Transcript of Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi ...
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin
Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168
DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
160
Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i
Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste- Güfte Açsndan
Analizi1
An Analysis on Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’s Yürüksemâî Titled
“Tûti-i Mucize Gûyem” in The Context of Maqam, Rhtym, Composition
and Lyrics Nuh Akmehmedolu Ör. Gör., Atatürk Üniversitesi Türk
Mûsikîsi Devlet Konservatuar email: nuh.akmehmedoglu@atauni.edu.tr
ORCID ID: https://orcid.org/0000-0003-2918-5240
Özgür Sadk Karata Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü email:
ozgursadik.karatas@atauni.edu.tr ORCID ID:
https://orcid.org/0000-0002-8597-3914 1Bu makale, “18. yy. Klâsik
Türk Mûsikîsi Bestekârlarnn Din D Sözlü Eserlerinde Yer Alan
Tasavvûfi Mazmunlar Üzerine Bir nceleme” adl Yüksek Lisans Tez
çalmasndan üretilmitir.
Atf (APA 6)/To cite this article Akmehmedolu, N., & Karata, Ö.
S. (2019). Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi
“Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte
Açsndan Analizi. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü
Dergisi. 43, 160-168. doi:
https://doi.org/10.32547/ataunigsed.590735
Makale Gönderim Tarihi/Received: 11/07/2019 Makle Kabul
Tarihi/Accepted: 28/09/2019 Makale Yayn Tarihi/Published:
26/10/2019
Research Article/Aratrma Makalesi
Öz
Bu çalma, esasen Klâsik Türk Mûsikîsi din-d formlarnda sklkla
kullanlan “tasavvufî mazmûnlar”n nasl bir ileve sahip olduunu ve
anlamdaki etkinliini ortaya koymak amacyla gerçekletirilmitir. Bu
balamda; Klâsik Türk Mûsikîsi’nin en önemli bestekârlarndan biri
olan Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin ünlü eseri “Tûti-i Mucize
Gûyem” isimli eseri incelemeye alnmtr.
Aratrmada “Betimsel” yöntem kullanlmtr. Betimsel yöntem kapsamnda
yer alan “Tarama” (Survey) modelinden yararlanlmtr. Aratrma
konusuna yönelik olarak kullanlan bu teknikler aracl ile elde
edilen tüm veriler analiz edilmi ve yorumlanmtr. Aratrmann evrenini
Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’ye ait eserler, örneklemini ise
Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i
Mucize Gûyem” isimli eserin Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan
Analizi oluturmaktadr.
Aratrmann giri bölümünde; mûsikî-edebiyat-tasavvuf ilikisine dâir
bilgilere yer verilmitir. Bu bölümü takip eden Yöntem ksmnda ise;
aratrmann hangi aratrma modeli ile yürütüldüü, çalmann evren ve
örnekleminin nasl oluturulduu ve örneklemin içerii, verilerin
toplanmasnda kullanlan veri toplama araçlar ve toplanan verilerin
nasl analiz edildiklerine ilikin yöntem bilgilerine yer verilmitir.
Yöntem ksmndan sonraki bölümde; çalma dâhilinde skça karlalacak
olan mazmûn ve güftelerdeki tasavvufî unsurlar ile eserin bestekâr
hakknda genel bilgiler verilmitir. Bulgular ve Yorum olarak
adlandrlan bölümde ise eser; güfte, makam ve usûl açsndan analiz
edilmitir. Çalmann son bölümü olan Sonuç bölümünde ise bulgular ve
yorum neticesinde elde edilen tespitlere yer verilmitir.
Anahtar Kelimeler: Klâsik Türk Mûsikîsi, Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi, Makam, Usûl, Güfte, Mazmûn
Abstract
This study has been carried out specifically with the aim of
revealing the function and effectiveness of the Sufism in the
non-religious forms of Classical Turkish Music. In this context;
one of the most important composers of Classical Turkish Music,
Buhûrîzâde Mustafa Itri Efendi's famous work titled "Tûti-i Mucize
Gûyem" has been studied.
"Descriptive" method has been used for the study. The "Survey"
model has been used in the descriptive method. All the data
obtained through these techniques used for the research subject has
been analyzed and interpreted. The universe of the research
consists of the works belonging to Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi
and the sample consists of the analysis of Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi's Segâh Yürüksemâî titled "Tûti-i Mucize Gûyem" in terms of
Maqam, composition, and lyrics.
The introduction part of the research includes information about
music-literature-Sufism relationship. In the Method part,
information about the research model, the universe and sample of
the study and the content of the sample, the data collection tools
used in the collection of data, and the methodology of how the
collected data are included. In the following part, general
information about the mystical elements in the poetic theme, lyric,
and about the composer of the work which will be frequently
encountered in the study are given. In Findings and Interpretation
part, the work has been analyzed in terms of Maqam, rhythm, and
composition. In the conclusion part, the evaluations obtained as a
result of the findings and comments are given.
Keywords: Classical Turkish Music, Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi,
Maqam, Rhythm, Lyrics, Poetic theme
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin
Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168
DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
161
1. Giri
“Yüksek medeniyetler, millete ait maddî ve manevi deerlerin tümünü,
zaman içerisinde kendine has duyu, düünü ve ifade edi tarz ile
kültürlerine sindirirler ve gelecek nesillerini onunla korumu
olurlar. Osmanl medeniyetinin kültürü de Türklüün douu ile balam,
zamanla gelierek binlerce yl bütün Türk toplumlarn millet olarak
ayakta tutmu ve onlar yüksek medeniyet seviyesinde temsil
etmitir.
Osmanl medeniyetinin edebiyat, hiç üphesiz o kültürün birinci elden
kaynadr. Dünyann her milletinde en gizemli sözleri âirler
söylemitir. âirlerin birer sarraf titizliiyle iledii kelimeler,
kiilere ayr dünyalar sunar ve farkl hissedi perdeleri açarlar”
(Pala, 1997, s. 11).
Edebiyat, sözlü mûsikîde bestekârn en büyük yardmcs olarak kabul
edilmitir. Bestekâr, besteleyecei güfteyi alr ve sarraf titizlii
ile ilenen kelimeleri yine sarraf titizlii ile bestesine
nakeder.
“Mûsikîyi de, dier nimetler gibi insanla sunulmu bir nimet olarak
kabul etmek, onu kesin olmayan bilgilerden hareketle hayatn dna
itmekten daha anlaml olsa gerek. nsan daima ftri olan arar ve ona
yönelir. Mûsikî de insan ftratnn meylettii nimetlerden biridir”
(Çetinkaya, 1995, s. 7).
“nsan- Kâmil için her ses lâhî mûsikîye dönüür; gerçek bir sûfî,
her sesin ona, sevdiinden müjde getirdiini duyar, her sözcük onun
için adeta Allah’n bir vahyidir.
Tasavvuf ehlinin mûsikîye verdii mânâ, maddi âlemin deil mânâ
âleminin yansmalardr” (Çetinkaya, 1999, s. 105).
“Osmanl müziinin hemen bütün büyük bestecileri, tekke ve
dergâhlarda yetimi, orada bir manevî eitimden geçmi, çile
doldurarak olgunlam. Tasavvuf, bu müziin ana kaynan oluturmu. Hac
Ârif Bey de dâhil olmak üzere birçok bestecinin eserlerinde
tasavvufun derin izleri vardr. Mesela Hac Ârif Bey’in çerkes cariye
için besteledii “Vücûd kliminin sultânsn sen” adl eserine tasavvuf
penceresinden baktmz vakit, bambaka bir manzara ile karlarz”
(Çetinkaya, 1999, s. 50).
Çalmann konusu için bir giri nitelii oluturmak amacyla buraya kadar
Klâsik Türk Mûsikîsi ve tasavvuf ilikisine dair verilmi olan tüm
bilgiler nda, tasavvufun müzikteki yeri, müziin tasavvuftaki yeri,
tasavvuf ve mûsikî için ortak bir kaynak olan edebiyatn genel
hatlar ile açklanmasna çallmtr. Klâsik Türk Mûsikîsi içerisinde
önemli bir yeri olan tasavvufun, bünyesinde barndrd zengin unsurlar
sayesinde, edebiyat vastasyla kendisini söze dönütürmü ve
sonrasnda, mûsikî ile sese dönütürmütür. Tasavvuf, dinî ve
tasavvufi formlarda devaml olarak ilenmitir. Tasavvufi eitim yapan
yerler bu konuda zirveye ulamtr. Tasavvuf, din-d mûsikîde de
tasavvufî eitim alm bestekârlarn elinde, tasavvuf etkilerini
göstermi ve özel bir ekle girmitir. Böylece tasavvuf, mûsikî ile
ayrlmaz bir bütün olmutur.
2. Yöntem
2.1. Aratrma modeli
Bu aratrmada betimsel aratrmalardan tarama modeli temel alnarak
yürütülmütür. “‘Betimsel Aratrmalar’, olay olduu gibi aratran ve
ele alnan olaylarn ve durumlarn ayrntl bir biçimde aratrld ve
onlarn daha önceki olaylar ve durumlarla ilikilerinin incelenerek,
‘Ne’ olduklarnn betimlenmeye çalld aratrmalardr (Karakaya, 2009, s.
59)
Betimsel aratrmalarn bir türü olan ‘Tarama Modeli’ ise; geçmite ya
da halen var olan bir durumu, var olduu ekliyle betimlemeyi
amaçlayan aratrma yaklamlardr. Aratrmaya konu olan olay, birey ya
da nesne, kendi koullar içinde ve var olduu gibi tanmlanmaya çallr.
Onlar herhangi bir ekilde deitirme, etkileme çabas gösterilmez.
Bilinmek istenen ey vardr ve oradadr. Önemli olan, ona uygun
biçimde gözleyip belirleyebilmektir” (Karasar, 2005, s. 77).
Tarama modeli kapsamnda yer alan bu çalmada, yazl literatür ve
çeitli kaynaklardan elde edilen verilerin içerik analizleri
yaplmtr.
2.2. Evren ve örneklem
Bir nitelik hakknda yorum yapabilmek için, o nitelie ait gözlem
sonuçlarna gereksinim duyulur. O nitelie ait gözlem sonuçlarna
‘evren’ ya da ‘yn’ denir. Genellikle tüm gözlem sonuçlarna ulamak
mümkün olmayabilir ya da ulalan tüm gözlem sonuçlar çok maliyetli
ve pratik olmayabilir. Bu gibi durumlarda evreni temsil edebilecek,
evren içinden seçilen bir veri grubuna ilikin gözlem
sonuçlaryla
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin
Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168
DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
162
çalmak pratik ve yeterli olabilir. Bu veri grubuna ‘örneklem’
denir. Örneklem yn temsil evren içinden uygun yöntemler kullanlarak
seçilen kümelere denir (ahin, 2009, s. 121).
Bu balamda aratrmann evrenini Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’ye ait
eserler, örneklemini ise Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh
Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” isimli eserin Makam, Usûl ve
Beste-Güfte Açsndan Analizi oluturmaktadr.
2.3. Verilerin toplanmas ve analizi
Bu aratrmann verileri, belgesel tarama yöntemi kullanlarak elde
edilmitir.
“Varolan kayt ve belgeleri inceleyerek veri toplamaya ‘Belgesel
Tarama Yöntemi’ ad verilir. ki ayr amaçla belgesel tarama teknii
kullanlr. Bunlar genel tarama ve içerik çözümlemesidir. ‘Genel
Tarama’, aratrmacnn aratrd konuda inceledii, okuduu, çalmasna
aktard literatür taramasn içerir. ‘çerik Çözümlemesi’ ise, belirli
bir metnin, kitabn, belgenin belirli özelliklerini saysallatrarak
belirleme amacyla yaplan bir taramadr” (Cemalolu, 2009, s. 154). Bu
çalmada belgesel tarama yöntemlerinden genel tarama yöntemi
kullanlmtr.
Bu kapsamda, çalmaya yönelik tüm veriler, konuyla ilgili kaynak
niteliinde yaynlanm olan kitaplarn, süreli yaynlarn, ve ilgili eser
notalarnn taranmas yoluyla toplanmtr.
Bu çalmann konusu olan “Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh
Yürüksemâîsi ‘Tûti-i Mucize Gûyem’ isimli eserin Makam, Usûl ve
Beste-Güfte Açsndan Analizi” dâhilinde en önemli analiz verileri,
bestekârn günümüze ulaan eserlerine ait notalardr. Bestekâra ait bu
eserin notas, TRT nota arivinin taranmasyla elde edilmi ve üzerinde
içerik çözümlemeleri yaplmtr.
3. Bulgular ve yorum 3.1. Mazmûn kavram hakknda genel
bilgiler
Kelime olarak mazmûn ( ); “Arapçada ‘bir nesnenin içi, iç ksm’
anlamna gelen zmn kökünden türemi bir kelimedir. Edebiyat terimi
olarak; 1. Mefhum, mana, anlalan ey; 2. Hakiki mâna, ana fikir; 3.
Nükteli, sanatl, cinasl, ince söz; 4. Bir söz ve ibareden çkarlan
gizli mâna, zmmen söylenmi misal eklinde mâna üzerinde younlalarak
tanmlanmtr. Klâsik Türk edebiyatnn mazmûnlarn bir araya getirmeye
çalan Ahmet Talat Onay, Nef’î’nin :
‘Çeke Mazmûnunu fehm etmede bir nükte-inas
Ne kadar dikkat ederse o kadar renc-i elîm’
dedii beytini örnek vererek Mazmûnun kolay kolay anlalamayacan, onu
anlamak için çok dikkat etmek gerektiini anlatmaktadr” (Deniz,
2008, s. 207-208).
Mazmûnlar, Gökdemir ve Gökdemir (t.y.) öyle izah etmektedir: “Divan
iirinin mazmûnlar deimez. Dinî- dind (lâdinî), beeri-ilâhî bütün
duygular ayn kelime ve hayâl unsurlaryla, ayn benzetmelerle ifade
edilir. Ayn kelime ve mazmûnlar kullanlmakla beraber, kullanann
maksadna, kiiliine ve kullan yerine göre, anlam deiebilir. Meselâ
tasavvufi iirler yazan airler; mecazl olarak, mey-içki derken ilâhî
ak, meyhane derken dervilerin topland tekkeyi kast ederler” (s.
50).
Mazmûn kavram edebiyatta daha ksa bir ifadeyle, “nükte ve
cinaslarla süslenen ve asl mânây dolayl olarak anlatan güzel söz”
eklinde açklanmaktadr (Ayverdi, 2005, s. 1964).
3.2. Güftelerde tasavvufî unsurlar hakknda genel bilgiler
Divan âirlerinin hemen birçou dünya ve hayata aldr etmeme, maddî ve
manevî istina, hayattan tad alma, dertleri zevk edinme ve içki
âlemlerinin cazipliini anlatan rindâne gazellere rabet
göstermilerdir. Bata Sultanu’-uara Bâkî (ö. 1600) olmak üzere
birçok âirin divanlarnda bu tür gazellere skça rastlanr. Hemen her
divan âirinde bir parça rindlik düüncesi hâkimdir. Hayatnda hiç
içki içmeyen birçok dini bütün âirin dahi, çok zaman meyhaneden,
içkiden, sakîden bahsetmeleri -gerçek tasavvuf ehli deillerse ve bu
kelimeleri mecaz olarak kullanmadlarsa rindâne bir hayat yaadklarn
empoze etmek istemelerindendir (Pala, 1997, s. 130-131).
Tasavvuf ehli olanlar için bu kelimeler tasavvufi stlah içinde
deerlendirilir. Tasavvufi stlahn iyi bilinmesi gerekir. Tasavvuf
ehli olmayan âirlerin kullandklar mazmûnlar ise tasavvufa mecaz
yolu ile atf yaplabilir, tasavvufa yorumlanabilir ve tasavvufu
dorudan anlatrlar. Dinî ve tasavvufi iirlerde görülen örnekler
(münacaat, nâ’t) gibi... Tasavvufi iirlerdeki motifleri; lâhî ak
Motifleri, Gönül Motifi, Ayan- sabite ve Tecelli, Tarikat
hiyerarisi, Allah ve Peygamber sevgisi, Peygamberlerle ilgili
mazmûnlar ve dier mazmûnlar eklinde sralayabiliriz.
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin
Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168
DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
163
3.3. Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi hakknda genel bilgiler
Klâsik ve dinî Türk mûsikîsinin en büyük bestekârlarndan, hatta
dehâlarndan biri olarak kabul edilen sanatkârn doum tarihi kesin
olarak bilinmemektedir. stanbul’da Yaylak diye anlan semmte
domutur. yi bir tahsil gören Itrî’nin mûsikîde hocas büyük
mûsikîinas Hafz Post’tur.
Be padiah devri yaam olan Itrî’nin öhreti Sultan VI. Mehmed’in
kulana gitmi ve Itrî, bu padiahtan pek çok lutuf görmü ve beeniler
almtr. Mûsikîdeki olaanüstü kabiliyeti ve öhreti nedeniyle Sultan
IV. Mehmed’e nedim olan Itrî, hayatnn sonlarna doru kendisinin
ricasyla Esirciler Kethüdal’na atanmtr.
Dehâ derecesinde bilgili bestekâr, iyi bir hanende, hattat ve
airdir. Hat sanatnda “Ta’lik” yazy Siyahî Ahmed Efendi’den
örenmitir. 1711 ylnda vefat etmitir. Itrî’nin 1000’den fazla eser
bestelemitir fakat bugün elimizde 42 adet eseri mevcuttur” (Aksüt,
1993, s. 35-37).
Bestekârn özellikle câmi ve tekke mûsikîsi dallarnda ortaya koymu
olduu eserler Türk mûsikîsinin önemli yaptalarndandr. “Segâh
tekbiri ve salât- ümmiyyesi, küçük bir ses alan içerisindeki büyük
ifade gücünün çarpc örneklerindendir. Ayrca mevlevîhânelerde âyin-i
eriften önce okunan, sözleri Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'ye ait olan
ve "Na't- Mevlânâ" adyla bilinen rast na't salam melodik yapnn
olgun bir göstergesidir. Öte yandan âhenkli bir ses örgüsüyle
ilenen segâh âyini de Mevlevî ayinlerinin en güzel
örneklerindendir” (Özcan, 1999, s. 221).
3.4. Eserin güfte analizi
Bu bölümde eser; güfte, makam ve usûl açsndan analiz
edilmitir.
Tûti-i mu‘cize gûyem ne desem lâf deil Çerh ile söyleemem âyinesi
sâf deil Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana Ehl-i dil
birbirini bilmemek insâf deil (Nef’î Erzurumî)
3.4.1. iirin vezni
iirin vezni âruz vezni ile ölçülmütür.
Vezni: Fâ i lâ tün / fe i lâ tün / fe i lâ tün / fe i lün _ . _ _ /
. . _ _ / . . _ _ / . . _
3.4.2. iirde geçen kelime ve terkipler
a. Tûti: Papaan., b. Gûyem: Söylerem., c. Tûti-i mucize gûyem:
Papaan gibi mucizeler söylerim., d. Çerh: Çark, dolap, felek, çakr
gözlü doan kuu., e. Âyine: Ayna., f. Ehl-i dil: Gönül ehli., g.
nsaf: Merhamet ve adâlet dâiresinde hareket ve hakikat kabul ve
itiraf.
3.4.3. iirdeki tasavvufi mazmûnlar
a. Âyine: Tas. Gönül. b. Ehl-i dil: Hal dili ile konuanlar. Gönül
ehli.
3.4.4. iirin çevirisi
Mucize söyleyen bir papaanm, söylediklerim sradan sözler deil.
Görüntüsü saf, içerii ar olmad için Felek ile söyleemem. Kalbi pak
olmayana gönül ehli olduunu söyleyemem Çünkü gönül ehli birbirini
tanr, tanmamas mümkün deil.
3.4.5. iirin tasavvufi yorumu
Tûti-i mucize gûyem ne desem lâf deil Çerh ile söyleemem âyinesi
saf deil
iirin ilk msranda, bir intizar görüntüsü verilmitir. Konutuklarm,
konumas mucize olan bir papaan gibi mucizelerden bahs ediyorum
fakat söylediklerim anlalmyor. Halden anlamayana laf bile olmuyor.
kinci msrada, çerh kelimesini görmekteyiz. Çarh kelimesi, çark,
dolap, felek, çakr gözlü doan kuu anlamlar itibariyle dönek olmas
ve avc bir ku olan doan kuu olarak yorumlanyor. Bu anlamlar ile
çerhin ayinesi yani görüntüsü gönlü temiz olmadndan dolay
söylemesinin doru olmayacan söylüyor.
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin
Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168
DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
164
Ehl-i dildir diyemem sînesi saf olmayana Ehl-i dil birbirini
bilmemek insâf deil
kinci beyitte, tasavvufi mazmûn olarak ehl-i dil karmza çkmaktadr.
Ehl-i dil, gönül ehli, hal dilini konuanlar, söze gerek görmeyenler
biçiminde anlamlar verebiliriz. Tasavvufta, ehl-i dil olmak için
gönlün saf olmas gerekir çünkü gönül Allah’n srlarnn tecelli ettii
yerdir, oraya misafir olann kim olduunun bilinip devaml olarak
temiz tutulmas gerekir. Dolaysyla gönlü temiz olmayan birine ehl-i
dil demek doru deildir. Dördüncü msrada ise ehl-i dil olanlarn
birbirini bilmemesinin imkânsz bir durum olduunu, ehl-i dil olanlar
hal diliyle birbirlerini tanrlar. Dier durumda ise böyle bir eyin
beklenmesi zaten imkânszdr.
3.5. Eserin makam, usûl ve beste-güfte açsndan analizi
Bu bölümde eserin makam, usûl ve beste-güfte açsndan özelliklerinin
ne olduu ortaya konulmaya çallm, güftelerin bestelenmi olduklar
makamn ve usûlünü belirten açklamalara yer verilmitir.
3.5.1. Segâh makamnn genel özellikleri ve eserin makam
analizi
1. Dura: Segâh perdesidir. 2. Seyri: Çkcdr. 3. Dizisi: Segâh makam
dizisi, yerinde tam segâh belisine eviçte hicaz dörtlüsünün, nevada
uak-beyâtî dizisinin, yerinde eksik segâh belisinin, segâhta eksik
ve tam ferahnâk belisinin, nevâda bûselik dörtlüsünün veya
dizisinin birbirine eklenmesi veya kark kullanlmasdr. Hattâ buna
ayrca yerinde segâh dörtlüsüne, dik hisarda ferahnâk belisinin
eklenmesinden meydana gelen bir dizi daha katlr. Ayrca çârgâh
perdesinde de bir rast dizisi yer alr. üphesiz ki, tam karar segâh
perdesinde yine tam veya eksik segâh belisiyle yaplr. Segâh
perdesinde karar edilirken, karar duygusunu kuvvetlendirmek için
bakiye diyezli lâ kürdî perdesi kullanlr.
ekil 1. Segâh makam dizileri
4. Güçlüsü: Nevâ perdesidir. 5. Asma Karar Perdeleri: Nevâ perdesi
ayrca asma karar perdesidir. Bu perde üzerinde bûselikli ve uakl
asma kararlar yaplr. Dik hisar perdesi ikinci önemli asma karar
perdesidir. Sêgah veya ferahnâk çenisi ile asma karar yaplabilir.
Çargâhta da rastl asma kal yaplabilir 6. Donanm: Si ve mi için koma
bemolü, fa için bakiye diyezi donanma yazlr. 7. Perdelerin Türk
Mûsikîsinde Adlar: Pestten tize doru; Segâh, çargâh, nevâ, dik
hisar, evç, gerdaniye, muhayyer, tiz segâhtr. 8.Yedeni: kinci
aralktaki bakiye diyezli lâ kürdî perdesidir. 9. Genilemesi: Segâh
makam kendi yaps gerei tizden genilemitir. Pest taraftan ise
dügâhta uak, rastta rastl genileyebilir. 10. Dizinin Seyri: Durak
veya civarndan seyre balanr. Deiik çeni ve dizilerde kark
gezinildikten sonra nevâ perdesinde yarm karar yaplr. Bu arada
gereken yerlerde asma kararlarda gösterilir. Nihayet yine kark
gezinildikten sonra yedenli karar verilir (Özkan, 1994, s.
276-278)
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin
Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168
DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
165
1. Ölçüde Çargâh’ta Rast üçlüsüyle balayan cümle, 2. Ölçüde Kürdî
perdesi yedenli Segâh perdesinde Segâh üçlüsü ile sona
ermektedir.
3. Ölçüde Yerinde Uak dörtlüsü, 4. Ölçüde Çargâh’ta Rast üçlüsüyle
bir asma kal gerçekletirmektedir.
5., 6., 9. ve 10. Ölçülerin, 1. ve 2. Ölçülerle; 7. ve 8.
Ölçülerinde 3. ve 4. Ölçülerle birebir ayns olduu
görülmektedir.
11. Ölçüde Çargâh’ta Rast üçlüsüyle balayan cümle, 12. Ölçüde yine
Kürdî perdesi yedenli Segâh perdesinde Segâh üçlüsü ile
nihayetlendirmektedir.
13., 14., 15. ve 16. Ölçüleri bir bütün halinde incelediimizde,
Yerinde Segâh üçlüsü ile balayp Çargâh’ta Rast üçlüsüyle devam eden
asma kallar yine Yerinde Segâh üçlüsüyle karara gelmektedir.
17. ve 18. Ölçüleri beraber ele aldmzda Nevâ perdesinde çenisiz bir
asma kal ile Acem perdesinde Çargâh üçlüsünün yer aldn görmekteyiz.
Devamnda 18. Ölçüyle balayan söz konusu Çargâh çenisinin 19. Ölçüde
Nevâ perdesinde Hüseyni belisi eklinde bir çeniye dönütüü
görülmektedir. Yine bu ölçü içerisinde Zikredilen Çeniden sonra Dik
Hisâr perdesinde de bir Segâh üçlüsü yer almaktadr.
20. Ölçüde Çargâh’ta Rast üçlüsü ile Yerinde Segâh üçlüsünün varl
görülmektedir.
21., 22. ve 23. Ölçüler, 17., 18. ve 19. Ölçülerle birebir ayn
ezgiler olmas nedeniyle yine ayn çenilere sahiptir. Ayn ekilde 24.,
20. Ölçüyle; 25., 26., 27. ve 28. Ölçülerde srasyla 13., 14., 15 ve
16. Ölçülerle ayn ezgiye ve doal olarak ayn çenilere
sahiptir.
3.5.2. Eserin usûlü / yürük semâî ve analizi
1. 6 zamanldr. 2. Üç tane 2 zaman veya iki tane 3 zamann birbirine
eklenmesinden meydana gelmitir. 3. 6/8, 6/4, 6/2’lik mertebeleri
kullanlmtr. 4. 6/8’lik ve 6/4’lük fasllarn ve yürük semâî’lerinin
mecburi usûlüdür ve yürük semâî formunda her zaman kullanlmtr. 5.
1. darp kuvvetli, 2. darp yar kuvvetli, 3. darp zayf, 4. darp çok
kere zayf, 5. darp yar kuvvetlidir (Özkan, 1994, s. 577). 6.
Vurulular:
6/8’lik yürük semâî mertebesi;
ekil 2. Yürük Semâî Usûlü
6/4’lük sengin semâî mertebesi;
ekil 3.Sengin Semâî Usûlü
Eser Yürük Semâi Usûlünde ve Fâilâtün - Feilâtün – Feilâtün –
Feilün (Fâ’lün) tef’ilelerinden mürekkep olan Bahr-i Remel
veznindedir. Eserin Güftesi dört msradan olumaktadr. Her bir
msradan önce “Ah” lafzi terennümü, yine her bir msradan sonra “Beli
yârim beli dost, beli mirim beli dost, beli ömrüm beli dost”
eklinde lâfzi terennümleri yer almaktadr. Eserdeki her bir msra
dört ölçü, msralar sonrasndaki terennümler ise sekiz ölçü
dâhilindedir. Genel olarak msralarn açk heceleri bir dörtlük, kapal
heceleri ise bir ikilik notalara
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin
Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168
DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
166
tekâbül etmektedir. stisnâi bir durum olarak da “lâf”, “saf”, ve
“mem” kapal hecelerinin bir ikilik ve bir dörtlük nortalar ihtivâ
ettii görülmektedir. Esere ait her bir msrân ikilik notalar
kapsayan “Âh” terennümleriyle balamalarndan dolay, birinci, ikinci
ve dördüncü mrâlarn son hecelerinin müteakip ölçülere kayarak bu
ölçülerin ilk iki zamann ald görülmektedir. Bu durumun dnda kalan
üçüncü msrada ise müteakip ölçüye herhangi bir hece kaymas söz
konusu olmasa da, yine bu msrân son hecesinden sonra gelen ölçüdeki
“Beli yârim” ile balayan terennüm ksm ölçü banda “Âh” hecesinin
mevcut olduu iki zamanla balamaktadr.
3.5.3. Eserin formu / yürüksemâî
Klâsik Türk Mûsikîsi’nin sözlü ve küçük formlarndan biridir. Klâsik
fasl içerisinde Saz Semaîsi’nden önce okunan son güfteli eserdir.
6/4 ve 6/8 zamanl olanlar mevcuttur (Öztuna, 2000, s. 569). Bu
formun özellii aruzun hezec bahrine ait vezinlerde yazlm gazellerin
iki beytinin Terennümlü bestelenmesidir. Beste ve Arsemâî için
bahsedilen dier tüm özellikler bu form için de geçerlidir
(Tanrkorur, 2003, s. 50).
3.5.4. Eserdeki mazmûnlarn analizi
ekil 4. Itrî’nin segâh yürük semâî’si ilk mazmûnu
Itrî’nin segâh yürük semâî’indeki bulunan ilk mazmûn âyine
mazmûnudur. Bu mazmûn tasavvufta gönül manasnda kullanlr. Beyitte
kullanlmas itibari ile bir ikâyet görüntüsü arz etmektedir. Âyinesi
saf olmad için felek ile sohbet edemeyeceini, söyleemeyeceini
anlatmaktadr.
Bestede de bu tasavvufi unsurun msra bütünlüü içerisinde
deerlendirip besteye yanstld görülmektedir. Segâh makam,
dinî-tasavvufî duygularn anlatld bir makam olarak çounlukla
kullanlmtr ki tasavvufî bir iir olan bu güftede de segâh makam ana
makam olarak kullanlmtr.
Güfte balangc olarak segâh ile balayp, dörtlük bir esle üçüncü
ölçüye kuvvetli zaman susa braklarak segâh makamnn bir perde
altndaki çeni olan uak-beyâtî dörtlüsüne geçerek âyineyi daha
dorusu âyinenin saf olmamasn, uak dörtlüsüne geçerek anlatlmtr.
Burada ikâyet olarak, açklanan âyinenin saf olmamasn derin zühd ve
hüzn ifade eden uak-beyâtî makamna geçerek anlatmtr.
Dördüncü ölçüde saf kelimesini makamn güçlü perdesine denk gelmesi
ile saf olmamay anlatrken usûlün de kuvvetli zamanna denk gelmesi
ile beraber verilmek istenen duygu net bir ekilde, makamn
özellikleri ile beraber anlatlmtr.
ekil 5. ekil 4. Itrî’nin segâh yürük semâî’si meyan bölümü
Eserin meyan ksm olan bu bölümde makamn ikinci derece güçlüsü olan
evç perdesi ile seyre devam edilmitir. Evç perdesinin bir ölçü
boyunca kullanlmas, usûlün kuvvetli ve zayf zamanlar ile beraber
bunun ilenmesi ve evç perdesi üzerinde dizinin üst ksm segâh,
ferahnâk ve hicâz dörtlüleri dinî mûsikîde kullanlan makamlarn ilk
ksmlardr. Bu mazmûn ilenirken segâh üçlüsü kullanlmtr.
Ehl-i dil mazmûnu tasavvufta gönül ehli, hal diliyle konuma anlamna
gelir. Ehl-i dil bestelenirken makamn ikinci derece güçlüsüne vezin
icab denk gelmitir fakat ehl-i dil usûlün zayf zamanlarna
düürülmesi ile gönül ehlini incitmemitir, biraz daha cümle
yumuatlmtr. Fakat ölçünün bandaki ah terenümü usûlün kuvvetli
zamanna denk getirilmitir. Feryadn, perdenin de manasn tekil eden
en yüksek dereceden duyurmaktadr.
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin
Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168
DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
167
Ölçülerin devamnda, nevâda yani güçlü perdesinde çenisiz asma karar
gösterilerek, muhayyer perdesi nevâdaki hüseyni makamnn güçlüsü ve
acem perdesi kullanlarak nevâ perdesinde hüseyni makamna
geçilmitir. “Hüseyni makam rahatlk, hüzün ve sukunet cinsi tesir
yapt ifade edilmitir” (irvânî’den akt., Akdoan, 2010, s. 149). Sine
kelimesi de ehl-i dil gibi usûlün zayf zamanna gelmitir ama burada
sine kelimesi makamn birinci derece güçlü perdesinde, hem de nevâ
üzerindeki hüseyni makamnn karar perdesinde ilenmitir. Burada sine
kelimesi iki kere güçlendirilerek vurgulanmtr ve ehl-i dil olmann
sineye verdii önemi göstermitir.
Bu motifler ile msran anlamn kuvvetlendirerek, ehl-i dildir diyemem
sinesi saf olmayana msranda ki hüznü belirtmitir ve saf olmayana
kelimesini yedi perde kullanarak eksik segâh ve ferahnâk ile karara
getirerek bitirme hissini vermitir fakat tekrar güçlü perdesine
atlama yaparak terennüm bölümüne geçmitir. Ehl-i dil olarak, sinesi
saf olmamann hüznü anlatlmasnda usûl ve makamsal olarak kurgusu net
olarak düürülmütür.
4. Sonuç
1. Klâsik Türk Mûsikîsi’nin en önemli bestekârlarndan biri hattâ
birçok duayene göre en büyüü olarak görülen Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi’nin “Tûti-i Mucize Gûyem” isimli eseri bestekârn en bilindik
eserlerinden biri olarak karmza çkmaktadr. Bunda eserin sanatl
dokusunun yannda melodik akkanlnn da varl neticesinde, birçok icrac
tarafndan tercih edilmi olmas önemli bir etken olarak
düünülebilir.
2. Örneklem olarak seçilen eserin formunun, yürük semâî formu olduu
tespit edilmitir. Yürük Semâî formu; Nâtk, Kâr ve Beste gibi
formlara göre daha ksa soluklu bir yapya sahiptir. Bu paralelde;
söz konusu formda eser bestelemek isteyen bir bestekâr, küçük bir
mesafede sanatn naketmek zorundadr.
3. Yürük Semâî’ler form gerei sengin semâî usûlündedirler.
4. Eserin güftesinde tasavvufi unsur olarak, a. Âyine: Tas. Gönül.
b. Ehl-i dil: Hal dili ile konuanlar. Gönül ehli mazmûnlar yer
almtr.
5. Eser, bestelendii makamn dizi özelliklerine bal kalnarak
ilenmitir. Segâh makamnn temelini oluturan segâh çenileriyle esere
balandktan sonra, uak-beyâtî dizilerine yer verilmi ve daha sonra
makam içinde önem arz eden perdelerden biri olan ikinci derece
güçlü durumundaki eviç perdesinde uzun soluklu kallar salanmtr.
Ölçülerin devamnda, nevâda yani güçlü perdesinde çenisiz asma karar
gösterilerek, muhayyer perdesi nevâdaki hüseyni makamnn güçlüsü ve
acem perdesi kullanlarak nevâ perdesinde hüseyni makamna
geçilmitir.
6. Usûllerin darplarnda yer tutan güçlü-zayf kavramlar bestekâr
tarafndan da deerlendirilmitir. Örnein; bir yakar ifâdesi olan “Ah”
terennümü usûlün güçlü darbna, “sîne” ve “ehl-i dil” gibi mânidâr
kelime ve terkipler ise usûlün zayf darplarna karlk getirilmitir.
Bestekârn genel olarak Arûz veznindeki açk-kapal heceleri usûle
uygun bir ekilde notalara denk düürdüü görülmektedir.
7. Dinî formlarda tercih edilen makamlar genellikle Rast, Uak,
Sabâ, Hicaz, Hüzzam, Segâh gibi çkc veya çkc-inici seyir
karakterine sahip makamlardr. Seyre durak veya güçlü perdeleri
civarndan balayan bu makamlar, ilendikleri eserlere ar bir üslûp
kazandrmaktadrlar. Çalmann konusu olan eser de bu makamlardan
biriyle bestelenmitir. Bu balamda eserin manâ gücü de
zenginletirilmitir.
8. Mevlevî bir sanatkâr olan Itrî, edinmi olduu tasavvuf kültürü ve
bilgisini de bu eserde göstermeye çalmtr. Bestekâr, din-d bir
formda koymu olduu bu eser dâhilinde tasavvufî mazmûnlar kullanarak
eseri manâ olarak da zenginletirmitir.
Kaynakça
Akdoan, B. (2010). Türk din mûsikîsi dersleri. Ankara: Bilge Ajans
ve Matbaa.
Aksüt, S. (1993). Türk mûsikîsinin 100 bestekâr. stanbul: nklâp
Kitabevi.
Ayverdi, . (2005). Misalli büyük Türkçe sözlük. stanbul: Kubbealt
Neriyat.
Cemalolu, N. (2009). Veri toplama teknikleri: nicel-nitel. A.
Tanröen (Ed.), Bilimsel Aratrma Yöntemleri (s. 133-164) içinde.
Ankara: An Yaynclk.
Çetinkaya, Y. (1995). hvân- Safâ’da müzik düüncesi. stanbul: nsan
Yaynlar.
Çetinkaya, Y. (1999). Müzik yazlar. stanbul: Kaknüs Yaynlar.
Deniz, S. (2008). airlerin gizli dili: Mazmun. E. Gürsoy Naskali ve
E. ahin (Ed.), Kültür Tarihimizde Gizli Diller ve ifreler (s.
207-219) içinde. stanbul: Melisa Matbaas.
Nuh Akmehmedolu, Özgür Sadk Karata Buhûrîzâde Mustafa Itrî
Efendi’nin Segâh Yürüksemâîsi “Tûti-i Mucize Gûyem” simli Eserin
Makam, Usûl ve Beste-Güfte Açsndan Analizi GSED, 2019; 43: 160-168
DOI: 10.32547/ataunigsed.590735
168
Gökdemir, S., & Gökdemir, A. (t.y.). Yardmc edebiyat kitab,
1-2-3. stanbul: Ötüken Yaynevi.
Karakaya, . (2009). Bilimsel Aratrma Yöntemleri. A. Tanröen (Ed.),
Bilimsel Aratrma Yöntemleri (s. 57- 84) içinde. Ankara: An
Yaynclk.
Karasar, N. (2005). Bilimsel aratrma yöntemleri. Ankara: Nobel
Yaynlar.
Özcan, N. (1999). Itrî efendi, Buhûrîzâde. Türkiye Diyanet Vakf
slâm Ansiklopedisi içinde (Cilt 19, s. 220-221). stanbul: Türkiye
Diyanet Vakf Yaynlar.
Özkan, . H. (1994). Türk mûsikîsi nazariyat ve usûlleri, kudüm
velveleleri. stanbul: Ötüken Neriyat.
Öztuna, Y. (2000). Türk mûsikîsi kavram ve terimleri ansiklopedisi.
Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Bakanl Yaynlar.
Pala, . (1997). i’r-i Kadîm. stanbul: Ötüken Neriyat A. .
ahin, B. (2009). Metodoloji. A. Tanröen (Ed.), Bilimsel Aratrma
Yöntemleri (s. 109-130) içinde. Ankara: An Yaynclk.
Tanrkorur, C. (2003). Osmanl dönemi Türk mûsikîsi. stanbul: Dergâh
Yaynlar.
EK 1. Eserin Notas