sonrasında bakın beyanınız bu kadar net. Veli Küçük’ün Hollanda’da yapılan Azeri toplantısı sonrasına lüpin bilmem ne şehrine geldiğini biliyorum, biliyorum. Yine bu şehirde de Ergenekon EV Derneği bulunmaktadır. Ben bu, ben haber kaynağımdan Veli Küçük’ün bu şehre geldiğinde bu derneğe gittiğini öğrenmiştim. Şimdi bakın Hollanda’da yapılan Azeri toplantısından sonra Almanya’da yapılan toplantı değil Hollanda’da yapılan, Hollanda’da Veli Küçük hiçbir Azeri toplantısına gitmemiştir Beyefendi. Veli Küçük’ün yurtdışı çıkış kayıtları ve nereye gittiği pasaportundan çıkartılmak suretiyle elimde bulunuyor. Dün yaptık bu çalışmayı. Siz Veli Küçük’ün hangi yıllarda yaptığını biliyor musunuz bu görüşmeleri?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Valla dosyada ne yazıyorsa odur efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Dosyada yok, siz bu kadar iyi bildiğinize

göre bunu biliyor olabilirsiniz diye soruyorum. Veli Küçük ne zaman gitmiş, Hollanda’ya Azeri toplantısına?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim orada ifademde yazıyor.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Biliyorsunuz ama siz biliyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz biliyorsanız niye tekrar soruyorsunuz efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben de soruyorum hangi yılda oldu bu

Hollanda’daki Azeri toplantısı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dosyada ne yazıyorsa o efendim.”Sanık Veli Küçük söz almadan konuştu, anlaşılmadı.Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam tamam tamam dosyada bir şey

yazmıyor Beyefendi. Veli Küçük Hollanda’da hiçbir Azeri toplantısına katılmamıştır, Veli Küçük 2 kere Almanya’ya gitmiştir.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya’ya gittiğini kabul ediyorsunuz ama.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet ediyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya’dan başka bir yere geçemez mi efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hollanda’da bir Azeri toplantısı yoktur.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya’dan başka bir yere geçemez mi?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük 2 kere Almanya’ya gitmiştir.

Peki Veli Küçük’ün Almanya’ya gidiş tarihlerini söylemiyorum. Şimdi söylemeyeceğim benim elimde var pasaport kayıtları da mahkemede var gerekirse tekrar sunarız giriş çıkış kayıtlarını ve nereye gittiğini. Şimdi bu şeyle bu gazetenin sahibi kimdi ya, bir adam neydi bu. Onunla görüşmelerini nerede Almanya’da yaptığını. Bir dakika şimdi siz beyanlarınızda da o kadar çok karışık beyan verdiniz ki ve her söylediğiniz sürekli değiştirdiğiniz için not aldım ama. Şimdi

103

Page 104: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:104

bulmam için bana birkaç dakika efendim notlarımdan çıkaracağım. Şimdi sizin bu Alman Gladyosuyla subaylarla buluşup istişarede bulunduğunu Murat K. isimli kişinin size bildirdiğini söylüyorsunuz doğru mu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu 2008’de verdiğim ifadede öyleyse öyle değil diye düşünüyorum ben Murat K. ismi 2008 yılında geçmedi.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ha buraya geldiğinizde söylediniz birden Murat K. evet. Şimdi burada demişsiniz ki Alman Gladyosuyla subaylarla buluşup Veli Küçük, istişarede bulunduğu demişsiniz. Buradaki beyanınızdan bahsediyorum dünkü bugünkü değil dünkü. İstişarede bulunduğu Murat K. isimli gizli tanık Veli Küçük’ün dernekte Mevlüt K. ve arkadaşlarıyla görüştüğü iddia ediliyor demişsiniz. Bu ifadenizi dün verdiniz doğruluyor musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir dakika dün verdiyse doğruluyorum evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Dün verdiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet Murat K’nın ifadeleri bu.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Murat K. bunu size mi söyledi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunu galiba Odatv’ye söylerken görüşmüştür. Yani Odatv

bunu röportaj yaparken bu konuyla ilgili haber yaparken ben de orada mevcuttum. Bu konuyu hem bana söylemişti, hem haberi yazan Tutkun Akbaş denen arkadaşımıza söylemişti gazeteci.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Söyledi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Murat K. söyledi bunu. Sizde orada

duydunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sırf ben duymadım Tutkun Akbaş’ta bu konuyla ilgili.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam tamam siz oradaydınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben de oradayım röportajda onun yanındaydım efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “2008 mi bu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hayır.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne zaman?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ha röportajın olduğu zaman mı?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hı öyle dediniz diye hatırlıyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Röportajın olduğu yo iki bin ya 8 ya 9, 9 filan 9 mu 10 mu ne

öyle bir şey olması lazım bilmiyorum tam.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne zaman röportaj?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Valla tam hatırlamıyorum internete girin bakın efendim Odatv

diye. Çok rahat Murat K. gizli tanık Savolan terör teşkilatı diye girin orada görürsünüz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi Murat K. bir Almanya’da bir

yargılamada gizli tanık mı olmuş?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya gizli tanık değil de tanık yani kendisini gizli tanık olarak

tanıtıyor da tanık olarak geçiyor.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “İsmi açık yani ismi açık olarak tanıklık mı

yapmış?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Soyadı açık değil soyadı açık değil hatta…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Murat K. hayır hayır oradaki tanıklığından

bahsediyorum yani Almanya’daki tanıklığından.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Oradaki kimliği değişik yani kod adı Murat K. olarak geçiyor.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tanıklığı sırasında.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Oradaki ha tanıklığı sırasında diyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet evet efendim.”

104

Page 105: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:105

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hangi konuda tanıklık yapmış?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “750 kiloluk bir bombayla 2 tane Amerikan üssünü havaya

uçurmak isteyen 5 tane teröristin tutuklanması.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “O teröristler neymiş?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Üçü Türk, iki Alman efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yani terörist grubun grup yani hangi terör

örgütü bu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Genç çocuk 23, 24… Savolan, Savolan terör teşkilatı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Savolan nerenin terör örgütü nedir bu bir

bilgi verin?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya’nın Münih.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Alman terör örgütü.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Uymnoy Ulme Gunsbürg bölgesinde 4, 5 tane gencin

oradaki El-Kaide örgüt yapılanmalarının beyin yıkamasında Afganistan’da 7, 8 ay eğitim görüp Almanya’ya gelip gene bir beyin yıkamasında 750, 800 kilo bombayla 2 tane Amerikan Üssünü havaya uçurmak isteyen gençlerden oluşan bir terör teşkilatı.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam. Peki Murat K. burada ne pozisyonundaymış tanık olarak? Yani tanıklık etmesini gerektirecek pozisyon neymiş kendisinin?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani onunla ilgili içerikli bilgi vermek istemiyorum efendim. Yani bu mahkemeye veya bu duruşmayı bağlayıcı bir sebep yok veya içeriği yani oradaki bir terör suçunun buradaki.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “O zaman Murat K’nın o mahkemede gizli tanık olarak dinlenmesinin bizimle hiçbir alakası yok, doğru mu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama Murat K. Sayın Veli Küçük’le ilgili Odatv’de beyanda bulundu.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bulunmuştur, ben ona bir şey demiyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nasıl oluyor bu iş efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Murat K. bulunabilir ben ona bir şey

demiyorum. Şimdi Murat K.’nın gizli tanık olarak Almanya’da dinlendiği dosyayla.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya gizli tanık olup olmadığını parantez içinde gene

söylüyorum bilmiyorum tanık olduğunu biliyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ha bilmiyorsunuz, o diyor ki, tanık olduğunu

biliyorsunuz, nereden biliyorsunuz? Yani ne biliyorsunuz nasıl tanık yani gördünüz mü?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dosyaları getirmişti buraya efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Okudunuz mu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi dosyaları getirmiş komple dosyayı getirdi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki Veli Küçük’ün Almanya’da bu bir

kişilerle buluştuğu bilgisini Murat K. size Odatv’de söyledi sizde oradaydınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır ilk olarak gene tekrarlıyorum Sayın savcımıza verdiğim

ifadede; o bilgiler Almanya’dan Stein Dergisindeki arkadaşların verdiği bilgilerdi ve birkaç başka gazeteci arkadaşın verdiği Sayın Veli Küçük’le ilgili sonraki iddialar sonra gelen konulardı. Yani biz Murat K. burada ifade verdikten sonra, sonra bir tespitimiz daha oldu. Bu Almanya’daki.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu tespitimiz derken hep çoğul konuşuyorsunuz ben bunu çok merak ediyorum kimsiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tespitim oldu diyeyim pardon özür dilerim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ha evet evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çoğunluk oluyor. Sonrada bu 8 Türk ve 1 Yunanlının

öldürüldüğü konuda bir bakıyoruz ki hem bu olayın içindeki Mevlüt K. yani Savolan terör

105

Page 106: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:106

teşkilatında gizli tanık olan Mevlüt K’nın bu işin içine karıştığını ve bir polisin öldürülmesi olayına karıştığını.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunu size tamam bu konuda herhangi bir mahkemede yapılmış bir tanıklık falan yok Murat K. kendi ayrıca yaptığı tanıklıktan tamamen bağımsız olarak oradaki konumundan tamamen bağımsız olarak Türkiye’ye geldi. Türkiye’de Odatv’ye yaptığı röportaj sırasında da ben Veli Küçük’ü orada görmüştüm dedi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet o kadar.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizde bunu Murat K’nın ağzından

duydunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sırf ben değil.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki Murat K. bunun Veli Küçük’ü ne

zaman orada gördüğünü söyledi mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İfadelerinde var galiba gazetede verdiği beyannamelerde

var.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Varsa siz duymuşsunuzdur bize söyler

misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şu an hatırlamıyorum efendim yani yanlış bir bilgi vermek

istemiyorum mahkemeye.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Murat K. 23 yaşında mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çocuk daha 23 yaşında genç bir…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şu anda?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet. El-Kaide terör örgütünün 15, 16 yaşındaki Türk

gençlerini (3, 4 kelime anlaşılamadı).”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam şu an Murat K. 23 yaşında doğru

mu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Eminsiniz bundan.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük Almanya’ya gittiğinde Murat K.

kaç yaşındaydı acaba?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bütün Savolan terör teşkilatı üyeleri 28 ile 19 yaş arasındadır

onu de belirtmek istiyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük Almanya’da olduğunda Murat K.

kaç yaşında olabilir sizce?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Valla bilmiyorum onu Murat K’ya sormamız lazım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet şu anda 2012 yılındayız Veli Küçük 5

yıldır tutuklu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük tutuklandığında Murat K. kaç

yaşındaymış?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “18 yaşında filan olmuş….”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “18’miş.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük tutuklanmadan kaç sene önce

gitmiş?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu bilmiyorum efendim onu Murat K’ya sormanız lazım onu

Murat K’ya sormanız lazım.”

106

Page 107: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:107

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim Veli Küçük’ün Almanya’ya gidiş kayıtları elimde Sayın mahkemede de var. Bunu size söylemiyorum. Çünkü benim size söylediğim her şeyi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Söylemenize lüzum yok efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hollanda Almanya’ya dönebiliyor, Almanya

Hollanda olabiliyor onun için size söylemiyorum. Murat K. Veli Küçük’ün Almanya’da olduğu tarihlerde küçücük bir çocuk.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı, hı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük, o terör örgütünün içinde gizli

tanık olacak, Veli Küçük’ü bilmem ne derneğinde görecek, büyüyecek, gelecek 23 yaşına Veli Küçük 5 yıldır tutuklu. Tanıklık edecek bizde buna itibar edeceğiz Murat K. doğru mu söylüyor, yalan mı söylüyor, neredeydi, o sırada görevi neydi, ne yapıyordu bunları hiç sorgulamayacağız sizde sorgulamayacaksınız.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi, tabi sorgulamam da.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sorgulamazsınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim ama emniyetten aldığım tecrübeme istinaden şunu

istirham ederseniz 2 kelime zikredeyim lütfen.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Siz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani total yalancı çıkarıyorsunuz, yalancı çıkıyorsam 2

kelime de zikretmeme rica edin. İhtimaller olarak bir sahte kimlikle yurtdışına çıkıp çıkmadığını bilmiyorum. İhtimaller olarak diyorum efendim. Yani bunu da şimdi burada zikretmek istemiyorum çok ciddi şey yapıyorlar o ihtimallerin üstünü hiç durulmuyor ama yani o çok önemli.”

Mahkeme Başkanı: "O bir varsayım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu mudur?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangisi hayır o Murat değil. O Guantanamo’da yatan Türk

kitabı yayınlanan arkadaş o. Guantanamo’da ceza yatıp da kitabı yayınlanan arkadaş o.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi siz Murat K’nın Almanya pardon,

pardon pardon ha sizin buradaki haber kaynağınız Murat K. değildi değil mi? Bunu kim olduğu Şitön Dergisi Şitön mü deniyor Almanca tam teleffuz edemiyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum ben 50 kere ismini söyledim efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şitöln diyeyim ben. Haber kaynağından

Hollanda’da yapılan Azeri toplantısı dediniz. Toplantısında şehrine geldiğini biliyorum dediniz. Luphaym şehrine. Yine bu şehirde Ergenekon EV Derneği bulunmaktadır, ben benim haber kaynağımdan bu şehre geldiğinde bu derneğe gittiğini öğrenmiştim dediniz. Oysa Hollanda’da hiçbir Azeri toplantısı olmadığını ve Veli Küçük Hollanda’da hiçbir Azeri toplantısına katılmadığını özellikle burada belirtmiştim ben de. Murat K’nın beyanlarına gelince Murat K; şu anda 23 yaşında olan ve Veli Küçük’ün Almanya’da bulunduğu tarihlerde çocuk olan bir kişi. Veli Küçük, Murat K. bu ifadeleri verirken 23 yaşında olduğunu biliyordunuz, Veli Küçük’ün de bu Murat K’nın o ifadeleri verirken yaklaşık 4 yıldır cezaevinde olduğunu ve Almanya’ya gitmek gibi bir lüksünün olmadığını biliyordunuz. Artı Veli Küçük’ün pasaport kayıtları ve yurtdışına giriş çıkış kayıtları herkese açık bir şekilde internette mevcut iken bunları araştırma gayretine gitmeksizin Murat K’dan aldığınız bilgileri ben bunu biliyorum ya da Şitöln’den alınan bilgileri. Ben bunu biliyordum şöyle olmuştu, böyle olmuştu şeklinde vermeyi araştırmacı yazar olarak kimliğinize yakıştırıyor musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kaynaklar sağlamsa sorun değil.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kaynağın sağlamlığını nasıl teyit

ediyorsunuz ya? O kaynağa o haber nereden geldi biliyor musunuz? O da bir gazeteci onun kaynağı kaynağının kaynağı olabilir.”

107

Page 108: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:108

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Haklısınız da efendim şimdi ben bir normal bir vatandaşım emniyette uzun yıllar çalıştım. Beyefendiye isnat edilen suçlamalar savcılık tarafından çok ciddi suçlamalar. Şimdi böyle bir olayda her şey olabilir diye ihtimalini düşünüyorum o benim kanaatim tabi kişisel yorumum. Ama ben 30, 40 yıl 30, 35 yıl bir gazetede editörlük yapmış bir kişinin boş yere bilgiler verdiğini sanmıyorum yani.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ve bütün bu bilgilere dayanarak güvendiğiniz, emin olduğunuz bu bilgiler kendi bilgilerinizmiş gibi götürüp savcılığa verdiniz. Size ait bilgilermiş gibi kaynağı benim diyerek.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır ben kaynağını (1 kelime anlaşılamadı).”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kaynağı benim diye bir sürü beyanınız var

tekrar ifadenizi okutmayın bana.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya orada hiç ben yabancı bir gazeteden bir belge aldım diye

bir beyan etmemiş miyim o ifade o ifadede.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bakın alırsınız ama biliyorum diyerek bakın

o zaman şunu ne diyeyim size? O kaynağın kaynağını söyledi demiyorsunuz. O zaman size şöyle söyleyeyim. Bunu bana kaynağını söyledi demiyorsunuz yıllarında oluşum vermiş olduğu beyannamelerde yer almaktadır diyorsunuz. Yer almaktadır bu paralar almaktadır diyorsunuz bu paralar bunu bana kaynağım söyledi demiyorsunuz. Şimdi buradaki beyanlarınızda da ben bunu araştırmadım kaynağım araştırmıştır diyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya bilgilere istinaden ben bunu mideden uyduracak halim yok.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Almaktadır ayrı kaynağım bunu bana söyledi ayrı evet.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya olabilir efendim ama ben bunu mideden uydurdum halim yok. O zamanın o bana bilgileri vermiştir, kaynağını vermiştir (1, 2 kelime anlaşılmadı).”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Kaynağını söyledi almaktadır, yapmaktadır, oradadır Veli Küçük şurdadır, bunu yapmıştır, şununla görüşmüştür diye söylersiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Detaylarına giremem efendim ben.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet yapmıştır. Veli Küçük’ün bu grupla

ilişkisi var mıdır onu bilmiyorum demişsiniz bir depo kiralanmasından bahsetmişsiniz. Ancak Veli Küçük’ün bu grupla ilişkisi var mıdır onu bilmiyorum demişsiniz bunu lakin depoyu kiralayan bu şahsın daha önceden Veli Küçük’le bir kez görüştüğünü duymuştur. Kim duymuştur? Onu da bilmiyoruz. Yani bu ifadeniz böyle duymuştur, kim duymuştur bunu söyleyebilir misiniz bize?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İfademde isim yazmıyor mu efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yazmıyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya o zaman Murat K’nın ifadesidir bu.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ha Murat K. duymuştur 13 yaşındayken

gelmiştir sonra burada onu siz bize anlatmıştır.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi efendim bir dakika. Veli Küçük’ün bu

bölgeler ile ilişkisi de 85, 86 yıllarına dayanır. Bunun neye dayanarak söylüyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Orada ifademde belirtilmiştir efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Neye dayanıyorsunuz işte ben de onu

soruyorum, dayanıyor diyorsunuz neye dayanıyorsunuz bunu söylerken?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizin…”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bize bunun bilgisini.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efenim siz aynı soruyu 50 kere çevirip çevirip soruyorsunuz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Hayır bu yeni. Hayır hayır bakın.”

108

Page 109: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:109

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bütün bilgiler şimdi bir daha sizin sorduğunuz sorulara cevap vermek istemiyorum, o hakkı kullanmak istiyorum.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam. Ben sorayım cevap vermiyorum deyin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Niye söylüyorum o savcılıkta verdiğim bütün ifadelerimin arkasındayım.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Arkasındayım diyorum bakın üstünü basa basa.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kısa ve öz hiç fazla.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam, tamam bu cevap vermeme

hakkınız var tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şey yapmak istemiyorum çünkü ben 16 saattir buradayım

öyle bir hakkım yok benim yani (1 kelime anlaşılamadı).”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bakın sorgumun sonuna geldim.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika Avukat Hanım bir dakika buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kesinlikle kesinlikle savcılıkta verdiğim ifademin A’dan Z’ye

kadar arkasındayım ve hanımefendinin ifadelerine yani bir soruyu 50 kere evirip çevirip değişik versiyonlarda bana sorup psikolojik baskı yapmasını istemiyorum efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Benim sorularım bitmek üzere efendim çok az kaldı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Cevap vermek istemiyorsanız cevap

vermek istemiyorum deyin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “16 saattir buradayım. Bütün basındaki arkadaşlar diyor ki

böyle bir şey olmaz diyor yani 20 saat senin niye ifaden alınıyor?”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika Avukat Hanım, Avukat Hanım sorularınızı sorun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’ün bir dakika. Son son son

zaten son kısmına geldim efendim. Şimdi bu bu yeni bir kısım bu 2. ifadenizden hani o ilk kısım değil siz karıştırdınız. Neulm Nalphaym Güzburg.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “29.9.2010’da verdiğim ifadeyi kastediyorsanız.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet onu kastediyorum. Bilmem ne.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu ifadenin de arkasındayım hanımefendi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet. Şimdi ben orada şunu söylüyorum,

soruyorum size. Şimdi o öbürü 80’lı yıllardan bahsetmiyorum bu başka. Yani birileriyle hani depo kiralamışlarla görüşmüş filan bu bambaşka bir şey bir başka iddia. Veli Küçük’ün bu bölgeler yani bu bahsedilen bölgelerle ilişkisi de 85, 86 yıllarına dayanır. Buna ilişkin şeyinizi soruyorum bunun yani bana bu kanaatinizi neye dayandırdığınızı söylemenizi istiyorum 85, 86 yılına dayanır. Neye dayanarak bunu söylüyorsunuz ne biliyorsunuz bu konuda?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu da gene 2008’de verdiğim ifadeye istinaden yapılmış bir şeydir ekli olarak ta bu.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu bambaşka orada bunlar yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır bunlar yokta.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yokta işte ben de bunu soruyorum

eklemişsiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2008’deki verdiğim ifadede de bunları ibraz etmişsem büyük

ihtimalle ifade alınırken polis arkadaş bana demiştir ki; yani siz böyle bir ifade vermişsiniz bu içinde. Yani 85 veya kaç yılıysa artık orada yazıyor.”

109

Page 110: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:110

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Yok efendim, efendim bu depo kiralanması bu şu bölgeler falan değil.”

Mahkeme Başkanı: "Avukat Hanım cevabını tamamlasın.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’ün bu grupla yok tamam yok

yanlış söylüyor.”Mahkeme Başkanı: "Bitti mi cevabınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bitti efendim.”Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’ün pardon bu bölgelerle ilişkisi

de 85, 86 yıllarına dayanır. Bu yeni bölgelerle ilişkisi. Yani bu depoyla ilişki bunu neye dayanarak söylüyorsunuz hangi bilgiye?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Murat K’nın ifadelerine dayanarak söylüyorum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Murat K. Söyledi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “90’lı Yıllarda Bayern’de kurumsallaşan

derneklerin kurumsallaşması aşamasında ilgisi var mıdır, bu konuda herhangi bir bilgim yoktur. Bu size sorulmuş herhalde soruldu mu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne soruldu mu efendim?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu yani çok alakasız size bu şekilde mi

tevcih edildi soru?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tekrarlar mısınız hanımefendi?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “90’lı Yıllarda Bayern’de kurumsallaşan

derneklerin kurumsallaşması aşamasında ilgisi var mıdır bu konuda herhangi bir bilgim yoktur Veli Küçük’ün dernek kurumsallaşması aşamasında.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet çünkü niye söylüyorum? 90’lı yıllarda Bayern dediğimiz eyalet Nürnberg, Laipheim ve Nöyıl bütün bu Ergenekon derneklerinin olduğu eyalettir. Yani bu size de telefonlarını vermiştim ve adreslerini. Bu 3 ilçede Ergenekon adında spor dernekleri ve kültür dernekleri kurulduğu için ona istinaden böyle bir soruya cevap vermiş olabilirim efendim.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi bilmiyorsunuz bu derneklerle bağlantısını bilmiyorsunuz. Sonuç olarak bunu söyleyebilir miyiz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben Sayın Veli Küçük Bey’i o derneklerin içinde görmedim orada olmadığım için.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bilmiyor… onu bu kasıtla mı çünkü bu çok böyle havada kalan bir cümle, onun için soruyorum o kasıtla mı söylediniz? Şimdi mesela bakın ifadelerinize tekrar dönüp çok kısa üstünden geçmek istiyorum ve bitiyorum özür dileyerek efendim. İfadenizin bir yerinde dediniz ki bilmem ne Gırey’le ay o adamın adını hep unutuyorum şey gazetenin sahibi. Veli Küçük’ün görüşüp görüşmediğini bilmiyorum dediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangisinde?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Dünkü ifadeniz görüşüp görüşmediğini

bilmiyorum 97’den beri Alman emniyetiyle hiçbir irtibatım yoktur dediniz, doğru mu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yo arada sırada arkadaşlar arıyor Noelde filan.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne haber falan öyle mi ha iyi misin hoş

musun öyle mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Noelleşiyoruz yani, ya efendim ben 25 yıl orada yaşadım.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani bir dostluklarımız var az çok.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu gazete sahibiyle Veli Küçük’ün

görüşmesi hakkında sizin bildiğiniz bir şey var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok efendim ben bildiklerimi ifademde….”

110

Page 111: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:111

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Sizin şahsen bildiğiniz tespit ettiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şu an yok efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki bu Nazi neydi bu bir adam eski yarbay

şey faşist.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Wilhem Filk.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Onunla görüşmesi hakkında sizin bildiğiniz

bir şey var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şu an yok efendim ifadelerde verdim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’e gönderildiği iddia edilen

paranın, para hakkında sizin bir somut bilginiz var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok efendim, elimde somut bir şey.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Veli Küçük’ün sözde Almanya’da organize

edilmiş, olmuş Ergenekon denen EV Derneğiyle bir fiili ilişkisi olduğu konusunda sizin bir bilginiz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim bilgim Murat K. ve (1, 2 kelime anlaşılamadı).”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Murat K’dan bahsetmiyorum size söylemiş,

sizin var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok benim bilgim yok, benim yok efendim.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Teşekkür ediyorum sorularım bu kadar.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Birkaç sorum var size.”Mahkeme Başkanı: “El kaldırmadınız efendim. Buyurun.”Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin söz istedi

verildi: "Şimdi bir şirket, ticari şirketiniz olduğunu bahsettiniz ve gelirinizin oradan olduğunu söylediniz. Doğru değil mi biraz önce?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Şirketin

unvanı nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kalmayer Ündürister Otomasyon Cihazları efendim.”Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Hangi sicile

kayıtlı, şirket merkezi nerededir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çekmeköy’de Kadıköy ticaret kayıtta kaydım var efendim.”Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Ortaklarınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya ortaklarımız derken iş ortaklarım var, limitet şirketi değil

müşterek onlarında şahıs şirketleri var. Müşterek ticaret yapıyoruz efendim biz hep beraber 7, 8 arkadaş.”

Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Anladım tamam. Şimdi ortaya çıkan tabloyla ilgili CMK 205 gereği bir açıklamam olacak Sayın Başkan. Şimdi savcılıkta verdiği daha önce verdiği ifadelerinin tamamının arkasında olduğunu ısrarla beyan etti ve burada çeşitli sorulara verdiği yanıtlarla ve dosyaya celp olunan belgelerle şahadetinin tamamının yalandan ibaret olduğu ortaya çıktı. Şimdi, şimdi.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim şu anda söylenecek şeyler değil, talep bölümünde talep gününde beyanda bulunabilirsiniz yazılı olarak.”

Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Şimdi hayır Sayın Başkan, Sayın Başkan duruşma esnasında.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bu tür şeyler, bu tür şeyler tanığın beyanını etkilemeye yönelik şeyler buna izin veremem.”

Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Hayır efendim ben hayır.”

111

Page 112: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:112

Mahkeme Başkanı: “Buna izin veremem lütfen hayır sorunuz varsa sorunuzu alalım lütfen.”

Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Hayır ben, tanık yalan… Şimdi.”

Mahkeme Başkanı: “Şu anda yalancı şahitlik yapıp yapmadığı belli değil, daha sonra değerlendirilecek lütfen efendim.”

Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Şimdi daha sonra…”

Mahkeme Başkanı: “Dosyadaki deliller, belgeler değerlendirilecek, tanığın beyanı değerlendirilecek şu anda, şu anda izin vermiyorum efendim, şu anda izin vermiyorum.”

Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Duruşma sırasında işlenen bir suçtan bahsediyorum ben.”

Mahkeme Başkanı: “Şu anda daha sorgusu devam ediyor, beyanı devam ediyor bu tür şeyler tanığın beyanını etkilemeye yönelik beyanlardır izin vermiyorum. Başka sorunuz varsa onu alalım.”

Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Yok yani ben hiç olayın (1, 2 kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “Şu an için talep edecek bir konu değil.”Sanıklar Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Devamlı yalan

söyleyen birisine ne sorayım.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun, tamam buyurun. Hakim Bey buyurun.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Size bir kısım basın yayın organlarında çıkan

beyanlarınız soruldu. Sizin açıklamalarınız olduğu söylenen, sizinde kabul ettiğiniz beyanlar oldu. Veli Küçük’le alakalı olarak Akit Gazetesi olarak bilinen gazetede sizin iddialarınız paralelinde bir haber yapıldı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “hı, hı.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Haber şöyle; Ergenekon savcılarının Alman resmi

makamlarından talep ettiği ve 3. iddianameye de giren ırkçı Alman DVU Partisi lideri Gerhard Frey’in Almanya’daki Azerbaycan Alman dostluk derneği üzerinden Ergenekon tutuklusu Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’e gönderdiği paraların dekontunu ele geçirdi. Dekontlarda DVU Partisi lideri Gerhard Frey’in Almanya’daki Ergenekon oluşumunun ismi olan Azerbaycan Alman dostluk derneği üzerinden Veli Küçük’e 2, 17 ve 25 Şubat 2004 tarihlerinde sırasıyla 4500, 8000 ve 7600 Avro para gönderdiği belirlendi. Bu haberden sizin bir bilginiz var mı, sizinle ilişkili midir bu haber?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bana bu konuyla ilgili sormuşlardı. Bana bu konuyla ilgili sormuşlardı herhangi bir şey var mı yok mu gibisinden diye Vakit Gazetesinin Almanya eski Almanya temsilcisi bu konuyla ilgili bazı bilgiler edinmişti, bana da göndermişlerdi bunu, ama ben üstüne fazla varmamıştım. Çünkü bu konuları dediğim gibi 3, 4 yıldır hiç üstüne gitmedim efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Aynı tarihlerde bu para trafiğiyle alakalı dekontlarda gazetede yayınlanmış. Gazetede belirtildiği gibi 2, 17, 25 Şubat 2004 tarihlerinde 7600 Avro, 8000 Avro ve 4500 Avro miktarında para yatırıldığını belirten makbuzlar var. Burada Veli Küçük General AD olarak geçiyor Doktor Gerhard Frey diye geçiyor. Belli banka numaraları makbuz numaraları var. Zeynep Hanım bundan haberdar mısınız siz bu haberlerden?”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük söz istedi verildi: "Habere ilişkin mahkeme tarafından yazılan yazılara Vakit Gazetesinin ilgili makbuzları sunamadığı konusundan haberdarım efendim. Yani Vakit Gazetesine soruldu ve bu konuya ilişkin makbuz asılları dosyaya sunulamadı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu haberle ilgili Veli Bey’de cevaplayabilir.”

112

Page 113: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:113

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ben cevaplarım efendim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu haberle ilgili olarak herhangi bir tekzibiniz olmuş

mudur bu gazeteye?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim ben avukatı olarak cevap vermek

istiyorum. Şimdi efendim tekzip bir haktır, kullanılması zorunlu değildir. Veli Küçük hakkında yayınlanan gazete haberlerine ilişkin bizim maddi, fiziki olarak her birine yetişmemiz, her biri hakkında tekzip yayınlamamız, her biri hakkında suç duyurusunda bulunmamız, her biri hakkında tazminat davası açmamız fiziki olarak imkansız, çünkü ben tek başıma çalışıyorum. Bazılarını seçiyorum bazılarını. Çoğunlukla da mahkemeden eğer bu konu araştırılıyorsa Talip Doğan Karlıbel olayında olduğu gibi onun hakkında da yapmadım şimdi yapacağım. Vakit Gazetesinde bu haberini takip ediyorum, belgenin asılları gelemedi, ondan sonra gerekli işlemi yapacağım. Yani bizim fiziki olarak bu hakkımızı dediğim gibi imkansızlıklar nedeniyle maalesef kullanamıyoruz.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani bu haberi imkansızlık nedeniyle tekzip edemediniz.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdilik şimdilik şimdilik hukuki yollara başvurmadım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “2009’daki bir haberi, evet herhangi bir yola başvurmadınız.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tekzip etmediğim gibi çünkü ben buna yetişemiyorum, yetişemiyorum bu bir haktır ben buna yetişemediğim için kullanmadım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Hablemitoğlu sizin arkadaşınız dediniz değil mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Arkadaşım değil, benim kuzenimin eşi çocukluk arkadaşı

olur rahmetliyle de 2002 yılında askerliğimi Ankara’da yaparken Mart ayında tanışmıştım Alman vakıfları ve Bergama dosyası çıktıktan sonra kitabı efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bir teşriki mesainiz oldu mu, fikir alışverişi, konuşma vesair?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet Mart ayında olmuştu kendisiyle teşriki mesaimiz öldürüldükten sonra da biz kitabımızı yazdıktan sonra Profesör Doktor Şengül Hablemitoğlu’yla 2006 yılında üniversitede Ankara'da görüşmüştüm efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Ümit Sayın’la tanışıyorsunuz değil mi?Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ümit Sayın’ı 1, 2 kere görmüşlüğüm var efendim. Bir

dayımın ofisinde gördüm bir de yayınevinde 1, 2 kere görmüşlüğüm var.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Ümit Sayın’ın iddianameye konu olan delil

klasörlerinde geçen Hablemitoğlu’yla ilgili belli beyanları var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Hem de Habmit bunun Hablemitoğlu olduğunu kendisi

açıkladı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı hı biliyorum.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Habmit satıyor. Hablemit Özgür’e bana kırgınlığını ve

durumu iletmiş. Halbuki suçlu kendisi, yazdığım son derece yakala, iki yüzlü maille ileri ile yaptığım son logları ekledim. Belki gerçekten Fethullah’tan para sızdırmak isteyen bir palavracı, belki de sızdırdı genkur bunun mutlaka farkına vardı. Herifi sıkıştırdılar. KTB’nin Kemalist Türk Birliği KTB’nin ben olduğunu herkese açıklıyor diye devam ediyor, Habmit’e son derece Masonca bir b, o, k yazdım. Habmit tamamen bizim tarihimizden silinmek zorunda. Bu adam tam bir pislik farklı gruplarla oynayarak farklı güçler ve çıkarlar sağlıyor. Bunun Tantan’da farkında Adnan ve Aydınlık’ta, Kemal Alemdaroğlu’da. Habmit kötü durumda, yakında içeri alınabilir çok sıkıştı başka olayları var, şimdi destek arıyor KTB’den destek kaybettiğini ve hiçbir şeyi orada yayınlatamayacağını anladı. Ayrıca Kork ve 23’e güvenemeyeceğini anladı. Bir solucan ve

113

Page 114: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:114

yumuşakça, ama onlar ezilir, hem de çok kolay. Habmit korkuyor, Habmit gidici, 1 yıla kadar belki de iyi olur bir solucan ayıklanır gitsin bence de. Siz Ümit Sayın’la muhatap olduğunuzda Hablemitoğlu’yla alakalı bu düşünceleri çerçevesinde herhangi bir sohbetiniz oldu mu? Burada size de okudum, bu sorular kendisine de.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Ümit.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bir dakika. Kendisine de sorulmuş bu sorular, bu MSN

görüşmeleri konusunda beyanlarda bulunmuş. Hablemitoğlu’yla Ümit Sayın arasındaki ilişki konusunda sizin herhangi bir bilginiz var mıdır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O bilgilerle bilgim yok ben Şengül Hanımdan aldığım bilgileri size zikredeyim Profesör Doktor Şengül Hablemitoğlu. O sıralar Ümit Bey tutuklanmış mıydı valla bilmiyorum daha tutuklanmamışta olabilir. Yani Ümit Bey’in rahmetli Necip’le Necip Hablemitoğlu’yla bir iki kere görüştüğünü, kendisinin paranoyak bir hasta olduğunu rahmetli Necip Hablemitoğlu dile getiriyormuş. Ama şeyle, Ümit Sayın Beyle bu konularda ben görüşmedim. Yani ben Ümit Beyle değişik konular üzerine görüşmüştüm yayınevinde, ilk tanıştığım zaman. Sonra bir baktım ki dayım onun avukatlığını da yapıyormuş boşanma davasında o bilgiyi bilmiyordum ben bir kere de dayımın ofisinde gördüm, bir de fuarda buluşmuşluğumuz vardı imza günü vardı Ümit Bey’in o zaman.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Evet kendi ağzından Hablemitoğlu hakkında beyanlarına şahit oldunuz mu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok olmadım efendim olmadım.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Kemal Aydın, Neriman Aydın bu kişileri tanır mısınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kemal Aydın, Neriman Aydın yok duymadım efendim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Kemal Aydın ve Neriman Aydın bağlantılı dosya

sanıkları. Neriman Aydın’ın günlüklerinde Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel soru olarak ta bunu gündeme getirmiş. Şöyle bir ifade var; 3 Mart 2006 Sevgi Erenerol, Ergün Poyraz, Tenzile Rüstemhanlı, Önder Bey parantez içinde Ercüment Ovalı, Mevlüt Aydın 30 dakika saat 17:30’da, 09:30’a kadar bir sohbet. Kemal Abim toplantıya katılamadı Antalya seyahati nedeniyle, unutmadan konuşulanları kayda geçirmekteyim. Bir; Ergün Poyraz'ın en son sarf ettiği cümlelerden başlamak istiyorum. Hayri B. Bey’in muhtemelen Hayri Bildik Bey’in orada savcı izah ediyor, kendisi kazıklandığından Necip Bey’in kitaplarının trilyonlar liralar tuttuğundan kendisine kazık atıldığından bahsetti. Bunları neden söyledi; Sevgi Hanım, Toplumsal Dönüşüm Yayınevinde neler oluyor, insanlar parantez içerisinde Hüseyin Mümtaz vesaire kişiler paralarına alamadılar galiba devirler falan olmuş dedi. Ergün Poyraz'da yine parantez içerisinde o kadın devrildi dedi. Yine parantez içerisinde Hayri Bey evden bile çıkmıyormuş dedi. İki olarak başlayan bölümde paşalardan ve Türk Ordusunun paşa Yahudiler elinde olduğundan bahsedildi TK YB baş harflerini söylüyoruz EÖ ve HÖ’nün akraba ve dönme Sebataist Yahudi olduklarından bahsedildi. Yani bu bahsedilen kişilerde Genelkurmay Başkanlığı yapan yapacak olan kişiler. Bu fikirlerin ısrarlı sahibi Ergün Poyraz. Ya şimdi Ergün Poyraz'ın bu düşüncelerine yorumlamak istiyorum. Bu adam Türk Silahlı Kuvvetlerinin yardım ve korumasıyla kitap yazıyor diye devam ediyor. Burada Hablemitoğlu’yla alakalı bir yer var. Bir de Kemal Abim yanında konuşmadığı hususları o yokken bu Kemal Abimden korkuyor mu, çekiniyor mu? Bir diğer konu Necip Hablemitoğlu’nun çok yakın bir arkadaşı tarafından onu tanıyan biri tarafından öldürüldüğünü ifade etti, Sevgi Hanım’da teyit etti. Bu konuda sizin Şengül Hablemitoğlu’ndan veya Ümit Sayın’dan herhangi bir duyumunuz olmuş mudur, herhangi bir tespitiniz olmuş mudur?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok olmadı efendim olmadı. Ben daha doğrusu bu konuyla ilgili eski Ankara Emniyet Müdürü Yardımcısıyla yani bu cinayeti araştıran bir beyle de görüşmüştüm. O da dedi bu noktada dedi cinayetin işlendiği mahalde yani Portakal Çiçek Sokakta ölü bir noktada bu olayın işlendiğini ve detaylara gidilemediğini…”

114

Page 115: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:115

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu konuda yok sizin tamam. Sevgi Hanım burada mı Sevgi Hanım? Sizinle alakalı bir beyan var o konuda. Sizin de olduğunuz söyleniyor bu buluşmada, sizin yanınızda sizinde teyit ettiğiniz bir konu var, Hablemitoğlu’nun onu tanıyan yakın bir arkadaşı tarafından öldürüldüğü konusu. Bu konuda bildikleriniz nelerdir?”

Sanık Sevgi Erenerol: "Hayır, hiçbir bilgim yok.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Neriman Aydın’ı tanıyorsunuz?”Sanık Sevgi Erenerol: “Tabi ki tanıyorum.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Neriman Aydın bu konu kendisine soruldu zaten.

Ergün Poyraz'a kitabında bu hususu ifade etti dediler, yani yakın bir arkadaşı tarafından öldürüldüğü konusunda Ergün Poyraz da ifade etti diyorlar sizinde teyit ettiğiniz.”

Sanık Sevgi Erenerol: “Kendisine sorun, Ergün Bey buradalar.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yok sizinde teyit ettiğiniz bu konuyu oradaki beyan

öyle.”Sanık Sevgi Erenerol: “Teyit ettiğim söz konusu olamaz. Ama muhakkak çok yakınında

biri ki bu kadar yakından vurabilmiş Necip Bey’i.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani sizin teyit ettiğiniz bir konu olmuş mudur?”Sanık Sevgi Erenerol: “Hayır hayır bildiğim bir konu değil.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Olmamıştır. Ergün Bey sizin bu konudaki beyanınız

nedir?”Sanık Ergün Poyraz söz istedi verildi: "Bu konuda Neriman Aydın size ifade verirken

gerekli açıklamayı yaptı. Sizin şimdi bu olmayan, gerçekdışı bir bilgiyi tekrar dile getirmenizin anlamı ne?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sizin kitabınızın 180. sayfasında sizin de bu konuyu ifade ettiğinizi ifade etti Kemal Aydın. Bunlar bir bütünlük içerisinde.”

Sanık Ergün Poyraz: “Hangi kitabın 180. sayfasında benim 22 tane kitabım var.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Kemal Aydın kitabınızın ismini Musa falan deyip tam

isim vermedi.”Sanık Ergün Poyraz: “Musa falan diye bir kitabım yok, öncelikle kitabın ismini öğrenin,

sonra gelip burada soru sorun.”Mahkeme Başkanı: "Bu konuda bilginiz var mı Ergün Bey bu konuda bilginiz var mı?”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Soruya cevap, soruya cevap…”Sanık Ergün Poyraz: “Şimdi bakın 2 kişi birden bana soru sormayın, şey yapmayın.”Mahkeme Başkanı: "Hakim Bey’in niçin sorduğu konusunda soru sormak hakkınız yok,

bilginiz varsa onu söyleyin.”Sanık Ergün Poyraz: “Birincisi Neriman Aydın bu davanın sanığı değildir. Bana bu konuda

soru soramaz….”Mahkeme Başkanı: "Efendim başka dosyada sanık böyle bir isminiz geçiyor.”Sanık Ergün Poyraz: “Neriman Aydın o konuşmaların doğru olmadığını, size o

duruşmalarda defalarca söylemiş. Ben zabıtları okudum.”Mahkeme Başkanı: "Tamam sizin bu konuda bilginiz var mı?”Sanık Ergün Poyraz: “Bu sizin tamamen kendi kendinize bir şey uydurma gayretinizin

sonucudur böyle bir şey olmadı.”Mahkeme Başkanı: "Bakın lütfen lütfen mahkemeyi zan altında bırakacak şeyler

söylemeyin, sizin bu konuda bilginize başvuruluyor.”Sanık Ergün Poyraz: “Ama bakın diyorsunuz ki ben 22 tane kitap yazmışım.”Mahkeme Başkanı: "Biliyor musunuz, bilmiyor musunuz onu söyleyin?”Sanık Ergün Poyraz: “Hayır böyle bir şey olmadı, böyle bir toplantıda ben bulunmadım.”Mahkeme Başkanı: "E tamam bu kadar cevabınız, tamam buyurun oturun.”

115

Page 116: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:116

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Başkanım tamam yo bir dakika, bir dakika Başkanım. Ergün Bey.”

Sanık Ergün Poyraz: “Evet dinliyorum.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Kalkar mısınız? Şimdi Neriman Aydın, Kemal Aydın

bu konuda zaten yanıt verdiler o yanıt sizin dediğiniz gibi değil. Yani bu konuyu bizzat.”Sanık Ergün Poyraz: “Hayır bakın siz orada.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Dinleyin bir dakika dinleyin, bir beni dinleyin.”Sanık Ergün Poyraz: “Dinliyorum.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu konuyu sizden de duyduklarını zaten sizin de bu

konuyu kitaplarınızda ifade ettiğinizi beyan ettiler.”Sanık Ergün Poyraz: “Evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu konu bir sohbet olmasının yanı sıra bizzat günlük

olarak kaleme alınmış bir husus ve Hablemitoğlu’nun arkadaşı olduğunuzu beyan ediyorsunuz sizin önemle üzerinde durmanız gereken bir husus. Mahkemede şu anda dinlenen tanığın bir kısım beyanlarını da dikkate alarak bu konuyu size soru olarak yöneltiyor, ha soruya cevap vermeyebilirsiniz. Bu konuda kalkıp başka dava, bu konuyu niye gündeme getiriyorsunuz diye hakimi sorgulayamazsınız.”

Sanık Ergün Poyraz: “Bakın sizde o zaman sorularınızı sorarken biraz dikkat etmeniz gerekiyor.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Ben çok dikkat ediyorum, merak etmeyin.”Sanık Ergün Poyraz: “Sabahtan beri rahmetli Necip Beye, Ümit Sayın’ın üzerinden

hakaret ediyorsunuz. O sorduğunuz sorunun ne şeyi vardı anlamı vardı, o hakaret kelimelerini okumak zorunda mıydınız?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Siz konuyu niye değiştiriyorsunuz, size net bir soru soruyorum.”

Sanık Ergün Poyraz: “Bakın ben net söylüyorum bir dakika.”Mahkeme Başkanı: "Ergün Bey tartışmaya hakkınız yok bu konuda bilginiz var mı yok mu

onu söyleyin?”Sanık Ergün Poyraz: “Bakın böyle bir şey olmadı böyle bir şey doğru değil.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Ergün Poyraz: “Ha ben Necip Hablemitoğlu’yla ilgili size defalarca.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”Sanık Ergün Poyraz: “Ben bu konuda bildiklerimi anlatmak istiyorum dedim, ama siz

lütfedip bana bunu sormadınız.”Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun oturun.”Sanık Ergün Poyraz: “Benim kitaplarımda detayıyla var bu olay.”Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun oturun, tamam.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Evet. Bu Almanya’dan Aziz ve Murat K. isimli

kişilerden bahsettiniz. Murat K’yı Avukat Zeynep Küçük size sordu, bu Aziz dediğiniz kişi kimdir?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu Aziz dediğim kişi Sayın Muzaffer Tekin Bey’in ortak olduğu şirketin veya işbirliği yaptığı şirketin ortaklarından Ertuğrul Yılmaz’ın çok iyi tanıdığı olan Yılmaz Tavukçuoğlu adlı bir müteahhit, Rizeli bir müteahhidin arkadaşı. Bu Yılmaz Tavukçuoğlu Ertuğrul Yılmaz’ın kardeşi olan Tuğrul Yılmaz’ın öncelikli bana tehdit ederek sonra benimle birebir konuşması kapitolde buluşmuştuk, onunla. 3. kez de beni Bulgurlu’da petrol ofisi olan bir petrol ofisinin karşısındaki bir elektrik oto elektrik tamircisinin arkasında ofise çağırttırarak benimle ilgili negatif bazı olaylar yapmak istemişler yani konuşturmak iste…..”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Türkiye’de mi yaşar Aziz dediğiniz kişi?”

116

Page 117: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:117

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O Aziz dediğimiz kişi Türkiye’de de yaşıyordu, ama genellikle Münih’te yaşıyor efendim buraya gelip gidiyor.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Münih’te yaşıyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet. Adapazarı bölgesinde.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Soy ismi nedir Aziz dediğiniz kişinin?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Soyadını bilmiyorum kendisinin ama Paşakapısı Cezaevinde

1999’dan, 2001 yılına kadar yattığını biliyorum efendim. 500 gram kokain satmaktan mı, temin etmekten mi, taşımaktan mı ne tutuklanmış efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Paşakapısı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Paşakapısı Cezaevi.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sizinle alakalı gazete haberleri var. Sizin

beyanlarınıza dayanarak yapılan Nevzat Çiçek tarafından Taraf Gazetesinde yapılan haberde.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Karlıbel Ergenekon Örgütünün BFV Anayasa Koruma

Teşkilatı olarak anılan Alman İç İstihbarat Servisinin 2001 ve 2002 yıllarında hazırladığı 2 raporda Ergenekon Türk sağcı grubu adıyla yer aldığını söyledi. Yani burada bu raporların tarihini de vermişsiniz 2001, 2002.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu kamuya açık mıdır bu raporlar?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi ben bakın kitabı getirdim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani 2001.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz bunları talep ettiğiz zaman ama şöyle talep etmeniz

lazım. 17 eyaletinde Anayasa Koruma Teşkilatının raporlarını talep etmeniz lazım Sayın yani eyalet sistemi olduğu için efendim. Biz Baden Württemberg ve Bavyera Eyaletinden bahsediyoruz. Şimdi belki Hamburg’ta veya Berlin’deki Eyalet veya Bremen Eyaletinin Anayasa Koruma Teşkilatı raporlarında da böyle bir şey vardır. Siz…”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani her bir eyaletin ayrı bir Anayasa Koruma Teşkilatı mı var?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi şimdi 17. Efendim şöyle söyleyeyim Federal Almanya olduğu için federal bir sistem. 17 eyalet vardır. 17 eyaletin 17 başbakanı vardır, bir de Bundes Kantra dediğimiz yani Federal Almanya şansölyesi dediğimiz Hanımefendi Merkel vardır, emniyeti hep ayrı ayrıdır. Adalet sistemi bile çok ayrı ayrı kararlar verir.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sizin burada bahsettiğiniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Alman İç İstihbarat Servisinin 2001 ve 2002 yıllarında

hazırladığı 2 rapor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet. Bu Bavyera ve Baden Württemberg Eyaletlerinden ben

bahsediyorum.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bunları mı kastediyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet bunları kastediyorum.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani bu raporlar Bavyera ve.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Baden Württemberg Eyaleti.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Onların raporlarında kamuya açık olarak.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kamuya açıktır bunlar.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bulunmaktadır diyorsunuz değil mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunun dışında başka eyaletlerden de isteyebilirsiniz efendim

böyle kitap kitapçık halinde.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yok yani Bavyera ve o Baden Wüttenberg mi

diyorsunuz onun raporlarında bunlar var mı?”

117

Page 118: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:118

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunlar var efendim evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Siz biliyorsunuz olduğunu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya bu dediğim gibi o dergideki arkadaşımızın verdiği bilgilere

göre çünkü o da çok ciddi şekilde araştırmış bunu. Ya demiş bir bakalım, bir bakıyor Anayasa Koruma Teşkilatının raporlarında böyle bir oluşum olduğu gözüküyor.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sizin bu dergideki arkadaşınızın tam adresi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hepsi var, hepsi var.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Kimlik bilgileri vesaire var sizde değil mi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hepsi var.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Mevcut onu. Mahkememize ibraz edin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu Mahkemeye vereceğim zaten efendim öbür arkadaşla

ilgilide efendim Murat K’yla. Bir de efendim bazı belgeleri zatıalilerine, makamına ibraz etmek istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Alalım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çünkü dün ciddi iddialar vardı ben Almanya’da

yaşamadığıma dair. Bu Semih Bey’in iddialarına istinaden 97, 98’de Almanya’da değilmişim. Bu 1998 yılında aldığım ehliyetim Almanya’dan. Bu Sayın Kılıçdaroğlu’na karşı yaptığım Üsküdar Cumhuriyet Savcılığındaki suç duyurusudur efendim. Bu şu an Meclis’te bununla ilgili fezleke hazırlanmıştır. Bu gene Sayın Kılıçdaroğlu’na karşı açtığım tazminat davasının hüküm yeme… yani 1000 liralık kazandığım tazminat davasının bir fotokopisidir. Bu da dün yalanlanmıştı. Bu Çalışma ve Sosyal Bakanlığından Almanya’da çalıştığıma dair emeklilik yatırdığım primlerin, buraya SSK’ya talep edilmesi için olan dilekçem. Bu yazının Almanca metni, Alman makamlarına göndermek için. Bu Münih Başkonsolosluğunu basan teröristlerle benim yaptığım mülakat gazetede fotoğrafımı da görebilirsiniz. Bu gene bir terörle ilgili benim orda yaptığım bir beyan efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Gazetede mi yayınlanmış?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi gazetede fotoğraf isimde geçiyor. Bu bana karşı Alman

Nazi Gruplarının ve Dazlaklarının evime gönderdiği tehdit mektupları. Bu gene Münih Cumhuriyet, Türkiye Cumhuriyeti Münih Konsolosluğunun bir Cumhuriyet Bayramı balosuna davetiye kartım, orijinalleri de buradadır efendim. Şu da efendim gene Hürriyet Gazetesinde benimle ilgili yayınlanan haberlerde Şahin Mengü Bey’in Alman Vakıflarının avukatlığını yapmadığına dair 1 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin gerekçeli kararı da.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam anlaşıldı tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Fotokopi olarak veriyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tamam. Şimdi bu kitaplar Almanya’da hangi makam tarafından

yayınlanıyor, hangi makamdan istenirse bu kitaplar gönderilebilir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz efendim bunu çok rahatlıkla Eyalet Adalet

Bakanlıklarından alabilirsiniz efendim. Adalet Bakanlığı üzerinden talep yapabilirsiniz. Yani birey olarak da yapabilirsiniz. Yani illa resmi makamdan yapmanıza lüzum yok, birey olarak da talep edebilirsiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Peki Federal Almanya Hükümetinde Adalet Bakanlığı var mı yani toplu olarak?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi buna para vermiyorsunuz efendim.” Mahkeme Başkanı: “Yani 17 tane ayrı eyalete yazacağımıza, yazılacağına tek bir Federal

Almanya.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunu da isteyebilirsiniz, Bundessantalt…”Mahkeme Başkanı: “Yani bu Berlin’deki herhalde.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: “Başkentteki Alman Adalet Bakanlığına yazılsa.”

118

Page 119: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:119

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Adalet Bakanlığından da isteyebilirsiniz.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani hepsine 17’sine birden bunlara parada verilmiyor

efendim onu da belirtmek isterim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani her vatandaş Dünyanın X bir Japonya’daki bir vatandaş

bile bunu istese Alman Hükümeti postayla bunu gönderiyor bunu. Posta masrafını bile onlar çekiyor efendim. Yani halka açık şey bu.”

Mahkeme Başkanı: “Bu kitapçılarda falan satılıyor mu dışarıda?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hayır.”Mahkeme Başkanı: “Satılmıyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Satılmıyor kitap değil.”Mahkeme Başkanı: “Sadece resmi makamlar.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu her yıl Mart, Nisan Ayında çıkan bir rapor efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yine haberde 2001’de Almanya Ergenekon’u kaydetti.

Karlıbel Alman İstihbarat raporlarında Ergenekon oluşumuyla ilgili olarak 2001 yılındaki değerlendirmede Baden Württemberg’in manheim şehrinde 23, 25 kişilik bir oluşumun Bavyera’nın Nürnberg şehrinde ise 30, 35 kişilik yeni bir Türk Milliyetçi oluşumun belirlendiği ve bu oluşumun Ergenekon adında olduğu tespit edilmiştir. Bunlar genellikle Türk Ülkü Ocaklarından ayrılan şahıslar, bu oluşum içinde yer almaktadır. Biz muhtemelen bu oluşumdaki şahısların ülkü ocaklarıyla olan ideolojik tartışmalardan ve farklılıklardan ötürü ayrıldıklarını ve böyle yeni bir oluşum kurduklarını düşünmekteyiz, demişsiniz. Bu yukarıda bahsettiğiniz Ergenekon sağ örgütle şu anda okuduğum şey aynı mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Aynı aynı.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Aynı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O aynı 2001, 2002 ise aynı zaten Baden Württenberg ve

Bayern diye belirtmişim efendim orda.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yine Eruygur ile Küçük’ün, Şener Eruygur ile

Küçük’ün Almanya ziyaretleri 2001 yılından itibaren senelik hazırlanan Alman İç İstihbarat raporlarında da yer aldı. Raporda Eruygur’un Atatürkçü Düşünce Derneğinin Almanya’nın Manheim kentindeki şubesine, Küçük’ün ise Nürnberg Furt kasabasındaki Alman Azerbaycan Dostluk Derneğine sık sık gittikleri vurgulandı. Bu dediğiniz rapor yine aynı rapor mudur?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu tam olarak bilmiyorum efendim ama şunu biliyorum. Sayın Şener Eruygur’un, Hurşit Tolon Paşanın da dahil olmak üzere, bana dava açtı çünkü, şeydeki Manheim’daki ADD ile irtibatlı olduklarını biliyorum. Şimdi lütfederseniz size bir açıklama getireyim bu Manheim’daki ADD’yle, Nürnberg’teki ADD’de. Şimdi Atatürkçü Düşünce Derneği de çok ciddi şekilde bölünmüştür. Bunu nereden biliyorum ben? Profesör Doktor Şengül Hablemitoğlu biliyorsunuz Şener Eruygur Paşanın ADD Başkanlığı yaptığı sürecinde istifa etti. Niye istifa etti? Kendiside bana söylemişti bunu niye istifa ettiğini, Sayın Şener Eruygur Paşanın bir kadın temsilci gösterdiğini söyledi, ama Şengül Hanım ve ekibinin 6, 7 tane kadın temsilci istediklerini yani bunun bir Atatürk İlkelerine aykırı bir tavır olduğunu ve kendilerinin zaten bu konuyla ilgili.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “ADD’den geçici olarak istifa ettiklerini. Şimdi Manheim ve

Nürnberg’te efendim çok ilginç şekilde oluşum olarak ADD birçok mesela şimdi ben Sayın Dalan konusunda.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sizin o Eruygur ve Küçük’ün Almanya ziyaretleri hangi yıllardaki raporlarda hazırlandığına dair bir bilginiz var mı?”

119

Page 120: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:120

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu bilmiyorum efendim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bunu neye dayanarak ifade ettiniz yani?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunu şimdi neye dayanarak ifade ettim. Nürnberg şehrindeki

Azerbaycan Dostluk Derneğine dair Sayın Veli Bey’in gittiğine dair Almanya’daki kaynağımdan bilgi aldığım için Sayın Şener Eruygur Paşanın da ADD Manheim’a gitme ihtimali veya tutuklanmadan 1 hafta sonra oraya gideceğine dair bilgiler vardı efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Alman İç İstihbarat Raporlarında da yer aldı.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya bu rapor yapılıyor hep yani ADD Atatürkçü Düşünce

Derneği bir ideolojik ve bir siyasi grup olarak Almanya’da fişleniyor efendim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yine.”Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu: “Tamamen gerçekdışı, tamamen (1 kelime

anlaşılmadı).”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Nieder Saçsen Eyaleti Emniyet Gene Müdürlüğünün

Hannover Narkotik Şubesine gönderdiği Willie Nouman imzalı rapordu. Bu size muhtelif sanıklar tarafından sorulan konu değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet, evet efendim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu belgede Muzaffer Tekin adlı şahıs 3 ay evvel

Almanya’ya sahte bir kimlikle seyahat etmiştir. Kendisi Hannover merkeze sık sık bulunmaktadır. Yaptığımız araştırmalara göre, Almanya’ya birçok kez giriş yaparak uyuşturucu trafiğini muhtemel olarak organize etmektedir. Belgedeki bir bilgi olarak bunu ifade etmişsiniz. Bu dediğiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi belgede böyle mi yazıyormuş, o belgede, raporda?”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Belgede şöyle deniliyor yani sizin Taraf Gazetesinde

çıkan.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu Taraf’ta çıkmadı, Sabah Gazetesinde çıktı.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Pardon Taraf değil, Tutkun Akbaş, Tutkun Akbaş’ın

haberi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ha Tutkun Akbaş.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Taraf bir üstekiydi. Tutkun Akbaş haberinde belgede

şöyle deniliyor. Muzaffer Tekin adlı şahıs 3 ay evvel Almanya’ya sahte bir kimlikle seyahat etmiştir. Kendisi Hannover merkezde sık sık bulunmaktadır. Yaptığımız araştırmalara göre Almanya’ya birçok kez giriş yaparak, giriş çıkış yaparak uyuşturucu trafiğini muhtemel olarak organize etmektedir. Raporda böyle bir ifade mi var?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim varsa vardır, şu an hatırlamıyorum. Yani ama işte orda 2 tane Muzaffer Tekin ismi geçiyor. Bir Palu’lu 1972’li Muzaffer Tekin bir de 1948 yılı Erzurum doğumlu Muzaffer Tekin ismi geçiyor. Ben bu Tuğrul Yılmaz Bey’in bana tehditler savurup benimle görüşmesi konusundan dolayı ve abisinin öldürüşüyle ilgili Muzaffer Tekin’in bir bağlantısı var mı, yok mu gibisinden ifadelerinden dolayı yani bu ihtimalin büyük olabileceğini düşündüm efendim. Yani orda çünkü o isim var. İsmi soyad tutuyor. Yaş tutmuyor, bu taraftan öldürülen kişinin kardeşi bir nevi tehditler savuruyor, bilgi etmek istiyor. Yılmaz Tavukçuoğlu çok ilginç şekilde Muzaffer Bey’in de kabul ettiği şekilde bir arsa alışverişindeki şahıs benden bu konularla ilgili bilgi istiyor. Yani, bu adam benden niçin bilgi istesin ki yani bir doğruluk payı olma ihtimali var diye düşünüyorum efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Özel günlerinde birbirlerini aradıklarını biliyorum, bu Willhelm Hillek ve Veli Küçük arasındaki ilişki konusu. Özel günlerinde birbirlerini aradıklarını biliyorum, birçok buluşmaları olmuş, bununla ilgili bir sürü belge var Gerhard Frey’in başında bulunduğu Möln ve Solingen katliamlarını organize eden DVU Partisinin geleneksel çadır günleri yapılır.”

120

Page 121: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:121

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı hı.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu çadır gününe Dünyadaki faşist liderler gelir.

Buraya Türkiye’den Veli Küçük katılıyor. Bu buluşmadan önce Veli Küçük Azerbaycan Dostluk Dernekleri Genel Başkanı olarak Nürnberg’teki Azerbaycanlılarla görüşüyor.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu bilgi.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu bilgide gene gazeteci arkadaştan almıştım, o çünkü o

bahsettiğimiz çadır günleri Pasav şehrinde yapılır. Bavyera’nın Pasav şehrinde. Bütün Dünya aşırı uçuk sağ grupların yani bu Doktor Şirinovşki olsun, Lepen Ligonort İtalya gibi oluşumlarda olan kişilerin katıldığı bir çadır günüdür. 2 gün filan sürer efendim. Bu DVU Partisi ve NPD Partisi orda antisemitizm, ırkçılık ve kendi partilerinin reklamlarını yaparlar.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu dediğiniz Stein Dergisi muhabiri editörü dediniz değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu Alman mıdır, bu kişi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Alman, Alman.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Alman.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bunlar Nazizim, Nazileri yıllardan beri araştıran kişiler

efendim. Yani Nazi oluşumları, Nazi grupları. Almanya’da 1970’ten beri olan bütün oluşumları araştıran bu grubun içinde de bir uzman arkadaş var. O detaylı şekilde bununla ilgili çalışma yapıyor. Yani bu bilgiler internete girdiğiniz zamanda zaten Pasav Defaugurnt (1 kelime anlaşılmadı) girdiğiniz zaman Almanca olarak birçok haberler görebilirsiniz resimli olarak efendim burada.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Ben Alman Narkotik İstihbaratındayken Elazığ masasında çalışıyordum. Yaklaşık 21 memurdan oluşuyordu. Elazığ’ın köy köy, muhtar muhtar, okul okul bilgileri raporlanıyordu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani özellikle Elazığ mıydı sizin?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır şimdi Bochum Kasabası, Bochum ili dediğimiz bir il

var. Bu şike soruşturmasında ilgili tanınan bir ildir. Bochum’da özel Elazığ masası adında bir grup oluşturulmuştu. Çünkü niye? Bochum Nürnberg orası bir rur gibittir. Yani Dortmund, Köln, Bochum, Düseldorf hepsi bir bölgede olduğu için orda ağırlıklı olarak Elazığ Palu’dan olan uyuşturucu yani yakalanan Türklerin yüzde 95’i Elazığ Palu’luydu. Onun için özel Elazığ timi diye bir ekip oluşturuldu. Orda da Elazığlı kim varsa, hani kim ikamet ediyorsa Elazığ’ın bütün uydu resminden tutun bütün ilçeleri, illeri, muhtarları kim varsa hepsi tespit ediliyordu, çünkü yakalanan kaçakçıların çoğunun orda bir akrabalık bağları vardı. O Palu masası ondan kaynaklanıyor efendim Elazığ masası.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Siz Hablemitoğlu cinayetinden sonra Ulusal Kanala davet edildiğinizi beyan etti…”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır cinayetten son…. bu kitaptan sonra bu kitap çıktıktan sonra Alman derin devlet…”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani Hablemitoğlu katledilmişti.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2002’de katledildi. 2006’da biz kitabı yazdık.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Siz kitap yazdınız.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Zafer yani Zafer Bey’le bir bölümünü yazdı. Sonra Ulusal

Kanal’a çıktık efendim biz 2006’da.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şöyle bir ifade kullandınız. Burada Hablemitoğlu’nun

bir kısım iddialara göre Alman Vakıfları veya Almanya tarafından öldürüldüğü yönündeki görüşlerinizi değiştirmeniz yönünde bir telkinde bulunulduğunu ifade ettiniz. Yanlış mı anladım?”

121

Page 122: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:122

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Size kim öyle telkinde bulundu?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya şimdi o moderatör arkadaş bulundu, bunlara ters geldi

benim Almanları suçlamam. Yani bunlar çok ciddi şekilde bir cemaati suçluyorlardı. Çünkü Şengül Hanımında o kadar bir beynini yıkamışlar ki efendim. Şengül Hanım bana diyor ki, Necip öldürülmeden bir hafta evvelden diyor bir araba vardı diyor. Arabanın içinde de 2 tane sakallı adam vardı. Her akşamda ilahiyat okunuyordu orda diyor. Ya dedim Şengül Hanım yani İslami bir kuruluş böyle bir operasyon yapmak istese bir haftadan gelip de ilahiyatlar okutur mu dedim? Yani bu bir saptırma gibi bir olay, çok ilginç şekilde. Ben bunun Alman kaynaklı olabileceğini niye düşündüm? Ben size onu da zikredeyim. 1; Alman Vakıfları Bergama dosyası. 2; Doçent Doktor…”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sizin düşünceleriniz tamam kitaplarınızda anlatıyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet yani bunlar beni.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani moderatör tarafından size böyle bir telkinde

bulunuldu. “Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani bunlar beni moderatör mü ordan bir Ulusal Kanal’ın

Genel Yayın Yönetmeni miydi, neydi bir beyefendi ufak boylu bir beyefendiydi.”Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu: “İsim, isim, isim çünkü onun delilini

getireceğim ben. (1, 2 kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika efendim. Doğu Bey tamamlasın. Bir dakika.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Getirebilirsiniz, ben o zaman ki kartı da var ben de, kartı da

var.”Mahkeme Başkanı: “Tamamlayın beyanınızı tamamlayın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet yani onlar dedi ki ya biz dedi Alman tezinde

durmuyoruz bu Fethullahçıların yaptığı bir operasyon, Köstebek Kitabı çıktı. Köstebek Kitabı çıktıktan sonra çok ilginç şekilde Fethullah’ın emniyetin içinde olan oluşumla ilgili Necip’in yazdığı, Necip Hablemitoğlu’nun yazdığı kitaptan dolayı öldürüldüğü kanaatindeyiz dedi. Durum da onu gösteriyor dedi yani çok ciddi şekilde.”

Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu: “Kesinlikle böyle bir şey yok. Hiçbir zaman böyle bir (1, 2 kelime anlaşılmadı) kesinlikle.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “İhsan Göktaş bu kişi dosyamız sanıklarından.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı hı.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Kuvayı Milliye Derneğinde bulunmuş, yatıp kalkmış

kendisi Alman vatandaşı, Alman İstihbaratı adına çalıştığını beyan ediyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı hı.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Türkiye’de Santoloji tarikatını.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ha o konuyu biliyorum (1 kelime anlaşılmadı)Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Takip etmek üzere Türk makamlarına bilgi vermek için

bulunduğunu beyan ediyor. İhsan Göktaş isimli bir kişiyle daha önce herhangi bir tanışıklığınız var mıdır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok ben ismi Santoloji konusunda olan bir haberden dolayı duymuştum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bir kişiyi tanımıyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok tanımıyorum görmedim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yavuz Karakaya diye birisini tanır mısınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok yok isim olarak tanımıyorum.”

122

Page 123: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:123

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “İrfan Yıldız diye birisini tanır mısınız? Bunlar asker şahıs.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok tanımıyorum.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Tanımıyorsunuz. Yavuz Dedegil diye birini tanır

mısınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dedegil diye bir şahıs bizim sitemizde oturuyor. Yani aile

soyadından dolayı söylüyorum.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Almanya’da böyle birisini tanır mısınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok yok benim zamanımda çalışan bir Çetin Abi vardı

efendim emniyette.”Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu, anlaşılmadı.Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu gelir gider tablosundan bahsettiniz vakıfların.” Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet bu çok önemli.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “5 tane Alman siyasi vakfı var dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu Alman siyasi vakıflarını öncelikle ismen sayar

mısınız tekrar?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi Friedrich Ebert Vakfı Alman Sosyal Demokrat Partinin

Vakfıdır, parlamentoda temsilcisi vardır. Nonrad Adenaver Vakfı Hıristiyan Demokratik Partisinin temsilcisidir. Heinrich Böll Vakfı Yeşiller Partisinin temsilcisidir. Friedrich Naummann Vakfı Liberal Partinin temsilcidir. Bir de illegal olarak Türkiye’de faaliyet sürdüren Rose Luxemburg Vakfı Linke Partinin vakfıdır efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şimdi bu vakıfların gelir gider tablosunu ibraz ettiğini ifade ettiniz resmi olarak. Bunu Türkiye Vakıflar Genel Müdürlüğüne mi ibraz ediyorlar?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet şimdi efendim Alman Vakıfları yabancı vakıf oldukları için denetim altındalardır. Bunlar bütün gelir gider tablolarını Türkiye’nin hem İçişleri Bakanlığına sunuyorlar, hem Vakıflar Genel Müdürlüğüne sunar. Bunun dışında da aynı vakıflar Almanya’da bulundukları devletin yani geldikleri devletin parlamentosuna da bir gelir gider tablosu ibraz ediyorlar efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bizim TMBB değil, Alman Parlamentosuna mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Alman Parlamentosuna evet. Türkiye’de de Vakıflar Genel

Müdürlüğüne İçişleri Bakanlığına benim bildiğim yıllık gelir gider tablosu veriyorlar efendim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Hüseyin Buzoğlu, Hüseyin Buzoğlu diye bir kişi tanır

mısınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok, isim olarak tanımam efendim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Çağatay Karlıbel böyle bir akrabanız var mıdır?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çağatay Karlıbel İzmir’de bir şahıs benim soyadımı taşıyor,

çünkü Ergün Karlıbel diye orda da birisi var, o da aynı soyad taşıyor.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Çağatay Karlıbel’le herhangi bir…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hiçbir akrabalığım yoktur.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Akrabalığınız yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hiçbir akrabalığım yok.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yine röportaj veya haberlerde sizin Almanya, ABD’nin

arka bahçesidir diye bir ifadeniz var.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Almanya ABD’nin arka bahçesidir gibi bir ifadeniz var.

Hatırladınız mı bu ifadeyi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok efendim kaç yılında bu?”

123

Page 124: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:124

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Burada bir ifade de bulundunuz. Dediniz ki, her zaman ekranın karşısına bakıyorduk, ekran arkasına da bakalım dedik.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ha ha tamam evet aynen, aynen.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “O yüzden başıma bunlar geldi dediniz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Evet bu hususta.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Nedir beyanınız yani Almanya’yla ABD’yi nasıl

bağdaştırdınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya şimdi Almanya’yla ABD’yi bağdaştırmamın nedeni 1; 2

devlette NATO ülkesi. 3; NATO’nun yıllarca genel merkezi Haydınberk’teydi bizim bulunduğumuzdu eyalette. Yani Brüksel’de ama Amerika Birleşik Devleti olduğu bulunduğu ordaydı. Artı Alman istihbaratının öz geçmişine baktığınız zaman veya CIA’nin kurulmasına baktığınız zaman Geylen grubu çok ciddi bir rol oynamıştır. Yani bu komünizmle mücadele konusunda 1946 yılında Raynart Geylin Florida’da 8 ay Amerikan Askeri İstihbarat Birliklerini antikomünizm ve komünizmle mücadele eğitimleri vermiştir. Yani arka bahçesi derken Amerikalılar yıllarca Almanya’yı üst olarak kullanmıştır. Ta ki bu 90, 91 yılında 2 Almanya’nın birleşmesine kadar olan süreçte ve halada üstleri vardır orada. O sebebiyetle ben bunu büyük ihtimalle dile getirmişimdir efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Evet. Peki, sizin yine bir beyanınız oldu Alman Kiliseler Birliğinin, Türk Ortodoks Kilisesini desteklediğine dair.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı hı.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bunu neye dayanarak ifade ettiniz? Bu konuda ki.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bunu neye dayanarak ifade ettim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani raporlar gösteriyorsunuz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Kiliseler Birliğinin yayınladığı raporlar var her sene

yani onlarda resmi şekilde kitaplarımda onu dipnot olarak gösterdim. Bu sırf Ortodoks Kilisesi için değil bu mesela Evengalist…”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Şimdi somut olarak Alman Kilisler Birliğinin.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Türk Ortodoks Kilisesini desteklediğine dair herhangi

bir rapor, ifade, beyan rastladınız mı, gördünüz mü, elinizde var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim elimde Alman Kiliseler Birliğinin 2005 mi, 2006 yılında

yaptığı bir beyanda verilen paralar vardı. Öyle bir yazı gelmişti, bu kitabımı hazırlarken. Onu kitap olarak da, kitabımda da zaten kaynak olarak belirttim efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Orda var mı Türk Ortodoks Kilisesi?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok, Türk Ortodoks Kilisesi yok orda.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bunu neye dayanak söylediniz yani Türk Ortodoks

Kilisesi…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Türk Ortodoks Kilisesi derken Türk Ortodoks Kilise… sırf

hanımefendinin bahsettiği konu değil başka Ortodoks eğilimli gruplarda var. Yani sırf Ortodoks değil Katolik ve Evangeliklerde dahil olmak üzere. Çünkü Alman Kiliseler Birliği Hıristiyanlığı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Somut olarak Talip Bey somut olarak Türk Ortodoks Kilisesini bir tane var ya Türk Ortodoks Kilisesi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, evet.” Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Desteklemiş midir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani somut olarak ben desteklediğini düşünüyorum, bunlar

çünkü bütün çalışmalarında sırf Türkiye değil, bütün Müslüman Ülkelerde bu tip çalışmaların yapılması için teşvikler yapıyorlar efendim.”

124

Page 125: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:125

Mahkeme Başkanı: “Talip Bey benim de birkaç tane sorum olacak.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayhay efendim.”Mahkeme Başkanı: “Bu 3. dava klasörlerinden 12. klasörün PDF sayfası olarak 211 veya

261. sayfada bir belge var, hatta 215’te. Erol Manisa diye birini tanıyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi Profesör Doktor Erol Manisa’yı tanırım.”Mahkeme Başkanı: “Sizin sizin kartvizitiniz onda bulunmuş.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Neyi.”Mahkeme Başkanı: “Kartvizit.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ha niye söyleyeyim.”Mahkeme Başkanı: “Size ait kartvizit. Buyurun kısaca açıklayın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi. Boğaziçine sığınanlar kitabı yazan Profesör Doktor

Friks Noymart’ın İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinin Dekanıdır. Erol Manisalı da o zaman Boğaziçi, İstanbul Üniversitesinde efendim İktisat bölümünün dekanıydı, başkanıydı. Profesör Doktor Nihat Falay da ikisinin ricası üzerine, ben bu kitabı hiç para almadan tercüme ederek bir akademik hediye yapmış oldum efendim. İstanbul İktisat Fakültesi, Erol Bey’i ordan sık sıkta görüşürdük kendisiyle.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam. Alman Anayasanın Koruma Teşkilatı nereye bağlıdır?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Alman Anayasa Koruma Teşkilatı direkt İçişleri Eyaletse

İçişlerine Bakanlığına bağlıdır efendim. Federal olarak da Federal Meclise bağlıdır efendim.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Şimdi Savcılıktaki ifadeniz, 11 Haziran 2008 tarihli ifadenizde

şöyle yani defalarca söylendi de ben biraz daha açıklayıcı bilgi istiyorum sizden.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: “Taraf Gazetesinin 10 Haziran 2008’de yakında darbe olacak başlıklı

bir haber yayınlanmış.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bu beyanı Veli Küçük hangi tarihte, ne zaman, nerede vermiş?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim ben ifademde.”Mahkeme Başkanı: “Bu konuda bilginiz var mı yani araştırma yaptınız mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok onunla ilgili bilgim yok.”Mahkeme Başkanı: “Bilginiz yok.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben ifadede verdiğim bilgi dediğim gibi yanlış bilgide vermek

istemiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet anladım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne kadarda beyan etseler bu sahtedir, şudur diye ifadem,

ifademde verdiğim ifadeyi.”Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam. 2003 yılı Ocak ayında yayınlanan haberlere

dayanarak bu haberi ben muhbire verdim diyorsunuz yani bu yakında darbe olacak haberi 2003 yılında Almanya’da yayınlanmış.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, evet.”Mahkeme Başkanı: “Daha sonra 2008 yılında Taraf Gazetesi bunu manşet yapıyor

aradan 5 sene geçmiş.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet.”Mahkeme Başkanı: “Yani yakında darbe olacak diye bir beyanı var, ama o 5 sene

içerisinde herhangi bir darbe.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olmadı, olmadı.”Mahkeme Başkanı: “Olmamış yani fiili olarak olmamış.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bunu nasıl açıklarsınız bilginiz var mı bu konuda?”

125

Page 126: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:126

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu bilmiyorum efendim yani o sık sık bu tip haberler çıkıyor Türkiye’yle ilgili yani şöyle diyeyim; National Zeitung Türkiye’de her 10 senede bir darbe olmasını çok normal bir şey olarak görüyor. Yani, bunlar Türkiye’de bir darbe olsun ki, Türkiye’nin AB’ye giriş süreci bloke olsun gibisinden bir ortam yaratmak istiyorlar efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Peki. Sizin beyanınız Talip Doğan Karlıbel olarak söylediniz, bu 2003 yılında yine Veli Küçük’ün atfen söylenen beyan. 26. celsede soruldu Savcı Mehmet Bey tarafından böyle bir demeç verdiniz mi diye soruldu Veli Küçük’e? Tamamen gerçek dışıdır, böyle bir beyan vermedim diyor.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı hı.”Mahkeme Başkanı: “Yine Veli Küçük’ün 26. celsede 6. sayfada şöyle bir beyanı var.

Avcılar ve atıcılar kulübü derneğine üyeliğimin dışında hiçbir dernek kuruluşa ve partiye üye değilim. Merkezi İsveç’te bulunan DAK dediğimiz Dünya Azerbaycanlılar kongresi üyesiyim.

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı hı.”Mahkeme Başkanı: “Bu yapılanmanın yurtdışı toplantılarına katılırım. Bu amaçla yapılan 2

kez Almanya Köln şehrinde bir kez de İsveç Stockholm şehrinde yapılan toplantılara eşimle katıldım. Almanya’da Temmuz 2007’de yapılan toplantıda DAK başkanı seçildim. Yani Dünya Azerbaycanlılar Kongresi Başkanı seçildim. Bu görevimin bu kongrenin üyesi olarak Türkiye’den yalnızca benim olmam vereceğim hizmette zorluk çıkarabileceği düşüncesinden dolayı bu görevimi halen Londra üniversitesinde öğretim üyesi olan Profesör Gulam Rıza Sabri Tebrizi’ye devrettim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı hı.”Mahkeme Başkanı: “Ancak polis sorgulamamda bu Gulam Rıza Sabri Tebrizi ismi dikkat

çekmiş, şifre olarak kabul edildi. Halen bu kongrenin yönetimindeyim demiş. Bu konuda bilginiz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2007 mi dediniz efendim?”Mahkeme Başkanı: “2007 yılında yapılan toplantıda DAK Başkanı seçildim diyor.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Hanımefendi ifade alırken o Murat K. adlı şahısın

verdiği ifadelerde Murat K’ın çok ufak bir çocuk olduğunu Beyefendi Almanya’dayken zikretmişti de. Şimdi 2007 çok ilginç bir durum, çünkü Murat K. dediğimiz şahıs 16 yaşında Afganistan’a giderek 7 buçuk, 8 ay El Kaide eğitim, antiterör El Kaide eğitimi görmüş bir kişidir efendim. Yani ilginç bir rastlantıydı.”

Mahkeme Başkanı: “Yani siz Veli Küçük’ün Dünya Azerbaycan Kongresi Üyesi olduğu işte başkanı olduğu konusunda herhangi bir bilginiz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu biliyorum. Dünya Azerbaycan Kongresi Başkanı olduğunu biliyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: “2 kez Almanya Köln şehrinde, bir kez de İsveç Stockholm şehrinde yapılan toplantıya eşimle katıldım diyor. Bu konuda bilginiz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O konuda bilgim yok efendim.”Mahkeme Başkanı: “Birkaç kez Azerbaycan’a, Kazakistan’a ve Makedonya’ya gittim.

Yurtdışında illegal hiçbir görüşme yapmadım diye beyanı var yine aynı tarihte, duruşmada.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Beyefendinin kendi beyanı efendim ben ona bir şey

diyemem.”Mahkeme Başkanı: “Muzaffer Tekin’in ise muhbirlik talebi kabul edildi diyorsunuz. Niçin

kabul ettiğini biliyor musunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O Muzaffer Tekin.”Mahkeme Başkanı: “Yani niye kabul etmek durumda olsun?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Para veriliyor efendim muhbire yani.”Mahkeme Başkanı: “O nedenden dolayı.”

126

Page 127: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:127

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz bugün 60, 65 bin kilo Eroin yakalattığız zaman 100 binle, 150 bin Avro arasında veya dolar arasında bir muhbirlik parası alıyorsunuz. Bu çok normal olan bir şeydir. Yani büyük ihtimalle para talebinden dolayı mı kabul etmiş onu bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Peki Muzaffer Tekin ismini nereden aklınıza geldi yani böyle bir muhbirlik teklifi için?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Muzaffer Tekin ismini bu…”Mahkeme Başkanı: “Kısaca açıklar mısınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet Ertuğrul Yılmaz öldürülmesi konusunda bir gazeteci

arkadaşım dedi ki ya Muzaffer Tekin’i bir araştırır mısın dedi. Bizde Hannover’deki emniyet kaynaklı bir arkadaşımıza sorduk, dedi ki ya burada dedi Muzaffer Tekin var, 2 tane var. Biri yaşlı, biri genç, ama o isimlere kayıtlı bizde fişleme var dedi. Uyuşturucu ticaretiyle uğraştıkları diye. Bu sırada bu Sabah Gazetesinde haber çıktığı zamanda Ertuğrul Yılmaz’ın kardeşi olan Tuğrul Yılmaz’ın beni araması, tehdit etmesi, sonra Yılmaz Tavukçu konusu filan falan girince burada bir bağlantı olduğunu düşündük efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Buyurun.”Sanık Muzaffer Tekin söz istedi verildi: “Şimdi Başkanım, dikkat ederseniz 2 Muzaffer

Tekin var dedi. Biri 1972 Palu doğumlu tahmin ediyorum. Biri de 1949 Erzurum. Fakat ben hep ısrarla diyorum ki, kirletmek amaçlı benim ismim birileri tarafından bu operasyonda şimdi şunu…”

Mahkeme Başkanı: “Tamam sorunuz varsa alalım.”Sanık Muzaffer Tekin: “O 2 Muzaffer Tekin’i bildiği halde benim olmadığım halde gelen

kayıtlarda bunu teyit ettiği halde hala Muzaffer Tekin diyor. Biraz öncede dedi ki, bunun araştırılmasını istiyorum, kendi kendimi ihbar ediyorum. Sahte pasaportla sık sık yurtdışına çıktı geldi, uyuşturucu trafiğini organize ediyor, dedi. Benimi kastetti onu net olarak söylesin, onun arkasından size bir talebim olacak.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir efendim.”Sanık Muzaffer Tekin: “Olabilir değil, ben de duydum, kendisinin hakkında çok şeyler

duydum ama somut olmadığı için arz etmiyorum olabilir değil.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi efendim.”Sanık Muzaffer Tekin: “Somut somut bilgi mahkemenize sunacak. Ben araştırılmasını

istiyorum.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi efendim.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika soruyu sordunuz.”Sanık Muzaffer Tekin: “Hayhay.”Mahkeme Başkanı: “Huzurdaki Sanık Muzaffer Tekin’i mi kastediyorsunuz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangi Muzaffer Tekin efendim?”Sanık Muzaffer Tekin: “Sahte pasaportla yurtdışına devamlı çıkan.”Mahkeme Başkanı: “Biraz önce yurtdışına sahte pasaportla çıktığı konusunda.”Sanık Muzaffer Tekin: “Muzaffer Tekin beni mi kastediyorsun?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben Veli Bey’i kastetmiştim hanımefendi beni sordum ya o

ihtimal olabilir mi, sahte pasaportla çıkabilir mi diye yani öyle hatırlıyorum.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani kafamız artık balon gibi oldu da kusura bakmayın yani,

yani 20 saattir sorgulandım.”Sanık Muzaffer Tekin: “Sayın Başkanım takdirlerinize bırakıyorum, yormayacağım.” Mahkeme Başkanı: “Tamam Ergün Bey buyurun. Çok kısa, çok kısa alalım.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.

127

Page 128: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:128

Sanık Ergün Poyraz söz istedi verildi: “Talip Beye bazı sorularım olacak.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika efendim soru soruyor.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “(1 kelime anlaşılmadı) Sizin neyi sorduğunuzu söyledi

yani sizin sorduğunuz benim sorum üzerine cevapladığı şey değil mi?”Sanık Muzaffer Tekin: “Evet benim (1 kelime anlaşılmadı)Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O zaman doğru.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun.”Sanık Muzaffer Tekin söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika efendim. Ergün Bey sorun.”Sanık Ergün Poyraz: “Efendim öncelikle ben Talip Bey’e Alman Gizli Servislerinin Türkiye

Operasyonları ve Alman Derin Devlet adlı kitaplarının kendisi tarafından yazılıp yazılmadığının sorulmasını istiyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet Ergün Bey ben yazdım.”Sanık Ergün Poyraz: “Yani her sayfası, her satırını siz kendiniz mi yazınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet Ergün Bey.” Sanık Ergün Poyraz: “Yani başka hiç kimse.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz nasıl yazarsanız, ben de yazarım.”Sanık Ergün Poyraz: “Beni karıştırmayın ben size soruyorum.”Mahkeme Başkanı: “Efendim ben yazdım diyor buyurun.”Sanık Ergün Poyraz: “Ama beni karıştırmasın.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Ergün Poyraz: “Şimdi Alman Derin Devleti adlı kitabınızın 69. sayfasında şu

cümleler var. 18 Aralık 2002 günü Çankaya Portakal Çiçeği Sokağındaki evinin önünde Doktor Necip Hablemitoğlu Ruger marka bir silahtan 2 el ateş açılmasıyla hayata gözlerini yumar. Cinayet mahallinde Ruger marka silahtan çıkan 2 boş kovan dışında delil bulunamadığı için Hablemitoğlu cinayeti dosyası faili meçhul cinayetler dosyası rafında tutulmaktadır diyorsunuz. Burada çok net bir şekilde bahsettiğiniz Ruger marka silahı nerede ve ne zaman gördünüz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben silahı görmedim, ben tutanaklarda.”Sanık Ergün Poyraz: “Bakın bu…”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika efendim. Buyurun.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben silah milah görmedim.”Mahkeme Başkanı: “Görmediniz tamam.”Sanık Ergün Poyraz: “Bu hem Alman Derin Devleti adlı kitabında var, hem de Alman Gizli

Servislerinin Türkiye Operasyonlarında var ve çok net ifadeler görmüş. Peki silahı görmediğiniz halde niçin böyle bir yazı aldınız kitabınıza?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben emniyet tutanakları ve gazetelerde çıkan bazı haberlere istinaden öyle bir silahın kullanıldığı.”

Sanık Ergün Poyraz: “Ben emniyet tutanaklarının tamamını biliyorum hiçbir emniyet tutanağında Ruger marka bir silahtan bahsedilmiyor.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangi silahla öldürüldü efendim?”Sanık Ergün Poyraz: “Ben ne bileyim.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nasıl bilmiyorsunuz ya.”Mahkeme Başkanı: “Ergün Bey (1 kelime anlaşılmadı).”Sanık Ergün Poyraz: “Emniyette bilmiyor. Silah yok ki ortalıkta…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben emniyet müdür yardımcısıyla görüştüm bu konuda.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen kitaplarla kitaplar ilgili bir hayli sorular soruldu.”Sanık Ergün Poyraz: “Bakın ben kitaplar ve.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim burada kitaplarını yargılamıyoruz.”

128

Page 129: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:129

Sanık Ergün Poyraz: “Necip Hablemitoğlu üzerinden gidiyorum. Sadece kitap değil.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ergün Poyraz: “Bu kitapta çok net kullanmış emniyet tutanakları diyor, bu da yanlış

hiçbir emniyet tutanağında böyle bir.”Mahkeme Başkanı: “Efendim buradan nereye gelmek istiyorsunuz onu söyleyin yani

kitaplarda doğru veya yanlış olabilir nereye gelmek istiyorsunuz?”Sanık Ergün Poyraz: “Bitireyim o zaman göreceksiniz.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl efendim?”Sanık Ergün Poyraz: “Sorularımı bitireyim ondan sonra göreceksiniz.”Mahkeme Başkanı: “Efendim vakit bir hayli ilerledi, 2 gündür tanığı sorguluyoruz lütfen

efendim.”Sanık Ergün Poyraz: “O zaman Pazartesi gelsin, Pazartesi sorayım.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben Pazartesi gelmem.”Mahkeme Başkanı: “Bugün bitireceğiz efendim hadi.”Sanık Ergün Poyraz: “O zaman dinleyin.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim. Ergün Bey kısa kısa sorularınızı sorun bitireceğiz

buyurun.”Sanık Ergün Poyraz: “Bakın ister bitirin, ister bitirme….”Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim tartışmayalım oturun.”Sanık Ergün Poyraz: “Otu… ayakta sorayım.”Mahkeme Başkanı: “Sorun, sorun tartışıyorsunuz ben ne diyorsam uymak zorundasınız

efendim söyleyin.”Sanık Ergün Poyraz: “O zaman nasıl yapayım ben şimdi uzun soruyu kısaltayım mı?”Mahkeme Başkanı: “Benimle tartışacağınıza, zaman geçireceğinize sorunuzu sorun.”Sanık Ergün Poyraz: “Soruyorum. Yine kitabın 50. sayfasında 06 T 08 adlı plaka

numarasından bahsetmişsiniz ve bu arabanın daha sonra Amerikan Konsolosluğuna ait olduğunu belirtmişiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Ergün Poyraz: “06 T 08 plakalı aracın gerçekten Amerikan Konsolosluğuna ait bir

araç olduğuna emin misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı ve bu olayı araştıran bir

emniyet müdürünün verdiği bilgiler bu.”Sanık Ergün Poyraz: “06 T 08 gibi plaka hiçbir zaman olmaz.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O sizin (1 kelime anlaşılmadı).” Mahkeme Başkanı: “Ergün Bey.”Sanık Ergün Poyraz: “Bir dakika efendim soru sor…”Mahkeme Başkanı: “Bakın bu tür sorular sormanıza izin vermiyorum.”Sanık Ergün Poyraz: “(1, 2 kelime anlaşılmadı)Mahkeme Başkanı: “Kitaplarını, kitaplarını yargılamıyoruz lütfen doğrudan kendinizle ilgili,

kendinizle ilgili savunmayla.”Sanık Ergün Poyraz: “(1, 2 kelime anlaşılmadı)Mahkeme Başkanı: “İlgili beyanlarınız varsa sorular sorun.”Sanık Ergün Poyraz: “:Bakın ben o zaman.”Mahkeme Başkanı: “İzin vermiyorum kitapla ilgili soru sormanıza izin vermiyorum,

kendinizle ilgili sorularınız varsa sorun.”Sanık Ergün Poyraz: “Bakın Tanık ben Hablemitoğlu cinayetini biliyorum dedi. Dolayısıyla

bununla ilgili soruları kitaptan veya anlatımından sırayla soracağım. 2; ben Alman Vakıfları

129

Page 130: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:130

konusunda Türkiye’de uzman kişiyim dedi. Hablemitoğlu olayından sonra bu konuda tek araştırma yapan kişiyim dedi ve Alman Vakıflarının Türkiye’de birçok partilere ve insanlara para yardımı yaptığını bunun belgelenemeyeceğini söyledi. Bunların hepsi belgelenecektir.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam bunları niçin bunları.”Sanık Ergün Poyraz: “Tanığınız sürekli yalan söylemektir, ben bu yalanları

belgeleyeceğim.”Mahkeme Başkanı: “Bunların niçin sorulduğu belli efendim. Yani kitaplar soruldu Vural

Bey tarafından uzun uzadıya soruldu.”Sanık Ergün Poyraz: “Bakın bunların hiçbirisinin sormadığı soruları soracağım.”Mahkeme Başkanı: “Sizde aynı konuyu, aynı konuyu tekrar tekrar soruyorsunuz.”Sanık Ergün Poyraz: “Tahammül göstermeniz gerekiyor.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim.”Sanık Ergün Poyraz: “Sorabilir miyim? Lütfeder misiniz?”Mahkeme Başkanı: “Bir iki soru daha sorun, bir iki soru daha sorun bundan sonra

soramazsınız.”Sanık Ergün Poyraz: “Soru sayısını ben bilirim sordurmayacaksanız buyurun mikrofonu.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun efendim. Buyurun kitaplarını yargılamıyoruz onu diyorum.”Sanık Ergün Poyraz: “Ama sorularım konuyla ilgili.”Mahkeme Başkanı: “Sorun.”Sanık Ergün Poyraz: “Yine Necip Hablemitoğlu’yla ilgili ABD ve İsrail aleyhine hiçbir

söylemin olmadığını belirtmişsiniz. Bu konudaki deliliniz nedir?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Necip Hablemitoğlu ne ABD ne İsrail üzerine bir araştırma

yapmıştır. Yaptığı araştırmalar hep Alman Vakıfları üzerineydi ve Bergama dosyası altın madenleriyle ilgiliydi efendim.”

Sanık Ergün Poyraz: “Her 2 kitabınızda da alıntı yaptığınız, 1, Kosova sorunu, 2, BND ve kaplancılar adlı makaleleri baktığınız zaman Necip Hablemitoğlu’nun ABD aleyhine onlarca, yüzlerce cümlesini görürsünüz. Bunu gördüğünüz…”

Mahkeme Başkanı: “Ergün Bey kanaatlerinizi bırakın, sorularınızı sorun.”Sanık Ergün Poyraz: “Bir dakika soruya geliyorum.”Mahkeme Başkanı: “Soruları sorun, soruları sorun.”Sanık Ergün Poyraz: “İzin veriyor musunuz?”Mahkeme Başkanı: “Efendim buyurun.”Sanık Ergün Poyraz: “Kanaat değil. Bunları gördüğünüz halde niçin yalan

söylüyorsunuz?”Mahkeme Başkanı: “Bu soruyu soramazsınız, başka soru sorun.”Sanık Ergün Poyraz: “Bunları gördüğünüz halde niçin bu şekilde gerçekdışı bir bilgide

bulundunuz?”Mahkeme Başkanı: “Efendim sorusu aynı mahiyette, başka soru sorun.”Sanık Ergün Poyraz: “Yine Hablemitoğlu’yla ilgili yazılarını ve makalelerini birçok ABD’li

ve İsrail kökenli bilim adamları destekliyor demiş. Bu bilim adam, birçok bilim adamından bir tane örnek verebilir mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Profesör Doktor Finkliştayn.”Sanık Ergün Poyraz: “Yanlış.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İyi yanlışsa yanlış.”Mahkeme Başkanı: “Bu size göre, bu sizin yorumunuz.”Sanık Ergün Poyraz: “Benim bildiğim (1 kelime anlaşılmadı)Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim.”Sanık Ergün Poyraz: “Siz Alman BKA kuruluşunda tercümanlık yaptığınızı söylediniz,

doğru mudur?”

130

Page 131: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:131

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim evet.”Sanık Ergün Poyraz: “Sizin aynı kurumda danışmanlık yapan bir danışmanınız var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok.”Sanık Ergün Poyraz: “Peki böyle bir şey yoksa yine kitaptan sormak zorundayım, kusura

bakmayın.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”Sanık Ergün Poyraz: “Kitapta….”Mahkeme Başkanı: “Efendim böyle uzun uzadıya soramazsınız makul sayıda sorun

bitireceğim buyurun.”Sanık Ergün Poyraz: “Makul sayıda kısa bir soru.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim hayır.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Hayır buyurun.”Sanık Ergün Poyraz: “Şimdi bakın ben soruyorum tamam.”Mahkeme Başkanı: “Anlaşılıyor usul ne olduğu buyurun.”Sanık Ergün Poyraz: “Şimdi dediniz ki benim danışmanım yok. Peki o zaman kitaptaki şu

cümleyi nasıl açıklayacaksınız? Danışmanımın bana verdiği bilgiye göre, danışmanımın bana verdiği bilgiye göre.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir dakika, bir dakika saptırma yapıyor böyle bir şey olmaz efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika soruyu tamamlasın, soruyu tamamlasın.”Sanık Ergün Poyraz: “Alman BKA kuruluşunda yaptığı tercümanlık yıllarında cümlesini

izah eder misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizin yaptığınız saptırmaya ben şimdi cevap vereceğim.

Alman Derin Devletinin kitabının Zafer Güler yazar olarak gözüktüğü için efendim kendisinin ifadeleri yani danışman olarak beni kastediyor konsept danışmanım olarak. Şimdi Ergün Bey bir ordan okuyor, bir ordan okuyor. Şimdi burada ben konsept danışmanı olarak geçiyorum ve benimle ilgili çünkü bu kitabı gerçekten ben yazdım o dedi ki başın ağrır, sorun olur benim ismimi ver dedi. Mahkemenin başlangıcında. Şimdi burada danışmanım kelimesi geçiyor. Hiçbir bu kitapta danışmanım geçmiyor Ergün Bey.”

Sanık Ergün Poyraz: “Bir dakika. Şu kitabı, şu kitabı siz mi yazdınız?”Mahkeme Başkanı: “İsmini söyler misiniz?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet evet.”Sanık Ergün Poyraz: “Bakın işte burada siz yazdınız 61. sayfasını açar mısınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Aynı kitap aynı yazı burada da var efendim ben size

göstereyim.”Sanık Ergün Poyraz: “61. sayfasını açar mısınız?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.Sanık Ergün Poyraz: “2. satırın son kelimesinden itibaren okur musunuz?”Mahkeme Başkanı: “Siz okuyun efendim soruyu soran sizsiniz.”Sanık Ergün Poyraz: “İnkar ettiği için.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen okuyun.”Sanık Ergün Poyraz: “O zaman soruyorum danışmanımın bana verdiği bilgiye göre. Bu

konuda ne diyor? Yazdıysa danışman…”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangi bölümde efendim?”Sanık Ergün Poyraz: “61. sayfa 2. satır son kelime.”

131

Page 132: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:132

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2. Satır, ben görmüyorum efendim burada.Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Sanık Ergün Poyraz: “İsterseniz biraz gözlüklerinizi silin.”Mahkeme Başkanı: “Bakın bu kitaptan uzun uzadıya soru soramazsınız. Kendinizle ilgili

sorular sorun, savunmayla ilgili soru sormanıza izin vereceğim yoksa kesmek zorunda kalacağım. Buyurun.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Aynısı aynı kitap.”Sanık Ergün Poyraz: “Bakın burada dediğiniz diğer isim yok, burada sadece siz varsınız.”Mahkeme Başkanı: “Alın Ergün Beyden alın kitabı burada gösterin alın verin ona.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı Mahkeme Başkanı: “Efendim müdahale etmeyin, kitap geliyor zaten. Talip Bey bakın

orda.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam efendim. Evet şimdi bu şöyleydi Zafer Bey bu kitabı

yazdığı için aynı bu danışmanım konusu burada da var. Biz o bölümü aldık, o bölümde buraya eklemeler yaptığımız için editör arkadaşın yaptığı bir hata yani şu bölümün aynısını siz bu kitapta da görebilirsiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Zafer Bey beni kastetmiştir efendim orda.”Mahkeme Başkanı: “Tamam sorunun cevabını verdiniz:”Sanık Ergün Poyraz: “Sosyal demokrat ya da ona benzer bir görüşte olduğunuzu

söylediniz doğru mu?”Mahkeme Başkanı: “Efendim görüşleri yargılamıyoruz, başka soru sorun. Görüşlerini

yargılamıyoruz.”Sanık Ergün Poyraz: “Ama devamını getireceğim.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen başka soru sorun.”Sanık Ergün Poyraz: “Sizin tavrınızdan tanığın, yalancı tanıklık yaptığının ortaya

çıkmasından çekindiğinizi anlıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Hayır efendim.”Sanık Ergün Poyraz: “Dolayısıyla ….”Mahkeme Başkanı: “Bakın bakın bu tür şeyler söyleyemezsiniz, mahkememizi zan altında

şeyler söyleyemezsiniz.”Sanık Ergün Poyraz: “Bakın.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen, bu tür kabul etmiyoruz efendim, kabul etmiyoruz. Başka

beyanız varsa, sorunuz varsa onu alalım.”Sanık Ergün Poyraz: “Alacağım.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Sanık Ergün Poyraz: “Bakın ben hakaret etmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Biz kimseden çekinmeyiz, biz kimseden çekinmeyiz.”Sanık Ergün Poyraz: “Ben hakaret etmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Biz burada maddi gerçeği araştırıyoruz.”Sanık Ergün Poyraz: “O zaman sorularıma müsaade edeceksiniz.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen aynı mahiyetteki şeyleri söylüyorsunuz.”Sanık Ergün Poyraz: “Bakın şeyde dedik ya.”Mahkeme Başkanı: “Bakın son bir soru sorun kendinizle ilgili olsun. Kitapla ilgili

sorarsanız izin vermiyorum. Buyurun.”Sanık Ergün Poyraz: “Yine söylediği son şeyin cümle aynen şuydu; Necip

Hablemitoğlu’ndan sonra Alman Vakıflarıyla ilgili çalışma yapan tek kişi bendim, Alman Vakıflarıyla çalışma yaptığım için başım belaya girdi. Bu söylemi yanlış. Niçin ben bunu size

132

Page 133: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:133

soru soruyorum? Alman Vakıflarıyla ilgili en kapsamlı araştırma benim araştırmamdır. Ama benim başım hiç belaya girmedi. Tanık sürekli olarak bir cemaatin cinayet işleme ihtimalinin üstünü örtmek için bu işi bilerek Alman Vakıflarına yıkıyor, bununda kaydı burada.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun oturun, mikrofonu kesin buyurun oturun.”Sanık Ergün Poyraz: “Buyurun.”Mahkeme Başkanı: “Son bir soru.”Sanık Muzaffer Tekin söz istedi verildi: “Şimdi huzurdaki tanık net ve kesin uzatmadan şu

sorunun cevabını versin Başkanım, anlatmasın başka bir şey. Muzaffer Tekin 1950 doğumlu ben, sahte pasaportla Almanya’ya birçok defa girip çıktığımı ve uyuşturucu trafiğini idare ettiğimi mi kastetti, evet veya hayır desin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sayın Hakim Beye verdiğim cevapta neyse o.”Sanık Muzaffer Tekin: “Evet hayır.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evetse evet. Evet.”Sanık Muzaffer Tekin: “Bulgusunu söylesin Mahkemenize, kanıtını söylesin benimle ilgili

kanıtını? Kanıt söyle, delil söyle, neye göre söylüyorsun?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya’daki verilen ifadeler efendim o…”Sanık Muzaffer Tekin: “Kim verdi ona arz et mahkemeye, ona göre ben işlem yapacağım.Tanık Talip Doğan Karlıbel: “E söyledik efendim bununla ilgili bilgileri verdik.”Sanık Muzaffer Tekin: “Hangi bilgi Başkanım hepsinin geldi yalan diyoruz

demeyeceğimde yanlış mıdır, nedir?”Mahkeme Başkanı: “Efendim 2 gündür, 2 gündür değişik şekillerde, değişik sorular

soruldu.”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet, evet.”Sanık Muzaffer Tekin: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Son söyleyeceğiniz bir şey var mı?”Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Muzaffer Tekin: “Hakkında işlem yapılmasını istiyorum bu müfterinin.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Muzaffer Tekin: “Doğruysa benim hakkımda yapın.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Veli Küçük söz istedi verildi: “Sayın Başkanım az önce benim ifademi okudunuz,

kendisine de sordunuz. Ben huzurdaki tanığı da dinledim. O okuduğunuz benim verdiğim ifade doğrudur. Yalnız şimdi benim üzüldüğüm bir konu oldu. Bu 2 gündür, 3 gündür yani Azeriliğim sorgulanır bir duruma geldi.”

Mahkeme Başkanı: “Yok efendim yani beyanınızı okuduk, siz öyle beyanda bulundunuz.”Sanık Veli Küçük: “Yani bu ben Azeri…”Mahkeme Başkanı: “Savunmanızda öyle söylemişsiniz onu okuduk, (1 kelime

anlaşılmadı).”Sanık Veli Küçük: “Ben Azerbaycanlıların, Azerilerin toplantılarına gittim doğrudur ama

hiçbir zamanda da Hollanda’da bilmem nerede yapmadım yani.”Mahkeme Başkanı: “Veli Bey yani Azerilerin şu, bu onları, onu araştırmıyoruz,

iddianamedeki konularla ilgili araştırma yapıyoruz.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Sanık Veli Küçük: “Ben Almanya’da yalnızda ben Almanya’daki Azerbaycanlılar Dünya

Azerileri toplantısını 2 kere Almanya’da yaptık. Bu gittiğim şehri söylesin, hangi şehirde toplantı yaptığımı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Söyledik efendim.”Sanık Veli Küçük: “Hangisi?”

133

Page 134: T · Web viewSizinde bu görüşünüz bununla çakışıyor. Siz bu kitabı Ümraniye Operasyonu sonrası, yani sözde Ergenekon operasyonundan hemen önce 2, 3 ay öncesine yazmışsınız.

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.01.2012 ESAS NO: 2008/209 CELSE NO:210 Sayfa:134

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nürnberg ve Layphaym kasabaları.”Sanık Veli Küçük: “Hayır efendim ben yalnızca Köln’de 2 seferde Köln’de toplantı yaptım

aldığımız kararlarda benim başkan seçilmemde Köln’deki toplantıda oldu efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam anlaşıldı.”Sanık Veli Küçük: “Tamam.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz istedi verildi: “Sayın Başkan saatin

ilerlediğini, dosyanın kapsamını, salonun fiziki koşullarını, sizlerin sabrının tükenmekte olduğunu, yorulduğunu bütün bu faktörleri dikkate alıyoruz ama biz burada efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Hayır efendim (1 kelime anlaşılmadı) usule uygun soru sorulmadığı için biz müdahale ediyoruz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim müsaade buyurun sözümü bitireyim, sonrasında efendim müsaade buyurun. Efendim usule ilişkin.”

Mahkeme Başkanı: “Kısaca kısaca alalım.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Usule ilişkin düzenlemede sanığın ya da

müdafiinin gerçeğin açıklığa kavuşturulması için soracağı soruya sınırlama getirilmez, getirilemez. Eğer Sayın Mahkemeniz burada hakkın kötüye kullanıldığına ilişkin bir tespit değerlendirmede bulundu ise, o vakit nasıl ki süremizi 15 dakika ile sınırlıyorsunuz, burada maddi gerçeği açıklığa kavuşturmak üzere bir usul esası belirleyelim, ara karar tesis edin. Her bir sanığa kaç soru sorma hakkı, kaç satır soru sorma hakkı, kaç dakika soru sorma hakkı olduğunu açıklığa kavuşturun, sizinle lüzumsuz yere polemik yaşayıp gerilmeyelim. Sizi de geriyorsunuz, bizde geriyoruz maazallah hepimizin yaşı malum.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim tamam.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kalp krizinden gideceğiz bir gün.”Mahkeme Başkanı: “Anladım. Herkes sorunun sorma amacına uygun soru sorarsa, dosya

kapsamıyla ilgili sorarsa mesele kalmaz. Buyurun oturun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sayın Başkanım benim müvekkilim örgüt

liderliğiyle suçlanıyor.”Mahkeme Başkanı: “Anlaşıldı, konu anlaşıldı buyurun oturun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tabi ki şimdi bakın…”Mahkeme Başkanı: “Buyurun oturun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim bir müsaade edin.”Mahkeme Başkanı: “Konu anlaşıldı lütfen.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Son cümle lütfen son cümle.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen izin vermiyorum.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim lütfen son cümlem bitiriyorum.”Mahkeme Başkanı: “Mikrofonu keselim, mikrofonu keselim. Buyurun oturun, buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim bunu iktidar savaşına

dönüştürüyorsunuz duruşma salonunda.”Mahkeme Başkanı: “Söylediğiniz sorun anlaşıldı buyurun.”Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Duruşma salonunu iktidar savaşına

dönüştürüyorsunuz.”Saatin 18:25 olduğu görüldü. Oturuma bugüne mahsus olmak üzere son verildiGEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Oturuma 23 Ocak 2012 günü saat 9:00’da kaldığı yerden devam edilmek üzere ara

verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2012

BAŞKAN 28298 ÜYE 37266 ÜYE 39995 KATİP 139152

134