UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

60
ANTALYA ŞEHİRCİLİK VE TEKNOLOJİ FUARI 6. CITYEXPO’DA YENİ PROJELERE İMZA ATILDI ANTALYA ŞEHİRCİLİK VE TEKNOLOJİ FUARI 6. CITYEXPO’DA YENİ PROJELERE İMZA ATILDI GENÇLER GELENEKSEL TÜRK OKÇULUĞUNU ÖĞRENİYOR UYİD GENEL KURUL TOPLANTISINDA YENİ PROJELER KONUŞULDU ÖZBEKİSTAN SEÇİMLERİ ÖZBEKİSTAN’IN SEÇİMİ UYID Uluslararası Yerel Yönetimler Haber Dergisi

description

Uluslararası Yerel Yönetimler İşbirliği Derneği olarak hazırladığımız “UYİD” dergimizle her sayımızda yayınlayacağımız bölgesel gelişmeler ve yerel yönetimlerin gerçekleştirdikleri faaliyetleri öne çıkararak bölgelerin nabzını tutmayı hedefliyoruz. Derneğimiz tarafından hazırlanan üç aylık yerel yönetimler haber dergisi “UYİD” olarak; yerel ve uluslar arası alanda faaliyet gösteren yerel yönetimlerle ilgili hemen hemen her sahadaki gelişme ve faaliyetleri, haberleri, ticari ve sosyokültürel makaleleri ve derneğimiz faaliyetlerini içeren bir haber, prestij ve reklam dergisi olmayı amaçladık.

Transcript of UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

Page 1: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

ANTALYA ŞEHİRCİLİK VE TEKNOLOJİ FUARI 6. CITYEXPO’DA YENİ PROJELERE

İMZA ATILDI

ANTALYA ŞEHİRCİLİK VE TEKNOLOJİ FUARI 6. CITYEXPO’DA YENİ PROJELERE

İMZA ATILDI

GENÇLER GELENEKSEL TÜRK OKÇULUĞUNU ÖĞRENİYOR

UYİD GENEL KURUL TOPLANTISINDA YENİ PROJELER KONUŞULDU

ÖZBEKİSTAN SEÇİMLERİÖZBEKİSTAN’IN SEÇİMİ

UYIDUluslararasıYerel YönetimlerHaber Dergisi

Page 2: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016
Page 3: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016
Page 4: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

2

EDİTÖRDENUluslararası Yerel Yönetimler İşbirliği Derneği olarak hazırladığımız “UYİD” dergimizle her sayımızda yayınlayacağımız bölgesel gelişmeler ve yerel yönetimlerin gerçekleştirdikleri faaliyetleri öne çıkararak bölgelerin nabzını tutmayı hedefliyoruz.

Derneğimiz tarafından hazırlanan üç aylık yerel yönetimler haber dergisi “UYİD” olarak; yerel ve uluslar arası alanda faaliyet gösteren yerel yönetimlerle ilgili hemen hemen her sahadaki gelişme ve faaliyetleri, haberleri, ticari ve sosyo-kültürel makaleleri ve derneğimiz faaliyetlerini içeren bir haber, prestij ve reklam dergisi olmayı amaçladık.

Bu sayımızda, 16-18 Mart 2016 tarihlerinde gerçekleşecek yeni teknolojilerin sergileneceği 6. Antalya CityExpo-Antalya Uluslararası Şehircilik ve Teknolojileri Fuarı dosya konumuzla birlikte bölgesel yatırım ve projelere ağırlık verdik. Bu bağlamda dergimizde yer alan dosya, röportaj, aktüel haberler ve UYİD faaliyetleri gibi alanlar için hazırlık yaptık.

Dergimize 476. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali hazırlıkları, Oğuzeli’ne biyogaz tesisi kuruluşu, Gaziantep’in “dünya gastronomi” şehri oluşu, Bursa’nın İpeği yeniden hayat bulması, İstanbul’da gerçekleşen 4.Dünya Türk Forumu, Adana’da gerçekleşen “Akıllı Şehirler ve İnovasyon Zirvesi” gibi yerel yönetimlerin gerçekleştirdikleri aktüel haberlere yer verdik.

Öte yandan küresel anlamda yürütülen çalışmaları da unutmadık. Suriye’li savaşın çocuklarına Kocaeli Büyükşehir’den verilen eğitim hizmeti, kardeş şehir projesi kapsamında Zigetvar Belediye Başkanı Vass’ın Trabzon ziyareti, İstanbul’da gerçekleşen “Modern Kazak Sanatı Sergisi”, Türk İslam tarihinin büyük şairi, bilim adamı ve düşünürü Yusuf Has Hâcib doğumunun 1000. Yılında düzenlenen anma töreni dergimizde öne çıkan bazı etkinlikler.

“Küresel Şehirler Ligi’nde Yer Almak”, “Yeni Bir Enerji Geleceğine Geçiş, Jeotermal Enerji”, “Özbekistan Seçimleri, Özbekistan’ın Seçimi” gibi yerel ve bölgesel gelişmeleri uzmanlarımız yorumlayarak yeni ufuklara yelken araladık.

Son olarak dergimizde UYİD Genel Kurul Toplantısı, Antalya, Manisa, İstanbul, Alanya, Kırgızistan ve Kazakistan’an UYİD’e yapılan ve UYİD’in gerçekleştirdiği ulusal ve uluslar arası ziyaretlerle yeni proje imkanlarını araştırdık.

UYİD dergisinin dağıtım ağında başta üyelerimiz olmak üzere yerel yönetimlere, iş dünyasına, ticari ve kültürel alanlarda yetkili ve ilgili kişi ve kurumlar yer almaktadır. Abonelerin dışında 6.Antalya CityExpo-Antalya Uluslar arası Şehircilik ve Teknolojileri Fuarı sektörel fuarlarda ilgili tüm katılımcılara ücretsiz olarak dağıtılması söz konusudur. Bununla birlikte dergimiz e-dergi olarak web sitemizde de yayınlanmaktadır.

Page 5: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

3

UYİD DERGİSİUluslararası Yerel Yönetimler Haber Dergisi

Yayın Türü: Yaygın SüreliYıl 1 Sayı 1Mart 2016

İmtiyaz sahibi ve Genel Yayın YönetmeniMustafa Başkurt

Yayın KoordinatörüŞaben Gül

Yayın KuruluÖnder Güzelarslan

Ufuk Altınbaşİhsan Çomak

Can BilgiliSami Çeltikoğlu

Mustafa Ökmenlerİsmail Türk

Muzaffer DoğanFaruk Çetin

Katkıda BulunanlarNurgül İsaeva

Jaksylyk Baymahanov

Danışma KuruluSelami Aykut

Bayram KaracanRamazan Akgün

Hicabi AslanFikret ElmaEyüp Zengin

Batuhan TosunZafer Ünüvar

Grafik Tasarımİsmail Kaplangül

Baskı: …. Matbaası

Tel: (0212) ……..

Renk Ayrımı: … Grafik

Abonelik ŞartlarıFiyatı: 7,5 TL

Yurt İçi Yıllık Abone Bedeli: 30 TL

İletişimAdres: Çobançeşme Mahallesi, Sanayi Caddesi Nish İstanbul Residence

Bina No: 0044 B Blok, Daire 119 / Bahçelievler / İstanbul / TürkiyeTel: +90 212 931 30 44 /

E-mail: [email protected] / [email protected] Web: www.uyid.org.tr

UYID

UYİD Dergisi’nde yayınlanan yazılardaki kaynakların, görüşlerin, bulguların idari, bilimsel ve sonuçlarının sorumluluğu yazar veya yazarlarına aittir.

Page 6: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

4

02

23

14

07

24

252627

16

08

18

09

19

22

10

20

12

21

REW İSTANBUL 2016:ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ VE ATIK YÖNETİMİ FUARI

EDİTÖRDEN

AKTÜEL

YORUM

AKTÜEL

AKTÜEL

TARİH

TARİH

ŞEHİR

AKTÜEL

AKTÜEL

AKTÜEL

AKTÜEL

AKTÜEL

AKTÜEL

DOSYA

DOSYA

EĞİTİM

EĞİTİM

İÇİNDEKİLER

476. ULUSLARARASI MANİSA MESİR MACUNU FESTİVALİ’NE DOĞRU

ULUSLARARASI EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

ANTALYA CITYEXPO FUARI: ŞEHİRCİLİĞİN YENİ GÖZDESİ

KATMA DEĞERE DÖNÜŞECEK PROJELER ANTALYA CITYEXPO’DA BULUŞUYOR

‘KÜRESEL ŞEHİRLER LİGİ’NDE YER ALMAK

KULA JEOPARKI GÜN GEÇTİKÇE BÜYÜYOR

BURSA İPEĞİ YENİDEN HAYAT BULUYOR

GAZİANTEP “DÜNYA GASTRONOMİ” ŞEHRİ OLDU

SAVAŞIN ÇOCUKLARINA KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR’DEN EĞİTİM HİZMETİ

ADANA’YA ENGELSİZ FAKÜLTE

AKILLI ŞEHİRLER VE İNOVASYON ZİRVESİ

BAŞKANLAR ÇALIŞTAYI RİZE’DE YAPILDI

GENÇLER GELENEKSEL TÜRK OKÇULUĞUNU ÖĞRENİYOR

ULUSLARARASI KARDEŞ ŞEHİR TURİZM ZİRVESİ MERSİN’DE GERÇEKLEŞTİ

KAPALIÇARŞI TARİHİNDE İLK KEZ YÖNETİME KAVUŞUYOR

HAFIZ AHMET PAŞA MEDRESESİ’NİN RESTORASYONU TAMAMLANDI!

UYID

Page 7: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

5

06

31

46

55

28

303233

34

36

37

38

42

43

44

45

48

50

DOSYA

DÜNYA

ŞEHİR

UYİD FAALİYETLER

KÜLTÜR

DÜNYA

DÜNYA

DÜNYA

TEKNOLOJİ

TEKNOLOJİ

AKTÜEL

DÜNYA

SANAT

AKTÜEL

SPOR

ŞEHİR

KARDEŞ ŞEHİR

UYİD FAALİYETLER

ANTALYA CITY EXPO 16 MART’TA KAPILARINI

ZİYARETÇİLERİNE AÇACAK

ŞEKİ: 2016 TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ

BURSA DÜNYA LİGİNDE 11 BASAMAK YÜKSELDİ

TÜRK KÜLTÜRÜNDE NEVRUZ

YUSUF HAS HACİB’İN 1000. YILI KUTLANDI

KIRGIZİSTAN’DA ELMA FESTİVALİ

MODERN KAZAK SANATI SERGİSİ

BAĞIMSIZLIĞININ 25. YILINDA KAZAKİSTAN

YENİ BİR ENERJİ GELECEĞİNE GEÇİŞ, JEOTERMAL ENERJİ

SAMSUN BELEDİYESİ GÜNEŞ ENERJİSİNDEN ELEKTRİK ÜRETECEK

4.DÜNYA TÜRK FORUMU İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

ÖZBEKİSTAN SEÇİMLER ÖZBEKİSTAN’IN SEÇİMİ

DERYADAN YANSIMALAR SERGİSİ ÜMRANİYELİLERLE BULUŞTU

BOĞAZİÇİ İSTİHDAM ZİRVESİ ÜSKÜDAR’DA GERÇEKLEŞTİ

KARAKAYA’YA 8.5 MİLYON LİRALIK YATIRIM

KARADENİZ’İN İLK GOLF SAHASI 2016’DA AÇILIYOR

ZİGETVAR BELEDİYE BAŞKANI VASS TRABZON’U ZİYARET ETTİ

UYİD GENEL KURUL TOPLANTISI YENİ PROJELER KONUŞULDU

Page 8: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

6

ANTALYA CİTY EXPO 16 MART’TA KAPILARINI ZİYARETÇİLERİNE AÇACAK

Bu yıl 6’ncısı düzenlenen Antalya Şehircilik ve Teknoloji Fuarı (City Expo), Türkiye Belediyeler Birliği ve Akdeniz Belediyeler Birliği’nin işbirliğiyle 16 Mart tarihinde kapılarını açacak. 3 gün sürecek fuar, sektör profesyonellerini bir araya getirecek.

Pyramids Grup tarafından organize edilen fuarın tanıtım toplantısı, Akra Barut Otel’de yapıldı. Toplantıya, Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanı Hakan Tütüncü, Başkan Yardımcısı Adlıhan Dere, Genel Sekreter Hüseyin İnce, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Badak ve Pyramids Grup Fuarcılık Ceo’su Tolga Tezel katıldı.

Fuar kapsamında çeşitli eğitim sempozyumları, belediyelere yönelik çeşitli faaliyetler gerçekleştirileceğini belirten Hakan Tütüncü, “Bu etkinlikler fuara farklı bir boyut kazandıracak. Belediyeler Birliği olarak bu fuarları çok önemsiyoruz. Bu yıl Kasım ayında faaliyete başlayan Fuar Danışma Kurulu belediyelerdeki temsilcilerle toplantılar yaptı. Bu fuarın Türkiye’de en iyi şekilde duyurulması, uluslararası alanda katılımın artması için ne yapılması gerekiyorsa onu yaptılar. Bu yıl fuarımıza çok daha fazla

uluslararası ziyaretçi bekliyoruz. Geçen yıl Arap coğrafyasından çok farklı katılımcılar olmuştu. Avrupa’dan da katılımlar olmuştu. Uluslararası noktada da belli bir seviyeyi yakalamıştık” diye konuştu.

Geçen yıl 13 bin 450 kişinin fuarı ziyaret ettiğini aktaran Başkan Tütüncü, “Bu yıl da inşallah katılımın daha üst düzeyde olacağını bekliyoruz. Fuara 15 bin profesyonel ziyaretçi bekliyoruz” dedi. Tütüncü, Antalya markasına katkı sağlayacak fuarı kurumsal zemin Coturtmanın gayreti içersinde olduklarını da sözlerine ekledi.

Fuarda; belediye ve ulaşım araçları, geçiş ve aktarma sistemleri, belediye demirbaş ve tüketim malzemeleri, kent mobilyaları, park-bahçe düzenlemeleri, bahçe süs bitkileri, peyzaj, altyapı, su gaz, yol malzeme ve ekipmanları, arıtma sistemleri, temizlik ve bakım ekipmanları, ses, ışık ve görüntü ekipmanları, spor tesisi ve spor malzemeleri, güvenlik, yangın, iş sağlığı ve güvenliği, elektrik, elektronik, bilgisayar, otomasyon, yazılım, e-belediyecilik sistemleri gibi yeni ürün grupları ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.

AKTÜEL

Page 9: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

7

476. ULUSLARARASI MANİSA MESİR MACUNU FESTİVALİ’NE DOĞRUManisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, 476. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali hazırlıklarının de-vam ettiğini belirterek, onur konuğu ülkenin Bosna Hersek olacağı bu yılki etkinliklerde 5 ton mesir macunu saçımının planlandığını belirtti.

Tanık, gazetecilere yaptığı açıklamada festival programıyla ilgili Manisa Valiliği, Manisa Büyükşehir Belediyesi, Manisa Şehzadeler Belediyesi ile Manisa’yı, Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği temsilcilerinden oluşan festival komitesinin çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.

Festivalin 19-24 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirileceğini aktaran Tanık, “Kentte, 21 Mart’taki Nevruz etkinliklerini coşkulu biçimde kutlanması planlanıyor, bu nedenle temsili mesir karma töreninin de bu tarihte yapılmasını kararlaştırıldık. 21 Mart’ta yapılacak temsili karma etkinliğinin ardından 22 Mart’ta İl Müftümüz ile birlikte mesir macunu için dua okunacak. Festivalin son günü 24 Nisan’da ise mesir saçımını gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Tanık, festivalde mesir macunlarının tarihi Sultan Camisi’nin kubbe ve şerefelerinden saçıldığını hatırlatarak bu yıl bazı evlerin balkonlarından da saçım yapılmasının kararlaştırıldığını, 5 ton mesir macununun en az 35 noktadan saçılmasının planlandığını ifade etti.

Festivalin geçen yılki etkinliğine 550’den fazla yabancı konuğun katıldığını, bu katılımın daha da artmasını hedeflediklerini kaydeden Tanık, bu yılki etkinliklerin onur konuğunun Bosna Hersek olacağını bildirerek, “Komite üyelerimiz yabancı ülkelerin Türkiye’deki büyükelçiliklerini ziyaret ederek festivale katılım davetiyesi bırakıyorlar. Şu ana kadar Arnavutluk, KKTC, Kazakistan, Kırgız, Gürcistan, Avusturya, Makedonya, Sri Lanka, Güney Kore, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Ukrayna davet edildi” dedi.

Page 10: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

8

İFO Fuarcılık tarafından, 28-30 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenecek 12. Uluslararası Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Fuarı REW İstanbul, Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleşecek. “REW İstanbul 2016’nın online ziyaretçi kayıtları, geçen yıla göre şu anda %50 artmış durumda. “Katı Atık”, “Atık Su”, “Atık Gaz” ve “Yeşil Enerji” ana başlıkları altında düzenlenen fuarda 27 ülkeden 350 firmanın ağırlanması ve organizasyonu üç gün boyunca 12 bin profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor.

Küreselleşen pazarda özellikle hammadde, enerji ve işçilik giderlerinin sürekli artması, şirketlerin sürdürülebilir rekabeti üzerinde artık doğrudan belirleyici oluyor. Bu nedenle başta sanayi tesisleri ve KOBİ’ler olmak üzere üretim yapan firmalar, rekabette öne geçerek karlılıklarını artırmak için farklı çözümler deniyor. İFO Fuarcılık tarafından 28-30 Nisan tarihlerinde Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleştirilecek 12. Uluslararası Geri Dönüşüm,

Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Fuarı REW İstanbul 2016’da, şirketlerin daha üretim aşamasından başlayarak karlılıklarını artırmalarına katkı sağlayacak yeni teknoloji ve sistemler bir arada sunulacak.

Firmaların, çevresel zorunluluklarını yerine getirmelerinin yanı sıra, atık imha ve satın alma maliyetlerini azaltarak yeni kar kaynakları da elde etmelerini sağlayan Atık Yönetimi’ne dair her şey Avrasya’nın lider çevre teknolojileri fuarı REW İstanbul 2016’da, tek bir çatı altında sergilenecek.

Alanında Avrasya’nın lider fuarı olan REW İstanbul’da su ve atıksu arıtmadan bio-enerjiye, atık toplama

ve taşıma araçlarından ayırma, arıtma ve presleme makinelerine, geri dönüşüm sistemlerinden

geri kazanım tesis ve ürünlerine, yenilebilir enerji teknolojilerinden kentsel çevre temizlik araçlarına kadar onlarca farklı kategoride yenilikler sergilenecek.

REW İstanbul 2016, konferanslarında atık yönetiminden elde edilecek faydalar ve bunların yolları paylaşılacak. Yaşanabilir çevrenin ve sürdürülebilir ekonominin geleceğini bugünden şekillendiren teknolojilere ev sahipliği yapacak olan REW İstanbul 2016, sadece sergilenen ürün ve hizmetlerle değil, konferans programlarıyla da firmalara ışık tutacak. Fuar süresince gerçekleştirilecek panellerde, alanlarında uzman konuşmacılar, doğru atık yönetim sistemlerinin nasıl olması gerektiğine ve bundan sağlanan faydalara yönelik sunumlar gerçekleştirecek.

REW İstanbul 2016 hakkında detaylı bilgi ve online davetiye almak isteyenler fuarın resmi internet sayfası www.rewistanbul.com adresini ziyaret edebilirler.

AKTÜEL

REW İSTANBUL 2016:ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ VE ATIK YÖNETİMİ FUARI

Page 11: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

9

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 93. yıldönümü yurt genelinde kutlama hazırlıkları devam ediyor. Tüm yurtta gerçekleşecek etkinliklere farklı ülkelerden davet edilen çocuklar da katılıyor.Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak Mustafa Kemal’in 23 Nisan’ı çocuklara armağan etmesi geleceğin teminatı olan çocuklarımıza sevgi ve güvenini göstermektedir. Sevinç ve gururla kutladığımız 23 Nisan sevgiye, barışa, dostluğa, kardeşliğe, bilime, teknolojiye açılan aydınlık bir kapı niteliğindedir. Dünyanın ilk ve tek çocuk bayramı olarak tarihe geçen, millet egemenliğine dayanan demokrasinin ve Cumhuriyetin temellerinin atıldığı gün olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle tüm dünya çocuklarıyla ulusal egemenlik sevincimizi paylaşıyoruz.

Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, 23 Nisan’ı tüm dünya çocuklarının kutladığı bir bayram haline getirmeyi amaçlayan bir şenliktir. İlkine yalnızca Sovyetler Birliği, Irak, İtalya, Romanya ve Bulgaristan’ın katıldığı şenlik, günümüzde yaklaşık 50 ülkenin çocuklarının katılımıyla düzenlenmektedir.

Kutlama etkinlikleri çerçevesinde yerli ve yabancı çocuklar yerel ve bölgesel dans gösterileri, şiir ve şarkı performansları organize ediliyor. Bunun yanında resim, şiir veya kompozisyon yarışmaları da düzenlenen etkinlikler arasında yer alıyor.

ULUSLARARASI EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

EDİRNE BALKAN ÇOCUK ŞENLİĞİ PROJESİ

2010 yılının UNESCO tarafından “Kültürlerin Yakınlaşma Yılı” olarak ilan edilmesinden hareketle Balkan ülkeleriyle ülkemiz arasındaki kültür alışverişini geliştirmek ve karşılıklı kültürlerin tanıtılmasını sağlamak ile dünya barışına katkıda bulunmak amacıyla Balkan yarımadasında yer alan ülkelerin ve ülkemizdeki Balkan yarımadasında toprağı bulunan illerin katılımı ile Ulusal Egemenlik

ve Çocuk Bayramı programı çerçevesinde, 19-24 Nisan 2010 tarihleri arasında Edirne’de “I. Edirne Balkan Çocuk Şenliği Projesi” hayata geçirildi.Daha sonraki yıllarda İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Valilikçe uygun görülerek geleneksel hale getirilmiştir. Bu yıl 7. Düzenlenecek Edirne Balkan Çocuk Şenliğine 15 farklı ülkeden 250 katılımcı bekleniyor.

Page 12: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

10

DOSYA

ANTALYA CITYEXPO FUARI: ŞEHİRCİLİĞİN YENİ GÖZDESİUluslararası bir fuar organizatörü olan Pyramids Grup Fuarcılık, belediye başkanlarının, yerel yönetimlerin katkıları ve desteği ile Türkiye’nin uluslararası düzeydeki en iddialı şehircilik fuarını organize etmek için yola çıkmış. UYİD Dergisi olarak okuyucularımızla paylaşmak üzere, 16 - 18 Mart 2016 tarihlerinde organize edilen yeni teknolojilerin sergileneceği 6.Antalya CityExpo - Antalya Uluslararası Şehircilik ve Teknolojileri Fuarı organizatörü Pyramids Grup Fuarcılık CEO’su Tolga TEZEL ile CityExpo’yu konuştuk.

Pyramids International Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı da içine alan coğrafyada yer alan en büyük fuar firmasıdır. 1993 yılında Kahire’de kurulan şirket her biri kendi alanında profesyonel olan çalışanları istikrarlı bir büyüme sağlayarak 2003 yılında İstanbul Ofisini açmış ve 50 farklı ülkedeki müşteri portföyüne 70 deneyimli satış

yetkilisi ile hizmet vermeye devam etmiştir.

Antalya City Expo fuarını nerede konumlandırıyorsunuz? Önümüzdeki yıllarda Antalya fuarı belediyecilik sektörüne nasıl hizmet edecek?Bildiğiniz gibi Antalya denince akla ilk turizm gelir. Ama günümüzde ticaret ağının da yükselmeye başladığı bir şehir. Biz de katılımcılarımızı ve ziyaretçilerimizi bu sektörün ocağında buluşturuyoruz. Antalya da turizmin yanına ticareti eklemekte kararlı. Antalya Expo Center şu anda 20.000 m2 iç alan ve 10.000 m2 dış alana sahip fakat iç alan m2’si 2017 yılında 42.000 olacak. Bizim de hedefimiz bu 52.000 m2 doldurmak.

Antalya ve Türk belediyecilik sektörü çok güzel ve büyüyen bir pazar kazanıyor, ziyaretçiler ise zaten Antalya’yı tanıyorlar ve burada fuar yapılmasından da çok memnunlar.

Bu yıl fuar organizasyonu nasıl gerçekleşiyor? Kimler bu fuarın ziyaretçisi olacak?Bu yılda özellikle körfez ülkelerinden olmak üzere 2500 yabancı ziyaretçi getirmeyi hedefliyoruz. Yurtiçi yurtdışı reklam ve pazarlama çalışmalarımızla, fuar ziyaretlerimizle, geniş Ortadoğu bağlantılarımızla Pyramids Grup olarak verimli fuarlar gerçekleştiriyoruz ayrıca Antalya da en gözde pazarlarımızdan biri. Bu sene fuarımıza çok daha büyük bir ilgi var. Sektör Antalya’dan çok memnun ve bu fuarların büyümesini istiyor. Geçen sene fuarımıza büyük bir protokol ilgisi de vardı, özellikle de Antalya ve çevre şehirlerin belediyeleri, ticaret odaları hazırdı. Bu yıl da Türkiye Belediyeler Birliği, Akdeniz Belediyeler Birliği, Kepez Belediyesi ve ATSO-Antalya Ticaret ve Sanayicileri Odası’nın da desteği ve daha desteğini alacağımız kurumlarla birlikte fuarımızın verimli geçeceğinden eminiz. Yurtdışında da birçok belediye, mimarlık ve inşaat derneğinin desteğini almış durumdayız. Türkiye’nin ihracatına baktığımız zaman Çin ve Amerika’dan sonra gelen ülkeler Suudi Arabistan, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Filistin, Ürdün, Lübnan, Libya, Bahreyn, İsrail, Mısır, Cezayir, Kuveyt

Page 13: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

11

Şirket şu anda İstanbul, Ankara, Antalya Amsterdam, Kahire, Bağdat, Basra, Erbil, Kazablanka olmak üzere 9 farklı şehirdeki ofisi ve yaklaşık 300 çalışanı ile her yıl yaklaşık 50 fuar düzenleyerek 10.000 katılımcıya ulaşmakta yaklaşık 500.000 ziyaretçiyi düzenledikleri fuarlara çekmeyi başarmaktadır. Şirket inşaat, maden, enerji, gayrimenkul, sağlık, tekstil, moda, otomotiv gibi sektörlerde her yıl ses

getiren fuarlara imza atmaktadır.

ve Fas. Bu ülkeler bizim gerek ofislerimizin bulunduğu, ofisimiz yoksa bile acentelerimizin olduğu bölgeler. 2500 kişilik alım heyeti programımız olacak bu bölgelerden.

Pyramids Grup faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Firmanız 2015 yılını nasıl geçirdi? 2015 yıl sonu itibarıyla kaç fuar organizasyonuna imza attınız?Pyramids Grup Fuarcılık, dünya çapında 8 ofis, 150 profesyonel çalışan, 300’ün üzerinde ziyaretçi ve satış partneri, her yıl 10.000 katılımcı ve 500.000 ziyaretçisi ile kilit sektörlerde kilit fuarlar organize eder. Orta Doğu, Avrupa, Arap Körfezi ve Kuzey Afrika arasındaki üstün ağı kullanarak dikkate değer bir başarıyla ihracat ve ithalat değerini yükseltmeyi hedefler. Şirket şu anda İstanbul, Ankara, Antalya Amsterdam, Kahire, Bağdat, Basra, Erbil, Kazablanka olmak üzere 9 farklı şehirdeki ofisi bulunmaktadır ve inşaat, maden, enerji, gayrimenkul, sağlık, tekstil, moda, otomotiv gibi sektörlerde her yıl ses getiren fuarlara imza atmaktadır. 2015 yılı içerisinde kendi organizasyonumuz ve

partnerlik olarak 50ye yakın fuar düzenledik. Irak, Fas, Mısır ve Türkiye’de düzenlediğimiz Yapı, enerji, otomotiv ve makine sektörlerindeki fuarlarımıza 2015’te doğal taş, moda & tekstil, ev tekstili, sektörleri eklendi. Bunun yanı sıra TURKEY STONE mermer ve doğal taş fuarımızla Antalya’ya yatırım yapmaya başladık, 2016 Yılında ’da EURASIA LIGHT Elektrik ve Aydınlatma Fuarı, CITYEXPO Şehircilik ve Teknolojileri Fuarı, yılda ortalama 12.000.000 turist ağırlayan Antalya’da INVEST EURASIA Gayrimenkul ve proje geliştirme fuarı gibi fuarlarımız ve 2015 yılında açtığımız Antalya ofisimiz ile Antalya’ya yatırıma devam ediyoruz.

Pyramids Grup hangi bölgelerde fuar düzenliyor ve 2016 projeleri nelerdir? Coğrafyalara açılan kapılara yatırım yapıyoruz, mesela Fas. Fas ile Türkiye ticaretini Afrika’ya açıyoruz. Fas’ta devam eden moda & tekstil ve ev tekstili projelerimize otomotiv sektörü de eklendi. 2016 ile URGE projesi kapsamındaki doğal taş fuarımız MOROCCO STONE,

IMIB’le çalışarak yeni pazarlarda organizasyonlar yapıyoruz. En yeni projemiz ise Fas’ta düzenlenecek olan Elektrik ve Aydınlatma Fuarıdır. 2015 sonunda Kanada’nın en büyük yapı ve dizayn fuarına milli katılım düzenledik.

Sektörünüzün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Firmaların ve sektörün gelişimi bu açıdan sizce hangi noktada?Fuarcılık bitmeyecek bir sektör. Teknoloji gelişmiş, online işlemler artmış olsa da sektör bir araya gelmek, müşterileriyle yüz yüze görüşmek ve diğer firmaların yeni ürünlerini görmek istiyor. Müşteriler alacakları malları görmek, firmaların ihtiyaçlarını karşılayabilir mi, öğrenmek istiyor.Biz 3-4 günde belki de 1 yılda gerçekleşebilecek ticaret hacmini yaratıyoruz. Firmaları yeni pazarlara taşıyoruz. Türkiye olarak üreten ve kaliteli ürünleri olan bir ülkeyiz ve ticaretin öneminin farkındayız. Potansiyelimizi doğru pazarlara yönlendirmekte firmalarımıza danışmanlık yapıyor, 23 Yıllık Orta Doğu ve Kuzey Afrika bağlantılarımızla da doğru alıcıyı firmalarımızla buluşturuyoruz.

Röportaj: Ufuk Altınbaş

Page 14: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

12

KATMA DEĞERE DÖNÜŞECEK PROJELER ANTALYA CITYEXPO’DA BULUŞUYOR

Altıncısı gerçekleşecek olan Antalya CityExpo - Antalya Uluslararası Şehircilik ve Teknolojileri Fuarı 16-18 Mart tarihlerinde Antalya’da Akdeniz Belediyeler Birliği’nin organizatörlüğün de kapılarını açacak. Bu bağlamda fuarın amacı ve bölgeye sağlayacağı katkıları Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanı Başkanı ve Kepez Belediye Başkan Hakan Tütüncü Antalya CityExpo’ya dair sorularımızı sizler için cevapladı.

Antalya City Expo fuarının beşincisini geride bıraktık. Mart 2016’da altıncısı düzenlenecek fuar hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Öncelikle ifade etmekisterim. Şehrimize ve bölgemize, böylesine faydalı, öncü bir markayı kazandırmış olmaktan dolayı onur ve mutluluk duyuyorum. Bu yıl altıncısını gerçekleştireceğimiz bu fuar, hem şehircilik vizyonu bakımından, hem de sağlayacağı katma değer bakımından şehrimize önemli bir hizmeti kazandırmış olduk.Malum, yerel yönetimler, yani belediyeler hizmet kurumlarıdır. Şehirlerine hizmet ve katma değer üretmekle mükelleftir. Bu noktada yerel yöneticilerin her alanda ilgili tedarikçilerle bir araya gelmesi, hizmet alanlarıyla ilgili yeni uygulamaları, yeni teknolojileri görebilmesi çok önemli... Bundan daha da önemlisi, modern bir şehircilik hizmeti üretebilmek için aranan her şeyin tedarikçiler tarafından ayağımıza kadar getiriyor olmaları büyük birimkân, müthiş bir rahatlık. Bu açıdan hem bir organizasyon olarak Antalya CityExpo, hem de artık geleneksel hale gelen Şehircilik ve Teknoloji Fuarı büyük bir boşluğu dolduruyor.

Bildiğimiz kadarıyla fuarda sempozyum ve

eğitim semineri de düzenleniyor.Fuar bünyesinde ve yerel yönetim alanında düzenlenecek olan çeşitli seminer, sempozyum ve eğitim faaliyetleriylebu fuar, hem yerel yöneticilerimize yeni ufuklar açacak, hem de kurulacak ilişkilerle bölgemize çok önemli katma değerler kazandıracak... Bunun için hem çalışıyoruz, hem de heyecanlıyız.

Özellikle Antalya ve bölgesi için bu fuarın nasıl bir katma değer sağlayacağını düşünüyorsunuz? Antalya City Expo Fuarının belediyeler için katkısı neler olabilir?Fuarlar arz ve talep ortamları olmalarının yanında, yenilikçi fikirlerin ve son teknolojilerin sunulduğu organizasyonlardır. Bu manada 6. Şehircilik ve Teknoloji Fuarımız, hem inovatif fikirlerin, hem de son teknoloji ürünlerin şehrimize, bölgemize taşınması demektir. Diğer taraftan, fuarla birlikte elde edilebilecek katma değeri yükseltmek için çok çalıştık, çalışıyoruz. Bunun için yurt içinden ve yurt dışından daha geniş bir davet listesi çıkardık bu yıl. Mümkün olduğu ölçüde, birebir ziyaret ve görüşmeler gerçekleştirerek davetlerde bulunduk. Bu manada Arap

DOSYA

Page 15: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

13

ülkelerinden, Türki Cumhuriyetlerden ve Avrupa’dan sağlanacak katılımlarla daha zengin bir fuar ortamı yaşayacağımıza inanıyorum. Çünkü hem tedarikçi sektör temsilcileri, hem de yerel yönetim yetkililerişehrimize, fikirlerini ve ürünlerini taşıyacaklar. Ayrıca fuarın, ülke olarak, turizmin başkenti olan Antalya olarak, zor günler geçirdiğimiz şu dönemde, hem yaz, hem de kış turizmine önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum. Çünkü artık uluslararası bir marka olan City Expo, bir yandan şehrimizin ve bölgemizin tanıtımına katkıda bulunurken, aynı zamanda bünyesinde buluşturduğu binlerce yerli ve yabancı ziyaretçinin konaklamasıyla turizme de önemli ölçüde katkıda bulunuyor.

Sizce yaşanılabilir şehirler için neler yapılabilir? Bu kapsamda Türkiye’de Belediyecilik adına neler ön plana çıkmalı? Yaşanabilir şehir deyince en başta, insan odaklı bir anlayışı benimsememiz ve gereklerini yerine getirmemiz gerekiyor. İnsana huzur ve yaşama zevki veren şehirler inşa etmemiz gerekiyor. Şehir sakinlerinin her kesimine yönelik çözümler üretmemiz gerekiyor.Kısaca, yaşanabilir şehirlere sahip olabilmemiz için insan odaklı, tabiatla barışık konutlar, yollar, sosyal donatı alanları üretmemiz gerekir. Elbette, bunun için de gelişmiş ülkelerin şehirlerini iyi takip etmek gerekiyor. Yenilikleri, güzellikleri kendi şehirlerimize, bizim medeniyet kodlarımıza göre şekillendirmek ve uygulamak gerekir.

Kepez Belediyesi bu yıl ne gibi yeni yatırımlarda bulunacak?Özetle paylaşmak isterim ki, bu eserlerimiz arasında yer alan Kent Meydanı ve Anadolu Arastası bizim için 2016’nın vizyon projesi özelliği taşıyor. Diğer taraftan, TÜBİTAK ve Antalya Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile Dokuma Fabrikası binası içerisinde açacağımız Antalya Kepez Bilim Merkezi, Akdeniz bölgesinde ilk olacak. 8 bin metrekarelik bir alana kurulacak.

Yurt içi ve yurt dışı belediyecilik sektörünün Türkiye ihracatındaki önemi ve yeri nedir? Yerel yönetimler, yani belediyeler, halka direkt dokunan hizmetlerin üretildiği kurumlar. Dolayısıyla da hayatın her alanında hizmetin üretilmesi, hemen her sektörle ilişkili olması kaçınılmaz. Bu yüzden de belediyelerin geniş hizmet alanlarında faaliyetler göstermesi, ulaşımdan inşaata, gıdadan teknolojiye, çevreden eğitime kadar bütün sektörlere direkt veya dolaylı olarak etki ediyor. Bu da kollektif ve büyük bir sektör oluşturuyor. Bundan daha da önemlisi, hem şehirlerarası, hem de uluslararası bir etkileşime, arayışa, paylaşmaya; işbirliklerine, yeniliklere, yenilikçi çözümlere kapı aralıyor. Böylelikle sürekli büyüyen ve gelişen bir sektör... Bu durumun daha da gelişerek ve büyüyerek devam edeceğini düşünüyorum. City Expo’nun da bu noktada çok önemli bir girişim olduğuna, önümüzdeki süreçte, şehrimize ve ülkemize çok büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum.

Sizce Antalya City Expo fuarı sektöre ne gibi avantajlar sağlamaktadır?Bildiğiniz gibi, Antalya CityExpo, çok sayıda sektörden insanı bir araya getiren devasa bir platform. Başta belediyeler olmak üzere, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının ilgilileri ve yetkilileri yanında, Yurt içi ve Yurt Dışından tedarikçi firmaları bu fuarda bir araya gelecek. Müteahhitler, Kooperatifler, Toplu Konut Yapımcıları, Mühendisler, Mimarlar, Peyzaj Mimarları, Çevre Düzenlemeciler, Alışveriş Merkezleri, İş Merkezleri, Üniversiteler, Hastaneler ve daha pek çok sektör temsilcileri bilgi ve değer alış-verişinde bulunacaklar. Fuar çerçevesinde kurulan ilişkiler, ticari boyutlar kazanacak. Uzun süreli işbirlikleri ve yeni girişimler doğacak CityExpo’dan...

Antalya City Expo’da daha çok hangi ülke ve bölgeleri hedeflemektesiniz?Hep birlikte geliştirdiğimiz ve büyüttüğümüz Antalya City Expo markamıza desteklerinden ve son derece değerli çalışmalarından dolayı Pyramids Grup’a ve değerli yetkililerine teşekkür ediyorum.

Bizim için Doğu da önemli, Batı da... Asya da önemli, Avrupa da, Amerika da... Şehrimiz ve bölgemiz ise dünyanın her yerinden insan ağırlayan bir turizm bölgesi... Bu açıdan baktığımızda elbette öne çıkan ülkeler olabilir. Mesela, gelişmiş şehircilik ve yönetişim modellerinin ülkemize, bölgemize taşınması anlamında Avrupa’dan olan katılımlar önemli. Yenilikçi teknolojileri bakımından başka ülkeler; ihracat anlamında başka, başka ülkeler önem arzediyor. Şehrimiz ve bölgemiz adına katma değere dönüşecek bütün katılımlar ve bütün ilişkiler bizim için önem arz ediyor.

Röportaj: Şaban GÜL

Page 16: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

14

‘KÜRESEL ŞEHİRLER LİGİ’NDE YER ALMAKGünümüz yerel yönetimleri yalnızca altyapı sorunlarını çözen ve ulaşım, temizlik gibi hizmetlere, içilebilir su vb. kaynaklara erişim gibi altyapı işletmeciliği üzerinden yönetim uygulamaları yapan kurumlar değildir. Çok sık dile getirilen, yerel yönetimlerin “güçlendirilmesi”, “yerinden yönetimin” geliştirilmesi gibi kavramların temelinde, yerel yönetimlerin coğrafi sınırları aşan hizmetleri de geliştirmesi; küresel ilişkileri güçlü, şehirlere ekonomik, sosyal ve kültürel güç katan birer birim olması düşüncesi yatmaktadır. Hal böyle olunca yerel

yönetimler, aslında ülkelerin merkezi idarelerinin yaptığı birçok hizmeti ve uygulamayı kapsayan yeteneklerle donanma ihtiyacı duymaktadır. Bu aynı zamanda yerel yönetimlerin ürettiği hizmetlerin yanı sıra, yeni hizmetler için yatırım geliştirme, yatırımcı ve girişimci çekme yeteneklerini güçlendirmesi anlamına gelir. Aslında bu yorumlardan hareketle, geleceğin yerel yönetimlerinin hizmet ve üretim alanlarında merkezi devlet idaresi kadar yeterliliğe sahip olması gerçeğini görmek gerekiyor.

Birçok gelişmiş ülke yerel yönetimlerin üretim ve ekonomiye olan etkisini arttırmak amacıyla yerel yönetim düzenlemelerini hızla dönüştürüyor. Zira yerel yönetimler toplam ülke ekonomisi içinde önemli bir geliştirici etkiye sahip. Altyapı kadar, üretimi ve gelişmeyi küresel anlamda sağlayabilmenin yolu, küresel çekiciliğe sahip şehirleri üretmekten geçiyor. Doğal olarak bu şehirlerin küresel uğrak noktası olması için ulaşım altyapısını, konaklama ve güvenlik konularını çözmüş olması gerekiyor. Ancak bu konular kadar dikkat çekecek en önemli başlığı günümüzde şehirlerin “ekonomik hareketliliği” kavramı oluşturuyor. Hangi konuda farkındalığa (sağlık, spor, kültür), hangi konularda en iyi insan kaynağına, hangi konularda en iyi finans olanaklarına sahip olduğu bu bakımdan öne çıkan başlıklar. Bugün dünyanın belli başlı şehirlerine baktığımızda birçoğunun bu konularda dikkat çekici özelliklere sahip olduğunu görebilirsiniz. Finans

merkezi olarak öne çıkan şehirleri (Londra, New York), kültür ve tarih bakımından dikkat çeken şehirleri (Roma, Paris, Moskova vs.), teknoloji ile akla gelen şehirleri (Tokyo, Seul, San Francisco vs.), moda ile anılan şehirleri (Paris, Milano vs.) saymak mümkün. Bu örnekler uzatılabilir. Dolayısıyla günümüzde “marka kent” gibi kavramlar öne çıkar oldu.Uzun zamandır yerel yönetimlerin küresel düzeyde proje üretmesi, yatırım ve girişimciler için çekici merkezler olması konusu gündemde. Ama nasıl? Bu konuda yine daha deneyimli önde gelen şehirlerin girişimlerine baktığımızda farkındalık konusunda çalışma yaptıkları ve küresel düzeyde girişimcilerin kente daha fazla gelmelerini sağlamak amacıyla çalışmalar yaptıklarını görüyoruz. Başlangıcı şehirlerin nasıl konumlandırılacağı konularına vermişler. Ancak bunun için de şehirde var olan tüm aktörlerin katılımda bulanacakları, şehrin iletişim ve pazarlama konusundaki çalışmaları yürütecek yapılar oluşturarak işe koyulmuşlar. London Partners, Berlin

Partners gibi organizasyonlar bu şekilde çalışıyor. Şehirlerin daha fazla deneyime dayalı pazarlama yapması amacıyla birçok projeye imza atmışlar. Yani gelen ziyaretçilerinizin sizin ne olduğunuzu bilerek gelmesini sağlayacak birçok proje uygulamışlar. Ama aynı zamanda buna uygun şehir yatırımları yaparak yerel yönetimler, küreselleşme diyebileceğimiz bir eksende, hizmetlerini ve yatırımlarını yerel yönetimde yaşayan insanlar kadar, ziyaretçilerinin artmasına yönelik yapılandırıyor. Şehirler ekonomik olarak büyürken, yerelde yaşayanların refah seviyeleri de doğal olarak olumlu etkileniyor. Bugünün yerel yönetimleri ulaşım ve konaklamanın kolaylaştığı günümüzde küresel anlamda değişime ve rekabete daha hazır olmak zorunda. Shangai büyük bir fuarcılık ve pazarlama merkezi olarak öne çıkarken, yine Avrupa’da Berlin bu yönüyle dikkat çekiyor. Film endüstrisi dediğinizde Los Angeles, Cannes, Busan öne çıkarken, Dubai gibi büyüyen merkezler de göz alıyor.

YEREL YÖNETİMLER, ASLINDA ÜLKELERİN MERKEZİ İDARELERININ YAPTIĞI BİRÇOK HİZMETİ VE UYGULAMAYI KAPSAYAN YETENEKLERLE DONANMA İHTİYACI DUYMAKTADIR.

YORUM

Page 17: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

15

UZUN ZAMANDIR YEREL YÖNETİMLERİN KÜRESEL DÜZEYDE PROJE ÜRETMESİ, YATIRIM VE GİRİŞİMCİLER İÇİN ÇEKİCİ MERKEZLER OLMASI KONUSU GÜNDEMDE. AMA NASIL?

Geleceğin merkez yerel yönetimlerinden biri olmak için bugünden strateji üretmek, altyapı ve pazarlama hedeflerini belirlemek, şehrin yatırımcılarının ilgisini buna göre geliştirmek gerekiyor. Yine bütün bunları yaparken, yerel yönetimlerin uluslararası standartlarda bir vizyon ve bir iş ortaya koyması kaçınılmaz.

Bugün ülkemize baktığımızda yerel yönetimlerin ve hatta merkezi idarenin küresel bir vizyon için çok heyecanlı, hevesli olduklarını görmek biraz zor. Belediyecilik kavramı ekseninde bir yerel yönetim yaklaşımıyla yetinilerek, küresel şehirler üretme hedefinden uzak durulduğunu görüyoruz. Bunun uygulamada birçok örneğini görmek mümkün. Mesela ülkemizde Erzurum şehrimizde Universiad organizasyonu yapıldı. Dünya üniversitelerarası kış oyunları etkinliğine yalnızca dünyanın her yerinden üniversiteli genç, okullarının yöneticileri gelmedi. Şehri tanıtacak çok sayıda konuk da geldi. Başarılı bir organizasyondu, ancak sonra ne oldu? Onca tesis yatırımı yapıldı. Şu anda ülkemizde bilinen bir üniversiteler arası kış oyunları var mı? Devamı geldi mi? Hayır. Oysa yerel yöneticiler bu fırsatı kaçırmamalıydı. Ya da Avrupa’nın belli başlı

şehirlerinin üyesi olduğu “City Cards” modeli var. Şehirlere daha fazla gencin gelmesini sağlayacak dijital bir ziyaret sistemi uygulaması. Ulaşım, müze ve ören yerleri gibi mekanların ziyareti ve şehirdeki önemli aktivitelere katılım olanağı sunan tek kart sistemi. Türkiye’nin belli başlı şehirleri bu zincirde var mı? Hayır… Şehirlerin turist sayılarını karşılaştırsanız bu konuda çok geride kaldığımızı rahatlıkla görebiliriz. Ya da genç girişimcilerin ülkeler arası daha fazla dolaşımını sağlamak amacıyla kurulmuş topluluklar var. Dünyanın hemen hemen her şehrinde buluşmalarını sağlayacak merkezler kurulmuş. Kuranlar yerel yönetimler değil, özel girişim. Ancak onların şehirde etkin olmaları için destekleri yerel yönetimler veriyor. Birçok genç fikir, yatırım olanağı bu hareketlilikle birlikte şehrinize geliyor. “ImpuctHub” bunların en öne çıkanı. Gençler artık dijital yaşarken, şehirler de daha fazla dijitalleşiyor. Hem ekonomik hareketlilik, hem de kültürel ilişkilerin artması için dijitale şehirler daha fazla yatırım yapıyor. Oysa ülkemizde birçok yerel yönetimin web altyapısı belediyecilik amacına göre yapılmış. Dışa açık değil, yabancı dil desteği yok. Çoğunun cep telefonu uygulaması dahi yok. Bu örnekler artarak devam eder.

ERZURUM ŞEHRİMİZDE UNIVERSIAD ORGANİZASYONU YAPILDI. BAŞARILI BİR ORGANİZASYONDU, ANCAK SONRA NE OLDU? ONCA TESİS YATIRIMI YAPILDI. ŞU ANDA ÜLKEMİZDE BİLİNEN BİR ÜNIVERSİTELER ARASI KIŞ OYUNLARI VAR MI? DEVAMI GELDİ Mİ? HAYIR

YEREL YÖNETİCİLERİMİZ, GELİN “DIGITAL CITIES” KONSEPTİYLE DÜNYANIN BİRÇOK GELİŞMİŞ ŞEHRİNİN YAPTIĞI GİBİ KÜRESEL DİJİTAL ŞEHİRLER ÜRETELİM. HATTA, TÜRK

DÜNYASI’NIN DİJİTAL ŞEHİRLER BİRLİĞİNİ OLUŞTURALIM.

Yerel yönetimlerin “belediyecilik” ekseninde sınırlı kalmış anlayışlarını küresel şehir vizyonuna doğru dönüştürmeleri çok önemli. Bu takdirde, yerelden başlayarak, ülke ekonomisine ve gelişimine de büyük katkı sağlanmış olacak. Birçok uluslararası organizasyona ev sahipliği yapma fırsatı zaten var. Ancak bunun kadar, şehirlerin hangi vizyonda dünyaya açık birer yerel yönetim olacağına karar vermeleri işin en önemli aşaması.Bu ilk yazıdan bir proje önerisiyle sonuç çıkaralım. Yerel yöneticilerimiz, gelin “dijital cities” konseptiyle dünyanın birçok gelişmiş şehrinin yaptığı gibi küresel dijital şehirler üretelim. Dünyanın her yerinden

erişilebilen, şehirlerin tanıtım ve pazarlama amaçlarına uygun etkinliklerle daha fazla genç nüfusa ses veren çalışmalar yapalım. Hatta “Türk Dünyası”nın yerel yönetimlerini bu alanda eğitmek, işbirliği geliştirmek ve dijital şehirler haline getirerek daha fazla güçlendirmek amacıyla etkinlikler, zirveler yapalım. Bu bir başlangıç olsun ve yerel yönetimler, şehirlerde yaşayan insanlarımız arası iletişimi güçlendirecek çalışmalar yapalım. Proje yarışmalarıyla gençlerimizi teşvik edelim. Türk Dünyası’nın dijital şehirler birliğini oluşturalım. Küresel vizyonda yerel yönetimleri geliştirebilmek dileğiyle...

Yorum: Can Bilgili

Page 18: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

ŞEHİR

KULA JEOPARKI GÜN GEÇTİKÇE BÜYÜYOR

2016 yılında tam manasıyla hayata geçecek olan Kula Jeoparkı, Türkiye’nin ilk ve tek jeoparkının kurumsal bir kimliğe kavuşturulmasının yanında, yapılacak olan yatırımların da önünü açılmış olacak.

Kula Jeoparkı yılların birikimini yerli ve yabancı turistlere aktarmaya başladı. Gün geçtikçe gelişim sürecini arttırarak devam eden Kula Jeoparkı yapılan her yatırımın hakkını vererek kendisinden sıkça söz ettirmeye başladı. Sadece turizme hizmet vermey-en Kula UNESCO Jeoparkı aynı zamanda bilime de hizmet etmeye başladı. Yıllardır sadece kitap say-falarında sıkışıp kalan ve bir kaç görselden ibaret olan Kula, artık Dünya’nın en prestijli haritasında bir yıldız oldu. Türkiye’yi Avrupa ve Dünya Jeoparklar ağında temsil eden Kula, uluslar arası bir üne sahip oldu.

Kula, asırlar öncesinden içinde barındırdığı zenginliğin keşfedilmesine rağmen, günümüzde yapılan itinalı çalışmalar ile gün yüzüne çıktı. M.Ö. 64, M.S. 21 yılları arası yaşamış olan ünlü coğrafyacı ve fi lozof Strabon Kula için Geographumena veya Geographika (Coğrafya) kitabında “Katakekaumene” yanmış yer, yanık ülke olarak bahsetmiş ve geniş bir yer ayırmıştır. Günümüzde ise Kula tarihi ve kültürel özelliklerini koruyarak ve bu özelliklerini steril tutmayı başarmış saklı bir kenttir. Zengin mimari özellikleriyle Kula Evleri, yemek kültüründeki eşsiz ve benzersiz lezzetleri, Türkiye’de bir eşi daha olmayan benzersiz coğrafyasıyla günümüzde de adından sıkça söz ettiriyor.

Kula Belediyesi çalışmalarına hız kesmeden devam ediyorKula Belediyesi Kula Jeoparkı için yapılan yatırım çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bu amaç doğrultusunda çeşitli kurumlar ile iş birliği içerisinde projeler üreterek bu projelerin hayat bulmasında lokomotif rol oynuyor. 2016 yılında tam manasıyla hayata geçecek olan Kula Jeoparkı, Türkiye’nin ilk ve tek jeoparkının kurumsal bir kimliğe kavuşturulmasının yanında, yapılacak olan yatırımların da önünü açılmış olacak. Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Salihli Belediyesinin iştirakleriyle kurulan Kula Jeoparkı Belediyeler Birliği sayesinde ciddi bir bütçe Kula jeoparkı için de ayrılmış olacak. Kula Belediyesi aynı zamanda ürettiği projeler ZAFER Kalkınma Ajansı tarafından desteklenmektedir.

Son olarak “Kula Jeoparkını Keşfet Projesi” kapsamında; yürüyüş yolları, seyir terasları, Jeopark kültür ve konferans merkezi ve jeoparkın daha iyi tanınması ve tanıtılabilmesi için jeopark çalıştayı gerçekleştirildi. Kula Belediye Başkanı Hüseyin Tosun, yapılan çalışmaların Kula’nın geleceğine çakılan değerli birer çivi olduğunu belirtirken “Kula Jeoparkı sadece Kula’nın değil tüm Türkiye’nin prestiji konumundadır” dedi. Yapılan her çalışmanın içerisinde Kula Belediyesi olarak yer aldıklarının altını çizen Kula Belediye

UYİD | Mart 2016

16

Page 19: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

17

UYİD | Mart 2016UYİD | Mart 2016

Başkanı Ulusal ve Uluslararası platformlarda Kula’yı ve Türkiye’yi en iyi biçimde temsil etmeye devam edeceğiz dedi.

15 bin yıllık ayak izleri, üzüm bağları ve Türk EvleriKula, tarihin her safhasında medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve yapmaya da devam ediyor. Kula Jeoparkı sınırları içerisinde bu izler ilk kez 1969 yılında Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü prospektörlerinden Mustafa Çelik tarafından bulunmuştur. İnsan ayak izi fosilleri dünyada çok ender olarak bulunmaktadır. Fransa, İtalya, Macaristan, Doğu Afrika ve Amerika Birleşik Devleti’nde ve Türkiye’de de Kula Jeopark sınırları içerisinde bulunan izler koruma altındadır. Diğer yandan Kula, üzüm bağları ile de önemli bir konumdadır. Roma ve Bizans dönemlerinde başlayan bağcılık ve şarap üretimi günümüzde de devam etmektedir. Anemon oteller zinciri bu değeri günümüzde yaşatmak için önemli yatırımlar yapmış ve yüzlerce dekarlık alanda üzüm yetiştiriciliği yapmaktadır. Aynı zamanda Kula evlerinin en güzel örneklerinden bir tanesi olan Zabunlar Konağını yeniden restore ederek butik otel olarak işletmeye başlamıştır.

Kula Jeoparkı yılların birikimini yerli ve yabancı turistlere aktarmaya başladı. Gün geçtikçe gelişim sürecini arttırarak devam eden Kula Jeoparkı yapılan her yatırımın hakkını vererek kendisinden sıkça söz ettirmeye başladı. Sadece turizme hizmet vermeyen Kula UNESCO Jeoparkı aynı zamanda bilime de hizmet etmeye başladı. Yıllardır sadece kitap sayfalarında sıkışıp kalan ve bir kaç görselden ibaret olan Kula, artık Dünya’nın en prestijli haritasında bir yıldız oldu. Türkiye’yi Avrupa ve Dünya Jeoparklar ağında temsil eden Kula, uluslar arası bir üne sahip oldu.

Kula, asırlar öncesinden içinde barındırdığı zenginliğin keşfedilmesine rağmen, günümüzde yapılan itinalı çalışmalar ile gün yüzüne çıktı. M.Ö. 64, M.S. 21 yılları arası yaşamış olan ünlü coğrafyacı ve filozof Strabon Kula için Geographumena veya Geographika (Coğrafya) kitabında “Katakekaumene” yanmış yer, yanık ülke olarak bahsetmiş ve geniş bir yer ayırmıştır. Günümüzde ise Kula tarihi ve kültürel özelliklerini koruyarak ve bu özelliklerini steril tutmayı başarmış saklı bir kenttir. Zengin mimari özellikleriyle Kula Evleri, yemek kültüründeki eşsiz ve benzersiz lezzetleri, Türkiye’de bir eşi daha olmayan benzersiz coğrafyasıyla günümüzde de adından sıkça söz ettiriyor.

Kula Belediyesi çalışmalarına hız kesmeden de-vam ediyorKula Belediyesi Kula Jeoparkı için yapılan yatırım çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bu amaç doğrultusunda çeşitli kurumlar ile iş birliği içerisinde projeler üreterek bu projelerin hayat bulmasında lokomotif rol oynuyor. 2016 yılında tam manasıyla hayata geçecek olan Kula Jeoparkı, Türkiye’nin ilk ve tek jeoparkının kurumsal bir kimliğe kavuşturulmasının yanında, yapılacak olan yatırımların da önünü açılmış olacak. Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Salihli Belediyesinin iştirakleriyle kurulan Kula Jeoparkı Belediyeler Birliği sayesinde ciddi bir bütçe Kula jeoparkı için de ayrılmış olacak. Kula Belediyesi aynı zamanda ürettiği projeler ZAFER Kalkınma Ajansı tarafından desteklenmektedir.

Son olarak “Kula Jeoparkını Keşfet Projesi” kapsamında; yürüyüş yolları, seyir terasları, Jeopark kültür ve konferans merkezi ve jeoparkın daha iyi tanınması ve tanıtılabilmesi için jeopark çalıştayı gerçekleştirildi. Kula Belediye Başkanı Hüseyin Tosun, yapılan çalışmaların Kula’nın geleceğine çakılan değerli birer çivi olduğunu belirtirken “Kula Jeoparkı sadece Kula’nın değil tüm Türkiye’nin prestiji konumundadır” dedi. Yapılan her çalışmanın içerisinde Kula Belediyesi olarak yer aldıklarının altını çizen Kula Belediye Başkanı Ulusal ve Uluslararası platformlarda Kula’yı ve Türkiye’yi en iyi biçimde temsil etmeye devam edeceğiz dedi.

15 bin yıllık ayak izleri, üzüm bağları ve Türk EvleriKula, tarihin her safhasında medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve yapmaya da devam ediyor. Kula Jeoparkı sınırları içerisinde bu izler ilk kez 1969 yılında Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü prospektörlerinden Mustafa Çelik tarafından bulunmuştur. İnsan ayak izi fosilleri dünyada çok ender olarak bulunmaktadır. Fransa, İtalya, Macaristan, Doğu Afrika ve Amerika Birleşik Devleti’ndae ve Türkiye’de de Kula Jeopark sınırları içerisinde bulunan izler koruma altındadır. Diğer yandan Kula, üzüm bağları ile de önemli bir konumdadır. Roma ve Bizans dönemlerinde başlayan bağcılık ve şarap üretimi günümüzde de devam etmektedir. Anemon oteller zinciri bu değeri günümüzde yaşatmak için önemli yatırımlar yapmış ve yüzlerce dekarlık alanda üzüm yetiştiriciliği yapmaktadır. Aynı zamanda Kula evlerinin en güzel örneklerinden bir tanesi olan Zabunlar Konağını yeniden restore ederek butik otel olarak işletmeye başlamıştır.Önder Güzelarslan

Page 20: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

18

GAZİANTEP “DÜNYA GASTRONOMİ” ŞEHRİ OLDU

Gaziantep, gastronomi dalında, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) “Yaratıcı Şehirler Ağına” girdi.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in girişimleriyle başlatılan çalışma kapsamında Gaziantep, UNESCO’nun aldığı kararla, Türkiye’nin öncü şehri olma özelliğini kazandı. Konuya ilişkin açıklama yapan Fatma Şahin, Gaziantep’in kendi dalının Nobeli’ni aldığını belirterek, “Tescillendi artık Gaziantep mutfağı dünyanın en önemli mutfaklarından bir tanesi” dedi. Çeşitliliği ve lezzetiyle Gaziantep mutfağının dünyanın başkenti olduğunu vurgulayan Şahin, UNESCO’dan alınan bu tescilin kente, Türkiye ve dünyaya hayırlı olmasını temenni etti.

Kültürel mirası korumanın, kollamanın, gastronomiye sahip çıkmanın herkesin görevi olduğuna dikkati çeken Şahin, şöyle konuştu:

“Odalarımızla yıllardır yaptığımız bir çalışmaydı. Kendi içerisinde mutfaklar yarıştı, büyük bir rekabet vardı. Burada yarışı Gaziantep birincilikle tamamladı ve hakettiği tescili aldı. Hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Kültürel mirası ve yalnızca antik kentlerimizle değil, mutfağımızla da söz sahibiyiz. Kültürel turizminin gelişmesinde de mutfağımızla da iddialıyız. Herkesi Gaziantep’e bekliyoruz. Ve bu ülkemize getirdiğimiz ödülden dolayı da

çok mutluyuz, gururluyuz. Gazi şehrimiz her şeyin en iyisini hak ediyor. Dün nasıl Aziz hoca (Sancar) Nobel’de Türkiye’yi temsil ettiyse bugün Gaziantep mutfağı da Birleşmiş Milletlere damgasını basmıştır.”

Yaratıcı Şehirler Ağı

Yaratıcı Şehirler Ağı (Creative Cities Network), 2004 yılında UNESCO Yürütme Kurulunun 170. toplantısında alınan karar doğrultusunda dünyanın farklı ülkelerinden 116 şehrin katılımıyla kurulmuştu.Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin şehirlerinin sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmalarına katkı sağlamayı hedefl eyen söz konusu ağa üye olan şehirler, yerel yaratıcılık, tanıtım ve görünürlüklerini artırmayı hedefl emekte UNESCO’nun kültürel çeşitliliğin desteklenmesi doğrultusundaki görüşlerini paylaşmaktadır.

AKTÜEL

Programa katılım, “el sanatları ve halk sanatı”, “dizayn”, “sinema”, “gastronomi”, “edebiyat”, “müzik” ve “görsel sanatlar” alanında gerçekleştiriliyor. Şu ana kadar UNESCO gastronomi listesine dünyanın dört bir yanından sadece sekiz kent kabul edilmişti.

Page 21: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

19

BURSA iPEĞi YENiDEN HAYAT BULUYORBüyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen ‘Bursa İpeği Yeniden Hayat Bulacak’ projesi, tüm kentte ipekçiliğe ilgiyi arttırma-ya devam ediyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanlığı tarafından yürütülen proje kapsamında okullarda öğrencilere ipek böceği eğitim seti dağıtıldı. Proje kapsamında seçilen okullarda 1000 öğrenciye de ipek böceğinin yaşam evreleri hakkında eğitim verildi. Kozabirlik tarafından desteklenen proje kapsamında 5000 ipek böceği Kozabirlik’e bağlı ‘Tohum Üretim ve Yetiştirme Merkezi’nde hazır bulunduruldu ve dağıtım için de Mustafa Kemalpaşa İlçesi Çaltılıbük Mahallesi’nden günlük taze dut yaprağı temin edildi.

Proje için tasarlanan yapay yaşam ortamında dağıtılan ipek böcekleri öğrencilerin de ilgisini çekti. Öğrencilere verilen eğitimlerde de ipek böceğinin kozasını sağlıklı örmesi için günlük taze dut yaprağına ihtiyacı olduğu, kimyasal maddelerden uzak kalması ve belirli bir ısıda yaşaması gerektiği aktarıldı.

Kozasını getiren öğrenciye satranç takımı hediye

İlk koza, projenin başlatıldığı okul olan Muradiye 11 Eylül İlkokulu’ndan geldi. Kozasını getiren öğrenciler satranç takımlarını almanın sevini yaşadı. Muradiye ve Çekirge 1. Murat ilkokulları ile Orhaneli, Keles, Harmancık ve Büyükorhan ilçelerindeki okullarda da eğitim setleri dağıtıldı. Başarı oranının yüksek olduğu projede öğrenciler yetiştirdiği kozaları Tayyare Kültür Merkezi’ne teslim edip hediyelerini teslim aldılar. Öğrencilerin kozaları da Kozabirlik Tohum Üretim İşletmesi’ne teslim edildi.

Proje kapsamında Muradiye İpek Fabrikası’nda kozadan ipek çekimini de canlı olarak gören öğrenciler, üretilen ipeğin nihai ürüne dönüştürüleceği Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’ni de gezerek ipek dokuma ve ipek halı tezgahlarını ilgiyle incelediler. Öğrenciler, burada Bursa’nın İpek Yolu’ndaki önemini de öğrenme şansı buldu.

UYİD | Mart 2016

Page 22: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

20

SAVAŞIN ÇOCUKLARINA KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR’DEN EĞİTİM HİZMETİ

Suriyeli çocuklara eğitim

Halepli Fatma, Lazkiyeli Ahmet, Şamlı Hüseyin, Rakkalı Esma... Bu isimlerin ortak yönü Suriye’deki savaş nedeniyle ülkelerini terk etmeleri. Evleri bombalanan, ailelerini kaybeden Suriyeli çocuklar olmaları. Hayatta kalmak için Suriye’den Türkiye’ye sığınan bu mülteci çocuklar, sadece ülkelerini terk etmiyor, eğitimlerini de orada bırakıp geliyor. Bu kapsamda Darıca’da oluşturulan Geçici Eğitim Merkezi, Suriyeli mülteci çocukların hayata atılmaları için büyük önem taşıyan eğitim sorununu ortadan kaldırıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yabancıların eğitimine yönelik olarak yayımlanan genelgesi doğrultusunda oluşturulan Darıca Geçici Eğitim Merkezi’nde Suriye müfredatına uygun eğitimler veriliyor. Yarım kalan öğrenimlerini bu şekilde tamamlama fırsatı bulan

çocuklar, verilen müfredatın ışığında zorluk yaşamıyor. Öğrencilere sunulan müfredat, Suriyeli öğretmenler tarafından verilerek konulara daha vakıf ve adapte olmaları da sağlanıyor. Ayrıca Türk öğretmenin sunduğu Türkçe dersler ile çocukların sosyal alanda iletişim kurma sorunları ortadan kaldırılıyor.

“Doktor, mühendis olacağım”

Geçici Eğitim Merkezi’nde öğrenim gören mülteci çocukların yüzünde ise mutluluk hakim. Yarıda bırakmak zorunda kaldıkları okullarına, hiçbir ülkenin açmadığı kadar kucak açtığı Türkiye’de yeniden başlamak, onları fazlasıyla memnun ettiği sözlerinden anlaşılıyor. Bombaların, acıların ardından bıraktıkları hayallerine devam etmenin heyecanı ile okulda eğitim gören öğrencilerin hedefleri de dikkat çekiyor. Savaş bitene kadar burada eğitimlerini tamamlayıp, doktor olmak isteyen de var, mühendis olmak isteyen de.

EĞİTİM

Savaş nedeni ile ülkelerini terk etmek zorunda kalan ve eğitim yaşantıları kesintiye uğrayan Suriyeli mülteci çocuklar, Darıca’da hayata geçirilen geçici eğitim merkezinde öğrenim görüyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan 8 derslikli prefabrik okulda, 600’ü aşkın öğrenci bulunuyor. Okulda 29 Suriyeli öğretmen de yer alıyor. Ülkelerinin müfredatına uygun eğitim veren ve hepsi ülkelerinin önemli üniversitelerinden mezun öğretmenlerin dışında 3 Türk öğretmen de Türkçe dersi veriyor.

Page 23: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

21

Suriyeli eğitmenler ders veriyorMerkezde eğitim veren 29 öğretmen de adeta çocuklar kadar mutlu. Her biri kendi ülkelerindeki üniversitelerin önemli bölümlerinden mezun olan Suriyeli öğretmenler, Türkiye’nin, Kocaeli’nin kendileri gibi savaş nedeni ile gelenlere sahip çıkmasının çok değerli olduğunu söylüyor. “Arap ülkeleri başta olmak üzere hiçbir ülke Türkiye kadar bizi sahiplenmedi” diyen öğretmenler, Darıca’daki eğitim merkezinde çalışmanın kendilerini gururlandırdığını ifade ediyor. Kendilerinin de sevdiklerini, hayallerini bırakıp Türkiye’ye geldiğini kaydeden öğretmenler, “Biz ders verirken çocukların hayallerini düşünerek görev yapıyoruz” şeklinde konuşuyor.

Nitelikli ve güvenli eğitimSuriyeli mülteci çocuklarına sağlıklı, nitelikli ve güvenli bir eğitim ortamı sunmak ve toplumla entegrasyonunu sağlamak amacı ile Geçici Eğitim Merkezi’nin hizmet verdiğini söyleyen okul müdürü Abdullah Aktan, “İl Milli Eğitim Komisyonu tarafından seçilip görevlendirilen 29 Suriyeli ve Darıca Halk Eğitim Merkezi tarafından gönderilen 3 Türk öğretmen okulumuzda görev yapıyor. 8 derslikli okulumuzu bitiren öğrencilerimiz bakanlığımızın yabancı öğrencilere yönelik denklik ve yeterlilik sınavını kazandığı takdirde mezun oluyor” ifadelerini kullandı.

ADANA’YA ENGELSİZ FAKÜLTE

“Engelsiz Mekan” projesi kapsamında çalışmaları tamamlanan Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin plaket töreninde konuşan Kent Konseyi Genel Sekreteri Ekrem Aslan, “Umarız bu bir başlangıç olur ve diğer fakültelere de emsal teşkil eder” dedi. Aslan, “Engelli Meclisimiz Adana’da çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile özel mekanları engelsiz hale getirme çalışmalarını canla başla yürütüyor. Bu çalışmaların talimatını veren Başkan Hüseyin Sözlü’ye ve Adana Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına çok teşekkür ediyoruz. Bugün ilk defa bir üniversitemizde engelsiz mekan çalışması yapıldı. Umuyoruz ki Çukurova Üniversitesi İktisadi İdari Birimler Fakültesi bir başlangıç olur, üniversitemizdeki diğer fakültelere de emsal olur. Üniversitenin engelsiz üniversite olarak anılmasına öncülük eder” diye konuştu.

Adana Kent Konseyi Engelli Meclisi Başkanı Ali Duran Karakaya ise, sağlık kadar eğitimin de engelliler için

çok önemli olduğunu vurgulayarak, üniversitenin diğer fakülte yöneticilerine de “Engelsiz Mekan” çalışmalarına katılmaları için çağrıda bulundu. Karakaya, İktisadi ve İdari Bilimler Fakülte’sinin engelsiz hale getirilmesi için, başvurudan itibaren yaklaşık 7-8 ay boyunca çalışıldığını ifade ederek, emeği geçen tüm arkadaşlarımıza ve özellikle İktisadi ve İdari Bilimler Fakülte Dekanı Alper Güvel ve Dekan Yardımcısı İsmail Güneş’e çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Çukurova Üniversitesi fakülteleri içerisinde ilk kez erişilebilir bir bina haline gelmiş olmaktan gurur duyduklarını aktaran Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakülte Dekanı Alper Güvel, “Bu çalışmanın diğer fakültelere de emsal olacağına inanıyorum. Özellikle yeni yapılan binalarda erişilebilirliğin ilk gözetilmesi gereken konuların başında olmalı” diye konuştu.

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE KENT KONSEYİ, ADANA’YI ENGELSİZ HALE GETİRMEK İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR. BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, KENT KONSEYİ ENGELLİ MECLİSİ VE ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İŞBİRLİĞİ İLE “ENGELSİZ FAKÜLTE” YOLUNDA İLK ADIM ATILDI. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İKTISADİ VE İDARİ BİLİMLERFAKÜLTESİ’NİN EĞİTİM BİNASI ENGELLİLERİN KULLANIMINA UYGUN HALE GETİRİLDİ.

Page 24: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

22

AKILLI ŞEHİRLER VE İNOVASYON ZİRVESİ

Başkan Sözlü, “Dünya Belediyeler Birliği’nin Türkiye’de İstanbul dışında böyle geniş katılımlı bir toplantı düzenlediği ikinci şehir olarak Adana’yı seçmesi bizler adına gurur kaynağı olmuştur. Oturumlarda ‘akıllı belediyecilik’ ve teknolojinin belediye hizmetlerinde kullanımıyla ilgili önemli sunumlar yapıldı. Halka verilen hizmetin kalitesinin artırılması, şehirlerin gelişmesinde kuşkusuz kriterlerin ön önemlilerindendir. Bu yolda teknolojinin kullanılması, yenilikçi, sürekli gelişen bir hizmet anlayışıyla hareket edilmesi de çok önemli” dedi.

Küreselleşmenin nimetlerin-den toplumlar yararlanmalıŞehirlerin yaşayan varlıklar olduğunu ifade eden Başkan Sözlü, “Günümüzde çağdaş şehircilik hizmeti ancak ve ancak vatandaşın beklentilerinin iyi bilinmesi, bilimsel çalışılması, teknolojinin nimetlerinden yararlanılmasıyla verilebilir. Küreselleşme denilen olgunun, yeryüzünün bir noktasında gelişen teknolojiden insanların tümünün hızlı şekilde yararlanması, insanlığın yararına gelişmelerin kısa sürede Dünya’ya yayılması amacını taşıması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.

Konuklara sonsuz teşekkür

Dünya Belediyeler Birliği’nin çalışmaları ve yeryüzünün çeşitli noktalarında düzenlediği toplantı ve zirvelerle, aklın ve bilginin belediyecilik hizmetlerinde kullanılarak, insanlara hizmete dönüşmesi amacına derinden hizmet ettiğini kaydeden Başkan Sözlü, toplantı ve oturumlara katılanlara, zirve için Adana’ya gelen konuklara teşekkür etti.

Başkan Sözlü, “Belediyecilikte yeniliğin, aklın, bilimin ve bilginin kullanılması, hizmetin kalitesini artırıyor.”

AKTÜEL

Yaklaşık 4 milyar insanı aynı çatı altında toplayan Dünya Belediyeler Birliği (UCLG-MEWA) Yönetim Kurulu ve Konsey Ortak Toplantısı ile Akıllı Şehirler ve İnovasyon Zirvesi, Adana Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Sheraton Oteli’nde gerçekleştirildi.

19-20 Aralık 2014 tarihlerinde Adana’da gerçekleştirilen toplantıya 26 ülkeden 200 civarında belediye başkanı katıldı. Adana Valisi Mustafa Büyük, Birleşik Şehirler ve Yerel Yönetimler (UCLG) Dünya Teşkilatı Başkanı ve İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ortadoğu ve Batı Asya Teşkilatı (MEWA) Genel Sekreteri Mehmet Duman, Adana Büyükşehir

Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Türkiye’nin dört bin yanından belediye başkanları, 67 yabancı belediye başkanı ve belediye meclis üyesinin yer aldığı zirvede ilk gün açılış konuşmalarının ardından konuklar Adana’yı gezdi.

Adana’yı gezen konuklar daha sonra yeniden Sheraton’a döndü ve UCLG-MEWA Yönetim Kurulu ile Konsey Ortak Toplantısı’na katıldı. Etkinliğin ilk günü Akıllı Şehirler Komitesi Toplantısı da gerçekleştirildi. Zirve 20 Aralık Cumartesi günü Akıllı Şehirler ve İnovasyon Zirvesi başlığı altında çok sayıda oturumla devam etti.

UCLG MEWA Yönetim Kurulu ve Konsey Ortak Toplantısı ile Akıllı Şehirler ve İnovasyon Zirvesi başlığında yapılan oturumların son derece yararlı geçtiğini, ortaya çıkan fi kirlerin önemli kazanımlar sağlayacağını belirten Başkan Sözlü, beyin fırtınası

şeklinde cereyan eden oturumların, insanlara daha kaliteli belediyecilik hizmeti olarak döneceğine inandığını söyledi.

UYİD | Mart 2016

Page 25: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

23

BAŞKANLAR ÇALIŞTAYI RiZE’DE YAPILDI

Çevre yönetiminin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla hazırlanacak Ulusal Strateji Belgesi için Türkiye genelinde yerel yönetimlerin görüşlerini almayı hedefleyen belediye başkanları düzeyinde ‘Bölgesel Belediye Başkanları Çalıştayı’ Rize’de gerçekleştirildi.

Türkiye’de Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi Projesi (ÇEKAP) C Bileşeni ‘Ulusal Strateji Belgesi’ oluşturma “Bölgesel Başkanlar Çalıştayı” Rize Belediyesi ve Rize Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde Rize Ticaret Borsası toplantı salonunda gerçekleştirildi.

Doğu Karadeniz Belediyeler Birliği üyesi Belediyelerin katılımı ile gerçekleşen çalıştaya Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan, çevre il ve ilçe belediye başkanları katıldı. Üç ayrı oturumdan oluşan Çalıştayın moderatörlüğünü “ÇEKAP” Projesinde Yerel Çevre Eylem Planlaması bileşeni sorumlusu M. Sinan Özden yaptı.

Çevre düzenlemesini konu alan çalıştay da, yerel çevre eylem planlamasına geçişini konu alan çalıştay’da, yerel yönetimlerin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu konuda neler yapması gerektiği konusunda fikir alışverişinde bulunularak görüşler alındı. Belediyelerin çevre sorunları ile ilgili geçmişte yapılan anket sonuçları değerlendirildi.

Rize Belediyesi’nin “ÇEKAP” Projesi içeriğine uyumlu bir takım çalışmalarından bahseden Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, Türkiye’de Çevre Yönetimi için Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi Projesi’ kapsamında Rize’de yapılan toplantıdan memnuniyet duyduğunu dile getirerek sözlerine şöyle devam etti; Avrupa birliği sürecinde çok önemli bir adım...

Geçmişte İstatistik Akademik çalışmalarım noktasında Avrupa Birliği sürecinde İstatistik konu başlığındaki projelerde yer aldığım için özellikle Avrupa Birliği çerçevesindeki başlıklarda çevre konusu en sıkıntılı konulardan birisi olduğunu biliyorum. Türkiye’de çevre ile ilgili birçok şey konuşuluyor fakat sonuç alma noktasında çok fazla bir yol aldığımız söylenemez. Bugün itibari ile çevreyi artık daha çok önemseyen bir konuma gelmiş bulunmaktayız. Bu nedenle bu tür projelerin, çevre yönetimini, çevre bilincini ve yerel yöneticilerimizin çevreye yönelik sorunların çözümlenmesinde katkılar sağlayacağına inanıyorum. Öncelikle belediyelerimiz çevre master planlarını oluşturması gerekir.

Rize Belediyesi olarak RİÇEV ile birlikte yapmış olduğumuz anlaşma çerçevesinde atık ambalajlar toplanmaktadır. Atık yağ özellikle çevresel kirliliğin en önemli unsurlarından birisidir. Rize Belediyesi olarak buna yönelik atık yağ toplama çalışmamızı da gerçekleştiriyoruz. Atık pil toplama çerçevesinde okullarımız arasında ödülü yarışmalar düzenliyoruz. Böylece gençlerimize çevre bilincine yönelik duyarlılık oluşmasını sağlıyoruz. Atık su konusunda Rize Belediyesi sınırları içerisinde şuanda iki adet derin deşarj çalışmamız bulunmaktadır ve tamamlanmıştır.

Üyesi olduğumuz Trabzon – Rize Katı Atık Birliği çerçevesinde toplanan katı atıklar Trabzon’nun Sürmene ilçesinde bir alanda depolanmaktadır. Söz konusu depolama alanında kurulan santral sayesinde çöpten saatte 2 bin 800 KW elektrik üretimi gerçekleştirilmektedir. Genel olarak bu manada belediyemizin yapmış olduğu çalışmaları özetlemiş oldum. Böyle bir çalıştay ile bizlerin bir arada toplanmasına vesile olan Türkiye’de Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi Projesi’nin yöneticilerine ve Rize Ticaret Borsamıza teşekkür ediyorum” dedi.

Page 26: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

24

AKTÜEL

ULUSLARARASI KARDEŞ ŞEHİR TURİZM ZİRVESİ MERSİN’DE GERÇEKLEŞTİ

13-14 Kasım tarihlerinde Mersin Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde Uluslararası Kardeş Şehir Turizm Zirvesi gerçekleştirildi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, BTW ve Mersin Turizm Platformu işbirliğinde gerçekleşen zirveye 4 kıta, 25 ülke, 52 belediyeden 180’e yakın temsilci katıldı.

Zirve açılışında MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Avrupa-Türkiye Turizm Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner, Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve Mersin Valisi Özdemir Çakacak protokolde yer aldılar.

Açılış konuşmasında söz alan Aşut yerel yönetimler arasındaki kardeş şehir ilişkilerin kültürel yakınlaşma gibi görünmesine rağmen ciddi anlamda ilk başta turizm olmak üzere ekono-mik ilişkilerin tetikleyen bir aktivite olduğunu vurguladı. Özellikle Uluslararası Kardeş Şehir Zirvesi kardeş ülkelerin sık sık bir araya gelmesine vesile olacağını da sözlerine ekledi. Daha sonra devam eden açılış konuşmaları takiben “Kardeş şehir ilişkilerinin Ekonomiye katkıları” ve “Kardeş Şehirler Turizm hareketliliğinde Yeni Ufuklar” konulu iki oturum gerçekleştirildi. Oturumlarda turizm ilişkilerinin önemi ve bu alanda ülkeler arası işbirliklerinin arttırılması ele alındı. Oturumların sonunda Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz Dünya Kardeş Şehirler Birliği dönem başkanı olarak seçildi.

Zirve sonunda Ukrayna Kherson Şehri Vali Yardımcısı Sichova Valentina ile Mersin Büyükşehir Belediyesi arasında kardeş şehir protokolü imzalandı.

Page 27: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

25

GENÇLER GELENEKSEL TÜRK OKÇULUĞUNU ÖĞRENİYOR

Nilüfer Belediyesi’nin desteğiyle Bursa’da bir ilk kez gerçekleştirilen Geleneksel Türk Okçuluk Kursu’na ilgi her geçen gün artıyor. Yaklaşık 70 kursiyerin mezun olduğu dördüncü dönemde erkek, bayan ve genç kategorilerinde kursu başarıyla tamamlayanlar sertifi kalarını aldı. Menzil atışı, kurs, obabaşı, beylerbeyi, üç boyutlu hedefl er, darp atışı, yumurta vurma birincileri kupa ve madalyalarını Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Ahmet Kılıç’ın elinden aldı. Nilüfer Belediyesi’nin ata sporlarına her zaman sahip çıktığını belirten Ahmet Kılıç, Türk okçuluğunu gelecek nesillere aktaran dernek ve eğitmenleri kutladı.

Kemankeş Geleneksel Türk Okçuluk Derneği Başkanı ve Eğitmen Talat Sünnetçioğlu da kurslara ilginin her geçen gün arttığını belirterek, “Amacımız ata sporumuz olan Türk okçuluğunu gelecek nesillere aktarmaktır. 4 dönem boyunca kursumuz büyük ilgi gördü. Kursiyerlerimiz kısa zamanda büyük bir gelişim göstererek birçok müsabakada derecelere girdi. 70 kursiyerimizi mezun ettik. Yeni dönem kursumuz da 74 öğrencinin katılımıyla başlıyor. Ata sporumuza sahip çıkarak böyle bir kursun açılmasına destek veren Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve kursa ilgi gösteren herkese teşekkür ediyorum” dedi. Sertifi ka ve kupa töreninin ardından 5. dönem kursu başladı.

NİLÜFER BELEDİYESİ VE GELENEKSEL TÜRK OKÇULUK DERNEĞİ İŞ BİRLİĞİYLE DÜZENLENEN GELENEKSEL TÜRK OKÇULUĞU KURSUNDA DÖRDÜNCÜ DÖNEM MEZUNLARI DA SERTİFİKALARINA KAVUŞTU.

UYİD | Mart 2016

Page 28: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

26

KAPALIÇARŞI TARİHİNDE İLK

KEZ YÖNETİME KAVUŞUYOR

İstanbul denildiğinde akla gelen ilk mekanlar arasında gösterilen Kapalıçarşı tarihinde ilk kez yönetime kavuşacak. 554 yıldır ayakta duran ve insanlığa hizmet veren tarihi çarşı, 2016’nın ilk çeyreğinde Kapalıçarşı esnafı, İstanbul Valiliği, Fatih Belediyesi, Vakıflar ve Büyükşehir Belediyesi ortak çalışması ile belirlenecek üyelerle yönetim oluşturulacak.

Proje 5 Aşamalı Olarak Hayata GeçecekTarihi Çarşı’nın esnaflarıyla Kapalıçarşı’da bir araya gelen Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Kapalıçarşı Yenileme Avan ve Uygulama Projesi kapsamında hazırlanan 5 aşamalı çalışmayı esnaflarla paylaştı. Esnafların kafasındaki soru işaretlerini açıklığa kavuşturan Başkan Demir, hayata geçirilecek projenin aşamalarını da detaylı olarak anlattı.

Kapalıçarşı’nın Yönetiminde 13 Kişi Yer AlacakKapalıçarşı’nın yönetiminin seçilmesinin son derece önemli olduğunu belirten Başkan Mustafa Demir, “Bundan sonra tüm sorumluğu alacak, Kapalıçarşı ile ilgili tüm kararları verebilecek bir yetkili aldığı kararları uygulayabilecek ve uygulatabilecek tek merci olacak. Şuana kadar Fatih Belediyesi tarafından yapılmış projelerin hayata geçirilmesi içinde önemli bir yer. Bunların içinde 13 kişilik bir yönetim kurulu olacak ve içerisinde 4 tane de kamu temsilcileri olacak, Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Fatih Belediyesi ve Vakıflar olacak. Bunlarda karşılaşılan probleminin çözümüne yönelik kurulan masanın etrafında hazır bulunacaklar. Ben Kapalıçarşı’nın geleceği açısından ümitliyim. Büyük bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum” dedi.

“İlk Olarak Alt Yapı Çalışmaları Tamamlanacak”Yönetim oluşturulmasının ardından ilk olarak alt yapı çalışmalarına başlanacağını belirten Başkan Demir, “Alt yapıda ciddi bir sıkıntı var. İSKİ ile birlikte çalışmalarımız var. Özel kutular oluşturuldu şuanda onların yapımı devam ediyor. Bunlar yapıldıktan sonra zemin çalışmaları yapılacak. Bunlar yer altına alınınca bütün temiz su, kirli su, elektrik, soğutma, havalandırma sistemleri de o sistemin içerisine alınacak Böyle olunca Kapalıçarşı’nın problemlerinin 3’te 2’si bitmiş olacak. Ondan sonraki aşama restorasyon aşaması olacak. Deneyimlerimiz doğrultusunda konuşuyorum” diye konuştu.

“Kapalıçarşı’yı Kaderine Bırakmayız”İlk aşamada Kapalıçarşı’nın acil müdahale edilmesi gereken bölgelerinde bakım ve onarım çalışmalarının uygulanacağını dile getiren Mustafa Demir, “Kapalıçarşı’nın tamamını kapatmak ve hepsini birden restorasyona almak mümkün değil. Doğruda değil zaten acil müdahale edilmesi gereken yerler var. Acil noktalara müdahale edilmesi gerekiyor. Ondan sonrada Kapalıçarşı’nın izolasyonu var. Bunlar yapılırsa Kapalıçarşı en azından rahat bir nefes almış olacak Ama ondan sonra bu nakış işleri, yeniden düzenlenmesi ve gerekli büyük restorasyonu daha sonra gündeme geldikçe imkan buldukça yapılacak. Şüphesiz yerel yönetimlerinde desteği olacak Büyükşehir Belediyesi’nin burada çok desteği oldu. Fatih Belediyesi çok büyük destek verdi. Bundan sonra da bu çarşıyı kendi kaderine bırakmayı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.

DÜNYANIN EN ÇOK ZİYARET EDİLEN TARİHİ VE TURİSTİK MEKANLARINDAN BİRİ OLAN

KAPALIÇARŞI, TARİHİNDE İLK KEZ YÖNETİME KAVUŞUYOR. 2016’NIN İLK ÇEYREĞİNDE

YÖNETİMİN OLUŞTURULMASININ ARDINDAN ALINACAK KARARLAR DOĞRULTUSUNDA

TARİHİ ÇARŞIDA RESTORASYON ÇALIŞMALARINA BAŞLANACAK.

TARİH

Page 29: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

27

HAFIZ AHMET PAŞA MEDRESESİ’NİN RESTORASYONU TAMAMLANDI!

Proje ve uygulama çalışmaları Fatih Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yürütülen Hafız Ahmet Paşa Medresesi’nin restorasyonu tamamlanarak, Fatih Belediyesi tarafından önemli bir tarihi değer daha gelecek nesillere aktarılmış oldu.

Hafız Ahmet Paşa Medresesi Ali Kuşçu Mahallesi Fatih Caddesi üzerinde yer almaktadır. Medrese; 1004 (1595 1596) yılları arasında inşa edilmiştir. Fatih’te Fevzipaşa Caddesi’ne paralel üçüncü cadde olan Fatih Caddesi üzerinde Başmüezzin ile Başhoca sokakları

arasında konumlanmıştır. Hafız Ahmet Paşa Medresesi’nin planı, camii, medrese, darul-kurra, kütüphane, sebil ve çeşmeden oluşmaktadır.

Hafız Ahmet Paşa kimdir?Hafız Ahmet Paşa (1564 Filibe 1632 İstanbul), Osmanlı sadrazamı. Enderun’dan yetişti. Hem hafız, hem şair, hem de hanendeydi. Sarayda Doğancıbaşı iken vezirlik rütbesi verilerek Kaptan ı Deryalığa getirildi. Bundan sonra, sırayla Şam, Van, Erzurum, Bağdat ve Anadolu

valiliklerinde bulundu. 1625 yılında ilk kez sadrazam oldu. Sadrazam olarak İran Cephesi Seraskerliği’ne getirildi. Ancak, Bağdat’ı kurtaramadığı için azledildi.

İstanbul’a geldi. IV. Murat’ın kız kardeşi Ayşe Sultan ile evlenerek saraya damat oldu. 1631 yılında ikinci kez sadrazam oldu. Ancak, bu makamı elde etmek isteyen Topal Recep Paşa’nın, yeniçerileri aleyhine kışkırtması üzerine yeniçeriler tarafından öldürüldü.

Page 30: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

28

YUSUF HAS HACİB’İN 1000. YILI KUTLANDI

Zeytinburnu Belediyesi’nin Kazlıçeşme Kültür Merkezinde gerçekleştirilen törene Kırgızistan Cumhuriyeti Kültür, Turizm ve Enformasyon Bakanı Altınbek Maksutov, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Prof. Dr. İbrahim Cunusov, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Uluslar arası Yerel Yönetimler İşbirliği Dernek (UYİD) Başkanı Mustafa Başkurt ve birçok davetli katıldı.

Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY yetkililerinden alınan bilgiye göre, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in himayesinde, 33’üncü dönem TÜRKSOY Daimi Konseyi’ne katılan kültür bakanlarının oy birliği ile 2016, Türk dünyasında “Yusuf Has

Hacib Yılı” ilan edildi.TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Yusuf Has Hacib’in tüm Türk Dünyası için önemli olduğunu belirterek, “İslami Türk edebiyatının bilinen ilk büyük eseri olan Kutadgu Bilig’i kaleme alan Yusuf Has Hacib, sadece Türk dünyası için değil tüm dünya için önemli bir düşünürdür. 2016 yılını Türk dünyasında Yusuf Has Hacib Yılı olarak ilan ederek, yüzyıllarca bizlere yol göstermiş olan bu yüce şahsiyeti anmak ve onun bizlere bıraktığı kültürel mirası yeni nesillere ulaştırmak istedik.” diye konuştu.

Törende bir konuşma yapan TDBB ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, “Türk Dünyası’nın büyük mütefekkiri, astronom, matematik âlimi,

geometrici, felsefeci, siyaset bilimci ve edebiyatçı Yusuf Has Hacib’in doğumunun bininci yılı kutlu olsun. Değerlerine ve geçmişine sahip çıkmayan milletler, yok olmaya mahkûmdur. Asırlarca dünyaya nizam vermiş, adaletle hükmetmiş atalarımızdan bizlere kalan bu dev mirasa sahip çıkmak ve onları kendi öz kaynaklarımızdan öğrenmek zorundayız” dedi. Birlik Başkanı Karaosmanoğlu, “İlk Müslüman Türk Devleti olarak kabul edilen Karahanlılar zamanında yaşamış bulunan Yusuf Has Hacib, yazdığı Kutadgu Bilig, Türkçesiyle mutluluk veren, devlet olma bilgisi adlı eseri ile Türkçemizin en önemli eserlerinden birisini bizlere kazandırmıştır.” şeklinde konuştu.

KÜLTÜR

TÜRK İSLAM TARİHİNİN BÜYÜK ŞAİRİ, BİLİM ADAMI VE DÜŞÜNÜRÜ YUSUF HAS HÂCİB DOĞUMUNUN 1000. YILINDA ANILMAYA BAŞLANDI. YUSUF HAS HACİB YILI ETKİNLİKLERİ AÇILIŞ

TÖRENİ İSTANBUL’DA TÜRK DÜNYASI BELEDİYELER BİRLİĞİ (TDBB) EV SAHİPLİĞİNDE YAPILDI.

Hüseyin Yayman:“Temelinde sevgi olmayan, ilim, irfan ve fikir olmayan, daha da ilerisi vicdan ve merhamet olmayan bir devletin fiziken gücü ne kadar fazla olursa olsun büyük devlet olması da mümkün değildir.”

Page 31: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

Kırgızistan Cumhuriyeti Kültür, Turizm ve Enformasyon Bakanı Altınbek Maksutov: Kırgızistan’da 2016 tarih ve medeniyet yılı ilan edildi. Kırgızistan’da ve diğer ülkelerde 2000’den fazla etkinlik tapmayı planlıyoruz. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in emriyle bu yıl Doğumunun 1000. Yılı vesilesiyle “Yusuf Has Hacib Yılı” ilan edildi. Türksoy toplantılarında bu konuyu sunuş yapmıştım, diğer akraba ülkeler kabul ettikten sonra açılışı İstanbul’da yapmayı planlamıştık. Türk dünyasındaki ülkeler, belediyeler ve valilikler büyük destek verdiler. Balasağun’un eseri “Kutadgu Bilig” eserinin üç asıl kopyası olduğu anlaşılmıştır. Şuan bu kopyalar üzerinden farklı dillere tercüme edilmektedir. Kırgızistan’ın 100 Som’unda Balasagun’un resmi bulunmaktadır. Bizim için çok önemli bir şahsiyettir. Sadece birgün değil birçok etkinlikte kendisini anmak istiyoruz.

Yayman,“Büyük Medeniyetler Büyük İnsanlara İhtiyaç Duyar”Kırgızistan’dan gelen konukların ardından konuşan, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, “Bakanlığımız, TÜRKSOY, Kırgız Cumhuriyeti Kültür Bilgi ve Turizm Bakanlığı, Kırgız Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği işbirliğinde gerçekleştirilen “Yusuf Has Hacib Yılı Açılış töreninde sizleri ağırlamaktan dolayı çok mutluyum. Her medeniyet, büyümek ve kendini yeniden üretmek için seçkin beyinlere; büyük insanlara ihtiyaç duymaktadır. Bu insanların açtıkları yollar, verdikleri dersler toplumların geleceğine de yön vermektedir. Bu bağlamda bir devlet; sınırları içerisinde adaleti, barışı, huzuru, sevgiyi tesis edebildiği topraktan ziyade gönülleri fethedebildiği ölçüde büyüktür. Temelinde sevgi olmayan, ilim, irfan ve fikir olmayan, daha da ilerisi vicdan ve merhamet olmayan bir devletin fiziken gücü ne kadar fazla olursa olsun büyük devlet olması da mümkün değildir. İşte bize bunu öğreten ölümsüz şahsiyetlerden biri de Yusuf Has Hacib’tir. Yüzyıllar öncesinden bize ışık tutmakla kalmayıp kardeşliğimizin bir simgesi olarak da çok değerlidir.” dedi.“Yusuf Has Hacib Yılı” etkinlikleri açılış programı için Türkiye’ye gelen 35 kişilik Kırgız heyetteki sanatçılardan Kırgızbay Osmonov, Bakıt Şatenov, Ömürzak Kayıpov’un sahne aldığı törende “Ak-Maral Devlet Dans Grubu” gösterisi ile “Ordo-Sahna Müzik Topluluğu” konseri de büyük beğeni topladı.Programdan sonra Türk ve Kırgız medya mensuplarına röportaj veren Kırgızistan Cumhuriyeti Kültür, Turizm ve Enformasyon Bakanı Altınbek Maksutov ve Dernek (UYİD) Başkanı Mustafa Başkurt birlikte bir hatıra pozu verdiler.

Yusuf Has Hacib kimdir?Yusuf Has Hacib, 1016 yılında Karahanlı Devleti’nin

Balasagun (Günümüz Kırgızistan sınırları içinde) şehrinde doğan, 1069-1070 yılları arasında Türk-İslam tarihi ve kültürü açısından son derece önemli olan, “mutluluk veren bilgi” anlamına gelen Kutadgu Bilig’i yazan ünlü düşünürdür. , Türk dili ve edebiyatı için temel bir eser olan Kutadgu Bilig (Kutlu kılan bilgi) kitabının yazarıdır. Karahanlı Türk Devleti’ndeki (Kuz-Ordu’da) Balasagun’da doğmuştur. İyi bir eğitim görmüş, çağının geçerli bilimlerinin yanı sıra Arapça ve Farsça da öğrenmiştir. 1077 yılında Kaşgar’da (bugün Çin’de) vefat etmiştir. Kutadgu Bilig 6 bin 645 beyitlik bir eserdir ve Allah’a hamd, Peygamber’e ve Dört Halifeye teşekkürle başlar. Asıl uğraştığı bilim dalı astronomi ve matematik olan Yusuf Has Hacib, felsefe, siyaset bilimi ve Türk edebiyatı alanlarında da engin bilgi sahibidir. Kutadgu Bilig Karahanlı Devleti hükümdarı Buğra Han’a, Kutadgu Bilig adlı eseri (ilk siyasetname ve mesnevi) 18 aylık süre sonunda 1070 yılında sunmuştur. Kutadgu Bilig’in Uygur alfabeli olan ilk nüshası 1439’da Herat’da (Afganistan’da) bulunmuştur, bulunan 2. nüshası Arap alfabelidir.

Nurgül İsaeva

29

Yusuf Has Hacip:“Bak, insan doğdu, öldü ama sözü kaldı. İnsanın kendisi gitti, adı kaldı. Ey hakîm, ey bilgin, kendin ölümsüz bir dirilik istersen, İşin de sözün de iyi olsun”

Page 32: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

30

KIRGIZİSTAN’DA ELMA FESTİVALİ

Festival açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı B.Aytiev: “Nookat ilçesinde yetişen elma çeşitlerinin komşu ülkelere ve yurtdışına tanıtmak önemli görevimiz. Kırgız ekonomisinin gelişmesi için katkıda bulunmak ve yerli işletmecilerin kazanmasını sağlamak için hep birlikte çalışmanın önemini vurgulamak isterim. Burada bulunan bütün misafirlere hoş geldiniz diyorum” dedi.

UYİD Başkanı Mustafa Başkurt da Kırgızistan’ın güneyinde yer alan Oş İlinin Nookat İlçesinde düzenlenen Elma Festivaline katıldı. Törende bir konuşma yapan UYİD Başkanı Başkurt; iki

ülke arasındaki ilişkilerin önemli olduğunu ifade ederek, Manisa Alaşehir ile Nookat ilçesinin kardeş şehir olması iki ülke arasındaki kardeşlik dostluk ilişkilerin güçlenmesine önemli katkı sağlayacağını ifade etti.

Festivale Rusya Federasyonu, Çin Konsolosluk Temsilcileri, Kazakistan’dan gelen heyetler ile yerel halk katıldı. Program kapsamında Kazakistan Taraz ilçesinden gelen işadamları 14 ayrı işbirliği protokole imza attı. Yerli işadamları Türkiye ile işbirliğini geliştirmek istediklerini de dile getirdiler.

DÜNYA

Kırgızistan’da gelenekselleşen bir Elma Festivalinin daha ev sahipliği yaptı. Oş bölge yönet-icileri, BM Geliştirme Programı çerçevesinde ve Nookat Belediye Başkanlığının ortak gerçekleştirdiği festival yoğun halkın katılımı ile Nookat Belediyesinin ev sahipliğinde geçti.

Page 33: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

31

UYİD | Mart 2016

ŞEKİ: 2016 TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ

Türkmenistan Kültür Bakanı Annageldi Garajayew’in ev sahipliği ve dönem koordinatörlüğünde gerçekleştirilen 33. Dönem TÜRKSOY Daimi Konsey Toplantısı’na üye ülkelerin kültür bakanları ile Türk Konseyi ve Türk Akademisi yetkilileri katıldı.

Azerbaycan’ın Şeki şehri, 2015 Türk Dünyası Kültür Başkenti

Merv şehrinde gerçekleştirilen toplantıya katılan tüm temsilcilerin oy birliği ile aldığı karar sonrasında 2016 Yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti seçildi. Kafkasların incisi olarak adlandırılan şehir, yılboyu gerçekleştirilecek etkinliklerle farklı alanlardan sanatçıların, bilim insanlarının buluşma noktası haline gelecek. TÜRKSOY tarafından 2012 yılında başlatılan uygulama

kapsamında Türk Dünyası Kültür Başkenti unvanına ilk sahip olan şehir Kazakistan’ın Astana şehri olmuştur. Ardından, 2013 yılında Eskişehir, 2014 yılında Tataristan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan ve 2015 yılında Türkmenistan’ın Merv şehri Türk Dünyası Kültür Başkenti unvanını taşımıştır.

TÜRKSOY, Avrasya’nın Türk dili konuşulan coğrafyasında dili, tarihi ve kültürü ortak olan halklar arasındaki kardeşliği güçlendirmek amacıyla kurulmuş uluslararası bir kültür ve sanat teşkilatıdır. TÜRKSOY’un kuruluşu ve faaliyet anlaşması, 12 Temmuz 1993 tarihinde, Almatı’da Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan kültür bakanları tarafından imzalanmıştır. Daha sonra Rusya Federasyonu’nun özerk Cumhuriyetleri olan Altay, Başkurdistan, Hakas, Saha, Tataristan, Tıva ile Moldova’ya bağlı Gagauz Yeri Özerk Bölgesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti TÜRKSOY’a gözlemci ülke statüsüyle katılmışlardır. UNESCO ile aynı ilkeleri benimseyen TÜRKSOY, ortak Türk kültürünün araştırılması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması amacı ile çalışmalarını sürdürmektedir.

Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı’nın her yıl Türk dünyası Kültür Başkenti seçilen şehirde gerçekleştirdiği Türk Dili Konuşan Ülkeler Kültür Bakanları Daimi Konseyi Toplantısı, Türk devletlerinin kültür ve sanat

hayatına yön veren temsilcilerini Türkmenistan’da bir araya getirdi.

Page 34: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

32

MODERN KAZAK SANATI SERGİSİ

Kazakistan’ın 24. Bağımsızlık Yıldönümü dolayısıyla Kazakistan İstanbul Başkonsolosluğunun ev sahipliğinde İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleşen ‘Modern Kazak Sanatı Sergisi’ açılışına Kazakistan Ankara Büyükelçisi Canseyit Tüymebayev, eşi Janna Yensebayeva ile İstanbul’daki yabancı misyon temsilcileri ve başkonsolosluklar, derneğimizi temsilen ise Uyid Başkanı Mustafa Başkurt katıldı.

Birçok İstanbullu sanatseverin de bulunduğu

açılışta konuşan Kazakistan Ankara Büyükelçisi’nin eşi Janna Yensebayeva şunları belirtti:

“Serginin amacı, zengin ve kendine özgü kültür ve sanatı ile Kazakistan’ı tüm dünyaya tanıtmaktadır. Bağımsızlığını kazandığı ve egemenliğini kurduğu günden beri ülkenin ekonomik, politik ve kültürel yaşantısında önemli değişiklkler yaşanmıştır. Kültür ve sanat dahil olmak üzere, tüm alanlarda hızlı gelişme dinamikleri ile bağlanan ülkenin maneviyatında ve özel sektör ile ulusal kimlik ve bilincinde bir artış gerçekleşmiştir’’ dedi.

Sergi, hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu.

DÜNYA

Page 35: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

33

BAĞIMSIZLIĞININ 25. YILINDA KAZAKİSTAN

Yoğun bir katılımla gerçekleşen konferans, Türk dünyası büyüklerine saygı duruşu ve Türkiye-Kazakistan İstiklal Marşları’nın okunmasıyla başladı. Ardından Kazakistan’ı tanıtıcı bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

Mimar Sinan Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Kara, başlangıcından günümüze Kazakların tarihini, yansıya verdiği görseller desteğinde ana çizgileriyle özetleyerek değerlendirdi. Abdulvahap Kara, Kazakların bazı çevrelerin iddia et-tiği gibi sığ bir tarihleri olmadığını, tam aksine gerek binlerce yıllık ortak Türk tarihinin bir parçası olarak, gerekse bu yıl 550. kuruluş yıldönümünü kutladığımız Kazak Hanlığı, Sovyet döneminde Kazakistan SSC ve 25. yılını tamamlayan Kazakistan Cumhuriyeti olarak uzun ve köklü bir tarihleri olduğunu söyledi.

Gelişim Üniversitesi siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ragıp Kutay Karaca, Kazakistan’ı ekonomik büyümesi, dünyadaki uluslararası üst düzey örgütlerdeki konu-mu ve uluslararası ilişkileri yönlerinden anlatıp değer-lendirdi.

Kutay Karaca, dünyada artık sıcak savaşlardan zi-yade ekonomik gücünüz oranında egemen ve etkin olabildiğinizi belirterek, Kazakistan’ın bağımsızlığını kazandığı ilk yıllardaki ekonomik bocalamasının ar-dından, 1997 Asya Ekonomik Krizi ve 2009 Dünya Ekonomik krizini bile en az düzeyde zarara uğrayacak şekilde atlatarak bugüne kadar iyi bir ekonomik grafik sergilediğini söyledi. Konferansın sonunda KATEAD tarafından hazırlanan teşekkür belgeleri konuşmacılar Kutay Karaca’ya KATEAD Genel Sekreteri Hümeyra Dönmez, Abdulvahap Kara’ya Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Genel Başkanı Közhan Yazgan tarafından verildi.

Kazakistan İstanbul Başkonsolosu Yerkebulan Sapiyev’e KATEAD Onursal Başkanı Yakup Can vasıtasıyla plaket verdi. Yerkebulan Sapiyev’e de böyle bir toplantının düzenlenmesinden dolayı Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Genel Başkanı Közhan Yazgan ve Kazak Türkleri Eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı Şaban Serkan Dinçtürk’e birer armağan ver-di.

Konferansa, Kazakistan İstanbul Başkonsolosu Yerkebulan Sapiyev, Avrasya Türk Dernekler Federasyonu Genel Başkanı İsmail Cengiz, Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Güngör Yavuzaslan, KATEAD Başkanı Serkan Dinçtürk, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Genel Başkanı Közhan Yazgan, Uluslarası Yerel Yönetimler İşbirliği Derneği stemsilcileri ve Türk dünyasıyla ilgili birçok sivil toplum kuruluşunun tem-silcileri katıldı. Jaksylyk Baymahanov

İstanbul’da ‘Bağımsızlığının 25. Yılında Kazakistan’ konulu konferans gerçekleştirildi. İstanbul Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü’nde Kazak Türkleri eğitim ve Araştırma Derneği (KATEAD) işbirliği ile gerçekleştirilen konferansta Prof. Dr. Abdulvahap Kara ve Doç. Dr. Kutay Karaca konuşmacı olarak katıldı.

Page 36: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

34

YENİ BİR ENERJİ GELECEĞİNE GEÇİŞ JEOTERMAL ENERJİTürkiye, 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da tarihinin en büyük maden kazasını yaşadı. 17 Mayıs’ta kurtarma çalışmaları sona erdiğinde, karbonmonoksit zehirlenmesi so-nucunda yeraltında hayatını kaybeden ma-dencilerimizin sayısı 301’e yükselmişti.

Facianın hemen ardından, haliyle öncelikle kurtarma çalışmalarının, sonrasında da iş ve işçi güvenliğine yönelik mevzuat ve uygulamaların gündemde olması gerekiyordu. Soma’daki kazanın üzerinden uzunca bir zaman geçti. Böylesi bir felaketin ardından, daha büyük resme bakmanın ve Türkiye’nin enerji politikalarını masaya yatırmanın zamanı geldi. Aslında Soma’da yaşanan facia, Türkiye için yeni bir enerji geleceğine geçişin önemini bizlere bir kez daha hissettirdi.

Ülkemizin enerji politikasına dair ana hedefleri, açık ve net bir şekilde belirlenmiş durumda: “Her yıl artan talebi kesintisiz karşılayabilmek ve başta doğalgaz olmak üzere ithal kaynaklara olan bağımlılığı kırabilmek” şeklinde. Bu hedefleri yakalayabilmek için 2009 tarihli Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Stratejik Belgesi’yle, 2023 yılına kadar ülke içerisindeki tüm linyit ve taşkömürü kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amacıyla değerlendirilmesi hedefleniyor.

Enerji Bakanlığı, bugün elektriğimizin %27’sini kömürden üretirken, 2030 yılında bu oranın %31’e çıkmasını, bu bağlamda kömür kullanımının ise 3’e katlanmasını öngörüyor. Bu çerçevede, kömür madenciliği ve kömürden elektrik üretmeye yönelik yatırımlar, Ekonomi Bakanlığı tarafından en yüksek ikinci seviye olan 5. bölge teşvikleriyle destekleniyor.

SPOT: Aslında “kömürün” 21. yüzyılda yeri olmayan, ölümcül bir yakıt biçimi olduğunu Soma faciası ile birlikte bir kez daha gördük.

Oysa Dünya’nın dört bir tarafında, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası gibi uluslararası finans kuruluşları artık kömüre kamu desteklerinin kalkması gerektiğini belirterek, kömürden çekildiklerini ilan ediyorlar. Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD), bundan

birkaç yıl önce Aliağa’daki bir kömürlü termik santrali projesine kredi vermeyeceğini açıklamıştı.

Dünya Bankası, yayınladığı raporlarda 3 0C’lik bir sıcaklık artışının dünya için yok edici olacağını ve önlenmesi gerektiğini belirtiyor. İklim değişikliği, hâlihazırda 0,8 0C’ye ulaştı ve ciddi etkiler doğurmaya başladı. Resim böyleyken, 80’in üzerinde yeni kömür santrali ve yeni madenler ile Türkiye, Çin, Hindistan ve Rusya’dan sonra 21. yüzyılın en büyük kömür tehdidi haline geliyor.

Bugün Türkiye’de, 22 santral kömür ile elektrik üretmeye devam ederken havaya, toprağa ve suya, dolayısıyla insanlara ve doğaya milyonlarca ton kirlilik saçıyor. Kömürle kirlenen hava, soluyan herkese zarar veriyor; bebekler, çocuklar ve özellikle yaşlıları ise en çok etkiliyor. 2011 yılında kömürlü termik santrallere bağlı toksik kirlilik, bu kirliliğe maruz kalan 79 bin insanın hayat süresinin kısalmasına sebep oldu. Bu oran, neredeyse trafik kazalarında hayatını kaybeden insanların oranıyla aynı.

HEAL isimli sivil toplum platformunun Avrupa çapında hazırladığı rapora göre, elektrik üretiminde kömür kullanılması sonucu ortaya çıkan sağlık sorunlarının, 2011 yılı için ülkemize maliyetinin 2,5 ila 6,7 milyar Euro civarında olduğunu bildirdi. Yurt içi gelirimizin %1’ini kömür kullanımı kaynaklı hastalıklara harcamışız. Bu oldukça yüksek bir rakam.

Bugün itibarıyla kömüre dayalı elektrik enerjisi kurulu gücünün 12.500 MW civarında olduğu ülkemizde, toplam 32.000 MW kurulu güce sahip 50 civarında kömüre dayalı termik santral projesi ön lisans, lisans, ÇED yada inşaat aşamasında. Ülkemiz kömür rezervlerinin %90’ını meydana getiren linyit rezevlerimizin hepsini kullandığımız takdirde, linyite dayalı kurulu gücümüzün 22.000 MW’e çıkacağı ifade ediliyor, Enerji Bakanlığı tarafından. Basit aritmetik gösteriyor ki, hâlihazırdaki lisans başvurularıyla 45.000 MW kurulu güce ulaşabilecek kömür filomuzun en azından yarısı ithal kömürle çalışacak. İthal kömür demişken doğrudan cari açığı etkileyerek, ekonomik kırılganlığı arttırdığını da unutmamak gerekiyor.

TEKNOLOJİ

Page 37: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

35

SPOT: Yerli veya ithal olması fark etmiyor. Kömür, gerek hava kirliliği, gerekse iklim değişikliğinin ana nedeni olan sera gazı emisyonları açısından en kirli fosil yakıt.

1901-2010 yılları arasında küresel sıcaklıklar ortalama 0,8°C arttı. Bilim insanları, bu artışın kesin olarak insan faaliyetlerinden kaynaklandığını söylüyor ve ekliyor: “21. yüzyılın sonuna doğru sıcaklıklardaki artış 3 °C’ yi geçebilir.” Ülkemizde görülecek sıcaklık artışının, bu düzeyi de aşması öngörülüyor. İklim değişikliğiyle mücadelenin başarıya ulaşması için enerji sektörünün en başta kömür olmak üzere fosil yakıtlardan arındırılması gerekiyor ve bu tezleri sadece çevreciler savunuyor değil. Uluslararası Enerji Ajansı, iklim değişikliğiyle mücadele için dünyadaki bilinen fosil yakıt rezervlerinin üçte ikisinin yer altında bırakılması gerektiğini söylüyor.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nde yayımlanan, 195 ülkeyle beraber Türkiye’nin de altına imza attığı değerlendirme raporu ise, kömürün yenilenebilir enerjiyle ikamesinin yan faydalarının altını çiziyor. Rapor, kömür yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile enerji güvenliğini artırmanın, hava kirliliğinin halk sağlığı üzerindeki baskısını en aza indirmenin, kömür madenciliğinde meydana gelen kazaları azaltmanın ve yeni iş sahaları yaratmanın mümkün olduğunu ortaya koyuyor.

REN 21 Küresel Durum Raporu’na göre dünyadaki elektrik üretiminin %22’si, akaryakıt vb. kullanımları da içine alan toplam birincil enerji talebinin ise %16’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor.

SPOT: Soma faciası bir kez daha gösterdi ki, insanı ve doğayı göz önüne almadan, dar maliyet hesaplarıyla üretilen politikaların sosyal, çevresel ve ekonomik maliyeti yüksek oluyor.

Bu maliyetler doğrudan toplum tarafından ödeniyor ve fatura genelde toplumun dezavantajlı kesimlerine çıkıyor. Şapkamızı önümüze koyup etraflıca düşünmemiz ve ulusal enerji politikamızı, insanımızı ve doğamızı merkeze koyarak gözden geçirmemiz gerekiyor.

Enerji güvenliğini sağlamak, istihdamda artış, sağlık harcamalarında düşüş ve kömür madenciliği kaynaklı can kayıplarının önüne geçmek… Gelişen Türkiye’de üzerinde herkesin mutabık kalacağı dört hedef... Bunlara ulaşmanın yolu, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiden geçiyor.

Bugün fosil yakıtlara dayalı bir enerji sistemine sahip olmasına ve dünyanın 4. en fazla kömür projesine ev sahipliği yapmasına rağmen Türkiye, aynı zamanda hızla gelişen bir enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarından “jeotermal enerji” potansiyeline ve pazarına da sahip.

SPOT: Jeotermal Enerji konusunda Türkiye; Dünyanın 7. büyük, Avrupa’nın 1. jeotermal kaynaklarına sahip,

MTA verilerine göre Türkiye’nin olası Jeotermal Enerji potansiyeli 600 ayrı bölgede 31.500 MW. Şuan hâlihazırda mevcut kurulu gücümüz 428,47 MW’dir.

Türkiye’deki mevcut jeotermal enerji kaynaklarının %67’si Ege Bölgesinde ve yoğun olarak da Manisa da, Gediz Grabeni’nde bulunmaktadır. Türkiye’nin 287 0C ile en sıcak, Dünya’nın 4. sıcak jeotermal kaynağı ise Alaşehir’de yer almaktadır.

Jeotermal Enerji;Yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmeyen enerji bir enerji kaynağıdır. Kendi özvarlığımızdır. Yanma te-knolojisi kullanılmadığı için ve sıfıra yakın emisyon sağlar, çevre dostudur. Çok amaçlı ısıtma/soğutma uygulamaları sunduğu için alternatif kullanım ola-nakları fazladır. Rüzgâr, yağmur, güneş vb. meteo-rolojik koşullardan bağımsızdır, etkilenmez.Fosil ve diğer alternatif enerji kaynaklarına göre çok daha ucuzdur. İşletme sahası olarak minimum alan ihtiyacı vardır (jeotermal 3,5 km2, kömür 32 km2, rüzgar 12 km2). Jeotermal lokal bir enerji olduğu, ithali ve ihracı ve uluslararası bir fiyatı ol-madığı için uluslararası problemlere neden olmaz.Karar Zamanı

Sami Celtikoglu Ziraat MühendisiAB Yolunda Manisa Projesi

Şimdi bir yol ayırımındayız; ya 19. yüzyılın kirli ve öldürücü fosil yakıtlarına bağımlılığı sürdüreceğiz ya da yeni bir enerji geleceğine doğru yol alacağız. Bu seçim sadece ülkenin enerji geleceğini değil;

aynı zamanda çevre ve insanlarını da etkileyecek.Yaşanan şartlar, çözümün temiz olması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor; dışa bağımlılığı artıran,

uzun vadede pahalı, kirli ve tehlikeli olan fosil yakıtlardan uzaklaşıp yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliliğine geçişi hızlandırmalıyız.

Page 38: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

36

SAMSUN BELEDİYESİ GÜNEŞ ENERJİSİNDEN ELEKTRİK ÜRETECEK

Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı “Yenilenebilir Mali Destek Programı” kapsamında destek oluşturulan proje kapsamında Samsun Büyükşehir Belediyesi Samulaş A.Ş. Depo binasına kurulmakta olan Güneş Enerji Sistemlerinin montajı devam ediyor.

Samulaş A.Ş. Depo binası çatısına, 1.000 Adet 250 Wp’lık güçte Güneş Panelleri ve 8 Adet 30 kVa’lık

çeviricilerin proje kapsamında montajı tamamlandıktan sonra yılda yaklaşık 300.000 kW/h elektrik enerjisi üretilerek sisteme verilecek.

Projeyle ilgili olarak açıklama yapan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya YILMAZ, “Yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirilerek milli ekonomimize katkı sağlaması, çevre kirliliğinin azaltılması ve enerji maliyetlerinin düşürülebilmesi

açısından Güneş Enerjisinden Elektrik Enerjisi üretimine karar verdik. Yapılan uygulamanın Samsun’da bir model olmasını ve yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Almanya’nın Güneş ışınımı Samsun’dan daha az olmasına rağmen elektrik enerjisi üretiminde Güneş Enerjisini değerlendirip çok önemli bir ekonomik verimlilik sağlıyorlar. Bu anlamda Samsun’da değerlendirilmeyi bekleyen büyük bir potansiyel var.” diye konuştu.

Samsun Büyükşehir Belediyesi enerji tüketiminde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek “Güneş Enerjisinden Elektrik Enerjisi” üretecek.

TEKNOLOJİ

Page 39: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

37

UYİD | Mart 2016

4.DÜNYA TÜRK FORUMU İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Türkasya Stratejik Araştırmalar Merkezinin (TASAM) her sene gerçekleştirdiği Dünya Türk Forumunun 4.sü bu yıl İstanbul Gorrion otelde yapıldı. “Kamu Diplomasisi, Medya, Enformasyon” konularını ele alan Forum iki gün devam etti.

Foruma Uluslar arası Yerel Yönetimler İşbirliği (UYİD) Başkanı Mustafa Başkurt, Büyükelçi Halil Akıncı, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi, Devlet Eski Bakanı Prof. Dr. Ahat Andican, Tavak Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, 21.-22. Dönem Milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. İsenbike Togan, Prof. Dr. Kadırali Konkobayev, Prof. Dr. Hakkı Keskin, Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar Rızayev, Unesco Kazakistan Daimi Temsilcisi, Yazar Olcas Süleymenov yanı sıra Türk dili konuşan ülke ve Türk diasporaların bulunduğu yaklaşık 60 ülkeden yöneticiler, akil insanlar, aydınlar, bürokratlar ve ayrıca öğrenciler de katıldı.

Forumun açılışında konuşan Türkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy: “4 yıl önce kurumsallaşan Dünya Türk Forumu’nun temel farklılığının ilk defa olmak üzere bağımsız Türk Devletleri dışındaki Türk Diasporalarını da kapsaması ve güçlü kurumsallaşma iradesi” olduğunu söyledi. Ayrıca “Dünya Türk Forumu’nun Stratejik Vizyon Belgesi’ne uygun olarak, önceki yıllarda olduğu gibi Forum’a Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi anlaşmasına katılan ve katılmayan bağımsız Türk Devletlerinden delegasyonlarla birlikte tüm dünya’dan Türk Diasporalarının kanaat önderlerinin katılımıyla, kurumsallaşmanın güçlendirilmesi hedefl enmektedir” dedi. Şensoy; “Türk Dünyası ve Türk diasporalarında din, dil, tarih ve coğrafya söylemlerinden öte karşılıklı bağımlılık temelinde ilişkilerin derinleştirilmesi için Çanakkale Ruhuna ihtiyaç olduğunu bu bağlamda kamu diplomasisi, medya ve enformasyon alanında tüm derinleşmenin çerçevesini çizecek bir potansiyel olduğunu” belirtti.

Prof.Dr. Garifolla Esim’in “Sosyalizm (Suç ve Ceza)” kitabının tanıtım ve imza töreni yapıldı. Forumun konukları Kazakistanlı siyasetçi ve yazar Prof.Dr. Garifolla Esim’in “Sosyalizm (Suç ve Ceza)” adlı önemli bir kitap tanıtımı ve imza törenine büyük ilgi gösterdiler. Yazarın sevenleri imza almak için uzun ve kalabalık kuyruk oluşturdu.

“Kızıl elma” ödülü sahiplerini buldu

Dünya Türk Forumu çerçevesinde Türk Dünyası’na katkı sağlayan başarılı kişiler ile kurumları onurlandırmak ve teşvik etmek amacı ile farklı kategorilerde “Kızıl Elma” ödülleri takdim edildi. Kızıl Elma “Devlet”, “Özel”, “Diplomasi”, “İş”, “Bilim”, “Kültür , “Sanat”, “Teknoloji”, “Strateji”, “Spor”, “Kamu Diplomasisi” Ödülü olmak üzere toplam 11 kategoride ödül sahiplerini buldu.

AKTÜEL

Page 40: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

38

ÖZBEKİSTAN SEÇİMLERİ ÖZBEKİSTAN’IN SEÇİMİ

20. yy., Batı medeniyetinin dünyanın kalan kısmı karşısında galip geldiği ve değerlerini de küreselleşme adı altında bütün dünyaya ihraç etmeye başladığı bir yüzyıl oldu. Kıyafetimizden evlerimizin iç tasarımına kadar her şeyi etkileyen bir süreç idi bu. Bu süreç geleneklerimizi aldı götürdü ve yerine başka âdet ve uygulamaları koydu. Değerlerimiz bambaşka kriterlere göre şekillenmeye başladı. Toplumlara uygulanan değişim mühendisliği onları hızla başka bir topluma dönüştürdü. Dünya toplumlarının 1900 ve 1950 yıllarında bir kesiti alınabilse idi, aynı toplumun 1950’de bambaşka bir toplum haline geldiğini görebilirdik.

Asya kıtasının büyük kısmında yaşanan Sovyet tecrübesi boyunduruğu altındaki toplumları değiştirme

ve dönüştürme konusunda küreselleşmeden çok daha fazla tahripkâr idi. Yeni bir Sovyet insanı ve toplumu oluşturmak hedefi ile bir sel gibi önüne çıkan sabit her değeri silip süpürdü. Ancak, hem küreselleşmeden, hem de Sovyet tahribinden en az etkilenen ülke herhalde Özbekistan oldu. Özbek toplumu yapısındaki muhafazakar tutum sayesinde kendi kültür ve medeniyetine ait değerleri korumada oldukça başarılı oldu. Bugün bir Özbek köyüne hatta şehrine gittiğinizde aile yapısının, toplumsal değerlerin hala muhafaza ediliyor olduğunu göreceksiniz.

Bugün bir Özbek köyüne hatta şehrine git-tiğinizde aile yapısının, toplumsal değerlerin hala muhafaza ediliyor olduğunu göreceksiniz.

Orta Asya ülkeleri ülkemizde hep bir nostalji duygusu ve hayranlık uyandırmıştır. Orta Asya ülkeleri arasında ise Özbekistan’ın Türk toplumunda ayrı bir yeri vardır. Tarihi hafızamızın ortak kültür mekanlarından Semerkant, Buhara, Hiva gibi herkesin görmeyi arzu ettiği tarih ve edebi-yat hafızamızın masalsı şehirleri bu ülkededir. Bu şehirler kültür hafızamızda öyle yer etmiştir ki, Semerkant’ı hiç görmediği halde işyerine “Semerkant” ile başlayan bir isim veren insanların sayısı çoktur ülkemizde. Orta Asya’da en köklü kültür-medeniyete sahip ülke hangisi diye soracak olsanız cevap, hiç şüphesiz ki, Özbekistan olacaktır.

DÜNYA

Page 41: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

39

29 Mart 2015 tarihinde Özbekistan’da Devlet başkanlığı seçimleri yapıldı. Seçimlere uluslararası kuruluşlar rutin olarak zaten seçim gözlemcilerini göndermişlerdi. Ancak, Özbekistan Dışişleri Bakanlığı bunun dışında 300 den fazla gözlemciyi davet etti. Bu satırların yazarı da Özbekistan Dışişleri Bakanlığı’nın daveti üzerine gözlemci olarak davet edilenler arasındaydı. Yazımızda Özbekistan gözlemlerimizi aktararak, bazı değerlendirmelerimizi paylaşmak istiyoruz.

Özbekistan Dışişleri Bakanlığı güzel bir organizasyon yapmış. Her gözlemciye iki mihmandar ve araç tahsis edilmiş. Bizim mihmandarlarımız Özbekistan Mahalle Vakfı Başkanı Enver Ahmedov ve Şarkiyat Enstitüsünde doktora öğrencisi Mahire hanım idi. Her ikisi de mütevazi, samimi ve Özbek kültürünün bütün hususiyetlerini üzerlerinde taşıyan insanlar. Seçimden bir gün önce Yüksek Seçim Komitesi’nin düzenlediği brifi ng toplantısına katıldık. Burada seçimlerle ilgili kısa bilgi verildi. Diğer ülkelerden gelen gözlemcilerle tanışma fırsatımız oldu. Dikkati çeken bir husus batı ülkelerinden çok sayıda gözlemci olması idi. Burada eski tanıdıklarla da karşılaştık, kucaklaştık. Özbekistan Ticaret Odası Başkanı Alişar Şayhov

bunlardan biriydi. Enerji dolu, güler yüzü ile çevresine pozitif enerji yayan bir insan. Özbekistan’ın önde gelen Türkologlarından Dr. Babahan Şerif ve Doç. Dr. Şahine İbrahimova’yı da görmek ayrı bir mutluluk kaynağı oldu.

Seçimlerin yapıldığı 29 Mart günü sabah erkenden Buhara’ya hareket ettik. Orada bizi Özbekistan Mahalle Vakfı’nın Buhara Temsilcisi Mahmud Tahirov karşıladı ve gün boyunca refakat etti. Kendisinden 1,7 milyon nüfuslu Buhara’da 558 mahalle olduğunu öğreniyoruz. Buhara, Taşkent’e nazaran hem sosyal alanda, hem de mimari olarak geleneksel yapısını daha fazla devam ettiren bir şehir. Şehirde 1,2 milyon seçmen ve 500 seçim noktası olduğunu öğreniyoruz. Seçmen oranının nüfusa göre yüksek olması Özbekistan’ın genç bir nüfusa sahip olmasından kaynaklanıyor.

Bu sırada Destan Recebov adlı genç bir işadamı da bize katılıyor. Kendisi çok iyi Türkçe konuşuyor. Nerede öğrendiğini sorduğumuzda 92-94 arasında Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde okuduğunu öğreniyoruz.

Daha sonra seçim merkezlerini dolaşmaya başladık. İlk uğradığımız yer 74 nolu sandık. Burası aslında

bir tarım lisesi. Buhara’da düz liselerin yanında pek çok mesleki yönelişi olan lise olduğunu da burada öğreniyoruz. Tarım, Buhara ekonomisinde önemli bir yere sahip olduğundan tarım lisesinde okuyan gençlerin şehir tarımına katkısı büyük. Seçim merkezinde ilk dikkatimizi çeken konulardan biri bahçede bir müzik sisteminin kurularak müzik çalınıyor olması idi. Mihmandarlarımıza bunun sebebini sorduk. Seçimlerin bir bayram havasında geçmesi için bunun düşünüldüğünü söylediler. O anda bizde sandık başında karşıt parti mensupları arasında yaşanan kavgalar geldi aklıma… Bir başka ilginç nokta seçim sandığının bulunduğu binada bir sağlık odasının olması idi. Oy vermeye gelen insanlardan sağlık problemi ile karşılaşan olursa diye bir doktor ve hemşirenin bulunduğu sağlık odası oluşturulmuş. Dikkati çeken bir başka husus ise çocuklar için oyun odasının olması. Biz liseye girerken kucağında çocuk ile gelen bir seçmenin kucağından çocuğunu bir görevlinin alarak oyun odasına götürdüğünü gördük. Ebeveynler oy verirken, kısa süre de olsa çocuklar oyun odasında bakılıyordu. O sırada gelen İngiliz ve Alman gözlemcilerle konuşma fırsatım da oldu. Onlara sağlık odası ve oyun odasını sordum. Bana başka ülkelerde bu tür bir uygulama görmediklerini söylediler.

UYİD | Mart 2016

Page 42: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

40

Mihmandarlarımız bize Buhara’da 80 kolej olduğundan bahsetti. Ayrıca, değişik sahalarda mesleki yönelişi olan liseler varmış. Bunlar müzik, milli (geleneksel) sanatlar, sağlık, turizm, tarım, bankacılık, inşaat ve mimarlık, hukuk, kültür ve medeniyet ve tarih kolejleri. Zaten bir sonraki ziyaretimiz Tarih Mektebi’ne oluyor. Bir tarihçi olarak burası oldukça dikkatimi çektiği için üzerinde detaylı durmak istiyorum. Tarih lisesi tarihi Buhara Arkı olarak bilinen Buhara kalesinin hemen yanında, şehrin tarihi merkezinde. Üniversitelerin tarih bölümlerine öğrenci hazırlamak amacıyla kurulmuş. İlkokul 1. Sınıfan 9. Sınıfa kadar eğitim veren bu liselerden Özbekistan’da 3 tane var. Elbette ki tarih eğitimi 1. Sınıfta başlamıyor. Daha çok 3. Sınıftan itibaren yoğunlaşıyor tarih eğitimi. Burayı bitirenler Tarih Hususi Koleji’ne gidiyor. Oradan da üniversitelerin tarih bölümüne gidiyorlar. 1998 yılında kurulmuş olan okulda 451 öğrenci okuyor.40 nolu sandık olarak oy verilen bu okulu gezerken diğer sandıklarda gördüğümüz sağlık ve çocuk odalarına burada da rastlıyoruz. Ama bize burada şaşırtıcı gelen şey okulda bir de tarih müzesinin olması. Buhara tarihini anlatan resimler, eskiden günlük hayatta kullanılan ve metal ve toprak eşyalar sergileniyor. Okul müdiremiz Muhisa Şaymardinova müzeyi gezdirirken Buhara tarihi ile ilgili

bilgiler de veriyor. Türkiye’de sosyal bilimler eğitiminin yetersiz olmasından yakınan biri olarak Tarih Mektebi beni çok etkiledi. Daha ilköğretim seviyesinde böyle bir ihtisas okulunun düşünülmesi çok önemli. Bizde de, özellikle tarihi mirasın yoğun olduğu şehirlerde bu tür okullar düşünülmeli mutlaka.* * *Mihmandarımız olan Enver Akmaloviç Ahmadov aynı zamanda Özbekistan Mahalle Vakfı Başkanı. Kendisinden fırsat buldukça Özbekistan’da “mahalle” olgusu üzerine bilgi alıyorum. Özbekistan’daki mahallenin bizdeki mahalleden çok farklı bir yapısı var. 1991 Anayasa’sının 105. Maddesi mahallenin fonksiyonlarını tanımlamış. Öncelikle mahalle bir idari birim. Bir muhtarı ve aksakallardan oluşan bir idare heyeti var. Muhtar ve idare heyeti bizdeki mahalle muhtarından daha fazla yetkiye sahip. Örneğin ilçe kaymakamını üç ayda bir çağırıp, ona mahallenin sorunları ile ilgili neler yaptığını sorabiliyor. Mahallede mahalle sakinlerinin oluşturduğu ve çoğunlukla aksakalların üye olduğu sekiz komite var. Mahalle aynı zamanda bir sosyal yardımlaşma ve dayanışma birimi. Yardıma ihtiyacı olanların gözetilmesi, yardım edilmesi mahalle idaresi tarafından organize ediliyor. Küs olan komşuların barıştırılması,

mahallenin huzurunu bozan kişilerin uyarılması, özellikle gençlerin uygunsuz davranışlar sergilediğinde ikaz edilmesi mahalledeki aksakalların görevleri arasında. Boşanmak isteyen çiftler bile mahkemeye başvurduklarında mahkeme onlardan ilgili mahalle komitesinden yazı getirmelerini istiyor. Mahalle komitesi toplanarak bu kişilerin boşanmasını görüşüyor. Eğer bu komite boşanma kararı vermezse, mahkeme boşanma talebini reddediyor.Saylavlarda yani seçimlerde de mahalle çok önemli. Seçmen listeleri mahalle seçim komitesi tarafından hazırlanıyor. Daha sonra seçmenlere seçmen bilgi kartı gönderiliyor. Adayların mahallelere gelerek kendileri tanıtmaları mahalle idaresi tarafından organize ediliyor.Geleneksel bir Özbek mahallesi bir veya iki katlı bahçeli evlerden oluşuyor. Her evin genç kızı veya gelini sabah gün doğarken kalkıp evin önünü süpürür. Türkçede “herkes evinin önünü temiz tutarsa bütün şehir temiz olur” sözü Özbek mahallesinde uygulanan bir hayat tarzı haline gelmiş. Siz sokakta yürürken evin önünde duran veya sokakta yürüyen birisine rast gelirseniz, kadın ya da erkek fark etmez, size mutlaka selam verir. Selamlaşmak Özbek kültürünün temel davranışlarından biridir.

DÜNYA

Seçim merkezinde ilk dikkatimizi çeken konulardan biri bahçede bir müzik sisteminin kurularak müzik çalınıyor olması idi. Dikkati çeken bir başka husus ise çocuklar için oyun odasının olması. Ebeveynler oy verirken, kısa süre de olsa çocuklar oyun odasında bakılıyordu.

Page 43: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

41

Mahalle Özbek kültürünün devam ettirilmesinde çok önemli bir unsur. Yapılaşmanın artması ile bazı mahallelere apartmanlar yapılmaya başlamış. Ama orada bile mahalle gelenekleri korunmaya devam ediliyor. Mihmandarımız Enver Eke görevi gereği mahalle geleneğini tanıtmak amacıyla Kore, Belçika, Almanya ve Fransa gibi ülkelere gidip konferanslar verdiğini söyledi bize. Özbek mahallesini ülkemizde de tanımak gerekir diye düşünüyorum. O sırada uzun süre Özbekistan’da kalarak mahalle üzerine sosyolojik bir tez yazmış olan Dr. Ayşe Kavuncu’yu yad ediyorum. Kendisine çok iş düşüyor bu konuda.

Gezimiz sırasında Özbekistan’ın bağımsızlık sonrası geçirdiği aşamaları tekrar hatırlıyoruz. Özbekistan diğer eski Sovyet cumhuriyetlerinden farklı bir yol izlemiş. Ve bu yüzden de çok eleştirilmiş. Her ülke batının demokratikleşme ve ilerleme serüvenini aynen taklit ederek mi ilerlemeli, şu tarih sahnesinde? Elbette hayır. 19. yy. boyunca Rus entelektüelleri de bu konuyu çok tartıştılar. Doğu mu, Batı mı? Petro ve 2. Katerina’nın tercihi batıdan yanaydı. 2. Nikolay, 3. Aleksandr daha çok doğuyu tercih ettiler, yönetim tarzlarında. Bir de 3. yol fikri ortaya atıldı Rusya’da. 3. Yol, yani Rus kültürünü muhafaza ederek kalkınma. Sovyet devrimi erken geldi ve bunun olmasına izin vermedi. Ancak görünen o ki, Özbekistan seçimini yapmış ve kendi kültürünü muhafaza ederek, kendi medeniyet değerlerini modernitenin ezici paletleri altında kurban etmeyerek bir kalkınma modeli oluşturmayı, “kendi” olarak kalmayı tercih etmiş. Batı’dan yükselen eleştiri sesleri belki de daha çok küreselleşmenin Özbekistan’ı rahatça işgal edememesine bir tepki olarak yükseliyor. Herkes Batı’nın kalıplarına uymak zorunda mı? Herkes sistem içinde ruhunu eritmek zorunda mı? Bırakalım da bir yerler “kendi” olarak kalmaya devam etsin. Ola ki, ileride kaybettiğimiz insani ve milli değerlerimizi tekrar diriltmek istersek, maya olarak kullanabileceğimiz bir kültür kalsın oralarda.Dr. İhsan Çomak

Geleneksel bir Özbek mahallesi bir veya iki katlı bahçeli evlerden oluşuyor. Her evin genç kızı veya gelini sabah gün doğarken kalkıp evin önünü süpürür.

Özbekistan seçimini yapmış ve kendi kültürünü muhafaza ederek, kendi medeniyet değerlerini modernitenin ezici paletleri altında kurban etmeyerek bir kalkınma modeli oluşturmayı, “kendi” olarak kalmayı tercih etmiş.

Herkes Batı’nın kalıplarına uymak zorunda mı? Herkes sistem içinde ruhunu eritmek zorunda mı? Bırakalım da bir yerler “kendi” olarak kalmaya devam etsin.

Page 44: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

42

SANAT

Fotoğraf Sanatçısı Feyzulla Baytekin’in “Deryadan Yansımalar” adlı fotoğraf sergisi Ümraniye Belediyesi Kültür Sanat Merkezi’nde sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Ümraniye Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi bir sergi ve söyleşiye daha ev sahipliği yaptı.

Yıl içinde hazırlamış olduğu zengin kültür sanat ajandasıyla dikkat çeken Ümraniye Belediyesi, Fotoğraf Sanatçısı Feyzullah Baytekin’e ait olan “Deryadan Yansımalar” konulu fotoğraf sergisini Ümraniyelilerle bir araya getirdi. Moderatörlüğünü hüsn-ü hat hocası Ömer Faruk Dere’nin yaptığı, sergi açılışı sanatseverlerden büyük ilgi gördü. Sergi ve söyleşiden oluşan programa Ümraniye Belediye Başkan Yardımcıları Mesut Özdemir ve Türkân Öztürk, Ünlü Ebru Sanatçısı Hikmet Barutçugil, AK Parti Ümraniye İlçe Başkan Yardımcıları, Kadıköy Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Burhan Öztürk ve sanatseverler katıldı.

Çalışmalarının bir kısmını sanatseverlerle paylaşan Fotoğraf Sanatçısı Feyzullah Baytekin, yaptığı açılış konuşmasında, Fotoğraf çekme serüveninin, 60’lı yıllarda hediye edilen oyuncak bir fotoğraf makinasıyla başladığını belirtti. Baytekin, 45 eserinden oluşan sergideki fotoğrafl arın çekim

serüvenlerini anlatarak, konuşmasını noktaladı. Ebru Sanatının usta ismi Hikmet Barutçugil konuşmasında, “Kadim dostum Feyzullah Baytekin’in böylesine başarılı bir işe imza atmasından dolayı oldukça mütehassıs oldum. Kendisini canı gönülden tebrik ediyorum” dedi.

Ümraniye Belediye Başkan Yardımcısı Türkân Öztürk; “Cenab-ı Hakk’ın ilk emri, okumakla alakalıdır. Bu ifade; Rabbin yüceliğini okumak, onu anlamak, anlamaya çalışmak ve araştırmaktır. Ben, Feyzullah hocamın her fotoğrafında farklı bir dünyaya gidiyorum. Dolayısıyla, bu aslında bizim baktığımız ama göremediğimiz şeyleri, biraz daha incelikle baktığımız zaman görebileceğimizi anlatıyor bize. Bir şeyleri keşfetmeye çalışmamız ve dünyayı Yaradan’a ulaşmak adına her zaman iyi gözlemlememiz gerektiğini düşünüyorum. Hocamıza böyle bir sergi ile bizleri bir araya getirdiği için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Ardından kurdele kesiminde Ümraniye Belediye Başkan Yardımcısı Mesut Özdemir, Feyzullah Baytekin’i tebrik ederek, serginin hayırlı olmasını diledi. “Deryadan Yansımalar” adlı fotoğraf sergisi bir ay boyunca Ümraniye Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde sanatseverleri bekliyor.

DERYADAN YANSIMALAR SERGİSİ ÜMRANİYELİLERLE BULUŞTU

UYİD | Mart 2016

Page 45: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

43

UYİD | Mart 2016

AKTÜEL

Türkiye’nin önde gelen şirketlerini ve üniversitelerini gençlerle buluşturan Boğaziçi İstihdam Zirvesi, Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. İki gün süren ve Üsküdar Belediyesi, Üsküdar İstihdam Merkezi (ÜSİM) ve İŞKUR ortaklığıyla düzenlenen zirve boyunca genç iş adayları, hayallerini kurdukları şirketlerdeki pozisyonlara “BİZ” etkinliğinde kavuştu.

Kariyerine yenilikçi bir rota çizmek isteyen gençler, 5 ve 6 Aralık’ta düzenlenen zirvede atölye çalışmalarına ve seminerlere katıldı. 6 farklı üniversiteden 3’üncü ve 4’üncü sınıf üniversite öğrencisinin katılımıyla yapılacak oturumlar ile iş dünyasının yerel yönetimlerle bütünleşmiş bir şekilde istihdam sorunu hakkında çözüm önerilerini ve düşüncelerini paylaşıldı.

Zirvede konuşan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “Bugün Üsküdar için, İstanbul için Türkiye’deki iş arayan gençlerimiz için Üsküdar’da özel bir gün. 5 6 Aralık 2015 günlerinde, Üsküdar’da ‘istihdam zirvesi’ adı altında bir sempozyumun, bir

festivalin açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu zirveden öte aslında bir festivaldir. Çünkü gençlerimiz için çok ümit bağladıkları, heyecanla bekledikleri bir projenin en önemli günlerinden birini yaşıyoruz. Üniversitelerimiz, iş adamlarımız, ülkemizin önde gelen yöneticileri, üniversitelerimiz ve belediyelerimiz yerel yönetimlerle birlikte bir istihdam zirvesi açıyoruz” dedi.

İş Arayan Gençlerle, İşçi Arayan Buluşuyorİş arayan gençlerimizle, eleman ve işçi arayan önemli şirketlerimiz, holdinglerimiz ve yöneticilerimiz burada 2 gün boyunca bulaşacaklarını dile getiren Türkmen, “Hem kendine uygun elemanları tedarik etme ve bulma imkânı yaşayacaklar. Hem de ülkemizdeki genel anlamdaki işsizlik ile sorunları bilimsel manada masaya yatırma fırsatı bulacaklar. İnşallah buradan çıkacak sonuçlar, sadece Üsküdar, İstanbul ölçeğinde değil tüm Türkiye ölçeğinde dikkate alınacaktır. Buradan geçen verilerle işsizlikle ilgili çare bulma noktasında önemli bir mesafeyi kat etmiş olacağız. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

BOĞAZİÇİ İSTİHDAM ZİRVESİ ÜSKÜDAR’DA GERÇEKLEŞTİ

Page 46: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

44

SPOR

Karadeniz’in tek, Türkiye’nin de 9 delikli saha sınıfında en büyüğü olacak Golf tesisi 19 Mayıs 2016 yılında Samsunluların hizmetine açılacak.

Başkan Yılmaz, 1999 yılındaki yerel seçimlerde aldığı belediyecilik bayrağını başarıyla taşımaya devam ediyor. Kendini

Samsun halkına hizmet etmeye adamış biri olarak gece gündüz demeden yaptığı başarılı çalışmalar ve gerçekleştirdiği projelerle Samsun’u bir dünya kenti haline getirdi. Başarı, hizmet ve dürüstlük” kavramlarını yan yana getirerek Samsun’da ilkleri gerçekleştiren Başkan Yılmaz’ın farklılığını ortaya koyan projelerinden biri de Golf Sahası projesi.

Karadeniz Bölgesi’nin tek golf sahası Samsun’daGöz alabildiğince uzanan bir yeşillik ve üzerinde küçücük bir top... Birçokları için sadece bu tanımlamadan ibaret olan golf sporunu Samsun ile tanıştırmak için gece gündüz uğraş veren Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’a göre golf sporu sadece bir spor dalı değil ve farklı anlamlar da ifade ediyor.

Samsun’a golf fikri nasıl doğdu?Karadeniz’in tek, Türkiye’nin de 9 delikli saha sınıfında en büyüğü olacak tesisi 19 Mayıs 2016 yılında Samsunluların hizmetine açacaklarını belirten Başkan Yılmaz, “Golf sadece bir spor organizasyonu olmaktan öteye popülaritesi, turizmi ve sosyal etkisi çok yüksek bir spor. Bizim şehrimizin de böyle bir tesise alt yapısı oldukça uygundu. Bu nedenle tesisi Samsun’da gerçekleştirmeye karar verdik. Bu tesisin Samsun’a kazandırılmasıyla birlikte kentimizin prestiji daha da arttı. Golf projesi şehrimizi dünyada ses getiren bir kent haline getirdi. Bu tesis ile birlikte Samsun, golf alt yapısına sahip şehirler kategorisine girdi” dedi.

Fiziksel ve zihinsel olarak oldukça faydalıFiziksel ve zihinsel olarak golf oynamanın oldukça faydalı olduğunu belirten Başkan Yılmaz, “Fiziksel ve zihinsel olarak faydaları tartışılmaz. Golf size doğada, temiz havada, gürültüden uzak, kuş sesleri içinde iki üç saat yürümenizi, arkadaşlarınızla oynayarak sohbet etme imkânı sağlar. Sosyal tarafı da cabası. Golf öncelikle size kendi kendinizi terbiye etmesini öğretiyor, bu terbiye kurallarının dışına çıktığınızda hemen sizi cezalandırıyor. Golf sporunda 1 puan kazanacağım derken 3 4 puan kaybedebiliyorsunuz. Kısaca bu spor çok büyük hırs yapmamayı, kanaatkâr olmayı öğütlüyor. Hayat ta öyle değil mi?” ifadelerini kullandı.

Golf oynayanlarda kalp krizi riski azalıyorBaşkan Yılmaz, golf sahası dolgu alanının 370 dönüm arazi üzerinde kurulduğunu ve bunun 250 dönümünün de golf alanı olduğunu sözlerine ekledi. Bu arada yapılan istatistiklere göre kalp krizine yakalanma oranının en az golf oynayanlarda olduğu belirtiliyor.

KARADENİZ’İN İLK GOLF SAHASI 2016’DA AÇILIYOR

Karadeniz’in İlk Golf SahasıKimileri bu proje için çılgınlık bile dedi. Ancak her şeye kulaklarını tıkayan Başkan Yılmaz, tüm eleştirilere rağmen projesini hayata geçirmekten asla vazgeçmedi. Yaptığı işi kararlılıkla sürdüren başkan sonunda

Page 47: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

45

ŞEHİR

Karakaya Baraj Gölünün bütüncül bir anlayışla korunması, geliştirilmesi ve tanıtılması amacıyla Malatya Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde kurulan ‘Karakaya Baraj Gölü Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesi Alt Yapı Hizmet Birliği’ (KAYHİB) tarafından, Karakaya Baraj Gölüne sınırı olan ilçelerdeki bazı mahallelerde kanalizasyon hattı yapımı için çalışmalara başlandı.

Karakaya Baraj Gölünü turizme kazandırmak ve göldeki kirliliği önlemek için kurulan KAYHİB, Baraj Gölüne kıyısı bulunan Yeşilyurt, Battalgazi, Kale, Doğanyol, Pütürge, Yazıhan, Hekimhan İlçelerinde gerekli fizibilite çalışmalarını yaparak kirliliğin önlenmesi için projeler hazırladı.

14 mahallenin kanalizasyonu yapılıyorKAYHİB tarafından hazırlanan projelerin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kabul edilmesinin ardından, 14 mahallenin kanalizasyon hattının yapımı için ilgili Bakanlık tarafından 8 milyon 567 bin TL bütçe ayrıldı. Karakaya Baraj Gölüne akan atık

suların kontrolünü sağlamak, sudaki kirlilik oranını azaltmak ve atık suya bağlı olarak çevreye yayılan kokuları önlemek için, Malatya Büyükşehir Belediyesi MASKİ Genel Müdürlüğü ile koordineli çalışılarak; Karakaya Baraj Gölüne sınırı bulunan Arguvan İlçesi: Gümüşlü, Morhamam, İçmece, Karababa Kale İlçesi: İkizpınar, Sarıot, Bent, Yazıhan İlçesi: Dedekargın, Tecirli, Ambarcık, Bereketli,Yeşilyurt İlçesi: Bindal, Sütlüce ve Battalgazi İlçesi: Toygar Mahallelerine Kanalizasyon Hattı yapım işi için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilk etapta 1 milyon 200 bin TL ödenek gönderildiği ve çalışmalara başlandığı bildirildi. Çalışmaların 2016 yılı içerisinde tamamlanması hedefleniyor.

Öte yandan, Karakaya Baraj Gölü Gelişim Bölgesi alanının bütüncül bir anlayışla korunması, geliştirilmesi, tanıtımı, turizm niteliğinin arttırılmasına yönelik çalışmalara önem veren KAYHİB, kültür ve turizme ilişkin sosyal, teknik ve alt yapı konularında yeni yatırımlara devam edeceği belirtildi.

KARAKAYA’YA 8.5 MİLYON LİRALIK YATIRIM

Page 48: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

46

ŞEHİR

Dünya genelinde 5 binden fazla kenti yaşam kalitesi standartlarına göre kıyaslayıp her yıl ‘yaşam kalitesi en yüksek şehirler’ listesi oluşturan “numbeo” internet sitesinin geçtiğimiz yılki listesine 48’inci sıradan giren Bursa, bu yıl listede 37’inci sıraya yükseldi ve Türkiye’den ilk 50’ye giren tek şehir oldu. Bursa dünya şehirleri listesinde bir yılda 11 basamak birden yükselip, yaşam kalitesini tescillerken, İzmir 62’inci, Ankara 95’inci ve İstanbul ise 102’inci sırada yer aldı.

Bursa’nın yaşam kalitesi en yüksek şehirler listesinde 11 basamak birden yükselmesiyle kentteki yaşam kalitesinin de tescillenmiş olduğunu dile getiren büyükşehir belediye başkanı Recep Altepe, Türkiye ve dünyaya örnek yatırımlarla Bursa’nın bundan sonra daha da fazla dünya gündeminde yer alacağını vurguladı.

Dünya genelinde 5 binden fazla kenti yaşam kalitesi standartlarına göre kıyaslayıp her yıl ‘Yaşam Kalitesi En Yüksek Şehirler’ listesi oluşturan numbeo internet sitesinin geçtiğimiz yılki listesine 48’inci sıradan giren Bursa, bu yıl listede 37’inci sıraya yükseldi ve Türkiye’den ilk 50’ye giren tek şehir oldu. Bursa dünya şehirleri listesinde bir yılda 11 basamak birden yükselip, yaşam kalitesini tescillerken, İzmir 62’inci, Ankara 95’inci ve İstanbul ise 102’inci sırada yer aldı. Bursa’nın yaşam kalitesi en yüksek şehirler listesinde 11 basamak birden yükselmesiyle kentteki yaşam kalitesinin de tescillenmiş olduğunu dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Türkiye ve dünyaya örnek yatırımlarla Bursa’nın bundan sonra daha da fazla dünya gündeminde yer alacağını vurguladı.Bursa’yı geleceğe taşıyacak projeleri bir bir hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, yatırımlarının meyvesini toplamaya devam ediyor. Tarihi ve kültürel miras alanında yapılan yatırımlarla Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasını sağlayan Büyükşehir Belediyesi’nin kente kazandırdığı yeni stadyum da hem Avrupa’nın en prestijli mimarlık ödülünü almış hem de dünyanın heyecan verici 10 stadyumu arasında gösterilmişti. Bunun yanında İznik Gölü içinde bulunan Batık Bazilika, dünya genelinde 2014 yılının en önemli 10 keşfi arasında gösterilirken, Bursa ilk kez Avrupa Komisyonu tarafından ‘2017 Avrupa Yeşil Başkenti’ unvanına aday şehirler kentler arasında gösterildi.

BURSA DÜNYA LİGİNDE 11 BASAMAK YÜKSELDİ

Bursa dünya şehirleri listesinde bir yılda 11 basamak birden yükselip, yaşam kalitesini tescillerken, İzmir 62’inci, Ankara 95’inci ve İstanbul ise 102’inci sırada yer aldı.

Page 49: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

47

11 basamak yükseldiHer yıl olduğu gibi bu yıl da 5 binden fazla kentin sağlık, suç oranı, nüfus, trafik, pahalılık gibi kriterlerini kıyaslayarak ‘yaşam kalitesi en yüksek şehirler’ listesi hazırlayan Numbeo internet sitesinin 150 şehirlik listesine geçtiğimiz yıl 48’inci sıradan giren Bursa, bu yıl 11 basamak birden yükselerek 37’inci sırada yer aldı. Suç oranı, sağlık, pahalılık, nüfus artışı, trafik gibi farklı kriterler dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda bir endeks oluşturuldu. Bu endekste en yüksek değere sahip şehir, Avustralya’dan Canberra olurken, Avustralya’dan Adelaide ikinci ve İsviçre’den Zürih ise üçüncü oldu.

İlk 50’deki tek Türk şehriAynı web sitesinin geçtiğimiz yıl yaptığı çalışmada yüksek yaşam kalitesi ile 91’inci sırada olan İzmir bu yıl 62’inci sıraya, geçen yıl 97’nci sıradaki Ankara bu yıl 95’inci sıraya, 106’ncı sıradaki İstanbul da 102’inci sıraya yükseldi. Sitenin verilerine göre, dünyada yaşam kalitesi en yüksek 50 şehir arasına Türkiye’den giren tek şehir Bursa oldu. Bursa, bu endeksin alt kategorilerinden olan konuta erişim kriterinde dünyada 12’nci sırada yer aldı. Sağlık hizmetlerine erişimde İzmir dünyada ikinci sırada yer alırken, Bursa 13, İstanbul 50 ve Ankara da 74’üncü sıraya yerleşti.

Page 50: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

48

KARDEŞ ŞEHİR

Kardeş şehir Zigetvar’ın Belediye Başkanı Trabzon’da Trabzon ile kardeş şehir olan Macaristan’ın Zigetvar Belediye Başkanı Dr. Peter Vass ve beraberindekiler Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nu ziyaret etti. Vass’ın danışmanı Röbert Fazekas ve Trabzon Büyükşehir Belediye Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Çolak’ın da hazır bulunduğu ziyarette Başkan Gümrükçüoğlu, konuklarını tarih, kültür, sanat ve spor şehri Trabzon’da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Gümrükçüoğlu, dostluk ve kardeşliğin temelleri Zigetvar kuşatması ile atıldı. Zigetvar kuşatmasının 450 yıldan beri dostluğun ve kardeşliğin temellerini attığını kaydeden Başkan Gümrükçüoğlu, “Zigetvar’da Kanuni Sultan Süleyman ve Macarların komutanı olan Zirinyi karşılaştı ve ikisi de o harbin sonunda vefat etti. Kanuni Sultan Süleyman Han eceli ile kendi çadırında vefat etti. Zirinyi de hayatını kaybetti. Ama bu savaş yüzyıllara dayalı olarak bir barış ve kardeşliğin temellerini attı ve bu birlikteliğimiz bunun en önemli mesajını vermekte.” ifadelerini kullandı.

Zigetvar’ın, Trabzon’un kardeş şehri olduğunu hatırlatan Başkan Gümrükçüoğlu, “Zigetvar’da Türk Macar Dostluk Parkı var. Trabzon’un kültürünü, sanatını, folklorunu tanıtmak için Zigetvar’a çeşitli ziyaretler yapıyoruz. Bu yıl Eylül

ayında Zigetvar kuşatmasının 450. yıldönümünde Zigetvar’da ve Macaristan’da önemli etkinliklerin yapılması planlanıyor. 2016 yılında tüm Macaristan’da, diğer kültür ve sanat temsilcileri ile birlikte, ülkenin Cumhurbaşkanı, Hırvatistan’ın idare meclisleri başkanı ve Türkiye’den de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımını arz ve talep ederek 450. yıldönümünde milletimizin ve Macar milletinin karşılaşmasının ve sonra barış ve kardeşlik, dostluk köprüsüne uzanan tarihinin en büyük kutlamalarını hazırlıyorlar. Bu vesile ile kendilerini tebrik ediyoruz. Bu etkinliklere Trabzon olarak biz de katılmayı amaçlıyoruz. Bu ziyaretin ile her iki ülke ve kentin ticarette, sanayide turizmde yeni adımlara vesile olmasını düşünüyor ve beraberce konuşuyoruz.” ifadelerini kullandı.

Vass, Kanuni ve Zirinyi’nin şanlarına yakışır etkinlikler hazırlıyoruz

Misafirperverliklerinden dolayı Başkan Gümrükçüoğlu’na teşekkür eden konuk Belediye Başkanı Vass, 2016 yılının kendileri için önemli olduğuna dikkat çekerek, “Çünkü sizin kahramanınız Kanuni Sultan Süleyman ve bizim kahramanımız Zirinyi anısına 450 yıllık bir program hazırlamak istiyoruz. Burada iki çok önemli şahıs ve kumandan söz konusu.

ZİGETVAR BELEDİYE BAŞKANI VASS TRABZON’U ZİYARET ETTİ

Page 51: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

49

UYİD | Mart 2016

Kanuni Sultan Süleyman dünyanın en önemli stratejik adamlarının ilk 10’unda dahil. Micro Zirinyi de çok önemli kahraman. Bu olayları önemlerine layık olarak kutlamak gerekiyor. O yüzden geçen sene içinde hükümet kararıyla bir heyetin yardımıyla organizasyon başladı. Planlar üzerinde büyük programlar hazırlamaya çalışıyoruz. Ön hazırlıklar sırasında bir çok şey konusunda anlaştık. 4 ve 11 Eylül’de değil bütün yıl boyunca farklı programlar hazırlayacağız. Sadece Zigetvar içinde değil Macaristan’da da programlar hazırlamaya gayret edeceğiz.

Vass, Zigetvar Kalesi ve içerisindeki bazı tarihi eserler restore ediliyor

Etkinlikler için hazırlıklarını sürdürdüklerini kaydeden Vass, “Zigetvar kalesi içinde önemli işlemler yaptık. Zigetvar kalesi içinde depolar var. 18. yüzyıla ait. Bir bina inşa edilmekte. Onu da bitirmek istiyoruz. Kale içerisinde Kanuni Sultan Süleyman Camisi var. Türk uzmanlarla beraber biz bu işi yapmak istiyoruz. Görüşmeler Zigetvar’da gerçekleşmişti. TİKA’nın Macaristan’daki temsilcisi Pınar hanım katıldı. Şakir Fakiri Bey de katıldı. 1999 yılı içinde alınan park içinde de bazı yenilikler olacak. Zigetvar’a yakın olan yerde Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesi bulundu. Uzun yıllardır araştırmalar yapılıyor. Bu araştırmalara ben kendim de katıldım. Bu bina ve bu tarihi bölge hem Türk hem de Macar insanların çok sevdiği bir yer olabilir. Biz bu bölgeyi de restore etmek istiyoruz. Hem Macaristan hem de Türkiye’nin desteğiyle bu işleri bitirebiliriz. Ben sadece yarım gün önce geldim sizin şehrinize. Sizinle çalıştıktan sonra anladım ki siz de elinizden geleni yapmaya çalışmaktasınız. Burada olmaktan şeref duydum” ifadelerini kullandı.

Page 52: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

50

UYİD FAALİYETLER

UYİD GENEL KURUL TOPLANTISINDA YENİ PROJELER KONUŞULDUUluslararası Yerel Yönetimler İşbirliği Derneğinin (UYİD) 1.Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Mayıs 2015 tarihinde yapıldı. Mustafa Kemal Atatürk ve Aziz Şehitler Anısına 1 dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Daha sonra 1. Olağan Genel Kurul gündemleri görüşüldü. Gündem gereğince Divan Başkanı olarak Muzaffer Doğan, kâtip üyeleri Ramazan Akgün ve Şamil Albayrak oylamaya sunuldu ve oybirliğiyle seçildiler.

Divan Başkanı Muzaffer Doğan, kısa bir konuşmayla teşekkürlerini arz etti ve UYİD YK Başkanı Mustafa Başkurt’a söz verdi. UYİD YK Başkanı Mustafa

Başkurt Derneğin kuruluşundan bugüne kadar katkıda bulunanlara teşekkür etti. Kuruluş amacı, faaliyetleri ve gelecekte planlanan çalışmalar hakkında detaylı bilgilendirme yaptıktan sonra faaliyet raporunun görüşülmesine geçildi.

Faaliyet raporu onaylandıktan sonra gündemin diğer maddeleri görüşülerek Yönetim ve Denetleme Kurulları’nın seçimine geçildi. UYİD 1. Olağan Genel Kurul toplantısına katılan üyelerden gelen liste teklifi okunarak üyelerin oybirliği ile yönetim kurulu ve denetleme kurulu üyeleri seçildi.

Dilek ve temenniler sonra UYİD 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı sona erdi. Toplantıya katılan bütün üyelerimize ve katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Yeni yönetime seçilen ark-adaşlarımızı tebrik eder, Derneğimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ederiz.

Page 53: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

51

AVGID Avrasya Genç Girişimciler Derneği’ne ZiyaretDernek Başkanımız Mustafa Başkurt ve Yönetim Kurulu Üyelerimizin de katılımı ile Avrasya Genç Girişimciler Derneği’ne (AVGID) ziyaret gerçekleştir-erek ortak işbirliği görüşmeleri yaptı.

Yeni Çağ Gazetesine Derneğimizden ZiyaretDernek Başkanımız Mustafa Başkurt ve UYİD Yönetim Kurulu üyeleri Yeni Çağ Gazetesini ziyaret etti. Gazetenin Genel Yayın Koordinatörü Ahmet Çelik ile çeşitli işbirliği konuları görüştü.

UYİD Alaşehir Belediyesi’nin MSÜ’de Yapılan Panel ve Sergi Açılışına KatıldıMimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir Bölge Planlama Bölümü’nün düzenlediği atölye çalışması doğrultusunda, araştırmalar ve gözlemlerde bulunan öğrenciler panelde belediye başkanı ve meclis üyelerine şehir planlama çalışmaları ile ilgili sunum yaptılar. Panelin hemen ardından sergi açılışı gerçekleşti. Sergi açılışı Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güzin Konuk ve Alaşehir Belediye Başkanı Gökhan Karaçoban tarafından yapıldı. Öğrenciler tarafından çekilen Alaşehir fotoğrafl arı, konuk-ların beğenisini aldı. Uluslararası Yerel Yönetimler İşbirliği Dernek Başkanı Mustafa Başkurt’un yanı sıra çok sayıda Alaşehirliler katıldı.

UYİD | Mart 2016

Ortadoğu Gazetesine Derneğimizden ZiyaretDernek Başkanımız Mustafa Başkurt Ortadoğu Gazetesi Genel Yayın Yönetmenini ziyaret etti. Ziyaret esnasında yapılabilecek işbirliği projeleri görüşüldü.

Page 54: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

52

UYİD FAALİYETLER

Kazakistan Kızılorda Aral Kaymakamından Derneğimize ZiyaretKazakistan Kızılorda Aral Kaymakamı Abzal Muhimov derneğimize hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Dernek Başkanımız Mustafa Başkurt’un ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarette dernek hakkında bilgi verilerek yapılacak ortak çalışmalar doğrultusunda karşılıklı görüşler bildirildi.

Manisa Salihli Belediye Başkanı’na Derneğimizden ZiyaretDernek Başkanımız Mustafa Başkurt Manisa Belediye Başkanı Zeki Kayda ile görüştü. Görüşmede çeşitli projelerde işbirliği konuları ele alındı.

Manisa Kula Belediye Başkanı İle GörüşmeDernek Başkanımız Mustafa Başkurt Manisa Kula Belediye Başkanı ile görüştü. Görüşmede ortak yapılabilecek projeler ve işbirliği konuları ele alındı.

UYİD | Mart 2016

Kazakistan Kızılorda Heyeti Derneğimize Ziyareti Kazakistan’ın Kızılorda Bölgesi Valiliğinden gelen heyet UYİD kuruluşunun hayırlı olsun temennilerinin yanı sıra derneğin gelecekte yapacağı faaliyetler, atılacak adımlar hakkında Dernek Başkanı Mustafa Başkurt’tan bilgiler aldı. Gelen heyet Kızılorda Valiliği olarak dernek ile ortak işbirliği yapmak istediklerini belirterek işbirliği teklifi nde bulundu.

TASAM Başkanı’na ZiyaretDernek Başkanı Mustafa Başkurt ve Yönetim Kurulu üyesi Ramazan Akgün TASAM’ı ziyarette bulundu. TASAM Başkanı Süleyman Şensoy’un kabulünde dernek hakkında bilgi verildi ve Nisan ayında yapılacak Türk Forumu ile ilgili yapılacak ortak çalışmalar ve başka konular ele alındı.

Page 55: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

53

UYİD Başkanı Anfaş Fuarını ziyaret ettiUluslar arası Yerel Yönetimler İşbirliği (UYİD) Başkanı Mustafa Başkurt UYİD Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte 01-03 Nisan 2015 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşen 5. Anfaş City Expo “Şehircilik ve Teknolojileri” Fuarını ziyaret etti.

Bir çok belediye, kamu kurum ve kuruluşların yöneticilerinin bir araya geldiği fuarda UYİD Başkanı M.Başkurt çeşitli temaslarda bulundu ve uluslar arası katılımcıların da yer aldığı Yerel Yönetimler Sempozyumuna katıldı.

Dernek Başkanı Başkurt Kırgızistan’daDernek Başkanı Mustafa Başkurt Kırgızistan ziyareti sırasında Kırgızistan Cumhuriyeti Yerel Yönetimler ve Etnik İlişkiler Devlet Ajans Başkanı Naken Kasiev ile görüştü.

Görüşme esnasında UYİD Başkanı yeni faaliyete geçen derneğin kuruluş amacı, faaliyetleri ve planlarını anlattı ve ajansla birlikte yapılabilecek ortak işbirliği projeleri ve düşünceler masaya yatırıldı. Ajans Başkanı Naken Kasiev dernek ile işbirliği yapmaya ve yeni projelere hazır olduklarını belirtti.

UYİD Türk Keneşi Genel Sekreterine ziyaret etti.Uluslararası Yerel Yönetimler İşbirliği Derneği (UYİD) Başkanı Mustafa Başkurt 29 Nisan 2015 tarihinde Türk Keneşi Genel Sekreteri Büyükelçi Ramil Hasanov’u makamında ziyaret etti.

Görüşmede UYİD Başkanı Mustafa Başkurt Türk Konseyi Genel Sekreterine kurum ile ilgili bilgi aktardı. Ramil Hasanov UYİD ile işbirliği yapmaktan memnuniyet duyacağını dile getirdi. Görüşme esnasında kurumlar arası işbirliği imkânları hakkında fi kir alışverişinde bulundular.

UYİD Başkanı Başkurt Antalya Temaslarında BulunduUluslar arası Yerel Yönetimler İşbirliği (UYİD) Başkanı Mustafa Başkurt ve Yönetim Kurulu üyesi Şamil Albayrak Antalya’da çalışma ziyaretinde bulundular.

Antalya ziyareti esnasında Döşemealtı Belediye Başkanı Mimar Turgay Genç, Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ve Konyaaltı Belediyesi Çevre ve Koruma Daire Başkanı Özgür Bülent Yalçın ile görüşmeler gerçekleştirildi. Söz konusu ziyaretlerde geçen sene faaliyete geçen UYİD’in kuruluşu ve yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verildi. Görüşmelerde işbirliği ve birlikte yapılabilecek proje konuları masaya yatırıldı.

UYİD Turgutlu BelediyesindeUluslar arası Yerel Yönetimler İşbirliği Dernek (UYİD) Başkanı Mustafa Başkurt ve YK üyeleri Turgutlu Belediye Başkanı Turgay Şirin ile görüştü. Samimi bir ortamda geçen ziyarette Belediye Başkanı ile ileride neler yapılabileceği konusunda görüşüldü. Başkan Turgay Şirin kardeş şehir faaliyetlerini UYİD işbirliği ile geliştirme konusuna olumlu baktığını ifade etti.

Page 56: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

54

UYİD FAALİYETLER

UYİD Aliağa’da temaslarda bulunduUluslar arası Yerel Yönetimler İşbirliği Dernek (UYİD) Başkanı Mustafa Başkurt ve YK üyeleri İzmir Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Ziyaret sırasında UYİD Başkanı dernek ile ilgili bilgi verdi ve birlikte yapılabilecek işbirliği konusunda görüşüldü.

MASKİ Genel Müdürüne ziyaretManisa MASKİ Genel Müdürü Yakup Koç Uluslar arası Yerel Yönetimler İşbirliği Dernek (UYİD) Başkanı Mustafa Başkurt ve YK üyelerini makamında kabul etti. Başkan Mustafa Başkurt görüşmede UYİD’i tanıttı ve derneğin amaç ve faaliyetlerini anlattı. MASKİ Genel Müdürü Koç kurumun çalışmaları hakkında bilgi vererek ziyaretten memnuniyetini bildirdi.

UYİD Başkanı Başkurt Antalya Görüşmeleri GerçekleştirdiUYİD Başkanı Mustafa Başkurt ve Yönetim Kurulu üyesi Şamil Albayrak Antalya’da çalışma ziyaretinde bulundular.

Antalya ziyareti esnasında Döşemealtı Belediye Başkanı Mimar Turgay Genç, Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ile görüşmeler gerçekleşti.

Söz konusu ziyaretlerin esas amacı geçen sene faaliyete geçen UYİD ve yaptığı çalışmaları ile ilgili bilgi vermekti. Görüşmelerde işbirliği ve birlikte yapılabilecek proje konuları masaya yatırıldı.

Page 57: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016

UYİD | Mart 2016

55

Nevruz, Türklerin (Göktürkler) Ergenekon’dan demirden dağı eritip çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını tem-sil eder. Doğu Türkistan’dan Balkanlara kadar tüm Türk kavimleri ve toplulukları tarafından, M.Ö. 8. yüzyıldan günümüze kadar her yıl 21 Mart’ta kutlanmaktadır.

Türkiye’de önceleri sadece bir gelenek olarak kutlanırken, 1995 yılından itibaren ülke-mizde Bayram olarak kabul edilen bir gün haline gelmiştir. Baharın gelişinin selamlan-ması olarak kutlanan Nevruz, Türk Cumhuriyetleri’nde ise resmî bayram olarak kutlan-maktadır.

Türk Takvimi’nde bir gün 12 bölüme ayrılır, her bölüme Çağ adı verilirdi. Bir çağ iki saat, dolayısıyla bir gün de 24 saat-tir. Her bir çağ ise sekiz Keh’ten

ibarettir. Yılbaşı olarak gece-gündüz eşitliğinin yaşandığı 21 Mart, Nevruz günü olarak kutlanırdı. Oniki Hayvanlı Takvim ve Melikşah’ın Celali Takvimi’nde yılbaşı olarak belirlenen 21 Mart, Divânu Lügati’t-Türk’te de ilkbaha-rın gelişi olarak belirtilir. Türk edebiyatı ve musikisine de Nevruz; Nevruz-ı Asl, Nevruz-ı Arap, Nevruz-ı Bayati, Nevruz-ı Hicaz, Nevruz-ı Acem ve Nevruz-ı Seba olarak girmiştir. Tarihte pek çok devlet tarafın-dan bayram ve gelenek olarak kutlanmıştır. Bunların başında Anadolu beylikleri, Eski Mısır, İran, Safavi, Sasani, Moğollar, Selçuklu ve Osmanlı gelir.

Selçuklu ve Osmanlı’da millî bayram olarak kutlanan Nevruz, Nevruziye adlı şiirlere ve şenliklerle ziyafet verilerek kutlanırdı. Özel olarak hazır-lanan Nevruziye adlı macun

Osmanlı döneminden kalan bir kültür olarak bu gün hâlâ Manisa’da 21 Mart’ta Mesir macunu şenlikleri yapılmak-tadır. Nevruz’a hazırlık günler öncesinden başlanır ve temi-zlikler yapılarak, nevruz günü beklenir. Nevruz günü belir-tilen alanlarda sergiler açılır. Evlerde özel olarak hazırlanan, sümelek tatlısı ve yemekler hazırlanarak gelen konuklara ikram edilir. Nesilden nesile Türk Kültürü olarak aktarılan “Nevruz” barışın, bereke-tin, huzurun ve aynı zaman-da şükretmenin önemi bir günüdür.

Nevruz, bu yıl da başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinde ve Türk Dünyası coğrafyasında Bahar Bayramı olarak 21 Mart 2016’da yöresel ve bölgesel etkinliklerle kutlanacaktır.

TÜRK KÜLTÜRÜNDE NEVRUZ

Page 58: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016
Page 59: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016
Page 60: UYİD Dergisi no:1 Mart 2016